• Sonuç bulunamadı

ULUSLARARASI ORYANTALiZM SEMPOZYUMU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ULUSLARARASI ORYANTALiZM SEMPOZYUMU"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ULUSLARARASI

ORYANTALiZM

SEMPOZYUMU

(2)

istanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal işler Daire Başkanlığı

Kültür Müdürlüğü Yayınlan

Editör Lütfi Sunar

Hazırlayanlar

Lütfi Sunar, M. Furkan Gümüş, Murat Şentürk

Tasanın ve Uygulama Furkan Selçuk Ertargin

Baskı

Şeref Ofset

Kapak Resmi

Alain Lesieutre, Colonne d'Hippone, Constantiııopole, 1855 (yeniden düzenlenmiştir)

I. Baskı İstanbul 2007 2.000 Adet Basılmışor

(3)

Oryantalizm ve

Iran Toplumü~:He'Kü~lfürü

Çev. Hahaıı Çopur

Yüzyıllardır pek çok lranlı ve Avrupalı bilgin, !ran çalışmalannı oryan- tal çalışmalann bir alt dalı olarak görme eğiliminde olmuştur. Bazı bil- ginler bu çalışmalann onuncu yüzyıla kadar gittiğini söylemektedir; bu- nun sebebi !ran ve lslam çalışmalanylı;ı ilgilenen Avrupalı araştırmacıla­

nu her iki coğrafyayı da onuucu yüzyılda tanımaya başlamış olmasıdır.

Ancak kimi bilginler de !ran çalışmalannın ancak on yedinci yüzyıla ka- dar geri götürülebileceğini iddia etmektedirler; onlar bu çalışmalann

daha çok çağdaş çalışmalarla ilişkili yeni bir alana tekabül ettiğini sa-

vunmaktadır (Taheri, 1974).

lster kadim ister modern zamanlarda olsun !ran üzerine çalışma yapan bilginler ve araştırmacılar, oryantalizmin diğer alt gruplanna göre bu alt grubu yeni araştırmalar ve tartışmalar yoluyla daha fazla öne çıkarmış­

lardır. Bunun sonucunda Arap Çalışmalan, Pakistan Çalışmalan, Hint

Çalışmalan, Mısır Çalışmalan vb. birçok kitap serisi ortaya çıkmıştır. Bu

çalışmalar soıtradan gelen araştırmacılann yollannı aydınlatınıştır. Bu

(4)

Taghi Azadarmaki

kitapların büyük çoğunluğu İngilizce ve Fransızca yazılmış olduğundan

son yüz yıl içinde birçok İranlı araştırmacı bu çalışmalan Farsça'ya ter- cüme etme faaliyetlerine başlamıştır.

Birçok araşurma ve yeni gelişmelerin ardından aruk bu alana dair yeni bir değerlendirme ve yeni bir bakış açısıyla ele alma ihtiyacı açıkur. Bu yeni değerlendirme süreci, pek çok kültürel ve toplumsal hareket, ente- lektüel kritikler ve oksidentalizmin tarihi gibi temelde ilişkili süreçlerle beraber düşünülmelidir.

Araşunuacılar sadece belirli bir konu seçerek çalışmışlardır; yani bu·

alanda kimi yanlış kavramsallaştınnalar söz konusudur. Şimdiye kadar sadece .belirli profesyonel araştırmacılar, İran çalışmalannın asli ilkele- rini, temellerini, metotlarını ve içerik analizlerini yeniden ciddi bir göz- le ele alabilmişlerdir. Bu alan üzerine ulaşılabilir kaynaklann çoğu, bu

araştırmacıların (oksidentalizm üzerine yerel bakışlar olarak) İran çalış­

malanndaki alt kategorileri oluşturduklarını göstermektedir. Dolayısıy­

la İran çalışmalarındaki temel epistemolojik ve metodolajik problemle- ri ve açmazlan ortaya çıkarmak ve bunun üzerine bir değerlendirme

yapmak önemli bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.

iran Çalışmalarının Tanımı (iranoloji)

lranoloji, oryantalizmin ana alanlanndan biri olarak algılani:naktadır.

Dolayısıyla en iyi İranoloji tanımı, oryantalizmin en doğru biçimde ta-

nımlanmasına bağlıdır. Bu durumda aşağıdaki noktalar önümüzü ay-

dınlatabilecek bazı ipuçlarını vermektedir:

1. Oryantalizm, Batılılar tarafından Doğu'yu daha iyi anlamak üzere

açılmış yeni bir konudur.

2. Bilgi ile kontrol arasındaki ilişki göz önüne alındığında Doğu'yu da- ha iyi tanımanın onu daha sıkı kontrol edebilmek anlamına geldiği­

ni görmek zor değildir; çünkü ötekini tanımak onu kendinize nasıl

daha itaatkar kılabileceğinizin imkanlarını verir. (Turner, 1381: 56).

