• Sonuç bulunamadı

Türkiye’deki üretici birliklerinin üretici örgütlenmesinde yeri ve önemi (Kazova Bölgesi Yaş sebze Meyve Üreticileri Birliği örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye’deki üretici birliklerinin üretici örgütlenmesinde yeri ve önemi (Kazova Bölgesi Yaş sebze Meyve Üreticileri Birliği örneği)"

Copied!
113
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ Bilimsel AraĢtırma Projeleri Komisyonu

Sonuç Raporu

2011/70

TÜRKĠYE’DEKĠ ÜRETĠCĠ BĠRLĠKLERĠNĠN ÜRETĠCĠ ÖRGÜTLENMESĠNDE YERĠ VE ÖNEMĠ (KAZOVA BÖLGESĠ YAġ SEBZE MEYVE ÜRETĠCĠLERĠ

BĠRLĠĞĠ ÖRNEĞĠ)

Doç. Dr. Halil KIZILASLAN Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

Hasan Gökhan DOĞAN Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

2011

(2)

KABUL VE ONAY SAYFASI

Doç. Dr. Halil KIZILASLAN danıĢmanlığında, Hasan Gökhan DOĞAN tarafından

hazırlanan bu çalıĢma 15/08/2011 tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Tarım Ekonomisi Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak

kabul edilmiĢtir.

BaĢkan: Doç. Dr. Halil KIZILASLAN

Üye: Doç. Dr. Gülistan ERDAL

(3)

TEZ BEYANI

Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların baĢka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya baĢka bir üniversitedeki baĢka bir tez çalıĢması olarak sunulmadığını beyan ederim.

(4)

desteklenmiĢtir (2011/70) ÖZET

TÜRKĠYE‟DEKĠ ÜRETĠCĠ BĠRLĠKLERĠNĠN ÜRETĠCĠ ÖRGÜTLEMESĠNDE YERĠ VE ÖNEMĠ (TOKAT ĠLĠ KAZOVA BÖLGESĠ YAġ SEBZE MEYVE ÜRETĠCĠLERĠ BĠRLĠĞĠ ÖRNEĞĠ)*

Hasan Gökhan DOĞAN

Bu araĢtırma; Tokat Ġli Kazova Bölgesinde bulunan YaĢ Sebze Meyve Üreticileri Birliğine ortak olan üreticilerin sosyo-ekonomik özelliklerinin ortaya konulması, yaĢ sebze meyve pazarlama Ģekilleri ve özellikleri, bölgedeki ürün pazarlama yapısı ve üreticilerin örgütle olan iliĢkilerinin incelenmesi amacı ile yapılmıĢtır. Ortaklar oransal dağılım yöntemine göre belirlenmiĢ ve 84 üye üretici ile yüz yüze görüĢerek anket çalıĢması yapılmıĢtır. AraĢtırmada, iĢletmelerin bazı yapısal özellikleri ile üretim ve pazarlama ile ilgili unsurların iĢletme büyüklük grupları bakımından farklılık gösterip göstermediğinin belirlenmesi amacıyla Wilcoxon ĠliĢkili Ġkili Örneklem testi yapılmıĢtır. Yapılan analiz sonucunda; üreticilerin yaĢı, ambalaj malzemesinin masrafının kime ait olduğu, aracısız pazarlanan ürünlerde elde edilen fiyat durumu, ortaklaĢa pazarlama yapma durumu, birliğin baĢarı durumu, birliğin ekonomik kalkınmadaki rolü, birliğin piyasa düzenleme konusunda yeterlilik durumu, birlik mevzuatının bilinme durumu, birlik yönetiminden memnuniyet durumu, birlikte en çok sözü geçen kiĢiler, birlikten beklentilerin gerçekleĢme durumu, üreticilerin eğitim durumu, ekonomik güç ve hizmet açısından birlikler,

komisyoncu faturalarını inceleme durumu, komisyoncunun ürünü sattığı fiyatı öğrenme durumu, piyasa fiyatını önceden bilme durumu, ürün derecelendirme uygulama durumu, ürün tutarının tahsil Ģekli, ürünü toptancı haline taĢıma Ģekli, ürünün tarlada satılma durumu, yönetim kurulunda alınan kararları olumlu bulup-bulmama durumu hakkındaki görüĢlerde, gruplar arasındaki farklılık anlamlı olarak bulunmuĢtur. Ġncelenen üreticilerin yaĢ ortalaması 48,84 yıldır. Eğitim düzeyleri % 50,00 oranında ilkokul mezunudur. Arazi mülkiyet durumları % 97,61 mülk arazi sahibidir. Üreticilerin tamamı traktör sahibidir. Borç kaynaklarının ise büyük çoğunluğu Ziraat Bankası kaynaklı olduğu görülmüĢtür. Üreticilerin birlikler hakkında yetersiz bilgiye sahip olduğu, üreticilerin birliklerden aldığı yardımın yetersiz olduğu, birlik organizasyonuna inançsız oldukları, birliklerden beklentilerinin gerçekleĢmediği, ürünlerini genelde bölgedeki komisyonculara sattığı ve bu durumdan mağduriyetlerinin olduğu, birliğin çalıĢmalarında eksiklik olduğu, birliğin yasal ve yönetimsel sorunlarının bulunduğu belirlenmiĢtir. Bu durumun üretici lehine değiĢmesi ve mevcut yasanında revize edilerek üretici-üretici birliği entegrasyonunun sağlanması gerekmektedir. Tüm bu faktörler göz önünde bulundurularak üreticiye dönük etkin bir örgütlenme oluĢturulmalıdır.

2011, 99 sayfa Anahtar Kelimeler: Üretici Birlikleri, Örgütlenme, Tokat

ABSTRACT Master Thesis

(5)

FRUIT PRODUCERS ORGANIZATION OF KAZOVA REGION IN TOKAT PROVINCE OF TURKEY

ABSTRACT Hasan Gökhan DOĞAN

This study were aimed to be revealed socio-economical features of producers in this orgnization, methods and characteristics of fresh vegetable and fruit marketing, marketing structure for the produces in the region and relationship between the organization and the producers of Fresh Vegetable and Fruit Producer Organization in Kazova region of Tokat Province. Producer in the organization were sampled using proportional distribution method, and a face-to-face quastionnare was carried out over 84 member producers. Wilcoxon two-related sample test was used to determine whether some structural properties and marketing and production related factor vary among the groups of different size enterprises. Based on results of the study, there were significant differences among the size groups for age of member producers, ideas of producers about the persons who owns the expense of packing material, the state of price from products marketed first-hand, making the state a joint marketing, success state of the organization, the role in economic devolopment of the organization, the state in adequacy of market regulation of the organization, knowing status of the organization lagislation, the status of pleasure from the organization management, most people of the aforementioned in the organization, realization status of expections from the organization, educational status of producers, in term of economic power and service the organizations, examination of middleman bills, learning status of product sale price of middleman, onetime knowing status of the market price, state of application product classification, encash shape of product price, t product transportation type to wholesaler, status of the product selling in field, status positively find-not find decision of the board of directors. Average age of the producers was 48,84 years. Fifty per cent of them were primary school graduates. In terms of land owing, 97,61 % of them hand land. All of the producers had tractors. Most of their loans were taken from Ziraat Bankası ( Turkish Agricultural Bank ). It was found that the producers lacked enough level of information about producer organizations, the assistance they got from the organizations were insufficient, producers did not have faith in organizations, expectations of the producers from the organizations were not met, the producers sold their produces to middleman and they suffered from this trade, activities of the organization were not enough, and the organization had legal and managerial problems. It is necessary to fix problems, and the current law about producer organizations should be revised so that integration of producer and organizations will be realized. A producer oriented organization that takes these factors into consideration should be established.

2011, 99 pages

Key words: Producer Organizations, Organizing, Tokat

(6)

ÖNSÖZ

Türkiye‟de tarım iĢletmelerinin çoğunluğunun küçük aile iĢletmelerinden oluĢması, pazarlama altyapısının yetersizliği, üretim planlamasına dönük sağlıklı bir düzenlemenin olmayıĢı ve yetersiz ihtisaslaĢma gibi olumsuzluklar tarımın bilinen sorunlarındandır. Örgütlenme yetersizliği nedeniyle özellikle aile iĢletmelerinin, iĢleme endüstrisi ve ihracat pazarları ile bağlantı kuramayıĢı üretici kesimi güçlü bir yapıya kavuĢmaktan alıkoymaktadır. Tarım sektöründe gerek ekonomik ve sosyal amaçlı ve gerekse mesleki tarımsal örgütler ülke tarımının kalkınmasında uzun yıllar görev almıĢ, ancak birçok nedenle bu örgütler geliĢmiĢ ülkelerdeki emsalleri kadar etkinlik sağlayamamıĢtır. Günümüzde tarımsal örgütlenme modeli ciddi bir değiĢim geçirmek üzeredir. Tarımın tüm sorunları ile mücadele eden bir örgüt yapısından ürün bazında üretici örgütlenmesine doğru yönelme olmuĢtur. Bu yapılanmaya yasal dayanak oluĢturmak amacıyla da Üretici Birlikleri Yasası çıkarılmıĢtır.

Bu çalıĢmanın tamamlanmasında; bana araĢtırma olanakları sağlayan ve çalıĢmamın her aĢamasında yardım ve önerileri ile beni yönlendiren danıĢman hocam Doç. Dr. Halil KIZILASLAN‟ a ve GaziosmanpaĢa Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyelerine teĢekkür ediyorum.

