• Sonuç bulunamadı

XIV. ULUSLARARASI MEVLİD-İ NEBİ SEMPOZYUMU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "XIV. ULUSLARARASI MEVLİD-İ NEBİ SEMPOZYUMU"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HARRAN ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

XIV. ULUSLARARASI

MEVLİD-İ NEBİ SEMPOZYUMU

İSLÂM VE ÇOCUK

14-15 ARALIK 2020

TEBLİĞLER KİTABI

ŞANLIURFA

(2)

Kitabın Adı

XIV. Uluslararası Mevlid-i Nebi Sempozyumu “İslâm ve Çocuk”

Tebliğler Kitabı

ISBN No: 978-625-409-233-6 Yayım Tarihi: 29 Ocak 2021 Mizanpaj: Arş. Gör. Selim YILMAZ

Yayın Sahibi

Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Adına Prof. Dr. Celil ABUZAR

Editörler

Doç. Dr. Kadri ÖNEMLİ Arş. Gör. Selim YILMAZ Arş. Gör. Abdulbaki ÇİFTÇİ Arş. Gör. Coşkun BORSBUĞA

Elektronik Yayın Adresi

http://ilahiyat.harran.edu.tr/tr/sempozyum/sempozyumlar/

Tebliğ içeriklerinin bütün hukukî ve akademik sorumluluğu yazarlarına aittir.

Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne aittir.

Bütün hakları saklıdır.

Kitabın tümü, bir bölümü ya da bazı bölümleri

Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin yazılı izni olmadan herhangi bir yolla basılamaz, çoğaltılamaz ve dağıtılamaz.

© Copyright 2021 by Harran University Faculty of Theology.

All rights reserved.

No part of this book may be printed, reproduced or distributed by any means without the written permission of

Harran University Faculty of Theology

(3)

XIV Uluslararası Mevlid-i Nebî Sempozyumu “İslâm ve Çocuk” (14-15 Aralık 2020 - Şanlıurfa)

ÇOCUKLARIN EĞİTİM VE TERBİYESİNDE KUR’ÂNÎ İLKELERİN YERİ VE ÖNEMİ

İsa KANİK*

Giriş

Kur’ân’da; rubûbiyeti, ehadiyeti, kudreti, rızık vermesi, herhangi bir ihtiyaçtan müstağni oluşu, merhameti ve yaratıcılığı gibi sıfatlarıyla Yüce Allah, insan zihninin tasavvur edebileceği genel hususlardan bahsetmektedir. Yer ve göklerin yaratılması, dil ve renklerin farklılığı, gece ve gündüzün varlığı, rahmet rüzgârlarıyla yağmurları göndermesi ve denizde dağlar misali gemileri yüzdürmesi onun varlığının âyet ve işaretlerindendir.1 Allah’ın varlığı ve birliğinin âyetlerinden biri de yaratılanların en değerli ve kıymetlisi olan insandır.2 Çocuk ise insana özgü bir varlık unsurudur. Yüce Allah evlat edinmekten münezzehtir.3 İnsanı muhatap alan Kur’ân’da genel olarak erkek ve kadın; özel olarak da anne, baba ve çocuklara yönelik hususlardan bahsedildiği görülmektedir. Bir yaratılış aşaması olarak anne karnında gelişimi ve dünyaya gelişi, maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması, anne ve baba için imtihan oluşu ve her ebeveynin arzulaması gibi konular genel olarak Kur’ân’ın çocuklarla ilgili dile getirdiği hususlardandır.4 Kur’ân’da çocuklarla ilgili olarak “

د َ

ل َو

/veled”5, “

ل آ

ف ِط

/tıfl”6, “

م َ لَ ُ

غ

/gulâm”7

ve “

ي ِ ب َص

/sabiyy”8 gibi kelimeler kullanılmaktadır. Aralarında bazı ince anlam farklılıkları

bulunan bu kelimeler genel olarak çocukları karşılamakta ve bunların kullanıldığı âyetler çocuklarla ilgili muhtelif hükümleri de ihtiva etmektedir. Çocukların eğitim ve terbiyesi de söz konusu kelimeler bağlamında âyetlerde ifade edilen konulardandır. Bu nedenle araştırmamızda çocukların eğitim ve terbiyesinde Kur’ânî ilkelerin yeri ve önemine değinilmektedir.

Allah tarafından faziletli kılınması ve yeryüzündeki her şeyin kendisi için yaratılmış olmasıyla doğru orantılı olarak insanın sorumluluk ve mükellefiyet alanı da genişlemektedir.9 Çocuklar, insanların dini ve dünyevi sorumlulukları arasında önemli bir yere sahiptir. Çünkü çocuk, Yüce Allah’ın insana en güzel nimeti, en önemli emaneti ve

* Dr. Öğr. Üyesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, İslami İlimler Fakültesi, Dalı. İsa.kanik@ahievran.edu.tr

1 Kur’ân Yolu Meali, haz. Hayrettin Karaman vd. (Ankara: DİB, 2014), Bk. er-Rûm 30/22-23-24-25-46; el- Fussılet 41/37-39; eş-Şûrâ 42/29-32.

2 el-İsrâ 17/70; et-Tîn 95/4.

3 Meryem 19/35-92; ez-Zümer 39/4.

4 Bk. ez-Zümer 39/6; el-Bakara 2/233; el-Enfâl 8/28; et-Teğâbün 64/15; el-Furkân 25/74.

5 Bk. el-Bakara 2/233; Âl-i İmrân 3/47; en-Nisâ 4/11-12-176; Yûsuf 12/21; Lokmân 31/33.

6 el-Hâc 22/5; en-Nûr 24/31; el-Mü’min 40/67.

7 Âl-i İmrân 3/40; Yûsuf 12/19; Meryem 19/8-20.

8 Meryem 19/12-29.

9 el-Bakara 2/29; el-İsrâ 17/70.

(4)

en değerli hediyesidir.10 Bu nedenle annelerinden hiçbir şey bilmiyorken tertemiz olarak dünyaya gelen; şükretmesi için kulak, göz ve gönüller verilen çocukların nafakalarının temini, karakter ve kişiliklerinin geliştirilmesi, merhamet gösterilmesi, terbiye edilmesi ve eğitilmesi anne-babaların en önemli sorumlulukları arasında değerlendirilmektedir.11

Her şeyin hâlıkı olan Yüce Allah insanı da yaratmıştır.12 Yaratılanı en iyi bilen de yine o’dur.13 Kur’an; insanları doğruya yöneltmesi, onların sıkıntı ve dertlerine şifa olması, leh ve aleyhlerine olabilecek durumları anlatması yönüyle bir

ة َ

ظ ِع آو َم

/mev‘ize”dir.14 Dolayısıyla Allah’ın en güzel biçimde yarattığı insanoğlunun ahlâkî

gelişiminde Kur’ânî ilkelerin önemi izahtan varestedir. Özellikle çocukluk dönemi karakter ve kişilik inşasında bahse konu ilkelerin yeri ve ehemmiyeti inkâr edilemez bir gerçeklik arz etmektedir. Zira kadın ve erkeğiyle insanoğlunu varlık sahnesine çıkaran ilahî güç ile bir nur ve hidayet rehberi olan Kur’ân mesajının kaynağının ortak oluşu da bu tezi güçlendirmektedir.