Bu yaklaşım, tam da Said'in oryantalizmi ele alış biçimini yansıtmak., tadır. Çünkü onun yaklaşırnma göre oryantalizm, Doğu'yu aniayıp

(5)

Oryantalizm ve iranToplumu ile Kültürü

onu nasıl ele almak gerektiğinin yollannı ve imkanlannı sunuyordu;

halbuki Doğulular kendilerini aniayabilecek araçlardan yoksundu.

Öyleyse oksidental bir söylemin ortaya çıkması söz konusu olamaz.

3. Oryantalizm ile bilim arasındaki ilişki: Doğulu bilginler, olgulan te- oloji, edebiyat, felsefe ve sosyoloji yoluyla analiz edecekleri belirli bir çerçeveden faydalanmaktadır. Bu bilimler sadece bilimler arasındaki ilişkilerin nasıl yorumlanacağı noktasında değil aynı zamanda poli- tik bir gücün nasıl kurulabileceği hususunda da temel bir zemin teş-

kil edebilmektedir. ·

lran çalışmalan birkaç yüzyıl önce bugünkü gibi adlandınlmadan başla­

mıştır; bugün kullanılan tenrıinoloji, Batılı düşünürler tarafından icat

edilmiştir. Dolayısıyla bu çalış.ma alanını, insan yapımı bir alan olarak

değerlendirmek mümkündür. Ancak öte yandan lran çalışmalan, sosyal, politik ve kültürel bir fenarneni de ifade etmektedir. Son üç yüz yıl bo- yunca lran çalışmalan dünyası, özellikle İngiliz, Fransız, Hallandalı ve

Polonyalı araştımıacılar tarafından başlatılan ve sürdürülen pek çok ye- nilik ve detayla doludur. Bu spesifik dönemde, Avrupa'nın farklı birçok ülkesinden gelen yabancı araştımıacılar lran'a ilişkin ne kadar kültürel öge varsa bunlann hepsini çalışmışlardır. Tüm bu çalışmalar birçok ye- ni fikrin ve çalışmanın oluşumuna da öncülük etıniştir. Böylece kadim lran medeniyetine ve bu medeniyerin dünyanın değişik medeniyetleri- nin ve kültürlerinin gelişimine ne tür katkılar yaptığına ilişkin ha tın sa- yılır büyüklükte bir bilgi birikimi ortaya çıkmıştır (Shafa, t.y: 2).

iran Çalışmalarının Olumlu Etkileri

Şimdi lran çalışmalannın ne gibi olumlu katkılan beraberinde getirdiği­

ni inceleyebiliriz. Yazann yaklaşırnma göre bu çalışma alanının kendine ait belirli kavramlan, metotlan ve bulgulan vardır:

1. İran çalışmalannda "İran toplumu", "lran kültürü" ve "Batı" gibi bir-

takım yeni kavramlar son iki asırda ortaya çıkmış kavramlardır. Do-

layısıyla bu alana ilişkin yapılan tartışmalann hangi kavramlar üze- rinde yürütüldüğünün iyi bilinmesi gerekmektedir.

(6)

Taghi Azadarmaki

2. İçerik analizi, dokümantasyon analizi, mukayese metodu ve yorum-

lamacı metot gibi bazı metotlar yeni ortaya çıkmış metotlardır. Me- sela mukayese metodu bağlamında İran toplumuyla Batı toplumu mukayese edilmiştir. Bununla birlikte araştırma ve anket metotlan ve bunlarla ilgili çalışmalar da dikkatle ele alınmalıdır. Zira klasik anlamda İran çalışmalan, Batılılar tarafından geliştirilmiş bir alandır.

3. Tarihsel bağlarolannda yeni kategoriler oluşturulmuştur. Eskiden ta- rih tek boyutlu olarak ele alınıp incelenirken son birkaç on yıldır ta- rih, toplurolann kültürel, sosyal ve politik süreçleri bağlamında _sü- reçler halinde ele alınarak çok boyutlu biçimde incelenmektedir. Bu çerçevede İran çalışmalannı da şu iki ana kategori altında ele almak mümkündür: (i) Klasik Dönem ve (ii) Modern Zamanlar.

4. Yeni entelektüel ve toplumsal güçlerin ortaya çıkmış olması da önemlidir. Klasik dönem düşünüldüğünde sadece sınırlı sayıda İran-

Tablo 1 : Klasik ve Modern dönemlerin Mukayesesi

Konu Modern Zamanlar Klasik Dönem

Uzmanlarm

Baulılar ve lranlılar Baulılar araşurmalan

Stoik (Stoical)

Geçmiş ve Günümüz Geçmiş

araşurmalar

1. Yüzeysel çalışmalar

ı. Dile (Farsça) ilişkin bilgi yok 2. İran kültürüne

Yanlış anlamalar

yabancılık 2. tran toplumuna ilişkin bilgi yok

Üniversite hocalan

Seyyah, kaşif ve seliri er tarafından Bilimsel materyaller tarafından yapılan

araşurnıalar yazılan haura ve gez0'azılan

Çalışma alanı Tarih Tarih ve Coğrafya

(7)

Oryantalizm ve iranToplumu ile Kültürü

bilginin bu alana katkı yaptığı görülmektedir; çünkü çoğunun ala- na ilişkin bilgisi yetersizdir, yabancı dil konusunda sıkıntılan vardır

ve konuya ilişkin uluslararası etkinliklere pek erişememektedirler.

