• Sonuç bulunamadı

ULUSLARARASI YILDIRIM BAYEZID SEMPOZYUMU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ULUSLARARASI YILDIRIM BAYEZID SEMPOZYUMU"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKTARİH

KURUMUYAYINLARI

VIII. Dizi-Sayı: 28

ULUSLARARASI YILDIRIM BAYEZID

SEMPOZYUMU

27-29 Kasım .2015, Bursa

. . .

BILDIRILER

Yayına ~azırlayanlar

Hasan Basri ÖCALAN -Yusuf Ziya KARAASLAN

&

· w

ANKARA, 2019

(2)

YILDIRIM BAYEZİD'İN Y ANINDA BİR ALİM:

İBNÜ'L-CEZERİ VE HADİSÇİLİGİ

MUTLU GÜL*

GİRİŞ

Hayatının büyük bölümü fetihler ve savaşlada geçen Yıldırım Bayezid, ilme ve ilim adamlarına verdiği değerle, devletin gelişmesi ve ilerlemesine bu yönde de büyük katkı sağlamıştır. Dönemin önde gelen simalarından Emir Buhan ve Mol- la Fenari gibi ilimler onun döneminde Bursa'da kalmışlar ve padişahtan büyük teveccüh görmüşlerdir. Yıldırım döneminde Bursa'da ikamet edip eser yazan ve talebe yetiştiren alimlerden biri de İbnü'l-Cezeri'dir.

İbnü'l-Cezeri, eskiden Cezire-i İbn Ömer diye bilinen, bugünkü Şırnak'ın Cizre ilçesi ile Musul arasında bir bölgede1 dünyaya gelmiştir. Döneminin önde gelen kıraat ve hadis alimlerindendir. Talebeliği esnasında ders almak, daha son-

raları ise talebe yetiştirmek için devrin önde gelen ilim merkezlerinden çoğunu dolaŞmış; nitekim ders okutmak için Bursa'ya da gelmiştir (1395-1402). Yük- sek meblağda maaş bağlanarak talebe yetiştirmesi teşvik edilen İbnü'l-C~ed, Yıldırım'ın oğullarından Mehmed Çelebi, Mustafa Çelebi.;~ Musa Çelebi'nin de hocalığını yapmışb.r. Yıldırım'la beraber İstanbul kuşatması, Niğbolu Seferi ve Ankara Savaşı'na da katılan İbnü'FCezeri, bu son savaşta padişahla birlikte Timur'a esir düşmüş, Timur ilmine hürmet göstererek onu beraberinde götür-

müştür.

Bildiride, dönemin önde gelen kıraat ve hadis otoritelerinden biri olan İbnü'l­

Cezeri merkeze alınarak ve onun hadisçiliği ön plana çıkartılarak, Yıldırım Baye- zid dönemi.nln ilmi durumu ele alınmaya çalışılacaktır ..

• Yrd. Doç. Dr., Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü- Bursa, mutlugulx@hotmail.com

1 Kaynaklarda Dımaşk (Şam) bölgesi olarak geçmektedir. Bkz. Şemsüddin es-Sehavi, ed- Dav'ü'l-Umi' li ehli'l-karni't-tasi', Daru Mektebeti'l-Hayat, Beyrut ts., IX, 255.

(3)

1. Yıldırım

Ba y ezid

Dönemi İ1mi

Hayat

Yıldırım Bayezid, 755/1354 tarihinde dünyaya gelmiştir. 15 Haziran 1389'da babası I. Murat'ın Kosova Savaşı'nda ağır yaralanması sonucunda, büyük oğlu olması ve üstün yeteneklerinden dolayı, onun vasiyeti üzerine 791/1389 tarihin- de tahta geçmiştir. Tahtta 13 sene kalanYıldırım'ın hükümdarlık yıllarının çoğu, savaş ve mücadele ile geçmiştir. 804/1402 yılında Ankara Savaşı'nda Timur'a ye- nilerek esir düşmüş, ertesi sene 1403 tarihinde de vefat etmiştir.2

Yıldırım Bayezid dönemi Osmanlı tarihi içerisinde daha ziyade fetihler, sa-

vaşlar, merkezi idarenin kurulması ve birtakım kanurınamelerin hazırlanması ile dikkat çekse de, bu dönemde yaşanan dirıi ve ilmi faaliyeder de gözden kaçırıl­

mamalıdır. Osmanlı Devleti'nde ilmeve ilim adarnma verileri değer, devletin ku- rucusu ve isim babası olan Osman Gazi ile başlamaktadır. Oğlu Orhan Gazi'nin İznik'te ilk Osmanlı medresesirıi inşa ettirmesi ve devrin önde gelen isimlerinden Davud-ı Kayseri'yi müderrisliğe getirmesi, bunun somut ömekleı:ffidendir. İ1irn ve ulema karşısında gösterilen bu hassasiyet, I. Murad ve Yıldırım Bayezid ta- rafindan da devam ettirilmiştir. Onların döneminde, açılan medrese sayısındaki artış bunu göstermektedir. Kuruluş aşamasında olan bir devletin sultanlarının bu faaliyetleri, ilmi sağlam temeller üzerinde oturtma ve bir Osmanlı ilim geleneği oluşturmaya yönelik olarak değerlendirilebilir. 3

