• Sonuç bulunamadı

HAVZA MESLEK YÜKSEKOKULU BÜRO YÖNETİMİ VE YÖNETİCİ ASİSTANLIĞI. Genel Hukuk. Öğretim Görevlisi, Kevser GİRGİN ÇATALKAYA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HAVZA MESLEK YÜKSEKOKULU BÜRO YÖNETİMİ VE YÖNETİCİ ASİSTANLIĞI. Genel Hukuk. Öğretim Görevlisi, Kevser GİRGİN ÇATALKAYA"

Copied!
42
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BÜRO YÖNETİMİ VE YÖNETİCİ ASİSTANLIĞI HAVZA MESLEK YÜKSEKOKULU

Genel Hukuk

Öğretim Görevlisi, Kevser GİRGİN ÇATALKAYA

(2)

İCRA VE İFLAS HUKUKU

Hafta 10

Genel Hukuk

(3)

KONU BAŞLIKLARI

• İCRA TEŞKİLATI

• İLAMLI İCRA

• İLAMSIZ İCRA

• TAKİB TALEBİ VE ÖDEME EMRİ

• MENFİ TESPİT VE İSTİRDAT DAVALARI

• HACİZ YOLUYLA TAKİP

• REHNİN PARAYA ÇEVİRLMESİ YOLUYLA TAKİP

• İFLAS YOLUYLA TAKİP

• İCRA TAKİBİ OLMADAN DOĞRUDAN DOĞRUYA İFLAS

• TAKSİRLİ VE HİLELİ İFLAS

• KONKORDATO

(4)

İCRA TEŞKİLATI

• Devlet, vatandaşın «bizzat ihkakı hak» mecburiyetinde kalmaması için kolluk teşkilatı( polis ve jandarma), mahkemeler teşkilatı ve icra

teşkilatını oluşturmuştur.

• İcra, "yerine getirme” anlamını taşır. Mesela, mahkemenin verdiği bir kararın gereğini yerine getirmeyen borçluya karşı Devlet, kararı

gerektiğinde zorla yerine getirme yetkisine sahiptir. İcra teşkilatına başvurarak, Devletten bu yetkisini kullanmasını istemek, "icra takibi”

olarak adlandırılır.

• İcra takibi, bir mahkeme kararının yerine getirilmesi için yapılıyorsa, buna "ilâmlı icra” denir. Sadece para ve teminat alacakları için

doğrudan icraya gidilebilir. Buna "ilâmsız icra” denir.

(5)

1. İcra ve İflas Daireleri

Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur.

Her icra dairesinde Adalet Bakanlığınca atanacak bir icra memuru ile yeteri kadar yardımcı personel bulundurulur.

Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde lüzumu kadar İflâs dairesi bulunur.

İcra ve İflâs işleri bir dairede birleştirilebilir.

2. İcra Mahkemeleri

İcra ve iflâs dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların

incelenmesi icra mahkemesi (eski adıyla" icra tetkik mercii") hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır.

İcra ve İflâs dairelerinin yaptığı işlemler hakkında kanuna aykırı olmasından veya olaya uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet

olunabilir. Şikâyet bu işlemlerin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir

(6)

3. Devletin Sorumluluğu

İcra dairesine tevdi veya bu dairece tahsil olunan veya muhafaza altına alınan paraların, ilgili memur tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden ve tazmin yolunda bir hükme hacet kalmaksızın hazine tarafından derhal icra

veznesine yatırılır. Devletin asıl sorumlulara rücu hakkı saklıdır.

(7)

İLAMLI İCRA

1. Taşınır Teslimi, Çocuk Teslimi veya Taşınmazın Boşaltılmasına İlişkin İlâmların İcrası

Bir taşınırın teslimine, çocuk teslimine veya bir taşınmazın

boşaltılmasına ilişkin olan ilâm icra dairesine verilince icra memuru bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o şeyin teslimini

emreder.

İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun adları ve soyadları, yerleşim yerleri, hükmü veren mahkemenin ismi, hükmolunun şeyin neden ibaret

olduğu, ilâmın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam

olunacağı yazılır.