1. Kur’ân’da Eğitim ve Terbiye

Kur’ân; ilme, eğitime, yetiştirmeye, öğrenme ve öğretmeye değer veren ilahî bir kitaptır. Kur’ân’da Fâtiha’dan Nâs sûresi’ne kadar pek çok sûrede sarih veya gayr-i sarih şekilde insan eğitiminin yapı taşlarını oluşturacak hüküm ve ilkelerin bulunduğu bilinmektedir. Kur’ân’daki; akıl etme, tedebbür, tezekkür, tefekkür ve nazar gibi doğru bilginin hakikatini idrake vesile olan emirler eğitim ve terbiye bağlamında önem arz etmektedir. İnsan nasıl düşünür, nasıl öğrenir, nasıl yetişir ve niçin öğrenir türünden soruların cevabı olan âyetler Kur’ân’ın eğitim ve terbiye ile ilgili âyetleridir. Duhâ ve İnşirah sûrelerinde arayış içerisinde olan insanı Kur’ân vahyinin ferahlandıracağı, yetiştireceği, Allah’a kurbiyetine vesile olacağı, evveli ve ahirine bakıldığında kişiyi eğiteceği anlaşılmaktadır. İlk emrin “

ْ

أ َر آ

ق ِا

/oku”, ilk mükellefiyetin de “

ة َ

ئار ِق

/okumak”

olması eğitim ve terbiyede okumanın ehemmiyetini anlatmaktadır.15 Aynı şekilde bir eğitim ve öğretim vasıtası olarak kaleme, kelimeye ve yazıya da vurgu yapılmaktadır.16

Eğitim ve öğretim anlamında kullanılan

ةيبرت

/terbiye ve

ميلعت

/ta‘lîm lafızları Kur’ân’da geçmemektedir. Bununla birlikte insanın düşünmesi, bilmesi, öğrenmesi,

10 Bk. el-En‘âm 6/84; el-Enbiyâ 21/90; Sâd 38/30; Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed el- Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek ʿale’s-Sahîhayn, thk. M. Abdulkâdir Ata, (Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-

‘Ilmiyye,1410/1990), “Tefsir”, 3.

11 en-Nahl 16/78.

12 el-En‘âm 6/102; er-Rahmân 55/3.

13 el-Mülk 67/14.

14 Yûnus 10/57.

15 Nevzat Ayasbeyoğlu, İslamiyet’in eğitimimize getirdiği değerler ve Kur’ân-ı Kerîm’in eğitim ile ilgili âyetlerinin tahlili (İstanbul: MEB., 1991), 52-58.

16 el-Kalem 68/1; Kehf 18/109; Lokmân 31/27; el-Alâk 96/1-5.

(5)

İsa Kanik

| 36

XIV Uluslararası Mevlid-i Nebî Sempozyumu “İslâm ve Çocuk” (14-15 Aralık 2020 – Şanlıurfa)

eğitilmesi ve yetiştirilmesi konusunda “

ءا َم َ

ل ع ُ

/u‘lemâ’”17, “

نو ُم ِلا ع َ

/â‘limûn”18,

او ُم َ

ل عا آ

/ı‘lemû”19 ve “

َ نو ُم َ

ل آع َ

ت

/ta‘lemûn”20 gibi “

ملع

/ı‘lm” kökünden müştak kelimelerin geçtiği; söz konusu mefhuma delalet eden onlarca âyet bulunmaktadır.21 Râgıb el- İsfahânî’ye (öl. V./XI. yüzyılın ilk çeyreği) göre

ميلعت

/ta‘lîm, manaların tasavvuru için nefsin uyarılmasıdır. Ona göre tâlim, öğrenen üzerinde kalıcı bir iz oluşturacak kadar tekrar etmeye ve çoğaltmaya tahsis olunmuştur.22 İsim ve sıfat olarak Kur’ân’da;

yetiştiren ve mevcudatın maslahatını gözetip koruyan anlamlarıyla “

بر

/rab” lafzı sıkça kullanılmaktadır.23 Yerden yükseltmek, artırmak, murakabe ve ıslah etmek anlamlarındaki “

و آب َر

/rabv” kökünden türeyen

ةيبرت

/terbiye; bir şeyi aşama aşama, derece derece olgunluk sınırına ulaştırmaktır.24 Cürcânî’ye (öl. 816/1413) göre

ةيبرت

/terbiye, insanların içerisinde yaşadıkları çevrede dengeli bir hayat sürmelerine imkân veren;

neslin, ahlakî, aklî ve bedenî bakımdan yükselip gelişmesini sağlayan faaliyetler bütünüdür. Diğer bir ifadeyle terbiye; insandaki bütün yetenek ve eğilimlerin uyarılması, geliştirilmesi ve yetiştirilmesidir. Bu açıdan terbiye, kişilere salt bilgi kazandırma ve zihin eğitimi de diyebileceğimiz tâlimden daha şümullüdür.25 Çocukların eğitim ve terbiyesinde bilgi; marifet, fazilet ve güzel ahlakla desteklenmelidir. Çünkü Kur’ân’da kişilerin bilgiyle ulaşabilecekleri iman yanında sâlih amelde bulunmaları da emredilmektedir. İslam kültürüne bakıldığında terbiye ve eğitimin müradif lafızlar olarak kullanıldığı görülmektedir. Eğitim; psikolojik ve sosyolojik yönleri de bulunan, anlam ve ilgi alanı geniş bir kavramdır. Modern zamanlarda eğitim; tâlim, terbiye, öğretim, öğrenme, hedef ve reform gibi kavramlarla ilişkisi bakımından farklı açılardan tanımlanmaktadır. İnsanın ruhî ve bedenî gelişimi, bilgi ve beceri kazanımı yaşamı boyunca devam emektedir. Bu yüzden eğitim, “bireyin davranışlarında kendi yaşantıları (bilgi, beceri, değer) yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişimler (davranış, bilişsel, duyusal) meydana getirme süreci” 26

17 el-Fâtır 35/28; eş-Şu‘arâ 26/197.

18 el-Ankebût 29/43.

19 el-Bakara 2/194.

20 es-Sâf 61/11; et-Tekâsür 102/3-4-5;

21 Bk. el-En‘âm 6/50; et-Tevbe 9/122; er-Ra‘d 13/16-19; en-Nahl 16/43-78; Tâhâ 20/114; er-Rûm 30/50; el- Fâtır 35/28; ez-Zümer 39/9; el-Mücâdele 58/11.

22 Ebü’l-Kâsım Hüseyn b. Muhammed b. el-Mufaddal er-Râgıb el-İsfahânî, Müfredâtü elfâzi’l-Kurʾân, thk. S.

Adnân Dâvûdî, (Dımeşk: Dâru’l-Kalem, 1417/1997), 580.

