• Sonuç bulunamadı

Şam Cihadının Gölgesinde Kehf Suresi Tefsiri 10. Bölüm Şeyh Abdullah Muhaysini

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Şam Cihadının Gölgesinde Kehf Suresi Tefsiri 10. Bölüm Şeyh Abdullah Muhaysini"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Şam Cihadının Gölgesinde Kehf Suresi Tefsiri – 10. Bölüm

Şeyh Abdullah Muhaysini

10. dersimize başlıyoruz.

Kardeşlerim! Dersleri dinlemek veya ders halkasına katılmakta bir şey yok.

Asıl iş bu dinlediklerinizi hayata geçirmekte.

“De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Resûlü de müminler de görecektir.”

Asıl iş, icraattadır.

“And olsun ki, Biz bu Kuran'da insanlara türlü türlü misali gösterip açıkladık.”

[Kehf Suresi, 54]

Allah, Kur'an da her türlü ibret ve hüccetin bulunduğunu söylüyor.

Kur’an’da kıssalarla, ayetlerle, öğütlerle, kıyamet günüyle, akli delillerle ibretler var.

Kur'an da her şey mevcut.

“And olsun ki, Biz bu Kuran'da insanlara türlü türlü misali gösterip açıkladık.”

[Kehf Suresi, 54]

Allah, buna rağmen insanların büyük kısmının iman etmediğini görürsünüz diyor.

“İnsanın en çok yaptığı iş tartışmadır.” [Kehf Suresi, 54]

Burada cedele bir eleştiri var.

Eleştiri, insanın nefsi ve batıl tartışmasınadır.

Kişinin batılı ispatlamaya çalıştığı cedele yani.

Ancak insanları hakka yönlendirmek için yapılan tartışmaya söz yok elbette.

Zira Allah;

“Onlarla en güzel şekilde tartış.”

Bunun akabinde Allah,

(2)

“Kendilerine hidayet geldiğinde insanları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret talep etmekten alıkoyan şey, öncekilere uygulananın kendilerine de uygulanmasını veya gözleri göre göre azaba uğramayı beklemeleridir.”

[Kehf Suresi, 55]

İnsanların birçoğuna Kur'an ile deliller ile gitsen de iman etmeyeceklerdir.

İlla Allah'ın onlara bir azabının gelip isabet etmesi gerekiyor.

“Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz.

İnkâr edenler ise, hakkı batılla çürütmek için mücadele ederler.

Âyetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar.”

[Kehf Suresi, 56]

Resullerin ve ona tabi olanların görevi, insanlara cenneti müjdeleyip cehennemden sakındırmaktır.

“Biz peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz.”

[Kehf Suresi, 56]

Allah'ın sana bu davanın kolay olduğunu söylediğini sanma.

Seninle cedelleşecek, tartışacak, meydan okuyacak ve inatlaşacaklar.

“Resullerin ve ona tabi olanların görevi, insanlara cenneti müjdeleyip cehennemden sakındırmaktır.” [Kehf Suresi, 56]

Bugün muhafazakar, Arap ve İslamcı olduğunu iddia eden kanallara baktığında, hepsinin ortak görevi hakkı karalamak ve örtmektir.

“Allah'ın ayetleriyle dalga geçerler.” [Kehf Suresi, 56]

“Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da ona sırt çevirenden daha zalim kim vardır.”[Kehf Suresi, 57]

Allah'a imanın lezzetini alan, bu dini tadıpta sonradan sapan kişiler azgın bir İslam düşmanı oluyor.

İmanın lezzetinden sonra irtidad eden kimseleri bu din aleyhinde mücadele ettiklerini görürsün.

Bu sebepledir ki Nebi

;

“Bir millet, içinde bulunduğu hidayetten sonra sapıttı ise bu, mutlaka cedel sebebiyle olmuştur.”

(3)

Allah bunlar hakkında;

“Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir?” [Kehf Suresi, 57]

Yani günahlarını unutur, hataların görmezden gelir.

Allah, kendilerine hidayet verdikten sonra isyan eden bu kimseler hakkında;

“Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik,” [Kehf Suresi, 57]

Yani ''kalplerine örtü koyduk.'' Onları haktan uzaklaştırdık.

“Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk.”

[Kehf Suresi, 57]

Pamuk parçası veya tıpa vb. Böylelikle hakkı duyamazlar.

Tabi bu tıpa manevi bir tıpa. Hakkı duyamayacakları manevi engeller.

Allah'ın sana verebileceği en büyük cezalardan ikisi, sağırlık ve körlüktür.