(8)

Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakırsa, hükmolunan taşınır elinden zorla alınıp alacaklıya verilir. Elinde bulunmazsa ilâmda yazılı

değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunur. Taşınır malın değeri, ilâmda yazılı olmadığı veya

ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur: İlgililerin bu hususta tetkik merciine şikâyet hakları vardır

(9)

2. Bir İşin Yapılmasına veya Yapılmamasına Dair Olan İlâmların İcrası

Bir işin yapılmasına ilişkin ilâm icra dairesine verilince, icra memuru bir icra emri tebliği suretiyle borçluya ilâmda gösterilen süre içinde ve eğer süre belirlenmemişse işin niteliğine göre başlama ve bitirme

zamanlarını tayin ederek, işi yapmayı emreder.

Borçlu belirtilen sürede işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse yapılması için gereken masraf icra memuru tarafından bilirkişiye takdir ettirilir. Bu masrafın ilerde hükme gerek kalmaksızın borçludan tahsil olunup

kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muvafakat etmezse ayrıca hükme gerek

kalmadan borçlunun yeterli miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır.

(10)

3. Para ve Teminat Verilmesi Hakkındaki İlâmların icrası

Para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde 24.

maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir ve nihayet yedi gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez veya hükmolunan teminat verilmezse, icra

mahkemesinden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmedikçe cebri icra yapılacağı ve bu müddet içinde 74. madde mucibince mal

beyanında bulunması ve bulunmazsa hapis ile tazyik olunacağı, mal beyanında bulunmaz veya gerçeğe aykırı beyanda bulunursa hapis ile cezalandırılacağı ihtar edilir.

(11)

İLAMSIZ İCRA

Bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair olan ilamsız cebri icralar takip talebiyle başlar. Genel haciz yolu ile takipte

alacaklının elinde herhangi bir belge bulunması da gerekmez. Borçlu borca itiraz etmezse alacaklı amacına erişir.

Alacaklının elinde "kambiyo senedi” olarak adlandırılan belgeler (bono, poliçe, çek) varsa ilamsız icra yoluyla da takip yapabilir. Alacağı çek,

poliçe veya emre muharrer senede (bonoya) dayanan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, İcra ve İflâs Kanunu'ndaki özel usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflâsa tabi şahıslardan ise iflâs yolu ile takipte bulunabilir.

(12)

Bir kira alacağının ödenmemesi ve kira süresi sonunda tahliye talebi için de ilamsız icra takibi yapılabilir. Takip kira bedelinin ödenmemesi

sebebiyle yapılıyorsa, alacaklı talep ederse ödeme emri, kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden

çıkarılması (tahliyesi) istenebileceği tebliğini ihtiva eder.

(13)

TAKİP TALEBİ VE ÖDEME EMRİ

1. Takip Talebi

Takip talebi icra memuruna yazı ile veya sözlü olarak yapılır Talepte başlıca şunlar yer alır.

• Alacaklının adı, soyadı, vergi kimlik numarası, yerleşim yeri

• Borçlunun adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa vergi kimlik numarası, yerleşim yeri;

• Alacağın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak yabancı para ise alacağn hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;

• Senet, senet yoksa borcun sebebi

• Takip yollarından hangisinin seçildiği;

(14)

2. Ödeme Emri

a) Ödeme Emrinde Yer Alacak Hususlar

Takip talebi üzerine icra dairesi bir ödeme emri yazar. Ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Bir nüshası borçluya gönderilir diğeri icra dosyasına

konulur. Alacaklı isterse kendisine ayrıca tasdikli bir nüsha verilir.

Ödeme emrinde şu hususlar yer alır

- Borcun ve masrafların yedi gün içinde ödenmesi ihtarı

- Takibin dayandığı senet altındaki imza borçluya ait değilse yedi gün içinde bunun açıkça bildirilmesi, aksi halde senedin ona ait sayılacağı senet altındaki imzayı reddettiği takdirde icra mahkemesinde yapılacak duruşmada hazır

bulunması, aksi halde itirazının kaldırılmasına karar verileceği

(15)

- Borcun tamamına veya bir kısmına yahut alacaklının icra takibi yapma hakkına dair bir itirazı varsa bunu da aynı süre içinde beyan etmesi, - Senet veya borca itirazını bildirmediği takdirde yedi günlük süre içinde

"mal beyanında bulunması” ve bulunmazsa hapisle tazyik olunacağı;

mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı,

- Borç ödenmez veya itiraz olunmazsa cebri icraya devam edileceği yazılır.

