• Sonuç bulunamadı

R E N K s a d e c e kuru bir m e f h u m o l m a y ı p , iş v e y a e ğ l e n c e o l s u n ,

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "R E N K s a d e c e kuru bir m e f h u m o l m a y ı p , iş v e y a e ğ l e n c e o l s u n , "

Copied!
72
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

E A Y L I K M İ M A R L I K , Ş E H İ R C İ L İ K V E S Ü S L E M E S A N A T L A R I D E R G S İ İ

r

İstanbul Sergisinde Sümerbank Paviyonu: Y. Mimar Fazıl Aysu — İş Bankası Piyango Evleri. Y. Mimar Abidin Mortaş — Rio de Janeiro'da Belediye Stadı — İngilterede Blok Halk Apartmanları. Mimar A. Chitty

— Rotterdam'da Halk Meskenleri, Mimar W. Van Ti- jen — Ev ve Bahçe — Herkolanieum ve Geyikli Ev.

Fuat Şevki Vanlı — Baalbek Harabeleri, çeviren: Y.

Mimar Naci Meltem — Çanakkale İmar Plânı. Y. Müh.

Celâl Ulusan — Bizans Mimarisi, çeviren: Y. Mimar Halûk Tocray — Beton Arme ve A. Perret. Y. Mimar Şemsa Demiı-en — Yeni Bir Kitap: Mimarî Tarihi — Bibliografi — Haberler — Malzeme Fiyat Cetveli.

-J

X X ncl 1 9 5 O İ s t a n b u I . F i a t ı 2 5 O k u r u ş

(2)

R E N K s a d e c e kuru bir m e f h u m o l m a y ı p , iş v e y a e ğ l e n c e o l s u n ,

g ü n l ü k h a y a t ı m ı z ı n m u h t e l i f f a a l i y e t l e r i n d e

m ü h i m tesiri o l a n bir u n s u r d u r . B u n d a n d o l a y ı ,

g e r e k s ı n a î v e u m u m î b i n a l a r ve g e r e k s e ev projelerinin

p l â n l a n y a p ı l ı r k e n b u h u s u s u n e h e m m i y e t l e g ö z ö n ü n d e b u l u n d u - r u l m a s ı i c a p e t m e k t e d i r .

!. C. I., P A I N T S D I V I S 1 0 N ' u f a b r i k a l a r ı n d a i m a l e d i l e n y a ğ l ı b o y a l a r , b a d a n a b o y a l a r ı , t a ş b o y a l a n , vernikler v s . , iyi bir b o y a n ı n gerektirdiği b ü t ü n şartları y e r i n e getirmektedirler.

I M P E R I A L K E M I K A L I N D U S T R I S ( T U R K E Y ) L T D . İŞ B A N K A S I H A N I . G A L A T A

İ S T A N B U T.

(3)

P E T R O

1 PFT. U S PAT Ot'fv J

MAZOT YAKICILARI

VİLLA ve KAT KALORİFER KAZANLARI

Her tip kömür yakan Kalorifer ve Sınaî kazanlara

tatbik edilir. Mazot yakıcıları ile komple.

Türkiye Umum Mümessili

EGE PETROL T.A.O.

Taksim Cumhuriyet Caddesi No. 31.

Telefon : 82007 Tel: LASMA, İstanbul

(4)

H A K İ K İ

Tecrit malzemesini ASFALT EVİ'nde bulabilirsiniz.

Mahmudiye Caddesi :77 Galata, Tel: 41988

DUROTEKS

DUROTEKS -1 INŞAAT LEVHALARı

İnşaatın dahilen ve haricen her sahasında ve kontr- plâk yerine bilûmum marangoz işlerinde kullanılır.

Benzerine kıyasen daha sert, daha kesif, daha deko- ratif olup suya ve rütubete mukavimdir.

DUROTEKS - ıı TEGRID LEVHALARı

Ağaç elyafından yapılmış olup sıcağa, soğuğa, rü- tubete ve sese karşı en mükemmel tecrid malzeme- sidir. İnşaatçıların izolasyon için kullanacağı yegâ-

ne levha DUROTEKS - II tecrid levhasıdır.

Türkiye Umumî Mümessili:

GENEI, SANAYİ TEÇHİZATI T.A.O.

İstanbul •• Galata Hezaran Caddesi No. 77 Telefon: 44510

(5)

İZZET BAYSAL

ve Kardeşi Koli. Şirketi

SIHHÎ TESİSAT ve KALORİFER MALZEMESİ

BANYO, LAVABO, HELÂ, TERMOSİFON REZERVUAR ve EMSALİ

| Su, gaz ve kalorifer

| Dökme ve kurşun borular

| Radyatör, kazan ve malzemesi;

| Bateriler, musluk ve sifon çeşitleri

| Yangın hortumları ve teferruatı

M a h m u d i y e c a d d e s i N o . 8 5 İ s t a n b u l - G a l a t a

TELEFON : 44362 TELGR. : İBKOL

GEV AD Y Ü R Ü R

M O B İ L Y A V E . H A Z I R , S E R İ D O Ğ R A M A F A B R İ K A S I

SİPARİŞLERİNİZİ YAPMADAN 26 SENELİK MÜESSESEMİZE

BİR KERE MÜRACAAT EDİNİZ

Her ebatta seri kapı ve pencereler

MÜMESSİLİ : TÜRHOL TİCARET LTD. Şti.

T E O L İ N T E O F L U X VERNIKLI BOYA

SENTETIK BOYA

Dünyaca tanınmış boyalardır.

Boyacınızdan ısrarla isteyiniz.

Adres: İstanbul Cerrahpaşa Caddesi No. 13-17 Telefon: 23123

(6)

DUVAR VE DÖŞEME KAPLAMALARINIZIN GARANTİSİ İÇİN

M A R K A L I EN YÜKSEK KALİTE ÇİNİLERİ KULLANINIZ.

Uzun bir çalışma sonunda HOB Fabrikasının hususî çarklara tavsiye ettiği dört kenar ölçülerinde mili- metrenin onda biri kadar hata bulunmıyan

«KALİBREa evsafta fayansları, bilhassa meraklı inşaat sahipleriyle Mimar ve Mühendislerimizin

dikkatine ehemmiyetle arzederiz.

BİNDİRME ve FUGALI T A R Z için İDEALDİR.

Kataloğ ve nümunelerimizi isteyiniz:

N. Z A L O N I S Galata, Aslan Han, 4/7

Telefon : 49331 Telgraf: Zalonis

y e n i s i s t e m

AĞIRLIKSIZ, İPSİZ OLARAK

kullanılan

P E N C E R E M A K A R A L A R I

A V R U P A M A M U L A T I K A P I ve P E N C E R E TAKIMLAR! G E L M İ Ş T İ R

CiDsinden presli inşaat levhaları

DURALİT

K. M A L H A S

H I R D A V A T M A Ğ A Z A S I

T E R S A N E CADDESİ No. 19

Telefon : 41404

B E T O N D E M İ R İ

6 ve 8 m/m

S U B O R U S U

Siyah ve galvanizli

S A Ç L E V H A

Siyah ve galvanizli

İthalâtı ve Toptan Satışı

İ S T İ K B Â L T İ C A R E T T. A. 8.

Galata, Ömerâbid han kat 4 No. 11 -12. 4049? - 43639

M E Ş H U R

YUNAN «İRAKLİS» ve «OLIMPOS»

FABRİKALARIN

Türk Normlarına uygun ÇİMENTOLARI

Mart ayından itibaren teslim edilebilir.

Türkiye Yegâne Satıcısı :

BANTAS TİCARET TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI - İstanbul

Müracaat yerleri:

İstanbulda :

Balıkpazarı, Maksudiye Han. 43/45.

Telefon: 25441 - 20898 Telgraf: DANCAVUR -

İSTANBUL

İzmirde :

Şükrükaya Bulvarı No. 1

Telefon: 3275 Telgraf: OMSER -

İZMİR

DİKKAT: Türkiyenin herhangi bir limanına teslimat yapılabilir.

(7)

T ü r e y e

Mruk

YERINE

İ I V E Ç

M A L I

KOnTRRL T

SUYA MUKAVİM ve DAYANIKLI

KALORİFER ve SIHHÎ T E S İ S A T EVİ

K u r u l u ş u 1 8 9 5

TERMOSİFON Y E M E K O C A Ğ I H A V A G A Z I L A V A B O KALORİFER KAZANI E L E K T R İ K

B A N Y O R A D İ Y A T Ö R F İ L T R E M U S L U K S O B A L A R C İ H A Z L A R I MALZEME SATIŞI VE FENNÎ TESİSAT MÜTEAHHİTLİĞİ

«Autocrat» mazut yakıcı cihazları satış deposu

İSTANBUL, Yeni Postane Caddesi No. 20 >

TELEFON : 21286

(8)

SOĞUK ve SICAK SU — GAZ — MAZOT KALORİFER — SIHHÎ TESİSATLARDA

BİR YENİLİK

LEHİMLERE RAKORLARA RAPTEDİLEN

BORULARI

İşçiliği basit, seri ve ucuz ve her türlü ârızaya karşı garan- tilidir. Hususî surette Paris'ten gelen RAS Fabrikalarının mühendisleri tarafından Fermeneciler, Su İskele sokak — Galata'daki depomuzda izahat verilir ve tecrübeleri yapılır.

Türkiye Mümessili

İ N T A Ş, İTHALÂT — İHRACAT — İNŞAAT TEAHHÜDAT T.A.Ş.

Eski Gümrük sokak No. 40

Emek Han kat 2 Galata - İstanbul

(9)

YURT İMARININ EN ESASLI TEMELİ

İLLER BANKASI

Kavital: 200.000.000.— T.L.

1 — BANKA İŞLEMLERİ :

MEVDUAT. Her türlü TİCARÎ ve TASAR- RUF mevduatını müsait şartlarla kabul eder.

KREDİ: Müşterilerine uygun şartlarla Tİ- CARÎ KREDİLER sağlar. TEMİNAT MEK- TUPLARI verir.

SİGORTA: Gerek Özel İdare ve Belediyele-

v re, gerek özel ve tüzel kişiler ve ticarî firma- lar namına en müsait ve emin şartlarla SİGOR- TA İŞLERİNE delâlet eder.

2 — HARİTA, PLÂN VE ETÜDLER : Köy, kasaba ve şehirlerin imarı için gere- ken HARİTA, PLÂN ve PROJELERİ ve bun- lara ait keşif ve ETÜDLERİ yapar ve yaptırır.

3 — TESİS VE YAPI İŞLERİ :

Bankanın kurucu ortakları olan Özel İda- releri Belediyeler ve köy idarelerinin SU ve ELEKTRİK TESİSLERİNİ ve HER TÜRLÜ yapılarını yapar, yaptırır ve kontrol eder.

