ANKARA ÜNİVERSİTESİ
BEYPAZARI MESLEK YÜKSEKOKULU
MÜLKİYET KORUMA VE GÜVENLİK BÖLÜMÜ
AFETLER TARİHİ
Öğr. Gör. Habib AKYAZI
Türkiye Tarihindeki Aşırı Kar Yağışları, Tipi ve Çığlar,
Türkiye Tarihinde Görülen Şiddetli Rüzgarlar, Fırtına ve Kasırgalar,
BAD118 AFETLER TARİHİ DERS İÇERİĞİ
Aşırı Kar Yağışı
ÇIĞ NEDİR?
Çığ, genellikle bitki örtüsü olmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazilerde, vadi yamaçlarında tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin iç ve/veya dış kuvvetlerin etkisi ile başlayan bir ilk
hareket sonucu, yamaçtan aşağıya doğru hızla kayması olarak tanımlanır.
Çığ kısaca, kar tabakası veya tabakalarının iç ve dış kuvvetler etkisi ile yamaç eğim yönünde gösterdiği akma hareketidir.
Kar tabakalarının birbirlerinden farklı özellikleri olacağından; çığ, bazen diğer bir tabaka üzerinde kayan bir tabaka veya tabakalar ile veya tüm tabakaların zemin üzerinde topluca kaymaları
sonucunda oluşur.
TÜRKİYE’DE ÇIĞ PROBLEMİ
Türkiye'de çığ en fazla Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesinde görülmektedir.
Türkiye’nin özellikle kuzey-kuzeydoğu ve doğu kesimlerinde, çığ olayına uygun topografik ve
meteorolojik koşullara sahip dağlık alanlar mevcuttur.
Ortalama yüksekliği 1000 m’yi geçen ve çığ oluşumuna uygun alanların yüzölçümü bu bölgeler içinde çok
yüksek bir yüzdeye sahiptir.
TÜRKİYE’DE ÇIĞ PROBLEMİ
Dağlık alanların, Türkiye yüzölçümünün yaklaşık 1/3’ünü
oluşturduğunu düşünecek olursak, çığ olayının meydana geldiği alanların yayılımının ne kadar büyük olduğu anlaşılır.
Bu bölgelerde meydana gelen çığlar, yerleşim yerlerini, yolları, turistik tesisleri ve diğer bütün devlet yatırımlarını tehdit
etmektedir.
Çığ olayının yerleşim yerlerine etkisi her afet türü gibi sosyal ve ekonomik açıdan olmaktadır.
Ülkemizde çığ afetinin, sosyal etkileri hakkında fikir vermesi
açısından; 1958 yılından beri Türkiye’de AFET kayıtlarına geçmiş 448 adet çığ olayındaki can kayıplarının miktarı verilebilir.
TÜRKİYE’DE ÇIĞ PROBLEMİ
Bu kaybın en çarpıcı örneği, 1991-1992 kış mevsiminde 328 kişinin hayatını kaybetmiş olmasıdır.
Çığın sosyal etkisi sadece can kayıpları ile sınırlı değildir. Çığdan etkilenen alanlardaki maddi kayıpları karşılayamayan insanların bölgeden göç etmesi de bir sosyal sonuçtur.
Ekonomik açıdan bakıldığında ise, bölgede çığların verdiği hasarların kısa sürede telafi edilememesinin getirdiği zorluklar nedeni ile oluşan üretim ve iş gücü kayıpları giderek artmakta ve bazı bölgelerin turizm potansiyeli dahi dolaylı olarak
etkilenmektedir.
Çığ olayı sonucunda oluşan insan kayıplarının on yıllık
dilimlere göre dağılımı(Afet İşler Genel Müdürlüğü)
Çığ Nasıl Oluşur?
Eğer bir dağ yeterince yüksek ise (1000-1200m ve üzeri), o bölgenin kışın aldığı yağışın önemli miktarı kar şeklindedir.
Bu nedenle, bu gibi yüksek kotlara sahip dağlık alanlarda, o ortama özgü bir hava tipi (mikro klima) oluşur; kışın sıcaklıklar nadiren donma noktasının üstüne çıkar.
Dağlar, kalın kar örtüsüne sahip olduğu kadar çok fazla miktarda da rüzgâr alan yerlerdir.
Dağlar büyük hava kütlelerinin hareketlerine engelledikleri için, güçlü rüzgârların kendi üzerlerinde ve çevresinde oluşmasına neden olurlar.
Bu rüzgârlar, yüzeydeki karı alıp taşır, çevresinde döndürüp
yamaçlara ve diğer topografik oluşumlar üzerine bırakır, depolar, saçaklar ve kar kümeleri oluştururlar.
