• Sonuç bulunamadı

TOPLAM 74 100,00 25 100,00 12 100,00 111 100,00 *Birden fazla Ģık cevaplanmıĢtır.

7. SONUÇ VE ÖNERĠLER

Tokat Ġli Kazova Bölgesindeki YaĢ Sebze Meyve Üreticileri Birliğine üye 443 üreticinin sosyo-ekonomik özellikleri, pazarlama faaliyetleri ve örgüt iliĢkilerini ortaya koymak amacıyla, araĢtırma bölgesine bağlı 27 köyden üyelerin katılımı ile oluĢmuĢ 3 adet üretici birliğinin üyeleri arasından 84 ü ile yüz yüze görüĢme ile anket yapılmıĢtır. Yapılan araĢtırmanın sonuçları Ģu Ģekilde özetlenebilir;

Üye üreticilerin büyük çoğunluğu 40 yaĢ üstü gruptadır. Üyelerin yaĢ ortalamaları 48,84 yıldır.

AraĢtırma bölgesindeki üye üreticilerin nüfus ve iĢgücü oranları yüksektir, eğitim seviyeleri düĢüktür. Zaman içerisinde eğitim seviyeleri daha yüksek üreticilerden de katılımlar sağlanarak daha bilinçli bir örgüt yapısı oluĢturulmalıdır.

Ġncelenen üreticilerin tamamı yaĢ sebze meyve üreticileri birliğine üyedir. Aynı zamanda üye üreticiler büyük oranda Tarım Kredi Kooperatifi, Tarım SatıĢ Kooperatifi ve Ziraat odasına üyedir.

Üreticilerin aile yapıları incelediğinde, erkek yaĢ ortalaması 27,26, kadın yaĢ ortalaması 20,69 dur.

Ġncelenen iĢletmelerin arazi mülkiyet durumlarına bakıldığında % 97,61 mülk arazi, % 2,39 kira arazi Ģeklindedir. Ortalama arazi büyüklüğü 38,38 da dır. Parsel sayıları bakımından incelendiğinde, % 97,61 mülk arazi ve % 2,39 kira arazidir. Ortalama parsel sayısı 4,91 dir.

Üretici birliğine üye üreticilerin tamamı traktör sahibidir. Aynı zamanda diğer tarım alet ve ekipmanlara büyük oranda sahiptir.

Birlik üyesi üreticileri % 33,33‟ü 6-10 adet büyük baĢ hayvan sahibidir. Üreticilerin kasa mevcudu ve alacakları ortalama olarak 7392,30 TL dir.

Genel olarak üye üreticilerin ortalama bazında 17150,51 TL borcu vardır. Üye üreticiler borç kaynağı olarak en çok Ziraat Bankasına yönelmiĢlerdir. Ziraat bankasının son

yıllarda uygulamaya koymuĢ olduğu düĢük faiz ve uzun vadeli kredi olanakları üreticilerin Ziraat Bankasına yönelmesinde en büyük etkendir.

Birlik üyesi üreticilerin tamamı sebze üretimi yapmaktadır. Sebze üretimi yapan üreticilerin % 94,04‟ü aynı zamanda hububat üretimi, % 70,24‟ü de aynı zamanda Ģeker pancarı üretimi yapmaktadır. Ortalama sebze alanı büyüklüğü 11,11 da olarak görülmüĢtür.

Üreticilerin genel olarak ortalama bazında en fazla masrafı fide-fidan masrafı, daha sonra yakıt-yağ masrafı ve sonrasında gübre masrafıdır.