23 Bk. M. Fuâd Abdülbâkî, el-Mu’cemu’l-müfehres li-elfâzı’l-Kur’âni’l-Kerîm, (İstanbul: Çağrı, 1410/1990), 285- 298.

24 Ebû Nasr İsmail b. Hammâd el-Cevherî, es-Sıhâh tâcu’l-luga ve’s-sıhâhu’l-arabiyye, thk. A. Abdülğafûr Attâr, (Beyrut: Dâru’l-I‘lm li’l-Melâyîn, 1407/1987), 6/2350; İsfahânî, Müfredât, 336; Ebü’l-Kâsım Mahmûd b. Ömer b. Muhammed el-Hârizmî ez-Zemahşerî, Esâsü’l-belâga, thk. M. Bâsil Ayûn es-Sûd, (Beyrut:

Dâru’l-Kutubi’l-‘Ilmiyye, 1418/1998), 1/327; Ebû Abdillâh Zeynüddîn Muhammed b. Ebî Bekr b. Abdilkâdir er-Râzî, Muhtârü’s-Sıhâh, thk. Yûsuf eş-Şeyh Muhammed, (Beyrut: Mektebetü’l-A‘sriyye, 1419/1999), 117.

25 Cürcânî, Ebü’l-Hasen Alî b. Muhammed b. Alî es-Seyyid eş-Şerîf, et-Ta‘rîfât, thk. M. Abdurrahman el- Mar’aşî, (Beyrut: Dâr en-Nefâs, 1427/2007), 118; Halis Ayhan, Eğitim Bilimine Giriş, 2. Baskı, (İstanbul:

Şûle, 1997), 51-53.

26 Münire Erden, Eğitim Bilimlerine Giriş, 11. Bakı, (Ankara: Arkadaş, 2017), 13; Ayhan, Eğitim, 18.

(6)

olarak tanımlanmaktadır. Eğitim ve terbiyede hazır bulunuşluk, tedricîlik, programlılık, iletişim, hedef ve kazanımlar da önemli başlıklardandır. Tanımlar ekseninde Kur’ân’ın eğitim ve terbiye metoduna, insanlara yüklediği ödev ve mükellefiyetlere veya bireylerin kazanımlarına bakıldığında da eğitim ve terbiyenin insan yaşamının tamamını kapsadığını, bu sürecin Kur’ân’ın nüzulünden kıyamete kadar devam edeceğini ifade etmek mümkündür.

2. Kur’ân’da Terbiye ve Tâlim Muhtevalı Âyetlerin Tahlili

İnsan; huy, mizaç ve cibilliyet açısından sabit tabiatlı görünse de zaman ve şartlara göre değişken, dinamik ve mütekâmil bir potansiyele haizdir.27 İnsanın irade hürriyeti, sorumluluğu, anatomik özellikleri ve yetenekleri gibi hususiyetleri onun eğitilebilen bir varlık olduğunu göstermektedir. Çünkü insan fıtraten eğitim ve terbiyeye teşne olarak dünyaya gelmektedir. Kur’ân’da güzel ahlak, terbiye ve erdemli davranışlarla ilgili pek çok âyet bulunmaktadır. Araştırma hacminin sınırlılığı sebebiyle konu bağlamında zikredilmesi elzem birkaç âyete burada yer vermenin faydalı olacağı kanaatindeyim.

Kur’ân’da anne-babaya saygı ve hürmet, Allah’a itaat ile birlikte zikredilerek “

َ لَ َ

ف ا ميِر َ

ك ً لّ آو َ

ق ا َم ُه َ ل آل ُ

ق َو ا َم ه آر َه ُ ن آ َ ت َ

لّ َو ف ُ أ ا َم ُه َ

ل آل ُ ق َ

ت

/Onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle”28 ifadeleriyle ebeveynlerine yönelik aşırı ve haksız davranışları noktasında çocuklar tedip edilmektedir.29 Aynı şekilde bir diğer âyette de

آم َح آرا ب َر آل ُ

ق َو ِة َم آحَرلا َن ِم ل ُّ

ذلا َحا َ ن َج ا َم ُه َ

ل آض ِف آ خا َو ا َم َ

ك ا َم ُه

ا رت ِغ َص ي ِ ناَيَبَر

/Onlara merhametle ve

alçak gönüllülükle kol kanat ger. ‘Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster’ diyerek dua et”30 buyrulmaktadır.

Bu âyette de anne-babanın özellikle ihtiyarlıklarında ihtiyaç duyacakları merhamet unsuru, mecazî bir üslupla kuşların yavrularına kanat germesi ifadesiyle anlatılmaktadır.

Ayrıca çocukların korunma, beslenme, sevgi, ilgi, merhamet, yetenek ve şahsiyet inşası gibi bilhassa küçüklük dönemi terbiye konularında ebeveynin muallim ve mürebbi rollerinin vurgulandığı görülmektedir.31 Yine burada fıtri bir durum tespiti yanında terbiyenin; yani şahsiyet oluşturma, sosyalleştirme ve kemale yönelik değişim ve olgunlaştırmanın çocukluk döneminde başlaması gereken ve çocuk için şükrü gerektiren bir ebeveyn vazifesi olduğuna da işaret edilmektedir.32

27 el-İsrâ 17/83-84, M. Zeki Aydın, Ailede Çocuğun Ahlak Eğitimi, (Ankara: Nobel, 2006), 4-5.

28 el-İsrâ 17/23.

29 Ebu’l-Kâsım Cârullah Mahmûd b. Ömer b. Muhammed ez-Zemahşerî, el-Keşşâf ʿan hakâʾikı gavâmizi’t- tenzîl ve ʿuyûni’l-ekâvîl fî vücûhi’t-teʾvîl, (Beyrut: Dâru’l-Kitâbi’l-A‘rabî, 1407/1986), 2/658.

30 el-İsrâ 17/24.

31 Ebû Abdillâh Muhammed b. Alî b. Muhammed eş-Şevkânî es-San‘ânî, Fetḥu’l-ḳadîr, (Beyrut: Dâru’l- Kelimi’t-Tayyib, 1414/1993), 3/260.

32 Muhammed et-Tâhir b. Muhammed b. Muhammed et-Tâhir et-Tûnisî(İbn Âşûr), et-Tahrîr ve’t-Tenvîr, (Tunus: ed-Dâru’t-Tûnisiyye, 1404/1984), 15/73.