Hasan Gökhan DOĞAN Ağustos 2011

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET……….….i ABSTRACT………..ii ÖNSÖZ……….iii KISALTMALAR DĠZĠNĠ………..viii ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ……….ix 1.GĠRĠġ...1 1. 1. ÇalıĢmanın Önemi………..………...5 1. 2. ÇalıĢmanın Amacı………..………...5 1. 3. ÇalıĢmanın Kapsamı…….………...……….……….………6 2. LĠTERATÜR ÖZETLERĠ………...…………..7 3. MATERYAL YÖNTEM...11 3. 1. Materyal………...………..11 3. 2. Yöntem……..………….……….11

3. 2. 1.Köyler ve Örnek ĠĢletmelerin Seçiminde Ġzlenen Yöntem……...………11

3. 2. 2. Anket AĢamasında Ġzlenen Yöntem………..………...….13

3. 2 .3. Verilerin Analizinde Ġzlenen Yöntem……….………13

4. ARAġTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESĠ………15

4. 1. Dünyada Örgütlenme ve Birlikler………..………...…………..15

4. 2. AB‟de Çiftçi Birlikleri...………..………16

4. 3. Türkiye‟de Üretici Birlikleri ve Örgütlenmeler..………22

4. 3. 1. Amaç………..……….31 4. 3. 2. KuruluĢ………..….……….31 4. 3. 3. Ürün Grupları.………...………..31 4. 3. 4. Kapasiteler……….….……….31 4. 3. 5. Üst Örgütlenme..……...……….……….32 4. 3. 6. Birliğin Görevleri..………...………...32 4. 3. 7. Birliğin Gelirleri………...……….……..32

5. ARAġTIRMA BÖLGESĠ HAKKINDA BĠLGĠLER………...………..34

(8)

5. 1. Coğrafi Yeri………....………34

5. 2. Toprak Özellikleri………..…………..………...34

5. 3. Ġklim Özellikleri………..35

5. 4. Sulama Kaynaklar…………..……….………35

5. 5. Nüfus ve Eğitim Durumu………..……….……….35

5. 6. UlaĢım ve Altyapı Durumu………..……….……….….36

5. 7. Tarımsal Yapı ve Üretim Durumu………..………..…………..36

5. 8. Tarımda Dayalı Sanayinin Durumu……..………..…………37

6. ARAġTIRMA BULGULARI VE TARTIġMA…….……….38

6. 1. Üreticilerin YaĢı………..…..………..38

6. 2. Üreticilerin Eğitim Durumu……..………..………39

6. 3. Üreticilerin Üye Oldukları Kooperatif yada Birlikler……..……….……..40

6. 4. ĠĢletmede Nüfus ve ĠĢgücü Dağılımı…..……….41

6. 5. ĠĢletmelerde Arazi Varlığının Mülkiyete Göre Dağılımı……..………..42

6. 6. ĠĢletmelerde Parsel Sayısı………..………….……….……43

6. 7. ĠĢletmelerde Alet Makine Varlığı……..……….……….………44

6. 8. ĠĢletmelerde Hayvan Varlığı………..………..44

6. 9. ĠĢletmelerde Alacaklar………..………..……….45

6. 10. ĠĢletmelerde Borç Kaynakları………...……….45

6. 11. ĠĢletmelerde YetiĢtirilen Ürünler…………...………46

6. 12. 1.ĠĢletmelerde Sebze Üretiminde Masraflar…………..………..…..47

6. 12. 2.ĠĢletmelerde ġeker Pancarı Üretiminde Masraflar…..……….………...48

6. 12. 3.ĠĢletmelerde Hububat Üretiminde Masraflar………..………49

6. 12 .4.ĠĢletmelerde Yem Bitkisi Üretiminde Masraflar…………..………..…………49

6. 13. ĠĢletmelerin Yıllık Geliri………..………...………..50

6. 14. Üreticilerin Birlik Tanımı Hakkındaki GörüĢleri………..………51

6. 15. Üreticilerin Birlik Algısı…..………..52

6. 16. Üreticilerin Birliklerden Beklentileri…………..………..……….53

(9)

6. 17. Üreticilerin Birliklerden Beklentilerinin GerçekleĢme Durumu………..….54 6. 18. Üreticilerin Birliğe Ortak Olmadan Ana SözleĢmeyi Okuma Durumlar………..55 6. 19. Üreticilerin Birlik Mevzuatını Bilip Bilmeme Durumları………..……..….56 6. 20. Üreticilerin Birliğin Son Genel Kuruluna Katılım Durumları…………..…….…57 6. 21. Üreticilerin Genel Kurula Önem Sırasına Göre Katılma Nedenleri..…………....58 6. 22. Üreticilerin Genel Kurula Önem Sırasına Göre Katılmama Nedenleri…..……...59 6. 23. Üreticilerin Yönetim Kurulunda Alınan Kararları Olumlu Bulup-Bulmama

Durumları………..……….…………....60 6. 24. Üreticilerin Birlikte En Çok Sözü Geçen KiĢiler Hakkındaki GörüĢleri……..….61 6. 25. Üreticilerin Birlik Yönetiminden Memnuniyet Durumu………..…...…..62 6. 26. Üreticilerin Birlikteki Atamalar Hakkındaki GörüĢleri…..…………...…………63 6. 27. Üreticiler Tarafından Birliklerin Ekonomik Güç ve Hizmet Açısından

Değerlendirilmesi………....64 6. 28. Üretici Birliğinin Piyasayı Düzenleme Konusundaki Yeterlilik Durumu……….65 6. 29. Üretici Birliği ile Rekabet Eden KiĢi yada Kurumların Olup-Olmama

Durumu…..……...……….……...….66 6. 30. Üretici Birliğinin Ekonomik Kalkınmada Rolünün Olup-Olmama Durumu…....67 6. 31. Üretici Birliğinin BaĢarılı Olup-Olmama Durumu…………..………….……….68 6. 32. Üretici Birliğinin Eğitim ÇalıĢmalarında Bulunup Bulunmama Durumu……...69 6. 33. Üreticilerin Ürün Pazarlamada Üretici Birliğinden Yardım Alıp-Almama

Durumu.……….…70 6. 34. Üreticilerin Ürün Pazarlamada Üretici Birliğinden Yardım Alma Memnuniyeti ve Yardım Düzeyi………..………....71 6. 35. Ürünlerin Semtlerin ġehir Pazarlarında Aracısız Pazarlanmasının Nedenleri.….73 6. 36. Aracısız Pazarlanan Ürünlerin Fiyatlarının Diğer Pazarlama ġekilleri ile

KarĢılaĢtırlması.………...………..74 6. 37. Ürünlerini Toptancı Haline Satan Üreticilerin Ürün Tutarlarını Tahsil ġekli..….74 6. 38. Ürün Satın Alan KiĢilerin Asıl Meslekleri………..………..………75

(10)

6. 39. Üretilen Ürünlerin Tarlada Satılma Durumları……..……….………..76 6. 40. Üretilen Ürünlerin Tarlada Satılmasının Nedenleri………..…………77 6. 41. Üreticilerin Ürettikleri Ürünü Toptancı Halinde Pazarlama Nedenleri……...…..78 6. 42. Üreticilerin Ürettikleri Ürünleri Toptancı Haline TaĢıma ġekilleri………..……79 6. 43. Üreticilerin Ürettikleri Ürünleri TaĢıma Sırasında Kullandıkları Ambalaj

ġekli………...………..……80 6. 44. Üreticilerin Komisyoncu Seçiminin Kriterleri………...80 6. 45. Üreticilerin Ürünü Satmadan Piyasa Fiyatını YaklaĢık Olarak Bilme

Durumları………...81 6. 46. Üreticilerin Komisyoncunun Ürünü Sattığı Fiyatı Öğrenme Durumu………..…82 6. 47. Üreticilerin Komisyoncu Faturalarını Ġnceleme Durumları………..………83 6. 48. Üreticilerin Ürün Satmada Derecelendirme Uygulama ve Buna Uyma

Durumları……….………..…..84 6. 49. Üreticilerin Ürün Satmada Kullandıkları Ambalaj Malzemesinin Masraf

Durumu………...84 6. 50. Üreticilerin OrtaklaĢa Pazarlama Yapıp-Yapmama Durumu……..…….……….85 7. SONUÇ VE ÖNERĠLER………..…...……….87 KAYNAKLAR……….………..95 ÖZGEÇMĠġ………...99

(11)

SĠMGE VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ

Kısaltmalar Açıklamalar

(IFAP) Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu (COPA) Avrupa Profesyonel Tarım Örgütleri Komitesi (TZOB) Türkiye Ziraat Odaları Birliği

(AB) Avrupa Birliği

(FEOGA) Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu

(OPO) Ortak Pazar OluĢumu

(OTP) Ortak Tarım Politikası

(DBV) Almanya Çiftçi Birliği

(TBMM) Türkiye Büyük Millet Meclisi

(KĠT) Kamu Ġktisadi TeĢekkülleri (ÇAYKUR) Çay ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü (TĠGEM) Tarım ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü ( TġFAġ) Türkiye ġeker Fabrikaları Anonim ġirketi

(TMO) Toprak Mahsülleri Ofisi

(TZDK) Türkiye Zirai Donatım Kurumu

(TÜGSAġ) Türkiye Gübre Sanayi Anonim ġirketi

Simgeler Açıklamalar da dekar mm milimetre cm santimetre gr gram lt litre viii

(12)

ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ

Çizelge 3. 1. ĠĢletmelerin gruplara ayrılması………...………13

Çizelge 4. 1. Türkiye‟deki Üretici Birlikleri ………..30

Çizelge 6. 1. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin YaĢı………...……….38

Çizelge 6. 2. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Eğitim Durumu...………...………...39

Çizelge 6. 3. Üretici Birliğine Üye Üreticilerin Üye Oldukları Kooperatif yada Birlikler……….. 40

Çizelge 6. 4. Ġncelenen ĠĢletmelerde Nüfus ve ĠĢgücü Dağılımı…………...………….41

Çizelge 6. 5. ĠĢletmede Arazi Varlığının Mülkiyete Göre Dağılımı……..…………....42

Çizelge 6. 6. Ġncelenen ĠĢletmelerde Parsel Sayısı………...………...43

Çizelge 6. 7. Ġncelenen ĠĢletmelerin Alet Makine Varlığı…………...……...………....44

Çizelge 6. 8. Ġncelenen ĠĢletmelerin Hayvan Varlığı………...45

Çizelge 6. 9. Ġncelenen ĠĢletmelerde Alacaklar..………..……...45

Çizelge 6. 10. Ġncelen ĠĢletmelerin Borç Kaynakları………..………....46

Çizelge 6. 11. Ġncelen ĠĢletmelerde YetiĢtirilen Ürünler………...………..46

Çizelge 6. 12. 1. Ġncelen ĠĢletmelerin Sebze Üretiminde Masraflar Ortalaması…..…..47

Çizelge 6. 12. 2. Ġncelenen ĠĢletmelerin ġeker Pancarı Üretiminde Masraflar Ortalaması……….48

Çizelge 6. 12. 3.Ġncelenen ĠĢletmelerin Hububat Üretiminde Masraflar Ortalaması…..49

Çizelge 6. 12. 4. Ġncelenen ĠĢletmelerin Yem Bitkisi Üretiminde Masraflar Ortalaması….…50 Çizelge 6. 13. Ġncelenen ĠĢletmelerin Yıllık Gelir Ortalamaları………..………....50

