• Sonuç bulunamadı

Av ve avcılığa dair XV. yüzyılda yazılmış bir risale: Kitab-ı Sayd- name

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Av ve avcılığa dair XV. yüzyılda yazılmış bir risale: Kitab-ı Sayd- name"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AV VE AVCILIĞA DAİR XV. YÜZYILDA YAZILMIŞ BİR RİSÂLE: KİTÂB-I SAYD-NÂME

Fahrettin COŞGUNER**

Sait OKUMUŞ***

Özet: Av hayvanları, avlanma usulleri, av aletleri ve avlanma şekilleri toplumların inançlarına, kültürlerine, gelenek ve göreneklerine göre farklılıklar gösterir. Bizim avcılık kültürümüz ve geleneğimizle ilgili pek çok eser yazılmıştır. Sahip olduğumuz bu zengin kültürün ortaya çıkarılması ve bu alanda yazılan eserlerin ilgililerin istifadesine sunu- labilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada Türkçe‟ye çevirisi ve metni verilen, XV. yüzyılda kaleme alınan ve tek nüshası bilinen Sayd-nâme adlı risâle de bunlardan yalnızca bir tanesidir.

Anahtar Kelimeler: Halilullah b. Abdülgaffâr Fâzıl el-Kirmânî, Sayd-nâme, av, avcılık.

A RISALA WRİTTEN ABOUT HUNT AND HUNTİNG İN 15TH CENTURY: KİTÂB-I SAYD-NÂME

Summary: Hunting animals, methods of hunting, hunting tools, types of hunting vary depending on each society‟s belieft, culture and tradition. A lot of works have been written on our hunting culture and tradition. To be able to present the hunting culture peculiar to us for the benefit of those who are interested is quiet important. One of these works is Kitâb-ı Sayd-nâme which was written inthe 15th century by Halilullah b. Abdulgaffâr Fâzıl el-Kirmânî and the only copy known and Turkish version with the text have been presented in this study.

Keywords: Halilullah b. Abdulgaffâr Fâzıl el-Kirmânî, Sayd-nâme, hunt, hunting

Bu makale, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafın- dan düzenlenen Uluslar arası Türk Kültüründe Av Sempozyumunda (15-16 Kasım 2006) sunulan bildirinin genişletilerek düzenlenmiş ve eserin asıl harfleriyle oluşturu- lan metninin eklenmiş halidir.

** Dr., Kırıkkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü. (el-mek: fcosguner@hotmail.com)

*** Yrd. Doç. Dr., Nevşehir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi. (el-mek:

saitokumus@yahoo.com)

(2)

NÜSHA, YIL: 7, SAYI: 24, GÜZ 2007 48

Avcılığın tarihi insanın yaratılışından da eskidir. Tüm canlılar hatta bütün varlıklar arasında bir avlanmadan söz etmek mümkündür.

Bizim anladığımız manada insanların avlanması ise ilk insanla başlar.

Av hayvanları, avlanma usulleri, av aletleri ve avlanma şekilleri top- lumların inançlarına, kültürlerine, gelenek ve göreneklerine göre fark- lılıklar gösterir. Bizim avcılık kültürümüz ve geleneğimizle ilgili pek çok eser yazılmıştır. Sahip olduğumuz bu zengin kültürün ortaya çıka- rılması ve bu alanda yazılan eserlerin ilgililerin istifadesine sunula- bilmesi büyük önem taşımaktadır. Burada Türkçe‟ye çevirisi ve metni verilen Sayd-nâme adlı risâle, zamanının av ve avcılık kültürüne ışık tutan eserlerden sadece biridir.

XV. yüzyılda kaleme alınan Sayd-nâme adlı risâle, Halilullah b. Abdülgaffâr Fâzıl el-Kirmânî tarafından kaleme alınmış olan söz konusu el yazması Risâle, Süleymaniye Kütüphanesi‟nde (Pertev Paşa Ktp. No. 799, 51b-63b varaklar) KİTÂB-İ SAYD-NÂME adıyla kayıt- lıdır. Eserin başka bir nüshası tespit edilememiştir.

Kaynaklarda hayatı hakkında her hangi bir bilgiye ulaşamadı- ğımız yazar risâlenin, Hanefî fıkhına göre avcılık konusunda Arapça olarak yazılan bir eserin Farsça‟ya çevirisi olduğunu belirtmektedir.

Bununla birlikte yazar bir takım eklemeler yaptığını da dile getirmiş- tir. Kullandığı dil çok akıcı ve sadedir. Eser üstün sıfatlarla tavsif edi- len ve adı anılmayan bir şehzâdeye atfedilmiştir.

Risâle açık, okunaklı ve sade bir Farsça‟yla kaleme alınmıştır.

Risâlede cümlelerin anlamında herhangi bir eksikliğe yol açmayan bazen bir kelimelik bazen de bir satırlık boşluklar bırakılmıştır. Bu çalışmada söz konusu boşluklar Farsça metinde (…) şeklinde belirtil- miştir. O dönemin yazım şekline uygun olarak tamamen Arapça alfabe kullanılmıştır. Yani günümüz Farsça‟sında bulunan “چ گ پ ث” harfle- ri kullanılmamıştır. Bu nedenle metni oluştururken eserin aslına sadık kalınmıştır. Yine o dönemde kullanılan bazı kelime ve isimler de oku- nabilen şekliyle çeviriye konarak, anlaşılma güçlüğü olan yerler “?”

işaretiyle dikkat çekilmiştir. Metin içerisinde geçen âyetlerin Kur‟an-ı Kerim‟deki yerleri ve gerekli görülen açıklamalar çeviri kısmında dipnotlarda verilmiştir.

Sonuç olarak bu eser, küçük bir risâle olmakla birlikte yazıl- dığı dönemin av ve avlanma anlayışlarına ışık tutması bakımından oldukça önemlidir. Avcılık olgusunun, tarihi süreçte çok büyük bir değişikliğe uğramadığı, sadece kullanılan araç ve gereçlerde farklılık- lar görüldüğü anlaşılmaktadır. Risâlenin başka bir önemi de Farsça‟yı böyle güzel bir şekilde kullanabilen bir yazarın isminin gün yüzüne çıkmasıdır. Bu makale, kültürümüzdeki avcılık anlayışını ortaya koy-

(3)

makla birlikte, avcılık kültürümüze de önemli bir katkı sağlayacağı düşüncesiyle hazırlanmıştır.

Risâle‟nin çevirisi:

KİTÂB-I SAYD-NÂME1

Âlemlerin rabbi olan Allah‟a hamdolsun. Muhammed‟e (s.a.v.), âl ve ashabına salat ve selam olsun. Bu zamanda havanın tatlı- lığıyla geniş yeryüzü nergis gömleğini ve göğün gül saçan abasını giymiş; bahçe sahası ve gülistan çimenliği gökyüzü kadehinden şeb- nem damlaları içmiş; havanın ılımanlığıyla canlı hükmünü almış; eğer kalemin ucuyla bir resim yapılsa, devlet ve saadet resmi, zafer bahçe- sinin kapılarını açmış; ikbal ve eğlence, nevruz bostanının kilitlerini çözmüş; turaç kuşu ormanda sülün kanıyla zincirler oluşturmuş; servi- nin dibinde güzel sesli kuşlar, kenger otunda dallar ve dallar da (52a) köşklerin penceresinde hep bir ağızdan şarkılar söyleyen şarkıcılar gibi olmuştur.

“Kumru ve bülbülle birlikte kâfiye söyle, Yasemin ve gülle beraber kâfile oluştur, Sabah vakti feryat eden guguk kuşu, Âhıyla feleği kül rengine çevirdi.”

Hazretin gizli felek dergahından, saltanatın koruması altındaki Şehzâde‟nin yardımıyla ki o; her sabah cihanı kaplayan güneş falının kutsal simurgu, bu yüce gökyüzü tahtının Cemşid‟i, büyük âlem feza- sında kol kanat germiş ileri görüşlü aklının yücelere uçan şahbazı, beyin yatağının yuvasından kalkmış ve yüzünü tedbir sahasına çevir- miştir. Onun himmet ankâsı merhamet ve ikram makamında, şefkat ve adaletinin gölgelerini emniyet yeri Kirmân halkının üzerine atmıştır.