Halbuki modem zama:ı:ılara bakıldığında hem lranlı hem de yabancı araştınnacılann alana ilişkin ciddi katkılar yaptıklan gözlemlenmek- tedir. Onlann çoğu birbirlerini de eleştiriye tabi tutarak beraberce

çalışahiliyorlar ve hükümetlerine danışmanlık yapabiliyorlardı. Me- sela Şah Rıza Pehlevi döneminde (1929-1942) İran çalışmalan ya- panlar Iranolojist olarak adlandınlıyorlardı; bunlara Malekoshoaray Bahar ve Mohammad Ali Foroughi örnek olarak verilebilir. Bu ente- lektüeller hem devlete bu konuda tavsiyeler veriyor hem de toplum- sal gelişim anlamında projeler üretiyorlardı.

Sonuç olarak İran çalışmalan İran toplumun tüm cephelerinin daha ay-

nntılı ve derinlemesine incelenmesi bağlamında önemli katkılar üret-

miştir. Bu üretim sürecinde sayısız kitap, akademik çalışma ve benzeri ürünler ortaya konmuş ve yeni metodolojiler, kavramlar, çalışma alan- lan, toplumsal güçler, akademik ve politik söylemler oluşturularak top- luma katkı yapılmıştır.

İran Çalışmalarının Olumsuz Etkileri

Bu alana ilişkin çalışmalarda ortaya çıkan pek çok olumsuz etkinin için- den biz daha çok epistemolojik yanlış anlamalar ve metodolajik yanlış

anlamalar üzerine yoğurılaştık. Hem'lran'da hem de Batı'da Iran çalış­

malan birçok ~pistemolojik öncüller ışığında yapılmıştır. Bu öncüllerin

tartışİlması, alana ilişkin çalışmalan daha doğru bir biçimde değerlendi­

rebilmek için yolumuzu aydınlatacaktır.

l. Iran çalışmalanndaki temel varsayım, güç, yaptıklan katkı ve belir- li dönemlerdeki aynadıklan roller bağlamında Iran ile Batı arasında­

ki aynmdır. Iran'ın aynı zamanda uluslararası meselelere de katkı

yapma zorunluluğu olduğu için tran çalışmalannın Batılılar tarafın­

dan da başlatılmış ve sürdürülmüş olması gerekir.

2. Temel bir varsayım olarak İran'ın Batılı ülkelere tüketim ve ham madde ürp.nleri anlamında bağımlı bir ülke olduğu iddia edilmek-

(8)

Taghi Azadarmaki

tedir. Buna paralel olarak İran'ın bağımsız olarak bir şey üreteme-

yeceği savunulmaktadır.

3. Iran'daki kültür ve politikanın demokrasiden ve katılımcı yönetim- den ziyade totaliter temellere dayandığı söylenmektedir. Bunda İran'a

seyahat ettikten sonra bu ülkeyle ilgili son derece kapalı ve anlaşılma­

güç tasvirler yapan seyyahlann payı büyüktür. Onlann çok azı İran

kültürünün asli unsurlanna eğilmişlerdir. Dolayısıyla onlann kitap, makale vb. yazınsal ürünler, genellikle İran kültürünün zenginlikleri- ni değil de zayıf ve sorunlu yönlerini yansıtmaya yönelnıiŞtir.

4. Batılı bilginler, İran kültürünü yansıtırken Doğulu insanın (İran da bunqn içinde) çoğunlukla duygusal ve dolayısıyla akıl yürütıneler­

den ve inantıktan uzak bir biçimde hareket ettiği gibi saçma bir var-

sayıma dayanmıştır.

5. İran çalışmalan şu nedenlerle başlamış ve sürdürülmüştür: (i) Sö- mürme ihtiyacı ve amacı, (ü) Bilimsel ve mantıksal gereklilik ve (üi) Boş vakitlerini İran'da geçirmeleri (Azadarmaki, 1385/2006: 23).

