• Sonuç bulunamadı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BEYPAZARI MESLEK YÜKSEKOKULU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ANKARA ÜNİVERSİTESİ BEYPAZARI MESLEK YÜKSEKOKULU"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

BEYPAZARI MESLEK YÜKSEKOKULU

MÜLKİYET KORUMA VE GÜVENLİK BÖLÜMÜ

AFETLER TARİHİ

Öğr. Gör. Habib AKYAZI

(2)

BAD118 AFETLER TARİHİ DERS İÇERİĞİ

 Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Görülen Önemli Sel ve Su Taşkınları,

(3)

Giriş

 Yer yüzeyine düşen yağmur, ya da eriyen kar örtüsünden kaynaklanan sular yüzey akışına geçerek duraylı olabildikleri ortamlara (alıcı ortamlara) ulaşmaya çalışırlar.

 Bu suyun bir kısmı, suyun miktarı ve akış hızı ile üzerinden aktığı jeolojik formasyonların yapısına bağlı olarak yeraltına sızar, önemli bir kısmı ise, üzerinde aktığı jeolojik birimleri aşındırarak, çözerek daha alt kotlara doğru taşır ve kinetik enerjisinin düştüğü yerlerde bunları bırakarak yoluna devam eder.

 Bu normal süreç, mevsim normalleri içinde kaldığı sürece sorun değil, bilakis, toprağı besleyen en önemli biyolojik aktivitedir.

(4)

Ancak, iklim koşullarının değişmesi ve olağan olmayan atmosferik koşullarda bazen çok şiddetli yağışlar görülür

Bu tür “sağanak” yağışlar ile yer yüzeyine ulaşan suyun potansiyel enerjisi çok yüksektir ve hemen hızlı akışa geçer,

Sızmaya zaman bulamaz ve büyük ölçüde yamaç aşağıya doğru akmaya başlar,

Bu arada, üzerinde aktığı jeolojik formasyonları ve toprak

örtüsünü de kazıyarak, aşındırarak içine katar, şiddetle denize ulaşmaya çalışır.

Bu tür coşkun akış haline “sel” denir.

(5)

 Sellenen akarsular, yatağından yükselip taşarak çevre alanları basar.

 Bu da su baskını veya sellenme olarak adlandırılır.

(6)

Seller, ekonomi, tarım, eğitim, ulaşım ve iletişimi aksatır.

Yollar, köprüler ve büyük sanat yapılarını yıkabilir.

Büyük can ve mal kaybına yol açabilir.

Kısa sürede olayın gerçekleştiği yer yaşanmaz hale gelebilir.

(7)
(8)

 Mısır uygarlığı, sel ve taşkını kontrol ederek onu tarım amacıyla kullanılan toprakların verimli hale getirmeyi

başarmıştır.

 Yılın belirli dönemlerinde yatağından taşan Nil Nehri’nin getirdiği verimli topraklar tarım alanlarına yayılmıştır.

 Doğa olayı böylece bir “afet”e değil, yararlı bir atmosfer olayı haline dönüşmüştür.

 Sel, herhangi bir akarsuyun, doğal meteorolojik rejimin

üzerinde bir yağış altında akışa geçen suyun yatağından taşması olayıdır.

(9)

Dünyada kayıtlı ilk küresel taşkın, efsanelere konu olmuş ve ilk kayıtları Sümer tabletlerinde bulunan “Nuh Tufanı”dır.

(10)

Sel ve Taşkınlar

 Sel, Dünya’nın hemen her yerinde olduğu gibi ülkemizde de

kolayca afete dönüşerek büyük mal ve can kaybına neden olan bir “doğal tehlike”dir.

 Selin oluşumu, büyüklüğü ve verdiği zararların boyutu, önemli ölçüde o yerin klimatolojik-meteorolojik, jeolojik-

jeomorfolojik, biyolojik özellikleri ve insanların çeşitli etkinlikleriyle doğrudan ilişkilidir.

 Seller birkaç saat veya birkaç gün içinde oluşabilir.

 Kısa sürede oluşan seller, ani seller olarak adlandırılır .

(11)

Seller oluştukları ve etkili oldukları yerlere göre;

Akarsu selleri (taşkın),

Baraj selleri,

Kıyı selleri,

Dağlık alan selleri,

Şehir selleri gibi

çeşitli isimlerle adlandırılır.

(12)

Taşkın Nedir?

Bir nehir/dere yatağındaki mevcut su

miktarının, havzaya normalden fazla yağmur yağması veya havzada mevcut kar örtüsünün erimesinden dolayı hızla artması ve yatak

çevresinde yaşayan canlılara, arazilere, mal ve mülke zarar vermesi olayına taşkın denmektedir.

(13)

 1967-1987 yılları arasında akarsularda görülen sel (taşkın) olay sayısının tüm hidrometeorolojik afetler içindeki oranı % 33;

 1998-2008 yılları arasında bu oran % 14'e gerilemiştir.