4 — MAKİNE VE ÂLETLER TEMİNİ : Kurucu ortak idarelere yurt içinde ve dı- şında MAKİNE ve ÂLETLER sağlar. Bunların MUAYENELERİNİ yapar. MONTAJLARINI kontrol eder.

5 — ARAÇ VE ORTAKLIK :

Yukarıda yazılı işlere ait gerekli tesisleri DOĞRUDAN DOĞRUYA veya ORTAKLIK SURETİLE vücude getirir.

(10)

PHİLİPS RADYO FABRİKALARI

M A M U L Â T I N D A N

SiYAH ve CEVİZ

RENGİNDE

BAKALİTDEN

HIRDAVAT MALZEMESİ

s

m u m

m

Satış yeri

MAKİNE ve ELEKTRİK KOLLEKTIF Şti FERİDUN KARACALAR ve ORTAĞI Rıhtım caddesi, Frank Han No. 31-31-37

GALATA - İSTANBUL Telgraf adresi: ELMAK - İstanbul

TELEFON: 41072

SAĞLAMLIK VE ZARAFET HUSUSUNDA DİĞERLERİNDEN ÜSTÜNDÜR. İNŞAAT VE ZEVK SAHİPLERİNE TAVSİYE EDERİZ.

(11)

A L T I N T O P

ZERON Peştemalcıyan, SAVA Aslanoğlu ve

YUVAKİM Damyanidis Şti.

İNŞAAT MALZEMESİ

HIRDAVAT - MAKİNA - ALÂT ve EDEVAT

ic Avrupa nıamulâtı kapı - Pencere - Kilit - İspanyolet ve Kolları.

ir Avrupa mamulâtı, Vasistas pencere istoru ve sürme kapı takımları

• Avrupa Mobilya kulp ve aksamları ir Doğrama ve marangoz makine ve el âletleri.

ir Bilûmum hırdavat âlât ve edevatı.

Galata Kürebçiler No. 8 Telgraf: ZESAYU

Dünyanın meşhur SİKA - Maddesinin muhterii olan ve bu sahada 30 senelik bir imalât tecrübesine sahip bu- îuaan «Kaspar Winkler und Cie, Zürich, İSVİÇRE. Fabri- kası tarafından imal edilen:

BINDA I VE BIN D A 4

YAPILARINIZ İÇİN MALZEME ALMADAN BİR KERE MAĞAZAMIZA UĞRAMANIZ

MENFAATİNİZ İKTİZASINDANDIR.

Rutubete karşı tecrit maddeleri Rutubeti geçirmez, zamanla bozulmaz.

Beton ve sıvada kullandır, yağmur, deniz ve fabrika sulaıile muhtelif asitler ve kükürt ihtiva eden sulara

karşı betonun mukavemet etmesini temin eder. Çimento harca üstün bir sertlik verir, mukametini arttırır, hacminin büyüme ve küçülmesini ve rütubetli yerlerde mantar pey- da olmasını önler

LUKA KEÇECİOĞLU

Galata — Mahmudiye Caddesi No. 15 Telefon : 4M07

V A H İ D T U N A Ş A R

T E K N İ K H I R L A V A T

BİLUMUM DOĞRAMA, MARANGOZ ALETLERİ KAPI, PENCERE VE MOBİLYA* TAKIMLARI

T İ C A R E T E V İ

Galata, Tersane Mahmudiye Cad. No. 55-5"

i s t a n b u l

Telefon : 43346

Müteahhit ve İnşaat Sahiplerine

"CHAPPEE,,

Marka dünyaca meşhur

KALORİFER DÖKME ve ÇELİK KAZANLARI ve DÖKME RADYATÖRLERİNİ

DAİMA TERCİH EDİNİZ !

Tip itibariyle zevkinize ve fiatça da menfaatmıza en uygun, kömür sarfiyatı bakımından da en

idarelisidir.

Türkiye Umumî Mümessili:

HİLMİ KUTMAN

Galata Fermeneciler, Ali Yazıcı Sokak, Güraç Han 7/3.

Telgraf: KUTMANKO — İstanbul. Tel. 40910 P. K.: 1235

(12)

S A N A T K Â R BİR B O Y A C I P E K Â L Â BİLİR Kİ, Ç A B U K K U R U Y A N BİR B O Y A A N C A K . . . 6 A Y D A Y A N I R .

>

T e k n e v e k o t r a l a r için : " Î7y

m

,v '

L

l A p a r t ı m a n v e m o b i l y a için

O G m ı

00 13 !

l—J g

00 Z 7 ~ f — ^ L

Karn35

Asrımızın en mükemmel boyası

HESSOLINE

geç kurumakla /FTİHARBERÜ

H E s s o t w e;

T afi'3- '

ayn/ -r

l u c e ^ y

Hessoline yeni bir boyadır ! Saf keten tohumu yağından yapılmış olan bu boya, şim- diye kadar kullanılan en mü- kemmel boyadan çok d a h a ü s t ü n d ü r . İ ş i n i z acele ise HessoSine kullanmayınız. Çün- kü ihtiva ettiği yeğin safiyeti, çabuk kurumasına mani olur.

Fakot 36 saat bekleyebilecek vaziyette iseniz, H e s s o l i n e kullanmamakla cidden yazık etmiş olursunuz. Bu hususî

boya dünyanın her tarafındc son derece parlak, perdahlı ve dayanıklı olmakla şöhret kazanmıştır. Tahta demir veyc taş üzerine ne iş olursa olsun, Hessoline hiç solmadan güzel- liğini yıllarca muhafaza eder.

Evet... Hessoline geç kurur ve"

diğer boyalardan pahalıdır.

Fakat Hessoline, sürüldüğü eşyanın ömrü boyunca dayan- dığından neticede en ucuz boyadan çok d a h a ucuza gelir-

l & Z l û H E S S O L I N E ' İ N K A L İ T E V E D A Y A N I K L I L I Ğ I N A BİRKAÇ M İ S A L

Y a ğ e m m e z K o l a y ç i z i l m e z K a y n a r s u y a d a y a n ı r K i r t u t m a z

Türkiye Umum Depoziteri

Y A K O BARUH ve ORTAKLARI

Tahtakale, Menaşe Han, No. 53 - Telefon: 2 3 2 5 7 h e s s o l i n e

memleketimizin Heri gelen boya mağazalarında satılmaktadır.

(13)

L E V H A L A R ı

FAYANS YERİNE:

BANYOLARDA ANTRELERDE

B ü t ü n d e k o r v e e ş y a i ş l e r i n d e

kullanılır

Beyaz, yeşil, kırmızı, mavi gri renkler ve

Siyah, yeşil, kırmızı somaki taklidi Mavim, ceviz, Meşe cilâlı ağaç taklidi Satış Yeri: DEMİR TOPRAK A . Ş.

Galata, Gümrük cad. 221 — Telef.: 44128 - 42793

(14)

TÜRKİYE İMAR BANKASI

T. A . Ş .

Sermayesi : 1,500,000 T. L.

KURULUSU : 1928

MEVDUATTAN :

Vadelilere % 6

Tasarrufa % 4î

FAİZ VERİR.

Vadeli mevduat faizleri her ay ödenir.

Yeni Postane arkasında, Aşir Efendi caddesi İmar Han No. 35/37.

TELF.: 24528

A İN A D O L U

ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ Türkiyenin en büyük sigorta şirketi

Türkiye İş Bankası A. Ş. ve T. C. Ziraat Bankası Kurumu Sermaye ve ihtiyatı: 5.832.000. T. Lirası

20 sene zarfında tediye etmiş olduğu hasar tazminatı:

20 MİLYON TÜRK LİRASIDIR.

YANGIN H A Y A T

N A K L İ Y A T KAZA

Sigortalarınız için en müsait şartları

«ANADOLU» da bulabilirsiniz.

MUAMELAT M E R K E Z İ : Galata Yolcu Salonu

karşısında Anadolu Sigorta Hanı (eski Hüdaven- A N K A R A ŞUBESİ: Ulus Meydanı Koç Han

digâr han) K a t. 2 N o 1 TELEFON: 10109

TELEFON: Müdür: 44039, Santral: 44653/2/1

Galata Bürosu: 43949 Türkiye İş Bankası ve T. C. Ziraat Bankası ?ube Fen Müşavirliği: 43954 v e ajansları şirketin acenteleridir

Posta Kutusu: 1845

(15)

A R K İ T E K T

AYLIK MİMARLIK, ŞEHİRCİLİK ve SÜSLEME SANATLARI DERGİSİ

Yayınlayanlar :

Y. M. ABİDİN MORTAŞ ve ZEKİ SAYÂR

S E R İ : I V c i L T : 1 9 1 9 5 0

Cumhuriyet Matbaası İSTANBUL

(16)

ARKİTEKT'in Koleksiyonları

KOLLEKSİYON F İ A T L A R I

1 NCI SERİ 1931 1 Tiikenmiş:lr 1932

1933 ; Beher cildi 22,5 T L 1934

1935 I

2 NCI SER 1936

1937 ,

1938 ; Beher cildi 20 7 L 1939

1940

3 NCÜ SERİ 1941-42 )

( Beher cjid| 18 T L.

1945 J

4 NCÜ SERİ 1946 )

1943 I Beher cildi 16 T.. L 1949 )

Kolleksiyonlar tediyeli posta ile adrese kadar gönderilir. Cildler her renkte pantazotdandır.

Abone şartları

Çift sayısı : 250 kuruş Altı aylığı 700 » Yıllığı : 1250 » Yabancı memleketlere yıllığı : 1750 »

SATILDIĞI YERLER: İSTANBULDA; İKBAL ve İNKILÂP, BEYOĞLUNDA; SERĞİYADES ve KİTAPSARAY

ANKARADA; AKBA KİTABEVLERİ

(17)

r \

I H l I i n M İ M A R L I K ' Ş ^ H i R C I L i K V E S Ü S L E M E S A N A T L A R I D E R G İ S İ İ M T İ Y A Z S A H İ B İ : Z E K İ S A Y A R U. N E Ş R İ Y A T MÜDÜRÜ. A B İ D I N MORTAŞ A D R E S : A N A D O L U H A N N O ; 3 3 E M İ N Ö N Ü İ S T A N B U L T E L : 2 1 3 0 7

S A Y I İ

217 - 218

• S E R I : IV. © Y I L : 19E0

v J

Fotoğraflar: Baysal Enstitüsü

« S Ü M E R B A N K » İ S T A N B U L S E R G İ B İ N A S I

P R O J E : Y. Mimar F a z ı l A y s u

İstanbul Sergisi Sümerbank Pavyonu 1 200. m2 lik sahada inşa olunan teşhir v e satış salonları olmak üzere iki binadan müteşekkildir.

