• Sonuç bulunamadı

Şam Cihadının Gölgesinde Kehf Suresi Tefsiri 9. Bölüm Şeyh Abdullah Muhaysini

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Şam Cihadının Gölgesinde Kehf Suresi Tefsiri 9. Bölüm Şeyh Abdullah Muhaysini"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Şam Cihadının Gölgesinde Kehf Suresi Tefsiri – 9. Bölüm

Şeyh Abdullah Muhaysini

Bismillah.

Allah'a hamd Resulüne selat ve selam olsun.

Bugün 9. dersimizi işleyeceğiz.

Allah'ın izniyle bu ilmi ve mübarek programımızın ortalarına ulaştık.

Kardeşlerim. Müslümanın dünya malıyla malı fitnesini, malın kalpte değil elde olması gerektiğini konuştuk.

Kuvvetli Mü'min, Allah katında zayıf Mü'minden daha hayırlıdır tabiki.

Bu insanın mal mülk sahibi olmayacağı anlamına gelmiyor tabiki de.

Bilakis zenginlik seviyesine ulaşabilir..

Böylelikle insanlara yardım eden, infak eden bir kimse olabilir.

Muhtaç durumunda olmasından daha efdaldir bu.

Nitekim Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ashabı içinde de zengin olup infak eden kimselerin olduğunu söylemiştik.

Dertlilere, aç olanlara yardım ediyorlardı vb.

“Rabbinin emrinden dışarı çıktı.” [Kehf Suresi, 50]

Allah'a taatte bulunmayı terk etti.

Dikkat kesilin, Allah şeytanın kendisinin emrinden çıkarak taati terk ettiğini belirtiyor.

Bunun sonrasında ise Allah, insanı şiddetlice sarsacak bir cümle kuruyor.

Bu sözü, daima gözünüzün önünde tutmanızı istiyorum.

Günahın arkasında kim vardır? Şeytan.

Senin kendi nefsinden kaynaklanan bir günah yoktur.

Seni günaha iten daima şeytandır.

(2)

Bir insan, falancayı hor görürse o kişiden hayırlı şeyler çıksa bile kabul etmez.

Doğru değil mi?

Örneğin Muhammed, falanca ile aranda sorun var, o kişi gelip de sana bir kase su verirse alır mısın?

Suyu sevmene rağmen aranızda düşmanlık olduğu için o suyu almazsın.

Özetle falancadan nefret ettiğinde, o kişiden senin menfaatine bir şey gelse bile kabul etmezsin onu.

İnsanın tabiatı böyledir.

Hal böyleyken düşmanın şeytan sana bir şey emrettiğinde ne tavır takınacaksın?

Tam da burada Allah, bizi ayetiyle titretiyor;

Şeytan hakkında;

“Şimdi siz, beni bırakıp da İblis’i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz?”

[Kehf Suresi, 50]

Suriye lehçesinde ''cakara'' lafzında bir kelime var.

Cakara yani inat demek.

Şeytanın emrettiklerine karşı Allah korkusu ile birlikte şeytana olan inadınız da engelleyici olsun.

“Şeytana inat olsun ki bunu yapmayacağım.” de.

“Şeytana inat namaz kılacağım.” de.

Kendini gece namazında tembel gördüğünde bunun sebebi kimdir?

Şeytan.

“Öyleyse şeytana inat kılacağım.” de.

Bu yüzden Allah, ona bir düşman muamelesi yapın diyor. Düşman addedin.

Şeytana düşmanmış muamelesi yapın.

Allah, ayette bize bir başka güzel anlam veriyor.

Şeytan sadece sana değil sana ve babalarına da düşmandı.

Örneğin falanca kimseyle senin aranda hiçbir sorun olmamasına rağmen dedelerine yanlış yaptı diye küsersin.

(3)

Şeytan, senin, babanın ve Rabbinin düşmanıdır.

Mevzubahis şeylere ve bu manalara kalbinde yer verirsen şeytanla olan mücadelende sana yardımcı olacaktır.

Şeytanını, Allah'a olan taatınla zayıf düşür.

Bunun sonrasında Allah, oldukça yüce bir anlamı olan bir ayete geçiyor.

“Şimdi siz, beni bırakıp da onu ve onun soyunu mu dost ediniyorsunuz?”

[Kehf Suresi, 50]

Vallahi tehlikeli bir ortaklık.

Allah sana bir tercih aşamasında olduğunu söylüyor.

Ya Allah'ı dost olarak seçecek şeytandan yüz çevireceksin.

Ya Allah, ya da şeytan. Kimi seçeceksin?

