• Sonuç bulunamadı

Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğuolan babaların babalık rolü algıları ile empatik eğilimlerininfarklı değişkenler açısından incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğuolan babaların babalık rolü algıları ile empatik eğilimlerininfarklı değişkenler açısından incelenmesi"

Copied!
151
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EV YÖNETİMİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ BİLİM DALI

OKUL ÖNCESI EĞITIM KURUMUNA DEVAM EDEN 5-6 YAŞINDA ÇOCUĞU OLAN BABALARIN BABALIK ROLÜ ALGILARI İLE EMPATİK

EĞİLİMLERİNİN FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÖZLEM YILDIZ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Dr. Öğretim Üyesi AYSEL ÇAĞDAŞ

(2)
(3)
(4)
(5)

TEŞEKKÜR

Selçuk Üniversitesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bilim Dalında yapmış olduğum yüksek lisans tez çalışmam boyunca bana olan güvenini sürekli belirten ve çalışmalarımda bilgi ve tecrübeleriyle beni yönlendiren çalışmanın olabildiğince sağlıklı sürmesini sağlayan değerli hocam Dr. Öğretim Üyesi Aysel Çağdaş’a, tez süresi boyunca çok değerli bilgi ve önerilerinden yararlandığım Çocuk Gelişimi Bölümü Bölüm Başkanı sayın hocam Prof. Dr. Ramazan Arı’ a, her konuda desteğini üzerimden esirgemeyen değerli hocalarım Prof. Dr. Kezban Tepeli, Doç. Dr. Sema Soydan ve Dr. Öğretim Üyesi Özden Kuşcu’ a tezim için gerekli olan ölçeği kullanmama müsaade eden Prof. Dr. Üstün Dökmen ve Doç. Dr. Yaşar Kuzucu’ya

Çalışmamım tüm aşamalarında benimle birlikte olan ve her türlü manevi desteğini esirgemeyen isimlerini sayamadığım tüm arkadaşlarıma ölçeği uygulamam için imkân sağlayan okul müdürlerine, okul öncesi öğretmenlerine ve ölçekleri cevaplayan ve çalışmaya katılan babalara

Beni sürekli destekleyen her konuda hep yanımda olan ve her zaman bana yol gösteren, eğitimim konusunda bana her zaman güvenen canım aileme sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

ÖZLEM YILDIZ KONYA 2019

(6)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğr

encin

in

Adı Soyadı Özlem YILDIZ

Numarası 144238032003

Ana Bilim / Bilim Dalı

Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi/ Çocuk Gelişimi ve Eğitimi

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Dr.Öğretim Üyesi Aysel ÇAĞDAŞ

Tezin Adı

Okul Öncesi Eğitim Kurumuna Devam Eden 5-6 Yaşında Çocuğu Olan Babaların Babalık Rolü Algıları ile Empatik Eğilimlerinin Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi

ÖZET

Bu araştırmanın amacı okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların babalık rolü algıları ile empatik eğilimlerini farklı değişkenler açısından incelemek ve babaların babalık rolü algıları ile empatik eğilimleri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını belirlemektir. Araştırmanın çalışma evreni İstanbul İl merkezinde yer alan İlçe Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı İlköğretim Okullarının bünyesinde yer alan anasınıflarından tesadüfi küme örnekleme yöntemi ile seçilmiş 14 okulun anasınıfı öğrencilerinin babalarından oluşmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu çalışma evreninden tesadüfi eleman örnekleme yöntemiyle seçilen ve araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 855 babadan oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak babaların demografik bilgilerini elde etmek amacıyla ‘’Kişisel Bilgi Formu’’; babalık rolü algılarını ölçmek için ‘’Babalık Rolü Algı Ölçeği (BRAÖ)’’empatik eğilimini ölçmek amacıyla ise Empatik Eğilim Ölçeği (EEÖ) kullanılmıştır. Bu veriler SPSS programında istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Babaların babalık rolü algılarında; babaların eğitim durumları,

(7)

gelirleri, sahip olduğu çocuk sayısına göre anlamlı düzeyde farklılaştığı (p<0,05); çocuğunun cinsiyetine, çocuğunun doğuş sırası, aldığı ebeveyn eğitim programlarına katılıp katılmama durumuna göre anlamlı bir farklılaşmaya neden olmadığı saptanmıştır(p>0,05). Babaların empatik eğilimlerinin; babanın gelir durumuna göre anlamlı farkların olduğu (p<0,05);eğitim durumu, çocuk sayısı çocukların cinsiyetlerine, ebeveyn eğitim programlarına katılıp katılmama durumuna göre anlamlı bir farkın olmadığı saptanmıştır (p>0,05).Araştırma sonucunda BRAÖ puan ortalamaları ile EEÖ puan ortalamaları arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Babalık rolü algısı arttıkça empatik eğiliminde arttığı sonucuna varılmıştır.

(8)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğr

encin

in

Adı Soyadı Özlem YILDIZ

Numarası 144238032003

Ana Bilim / Bilim Dalı

Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi/ Çocuk Gelişimi ve Eğitimi

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Dr.Öğretim Üyesi Aysel ÇAĞDAŞ

Tezin İngilizce Adı

The Examination of the Paternity Role Perception and Empathetic Thinking of Fathers Having 5 6 Year Old -Children Attending Pre-School Education Facilities in Terms of Different Variables

SUMMARY

This study aims to analyze the perception of how fathers, who have 5-6 years old children attending pre-school education facilities, adopt their roles and the relationship between that of perception and empathetic thinking. This research was conducted with 14 kindergarten students’ fathers. The size of the classes was taken in consideration using the simple random sampling method. This research, by using simple random sampling method, included volunteered fathers. The data in the research were collected by three different forms: “Personal Information Questionnaire” for the demographic information about fathers; “The Perception of Fathers on Their Roles Scale” for measuring the perception of fathers on their roles; “Empathetic Thinking Scale” for the fathers’ empathetic leaning. These data are analyzed by using the Statistical Package for Social Sciences (SPSS).According to the research results; there is an essential association between the perception of fathers on their roles and the educational background, income, the number of

(9)

child(p<0,005); however, the sex of the child, there is no crucial association between the perception of fathers on their roles and the father’s, the birth array of children, relationship with the spouse, and the education programs attended (p>0,005). According to the research results, there is a substantive relationship between father’s empathetic thinking and father’s income (p<0,005); however, there is no essential link between father’s empathetic thinking and educational background, number of children, unwanted pregnancy, the sex of the kids, children’s behavior, and attending educational programs with spouse (p>0,005).Finally, the results presents that there is an essential and positive association between the point average of The Perception of Fathers on Their Roles Scale and Empathetic Thinking Scale. It indicates that when the perception of fathers on their roles increases the empathetic thinking will increase.