5 1 . 0 0 X 16.00 eb'adlndaki teşhir salonu tavan

yüksekliği 1 0.00 metre olup çatı korkuluk duvarı ile birlikte diş yüksekliği 12.00 metreye baliğ olmakta- dır.

Salon 4 9 . 9 0 X 14.80 e b ' a d m d a olup ön ve bir

(18)

Paviyonun gündüz ve gece görünüşleri.

(19)

Paviyonun girişinde Sümerbank anblemi

yan cephede ayrıca asma katları ihtiva etmektedir.

Binanın içinde teşhir salonundan başka Komserlik Bürosu, sergide vazife görenlere mahsus iki yatak o- dasl ve W . C. ile bir depo ve bir elektrik tablo dai-

resi, dışında ise yedi tane harici vitrin bulunmakta- dır.

8.50 X 16.00 m. eb'adında ve 4.00 m. yük-

cinb

Paviyonun plânı

(20)
(21)

Filyos ateş tuğlası standı'

(22)

seklikte olan Gatiş salonu; içindeki kumaş rafları, vitrinler ve bankoları ile tam teşkilâtlı bir mağaza halindedir.

iki bina arasında 150.00 m2 lik bir avlu ve ay- rıca bir harici iniş merdiveni ile pergola vardır.

Her iki bina 4.00 m. yüksekliği kadar betonar- me iskelet, teşhir binasının yukarısı ise Çelik kons- trüksiyon olarak inşa edilmiştir. Satış salonu çatısı betonarme, teşhir salonu çatısı ise demirdir.

Her iki bina döşemeleri Karomozaiktir.

İç ve dış elektrik tesisatı sergi binalarının hu- susiyetine göre yapılmış ve tavan, duvar ve döşe- mede büyük takatta 120 elektrik prizi tesis edilmiş- tir.

Çatı arasında ayrıca havalandırma tesisatı mevcuttur.

inşaatı 300000.- liraya mal olan bu bina Ban- kamız teşkilâtı elile emaneten tam iki ayda ikmal edilmiştir.

Tekstil, çimento ve demir sanayii standlsrı

(23)
(24)

İ Ş B A N K A S I

P İ Y A N G O E V L E R İ Y. Mimar A b i d ı n M o r t a ş

İş Bankası 1949 yılında, Ta- sarruf hesabı olan müşterileri arasında ve piyangosu tertip et- miş, ve bu sahifalarda görülen evleri talihlilere hediye etmiş- tir.

Bu sahifada, Ankara da in-

şa edilmiş olan bir ikiz evi gü-

lüyoruz. İkişer katlı ve beşer

odalı olan bu evler ayn: mesa-

hayi sathiyeda oldukları halde,

plânları l'arklı olarak tertip

edilmiştir.

(25)

Muhtelif görünüşler ve plânlar

(26)

B Ü Y Ü K A D A D A

İ K İ P İ Y A N G O E V İ Y. Mimar A b i d i n M o r t a ş

İş Bankasının piyango evlerinden olan bu iki

ev Büyük Adada inşa edilmiştir. Arsaların küçük

ve gayri müsait olmasına rağmen her iki evin plân

tertibi ve dış kompozisyonları başarılı olmuştur.

(27)
(28)

R İ O D E J A N E R Î O ' D A

Sirkülasyon bakımından şehrin en muvafık yerinde in- şa edilen bu stad 150.000 kişi istiab edecektir. Bu mikdar seyircinin 120.000 i oturacak 30.000 i ayakta ma; say ir ede- cektir.

Amfilere yapılan hafif meyilli çıkış rampaları sayesinde stad 15 dakikada boşalabileceiktir. Kapalı amfiler, 30 metre-

lik porte-â-faux olaraık tanzim edilmiştir. Tribünlere veri- len meyil bütün seyircilerin sahayı görmesine müsait olarak tertip edilmiştir.

Bütün sporlara ait servisler tribünlerin altma konmuştur.

Bu manzume ayrıca kapalı bir jimnastik, iki basket-bol ve tenis sahası, bir pist, yüzme havuzu; bir açık hava odi- toryumu ve atletizm stadını haizdir.

B E L E D İ Y E S T A D I

Mimarları: R. Gah:ao, P. K Baslos, O. Azevcclo, A Dias Carne'.ro

(Technictues et Arelıitecture) den

Kesit ve umumî vaziyet plânı

(29)

•n?ım mu

İ N G İ L T E R E D E B L O K H A L K A P A R T M A N L A R I Belediye Mühendisi W. J. R a n k i n

Mimar G. H. W e e d A. R. I. B. A.

İngilterede mesken buhranını karşılamak için müteaddit katlı blok halk meskenleri inşasına ehemmiyet verilmektedir. Şehirin içinde üçgen bir arsa üzerine bütün daireleri tamamen güneş ve havadan faydalanacak şekilde plânlanan bu blok apartmanlarda 500 kişi iskân edilebilecektir.

Bir aks üzerinde çift daire şeklinde tertip edilen apartmanlar, günümüzün ileri konfor anlayışına göre tertip edilmiştir.

Daireler, büyük bir oturma odası, 3 yatak odası, banyo ve mutfakdan ibarettir. Ayrıca salon ve servis tarafında birer balkonu vardır.

Aksonometrik görünüş ve bir apartman dairesi plânı

(30)

L O N D R A ' D A H A L K M E S K E N L E R İ Mimarları:

R o b e r t H e n i n g ve A n t h o n y C h i t t y

Londra Belediyesi mesken derdine çare olmak üzere, şehirde katlı halk apartmanları yapdırmak- tadır.

Girişleri müşterek bir koridor üzerinde olmak üzere tertip edilen bu blok azamî derecede yerden tasarruf edilerek yapılmıştır. Her katta beş daire vardır. Blokun iki başında kat merdivenleri ve bir çamaşırhane vardır.

Binanın mimarlarından biri, bir kaç sene ev- vel memleketimizi ziyaret eden ve İngiliz mimar- lığı ve imar hareketleri hakkında konferanslar vermiş olan Anthony Citty'dir.

zıjn aan-

Tlp katlardan biri

M İ S

^18il

(31)

«ROTTERDAM» DA HALK MESKENLERİ İ N Ş A A T I

Mimar W. V a n T i j e n

«Bouvv» dan İngilterede olduğu gibi tamamen iktisadî dü- şüncelerle, Rotterdamda' da girişleri bir müşterek koridor üzerinden olmak üzere 14 katlı çelik iske- letli halk apartmanları inşa edilmiştir. Şehirin ol- dukça kalabalık bir kavuşak noktasında yapılan bu bina şakulî iskân prensiplerine uygun bir misal teşkil etmektedir.

Sı tuolie'«

platLcÇronji r^oüepIaÇİ

Umumî vaziyet plânı katlar ve kesit

(32)

Örnek ev

E

V V

E

Kar ve dolu bu bahçenin güzelliğini bozamaz, zira içindeki nebatlar kışın yapraklarını dökmi- yen cinstendir. En iyi tarafı, hiç bakım masrafı yoktur.

Soğuk iklimlerdeki evlerde çam çok daha fazla kullanıldığından, kış ve donun güzelliğini mahvedemiyeceği yeni tip bir bahçeye şiddetle ihtiyaç hissedilmektedir. Zira dıştaki manzara ev içinin bir parçası haline gelince, 6 ilâ 9 ay müd-

B A H Ç E

YILDA ON İKİ AY AYNI KALAN BAHÇE

Bu yazı, Amerikan «House Beavtiful» dergisinin inşa ettirdiği «ör- nek ev» bahçesi hakkında yazılmıştır. Enteresan olan bu yazıyı re-

simlerile okuyucularımıza takdim ediyoruz.

detle esmer bir çıplaklığı seyretmiye tahammül edilemez. Diktiğiniz nebatlar, bahçenizin ötesini berisini süsliyen geçici misafirler olmamalıdır.

Her biri artık ev içindeki bir möble veya bir tab- lo kadar ehemmiyetlidir, zira senenin 365 günün- de onlarla beraber yaşamak zorundasınız.

Bunun için dikeceklerinizi isabetle seçmeli- siniz. Bazı esas kaidelere riayet etmek mecburi- yeti vardır. Bahçenizi orman nebatları esası üze- rine kurmalısınız, yani çoğu, yaz kış yeşil kalan cinsten olmalı, ancak bir kaçı don görünce yap- raklarını dökmelidir. Soğuk iklim nebatlarının manzarası sıcak iklim nebatlarından daha güzel- dir. Soğuk iklim nebatları yavaş büyüdüklerin- den âdeta birer karakter kazanırlar: eğrilmiş, bü- külmüş gövdeleri, hevenk hevenk yaprakları, ha- vanın şiddetine göğüs germiş, darbe yemiş bir halleri vardır .Sıcak iklimlerde ise nebatlar fışkı- rıp büyürler, zaptı rapt altına alınabilmek için bir hayli budanmak ihtiyacmdadırlar.

İkinci kaide. Egzotik nebatlar aramayınız;

yılda on iki ay aynı kalan bahçe için gerekli ne-

batlar eskidenberi bildiklerinizdir. Bahçelerde

yerlerini bulamamış olan bu güzel nebatlar şim-

diye kadar köşe bucakta bir fon olarak kullanıl-

mışlardır. Hiç bir zaman kıymetli bir tablo veya

(33)

güzel bir möble gibi telâkki edilmemişlerdir. Ko- zalaklılar için de, geniş yapraklılar için de vazi- yet böyle olmuştur. Diğer taraftan, yapraklarını döken bazı seçme ağaçların da bir duvar veya çit fonu üzerinde siluetleri belirecek şekilde dikil- dikleri zaman çıplak dallarının güzelliği takdir edilmemiştir.

Yılda on iki ay aynı kalan bahçe için sapla- rın üzerinde belirecek çiçekler ilk düşünülecek şey değildir. Bütün sene muhafaza edecekleri de- ğerlere göre nebatlarınızı seçiniz. Belki şimdiye kadar aklınıza gelmiyen noktaları nazarı dikkate alın; dalların ve ağacın bütününün şekli, yaprak- ların rengi ve büyüklüğü, duvarlara ve yere ya- pacağı gölge, çıplak dalların manzarası ve rengi, ilkbaharda tomurcuklanma ve sonbaharda yap- rak dökme zamanı, fevkalâde soğukların yaprak- lar üzerindeki tesiri (bazı ağaçların yaprakları şiddetli soğuklarda kıvrılır, mağmum bir man- zara alır). Çiçekler ve çiçek rengi cabadan bir ka- zançtır, kendi başına bir gaye değil.

