• Sonuç bulunamadı

VakıfBank. Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar. Haftalık Uluslararası Ekonomi Raporu Ocak ABD de istihdam Piyasasında İyileşme Başladı mı?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "VakıfBank. Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar. Haftalık Uluslararası Ekonomi Raporu Ocak ABD de istihdam Piyasasında İyileşme Başladı mı?"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

   

 ABD’de istihdam Piyasasında İyileşme Başladı mı? 

2008  yılında  yaşanan  küresel  ekonomik  krizin  işsizlik  üzerindeki  etkisi  bölgeler  ve  ülkelerde  farklılık  göstermekle  birlikte,  hemen  hemen  tüm  ülkelerde  işsizlik  oranlarının  tarihi  rekor  seviyelere  yükseldiği  görülmüştür.  ABD'de  de  ekonominin  güç  kaybetmeye  başladığı  2007  Aralık ayından beri işsizlik oranında sürekli artış yaşanmış, psikolojik sınır olan %10 seviyesinin  geçilmesiyle  2009  Ekim  ayında  %10.1  ile  son  26  yılın  en  yüksek  seviyesine  ulaşmıştır.  2010  yılında krizin etkilerinin sarılmasıyla küresel ekonomi yeniden büyümeye başlasa da, büyümenin  henüz  işsizlik  oranlarının  düşüşüne  önemli  bir  katkı  sağlamadığı  izlenmektedir.  Bu  noktada,  2007‐2009 dönemindeki küresel krizin kaynağı olan ve tek başına dünya ekonomisinin yaklaşık 

%22'sini  oluşturan  ABD'de  işsizliği  azaltacak  biçimde  istikrarlı  bir  istihdam  artışı  yaşanıp  yaşanmayacağı,  yatırımcıların  2011  yılında  odaklandığı  öncelikli  konuların  başında  yer  almaktadır.  Bu  çalışmada  ABD  ekonomisinde  ve  istihdam  piyasasındaki  yaşanan  gelişmeler  incelenerek, 2011 yılına yönelik olası riskler ele alınmıştır.  

Uluslararası Ekonomide Geçtiğimiz Haftanın Önemli Gelişmeleri 

ABD 

ABD  Merkez  Bankası  (FED),  Banka'nın  ABD  Hazinesi'ne  geçen  yıl  78.4  milyar  dolarla  rekor  miktarda  ödeme yaptığını bildirildi.  

ABD  Hazine  Bakanlığı'nın  yaptığı  açıklamaya  göre  Aralık  ayında  federal  bütçe  beklentiler  doğrultusunda 80 milyar dolar açık verdi. 

ABD’de  MBA  verilerine  göre,  mortgage  başvurusu  aktivitesi  endeksi  %2.2  yükselerek  son  bir  ayın  zirvesine çıktı. 

ABD'de dış ticaret dengesi Kasım'da 40.5 milyar dolar olan beklentilerin altında 38.31 milyar dolar açık  verdi. 

ABD'de  Aralık'ta  üretici  fiyatları  beklentilerin  üzerinde  %1.1  artarken,  çekirdek  endeks  beklentiler  dahilinde %0.2 yükseldi. 

ABD'de Aralık'ta işsizlik maaşı başvuruları 405.000 olan beklentilerin üzerinde 445.000 oldu. 

 

         AVRUPA 

Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi Kasım ayında %0.5 olan beklentilerin üzerinde %1.2 arttı. 

Avrupa borç krizine dair endişelerin alevlenmesiyle Yunanistan tahvilinde faiz yeni bir rekor seviyeye  yükseldi.  Yunanistan'ın  1.5  milyar  euroluk  6  aylık  bono  ihalesinden  bir  gün  önce  10  yıl  vadeli  Yunan  tahvili ve Alman tahvili arasındaki spread ilk defa %10'u aştı. 

Yunanistan Merkez Bankası'nın verilerine göre ülkenin nakit açığı 2010 yılında %28.3 azaldı. Bu, Yunan  hükümetinin daha düşük borçlanma ihtiyacı ile karşı karşıya olduğu anlamına geliyor. 

Almanya  ekonomisi  birleşmeden  bu  yana  görülen  en  hızlı  büyümeyi  kaydederek  2010  yılında  beklentilerin üzerinde %3.6 büyüdü. 

Portekiz  tahvil  ihalelerinde  1.25  milyar  euro  borçlandı.  Portekiz'in  2014  vadeli  tahvil  ihalesinde  650  milyon euro satış yapıldı ve ihalede ortalama faiz %5.396 oldu. 2020 vadeli tahvil ihalesinde ise satış  tutarı 599 milyon euro oldu ve ortalama faiz %6.806'dan %6.719'a indi. 

Avrupa  Merkez  Bankası  (ECB)  faiz  oranlarını  değiştirmeyerek,  faiz  oranlarının  %1.00  olarak  devam  etmesine karar verdi. 

İngiltere Merkez Bankası (BOE), faiz oranlarında bir değişikliğe gitmeyerek faiz oranlarını %0.50 olarak  bıraktı. 

Almanya’da TÜFE Aralık ayında yıllık bazda %1.7’ye yükseldi. 

İtalya,  2015  ve  2026  itfalı  tahvil  ihracıyla  toplam  6  milyar  euro  borçlandı.  İtalya'nın  3  milyar  euro  borçlandığı  2015  vadeli  tahvilin  ortalama  getirisi  %3.67  oldu.  Talep  karşılama  oranı  1.412  olarak  gerçekleşti.  İtalya'nın  yine  3  milyar  euro  borçlandığı  2026  itfalı  tahvilin  ortalama  getirisi  ise  %5.06,  talep karşılama oranı 1.420 oldu. 

 

DİĞER ÜLKELER 

IMF verilerine göre global döviz rezervleri 3. çeyrek sonunda %6.7 artışla 8 trilyon 986 milyar Dolar'a  ulaştı. 

Japonya’da Kasım ayında öncü göstergeler endeksi 93.7olarak gerçekleşirken, cari işlemler fazlası ise  beklentilerin altında 926.2 milyar yen oldu. 