(10)

İÇİNDEKİLER

Sayfa No

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... i

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... ii

TEŞEKKÜR ... iii

ÖZET ... iv

SUMMARY ... vi

İÇİNDEKİLER ... viii

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ... xi

TABLOLAR LİSTESİ ... xii

BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ ... 1 1.1. Problem ... 1 1.2. Amaç ... 4 1.3. Araştırmanın Önemi ... 7 1.4. Varsayımlar ... 9 1.5. Sınırlılıklar ... 10 1.6. Tanımlar ... 10 İKİNCİ BÖLÜM İLGİLİ YAYIN VE ARAŞTIRMALAR ... 12

2.1. Ailenin Tanımı ve Önemi ... 12

2.1.1. Ailenin Psikolojik Açıdan Önemi ... 13

2.1.2. Ailenin Sosyolojik Açıdan Önemi ... 13

2.2. Babalık Rolü ... 14

2.2.1. Babalık Rolü ve Tarih Boyunca Gelişimi ... 14

2.2.2. Geleneksel Baba Rolü ... 15

2.2.3. Babalık Rolünde Değişim ... 16

2.3. Çocuğun Gelişimde Babanın Rolü ... 17

2.3.1. Çocuğun Zihinsel Gelişiminde Babanın Rolü ... 18

2.3.2. Çocuğun Duygusal Gelişiminde Babanın Rolü ... 19

(11)

2.3.4. Çocuğun Cinsel Gelişiminde Babanın Rolü ... 22

2.3.5. Çocuğun Kişilik Gelişiminde Babanın Rolü ... 23

2.4. Baba Yoksunluğu ... 24

2.4.1. Sık ve Uzun süreli Ayrı Kalma Sonucu Oluşan Yoksunluklar ... 25

2.4.2. Terk etme Sonucu Oluşan Yoksulluk ... 25

2.4.3. Boşanma Sonucu Oluşan Yoksunluk ... 26

2.4.4. Babanın Ölümü Sonucu Oluşan Yoksunluk ... 27

2.5. Empatinin Tanımı ve Tarihçesi ... 27

2.5.1. Empatinin Bilişsel Boyutu ... 29

2.5.2. Empatinin Duyuşsal Boyutu ... 30

2.6. Empatinin Kurumsal Açıklaması ... 30

2.6.1. Çıkarsama Kuramı ... 30

2.6.2. Rol Oynama Kuramı ... 31

2.6.3. Heyecan Yayılması Olarak Empati Kuramı ... 31

2.6.4. Hümanistik (İnsancıl) Kuramı ... 32

2.7. Empati ile Karıştırılan Kavramlar ... 32

2.7.1. Empati ve Sempati ... 32

2.7.2. Empati ve Özdeşleşme ... 34

2.7.3. Empati ve İçtenlik ... 35

2.7.4. Empati ve Sezgisel Tanı ... 35

2.8. Empatinin Tepki Basamakları ... 36

2.8.1. Onlar Basamağı ... 36

2.8.2. Ben Basamağı ... 37

2.8.3. Sen Basamağı ... 37

2.8.4. Biz Basamağı ... 38

2.9. Empati Eğitimi ... 39

2.9.1. Didaktik Eğitim Tekniği ... 40

2.9.2. Yaşantısal Eğitim Tekniği ... 40

2.9.3. Rol Oynama Tekniği ... 40

2.9.4. Modelden Öğrenme Tekniği ... 41

2.10. Empatinin Gelişimi ve Önemi ... 41

(12)

2.10.2. Empati Gelişiminde Babanın Rolü ... 44

2.11. Konuyla İlgili Araştırmalar ... 44

2.11.1. Türkiye’de Yapılan Araştırmalar ... 44

2.11.2. Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar ... 53

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YÖNTEM ... 58

3.1. Araştırmanın Modeli ... 58

3.2. Çalışma Evreni ve Çalışma Grubu ... 58

3.3. Veri Toplama Araçları ... 66

3.3.1. Kişisel Bilgi Formu ... 66

3.3.2. Babalık Rolü Algı Ölçeği (BRAÖ) ... 66

3.3.3. Empatik Eğilim Ölçeği (EEÖ) ... 67

3.4. Verilerin Toplanması ... 69 3.5. Verilerin Analizi ... 69 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR ... 71 BEŞİNCİ BÖLÜM TARTIŞMA ... 87 SONUÇ ve ÖNERİLER ... 105 KAYNAKÇA ... 112 EKLER ... 126

Ek-1. Kişisel Bilgiler Formu ... 126

Ek-2. Babalık Rolü Algı Ölçeği ... 127

Ek-3. Empatik Eğilim Ölçeği ... 130

Ek-4. Anket Araştırma İzni ... 133

Ek-5. Babalık Rolü Algı Ölçeği Kullanma İzni ... 134

Ek-6. Empatik Eğilim Ölçeği Kullanma İzni ... 135

(13)

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ n : Örneklem Sayısı % : Yüzdelik Değeri : Aritmetik Ortalama Ss : Standart Sapma R : Korelsayon Katsayısı p : Önemlilik Değeri

SPSS : Statistical Packace for Social Sciens (Verilerin Analizinde Kullanılan İstatistik Programı)

BRAÖ : Babalık Rolü Algı Ölçeği EEÖ : Empatik Eğilim Ölçeği

(14)

TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa No Tablo-3.1: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Yaşlarına Göre Dağılımları ... 59 Tablo-3.2: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Eğitim Durumlarına Göre Dağılımları ... 60 Tablo-3.3: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Gelir Durumuna Göre Dağılımları . 61 Tablo-3.4: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Çocuk Sayısına Göre Dağılımları ... 62 Tablo-3.5: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Mevcut Çocuğunun Doğuş Sırasına Göre Dağılımları ... 62 Tablo-3.6: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Mevcut Çocuğunun Cinsiyetine Göre Dağılımları ... 63 Tablo-3.7: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Ebeveyn Eğitim Programına Katılıp Katılmama Durumu Göre Dağılımları ... 64 Tablo-3.8: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Babalık Rolü Algı Seviyelerine Göre Dağılımları ... 65 Tablo- 3.9: Güvenilirlik Analizi ... 69 Tablo- 3.10: Normallik Testi ... 70 Tablo- 4.1: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Yaş Değişkenine Göre BRAÖ Anova Testi Sonuçları ... 71 Tablo- 4.2: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Eğitim Durumu Değişkenine Göre BRAÖ Anova Testi Sonuçları ... 72 Tablo- 4.3: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Eğitim Durumu Değişkenine Göre BRAÖ Tamhane Testi Çoklu Karşılaştırma Tablosu ... 73 Tablo- 4.4: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Gelir Durumu Değişkenine Göre BRAÖ Anova Testi Sonuçları ... 74 Tablo- 4.5: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Gelir Durumu Değişkenine Göre BRAÖ Tamhane Testi Çoklu Karşılaştırma Tablosu ... 75 Tablo- 4.6: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Çocuk Sayısı Değişkenine Göre BRAÖ Anova Testi Sonuçları ... 76 Tablo- 4.7: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Çocuk Sayısı Değişkenine Göre BRAÖ Tukey Testi Çoklu Karşılaştırma Tablosu ... 77 Tablo- 4.8: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Çocuğun Cinsiyet Değişkenine Göre BRAÖ t Testi Sonuçları ... 77 Tablo- 4.9: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Ebeveyn Eğitim Programına Katılma Durumu Değişkenine Göre BRAÖ t Testi Sonuçları ... 78