Dördüncü kaide. Bu söylediklerimiz, renkli soğanları ve çiçekleri ihmal etmek mânasına gel- mez. Verdikleri güzellikten faydalanırsınız, fakat onlara artık eskisinden farklı bir kıymet vermeli- siniz. Çiçek açma zamanı geçince bahçenizin bü- tünlüğü bozulmamalıdır. Kışın çiçeklerin olmayı- şı göze çarpmamalıdır.

Kışın da yeşil kalan ağaçlar arasında geniş yapraklılar aristokrat sınıfı teşkil ediyorlar: kat- merli zakkumlar, p i e r i s , pernal, dağ defnesi.

Ama bunlar asitli topraklarda iyi yetişiyorlar. Di- ğer yerlerde kozalaklılara güvenmek lâzım : muh- telif cinsten çam ağaçları, ardıç ağaçı ve baldı- ran gibi. En seçme ağaç, kırmızı tane veren por- suk ağacı ( T a x u s ), her çeşit toprakta büyür, fakat şiddetli kış rüzgârlarına dayanmaz. Müm- kün olduğu takdirde bu ağacı bahçeniz için seçin.

Yapraklarını dökmiyen ağaçları seçtikten sonra, dökenler arasından d£ çıplak dalları ente- resan şekiller alanları seçiniz : a 1 a t u s m o n s- t r o s u s , Japon akçaağacı, bir cins manolya ve V i b u r n u m p r u n i f o l i u m gibi. Bir de, gövdeleri ve dalları bütün kış renklerini muha- faza eden ağaçlar arayabilirsiniz: dalları sarılı kırmızılı, kızılcık ağacı cinsinden ağaçlar., k e r - r i a , yeşil gövdeli F. v i r i d i s s i m a gibi.

Eğer yaşadığınız yerde kışın kar yağıyorsa bu ağaçlardan istifade ediniz. Her birinin üzerinde karın nasıl toplandığına dikkat ediniz. Dallarının ve yapraklarının üzerinde karın güzel durduğu

ağaçları göze çarpan noktalara yerleştiriniz.

Umumiyetle ardıç ağacı, çam ve katmerli zak- kumlar, p i e r i s ten, defneden ve baldırandan daha fazla kar tutar; bununla beraber aynı cins-

ten ağaçlar arasında büyük farklar vardır. Kar ağaçlarınızı seçmeden önce her birini bu bakım- dan tetkik ediniz.

Yedinci kaide. Büyük pencerelerin ve bahçe- de uygun ağaçların mevcudiyeti kâfi değil. Horti- kültür ve artistik değer bakımından ağaçlar mü- nasip şekilde tanzim ve terkip edilmelidir. Kuru toprak istiyen ağaçları yaş toprakta yetişenlerin yanma dikemezsiniz. Ne de güneş veya gölge is- tiyenleri bir araya koyabilirsiniz. İyi bir hortikül- tür bilgisi kolay ediniliyor. Nebatların nasıl bü- yüdüğüne dikkat ederek bunu öğrenebilirsiniz.

Fakat bahçeciliğe yeni başladmızsa komşu bahçe-

2 P M AUGUST: Note how roof and blınds fogether exclude sunT

6 P.U. AUGUST

Evin etrafına konacak ağaçların görünüşe ve mevsimlere göre tesirleri

(34)

vanın yardımını istiyebilirsiniz. Her iki halde de daima m a h a l l î müşahede ve bilgiye güveni- niz, dışardan gelecek tavsiyelere uymayınız.

Ağaç ve diğer nebatların tertibinde artistik bakımdan en iyi neticeyi elde edebilmek için her halde bir bahçe mimarının yardımına ihtiyacınız olacaktır. Yılda on iki ay aynı kalacak bir bahçe kurmak sanatı yenidir. Bu hususta rehberlik edecek kaideler henüz azdır. Eskidenberi bahçe tanziminde ehemmiyetli sayılan kaideler artık kâ- fi gelmiyor. Bu iş, büyük bir sanatçının yaratıcı maharetine ihtiyaç gösteriyor.

Kapaktaki ve 196-98 inci sahifelerdeki resim- lere bir daha bakınız. Bu nefis tertip, Örnek-Ev'in bahçe mimarı Ethelbert Furlong tarafından yapıl- mıştır. O fevkalâde eski nümune ağaçları da ken- disi bulmuştur. Nakliyenin kolay olduğu mesafe- ler dahilindeki fidanlıklarda ne gibi nebat cinsle- rinin bulunduğunu henüz öğrenmemişseniz, bah- çenizin başlıca ağaç ve nebatlarını teşkil edecek olan cinsleri bulmak zamandan tasarruf ettirir.

Eğer bir bahçe mimarına danışmak mümkün değilse ve bahçenizi kendiniz tanzim etmek zo- runda iseniz, nebat ve ağaçları boy boy dikmiye dikkat ediniz; çok küçük bahçeler için bile bu kai- de doğrudur. Bahçe tanziminde hiç bir kaide bu- nun kadar işinize yaramıyacaktır. Her ağacın, bahçenin bütün güzelliğine tam hizmet edebilmesi için münasip bir seviyede görülmesi lâzımdır.

En küçük ve en zarif nebatları öne, cam du- varın yakınma dikiniz, bunlara tepeden aşağı ba- kılır. Boyları göz hizasında olanları ortaya ve da- ha boyluları da en arkaya veyahut ta dramatik bir tesir yaratmak maksadiyle en öne, he- men cam duvarın yanına dikiniz. Göz, ağaç- lara ya karşıdan bakmalı veya üzerinde dur- madan geçip gitmelidir, asla ikisi birden olmama- lıdır (ağaçlar ortaya dikilirse bu kötü vaziyet ha- sıl olur).

Eğer sizin bahçeniz de Örnek-Ev'in bahçesi gibi odanın zemininden daha aşağıda kalıyorsa, küçük fidanları, cam duvarın biraz ötesine konul- muş taşlara oturtarak yükseltiniz. Bu küçük ne- batlar, mahfaza içinde teşhir edilen mücevherler gibi bir tesir bırakırlar.

Sırası gelmişken şuna da işaret edelim ki, Örnek-Ev'in bahçesindeki mühim nebatların hepsi fidanlık experinin «peyzaj» nebatları dediği boy- dadır ve çamlarla baldırandan gayrisi yeni dikil- miştir. Bunun için, diktiklerinizin büyümesini bek-

liyerek yıllarca bahçeniz namına özür dilemek zorunda kalmıyacaksmız. Çıplak toprak görün- mesin diye çok sık dikmek mecburiyeti de yoktur.

»Sık dik, sık buda» sözü ile hülâsa edilen sık dikme usulü bahçelerde o çok rastladığımız taşkın büyüme ve birbirine karışma haline sebep olmak- tadır. Bahçelerini gecikmeden ve geniş mikyasta budayan pek az kimse vardır.

Örnek-Ev'in bahçesi güzelliğini senelerce mu- hafaza edecektir. Başlıca nebatların hepsi yetiş-

12 ay yeşil duran, bahçenin ağaçları

(35)

miş boydadırlar. Bundan böyle az bakım isterler:

senede bir gübrelemek, kuraklık zamanlarında sulamak ve ara sıra, hizadan ayrılan tek tük dalla- rı budamak. Muntazam biçilmesi gereken çimen- lik yoktur.

Bahçenize diktiğiniz nebatların büyümesi için neden on sene beklemeli? Bahçenizi ağaçlar ve diğer büyük nebatlarla tanzim etmek ilk bakışta pahalı bir iş gibi görünür; gerçek vaziyeti gelin bir gözden geçirelim. Evvelâ yetişmiş, tam şeklini almış bir kaç seçme ağaç dikersiniz. Bunlar öyle

«sanat hazinelerindir ki, aralarındaki boşlukları daha küçük ve daha ucuz nebatlarla doldurmak imkânını verir. Alacağınız ağaç ve saireniri yekû- nu mutat bahçe tanzimi şeklinde kullanılandan çok daha azdır. Örnek-Ev'in bahçesindeki ağaç ve nebatlar, evin temellerinin hemen etrafında tanzim edilen mutat «dragon's teeth» tipindeki bir bahçeye kıyasla yarı yarıyadır. Nebatların çoğu temellerin yanı başında değil, bahçenin sınırla- rında yer almıştır. Böyle bir dikim şekli evi ge- nişletir, bahçeyi aile hayatı için faydalı kılar.

Bahçenin oturulabilir olması gerçek, nakdî bir kıymet ifade eder. Böylece ağaç ve saireye yaptı- ğımız masrafların karşılığını aldık; bu, kapı ve pencere satın almanın karşılığı kadar gerçek bir karşılıktır. Mutat bahçe tanziminde ev, sokaktan bakan gözlere güzel görünsün diye süslenir; har- canan paraya mukabil aileye hiç bir fayda temin etmez. Örnek-Ev'e sokaktan bakıldığı zaman, âdet olan bahçe şeklinin çok iyi başarılmış bir nümu- nesi gibi görünür; bahçenin çift iş gördüğünü so- kaktan geçenler farketmezler.

Böylece Örnek-bahçe bütün sene güzelliğini muhafaza eder (mevsimi hiç geçmez) ve edilen masrafın karşılığını öder. İlk tesis masrafı mutat bahçe tanzimi masraflarından daha fazla değil- dir, bakım masrafı ise çok daha azdır. Bu tip bah- çe için gerekli nebatlar hep bildiğiniz nebatlardır ve belki bahçenizde zaten mevcuttur. Yeni olan, bunları tanzim usülüdtir. Bu yeni tekniği kendi bahçenize tatbik ediniz.

B i r P l â n a G ö r e R i t m i k S ı r a l a - n ı ş : Boylar ve Renkler.

Bu nebatların gelişi güzel bir karması değil,

bir plâna göre düşünülmüş, bir senfoni kadar sa- natlı bir kompozisyondur. Kokpozisyonun ana te- mi, geniş yapraklı nebatların, kozalaklı cinsden ağaçları iyice belirtmek maksadiyle kullanılışıdır.

İkinci tema ise büyük geniş yapraklılardan küçük yapraklılara geçiştir. Katmerli zakkum ve pieris gibi büyük yapraklı nebatlar en göze çarpan mev- kileri işgal ediyorlar. Japon pernarı, kış sarmaşı- ğı gibi daha küçük yapraklılar ise arka mevki- lere dikilmiştir. Yaprak büyüklüğüne göre bu sı- ralanış derinlik ve uzaklık tesirini yaratır. Yap- rakların renkleri ve satıhları da bu tesiri kuvvet- lendirecek şekilde hesaba katılmıştır.