YetiĢtirilen ürünler ayrı olarak ele alındığında, sebze üretiminde en fazla masraf tutarı olarak fide-fidan masrafı, diğer ürün çeĢitlerinde ise en fazla masraf tutarı gübre masrafı olarak ortaya çıkmıĢtır. Sebze üretiminde fide-fidan masrafının ön plana çıkmasının en büyük nedeni Akdeniz bölgesinden getirilen ve kar oranı eklenerek üreticiye satılan hazır fidedir. Sektör haline gelmiĢ olan hazır fide, vade yükü de üzerine eklendiğinde önemli yükler doğurduğu dönemsel olarak bölgede dikkat çekmiĢtir. Üretici daha önceleri kendi yetiĢtireceği fidesini kendisi üretebilirken, uygulanan politikalarla bu iĢten vazgeçirilen üretici hazır fideye yönelmiĢtir. Buda dönem sonunda karĢısına bir maddi yük olarak çıkmıĢtır. Üretici birlikleri bu anlamda üreticiyi tekrar yönlendirerek veya çeĢitli eğitimler yardımıyla destekleyerek, temiz tohum tedarik ederek tekrar fide üretimini sağlayabilir. Diğer ürünlerde ise en fazla girdi miktarı da gübre olarak karĢımıza çıkmıĢtır. Türkiye‟deki girdi fiyatlarının yüksek olması üreticiye yıllar boyu bir yük olmuĢtur. Devlet tarafından zaman zaman sübvanse edilen bu girdilerin üreticilerin kazanımlarını artırmak adına sürekli bir programda sübvanse edilmesi bir çözüm olarak görülebilir.

ĠĢletmelerin yıllık gelirleri ortalama bazında brüt olarak 39845,23 TL dir.

Üreticilerin % 77,39‟u birlik tanımını doğru olarak tanımlamıĢtır. Üreticiler üye oldukları üretici örgütünü ana hatları ile tanıyabilmiĢtir. Üreticiler birlik tanımını doğru Ģekilde bilmelerine rağmen, algı olarak büyük oranda birlikleri kooperatifler gibi düĢünmekte ve bir kooperatif hareketi olarak görmektedir. Üretici birlikleri üreticiye anlatılırken tam manası ile anlatılmamıĢtır. Bunu üreticinin kendiside bizzat beyan etmiĢtir. Üretici birlikleri yöneticileri tekrar bir araya gelerek üyelerine gitmeli ve

birlikler hakkında tam teĢekküllü bilgileri aktarmalıdır. Bununla beraber; yayım programlarında bu konuya ağırlık verilmelidir.

Birlik üyelerinin % 63,11‟i üretici birliğine ürünlerini pazarlayabilmek için üye olmuĢlardır. Bu sonuçtan anlaĢıldığı gibi üreticilerin birliğe üye olurken doğru bir beklenti içerisinde olduklarını söylenebir. Fakat % 85,71‟inin bu beklentileri gerçeklik kazanmamıĢtır. Bu anlamda sorun olarak üretici birliklerinin zayıf yapısı ön plana çıkmaktadır.

Üretici birliğine üye üreticilerin yarıdan fazlası üye olurken birlik ana sözleĢmesini okumuĢtur. Bu oran tam anlamı ile yeterli bir oran değildir. Çünkü ana sözleĢmeyi okumadan üye olan kısım görmezden gelinemeyecek kadar önemlidir. GeliĢigüzel veya birliği tam anlamı ile kavramadan yapılmıĢ olan bir üyelik hem birlikteki topluluk hareketi için, hem de üye için çok sağlıklı sonuçlar ortaya koymayacaktır.

Üye üreticilerin % 57,14‟ü birlik mevzuatını biraz bilmektedir. % 21,42‟si ise bu konuda hiçbir bilgiye sahip değildir. Mevzuat hakkında üyelerin tamamının bilgi sahibi olmaması dikkat çekici bir durumdur. Böyle bir üyelik sistemi kabul edilebilir bir yaklaĢım değildir. Üretici birlikleri ve bu konudaki eğitimciler sık sık görsel olarak toplantılar yaparak tüm bunları anlatmaları bir çözüm olarak görülmektedir.

