• Sonuç bulunamadı

Tokat ili merkez ilçede bağcılıkla uğraşan işletmelerin üretim ve pazarlama sorunları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tokat ili merkez ilçede bağcılıkla uğraşan işletmelerin üretim ve pazarlama sorunları"

Copied!
166
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TOKAT İLİ MERKEZ İLÇEDE BAĞCILIKLA UĞRAŞAN İŞLETMELERİN ÜRETİM VE PAZARLAMA SORUNLARI

Özkan Elmalı

Yüksek Lisans Tezi Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

Yrd. Doç. Dr. Halil Kızılaslan 2008

(2)

T.C.

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TOKAT İLİ MERKEZ İLÇEDE BAĞCILIKLA UĞRAŞAN

İŞ

LETMELERİN ÜRETİM VE PAZARLAMA SORUNLARI

Özkan Elmalı

TOKAT 2008

(3)

i ÖZET Yüksek Lisans Tezi

TOKAT İLİ MERKEZ İLÇEDE BAĞCILIKLA UĞRAŞAN İŞLETMELERİN ÜRETİM VE PAZARLAMA SORUNLARI

Özkan ELMALI

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Halil KIZILASLAN

Bu araştırma; Tokat İli Merkez İlçede bağcılığın üretimi ve pazarlanmasındaki mevcut durumun incelenmesi, pazarlama şekilleri ve özelliklerinin belirlenmesi, bağcılık yapan tarım işletmelerinin sosyal ve ekonomik özelliklerinin ortaya konulması, üzümün pazarlama yapısının üretici üzerindeki etkilerinin incelenmesi, üzüm üretim faaliyetinin karlılık düzeyinin ortaya konulması ve üretim ve pazarlamaya ilişkin sorunların çözümüne yönelik öneriler getirilmesi amacıyla yapılmıştır.

İşletmeler Neyman yöntemi ile belirlenmiş ve 70 işletmeden veriler direkt mülakat yöntemi ile sağlanmıştır.

Araştırmada işletmelerin bazı yapısal özellikleri ile üretim ve pazarlama ile ilgili unsurların işletme büyüklük grupları veya oluşturulan gruplar bakımından farklılık gösterip göstermediğinin belirlenmesi amacıyla Khi-Kare, Varyans ve t testi yapılmıştır. Yapılan analizlerin sonucunda; parsel genişliği, terbiye sistemi, üzüm ve yaprak üretim miktarı, üzüm verimi, toprak verimi, fidan temin edilen kaynaklar, kredi kullanım durumu, üzüm satışında kullanılan ambalaj türleri, üzüm satışında pazar araştırması yapılma durumu, pazarlandığı yerler ve pazarlama şekli bakımından gruplar arasındaki farklılık önemli bulunmuştur.

İncelenen işletmelerde dekara üzüm veriminin 381,66 kg, üretim maliyetinin 78,77 YTL, brüt üretim değerinin 232,81 YTL, brüt karın 174,40 YTL ve net karın 154,04 YTL olduğu görülmektedir. Bir kg üzümün maliyeti 0,21 YTL iken satış fiyatı 0,61 YTL olarak gerçekleşmiştir. Bu durumda üzüm üretiminde yapılan 1 YTL’lik harcamaya karşılık 2,96 YTL kar elde edilmiştir. Bu sonuçlara göre, üzüm üretiminin karlı bir üretim faaliyeti olduğu söylenebilir. Ancak üretici-tüketici arasında yer alan aracıların üreticilere göre daha yüksek gelir sağladıkları tespit edilmiştir. Aracı marjı % 77,05 olarak bulunmuştur. Bu durumun üretici lehine değişmesi bakımından, üretici-tüketici arasında oluşan pazarlama zincirinin oldukça kısa olması ve üreticiler arasında etkin bir örgütlenme sağlanmalıdır.

2008, 152 sayfa

(4)

ii ABSTRACT Master Thesis

THE PRODUCTION AND MARKETING MATTERS OF THE AGRICULTURAL ENTERPRISE WHICH ARE OCCUPIED IN DOING IN VITICULTURE IN CENTRE

TOWNSHIP OF TOKAT PROVINCE

Özkan ELMALI

Gaziosmanpaşa University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Agricultural Economics

Supervisor: Asst. Prof. Dr. Halil KIZILASLAN

This research was made with the aim of examining the present condition of viticulture production and marketing in township of Tokat province, determining marketing ways and features, putting forth the social and economic features of agricultural enterprise that is busy with viticulture, examining the effects of grape marketing structure on producers, putting forth profitability level of grape production work and bringing proposals for problems related with production and marketing.

Agricultural enterprise have been determined by Neyman producers and data from 70 agricultural enterprise have been provided by direct interview method.

In the research, Khi-Square, Variance, t test have been carried out with the aim of determining whether some structural features of agricultural enterprise and components related with production and marketing show any difference with largeness of business groups or the constituted groups or not. As a result of the analysis carried out it was found that the difference among groups about parcel width, system of order, the amount of grape and leaves production, yield of grape, yield of land, the sources from which sapling is obtained, the condition of credit use, package varieties used in grape selling, the places where it is marketed and the way of marketing are significant.

In the examined agricultural enterprise, it is seen that decare yield of grape is 381,66 kg, its production cost is 78,77 YTL, its gross production value is 232,81 YTL, its gross profit is 174,40 YTL and its amount net profit is 154,04 YTL. While the cost of a kilo grape is 0,21 YTL, its selling cost is realized as 0,61 YTL. In this condition 2,96 YTL have been profited contrary to the expense involving 1 YTL made in grape production. According to these results, it can be said that the production of grape is a profitable activity. But it has been determined that the mediators between producers and consumers provide a higher income when compared to producers. The margin of mediator is found to be as 77,05%. For this condition to be profitable for the producer, the marketing chain between the producer and the consumer to be short and an effective organization to be between the producers, should be provided.

2008, 152 pages

(5)

iii ÖNSÖZ

Dünyada bağcılık için en elverişli iklim kuşağı üzerinde yer alan Türkiye çok eski ve köklü bir bağcılık kültürü ile zengin bir yetiştiricilik potansiyeline sahiptir. Bağ alanı ve üretim değerleri ile dünyada ilk altı ülke arasında yer alan Türkiye bağcılığını birinci derecede çekirdeksiz ve çekirdekli kuru üzüm ve ikinci derecede ise sofralık üzüm üretimi karakterize etmektedir. Türkiye’nin hemen her bölgesi güçlü bir bağ potansiyeline sahip olmakla birlikte bağcılığın tarım ürünleri arasındaki yeri ve gelişme durumu bölgelere göre farklılıklar göstermektedir.

Türkiye bağcılığında temel problem modern kültürel uygulamaların gerçekleştirilememesidir. Modernizasyon yalnız toprak işleme, sulama, gübreleme, yabancı ot ve zararlı kontrolü değil aynı zamanda her bölge için ekonomik işletme büyüklüğünün belirlenmesini, pazar değeri yüksek çeşitlerin yetiştirilmesini de kapsamaktadır. Ayrıca, Türkiye’de tarımsal ürünlerin pazarlama sisteminde görülen sorunlar bağcılığa da yansımakta ve üreticinin zararını her yıl artırmaktadır.

Bu çalışmada, elde edilecek sonuçlardan çıkarılacak önerilerin Tokat İli Merkez İlçede bağcılığa ilişkin sorunların çözümüne katkıda bulunması amaçlanmıştır.

Bu çalışmanın tamamlanmasında; başta bana araştırma olanağı sağlayan ve çalışmanın her safhasında yardım ve önerileri ile beni yönlendiren danışman hocam, Sayın Yrd. Doç. Dr. Halil KIZILASLAN’a olmak üzere, G.O.P Üniv. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi öğretim üye ve yardımcılarına, Tokat Tarım İl Müdürlüğü çalışanlarına ve desteklerini benden esirgemeyen tüm dost ve akrabalarıma teşekkür ederim. Araştırmanın çeşitli aşamalarında emeği geçen ailem ile özellikle tüm sorularıma sabırla ve ilgiyle cevap vererek beni sevindiren üreticilere de ayrıca şükranlarımı sunarım.

Özkan ELMALI Eylül - 2008

(6)

iv İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET………. i ABSTRACT……….. ii ÖNSÖZ………. iii SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ………... vi ŞEKİLLER DİZİNİ………... vii ÇİZELGELER DİZİNİ……….. viii 1. GİRİŞ……… 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ……… 5 3. MATERYAL ve YÖNTEM……… 9 3.1. Materyal………. 9 3.2. Yöntem………... 10

3.2.1. Örnekleme aşamasında uygulanan yöntemler………. 10

3.2.1.1. Örneğe giren köylerin seçiminde uygulanan yöntem……….. 10

3.2.1.2. Örneğe giren işletmelerin seçiminde uygulanan yöntem……… 10

3.2.2. Anket aşamasında uygulanan yöntem………. 12

3.2.3. Analiz aşamasında uygulanan yöntem………... 12

4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA……….. 19

4.1. İncelenen İşletmelerin Sosyal ve Ekonomik Durumu……… 19

4.1.1. Nüfus ve işgücü durumu……….. 19

4.1.1.1. Nüfus ve eğitim durumu……… 19

4.1.1.2. İşletme yöneticisinin yaşı ve öğrenim durumu………. 24

4.1.1.3. İşgücü mevcudu ve kullanım durumu……….. 25

4.1.2. Arazi mevcudu ve kullanım durumu………... 28

4.1.2.1. Arazi mevcudu, tasarruf şekli ve parçalılık durumu………. 28

4.1.2.2. Arazi çeşitleri ve dağılımı………. 32

4.1.2.3. İşletme arazisinin kullanılış şekli………... 33

4.1.3. İncelenen işletmelerde bağlara ait genel bilgiler………. 37

4.1.4. İncelenen işletmelerde bağ ürünleri üretim, verim durumu ve kullanılış şekli 41