Çizelge 6. 14. Üreticilerin Birlik Tanımını Bilip-Bilmeme Durumu………..52

Çizelge 6. 15. Üreticilerin Birliği Nasıl Bir Örgütlenme Olarak Algılandığı……...…..53

Çizelge 6. 16. Üreticilerin Birliğe Ortak Olurken Beklentileri………...………....53

Çizelge 6. 17. Üreticilerin Birliklerden Beklentilerinin GerçekleĢme Durumu……….54

Çizelge 6. 18. Üreticilerin Birliğe Ortak Olmadan Ana SözleĢmeyi Okuma Durumu...55 Çizelge 6. 19. Üreticilerin Üye Olunan Birlik Mevzuatını Bilip-Bilmeme Durumu….56

(13)

Çizelge 6. 20. Üreticilerin Üye Oldukları Birliğin Son Genel Kuruluna Katılma

Durumu……….57 Çizelge 6. 21. Üye Üreticilerin Genel Kurula Önem Sırasına Göre Katılma Nedenler..58 Çizelge 6. 22. Üye Üreticilerin Genel Kurula Önem Sırasına Göre Katılmama

Nedenleri………..59 Çizelge 6. 23.Üyelerin Yönetim Kurulunda Alınan Kararları Olumlu Bulup-Bulmama Durumu………..………....60 Çizelge 6. 24. Üye Olunan Üretici Birliğinde En Çok Sözü Geçen KiĢiler…….…..….61 Çizelge 6. 25. Üye Olunan Üretici Birliğinin Yönetiminden Memnuniyet Durumu…..62 Çizelge 6. 26. Üretici Birliğindeki Atamalar Hakkında Üreticilerin GörüĢleri...……....63 Çizelge 6. 27. Ekonomik Güç ve Hizmet Açısından Üye Olunan Üretici Birliğinin Değerlendirilmesi………..…...64 Çizelge 6. 28. Üye olunan Üretici Birliğinin Piyasayı Düzenleme Konusunda Yeterlilik Durumu………..………65 Çizelge 6. 29 .Üye olunan Üretici Birliği ile Rekabet Eden KiĢi yada Kurumların

Olup-Olmama Durumu……….………...…….…………66 Çizelge 6. 30 .Üye Olunan Üretici Birliğinin Ekonomik Kalkınmada Rolünün

Olup-Olmama Durumu………...………...……….67 Çizelge 6. 31. Üye olunan Üretici Birliğinin BaĢarılı Olup-Olmama Durumu…….…..68 Çizelge 6. 32. Üye Olunan Üretici Birliğinin Eğitim ÇalıĢmalarında Bulunup-

Bulunmama Durumu………...……….69 Çizelge 6. 33. Üreticilerin Ürün Pazarlamada Üretici Birliğinden Yardım Alıp-Almama Durumu...………..………70 Çizelge 6. 34. 1. Üreticilerin Ürün Pazarlamada Üretici Birliğinden Yardım Alma Memnuniyeti………..………...72 Çizelge 6. 34. 2. Üreticilerin Ürün Pazarlamada Üretici Birliğinden Yardım Alma Düzeyi……….…………...………...72

(14)

Çizelge 6. 35. Üreticilerin Ürettikleri ürünleri Semt ve ġehir Pazarlarında Aracısız

Pazarlamasının Nedenleri………...……….….73

Çizelge 6. 36. Aracısız Pazarlanan Ürünlerden Elde Edilen Fiyatın Diğer Pazarlama ġekillerine Göre Durumu………...………74

Çizelge 6. 37. Ürünlerini Toptancı Haline Satan Üreticilerin Ürün Tutarlarını Tahsil ġekli………..……....75

Çizelge 6. 38. Ürünü Satın Alan KiĢinin Asıl Mesleği…………...…..………..76

Çizelge 6. 39. Üretilen Ürünlerin Tarlada Satılma Durumu………..…………...77

Çizelge 6. 40. Üretilen Ürünlerin Tarlada Satılmasının Nedenleri………....…….78

Çizelge 6. 41. Üreticilerin Ürettikleri Ürünü Toptancı Halinde Pazarlama Nedenleri...78

Çizelge 6. 42. Üreticilerin Ürettikleri Ürünü Toptancı Haline TaĢıma ġekli……...…...79

Çizelge 6. 43. Üreticilerin TaĢıma Sırasında Kullandıkları Ambalaj ġekli…..………...80

Çizelge 6. 44. Üreticilerin Komisyoncu Seçiminin Neye Göre Yapıldığı Hakkındaki GörüĢleri……….………..81

Çizelge 6. 45. Üreticilerin Ürününü Komisyoncuya Götürmeden Önce Piyasa Fiyatının YaklaĢık Olarak Bilip-Bilmeme Durumu……….……….81

Çizelge 6. 46. Üreticilerin Komisyoncunun Ürünü Sattığı Fiyatı Öğrenme Durumu….82 Çizelge 6. 47. Komisyoncu Faturalarının Üretici Tarafından Ġncelenme Durumu…….83

Çizelge 6. 48. Üreticilerin Sattıkları Ürünlerde Derecelendirme Uygulanma ve Buna Uyma Durumu………..…84

Çizelge 6. 49. Üreticilerin Ürün Satarken Kullandıkları Ambalaj Malzemesinin Masraf Durumu………...………..………85

Çizelge 6.50. Üreticilerin OrtaklaĢa Pazarlama Yapıp-Yapmama Durumu……..……..86

(15)

GĠRĠġ

Tarımda modern teknoloji uygulamalarını geliĢtirmek, verimliliği ve kaliteyi yükseltmek ve standartlara uygun üretim yapabilmek için, Üretici- Üretici örgütleri – Sanayici - Devlet-Üniversite iĢbirliğinin sağlanması gerekmektedir.

Türkiye‟de halen yaklaĢık 4 milyon çiftçi ailesi tarım sektöründe üretim faaliyetinde bulunmakta ve geçimlerini sağlamaktadır. Diğer sektörlerde olduğu gibi, çiftçilikle uğraĢan kiĢilerin de, gerek iĢletme bazında ve gerekse sektörel bazda çeĢitli sorunları bulunmaktadır.

Kırsal kesimde yaĢayan nüfusun sorunlarını, sadece tarımsal üretimle ilgili kapsam içerisinde sınırlamak bir bakıma yanıltıcı olmaktadır. Çünkü kırsal kesimde yol, su, elektrik, haberleĢme ve sağlık gibi hizmetlerin de büyük ölçüde eksikliğinin duyulduğu bilinmektedir.

Türkiye‟de tarımsal yapı incelendiğinde, büyük çoğunluğunu küçük iĢletmelere sahip üreticilerin oluĢturduğu görülmektedir. Küçük iĢletmelere sahip üreticiler, girdi, finansman ve teknoloji kullanımının yeterli olmaması sebebiyle optimal verimi sağlayamamaktadır.

Tarım sektörünün tüm bu sorunları nedeniyle çiftçiler geleneksel iĢbirliği ve yardımlaĢma anlayıĢı içinde, mevcut sorunlarının çözümüne bir ölçüde yardımcı olmak, bu konulardaki isteklerini ilgili kiĢi ve kuruluĢlara iletmek amacıyla, örgütlenme gereğini duymuĢlardır. Gerçekten de çiftçilerin mevcut sorunlarının çözümü için, birlikte hareket etmeleri etkili bir yol olarak görülmektedir (Karamürsel ve ark.,2008).

Tarımsal verimliliği arttırmak, tarım ürünlerinin kalitesini yükseltmek ve üreticilerin gelir düzeyini istikrara kavuĢturarak belli bir oranda tutmak için tarım kesimine büyük miktarlarda destek aktarmak gerekmektedir. Tarımın bu kadar çok desteklenmesinin en önemli nedeni, tarımın doğa koĢullarından büyük ölçüde etkilenmesi, bu durumun da elde edilecek ürün miktarı ve kalitesi üzerinde önemli etkiler, dalgalanmalar yaratabilmesidir. Bu durumun tüketici fiyatlarında ve dolayısıyla çiftçi gelirlerinde

(16)

istikrarsızlık yaratmasının önüne geçebilmek ancak bir örgütlenme modeli yaratılarak mümkün olmaktadır.

Günümüzde tarımda örgütlenme konusu, tarımın ülke ekonomisindeki öneminin farkında olan geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerin tümünde önemli bir çalıĢma alanıdır. Nitekim dünyadaki en önemli ve baĢarılı entegrasyon hareketlerinden biri olan Avrupa Birliği de kuruluĢundan itibaren tarım sektörüne gerekli önemi vererek “Ortak Tarım Politika”sını belirli amaçlar, ilkeler ve araçlar üzerine kurmuĢ ve dinamik bir örgütlenme modeli oluĢturmuĢtur (Yazgan,1999).

Örgütlenme çok farklı Ģekilde anlaĢılabilecek geniĢ bir kavramdır. Örgütlenme ortak yaĢama, birlikte hareket etme, iĢbirliği yapma ve kurumsallaĢma olarak tanımlanabilir. Bir ülkenin sahip olduğu siyasi ve ekonomik yapı ve geliĢmiĢlik düzeyi örgütsel yapısıyla yakından ilgilidir. Bir toplumda örgütlenmenin yaygın ve güçlü olması geliĢmiĢliğin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bu açıdan incelendiğinde geliĢmiĢ batı dünyasının örgütlü bir yapıya sahip olduğu belirtilebilir.

Örgütlenme en genel anlamda kamu örgütlenmesi ve sivil örgütlenme olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüz küreselleĢen dünyasında, toplumsal örgütlenme içinde kamu örgütlenmesinin ağırlığının giderek azaldığı, sivil örgütlenmenin öne çıktığı ve daha etkin hale geldiği bilinmektedir.