(15)

Tablo- 4.10: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Yaş Değişkenine Göre EEÖ Anova Testi Sonuçları ... 79 Tablo- 4.11: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Eğitim Durumu Değişkenine Göre EEÖ Anova Testi Sonuçları ... 80 Tablo- 4.12: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Eğitim Durumu Değişkenine Göre EEÖ Tamhane Testi Çoklu Karşılaştırma Tablosu ... 81 Tablo- 4.13: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Gelir Durumu Değişkenine Göre EEÖ Anova Testi Sonuçları ... 82 Tablo- 4.14: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Gelir Durumu Değişkenine Göre EEÖ Tamhane Testi Çoklu Karşılaştırma Tablosu ... 83 Tablo- 4.15: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Çocuk Sayısı Değişkenine Göre EEÖ Anova Testi Sonuçları ... 84 Tablo- 4.16: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Çocuğun Cinsiyet Değişkenine Göre Empatik Eğilim Ölçeği t Testi Sonuçları ... 85 Tablo- 4.17: Çalışma Grubuna Alınan Babaların Ebeveyn Eğitim Programına Katılıp Katılmama Durumu Değişkenine Göre EEÖ t Testi Sonuçları ... 85 Tablo- 4.18: BRAÖ ile EEÖ Arasında Korelasyon Analizi ... 86

(16)

BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ

1.1. Problem

Ailenin insan hayatındaki önemi çok büyüktür. İnsanların psikolojik ve fiziksel sağlığının gelişim gösterdiği sevgi ve ilgiyi yoğun olarak bulabileceği en doğal ortamdır. Sosyal bir grup; toplumsal ve ekonomik yönden bir bütünlük; sosyal hayatın temel belirtilerinden biri olarak bir kuruluş; bireylerin gereksinimlerinin karşılanması ve sistemli kuralları bulunan toplumsal bir kurum olarak tanımlanabilmektedir (Nirun, 1994: 50). Aile çocuğun ilk öğrenmelerinin gerçekleştiği ilk toplumsal bağlantılarını kurulduğu ve kendi geleneklerine ait davranışlarını edinildiği yerdir (Özbey 2004: 62).

Aile, çocuğun psiko-motor gelişimi, sosyal-duygusal gelişimi, bilişsel dil gelişimi ve özbakım becerileri gibi birçok gelişim alanına büyük ölçüde destek sağlar (Eryorulmaz, 1993: 93). Aile de anneye düşen görevlerin yanı sıra babaya da büyük görevler düşmektedir. Yalnız iyi baba algısı zamanla gelişen bir kavramdır. Hiç kimse iyi bir baba olarak dünyaya gelmez. İyi bir baba olmak; yoğun ilgi, tecrübe, güven ve sabır işidir (Yörükoğlu, 2000: 66).

Kişinin iç dünyasının farkında olması duygu ve düşüncelerinin tutarlı olması aile üyeleri tarafından anlaşıldığını hissetmesi etkili bir iletişimin gerçekleşmesini sağlamaktadır. İyi bir iletişime sahip ailelerde büyüyen çocukların bağımsız kişilik özelliği gelişmektedir (Cüceloğlu, 1993: 58). Karşılıklı etkileşim içinde olmayan ailelerde iletişim engellerinin yaşandığı bir ortamda çocukların gelişimi engellenir. Aile üyelerinde kimsenin birbirini dinlemediği ve birbirlerinin görüşlerine saygı duyulmadığı ölçüde iletişim kurulamaz. Bu sebeple aile üyeleri arasında özellikle anne baba ve çocuklar arasında etkili bir iletişim kurulması önemlidir (Yörükoğlu, 1997: 56).

Çocukların dünyasında babaların çok önemli bir yeri vardır (AÇEV, 2001, s.49). Çocuğun perspektifinden bakıldığı zaman babanın tüm eylemleri onaylanır ve

(17)

şüphe ile yaklaşılmaz her zaman saygı duyulan ve değer verilen biri iken aynı zamanda baba çocuğa yol gösteren güven aşılayan problem çözme becerisine destek olan kendini rahat ifade etmesini sağlayan kişidir (Alibeyoğlu, 2009: 74).

Çocuğun yaşının ilerlemesi ile babanın ona yol göstermesine sevgisine yoğun ilgisine daha çok ihtiyaç duymaktadır. Aile de annenin rolü çocuğa güveni aşılamakken babanın rolü toplumda karşısına çıkan problemlerle başa çıkmayı öğretmektir (Özgüven, 1997: 47). Babanın çocuğuyla ilgilenmemesi çocuğuna karşı aşırı rahat olması ve pek çok ihtiyacını önemsememesi çocukta olumsuz davranışlara neden olmaktadır. Tam aksine babanın çocuğuyla yakından ilgilenmesi onun yaş gelişim düzeyi ve dikkat süresine göre davranması çocukta olumlu davranışların büyük ölçüde artıracaktır (Dönmez, 1997: 56).

Babanın çocuğuyla ve eş zamanlı olarak eşiyle olan iletişiminin de çocuğun gelişimine katkısı büyüktür. Anne baba arasındaki ilişkinin tutarlı olması, ilgi ve aile içinde güvenin büyük ölçüde hissedilmesi çocuğun böyle bir ortamında büyümesi çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesini sağlayacaktır. Böyle aile yapılarında, aile bireyleri çocuklarının hem fizyolojik hem psikolojik açıdan sağlıklarını kontrol altında tutabilmekte, hem de çocuklarına karşı her konuda destekleyici tavırlar sergileyerek çocukların bir bütün halinde gelişmelerini sağlamaktadırlar (Yıldırım 2000: 19).