4.1.5. İncelenen işletmelerde meyve üretim durumu………. 50

4.2. İncelenen İşletmelerde Üzümün Pazarlama Marjı………. 51

4.3. İncelenen İşletmelerde Bağcıların Karşılaştıkları Üretim ve Pazarlama Sorunları………. 56

4.3.1. Üretim sorunları………... 56

4.3.1.1. Teknik sorunlar………. 56

4.3.1.1.1. Toprak yapısı………. 56

4.3.1.1.2. Fidan seçimi ve temini……….. 63

4.3.1.1.3. Bağlarda yıllık bakım işleri……….... 67

(7)

v 4.3.1.1.3.2. Gübreleme……….. 70 4.3.1.1.3.3. Sulama……… 80 4.3.1.1.3.4. Budama……….. 84 4.3.1.1.3.5. Zirai mücadele………... 86 4.3.1.2. Kredi kullanımı……….... 115 4.3.2. Pazarlama sorunları……… 118 4.3.2.1. Hasat……… 118 4.3.2.2. Boylama………... 119 4.3.2.3. Ambalajlama……… 121 4.3.2.4. Depolama………. 123 4.3.2.5. Pazar araştırması……….. 123

4.3.2.6. Pazar ve ulaşım durumu……….. 125

4.3.2.7. Ürünlerin satışı……… 127

4.3.2.8. Pazarlama kanalları………. 133

5. SONUÇ ve ÖNERİLER……….. 137

KAYNAKLAR………. 149

(8)

vi SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ Simgeler Açıklama cm Santimetre da Dekar gr Gram kg Kilogram lt Litre m Metre ml Mililitre mm Milimetre Kısaltmalar Açıklama LSD En Küçük Önemli Fark (Least Significant Difference) T.C. Türkiye Cumhuriyeti

TKK Tarım Kredi Kooperatifi YTL Yeni Türk Lirası

(9)

vii

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil Sayfa

Şekil 4.1. Tokat ili Merkez ilçede üzümün (taze ve işlenmiş olarak) pazarlama

(10)

viii

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge Sayfa

Çizelge 3.1. Populasyonu oluşturan işletmelerin tabakalandırma bilgileri ve örnek hacminin tabakalara dağılımı………... 11 Çizelge 3.2. Erkek işgücü biriminin hesaplanmasında kullanılan emsaller………. 13 Çizelge 4.1. İncelenen işletmelerde nüfusun yaş grupları ve cinsiyete göre

dağılımı (ortalama ve % olarak)……….... 20 Çizelge 4.2. İncelenen işletmelerde 7 ve daha yukarı yaştaki nüfusun okur-

yazarlık oranı (%)……….. 21 Çizelge 4.3. İncelenen işletmelerde okuma-yazma bilenlerin öğrenim düzeyi (%).. 23 Çizelge 4.4. İncelenen işletmelerde işletme yöneticilerinin yaşı (yıl) ve öğrenim

düzeyi (%)………. 25 Çizelge 4.5. İncelenen işletmelerde işgücü mevcudu ve kullanım durumu

(ortalama olarak) (EİG)………. 26 Çizelge 4.6. İncelenen işletmelerde işgücü mevcudu ve kullanım durumunun

oransal dağılımı (%)……….. 27 Çizelge 4.7. İncelenen işletmelerde ortalama arazi mevcudu (da) ve tasarruf şekli (ortalama ve % olarak)……….. 29 Çizelge 4.8. İncelenen işletmelerde arazi tasarruf şekli ve buna ilişkin varyans

analizi hesap sonuçları (F testi)………. 29 Çizelge 4.9. İncelenen işletmelerde işletme arazisinin parçalılık durumu (ortalama olarak)……… 30 Çizelge 4.10. İncelenen işletmelerde işletme arazisinin parçalılık durumu (da),

buna ilişkin varyans analizi ve en küçük önemli fark (LSD) kontrolü hesap sonuçları………. 31 Çizelge 4.11. İncelenen işletmelerde arazi çeşitleri (da) ve işletme arazisi

içerisindeki dağılımı (%)………. 32 Çizelge 4.12. İncelenen işletmelerde tarla arazisinin kullanılış şekli (da ve %)... 33 Çizelge 4.13. İncelenen işletmelerde yetiştirilen ürünler ve ekiliş-dikiliş alanları

(da)………... 34 Çizelge 4.14. İncelenen işletmelerde yetiştirilen ürünler ve ekiliş-dikiliş

alanlarının oransal dağılımı (%)……….. 36 Çizelge 4.15. İncelenen işletmelerde bağların yapısal durumu (ortalama ve %

(11)

ix

Çizelge 4.16. İncelenen işletmelerde bağların yapısal durumu ve buna ilişkin test

sonuçları………... 38 Çizelge 4.17. İncelenen işletmelerin bağlarda telli-telsiz terbiye sistemini kullanım durumu (ortalama ve % olarak)………... 39 Çizelge 4.18. İncelenen işletmelerin bağlarda terbiye sistemini kullanım durumu

ve buna ilişkin test sonuçları………... 40 Çizelge 4.19. İncelenen işletmelerde ortalama bağın yaşı (yıl), dekara omca sayısı (adet/da), ortalama dikim aralığı (m x m) ve ortalama üzüm çeşidi

sayısı (adet)………... 41 Çizelge 4.20. İncelenen işletmelerde bağ ürünleri üretim miktarları (kg/işletme)… 41 Çizelge 4.21. İncelenen işletmelerde üzüm üretim miktarı, buna ilişkin varyans

analizi ve en küçük önemli fark (LSD) kontrolü hesap sonuçları…... 43 Çizelge 4.22. İncelenen işletmelerde yaprak üretim miktarı, buna ilişkin varyans analizi ve en küçük önemli fark (LSD) kontrolü hesap sonuçları…… 45 Çizelge 4.23. İncelenen işletmelerde bağ ürünlerinin dekara verimleri (kg/da)…... 46 Çizelge 4.24. İncelenen işletmelerde üzüm verimi, buna ilişkin varyans analizi ve en küçük önemli fark (LSD) kontrolü hesap sonuçları……… 47 Çizelge 4.25. İncelenen işletmelerde yaprak verimi ve buna ilişkin varyans analizi hesap sonuçları (F testi)………... 48 Çizelge 4.26. İncelenen işletmelerde bağ ürünlerinin değerlendirme şekli

(ortalama olarak)………. 49 Çizelge 4.27. İncelenen işletmelerde bağ ürünlerinin değerlendirme şekli (%)…... 50 Çizelge 4.28. İncelenen işletmelerde meyve üretim miktarları (kg/işletme)……… 50 Çizelge 4.29. İncelenen işletmelerde üzüm üretiminin karlılık durumu………... 53 Çizelge 4.30. 1 kg üzüm için pazarlama marjı………... 55 Çizelge 4.31. İncelenen işletmelerde bağcılık yapılan toprakların verim durumu… 57 Çizelge 4.32. İncelenen işletmelerde bağcılık ile birlikte yürütülen üretim

faaliyetlerinin dağılımı………... 59 Çizelge 4.33. İncelenen işletmelerde üreticilerin bağcılık yapmayı gerektiren

nedenlere göre dağılımı……….. 60 Çizelge 4.34. İncelenen işletmelerin bağcılıkta karşılaştıkları güçlüklere göre

dağılımı………... 61 Çizelge 4.35. Üreticilerin sorunların çözümünde yararlandığı kaynaklar…………. 62 Çizelge 4.36. İncelenen işletmelerin fidanlarını temin ettikleri kaynaklara göre

dağılımı……….... 64 Çizelge 4.37. Üreticilerin fidan alırken dikkat ettikleri kriterler………... 65 Çizelge 4.38. Üreticilerin fidan temininde karşılaştıkları sorunlar……….... 66

(12)

x

Çizelge 4.39. İncelenen işletmelerin aşılı bağlarda kullandıkları anaç çeşitlerine

göre dağılımı………... 67 Çizelge 4.40. İncelenen işletmelerde arazi işleme uygulama durumu……….. 69 Çizelge 4.41. İncelenen işletmelerde çapalama işlemini uygulama durumu………. 70 Çizelge 4.42. İncelenen işletmelerin bağcılıkta kullandıkları gübre türlerine göre dağılımı………... 72 Çizelge 4.43. İncelenen işletmelerin kullandıkları kimyevi gübre çeşitlerine göre

dağılımı………... 73 Çizelge 4.44. Üreticilerin DAP’ı ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları……….... 74 Çizelge 4.45. Üreticilerin 15+15+15’i ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları……….... 75 Çizelge 4.46. Üreticilerin Üre’yi ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları……….... 76 Çizelge 4.47. Üreticilerin Kır gübresini ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları……….... 77 Çizelge 4.48. Üreticilerin Çiftlik gübresini ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları……… 78 Çizelge 4.49. İncelenen işletmelerin kimyevi gübre temin ettikleri kaynaklara

göre dağılımı………... 79 Çizelge 4.50. Üreticilerin gübre miktarını ve türünü uygulamada yararlandıkları kaynaklar……… 79 Çizelge 4.51. İncelenen işletmelerde sulama işlemini uygulama durumu……... 81 Çizelge 4.52. İncelenen işletmelerin sulama suyunu temin ettikleri kaynaklara

göre dağılımı………... 82 Çizelge 4.53. İncelenen işletmelerin sulama suyu ile ilgili karşılaştıkları sorunlar.. 83 Çizelge 4.54. İncelenen işletmelerde uygulanan budama şekilleri……… 84 Çizelge 4.55. Üreticilerin budama ile ilgili karşılaştıkları sorunlar……….. 85 Çizelge 4.56. İncelenen işletmelerde yoğun olarak karşılaştıkları hastalıklar…….. 86 Çizelge 4.57. Üreticilerin külleme hastalığına karşı kullandıkları zirai ilaçlar……. 88 Çizelge 4.58. Üreticilerin Toz Kükürt’ü ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları………. 90 Çizelge 4.59. Üreticilerin Sulu Kükürt’ü ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları………. 92 Çizelge 4.60. Üreticilerin Islanabilir Toz Bakır’ı ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa kullandıkları………. 94