Seçimini yap: Ya Allah'ın ya da şeytanın yolu.

Ya dostun seni koruyan, rızıklandıran, mutlu eden, ihya eden Allah olur.

Ya da dostunu şeytan seçersin.

Oldukça tehlikeli bir ikilem.

İnsanın yanlış bir karar sonucu kaybedeceği bir ikilem.

Akabinde Allah; ''Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir!'' buyuruyor.

[Kehf Suresi, 50]

Yani bu nasıl bir ahmaklıktır ki kişi şeytanın dostluğunu Allah'a tercih eder.

Rabbim! Bizi şeytanın değil de kendi dostlarından eyle.

Bu dersten alınacak ibretlerden biri de insanın mizacının Allah ile olan ilişkisine olan etkisidir.

Bazı insanların mizacı asabidir.

Kızgın.

Bu hali, onun bazı ibadetlerine etki eder.

Bazı insanları, mal sevgisine karşı şehvet içinde görürsün.

Bu onun hırsızlık yönüne etki ediyor.

(4)

Bazı insanları, konuşmaya veya kadınlara meyyal görürsün.

Mizacını terbiye etmeye çalış.

Mizacın seni günahlara itiyorsa o mizacı değiştirmenin ecri oldukça yüce olacaktır.

Çünkü bu hususta çok yorulacaksın.

“Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de kendilerinin yaratılışına şahit tuttum.” [Kehf Suresi, 51]

Allah'a tercih ettiğin bu dostun daha nasıl yaratıldığını bilmiyor.

“Saptıranları da hiçbir zaman yardımcı edinmiş değilim.” [Kehf Suresi, 51]

“Onları kendime ne ensar ne de yardımcı edinmiş değilim.” diyor Allah.

Allah, her şeyi tek başına yarattığını bildiriyor.

Bu tartışma akılcı mı yoksa kaderi bir tartışma mı?

Akli bir tartışma.

Öyleyse burada batıl ehline karşı akli tartışma yürütmenin dinden olduğunu görüyoruz.

Bu yüzdendir ki Allah, onlara akıllarıyla hitap etmiştir.

Bu kendinize dost edindikleriniz ne semayı ne de yeryüzünü yarattı, hatta kendi kendilerini bile yaratamadılar.

Burada Allah akli bir tartışmadan gaybi bir tartışmaya geçiyor.

Kıyamet günü dost edindiklerinizi, put edindiklerinizi göreceksiniz;

“O gün Allah: "Bana ortak olduklarını iddia ettiklerinize seslenin" der. Onları çağırırlar, fakat hiçbirisi onların çağrılarına gelmez. Aralarına bir cehennem deresi koyarız.”

[Kehf Suresi, 52]

Allah bu kimseler ile kendi dostları arasına cehennemden bir vadi koyacak onları ayıracaktır.

(5)

“Suçlular (o gün) ateşi görünce, onun içine düşeceklerini iyice anlayacaklar ve ondan kurtuluş yolu da bulamayacaklardır.”

[Kehf Suresi, 53]

Allah'tan bizleri Cehennem'den muaf tutmasını dileriz.

Allah'ım! Bizden kabul buyur.

Dualarımızın sonu Allah'a hamd iledir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrıca, nazik davransın (gizli hareket etsin) ve sakın sizi kimseye sezdirmesin.” [Kehf Suresi, 19].. Hakkı haykırmalarına rağmen, hak ehli

“Belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir.” [Kehf Suresi, 40]..

Vahyi inkar etmek, Allah Rasulü’nü Cin Musallat olmakla itham etmek gibi sözlü saldırıların gerçekleştirildiği bir dönemde Kalem Suresi nazil

اَذَخَّتا َو ا هَليِبَس يِف اِرْحَبْلا hatırlıyorum da denize baya garip bir şekilde geldiğinden bahsediyor ben hikayenin arka planına çok da ikna olmadım ama yine

“Resullerin ve ona tabi olanların görevi, insanlara cenneti müjdeleyip cehennemden sakındırmaktır.” [Kehf Suresi, 56].. Bugün muhafazakar, Arap ve İslamcı olduğunu iddia

“İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için makam olarak Firdevs cennetleri vardır.” [Kehf Suresi, 107].. Bu Kur'anda defalarca tekrar

“ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma.” [Kehf Suresi, 22]. Yani Yahudilere Ashab-i

Ancak Allah; ''Kuluna Kur'anı indirene hamd olsun.'' [Kehf Suresi, 1] demeyi tercih etti.. Çünkü ayetin akışında Nebi ﷺ'yi