Dünyada her alanda olduğu gibi, kırsal alanda ve tarımsal faaliyetlerde de yaygın bir örgütlü yapı söz konusudur. Tarım alanında da kamu örgütlenmesi ve sivil örgütlenme ayrımı yapılabilir. Sivil örgütlenme ana hatlarıyla mesleki örgütler ve ekonomik amaçlı örgütler Ģeklindedir. Dünya çiftçileri mesleki açıdan uluslar arası düzeyde de örgütlenmiĢ bulunmaktadırlar. Türkiye Ziraat Odalan Birliği‟nin de üyesi olduğu Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu (IFAP) 1946 yılından beri, 80 ülkeden 600 milyon çiftçinin ortağı olduğu 115 örgütün ortak kuruluĢudur. Avrupa Birliği‟nde de benzer bir örgütlenme söz konusudur. Türkiye Ziraat Odalan Birliğinin‟ de ortak üye olduğu Avrupa Profesyonel Tarım Örgütleri Komitesi (COPA) 1959 den beri faaliyette olup, günümüzde 25 üye ve Türkiye‟nin de arasında bulunduğu 7 diğer ülkeden olmak üzere 53 üretici örgütünün ortak olduğu bir üst kuruluĢtur (Rehber, 2007).

(17)

Üretici örgütleri çiftçilerin gönüllü katılımlarına dayanmakta, ancak mutlaka devletin onayı ile kurulmaktadır. KuruluĢu için örgütün belli bir üye sayısına ulaĢmıĢ olması, asgari bir miktarda ürün pazarlıyor olması, üyelerine çevre dostu üretim yapmaktan, depolama, tasnif, pazarlama, defter tutma ve bütçe tekniğine kadar çeĢitli konularda bilgi aktarma ve bir eylem planı yapmıĢ olma gibi kurallar aranmaktadır. Örgüt iĢlerini bu eylem planına göre yürütmektedir. Burada üretimin iyileĢtirilmesi, pazarlamanın teĢviki, tüketiciye yönelik ürün pazarlaması, çevre dostu ve ekolojik üretim ve örgütün piyasada satılmayan ürünleri geri çekmesi gibi hedeflerden en az biri esas alınır (Eraktan, 2007).

Üretici Birliklerinin, tarımsal üretimin geliĢmesini sağlamak, bu maksatla teknik ve ekonomik yönden üreticilere rehberlik yapmak, üreticilere her türlü tarımsal girdinin uygun Ģartlarda teminini sağlamak, üreticilerin haklarını korumak, gerekli araĢtırmalar yapmak, çiftçi eğitim ve yayım hizmetlerini gerçekleĢtirmek gibi amaçları bulunmaktadır.

Üretici Birlikleri; her türlü bitkisel ve hayvansal üretim yapan çiftçilerin ürün ve ürün gruplarında bir araya gelerek oluĢturdukları organizasyondur. Özellikle batılı ülkelerde, üreticilerin teĢkilatlanması ve desteklenmesinde üretici birliklerinin önemli bir yeri bulunmakta, geçmiĢten günümüze kadar faaliyetlerini baĢarıyla sürdürmektedirler. Avrupa Birliği‟ne giriĢ için hazırlık ve entegrasyon çalıĢmalarının hız kazandığı Ģu günlerde, daha çok ürün ve ürün grubuna dayalı olan, ilgili olduğu alanın sorunlarını derinlemesine araĢtırabilen, uzmanlaĢmaya bağlı olarak yüksek teknolojiyi gerekli kılan ürün iĢleme ve değerlendirme tesisleri kurmada kolaylık sağlayan üretici birliklerinin Türkiye‟de de kurulmalarına ihtiyaç duyulmuĢtur (Karamürsel ve ark. , 2008).

Türkiye‟de çok farklı yasal dayanağı olan ve birlik adını taĢıyan örgütler bulunmaktadır. Son verilere göre bu birliklere ortak ve kayıtlı isletme sayısı toplamı 1 milyona yaklaĢmaktadır. Bunların dıĢında, 2004 yılında 5200 Sayılı Üretici Birlikleri Yasası çıkarılmıĢtır. Bu yasaya göre de 16 260 ortağı olan 268 Birlik kurulmuĢtur. Üreticiler örgütlenmiĢ bir yapıda, tek ses olarak hareket edebilirlerse, kiĢisel kaynak ve potansiyellerini daha etkin ve verimli kullanabilecekleri gibi ulusal tarım politikalarının oluĢturulmasında söz sahibi olabileceklerdir (Rehber, 2007).

(18)

Çiftçi birlikleri ve çiftçi toplulukları ne çiftçilere yardım verilmesi, ne girdi sağlanması, ne de pazarlama konularında bir rol oynar. Bunların faaliyetleri ana hatları itibariyle, sorunlara çözüm aramak, lobi faaliyetleri yürüterek politikacılara etki yapmak, çiftçiye danıĢmanlık hizmetleri yapmak, pazarlamadaki ve piyasadaki boĢlukları göstermek, halkla iliĢkileri yürütmek ve reklam yoluyla ürünlerin kalitelerini yükseltmeye çalıĢmak Ģeklinde özetlenebilir. Bunun yanı sıra birlikler Tarım Bakanlığının gözetiminde yürütülen tarım eğitimine katkıda bulunmaktadırlar. Bu eğitim çiftçilerin topluluk yardımlarından yararlanabilmeleri açısından gereklidir. Birlikler ayrıca isteğe bağlı olarak yetiĢkin eğitimi de yapmakta, çiftçiler bilgisayar, pazarlama, vergi, muhasebe ve diğer çeĢitli alanlardaki kurslarla eksik yönlerini geliĢtirmektedir.

Bütün kırsal alandaki yerleĢim dağınıklığı ve yaygınlığı ile yetersiz teĢkilatlanma yüzünden ürün fiyatlarının oluĢmasında üreticinin rolü bulunmamaktadır. Pazar Ģartlarına direnemeyen üreticiler ürünlerini kısa zamanda fakat düĢük fiyata pazarlamak zorunda kalmaktadır.

Üretici birlikleri ile ilgili olarak ayrı ayrı kanunların (sulama, süt sığırı yetiĢtiricileri, köye hizmet götürme gibi) çıkarılması yerine, bunların kuruluĢ ve iĢleyiĢleri ile ilgili tek bir çerçeve kanunun çıkarılması gereklidir (Velioğlu, 2007). Tarımda kurumsal yapıyı geliĢtirmeye yönelik yasal düzenlemelerin yapılmasında, öncelikle AB ülkeleri ile uyumun sağlanmasına çalıĢılmalıdır.

Tarımda kurumsal yapının geliĢtirilmesinde devletin görevi, demokratik kooperatifler ve üretici birlikleri gibi gerçek üretici organizasyonlarının tesisi için gerekli ortamı oluĢturacak yasal düzenlemeleri yapmak, piyasada bu kuruluĢların faaliyetlerini ve çalıĢmalarını kolaylaĢtıracak bir sistemi oluĢturmak olmalıdır. Devlet, üreticilerin demokratik kooperatifler ve üretici birlikleri içinde örgütlenmelerini teĢvik etmeli, ancak bu örgütlerin yönetimine müdahale etmemelidir. Devletin yukarıda sıralanan görevleri yanında önemli bir görevi de bu kuruluĢların denetimi ile ilgili yapılanmayı oluĢturmak olabilir. Böylece devlet tarıma yapacağı doğrudan yardımları AB‟nde olduğu gibi birlikler aracılığıyla yapabilir. Yine ürün planlaması da birlikler aracılığıyla sağlanabilir. Birlikler devletin yükümlülüklerini üstlenmeyecekleri gibi, devlete de yük olmayacaktır.

(19)

Tarıma hizmet veren kamu kurumları mümkün olduğunca tek bir bakanlık içinde toplanmalıdır. Ayrıca Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı ile kooperatifler, birlikler, TZOB ve araĢtırma kurumları arasında etkin bir iĢbirliği sağlanmalı ve görevlerini yürütürken, bu kurumların görüĢlerine de baĢvurmalıdır (Karamürsel ve ark. , 2008).

1. 1. ÇalıĢmanın Önemi

Üretici-tüketici arasındaki pazarlama kanalında aracı kademelerin çok olması, gelirin önemli bir kısmının aracılarda kalmasına sebep olmaktadır. Bu durumun sonucu olarak denilebilir ki, üreticiler ürün pazarını denetleyebilecek Ģekilde teĢkilatlanamamıĢtır. Tarım kesiminde üreticilere, kredi ve girdi temini ile çeĢitli hizmetleri götürmek ve üretimlerini değerlendirmek, pazarlamak amacıyla tarım kooperatifleri, kooperatif birlikleri, vakıflar vb. organizasyonlar kurulmuĢsa da, bunlar genel ekonomi içerisinde çeĢitli sorunlarının çözülmemiĢ olması nedeni ile yeterince etkili olmamıĢlardır. Türkiye‟de geçen 30-40 yıl içinde tarımda örgütlenme ile ilgili sorunlar çözülememiĢtir. Bu sorunların çözülebilmesi için alınması gereken önlemler bütün yerel ve ulusal düzeydeki toplantılar ve kongrelerde tartıĢılmıĢ olmasına karĢın, uygulamada önemli bir ilerleme sağlanamamıĢtır. Çiftçiler, tarımsal girdi üreten ve tarımsal ürünleri iĢleyen ve pazarlayan dev firmaların baskılarını hafifletebilmek ve onlara kendi koĢullarını kabul ettirebilmek için “sosyolojik-politik-ekonomik” bir ortamın oluĢmasına katılmak zorundadırlar. Bunun yolu da, tüm geliĢmiĢ ülkelerde olduğu gibi, çiftçinin örgütlenmesinden geçmektedir (Çıkın, 2005).

AraĢtırma yöresi olarak seçilen Tokat ili Kazova Bölgesi, Türkiye‟deki yaĢ sebze meyve üretiminin önde gelen bölgelerinden biri olması nedeniylede araĢtırma bölgesinde yapılacak olan bu çalıĢma büyük önem taĢımaktadır.

1. 2. ÇalıĢmanın Amacı

Tokat ili Kazova bölgesindeki mevcut yaĢ sebze meyve üretici birlikleri ve bu birliklere üye üreticilerin yapısı, birliğin iĢleyiĢ mekanizması, faaliyetleri incelenmiĢtir. Ayrıca, araĢtırma yöresinde yaĢ sebze meyve üreticilerinin birlikler hakkında ne derece bilgiye sahip oldukları, birliklere katılım isteklerinde resmi veya gayri resmi ne gibi sıkıntılarla

(20)

karĢılaĢtıkları ve yaĢ sebze meyve üretici birliklerinin faaliyetlerinin etkinliği araĢtırılıp belirlenmiĢtir.

1. 3. ÇalıĢmanın Kapsamı

ÇalıĢma makro ve mikro düzeyde ele alınmıĢtır. Makro düzeyde; Türkiye‟deki üretici birlikleri ve örgütlenme modelleri hakkında bilgiler verilmiĢtir. Mikro düzeyde ise Kazova Bölgesi incelenerek yaĢ sebze meyve üreticileri birlikleri ve bu birliğe üye üreticilerin durumları ortaya konulmuĢtur.