Dünyevi sağırlık ve körlük değil. Bilakis hakkı ve öğütü duymanı engelleyen körlük ve sağırlık.

Bazı insanlar vardır ki kendilerine öğüt verilir.

Bu tecrübeyle sabittir kardeşler.

İki kişi görmüştüm.

Bir vaaz esnasında biri çok etkilenmiş diğeri ise etkilenmemek için, etkilenmekten korktuğu için çevresindekilerle konuşuyordu.

Etkilenmekten korkuyor.

Kişinin Allah'ı kalbinden uzaklaştırması durumunda kalbindeki kasvetin ulaştığı seviyeyi görüyor musun?

(4)

Başına gelebilecek en kötü şey;

“Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar.

gözleri vardır, onlarla görmezler.”

Kalbi var, kulağı var, vaazları dinleyebiliyor, zikri görüyor ama kalbi etkilenmiyor.

Çünkü Allah onun kalbini mühürlemiştir. Allah'tan afiyet ve selamet dileriz.

“Rabbin, çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir. Eğer yaptıkları yüzünden onları (dünyada) cezaya çarptırsaydı elbette azaplarını çarçabuk verirdi.

Hayır, onlar için belirlenmiş bir gün vardır ki (o gün gelince) hiçbir kurtuluş çaresi bulamazlar.”

[Kehf Suresi, 58]

Bu ayet birçok avamın sorusuna cevaptır.

“Allah nerede ve neden Beşar Esed'i cezalandırmıyor?” diye sorarlar.

“Allah'ın Trump'a, ABD'ye, Rusya'ya cezası nerede?”

Allah ise onlara cevabı şöyle veriyor;

“Eğer yaptıkları yüzünden onları (dünyada) cezaya çarptırsaydı, elbette azaplarını çarçabuk verirdi.” [Kehf Suresi, 58]

Allah isteseydi bugün cezalarını verirdi.

Ancak Allah dünyayı hızlı ceza verilen bir yer yapmadı.

Allah cezayı, ecel ve belirlenmiş o saat olarak verecek.

Ancak o Tağut, bu ecelden önce tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder.

Kim Allah'a tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder.

İslam'a karşı olan savaşın başını çeken nice sahabe vardı da tevbe ettiler.

Ecelin ona ulaşmasından önce.

Allah'ın, en azgın düşmanına dahi ecel anına kadar süre vermesi O'nun rahmetindendir.

“İşte zulmettiklerinde yok ettiğimiz memleketler.. Helâk edilmeleri için de belli bir zaman tayin etmiştik.” [Kehf Suresi, 59]

(5)

Allah, topluca isyan eden memleketlerin bile derhal helak edilmediğini söylüyor.

Nuh'un kavmi bir günde helak olmadı.

Veya Ad ve Semud kavimleri de hakeza.

Allah helak edilmelerinden önce bir zaman vermişti.

Bu zaman dilimi gelince de Allah, isyan eden ve kibirlenen kimseleri helak edecektir.

Allah, ruhunu henüz teslim etmemiş asi kimsenin dahi tevbesini kabul eder.

Dualarımızın sonu Allah'a hamd iledir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Allah, ''Mal ve oğullar, dünya hayatının süsüdür.'' [Kehf Suresi,

Musa aleyhisselam, tam olarak kibirlenmemiş olmasına rağmen Allah onu ilim öğrenmesi için Hızır'a yönlendiriyor.. İlme, utanan bir de

Şeytanın emrettiklerine karşı Allah korkusu ile birlikte şeytana olan inadınız da engelleyici olsun.. “Şeytana inat olsun ki bunu

O yüzden Allah(cc) bunu inananlar için yaşayan bir deneyim haline getirdi, Kur’an’da sadece sizin deneyimleyeceğiniz, size kimsenin açıklayamayacağı hidayet

اَذَخَّتا َو ا هَليِبَس يِف اِرْحَبْلا hatırlıyorum da denize baya garip bir şekilde geldiğinden bahsediyor ben hikayenin arka planına çok da ikna olmadım ama yine

“İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için makam olarak Firdevs cennetleri vardır.” [Kehf Suresi, 107].. Bu Kur'anda defalarca tekrar

“ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma.” [Kehf Suresi, 22]. Yani Yahudilere Ashab-i

Ancak Allah; ''Kuluna Kur'anı indirene hamd olsun.'' [Kehf Suresi, 1] demeyi tercih etti.. Çünkü ayetin akışında Nebi ﷺ'yi