IMF,  İzlanda  için  124  milyon  euro  tutarındaki  kredi  diliminin  serbest  bırakılmasını  onayladı.  IMF  ile  İzlanda, İzlanda ekonomisinin 2008 yılında çökmesinin ardından bir stand by anlaşması yapmışlardı. 

Güney  Kore  Merkez  Bankası,  faiz  oranlarını  beklentilerin  aksine  25  baz  puan  artırarak  %2.75  olarak  belirledi. 

Fitch  Ratings,  Mısır'ın  yabancı  para  cinsinden  uzun  vadeli  kredi  notunu  BB+  ve  yerel  para  cinsinden  uzun vadeli notunu BBB+ olarak teyit etti. 

 

 

VakıfBank   

   

Vakıfbank  Ekonomik  Araştırmalar   

                         

ekonomik.arastirmalar@vakifbank.com.tr  Ankara, TÜRKİYE 

Haftalık Uluslararası Ekonomi Raporu 

 17‐24 Ocak 2011

(2)

 

2008  yılın birlikte,  h ekonomin olan  %10 yılında  k oranların kaynağı o bir  istihd almaktad yönelik ol

seviyeler  açıklanan olduğunu  

‐1 0 1 2 3 4 5 6

1 Kaynak: Bl

‐5 0 5 10

1980 1982

Kaynak: Bloo

250 350 450 550 650 750

01.2008 03.2008 H

Kaynak: Bloom

nda  yaşanan  hemen  hemen nin güç kaybe 0  seviyesinin  krizin  etkilerin nın düşüşüne ö olan ve tek ba dam  artışı  yaş dır. Bu çalışma

lası riskler ele

ekonomik  kır n  veriler  Oca u göstermekte

12 loomberg

1983 1985 1987 1989 1991

Reel Büyüme ( İşsizlik Oranı (

omberg

03.2008 06.2008 08.2008 10.2008 012009

Haftalık İşsizlik Ba

mberg

ABD’

küresel  ekon n  tüm  ülkeler etmeye başlad geçilmesiyle  2 nin  sarılmasıy

önemli bir kat aşına dünya ek şanıp  yaşanm ada ABD ekon e alınmıştır.  

rılganlığın  dev k‐2008'den  b edir.  

23 34

İşsizlik Oranı  (

1993 1994 1996 1998 2000

(yoy %) Bir önceki yıla gö

01.2009 03.2009 06.2009 08.2009

aşvuruları (4 Haf

’de istihdam

nomik  krizin  i rde  işsizlik  ora dığı 2007 Aralı

2009  Ekim  ay yla  küresel  ek tkı sağlamadığ konomisinin y mayacağı,  yatı nomisinde ve 

vam  ettiğinin  beri  süregele

45 (%)

19731981 20011990 2007

2000 2002 2004 2005 2007

öre fark ) (Sağ ek

11.2009 01.2010 04.2010 06.2010

f.Ort.‐bin kişi)

2010 yılı Ocak‐

Ağustos Ort:465

m Piyasasında

işsizlik  üzerin anlarının  tarih ık ayından ber yında  %10.1  konomi  yenid ğı izlenmekte aklaşık %22'si ırımcıların  201

istihdam piya

AB glo krit tar işsi ora Yas ara eko işsi ger İsti baş edi AB haf 201 baş izle haf yaş dö gös bir  gösterges n  daralmanın

Geç nası dön istih yaşa üzer rese son görü birli önü

56

‐4

‐2 0 2 4

2009

ks.)

09.2010 11.2010

a İyileşme B

deki  etkisi  bö hi  rekor  seviy ri işsizlik oran

ile  son  26  yıl den  büyümey dir. Bu noktad ini oluşturan A 11  yılında  od asasındaki ya

D’de  açıklana obal  ekonomiy

tik  öneme  sa rihsel olarak in izlik  oranını  anlarının  ise 

sası) gerçekleş asındaki  ilişk

onomisinde % izlik oranının d rilemesi müm ihdam  piyas şvurularında  ilebilmektedir

D’de  açıklana ftalık işsizlik b 10  yılının  Oc şvurularının  y ediği  dikkati  ç ftalık  işsizlik  şandığı  görü nemde  Fed’

stermekle  be si  olarak  yoru n  sona  erdiği

çmiş  resesyon ıl  bir  seyir  i nemlerinde de

hdam  piyasas adığı  görülme re,  resesyon  esyonunun  bi ra  resesyo ülmektedir.  2

kte  işsizliğin  üne  alınırsa, 

aşladı mı? 

ölgeler  ve  ülk yelere  yükseld ında sürekli a lın  en  yüksek ye  başlasa  da

da, 2007‐2009 ABD'de işsizliğ daklandığı  önc şanan gelişm

an  büyüme  ve ye  yön  veren ahiptir.  ABD  ncelendiğinde

azalttığı,  düş işsizlik  oran ştiği açıkça gö kinin  yüksek

%4 civarında b da 2011 yılı so kün görünme salarındaki 

görülen  düş r. 2010 yılının  an  verilerde  başvurularında

cak‐Ağustos  yaklaşık  465  çekerken,  öze

başvuruların ülmektedir. 