(13)

xi

Çizelge 4.61. Üreticilerin Sulu Bakır’ı ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları………. 95 Çizelge 4.62. Üreticilerin mildiyö hastalığına karşı kullandıkları zirai ilaçlar…….. 97 Çizelge 4.63. Üreticilerin Islanabilir Toz Bakır’ı ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa kullandıkları………. 98 Çizelge 4.64. Üreticilerin Sulu Bakır’ı ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları………. 99 Çizelge 4.65. İncelenen işletmelerde yoğun olarak karşılaştıkları zararlılar………. 100 Çizelge 4.66. Üreticilerin bağ uyuzu zararlısına karşı kullandıkları zirai ilaçlar….. 102 Çizelge 4.67. Üreticilerin Toz Kükürt’ü ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları………. 103 Çizelge 4.68. Üreticilerin Sulu Kükürt’ü ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları………. 104 Çizelge 4.69. Üreticilerin Islanabilir Toz Bakır’ı ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa kullandıkları………. 105 Çizelge 4.70. Üreticilerin Sulu Bakır’ı ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları………. 106 Çizelge 4.71. Üreticilerin Antracol’u ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa

kullandıkları………. 107 Çizelge 4.72. Üreticilerin Akarisit (zehir)’i ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa kullandıkları………. 108 Çizelge 4.73. Üreticilerin İnsektisit (zehir)’i ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa kullandıkları………. 110 Çizelge 4.74. Üreticilerin Akarisit (zehir)’i ne zaman, ne kadar, nasıl ve kaç defa kullandıkları………. 112 Çizelge 4.75. Üreticilerin zirai mücadele konusunda yararlandıkları kaynakların

dağılımı……….... 113 Çizelge 4.76. Üreticilerin ilaç temini ve ilaçlamada karşılaştıkları sorunların

dağılımı……….... 114 Çizelge 4.77. Üreticilerin kredi kullanıp-kullanmama durumları………. 115 Çizelge 4.78. İncelenen işletmelerde kredi temin edilen kaynaklar……….. 116 Çizelge 4.79. Üreticilerin kredi kaynaklarından yeterince faydalanamama

nedenlerine göre dağılımı……… 117 Çizelge 4.80. Üreticilerin ürünlerinde boylama yapıp-yapmama durumu

(yaprak için)……… 119 Çizelge 4.81. Üreticilerin ürünlerinde boylama yapma nedenlerine göre dağılımı

(14)

xii

Çizelge 4.82. Üreticilerin ürünlerinde boylama yapma nedenlerine göre dağılımı

(yaprak için)………... 120 Çizelge 4.83. İncelenen işletmelerin ürün satışında kullandıkları ambalaj türlerine göre dağılımı (üzüm için)……….... 121 Çizelge 4.84. İncelenen işletmelerin ürün satışında kullandıkları ambalaj türlerine göre dağılımı (yaprak için)……….. 122 Çizelge 4.85. Üreticilerin pazar araştırması yapıp-yapmama durumlarına göre

dağılımı (üzüm için)……….... 124 Çizelge 4.86. Üreticilerin pazar araştırması yapıp-yapmama durumlarına göre

dağılımı (yaprak için)……….. 125 Çizelge 4.87. Üreticilerin pazar durumu hakkındaki görüşleri (üzüm için)……….. 125 Çizelge 4.88. İncelenen işletmelerin pazara ulaşım durumu (üzüm için)………... 126 Çizelge 4.89. İncelenen işletmelerin pazara ulaşım durumu (yaprak için)………... 127 Çizelge 4.90. İncelenen işletmelerin asma yaprağını satım şekilleri……… 128 Çizelge 4.91. İncelenen işletmelerin ürünlerini pazarladıkları yerlere göre

dağılımı (üzüm için)………. 129 Çizelge 4.92. İncelenen işletmelerin ürünlerini pazarlama noktalarına göre

dağılımı (üzüm için)……….... 130 Çizelge 4.93. İncelenen işletmelerin ürünlerini pazarlama noktalarına göre

dağılımı (yaprak için)……….. 131 Çizelge 4.94. İncelenen işletmelerin ürünlerini satım şekilleri (üzüm için)……... 132 Çizelge 4.95. Vadeli satılan ürünlerin bedellerinin alınma süresi (üzüm için)……. 132 Çizelge 4.96. Üreticilerin tercih ettikleri pazarlama kanalları (üzüm için)………... 133 Çizelge 4.97. Bölgede bağ ürünlerinin satış yerlerine göre fiyatları (2005)

(YTL/kg)………. 134 Çizelge 4.98. Üreticilerin pazarlama ile ilgili sorunları (üzüm için)……….... 135 Çizelge 4.99. Üreticilerin pazarlama ile ilgili sorunları (yaprak için)…………... 136

(15)

1 1. GİRİŞ

Tarım sektörü milli gelirdeki, istihdamdaki, dış ticaretteki, tarıma bağlı ve dayalı sanayilerdeki, desteklemelerdeki ve tüketim harcamalarındaki payı ile birlikte insanların zorunlu gereksinim maddelerini üreten bir sektör olarak ekonomilerde önemli bir yere sahiptir.

Bugünkü tarım sektörünün boyutları ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlı olarak farklılık göstermektedir. Gelişmiş ülkeler ticari tarım olgusuna ulaşmış olmalarına rağmen, az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde tarımsal faaliyetler öz tüketime yönelik ya da ticari tarımın başlangıcı aşamalarındadır.

Türkiye’de 2006 yılı verilerine göre yaklaşık 26 milyon hektar tarım arazisi mevcut olup, bunun 3 628 milyon hektarlık kısmını sebze, meyve ve zeytin bahçeleri ile bağlar oluşturmaktadır. Toplam tarım alanları içerisinde meyve bahçelerinin payı % 6, sebze bahçelerinin payı % 3, zeytinliklerin payı % 3 ve bağ alanlarının payı ise % 2’dir (Anonim, 2006 b).

Dünyada bağcılık, genel olarak Kuzey Yarımkürede 20º-50º, Güney Yarımkürede ise 20º-40º enlemleri arasında yapılmaktadır. Sıcaklık, bağcılığın kuzeye doğru yayılmasını engelleyen en önemli faktördür. Üzümün çeşitli değerlendirme yöntemlerinin oluşu, iklim ve toprak istekleri yönünden çok seçici olmayışı, çok yıllık olması ve çoğalma yöntemlerinin kolay oluşu gibi nedenler yetiştiriciliğin yaygın olarak yapılmasında önemli bir etkendir (Taşkaya, 2003).

Türkiye, bağcılık için en uygun ekolojik koşullara sahip ülkelerden biridir. Anadolu’da bulunan arkeolojik kalıntılardaki şarapçılık malzemeleri, üzüm çeşitlerinin zenginliği, Anadolu’nun asma kültürünün ve şarapçılığın ana vatanı olduğunu kanıtlamaktadır.

(16)

2

Çeliker (2000) tarafından bildirildiğine göre; dünyanın hiçbir yerinde, aralık ayı sonuna kadar, asma üzerinde üzüm bulunan ülkeye rastlamak mümkün değilken, Türkiye piyasasında her zaman üzüm bulmak mümkündür. Türkiye’de çok eski bir geçmişe sahip olan bağcılık, aynı zamanda çok geniş bir çeşitliliğe de sahiptir. Bu nedenle Türkiye’de çok güçlü bir asma potansiyeli bulunmaktadır. Bu potansiyel ise, dünya bağcılığı içerisinde Türkiye’nin çok iyi ve seçkin bir yerde bulunmasını sağlamaktadır.

Asmanın anavatanı olarak kabul edilen Türkiye’de, yaklaşık olarak 1200’ün üzerinde üzüm çeşidinin varlığı saptanmıştır. Ancak bunlardan 70–80 kadarının ekonomik öneminin olduğu ve geniş çapta yetiştirildiği bildirilmektedir (Anonim, 2003).

Türkiye’de üretilen üzümlerin yaklaşık % 30’u sofralık, % 37’si kurutmalık, % 30’u pekmez, pestil, sucuk, şıra ve % 3’ü şaraplık olarak değerlendirilmekte ve özellikle kuru üzümde dünya ticaretinde söz sahibi olmaktadır (Nazlı, 2007).

Meyveler, özellikle vitaminler ve mineraller bakımından oldukça zengindir. İnsanların sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlayan vitaminler, meyve ve sebzeler dışında kalan besin maddelerinde çok az miktarlarda bulunmaktadır.

Üzüm de bütün meyveler gibi insan için çok önemli bir besin kaynağıdır. Taze üzüm, yüksek oranlarda şekere ve zengin minerale sahip olmasından dolayı önemli bir enerji ve besin kaynağıdır. Üzümün sahip olduğu vitamin, şeker ve mineraller üzüm suyu ile de insana faydalı olabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı üzüm ve mamulleri böbrek, karaciğer ve bağırsak hastalıklarıyla, kansızlık tedavisinde kullanılmaktadır. Düşük alkollü bir içki olan şarap aynı zamanda, üzümden yapılması sebebiyle iyi bir besin kaynağıdır.

Üzüm ayrıca sanayi içerisinde önemli bir tarımsal üründür. Bir çok tarım sanayi ham maddesini sağlamaktadır. Üzümün kurutulması ile elde edilen çekirdekli kuru üzümden sağlanan rakı, üzüm suyunun fermantasyonuyla elde edilen şarap, ayrıca üzümün çeşitli şekillerde işlenmesiyle elde edilen pekmez, cevizli sucuk, köfter, pestil, sirke vb. birer tarım sanayi koludur.

(17)

3

Ayrıca asma, çevre düzenlemesinde bir süs bitkisi olarak da kullanılmaktadır (Çeliker, 2000).