N e b a t l a r d a n d a d a h a f a z l a b i r ş e y . Yılda on iki ay aynı kalan çitlerle duvarlar da mühim bir rol oynar. Gözü bir noktada durduran ve bahçedeki nebat- lara bir fon teşkil eden unsurlar olarak nebat- ları daha iyi görebilmemize yarar. Hazır olarak imal edilmiş, selvi ağacından örme çit bahçeyi ya- bancı nazarlardan koruyabilecek bir yükseklikte örnek evin bahçesini çevrelemektedir. Bu çite, sanki havanın tesirlerine maruz kalmış gibi, koyu- ca bir renk vurulmuş ve böylece çit araziye uydu- rulmuştur. Ön taraftaki kaya parçaları ve Japon dua taşı da bakışları çeken unsurlar olarak konul- muştur; bunların tabiî şekilleri ve renkleri de mevcut tabiî dekora tamamiyle uymaktadır.

Bahçeyi çakıl taşlariyle döşemekten başlı- ca maksat bakım külfetinden kurtulmaktır : Daima biçilmek istiyen çimenlik yoktur. Ya- banî otlar kimyevi maddelerle yok edilir.

Çimenliğe veya blok taşlarla döşemeye kı- yasla çakıl döşemek, bahçeyi daha büyük gös- termeye yarar. Satıh tenevvüü yaratmak düşün- cesiyle iki boy çakıl kullanılmıştır.

Büyük yatak odasında oturma odasının önün-

deki çam ağacına doğru bir bakış. Görünen taraça

kum bir zemin üzerine kuru olarak yerleştirilmiş

tuğlalarla döşenmiştir; bu suretle, masa ve sandal-

yeler için her çeşit havaya mukavim, sağlam bir-

zemin temin edilmiştir. Taraçadaki eşyalar bahçe-

nin tabiatına uyacak şekillerde yapılmıştır ve renk-

leri de tabiîdir.

(36)

H E R K O L A N E U M V E G E Y İ K L İ E V

F u a t Ş e v k i V a n l ı

Yüce Tanrının kül ve lâvlarla, ikinci Ram- ses gibi mumyalayı verdiği Pompei şehrinin hi- kâyesinden hemen hepimiz bir şeyler biliriz. Ay- nı bahtsızlığa uğrayan başka bir şehircik daha var; H e r k o l a n e u m . Yani Her külün şehri.

Halikarnas efsanesine göre. İberyadaki müthiş se- yahatinden dönen Herkül tarafından kurulmuş- tur. Fakat tarih, menşei ve ismi yunanlılardan kalmadır diyor. Onun M.E. 314 de ait olan Teo- frasto'da H e r a k l e i o n ismiyle geçtiğini görü- rüz. Yani İsadan epeyce yaşlıdır.

Herkolaneum'da Pompei gibi Napoli civarın- da; hattâ pek çok daha yakın, yedi buçuk kilo- metre şarkında, Vezüvün deniz tarafındaki ete- ğindedir.

Altmış üç senesindeki, zelzele her iki şehride epeyce hırpalamıştı ki, daha yıkılanları yapmaya vakit kalmadan büyük felâket 79 senesinde gelip çatmış ve sıvı halindeki lavlar Herkolaneum'u is- tilâ ederek, toprak seviyesini 20 metreden fazla yükseltmişti. Bu yer sanki başka bir diyar oldu ve üzerine R e s i n a adlı şehir dikildi. Biraz ilerde bahsedeceğim kazıların güç olmasındaki sebebler, bu şehrin mevcudiyeti ve temizlenmesi istenilen tabakanın fevkalâde sert olmasıdır. Bu yüzden iki asır boyunca birkaç defa ele alınması- na rağmen kazılar hâlâ neticelenememiştir.

1709 da Avusturya prensi D'Elboeuf'ün em- riyle, Alcantarini manastırı korusunda açılmakta olan kuyu Herkolaneum şehri tiyatrosunun sah- ne duvarını bulmakla neticelenmiştir. 1738 - 1765 deki Burbonlarm kazıları, bu şehrin dört kısma ayırabileceğimiz temizleme çalışmalarının birinci- si olup en talihlisidir. Bu seferde tiyatro, bir umu- mî bina, Papiriler villası (kıymetli kütüphane- siyle), birçok heykeller çıkarılmış ve şehrin tah- mini vaziyet plânı çizilmiştir. Bandan 63 sene sonra başlayıp, yedi sene süren ikinci kazıda Ar- go ve diğer bir ev yeryüzüne dönmüştür. Üçüncü kazı, Viktor Emanüel II nin emriyle 1869 da baş- layıp birkaç ev ve hamamların cenup cephesini topraktan kurtarmış; fakat Resina'lı toprak sa-

hiplerinin cephe almaları yüzünden 1875 de son bulmuştur.

Nihayet İtalyan hükümetinin 1927 deki müs- bet gayretleri şehri bugünkü hale getirip bırak- mıştır. Neticede şehrin dokuz adası temiz- lenmiştir. Diğer taraftan esas büyüklüğü, Pom- peinin üçte biri kadar olup nüfusunun 4 - 5 bine yaklaştığı tahmin edilmektedir.

Herkolaneum, deniz çekilmesinden dolayı

denizden uzaklaşmış ve bu yeni toprak üzerine

(37)

denizle müteallik inşaatlar yapıla gelmiştir. Bun- ları nazara itibara almadan bakacak olursak, şe- hirde her bakımdan fevkalâde bir nizamın hüküm sürdüğünü görürüz. İskân mahalleri iki kısma ay- rılmış; zenginler tek veya iki katlı ve bol teraslı evleriyle sahili işgal etmişler, halk ise daha yük- sek evleriyle geri kalan kısma yerleşmişlerdir.

Umumun ihtiyaçlarını temin eden yerler ise bu ikinci kısmın etrafını çevirmişlerdir.

Yollar aralarında paralel ve dikeydirler. Ada- lar aralarında muntazam mustatiller meydana ge- tirirler. Ekseriyeti, bugün bile Napoli ve civa- rında kullanılan Vezüvün volkanik taşlarıyla ya- pılmıştır. Pek az yerde kalker kullanmak lüksüne düşülmüştür. Yaya kaldırımlara çok ehemmiyet verilmiş ve bazı yerler de portiklerle (evleri sü- tunlarla kaldırımın üzerine alarak); bizim bugün istediğimiz şeyi (az da olsa) tatbik etmişlerdir.

Herkolaneum'un evlerine gelince... Üzerinde durulmaya, kitaplar yazılmağa değer. Çünkü, Yu- nan ve İtalik (Roma devrinden evvel) medeniyet- leri ev anlayışından tamamiyle ileri olarak inkişaf etmiştir. Hattâ hemen aynı devri temsil eden Pompei evlerinin yaldızlı fantezisi ve Ostia'nm (İtalya) çok katlı evlerinin, karanlık merdivenleri burada görülmez. Herkolaneum'lunun evi pratik Roma anlayışının bir muvaffakiyetidir... Balıkçı kulübesini, zengin villâsını yalnız ihtiyaç ve ya- şayışının karşılığı olarak inşa etmiştir. İnşaat tar- zı ise bir o kadar daha samimidir.. Ahşap bünyenin

(stürüktür) saklanıp sıvanmadan olduğu gibi bı- rakılması buna güzel bir misaldir. «Simetri» deni- len şey (şayet tesadüfen veya ihtiyaç karşılığı doğmamışsa) burada mevcut değildir. Bu samimi- yet o kadar derindir ki; bu kadar kadim başka bir asarın önünde, onun huzurunda olduğu kadar, az yabancılık çekilebileceğine ihtimal veremiyo- rum. İnsan, sokakların niçin boş ve evlerin niçin kimsesiz olduğuna hayret ediyor. Buradaki bir evin balkonunda kahve içmek veyahut başka bi- rinin terasında Napoli koyunun mavi denizini sey- retmek bugün bile hoş birşey olurdu...

Roma devri evleri iki türlüdür. Birincisi, ışığı- nı dışardan alan, halkın yer darlığından dahilde ışık alacak yer bırakamamasmdan doğan evlerdir ve bir kattan fazla olurlar. İkincisi, bol arazili ve dışarıdan görülmek istemiyen zengin evleridir;

dolayısiyle ışığı içerden alırlar, az katlı olurlar.

İşte «Geyikli Ev» bu ikincisindendir. Evi baş- lıca iki kısma ayırabiliriz: :I - Öğleden evvel kul- lanılan taraf: sokak kapısını, antreyi, mutfağı, ki- leri, helâvı, iki adet küçük günlük oturma odasını, ve bir günlük tiriklino'yıı (bir nevi yemek odası) ihtiva etmektedir. Bunlarm üstündeki küçük hiz- metçi odaları, gayet basittir. Halbuki yemek ve oturma odaları, mermer, döşemelere, bol renkli tez-

yinatlarla süslenmiş duvarlara ve heykellere ma- liktir.

II - Öğleden sonra kullanılan taraf : ortadan bahçe ve iki yanlardan da dar, kapalı koridorlarla diğer kısma bağlıdır. Yemek salonu bir taraftan denize, diğer taraftan bahçeye hâkimdir. İki tara- fında güzel oturma odaları yer alır. Üç tane, pen- ceresiz yatak odası bir köşeye sıkışmış vaziyette- dir. Bu kısımda da renkli tezyinatı bol bol görürüz.

İki tarafı çiçeklik olan bir çardak ve nihayet güneşlemek için bir avlu, ikinci kısmı denize bağ- lamıştır. Ayrıca koridorların deniz tarafındaki kı- sımlarının damları teras haline getirilmiş ve bah- çeden çıkan merdivenlerle kullanılır hale sokul- muştur.

Dışarıyla alâkası olmıyan bu evlerden dış mi-

marî (şayet tâbiri caizse) beklemek boştur. Bu ba-

kımdan öbür tip evler daha gelişmiştir. Fakat me-

nazırın terkedilmesi; belki de bu kadar kullanış-

lı ve devrinin ihtiyaçlarını en ileri müsbet anla-

yışla cevaplandıran eserler elde edilmesine sebep

olmuştur. Bu eserleri ve muvaffakiyet sebeplerini

ne. kadar tetkik ve taktir-etsek azdır.

(38)

B A A L B E K H A R A B E L E R İ

Çeviren : Y. Mimar N a c i M e l t e m

Çöllerin ortasındaki Palmyre şehrinin çok yakı- nında olduğumu anlayınca herkesin anlata anlata bitiremediği abideleri gözlerimle görmeye karar verdim. İn cin geçmiyen yerlerde üç gün yaya gi- derek mağaralar ve mezarlar ile dolu bir vâdiyi geçtikten sonra ovaya çıkınca, insanı hayretler içindt bırakan 'harabelerle karşılaşdım. Sayısız 'di- kili sütunlar bizim şarklarımızdaki ağaçlı yollar gibi düzgün sıralar halinde gözün alabildiğine uzanıyordu. VOLNEY (Les mines.)