’in  aldığı  ö eraber,  işsizlik umlanabilir.   A ini  ve  istihda

n  dönemleri zlediği  incele e büyüme bek sının  daha  ya ektedir.  Yand

dönemlerin itiş  tarihinden ndan  önce 2007  yılında  tarihi  rekor istihdam  p

kelerde  farklıl diği  görülmüş artış yaşanmış, k  seviyesine  u a,  büyümenin 9 dönemindek ği azaltacak b celikli  konular

eler incelener

e  işsizlik  oran n  bir  ülke  olm

büyümesi  ve e yüksek büyü

şük  ya  da  n ını  arttırdığı  örülmektedir. 

k  olması  n bir büyüme be

onuna kadar % ektedir.  

iyileşme  ha şüşten  de  y dördüncü çey görülen  topa a da gerileme döneminde 

bin  seviyele ellikle  Ekim  ay nda  da  ciddi

Bu  durum  önlemlerin  k  oranındaki  Ancak yine de am  piyasasınd

nde  istihdam endiğinde,  ge klentilerinin ar avaş  bir  topa aki  grafikten de  artan  işs n  itibaren  or eki  seviyele başlayan  s r  seviyelere 

piyasasında 

lık  göstermek ştür.  ABD'de  d

, psikolojik sın ulaşmıştır.  201 n  henüz  işsizl ki küresel kriz içimde istikra rın  başında  y rek, 2011 yılın

ları  bu  ülkeni ması  nedeniy e  işsizlik  ora üme oranların egatif  büyüm

tezinin  (Oku Bu iki değişke edeniyle  AB eklentisi altınd

%9 seviyelerin

aftalık  işsizl yakından  tak yreğiyle birlikt arlanma  eğilim

ye yol açmışt haftalık  işsizl rinde  bir  sey yından  itibare i  bir  gerilem özellikle  so işe  yaradığı

görece  yükse e  son  dönemd da  toparlanm

m  piyasaların eçmiş  resesyo

rtmasına karş arlanma  süre   de  görüldüğ sizlik  oranını rtalama  5‐6  y ere  geriledi son  resesyon yükseldiği  gö toparlanman

kle  de  nır  10  lik  zin  rlı  yer  na 

n,  yle  nı  ın  me  un  en  BD  da  ne 

lik  kip  te  mi  ır. 

lik  yir  en  me  on  nı  ek  de  ma 

ın  on  şın  eci  ğü  n,  yıl  iği  nla  öz  ın 

(3)

 

geçmiş  dönemlere  göre  daha  uzun  sürede  gerçekleşmesi  olasıdır.  Öte  yandan  yapılan  çalışmalarda,  ABD'de  işsizlik  oranının stabilize olması için aylık olarak 100 bin civarında istihdam yaratılması, sağlıklı bir ekonomik büyüme için ise  bu rakamın aylık olarak 200 bin civarında olması gerektiği tahmin edilmektedir. Son açıklanan Ekim ve Kasım aylarına  yönelik yapılan revizyonlarla ise yaklaşık 70 bin kişilik istihdam artışı hesaplanırken, işsizlik oranının stabilize olması  için uzun bir süreç gerektiği açıkça görülmektedir.  

ABD  istihdam  piyasası  sektörler  bazında  incelendiğinde,  iyileşmeye  en  fazla  katkının  hizmet  sektöründen  geldiği  görülmektedir.  Günümüz  gelişmiş  ekonomilerinde  hizmet  sektörü,    GSYİH  ve  istihdamın  büyük  bir  bölümünü  oluşturmasının  yanı  sıra  uluslararası  ticaretin  ve  geleneksel  imalat  sanayindeki maliyetlerin de oldukça büyük ve giderek  genişleyen  bir  kısmını  oluşturmaktadır.  Kriz  döneminde  hizmet  sektöründe  iş  gücü  kayıplarının  çok  daha  sert  olduğu  dikkati  çekerken,  yine  bu  sektörün 2009 yılının Mart ayından itibaren ise diğer  sektörlere  göre  çok  daha  hızlı  toparlandığı  gözlenmiştir.  

  Sonuç: 

Sonuç olarak, geçmiş resesyon dönemleri de baz alındığında istihdam piyasalarındaki iyileşmenin GSYİH’da yaşanan  toparlanmaya rağmen  çok  daha  yavaş  olduğu görülmektedir.  Bu  doğrultuda  yapılan  incelemelerde  işsizlik  oranının  kriz öncesi seviyelerine ulaşmasının yaklaşık 5‐6 yıl gibi bir süreç aldığı dikkati çekerken, işsizlik oranındaki gerilemeye  rağmen ABD’de işsizlik oranının hala çok yüksek seviyelerde olduğu görülmektedir.  Nitekim Fed Başkanı Bernanke de  7  Ocak’ta  yapılan  Senato  Bütçe  Komitesi  toplantısı  öncesinde  üyelere  yaptığı  sunumda  istihdam  piyasalarının  tamamen normale dönmesinin 4‐5 yıl gibi bir süre alabileceğinden bahsetmiştir. Ayrıca 1946‐1960’lı yıllar arasındaki  bir  dönemi  kapsayan  ve  ‘‘baby  boom’’  olarak  adlandırılan  dönemde  dünyaya  gelen  nüfusun  işgücü  piyasasından  çekilmeye başlamasıyla bu sürecin istihdam piyasalarına olası etkilerinden bahsetmekte fayda bulunmaktadır. İkinci  dünya savaşı sonrasında ABD’de nüfusun oldukça azalmasından dolayı Roosvelt başkanlığındaki hükümet tarafından  uygulanan bir politika ile doğum oranlarını artırmak için kampanyalar başlatılmış ve bunun sonucunda 1946 yılında  başlayan  bebek  doğumlarındaki  patlama  ‘baby  boom’  1960’lı  yıllara  kadar  devam  etmiştir.  Söz  konusu  patlamada  doğan nüfusun toplam nüfusun yaklaşık %22’si oluşturduğu ve bu nüfusun 2010‐2025 yılları arasında emekli olacağı  düşünüldüğünde, söz konusu nüfusun iş gücü piyasalarından çekilmediği sürece (2025 yılına kadar) işsizlik oranında  belirgin bir iyileşmeden söz etmek zor görünmektedir.  

Ancak  tabii  2011  yılına  ait  riskler  değerlendirildiğinde  bu  sürecin  daha  da  uzayabileceği  göz  önüne  alınması  gerekirken, söz konusu riskleri birkaç başlık altında toplamak mümkün görünmektedir: 

 

ABD’de artan hanehalkı tasarruf oranının ekonomik iyileşme önünde engel teşkil etmesi:  

 

Tüketici  harcamalarının  büyük  bir  paya  sahip  olduğu  ABD  ekonomisinde  tüketicilerin  davranışları  ABD  ekonomisindeki  toparlanmanın  ya da  daralmanın  boyutlarını  belirlerken,  tüketicilerin  kararları  ekonomide  yaşanan  bu  ekonomik  döngülerin  (economic  cycle)  beklenenden  daha  sert  ya  da  yumuşak  olmasına  neden  olabilmektedir. 