Eğer İran çalışmalannı klasik ve modem diye iki kısma ayıracak olur- sak klasik dönem araştırmacılannı, iki gereklilikten dolayı öncelikli ola- rak gündeme getirmemiz gerekir. Klasik İran çalışmalan söz konusu ol-

duğunda bu gereklilikler üzerinde epey tartışmalar yapılmıştır. Ancak

İran'a dair sömürgeci bir yaklaşıma sahip olanlar, içerik merkezli birta-

kım yanlışlar içinde olmuştur. Bu yanlışlan temel olarak ifade etınek ge- rekirse mezkür araştırmacılar İran'a ilişkin kültürel unsurlan incelemek ve bunlann zaman içindeki gelişimine dair çalışmak yerine politik ve cinsel şiddetin olumsuz imgeleri irdelenerek bunlar göz önüne getiril-

miştir. Mesela Ghajar Hanedam döneminde lran'a seyahat eden seyyah- lann çoğu, Ghajar Şahı'nın yakın aile ve arkadaş çevresiyle kurduğu ya- km ilişkiler üzerine odaklanmıştır.

Burası temel bir aynm noktasıdır aslında; çünkü bu aynından dolayı ki- mi bilginler Doğu'nun hakiki zenginliklerinden bahsederek onu gerçek~

ten tanımaya ve anlamaya çalışırken kimileri de Batılı yaklaşım ve amaç- lan merkez alarak Doğu'yu (ve diğer kültürleri) incelemiştir. Bu çerçeve-

(9)

Oryantalizm ve iranToplumu ile Kültürü

de farklı bilgin tipleri söz konusudur: (i) Olumsuz tavra sahip olanlar (ii) Olumlu tavra sahip olanlar ve (iii) ılıman ve orta bir tavra sahip olanlar.

Batılı bilginler tarafından yapılan İran çalışmalan aynı zamanda belirli

yaklaşımlan da banndırmaktadır. Bu bilginierin çoğu Farsça'yı doğru

düzgün bilmiyorlar, bundan dolayı lran'ı ve onun kültürünü de doğru

düzgün anlayamıyorlar aslında. Ancak son zamanlarda, bilhassa son

kırk elli yıldır, İran çalışmalan lranlı bilginler tarafından da yürütül- mekte. İster İran'da ister dışanda olsun artık bu alanda uzman olarak nam salmaya başladılar. Bu insanlar farklı mecra ve platformlarda İran çalışmalannı anlatıyor ve bu mirası sürdürüyorlar. İşin doğrusu bu dö- nemde söz konusu olabilecek yanlış anlamalar ve aktanmlar, en temel- de, politik mülahazalar sebebiyle olabilir. O bilginlerden bazılan, uzun süre önce İran'dan aynidıklan ve uzun yıllardan beri yurt dışında yaşa­

dıklan için artık İran toplumunun bugünkü durumunu içerden ve sağ­

lıklı bir biçimde değerlendirme imkanına sahip değil. Bu durum da İran

toplumuna ilişkin yanlış değerlendirmelerin sebeplerinden birisi olarak

karşımıza çıkmaktadır.

Modern zamanlarda İran üzerine çalışan araştırmacı ve bilginierin çoğu,

bilimsel gereksinim ve çağdaş Batı'ya olan hoşnutsuzluklan sebebiyle bu alanda gayret etmektedir. Bu çalışmalann son üç yüz yıldaki gelişi­

mi incelendiğinde yukanda sayılan sebeplerlu anlamlı bir biçimde ge- rekçelendirilmesi mümkündür. Ancak yine de belirtilmesi gerekir ki bu alanda çalışan insaniann çoğunun çağdaş Batı'ya ilişkin ciddi bir hoş­

nutsuzluklan söz konusudur ve bu durum onlann motivasyon kaynak-

lannın başında gelmektedir.

Metodolojik Yanlış Anlamalar

Çağdaş dönemde İran çalışmalan alanında ciddi ve bir o kadar da düzel- tilmesi zor metodolajik yanlışlar söz konusudur. Henüz yeterince test

edilmemiş metotlann uygulanması, dışardan gelen raporlara güvenilme- si, etnik temelli yaklaşımlar, seçici yaklaşımlar vb. metodolajik yanlışlar

ciddi sakatlıklar doğurmuştur. Bunlar kısaca aşağıda değerlendirilmiştir.

\

(10)

Taghi Azadarmaki

Tuhafliklar

tran kültürü ve toplumsal yapısına ilişkin çalışma yapan bilgirrlerin ço-

ğu yine bilgirrlerin görüşlerine dayanmak yerine politikacılann, seyyah- lann ve tüccarlann görüşlerine itibar etmiş ve bundan sonra da lran kültürünün sahne unsurlanm öne çıkarmışlardır. Oryantalizm çalışma­

lannın en çok ilgi gösterdiği alanlardan bir tanesi de bu bağlamda, Do-

ğu toplumlanndaki efsane ve hurafelerdir. Pek çok bilgin, bu efsane ve hurafeler arasında koca koca teoriler, sonuçlar ve çıkannilara ulaşınaya

çalışmıştır. Ya da bazen tslam ve/veya tran kültürünün temel unsurlan- na ilişkin bir teori, sanki bir efsane veya hurafe imiş gibi de sunulmuş­

tur. Ve bu sunum daha sonra sadece Batılı bilim merkezlerinde değer­

lendirilmiştir. Bu tür yargılamalar, kamuoyunun gözünde tslam ve/veya tran hakkında kanaat doğurucu bazı etkiler taşımıştır.