Evvelce Fenikelilerin meskûn olduğu Suriye ve Lübnan musevilik, hıristiyanlık ve müslüman- lık gibi üç büyük medeniyetin inkişafına beşik ol- muş bir ülkedir. Asurîlerin İsadan dokuz asır ev- vel inkiyatlarına aldıkları Mısırlılar ve Hititler, sonraları sırası ile Yunanlılar, Romalılar, Bizans- lılar, İslâmlar, Haçlılar, Türkler bu havaliden geçmiş ve orada yaşamışlardır.

Mısırda bir san'at vahdeti müşahede edilme- sine rağmen Suriyede mimarî ve heykel san'atı- nın tenevvüü göze çarpar. Orada Fenike, Roma- nın ihtişamı kadar hatırlanır. İslâm devrinden kalma kubbeli ve minareli camileri bulunan şe- hirler kurulmuş olduğu gibi kayalar üzerinde manastırlar da göze çarpar.

Bu havali büyük bir mimarî müzesini andı- rır. Beyruttan otomobil veya tren ile hareket et-

tikten sonra 1170 metre yüksekliğinde, Lübnan ve Antilübnan dağ silsilesinin ortasından uzanan Bekaa ovasına vasıl olunur. Bu mıntıkanın en saf ve mebzul su membamm bulunduğu Bekaa ova- sının ortasında Baalbek akropolü görünür.

Yunan devrinde şehir güneş şehri mânasına gelen Heliopolis ismi ile anılıyordu. Jule Sezar, Suriye seferinde, İsadan 47 sene evvellerine doğ- ru, Baalbek'i fethetmiş ve buraya kızının adı olan Julia ismini vermiş idi. Burası bilâhare müslü- manlarm mukaddes şehri halini almış idi.

Arap rivayetlerine göre Baalbek, Hazreti Sü- leyman tarafından bina edilerek Saba melikesi Belkıs'e ihsan edildi.

Bugün müşahede edilen harabeler Roma im- paratorlarından Antonen'in devrine ait olduğu

kabul edilmiştir. Bu bina harabelerinin temelleri- ni teşkil eden bekaya ise Fenikeliler zamanından

. r . ı t'.'l.

KflIIIIHKlIITlill

I *

ra d o ca

a

T o

a

o a

ED 3 cziû;

ı ı ı u n

6 QJ

Jüpiter mabedinin restorasyon etüdü 1 — Propyle

2 — Altı köseli avlu 3 — Mezbah avlusu 4 — Jutiter mabedi 5 — Bacchus mabedi 6 — Yeraltı galerileri 7 — Sarnıçlar 8 — Trillthon dıvaı-ı

kalma olduğu hafriyat sırasında tesadüf edilen yazılardan anlaşılmıştır.

Muhtelif zamanlarda vukua gelmiş olan harp-

ler bu eserleri tahrib etmiş, bunların bir kısmı

Araplar tarafından kale haline ifrağ edilmiş, mü-

tevali yer sarsıntıları tahribatın genişlemesine se-

bep olmuş, fakat bütün bu tahribat ve metrûki-

yetlerine rağmen dünyanın en büyük şaheserle-

rinden biri olan bu harabeler ziyaretçilerin dü-

şüncelerini bir muamma halinde meşgul etmekte

(39)

Baalbek harabeleri Bacchus mabedinin maketi

devam etmiş bulunmaktadır. Bu mabedlerin inşa tarzları Mısırlılarmkine benzemediğine göre bu muazzam taş kütlelerini zamanının insanları nasıl bir usul ile nakil ve kullandıkları keyfiyetinin izahı hala karanlık kalmaktadır.

Bu inşaat harçsız olup muazzam bloklar ce- sim bronz çubuk kenetler ile bağlanmıştır ki, bu cihet bunların sathı mail vasıtası ile yapılmadığı- nı göstermektedir. Zira evvelce yerleri hazırlan- mış olan taşların bu kütleler üzerine oturtulabil- mesi için bunların muayyen bir irtifaa kadar kal- dırılmış olması zaruri idi.

Bu harabelerin temelleri ebediyet için yapıl- mış cyclopeen muazzam bloklardan teşkil edil- miştir. Bu temeller binlerce senedenberi dağılma- dan mukavemetlerini muhafaza etmişler ve bun- dan sonra da Antonen devrinde başlanmış olan büyük mabedlerin temelini teşkil etmişlerdir. Bu mabedlerin altında şayanı dikkat bir inşa bilgi- si ve kudreti ile yapılmış ve mükemmel kemer- lerle örülmüş dehlizler mevcuttur.

Jüpiter mabedinin temellerindeki vasati

20.00X4.00X4.00 eb'adındaki «Trilithon» namı ve-

rilen üç dane muazzam cyclopeen blokların be- heri vasatı 357 metre mikâbı gelmekte olup bun- ların bir kısmını kaldırmak lâzım gelse, seksen vagon! uk bir katara ihtiyaç olacaktır.

Gene burada «Haceril Kible» namı verilen dıvar taşı ise 21,30x4.33x4.60 eb'adında yekpare bir parçadan ibaret olup takriben bir ton sikle- tindedir.

Büyük mabede, muazzam bloklardan işlen- mek üzere yapılmış elli metre genişliğindeki mer- divenlerle giriliyordu. (Plân No. 1. ve izahat no- tuna müracaat) Bu merdivenin yukarısında 54 metre uzunluğunda, 14 metre genişliğindeki por- tık bulunuyordu, buradaki penbe mısır granitin- den yapılmış on iki harici sütun harap olmuş- tur. Kaideleri hâlen mevcut olan bu sütunlar, yekpare korentien sütünlu ve dokuz metre yük- seklikte imiş.

Merdivenin üst başına vasıl olunca 300 metre uzunluğu 200 metre genişliği olan mabedin hey'eti umumiyesi ruiyet sahası içine girmiş bulunurdu.

Her iki cihette 12,5X9.00 eb'adında birer salonu

ihtiva eden paviyonlar yükselir. Bu kule veya

paviyonların haricî kısımları iki sıralı olmak ve

da pilastrolarla tezyin edilmiş ve paviyonların

alttakiler korentiyen, üsttekiler ise iyonik tarzın-

aahilî kısımlarında bu dıvarlar üzerinde bir frizi

bulunan müsellesi frontonlu nişlerle süslü bu-

lunmuş olup, altı köşeli avluda elli dört ve etraf

kısımlarında irtifaları 7,5 metre olan yüzkırk dört

sütun iki metre yüksekliğindeki müzeyyen bir

(40)

korniş ve arhitrov ile çevrilmiş idi. Altı köşeli avlunun aksi istikametinde büyük avlunun orta- sında 10><9 eb'adında şimdi ancak harabesi kalmış olan mezbah, bunun her iki tarafında 20x7,5 eb'- adında dinî merasimler için çiçek eğlilleri ile süs- lenmiş boğa başları, ejderler üzerindei avlanan aşk ilâhları, yılan saçlı Medus'leri tasvir eden tam bir mükemmeliyetteki heykeller ile süslü ha- vuzlar olduğu anlaşılmıştır. Büyük bir kaide üs- tünde 89X48 metre eb'adında mükemmel ve mü- hib Jüpiter mabedinin mevkii büyük müstatil av- lunun nihayetinde bulunur idi.

J ü p i t e r M a b e d i — Mabede önündeki 45 metre genişliği ve 16 metre arzındaki merdi- venle vasıl olduktan sonra korentiyen sütun baş- lıklı 2,30 kutrunda üç parçadan müteşekkil yedi metre tulundeki altmış dört muazzam sütunlu bir portike rastlanır idi.

Cephedeki on sütunun arka plânında ve esas mabedin methalindeki muazzam ölçüdeki kapının vestibülünde bir ikinci sütun sırasına rastlan- makta ön ve arka cephelerdeki muazzam bloklar ile yapılmış olan frontonlardan öndekinin üstün- de bir ilâh heykeli bulunmakta, mabedin içi git- tikçe kutsileşen ve merdivenlerle çıkılan kısım- ları geçtikten sonra nihayette ve yüksekte ancak büyük rahiblerin girebildikleri kısma vasıl olun- makta idi. Bugün bu büyük mabetten ayakta ka- labilen ancak altı sütunun taşıdığı kırılmış bir frizden ibarettir; diğer kısımlar dağılmış halde yerde yatmakta ve bir kısmı da yerli halk tara- fından başka inşaat için nakil edilmiş bulunmak- tadır.

Büyük müstatilî avluda ve mezbahm önünde büyük Theoaose zamanında bu mabedin taşları ile inşa ettirilmiş bazilikanın enkazı yatmakta- dır. Yedinci asırda Araplar Baalbek'i zaptetmi'ş- ler, bundan sonra şehir Suriye, Bağdad Abbasî- lerinin, Eyübilerin, Fatımîlerin, Selçukîlerin eli- ne geçmiş 1075 de Bağdad sultanı burayı almış ve bir cami inşa ettirmiştir.

B a c c h u s M a b e d i . — Büyük mabedin civarında 67,7x35.7 eb'adında ve yüksek bir kai- de üzerinde 1,80 metre kutrundaki 46 sütunlu bir galeri ile etrafı çevrilmiş Bacchus Mabedi bulun- makta idi. Bu mabedin hâlen şimal kısmı cephe- sinde dokuz, methal cephesinde üçü tamam olmak üzere sekiz sütun kalmıştır.

V e n ü s M a b e d i . — Jüpiter mabedinden

Baalbek harabeleri: Venüs mabedi restorasyonu maketi

250 metre mesafede bulunan Venüs mabedi, di- ğerlerine nazaran en az harab olanı addedilebilir.

Mabedin sütunlarında şimdi dört tane kalmıştır.

Mabedin sütunlarından şimdi dört tane kalmıştır, hâmisi ilâhların remizleri ile süslenmiş ve yekpa- re sekiz metroluk sütunlarla tezyin edilmiş idi.

Lübnanlı heykeltraş mimar Jean Debs uzun tetkik ve araştırmaları ile Volney'in meşhur öl- mez eserine mukaddeme teşkil etmiş olan bu ha- rabelerde yaptığı hafriyat neticesinde elde ettiği ölçülere nazaran Baalbek mabedlerinin kendi gö- rüşüne göre restorasyon maketlerini meydana ge- tirmiş ve bunlar «Revue de Lübnan» isimli mec- muada neşir edilmiştir.