Kriz  öncesi  dönemde  %2  seviyelerinde  seyreden  hanehalkı  tasarruf  oranının  yaşanan  krizin  ardından  %5.5  seviyelerine  yükseldiği  dikkate  alındığında,  ABD’de  giderek  artan  hanehalkı  tasarruf  oranının  ekonomik  iyileşme  önünde  bir  engel  teşkil  etmesi  olasılıklar  dahilinde  bulunmaktadır.  Tabii  burada  tasarruf  oranındaki  artışın  varlık  fiyatlarındaki  yükselişle  birlikte  gerçekleşmesi  de  dikkate  değer  bir  unsur  olarak  karşımıza  çıkarken,  bu  durum  hanehalkının ekonomiye olan güvensizliğini ve harcama yapma konusundaki isteksizliğini yansıtmaktadır. 

‐410

‐310

‐210

‐110

‐10 90 190

Hizmet Sektörü  İmalat Sektörü  İnşaat Sektörü

Kaynak: Bloomberg, Vakıfbank

Sektörlere Göre ABD İstihdamı (3 aylık ort. değ.)

(4)

   

Piyasaların Fed’in politikalarına karşı güven kaybetmesi: 

 

Son  dönemde  ABD  ekonomisine  dair  gelen  olumlu  sinyaller  büyüme  beklentilerinin  iyileşmesine  neden  olurken,  iyileşen büyüme beklentileri bankacılık sektörünün de kredi standartlarını gevşeterek kredi hacminde de bir artışa yol  açabilecektir.  Kredi  hacmindeki  artışın  sert  olması  durumunda  enflasyon  riskinin  de  artması  beklenirken,  böyle  bir  durumda Fed’in çıkış stratejisini zamanında uygulamaya koymaması hem Fed’in kredibilitesini azaltabilecek hem de,  piyasaların da Fed’in politikalarına karşı güven kaybetmesine yol açabilecektir. 

Euro Bölgesi gibi diğer ülkelerde ortaya çıkan krizlerin ABD’yi etkilemesi: 

 

ABD’deki krizlerin çok az bir kısmının dış kaynaklı olduğu göz önüne alındığında, beklenmeyen büyük bir şok olmadığı  takdirde  ABD  ekonomisinin  bu  dışsal  krizlerden  fazla  etkilenmesi  beklenmemektedir.  Ancak  Euro  Bölgesi  ülkelerindeki problemlerin giderek artması ve başka ülkeleri de içine alacak şekilde genişlemesi durumunda, global  finansal sistemin ciddi boyutlarda sekteye uğraması ve ABD ekonomisi üzerinde de büyük bir şok yaratması mümkün  görünmektedir. Böyle bir durumda ise güvenli liman olarak görülen varlıklara olan talebin artması, şirketlerin yatırım  kararlarını  durdurması  ya  da  ertelemesi  ve  talebin  düşmesi  yaşanacak  olası  sonuçlar  olarak  dikkat  çekmektedir. 

Ancak şu aşamada böyle bir risk çok fazla olasılık dahilinde bulunmazken, Euro Bölgesi hükümetlerinin böyle bir riski  bertaraf edebilmek için her türlü imkanı kullanabilecekleri beklenmektedir. 

 

Olası tüm bu riskler birlikte değerlendirildiğinde henüz büyümenin sürdürülebilirliğine dair soru işaretleri bulunurken,  bu  risklerin  realize  olması  durumunda  işsizlik  oranındaki  iyileşmenin  Fed’in  tahminlerinden  daha  da  uzun  sürmesi  mümkün  görünmektedir.  Böyle  bir  durumda  ise  enflasyonun  uzunca  bir  süre  daha  risk  oluşturması  beklenmezken,  Fed’in 2012 yılından önce faiz artırımına başlaması zor görünmektedir. Bu noktada Fed’in faiz kararını hem işsizlik  oranı  hem  de  enflasyon  oranındaki  gelişmelerle  birlikte  değerlendirmek  gerekirken,  işsizlik  oranı  ve  enflasyon  arasındaki ilişkiyi incelemekte fayda bulunmaktadır. 

 

Kriz  dönemlerinde  işsizlik  oranı  ve  Fed’in  faiz  artırımları  arasındaki  ilişki  incelendiğinde;  Fed’in  ortalama  işsizlik  oranında  %0.7  gerileme  meydana  geldikten,  6  ay  sonra  yeniden  parasal  sıkılaştırmaya  gittiği  görülmektedir. 

Resesyon  dönemleri  ayrı  ayrı  incelendiğinde  ise;  Fed,  işsizlik  oranında  1960‐1961  resesyonunda  %1.6,  1990‐1991  resesyonunda ise %1.2 oranında gerileme meydana geldikten sonra faiz artırımına başlamıştır. Fed faiz artırımından  önce en uzun beklemeyi de bu resesyon dönemlerinde seçmiştir. Bunun nedeni çekirdek enflasyon oranlarının düşük  seviyelerde  seyretmesi  olmuştur.  1970’li  yılların  başından  1980’li  yıllara  kadar  devam  eden  stagflasyon  sürecinde  (yüksek  işsizlik  oranı‐yüksek  enflasyon)  ise  Fed’in  işsizlikteki  yükselişe  karşın  zaman  zaman  faiz  artırımına  gittiği  görülmektedir.  Bu  gibi  dönemlerde  ise  Fed’in  faiz  artırımını,  o  dönemlerde  enflasyonun  yüksek  seviyelerde  gerçekleşmesinden  dolayı  işsizlik  oranının  zirveyi  görmesinden  hemen  sonra  yaşadığı  gerilemenin  ardından  gerçekleştirmiştir.  Çekirdek  enflasyonun  hala  oldukça  düşük  seviyelerde  olduğu  dikkate  alındığında  Fed’in  para 