Üzümün insan sağlığı ve beslenmesindeki öneminin yanı sıra, değerlendirme şekillerinin de çok yönlü oluşu üzümün değerini daha da artırmaktadır. Tarımla uğraşan bir çok çiftçi ailesine geçim kaynağı olduğu gibi, farklı değerlendirme şekilleriyle tarımsal ürünler içinde önemli bir yer alarak ulusal ekonomiye de katkı sağlamaktadır (Cangi ve ark., 2005).

Asmanın meyvesi olan üzümünden yukarıda belirtilen şekillerde yararlanıldığı gibi, bir yaşındaki dalları fidancılıkta, yaprakları ise konserve ve salamura yapımında kullanılarak üreticilere ek bir gelir sağlamaktadır. Türkiye’de yetiştiriciliği yapılmakta olan bir çok üzüm çeşidinin yaprakları salamuraya ya da konserveye işlenerek değerlendirilmektedir (Cangi ve ark., 2005).

Üzümden cevizli sucuk, pekmez, pestil vb. çeşitli ürünler yaparak yararlanan Türkler, asmanın yapraklarından da yararlanmayı düşünerek zeka ve kültürlerinin yüksekliğini bir kez daha göstermiş ve mutfaklarına yeni bir ürün katarak zenginleştirmişlerdir. Bu kültürü zamanla dünyanın değişik bölgelerine taşıyarak özellikle Avrupa ülkeleri başta olmak üzere salamuralık yaprak ihracatı ile hatırı sayılır bir gelir kapısı ortaya çıkmıştır.

Türkiye tarımında önemli bir yere sahip olan bağcılık, halkın toplumsal yaşamı ve beslenmesinde büyük önem arz etmesine rağmen günümüzde bile çözüm bekleyen bir çok sorunu bulunmaktadır (Cangi ve ark., 2005).

Geniş bir bağcılık potansiyeline sahip olan Tokat İli Merkez İlçede de bağcılığın gerek üretim ve gerekse pazarlama sürecinde bir takım ekonomik ve teknik sorunların olduğu bilinmektedir.

Bu görüşten hareketle Tokat İli Merkez İlçede bağcılığın üretimi ve pazarlanmasındaki mevcut durumun incelenmesi, pazarlama şekilleri ve özelliklerinin belirlenmesi, bağcılık yapan tarım işletmelerinin sosyo-ekonomik özelliklerinin ortaya konulması,

(18)

4

üzümün pazarlama yapısının üretici üzerindeki etkilerinin incelenmesi, üzüm üretim faaliyetinin karlılık düzeyinin ortaya konulması ve üretim ve pazarlamaya ilişkin sorunların çözümüne yönelik önerilerin getirilmesi çalışmanın amacını oluşturmaktadır.

Bu amaçlar doğrultusunda hazırlanan ve beş bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümü olan giriş bölümünde, konunun önemi, araştırmanın amacı ve kapsamı ile ilgili genel bilgiler yer almıştır.

İkinci bölümünde; konu ile ilgili olarak daha önce hazırlanmış ve bu araştırmanın literatüründe yer alan çalışmalara ilişkin özet bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde, araştırmada kullanılan materyal ve araştırmanın çeşitli aşamalarında kullanılan yöntemler açıklanmıştır.

Dördüncü bölümde, araştırma bulguları yer almaktadır. Bu bölümde incelenen işletmelerin sosyal ve ekonomik özellikleri, incelenen işletmelerde üzümün pazarlama marjı ve bağcılığın üretim ve pazarlama sorunlarına ilişkin bilgiler yer almıştır.

Araştırmanın son bölümü olan beşinci bölümde ise, araştırma bulgularının genel bir değerlendirmesi ve önerilerin bulunduğu sonuç ve öneriler kısmı yer almaktadır.

(19)

5 2. KAYNAK ÖZETLERİ

Çağlayan (1983), “Manisa Merkez İlçe Ova Köylerinde Kimyasal Gübrelerin Tedarik ve Kullanımı Üzerine Bir Araştırma” isimli çalışmasında, araştırma bölgesinde, kimyasal gübrelerin tedarik ve kullanımını tarım işletmeleri düzeyinde ve araştırma bölgesinin önemli tarım ürünleri bazında değişik açılardan analize tabi tutarak, mevcut uygulamaların, sorunların ve beklentilerin ışığı altında gübre tedarik ve kullanımının ne şekilde yönlendirilmesi gerektiğini ortaya koymuştur.

Ağaoğlu ve ark. (1988) tarafından yapılan çalışmada, asma yaprağının önemli bir gıda maddesi olarak değerlendirildiği ve salamuralık asma yaprağı üretimi esas amaç olarak benimsenen bağ tesislerinin bulunduğu Tokat ve yöresi ele alınmış bağcılık çalışmaları yaprak salamuracılığı açısından incelenmiştir. Yöre bağlarının karakteristik özellikleri ile işgücü kullanımı ve salamuralık asma yaprağının taze ve salamuraya işlendikten sonraki pazarlama kanalları araştırılmıştır.

Esengün (1990) tarafından yapılan çalışmada, Tokat İlinde meyve yetiştiriciliği yapan tarım işletmelerinin yapısal özellikleri belirlenmiş, işletme sonuçları ortaya konularak bu sonuçları etkileyen faktörler ekonomik bir yaklaşımla değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular neticesinde işletmelerde verimliliğin arttırılmasına yönelik çalışmalarla işletme gelirlerinin arttırılacağı ve bu amaçla planlamaya önem verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Akay ve ark. (1998), “Tokat İli Niksar Ovasında Kavak Yetiştiriciliğinin Ekonomik Açıdan İrdelenmesi” isimli çalışmalarında, Tokat İli Niksar Ovasında kavak yetiştiriciliğinin karlılık durumu ile sınır ve kapama kavak yetiştiriciliğinin alternatif tarla ürünlerinin verimleri üzerine etkileri incelenmiştir.

Esengün ve Akay (1998), “Tokat İli Artova Bölgesi Tarım İşletmelerinin Yapısal Analizi ve Faaliyet Sonuçları” isimli çalışmalarında, Tokat İli Artova Bölgesi tarım

(20)

6

işletmelerinin yapısal özellikleri belirlenmiş ve yıllık faaliyet sonuçları ortaya konulmuştur.

Karkacıer ve Altuntaş (1998) tarafından yapılan çalışmada, örtü altı ile açık koşullarda domates ve hıyar yetiştiriciliği karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve örtü altı tarımı açısından Tokat İlinin durumu ortaya konulmuştur.

Çoban ve ark. (2001) tarafından yapılan çalışmada, bağcılığın en yaygın olduğu Alaşehir ve Buldan ilçelerinde mevcut bağ işletmelerinin yapısı ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu amaçla bu ilçelerden seçilen köylerde üreticilerle anket yapılarak işletme başına bağ alanı, arazi mülkiyeti, işletme başına bağ parça sayısı, kooperatiflere ortaklık durumu, telli terbiye sistemi kullanımı, bağ tesis durumu, budamada bırakılan bayrak sayısı, göz sayısı, budama zamanı, sulama durumu, toprak analizi, ilaçlama sayısı, hormon ve sarartıcı kullanma durumu, üzüm yetiştirme amacı, verim ve kalite durumu, hasat zamanının tespiti ve pazarlama şekli incelenmiştir. Tespit edilen sorunlara uygun çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.

Gündüz ve Akay (2003) tarafından yapılan çalışmada, Malatya İli Merkez İlçede kayısı yetiştiriciliği yapan tarım işletmelerinin yapısal özellikleri belirlenmiş ve işletme sonuçları ortaya konulmuştur. Ayrıca araştırma bölgesinde gerek üretim ve gerekse pazarlama aşamalarında üreticilerin karşılaştıkları teknik ve ekonomik sorunlar ortaya konularak bunların çözümüne yönelik öneriler getirilmiştir.

Uzunöz ve Çiçek (2003) tarafından yapılan çalışmada, gelişmişlik açısından farklı iki yöre olan Tokat İli Kazova ve Artova bölgelerindeki tarım işletmelerinde toplumsal ve tarımsal yapının üretim sistemleri ve tarımsal gelire etkileri incelenmiş ve bölgeler arasında karşılaştırmalar yapılmıştır.

Anaç (2005) tarafından yapılan çalışmada, Balıkesir İli Edremit İlçesi yağlık zeytin üreten işletmelerin yapısal özellikleri belirlenmiş ve yıllık faaliyet sonuçları ortaya konulmuştur.

(21)

7

Cangi ve ark. (2005), “Tokat Yöresinde Salamuralık Asma Yaprak Üretimi, Hasat ve İşlemede Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” adlı çalışmalarında, Tokat yöresindeki bağların genel özelliklerini, salamuralık asma yaprağı üretimi ve işlemede karşılaşılan sorunları araştırmışlardır.

Demircan ve ark. (2005), “Isparta İlinde Elma Üretim Maliyeti ve Gelirinin Belirlenmesi” isimli çalışmalarında, araştırma bölgesinde, elma üretiminin maliyeti ve gelirini belirlemeye çalışmışlardır.

Birinci ve Er (2006) tarafından yapılan çalışmada, Bursa İli Karacabey İlçesinde organik ve konvansiyonel şeftali üreten işletmelerin tarımsal yapıları incelenmiş, tarımsal faaliyet sonuçları işletmeler arasında mukayese yapılarak belirlenmiştir. Bu çerçevede işletmeler arasında dekara ortalama verim, toprak işleme, budama, ilaçlama, sulama, hasat, işçilik giderleri, tesis masrafları, yapılan masrafların faiz giderleri gibi kriterler, işletmeler arasında mukayese edilip, birim ürün maliyetlerinin hangisinde daha uygun olduğu tespit edilmeye çalışılmış ve pazarlama kanalları ile üretici eline geçen şeftali fiyatları saptanmaya çalışılmıştır. Ayrıca araştırma bölgesinde, organik ve konvansiyonel şeftali pazarlama yapısı ortaya konulmuş, üretim ve pazarlamada karşılaşılan sorunlar belirlenerek bunlara öneriler getirilmeye çalışılmıştır.