Ödeme emri borçluya takip talebinden itibaren nihayet 3 gün içinde tebliğe gönderilir.

(16)

3. Ödeme Emrine İtiraz

İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine

bildirmeye mecburdur. Takibe itiraz edildiği, üç gün içinde alacaklıya tebliğ edilir.

Süresi içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur.

(17)

4. Mal Beyanı

Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar elinde bulunan mal, alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın tür ve

niteliklerini, her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını ve borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmesidir.

• İtirazının iptaline karar verilen borçlu, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren üç gün içinde beyanda bulunmaya mecburdur.

• Mal beyanında bulunmayan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hâkimi tarafından bir defaya

mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.

(18)

MENFİ TESPİT VE İSTİRDAT DAVALARI

1. Menfi Tespit Davası

Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığı ispat için menfi tespit davası açabilir.

İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek

teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyadı tedbir kadarı verilebilir.

Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair

hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağım geç almış bulunmaktan doğan zararlarım gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde kırktan aşağı tayin edilemez.

(19)

2. İstirdat Davası

Borçlu, menfi tespit davasında tedbir kararı aldırmamış ve borç da

Ödenmiş olursa, davaya istirdat (geri alma) davası olarak devam edilir.

Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs,

ödediği tarihten itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.

Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri

mahkemesinde de açılabilir.

(20)

HACİZ YOLUYLA TAKİP

1. Talep Müddeti

Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı

kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir.

Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düşer. Haciz talebi kanuni süresi içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır.

İcra dairesi talepten nihayet üç gün içinde haczi yapar.

(21)

2. Haczi Caiz Olmayan Mallar ve Haklar

• Devlet malları

• Borçlunun kendi ve mesleği için gerekli elbise ve eşyası, borçlu ve ailesine lüzumu olan yatak takımları ve ibadete mahsus kitap ve eşyası,

• Vazgeçilmesi kabil olmayan mutfak takımı ve pek gerekli ev eşyası

• Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise gelecek mahsul için lazım olan tohumluğu

• Emekli maaşları ve sosyal güvenlik gelirleri

• Borçlunun haline münasip evi (Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır).

(22)

3.Haczin Uygulanması

Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz ve hemen bulundurulması mümkün olmazsa haciz, gıyabında yapılır. Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları açmağa vesair eş yayı

göstermeğe mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır. Haczi yapan memur, borçlunun üzerinde para, kıymetli evrak, altın veya gümüş veya diğer kıymetli şeyleri sakladığını anlar ve borçlu bunla vermekten

kaçınırsa, borçlunun şahsına karşı kuvvet kullanabilir (İİK. md.80). Zor kullanma hususunda bütün kolluk kuvvetleri icra memurunun emirlerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Köylerde haczi yapan memurun

emirlerini muhtarlar da ifaya mecburdurlar.

(23)

Haczolunan paraları, senetleri, poliçeleri, altın ve gümüş ve diğer

kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder. Diğer taşınır mallar masrafı peşinen alacaklıdan alınarak uygun bir yerde muhafaza altına alınır.

Alacaklı muvafakat ederse istenildiği zaman verilmek Şartıyla geçici olarak borçlu elinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. Hacizli mallar kendisine emanet edilene "yediemin” denir. Üçüncü şahsın

elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, alacaklının onayı ve üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır.

(24)

• Çalışanların ücretlerinin haczi mümkündür. Borçlu memur veya işçilerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları, haczin icra edildiğini ve

borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı kesip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar.

(25)

4. Aciz vesikası

Haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağı aciz vesikası hükmündedir. Alacaklı alacağının tamamını alamamış ise, icra dairesi kalan miktar için hemen aciz vesikası düzenleyip alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir. Aciz vesikasının bir nüshası da her il merkezinde Adalet bakanlığınca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan özel sicile kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderilir.