Bu kapsamda çalıĢma yedi bölümden oluĢmaktadır;

Birinci bölümde; araĢtırmanın önemi, amacı ve kapsamının yer alacağı bu bölümde araĢtırmanın gerekçesi, yapılan çalıĢma ile hangi noktaya varılmak istendiği ve konunun sınırlılıkları ortaya konulmuĢtur.

Ġkinci bölümde; konu ile ilgili yapılmıĢ çalıĢmaların özetleri Ģeklinde literatür bildiriĢleri yer almaktadır.

Üçüncü bölümde; materyalin toplanması ve değerlendirilmesi esnasında uygulanan yöntemler ayrıntılı olarak açıklanmaya çalıĢılmıĢtır.

Dördüncü bölümde; araĢtırmanın kuramsal çerçevesi yer almaktadır.

BeĢinci bölümde; araĢtırma bölgesi hakkında genel bilgiler verilmeye çalıĢılmıĢtır. Altıncı bölümde; araĢtırma bulguları yer almaktadır. AraĢtırma sonucunda elde edilen bilgiler çeĢitli alt baĢlıklara ayrılarak sistematik bir Ģekilde açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. Yedinci ve son bölümde ise; çalıĢmanın sonuç ve önerileri yer almaktadır. Bu bölümde araĢtırma bulgularından elde edilen sonuçlar ve bu sonuçlara yönelik çözüm önerilerine detaylı Ģekilde yer verilmiĢtir.

(21)

2. LĠTERATÜR ÖZETLERĠ

Atasoy, (2009), Türkiye‟deki tarımsal üretici örgütlerinin sorunları ve tarımsal iĢletmelerin sorunları belirlenerek önerilerde bulunulan bu çalıĢmada, tarımsal üreticilere ait iĢletmelerin uygun maliyette finansal kredi ihtiyaçları ile halkın kooperatifçilik konusunda eğitimi ve bilinçlendirilmeleri sorunu ön plana çıkmıĢtır. AB ye girme sürecinin hızlandırılması ve bu sürecin en önemli basamağı olan tarım sektörünün sorunlarını asgari düzeye indirmenin en temel yolunun üretici organizasyonları ve üreticilerin yeni teknoloji-bilgi ile donatılması gerektiği sonucu ortaya konulmuĢtur.

Çetinkaya, (2005), Tarım SatıĢ Kooperatiflerinden TariĢ‟in rekabetçi üstünlüğe olan katkısı detaylı Ģekilde inceleyen Çetinkaya, ayrıca TariĢ‟in izlediği stratejik politikaların diğer Tarım SatıĢ Kooperatif ve Birliklerine de uygun bir model oluĢturması yönünde öneriler getirmiĢtir.

Çıkın ve Karacan, (1994), kooperatiflerin BaĢarısızlığını Etkileyen Faktörlerin incelendiği çalıĢmada ilgili faktörler genel hatları ile iki kısıma ayrılmıĢtır. Bunlar, genel nitelikli faktörler ve ülkenin sosyo-ekonomik durumuna bağlı faktörler olarak belirtilmiĢtir. Ayrıca bu makalede kooperatiflerin baĢarısızlığını etkileyen en asli 5 faktör; Organizasyona bağlı hatalar, kötü yönetim, ortaklık ilgi ve anlayıĢındaki eksiklikler, ekonomik nedenler ve son olarak fertlerin kısır-bencil görüĢ ve düĢüncelerinden dolayı dahili sürtüĢme ve anlaĢmazlıklar olarak ortaya konulmuĢtur. Çıkın, (2005), çiftçilerin neden örgütlenmesi gerektiği konusu ele alan Çıkın, tarımsal fiyatın oluĢumuna katkıda bulunmak, tarımsal ürünlerin farklılaĢmasına katkıda bulunmak, kırsal ortam koĢullarını iyileĢtirmek için örgütlenmenin gerektiği konusuna önem verilerek, nasıl örgütlenilmesi gerektiği konusunda önerilerde bulunmuĢtur. DemirtaĢ, (2005), Türkiye‟de limon üretimi, pazarlama sorunları, limon üreticilerinin yapısı ve üreticilerin sektörde yaĢadığı sorunlar ele alınan çalıĢmada ortalama bahçe alanı 18,49 da, verim 2088 kg/da ve dekara 73 kg/ağaç olarak belirlenmiĢtir. Ayrıca

(22)

limon üretiminde dünya ülkelerindeki rakip ülkeler ile rekabet edebilmek için üretici örgütlerine ihtiyaç olduğuna önemle vurgu yapılmıĢtır.

Eraktan, (2001), çalıĢmada, AB deki örgütlenme yapısı, örgütlenme modelleri, örgütlenmedeki baĢlangıçları ve süre gelen zamandaki çalıĢmaları ele alınmıĢtır. Var olan örgütlerin hem ürün bazında hem bölgesel anlamdaki faaliyetleri örnekler verilerek incelenmiĢtir.

Eraktan, (2004), çalıĢmada, AB ve Türkiye bazında tarımda örgütlenme Ģekilleri ortaya konularak Türkiye‟deki mevcut örgütlenme yasasının tasarı aĢamasında iken içeriği hakkında gerekli bilgiler verilmiĢtir.

Elmalı, (2008), çalıĢmada, Tokat Ġli Merkez Ġlçede bağcılık üretimi yapan üreticilerin mevcut durumu, ürün pazarlanması, pazarlama yapısı ve özellikleri, ve bağcılık üretimi yapan iĢletmelerin sosyo-ekonomik faktörleri ortaya konulmuĢtur. Bu bilgiler ıĢığında üretim ve pazarlamaya iliĢkin sorunların çözümüne yönelik öneriler bu çalıĢmada belirtilmiĢtir. Bu çalıĢmada dekara üzüm veriminin 381,66 kg, üretim maliyetinin 78,77 TL, brüt üretim değerinin 232,81 TL, brüt karın 174,40 TL ve net karın 154,04 TL olduğu görülmüĢtür. Bir kg üzümün maliyeti 0,21 TL iken satıĢ fiyatı 0,61 TL olarak gerçekleĢmiĢ ve bu durumda üzüm üretiminde yapılan 1 TL‟lik harcamaya karĢılık 2,96 TL kar elde edildiği bulunmuĢtur.

Karamürsel ve Ark. , (2008), makalede, Türkiye‟deki üretici birlikleri ve üretici birlikleri yasası hazırlanırken dikkate alınması gereken konular hakkında bilgiler verilmiĢtir. Hazırlanan yasaya yönelik alternatif önerilerde bulunulmuĢ ve genel bir çerçevede üretici birliklerinin önemi vurgulanmıĢtır.

Karlı, (2003), çalıĢmada, GAP alanındaki illerde kooperatifler ve diğer çiftçi örgütlerinin mevcut yapısı, iĢleyiĢ mekanizması, üyelere olan etkinliği ve üyelerle olan ticari faaliyetleri incelenmiĢtir. ÇalıĢmada üreticilerin örgütlere bakıĢ açısı ve yöneticilerin bu örgütleri nasıl gördüğü de dikkate alınarak çeĢitli örgütlenme modelleri ortaya konulmuĢtur.

(23)

Kızılaslan, (1997), çalıĢmada, kooperatiflerin yaygınlaĢtırılmasına yönelik öngörülen yayım çalıĢmaları için bireylerin sosyo-ekonomik faktörleri incelenmiĢtir. AraĢtırma neticesinde kooperatifçiliğin geliĢtirilmesi ve yaygınlaĢtırılması için yayım çalıĢmalarının büyük önem arz ettiği ve bir rehber niteliği taĢıyabileceği belirtilmiĢtir. Köroğlu, (2003), çalıĢmada, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye‟deki tarımsal kooperatifler, üretici birlikleri, branĢ birlikleri, ziraat odaları ve diğer örgütler detaylı Ģekilde ele alınarak incelenmiĢtir. Ġncelenen örgütlerin, Avrupa Birliği ve Türkiye kıyaslaması yapılarak alınması gereken önlemler ve çözüm önerileri sonuç olarak belirtilmiĢtir.

Quach ve Kawaguchi, (2003), Japonya‟nın Hanoi ve Hochiminh Ģehirlerinde mandıra iĢletmeciligi yapan iki kooperatifin bölgede süt üretimindeki rolünü, iĢletmelerin zayıf ve güçlü yönlerini, kooperatiflerin, mevcut durumlarını ve etkinligini analiz ettikleri çalısmalarında, kooperatiflerin küçük ölçekli üretimde bulunduklarını ve her iki iĢletmenin de ölçek ekonomisinden faydalanamadığını vurgulamıĢlardır.

Rehber, (2007), tarımda örgütlenme sorunları isimli çalıĢmada, Türk tarımında üretici örgütlenmesine vurgu yapılmıĢtır. Ayrıca bu çalıĢmada üreticilerin örgütlenmenin temel sorunları; Devlet-Kooperatif iliĢkileri, yasal sorunlar, finansman sorunu, kooperatifler arası iĢbirliği ve eğitim araĢtırma olarak ana baĢlıklar altında toplanarak çözüm önerileri sunulmuĢtur.

Rosenhammer, (1994), Almanya‟da çiftçi örgütlenmesi ile ilgili araĢtırmasında, Almanya‟da ilk çiftçi örgütlenmesi hareketinin 1800-1850‟li yıllarda kurulan tarımsal merkez birlikleri ile baĢladıgını ve bu birliklerin daha sonra Ziraat Odalarına dönüĢtürüldügünü ortaya koymuĢtur.

Sungur, (2009), tarımsal kalkınmada üretici örgütlerinin rolü isimli çalıĢmada, üretim maliyetlerinin düĢürülmesi, tarımsal ürünlerde kendi kendine yeterli duruma gelinmesi tarımsal ürünlerde ithal eden değil, ihraç eden ülke olunması ve benzer birçok nedenden dolayı üretici örgütlerinin mevcut durumu ve sorunlarının yeniden ele alınması gerektiği vurgulanmıĢtır. Satın alınabilir, güvenilir ve yeterli gıda ve diğer hammaddeleri üretip

(24)

üreticinin refah düzeyini yükselterek Türk tarımını verimli, sürdürülebilir, çevre dostu, uluslararası pazarlarda rekabet edebilir ve örgütlü kılmak hedefine uygun bir çiftçi örgütlenmesinin mutlaka tesis edilmesi gerektiği önemle belirtilmiĢtir.