Babaları tarafından ilgi ve sevgi gören çocukların toplum tarafından onaylanan davranışlar sergiledikleri görülmektedir. Babalarıyla çatışma yaşayan çocuklar ise baba çocuk etkileşiminin problemli olduğu durumlarda çocuklarda olumsuz davranışlar görülmektedir. Babanın çocuğuyla birlikte kaliteli zaman geçirememesi çocukta birtakım olumsuz karakteristik özelliklerin gelişmesine sebep olabilmektedir (Tezel ve Özbey, 2007: 39; Yeşildağ 2010: 417). Toplumda önemli bir kurum olarak bilinen ailenin içerisindeki baba rolü anne –çocuk etkileşiminde de önemli bir faktör olmaktadır (Güngörmüş, 1995: 62).

Babası ile daha çok zaman geçiren çocukların psikolojik olarak daha iyi olduklarını sosyal çevresi ile uyumlu davranışlar gösterdiklerini anti sosyal

(18)

davranışlardan da uzak oldukları ortaya koyulmuştur (Albukrek, 2002. 93). Çocuğuyla iletişim halinde olan babaların zihinsel bilişsel dil ve sosyal gelişiminin daha güçlü seyrettiği belirtilmektedir. Babanın çocuğuyla geçirdiği kaliteli zaman beraber yaptığı aktiviteler çocuğuna sağladığı rahat ortam ve zengin olanaklar çocuğun gelişimini büyük ölçüde desteklemektedir Babaların çocuklarıyla geçirdiği zamanın niteliği hem baba hem çocuk için oldukça önemlidir (Bakınay 2010: 49).

Çocukların dünyasında babaların çok önemli bir yeri vardır(AÇEV,2001:102). Babanın çocuğu ile hayatını paylaşması, çocuğuyla birlikte vakit geçirmesi çocuğuyla daha yakından bir ilişki içine girdiğini göstermektedir. Her ihtiyacı olduğunda çocuğuyla yoğun olarak ilgilenmesi ve çocuğunu hiçbir zaman arka planda bırakmaması çocuğuyla olan etkileşimini daha da iyi hale getirmektedir (Yazgan 2000: 33).

Sağlıklı insan ilişkilerinin temelinde öncelikle kişinin duygularını tanıması farkına varması ve empati kurması vardır. Empati kişilerin birbirlerini yargılamadan anlama çabası olarak bilinirken iletişimi kolaylaştırdığı kişileri birbirine yaklaştırdığı görülmektedir (Dökmen 2000: 147).

Baba ve çocuğu birbirine bağlayan öğelerden biri de baba çocuk ilişkisinde yaşanan durumlar karşısında birbirlerini anlamaya çalışmalarıdır. Empatinin gelişiminde babanın rolü oldukça büyüktür. Sosyalleşme sürecin başlamış olması empatik gelişiminin de başladığını göstermektedir. Aile içindeki huzurun sağlanabilmesi için aile üyelerinin birbirini doğru anlaması gerekmektedir. Bu durum yalnız kalamamasını göstermektedir. İnsan kendi eksikliklerini fark edebilme ve başkalarından her alandan destek alması gerektiğini anlar (Metin 2011: 47).

Baba çocuk arasındaki etkileşimin en önemli öğesi empatidir. Babanın empatik iletişimin kurması çocuğunu değerli hissettirmesi onu anladığını ve güvendiğini mesajını vermesi açısından önemlidir. Empatik iletişimin kurulması sağlıklı çocuklar yetişmesine de yardımcı olacaktır. Babanın içgüdüsel sezgi gücü ile kendi çocuğunun ne yapmak istediğini anlamasını sağlarken empatik yaklaşması da çocuğun rahat hissetmesini kolaylaştıracaktır (Geçtan 1984: 42).

(19)

Baba davranışlarının çocuğun empatisinin gelişiminde önemli bir etkisi olduğunu, empatik duyarlılığı yüksek olan babaların çocuklarına karşı daha az tepki verdikleri ve yardıma ihtiyacı olan insanlara karşı daha duyarlı olduğu belirtilmektedir (Barnett 1990: 146).

1.2. Amaç

Bu araştırmanın genel amacı, okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşlarında çocuğu olan babaların, babalık rolü algıları ve empatik eğilimlerinin babaların yaşına, eğitim düzeylerine, gelir durumlarına, ailede bulunan çocuk sayılarına, çocuğun doğuş sırasına, çocuğunun cinsiyetine, ebeveyn programına katılıp katılamama durumuna göre farklılaşmaktadır mı? Babaların babalık rolü algıları ile empatik eğilimleri puan ortalaması arasında anlamlı bir ilişki var mıdır? Sorularına cevap aramaktadır.

Alt Amaçlar

Genel amaca bağlı olarak aşağıdaki sorulara cevap aranacaktır.

1. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların babalık rolü algıları ile ilgili olarak;

1.1. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların BRAÖ puan ortalamaları yaşlarına göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

1.2. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların BRAÖ puan ortalamaları eğitim durumuna göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

1.3. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların BRAÖ puan ortalamaları gelir durumuna göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

(20)

1.4. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların BRAÖ puan ortalamaları sahip olduğu çocuk sayısına göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

1.5. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların BRAÖ puan ortalamaları babaların çocuklarının cinsiyetine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

1.6. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların BRAÖ puan ortalamaları ebeveyn programına katılıp katılmama durumuna göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

2. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların empatik eğilimleri ile ilgili olarak;

2.1. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların EEÖ puan ortalamaları yaşlarına göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

2.2. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların EEÖ puan ortalamaları eğitim düzeylerine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

2.3. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden5-6 yaşında çocuğu olan babaların EEÖ puan ortalamaları gelir durumuna göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

2.4. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların EEÖ puan ortalamaları sahip olduğu çocuk sayısına göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

2.5. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden5-6 yaşında çocuğu olan babaların EEÖ puan ortalamaları çocuğunun cinsiyetine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

(21)

2.6. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların EEÖ puan ortalamaları ebeveyn programına katılıp katılmamasına göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

(22)

3. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların babalık rolü algıları ve empatik eğilimleri arasındaki ilişki ile ilgili olarak;

3.1. Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaşında çocuğu olan babaların BRAÖ puan ortalamaları ile EEÖ puan ortalamaları arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

1.3. Araştırmanın Önemi

Aile çocuğun sağlıklı gelişim gösterdiği sevgi ve ilgiyi yoğun olarak bulabileceği ilk sosyalleşme sürecinin başladığı birtakım temel duyguların öğrenmesine yardımcı olunduğu ve yerleşmiş bir kültürün kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlayan önemli bir kurumdur (Nirun, 1994: 50).