 Buna rağmen DSİ verilerine göre 1975-2011 yılları arasında 820 adet taşkın olayı meydana gelmiştir,

 Bu taşkınlar sonucunda 660 can kaybı olmuş, 799.758 hektar tarım arazisi 113 taşkına maruz kalmıştır,

 Taşkınlar ülke ekonomisine yılda yaklaşık 150 milyon TL zarar vermiştir.

 Bununla beraber son yıllarda ani seller ve bunun bir sonucu olarak da şehir sellerinde önemli artışlar görülmektedir.

(14)

Sel ve Taşkınların Nedenleri

 Yağışların kısa sürede ve çok miktarda olması,

 Karların ani ve hızlı erimesi,

 Bitki örtüsünün cılız olması,

 Arazinin eğimli olması,

 Zeminin geçirimsiz malzemeden oluşması,

 Toprağın neme doymuş olması,

 Doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi,

 Baraj kapaklarının açılması,

 Barajların çökmesi,

(15)

Sel ve Taşkınların Nedenleri

 Dere yatağına tekniğine ve kurallara aykırı olarak ve izinsiz menfez veya köprü yapılması, kaçak kum çıkarılması,

 Dere yatağına otopark, konut gibi yapılar yapılması,

 Dere yatağına moloz, sanayi ve evsel atıkların atılması,

 Havzalarda ormanların tahribi, arazi kullanım koşullarının değiştirilmesi,

 Sürekli ve şiddetli rüzgârların etkisiyle deniz suyunun kabarıp karaya doğru ilerlemesi,

 Tsunami dalgalarının karaya ulaşması,

 Akarsuların doğal yataklarının değiştirilmesi olarak gösterilebilir

(16)

Sel ve Su Baskınlarına Karşı Alınması Gereken Önlemler

 Başta ormanlar olmak üzere, doğal bitki örtüsü iyi korunmalı ve çıplak alanlar ağaçlandırılmalıdır.

 Doğal çevre korunmalı ve doğal kaynaklar bilinçli bir biçimde kullanılmalıdır.

 Arazi kullanımı ilkelerine uyulmalı havzalarda yeteri kadar sıklıkta meteorolojik ve hidrolojik gözlem istasyonları (erken uyarı istasyonları)kurulmalıdır.

 Akarsu yatağı içinde suların akış hızını kesici setler ve göletler yapılmalıdır.

(17)

Sel ve Su Baskınlarına Karşı Alınması Gereken Önlemler

 Ülkelerin meteoroloji ve hidroloji kuruluşları sel ve taşkın erken uyarı sistemi için yeterli eleman ve teknoloji ile

donatılmalıdır.

 Akarsu yatakları ve sele duyarlı yerler, hiçbir şekilde yerleşime açılmamalıdır.

 Özellikle düşük seviyeli yerlerde ve yerleşim alanlarında, yatak kenarlarına taşkın engelleyici setler yapılmalıdır.

(18)

Sel ve Su Baskınlarına Karşı Alınması Gereken Önlemler

 Yerleşim birimlerindeki kuru dere yatakları, asfaltlanarak yol haline getirilmemeli,

 Meteoroloji kuruluşlarınca şiddetli yağış ihbarı yapılması halinde; mülki idareler ve yerel yönetimlerce gerekli

önlemler alınmalı, özellikle akarsu kenarlarında, vadi tabanlarında yaşayan insanlar uyarılmalıdır.

 Dik yamaçlarda tarım yapılmamalı, az eğimli yerlerde de toprak koruma ilkelerine uyulmalıdır.

 Sele neden olabilecek dereler, kontrol altına alınmalı ve ıslah edilmelidir.

(19)

Dünya’da sel ve su taşkınlarının en fazla görüldüğü yerler

 Güney ve Doğu Asya (Hindistan, Bangladeş, Çin, Birmanya, Tayland, Vietnam gibi),

 Batı Avrupa (İngiltere, Hollanda, Fransa gibi),

 Orta Avrupa (Romanya, Macaristan, Polonya, Almanya gibi)

 Amerika kıtasında (Meksika, Brezilya gibi) yerler örnek verilebilir.

(20)

Türkiye'de Yaşanmış Önemli Seller

Osmanlı’da 450 yılda meydana gelen sel felaketi son 20 yılda ülkemizin maruz kaldıklarından daha azdır.

Bunun nedeni sele dikkat edilmesi değildir.

Ana neden nüfusun az olması ve yerleşimlerin dere kenarına yapılmamasıdır.

(21)

Türkiye'de Yaşanmış Önemli Seller

Başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere

Türkiye'nin tüm bölgeleri ilkbahar ve sonbahar aylarında yoğun bir sel riski yaşamaktadır.

Rize, Trabzon, Sinop, Kastamonu, Artvin, İzmir, Mersin, Adana ve İstanbul büyük sel olaylarıyla karşı karşıya kalmaktadır.

(22)

İstanbul Seli 23 Ekim 1789

 Bu tarihe gelinceye kadar Osmanlı devletinde birçok sel olmuş ancak büyük can kayıpları yaşanmamıştır.