Tüfekci (2006), “Buldan ve Çevresindeki Üzüm Üreticisinin Pazarlama Sorunları ve Çözüm Önerileri” adlı çalışmasında, araştırma bölgesinde, üzüm üreticisinin pazarlama aşamasında karşılaştıkları sorunları ortaya koyarak bunların çözümüne yönelik öneriler geliştirmiştir.

Kiracı ve Özer (2007), “Trakya Yöresinde Bağcılık İşletmelerinin Üretim ve Pazarlama Yapısı, Sorunları ve Çözüm Önerileri” isimli çalışmalarında, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli bağcılık işletmelerinin üretim ve pazarlama yapısı incelenmiş, üreticilerin teknik, ekonomik ve sosyal sorunlarının belirlenmesi ve çözüm önerilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. İşletmelerin % 39,3’ünde bağcılık gelirleri toplam tarımsal gelir içerisinde yarıdan fazla bir paya sahip olduğu ve yörede yetiştirilen üzümlerin % 85’i şaraplık, % 15’i sofralık çeşitlerden oluştuğu belirlenmiştir. Parsellerin % 89,8’i

(22)

8

goble terbiye şeklinde tesis edilmiş olup, anaç kullanımı % 95,5 oranındadır. İşletmelerde üretilen üzümün % 74,3’ü pazarlanarak değerlendirilmektedir. Yaş üzümün pazarlanmasında özellikle şaraplık üzüm alıcılarının beyaz üzümlerin fiyatlarını çok düşük düzeyde belirlemeleri ve üzüm alımında çeşit bazında seçici davranarak kaliteli şaraplık siyah üzümleri tercih etmeleri % 69,5 oranında beyaz üzüme sahip yöre şaraplık bağ işletmelerini zor durumda bıraktığı belirlenmiştir. Bu sorunların çözümünde bölgesel üst örgütlenmesini tamamlamış ve dikey bütünleşme içerisinde faaliyet gösterecek üretici örgütlenmesinin etkili olabileceği önerilmiştir.

(23)

9 3. MATERYAL ve YÖNTEM

3.1. Materyal

Tokat İli Merkez İlçede bağcılığın yoğun olarak yapıldığı 20 köyden Gayeli Örnekleme Yöntemi ile belirlenen 5 köyde (Büyükyıldız, Güryıldız, Emirseyit, Kömeç, Yeşilyurt) faaliyet gösteren 300 adet tarım işletmesi araştırmanın populasyonunu oluşturmuştur.

Bu populasyondan Neyman Yöntemi ile belirlenen 70 adet tarım işletmesinden anket yoluyla sağlanan bilgiler ise araştırmada analiz edilen ana materyali meydana getirmiştir.

Bu materyalin yanı sıra, araştırmanın yorumu ve yazımı aşamasında Türkiye’nin değişik yörelerinde yapılmış araştırma ve incelemelerin sonuçları ile istatistiki verilerden de yararlanılmıştır.

Araştırma bölgesinde tarım işletmelerinin muhasebe kayıtlarının olmayışı nedeniyle üreticilerin beyanına dayalı bilgiler önceden geliştirilmiş anket formlarına işlenmiş ve bu anket formları çalışmanın ana materyalini oluşturmuştur. Araştırma bölgesine ait bilgiler; araştırma bölgesinde yer alan ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının kayıt, rapor ve yayınlarından sağlanarak araştırmada kullanılmıştır.

Anketler bizzat araştırıcı tarafından üreticilerle yüz yüze yapılmış olup, 2005-2006 üretim yılı verilerini içermektedir.

(24)

10 3.2. Yöntem

3.2.1. Örnekleme aşamasında uygulanan yöntemler

3.2.1.1. Örneğe giren köylerin seçiminde uygulanan yöntem

Bu aşamada birinci basamağı Tokat İli Merkez İlçede yer alan köylerin tespiti oluşturmuştur. Bu köyler içerisinde bağcılığın yoğun olarak yapıldığı köyler Tarım İl Müdürlüğü kayıtlarından belirlenmiştir. Kayıtlara göre bağcılığın yoğun olarak yapıldığı 20 köyden Gayeli Örnekleme Yöntemi kullanılarak 5 köy anket yapılacak köyler olarak belirlenmiştir.

3.2.1.2. Örneğe giren işletmelerin seçiminde uygulanan yöntem

Örneğe çıkan tüm köyler ziyaret edilerek köylerdeki işletmeler (300 adet) ile bunların bağ alanları saptanmıştır.

Örnekleme çerçevesinde yer alan işletmelerin bağ arazileri dikkate alınarak varyasyon katsayısı (CV) hesaplanmıştır. Varyasyon katsayısı % 70 bulunmuştur. Varyasyon katsayısı bir populasyon ve örneğe ait birimlerin, değerlerin homojen veya heterojen olup olmadığını göstermesi bakımından önemlidir. Varyasyon katsayısı % 70 olduğu için Tabakalı Örnekleme Yöntemi kullanılmıştır.

Buna göre % 95 güven aralığı ve ortalamadan % 5 sapma ile (t tablo değeri = 1,96), yapılması gereken anket sayısı belirlenmiştir. Örneklemede Neyman Yöntemi kullanılmış ve örnek hacmi şu formülle hesaplanmıştır.

(

)

+ = ) ) Sh ( * Nh ( D * N ) Sh * Nh ( n 2 2 2 2 t 05 , 0 * X D =

(25)

11 Formülde;

n : örnek hacmini,

Nh : h’ıncı tabakaya ait örnekleme çerçevesindeki işletme sayısını, Sh : h’ıncı tabakadaki verilerin standart sapmasını,

N : örnekleme çerçevesindeki toplam işletme sayısını,

x : verilerin aritmetik ortalamasını, t : güven aralığı için tablo değerini,

D : ortalamadan % 5 oranında sapmayı (d/t) ifade etmektedir.

Belirlenen örnek hacminin tabakalara dağıtılmasında aşağıdaki formül kullanılmıştır.

= ) Sh * Nh ( n * ) Sh * Nh ( n

Populasyonu oluşturan işletmelerin tabakalara göre dağılımı ve her tabakadan örneğe

seçilen işletme sayısı Çizelge 3.1’de verilmiştir.

Çizelge 3.1. Populasyonu oluşturan işletmelerin tabakalandırma bilgileri ve örnek hacminin tabakalara dağılımı Tabaka No Tabaka Sınırı (da) Tabaka Ortalaması (da) Örnek Ortalaması (da) Tabakadaki İşletme Sayısı (Nh) Standart Sapma (Sh) Sh Nh* 2 * Sh Nh n 1 1-4 2,5 2,58 177 0,91 161,07 146,57 32 2 5-9 7,0 5,88 89 1,17 104,13 121,83 20 3 10-20 15,00 11,68 34 2,65 90,10 238,77 18 Toplam — — 4,59 300 — 355,30 507,17 70

Çizelge 3.1’den görülebileceği gibi Tokat İli Merkez İlçede 300 adet işletmeden 70 adet

işletme ile çalışılmasının uygun olduğu belirlenmiştir. 70 anketin köylere göre

dağılımında ise her bir köyün sahip olduğu işletme sayısı dikkate alınarak oransal

(26)

12

3.2.2. Anket aşamasında uygulanan yöntem

Tarım işletmeciliği alanında araştırma yapılırken materyalin toplanması aşamasında

uygulanabilecek çeşitli yöntemler mevcuttur. Bunlar; muhasebe kayıtlarından

yararlanma, direkt mülakat yöntemi ve posta surveyi olarak özetlenebilir (Çiçek ve Erkan, 1996).

Tarım işletmelerinde muhasebe kayıtlarının mevcut olmadığı hallerde anket yolu ile

toplanan verilerden yararlanılabilmektedir. Bu aşamada anketler yapılırken yüz yüze

görüşme yöntemi kullanılmıştır.

3.2.3. Analiz aşamasında uygulanan yöntem

Yapılan anket formları dikkatli bir şekilde incelenerek bu bilgiler döküm kağıtlarına

aktarılmıştır. Daha sonra bu bilgiler işletme büyüklük grupları ve işletmeler ortalaması

itibarı ile özetlenip ortalama ve yüzdeler hesaplanarak çizelgeler hazırlanmıştır. Böylece

veriler analize ve değerlendirilmeye hazır hale getirilmiştir.

Anket verilerinin değerlendirilmesi aşamasında öncelikle; işletmelerin nüfus, işgücü,

eğitim durumu ve yaş gibi demografik özellikleri ortaya konulmuştur.

İşletmelerde nüfus yaş grupları, cinsiyet ve eğitim durumuna göre belirlenmiştir. Eğitim

düzeyinin belirlenmesinde 7 ve daha yukarı yaştaki nüfusun mezun olduğu veya halen

devam ettiği okullar dikkate alınmıştır.

Aile işgücü potansiyelinin belirlenmesinde erkek işgücü birimi (EİB) esas alınmıştır.

Erkek işgücü birimi ergin (15-49 yaş arası) bir işçinin günde ortalama 10 saat çalışması

(27)

13

İşletmelerde 7-64 yaş arası nüfusun fiilen çalışabilir nüfus olduğu ve bölgede

çalışılabilir gün sayısının 300 gün olduğu kabul edilmiştir. Böylece işletmelerde aile

işgücü potansiyeli (kullanılabilir işgücü) belirlenirken fiilen çalışabilir nüfustan devamlı

hastalık, askerlik ve eğitim nedeniyle çalışmayan nüfus çıkartılarak, fiilen çalışabilir

nüfus yaş ve cinsiyeti dikkate alınarak Çizelge 3.2’deki katsayılar kullanılarak erkek

işgücü birimine çevrilmiştir.