Yüce hitap, zavallı cılız bir serçe gibi, nefs-i emmârenin cezasıyla kartalın kahır ve zulüm ateşine tutulan hırs ve haset ateşinin ıstılahçı- larını2, (52b) daima akıllıların kulağına ulaştırsın.3

Müjde ve mutluluk işareti ortaya çıktı, çünkü: Av konuları hakkında, helal ve haram olan hayvanlar konusunda, zorlukların kar- gaşasından uzak, gayet açık ibarelerle, maksatlı açıklamaların sınır- landırıcı ibarelerinden beri, Hanefî mezhebi fıkhına göre yazılan, Kütübhâne-i Ma‟mûre‟de diğer kitapların arasına karışmış halde bulu- nan Arapça bir risâlenin Farsça‟ya çevirisi olarak bu risâle kaleme alınmıştır. O‟nun yüce emrine uyarak, bu fakir (53a), hakir ve Kıtmir‟den4 daha aşağı (bendenizin) kalem oynatmasıyla bu risâle, bu zayıf ibarelerle hayırlısıyla yazıldı. Bu konularda ve bu meselelerin halli hususunda her ne arz edilmişse o Hazret‟in katında, bir incinin okyanusa nispeti ya da küçük bir şeyin Kirman‟a kıyası gibidir. Fakat,

“Câmî‟nin sözü, ancak kutlu Şâhın tabiatının kabul iksiri ile, halis altın gibi revaç bulur.”

(4)

NÜSHA, YIL: 7, SAYI: 24, GÜZ 2007 50

Ve yardım, kendisine tevekkül edene çok ikram eden, dönüş ve sığınma kendisine olan Allah‟tandır. Bu risâle üç bölüm ve bir sonuçtan ibarettir. Şöyle ki: av iki anlamda kullanılır; birisi eylem, yani av yapmak, diğeri ise tutulan hayvandır. Bu av yapma eylemi, Hac için ihrama girmiş olan kişi dışında, mübahtır5. Belirtilen haram dışında bu fiilin mübahlığının (53b) aklî ve naklî6 delilleri vardır. Aklî delili hatırlayalım: Bu, işin erbabının ve âdâb erkanının sayfalarında açık ve belirgindir. Yaratılışın özü, Allah‟ın tek halifesi, bilgili, görgü- lü ve en güzel surette yaratılan varlığın insan olduğu akıl sahiplerine gizli değildir. Ebedî talih mührü özellikle bu şanı yüce taifenin adına basılmıştır. Ebedî saadet hutbesi, mele-i a‟lâda bu cemaatten bir fırka- nın yüce adına okunmuş ve akşamleyin din, semtin en yüksek yerine oturmuştur. İnsanoğlu, azamet hazinelerinden İlâhî hakikatleri ve me- lekût âlemlerini isti‟dâd diliyle istemiştir. Onların izzet süsleri, “O size istediğiniz her şeyden verdi.”7 yüce hitabının şereflendirmesiyle süslenmiştir. Korkulmayacak olanın takdirinden yüz maddî âlem ka- dar genişlemiş, (54a) yücelere uçan şahbâzla hayal kuvvesi güç ka- zanmıştır. Bütün canlı türlerine, belki diğer tüm mevcûdâta ve mahlûkâta olan üstünlükleri parlak güneş ve fecr-i sâdık8 gibidir. Di- ğer canlılar, bu türün geleceğinin gereği olan her yönden faydalanma- ları için alet ve edevat mesabesindedirler. Bu sebeple İlahî marifeti kazanmada bizim için, insan bedeninin parçası olmaya elverişli hay- van türlerinin tahlil ve açıklaması daha doğru ve daha önceliklidir.

Çünkü bazı hayvanların etleri, onlarda bulunan bazı kötü özelliklerden dolayı, insan bedeninin parçası olmaya layık değildir. Bu sebeple din sahibinin elçisi tarafından, yenilmeleri yasaklanmıştır. Geri kalan bir kısmı da insan vücudunun parçası olma kabiliyetinde bulunduğundan (54b) mübah kılınmıştır. Her şekilde onların avlanması mübahtır. Nak- lî delilin birincisi “İhramdan çıktıktan sonra avlanabilirsiniz”9 âyet-i kerimesidir. Burada gereklilik veya mübahlığın dışında bir emir olma- dığı için mübah olur. Diğer bir âyet-i kerime “İhramlı olduğunuz süre- ce kara avı size haram kılınmıştır.”10 Avın haramlığı ihramla sınırlı olduğundan ihramın dışında helal olur. Başka bir delil, avın mübahlığı konusunda icma-i ümmetin11 meşhur ve malum olmasıdır. Böylece aklî ve naklî deliller anlaşıldı. Av ve av yapmak; köpeklerle, av zağar- larıyla, doğan, şahin, kerkenez, karakuş ve diğer av kuşlarıyla mübahtır. Allah ü Teâla şöyle buyurur: “Allah‟ın size bildirdiği üzere yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin.”12 Bu âyet- i kerimeden, birkaç şartın olduğu anlaşılıyor. Yani kendisiyle av yapı- lan hayvanlar (55a) eğitilmiş olmalıdır ve onlara eğitimli denir. Köpe- ğin eğitimi şöyledir: Üç sefer av üzerine koşturulur, avı tutar ve ye- mez. Avcı gelene kadar onu korur. Üç kez bu şekilde yapınca eğitil-

(5)

miş olur ve o artık avcıdır. Doğan, şahin ve uçan kuşlarda ise eğitim şu şekildedir: Sahibi bu hayvanlardan birisini avın üzerine atar, geri çağırınca döner ve sahibinin yanına gelir. İkincisi irsal, yani onu gön- derdiğinde gitmesidir. Kışkırtılmasıyla birlikte heyecan duyması gere- kir. Üçüncüsü, bu avcı hayvanların oldukları her yerde avlanan hay- vanın cesedinde av yarasının açıkça görülmesidir. Bu iki şart âyet-i kerime ile sabittir. Dördüncüsü, köpek veya diğer hayvanlar avın üze- rine gönderildiği zaman Bismillâhirrahmânirrahîm (55b) denmesi ve bunun kasten terk edilmemesidir. Allah‟ın adının anılmasına delil, Mustafa‟nın (en güzel salat ve selam onun üzerine olsun) hadisidir.

Adiyy b. Hâtem‟den şöyle nakledilmiştir: “Eğitimli köpeği gönderip Allah‟ın adını zikrettiğinde ondan ye, şundan yeme ki...”13 Şâfiî (r.a.) mezhebinde Allah‟ın adının anılması müstehaptır,14 helal şartı değil- dir. Şâfiîlerin buna delili, Bera b. Gâzib‟in Peygamberimizden (Al- lah‟ın salat ve selamı üzerine olsun) naklettiği şu hadistir: “Müslüman, hayvanı Allah‟ın adıyla keser, ister besmele çeksin, ister çekmesin.”15 Yani Müslümanlar boğazlamayı Allah‟ın adıyla yaparlar. İster isim söylesinler, isterse söylemesinler. Eğer Hanefî mezhebinden birisi şöyle bir soru sorarsa: Zâhirde Kur‟an‟ın âyet-i kerimesi Allah isminin zikredilmesinin gerekli olduğuna delalet ediyor. Çünkü şanı yüce Al- lah şu şekilde buyurmuştur: “Üzerine Allah adının anılmadığı şeyden yemeyiniz, (56a) şüphesiz bu büyük günahtır.”16 O halde isim zikret- meyi terk etmek haram olur. Buna cevap olarak şöyle derim: “Ve innehu le-fiskun” ibaresindeki vâv, hâl vâv‟ıdır. Atıf vâv‟ı olması Kur‟an‟ın belâğatına uygun değildir. İnneke‟den dolayı ikinci cümle haber ve isim cümlesidir. Birinci cümle de inşâî ve fiil cümlesidir.