İran Kültürüne Yönelik Seçici TaVIrve Yaklaşimlarm Benimsenmesi Bazı bilginlerse tran kültürünün sadece bir veya birkaç unsurunu ele al-

mış ama diğer unsurlann tümünü görmezden gelmiştir; yani bl).tüncül bir değerlendirme kriterine sahip değillerdi. Bu tür yaklaşımlan tamma- mn iki yolu vardır: (i) Hafız, Sadi ve Firdevs gibi bazı tran şairlerine aşı­

n bir biçimde vurgu yapılmakta ama onlar dışındaki alana hemen hiç

bakılmamaktadır. (ii) tran tarihi ve medeniyeri incelenirken sadece be- lirli dönemlerin ele alınması ama onlar dışındaki dönemlere değinilme­

mesi de önemli bir göstergedir. Bu çerçevede, mesela, kadim lran emi- sitelerine çoK: vurgu yapılırken tslam sonrası döneme ya da genel olarak tran tarihine bakılmamaktadır.

iraniiiardan Ziyade Yabanci Anlaticiiara ve Bilginfere Başvurulmasi Bu da önemli bir sorundur. Yabancı bilginler kendilerine yabancı olan bu kültürü yeterince tanımadıklan için lranlılarla kıyaslamnca ciddi

yaniışiara düşmektedirler. Zaten köksüz ve yabancı bir tavırla tran'a

baktıklan ve Farsça'yı doğru düzgün bilmedikleri için bu kültüre temas da edememektedirler.

(11)

Oryantalizm ve iran Toplumu ile Kültürü

Kaynaklar, Referanslar ve Bibliyografyalar

Bu alanda yapılan çalışınalann hemen hepsinde çok ciddi bir kaynak so- runu vardır. Özellikle ory~ntalizınin yoğun olduğu eski dönemdeki ki- tap, makale ve benzeri yazınsal ürünlerin çoğu ciddi kaynaklardan yok- sun biçimde üretilmiştir. Bu sorun modem dönemde kısmen de olsa

aşılmaya çalışılmıştır. Bu sorunun ilk nedeni, doğru bilgi kaynaklanna

ulaşamama sorunu; ikincisi ise mevcut kaynaklan aniayabilecek dil bil- gisinden (Farsça' dan) yoksun olmaktır. Son dönemlerde Farsça kaynak- lann İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve Rusça'ya çevrilmiş ol-

ması, bu sorunun aşılması noktasında önemli bir boşluğu doldurmuş­

tur. Ancak hala birçok bilgin, alana ilişkin çalışına yaparken oryantaliz-

ınin ürettiği kaynaklara dayan~aktadır.

Günümüzde bile birçok bilgin Doğululann kendi medeniyetleri üzerine

yaptıklan çalışınalan kaynak olarak kullanmaktansa hala sadece kendi

atalannın ortaya koyduğu kaynaklara başvurmayı tercih ediyorlar. Bu- nun birçok nedeni olabilir; ancak Doğu dillerine (özellikle Arapça'ya) uzak olmalan önemli bir rol oynamaktadır. Arapça bilgisine sahip olan kimi bilginler bazen bu kaynaklara referans vermektedir. Bazen de Arapça, Farsça ve Türkçe kaynaklardan referans vererek bu dilleri bil- diklerini göstermeye çalışıyorlar. Bazen de orijinali Arapça veya diğer

bir Doğu dili olan bir kitabın Avrupa dillerine tercüme edilmiş versi- yonlanndan alıntı yaparak sanki o Doğu dilini biliyormuş görüntüsü vermek istemektedirler (Dasughi, 1995: 11-12).

Oryantalizın temelli kaynaklardan uzak dunnaya çalışan kimi bilginler- se orijinal kaynağa başvurmak yerine yine ikincil başka kaynaklara baş­

vunnaktadırlar:

İslam, İslam kültür ve tarihi ve siyasi tarihine ilişkin Doğu kaynaklan- na dair listeler, çoğunlukla taraflı ve aşın olan Sünni bakış açısını yan- sitınaktadır. Bunlann çoğu sadece halifeler döneminin resmi kaynakla-

nnı içennekte ama Şii kaynaklan dışanda bırakınaktadır. Sonuç olarak

İslam'ın tüm Doğulu iınajına ilişkin çerçevenin halifenin resmi kaynak- lanna dayanqığını söylemek yarılış olmayacaktır. Şii kaynaklan da ba-

(12)

Taghi Azadarmaki

nndırmayan tüm tarih anlatımı dışlayıcıdır. Bu kaynaklar Şii tarih anla-

tımını tamamen dışanda bırakmaktadır; hatta halifeye yakın bilginler kimi Sünni kaynakla~ bile Şii oldukları gerekçesiyle kabul etmiyorlardı

(Dasughi, 1995: 28).