Kriz  sonrası  dönemlerde  Fed’in  ilk  parasal  sıkılaştırmaya  başlama  tarihi  

İşsizlik  oranının  zirve  yaptığı  seviyeden  sonra  meydana  gelen  gerileme (%)  

İşsizlik  oranının  zirve  yaptığı  tarihten  sonra  geçen süre (ay)  

Aralık 1954   ‐%1.1 

Ağustos 1958   ‐%0.1 

Şubat 1962   ‐%1.6 

Nisan 1971   ‐%0.2 

Haziran 1975   ‐%0.2 

Eylül 1980   ‐%0.3 

Haziran 1983   ‐%0.7 

Şubat 1994   ‐%1.2  20 

Haziran 2004   ‐%0.7  12 

Ortalama   ‐%0.7 

Kaynak: Bloomberg     

0 2 4 6 8 10 12

0 5 10 15 20

25 ABD İşsizlik Oranı (%) FED Faiz Oranı (%)

Kaynak: Bloomberg

Stagflasyon süreci

(5)

 

politikasını sıkılaştırmak için işsizliğin tepe noktasını gördükten sonraki ortalama süre olan 6 ayın üzerinde 1994 veya  2004 yılında yaşanan resesyonlara benzer bir süreyi beklenmesi mümkün olabilir. Bu bağlamda işsizlik oranının zirve  seviyesi  olan  %10.1’den  %9.4’e  gerilediği  göz  önüne  alındığında,  işsizlik  oranındaki  ortalama  %0.7’lik  gerilemenin  gerçekleştiğinin  görülmesine  karşın,  Fed  üyelerinin  işsizlik  oranının  uzunca  bir  süre  daha  %9  seviyesinin  altına  gerilemeyeceği yönünde fikir birliğinde bulunmaları, Fed’in 6 ay sonrasında yani Haziran ayında Faiz artırımına gitme  ihtimalini  azaltmaktadır.  Bu  ihtimali  azaltan  bir  diğer  etken  ise,  enflasyon  cephesinden  gelmektedir.  ABD’de  enflasyonun  hala  düşük  seviyelerde  bulunması  ve  hatta  deflasyon  riskinin  enflasyon  riskinden  çok  daha  yüksek  olması  Fed’in  faiz  kararını  ötelemesinde  etkili  olan  bir  diğer  unsur  olarak  karşımıza  çıkmaktadır.  Bu  nedenle  en  önemli  indikatör  olan  işsizlik  oranında  belirgin  bir  düzelme  olmaksızın  FED’in  2012  yılına  kadar  faiz  oranını  %0.00‐

%0.25 aralığında tutmaya devam etmesi beklenmektedir.  

ABD Merkez Bankası FED’in faiz politikasını belirlerken  dikkate  aldığı  göstergelerden  biri  olan  ABD  çekirdek  kişisel  tüketim  harcamaları  (PCE)  ve  işsizlik  oranı  arasındaki  ilişki  tarihsel  olarak  incelendiğinde  ise,  son  50  yıldır  işsizlik  oranının  yüksek  olduğu  dönemlerde  (özellikle  %8  seviyesinin  üzerine  çıktığı  dönemlerde)  çekirdek  enflasyonda  artış  yaşanmadığı,  aksine  düşüş  yaşandığı görülmektedir. Krizin ardından son 50 yılın en  düşük  seviyesine  gerileyen  çekirdek  enflasyonda,  mevcut  tabloda  ekonomik  durgunluğun  hala  devam  etmesine bağlı olarak enflasyonda aşağı yönlü risklerin  devam  etmesi  beklenmektedir.  Bu  nedenle  ABD’deki  mevcut  ekonomik  görünüm  enflasyon  artış  beklentilerinin aksine deflasyon riskinin devam ettiğine işaret etmektedir.  

Kapasite kullanım oranının hala daha oldukça düşük seviyelerde olması, ücret artış hızının hala oldukça yavaş olduğu  bir  ortamda  çekirdek  enflasyonda  artış  olası  gözükmemektedir.  Bu  da  yakın  gelecekte  para  politikasında  bir  değişikliğe  gidilmesinin  zor  olacağını,  yani  faiz  artırımının  şimdilik  2011  yılında  söz  konusu  olmayacağına  işaret  etmektedir.  

                                                         

0 2 4 6 8 10 12

0 2 4 6 8 10 12

1961 1964 1967 1970 1973 1976 1979 1982 1985 1988 1991 1994 1997 2000 2003 2006 2009

Çekirdek PCE (yoy %) İşsizlik Oranı (yoy %) (Sağ Eks.)

İşsizlik oranının yüksek  olduğu dönemlerde enflasyon oranı düşüyor

Kaynak: Bloomberg

(6)

 

Açıklanacak Veriler (17‐24 Ocak 2011) 

    Ekonomi Gündemi  Önceki  Beklenti

17.01.2011  Türkiye İşsizlik(Ekim)       11.30%  ‐‐

  

 

Tüketici Güven Endeksi(Aralık)       91.3         92

   ABD  Tatil

 

18.01.2011  ABD  NY FED İmalat endeksi 10.57  13.0

  

 

Uzun Vadeli Sermaye Hareketleri (Kasım) 7.2 mlyr 

   İngiltere TÜFE (Aralık, y/y) %3.30  %3.34

   Almanya ZEW Endeksi (Ocak) %4.3  %6.8

19.01.2011  ABD  Haftalık Mortgage Verileri 482.7 

  

 

Yeni Başlayan Konut İnşaatları (Aralık) 0.55  0.55

  

 

Konut Başlangıçları (Aralık, m/m) 53.9 

   Euro Bölgesi  Cari İşlemler Dengesi (Kasım) ‐2.3 mlyr  ‐5 mlyr

   İngiltere İşsizlik Oranı (Kasım) %7.9  %7.9

20.01.2011  Türkiye  Merkezi Yönetim Borç Stoku(Aralık)  ‐‐  ‐‐

  

 

TCMB PPK Toplantısı(Faiz Kararı)        %6.50         % 6.50

  