Bu vesika senet niteliğindedir. Elinde bu belge bulunan alacaklı, borçluya ait bir mal varlığı tespit ederse, hemen icraya başvurabilir. Alacaklı aciz vesikasını aldığı tarihten bir sene içinde takibe teşebbüs ederse yeniden ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.

Borç, borçluya karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl

geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Borcun tamamının ödenmesinden sonra aciz vesikası sicilden silinir.

(26)

5. İstihkak Davası

İstihkak "hak sahipliği” demektir. Haczedilen malın kendine ait olduğunu iddia edenin bu iddiasına "istihkak iddiası" denir. Malın haczini öğrenen kişi, öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder.

İstihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle kötüye kullanıldığını kabul etmek için ciddi sebepler bulunduğu takdirde mahkeme takibin ertelenmesi talebini reddeder. Takibin ertelenmesine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan teminat alınır. Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerden mahyetine göre takdir olunur.

(27)

6. Haczedilen Malların Paraya Çevrilmesi

Alacaklı haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet altı ay ve taşınmaz ise bir yıl içinde satılmasını isteyebilir (İİK. md.106). Alacaklı talep etmeden borçlunun

talebiyle de satış yapılabilir. İcra memuru kıymeti süratle düşen veyahut muhafazası masraflı olan malların satılmasına her zaman karar verebilir.

Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.

Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahhüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur. Ancak,

borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır. Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.

Taşınır mallar satış talebinden nihayet iki ay içinde satılır. Satış açık artırma ile yapılır.

(28)

7. İhtiyati Haciz

Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun elinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.

Vadesi gelmemiş borçtan dolayı:

1. Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa

2. Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu

maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebilir.

İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumludur ve teminat vermeye mecburdur.

(29)

REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

1. Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip

Alacağı taşınır rehni ile sağlanmış alacaklının takip talebi üzerine icra dairesi ödeme emri düzenler. Ödeme müddeti onbeş gündür. Borçluya yedi gün içinde itiraz olunmaz veya onbeş gün içinde borç ödenmez ise rehnin satılacağı bildirilir.

2. İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip

Alacağı ipotek ile sağlanmış alacaklı, takip talebine ipotek belgesinin tapu idaresince verilmiş resmi bir örneğini ekler (İİK. md.148). İcra memuru, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir.

(30)

Bu icra emrinde borcun otuz gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez ve tetkik merciinden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmezse, alacaklının taşınmazın satışını isteyebileceği bildirilir.

3. Rehin Açığı Belgesi

Rehinli malın bedeli, satış isteyenin alacağına yetmezse, alacaklıya geri kalan alacağı için "rehin açığı belgesi” verilir. Rehin açığı belgesi senet mahiyetindedir. Alacaklı, bu suretle tahsil edemediği alacağı için

borçlunun sıfatına göre iflâs veya haciz yoluna gidebilir. Bir yıl içinde haciz yolu ile takip talebinde bulunursa yeniden icra veya ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.

(31)

İFLAS YOLUYLA TAKİP

1. İcra Takibi ve Ticaret Mahkemesinin İflâs Kararı

İflâs yolu ile takip, ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir

olmadıkları halde iflâsa tabi bulundukları bildirilen gerçek veya tüzel kişiler hakkında yapılır. Şu kadar ki alacaklı bu kimseler hakkında haciz yolu ile de

takipte bulunabilir. Bu yollardan birini seçen alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bırakıp harç ödemeksizin diğerine yeni baştan müracaat edebilir.

Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde bu durumu kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarnın isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret sicili

memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazetede ilan olunur. İlan masraflarını ödemeyen tacir beyanda bulunmamış sayılır. Bu ilan tarihinden itibaren bir sene içinde, ticareti terk eden tacir hakkında iflâs yolu ile takip yapılabilir.