Birlik üyesi üreticilerin büyük çoğunluğu üretici birliğinin son genel kuruluna katılmamıĢtır. Yukarıda bahsedilen diğer faktörlerde göz önünde bulundurulduğunda üyelerin birlik iliĢkilerinde bir zayıflık olduğu ortaya çıkmaktadır. Son genel kurula katılmayan üreticilerin % 42,30‟u mazereti nedeni ile katılmamıĢtır.

Üretici birliğinin yönetim kurulunda % 47,62 lik bir oran ile en çok yönetim kurulu baĢkanının sözü geçmektedir. Yönetim kurulunda tam demokratik koĢularda bir organizasyon olmadığını söylenebilir. Buna rağmen üyelerin % 50,00‟si birliğin yönetim kurulundan memnundur. Bu memnuniyet, yönetim kurulları oluĢurken ortaya çıkan tek liste yönetim kurulundan kaynaklanmaktadır. Yönetim kurulları organize edildiği taktirde, nitelikli ve birlik konusunda tam bilgili bir yönetim kurulunda demokratik koĢular sağlanmıĢ olacaktır. Yönetim kurulu baĢkanı ile sınırlı kalan söz söyleme ve karar alma yetkisi artık yönetim kurulunun tamamına eĢit Ģekilde dağılmıĢ olacaktır.

Üretici birliğine üye üreticilerin % 67,86‟sı birlik atamalarının genel kurulca yapılması gerektiğini belirtmiĢtir.

Birliğe üye üreticilerin % 46,43‟ü birliği güçsüz bulmaktadır. Çünkü üretici birliğinin bölgede herhangi bir yaptırımda bulunamadığını belirtmiĢlerdir. Aynı zamanda üreticilerin % 60,72‟ si birliği piyasa düzenleme konusunda yetersiz görmüĢtür. Üye sayısı yetersiz kalan üretici birliği mutlaka güçsüz olacaktır. Üretici birlikleri bünyesine üye katmasında bazı zorluklar çekmektedir. Kendi varlıklarını ispat edememiĢ olmamaları, icraat imkânı bulamamıĢ olmaları, yasalarından kaynaklanan sıkıntılar, finansman sorunları gibi nedenler bir cazibe noktası haline gelmelerinin önüne geçmiĢtir.

Bölgede üretici birliği ile rekabet eden kiĢi yada kurumların varlığı dikkat çekmiĢtir. Bunun sebebi üretici birliğinin piyasa düzenleme konusundaki mevcut zaafiyetleri neticesinde aracı ve toptancıların rant olanaklarının ortaya çıkmasıdır.

YaĢ Sebze Meyve Üreticileri Birliğinin ekonomik kalkınmadaki rolü üye üreticiler tarafından kabul görmemiĢtir. Ağırlıklı olarak fikrim yok cevabı veren üreticiler bunu doğrulamaktadır. Diğer bir taraftan ise birliğin ekonomik kalkınmadaki etkisi konusunda herhangi bir düĢünce olmayıĢı örgütsel olarak bir faaliyetin yoksunluğunu ortaya koyar niteliktedir. Bu durum birliğin baĢarı durumundaki göstergelerden de anlaĢılmaktadır.

Üretici birliğinin eğitim çalıĢmaları mevcut olup yeteri derecede değildir. Eğitimin yapıldığı dönemlerde ise katılım az seviyededir. Bu durum birliğin itibar noktasındaki eksikliğinin de bir göstergesidir. Eğitim için birliğe davet edilen üreticinin gelmekte çektiği güçlükler veya isteksizlikler için mobil eğitim sistemi hizmet noktasında bir yaklaĢımdır. Üreticiye gitmek daha doğru bir yol olarak görülmektedir.

Üreticiler örgütten ürün pazarlama konusunda yardım almaktadır, fakat bu yardım yeterli değildir. Üretici birliğinin somut anlamda yeterli olanaklarının bulunmaması pazarlamadaki yardım düzeyini ve üreticinin memnuniyet durumunu negatif yönde etkilemektedir.