Böylece âyet-i kerimedeki yasak sınırlanmış olur. Fısk (büyük günah) olan boğazlama şekli yüce Allah‟ın kitabında şöyle açıklanmıştır:

“Allah‟tan başkası adına boğazlanan...”17 Yani başka birinin adını anıp boğazlamaktır. Şöyle ki putların ismini söyleyerek boğazlamak cahili- ye döneminin adetiydi. Allah‟ın dışında başka bir isim söylenmedikçe yasak ondan kalkar. Yasak olmayınca haram da kalkar. Haram ortadan kalkınca da helal olur. Hatırlandığı kadarıyla mezhep delilleri yazıldı.

En iyi bilen Allah‟tır.

Bu mukaddimeye binaen, bir ava (56b) bakarız eğer bunu avcı hayvanlardan doğan, şahin gibi uçan kuşlar yakalamışlarsa ve yakala- dıkları avdan bir parçasını yemişlerse, kalan kısım helaldir ve yenile- bilir. Eğer köpek ve av zağarı yakalamış ve bir parçasını yemişse, geri kalan kısım haram olur ve yenilmez. Eğer avcı ulaştığında av canlıysa onu boğazlaması gerekir. Boğazlanmazsa veya köpek yaralamamış, boynundan tutarak öldürmüşse ya da eğitimli köpek eğitimsiz köpeğin yardımıyla avı yakalamışsa veyahut Mecûsî bir kişi tutmuşsa veyahut

(6)

NÜSHA, YIL: 7, SAYI: 24, GÜZ 2007 52

da ister eğitimli ister eğitimsiz olsun avcının av sırasında avın üzerine sürdüğü v退కBismillâhirrahmânirrahîm‟i kasten terk ettiği avların tümü haramdır. (57a) Bil ki eğitimli köpeğin talimi şu şekildedir: Üç sefer avın üzerine sürülür, onu yakalar ve yemez. Doğanınki ise, geri çağırıldığında geri gelmesidir. Bir kısım büyük sahabelerden (r.a.) böyle nakledilmiştir. İbarenin zahiri, köpek ve doğan içindir. Fakat hükmü, her ikisinin emsallerini de kapsar. Bu iki türün eğitimine işaret edilmesi şundandır: Köpek, yemeye karşı çok hırslıdır. Doğan ise son derece vahşidir ve insandan kaçar (insana yabanidir). Köpek yemeyi terk ettiği zaman, doğan da yabaniliği bırakıp geri döndüğünde, kendi alışık oldukları adetlerinden bu şekilde uzaklaştıkları zaman eğitilmiş olduklarına delildir. En iyi bilen Allah‟tır.

Yemenin terk edilmesinin eğitimin belirtisi olması, üç seferle şart mıdır, yoksa değil midir, diye ihtilafa düşülmüştür. İmam Ebû Hanife (57b) ve diğer iki mezhep sahibinden18 bir rivayete göre şarttır.

Onlar şöyle izah etmişlerdir: Eğer üç seferden daha az olursa, ihtimali vardır, mezhepte meşhur olan, köpeğin tok olmasıdır, ama üç defa (avı) terk ederse bu, onun alışkanlığı olduğuna delalet eder. Üç sayısı hakkında İmam Ebû Hanife‟den diğer bir rivayet şudur: Eğitimin sa- bitliği (sübût), avcıya bağlıdır. Yani avcının zann-ı gâlibi, eğitimli olduğu ise, az da terk etse çok da terk etse, ona eğitimli derler. Bir köpek, onu biri avın üzerine göndermeden, yakalamak için avın pe- şinden koşarsa, koşarken bir Müslüman onu alıkoyar, köpek o Müslümanın alıkoymasıyla durursa ve avı tutarsa, helal olur. Bir Müs- lüman eğitimli köpeği avın üzerine (58a) gönderir ve köpek avın üze- rine koşarken, Mecûsî onu alıkoyarsa, veya köpeğe birkaç kez sesle- nip kışkırtırlar ve köpek Mecûsînin alıkoymasıyla durursa veyahut onun isteği artar da avı tutarsa, o av helal olur. Bir Mecûsî bir köpeği avın üzerine gönderir, bir Müslüman da onu alıkoyarsa ve alıkonulan o köpek, onun (Müslümanın) alıkoymasına rağmen avlarsa, o av ha- ram olur. Bil ki köpek avdan yerse, yenmez ve doğan yerse yenir.

Çünkü yemenin terki, köpeğin eğitiminde şarttır. Oysa doğan‟ın eği- timinde şart değildir. Bir Müslüman, eğer köpeği avın üzerine sürer, (ecnâ?) varır ve avı alırsa (tutarsa), o av helal olur. Biri, birkaç köpeği avın üzerine gönderir veya birkaç kimse bir köpeği avın üzerine gön- derirse, helal olur.(58b) Bir kimse derse ki “İmam Ebû Hanife‟nin (r.a.) mezhebinde zebîha‟nın19 helal olmasının şartının tesmiyedir20; biri, birinin koyununu gasp edip boğazlarsa ve Bismillâhirrahmânirrahîm derse, onun malı olur ve boğazlanan hayvan helal olur.” Aynı zamanda Hanefîlikte sabit kuraldandır ki haram ey- lemin başında tesmiye küfürdür ve koyunu gasbetmek haramdır. O

(7)

halde haram eylemin başında Bismillâhirrahmânirrahîm demişse kafir olur ve kafirin kurbanı haramdır. O halde “Neden onun malıdır ve kurban neden helal olur?” derler. Diyorlar ki haram eylemin başında kutlu saymak ve uğur saymak için Bismillâhirrahmânirrahîm demek, küfrü gerektirir. Burada tesmiye kutlu saymak ve uğur saymak ama- cıyla değildir, bilakis helallik şartı boyutudur.

Ava ok atma meselelerindeki kural şudur: (59a) Avın ölümü- nün yaralama sebebiyle olduğu kesinse helaldir ve ağırlık (av aletinin ağırlığı) sebebiyle olduğu kesinse, haramdır. Avın yaralama veya ta- şıma sebebiyle gerçekleşen ölümünde köpek varsa, haramdır. İhtiyat vesilesiyle avcı, bir ava bir ok atarsa, Bismillâhirrahmânirrahîm de- diyse ve o av o okla yaralanıp öldüyse, helal olur. Onun eti yenebilir.

Avcı bir ava ok atar, o ok ava isabet ederse ve avcının gözünden kay- bolur da ölürse ve avcı oku attığında onu görmek isterse (görme- ye/bulmaya çalışırsa), helal olur. Onu görmek istemek/bulmaktan geri durursa, ondan sonra ittifak üzere o ölü ava ulaşırsa, haram olur. Avcı guguk kuşu veya çöl güvercini veya benzeri gibi (av hayvanına) bir ok attığında av suya düşüp helak olduysa, haram olur. Çünkü (59b) suya düşme sebebiyle ölmüş olması mümkündür, o zaman da haramdır. Bir ava bir ok atarsa ve o av dağa veya bir çatıya düşer ve o dağ veya çatıdan da yere düşüp ölürse, “Bir ava bir ok atar da, av havadan önce yere düşer ve sonra da ölürse.” durumunun aksine, o av helaldir. Ve avcı tîrkezle -temreni olmayan ve Arapların mi‟râd dediği ok- geniş bir yere gider, bir canlıyı vurursa (vurulursa), av o okla ölmüşse, ha- ram olur. Çünkü o okla yaralama meydana gelmez. Bilakis meydana gelirse, itibar yarayadır. Avcı ava bir ok atar veya kılıç bir avı vurursa, avın organlarından biri kesilmişse helal olur. Ama o organ yenemez.