(7)

İsa Kanik

| 38

XIV Uluslararası Mevlid-i Nebî Sempozyumu “İslâm ve Çocuk” (14-15 Aralık 2020 – Şanlıurfa)

Kur’ân’da; mahremiyet eğitimi, özel hayat ve kişilik hakları gibi beşeri münasebetlerde de çocukların terbiye edilmesi istenmektedir. Nûr Sûresi’nde, “

َهُّي َ َي

أا ا َ

ث َ

لَ َ ث آم ُ

ك آ ن ِم َم ُ

ل ُح ْ لا او ُ

غ ُ ل آب َي آم َ

ل َني ِذ ه لا َو آم ُ

ك ُ نا َم آي َ

أ ت آ َ ك َ

ل َم َني ِذ ه لا ُم ُ

ك آ ن ِذ ْ

أ َ ت آس َي ِل او ُ

ن َمآ َني ِذ ه

ٍتا َر َم لا

/Ey iman

edenler! Elinizin altındaki hizmetçilerle içinizden henüz ergenlik çağına gelmemiş olanlar yanınıza gelmek için sizden üç vakitte izin alsınlar…”33 buyrulurken bir sonraki âyette de

ُ ر يَب ُي َ

ك ِل َ ذ َ

ك آم ِهِل آبَق آن ِم َني ِذ ه لا َ

ن َ ذ ْ

أ ت آسا ا َم َ َ ك او ُ

ن ِذ ْ أ ت آس َي َ ْ

ل َ ف َم ُ

ل ُح ْ لا ُم ُ

ك آ ن ِم ُلا َ

ف ط آ َ آ لأا َ

غ َ ل َب ا َ

ذِإ َو ُ ه

للَّا َو ِهِتا َيآ آمُكَل ُ هللَّا ي ِك َح ٌميِل َع

ٌم

/ Çocuklarınız ergenlik çağına gelince, onlardan önceki ergenler nasıl izin alıyorlarsa onlar da öyle izin alsınlar. Allah âyetlerini işte size böyle açıklıyor; O her şeyi bilir, yerli yerinde yapar”34 buyrulmaktadır. Bu âyetlerde de çocukların terbiyesi bağlamında kişilik hakları ve özel hayatın mahremiyeti açısından gerekli olan izin isteme gibi her kültürde değer verilen önemli bir nezaket kuralına değinilmektedir. Eğitim bilimciler bedenî gelişmenin yirmili yaşlarda sonlanırken ruhî gelişmenin ömür boyu devam edeceğini belirtmektedir.35 Bu nedenle örtülmesi gereken yerlerin istemsizce açılabileceği özellikle uyku ve dinlenme zamanları gibi vakitlerde çocukların bu kurala dikkat etmeleri sağlanarak bedenî ve ruhî terbiyelerinin sürekliliği ve olumlu gelişimine katkıda bulunulmalıdır.

Terbiye ve eğitim, öncelikle kişinin kendisi ve ailesinden başlamalıdır.36 Bu minvalde Tahrîm Sûresi’nde de “

ُ

ة َرا َج ِح ْ

لا َو ُسا نلا ا َ ه َ دو ُ ُ ق َو ا را َ

ن آم ُ كي ِل ه آ َ

أ َو آم ُ ك َس ُ

ف آ ن َ

أ او ُ ق او ُ

ن َمآ َني ِذ ه لا ا َهُّي َ

أا َي

/Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun”37 mealindeki âyetle ailenin en hassas üyelerinden biri olarak çocukların dini ve dünyevi bütün alanlarda korunması ve terbiye edilmesi gereken bir birey olduğu anlatılmaktadır.

Bu anlamda ailenin ve çocuğun korunup terbiye edilmesinden tıpkı bir çoban gibi öncelikle baba sorumludur. Bu maksatla çocuğuna güzel bir isim vermeli, dua, zikir, terbiye ve güzel ahlâkı öğretmeli, namazı emretmeli, ibadetlere alıştırmalıdır.38

2. 1. Çocukların Terbiye ve Tâlimlerine Yönelik Kur’ânî Metotlar

Çocukların eğitimi, terbiyesi, karakter ve kişiliklerinin güzel ahlak ve erdemler açısından şekillendirilmesi konuları Kur’ân âyetleri ve hadis kaynaklarımızın bazı bölümlerinde önemle vurgulanan hususlardandır.39 Kur’ân, dünyada sadece belirli bir

33 en-Nûr 24/58.

34 en-Nûr 24/59.

35 Ayhan, Eğitim, 89.

36 M. Ali es-Sabûnî, Safvetü’t-Tefâsîr (İstanbul: Dersaâdet, ts.), 2/541.

37 et-Tahrîm 66/6.

38 Ebû Bekr Ahmed b. Alî er-Râzî(el-Cessâs), Ahkâmü’l-Kur’ân, thk. M. Ali Şahin, (Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-

‘Ilmiyye, 1415/1994), 1/238-491; Ebû Bekr Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed el-Meâfirî(İbnü’l-Arabî), Ahkâmü’l-Kur’ân, (Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-‘Ilmiyye, 1424/2003), 4/300; Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmail el-Buhârî, el-Câmu’s-Sahîh, thk. M. Züheyr b. Nâsır, (B.y.: Dâru Tavkı’n-Necât, 1422/2001), “Nikâh”, 81;

Nîsâbûrî, “Edeb”, 41 (No.7676).

39 Bk. el-İsrâ 17/24; Buhârî, “Edeb”, 18-20-22; Müslim, Ebü’l-Hüseyn b. Haccâc, el-Kuşeyrî en-Neysabûrî, Sahîhu Müslim, thk. M. Fuâd Abdulbâkî, (Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, ts.), “Birr ve’s-Sıla”, 45; Ebû

(8)

vakte kadar yaşama imkânı verilen insanoğlunun; “

با َر ُ

ت

/toprak”, “

ة َ ف ط آ ُ

ن

/nutfe”,

ة َ ق َ

ل ع َ

/alak”, “

ل آ

ف ِط

/bebek”, “

د ُ ش َ

أ

/güçlü çağı” ve “

خوُي ُ

ش

/yaşlılar” gibi kelimelerle ifade edilen farklı yaratılış ve gelişim evrelerinden geçtiğini anlatmaktadır.40 Bebeklik ve çocukluk dönemleri söz konusu evrelerden biridir. Kur’ân üslubu ve retoriğine baktığımızda mümin, müşrik, münafık ve ehl-i kitâba yönelik farklı hitap ve delillerin kullanıldığı görülmektedir. Bu durum insanın terbiye ve eğitiminde çeşitliliğin zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle çocukların terbiye ve eğitiminde bir Kur’ân davet metodu olan hikmet, mevize ve tartışma yöntemlerini kullanmak

mümkündür. Kur’ân’da “

َم ْ

ك ِح ْ لاِب َ

ك ب َر ِليِب َس َلىِإ ُ ع آ ِة دا

ُن َس آح َ

أ َ ي ِ ه ي ِرب ه

لاِب آم ُهْل ِدا َج َو ِةَن َس َح ْ لا ِة َ

ظ ِع آو َم ْ لا َو

/Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et; onlarla en güzel yöntemle tartış”41 buyrulmaktadır. Her çocuk farklı bir dünyadır. Bu hakikat, onlara karşı eğitim ve terbiye açısından farklı metot ve yöntemlerin kullanılmasını gerektirmektedir. Kur’ân’ın metot, muhteva ve mesaj bakımından insan için bir öğüt ve hatırlatma olması çocukların eğitiminde onun en temel kaynak olabileceğini göstermektedir.42 Kur’ân’ın peyderpey indirilmesi, kolaylaştırılması, kolaydan başlayarak aşamalı ve bölümsel bir terbiye metodunu izlemesi de çocukların eğitim ve terbiyesinde takip edilmesi gereken önemli ipucu ve inceliklerdendir.43