Terin, (2008), çalıĢmada, Van ilindeki üreticilerin örgütlenme düzeyleri, örgütlenmeye bakıĢları ve örgütlenmeye iliĢkin sorunları ortaya konulmuĢtur. Van ilindeki üreticilerin % 83,1‟inin tarımsal örgütlere üye olduğu, eğitim düzeyi ile tarımsal örgüte üye olmak arasında anlamlı bir iliĢkinin olduğu, Ziraat odasına üye üreticilerin % 75,8‟inin beklentilerinin gerçekleĢmediği, Tarımsal Kalkınma Kooperatifine üye üreticilerin % 75‟inin kooperatifi baĢarılı bulduğu, üreticilerin % 37,3‟ü örgütlenme hakkında yayım çalıĢması yapıldığını, % 20,3‟ü örgütlenme hakkında bilgi almak için Tarım Ġl-Ġlçe Müdürlüklerine gittiklerini belirtmiĢlerdir. Örgütlenme konusunda en önemli sorunun; % 33,9 oran ile örgütlenme konusunda bilgi eksikliği olduğu sonuçları görülmüĢtür.

Yercan, (2007), bu çalıĢmada, Avrupa Birliği genel örgütlenme deseni ortaya konulmaya çalıĢılmıĢ ve bazı dünya ülkelerindeki örgütlenme modelleri irdelenmiĢtir. Bunlara dayanarak Türkiye‟deki örgütlenme durumu ile karĢılaĢtırarak tarım üreticisinin mevcut sorunları belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Ayrıca Avrupa Birliği üyelik sürecinde alınması gereken önlemler de bu çalıĢmada belirtilmiĢtir.

Zijun, (2006), Çin‟deki çiftçi kooperatiflerinin mevcut durumu genel olarak incelenmiĢtir. Çalısmada ayrıca kooperatiflerin geliĢim süreci, kooperatiflerin rolleri ve üreticilerin kooperatiflerden gelecek ile ilgili beklentileri tartıĢılmıstır.

(25)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3. 1. Materyal

ÇalıĢmada, Tokat il merkezi, Pazar ilçesi ve Turhal ilçesinde bulunan YaĢ Sebze Meyve Üreticileri Birliğine üye üreticiler araĢtırmanın popülasyonunu oluĢturmaktadır.

Popülâsyondan seçilen üreticilerden anket yoluyla elde edilen veriler araĢtırmanın ana materyalini oluĢturmaktadır.

ÇalıĢmada ayrıca, daha önce yayınlanmıĢ kitaplar, tezler ve araĢtırma raporları, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı, Devlet Planlama TeĢkilatı v.b kuruluĢların yayınladığı istatistiksel verilerden faydalanılmıĢtır.

3. 2. Yöntem

3. 2. 1. Köyler ve Örnek ĠĢletmelerin Seçiminde Ġzlenen Yöntem

Tokat il merkezi, Pazar ilçesi ve Turhal ilçesinde bulunan YaĢ Sebze Meyve Üreticileri Birliğine üye üreticilerin ikamet ettikleri 27 adet köy belirlenmiĢtir. Bu köyler; Pazar Merkez, Dereköy, ġenyurt, Üzümören, Kat Kasabası, Kalaycık, Ovayurt, Dökmetepe, Kızılköy, BağlarbaĢı, Tatar, Necip, TaĢlıçiftlik, Gözova, Çöreğibüyük, Büyükbağlar, MenteĢe, Güryıldız, Küçükbağlar, Çamağzı, TaĢlık, Ocaklı, Pınarlı, YazıbaĢı, Bula, Dereçay, Tepeçay köyleridir. Ġkinci aĢamada belirlenmiĢ olan 27 köydeki 443 adet YaĢ Sebze Meyve Üretici Birliğine üye üretici, araĢtırmanın popülasyonunu oluĢturmuĢtur. Bu popülâsyonu oluĢturan üye listesi Tokat Tarım Ġl Müdürlüğünden temin edilerek örnekleme yapılmıĢtır.

Eğer popülâsyonun varyasyon katsayısı % 75‟den yüksek ise tabakalı örnekleme yöntemi daha iyi sonuçlar vermektedir. Ġyi bir tabakalandırma yapmak için her tabakanın tabaka içi varyansının en düĢük, tabakalar arası varyansın en yüksek, tabakalara ait örnek ortalamaları toplamının en yüksek ve standart sapma toplamının en düĢük olması gerekir (Çiçek ve Erkan, 1996).

Bu özellikler ıĢığında 443 adet iĢletme, arazi geniĢlikleri dikkate alınarak 0-30; 31-80; 81-+ Ģeklinde tabakalara ayrılmıĢtır. Üretici birliğine üye üreticilerden yapılan

(26)

örneklemede, tabakalı örnekleme yöntemlerinden birisi olan oransal dağılım yöntemi kullanılmıĢtır. Bu yöntem ile Neyman Yöntemi arasındaki tek farklılık örnek hacminin hesaplanmasında kullanılan formüldeki bazı değiĢikliklerden kaynaklanmaktadır. Tabaka oluĢturmak ve diğer iĢlemler açısından herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Örnek hacminin hesaplanmasında kullanılan formül, aĢağıda belirtilmiĢtir (Yamane, 1967).

( ) ( ( )) n= Örnek hacmi

Nh= h‟ıncı tabakadaki birim sayısı (frekans) Sh= h‟ıncı tabakanın standart sapması N= Toplam birim sayısı

D= d/z (d= ortalamadan belirli bir oranda sapmayı ifade eder, z= t-dağılım çizelgesinde N-1 serbestlik derecesinde ve belirli bir güven sınırına ait t değerini ifade etmektedir).

Yukarıdaki formüle göre % 90 güven aralığında ve ortalamadan % 5 sapma ile örneğe girecek iĢletme sayısı 84 adet bulunmuĢtur. ÇalıĢmanın bundan sonraki tüm aĢamalarında tabaka ifadesi yerine grup ifadesi kullanılacaktır. Belirlenen örnek hacminin gruplara göre dağıtılmasında aĢağındaki formül kullanılmıĢtır.

Bulunan 84 iĢletme yukarıdaki formül kullanılarak aĢağıdaki Ģekilde gruplara ayrılmıĢtır.

(27)

Çizelge 3. 1. ĠĢletmelerin gruplara ayrılması

Grup No Grup Alt ve Üst sınırları (da) Örnek Ortalaması (da) Gruptaki ĠĢletme Sayısı (Nh) Standart Sapma (Sh) (Nh*Sh) Nh*(Sh)2 Örneğe Çekilen ĠĢletme Sayısı 1 0-30 16,02 288 7,96 2292,48 18248,14 54 2 31-80 46,33 111 12,63 1401,93 17706,37 21 3 81-+ 121,85 44 48,14 2118,16 101968,22 9 TOPLAM --- 34,12 443 68,73 5812,57 137922,73 84

3. 2. 2. Anket AĢamasında Ġzlenen Yöntem

AraĢtırmada veri toplamak için kullanılan anket formları, araĢtırmanın amaçları ve araĢtırma yöresinin özelliklerine uygun olacak biçimde düzenlenmiĢtir. YaĢ Sebze Meyve Üreticileri Birliğine üye üreticilerin arazi varlığı ve mülkiyet durumu, aile yapısı, sosyo-ekonomik özellikleri, ürün pazarlama durumları ve üye oldukları örgüt ile olan iliĢkileri bu anket formları kullanılarak yüzyüze görüĢülerek doldurulmuĢtur. Ayrıca sorunların saptanmasına yönelik üreticilerden sözel cevaplarda alınarak değerlendirilmiĢtir.

3. 2. 3. Verilerin Analizinde Ġzlenen Yöntem

Gruplara ayrılan iĢletmelerde, üreticilerin sosyo-ekonomik özellikleri, iĢletmelerin özellikleri, ürün pazarlamadaki davranıĢları ve üretici birliği ile olan iliĢkileri Non-Parametrik yöntemlerden olan Wilcoxon ĠliĢkili Ġkili Örneklem Testi uygulanarak test edilmiĢtir. Uygun analiz yönteminin belirlenmesinde Kolmogorov-Smirnov yöntemi kullanılarak P<0,05 değeri kriter alınarak bu değerin altında kalan verilerin Wilcoxon ĠliĢkili Ġkili Örneklem Testine uygun olduğu görülmüĢtür. Wilcoxon ĠliĢkili Ġkili Örneklem Testi neticesinde P<0,05 önem seviyesinden küçük olan değerler iliĢkili olarak nitelendirilmiĢtir. Test sonuçlarının gösteriminde kullanılan H0 iĢletme büyüklük

(28)

grupları ile teste giren değiĢkenin gruplar arasındaki farkın anlamsız olduğunu, H1 ise gruplar arasındaki farkın anlamlı olduğunu ifade etmektedir.

(29)

4. ARAġTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESĠ

4. 1. Dünyada Örgütlenme ve Birlikler

GeliĢmiĢ ülkelerin ulaĢtıkları sosyal ve ekonomik refahın temelinde tarım alanındaki geliĢme yatmaktadır. Tarım, zenginlik üreten bir sektör olarak ülkelerin sanayileĢmesinde büyük rol oynamıĢtır. Tarım sektörünün oynadığı bu roldeki en büyük pay ise üretici örgütlerinindir. Üretimden pazarlamaya kadar örgütlü bir yapıda hareket eden üreticiler, gerek kendileri ve gerekse ülkeleri için yararlar sağlamıĢlar ve güçlü üretici örgütleri sayesinde, tarım-sanayi entegrasyonunu baĢarı ile kurmuĢlardır. Kurdukları pazarlama yapısı ile de pazardan daha fazla pay almıĢlar ve ürettikleri ürünlerden daha fazla gelir elde etme imkanına kavuĢmuĢlardır.

Günümüzde, tarımsal örgütlenmenin en yaygın olduğu ve geliĢtiği ülkelerin baĢında Avrupa Birliği (AB) ülkeleri gelmektedir. Avrupa Birliği‟nde, tarım kesimine yönelik politikaların oluĢturulmasında ve bu politikaların uygulanmasında tarımsal örgütlerin önemli bir yeri vardır, tarıma dayalı sanayiinin yaklaĢık % 50‟si de bu örgütler aracılığıyla yürütülmektedir.