Avcı, bir avı (60a) kılıçla veya kılıç gibi bir şeyle vurur, o av ikiye ayrılırsa, bakarız, eğer avın gövdesinden altıda dördü aşağı yarı- sında olursa, o av tamamıyla helaldir. Ve altıda dördü yukarı yarısında ise, haramdır. Çünkü bu durumdaki avın hayatı, kesilenin (hayvanın) hayatıyla aynı değildir. Ve ikiye ayrılırsa, bu mesele özetle şöyle zik- redilir: Bil ki Mecûsînin avı ve putperestin avı ve mürtedin avı haram- dır. Avcı bir ava bir ok attıysa ve o okla o av düşmeyip hayatta kaldıy- sa, ondan sonra başka biri aynı ava bir ok atıp onu öldürdüyse, o av, ikinci avcıya aittir ve helaldir. Birinci avcı, ok attığında avı yaraladıy- sa, ikinci avcı da ok atıp öldürürse, haramdır. Ancak birinci avcının malı olur. İkinci avcı (60b) yaralı avın kıymetini birinci avcıya ulaş- tırmayı üstlenirse, (helal olur). En iyi bilen Allah‟tır.

Hayvanlardan helal olan ve haram olanların açıklaması hak- kında Allah Sübhânehu ve Te‟âlâ şöyle der: “De ki: Size temiz olan şeylerin hepsi helal kılınmıştır.”21 Bil ki temiz yiyecekler helaldir As-

(8)

NÜSHA, YIL: 7, SAYI: 24, GÜZ 2007 54

lan, kaplan, leopar, pars, domuz, sansar, köpek, kurt, çakal, sırtlan gibi pençeli hayvanlar İmam Ebû Hanife‟nin (r.a.) mezhebinde haramdır.

Bunlar gibi, şahin, çarh22, doğan, atmaca, kartal ve benzerleri gibi pençesiyle bir şey yakalayan uçan canlılar da haramdır. Leş yedikleri için kara karga, bîse, kerâçek haramdır. Tarlalarda dolaşıp tane topla- yan, tarla kargası denen gagası kırmızı karga helaldir. Şâfiî fakihler- den bazısı, (61a) bu konuda bir risâle yazmışlardır. Aslında güçleri nispetinde gayret etmişlerdir. Mezhep kitaplarından özetlemişlerdir.

Onun İslâm‟daki gayreti için Allah‟a şükür olsun. Meselenin aslını, İmam Şâfiî (r.a)‟nin mezhebi temelinde izah etmişler; İmam Ebû Ha- nife (r.a.), İmam Mâlik ve İmam Ahmed b. Hanbel‟in (Allah onların hepsinden razı olsun) mezhebindeki konuları veya bu imamlardan birisinin mezhebinde ihtilaf edilen şeyi, Şâfiî (r.a.) mezhebini temel alarak açıklamışlardır. (…).23 Bu konuların keyfiyetini hepsine göre izah edebilmek için, risâlenin özeti açıklanmaktadır. Ashaptan bazısı- nın aksine, İmam Şâfiî‟nin (r.a.) mezhebinde ihtilafsız olarak helal olan hayvanlar, el-himâru‟l-vahşî kör eşek (61b), el-hayl at, ez-zabb timsah, ed-dab‟ sırtlan, el-ebel deve, el-bakar inek, el-ganem koyun, ez-zabî ceylan, es-sa‟leb tilki, el-erneb tavşan, el-yerbû‟ çöl karıncası, el-bakaru‟l-vahşî çöl ineği, es-semek balık, kumrî ed-debî bir tür kum- ru, el-yemâme ev güvercini, fâhte guguk kuşu, tîhû bir tür keklik, el- versân çöl güvercini, el-katâ çöl tavuğu, el-„usfûr serçe, es-sa‟ve çalı- kuşu, ez-zorzûr sığırcık, en-neâm deve kuşu, ed-dîk horoz, ed-decâce ev tavuğu, el-hubârâ toy kuşu, kuleng turna, el-cerâd çekirge, el- kanbere tarlakuşu (toygar), ebu‟l-melîh dişi ördek -Şirazlılar buna zâr derler-, ed-durrâc turaç kuşu, beyaz olmayan su kuşlarıdır.

Şâfiî mezhebindeki en doğru rivayet şudur: Remiz ashabının aksine (62a); ed-delak çöl kedisi, dele sansar, el-vebr adatavşanı - kediden daha küçük, kuyruğu yoktur, bazısı küçük kuyruğunun oldu- ğunu söylemiştir-, ed-düldül büyük oklu kirpi, es-semûr samur, es- sincâb sincap, el-kâkum as, el-havâsıl pelikan, ümmü habîn berre mâl, el-kunfuz küçük kirpi, ibn „ırs samur, râsû sansar, el-celâle hayvan gübresi yiyen (sergîn hvâr) inek ve koyun, balık şeklinde olan deniz hayvanları, bir insanın bir arada bulunabildiği hayvanlar helal olan hayvanlardır. En doğrusu şudur: gurâbu‟z-zer‟ tarla kargası –bazısının kırmızı gagası vardır, ona zâğ derler-, el-gudâf es-sağîr er-remâdî kül renginde küçük karga, beyaz olan su kuşları, bülbül el-„andelîb, ağaç- kakan eş-şakrak, yeşil arı kuşu, remiz ashabının aksine Şâfiî mezhe- binde helal olan hayvanlardır.(62b) el-Hınzîr domuz, el-kelb köpek, el- himâr eşek, el-bağl katır, el-esed aslan, ez-zîb kurt, en-nemr kaplan, el-fehd pars, el-bebr leopar, el-kırd maymun, es-sem‟ sırtlandan kurt yavrusu, ed-dîb ayı, el-hayye yılan, el-fâre fare, el-„akreb akrep, en-

(9)

nusâs sayfî -ayak üzerinde sıçrarlar.-, el-vezeğ kertenkele, el-gıtâ ker- tenkele, sâm ebrâs bir tür kertenkele, el-hunfüsâ bok böceği, el-kurâd kene, el-cu‟il bok böceği, nebât verdân -pislikten çıkan kurtlardır-, himâr-ı kabbân (terazi eşeği), har-ı hâk (toprak eşeği)24, el-kühâ - kumda olan kurttur-, el-hırbâ‟ bukelamun, el-„ankebût örümcek, el- bâzî doğan, eş-şâhîn bilinen kuş, el-„ukâb kartal, eluh karakuş, el- gurâbu‟l-ebkâ benekli karga, el-hıdâ çaylak, el-buğâse küçük uçan ördek, batt et-tayrân uçan ördek (63a), er-rahme leş yiyen hüma, mülâ‟ib zılle -kendi gölgesiyle oynayan bir kuştur-, en-nesr akbaba, ez-zübâb sinek, remiz ashabının aksine Şâfiî (r.a.) mezhebinde haram olan hayvanlardır. el-Fîl (fil), ibn âvî çakal, el-hirretü‟l-ehliyye ev kedisi, el-hirretü‟l-vahşiyye çöl kedisi, en-nemle karınca, ez-zıfdı‟

kurbağa, kûk seretân yengeç, et-timsâh timsah, es-sülehfât kaplumba- ğa, Şâfiî (r.a.) mezhebinde remiz ashabının aksine (haramdır). el- Gurâbu‟l-esvedü‟l-kebîr büyük kara karga, el-„ak‟ak saksağan, el- huttâf kırlangıç, es-surad (yeşil ispinoz) -serçe avlayan küçük bir kuş-, en-nahl bal arısı, el-hüdhüd çavuş kuşu, el-laklak leylek, el-bebğâ papağan, et-tavûs tavus kuşu, el-bûm bir tür baykuş, es-sav‟ bir tür baykuş, el-hâme güvercin, bûfiyye, (63b) el-huffâş yarasa. Başlangıcı mübarek, bitişi övülmüş olan bu risâlenin tamamlanması, 881h./1476m. Zilhiccede gerçekleşti. Bu meseleleri tertip eden, seçkin Peygamberin şeriatının hizmetkârı Sultanî devlete davet eden Halîlullah b. Abdülgaffâr Fâzıl el-Kirmânî‟dir. Allah onun durumunu düzeltsin.”