İnsan düşünen ve sorgulayan bir varlıktır. Kur’ân’ın edebî anlatım üslubundaki istifham ifadeleri sormanın; öğrenme, öğretme, eğitme ve terbiyede bir yöntem olarak kullanıldığına delalet etmektedir. Hz. İbrahim’in, oğlu hakkında gördüğü rüya neticesinde

ى َر َ ت ا َ

ذا َم آر ُ ظ آ

نا َ

ف

/Düşün bakalım sen bu işe ne diyeceksin?”44 ifadesi çocukların bilişsel gelişim ve eğitimlerinde sorunun önemine işaret etmektedir. Özgüven ve sorumluluk eğitimi açısından onların bu duygularını geliştirecek görevler verilmesi de bir başka terbiye yöntemidir. Hz. İbrahim’in, Kâbe’nin temellerini oğluyla birlikte yükseltmesi;

hakeza terbiye faaliyeti sürecinde gerekli adımları izlemekle birlikte “

ِ ي َم ِل آس ُم ا آ ر ن َ ْ

ل َع آجا َو ا ن َب َر َ

َ ك َ

ل

/Ey Rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle”45 diye dua etmesi de çocukların eğitim ve terbiyesinde sözlü ve fiilî uygulamaların yanında duanın önemini anlatması bakımından dikkate değerdir.

Kur’ân; günümüzde de pedagojik açıdan kabul görmeyen zorba, katı kuralcı ve dayatmacı yaklaşımın aksine nasihat ve öğüt yöntemini kullanmaktadır. Kur’ân’da Hz.

Lokman’ın; namaz kılması, mütevazı olması, sabretmesi, şirk koşmaması, insanlardan yüz

Abdillâh Muhammed b. Yezîd Mâce el-Kazvînî, es-Sünen, thk. M. Fuâd Abdülbâkî, (B.y.: Dâru İhyâi’l- Kütübi’l-A‘rabî, ts.), “Edeb”, 3.

40 el-Mü’min 40/67.

41 en-Nahl 16/125.

42 Kâf 50/45.

43 el-İsrâ 17/106; el-Furkân 25/32; el-Kamer 54/17-22-32-40; el-Müzzemmil 73/20.

44 es-Sâffât 37/102.

45 el-Bakara 2/128.

(9)

İsa Kanik

| 40

XIV Uluslararası Mevlid-i Nebî Sempozyumu “İslâm ve Çocuk” (14-15 Aralık 2020 – Şanlıurfa)

çevirmemesi ve kibirlenmemesi gibi konularda evladını eğitirken ona öğüt vermesinden bahsedilmektedir.46 Söz konusu nasihat yönteminde ism-i tasğîr kalıbıyla “

َ ي َ بُب

/Sevgili oğlum!” şeklinde samimiyeti, meveddeti ve nasihat edilenlere teşviki ima eden bir dil kullanılması da bir başka edebî inceliktir.47 Aynı şekilde çocukların karşılaşacakları tehlikelere karşı tedbirli olmaları konusunda Hz. Yakup’un çocuklarına şehre farklı kapılardan girmelerini tavsiye etmesi de çocuklara öğüt ve nasihatte bulunmanın terbiye sürecinde bir metot olduğunun bir başka örneğidir.48

2. 2. Çocuk Terbiyesinde Nebevî Örnekler

Peygamberler; beraberlerinde gönderilen ilahi mesaja muhatap kitle tarafından kendilerine tabi olunsun ve örnek alınsınlar diye melek olarak değil, beşer olarak gönderilmişlerdir.49 Diğer insanlar gibi çarşıda yürüyor ve yemek yiyor diye eleştirilseler;

hatta peygamber olmaları için beraberlerinde melekler ve hazineler indirilmesi beklenilse de onlar mücadeleleri, yaşantıları, evlilikleri, aileleri, çocukları ve diğer insanlarla ilişkileri noktasında birer numune-i imtisaldirler.50 Allah’ın ayetlerini insanlara okuması, kitabı, hikmeti ve bilmedikleri şeyleri öğretip onları arındırması Hz.

Peygamber’in öncelikle bir mürebbi ve muallim olarak gönderildiğini göstermektedir.

Onun bütün peygamberlik hayatı bir talim ve terbiye faaliyeti içerisinde geçmektedir.51 Bu bağlamda Hz. Peygamber özelinde “…

ُّ ي ِ ب َ

نلا ا َهُّي َ ا ا ي ََٓ

َ ك ِتا َ ن َب َو َ

ك ِجا َو آزَ ِلِ آلُق

/Ey peygamber!

Eşlerine ve kızlarına söyle…”52 ifadesiyle terbiye ve eğitimde öncelik sırasına; kişinin evvela kendi eşi ve çocuklarından başlayarak onlarla konuşmasına işaret edilmektedir.53

Çocukların gelişim evrelerine uygun olarak eğitim ve terbiyesinde iffet ve hayâ duygusunun da önemli bir yeri vardır. Olumlu bir kimlik ve kişilik kazanmaları, yaşadıkları çevrede dengeli ve uyumlu hareket etmeleri açısından bu durum ebeveyn tarafından hassasiyetle izlenmelidir. Kasas sûresi’nde anlatıldığına göre Hz. Musa ile Medyen kuyusunda karşılaşan kızların öne çıkarılan özelliklerinden biri de utangaç bir edaya sahip olmaları, iffet ve hayâ konusunda babaları tarafından güzel terbiye edilmiş olmalarıdır.54

Kur’an’daki peygamberler ve kavimlerini konu alan kıssalar bağlamında meseleye baktığımızda peygamberlerin, aileleri ve çocuklarıyla münasebetlerine ilişkin terbiyevi yaklaşım örneklerine de ulaşmak mümkündür. Çocukların terbiye ve eğitimlerinde güzel örnek ve rol modellik önemlidir. Bu konuda Hz. İbrahim’in, oğlu Hz. İsmail’e Kâbe’nin

46 Lokmân 31/13-19.

47 İbn Âşûr, et-Tahrîr ve’t-Tenvîr, 21/155.

48 Yûsuf 12/67.

49 en-Nahl 16/43; el-Enbiyâ 21/7.

50 el-İsrâ 17/93; el-Furkân 25/7-8; et-Teğâbün 64/6; el-Mümtehine 60/4; el-Ahzâb 33/21.

51 el-Bakara 2/129; Âl-i İmrân 3/164; el-Cum‘a 62/2; İbn Mâce, “Îmân”, 17 (No. 229).

52 el-Ahzâb 33/59.

53 M. Mütevellî eş-Şa‘râvî, Tefsîru’ş-Şa‘râvî, (B.y.: Metâbiu ehbâri’l-yevm, 1417/1997), 19/12160.

54 el-Kasas 28/25.