İslam dünyasında ilim talebderi arasında, er-rıhfe fi talebi'l-ilm!İlim için yol- culuk yapma sünneti (günümüz tabiriyle ~demik seyahat), Osmanlı'nın kuruluş asırlarında da hızlı bir şekilde devam ettirilmekteydi. Bu seyaha'der, kaynaklar- dan edindiğimiz bilgilere göre çift yörılü .. işletilmekteydi. Yani talebeler, Osmanlı

coğrafyasından, o dönemin önde gelen ilim merkezleri olan Kahire, Şam, Bağ­

dat, Maveraünnehir, Şiraz gibi şehirlere gidiyor, orada tahsillerini tamamladıktan

sonra da ülkelerine geri dönüyorlardı. Bir kısmı da Andolu'da gördükleri değer

ve itibardan memnun kalarak, burada kalıyorlardı.4 Taşköprülüzade Şakdiku'n­

Numtiniyye adlı eserindeYıldırım Bayezid döneminde Bursa'ya gelen otuz kadar ilim adamı ve şeyhin ismirıi vermektedir.5 Bu alim ve şeyhler, gerek yetiştirdikle-

ı Halil İnalcık, "Bayezid I", DİA, İstanbul 1992, c. 5, ss.231-233.

3 Mehmet İpşirli, "Yıldırım Bayezid Devri Uleması vt; İlim Hayatı", Sultan Yıldırım Bayezid Han ve Dönemi, Ed. Sadettin Eğri, Gaye Kitabevi, Bursa 2013, s.193.

4 İpşirli, "Yıldırım Bayezid Devri Uleması ve İlim Hayatı", s.194.

5 Taşköprülüzade, İsamüddin Ebu'l-Hayr Ahmed Efendi, Osmanlı Bilginleri, çev. Muharrem Tan, iz Yayıncılık, İstanbul2007, ss. 43-69.

(4)

YILDIRIM BAYEZİD'İN YAN1NDA BİR ALİM:İBNü'L-CEZERİ VE HADİSÇİLİGİ 553

ri öğrenciler, gerek yazdıklan eserler, kurdukları daru'l-huffaz, daru'l-had1s gibi kurumlar, medreseler, tekkeler vasıtasıyla, Osmanlı ilim-irfan geleneğinin oluş­

masına, gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır. Bunlar arasında: Molla Fenar!, İbnü'l-Bezzazt, Emir Buhan, F'ıruzababad1, Kutbudd1n İzniki gibi devrinin önde gelen ilim ve gönül adamları yer almaktadır.

Bunlardan biri de Yıldırım Bayezici'in daveti üzerine Bursa'ya gelen ve bura- da yedi sene kadar kalıp, öğrenci yetiştiren, kitap telif eden, daru'l-huffaz kurumu- nun açılmasına vesile olan Şemsüdd1n İbnü'l-Cezeri'dir.

2. İbnü'l-Cezeri ve İlim Hayatı

İbnü'l-Cezeri, 751/1350 yılında Dımaşk'ta dünyaya gelmiştir. Kendisi Şam

doğumlu olmasına karşılık, dedesinin babası olan Yl!suf el-Cezerl, bugün Şırnak'ın

Cizre ilçesi civarına tekabül eden ve Cez!re-i İbn Ömer diye bilinen bölgede ta- nınmış bir alim olduğu için, kendisine İbnü'l-Cezeri denrniştir. 6

Kendi anlatırnma göre on üç yaşında iken Kur'an-ı Kerim'i ezberlerniş, bir

sorıraki senenin ramazan ayında da teravih namazını batimle kılmıştır. 7 Dönemin önde gelen kıraat otoritelerinden biri olan İbnü'l-Cezed'nin Kur'an'a ve Kur'an ilimlerine karşı ilgisinin daha çocukluk yıllarında başladığı söylenebilir.

Gençlik yıllarında Hicaz, Mısır, Basra, Şam gibi devrin . önde gelen ilim merkezlerini dolaşmıştır. İbnü'l-Cezeri sadece kıraat alanında kırk küsur hocadan ders aldığını ve ilk hocasının da babası olduğunu belirtir.8 Buna rağmen o, gittiği

yerlerde, sadece kıraat ve tecvid alanındaki meşhur hocalardan ders almamış, ha- dis sahasında otorite bir isim varsa, mutlaka ondan da istifade etmeye çalışmıştır. 9 Aynı şekilde kendisi de sadece kıraat der~i okutmarnış, başta Buhan'nin Sahih'i ve Beğavi'nin Mesabthu's-sünne adlı eserine yazdığı kendi şerhi olmak üzere, meşhur hadis eserlerini öğrencilerine ohıtmuştur.