• Eğimli bir yamaç üzerinde bulunan bir kar örtüsü, yerçekiminin de yardımı ile her zaman akma hareketi yapar.
• Bu akma hızı, karın yoğunluğunun derinlere doğru artması nedeni ile yüzeyden örtünün derinlerine doğru azalır.
• Şekilde görüleceği üzere akma hareketi, A hattından A’ hattına doğru olmaktadır.
Kayma ise, kar örtüsünde oluşan diğer bir deformasyon bileşenidir.
Kar örtüsünün bir buz tabakası veya zemin üzerinde kayması ile oluşur.
Bu terimin genel kullanımı, zemin üzerinde bükülmeyle sonuçlanan kaymalar içindir.
Kayma hızı, zemindeki ve zemine yakın kar tabakasındaki su miktarı ile yakından ilişkilidir.
Yağmur veya ısınan havanın etkisi ile fazla miktarda kar erimesi sonucu kar örtüsündeki su miktarının artması nedeniyle zemin üzerinde pürüzlülüğü sağlayan ufak cisimler su altında
kaldığından, kar tabakası ve zemin arasındaki sürtünme azalır ve kayma hızı artar.
Uzun süreli sıkışma etkisi altında kalan bir kar örtüsünde oluşan deformasyon, kar örtüsünün derinlere doğru yoğunluğunun ve sertliğinin artmasını sağlar.
Yerçekimi etkisi ise, karın ağırlığı altında taneler üzerine baskı yaparak örtü içinde oturmaya, yoğunlaşmaya ve dayanımını arttırmaya yardımcı olur. Kar tabakaları kendi duraylılıklarını kaybederken, bazı koşullar altında yeni bir fiziksel oluşuma atlama tahtası haline gelirler ki bu olay ÇIĞ'dır.
Meteorolojik Faktörler
Meteorolojik faktörler, uygun topoğrafik ve arazi koşullarında çığ oluşumuna zemin hazırlar. Genel olarak,
yağış ( kar, yağmur, yağış şiddeti),
rüzgâr (hız, yön, yüksek irtifa rüzgârları, yerel rüzgâr durumu),
sıcaklık (mevcut sıcaklık koşulları),
atmosfer basıncı ve
bulutluluk ( kar yüzeyinin hızlı soğuması açısından) çığ oluşumuna etki eden önemli meteorolojik faktörlerdir.
Çığlar, farklı kalınlıklara sahip kar örtüsünün çeşitli faktörlerin etkisiyle eğim boyunca hareketi sonucunda ortaya çıkar.
Çığlar, yerleşim birimleri, dağ spor ve turizm tesisleri,
karayolları, köy yolları, demiryolları, haberleşme ve enerji nakil hatları, sanayi, askeri ve diğer benzeri tesisler için büyük
tehlikeler oluşturduğu gibi can kayıplarına da neden olurlar.
Türkiye’de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ve Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinde birçok yerde gerçekleşmektedir.
Bu bölgelerdeki mezra tipi yerleşim birimlerinin çoğu çığ tehdidi altındadır.
ÜLKEMİZDE YAŞANAN ÇIĞ FELAKETLERİ
Çığ felaketleri, İsviçre, Kanada, ABD, Norveç gibi gelişmiş ülkelerde sıklıkla yaşanıyor ancak meydana gelen zarar veya kayıplar daha az sayıda olduğu dikkat çekiyor.
Türkiye açısından değerlendirildiğinde ise Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı’nın verilerine göre, ülkemizde 1227 büyük çığ felaketi yaşandı.
Verilere göre ise Türkiye’de meydana gelen 1227 çığ felaketinde, 1417 kişi hayatını kaybederken, 412 kişide yaralandı.
En büyük can kaybını ise 1992 yılında yaşadık.
1992 yılında toplamda 157 çığ düşmesi sonucunda 443 kişi hayatını kaybetmişti.
1976 yılında 23 olayda 261 kişi,
1993 yılında da 60 olayda 133 kişi hayatını kaybetti.
En fazla çığ düşmesi olayı ise 159 vaka ile 2007 yılında yaşandı.
Özellikle 2000’li yıllardan sonra olay sayısında yaşanan artış dikkat çekiyor.
ÜLKEMİZDE YAŞANAN ÇIĞ FELAKETLERİ
2006’da 104,
2008’de ise 144 çığ tespit edildi.