(10)

inşası ve kurban kesimi gibi emirlerin imtisalinde örnek oluşu câlib-i dikkattir.55 Hakeza kardeşler arasındaki muhtemel kıskançlık ve çatışmaları öngörerek Hz. Yakub’un, “

َ

لّ َ ي َ بُباَي

َ ك ِت َو آخِإ َ لى ع َ كا َي َ آ

ؤ ُر آص ُص آ ق َ

ت

/Yavrucuğum! Rüyanı sakın kardeşlerine anlatma”56 demesi, irade eğitimi ve sır tutmak gibi konularda çocuk terbiyesi bakımından değerlidir.

Dünya hayatının süsü ve çoklukla övünme vesilesi olan evlatlar, insan için kolay olmayan bir imtihan unsurudur.57 Bu zorlu sınavda onların hata ve yanlışları görmezden gelinmemeli, pedagojik yöntemlerle ıslah edilmelidir. Bu minvalde nebevî bir terbiye konusu olarak Kur’ân’da Hz. Nûh’un evladına karşı hassasiyeti, evladının yanlış tercihinin sonuçlarından haberdar ederek ciddiyetle onu engellemesi, hatasını düzeltmeye çalışırken kötü söz söylememesi ve azarlamaması da çocukların terbiyesi bağlamında gözden kaçırılmamalıdır. Aynı şekilde “

ٌم ْ

ل ِع ِهِب ك َ َ ل َسآي َ

ل ا َم ِن ْ ل َ

أ آس َ ت َ

لَ َ

ف

/Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyi benden isteme”58 uyarısından da evlatların menfaatlerinin kesin olarak idrak edilemediği konularda, onlar hakkındaki talep ve dualarında ebeveynin titiz olması gerektiği anlaşılmaktadır.59

2. 3. Karakter ve Kişilik Gelişimi

İnsanların çevreye uyum biçimleri ve süreklilik gösteren özelliklerine kişilik/şahsiyet denmektedir.60 Karakter ise onların kişiliklerine özgü davranışlar bütünüdür.61 Kur’an’daki ahsen-i amel, ahsen-i takvim ve esfel-i safilin gibi kavramlar insanların iki uç nokta arasında bizzat kendi tercihleriyle yaşantılarında bazı değişiklikler gösteren bir süreci yaşmakta olduklarına delalet etmektedir. Her ne kadar dönemsel farklılıklar gösterse de büyüme ve gelişim insan yaşamıyla atbaşı giden iki önemli kavramdır. İnsan yaşamını etkilemesi bakımından bu sürecin en önemli aşamasını çocukluk dönemi oluşturmaktadır.

Her insan, özünde temiz bir fıtratla dünyaya gelmektedir.62 Her çocuk da o fıtrat üzere doğar; fakat ailesi ve çevresi onu değiştirmektedir.63 Kur’ân’a göre çocuklar ailenin göz bebeğidir.64 Çocukların karakter ve kişilik eğitimleri öncelikle ailede başlamakta ve yaşamlarının geri kalan kısmını etkilemektedir. Çocukların sosyalleşmeleri ve yaşadıkları topluma faydalı olabilmeleri için karakter, kişilik ve mizaçları geliştirilmelidir. Çocukların

55 el-Bakara 2/127.

56 Yûsuf 12/5.

57 el-Enfâl 8/28; el-Hadîd 57/20; et-Tekâsür 102/1.

58 Hûd 11/46.

59 Hûd 11/42-43.

60 İbrahim Ethem Başaran, Eğitim Psikolojisi, (Ankara: y.y. 1998), 28.

61 Aydın, Çocuğun Ahlak Eğitimi, 2.

62 er-Rûm 30/30.

63 Buhârî, “Cenâiz”, 78.

64 el-Furkân 25/74; el-Kasas 28/9.

(11)

İsa Kanik

| 42

XIV Uluslararası Mevlid-i Nebî Sempozyumu “İslâm ve Çocuk” (14-15 Aralık 2020 – Şanlıurfa)

tanınması, ilgi ve yeteneklerinin uygun mecralara sevki, bedeni ve ruhi gelişim merhalelerinin takip edilmesi kişilik ve karakter eğitimi açısından önemlidir.

Kur’ânî terbiyenin en belirgin özelliği imanı esas alması ve inançlı insan yetiştirmeyi hedeflemesidir. Bu nedenle dengeli bir kişilik ve karakter eğitiminde çocuklara öncelikle iman esasları anlatılmalıdır.65 Çünkü dengeli kişilik ve sağlam karakter özellikleri ancak böyle bir inanç zemininde gelişme imkânı bulmaktadır. Hz. Lokman’ın,

ِ ه للَّاِب آ

كِ ش آر ُ ت َ

لّ َ ي َ بُباَي

/Sevgili oğlum! Allah’a ortak koşma” 66 şeklinde evladına iman noktasındaki uyarısı bunu göstermektedir.

Çocukların olumlu kişilik ve karakter gelişiminde ibadetler önemli bir yere sahiptir.

Tâhâ sûresi’ndeki “…

َ ع آ ِ ت َ

ط آصا َو ِة َ

لَ َصلاِب ك َ َ ل ه آ َ

أ آر ُم ْ أ َو ا َهآي َ

ل

/Aile fertlerine namazı emret, kendin

de bunda kararlı ol”67 emrinde Hz. Peygamber şahsında çocuklar dâhil bütün aileye namazın emredilmesi anlatılmaktadır. Bu âyet nazil olduktan sonra Hz. Peygamber’in her sabah Hz. Ali ve Fatıma’nın evine giderek onları namaza uyandırdığı nakledilmektedir.68

Salih, kusursuz bir evlat; iyi bir soy ve temiz nesil dünyada her insanın arzuları arasındadır.69 Çünkü evlat sevgisi fıtraten insana çekici kılınmıştır.70 Dinî, ahlaki ve hukuki sorumluluklar gereği Kur’ân’a göre anne ve çocukların uygun ölçüler içerisinde beslenmeleri babalarına aittir.71 Kur’ân tam iki yıl süreyle çocuğun emzirilmesini tavsiye etmektedir.72 Çünkü o dönemde anne sütü ve şefkati çocukların bedenî gelişimleri, ruhi terbiyeleri ve kişilik kazanımları bakımından önemlidir. Kendilerini güvende hissetmeleri, nicelik ve nitelik bakımından helal ve temiz gıdalarla beslenmeleri de onların kişilik ve karakterlerini olumlu yönde etkilemektedir.73

Terbiye, bir çocuğa bakmak ve bütün işlerini güzelce idare etmektir.74 Bu anlamda Kur’ân’da “

ا دي ِل َو اَني ِف َك بَرُن آم َ

ل َ

أ

/Biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi?”75 ifadesiyle Hz. Musa’nın küçük bir çocukken Firavun ailesince terbiye edilip yetiştirildiğinden bahsedilmektedir. Burada Firavunun, Hz. Musa’nın sözleri ve davası karşısındaki haksız tepkisi ve âyetin mefhumundan anlaşılan o ki, söz konusu terbiyenin kişinin karakteri ve kişiliği üzerinde tesiri olmalıdır. Çünkü mezkûr terbiyenin tesiri olmalı

65 İbrahim Turan, “Günümüz Aile Problemleri Çerçevesinde Kur’ân’da Ebeveyn-Çocuk İlişkisi”, OMÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2013/35, 82.