AB ülkelerindeki tarımsal örgütlenme modellerinin geçmiĢi, uzun bir sürece dayanmaktadır; yaĢanan deneyimler neticesinde her ülke kendi koĢullarına uygun bağımsız demokratik çiftçi örgütlerini oluĢturmuĢtur. Eğitim ve yayımdan baĢlayarak bilinçlenme sürecini tamamlamıĢ olan bu örgütler, kendi sorunlarına sahip çıkarak serbest piyasa ekonomisi içersinde var olan pazarlara göre üretimlerini gerçekleĢtirmekte ve bu süreçte hükümetler tarafından maddi olarak desteklenmektedirler (Erdoğan, 2000).

AB‟de tarım üreticilerinin kurdukları örgütler, izledikleri farklı hedeflere göre üretim ve pazarlama ile ilgili olabildikleri gibi, çiftçinin üretim ve piyasa koĢulları hakkında bilgilendirilmesi ve çıkarlarının korunması gibi faaliyetlerle ilgili de olabilmektedir. Çiftçi kuruluĢları, rekabet hukukunu ilgilendirmediği sürece, ülkelerin ulusal düzenlemeleri ile yönlendirildiği için tüm Avrupa Birliği bünyesinde aynı özellikleri taĢımamakta, hatta federatif yapıdaki üye devletlerde bir eyaletten diğerine üretici kuruluĢlarının iĢlev ve yöntemleri farklılık gösterebilmektedir. Bu bakımdan tüm ülkeleri üretici kuruluĢları açısından bir Ģablon altında toplamak mümkün değildir.

(30)

Ancak yapısal olarak farklılık gösterseler de, AB genelinde tarımsal örgütlenme oldukça iyi iĢleyen bir mekanizmaya sahiptir (Köroğlu, 2003).

4. 2. AB’ de Çiftçi Birlikleri

AB‟ nde çiftçilerin örgütlenmesi çeĢitli Ģekillerde gruplanarak ele alınabilir. Bilimsel açıdan genel olarak bu örgütlerin hedeflediği konular temel alındığında, ekonomik ve mesleki olmak üzere 2 farklı örgütlenme Ģekli ortaya çıkmaktadır (Eraktan 2004a). 1.Ekonomik örgütlenme: Üretim ve pazarlama alanında daha güçlü duruma gelmeyi hedefleyen kooperatif, dernek, Ģirket, ve hatta bazı sendikaları kapsamaktadır.

2.Mesleki örgütlenme: Çiftçinin üretim ve piyasa koĢulları hakkında bilgilendirilmesi ve çıkarlarının korunmasını hedefleyen ziraat odaları ve branĢ birliklerini de kapsayan iĢletmeci sektör örgütlerinden oluĢmaktadır.

AB de tarım üreticilerinin kurdukları örgütler izledikleri farklı hedeflere göre üretim ve pazarlama ile ilgili olabildikleri gibi, çiftçinin üretim ve piyasa koĢulları hakkında bilgilendirilmesi ve çıkarlarının korunması gibi faaliyetlerle ilgili de olabilirler. Çiftçi kuruluĢları, rekabet hukukunu ilgilendirmediği sürece ülkelerin ulusal düzenlemeleri ile yönlendirildiği için tüm Avrupa Birliği bünyesinde aynı özellikleri taĢımamakta, hatta federatif yapıdaki üye devletlerde bir eyaletten diğerine üretici kuruluĢlarının iĢlev ve yönetimleri farklılık gösterebilmektedir. Bu bakımdan tüm ülkeleri üretici kuruluĢları açısından bir Ģablon altında toplamak mümkün değildir.

Bu çerçeve içinde örneğin Ziraat Odaları farklı yapılarda bulunmaktadır. Genelde çiftçinin çıkarlarını savunan, devlet ile çiftçi arasında bilgi ve yönlendirme açısından aracılık yapan, çiftçi kayıtlarını tutan, çiftçi eğitim ve tarımsal araĢtırma hizmetlerini gören, hatta AB politikalarının yürütülmesini izlemekle sorumlu kuruluĢlardır. Bu yönleri ile üretimde yol gösterici, araĢtırıcı, denetleyici, ama pazarlama hizmetlerine girmeyen bir faaliyet biçimleri vardır. Buna karĢılık üretici örgütleri/ grupları/ toplulukları üretimi yönlendirme ve ürünü pazara hazırlama görevini üstlenirler. Tarım kooperatifleri üretimden pazarlamaya ve üretilen ürünlerinin iĢlenerek satılmasına kadar her aĢamada etkindirler. Çiftçi birlikleri ise (Ziraat Odaları gibi) üreticilerin haklarını korumak, onlara bilgi aktarmak, eğitmek gibi farklı bir alanda faaldirler. Bütün bu

(31)

kuruluĢlar birbirinden, bir kuruluĢ da baĢka bir ülkedeki kuruluĢtan farklı özellikler taĢır (Eraktan, 2007).

Örneğin Meyve ve sebzelerin piyasa düzenlemesi 1966/67 üretim döneminde baĢlamıĢ ve 1972 yılında çıkartılan 1035/72 sayılı yönetmelikle politikaların yürütülmesinde yararlanılmak üzere tüzel kiĢiliğe sahip üretici örgütleri kurulması kararlaĢtırılmıĢtır. Bu örgütler; a) meyve ve sebze, b) yalnız meyve, c) yalnız sebze, d) bu ürünlerinin bazılarının iĢleyicileri, e) turunçgiller, f) kabuklu meyveler ve g) mantar üreticileri tarafından kurulmaktadırlar.

Üretici kuruluĢlarının faaliyet amaçları Ģunlardır:

 Planlı, özellikle kalite ve kantite açısından talebi karĢılayacak Ģekilde bir üretim gerçekleĢtirmek,

 Arzın daha ayrıntılı bir Ģekilde düzenlenmesi,  Üyelerinin ürünlerini pazarlamalarının teĢviki,  Üretim maliyetlerinin kısılması,

 Üretici fiyatlarının düzenlenmesi,

 Çevre dostu üretim teknikleri geliĢtirilmesi,

 Ürünlerin iĢlenmesi ve atıklarının değerlendirilmesinde çevreyi koruyucu tekniklerin uygulanmasının teĢviki,

 Su ve toprak kaynakları ile peyzajın korunması,  ÇeĢit zenginliğinin sürdürülmesi ve/veya teĢvikidir.

Üretici örgütlerinin kuruluĢunu kolaylaĢtırmak için üye ülkeler kuruluĢunun ilk beĢ yılında kuruluĢu teĢvik ve yönetimi kolaylaĢtırmak için yardım yapabilmekte ve yardım harcamalarının bir kısmını karĢılamak üzere doğrudan veya kredi kuruluĢları eliyle özel koĢullarla kredi açabilmektedirler. Buna karĢılık üye ülkeler üretici kuruluĢlarının iĢlevlerini yerine getirmeleri için gerekli önlemleri almakta ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen kuruluĢlar için yaptırım uygulamaktadırlar.

Yukarıda belirtilen amaçlara eriĢebilmek için üreticilerin ve doğrudan örgütün bazı yükümlülükleri yerine getirmeleri gerekmektedir. Üretici üretimin ve pazarlamanın ne

(32)

Ģekilde yapılacağı ve çevre korunması konularında konulan kuralları uygulamakla yükümlüdür. Bunun karĢılığında üyeler örgütün demokratik denetimini ve alınacak kararların da sınırsız denetimin hesaplayacak kurallardan yararlanmaktadırlar.

Üretici kuruluĢları bir çalıĢma planı hazırlayarak, burada öngördüklerini uygulamak, üye ülke ve topluluk denetimine açık olmak, çalıĢmalar hakkında gerekli her türlü istatistiği toplamak ve bir iĢletme fonu kurmakla yükümlüdür.

Üreticiler hangi üretici grubuna giriyorsa yalnız o örgüte üye olarak, ürettiği ilgili ürünün tamamını üretici örgütüne teslim etme durumundadır. Bununla beraber, üretici örgütüyle var olan anlaĢmaya göre, örneğin meyve-sebze üreticileri örgütü üretimlerinin % 25‟ine kadar olan kısmını ve diğer üretici örgütleri kategorilerinin üyesi olan üreticiler üretimlerinin % 20‟ sine kadarını kendi gereksinimleri için çiftlik avlusundan doğrudan tüketiciye satabilirler. Örgüt tarafından pazarlanan ürün miktarının ufak bir bölümünün üretici örgütü tarafından bir diğer üretici kuruluĢuna satılması da mümkündür. Ürünler üretici kuruluĢunun ticari markasını taĢıdığından, bunda bir sakınca görülmemektedir.

KuruluĢların pazarlama süreçlerinde güçlenmelerini sağlamak için 1996 dan sonra bir iĢletme fonu kurulmuĢtur. Bu fon üreticilerin aidatları ve Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu (FEOGA) yardımlarından oluĢmaktadır. Üretici kuruluĢlarının piyasadan ürünün çekilmesi ve üye devlet tarafından onaylanan faaliyet programının finansmanı amacıyla kullanacakları bu fon, üretici kuruluĢlarının gelecekteki pazar konumunun iyileĢtirilmesini hedeflemektedir. Bu fonun azami % 50‟si FEOGA tarafından karĢılanır. Ancak FEOGA yardımları üretici kuruluĢunun satıĢ tutarına bağlı olarak verilmektedir. Bununla beraber Topluluk harcamalarının disiplin altına alınabilmesi için geliĢtirilen bir önlem olarak AB çerçevesinde kamu yardımlarının tüm üretici kuruluĢlarının satıĢlarının % 2,5‟ini aĢmaması kurala bağlanmıĢtır.

Üretici örgütlerinin kuruluĢunda belli hedefler konulmakta ve kuruluĢun üye devlet tarafından onaylanması ancak bu programa kabulü ile olmaktadır.