6 İbnü'l-Cezeri, Şemsüddin Ebu'l-Hayr Muhammed, Gayetü'n-nihaye fi tabakati'l-kurra, ,Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 2006,

n,

217. İbnü'l-Cezeri, bu eserinde kendi dönemine kadar

yaşamış kıraat alimlerinin biyografilerine yer vermiştir. Eserde riıüellif iki oğluyla birlikte kendi hayat hikayesine de yer vermektedir.

7 İbnü'l-Cezeri, Gayetü'n-nibaye,

n,

211.

8 İbnü'l-Cezeri, Gayetü'n-nihaye adlı eserinde kendisinden ilim aldığı hocalanrun isimlerini tek tek zikreder. Bkz. ss.218-220.

9 Şemsüdd.in es-Seh:i.vi, ed~D~v'ü'l-Lami', IX, 256.

(5)

İbnü'l-Cezeri'nin hayatını üç döneme ayırmak mümkündür: İlki, çocukluk 1 ve genç~ geçtiği Şam ve Mısır yıllarıdır. İkincisi, orta yaş ve olgunluk dö-

nemini geçirdiği Anadolu'daki Bursa yılları. Son olarak da ihtiyarlık dönemine rast gelen Maveraünnehir yıllandır. Bunlar içerisinde en rahat ve sakin dönemin Bursa'da geçirdiği yedi sene olduğu söylenebilir.10

İbnü'l-Cezeri'nin hicri 793/1391 senesinde Şam kadılığı görevini üsdendiği­

ni görmekteyiz. Ancak bu görevde çok kısa bir süre kalıruştır. Ertesi sene hakkın­

da yapılan bir tahkikat ve Mısır'daki mülklerine el konulması üzerine, Anadolu'ya geçerek Bursa'yaYıldırım Bayezici'in yaruna gelmiştir. 11 Bursa'ya gelme nedenleri

arasında kaynaklarda iki sebep daha zikredilmektedir. Bunlardan ilki Tirnur kor- kusudur. Timur, 791/1398 senesinde Şam'ın çoğunu yağınalayıp yıkmıştır. İbnü'l­

Cezeri, Hısnü'l-hasin min kelômi seyyidi'l-miirselin adlı eserini bu beladan kurtul- mak için yazdığını kitabinın önsözünde belirtmektedir. u Onun diğer Anadolu beylerinden birinin yanına değil de, Yıldırım Bayezici'in yanına gelmesinin esas nedeni, padişahın kendisini Bursa'ya iki kez ısrarla davet etmesidir. 13

İbnü'l-Cezeri, 798 1 1396 senesinde Bursa'ya gelmiştir. Gelişi gerek sultan gerekse halk tarafind~ ilgiyle karşılanmıştır. Kendisine Ulu Cami'de bir daru'l- kurra tahsis edilmiş,

günlük

200 dirhem maaş bağlanmış, eğitim hizmetinin ak- samaması için de emrine birçok at ve arazi tahsis edilmiştir.14 İbnü'l-Cezeri bir eserinde kendisine yapılan bu teveccühü "Bana iyilik etmede çok ileri giden sultan Bayezid" ifadeleriyle dile getirmiştir.15 ·

10 Ali Osman Yüksel, İbn Cezeri ve Tayyibetü'n-Neşr, İFAV, İstanbul2012, s.147.

11 Taşköprüzade, eş-Şelci.i.ku'n-Nwniniyye, s. 25.

12 İbnü'l-Cezeri, Hısnü'l-hasin min kelami seyyidi'l-mürselin, (Mektebetü'l-Ezher nüsbası mukaddimesi), vr. 6b.

13 İbnü'l-Cezeri, Ciın.iu'l-esarud, vr. 16a. (Ali Osman Yüksel, İbn Çezeri ve Tayyibetü'n- Neşr s.161'den naklen.) Bu eserde Yıldınm'ın İbnü'l-Cezeri'yi Bursa'ya iki kez davet ettiği nakleclilmek.tedir. İlkinde İbnü'l-Cezeri cevap olarak, sadece talebe okutmak ve gazaya iştirak etmek için gelebileceğini ve orada kalmayıp tekrar geri döneceğini söylemiştir. Yıldırım ikinci mektUbunda daha ısraro olur ve İstanbul' u kuşatmak için bir sefer hazırlığında olduğunu, kendisinin de ordunun

başında bulunacağını, tahammül edebileceğini düşünüyorsa onu da yanında götürmek istediğini

söyler. İbnü'l-Cezeri'nin bu mektuba cevabı şu olmuştur. "Gelir, bu noktada belki seni bile geçebilirim." Bkz. vr. 16b.

14 Ali Osman Yüksel, İbn Cezeri ve Tayyibetü'n-Neşr, s.163.

15 İbnü'l-Cezeri, Gayetü'n-nihaye, II, 218.