(32)

2. İflâs Kararının Tebliği ve İlanı

Daire, kararı kendiliğinden ve derhal tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna bildirir. Daire, ayrıca karan karar tarihinde, tirajı 50.000'in

üzerinde olan ve yurt düzeyind) dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte iflâs edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir

gazetede ve Ticaret Sicili Gaze tesinde ilan eder. İflâsın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle bildirilir ve ilan olunur.

(33)

3. İflâsın Uygulanması a) İflâs Masası

İflâs edenin (müflisin) tüm malları "İflâs masası” olarak anılır. İflâs açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun "iflâs masası”na dahil olur ve alacakların ödenmesine tahsis olunur. İflâsın kapanmasına kadar müflisin

mülkiyetine geçen mallar masaya girer (İİK.md.184).İflâsın açılmasından sonra müflis hiçbir ödeme kabul edemez.

(34)

İCRA TAKİBİ OLMADAN DOĞRUDAN DOĞRUYA İFLAS

1. İcra Takibi Olmadan Borçlunun İflâsının İstenmesi

Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe gerek kalmaksızın iflâsa tabi borçlunun iflâsını isteyebilir:

- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak

maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;

- Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;

- Konkordato talebi kabul edilmemişse;

- İlama dayalı alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse.

(35)

2. Borçlunun kendi iflasını istemesi

İflâsa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili

mahkemeden iflâsını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve Pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanım iflâs talebine

eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflâsa karar verilemez.

3. Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflâsı

Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın

bunların iflâsına karar verilir.

(36)

TAKSİRATLI VE HİLELİ İFLAS 1. Taksiratlı İflâs

Şu hallerden biri kendisinde bulunan müflis "taksiratlı” (kusurlu) sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre53 cezalandırılır:

• Zararı için makul sebepler gösteremezse;

• Evinin masrafları haddinden fazla ise;

• Kumar yahut şans oyunlarında ve borsa muamelelerinde önemli miktarda para kaybetmişse;

• Borcunun, mevcudu ile alacağından çok olduğunu bildiği halde bu durumdan

haberi olmayan kimselerden önemli miktarda veresiye mal yahut borç para almış ise;

• Türk Ticaret Kanunu'nda sayılan defterleri hiç veya kanunun emrettiği şekilde tutmamış ise;

• Mevcudu ile alacağından çok fazla miktarlar için senetler imza etmiş ise;

• İflâs takibi sırasında mahkeme, iflâs idaresi veya iflâs dairesi tarafından çağrıldığı halde makbul bir mazeret olmaksızın gelmemiş ise;

• İşlerini terk ederek kaçmış ise

(37)

2. Hileli İflas

İflasından evvel veya sonra alacaklarını zarara sokmak kastıyla ve özellikle aşağıdaki şekillerde hileli muamelerde bulunan kimse hileli müflis sayılır ve cezalandırılır.

• Rehinli mallarını tamamen veya kısmen kaçırır, gizler vey tahrip ederse;

• Alacaklıların zararına olarak gerçeğe aykırı makbuzlar veri veya yazı ile borç ikrar ederse;

• Muvazaalı (danışıklı) satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa;

• Gerçeğe aykırı borç ikrarı yahut muvazaalı muameleler ve sözleşmeler yapmak suretiyle alacaklılarını zarara sokarsa;

• Borcunun mevcudu ile alacağından fazla olduğunu bildiği halde mallarını satış gününün piyasasından pek aşağı bir fiyatla satmak suretiyle

mevcudunu israf ederse;

• Hakikate aykırı muhasebe ve sahte bilançolarla aktifini gerçekte olduğundan fazla veya noksan gösterirse.

(38)

KONKORDATO

1. Adî Konkordato

Kendi kusuru olmaksızın mali durumu bozulmuş olan bir borçlunun

alacaklıları ile yaptığı bir anlaşmadır. Bu anlaşma sonucunda alacaklıların en az üçte iki oranındaki çoğunluğu alacaklarının belirli bir bölümünden

vazgeçer, borçlu ise geri kalan borçlarım bir plan dahilinde ödemeyi kabul

eder. Konkordato, Ticaret Mahkemesinin onayı ile geçerlilik kazanır. İyi niyetli ve dürüst borçluları korumak amacını taşıyan bir müessesedir.