Çizelge 3.2. Erkek işgücü biriminin hesaplanmasında kullanılan emsaller

(Açıl ve Demirci, 1984) Yaş Erkek Kadın 0-6 7-14 15-49 50-64 65- + – 0,50 1,00 0,75 – – 0,50 0,75 0,50 –

Daha sonra uygulanan analiz yöntemi olarak, işletmelerin bazı sosyo-ekonomik

özellikleri ile üretim ve pazarlama ile ilgili unsurların işletme büyüklük grupları veya

oluşturulan gruplar bakımından farklılık gösterip göstermediğinin belirlenmesinde

Khi-Kare testi yapılmıştır. Khi-Kare testinin analiz yöntemi olarak uygulanamadığı

düşünülen sayısal verilerin ortalamalarının karşılaştırılmasında Varyans Analizi, iki

grup ortalaması arasındaki farkın test edilmesinde ise İki Populasyon Ortalaması

Arasındaki Farkla İlgili Hipotez Testi Çiftler (Hypotesis Test About The Difference

Between Two Population Means: Matched Pairs) adıyla anılan yöntem kullanılmıştır.

Kodlanmış yani sayılamayan değişkenler için en uygun analiz yöntemi olan Khi-Kare

testi, iki veya daha fazla veri seti arasında önemli farkın olup olmadığının

belirlenmesinde kullanılan bir istatistiksel analiz yöntemidir. Bu yöntemde gözlem verileri ile beklenen veriler kıyaslanır. Aralarındaki nisbi farkın ölçüsü ise Khi-Kare

( 2

(28)

14 ∑      θ θ − = χ = s 1 i i 2 i i 2 (X ) Burada; i= Hücre sayısı, i= 1,2,3,…………,S i X = Gözlem değerleri i

θ = Hesaplanacak teorik veya beklenen değerlerdir (Tokol, 1998).

Elde edilen Khi-Kare değerlerinden yorumlanması mümkün olanlar Khi-Kare tablo

değeri ve Khi-Kare hesap değerleri karşılaştırılarak yorumlanmıştır. Khi-Kare tablo

değerine ulaşılırken serbestlik derecesinden yararlanılmıştır.

Serbestlik derecesi (df) = (n-1) x (m-1) Burada;

n = Khi-Kare frekans tablosundaki satır sayısını,

m = Khi-Kare frekans tablosundaki sütun sayısını göstermektedir (Tokol, 1998).

Khi-Kare testinin analiz yöntemi olarak uygulanamadığı düşünülen sayısal verilerin

ortalamalarının karşılaştırılması için en uygun analiz yöntemi olan Varyans Analizi,

ikiden daha fazla sayıda grup ortalaması arasındaki farklılıkların önemli (anlamlı) olup olmadığının saptanmasında kullanılmaktadır. Varyans analizi ile ilgili hesaplamaların

ve hipotez testinin nasıl yapıldığına ilişkin bilgiler araştırmanın ilgili bölümlerinde

gösterilmiştir.

Uygulanan varyans analizi sonucunda sıfır hipotezinin reddedilmesi; tüm grup ortalamaları arasındaki farklılıkların önemli olduğu anlamına gelmemektedir. Söz

konusu farklılığın hangi gruplardan kaynaklandığının ortaya konulması gerekmektedir.

(29)

15

Küçük Önemli Fark (LSD = Least Significant Difference) kontrolü ile değerlendirilmiştir.

En Küçük Önemli Farkın (LSD) hesaplanmasında;

LSD = (

S

x1−x2 ) * t α (Sd) formülü kullanılmıştır.

Formülde;

(

S

x1−x2 ) : İki grup ortalaması arasındaki farkın standart hatasını,

t : Önem düzeyini göstermektedir.

İki grup ortalaması arasındaki farkın standart hatası aşağıdaki formül yardımıyla

hesaplanmıştır. 2 1 x x

S

= 2 1 n HKO n HKO + Burada;

HKO : Hata Kareler Ortalaması,

Varyans analizi tablosunda önceden hesaplanmış bulunan gruplar içi kareler

ortalamasını göstermektedir. n1 ve n2 ise, ele alınan gruplardaki varyant sayısını ifade

etmektedir (Çağlayan, 1983).

Söz konusu ortalamalar arasındaki farkın En Küçük Önemli Fark’tan küçük olması halinde, ele alınan grup ortalamaları arasındaki farkın P=0,05 önem düzeyinde önemli olmadığı, aksi durumda ise önemli olduğu sonucuna varılarak yorumlamaya gidilmiştir.

(30)

16

İki Populasyon Arasındaki Farkla İlgili Hipotez Testi Çiftler (Hypotesis Test About The

Difference Between Two Population Means: Matched Pairs) adıyla anılan yöntem populasyonun varyansının bilinmediği durumlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

İki populasyon ortalamaları arasındaki farkın karşılaştırılmasında,

th = 2 1 2 1 2 1 n n n * n * S X X +

formülü ile hesaplanmı

ştır.

Burada;

2 1 X

X − = İki grup ortalaması arasındaki farkı,

n1 ve n2 = Gruplardaki varyant sayısını,

S = Populasyona ait standart sapmasının tahmini bir değerini göstermektedir (Çağlayan,

1983).

Elde edilen veriler t hesap formülünde yerine konularak t hesap değerine ulaşılmıştır.

Ulaşılan t hesap değeri t tablo değeri ile karşılaştırılarak yorumlanmıştır.

Bulunan t hesap değeri t tablo değerinden küçük ise iki grup ortalaması arasındaki

farkın önemli olmadığı, aksi durumda ise önemli olduğu sonucuna varılarak

yorumlamaya gidilmiştir.

Ayrıca yapılan hesaplamalarda MINITAB istatistik paket programından da yararlanılmıştır.

Üzümün pazarlama yapısının üretici üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla üzümün üretici satış fiyatı ile piyasa fiyatından (tüketici fiyatı) hareketle pazarlama marjı

hesaplanmıştır.

Pazarlama marjı, ilk satıcıya ödenmiş olan fiyat ile piyasa zincirindeki son alıcının

(31)

17

Üzüm için pazarlama marjı; 1 kg üzüm için üreticiye ödenmiş olan fiyat ile son alıcının

ödediği fiyat arasındaki farktır.

Ayrıca, üzüm üretim faaliyetinin başarı düzeyinin değerlendirilebilmesi için birim alana

üzüm üretim faaliyetinin karlılık düzeyi ortaya konulmuştur.

Değişen masraflar olarak; işgücü ve çekigücü masrafları, materyal masrafları ve döner

sermaye faizi alınmıştır. Değişen masraf grubunu oluşturan masraf unsurlarının

belirlenmesinde dışarıdan temin edilen hammadde ve yardımcı maddelerde maliyet

bedeli, işletmeden temin edilenlerde ise çiftlik avlusu fiyatı esas alınmıştır (Birinci ve

Er, 2006).

Değişen masraflar toplamının % 3’ü genel idare giderleri olarak hesaplanmıştır. Döner

sermaye faizi, değişen masraflara T.C. Ziraat Bankasının bitkisel üretim kredilerine

uyguladığı faiz oranının yarısı uygulanarak hesaplanmıştır. Çıplak arazi değerinin faizi,

araştırma bölgesindeki çıplak arazinin cari alım satım değerinin % 5’i alınarak tespit

edilmiştir (Demircan ve ark., 2005).

Tesis masrafları, işçilik; toprak hazırlama, dikim, gübreleme, sulama, çapalama,

ilaçlama, hammadde-yardımcı madde malzeme; fidan, gübre, ilaç, yakıt, diğer, arazi

kirası, alet-makine kirası, diğer dolaysız giderlerden oluşmaktadır (Birinci ve Er, 2006).

Tesis masrafları yıllık amortisman payı, tesis dönemi boyunca yapılan toplam tesis masraflarının bağın ekonomik ömrüne bölünerek elde edilmiştir. Tesis sermayesi faizi

ise toplam tesis masrafları yarı değerine % 5 faiz uygulanarak hesaplanmıştır.

Birim alana brüt üretim değeri, üretim masrafı, brüt, net, oransal kar ve birim ürün

(32)

18

Brüt Üretim Değeri (YTL/da) = Verim (kg/da) x Satış Fiyatı (YTL/kg)

Üretim Masrafları (YTL/da) = Değişen Masraflar (YTL/da) + Sabit Masraflar (YTL/da)

Üretim Masrafları (YTL/kg) = Üretim Masrafları (YTL/da) / Verim (kg/da) Brüt Kar (YTL/da) = Brüt Üretim Değeri (YTL/da) – Değişen Masraflar (YTL/da)

Net Kar (YTL/da) = Brüt Üretim Değeri (YTL/da) – Üretim Masrafları (YTL/da)

(33)

19

4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA

4.1. İncelenen İşletmelerin Sosyal ve Ekonomik Durumu

4.1.1. Nüfus ve işgücü durumu

4.1.1.1. Nüfus ve eğitim durumu

Ülkelerin ekonomik, siyasi ve sosyal yaşamında, nüfusun nitelik ve nicelik bakımından

durumu önemli rol oynar (Esengün, 1990). Ekonomik yaşamın yaratıcısı insan olduğu

için, nüfusla ekonominin ilişkisi fazladır. Nüfus bir taraftan üretimin önemli

unsurlarından birisi olan emek arzını meydana getirmekte, diğer taraftan çeşitli mallara

karşı talep oluşturmaktadır. Bu nedenle bir ülkenin ekonomik yapısının oluşmasında

nüfusun miktarı ve niteliklerinin önemli fonksiyonu bulunmaktadır.

Tarım işletmesi ve üretici ailesi arasında sıkı ve yakın ilişkiler bulunması ve özellikle

tarım işletmelerinde kullanılan işgücünün asıl kaynağının aile nüfusu oluşu nedeniyle,

incelenen işletmelerdeki nüfus özelliklerinin incelenmesi yararlı görülmektedir

(Esengün ve Akay, 1998).