 

TCMB Beklenti Anketi ‐‐  ‐‐

   ABD  Haftalık İşsizlik Başvuruları 445  425

  

 

Philadelphia FED Endeksi (Ocak) 24.3  25

  

 

Öncül Göstergeler Endeksi (Ocak) %1.1  %0.6

  

 

İkinci El Konut Satışları (Aralık) 4.68  4.88

   Euro Bölgesi  Tüketici Güveni (Ocak) ‐11 

   Almanya ÜFE (Aralık, y/y) %4.4  %5.0

   İtalya  Sanayi Siparişleri (Kasım, a/a) %0.0 

21.01.2011  Fransa PMI İmalat Endeksi (Ocak) 57.2 

 

(7)

7   

‐4

‐3

‐2

‐1 0 1 2 3 4 5 6

04.2006 11.2006 06.2007 01.2008 08.2008 03.2009 10.2009 05.2010 12.2010

Öncül Göstergeler  Endeksi  (6 aylık % Değ.) Öncül Göstergeler Endeksi

ABD EKONOMİK GÖSTERGELERİ  EKONOMİK AKTİVİTE GÖSTERGELERİ 

   

                 

‐8

‐6

‐4

‐2 0 2 4 6 8 10

06.1990 06.1991 06.1992 06.1993 06.1994 06.1995 06.1996 06.1997 06.1998 06.1999 06.2000 06.2001 06.2002 06.2003 06.2004 06.2005 06.2006 06.2007 06.2008 06.2009 06.2010

ABD Büyüme 

0 0,5 1 1,5 2 2,5 3 3,5

2010‐4Ç 2011‐1Ç 2011‐2Ç 2011‐3Ç 2011‐4Ç

ABD Büyüme Beklentisi (%, ç/ç) ABD Büyüme Beklentisi

‐8

‐6

‐4

‐2 0 2 4 6 8

30 35 40 45 50 55 60 65

06.2002 12.2002 06.2003 12.2003 06.2004 12.2004 06.2005 12.2005 06.2006 12.2006 06.2007 12.2007 06.2008 12.2008 06.2009 12.2009 06.2010 12.2010

ISM İmalat Endeksi GSYİH (%, ç/ç, Sağ Eksen) ISM İmalat ve Büyüme

‐8

‐6

‐4

‐2 0 2 4 6 8

30 35 40 45 50 55 60 65

06.2002 04.2003 02.2004 12.2004 10.2005 08.2006 06.2007 04.2008 02.2009 12.2009 10.2010

ISM Hizmetler Endeksi GSYİH (%, ç/ç, sağ eksen) ISM Hizmetler ve Büyüme

‐50

‐40

‐30

‐20

‐10 0 10 20 30 40

04.2005 09.2005 02.2006 07.2006 12.2006 05.2007 10.2007 03.2008 08.2008 01.2009 06.2009 11.2009 04.2010 09.2010

Empire State İmalat Endeksi Philly FED İmalat Endeksi Bölgesel Aktivite Endeksleri

(8)

8   

2,5 2,6 2,7 2,8 2,9 3 3,1 3,2 3,3 3,4 3,5

0 1 2 3 4 5 6

10.2006 10.2007 10.2008 10.2009 10.2010

Michigan 1 yillik Enf. Endeksi

Michigan 5 yillik Enf. Endeksi (Sag Eksen) Michigan  Enflasyon  Beklentisi

‐1

‐0,5 0 0,5 1 1,5 2 2,5 3

10.2006 05.2007 12.2007 07.2008 02.2009 09.2009 04.2010 11.2010

5 Yıllık Başabaş (Breakeven) Enflasyon Beklentisi Piyasa Enflasyon  Beklentisi

ENFLASYON GÖSTERGELERİ 

 

‐3

‐2

‐1 0 1 2 3 4 5 6

0 0,5 1 1,5 2 2,5 3 3,5

11.2005 11.2006 11.2007 11.2008 11.2009 11.2010

Çekirdek Enflasyon (Gida ve Enerji Disi) (%, y/y) TÜFE (%, y/y)

TÜFE ve Çekirdek Enflasyon

0 0,5 1 1,5 2 2,5 3 3,5 4 4,5 5

11.2005 06.2006 01.2007 08.2007 03.2008 10.2008 05.2009 12.2009 07.2010

ÜFE (yıllık ‐ %)

ÜFE (yıllık ‐ %) ÜFE

0 20 40 60 80 100 120 140 160

0 0,5 1 1,5 2 2,5 3 3,5 4 4,5

10.2007 10.2008 10.2009 10.2010

Benzin Fiyatlari (Dolar)

Ham Petrol Fiyatlari (Dolar, Sag Eksen) Petrol ve Petrol Ürünleri Enflasyonu

‐2

‐1 0 1 2 3 4 5 6 7

11.2006 11.2007 11.2008 11.2009 11.2010

Gida Fiyatlari (%, y/y) Gida Enflasyonu

(9)

9   

  DIŞ TİCARET GÖSTERGELERİ 

 

TÜKETİM GÖSTERGELERİ 

   

   

‐90

‐80

‐70

‐60

‐50

‐40

‐30

‐20

‐10 0

10.2006 10.2007 10.2008 10.2009 10.2010

Dis Ticaret Dengesi Dis Ticaret Dengesi (Petrol Hariç)

ABD Dis Ticaret Dengesi

‐100

‐50 0 50 100 150 200

08.2006 08.2007 08.2008 08.2009 08.2010

ABD Net Menkul Kiymet Yatirimi (Milyar $) ABD Menkul Kiymetlerine Net Yabanci  Yatirimi

‐15

‐10

‐5 0 5 10

11.2006 11.2007 11.2008 11.2009 11.2010

Perakende Satislar (%, y/y) Perakende Satislar (Oto Hariç, %, y/y) Perakende Satislar (Gaz Hariç, %, y/y)