Aile sürekli değişim içinde olan ve toplum içindeki rollerin merkezini oluşturan kurumdur. Kadınlık ve erkeklik rolleri ilk olarak ailede başlar ve birtakım kalıplar doğrultusunda ilerler ve zamanla yeniden doğar. Toplumumuzda kadına ve erkeğe yüklediği roller geleneklerin etkisiyle sürekli bir değişim gösterir. Bu rollerin kazanılmasında ailenin önemi büyüktür (Onur ve Koyuncu 2004: 31).

Uzun yıllarca ailede çocuğun bakımından sorumlu kişi anne olarak görülmüş babanın aile içindeki rolü arka plana bırakılmıştır. Annenin görev tanımı yapılmış babanın üremedeki rolünün tam olarak bilinememesi evde otorite figürü olarak görülmesi evde baskıcı bir konumda olması çocuklarından uzak kalması ile sonuçlanmıştır. Ancak son zamanlarda babanın gelişim alanları üzerinde etkili olduğu yapılan çalışmalar sonucunda aile içerisindeki önemi ortaya koyulmuştur (Pontes, 2006: 17).

Toplumsal normlar sosyal-kültürel sosyal-politika ve eğitim ve kültürdeki değişimlerle baba kavramı değişmekte ve yenileşmektedir (Güngörmüş, 2012: 128). Baba rolüne sadece evin maddi ihtiyaçlarını karşılamak ve çocuğu disipline etmek olarak düşünülmemeli çocuğuyla yoğun ilgilenen ve onu bakımında görev alan Kişi olarak görülmelidir. Üstelik çocuğun yaşamında aktif rol alan onun yaşamına katılan

(23)

cinsiyetçilikten uzak tutum sergileyen daha çok modern tutum sergileyen babaların çocukları üzerinde çok büyük etkisi vardır (Kuzucu, 1999: 46).

Babalık rolü, zaman içinde ve kültürler arasında değişiklik gösterse de, baba olmak bir erkeğin hayatındaki en temel ve önemli roldür. Gelişen toplum ve onun içinde kadının değişen durumu ile birlikte, çocuğun hayatında daha etkin olma isteğiyle babanın algılanan rolü de değişmeye başlamıştır (Tiedje ve Fisher. 1996: 474).

Günümüzde eski dönemlere göre büyük ailelerin yerini küçük ailelere bırakılması çalışan annenin artması gibi nedenler ile babanın rolü değişime uğramıştır. Yıllar boyunca babalar çocuk bakımında pasif rol alırken günümüzde çocuğun bakımında aktif rol almaktadırlar. Anne babaların toplum üstlendikleri roller ile annenin çocuğuyla ve babanın çocuğuyla olan etkileşimi farklılaşmaktadır. Babanın çocuğun tüm gelişim alanlarını desteklemesi bakımında üstlendiği rol ve gün içerisinde geçirdiği kaliteli zamanın niceliği açısından farklılaşmaktadır (Güngörmüş, 2012: 128).

Çocuklar için yaşam şartlarını en istikrarlı bir şekilde ilişkilendiren baba çocuk etkileşiminin kalitesidir. Baba çocuk arasındaki güven, çocuğa karşı duyarlı olunması ilişkiyi güçlendirmektedir. Ancak çok zaman geçmeden çocuk gözünde babanın da rolü önemli hala gelmektedir. Babaların çocukları ile birlikte geçirdikleri zamanın artmasına bağlı olarak sergiledikleri rollerin çeşitlenmesi bunun baba-çocuk ilişkisine bir zenginlik kattığı bilinmektedir. Baba ile çocuk ne kadar çok şey paylaşırsa aralarındaki iletişim ve bağ o kadar güçlü olacaktır. Çocukların gelecek dönemlerde sağlıklı olmalarında veya birçok psikolojik ve davranışsal problemlerinin olmaması da baba sevgisinin ve yakınlığının önemi büyüktür (Zulliger, 1991. 89; Lamb, 1997: 241).

Babaları tarafından ilgi ve sevgi gören çocukların toplum tarafından onaylanan davranışlar sergiledikleri görülmektedir. Babalarıyla çatışma yaşayan çocuklar ise baba çocuk etkileşiminin problemli olduğu durumlarda çocuklarda olumsuz davranışlar görülmektedir. Babanın çocuğuyla birlikte kaliteli zaman geçirememesi

(24)

çocukta birtakım olumsuz karakteristik özelliklerin gelişmesine sebep olabilmektedir (Tezel ve Özbey, 2007: 39; Yeşildağ 2010: 417).

Ülkemizde ayrı başlıklarda babalarla ve empati ile ilgili alan da çok sayıda araştırma yapılmıştır ancak okul öncesi dönemde çocuğu olan babaların kendi rollerini algılamaları ile empatik eğilimi arasındaki ilişkiyi araştıran sınırlı sayıda araştırmaya rastlanmıştır. Bu açıdan araştırmanın okul öncesi eğitim kurumuna devam eden çocukların babalarının kendi rollerini algılamaları ile empatik eğilimleri arasındaki ilişkisine vurgu yaparak eğitimcilere, ailelere ve bu alanda çalışmalar yapan araştırmacılara faydalı olup, alan yazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Türkiye’ de böyle bir araştırmanın yapılmış olması, bu alanla ilgili araştırma eksikliğinin giderilmesine katkı sağlayacağı gibi bundan sonra yapılacak yeni araştırmalara da ışık tutacaktır. Bu araştırmanın sonucunda elde edilen bulguların

1- Babalık rolü algısı ve empatik eğilim konusunu güncelleştirip üzerinde düşünme ve tartışma ortamı yaratacağı,

2- Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanan aile katılım etkinliklerin de babalık algısı ve empatik eğilim konularına yer verilmesinde etkili olacağı, 3- Aile eğitim programlarında baba-çocuk ilişkisi ve empati konusuna daha fazla yer verilmesinde etkili olacağı

4- Babalık rolü algısı ile empatik eğilim arasındaki ilişkiye dikkat çekeceği 5- Bu konuda çalışılacak araştırmacılara ışık tutacağı umulmaktadır. 1.4. Varsayımlar

1- Babalık Algı Ölçeğinin babaların babalık rolü algılarını ölçtüğü 2- Empatik Eğilim Ölçeğinin babaların empatik eğilimlerini ölçtüğü

3- Babaların Babalık Algı Ölçeği ve Empatik Eğilim Ölçeğine içtenlikle ve samimi cevaplar verdikleri varsayılmıştır.