Bu çalışmada tarımsal etkinlik üzerindeki etkilerinin açığa çıkarılması amacıyla, nüfus

özelliklerinin ayrıntılı biçimde açıklanması gerekli görülmüş ve ilgili çizelgeler

düzenlenmiştir.

İncelenen işletmelerde nüfus varlığı, nüfusun yaş grupları ve cinsiyet bakımından

miktar ve dağılımı Çizelge 4.1’de düzenlenmiştir. Çizelgeden de görüleceği gibi

incelenen gruplar içerisinde işletme başına düşen en yüksek nüfus miktarı 6,45 kişi ile

2. grupta yer almaktadır. İşletmeler ortalamasında ise bu miktar 6,07 kişi olup, hem

Tokat (5,79) hem de Türkiye (4,50) hanehalkı büyüklüğünden fazladır (Anonim, 2000

(34)

20

Çizelge 4.1. İncelenen işletmelerde nüfusun yaş grupları ve cinsiyete göre dağılımı (ortalama ve % olarak) YAŞ GRUPLARI 0-6 7-14 15-49 50-64 65- + TOPLAM Erkek 0,28 0,31 1,78 0,53 0,13 3,03 Kadın 0,13 0,38 1,59 0,47 0,09 2,66 TOPLAM 0,41 0,69 3,37 1,00 0,22 5,69 1.Grup (32) % 7,20 12,13 59,23 17,57 3,87 100,00 Erkek 0,15 0,65 1,95 0,50 0,15 3,40 Kadın 0,40 0,50 1,55 0,40 0,20 3,05 TOPLAM 0,55 1,15 3,50 0,90 0,35 6,45 2.Grup (20) % 8,53 17,83 54,26 13,95 5,43 100,00 Erkek 0,06 0,44 1,94 0,50 0,33 3,27 Kadın 0,50 0,28 1,67 0,33 0,28 3,06 TOPLAM 0,56 0,72 3,61 0,83 0,61 6,33 3.Grup (18) % 8,85 11,37 57,03 13,11 9,64 100,00 Erkek 0,19 0,44 1,87 0,51 0,19 3,20 Kadın 0,30 0,39 1,60 0,41 0,17 2,87 TOPLAM 0,49 0,83 3,47 0,92 0,36 6,07 İşl.Ort. (70) % 8,07 13,67 57,17 15,16 5,93 100,00

Yaş grupları itibarı ile nüfus durumu incelendiğinde işletmeler ortalaması itibarı ile

toplam nüfus içerisinde; 15-49 yaş grubu % 57,17’lik payı ile ilk sırada yer almakta,

bunu % 15,16 ile 50-64 yaş grubu, % 13,67 ile 7-14 yaş grubu ve % 8,07 ile 0-6 yaş

grubu izlemektedir. 65 ve üzeri yaş grubu ise % 5,93 ile en düşük orana sahiptir. Bu

sıralamanın gruplar arasında farklılık gösterdiği de Çizelge 4.1’de açıkça görülmektedir.

Cinsiyet grupları açısından toplam nüfusun dağılımına bakıldığında, hem gruplar hem

de işletmeler ortalamasında erkek nüfusun kadın nüfustan daha fazla olduğu

görülmektedir. Nitekim bu oran işletmeler ortalamasında erkek nüfus için % 52,72,

(35)

21

İncelenen işletmelerde nüfusun eğitim durumu, o işletmenin ekonomik seviyesinin

gelişmesini sağlayan ve dolayısıyla bireylerin yaşam kalitesinin yükseltilmesinde rol

oynayan önemli bir faktördür.

İncelenen işletmelerde 7 ve daha yukarı yaştaki nüfusun öğrenim durumu Çizelge 4.2 ve

4.3’de verilmiştir. Çizelge 4.2’den de görüleceği gibi, işletmeler ortalaması itibarı ile

nüfusun % 95,91 gibi tamamına yakın kısmı okur-yazar olup, % 87,32 olan Türkiye ve % 85,68 olan Tokat İli genelinden daha yüksektir (Anonim, 2000 b). Okur-yazarlık

oranı erkeklerde % 99,53 iken, kadınlarda % 91,67’ye düşmektedir. Aynı oran işletme

büyüklüğü ile de değişmekte 1. grup işletmelerde % 95,86 iken, 2. grup işletmelerde %

95,76’ya düşmekte, 3. grup işletmelerde ise % 96,15’e çıkmaktadır.

Çizelge 4.2. İncelenen işletmelerde 7 ve daha yukarı yaştaki nüfusun okur-yazarlık oranı (%)

Okur-Yazar Olanlar (%)

Okur-Yazar Olmayanlar (%)

İŞLETME

GRUPLARI Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam

TOPLAM

1.Grup (32) 98,86 92,59 95,86 1,14 7,41 4,14 100,00 2.Grup (20) 100,00 90,57 95,76 0,00 9,43 4,24 100,00 3.Grup (18) 100,00 91,30 96,15 0,00 8,70 3,85 100,00 İşl.Ort. (70) 99,53 91,67 95,91 0,47 8,33 4,09 100,00 SONUÇ: SD= 6 P<0,100 Önem Düzeyinde Khi-Kare Hesap Değeri < Khi-Kare Tablo Değeri 2,015 < 10,645

İşletme büyüklük grupları arasındaki oransal farklılıklara rağmen yapılan khi-kare

analizinde P<0,100 önem düzeyinde 7 ve daha yukarı yaştaki nüfusun okur-yazarlık

durumu bakımından gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır.

Okuma-yazma bilen nüfusun öğrenim durumuna bakıldığında (Çizelge 4.3) ise; %

84,80 oranı ile ilköğretim başta gelmekte, bunu % 11,20 oranı ile ortaöğretim ve

okur-yazar fakat bir öğretim kurumundan mezun olmamışlar (% 2,93) izlemektedir.

Yükseköğretim oranı ise sadece % 1,07 kadardır ve Tokat genelinden (% 3,10) ve

(36)

22

öğrenim durumu hem işletme grupları itibarı ile hem de cinsiyete göre farklılıklar

göstermektedir. Örneğin; kadınların % 94,54’ü ya ilköğretim mezunudur ( % 88,48) ya

da yalnızca okuma-yazma bilmektedir (% 6,06). Yükseköğretimin büyük çoğunluğunu

(% 75’ini) erkekler oluşturmaktadır. Kısacası kadınların öğrenim düzeylerinin erkeklere

göre daha düşük olduğu söylenebilir. Ayrıca yüksek öğrenim görenlerin ve mezun

olanların % 50’si 1. grupta, kalan % 50’si ise 3. gruptaki işletmelerde bulunmaktadır.

1. grupta yükseköğretim oranı % 1,23, ortaöğretim oranı % 9,27 olduğu halde 3.

gruptaki nüfusta bu oranlar sırasıyla % 2 ve % 11’dir. Böylece öğrenim durumunun

(37)

23

Çizelge 4.3. İncelenen işletmelerde okuma-yazma bilenlerin öğrenim düzeyi (%)

Bir Öğretim Kurumundan Mezun Olanlar* (%) Sadece Okur-Yazar

Olanlar (%) İlköğretim Ortaöğretim Yükseköğretim İŞLETME

GRUPLARI Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam

GENEL TOPLAM 1.Grup (32) 0,00 2,67 1,23 85,06 92,00 88,27 13,79 4,00 9,27 1,15 1,33 1,23 100,00 2.Grup (20) 1,54 8,33 4,42 80,00 83,33 81,42 18,46 8,33 14,16 0,00 0,00 0,00 100,00 3.Grup (18) 0,00 9,52 4,00 79,31 88,10 83,00 17,24 2,38 11,00 3,45 0,00 2,00 100,00 İşl.Ort. (70) 0,48 6,06 2,93 81,90 88,48 84,80 16,19 4,85 11,20 1,43 0,61 1,07 100,00

(38)

24

4.1.1.2. İşletme yöneticisinin yaşı ve öğrenim durumu

Üretim faktörlerini organize eden, karar veren ve riski taşıyan girişimci yani

müteşebbis, tarım kesiminde genellikle ailenin reisi, çiftliğin sahibi ve yöneticisidir.

Müteşebbislikte yönetim ve karar verme-uygulama yeteneği kişiye göre değişmekte

olup, bu durum işletme karlılığını doğrudan etkiler. Bunda girişimcinin sonradan elde

etmesi gereken genel-teknik eğitim gibi nitelikler ile yaşla kazanılan deneyimlerin de

etkisi vardır (Özkan, 2003). Bundan dolayı işletme yöneticilerinin yaş ve öğrenim

durumlarına değinmekte yarar vardır.

Çizelge 4.4’de incelenen işletmelerde işletme yöneticilerinin yaşı ve öğrenim düzeyi

verilmiştir.

Çizelgeden de görüleceği gibi işletmeler ortalaması itibarı ile işletme yöneticilerinin

ortalama yaşı 46,81’dir. İşletme büyüklük grupları açısından incelendiğinde ise

ortalamaların birbirine yakın olduğu görülmektedir. Ayrıca işletmecilerin tarımla

uğraştıkları süre işletmeler ortalamasına göre ortalama 34,21 yıldır. Bu tecrübenin

işletmecilerin teknik ve ekonomik bakımdan aldıkları kararlar üzerinde etkili olduğu

söylenebilir. İşletmeler ortalaması itibarı ile işletme yöneticilerinin % 97,14’ü

ilköğretim mezunu, % 2,86’sı ise ortaöğretim mezunudur. Okur-yazar olmayan, sadece

okur-yazar olan ve yükseköğretim mezunu olan işletmeciye rastlanılmamıştır. İşletme

büyüklük grupları açısından incelendiğinde ise 3. grup işletmelerde yöneticilerin

tamamı ilköğretim mezunu olup, 1. ve 2. grup işletmelerde benzer sonuçla

(39)

25

Çizelge 4.4. İncelenen işletmelerde işletme yöneticilerinin yaşı (yıl) ve öğrenim düzeyi (%)

İŞLETME GRUPLARI

1.Grup (32) 2.Grup (20) 3.Grup (18) İşl.Ort. (70)

Yaşı (yıl) 47,03 45,20 48,22 46,81 Okur-Yazar Değil 0,00 0,00 0,00 0,00 Sadece Okur-Yazar 0,00 0,00 0,00 0,00 İlköğretim 96,88 95,00 100,00 97,14 Ortaöğretim 3,12 5,00 0,00 2,86 Yükseköğretim 0,00 0,00 0,00 0,00 Ö ğ re ni m D üz ey i (% ) TOPLAM 100,00 100,00 100,00 100,00

4.1.1.3. İşgücü mevcudu ve kullanım durumu

Tarımsal faaliyeti yürüten işgücü, işletme kaynaklarını aktif hale getirerek onlardan

faydalanmayı sağlamaktadır. Üretim faaliyetinin temel unsurlarından biri olan işgücü

varlığı ve kullanımı, işletme sonuçlarını önemli ölçüde etkilemektedir. İşgücünün esas

kaynağını aile işgücü oluşturmaktadır (Anaç, 2005).