Ürünlerini Ģehirlerin semt pazarlarında pazarlayan üreticiler mevcuttur. Bunun nedeni Ģehirlerin semt pazarlarında tek yönlü veya mecburi bir satıĢ ortamının olmayıĢıdır. Bulunduğu bölgede ürünlerini pazarlayan üreticiler, bölgedeki dıĢarı illerden gelen toptancıların komisyoncu ağlarının belirlediği fiyatlarla pazarlama yapmak zorunda kalırken, Ģehir ve semt pazarlarında aracısız pazarlanan ürünlerde kar marjının fazla olması üreticiyi pazara taĢıyabilmektedir. Bölgede, fiyat istikrarı konusunda bir kurumsal yapı oluĢturulabilir. Bu yapıya çeĢitli kurumlar dahil edilebilir ve bölgede uygulayıcısı olarak üretici birliği üreticiyi organize edebilir. Böylece üreticinin Ģehir ve semt pazarlarına kadar gidip ürünlerini pazarlama zorunluluğu ortadan kaldırılabilir. Üreticiler ürünlerini sattıktan sonra ürün tutarlarını tüccar ürünü sattıktan sonra tahsil edebilmektedir. Bu anlamda ürün tutarlarının garantörü olarak yine o yöreden olan komisyoncu var olmaktadır. Yörede ürünü satın alan kiĢi her ne kadar tüccar olsada üreticinin itibar edip güvendiği nokta yine komisyoncudur. Yani ürünü satın alan kiĢi komisyoncu olarak görülmektedir. Bu komisyoncular üreticilerin genelde daha önceden tanıdıkları kiĢiler olarak üreticiler komisyoncu seçerken bu kriteri kendilerine ölçü almaktadırlar. Ayrıca üreticiler ürünlerini pazarlamadan önce piyasa fiyatını yaklaĢık olarak bu komisyonculardan öğrenmektedirler. Ürünlerini sattıktan sonra ise ancak birkaç gün sonra ürün fiyatını kesin olarak öğrenebilmekteler. Mali denetimler, tarım taĢra teĢkilatlarının denetimleri v.s yeteri kadar bu komisyoncular üzerinde yoğunlaĢırsa önemli bir kısmı daha adil olarak çalıĢmalarını yürütebilir.

Üreticiler ürünlerini çok az bir düzeyde de olsa tarlada pazarlamaktadır. Bunun nedeni, komisyoncuların belirlediği fiyatların çok az bir esneklikte olsa dıĢına çıkabilmesi ve ürün tutarını peĢin olarak tahsil edebilmeleridir. Tarlada satılan ürün miktarı düĢük olmaktadır. Tercihen yöreden gelen alıcılar genelde pazarcı, manav v.s olduğu için ürün miktarı az olmakta fakat hem alıcının seçerek iyi malı alma gibi bir Ģansı doğmakta, hem de üreticinin peĢin para alma gibi bir avantajı ortaya çıkmaktadır.

Ürünlerini toptancı halinde pazarlayan üreticiler ağırlıktadır. Toptancı hallerinde daha çok ürün satılması bunun en büyük etkeni olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bir süreklilik, bir sirkülasyon içerisinde devam eden sistemde ürünlerini pazarlayan üreticiler değiĢik yollara da baĢvurmaktadır. Çok az düzeyde de olsa ürün karĢılığında girdi, gıda maddesi v.s temin eden üreticiler de söz konusudur. Üreticiler bu toptancı hallerine ürünlerini

taĢırken büyük oranda kendi araçlarını kullanmaktadır. Ancak çevre il veya ilçe pazarlarına giderken kiralık-ortak araç yoluna baĢvurabilmektedirler.

Üreticilerin kullanmıĢ oldukları ambalaj ürün çeĢidine göre değiĢiklik göstermektedir. Domates, kabak, meyve v.s gibi ürünlerde kasa, biber, fasulye, bazı patlıcan çeĢitleri v.s ürünler çuval ve koli, büyük süpermarket vitrinlerine gidecek ürünlerde ise plastik ambalajlar kullanılmaktadır. Bu ambalaj malzemesinin masrafı ise büyük ölçüde ürün satın alan kiĢiye aittir. Üreticiler ambalaja girmeden önce ürünlerini belirli kriterlere göre sınıflandırmakta ve 1. kalite ürün, 2. kalite ürün Ģeklinde farklı fiyatlardan satmaktadır.