(25)

1.5. Sınırlılıklar

Araştırmanın sınırlılıkları aşağıda sınırlanmıştır.

1- Araştırma TC. Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul İl merkezinde yer alan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ilkokulların bünyesinde bulunan anasınıflarına devam eden 5-6 yaş aralığındaki 855 babadan elde edilen verilerle

2- Babaların babalık algılarının ölçmede kullanılan Babalık Rolü Algı Ölçeğinin ölçtüğü niteliklerle

3- Babaların Empatik Eğilimlerini ölçmede kullanılan Empatik Eğilim Ölçeğinin ölçtüğü niteliklerle sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Aile: Aralarında evlilik ve kan bağı bulunan, koca, karı, çocuklar, kardeşler vb.nin oluşturduğu, toplum içindeki en küçük bütündür (TDK, 2009).

Baba: Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek, çocuğu olmuş, erkek, peder demektir (TDK, 2009).

Çocuk: Küçük yaştaki erkek veya kız (TDK, 2009).

Empati: Bir insanın kendisini karşıdaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması ve anladığını ona iletmesidir (Dökmen, 2000).

Empatik Eğilim: Kişilerin günlük yaşamdaki empati kurma potansiyelidir (Dökmen, 2000).

Rol: Bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev, vazife, sorumluluktur (TDK 2009).

Babalık Rolü: Evli olmak, çocuk sahibi olmak, ailenin geçimini ve sorumluluğunu üstlenmek gibi birçok görevi barındıran toplumsal bir roldür (Şenol ve Erdem 2017).

(26)

Algı: Duyu organlarımız aracılığıyla iç ve dış nesnel gerçeklikten aldığımız uyaranların anlamlı hale getirilmesidir (Ersoy ve Kandır 2003).

(27)

İKİNCİ BÖLÜM

İLGİLİ YAYIN VE ARAŞTIRMALAR 2.1. Ailenin Tanımı ve Önemi

Aile birbirine kan bağı ile bağlanmış aynı çatı altında yaşayan aynı geliri paylaşan belli bir rol dağılımlarının olduğu insanlar topluluğuna verilen addır (Şahinkaya, 1990: 170).

Aile toplumda süregelen değişmelerde bir tampon işlevi gören ve bu değişimin getirdiği yenilikleri sağlıklı bir şekilde karşılayan ve aile içindeki bireylerin gereksinimlerini karşılayan sosyal bir kurumdur (Merter, 1990:3).

Aile evlilik ile başlayan sosyal ağlarla birbirini tamamlayan sosyal kültürel ve sosyal ekonomik ihtiyaçlarını karşılayan uyum çerçevesinde yaşanılan toplumun en küçük birimi olarak tanımlanır (Özgüven, 2001:140).

Aile çocuğun fizyolojik psikolojik ihtiyaçlarını ve sosyalleşme gibi temel gereksinimlerine cevap veren en önemli kuruluştur (Şahin ve Baç, 2006: 74). Erken çocukluk döneminde evde anne baba tarafından ilk eğitimin verildiği yerdir(Çağdaş 2002. 77).

İlk çocukluk dönemi süresince çocuk aile ortamı içerisinde yer alır. İlk öğrenmelerini burada gerçekleştirir. Bu açıdan çocuğun hayatında ailenin önemi ve yeri yadsınamaz. Ailenin çocuğunun her an yanında olduğunu hissettirmesi çocuğun güven duygusuna büyük ölçüde etkili olmaktadır (Tezel ve Özbey, 2007: 42).

Aile sürekli değişim içinde olan ve toplum içindeki rollerin merkezini oluşturan kurumdur. Kadınlık ve erkeklik rolleri ilk olarak ailede başlar ve birtakım kalıplar doğrultusunda ilerler ve zamanla yeniden doğar. Toplumda kadına ve erkeğe yüklenen roller geleneklerin etkisiyle sürekli bir değişim gösterir. Bu rollerin kazanılmasında ailenin önemi büyüktür (Onur ve Koyuncu 2004: 31).

(28)

2.1.1. Ailenin Psikolojik Açıdan Önemi

Çocuğun dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren üzerindeki en etkili kurum ailedir. Anne babaların çocukları ile kurdukları sağlıklı iletişimin problem çözebilen, yetişkin denetimi olmadan kendini kontrol edebilen, kendini rahat ifade edebilen ve çevresiyle uyumlu bireyler yetişmesin de önemli rol oynar (Çağdaş,2002: 41). Erken çocukluk döneminde anne ve babalarının çocuğuna gösterdiği sevgi ve yoğun ilgi ile güven duygusu aşılanır. Özellikle anne babanın çocuğunu karşı tutumunun çocuğun psikolojik açıdan sağlıklı büyümesini önemli ölçüde destekler. Çocuğun hayatının ilk yıllarında kurulan temeller ve sağlam ilişkilerin önemi hayatı boyunca varlığını sürdüreceğinden bu yıllara hassasiyet gösterilmelidir (Senemoğlu, 2004: 64).

Erken çocukluk döneminde çocukların biyolojik açıdan birtakım ihtiyaçları olduğu gibi psikolojik bakımdan da korunması ilgi ve sevgi gibi birtakım gereksinimlerinin de doyurulması ailenin temel işlevlerindendir. Ailenin çocuğunun psikolojik gereksinimlerine cevap verebilmek için ona sıcak bir yuva ortamı hazırlamalıdır (Kır, 2011: 36).

İlk çocukluk döneminde çocuğun toplumun etik kurallarına uygun bir birey olarak yetişmesi de yine anne babalar tarafından sağlanmaktadır. Ailenin çocuğuyla kurduğu iletişim şekli keşfeden araştıran ve aldığı sorumluluğu yerine getirebilen bireyler yetişmesinde belirleyicidir. Böylelikle ailenin çocuğuna karşı tutarlı bir tutum sergilemesi çocuğun psikolojik açıdan gelişiminin sağlıklı ilerlemesinde önemli rol oynar (Tezel ve Özbey, 2007: 43).

2.1.2. Ailenin Sosyolojik Açıdan Önemi

Aile, sosyal hayata hazırlama sürecinde anne babalar ve çocuklarına karşı yoğun ilgi, sevgi ve güven veren ilişkilerin oluştuğu ve sosyal düzenin etik kurallarına göre şekillendiği ilk kuruluştur. Aile bireyleri ile ilk iletişimlerinin yaşandığı çocuğun aile içindeki yerinin belirlenmesi toplum içinde sosyal kabul görmesi için de gerekli ortamı hazırlamaktadır (Özankaya, 1999: 11).