(10)

NÜSHA, YIL: 7, SAYI: 24, GÜZ 2007 56

Eserin orijinaline uygun metni:

همان دیص باتک

نیعمجا هل ا و دمحم یلع ةولصلاو نیملاعلا بر هللادمحلا )...(

زا هک تقو نیرد

ن نهاریب اربغ طیسب اوه تفاطل و ناتسب نحصو هدیشوب ینامس ا زیرلک یابق و یسکر

دریک روناج مکح اوه لادتعا ز هدیشون من بش یاهعرج ینامس ا رغاس زا ناتسلک نمج و لابقا و هداهن زاب یزوریف غاب باوبا تداعس و تلود راکن دننک یتروص ملق کونب رکا ورذت نوخب جارد لکنج هداشک یزورون ناتسب اهدنب رد ترشع )...(

هتخاس اهلسلس

ناینغم نوج اهخاش اهرکنک رب ناحلا شوخ ناغرم ورس یاب رب (52

a

)

اهرجنب رب زاو ا مه

اهخاک

مهب لک و نمسای نز هلفاق مهب لبلب و یرمق وک هیفاق

هاکحبص نانک دایرف هتخاف ه ا ز ار کلف هدرک نوک هتخاف

غرميس هک مد حبص ره هک ۀدازهاش هانب تنطلس ترصن اب ترضح هابتشا رهبس هاکرد زا ءاضف رد تسالعم فقس نيا ريرس بحاص ديشمج هک ريکناهج ديشروخ لاف نويامه يش ا زا شيدنارود لقع زاورب دنلب زابهاش دنارتسک لابورب الاب ملاع غامد هاکباوخ نا

لالظ تمرکم و تمحرم ماقم رد شتمه یامه دهن ريبدت یارحص رب یور هتساخرب ناحلطصم و دزادنا نامرک نامالاراد نانکاس قرافم رب تلدعم و تقفش و صرح ران

25

نوج هک ار دسح

بيکرتلا فيعض ريقح کشجنک

b

( 52 ) یدعتورهق شت ا راتفيرک

تسويب دنا هراما سفن باتع رب باقع باطتسم باطخ ه

دناسرب ناشوه شوکب

)...(

زا هجن ا حرش و ديص ثحابم نايب رد ۀلاسر هک تشک رداص تراشب تداعس تراشا هجن ا و تسلالح تاناويح تافلکت ۀبياش زا یرغ عوضو تیاغ رد ترابعب تسمارح

هقيرط رب هک هلاسر ۀمجرت رب یوتحم دوصقم نايب رد دوصقم تارابع رد ديقعت زا یرب ۀناخ بتک رد و دنا هدرو ا رد نايب کلکب یبرع ناسلب هنع هللا یضر هفينح ماما بهذم ريقف نيا تسا طرخنم بتک رکيد کلس رد هرومعم

a

( 53 ) لقاريقح یملق ریمطقلا نم

دنج ره دم ا ریرحت ریخ رد هتسکش ترابع نیدب هلاسر نیا یلاعلا هرمال الاستما دیامن

نامرک هب هریز و نامعب رد ندرب لاثم ترضحن ا دزن لیاسم نیا عفر و ثحابم نیا ضرع

اما تسا

(11)

نوج دریکن یماج ۀتفک بایماک هاش عبط لوبق ریسکاب زج جاور صلاخ رز

لمتشم هلاسر نیا و ب املاو عجرملا هیلاو لکوتلا هیلع باهولا میرکلا هللا نم قیفوتلاو باتک همتاخ و لصف هس رب تسا )...(

دننک یم قالطا ینعم ود رب ار دیص کنادب

هک ناویح ن ا یکی و ندرک دیص ینعی لعف ن ا یکی ندرک دیص لعف نیا و دنا هتفرک

تحابا رب و مرح ریغ رد و دشاب هتسب مارحا هک سکن ا ریغ رب تسحابم اعرش

b

( 53 ) ن ا

تسه هیلقن و هیلقع لیالد )...(

بابلا بابرا ریامض فیاحص رب ات مینک دای یلقع لیلد

هک تسین درخ لها رب یفخم ددرک نیبم و حضاو باد ا باحصا رطاوخ حیافص و ۀصالح تسا یناسنا رکیب عیدب لکیه شنیب و شناد نادنوادخ ۀدیرجلاردص و شنیرف ا تداعس ۀبطخ و دنا هدز ناشلا میظع ۀفیاط نیا ناصوصخم مانب یدبا تلود ۀکس هک

م رد و هدناوخ تعامج نیزا هقرف فیرش مساب العا الم رد یدمرس س

ا یوک تعفر ؟نید

قیاقح و هدوبر تقس یهلا

و توربج نیازخ زا ار بلط دادعتسا ناسلب توکلم ملاوع

ررطم هومتلاس ام لک نم مکاتاو باطتسم باطخ فیرشتب ناشزازعا زارط ات هدومن عسو رد هجن ا یلوه ال اضق زا و هتشک

a

( 54 ) ةوق زاورب دنلب زابهشب هدوب یتوس ان دص

ۀفاک و تادوجوم ریاس هکلب ناویح عاونا عیمج رب ناشیا تلیضف و هدرک دایطصا هلیختم تاودا و تال ا ۀلزنمب تاناویح رکید و قداص حبص نوج و نشور باتف ا نوج تاقولخم بسک رد ببس نیدب و دنریک عافتنا دوش عون نیا لابقتسا بجوم هک تهج رهب ات م ادغ هک تاناویح سنج و لیلحت ام لدبب هیهلا فراعم ث

یلوا و قحا دشاب یدعتم هبا

راوازس تاناویح زا یضعب موحل نوج و تسا دندرک یناسنا ندب وزج هک تسین ن ا

تلاسر ترضح زا ببس نادب و تسا ناشیرد هک همیمذ تافص زا یضعب هطساوب هکن ا تیلباق هک یضعب رد و هدش رداص اهن ا لکا زا عنم تعیرش بحاص تبقنم

b

( 54 )

لیلد و دشاب حابم ن ا دیص هنی ا ره تسا یقاب تحابا رب دنراد دوش یناسنا ندب وزج لوا یلقن هجن ا ای بوجو یارب زا لحم نیا رد رما نوج اوداطصاف متللح اذاو همیرک ةی ا

دیص مکیلع مرح همیرک ةی ا رکید و دشاب یقاب ةحابا رب سب تسین تسا تحابا زا ریغ رکید دشاب لالح مارحا ریغ رد تسا مارحاب دیقم دیص ةمرح نوج امرح متمد امربلا عم و روهشم دایطصا ةحابا رب تما عامجا دش مولعم هیلقن و هیلقع لیالدب سب تسفور

ریاس و هلا و غرج و نیهاش و زاب و یراکش نازوی و ناکسب ندرک دیص و دیص ةحابا همیرک ةی ا نیزا نیبلکم حراوجلا نم متملع امو یلعت هللا لاق تسحابم دایص ناغرم تاناویح نیا ینعی میلعت لوا و دراد طرش دنج هک دوش یم دافتسم

a

(

55

)

هک

ن اب دیص

(12)

NÜSHA, YIL: 7, SAYI: 24, GÜZ 2007 58

ار وا تبون هس هک دشاب ن اب کس یکتخوم ا و دنناوخ ملعم ارن ا و دنشاب هتخوم ا دننک یم نینج تبون هس نوج دسرب دایص ات دراد هاکن و دروخن دریکب ار دیص و دنناود دیص رب هاک ره هک دشاب ن اب هدنرب ناغرم و نیهاش و زاب رد و تسدایص وا هک دش مولعم درک یکی رادروناج هک دزن و ددرک زاب دناوخ زاب نوج دزادنا یدیص رب ار ناروناج نیزا

میس دیاب ناجیه وا ءارغ اب و دورب دزاس ناور ار وا هاک ره ینعی لاسرا مود دی ا رادروناج دیص دسج زا دشاب هک یعضوم ره رد دایص ناروناج نیزا دشاب رهاظ دیص رد یتحارج دوش یم دافتسم همیرک ةی ا زا طرش ود نیا و یروناج ای بلک نوج هک تسن ا مراهج