Üreticiler ürünlerini sattıktan sonra sattıkları ürün fiyatını birkaç gün sonra komisyoncudan öğrenebilmekteler, fakat komisyoncu faturalarını büyük oranda inceleyemedikleri görülmüĢtür. Yöreye gelen tüccarın ve ona bağlı komisyoncusunun tedirgin olacağı, kızabileceği, ürün almayabileceği v.s gibi endiĢeler yüzünden fatura inceleme gereği duymamaktadırlar. Mevcut durumdan anlaĢıldığı gibi tüccar- komisyoncu iĢbirliği içerisinde kurulmuĢ sistemden üreticinin zahmetsiz baĢka alternatiflere yönelmesi gerekmektedir. Bu esnada üretici birlikleri devreye girebilmeli ve monopol anlayıĢını kırabilecek güce kavuĢmalıdır.

Üreticiler büyük oranda birkaç kiĢi birleĢip pazarlama yapmamaktadırlar. Küçük bir oranda temsil edilen bu pazarlama Ģekli, yukarıda bahsedilen yakın çevre il ilçe pazarcıları, manavları v.s lerine yapılan farklı ürün modellerinde görülmektedirler. Örneğin; 3 üreticinin birleĢip yapacağı pazarlamada, bir üretici domates, bir üretici biber ve diğeri de patlıcan satmak Ģeklinde birbirlerini tamamlayarak birkaç kiĢi birleĢip pazarlama yapmıĢ olmaktadır.

Bir baĢka bakıĢ açısıyla, genel anlamda sorunlar ve çözüm önerilerini 5 ana baĢlık altında toplamak mümkündür;

 Devlet örgüt iliĢkileri  Yasal sorunlar

 Finansman sorunu

 Kooperatifler arası iĢbirliği  Eğitim ve araĢtırma

Devlet yasal düzenlemeler yaparak üretici örgütlerini desteklemek için yasalar çıkarmalıdır. Ancak çıkarılan yasalardan sonra yönetim ve idarelerine hiçbir Ģekilde karıĢmamalıdır. Fakat bu durum Türkiye‟de tam tersi yönde karĢımıza çıkmaktadır. Örgütleri kontrol altında tutmaya çalıĢmaktadır. Bu sistem vesayet sistemi olarak adlandırılmaktadır. Siyasi müdahale ve katılımlardan uzak, uluslar arası nitelikte politikalar izleyen, tarım ve üretici sorunlarıyla ilgilenen bir yapı oluĢturulması gerekmektedir.

Türkiye‟de temel bir kooperatifçilik yasası varken, tarım için ayrı yasalar bulunmaktadır. Bunlarda da yapılan değiĢikler konuyu daha da karmaĢık hale getirmektedir. Bunun yanında tarım alanında adı birlik olan ve çok farklı yasal dayanakları bulunan üretici örgütleri de söz konusudur. Bu yasa bolluğu ve karmaĢanın ortadan kaldırılması gerekmektedir. Tarım alanındaki birlik ve kooperatiflerin farklı bakanlıklarla bulunması ayrı bir sorun olarak durmaktadır.

Kooperatiflerin, politik ve günlük politikalardan etkilenmeyen güvenli finansman kaynaklarına sahip olması gerekmektedir. Bu amaçla genellikle bir Kooperatifler Bankası kurulması öngörülürse de, tarım alanında ihtisas sahibi Ziraat Bankasının bu anlamda ön plana çıkması ve bankacılık alanında yapılacak bazı düzenlemelerle farklı alternatifler ortaya konabilir.