Hayata çoktan gözlerini yummuş olan Lüb- nanlı san'atkârın uzun seneler süren çalışma ne- ticesinde elde etmiş olduğu netice millî şeref için olduğu kadar beynelmilel san'at hareketi itibarı ile de şayanı taktirdir.

Memleketimizde toprak altında yatan ve an- ccak bu suretle büsbütün yok olmak tehlikesin- den azade kalmış bulunan binlerce sene evvelki eserlerin meydana çıkarılmaları için san'at der- neklerimizin ellerindeki imkânların kifayetsizliği muvacehesinde bu sahada Millî Eğitim teşkilâtı-

mızın imkân nisbetinde semahat göstermesi ve eski devirlere ait bu gibi eserlerin meydana çı- karılması için girişilecek teşebbüslere müzahere- tinin san'at namına büyük bir kazanç olacağına şüphe yoktur.

Bibliographie : Revue de Liban

Construction Moderne

(41)

IŞıtOtTLlO.

Ç A N A K K A L E k£SİN İM AB PLÂNI

ÖLce^i - iı2ooo

JW t- r

(42)

Ş e h i r c i l i k :

Ç A N A K K A L E K E S İ N İ M A R P L Â N I İ Z A H R A P O R U

1 — Ş e h r i n ç o ğ r .a f î v a z i y e t i ;

Çanakkale şehri, Marmara denizi ile Eğe denizini bir- leştiren Çanakkale Boğazının doğu sahilinde yer almış bu- lunmaktadır Dünyanın en önemli denizyolu geçitlerinden birinin kilit noktası üzerinde bulunan Çanakkale şehrinin tarihî, çoğrafî stratejik önemi pek büyüktür. Çanakkale, Karadeniz ile Akdeniz arasındaki deniz yolunun üzerinde bulunmakla bütün dünya denizlerile irtibatı bulunan bir yol üzerinde olduğu gibi karadan Balıkesir - Çanakkale yolu va- sıtasile Anadolunun diğer illerine bağlanmış bulunmakta- dır. Şehir güneyden Ezine ve Bayramiç'e, doğudan mühim bir merkez olan Biğa'ya bağlıdır. Kuzeyden 'karayolu ile Lâpselki ve denizyolu ile de Gelibolu üçelerile irtibatı var- dır. Gerek Trakya ve gerekse Anadolu ile irtibatı ve ge- rekse Milletlerarası bir geçit olması dolayısile Çanakkale şehri büyük bir önem taşımaktadır.

2 — Ş e h r i n t o p o ğ r a f i k v a z i y e t i : Şehir tamaımile sahilde düz bir arazi üzerinde kurul- muş olup kuzey, doğu ve güneyden şehri kuşatan dağlar şehre 8 - 1 0 km. mesafeden başlamaktadır. Şehrin en yük- sek noktası olan kuzey ciheti ancak 23 - 24 metre yükseklik- tedir. Diğer kısımlar 200 - 300 metre yüksekliktedir

Şehrin meskûn kısmı .güneyden Koeaçay, kuzeyden de Lâpseki yolunun başladığı sırtlar, batıdan deniz ile ihata edilmiş oluıp doğudan da sahilden itibaren 800 metre kadar bir derinlikte tahdit edilmiş olan saha içersine yapılmıştır.

3 — Ş e h r i n j e o l o j i k d u r u m u :

Çanakkale arazisi üçüncü ve dördüncü zamana ait te- şeikküllerdendir. Şehir topraklarının teşkilâtında kum ve kil tabakalarına tesadüf olunur. Yeraltı su seviyesi yer yüzüne pek yakındır.

4 — Ş e h r i n t a r i h î v e a r k e o l o j i k va- z i y e t i :

Meşhur Trova şehrinin harabeleri Çanakkale şehrine pek yakın bir mevkide bulunduğundan, Çanakkale bu itibarla da tarih ve arkeoloji bakımından büyük bir önem kazanmak- tadır.

5 — Ş e h r i n b ö l g e v e i n k i ş a f s a h a l a r ı - n ı n s e ç i l m e s i n i n s e b e p l e r i ; a) İdare bölgesi:

Mevcut Cumhuriyet meydanı ve Atatürk anıtının bulun- duğu mevki şehrin idare merkezi olarak kabul edilmiş, Hükümet resmî binalar burada teşkil olunan meydana yer- leştirilmiştir.

b) Ticaret bölgesi :

Şehrin ticaret bölgesinin bugünkü sıklet merkezini teş- kil eden bu bölge yeni ticaret bölgesi olarak da aynen mu- hafaza edilmiştir. Bu bölgenin merkeızî yeri olan Tifli camii kuzeyindeki sahaya hâl binası yerleştirilmiştir. Buradaki yollar aıynen muhafaza edilmiş, bazı yolların genişlikleri tashih edilmek ve bazı çıkmazlar kapatılmak suretile tan- zim edilmiş ve dolayısile imar plânının kolaylıkla tatbik olunması sağlanmıştır.

c) Yeni ikamet bölgeleri ;

Aşağıda yazılı mevkilerde yeni ikamet bölgeleri tesis olunmuştur :

1 — Birinci dterecede inkişaf sahası olarak şehrin ku- zey doğusunda Balıkesir Çanakkale, Çanakkale Ezine yol- larının yekdiğerini çaprazlama kestiği mevkiin etraıfmda -bulunan düz ve bahçelik salha tabiî inikişaf için pdk müsait bulunduğundan bu saha en geniş inkişaf sahası olarak ay- rılmıştır.

2 — İkinci derece tevsi sahası olarak ta şehrin güne- yindeki saha ayrılmıştır. Bu sabamın güneyini bir yeşil şe- ritle ayrılmış olan Hayvan Pazarı, kuzeyini fidanlık saha- sı, batısı eski iskân sahası ve doğusunu da boş ve ziraate tahsis edilmiş olan serbest sahalar hudütlandırmaktadlrlar.

d) Liman ve endüstri bölgesi :

Liman bölgesi, imar plânında gümrük olarak muhafaza olunan gümrük binası ile yeniden tanzim olunan Cumhuri- yet meydanının denize vasi olduğu bölge ve güney tarafın- dan askerî bölge ile tahdit edilmiş olan salhil parçası şehrin liman ve iskele bölgesi olarak ayrılmıştır. Bu bölgenin as- kerî bölge ile birleştiği noktada küçük deniz vasıtaları için kapalı ve mahfuz bir lima.n tesis olunmuştur. Yeni Cumhu-

riyet meydanının güneyinden geçmekte olan ve resmî bi- nalarla orta okula kadar istlkametlendirilmiş olan caddenin sahile kavuştuğu noktada yeni bir iskele tesis olunmuştur.

e) Yeşil sahalar ve spor sahası :

Hastahane ile sahil arasında bulunan ve hâlen belediye parkı olarak kullanılmakta olan yeşil saha halkın dinlenme ve gezinti ihtiyacım karşılamak üzere bir park halinde tan- zim olunmuştur. Bu parkın kuzey ıbatı köşesini yeni inşa olunacak Halkevi süslemektedir Parkın doğu tarafında bir dörtgen teşkil eden saha telli bir parmaklık ile tahdit olu- narak bir çocuk bahçesi halinde düzenlenmelidir.

Şehrin güneyinde bulunan üç cami ile müzenin etrafı da küçük bir yeşil saba haline getirilmiştir. Bugünkü spor sahası aynen spor sahası olarak muhafaza edilmiş ve etra- fındaki yollar bu yerin hususiyetine göre tanzim edilmiştir.

Spor sahası ile güney inkişaf bölgesi arasındaki boş sa- ha fidanlık olarak muhafaza edilmiş olup bu yer ilerdeki

(43)

CANAkKALE HUSUMET MEYDANI GOBUNU^U

Hükümet Meydanı

inkişafa göre ikamet bölgesine kalbolunabilecektir. Hayvan pazarı ile Kocaçay arasında kalan üçgen şeklindeki saikada panayır yeri olarak yeşil saha halinde muhafaza edilecektir.

6 — Ş e h r i n c i v a r l a i l g i l e r i n i n a r a ş - t ı r ı l m a s ı :

Şehrin civarla irtibatı hem. deniz ve hem de karayolu ile olmaktadır Eskiden bu irtibat ekseriyetle denizyolu ile yapılmakta iken Balıkesir - Çanakkale, Çanakkale - Biga - Karabiga yollarının yapılmas ıile civar illerle kara ile irti- bat da sağlanmıştır. Şehre giren aııa damarların en mühim- leri :

I — Balıkesir Caddesi :

Şehre doğudan giren ve Lapseki, Biğa, Çan yollarile iltisaıki olan bu cadde Balıkesir'i Bursa'yı, Edremit'i, Ban- dırma'yı Çanakkaleye bağlar. Bu yol şehre 35 metre geniş- likte olarak şehre girer ve sahili takiben gümrük, önüne ka- dar gelir ve Orduevi doğusundan ayrılan 24 metrelik bir kol ile şehri kuzeyden güneye doğru katederek, Orta Okul kö- şesinden doğuya doğru istikai.net aldıktan sonra tekrar gü- neye dönerek mevcut büyük köprüye kavuşur.

II — Şehrin kuzey ve güney köşelerini bağlayan cadde : Balıkesir Çanakkale caddesini katetmek suretile ve şeh-

rin kuzey doğu köşesinden başlamak ve şehri bir yay şek- linde kuzeyden güneye doğru uzanır ve Ezine yolu başlan- gıcı olan köprüye çıkar.

III — Sahil caddesi :

Şehrin kuzey ve güneyindeki askerî bölge arasında sa- hili bir korniş halinde bağlar ve şehir önünde rıhtım teşkil eder.

IV — Yeni Hükümet Caddesi :

Cumhuriyet meydanının güneyinden geçerek yeni ika- met bölgesini ikiye bölerek batıdan doğuya doğru uzanarak şehri ikiye bölmek suretile Kocaçay'a kad'ar uzanır.

V — Stadyumu sahile bağlayan cadde :

Halkevi köşesinden başlayarak yeni Sanat Okulu ve Ba- yındırlık atölyeleri arasından geçerek stadyuma vasıl olduk- tan sonra güneye doğru hafifçe kıvrılarak IV numaralı cad- de civarında Kocaçay'a çıkar.

VI — Doğu çevre yolu :

Bu yol şehri düz bir hat halinde' temdit etmek suretile doğuya hudutlandırır, ve aynı zamanda stadyumu arkadan denize amût yollara bağlar.