(33)

Bu hedefler Ģunlardır;

 Üretimin geliĢtirilmesi  Pazarlamanın desteklenmesi

 Tüketiciye yönelik ürün pazarlaması

 Entegre ekim veya diğer çevre dostu üretime geçilmesi  Ekolojik üretim

 Geri çekmelerin azaltılması

Programda bu hedeflerden en az birisinin esas alınması gerekmektedir (Eraktan, 2007). Üye devletlerde yürütülen pazar politikasının bir unsuru olarak düĢünüldüğü için üretici örgütleri/toplulukları/ gruplarının tabi olduğu kimi yönetimle ilgili kurallar birbirinden farklı olabilir. Almanya‟dakine göre Fransa‟da devletin üretici örgütlerine etkisi daha fazladır. Almanya‟da sözleĢmeli tarımı düzenleyen bir yasa bulunmayıp, bu Medeni Kanun çerçevesinde ele alınırken, Fransa‟da bunu düzenleyen bir yasa bulunmaktadır. Almanya ve Fransa‟da üretici toplulukları özel hukuk kurallarına tabi iken, Hollanda‟da kamu hukuku içinde ele alınırlar. Özel hukuktan farklı olarak kamu hukukunun geçerli olduğu durumlarda ilgili ekonomik faaliyet alanına giren teĢebbüslerin ilgili kuruluĢa katılmaları zorunludur. Almanya‟da kamu hukukuna tabi olan kuruluĢ tarım ürünleri ve gıda maddelerinin yurtiçi ve yurtdıĢı piyasalarının merkezi olarak teĢviki, piyasa ve fiyat raporlarının tutulduğu merkezi teĢkilatlardır ve bunlar branĢ birliklerinin yerini tutarlar. Fransa‟da ise kamu hukukuna bağlı olarak çalıĢan çeĢitli piyasalara yönelik kurulmuĢ “pazar daireleri” bulunmakta, bunlar Ortak Pazar OluĢumu (OPO)‟nu çerçevesinde alınan önlemleri düzenlemektedirler. Hollanda‟da “ekonomik örgütler” adını taĢıyan üretici örgütleri 1950 yılında ayrı bir yasa ile oluĢturulmakta olup, diğer sektörler yanında daha çok da tarımda ve gıda sanayiinde kurulmaktadır. Ama perakende ve toptan ticaret ve el sanatları alanında da oluĢturulmuĢ kuruluĢlar vardır. Bunlar ya yatay (tek bir piyasa aĢaması için) veya dikey (aynı ürün veya ürün grupları için bütün ekonomik aĢamalarda olan) birleĢmelere girmektedir. Yatay birleĢmelerde, örneğin üretim, iĢleme veya pazarlama aĢamalarından birinin ele alındığı aynı ürün veya ürün grubunu yetiĢtiren iĢletmeler veya bu ürün veya ürün gruplarının perakende satıĢı ile uğraĢan birleĢmeler gündeme gelmektedir. Dikey birleĢmelerde ise aynı ürün veya

(34)

ürün grubunun üretiminden diğer bütün pazar aĢamalarına kadar uğraĢan iĢletmelerin hepsinin bir araya geldiği kuruluĢlar anlaĢılmaktadır. Hollanda‟daki sistem daha karıĢıktır. Ama hem yasalarının daha Ortak Tarım Politikası (OTP) diye bir kavramın bulunmadığı zamanlardan beri yürürlükte olması ve yerleĢmiĢ olması, hem hitap edilen tarımsal nüfus miktarının azlığı (toplam 282 000) sistemin iĢleyiĢini kolaylaĢtırmaktadır.

Çiftçi birlikleri, çiftçilere yardım verilmesi, girdi sağlanması yada pazarlama konularında bir rol oynamaz, bunların faaliyetleri ana hatları itibariyle, sorunlara çözüm aramak, lobi faaliyetleri yürüterek politikacılara etki yapmak, çiftçiye danıĢmanlık hizmetleri yapmak, pazarlamadaki halkla iliĢkileri yürütmek ve reklam yoluyla ürünlerin kalitelerini yükseltmeye çalıĢmaktır.

Çiftçi Birlikleri çeĢitli ülkelerde farklı biçimlerde oluĢturulmuĢtur. Bazı ülkelerde ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde örgütlenen bu birlikler, bazı ülkelerde siyasi partilerin alt grubu gibi çalıĢmaktadır. Ayrıca, federal yapının özelliği olarak kendi içinde dikey birleĢmesini tamamlamıĢ, ama farklı siyasi ve dini yaklaĢımlar içinde olan kiĢilerin katıldığı ve birbirinden bağımsız çalıĢan birlikler yanında, bazı dernek yapılarında olduğu gibi, genç çiftçilerin ayrı bir birlikte, belli bir yaĢın üstündekilerin farklı birlikte bir araya geldiği birlikler de sözkonusudur ( www.tzob.org.tr ).

Aynı ülke içinde olsalar bile, birbirinden bu kadar farlı özellikler gösteren bu birliklerin çoğu zaman birbirleri ile iliĢkileri kopuktur ve rekabet halindedirler. Ancak Almanya gibi bazı ülkelerde, birlikler siyasi ve sosyal herhangi bir bağıntı olmaksızın bütün tarım üreticilerine açıktır. Bu birlikler, köy, ilçe, bölge, eyalet, federal düzey gibi idari bölünmeler Ģeklinde üst örgütlenmelerini oluĢturmuĢlardır.

Almanya‟da, bütün gelirlerini tarımdan kazanan, tarımdan ek geliri olan veya yan iĢ olarak tarımsal faaliyet yapanlar, yahut ülke veya kira arazi üzerinde çalıĢanlar gibi hiçbir ayırımla karĢılaĢmaksızın gönüllü olarak Çiftçi Birliklerine üye olabilmektedir. Almanya Çiftçi Birliği/Deutscher Bauernverbond (DBV), Raiffeisen Tarım Kooperatiflerinin geliĢmesine paralel bir seyir izlemiĢtir. Almanya‟da çiftçi birlikleri, ağırlıklı olarak sosyal hakların korunması ile ilgili politikaları oluĢturmakta ve ekonomik faaliyetlerde bulunmamaktadır.

(35)

Almanya Çiftçi Birlikleri, 1945 yılında Berlin‟de dernekler yasasına göre kurulmuĢ ve tescil edilmiĢ, 1974‟ten sonra da “Alman Çiftçi Birlikleri Federasyonu” adını almıĢlardır. Birliklerin temel amacı, mevcut kırsal yapıya göre tarım sisteminin sürdürebilirliğini sağlamaktır. Bu birlikler, Ziraat Odaları‟nın bulunduğu eyaletlerde daha az etkinken, tarım politikasının Tarım Daireleri aracılığıyla yapıldığı eyaletlerde daha güçlü bir konuma gelmiĢlerdir.

Almanya Çiftçi Birlikleri Federasyonu, bir Ģemsiye kuruluĢ olarak, tüm birliklerin bir üst kuruluĢudur. Bölgesel Çiftçi Birlikleri, Kırsal Kalkınma Genç Çiftçiler Birliği, Almanya Raiffesisen Kooperatif Birliği ve Ziraat Mezunları Federal Birliği ile diğer tarım ve orman organizasyonları Almanya Çiftçi Birliği‟nin tam üyesidir.

Çiftçi Birlikleri aynı zamanda, Tarım Bakanlığı‟nın gözetiminde yürütülen tarım eğitimine katkıda bulunur. Örneğin Almanya‟da 9 yıllık ilk öğretimden sonra bir yıl tarım meslek eğitimi gören gençler 2 yıl da pratik tarım eğitimi yaparlar. Bu iki yıl içinde haftada bir gün tarım okuluna gidilmektedir. Stajın ancak 6 aya kadar olan belirli bir kısmı stajyer öğrencinin aile çiftliliğinde yapılabilir. Fransa‟da çiftçi adayı 2 ay kadar bir süreyi de yurt dıĢında bir tarım iĢletmesinde geçirerek, Avrupa tarımını da tanımaktadır. Eğitim çiftçilerin AB yardımlanndan yararlanabilmeleri açısından gereklidir.

Birlikler ayrıca isteğe baglı olarak yetiĢkin eğitimi de yapmakta, bilgisayar, pazarlama, vergi, muhasebe ve diğer çeĢitli alanlardaki kurslarla çiftçiler eksik yönlerini geliĢtirmektedir.

Bütün AB üye ülkelerindeki Çiftçi Birlikleri, aynı zamanda AB düzeyinde bir Komite olan Avrupa Profesyonel Tarım Örgütleri Komitesi (COPA)‟ne katılarak, daha üst bir örgütte de temsil edilmektedirler. COPA, çiftçiler için ortak çıkar anlamına gelen tarım konularındaki kararlara temel oluĢturan Komisyon tekliflerinin hazırlanmasına bir lobi kuruluĢu olarak etkide bulunmakta ve satıĢ kaygısı olmaksızın, birbirinden çok farklı sorunları olan çiftçi kitlelerinin ortak çıkarlarını savunmaya çalıĢmaktadır.

Ġngiltere‟de de, 1913‟te kurulan “Ġskoçya Ulusal Çiftçiler Birliği” ile 1918 yılında kurulan “Ulster Çiftçi Birlikleri” tarımsal endüstride baĢarılı çalıĢmalar yürütmekte ve standartların geliĢtirilmesi konusunda faaliyetlerde bulunarak, üreticilerin yanında yer

Referanslar

Benzer Belgeler

NOT: Zamanlayıcı ayarlarını iptal etmek için, AUXILIARY FUNCTION (Yardımcı Fonksiyon) butonuna basın, daha sonra ON/OFF timer'ı seçmek için “p” ve “q”

Köpük contayı uygun uzunlukta kesin ve üst pencere sürmesi ile dış pencere sürmesi arasında bir boşluk açın2. Şekil 13’te gösterildiği

MPS, kafanızın rahat etmesini sağlayan kapsamlı bir destek hizmetleri paketi sunmaktadır: hizmete sokma, yerinde test etme, onaylı koruyucu bakım ziyaretleri, 24-saat

Ancak, SMART SV şeker pancarında çıkan yabancı ot pancarı ne klasik herbisitlerle ne de CONVISO® OD 80 ile kontrol edilemez. Sistemi sürdürebilmek için erkek pancarlar

Ancak, SMART SV şeker pancarında çıkan yabancı ot pancarı ne klasik herbisitlerle ne de CONVISO® OD 80 ile kontrol edilemez. Sistemi sürdürebilmek için erkek pancarlar

A report on the development and implementation of cleaning practices should be submitted to the Commission together with the monitoring data by 31 December 2021,

USB yapmış olduğu belgelendirmenin sürekliliğini sağlamak ile ilgili tüm tedbirleri alır. Belgelendirme kontrolünden sonra süreklilik ile ilgili bir endişe

Oluşturulan ÇKS verileri kullanılarak, ürün deseni ve üretim miktarı kayıtlı arazilerine göre, ürün prim desteği, fark ödemesi, hayvancılık destekleri,