Kooperatifler arası iĢbirliği, temel kooperatifçilik ilkelerinden biridir. Özellikle aynı alanda faaliyette bulunan kooperatiflerin, birlik, merkez birliği ve ulusal birlik Ģeklinde birlikte hareket etmeleri ve giderek uluslararası iĢbirliği sağlamaları gerekir. Batı ülkelerinde bunun örnekleri görülmekte, hatta AB de topluluk düzeyinde olduğu gibi birçok ülkede meslek örgütleri ile kooperatifler ortak hareket etmektedirler.

Bir ülkede örgütlenme ve kooperatifçiliğin geliĢmesi bu konuda bilinçli ve örgütlenmenin gerçek yararlarına inanan bireylerin varlığına bağlıdır. Örgütlenme faaliyetlerinin etkin bir Ģekilde gerçekleĢtirilmesi ve sorunlara çözümler bulunması yine bu alanda eğitim ve araĢtırma ile olanaklıdır. Türkiye‟de ne yazık ki yıllardır izlenen politikalar, özellikle sorunun sahibi üreticilerde dayanıĢma ve örgütlenme bilincinin yeterince geliĢmesine yardımcı olmamıĢ aksine geri bıraktırmıĢtır. Örgütlenme ve

kooperatifçilik hareketinin güçlü ve etkin hale getirilmesi, örgütlenme ve kooperatif bilincinin geliĢmesine ve özellikle üreticilerin bu konuyu inanarak benimsemelerine bağlıdır.

KAYNAKLAR

Akay, M., Sayılı, M., Uzunöz, M., 1998. Tokat Ġli Niksar Ovasında Kavak YetiĢtiriciliğinin Ekonomik Açıdan Ġrdelenmesi. GaziosmanpaĢa Üniversitesi

Ziraat Fakültesi Dergisi, 15 (1), 61-83.Tokat.

Altın, Ö., 2006. Tokat ili Merkez Ġlçede ViĢne YetiĢtiriciliği Yapan Tarım ĠĢletmelerinin Ekonomik Analizi, Üretim ve Pazarlama Sorunları. (BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), GaziosmanpaĢa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Tokat.

Anonim, 2002. Ġl Tarım Master Planı, Tokat.

Anonim, 2004. Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanun Tasarısı Genel Gerekçe.

Anonim, 2006a. www.tokat.gov.tr.

Anonim, 2006b. Toprak ve Su Kaynakları AraĢtırma Enstitüsü Müdürlüğü Yayınları, Yayın No: 226-P-16, Tokat.

Anonim, 2009. www.tzob.org.tr.

Aras, A. , Çıkın, A. , 1976. Ġzmir ve Çevresinde Mevcut Tarım Kooperatiflerine Ortak Çiftçilerin BuKooperatiflerden Yararlanma Durumları ve Kooperatifçilik Eğilimleri Üzerinde Bir AraĢtırma.Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 292, Bornova, Ġzmir.

DemirtaĢ, B. , 2005. Türkiye‟de Limon Üretim Ekonomisi ve Pazar Yapısı. (BasılmamıĢ Doktora Tezi), Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Adana.

Çıkın, A. , Karacan, A,R. , 1994. Genel Kooperatifçilik. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 511, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova-Ġzmir, 1994, s. 371-381

Çıkın, A. , 2005. Çiftçiler neden örgütlenmeli.

http://www.tarim.gen.tr/web/articles.asp?id=293

Çiçek, A. ve Erkan, O. , 1996. Tarım Ekonomisinde AraĢtırma ve Örnekleme Yöntemleri. Ders Notları Serisi No:6, GaziosmanpaĢa Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Yayınları, Tokat.

Doğanca, M. Y. , 1983. Batı Anadolu‟nun Ġki Orman Köyünde Yayım Açısından KooperatifleĢme Olayı ve Kooperatiflere Katılımı Etkileyen Faktörler Üzerinde Bir AraĢtırma. E.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları No: 469, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ofset Basımevi, Bornova-Ġzmir.