İncelenen işletmelerde işgücü mevcudu belirlenirken önce aile işgücü potansiyeli tespit

edilmiş ve daha sonra potansiyel işgücünün kullanım durumu incelenmiştir.

Araştırmanın yöntem kısmında aile işgücü potansiyelinin hesaplanışşekli verildiğinden

burada tekrar edilmeyecektir.

İşletmelerde aile işgücü mevcudu ve kullanım durumu ile ücretli işgücü kullanım

(40)

26

Çizelge 4.5. İncelenen işletmelerde işgücü mevcudu ve kullanım durumu (ortalama olarak) (EİG) İŞLETME GRUPLARI 1.Grup (32) 2.Grup (20) 3.Grup (18) İşl.Ort. (70) İşletmede Kullanılabilir Aile İşgücü 1 134,38 1 263,75 1 208,33 1 190,35

Tarımda 0,00 0,00 0,00 0,00

İşletme Dışında Kullanılan

Aile İşgücü Tarım Dışında 65,63 30,00 125,00 70,71 İşletmede Kullanılan Aile İşgücü (A) 934,22 1 053,50 947,22 971,64 Kullanılmayan (Atıl) Aile İşgücü 134,53 180,25 136,11 148,00 İşletmede Kullanılan Geçici Ücretli İşgücü (B) 5,00 4,20 17,00 7,86 İşletmede Kullanılan Devamlı Ücretli İşgücü (C) 0,00 0,00 0,00 0,00 İşletmede Kullanılan Toplam İşgücü (A+B+C) 939,22 1 057,70 964,22 979,50

Çizelgeden de incelenebileceği gibi kullanılabilir aile işgücünün ve işletmede kullanılan

aile işgücünün 2. grup işletmelerde, diğer gruplardan daha yüksek olduğu

görülmektedir. Dikkat çeken bir diğer bulguda tüm işletme gruplarında kullanılmayan

(atıl) aile işgücünün ve işletmede kullanılan ücretli işgücünün oldukça düşük olmasıdır.

Çizelge 4.6 incelendiğinde, işletmeler ortalamasına göre işletmede kullanılan aile

işgücünün, işletmede kullanılan toplam işgücünün neredeyse tamamını % 99,20’sini

teşkil ettiği görülmektedir. Ayrıca işletmede kullanılan aile işgücünün, işletmede

kullanılabilir aile işgücünün % 81,63’ünü karşıladığını belirtmek gerekir.

Kullanılmayan (atıl) aile işgücü oranı ise % 12,43’tür.

İşletmelerde kullanılan yabancı işgücü oranı % 0,80 olup, tamamını geçici ücretli işgücü

oluşturmaktadır. Ayrıca işletme büyüklüğü arttıkça geçici ücretli işgücü kullanımı

artmaktadır. Sonuç olarak, incelenen işletmelerde işgücünün önemli bir kısmının

(41)

27

Çizelge 4.6. İncelenen işletmelerde işgücü mevcudu ve kullanım durumunun oransal dağılımı (%) İŞLETME GRUPLARI

1.Grup (32) 2.Grup (20) 3.Grup (18) İşl.Ort. (70)

Tarımda 0,00 0,00 0,00 0,00

İşletme Dışında Kullanılan

Aile İşgücü Tarım Dışında 5,78 2,38 10,34 5,94

İşletmede Kullanılan Aile İşgücü 82,36 83,36 78,39 81,63 Kullanılmayan (Atıl) Aile İşgücü 11,86 14,26 11,27 12,43 İşletmede Kullanılabilir Aile İşgücü 100,00 100,00 100,00 100,00 İşletmede Kullanılan Aile İşgücü 99,47 99,60 98,24 99,20 İşletmede Kullanılan Geçici Ücretli İşgücü 0,53 0,40 1,76 0,80 İşletmede Kullanılan Devamlı Ücretli İşgücü 0,00 0,00 0,00 0,00 İşletmede Kullanılan Toplam İşgücü 100,00 100,00 100,00 100,00

Araştırma sonucu bulunan atıl aile işgücü oranı ile yabancı işgücü çalıştırma oranı,

Türkiye’nin değişik yörelerinde özellikle Tokat İlinde yapılan diğer araştırma sonuçları

ile karşılaştırılmıştır. Buna göre bazı araştırma sonuçları şöyledir:

Karkacıer ve Altuntaş (1998), Tokat İli ve İlçeleri için yaptığı bir araştırmada, atıl aile

işgücü oranının % 48,93, yabancı işgücü oranının % 6,37; Esengün ve Akay (1998),

Tokat İli Artova Bölgesi için yaptığı araştırmada, atıl aile işgücü oranının % 35,01,

yabancı işgücü oranının % 9,98; Uzunöz ve Çiçek (2003), Tokat İli Kazova ve Artova

Bölgesi için yaptığı bir araştırmada, Kazova Bölgesi için atıl aile işgücü oranının %

50,34, yabancı işgücü oranının % 6,38, Artova Bölgesi için atıl aile işgücü oranının %

59, yabancı işgücü oranının % 2,14 olduğunu ortaya koymuştur. Gündüz ve Akay

(2003), Malatya İli Merkez İlçe için yaptığı bir araştırmada, atıl aile işgücü oranını %

56,93 olarak bulmuştur. Özkan (2003), Bayburt İli için yaptığı bir çalışmada, yabancı

(42)

28

4.1.2. Arazi mevcudu ve kullanım durumu

4.1.2.1. Arazi mevcudu, tasarruf şekli ve parçalılık durumu

Arazi diğer üretim faktörlerinden farklı olarak üretimin en önemli ve vazgeçilmez bir

unsurudur. Arazinin kıt ve artırılamaz oluşu, ona olan talebi nüfus artışıyla birlikte daha

da yoğunlaştırmaktadır. Tarımda arazi, sınırları belli geniş toprak parçası anlamına

gelmektedir. İşletme arazisi ise, mülkiyet bağları, arazi nevileri ve diğer faydalanma şekilleri dikkate alınmaksızın bir ekonomik ünitenin işlettiği toplam alan olarak

tanımlanmaktadır (Anaç, 2005).

Araştırma kapsamında incelenen işletmelerde işletme arazisi büyüklüğü, bizzat işletilen

mülk araziye ortağa ve kiraya tutulan arazinin eklenmesiyle bulunmuştur.

İncelenen işletmelerde arazi varlığı ve tasarruf şekli Çizelge 4.7’de verilmiştir.

Çizelgeden de görüleceği üzere, incelenen işletmelerde ortalama işletme arazisi, işletme

büyüklük grupları itibarı ile 25,15 dekar ile 47,61 dekar arasında değişmekte ve

işletmeler ortalamasında 33,17 dekar olmaktadır. Ayrıca tüm işletme gruplarında

işletme arazisi içerisinde mülk arazi en yüksek oranda yer almaktadır. Mülk araziden

ortağa ve kiraya verilen arazi 1. ve 3. grup işletmelerde, ortağa tutulan arazi 1. ve 2.

grup işletmelerde, kiraya tutulan arazi ise tüm işletme gruplarında yer almakta, ancak

düşük oranlarda bulunmaktadır.

İşletmeler ortalamasına göre işletme arazisinin % 89,57’sini bizzat işletilen mülk arazi,

Referanslar

Benzer Belgeler

Modele açıklayıcı değişken olarak; bireylerin yaşı (sürekli değişken), cinsiyet (kadın ise 0, erkek ise 1 olarak kodlanmıştır), medeni durum (bekar ise 0, evli

Sağlık anksiyetesi ile İnternetten sağlıkla ilgili bilgi arama davranışını kapsayan siberkondriya arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu (18-21), sağlık anksiye-

Amaç: Bu çalışmada çocuğun cinsel istismarı eylemi, mağdur ve sanık konumundaki çocuklar açısından incelemeye alınmış, olguların sosyo-demografik verileri (yaş,

Fakat genel olarak incelendiğinde, sosyal bilişsel müdahaleler duygu algılama ve zihin kuramı becerileri- nin iyileşmesinde etkili olmakta; atıfsal yanlılık, sosyal bilgi

VİFA grubunda algometre ile ağrı eşik değerlendirmesi tedavi sonunda tedavi öncesine göre anlamlı olarak düzelme gösterdi.. VT grubunda ise algometrik

Alt boyutlar güvenli ve güvensiz ba¤lanma (kayg›l›/ikircikli ve kaç›ngan ba¤lanma ayn› olarak ele al›n›p güvensiz ba¤lanma olarak adland›r›l›p) olarak

Migren auras›, epilepsi (basit veya kompleks parsiyel nö- betler), hipnagojik deliryum durumlar›, ensefalit, serebral lezyonlar, ilâç intoksikasyonu ve flizofrenide

Sys- tematic Review and Meta-analysis of Conventionally Fractionated Concurrent Chemoradiotherapy ver- sus Altered Fractionation Radiotherapy Alone in the Definitive Management