66 Lokmân 31/13.

67 Tâhâ 20/132.

68 Ebû Abdillâh Muhammed b. Ahmed b. Ebî Bekr b. Ferh el-Kurtubî, el-Câmiʿ li-ahkâmi’l-Ḳurʾân, thk. Ahmet el-Berdûnî vd., (Kâhire: Dâru’l-Kütübi’l-Mısriyye, 1384/1964), 11/263.

69 el-A‘râf 7/189-190; el-Furkân 25/74.

70 Âl-i İmrân 3/14.

71 el-Bakara 2/233.

72 Lokmân 31/14.

73 el-Mâide 5/88.

74 İbn Âşûr, et-Tahrîr ve’t-Tenvîr, 19/111.

75 eş-Şu‘arâ 26/18.

(12)

ki, bu terbiyeyi alan bireyler toplumun ve mürebbilerin paradigmalarına mugayir davranmamalıdır.

2. 4. Çocuklara Şefkat ve Merhamet

Çocukların fizyolojik ihtiyaçları yanında psikolojik ve duygusal ihtiyaçları da bulunmaktadır. Şefkat, merhamet ve sevgi bunlar arasında önemli bir yere sahiptir.

Çocukların ebeveynleri tarafından en çok ihtiyaç duydukları şey sevgidir. İnsandaki çocuk sevgisi fıtrî ve ebedi bir duygudur.76 Hz. Nuh ve Yakup ile Hz. Musa’nın annesinin evlatlarına şefkat ve merhametleri bu bağlamda Kur’an’da anlatılan örneklerdendir.77 Diğer bütün duygularımız gibi şefkat ve muhabbetin de dengeli ve ölçülü kullanılması gerekmektedir. Özellikle bu duygunun çocuklar arasında adil kullanılmaması aile içi kargaşa ve kıskançlıklara neden olur ki bu da onların eğitim ve terbiyesinin akametine yol açmaktadır.78 Çocukların terbiye ve eğitimlerinde sevgi ve şefkat kilit rol oynamaktadır.

Kur’ân, gerek insanlar arası gündelik ilişkilerde, gerekse düşünce ve tekliflerin telkininde yumuşak bir üslup kullanmayı, rahatlatıcı söz söylemeyi tembihlemektedir.79 Çünkü güzel sözün büyüleyici bir etkisi vardır.80 Çağımız pedagoglarınca da vurgulanan sevgi ve şefkat duygusuyla süslenmiş terbiye yaklaşımları çocuklar nezdinde olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Hz. Yusuf’a yapılanlar karşısında Hz. Yakup’un, çocuklarıyla iletişimini koparmaması, onları affetmesi, şefkatle “

ٌلي ِم َج ٌ آ ت َص َ

ف

/Artık (bana düşen) güzelce sabretmektir”81 demesi, onları cezalandırma veya onlarla tartışma yoluna gitmemesi zor durumlarda bile merhamet ve şefkat dilinin çocukların terbiyesinde olumlu sonuçlar doğuracağını göstermektedir.

Sonuç

Eğitim ve terbiye insanlık tarihiyle başlayan bir faaliyettir. İnsanlar çevreleriyle etkileşimleri neticesinde hayatları boyunca edindikleri kazanım ve tecrübeleri sonraki kuşaklara aktarma ihtiyacı duymaktadır. Aynı şekilde toplumlar da yeni yetişen kuşaklara kültür, bilgi birikimi ve tecrübelerini aktararak onların ortak bir kimlikle yetişmelerini istemektedir. Bu durumun eğitim olgusunu doğurduğu anlaşılmaktadır.

Terbiye/tâlim; ilerlemeye, ideal ve makul olana doğru olgunlaşmaya yönelen sürekli bir oluştur. Eğitimciler insan hayatını genellikle; çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerine ayırmaktadır. Bunlar arasında etkisi ve sonuçları bakımından en önemli ve dikkat edilmesi gereken dönem aralığı çocukluktur. Çocuklar; kimi zaman düşünme, kimi zaman yaratılıştan gelen temiz ve sağlam duyguları uyandırma, kimi

76 el-İnsân 76/19; et-Tûr 52/24; el-Vâkıa 56/17.

77 Hûd 11/45; Yûsuf 12/84; el-Kasas 28/10-13; Tâhâ 20/40.

78 Yûsuf 12/5-8-9.

79 el-Bakara 2/83; el-İsrâ 17/28; Tâhâ 20/44.

80 Buhârî, “Nikâh”, 47.

81 Yûsuf 12/18-83.

(13)

İsa Kanik

| 44

XIV Uluslararası Mevlid-i Nebî Sempozyumu “İslâm ve Çocuk” (14-15 Aralık 2020 – Şanlıurfa)

zaman da durumların gerekçe ve sonuçlarından bahsederek akılları işletme gibi yöntemlerle terbiye edilmeye çalışılmaktadır.

Terbiyede temel gaye, kişinin maslahatı ve iyiliği gözetilerek belirli bir süreç içerisinde gözlemlenebilen bir olgunlaştırma ve ıslah ameliyesidir. Kur’ân’ın nüzul süreci ve ahkâmındaki tedricîlik unsuru bu anlamda onun tâlim ve terbiyevî hikmet alanını yansıtmaktadır. Peygamberler, gönderilmiş oldukları kavimler içerisinden seçilen rol model muallimler; tebliğ ettikleri vahiy ve ilahi mesajlar ise en temel eğitim materyalleri olarak değerlendirilebilir. Çocukların terbiye ve eğitimleri konusunda müstakil bir sûre veya sûreler grubu bulunmamaktadır. Bununla birlikte Kur’ân bütünlüğü çerçevesinde baktığımızda iman, amel, ahlak ve âdâb-ı muaşeret gibi konularda genellikle yetişkinlerin uyarılması, çocukların eğitim ve terbiyesi bakımından da elbette önemlidir. Kur’ân’ın evrenselliğini sağlayan şahsına münhasır özelliklerinden biri de âyetlerde tebyîn olunan bazı özel konular dışında insanların durumlarıyla ilgili mutlak ve küllî hükümlerden bahsetmesidir. Çocukların eğitimi ve terbiyesiyle ilgili hadislerde daha ayrıntılı ve hususi izahlar bulunmaktadır. Bu yüzden tebliğimizde daha çok Kur’ânî pencereden meseleye bakılmaya çalışılmaktadır. Bu durum da bizi kıssalar veya daha genel ifadeler üzerinden meseleye yaklaşmamıza neden olmaktadır.