Sonuç olarak orijinal kaynaklara dayanmadan, daha çok seyyah ve sefir- lerin taraflı gözlemlerine göre yapılan, değerlendirmelerin Iran toplu- munu anlaması ve açıklaması mümkün değildir.

Uygun Olmayan Anket Tekniklerini Kullanmak

Arkeolajik çalışmalarda kullanılan yöntemlere ilişkin Falamaki şu prob- lemlere işaret etmektedir: (i) Kullanılma zamanının çok yeni olması se- bebiyle metoda dikkat etmek zorunludur. Bu metotlar, Winkelman'ın fi- lolojik anket metodunun mimariye uygulandığı döneme dayanmaktadır.

(ii) İran kültürünün binlerce yıllık geleneğine dayanan zengin ve çeşitli

bilgi kaynakları. Bu kaynak ve bilgilerin ortaya konup bunların gizem ve problemlerine işaret edilmesi Iranlı bilginler için bile çok kolay değildir.

Etnik Temelli Yaklaşima Sahip Olmak

Metodolajik yanlış çıkarımların en önemli nedenlerinden biri de Iran kültürünü yeterince tanımayan bilginierin bu kültürün toplumsal algı­

lan ve yapılan üzerine söz söyleme çabalarıdır. Bu çabalar, Iran temelli

değil Batı merkezli etnik kökenli çalışmalardır. Mesela Sir William Jo- nes'tan sonra gelen Osli ismindeki Eritanyalı bir araştırmacı, Iran kültü- rünü anlayabilmek ve ona temas edebilmek amacına yönelik içerik, ter- cüme ve yorumlara aşırı ilgi gösterilmesinden ziyade metinlerin bizzat üzerinde çalışılmasının daha gerekli olduğunu savunmuştur. Sir Willi- am Jones'u takiben Iran üzerine çalışan Osli, metinlerinde Farsça bö- lümlere referans veren ilk isimlerden biridir. Çünkü Osli, erken dönem metinlerinde ciddi yanlışlıklar olması sebebiyle Ingilizce metnin yanın­

da Farsça orijinal metnin verilmesi gerektiğine inanıyordu.

Böylece hem okuyucu hem de alanın uzmanlan daha doğru bir :yaklaşı­

ma sahip olabilirler. Dahası tercümenin gerçekten doğru olup olmadığı-

(13)

Oryantalizm ve i ran Toplumu ile Kültürü

nı hemen alundaki orijinal metinle kıyaslayarak daha rahat anlayabilir- ler. Bu manada Osli, son derece değerli bir katkı yapmış ve buna ilave- ten el yazması Farsça metinler üzerinde de epey çalışmıştır (Falamaki, 1371/1991: 12).

Osli, İran seyahatleri boyunca tuttuğu notlan, bulduğu el yazmalannı

ve diğer değerli metinleri sonraki araştırmacılara aktarmış ve onlar da bu kaynaklan uzun zaman kullanmışlardır.

Kültürel Formalizm vs. içerik Temelli Çalişmalar

İran çalışmalanna ilişkin temel yanlış çıkanrolann sebeplerinden biri de

"kültürel formalizm vs. içerik temelli çalışmalar" diye adlandırabilece­

ğimiz durumdur. Bu tür bir formalizm, İran'a seyahat eden Batılılar ta-

rafından sabit bir perspektif temelinde oluşmuştur. Onlar İran'da ya bir

yabancı ya da bir ziyaretçi olarak bulunduklanndan dolayı kültürel içe- rikleri okumaktan ziyade (toplumsal alandaki) formel görünümlere şa­

hitlik enniş ve bunlan aktarmışlardır.

Gelecekteki i ran Çalışmalarına V önelik Bazı Metodoloji ve içerik Tavsiyeleri

Gerçek ve bilimsel bir yaklaşım temelinde İran çalışmalannın metodo- lojik ve içerik problemlerinin çözümü açısından aşağıdaki noktalann dikkate alınması önemli olabilir:

İran tarihine ilişkin temel bilgilerin, İran kültür unsurlanndan önce el

alınması gerekir. Bu tavır, önce İran kültürüne ilişkin üstü kapalı bir

şeyler söyleyip sonra onu İran tarihinde bir yere oturUna çabasının zıd­

dına bir tavırdır.