Kayıtlara göre çığ olayı sayısı 1990’lı yıllardan sonra artış göstermekle birlikte bu durumun iklim koşullarının değişmesinden çok 1990’lı yıllardan önceki iletişimin günümüze göre daha sınırlı olmasından ve 1980’li
yıllardan itibaren nüfusun ve insan hareketliliğinin artmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
ÜLKEMİZDE YAŞANAN ÇIĞ FELAKETLERİ
HANGİ BÖLGE VE İLLERDE DAHA ÇOK YAŞANIYOR?
• Türkiye’de çığ olaylarının büyük kısmı Ocak, Şubat ve Mart aylarında ve tamamı Kuzey, Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgesinin dağlık kesimlerinde meydana geliyor.
• Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde çığ ihtimali yüksek olan kesimler;
• Karadeniz bölgesinde: Küre ve Soğanlı Dağları,
• Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde: Tecer, Yama, Otluk Beli, Munzur, Karagöl, Palandöken, Kargapazarı, Aras Güneyi, Muş Güneyi, Kavuşşahap, Van Doğusu ve Hakkâri Dağları.
En fazla görüldüğü iller
Bitlis, Bingöl, Tunceli, Hakkâri, Şırnak, Bayburt, Siirt, Trabzon, Artvin, Malatya, Van, Ağrı,
Erzurum, Giresun, Ordu, Gümüşhane, Sivas,
Rize, Bolu, Kastamonu, Sinop.
EN ACI OLAY 1 ŞUBAT 1992'DE
Türkiye’de yaşanan en acı olay 1 Şubat 1992'de Şırnak'a bağlı Görmeç Köyü'nde meydana
geldi.
Bölüğün üzerine çığ düşmesi sonucu 91 asker şehit oldu.
Yaşanan felakette 60 köylü de yaşamını yitirdi.
• Siirt’te 3 Şubat 1992 tarihinde 22 asker çığ altında kalarak şehit oldu.
• Bayburt’un Üzengili Köyü’nde 18 Ocak 1993 tarihinde yaşanan çığ felaketinde 59 kişi hayatını kaybetmiştiR.
• 21 Ocak 2009’da ise Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Zigana Dağı’nda günübirlik yürüyüşe çıkan 17 kişilik
grubun üzerine çığ düştü. 10 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi
ise yaralı olarak kurtarıldı.
Van Bahçesaray 4-5 Şubat 2020
Van Bahçesaray’da 4 Şubat Salı günü akşam saatlerinde çığ düştü ve çığın altında kalan minibüste 5 kişi yaşamını yitirdi.
Kayıp olan 2 kişinin bulunması için bölgede arama ve kurtarma çalışmaları yapan ekibin üzerine de çığ düştü.
AFAD, Van'ın Bahçesaray ile Çatak ilçeleri arasındaki bölgeye düşen ikinci çığda 36 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.
İki çığda yaşamını yitirenlerin sayısı 41'e yükseldi.
SONUÇ OLARAK
Ülkemizde son yıllarda özellikle dağlık alanlarda artan turizm tesisleri, HES projeleri, yollar ve enerji nakil hatları gibi
faaliyetler nedeniyle meydana gelen çığ olayları can ve mal kayıplarında artışlara neden oluyor.
Çığ felaketi özellikle doksanlı yılların başında normalin çok üzerinde insan kaybı sebep oldu.
Özellikle çığ beklenen bölgelerde yaşayan vatandaşların hem de olay yerine giden ekiplerin depremde olduğu gibi çığ felaketi konusunda daha ciddi bir şekilde eğitim almaları sağlanmalı.
Çığ gerçeği ile yaşayan İtalya, İsviçre, Fransa ve
Avusturya gibi gelişmiş ülkelerde başvurulan yöntemler yakından takip edilmeli.
Çığ felaketinde can ve mal kaybını azaltmak için, riskli alanlarının belirlenmesi, tahmin merkezlerinin kurulması, teknik eleman yetiştirilmesi, Kurtarma çalışmalarının
sistematik hale getirilmesi amacıyla planlama çalışmaları,
tatbikatlar vakit geçirilmeden ve mutlaka yapılmalıdır.
Kaynaklar
Afetler Tarihi, Acil Yardım ve Afet Yönetimi Lisans Tamamlama Programı, Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Güngör, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi
Ahmet Tolga Taştekin, Meteoroloji ve Çığ, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü
Bütünleşik Tehlike Haritalarının Hazırlanması, Çığ, Temel Kılavuz, AFAD Ankara, 2015
İskender DÖLEK, Türkiye’de Doğal Afetler, Muş Alparslan Üniversitesi, Eğitim Fakültesi
https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/85536/mod_resource/conten t/1/14_T%C3%BCrkiyede%20Do%C4%9Fal%20Afetler.pdf