Buraya kadarki ifade edilen düşünce, tespit ve yorumlardan anlaşılan o ki;

Kur’ân’ın, terbiye ve tâlim muhtevalı âyetleri, eğitim ve terbiye konusundaki farklı metotları ve çocukların terbiyesiyle ilgili sunduğu nebevî örneklikleri insan eğitimi ve özellikle çocukların eğitiminde Kur’ân’ın evrensel rehberliğinin son derece önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Kaynakça

Abdülbâkî, M. Fuâd. el-Mu’cemu’l-müfehres li-elfâzı’l-Kur’âni’l-Kerîm. İstanbul: Çağrı, 1410/1990.

Ayasbeyoğlu, Nevzat. İslamiyet’in Eğitimimize Getirdiği Değerler ve Kur’ân-ı Kerîm’in Eğitim ile İlgili Âyetlerinin Tahlili. İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı, 1991.

Aydın, Mehmet Zeki. Ailede Çocuğun Ahlak Eğitimi. Ankara: Nobel, 2006.

Başaran, İbrahim Ethem. Eğitim Psikolojisi. Ankara: y.y. 1998.

Buhârî, Ebû Abdillah Muhammed b. İsmail. el-Câmu’s-Sahîh. thk. M. Züheyr b. Nâsır en-Nâsır.

B.y.: Dâru Tavkı’n-Necât, 1422/2001.

Cevherî, Ebû Nasr İsmail b. Hammâd. es-Sıhâh tâcu’l-luga ve’s-sıhâhu’l-arabiyye. thk. Ahmed Abdülğafûr Attâr. Beyrut: Dâru’l-I‘lm li’l-Melâyîn, 4. Basım, 1407/1987.

Cessâs, Ebû Bekr Ahmed b. Alî er-Râzî. Ahkâmü’l-Kur’ân. thk. Muhammed Ali Şâhîn. Beyrut:

Dâru’l-Kütübi’l-‘Ilmiyye, 1415/1994.

Cürcânî, Ebü’l-Hasen Alî b. Muhammed b. Alî es-Seyyid eş-Şerîf, et-Ta‘rîfât, thk. Muhammed Abdurrahman el-Mar’aşî, 2. Baskı, Beyrut: Dâr en-Nefâs, 1427/2007.

Erden, Münire. Eğitim Bilimlerine Giriş. 11. Bakı, Ankara: Arkadaş, 2017.

İbnü’l-Arabî, Ebû Bekr Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed el-Meâfirî. Ahkâmü’l-Kur’ân.

Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-‘Ilmiyye, 1424/2003.

İbn Âşûr, Muhammed et-Tâhir b. Muhammed b. Muhammed et-Tâhir et-Tunûsî. et-Tahrîr ve’t Tenvîr. Tunus: ed-Dâru’t-Tûnisiyyetü Li’n-Neşr, 1404/1984.

İbn Mâce, Ebû Abdillâh Muhammed b. Yezîd Mâce el-Kazvînî, es-Sünen. thk. M. Fuâd Abdülbâkî.

B.y.: Dâru İhyâi’l-Kütübi’l-A‘rabî, ts.

(14)

İsfahânî, Ebü’l-Kâsım Hüseyn b. Muhammed b. el-Mufaddal er-Râgıb, Müfredâtü elfâzi’l-Kurʾân, thk. Safvân Adnân Dâvûdî, 2. Baskı, Dımeşk: Dâru’l-Kalem, 1417/1997.

Karaman, Hayrettin vd., Kur’ân Yolu Meali. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı, 2014.

Kurtubî, Ebû Abdillâh Muhammed b. Ahmed b. Ebî Bekr b. Ferh. el-Câmiʿ li-ahkâmi’l-Ḳurʾân. thk.

Ahmet el-Berdûnî vd., Kâhire: Dâru’l-Kütübi’l-Mısriyye, 1384/1964.

Müslim, Ebü’l-Hüseyn b. Haccâc, el-Kuşeyrî en-Neysabûrî. Sahîhu Müslim. thk. M. Fuâd Abdulbâkî.

Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî,ts.

Nîsâbûrî, Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed el-Hâkim, el-Müstedrek ʿale’s- Sahîhayn, thk. Mustafa Abdulkâdir Ata. Beyrut: Daru’l-Kütübi’l-‘Ilmiyye,1410/1990.

Râzî, Ebû Abdillâh Zeynüddîn Muhammed b. Ebî Bekr b. Abdilkâdir. Muhtârü’s-Sıhâh, thk. Yûsuf eş-Şeyh Muhammed. Beyrut: Mektebetü’l-A‘sriyye, 1419/1999.

Sabûnî, Muhammed Ali. Safvetü’t-Tefâsîr. İstanbul: Dersaâdet, ts.

Şa‘râvî Muhammed Mütevellî. Tefsîru’ş-Şa‘râvî. B.y.: Metâbiu ehbâri’l-yevm, 1417/1997.

Şevkânî, Ebû Abdillâh Muhammed b. Alî b. Muhammed es-San‘ânî el-Yemenî, Fethu’l-kadîr, Beyrut: Dâru’l-Kelimi’t-Tayyib, 1414/1993.

Turan, İbrahim. “Günümüz Aile Problemleri Çerçevesinde Kur’ân’da Ebeveyn-Çocuk İlişkisi”.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 35, (2013). 71-104.

Zemahşerî, Ebü’l-Kâsım Mahmûd b. Ömer b. Muhammed. Esâsü’l-belâga, thk. Muhammed Bâsil Ayûn es-Sûd. Beyrut: Dâru’l-Kutubi’l-‘Ilmî, 1418/1998.

Zemahşerî, Ebu’l-Kâsım Cârullah Mahmûd b. Ömer b. Muhammed. el-Keşşâf ʿan hakâʾikı gavâmizi’t-tenzîl ve ʿuyûni’l-ekâvîl fî vücûhi’t-teʾvîl. Beyrut: Dâru’l-Kitâbi’l-A‘rabî, 1407/1986.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kezâlik müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin Kabahasırcı Osman Ağa zimmetinde alacağı olup kabz olunan.

kırk elli yıldır, İran çalışmalan lranlı bilginler tarafından da yürütül- mekte. İster İran'da ister dışanda olsun artık bu alanda uzman olarak nam salmaya

TÜRKOĞLU fatmaturkoglu90@gmail.com Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ankara / TÜRKİYE Hüseyin TOSUN ht0992@gmail.com Atatürk Araştırma Merkezi. Bilimsel Çalışmalar Müdürü

[r]

[r]

Peygamber'e kadar muttasıl (kopuk ol- mayan) bir senedie ulaşan hadislerden oluşan kırkhadisi bu eserinde derlerniştir. İbnü'l-Cezeri'nin, "Muhyissünne" lakaplı

• Said Nursi, m ü ’min İnsanın hayatının gayelerinin parlak bir şekilde sınırlarını çizerek, bu gayelere ulaşmak için çaba sarfetm enin insan üzerinde

Mekkeli muhacir müslümanı alıp evine götürdü ve evini, elaneğini ve imkAnlarını onunla öz kardeşi gibi paylaştı. Böylece Mekkeli muhacir Müslümanlarm iaşe ibate