3 تيأ ايحوملا ا ن ل ،ةغللا ايحوت ثلع لمع أةيوغل ر.َ نم روددددددددصعلا ذمل ت ام لل ثلع أ :ن أ { ْنِإ ِناَ ِحا َددددددددددددد َل ِناَ َ } ( 20 ،ذط ةرودددددددددددددق، 63 أ) { أ نم امأ ،ةروهددددددددش ا ة ا :لا ِناَ ِحا َدددددددد َل ِنيَ َ ْنإ } ألاحَ ة ا هف SÖZLÜK َقَلْطأ اقِلطاي )ل ل ( (sül. mez. rubâi/if’âl);
“genelleştirmek, genel ifade kul.”
ا ا :ِمقِلاا )أ ر ل(
“tümevarım, inceleme, tetkik”
(masdar);
اَ – ِفياولا ) (
(ism-i fâil); “yeterli, eksiksiz,
tam”
َ َرَل – ا اراَي ) ر ل(
(sül. mücer./I. bab); “yürümek,
hareket etmek, âdeti olmak”
رِلاوِشلا , )ل ر ش(
(kuralsız çoğul); “istisnalar,
anormal şeyler”
رِلاوِدلا )ر ل ن(
“nadirat, az bulunan/görülen şeyler”
(kuralsız çoğul);
اَعَل – واعاَي ) ل(
(fiil/sülâsi mücerred/I. bab);
“’isim vermek, isimlendirmek”
ُّلاَو ا ) ةِلاَم م( ,
ل ل م(
)
(kuralsız çoğul); “maddeler,
ögeler, unsurlar” َلَفَح – الِفَيَ ل ح( )
(sülâsi mücerred/II. bab);
“toplanmak, çok olmak”
اةَ َهمَلجا ر ه م (
)
(isim); “grup, küme”
ثَهَدمنِا -لىإ ِهَمدَي ه ن( ) (sül. mez. humâsi/iftiâl);
“ulaşmak, sonucuna varmak”
َعَفَل -لىإ اعَفاَي ل( ) (fiil/sülâsi mücerred/III.
bab); “sevketmek, sürüklemek”
اةَئِ لا أ ر( ) (isim); “akciğer” اةَلا:لا ) ل ل(
(isim); “çelik çomak”
لا اةَابُ ) ر د(
(isim); “develerin burunlarına takılan
halka”
انا ِتر ِلاا )ن ر ل(
(masdar); “birlikte gelme, bitişme”
َأَم أ ائِمواي لىإ )أ م (
(sül. mez. rubâi/if’âl); “imâ
etmek, işaret etmek”
اشَف – واشفَي ) ش (
“yayılmak, ortaya çıkmak”
(sülâsi mücerred/I. bab);
َ ِ:َش -ثَ:شَي ) ل ش(
(sülâsi mücerred/IV. bab);
“sıkıntı çekmek, zorlanmak”
لْ َق ل ر س(
)
(isim/masdar); “zikretme, anma,
ayrıntılı ifade”
ا َنأ ا ا (
)
(kalıp kullanım); “işte ben”
تَِِ اق ر س(
)
(meçhul mâzi); “yürütüldü”
ا عَعِِط ) ل( “parçalandı, yarıldı” (meçhul mâzi); ِبِِ َأ )د أ(
(fiil/emr-i hâzır/muhâtaba); “tesbih
edin, ses verin”
ةَاِما )ل م (
(isim); “hareketsiz, donuk, cansız”
ادْضَ َع )ض ر (
(sül. müc./mütekellim maa’l-gayr);
“arz ettik, sunduk, teklif ettik”
َبَأ ) د أ(
(fiil/sülâsi mücerred/III. bab); “reddetti,
kabul etmedi”
اثنلإا )ث ن أ( )ثَ ناأ م(
(kuralsız çoğul);
“müennesler [burada: müenneslik]”
َ َديَ – ا ِيؤاي )ر ث أ(
; “tercih etmek, yeğlemek”
(sülâsi mezid rubâi/if’âl babı)
ِعا ام اي ) ر(
(ism-i fâil); “gözeterek, itibariyle”
عَمِِ اأ )ت ل (
(meçhul mâzi); “vakti belirlenmek,
vakte bağlanmak”
اةَ :ِ ا )د ل ح(
(isim); “uzun zaman dilimi, çağ,
dönem” لاحَ ) اَحأ م( , ل ح ( )
(kuralsız çoğul); “bir, tek”