 İstanbul selinde 70 civarında kişi hayatını kaybetmiştir.

 Yağışların devam etmesinden dolayı birçok kişi

bulundukları yerde mahsur kalmış bunun sonucunda bir can pazarı yaşanmıştır.

(23)

Osmanlı Talihinin En büyük Sel Felaketi

 Tarihimizdeki en büyük sel felaketi 12 Haziran 1908´de Tokat´ta yaşanmıştır.

 Aşırı yağışlar nedeniyle 208 sivil, 15 asker toplam 233 kişi yaşamını yitirmiş, 500 civarında konak harap olmuştur.

 1955´te Orman Bakanlığı Erozyonla Mücadele ve Mera Islahı

Tatbikatı Grup Müdürü olarak Tokat´ta görevlendirilen Kemal Aşk, yağmuru düştüğü yerde tutmak gerekir diyerek Tokat´ın

çevresindeki dağları ağaçlandırmış ´Tokat´ı selden kurtaran adam olarak tarihe geçmiştir.

(24)

Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Sel Felaketi

 Cumhuriyet döneminde en fazla can kaybının verildiği sel felaketi 11 Eylül 1957´de Ankara´da meydana gelmiştir.

 Hatip Çayı Vadisi´nin yerleşime açılması yüzünden çayın taşkın kapasitesi azalmış, havzanın doğal dengesi

bozulmuştur.

 Meydana gelen selde 169 kişi hayatını kaybetmiştir.

(25)

 Son 50 yılda Ülkemiz sellerden büyük zararlar görmeye başlamıştır.

 İstanbul, Bartın, Silifke, Doğu ve Batı Karadeniz başta olmak üzere sel yüzünden büyük can ve mal kayıpları olmaktadır.

(26)

Kaynaklar

 Afetler Tarihi, Acil Yardım ve Afet Yönetimi Lisans Tamamlama Programı, Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Güngör, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi

 Çiçek, İ., 1985, Türkiye’de Özellikle Doğu Kara Deniz Bölgesinde Heyelan olayları ve Ekonomiye Etkileri, G.Ü. Sos. Bil. Enst., Yüksek lisans tezi, Ankara.

 Doğu, A.F., Çiçek, İ. ve Gürgen, G., “Çatak Heyelanları 1989 (Trabzon- Maçka)”, Atatürk Kül. Dil. Ve Tarih Yük. Kurumu, Coğ. Bil ve Üye Kolu.

Coğ. Araştırma, cilt:1, sayı:1, sayfa 103-109, Ankara.

 Erinç, S., 1996, Jeomorfoloji 1, (genişletilmiş 4. Baskı), İstanbul.

 Öner, E. ve Çiçek, İ., 1987, Jeomorfoloji, 15, 53.

 Öner, E., 1985, Türkiye’de Özellikle Orta Karadeniz Bölümünde Heyelan

olayları ve Ekonomiye etkileri (Yayınlanmamış Yük. Lis. Tezi), A.Ü. Sos. Bil.

Enst., Ankara.

 Sür, Ö., 1972, Coğrafya Araştırmaları Dergisi, 215. Şahin, C., 1991, Türkiye Afetler Coğrafyası, Ankara.

Referanslar

Benzer Belgeler

Turizmde pazarlama ve pazarlama kavramları, özellikleri, Pazar türleri, Pazar bölümleme, Pazar seçim stratejileri, karma elemanları gibi pazarlama ile ilgili tüm bilgileri

Şamandıra tüpün içinde akışkanın hızı ve şamandıra ve tüp arasındaki halka şeklindeki alan ile orantılı olarak aşağı ve yukarı hareket eder.. Debi

 Hüseyin Gökçekuş, Ceren Barlas, Maram Almuhisen, Nima Eyni, Doğal ve İnsan Kaynaklı Afetler, Sonuçları ve Afet Yönetimi, Yakın Doğu Üniversitesi, İnşaat

 Isparta’nın Senirkent ilçesinde meydana gelen ve bir hafta kadar süren şiddetli aşırı yağışlar 2402 metrelik Kapıdağ zirvesinden aşağıya doğru toprak ve

• Türkiye’de çığ olaylarının büyük kısmı Ocak, Şubat ve Mart aylarında ve tamamı Kuzey, Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgesinin dağlık kesimlerinde

 İskender DÖLEK, Türkiye’de Doğal Afetler, Muş Alparslan Üniversitesi, Eğitim Fakültesi.  Ahmet ÖZTOPAL, Türkiye’nin Yıldırım ve Şimşek Gözlemlerinin

Ormanın durumuna göre örtü ve tepe yangını şeklinde devam eden bu büyük yangında ortalama 12600 hektar yanmış ve ortalama 1 000 000 m3 orman serveti zarar

Bu kabulden sonra, o dönemde büyük bir halk sağlığı sorunu olan sıtma, frengi, trahom ve verem gibi bulaşıcı hastalıklara karşı devlet eliyle sistemli bir