Miras Hukuku
Miras Sözleşmeleri
Miras Sözleşmeleri
Miras sözleşmelerinin iki türü bulunmaktadır. Bu iki tür de farklı amaçlar güdülerek yapılırlar. Bunlar:
1. Olumlu miras sözleşmesi (Tasarrufi Miras Sözleşmeleri)
II. Olumsuz miras sözleşmeleri (Mirastan Feragat Sözleşmeleri)
Miras Sözleşmeleri
Olumlu miras sözleşmelerinde miras bırakan karşı tarafı ya da bir üçüncü kişiyi mirasçı olarak tayin etmekte ya da onların lehine bir mal vasiyet etmektedir. İki taraflı bir hukuki işlem(sözleşme)dir. Miras
sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesi için, lehine tasarruf yapılan kişinin buna ilişkin irade beyanının bulunması gerekmektedir. Kanundaki istinai haller haricinde, tıpkı borç sözleşmelerinde olduğu gibi, bir taraf tek taraflı irade beyanı ile miras sözleşmesini sona erdiremez.
Miras Sözleşmeleri
Olumsuz miras sözleşmeleri ise mirastan feragat sözleşmeleridir. Bu sözleşmelerde durum olumlu miras sözleşmelerinden farklılık arz
etmektedir. Burada mirasbırakana yasal mirasçı olabilecek bir kişi, gelecekte miras hakkının doğmasını önlemek üzere ondan feragat
etmektedir. Burada bir bekleme durumu söz konusudur ve bu beklenen haktan feragat edilmektedir. Böylelikle, mirasçı, mirasbırakının ölümü üzerine ona mirasçı olamayacaktır. Kısmi feragat yapılması da
mümkündür.
Miras Sözleşmeleri
Roma hukukunda miras sözleşmeleri, mirasbırakanın vasiyet yapma hakkını sınırladığı düşüncesiyle kabul edilmemiştir.
Cermen hukukunda ise miras sözleşmeleri kabul edilmiştir. Fransız
hukukunda ise istisnai hallerde yapılması mümkündür. Alman, İsviçre ve Türk kanun koyucuları ise kanunlarında miras sözleşmesinde yer
vermişlerdir ve herhangi bir sınır getirilmemiştir.
Miras Sözleşmeleri
Ölüne kadar bakma sözleşmelerinde miras sözleşmeleri önem taşımaktadır. Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri TBK’da
düzenlenmişlerdir. Bakılan kişi ile bakan kişi arasında bir vasiyet ilişkisi olursa, başka deyişle bakılan kişi bakan kişi lehine vasiyetname yaparsa, bu bakan kişi açısından yeterince güvence sağlamayacaktır; zira
vasiyetçi her zaman vasiyetnamesinden dönebilir. Ancak bu iki kişi arasında miras sözleşmesi yapılırsa, bakan kişinin durumu daha güvenleri olmaktadır; zira miras sözleşmelerinden, daha önce de
açıklandığı üzere, tek taraflı irade beyanı ile dönülmesi, kanunda aksi öngörülmüş olmadıkça, mümkün değildir.
Miras Sözleşmeleri
Miras sözleşmeleri sadece terek üzerinde doğurduğu hükümlere göre değil, kapsamlarına göre de çeşitli türlere ayrılmaktadır.
TMK m. 527 uyarınca miras sözleşmesi ile mirasçı atamak ya da mal vasiyeti yapmak mümkündür.
Alman hukukunda miras sözleşmelerinde sadece bu iki maddi anlamda ölüme bağlı tasarruf yapılabilmekte iken, İsviçre ve Türk hukuklarında herhangi bir sınırlama getirilmemiştir, diğer maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflar da yapılabilir.
Miras Sözleşmeleri
Miras sözleşmelerinin, sözleşme olmaları sebebiyle iki taraflı hukuki işlemler olarak nitelendirildiklerini yukarıda açıklamıştık. İşte yine borç sözleşmelerinde kaç tarafın borç altına girdiğine göre yapılan ayrımda olduğu gibi, miras sözleşmelerinde de bu iki taraftan kaçının ölüme bağlı tasarrufta bulunduğuna göre bir ayrım yapılmaktadır. Buna göre miras sözleşmeleri bir taraflı (sadece bir tarafın ölüme bağlı tasarrufta bulunduğu) miras sözleşmeleri ve iki taraflı (her iki tarafın da ölüme bağlı tasarrufta bulunduğu) miras sözleşmeleri olarak ikiye ayrılmaktadır.
Miras Sözleşmeleri
Bir taraflı miras sözleşmelerinde bir taraf ölüme bağlı tasarrufta bulunurken, karşı taraf sadece bunu kabul etmektedir.
İki taraflı miras sözleşmelerinde ise tarafların ikisi de hem ölüme bağlı tasarruf yapmakta, hem de karşı tarafın ölüme bağlı tasarrufunu kabul etmektedir. Bu durumlarda iki ayrı ölüme bağlı tasarrufun tek bir
sözleşmede birleşmesinden bahsedilmektedir.
Miras Sözleşmeleri
Tek taraflı miras sözleşmelerinde ölüme bağlı tasarruf yapmayan karşı tarafın durumu özellik arz eder.
I. Bu kişi herhangi bir borç altına girmeyebilir. Bu durumda miras sözleşmesinin ivazsız olduğundan söz edilir.
II. Bu kişi bir borç altına girebilir. Bu durumda da miras sözleşmesinin ivazlı olduğunda söz edilir. Bu duruma örnek olarak vasiyet edene
ölünceye kadar bakma borcu altına giren kişi verilebilir. Böylesi bir halde miras sözleşmesinin içinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi
bulunmaktadır.
Miras Sözleşmeleri
Taraflar veya üçüncü kişi lehine ölüme bağlı tasarrufu kapsayan miras sözleşmeleri de söz konusu olabilir.
Üçüncü kişi lehine miras sözleşmesinin yapıldığı durumda miras
sözleşmesi ile ölüme bağlı tasarrufta bulunan vasiyetçi ile üçünü kişi arasında herhangi bir hukuki ilişki kurulmaz. Vasiyetçiden bu kişi ya bir mirasçılık sıfatı ya da vasiyet alacağı elde eder. Miras sözleşmesinde tarafların anlaşması ile üçüncü kişinin bu hakları sona erdirilebilir.
Miras sözleşmelerinde bir tarafı birden fazla kişinin teşkil etmesi de mümkündür.
Miras Sözleşmeleri
Miras sözleşmesi, sağlar arası değil, ölüme bağlı bir hukuki işlemdir.
Biraz sözleşmesi yapılabilmesi için TMK m. 508 uyarınca ayırt etme gücüne sahip olmak, ergin olmak ve kısıtlı olmamak gerekir. Yasal temsilcinin bu işlemi yapması mümkün değildir. Ancak ölüme bağlı tasarrufta bulunmayan miras sözleşmesi tarafı, bu işlemi temsilci aracılığıyla yapabilir.
Miras sözleşmesi resmi vasiyetname şeklinde yapılır.
Miras Sözleşmeleri
Şekil şartına uyulmaması sebebiyle miras sözleşmesinde söz konusu olabilecek hükümsüzlük konusunda bir ayrım yapmak gerekir.
I. Vasiyetçi hayatta iken, hükümsüzlüğü her iki taraf da ileri sürebilir.
II. Vasiyetçi öldüyse, (ölmeden önce hükümsüzlük ileri sürülmediyse), miras sözleşmesinin iptali gerekir.