Uygun araştırma yöntemlerini kullanmak önenılidir; mesela içerik ana- lizi, katılımcı gözlem, tarihsel açıklama, temel verilerin toplanması, ra- porlama vb. teknikler kullanılabilir. Tarih boyunca sefirler, kaşifler ve Viyana tüccarlan İran seyahatlerinden sonra sayısız İran hikayesi kale- me aldılar. Bunlar İran'ın tarihi, coğrafyası, ekonomisi, antropcilojisi, di- ni ve siyaseti ile ilgili birçok bilgi banndırmaktadır. Ancak bugün bun-

(14)

Taghi Azadarmaki

lar daha çok gazetecilik alanının konusudur. Dolayısıyla bu metinler, en son bilimsel metodann kullanıldığı araştırmalarla aynı düzlemde değer­

lendirilemezler. Kaldı ki o metinler, !ran coğrafyasına ilişkin Baulı bakış açılannın yansıtılmasından başka bir şey değildir. Bu metinler bugün de geçerli olabilirler; ancak sadece tarihi vesika niteliği taşımaktadırlar (An- jeloleki, 1990: 91-92).

!ran kültürünün araştırılmasında kullanılan araştırma yöntemlerinde ye- ni sorular üreunek. Tarih, bu tür bir soruşturma için çok önemli bir aşa­

madır. Mesela, !ran ile Batı arasındaki ilişkinin niteliğini bir geleneksel bir de modem çerçevede ele alınca aradaki fark görülebilir. Bununla be- raber bilginierin şu sorulara da cevap araması gerekir: (i) İranlılar, fark- millet ve kültürlerle nasıl ve hangi toplumsal kültürel süreçlerde yüzle-

şiyorlar? (ii) lranlılar kendi kültürlerini ne ölçüde kaybettiler ve ne ölçü- de başka kültürlerden unsurlar aldılar?

İran'da !ran ve onun kültürü üzerine çalışan birçok bilgin ve araştırma­

cı vardır; ancak bunlann çok azı alanın uzmanı sayılmaktadır. Mesela

!ran tarihi, kültürü ve coğrafyası üzerinde derin çalışmalar yapan birçok insan, milliyetleıinden dolayı uzman olarak kabul görmemektedir. Onlar hem İran'ın tarihini hem de geleceğini konuşuyor ve taruşıyorlar; ayn- ca alana ilişkin temel kavramıann nasıl düzenlenebileceği konusunda da önemli çalışmalar yapıyorlar. Bu noktada Prof. M. T. Jaffari'nin sözleri- ne kulak verelim: "İ ran'ın kimlik değeri farklı perspektiflerden değerlen­

dirilebilir: (i) Coğrafi temelde, (ii) Tarihsel temelde ve (iii) Kültürel di·

ni çerçevede." Qaffari, 1990: 164) Öyleyse bir kimsenin lran'ı sadece ka·

dim bir medeniyet olarak veya sadece Arap, Türk vb. gibi belirli bir mil·

liyet olarak değerlendirmesi doğru değildir. Bilakis İran'ın hem dini hem de kültürel anlamda farklı kimliklerden beslenmiş olduğu akıldan çıkanlmamalıdır. Bununla birlikte !ran çalışmalannın uygun araçlarla ve uygun bir biçimde yapılması, !ran ve İranlılara yönelik en doğru al-

gılamayı beraberinde getirmeyebilir. Dolayısıyla İran'ın geniş tarihi ke·

sitlerini, ekonomisini, arkeolojisini vs. unsurlannı çalışma_lztansa _İran

kültürünün an:::ı unsurlannı çalışmak daha doğrU olacakur. Zira bu tür

çalışmalar araşurmacılan yüzeysel çalışmalara, yanlış yönlere· ve belirsiz yollara sevk eunektedir:

(15)

Oryantalizm ve iranToplumu ile Kültürü

"lran üzerine çalışan araşnrrnacılann çok azı iran'daki tanının nasıl olduğu konu- suna eğilmektedir. Bu araşnrrnacılann çoğu daha önce yapılmış çalışmalan refe- rans vererek onlan tekrar eunekte, alana inip sıhhatli ve yeni çalışmalar yapma-

maktadırlar. Bunlar lslam sonrası iran'ı çalışmak istediklerinde herhangi bir bilim- sel veya araşurrnaya dayali bilgiye dayanmamaktadır; sadece yüzeysel kimi kay- naklara bakmaktadırlar. Mesela tanm hakkındaki bilgi kaynaklannın çoğu, diğer

kaynaklara kıyasla tutarsızdırlar. Olaylann çağuna kısa dönemli, eksik ve yapay olarak bakmaktadırlar. Ancak bu eksikliğin en önemli sebeplerinden biri tran ta·

rihi hakkında diğer alanlara kıyasla tanm alanındaki kaynaklara ulaşmanın çok daha zor olmasıdır. Bundan dolayıiran'ın tanm tarihi hakkında yabancı bilgin ve

araşurrnacılar, henüz doğru düzgün makale ve kitaplar yazahilmiş değillerdir.

Bundan başka problemler de söz konusudur. Bunlardan biri de politik süreçlerdir.