میحرلا نمحرلا هللا مسب دزادنا دیص رب اررکید

b

( 55 ) لیلد و دنکن کرت دمعبو دیوکب

اذا متاح نب یدعل لاق ثیح اهلضفا ةولصلا نم هیلع تسا یفوطصم ثیدح هیمست رب ثیدحلا رخ ا یلا لکات الف هنم لکا نا و لکف هللا مسا ترکذ و ملعملا بلک تلسرا و

لیلد و تسین ةیلح طرشو تسا بحتسم هیمست هنع هللا یضر یعفاش ماما بهذم رد و هیلع هللا یلص تبقنم ةلاسر ترضح زا لقن هک تسا بزاغ نب ءارب ثیدح هیعفاش ینعی مسی ملوا یمس هللا امسا یلع حبذب ملسملا ملسلا هیلع لاق دیامن یم ملس ن هاوخ دننک یم هللا امس اب حبذ ناناملسم بهذم یفنح یلیاس رکا دربن مان ای دربب ما

لج لاق ثیح دنک یم هیمست بوجو رب تلالد ین ارق همیرک ةی ا رهاظ دیوک و دنک لاوس هللا مسا رکذی مل امم ولکات الو هلالج

a

( 56 ) مارح هیمستلا ؟لوزنم سب قسفل هنا و هیلع

الب بسانم فطع واو تسا لاح واو قسفل هنا و واو میوک باوج دشاب تسین ین ارق ةغ

ةی ا رد یهن سب هیءاشنا هیلعف یلوا هلمج و تسا هیربخ هیمسا هیناث هلمج کنا ۀطساوب باتک رد تسا رسفم هیحبذ رد قسف و دشاب قسف حبذ هک لاح نادب دشاب دیقم همیرک لها تداع هجنانج دننک حبذ و دننک ادن یرکید مانب ینعی هللاریغل لها امب یلاعت هللا دوب ةلیهاج یفتنم نازا یهن دشابن هللا ریغ مانب نوج و دندرک یم حبذ مانصا ء امساب هک

دشاب لالح دوش یفتنم ةمرح نوج سب دوش یفتنم ةمرح دوش یفتنم یهن نوج و دوش ناروناج نیا رکا همدقم نیرب انب ملعا هللاو دش یملق دوب رطاخ رب هجن ا بهذم لیالد ار یدیص دایص

b

( 56 ) ناغرم رکا مینک رظن دعب و نیهاش ای زاب لثم دنشاب هتفرک هدنرب

بلک رکا و دروخ ناوت و تسا لالح دنامب هجن ا دندروخ نازا یضعب دنتفرک هکنازا دسرب دایص رکا و دروخ دیاشن و دشاب مارح دشاب هدروخ نازا یضعب و زوی ای دشاب هتفرک بلک هکن ا ای دنکن حبذ رکا و درک دیاب حبذ ار وا دشاب هدنز دیص و هدرکن حورجم ار وا

هتفرک ار دیص ملعم ریغ یبلک ۀکرشب ملعم بلک کن ا ای هدرم دیص ات هتفرک شیولک کلب

(13)

کن ا ای ملعم ریغ هاوخ و دشاب ملعم هاوخ دشاب هتفرک یسوجم صخش کن ا ای دنشاب مسب هدیناود یم دیص رب ار وا هک نیح نارد دایص اما دشاب هتفرک ار دیص ملعم بلک نمحرلا هللا دشاب مارح دیص روص نیا عومجم رد دمعب هدرک کرت ار میحرلا

(a 57 )

)...(

دروخن و دنک دیص وا و دنناود دیص رب تبون هس کن ا ای ملعم بلک میلعت کنادب مهیلع هللا ناوضر تسارابک ۀباحص یضعب لوقنم ددرک زاب دنناوخ زاب هکن اب زاب و

ح اما تسا زاب و بلک رد ترابع رهاظ و نیعمجا و تسه ود ره لاثما لماش شمک

و لکا رب تسا صرح تیاغ رد بلک هک تسن ا عبس ود نیدب میلعت عون ود نیا هیجوت شحوت کرت زاب و دنک لکا کرت بلک هک هاک ره یمد ا زا یرود و شحوت تیاهن رد زاب میلعت رب دنک تلالد دنیامن بانتجا قیرط نیدب شیوخ ۀفولام هقیرط زا و ددرک زاب و دنک و ةرک هسب طورشم تسا میلعت ةمالع لکا کرت هک نارد دنا هدرک فالتخا و ملعا هللا

هفینح وبا ماما زا یتیاور هن ای تسه

b

( 57 ) هدرک هیجوت و تسطرش نیبحاص بهذم و

ریس بلک هک تسن ا بهذم روهشم و دراد لامتحا دشاب هرک هس زا رتمک رکا هک دن لد دنک کرت تبون هس هک هاکره اما دشاب ددع هک اریز تسوا تداع هک دنک نا رب تلا

توبث هک تسن ا هفینح وبا ماما زا رکید یتیاور و دنا هدرک رایتخا رابخا ؟ههج رابخا ار هس ارنا هتشک ملعم هک دشاب ن ا دایص نظ بلاغ هک هاکره ینعی تسدایص یارب طونم میلعت کن ا یب یبلک رکا و ریثک هاوخ دنک لیلق کرت هاوخ دنناوخ ملعم اهر دیص رب یسک ار وا ه

ن ا رجزب بلک ن ا و رجز ار وا یناملسم ندیود نایم رد دریکب ار وا ات دودب بقع رد دنک رب ار ملعم بلک یناملسم رکا و دشاب لالح دریکب ار دیص ن ا و دوش رجزنم ناملسم دیص

a

( 58 ) ای دنک رجز ار وا یسوجم دود یم دیص رب کس هک لاح نیرد و دنک اهر

او ا کن ا یسوجم رجزب بلک نا و دیص رب دنیامن صیرحت ار وا و دنز بلک رب دنج یز

رکا و دشاب لالح ن ا دریکب دیص نازا دعب دوش تدایز شبلط کنا ای دوش رجزنم دیص وا رجزب هتشک رجزنم بلک ن ا و دنک شرجز یناملسم دناود دیص رب یکس یسوجم کا دیص زا بلک رکا کنادب و دشاب مارح دیص ن ا دیامن لکا زاب رکا و دنروخن دنک ل

طرش زاب میلعت رد و تسطرش بلک میلعت رد لکا کرت کن ا ۀطساوب دنروخب دنک دیص ن ا و دریکب ار دیص و دسرب ینجا و دناود دیص رب ار بلک یناملسم رکا و تسین لاسرا ار بلک کی سک دنج ای اهر دیص رب ار بلک دنج سک کی رکا و دشاب لالح ح دیص رب دنیامن دشاب لال

b

( 58 )...( ) هفینح وبا ماما بهذم رد دنیوک یسک رکا

یسک دنفسوک یسک رکا تسا هیمست هحیبذ ةیلح طرش هنع هللا یضر

و دیامن بصغ

26

(14)

NÜSHA, YIL: 7, SAYI: 24, GÜZ 2007 60

زا زین و دشاب لالح هحیبذ و دوش وا کلم دیوکب میحرلا نمحرلا هللا مسب و دنک حبذ ارح لعف لوا رب هیمست هک هیفنحلا دنع تسا هررقم ۀدعاق ندرک بصغ و تسا رفک م

دشاب هتفک مارح لعف لوا رب میحرلا نمحرلا هللا مسب هاکره سب تسا مارح دنفسوک یم دشاب لالح هحیبذ دوش وا کلم دنیوک هج سب تسا مارح رفاک ۀهحیبذ و دوش رفاک بجوم مارح لعف لوا رب کربت و نمیت لیبس رب نتفک میحرلا نمحرلا هللا مسب هک دنیوک لباق رفک تیلح طرش ههج هکلب تسین کربت و نمیت لیبس رب هیمست اجنیرد و تسا