(6)

YllDIRTh1 BAYEZiD1N YANINDA BİR ALİM:İBNü'L-CEZERİ VE HADİSÇİLİGİ 555

Osmanlı daru'l-ku.rra geleneğinin ve daru'l-kurralarının İbnü'l-Cezeri va-

sıtasıyla geliştiği, konunun uzmanları tarafindan dile getirilmektedir. Tı.i.rkiye'de kıraat ilminde uygulanagelen icazet geleneğinde, isnad zinciri Hz. Peygamber'e genellikle İbnü'l-Cezeri vasıtasıyla ulaşmaktadır. O kendi dönemine kadar kıraat

öğretiminde salıili kabul edilen "kıraat-i seb'alyedi kıraat"e üç sahih kıraat daha

eldemiş ve mütevatir kıraaderio "kıraat-i aşere/on kıraat" olduğu kabulünün yer-

leşmesi için çaba sarf etmiştir.16 Bunun için en-Ne;r fi'l-kıraati'l-a;rl7 isimli eserini

yazmış, onu önce Tayyibetü'tz-Nepl8 adıyla manzum hale getirmiş, daha sonra da Takribü'tz-Ne;r fi'l-kıraati'/-a;rl9 adıyla ihtisar etmiştir. İbnü'l-Cezeri, bu üç ese- rini Yıldırım Bayezid ile katıldığı Niğbolu Seferi'nden sonra 799/1397 senesin- de yazdığıru ifade eder. Ayrıca Ulu Cami daru'l-kurrasında yüzlerce talebenio

Takrib'i kendisinden okuduğunu ve ezberlediklerini söyler.20

Bursa'da İbnü'l-Cezeri'den ders okuyanlar arasında sultanın çocukları olan Mehmed, Mustafa ve Musa'nın da isimleri geçmektedir. Bunlardan Mustafa Çe- lebi ile Musa Çelebi'nin Arapça ve Nahiv konusunda oldukça ileri seviyede ol-

duklarını, aslen Arap olan kendi çocuklarından daha fasih Arapça konuştuklarını

bizzat kendisi ifade etmektedir. 21

İbnü'l-Cezeri'nin, beş oğlu iki de kız çocuğu vardır. Bütün çocukları da ken- disi gibi kıraat ve hadis alanında döneminin önde gelen hocalarından icazet almış,

ders okumuş ve okutmuşlardır. Bunlardan Ahmet ismindeki oğlu, babasının pe- şinden kitaplarıyla birlikte Bursa'ya gelmiş, hem babasından ders okumuş, hem de başkalarına okutmuştur. Yıldırım' ın oğullarından İsa, Mustafa ve Mehmed ondan ders okuyanlar arasındadır. Bir diğer oğlu Ebu'l-Hayr Muhammed ise Fatih dö- neminde Anadolu'ya gelmiş, padişah ona Divan-ı Ali'de yüksek bir görev vermiş ve çeşitli ikrarnlarda bulunmuştur.22 Buradan anlaşılmaktadır ki İbnü'l-Cezeri'nin

16 Tayyar Altıkulaç, "İbnü'l-Cezeıi" DİA, İstanbul1999, c. 20, s. 553.

17 İbnü'l-Cezeri, Şemsüddin Ebu'l-Hayr Muhammed, en-Neşr fi.'l-kıraati.'l-aşr, thk. Ali Muhammed Dabba', 1-II,Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut ts.

18 İbnü'l-Cezeô, Şemsüddin Ebu'l-Hayr Muhammed, Tayyibetü'n-neşr fi'l-aşr, (Musa C3.rullah'ın eser üzerine yazd.ığı·şerhle birlikte), yy., Kazan 1912.

19 İbnü'l-Cezeri, Şemsüddin Ebu'l-Hayr Muhammed, Takribü'n-neşr fi'l-laraati'l-aşr, thk.

İbrahim Atve İ vaz, yy., K.ahire 1961.

20 Ali Osman Yüksel, İbn Cezeri ve Tayyibetü'n-Neşr, s. 168.

21 Ali Osman Yüksel, İbn Cezeri ve Tayyibetü'n-Neşr, s.169.

22 Taşköprülüzade, Osma.nl:ı Bilginleri, çev. Muharrem Tan, İz Yayıncılık, İstanbul2007, ss.

56-58.

(7)

çocukları da kendisi gibi ilinıle meşgul olmuş ve bulundukları ortamda çevrelerine bu açıdan katla. sağlamışlardır.

Zillıicce ' 805 /Temmuz 1402'de Ankara yakınlarında Timur'la yapılan savaş-

ta Osmanlı ordusu yenilmiş, Sultan Bayezid de esir alınmıştır. Timur, Bursa'dan İbnü'l-Cezed, Molla Fenari ve Emir Buhari'nin huzuruna getirilmesini ister.