Mesela ne zaman islam öncesi ve islam sonrası lran tanm tarihine ilişkin bir şey

yazacak olsalar orada hemen İslam'ın ve kadim iran'ın kültürel ve kentsel sınırla­

nın coğrafi olarak beyan eunek;!:orundadırlar." (Abrichanıi, 1990: 61)

Bu ve benzeri sorunlan aşabilmek için her şeyden önce yabancı ülke- lerdeki üniversitelerde Farsça çalışmalanna ağırlık vermek zorunlu- dur. Gannarodi'nin de dediği gibi bu sorunlan aşabilmenin ilk adımı,

ilgili üniversitelerde İran çalışmalanna daha başlamadan ilk olarak Farsça öğrenim çalışmalannın uygun biçimde gerçekleştirilmesidir

(Moosavi, 1990: 17).

Sonuç

Bu makalede İran çalışmalannın temel tanımlamalan, bu çalışmalann

epistemolojik ve metodolajik sorunlan ve bu sorunlara muhtemel çö- zümler üzerinde durulmuştur. Yukanda bahsedilen problemler uygun çözümlerin bulunması durumunda yeni bir içerik analiz yaklaşımı dev- reye sokulmalıdır. Böylece alana ilişkin çalışmalar yapan yeni bir kuşa­

ğın ortaya çıkması da mümkün olur. Bu yeni kuşak araşnrmacılar, tran

çalışmalannın eski ve yeni problemlerinin farkında olarak yeni ve en

doğru araşnnna metotlannı uygulayarak bu alanın gelişimine katkıda bulunacaklardır.

(16)

Taghi Azadarmaki

Kaynakça

Abrichami, H, I. (1369/1990). Tlıe Iranian arclıitectııre: A survey of Iraniology issues. Tehran:

Center for International and Political Studies.

Anjeloleki, P. M. (1369/1990). Tlıe Iranian arclıitectııre: A survey ofiraniology issues. Tehran:

Center for International and Political Studies.

Azadarmaki, T. (1385/2006). Science and Iranian modenıity. Tehran: Nashre Olume Ensani.

Dasughi, M. (1376/1995). Aslıort history and assessmeııt of the orieııtal studies (Trans. M. Ef- tekharzadeh). Tehran: Rezaran Publications.

Falaınaki, M. (1371/1992). Iranian studies and the stable-dynamic thought in the Iranian arc- hitecture. InA survey of Iraııialogy issues. Tehrıin: Center for the International and Political Studies.

Jaffari, M.T. (1369/1990). The identity value of Iran: Form the local, historical, and cultural perspectives. In Tlıe Iranian aı·clıitectııre: A sıırvey ofiraııiology issııes. Tehran: The Center for the International and Political Studies.

Moosavi ·G. A. (1369/1990). A survey of tlıe probleıııs of the Iranian studies: A selection of artic- les. Tehran: Center for International and Political Studies.

Said, E. W. (1382/1935). Cııltııre and iınperialism (Trans. A. Afsari). Tehran: Center for the

Coınmunication of Civilizations.

Shafa, S.(n. d.). The world of the Iranian studies. np.

Taheri, A. (1352/1974). A histoıy of two -hundred- year Iranian stııdies. Tehran: National Works Society Publication.

Takmil Homayoon, N. (1369/1990). The histarical trend of theiranian researchesin the ın·

ternational tongresses of oriental studies. The Iranian arclıitectııre; a survey of Iraıiifılogy issıı·

es. Tehran: The Center for the International and political studies.

Turner, B. 1380 (2001). Orieııtalism, postıııodenıism, and globalism (Trans. G. Kiyani). Teh- ran: Center for Strategic Studies.

Referanslar

Benzer Belgeler

katı’ doğruya ulaşabilm ek İçin kullanılan yollardan b irid ir.'0 Aşağıda bu noktayı onun m etafizik yöntem i olarak ta rtışac ağ ız ve böylece, bu

Mesele: Zeyd-i mütevelli bir mikdar akçe ücret-i muaccele alub bir mikdar dahi ücret-i müeccele tayin edüb Amr'a bir dükkiin verdikden iki yıl sonra Bekir ücret-i

Basılacak bildiriler için son gönderim tarihi 1 Temmuz 2018 Sunulan bildirilerin elektronik ortamda yayımlanması

TÜRKOĞLU fatmaturkoglu90@gmail.com Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ankara / TÜRKİYE Hüseyin TOSUN ht0992@gmail.com Atatürk Araştırma Merkezi. Bilimsel Çalışmalar Müdürü

[r]

Peygamber'e kadar muttasıl (kopuk ol- mayan) bir senedie ulaşan hadislerden oluşan kırkhadisi bu eserinde derlerniştir. İbnü'l-Cezeri'nin, "Muhyissünne" lakaplı

• Said Nursi, m ü ’min İnsanın hayatının gayelerinin parlak bir şekilde sınırlarını çizerek, bu gayelere ulaşmak için çaba sarfetm enin insan üzerinde

Mekkeli muhacir müslümanı alıp evine götürdü ve evini, elaneğini ve imkAnlarını onunla öz kardeşi gibi paylaştı. Böylece Mekkeli muhacir Müslümanlarm iaşe ibate