تسا )...(

تسن ا دیص رب نتخادنا ریت لیاسم رد هطباض

a

( 59 ) دیص ندرم رکا هک

رکا و تسمارح دشاب نیقیب لقث ۀطساوب رکا و تسلالح دشاب نیقیب تحارج ۀطساوب ساوب ای هدوب تحارج ۀطساوب هک دیص ندرم رد عقاو کس ۀطساوب تسمارح لقن ۀط

ن اب دیص ن ا و تفک میحرلا نمحرلا هللا مسب و یدیص رب یزادنا یریت دایص رکا طایتحا رب ریت دایص رکا و دروخ ناوت ن ا تشوک و دشاب لالح دش کاله و دش حورجم ریت دایص و دریمب و دایص رظن زا دوش بیاغ و دوش مکحم دیص رب ریت ن ا و دزادنا یدیص ریت ن ا هک ددرک دعاقتم ن ا بلط زا رکا و دشاب لالح دنیب هب ار وا ات دیامن بلط هتخادنا

تخادنا یریت دایصرکا و دشاب مارح دسر هدرم دیص ن اب قافتالا لیبس یلع ن ا زا دعب دشاب مارح دش کاله و داتفا ب ا رد دیص ن ا و ن ا لثم ای ییارحص یرتوبک ای هتخاف لثم ۀطساوب هک دیاش کن ا ۀطساوب

b

( 59 ) رب یریت رکا تسمارح زین و دشاب هدرم نداتفا ب ا

و دریمب و دتفا نیمز رب ماب ای هوک ن ا زا و یماب رب ای دتفا هوک رب دیص ن ا و دزادنا یدیص دیص ن ا دریمب و ادتبا دتفا نیمز رب اوه زا و دزادنا یدیص رب یریت رکا هکن ا فالخب تسا یریت ن ا و زکریت هب دایص رکا و تسلالح ارن ا هک هک

پ ارن ا برع و دشاب یمن ناکی

هب ینعی دنناوخیم ضارعم پ

دشاب مارح و دوش هتشک ن اب و دننزب ار یروناج دوریم انه

تحارجب رابتعا و دوش یم لصاح رک کلب دوش یمن لصاح ن اب تحارج کن ا ۀطساوب ءاضعا زا یوضع و دنزب ار یدیص ریشمشب ای دزادنا دیص رب یریت دایص رکا و تسا نانج ار یدیص دایص رکا و دروخ دیاشن ار وضع ن ا اما دشاب لالح دوش عطقنم دیص

a

( 60 ) کناد راهج رکا مینک رظن دوش هراب ودب دیص ن ا هک ریشمش لثم ای دنز ریشمشب

ۀمین رب کناد راهج رکا و تسلالح همامت هب دیص ن ا دشاب شریز ۀمین رب دیص ۀنت زا د دیص ةویح هکارج تسمارح تسالاب مینودب رکا و تسحوبذم ۀویح ریغ تلاح نیر

سم نیا نینج دوش ئ

تب دیص و یسوجم دیص کنادب تسروکذم هصالخ رد ۀل پ

و تسر

و داتفین دیص ن ا ریت ن اب و یدیص رب تخادنا یریت دایص رکا و تسمارح دترم دیص

(15)

ن ا زا دیص ن ا تشک ار وا و تخادنا دیص نامه رب یریت یرکید ن ا زا دعب دش هدنام یص دشاب هدرک هدنام ار دیص تخادنا ریت هک لوا دایص رکا و تسلالح و تسا مود دا

مود دایص و دوش لوا دایص کلم نکیل دشاب مارح دشکب و دزادنا ریت مود دایص هک نماض

b

( 60 ) ملعا هللاو دناسر لوا دایصب هک دشاب حورجم دیص ن ا تمیق )...(

رد

ارح هجن ا و تسلالح تاناویح زا هجن ا نایب مکل لحا لق یلاعت و هناحبس هللا لاق تسم

و کنلب و ریش لثم دراد شین هجن ا هدنرد زا و تسلالح رهاط ءاهماعط کنادب تابیطلا یضر هفینح وبا ماما بهذم رب راتفک و لاغش و کرک و کس و وسار و ریزنخ و زوی و ربب ناروناج زا و اهنیا دننام و تسمارح هنع هللا پ

یج لاکنجب هجن ا هدنر لثم دنریکیم یز

کجارک و هسیب و هایس غالک و تسمارح اهنیا لاثما و هلا و هشاب و زاب و خرج و نیهاش رادرم کنا ۀطساوب وا راقنم و اهنیاب دنناوخیم عرزلا بارغ ارن ا هک غاز و دنمارح دنراوخ

هیعفاش ءاهقف زا یضعب تسلالح دنیج هناد و ددرک اهتعارز رد و تسا خرس

a

( 61 )

د ۀلاسر بهذم بتک زا و دنا هدومن یعس رودقملا بسح عقاولا یف و دنا هتشون باب نیر

هدومرف حیقنت (

دنا ) ماما بهذم ۀدعاق رب هلئسم لصاو مالسالا یف هیعس یلاعت هللا رکش

و هنع هللا یضر هفینح وبا ماما بهذم رد هجن ا و دنیامرف نایب هنع هللا یضر یعفاش حا ماما بهذم و کلام ماما بهذم بهذم رد ای نیعمجا مهنع هللا یضر لبنح نب دم

و هدرک نایب دنا هدومرف فالخ همیا نیزا یکی )...(

و هتشاد هفینح وبا ماما زمر ار

)...(

و کلام ماما زمر ار )...(

ات دوش یم هدرک نایب ۀلاسر ۀصالخ دمحا ماما زمر ار

سلالح هک یتاناویح ددرک حضاو ثحابم نیا تیفیک نانکمه دزن رد فالخ یب ت

روک یشحولا رامحلا زمر باحصا زا یضعب فالخ هنع هللا یضر یعفاش ماما بهذم رخ

b

( 61 ) یبظلا دنفسوک منغلاو واک رقبلا رتش لبالا راتفک رامسوس عبضلا بسا لیخلا

کمسلا یتشد واک یشحولا رقبلا یتشد شوم عوبریلا شوکرخ بنرالا هابور بلعثلا وه ا یهام )...(

بدلا یرمق رتوبک ناثرولا وهیت هتخاف یکناخ رتوبک همامیلا هجیسوم ی

راس روز رزلا کنلالسیس هوعصلا کشجنب روفصعلا لبکد و رفسا اطقلا ؟ابرب ییارحص کنلک یکرکلا ؟رزح یرابحلا یکناخ غرم هجاجدلا سورخ کیدلا غرم رتش ماعنلا لا دنناوخ راز نایزاریش کواکج حیلملا وبا ةربنقلا ؟خلب دارجلا دیفس هک یب ا ناغرم جارد

فالخ تسلالح هک تسن ا یعفاش بهذم رد حصا هیاور هک یتاناویح دنلالح دنشابن

a

(

62

)

هک دنا هتفک یضعب و درادن لابند هبرک زا رتکجوک ربولا هلد قلدلا زمر باحصا

ما لصاوحلا مقاقلا ؟لتقلا باجنسلا رومسلا کرزب تشبراخ لدلدلا دراد کجوک بند

(16)

NÜSHA, YIL: 7, SAYI: 24, GÜZ 2007 62

لام هرب نیبج نیکرس دنفسوک و واک هلالجلا وسار سرع نبا کجوک تشبراخ ذفنقلا ؟

هدش عمج یو اب یمد ا هک تاناویح دنشاب یهام تروص رغرب هک ییایرد تاناویح راوخ یضعب تشک غالک عرزلا بارغ زمر باحصا فالخب لالح هک تسن ا حصا هک دشاب مرلا ریغصلا فادغلا دنناوخ یم غاز ارن ا دراد خرس راقنم هک رتسکاخ کجوک غالک یدا