Kaynaklarda bunlardan sadece İbnü'l-Cezeri'yi yanında götürdüğü, diğerlerini Bursa'da bıraktığı bilgisi yer almaktadır. Timur, ülkesinin Keş şehrinde bulunan büyük bir medreseye onu müderris yapmış,23 orada Kur'an ve sünneti insanlara öğretmesini istemiş ve ona hürmet ederek ilisanlarda bulunmuştur. İbnü'l-Cezeri, Tirnur'un yanında yaklaşık bir sene kalmış, onun vefatından sonra da oradan ay-

rılmıştır. 24

Bundan sonra yaklaşık otuz sene daha yaşayan İbnü'l-Cezed, hicri 833 1 1430 senesinde 82 yaşında Şiraz'da vefat etmiştir.25

3. İbnü'l-Cezeri'nin Hadisçiliği ve Hadise Dair Eserleri

Kaynaklarda İbnü'l-Cezeri'ye ait 100 küsur eserin bulunduğundan bahsedil- mektedir. Bunlardan çoğu günümüze ulaşmış olup, kütüphanelerde yazma halin- de çalışılmayı beklemektedir. İbnü'l-Cezeri'nin eserlerine bakıldığında çoğunun,

kıraat, hadis, tabakat, siyer gibi rivayet sistemine, yani isnada dayanan ilirnlerle ilgili olduğu görülmektedir.26 Buradan karekede İbnü~l-Cezer1'nin "meslekten bir hadisçi" kabul

edilebileceğini

söyleyebiliriz.

İbnü'l-Ce~eri,

hadis ilminin de üzeri- ne bina edildiği isnadı dinin bir rüknü olarak· tanımlalnıştır.27 Bundan mütevellit hangi alanda olursa olsun ya]:dığı her eserinde, mudaka o ilmin kaynağına kadar

ulaşan isnad zincirini zikretmeyi ihmal etmemiştir.

Döneminin önde gelen :fi.kıh otoritelerinden İbn Kesir, Ziyaüddin el-Kazvini ve Şeyhillislam Ömer b. Raslan el-Bulkini gibi isimlerden fetva verebileceğine

23 İbnü'l-Cezeri, G:iyetü'n-nih:iye,ll,219.

24 Alb.kulaç, "İbnü'l-Cezeri", s. 552.

25 İbnü'l-Cezeri, Gayetü'n-nih:iye,

n,

220.

26 İbnü'l-Cezeri'in gerek matbu gerek mahtüt olan eserlerinin listesi için bkz. Muhammed Muô el-Hafiz, el-İm:irn Şemsüddin İbnü'l-Cezeri -Fehresü Müellef:iti.hi vemen Terceme lehıl­

' MatbO:itü Merkezi Cem'ati'l-M:icid, Dub:ii 1994, ss. 7-51; Ali Osman Y"uksel, İbn Cezeri ve

Tayyibetü'n-Neşr, ss. 203-238.

27 İbnü'l-Cezeri, C:imiu'l-es:inid, vr. 1b. (Alb.kulaç, '1bn Cezeri", s.553'ten naklen.)

(8)

YILDIRIM BAYEZİD1N YANINDA BİRAiiM:İBNÜ'L-CEZERİ VE HADİSÇ1LiCi 557

dair icazet almasına rağmen/8 onun bir fakili olarak öne çıktığı görülmemek- tedir. 29 Dımaşk kadılığına görevlendirilmesi, Şiraz'da bilfiil kadılık yapması da ona fikıh alanında bir şöhret kazandırmamıştır. İbn Hacer onun fetva ve kaza konusunda çok mahir olınadığıru belirtmiş,30 Suytiti de onun fikıh bilmediğini

iddia etmiştir. 31 Bununla birlikte aynı eserlerde, onun kıraat ilminde bir üstad, za-

manının önderi, hadis alanında da güvenilir bir muhaddis olduğu belirtilmektedir.

İbnü'l-Cezerl'nirı hadis alanında yazdığı eserlerinden bazıları şunlardır:

Hısnü'l-hasin min kelami seyyidi'l-mü.rselin: 791 /1389 senesinde Şam'da yazılan bu eserde, başta kütüb-i sitte olmak üzere güvenilir hadis kaynakla-

rından derlerren dua, zikir, fezail-i a'mal türünden rivayerler yer al.maktadır.32 Taşköprüzade, bunun "gerçekten değerli bir eser" olduğunu kitabında zikretmek- tedir.33

Müelli.fin bu eseri üzerine Miftahu'l-Hısni'l-hasirr4 adlı bir şerhi ile Uddetü'l-

Hısni'l-hasin35 adlı bir muhtasar çalışması daha vardır. Aliyyü'l-lcirl de bu eser üzerine ei-Hırzü's-semin li'l-hısni'l-hasin adıyla bir şerh yazmıştır.36

28 İbnü'l-Ceuö, Gayetü'n-nihaye,

n,

218.

29 Şemsüddin es-Sehavi, ed-Dav'ü'l-Uıni',IX, 259.