Çocuğun gelişiminde sağlıklı bir yol izlenebilmesi için ailenin önemi büyüktür. Çevre denildiği zaman akla ilk gelen birim ailedir. Çünkü doğumdan hemen sonra

(29)

çocuk ailenin varlığı ile karşılaşmaktadır (Bacanlı, 2007: 54). Sosyal gelişim çocuğun çevresindeki insanlarla etkileşime girdiği andan itibaren başlamaktadır. İlk çocukluk dönemi insanlara karşı güven duygusunun oluştuğu dönemdir. Bu durumda sosyal etkileşim ile gerçekleşir (Coltrane, 1990:157).

Ailenin çocuğuna güven vermesi ona karşı her zaman hoşgörü ve anlayış içinde olması üstündeki desteğini esirgememesi sosyolojik açıdan ailenin önemini gösterir. Anne babanın çocuğunun gelişim özelliklerini dikkate alarak davranması çocuğun kendini bir birey algılaması için ortam hazırlanması koşulsuz sevgi ve empati dayalı ilişkiler içinde olması çocuğun bağımsız ve içten denetimli bir kişilik yapısı geliştirmesine yardımcı olmaktadır (Mussen vd. 1990:81).

Ailenin çocuğu için sağladığı sosyal ortam da hem ahlaki ve hem kültürel değerlerin hem de çocuğun karakterinin sağlıklı bir şekilde kazanıldığı ortam aynı zamanda bunun için gerekli olan yoğun ilgiyi sağlayan bir kurumdur (Eryorulmaz, 1993: 93).

2.2. Babalık Rolü

2.2.1. Babalık Rolü ve Tarih Boyunca Gelişimi

Baba “çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek, çocuğu olmuş, erkek, peder” olarak tanımlanmıştır(TDK 2009).Baba kavramı içinde bulunduğu toplum tarafından sonradan şekillenen erkeğin çocuğuna karşı görev ve sorumlulukları olarak açıklanmaktadır (Sayer, 2011: 68). Baba sosyal ortam içinde daha da anlamlı hale gelen bir olgudur. Babalık rolünü bulunduğu çevre tarafından şekillenir birtakım anlamlar yüklenir (Baydar vd 2012: 98).

İlkel toplumlarda annenin görev tanımı yapılmış ama baba arka plana görülmüştür. Babanın üremedeki rolünün tam olarak bilinmemesi biyolojik olarak tanımı yapılamazken aynı zamanda evde otorite figürü olarak görülmesi evde baskıcı bir konumda olması çocuklarından uzak kalması ile sonuçlanmıştır (Pontes, 2006: 17).

(30)

Tarihsel kültürde babaya yüklenen anlam otorite kavramdır. Özellikle ataerkilliğin ön planda olduğu dönemlerde kadının yaşamdaki yeri arka planda yer almıştır. Baba ailenin devamlılığını sağlayan, soyunu devam ettiren, eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayan bir kişi olarak görülmüştür (Timurturkan 2009:138 & Pira 2004:526).

Sanayi devrimi ile kadın erkeğin yanında çalışma hayatındaki yerini almıştır. Yalnız bu dönemde iş imkânlarının kısıtlı olmasını sebebiyle geleneksel rolünü sürdürebileceği ve kendi kimliği ile bağdaşan meslekleri tercih etmek zorunda kalmıştır. 1960’lı ve 1970’li yıllar da tüm dünyada toplumsal muhalefetin ve kadın hareketinin yükselişe geçtiği yıllar olarak tarihe geçmiştir. Bu dönemde kadınların sesi tarihte ilk kez bu kadar duyulmuştur. Aile de kadının yeri üzerinde durulmuştur (Sever, 2002: 13). Tarihsel olarak bir gelişim gösteren babalık kavramının çocuğun yaşamındaki yeri vurgulanır hale gelmiştir. Babalık algısının hissedilmesi bir erkeğin yaşamında en temel rollerden biridir (Tiedje ve Fisher, 1996:471).

Babanın rolü bazı kültürlerde farklı olsa da birçok konuda benzer özellikler göstermektedir. Çocuğunu kabullenme, onu koruma kollama, geleceği için destek olma, onun iyiliği için çaba gösterme çocuğun ihtiyaçlarını karşılama gibi birtakım işlevleri vardır (Erdoğan 2004:153). Baba çocuğun ilk öğrenmelerini sağlayan onu koruyan kollayan ona dünyaya açılan kapıda rehberlik eden sözüne güvenilir her zaman şüphe etmeden yaklaşılan çocuğun birtakım sorunları ile karşılaştığında ona çözüm yolları gösteren çocuğun her konuda aklındaki soru işaretlerine cevap bulan merak ve keşifleri için ortam sunan kişidir (Çiftçi, 1991: 25).

2.2.2. Geleneksel Baba Rolü

Geleneksel baba rolü, ailesinin geçimini sağlayan katı disiplinli zaman zaman da çocuğuna vakit ayıran bir baba rolüdür (Feldman vd. 1983: 98). Bu babalar çocuklarının bakımında da oldukça az görev alırlar. Geleneksel Türk toplumunda bireyin güçlü bir ataerkil yapıya sahip olması baba otoritesini de büyük ölçüde etkilemektedir. Erkek otoritesi ön planda tutulmaktadır. Soy ağacının erkeğe göre şekillendiğini ve erkek otoritesine karşı gelinmesinin büyük bir suç olarak

(31)

düşünülmesi, evin maddi kaynağının ve çocukların bakımından sorumlu tutulan kişi olarak da baba görülmektedir (Pira ve Elgün, 2004: 539; Timurturkan, 2009: 139).

Geleneklere göre çocuğun her türlü bakımı ile anneler daha fazla ilgilenir diye bir inanış süregelmiştir. Ancak annenin çalışma hayatına atılıp atılmaması bu konu da daha belirleyici olmuştur (Albukrek, 2002: 93). Günümüzde babaların ev işlerinde birtakım sorumluluk alması ve çocuğuyla ilgilenmesi beklenmektedir. Sosyal eşitliğin sağlanması babanın da çocuğun hayatında aktif rol alması anne gibi birçok konuda söz sahibi olması ile mümkündür (AÇEV 2001: 48).

2.2.3. Babalık Rolünde Değişim

Babalık rolü, zaman içinde ve kültürler arasında değişiklik gösterse de, baba olmak bir erkeğin hayatındaki en temel ve önemli roldür. Gelişen toplum ve onun içinde kadının değişen çalışma durumu ile birlikte, çocuğun hayatında daha etkin olma isteğiyle babanın algılanan rolü de değişmeye başlamıştır (Tiedje ve Fisher. 1996: 474).