یتاناویح زبس غالک قارقشلا ناتسد رازه بیلدنعلا لبلب دنشاب دیفس هک یب ا ناغرم کنر زمر باحصا فالخ یعفاش بهذم رد دنلالح هک

b

( 62 ) رامحلا کس بلکلا ریزنخلا

یبک درقلا ییاطخ رتش رببلا زوی دهفلا کنلب رمنلا کرک بیذلا ریش دسالا رتسا لغبلا رخ عمسلا ساسنلا مدژک برقعلا شوم ةرافلا رام هیحلا سرخ بیدلا راتفک زا کرک هجب

زا یعون صربا ماس کنروتام ةاطغلا کنروتام غزولا دنهج یم یاب رب هک دنا یفیص زا هک اهمرک نادرو تابن نادرک نیکرس لعجلا هنک دارقلا کوزخ اسفنخلا کنروتام مرک ءاحکلا کاخ رخ نابق رامح دنوش ادیب تساجن ابرحلا دشاب یم کیررد هک تسی

توبکنعلا تسرب باتف ا )...(

عقبالا بارغلا هلا باقعلا فورعم نیهاشلا زاب یزابلا

ناریطلا یطب یغرم ۀثاغبلا وشوک ةءادحلا هشیب غالک

a

( 63 ) دنر ناوختسا یامه ةمخرلا

هک یتاناویح سکم بابذلا سکرک رسنلا دنک یزابدوخ ۀیاس اب هک تسیغرم هلظ بغالم لیفلا زمر باحصا فالخ هنع هللا یضر یعفاش بهذم رد تسمارح هک تسن ا حصا هجروم هلمنلا یتشد هبرک هیشحولا ةرهلا یکناخ ۀبرک هیلهالا ةرهلا لاغش یو ا نبا تشب کنس تافحلسلا کنهن حاسمتلا کنجرخ ناطرسلا کوک عدفصلا )...(

رد

سالا بارغلا زمر باحصا فالخ هنع هللا یضر یعفاش بهذم هایس غالک ریبکلا دو

کشجنک راکش هک کجوک تسیغرم درصلا کوتسرب فاطخلا کجارک قعقعلا کرزب یعون عوصلا موبلا سواطلا یطوط ءاغبیلا قلقللا رس هناش دهدهلا لسع روبنز لحنلا دنک ةرارصلا هفوب ةماهلا موب زا

b

( 63 ) کرابم هفیرش ۀلاسر نیا مامنا هرب بش شافخلا هریرس

ومحم ادتبالا رد اهتنالا د

۵ ةجحلا یذ ۸۸۱

یعادلا لیاسملا هذه بترم دش عقاو هیرجه

حلصا ینامرکلا لضاف رافغلادبع نب هللا لیلح راتخملا یبنلا ةعیرش مداخ هیناطلسلا ةلودلل هناش هللا

1 Süleymaniye Kütüphanesi, Pertev Paşa 385 numarada kayıtlı bulunan, Halilullah b.

Abdülgaffâr Fazıl el-Kirmânî tarafından 881/1476 tarihinde yazılmış “Kitâb-ı Sayd- nâme” adlı Farsça el yazması risâlenin çevirisidir. Yazmada yer alan bazı hayvan isimlerinin Türkçedeki karşılıkları tespit edilemediğinden, şimdilik yazıldığı gibi alınmıştır.

(17)

2 Kelime metinde لطصمناه şeklinde yazılmıştır.

3 Burada müstensih, memduhunun ismini yeri muhtemelen farklı mürekkeple yazmak niyetiyle boş bırakmıştır. Dolayısıyla risâlenin sunulduğu veya sunulacağı Şehzâde‟nin adını öğrenemiyoruz.

4 Ashab-ı Kehf‟in yanındaki köpeğin adıdır.

5 Dinen yapılması uygun olan iş demektir.

6 Mantıksal ve dinî temelleri bulunan.

7 Kur‟ân-ı Kerim, İbrahim Suresi, 14/34.

8 Sabah aydınlığının gerçekten başladığı zaman.

9 Kur‟ân-ı Kerim, Maide Suresi, 5/2.

10 Kur‟ân-ı Kerim, Maide Suresi, 5/96.

11 Bütün müslüman bilginlerin bir konu üzerinde birleşmeleridir.

12 Kur‟ân-ı Kerim, Maide Suresi, 5/4.

13 İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yay., Ankara 1990, C. 10, s. 267. Hadisin tamamı: “Terbiye edilmiş köpeğini besmele çekerek gönderdin mi, senin için tuttuğunu ye. Ancak köpek kendisi yemeye kalkmışsa onu yeme. Zira bu durumda ben, avı köpeğin kendisi için yakalamış olmasından korkarım.

Eğer senin gönderdiğin köpeklere başka bir köpek karıştı da (hangisinin yakaladığı belli değilse) yine yeme.”

14 Dinen yapılması sevap olan ve yapılmadığında günah olmayan işler.

15 İmâm Merginânî, el-Hidâye Şerhu Bidâyetü‟l-Mübtedî, Kahire, 1965, IV, s. 63.

16 Kur‟ân-ı Kerim, En‟am Suresi, 6/121.

17 Kur‟ân-ı Kerim, En‟am Suresi, 5/3.

18 Malikî ve Hanbelî mezhepleri.

19 Boğazlamaya elverişli olan hayvan.

20 Tesmiye: Allah‟ın adının anılması.

21 Kur‟ân-ı Kerim, Mâide Suresi, 5/4.

22 Çarh veya çarğ denen kerkenez kuşu.

23 Buradaki ifadelere bütünlüklü bir anlam vermek için yeterli değildir.

24 Himâr-ı kabbân ve har-ı hâk hakkında kaynaklarda bilgi bulunamadığından kelime anlamları verilmiştir. Ancak kurt türünden hayvancıklar olduğu anlaşılmaktadır.

25ناحلطصم :نالطصمه

26 Buradaki یسک fazla görünmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- evlenmeye güç yetmediğinde, meşakkatli olmakla birlikte oruç tutmaya yönlendirmiş, nikaha iten güç daha büyük olmasına

هرخآ لىإ هلوأ نِم ُهَنَّ يَ ب و نآرقلا َرَّسَف ْنَم لوأ ناأ :هسفن نع لوقي يزولجا نبا ناك.. نب نيزلا ,دممح ءايضلا ,يسدقلما دحمأ نب الله دبع ,ليلخ نب فسوي ,يدادغبلا

هرود یملاسا سرادم و دجاسم نامتخاس رد هک یعرش رهظ یاه صخاش ،قیقتح نیا جیاتن ساسا فص نامتخاس هندب زا هک دنتسه یرصانع لماش ،لوا هتسد .دنا هدمع هتسد هس رب ،دنا هتفر راک هب

Küşte-i tîğ-i aşk olmayan kimseler yarın fenâ fillah olan kimseler makāmâtın gördüklerinde ifnâ- yı nefs etmede taksîr eyledikleri üzere teessüf edeler.. Pes saâdet

هنیآ ره ،دزاس روکذم لضف لها ناسل رد و دنادرگ روهشم ار دوخ هک دهاوخ نوچ هک اریز .تسا روذعم وا یلب هرذ نوچ هک ینیبن .رود درک ناوتن هوک زا لظ و دیشروخ زا ه ّرذ ،دهد تبسن

.ملع دق ام ملعی نا و ملعی ملام ملعتی نا بلاّطلا ملاعلا یلع و .یو هب قح دادن نذا و دناد یمن هچنآ دزومایب هک تسا نآ بلاط ملاع رب بجاو ینعی رد هک اریز دناد یم هک ار زیچ

Kim bir kâhini veya müneccimi söylediği şeylerde tastik ederse Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve selleme indirilen Kuran-ı Kerimi inkâr etmiş olur. Kim şeriata muhalif bir

16 Ancak ًﺎ�و�ر ﺎﱠﻤا و ًﺎ�ﺸﺎﻤ ﺎﱠﻤإ ْضِرَتﺴا / Ya yürüyerek ya binek üzere yürü, örneğinde olduğu gibi “vâv” (و) atıf edatı إﺎﱠﻣ’den önce gelmesi