30 İbn Hacer el-Askal.ini, İnbaü'l-Gumr bi ebnai.'l-umr, thk. Hasan Habeşi, el-Meclisü'l-Rii li'ş-Şüllrü'l-İslamiyye, Kahire 1969,

m,

467 .

. 31 Celileddin es-Suyı1ti, Zeylü Tabakati'ş-Şafi.iyye, thk.. Zekeriya Umeyrit, Daru'l-Kütübi'I- İlmiyye, ty., s.249.

32 Eser 1277 tarihinde Kahire'de, kenannda Abdilihadi el-Ebyari'nin en-Nürü '1-mübfn li'l-

Hışni'l-hasin adlı eseriyle birlikte, bir de 1294/1877 tarihinde Luknow'da basılmıştır.

33 Taşköprülüzade, Osmanlı Bilginleri, s. 55.

34 Eser hicrl 831 yılırun Ramazan ayında, Şiraz'da yazılmıştır. Yazma nüshalan için bkz.

Süleymaniye (Esad Efendi, nr. 3591, vr.1-25; Dariilmesnevi, nr. 88, vr. 29-57), Nuruosmaniye (nr.

788/2,31 varak); Raşid Efendi (nr.1139, vr. 1-32}; Millet Kütüphanesi, (Murad Molla, nr. 434).

35 Eserin matbu üç baskısı bulunmaktadır. Müstakil bas.ılan eser için bkz. Ebu'l-Hayr Şemsüddin İbnü'l-Cezeri, Uddetü'l-Hısni.'l-hasin ınin kelaıni Seyyidi'l-mürselin, Daru'l-Kürübi'l- İlmiyye, Beyrut 1981. Üzerine Şevkani tarafindan yap.ılan Tuhfetü'z-zakirin adlı şerhle birlikte

basılan eser için bkz. Muhammed b. Ali eş-Şevkani, Tuhfetü'z-zakirin bi ıddeti'l-Hısni'l-hasin min kelaıni Seyyidi'l-mürselin, Daru'l-Kalem, Beyrut 1984. Üzerine,günümüzde yapılan bir şerhle birlikte yap.ılan baskısı için bkz. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdülkadir el-Fasi, Tuhfetü'l- muhlisin bi-şerhi Uddetü'l-Hısni'l-hasin min kelaıni seyyidi'l-mürselin, thk. Muhammed b.Azzuz, Darülbeyza, Mağrib 2007.

36 e-Hışnü'l-Hasin üzerinde yapılan diğer şerh ve ihtisar çalışmalarıyla Uddetü'l-Hışni'l­

Hasin'in 1urkçe ve Farsça tercümeleri için bkz. Hacı Halife, Keşfii'z-zünıin an esimi'l-kütüb ve'l- fiinWı, Daru İhyii't-Tlicisi'l-Arabi,~eyrut ts., I, 669-670.

(9)

el-Mes'adü'l-ahmed fi hatmi Müsnedi'l-İmaın Ahmed:37 İbnü'l-Cezeri, bu eserini Mescid-i Haram'da 828/1425 yılında Ahmed b. Hanbel'in Müsned isimli hacimli eserini müellifine kadar varan ve güvenilir kişilerden oluşan bir is- nacl silsilesi ile o kumayı tamamladığında, Allah' a şükür sadedinde kaleme aldığını

belirtmektedir. 38

el-Bidaye fi mealimi'r-rivaye: Hadis usulüne dair, 370 beyitten oluşan man- zum bir eserdir. Yazımı Zilhicce 800'de (Ağustos 1398) tamamlarımıştır. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi'nde farklı nüshaları mevcuttur.39

Hz. Peygamber'in kendisinden kırk hadis ezberleyen veya nakleden veya amel eden veya öğreten kimseyi Allah'ın mahşerde alimler topluluğu arasında diriltece- ğini, bir rivayete göre de cennetine sokacağını bildiren bir rivayet vardır.40 Her ne kadar isnad açısından zayıf sayılsa da,41 tarikierinin çokluğu ve fezail-i amal konusunda olmasına binaen, bu hadisin teşvikiyle hicri II. asırdan itibaren, ha- dis alimleri arasında 40 Hadis yazma geleneği oluşmuştur. Bu konuda bilinen ilk eser sahibi, hicri II. asır ulemasından olan Abdullah b. Mubarek'tir (ö.18J). Bu dönemden sonra pek çok alim, farklı açılardan kırk hadis derlemeleri yapmıştır.42

İbnü'l-Cezer1'nin de farklı özellikleri olan üç adet kırk hadis eseri bulunmaktadır.

İlki, Tarfetü'l-ali.ın min kelılıni Ebi'l-Kasım: Müellif bu eserini en sahili hadislerden seçerek oluşturduğunu söylemektedir. Süleymaniye Kütüphane'sinde iki nüshası bulunmaktadır. 43

İkincisi, el-Erbafuıe'z-za.hiratü'l-mensube ile'l-ıtrati't-ta.hire: Ehl-i beyte mensup ravilerden gelen kırk hadisi içermektedir. Millet Kütüphanesi'nde nüs-

hası mevcuttur. 44

37 İbnü'l-Cezeri, Ebu'l-Hayr Şemsüddin, el-Mesadü'l-Ahıned fi hatmi'l-Müsnedi'l-İmam Ahmed, Mektebetü't-Tevbe, Riyad 1990.