(44)

7 — A n a s e y r ü s e f e r y o l l a r ı n ı n i s l â h v e t a n z i m i :

I — Balıkesir Caddesi:

Balıkesirle Çanakkale şehirlerini birbirine bağlayan ıbu cadde askerî kışlalardan itibaren şehre dlahil olduğu nokta- da 35.00 metre genişliğe çıkarılarak islâh edilmiş Orduevi;

Misafirhane kısmma isabet eden yerdeki yuvarlak meydan yeni şekle göre değiştirilmiştir.

—Bu yolun tafsilâtı yol profili levhasında görülecektir.—

II — Hastahane önünden geçen ve şehrin kuzey, güney mihverini teşkil eden, bu yol 24 metre genişlikte olmak üze- re tanzim edilmiş olup aynı zamıanda Çanakkale Balıkesir yolunu Ezine yoluna bağlar.

III — Sahil yolu da yol profilinde görüleceği üzere hem Balıkesir yolunu limana bağlar ve hem de sahil kornişini teşkil eder.

IV — Yeni Hükümet caddesi :

Bu cadde sahil yolunu, iskeleyi şehrin eski ve yeni ika- met bölgelerine bağlar.

8 — İ k i n c i v e ü ç ü n c ü d e r e c e y o l l a r : Yukarıda yazılı dört ana yoldan maâda diğer yollar şeh- rin ikinci ve üçüncü derece yollarını teşkil eder. Bunların en mühimlerini çevre yolunu teşkil eden yollar ile ikamet ve ticaret bölgelerini ana yollara bağlıyan yollardır. Bu yol- ların eski ticaret ve ikamet bölgesinde bulunanları plân- da kesik hatlarla gösterildiği şekilde islâh edilmiştir, yeni- den açılanlar ise tamamen kalın düz çizgilerle tersim olun- muştur.

3 — Ş e h r i n z i r a î , t i c a r î v e i k t i s a d î

d u r u m u :

Şehir civarı arazisi züaate elverişli ve verimlidir. Ve bilhassa bu arazide sebze ve meyve yetiştirmek kârlı bir iş halindedir. Bu .arazi kuyular vasıtasile sulanabilir. Çanak- kale'nin küçük sanayi istihsalâtından olan çanak ve çöm- lek işleri eski önemini kaybetmiş ise de, bu sanayiin inkişa- fı mümkündür. Gelibolu civarının meşhur balıkçılığı daha küçük ölçüde Çanakkaleye de varidat sağlamaktadır.

(45)

Devletçe etüdü yaptırılmış olan çimento fabrikası kurul- duğu takdirde Çanakkale'nin sınaî .ehemmiyeti dfe artacak- tır Şimdiki halde şehir iktisadiyatı civar ilçelerden toplanan yağ, peynir, sebze gibi gıda maddelerinin ihracı için iskele vazifesi görmektedir.

10— Ş e h r i n n ü f u s v a z i y e t i :

Çanakkale şehrinde yapılan dört muhtelif sayımda aşa- ğıdaki neticeler alınmıştır :

1927 senesinde 5323 1935 » 11495 1940 » 24621 1945 » 22869

Görülüyor ki; 1927 - 1935 yılları arasında nüfus 6172 ki- şi artmış, 1935 - 1940 arasında 13126 kişi artmış ve 1940 - 1945 arasında da 1752 kişi azalmıştır.

Bugünkü nüfusu 22864 kişi olduğuna göre ve senede

%1 nisbetinde bir artış kabul edersek, 50 senede şehir nü- fusunun mürekkep faiz hesabile bugünkü nüfusun 1,60 mis- li olacağım buluruz. Yani :

22869 X 1.60 = 36650.— Kişi olacaktır.

Buna nazaran imar plânın ayrılmış olan saha 145 hektar 1450000

olduğuna göre nüfus başına = 39,70 metre kare 36600

isabet etmektedir.

Bu mikdar Yapı ve Yollar Kanunu gereğince istenilen sahadan az ise de şehrin nüfusu 1935 den sonra burada yer- leşen Askerî Garnizonlar dolayısile artmış bulunmakta ol- duğundan, tesbit olunan şehir hudutları dahilinde tabiî in- kişafı sağlıyacak nisbette saha ayrılmış olduğu görülür.

11 — Ş e h i r d e z a m , a n l a t a t b i k e d i l e c e k y a p ı s i s t e m l e r i :

a) Eski şehir bölgesinde :

Eiski şehir bölgesinde yol şebekesine katılan 6 - 8 m.lik yollar kenarında bir bodrum ve bir kat olmak üzere azamî 4,50 metre irtifa verilecek vaziyete göre tek ve yapışık evler sistemi tatbik olunacaktır. Aynı yolun üzerinde bulunan ya- pıların saçak iı-tifaları aynı ıseviyede tutulacak ve saçak çı- kışı 50 santimi geçmiyecektir. Meskûn sahada imar plânın- da yaya geçidi olarak muhafaza edilip yol şebekesine dahil edilmiyen yollarda yeni evler inşasına hiç bir suretle mü- saade edilmiyecektir.

b) Eski şehirde çok katlı evlerin yerleri :

Esiki iskân bölgesi ve Ticaret bölgesinin aııa caddeleri- ni teşkil eden yollarda müteaddit katlı binalar mevcut ol- duğundan bu yollar üzerine bir bodrum ve iki kattan iba- ret bitişik binalar yapılabilecektir. Alt (katları mağaza ya- pıldığı takdirde üzerine bir ikamet katı yapılacaktır. Bu bi- naların irtifaları azamî 8,50 olarak tesbit olunmalıdır.

c) Yeni iskân bölgelerinde bitişik gurup evler : Mühim ana caddelerin üzerinde bitişik bir bodrum ve üç katlı binalar yapılabilecektir Bu binalara ait tipler imar plânı ile birlikte verilmiştir.

d) Tek ve çift evler :

Genişliği S,5 metre olan yollarda tek veya çift ev olmak

üzere bir bodrum ve iki katlı evler yapılabilecektir. 6 met- renin yeşil yol kenarında arsalara bir bodrum ve bir kattan ibaret evler yapılabilecektir. İki katlılarda irtifa 8 ve tek kat- lılarda da 5 metreyi geçmiyecektir. Gerek tek ve gerekse- iki katlı evlere ait birer nümune tip olarak imar plânına eklenmiş bulunmaktadır.

12 — Y e n i i s k â n b ö l g e l e r i n d e p a r s e l - l e r i n o r t a l a m a b ü y ü k l ü k l e r i v e ön b a h ç e l e r :

Münferit evler inşa edilecek parsellerin genişlikleri taîı~

riben 15 - 20 m. arasında kabul edilmiştir. Sıra evler için de 8 - 1 3 metrelik cephe genişliği intihap olunmuştur. Ve bu parsellerin derinlikleri de 30 - 50 metre arasmda tahavvül etmektedir.

On bahçeler umumiyetle 5 m. olarak tesbit olunmuştur.

On bahçelerin duvarları 70 santimlik bir duvar üzerine 90 santimlik bir parmaklıktan ibaret olacaktır. Bu yolun kenarına aynı irtifa ve şekilde bahçe duvarları yapılacak bundan başka tipik duvar yapılmasına müsaade olunmıya- c aktır.

13 — O k u l l a r :

Mahallinde yapılan tetkik,a<ta göre şehirde mevcut olan üç ilkokul, bir orta cıkul ve bir sanat okulundan ibaret bulunan beş okuldan maada yeniden okul inşasına zaruret görülmemektedir. Yalnız binası müsait olmıyan sanat okulu için Bayındırlık yol atölyeleri karşısında bir okul yeri ile kız sanat okulu için parkın güneyinde birer yer ayrılmıştır.

14 — Ş e h r i n m e y d a n l a r ı , r e s m î v e u m u m î b i n a l a r ı v e t e s i s l e r i : ,a) Hükümet konağı :

Mevcut Atatürk Heykeli yerinden kaldırılmak ve de- nize daha yakın bir mevkie konulmak ve denize kadar önü açılmak suıretile tanzim edilen yeni Cumhuriyet mey- danına münasip bir genişlikte tahdit etmek üsere yeni Hükümet konağı cephesi denize karşı olmak üzere yer- leştirilmiştir. Hükümet konağının ön ve arka tarafı yeşil- likli ve taş döşeli meydanlar halinde tanzim edilmiştir.

b) Diğer resmî binalar

Belediye, Liman dairesi ve ilerde yapılması muhte- mel diğer resmî binalar bir sırada okmak üzere yeni tan- zim olunan Cumhuriyet meydanının güney tarafını hu- dutlandırmıakta olup .bu binaların nîhayet noktasını Or- ta Okul teşkil etmektedir.

c) Otobüs ve taksi durak meydanı :

Hükümet binası arka tarafında bulunan boş saha oto- parkı ve otobüs durak yeri halinde tanzim olunmuştur

d) Muhtelif küçük meydanlar :

Şehrin muhtelif yerlerinde bulunan yol kavşak yer- lerinde, cami ve korunması lâzım gelen binaların yanla- rında küçük meydanlar tenkil olunmuş ve buraları mü- nasip şeküd'e yeşilliklerle süslenmiştir.

e) Han :

Ezine yolunun şehre giriş noktası olan köprübaşında ve hayvan pazarının batısında bir han tesis olunmuştur.

f) Ateşli küçük sanatlar sahası :

Araba tamircileri, demirciler, nalbantlar; kalaycılar gibi ateşle çalışan küçük sanat erbabı için şehrin eski otur-

(Aarkası . . . inci sahifede)

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Bir iş sahibinin arzusu üzerine mimar tarafından hazırlanan proje mevkii tatbike konulmaz ise, o binanın inşası için miktarı tesbit edilen malzemenin ve bütün binanın

Yıkılma kazalarının hepsinin ya fen memurlarının veya kalfaların, mesuliyetleri altında yapılan binalarda olması, nazarı dikkati çekmektedir!... Şehri berbat

Bal i Işın, Affan Galip Kırımlı, Atıf Ceylân Bedi Sargın, Reha Ortaçlı, Muzaffer Seven, Ve- dat Erer, Ekrem Yene!, Cevdet Beşe, Fethi Tulgar, Feyyaz Baysal, Münir Arısan,

Cerre maruz teçhizatın örtülme uzunluğu, kut-... (Baş tarafı 173

Büyükdere Prese

Köşkköy (Hüyük-Konya) Kaplıcasının Jeolojik ve Hidrojeolojik İncelenmesi, O... Köşkköy (Hüyük-Konya) Kaplıcasının Jeolojik ve Hidrojeolojik

183 programlarında yer alan temel öğeler bağlamında analiz ederken, Yılmaz ve Sayhan tarafından gerçekleştirilen çalışmada ise lisans öğretim programları düzeyinde