Perakende Satislar

‐3

‐2

‐1 0 1 2 3 4 5 6

11.2008 11.2009 11.2010

ICSC Magaza Zinciri  Satislari (%, y/y) Haftalik Perakende Satis Verileri

‐3

‐2

‐1 0 1 2 3 4 5

12.2001 12.2003 12.2005 12.2007 12.2009

Reel Tüketim Harcamalari (%, y/y) Tüketim Harcamalari

50 55 60 65 70 75 80 85 90 95 100

10.2006 10.2007 10.2008 10.2009 10.2010

Michigan Ünv. Tüketici Güven Endeksi Michigan  Tüketici  Güven Endeksi

(10)

10   

KONUT PİYASASI GÖSTERGELERİ 

2,5 3 3,5 4 4,5 5 5,5 6 6,5 7

70 75 80 85 90 95 100 105 110 115

08.2006 08.2007 08.2008 08.2009 08.2010

Bekleyen Konut Satislari Endeksi

Ikinci El Konut Satislari (Milyon, Sag Eksen) Konut Satislari

 

‐25

‐20

‐15

‐10

‐5 0 5 10 15 20

11.2005 11.2006 11.2007 11.2008 11.2009 11.2010

Case Shiller Konut Fiyat Endeksi

Case Shiller Konut Fiyat Endeksi Konut Fiyatlari

                             

3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

10.2006 10.2007 10.2008 10.2009 10.2010

Yeni Konut Arzi (mlyn adet)

Yeni Konut Arzi (mlyn adet) Yeni Konut Arzi

5 5,5 6 6,5 7 7,5

4 4,5 5 5,5 6 6,5 7

10.2006 04.2007 10.2007 04.2008 10.2008 04.2009 10.2009 04.2010 10.2010

Mortgage Faiz (Sabit Faizli)

Mortgage Faiz (Değişken Faizli, Sağ Eksen) İpotekli Konut Kredisi Faizleri

(11)

11   

İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ 

   

   

         

   

250 300 350 400 450 500 550 600 650 700

03.2008 08.2008 01.2009 06.2009 11.2009 04.2010 09.2010

Haftalik Issizlik Basvurulari (Bin) Haftalik Issizlik Basvurulari (4 Haf. H.O.)

Issizlik Basvurulari

1,5 2 2,5 3 3,5 4 4,5

10.2006 05.2007 12.2007 07.2008 02.2009 09.2009 04.2010 11.2010

Ortalama Saatlik Ücret (%, y/y) Ortalama Saatlik  Ücret

3 4 5 6 7 8 9 10 11

08.2006 04.2007 12.2007 08.2008 04.2009 12.2009 08.2010

Issizlik Orani  (%) Issizlik Orani

‐900

‐700

‐500

‐300

‐100 100 300 500

08.2006 03.2007 10.2007 05.2008 12.2008 07.2009 02.2010 09.2010

Tarim Disi Istihdam  Aylik Degisim (Bin Kisi) Tarim Disi Istihdam

(12)

12   

EURO BÖLGESİ  AKTİVİTE GÖSTERGELERİ   

   

 

 

   

 

 

İmalat Sanayi PMI  Büyüme (Çeyreklik) 

Sanayi Üretimi ve Güven Endeksi  Hizmetler PMI 

Büyüme Tahminleri 

‐4

‐3

‐2

‐1 0 1 2 3

12.06 06.07 12.07 06.08 12.08 06.09 12.09 06.10

Euro Bölgesi(ç/ç) Almanya(ç/ç) Fransa(ç/ç)

0 1 1 2 2 3 3 4 4 5 5

2010‐4Ç 2011‐1Ç 2011‐2Ç 2011‐3Ç

%

Euro Bölgesi Almanya Ingiltere

‐20

‐15

‐10

‐5 0 5 10

‐40

‐35

‐30

‐25

‐20

‐15

‐10

‐5 0 5 10

2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

Euro Bölgesi Sanayi Güveni (2 ay ileri, sag eksen) Sanayi Üretim Endeksi (% ‐ 3ay Ort/3 ay Ort)

35 40 45 50 55 60 65

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

Euro Bölgesi  Ingiltere 

Fransa Almanya 

30 35 40 45 50 55 60 65

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

Euro Bölgesi  Ingiltere

Fransa Almanya

(13)

13   

DIŞ TİCARET GÖSTERGELERİ 

   

   

ENFLASYON GÖSTERGELERİ 

   

 

İthalat‐İhracat  Dış Ticaret Dengesi 

TÜFE ve Çekirdek Enflasyonu 

Ülkeler Bazında TÜFE  

ÜFE ve Çekirdek Enflasyonu 

‐9

‐4 1 6 11 16

‐10

‐8

‐6

‐4

‐2 0 2

2002 2004 2006 2008 2010

Fransa Dış Ticaret Dengesi (milyar euro,sol eksen) Euro Bölgesi Dış Ticaret Dengesi (milyar euro) Almanya Dış Ticaret Dengesi (milyar euro)

0 0,5 1 1,5 2 2,5 3

‐1 0 1 2 3 4 5

1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010

Euro Bölgesi TÜFE (% ‐ y/y, Sol Eksen) Çekirdek Enflasyon (% ‐ y/y)

0 0,5 1 1,5 2 2,5 3

‐10

‐8

‐6

‐4

‐2 0 2 4 6 8 10

1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010

Euro Bölgesi ÜFE (y/y)

Çekirdek Enflasyon (y/y, Sağ Eksen)

‐2

‐1 0 1 2 3 4 5 6

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

(%)

İspanya TÜFE(y/y) İtalya TÜFE(y/y) Almanya TÜFE(y/y) Fransa TÜFE(y/y)

‐30

‐20

‐10 0 10 20 30 40 50

‐40

‐30

‐20

‐10 0 10 20 30 40

2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Euro Bölgesi  İthalat  (%‐y/y)

Euro Bölgesi  İhracat  (%‐y/y,Sağ  Eksen)

(14)

14   

 

İŞGÜCÜ GÖSTERGELERİ 

   

7 7,5 8 8,5 9 9,5 10 10,5

İşsizlik Oranı

 

TÜKETİM GÖSTERGELERİ   

 