38 İbnü'l-Cezeri, el-Mesadü'l-Ahıned, s.7.

39 Bkz. Laleli, nr. 70, vr.1-22; Servili, nr. 52, vr. 103- 111.

40 Rivayerin metni ve farklı tarikieri için bkz. İbn Abdilber en-Nemeri, Cfuniu beyini'l-İlm ve fadlilıi, thk. Ebu'I-Eşbal ez-Züheyri, Daru İbni'l-Cevzi, Riyad 1994, I, 192-200.

41 Ebu Zekeriyya Muhyiddin Yalıya en-Nevevi, Şerhu'l-Erbain en-Neveviyye, (İbn Dakik el- İd'in şerhiyle birlikte), Müessesetü'r-Reyyan, Beyrut 2004, s.22:

42 M. Yaşar Kandemir, ".Kırk Hadis", DİA, c.25, ss.467-470.

43 Bkz. Mahmud Paşa, nr. 71, vr. 152-153; İsmihan Sultan, nr. 200, vr. 22- 28.

44 Bkz. Ali Emiri Efendi, nr. 2383, vr. 193-197.

(10)

YILD1R.Th1 BAYEZİD'İN YANINDA BİRAiiM:İBNÜ'L-CEZERf VE HADİSÇİLİGİ 559

Üçüncüsü, el-ErhaUııe'l-avali: MüeJ.lifi.riHz. Peygamber'le kendisi arasında (senedinde) on ravi bulunan (ali isnada sahip) kırk hadisi içermektedir. İbnü'l­

Cezeri, hocalarından icazetle aldığı ve Hz. Peygamber'e kadar muttasıl (kopuk ol- mayan) bir senedie ulaşan hadislerden oluşan kırkhadisi bu eserinde derlerniştir.45

Bu tutum da ali isnadı46 öneeleyen salt hadisçi bir tavudır.

İbnü'l-Cezeri'nin, "Muhyissünne" lakaplı Ferra el-Beğavi'nin Mesabihus- sünne adlı eseri üzerine yazdığı üç ciltlik bir şerhi bulunmakla birlikte, bunun gü- nümüze ulaştığı bilinmemektedir.47 İbnü'l-Cezeri, Gayetü'n-nihaye adlı eserinde, bu ş~rhi pek çok kimseye okuttuğunu ve icazet verdiğini sö)rlemektedir.48

İbnü'l-Cezeri'nin burada zikredilenler dışında da hadise dair başka eserleri mevcuttur. Biz burada matbu olanlarla birlikte, müellifin hadis ilmi konusundaki

ihtisasına dair ipucu verebilecek olanları zikretmeye-çalıştık. 49

45 Bkz. Daru'l-Kütübi"z-Zahiriyye, nr. 5882, vr. 1-46.

46 All isnad: Hadisin kaynağına (söyleyenine) mümkün olan e~ az sayıdaravi ile ulaşan isnada denir. Bkz. Abdullah Aydınlı, Hadis Istılahlan Sözlüğü, Hadisevi Yay., İstanbul2006, s.155.

47 Altıkulaç, "İbnü'l-Cezeri", s. 552.

48 İbnü'l-Cezeri, Gayetü'n-nihaye, Il, 220.

49 İbnü'l-Cezeri'nin hadis alanına dair diğer eserleri için bkz. Ali Osman Yüksel, İbn Cezeri ve Tayyibetü'n-Neşr, ss. 222-225; Altıkulaç, "İbnü'l-Cezen"", s. 556.

(11)

İbnü'l-Cezeri, sadece Bursa'da değil bulunduğu her yerde ilim tahsilinden, talebe yetiştirmekten ve eser yazmaktan geri durmamıştır. Bu durum onun ilme olan merak ve iştiyakının zamana, mekana ve şartlara göre değişmeyen; her or- tamda ilmin yayılması ve gelişmesi için gayret eden ciddi, qı9tivasyonu yüksek ve ihlaslı bir alim olduğunu düşündürür. İbnü'l-Cezeri'nin dikkat çeken bir diğer yönü, gittiği her yerde mutlaka talebe okutınası ve eser kaleme almasıdır. O, en zor

şartlarda dahi bu özelliklerinden ödün vermemiştir

İbnü'l-Cezeri gibi o dönemde İslam dünyasmaa tanınmış ve değer verilen bir simanın Bursa'ya gelip burada altı sene gibi uzun bir zaman geçirmesi ve ilme hizmet etmesi Bursa tarihi açısından bir şanstır. Dolayısıyla onun tarutılması ve eserleri üzerinde gereldi çalışmaların yapılması da öncelikle Bursa'daki yetkililer ile burada yaşayan ilim adamlarına düşen bir görevdir.