Borçlunun iflâsı halinde alacaklarını hiç alamayacaklarını düşünen alacaklılar, iyiniyetli gördükleri borçluya destek olarak, aslında kendi zararlarım

engellemek veya azaltmak için konkordato talebini kabul edebilirler.

(39)

a) Konkordato Talebi

Konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen herhangi bir borçlu, icra mahkemesine gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi verir.

Bu proje ayrıntılı bir bilanço, gelir tablosu ve defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin durumunu bildiren bir cetvel ekler.

b) Konkordato Mühleti

Konkordato talebi ilan edilir. Konkordato talebinin ilanından itibaren on gün içinde alacaklılar itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini

gerektiren bir durum bulunmadığını ileri sürerek icra mahkemesinden konkordato talebinin reddini isteyebilirler.

(40)

Talep uygun görülürse icra mahkemesi, borçluya en fazla üç aylık bir mühlet verir ve aynı zamanda gerekli bilgi ve tecrübeye sahip Türk vatandaşlarından bir veya birkaç konkordato komiseri tayin eder.

c) Konkordatonun Mahkemede İncelenmesi ve Onaylanması

Komiser konkordatoya ilişkin bütün belgeleri ve konkordatonun kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu ticaret mahkemesine verir ve durumu ilgili icra mahkemesine bildirir.

Mahkeme, komiseri dinledikten sonra ve her halde mühlet içinde kısa bir zamanda kararını verir. Karar vermek için tayin olunan duruşma

günü, mühlet kararının yayınlandığı gazete ilan edilir.

(41)

ç) Konkordatonun Hükümleri

Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde

alacaklarından vazgeçtiği, borçlunun borçlarını nasıl ödeyeceği ve

gerekirse sağlanacak teminatlar belirtilir. Kararda komiser veya uzman bir kişi tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla

görevlendirilebilir. Bu takdirde görevlendirilen kişi, borçlunun

işletmesinin durumu ve borçlarını konkordato projesi uyarınca ödenme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik

kararını veren mahkemeye rapor verir.

(42)

2. İflastan Sonra konkordato

İflasına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato teklif ederse iflas idaresi kendi görüşüyle beraber alacaklılara bu teklifi bildirir.

Konkordato üzerine verilen karar iflas idaresine bildirir. Konkordatonun tasdiki halinde idare iflasa hükmeden mahkemeden iflasın

kaldırılmasını ister.

Referanslar

Benzer Belgeler

sekreter alınan ya da verilen randevu fark etmeksizin bilgisini aldığı her randevu için aynı gün bir kart düzenler.. Bu kartta "tarih” kartın

• Kör alan: Kendimizce bilinmeyen fakat diğer insanlar tarafından fark edilmiş alan.. • Gizli alan: Kendimizce bilinen fakat diğer insanlar tarafından

Görev ve yetkisine sahip, en az 10 yıl serbest muhasebeci malî müşavirlik yapmış yeminli malî müşavirlik sınavını başarmış, ruhsat almış ve asliye ticaret

İş analizi yapma aşamasında işin adımlarının ne zaman ve ne kadar sürede yapıldığı sorgulanmaya başlanır ve iş. etüdünün devam eden diğer süreçlerinde de zaman

Bunun böyle olmadığını anlamak için önce aşağıdaki okuma işlemi ne bakınız daha sonra da bir arkadaşınızın göz hareketlerini okurken inceleyiniz.. Yukarıdaki

 Özel ve sosyal yaşamda ziyaretlerde ve sosyal etkinliklerde çiçek sunmak nazik ve asil bir davranış olarak kabul edilir.. Bu yüzden, çiçek sunan kişi kibar ve

müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarım gerektiren suçlara bakarlar. • Asliye ceza mahkemeleri ise, ağır ceza mahkemelerinin görevlerine giren işler dışında

İş ahlakı sosyal çevre, kişisel ahlak ve örgüt özelliklerinin oluşturduğu bir bütün olarak görülebilir.. Kişilerin bir örgüt içinde ahlaki ya da ahlaki