Ekmen, E. , 2003. Türkiye‟de Çiftçi Örgütlenmesi, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı (YayımlanmamıĢ Hizmet içi ÇalıĢması), Ankara.

Eraktan, G. , 2001. AB‟ de Üretici Birlikleri ve Çiftçi Birlikleri. Ankara Üniversitesi

Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi

Bölümü.www.abveteriner.org/dosyalar/birlikler.doc (06.07.2011).

Eraktan, G. , 2003. AB-Türkiye üretici örgütlülüğü ve değiĢim. Tarım Haftası 2003 Sempozyum: AB GeniĢleme Sürecinde Türkiye, “Tarımsal ve Kırsal Politikalar”.Ankara: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası. - 171-182. ss.

Eraktan, G. , 2004a. Önlem Alınmazsa DTÖ kararları Türkiyenin Aleyhine Olabilir. Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı Türktarım Dergisi. Sayı:160. Ankara.

Eraktan, G. , 2004b. AB-Türkiye Üretici Örgütlülüğü ve DeğiĢim.

www.zmo.org.tr (06.07.2011).

Eraktan, G. ,2007. AB‟de Üretici Örgütleri ve Birlikler. Ankara Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü. www.abveteriner.org/dosyalar/birlikler.doc (06.07.2011). Erdoğan, O. , 2000. Üretici Birlikleri, A.Ü. ATAUM OTP Uzmanlık Ödevi

(YayımlanmamıĢ), Ankara.

Elmalı, Ö. , 2008. Tokat ili Merkez Ġlçede Bağcıılıkla UğraĢan ĠĢletmelerin Üretim ve Pazarlama Sorunları. (BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), GaziosmanpaĢa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Tokat Gözener, B. , 2008. Tokat Ġli Kazova Bölgesinde ġeftali YetiĢtiriciliği Yapan Tarım

ĠĢletmelerinin Ekonomik Analizi.(BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), GaziosmanpaĢa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Tokat.

Ġnan, Ġ. H. , Kumkale, Ġ. , Gaytancıoğlu, O. , 1999. Trakya‟da Kırsal Kesimin Örgütlenmesinde Tarım Kooperatifleri, Üretici Birlikleri ve Köylere Hizmet Götürme Birliklerinin Rolü. Türk Kooperatifçilik Kurumu Yayınları, No:91, Ankara.

Karamürsel, F. , Öztürk, F, P. , Bayav, A. , 2008. Türkiye‟de AB uyum sürecinde

üretici birlikleri. http://www.bahcesel.com/forumsel/milli-tarim-

seferberligi/17788-turkiyede-ab-uyum-surecinde-uretici-birlikleri/(06.07.2011).

Karlı, B. , 1992. GAP Bölgesinde Ġkinci Ürün Üretiminde Pazarlama Sorunları. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Ġkinci Ürün Tarımı ve Sorunları Sempozyumu, 26-29 Ekim 1992. ġanlıurfa. Basım: Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, s. 103-111, 1995, ġanlıurfa.

Karlı, B. , 2001. Önder Çiftçi Projesi Modelinin Uygulanabilirliği Üzerine Bir AraĢtırma (Harran Ovası Örneği). Türkiye Odalar Birliği Ankara.

Karlı, B. , Çelik, Y. , 2003. GAP Alanında Tarım Kooperatifleri ve Diğer Çiftçi Örgütlerinin Bölge Kalkınmasındaki Etkinliği.Harran Üniversitesi.,109 S, ġanlıurfa.

Kaya, Ü. , Esengün, K. , 1996. Tokat Ġli Kazova Yöresinde Üreticilerin Tarım Kooperatiflerinden Yararlanma Durumları ve Eğilimleri Üzerine Bir AraĢtırma. Türkiye 2. Tarım Kongresi, Cilt 2, s.394-398, Adana.

Kızılaslan, N. , Gürler, A. Z. , Kızılaslan, H. , 1996. Türkiye‟de Tarım Kredi Kooperatiflerinde Kooperatif Ortak ĠliĢkilerinin Değerlendirmesi (Tokat Ġli Örneği), Türkiye 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, Cilt 2. s. 383-393, Adana. .