(12)

KAYNAK ÇA

Kitap

Aydınlı, Abdullah, Hadis Istılahları Sözlüğü, Hadisevi Yay., İstanbul2006.

Hacı Halife, Keffilz-zünfm an esami'l-kütüb ve'l-jünfm, paıu İhyai't-Ttirasi'l- A.rabi, Beyrut ts.

İbn Abdilber en-Nemeri, Camiu beyani'l-İ/m vefodlihi, thk. Ebu'l-Eşbal ez- Züheyri, Daru İbni'l-Cevzi, Riyad 1994.

İbn Hacer el-Askalaru, İnbtiü'l-Gumr bi ebnai'l:umr, thk. Hasan Habeşi, el- Meclisü'l-KJ.a li'ş-Şüfuıi'l-İslamiyye, Kahire 1969.

İbnü'l-Cezeri, Şemsüddin Ebu'l-Hayr Muhammed, Gayetü'n-nihtiye fi tabakizti'l-kurra, ,Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 2006.

_ _ _ , en-Nep fi'l-kıraati'l-a;r, thk. Ali Muhammed D abba', I-ll, Daru'l- Kütübi'l-İlıniyye, Beyrut ts.

_ _ _ , Tayyibetü'n-neşr fi'l-a;r, (Musa Carullah'ın eser üzerine yazdığı şerhle birlikte), yy., Kazan 1912.

_ _ _ , Taluibü'n-nep-fi'l-kıraati'l-aşr, thk. İbrahim Atve İ vaz, yy., Kahire 1961.

_ _ _ ,ei-Mesadü'l-Ahmedfibatmi'l-Müsnedi'I-İmamAhmed,Mektebetü't­

Tevbe, Riyad 1990.

İpşirli, Mehmet, "Y ıldınm :Sayezid Devri Uleması ve İlim Hayatı", Sultan

Yıldırım Bayezid Han ve Dönemi, Ed. Sadettin Eğri, Gaye Kitabevi, Bursa 2013,

ss.191-200. ·

Muhammed Muti el-Hafız, el-İmam Şemsüddin İbnü'l-Cezeri -Fehresü Müellefotihi vemen Terceme /ehri-, Matbfıatü Merkezi Cem'ati'l-Macid, Dubai 1994.

en-Nevevi, Ebu Zekeriyya Muhyiddin Yahya, Şerhu'I-Erbain en-Neveviyye, (İbn Dakik el-İd' in şerhiyle birlikte), Müessesetü'r-Reyyan, Beyrut 2004.

(13)

es-Seh.avi, Şemsüddin, ed-Dav'ü'I-Lami' Ii ehli'l-karni't-ttisi', Daru Mektebetp-Hayat, Beyrut ts.

es-Suyılti, Celaleddin, Zeylü Tabakiıti'ş-Şafiiyye, thk. Zekeriya Umeyrat, Daru'l-Kütübi'I-İlmiyye, ty.

Taşköprülüzade, İsamüddin Ebu'l-Hayr Ahmed Efendi, Osmanlı Bilginleri, çev. Muharrem Tan, İz Yayıncılık, İstanbul2007.

Yüksel, Ali Osman, İbn Cezeri ve Tayyibetü'n-Nep, İFAV, İstanbul2012.

Ansildopedi Maddesi

Altı.kulaç, Tayyar, "İbnü'l-Cezeri" DİA, İstanbul1999, c. 20, ss. 551-557.

İnal cık, Halil, "Baye~id I", DİA,· İstanbul1992, c. 5, ss.231-233.

Kandemir,M. Yaşar, "Kırk Hadis",DİA, c.25, ss.467-470.

Referanslar

Benzer Belgeler

Göllerin, istek üzerine süresi uzatılacak şekilde, 15 yıllığına özel şirketlere kiralanacağı belirtiliyor.Burada "göl geliştirme" adı verilen faaliyet,

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kamuoyundaki tepkilere karşın Kongre Vadisi yapmayı planladığı Harbiye, İstanbul 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

,ldy"ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

Bir tarafta siyasal iktidar gücünü ve meşruiyetini tüm kolluk kuvvetleriyle simgelerken, diğer taraftan toplumun daha çok özgürleşme talebiyle kamusal alanda var olma

Erzincan'ın İliç ilçesinin çöpler köyünde altın çıkarmaya hazırlanan çokuluslu şirketin, dönemin AKP'li milletvekillerini, yerel yöneticileri ve köylüleri gruplar

Öte yandan, hemen her konuda "bize benzeyeceksiniz" diyen AB'nin, kendi kentlerinde yüz vermedikleri imar yolsuzluklar ını bizle müzakere bile etmemesi; hemen tüm

do ğalgazlı, çift katlı ve özürlüler için otobüslerin kendi döneminde hizmet vermeye başladığını anlatan Sözen, Erdo ğan'ın "İstanbul'da CHP iktidardayken