İşsizlik Oranı  İstihdam ve PMI 

Özel Tüketim  Krediler 

Tüketici Kredileri  Perakende Satışlar ve Özel Tüketim

‐2,5

‐2

‐1,5

‐1

‐0,5 0 0,5 1 1,5 2 2,5

35 40 45 50 55 60 65

2006 2007 2008 2009

Bileşik PMI (sol eksen) Euro Bölgesi İstihdam (% ‐ y/y)

‐2,5

‐2

‐1,5

‐1

‐0,5 0 0,5 1 1,5 2

2006Ç4 2007Ç2 2007Ç4 2008Ç2 2008Ç4 2009Ç2 2009Ç4 2010Ç2 1900Ç0

(%)

Euro Bölgesi Özel Tüketim Almanya Özel Tüketim Fransa Özel Tüketim

‐2 0 2 4 6 8 10

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Tüketici Kredileri ( % ‐ y/y)

‐2

‐1,5

‐1

‐0,5 0 0,5 1 1,5 2

04Ç4 05Ç1 05Ç2 05Ç3 05Ç4 06Ç1 06Ç2 06Ç3 06Ç4 07Ç1 07Ç2 07Ç3 07Ç4 08Ç1 08Ç2 08Ç3 08Ç4 09Ç1 09Ç2 09Ç3 09Ç4 10Ç1 10Ç2

Euro Bölgesi Perakende Satışlar (% ‐ ç/ç) Özel Tüketim (% ‐ ç/ç)

‐2 0 2 4 6 8 10 12

‐5 0 5 10 15 20

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Reel Sektör Kredileri (% ‐ y/y)

Hanehalkı Kredileri (% ‐ y/y, Sağ Eksen)

(15)

15   

   

             

Tüketici Güven Endeksi ve Özel Tüketim  Perakende Satışlar 

‐1,5

‐1

‐0,5 0 0,5 1 1,5 2 2,5

‐40

‐35

‐30

‐25

‐20

‐15

‐10

‐5 0 5

1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 Tüketici Güveni

Özel Tüketim (% ‐ y/y, Sağ Eksen) 

-4 -3 -2 -1 0 1 2 3 4

2005Ç2 2005Ç4 2006Ç2 2006Ç4 2007Ç2 2007Ç4 2008Ç2 2008Ç4 2009Ç2 2009Ç4 2010Ç2

(% , ç/ç)

Euro Bölgesi Perakende Satışları Almanya Perakende Satışları Fransa Perakende Satışları

(16)

16   

  LİKİDİTE GÖSTERGELERİ 

 

         

‐50 0 50 100 150 200 250 300 350 400

04.05.2007 04.09.2007 04.01.2008 04.05.2008 04.09.2008 04.01.2009 04.05.2009 04.09.2009 04.01.2010 04.05.2010 04.09.2010 04.01.2011

bps

USD Spread GBP Spread

Euro Spread AUD Spread

LIBOR ve OIS Spreadleri

0 1 2 3 4 5 6 7

04.05.2007 04.09.2007 04.01.2008 04.05.2008 04.09.2008 04.01.2009 04.05.2009 04.09.2009 04.01.2010 04.05.2010 04.09.2010 04.01.2011

%

FED Faiz Oranı 3 ay USD Libor

3 ay Haz. Bon. Getirisi 3 ay ABCP Getirisi 3 ay USD OIS

ABD Kısa Vadeli Faiz  Oranları

0 1 2 3 4 5 6

11.05.2007 11.09.2007 11.01.2008 11.05.2008 11.09.2008 11.01.2009 11.05.2009 11.09.2009 11.01.2010 11.05.2010 11.09.2010 11.01.2011

%

ECB Faiz Oranı 3 ay Euro Libor

3 ay Göst. Haz. Bon. Getirisi 3 ay Euro OIS Euro Bölgesi Kısa  Vadeli Faiz Oranları

0 1 2 3 4 5 6 7 8

15.06.2007 15.10.2007 15.02.2008 15.06.2008 15.10.2008 15.02.2009 15.06.2009 15.10.2009 15.02.2010 15.06.2010 15.10.2010

%

BoE Faiz Oranı 3 ay GBP Libor

3 ay Göst. Haz. Bon. Getirisi 3 ay GBP OIS İngiltere Kısa Vadeli Faiz Oranları

Referanslar

Benzer Belgeler

Küresel krizi en hafif şekilde atlatan Kanada bankalarının sermaye yapıları örnek alınarak hazırlanan kriterlere geçiş için başlangıç tarihinin 1 Ocak

Tasarruf oranlarının oldukça düşük olduğu ABD’nin dış ticaret açığı Ağustos ayında 46.3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, Çin’in ticaret fazlası ise

• S&P,  ABD’nin  son  70  yıldır  AAA  seviyesinde  bulunan  uzun  vadeli  ülke  kredi  notunu  bir  kademe  indirerek  AA+’ya  düşürdü.  Önümüzdeki  10  yıl 

2007 yılının üçüncü çeyreğinde ABD’de konut piyasasında başlayan kriz, kamu ve merkez bankaları tarafından alınan  önlemler  nedeniyle  sonraki  yıllarda 

Üretici  ülkelerde  kötü  hava  koşulları  nedeniyle  üretimin  azalması  ve  Mısır’da  çıkan  ayaklanmaların  ardından  dünya  tahıl  üretiminde  önemli 

Genel olarak resesyon riskinin yüksek olduğu yönündeki yorumların ve beklentilerin aksine, ABD’de Eylül 2008’de Lehman Brothers’ın iflas etmesiyle başlayan ve

ABD’de  Cumhuriyetçi  liderler  ile  Bush  döneminde  uygulanmaya  başlanan  ve  31  Aralık’ta  süresi  dolan  vergi  indirimlerinin  2  yıl 

Gelişmiş  ülkelerden  ABD  ve  Euro  Bölgesi  seçilirken,  şokun  kaynak  paylaşımlarının  birbirinden  farklı  olduğu  görülmüştür.  ABD  büyümesine