Kızılaslan, N. , 1997. Tokat Ġli Merkez Ġlçede Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerine Katılımı Etkileyen Sosyo-Ekonomik Faktörler Üzerine Bir AraĢtırma .(BasılmamıĢ Doktora Tezi), GaziosmanpaĢa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Tokat.

Köroğlu, S. , 2003. AB ve Türkiyede tarımsal örgütlenme(Uzmanlık Tezi),Tarım ve KöyiĢeri Bakanlığı. DıĢ iliĢkiler ve Avrupa Topluluğu Koordinasyon Dairesi BaĢkanlığı. Ankara.

Özçağlar, A. , 1992. Kazovanın Ġklim Özellikleri, A. Ü. D. T. C. F. Dergisi, Cilt:XXXV, Sayı: 1, Ankara.

Quach, T. X. , Kawaguchi, T. 2003. A Study on the Role and Develpoment of Dairy Cooperatives in Hanoi and Hochiminh City: A Case study of Phudong and Tanxuan Dairy Cooperatives. Journal of the Faculty of Agriculture Kvushu University, 48 (1-2): 289-305.

Rehber, E. , 2007. Tarımda örgütlenme sorunları. Uludağ Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü. http://www.erekonomi.com/orgut.pdf(11.07.2011).

Rosenhammer, W. , 1994. Almanya‟da Çiftçi Örgütlenmesi. Çiftçi ve Köy Dünyası Dergisi, 10 (109): 24-25.

Sungur, H. , 2009. Tarımsal Kalkınmada Üretici Örgütlerinin Önemi.

http://www.yum-bir.org/index.php?Page=Haberler&DuyuruNo=173 (07.07.2011).

Sayın, C. , 2006. Avrupa Birliği ve Türkiye‟de YaĢ Meyve-Sebze Tedarik Zinciri ve Üretici Birlikleri Uluslararası Sempozyumu, 15 Haziran 2006, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Antalya.

Terin, M. , 2008. Van Ġlindeki Tarım Üreticilerinin Örgütlenmeye BakıĢı ve Örgütlenmeye ĠliĢkin Sorunları. (BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Van.

Turan, A. , 1992. Süt Fabrikası ĠĢleten Tonya ve Bütün Köyleri Kalkındırma Kooperatifinin Tarımsal Kooperatif ĠĢletmeciliği Yönünden Analizi. (BasılmamıĢ Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Ankara.

Uzunöz, M. , 2002. GeliĢmiĢlik Açısından Farklı Ġki Yöredeki Tarım ĠĢletmelerinin Toplumsal ve Tarımsal Yapısının Üretim Sistemleri ve Gelire Etkileri Üzerine Bir AraĢtırma (Tokat Ġli Kazova ve Artova Bölgesi Örneği). (BasılmamıĢ Doktora Tezi ), GaziosmanpaĢa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Tokat.

Velioğlu, H. , 2008. Tarım ve Birlikler.

http://www.tarimmerkezi.com/yazar_kose.php?hid=16947(12.07.2011)

Yamane, T. , 1967. Elemantary Sampling Theory, Prestice-Hall, Inc. Englewood Cliffs, N.S.

Yazgan, H. , 1999. Avrupa Birliği ve Türkiye‟de Üretici Birlikleri. A.Ü. ATAUM 24. Dönem Temel Eğitim Ödevi (YayımlanmamıĢ), Ankara, 1999.

Yercan, M. , 1996. Ġzmir Yöresinde SeçilmiĢ Bazı Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerde Kaynak Kullanımı ve Kooperatif ĠĢletmelerde Etkinliğin Ölçülmesi Üzerine Bir AraĢtırma. (BasılmamıĢ Doktora Tezi), Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı. Bornova-Ġzmir.

Zijun, Z. , 2006. Chinese farmers cooperation organization in the agricultural social