Günümüzde eski dönemlere göre büyük ailelerin yerini küçük ailelere bırakılması çalışan annenin artması gibi nedenler ile babanın rolü değişime uğramıştır. Yıllar boyunca babalar çocuk bakımında pasif rol alırken günümüzde çocuğun bakımında aktif rol almaktadırlar. Anne babaların toplumda üstlendikleri roller ile annenin çocuğuyla ve babanın çocuğuyla olan etkileşimi farklılaşmaktadır. Babanın çocuğun tüm gelişim alanlarını desteklemesi bakımında üstlendiği rol ve gün içerisinde geçirdiği kaliteli zamanın niceliği açısından farklılaşmaktadır (Güngörmüş, 2012:128).

Günümüz şartlarında gelişen teknoloji ile insanlar arası etkileşim büyük ölçüde değişim uğramış babalar üzerine yapılan çalışmalarda aynı zamanda kanıtlanabilir özellikteki bilgiler ile baba kavramı da değişmiştir. Bu değişim babaların çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamasında ve yetişmesinde aktif rol paylaşmalarını sağlamıştır (Başbakkal, 1999: 42). Sosyal hayatta devamlı değişimlerle birincil görevi para kazanmak ailesinin maddi ihtiyacını karşılamak olan baba rolü annenin rolüne tepki olarak gelişmiştir. Margolis’e göre annenin çalışma hayatına başlaması ve çalışma

(32)

hayatıyla ev işlerini beraber yürütmesi kabul görülmüş böylelikle babanın rolünü büyük ölçüde etkilenmiştir (Akt: Ekşi, 1999: 37).

Toplumsal normlar sosyal-kültürel, sosyal-politika, eğitim ve kültürdeki değişimlerle baba kavramı değişmekte ve yenileşmektedir(Güngörmüş, 2012:128). Baba rolüne sadece evin maddi ihtiyaçlarını karşılamak ve çocuğu disipline etmek olarak düşünülmemeli baba çocuğuyla yoğun ilgilenen ve onun bakımında görev alan kişi olarak değerlendirilmeli ve çocuğun yaşamında aktif rol alan onun yaşamına katılan cinsiyetçilikten uzak modern tutum sergileyen bir baba modeli olmalıdır (Kuzucu, 1999. 46).

2.3. Çocuğun Gelişimde Babanın Rolü

Çocukların dünyasında babaların çok önemli bir yeri vardır (AÇEV, 2001, s.49). Çocuğun perspektifinden bakıldığı zaman babanın tüm eylemleri onaylanır ve şüphe ile yaklaşılmaz her zaman saygı duyulan ve değer verilen biri olarak görülmektedir. Aynı zamanda baba çocuğa yol gösteren güven aşılayan problem çözme becerisine destek olan kendini rahat ifade etmesini sağlayan kişidir (Alibeyoğlu, 2009: 74).

Çocuklar için yaşam şartlarını en istikrarlı bir şekilde ilişkilendiren baba çocuk etkileşiminin kalitesidir. Baba çocuk arasındaki güven, çocuğa karşı duyarlı olunması ilişkiyi güçlendirmektedir. Babaların çocukları ile birlikte geçirdikleri zamanın artmasına bağlı olarak sergiledikleri rollerin çeşitlenmesi bu durumun baba-çocuk ilişkisine bir zenginlik kattığı bilinmektedir. Baba ile çocuk ne kadar çok şey paylaşırsa aralarındaki iletişim ve bağ o kadar güçlü olacaktır. Çocukların gelecek dönemlerde psikolojik ve davranışsal problemlerinin olmaması da baba sevgisinin ve baba yakınlığının önemi büyüktür (Zulliger, 1991: 89; Lamb, 1997: 241).

Çocuk yaşının ilerlemesi ile beraber babasının ona yol göstermesine sevgisine ve yoğun ilgisine daha çok ihtiyaç duymaktadır. Aile de annenin rolü çocuğa güveni aşılamakken babanın rolü toplumda karşısına çıkan problemlerle başa çıkmayı öğretmektir (Özgüven, 1997: 47). Babanın çocuğuyla ilgilenmemesi çocuğuna karşı aşırı rahat olması ve pek çok ihtiyacını önemsememesi çocukta olumsuz davranışlara

(33)

neden olmaktadır. Tam aksine babanın çocuğuyla yakından ilgilenmesi onun yaş gelişim düzeyi ve dikkat süresine göre davranması çocukta olumlu davranışları büyük ölçüde artıracaktır (Dönmez, 1997: 56).

Babaları tarafından ilgi ve sevgi gören çocukların toplum tarafından onaylanan davranışlar sergiledikleri görülmektedir. Babalarıyla çatışma yaşayan çocuklar da olumsuz davranışlar görülmektedir. Babanın çocuğuyla birlikte kaliteli zaman geçirememesi çocukta birtakım olumsuz karakteristik özelliklerin gelişmesine sebep olabilmektedir (Tezel ve Özbey, 2007: 39; Yeşildağ 2010: 417). Toplumda önemli bir kurum olarak bilinen ailenin içerisindeki baba rolü anne –çocuk etkileşiminde de önemli bir faktör olmaktadır (Güngörmüş, 1995: 62).

Babası ile daha çok zaman geçiren çocukların psikolojik olarak daha iyi olduklarını sosyal çevresi ile uyumlu davranışlar gösterdiklerini anti sosyal davranışlardan da uzak olduklarını ortaya koymuştur (Albukrek, 2002: 93). Babanın çocuğuyla geçirdiği kaliteli zaman beraber yaptığı aktiviteler çocuğuna sağladığı rahat ortam ve zengin olanaklar çocuğun gelişimini büyük ölçüde desteklemektedir Babaların çocuklarıyla geçirdiği zamanın niteliği hem baba hem çocuk için oldukça önemlidir (Bakınay 2010: 49).

2.3.1. Çocuğun Zihinsel Gelişiminde Babanın Rolü

Çocuğun yaşamında babanın zihinsel gelişimi üzerinde rolü büyüktür. Zihinsel gelişimde genetik faktör büyük önem taşırken çevresel uyarıcılar arka plana bırakılmamalıdır. Zengin çevresel uyarıcıları sahip olan çocuğun zihin gelişimi de daha hızlı olacaktır. Babalar çocuklarına daha esnek bir çevre sunduğu için çocuk çevresini keşfedebilir bu da çocuğun zihin gelişimini olumlu etkiler. Bu çevreyi çocuğa sağlamakla yükümlü kişi de babadır. Bu bağlam da babalar çocuklarına keşfetmek için zaman tanır ve sınırlamaz böylelikle de çocuğun zihin gelişimini olumlu yönde etkilemektedir (Amato, 1994: 68).

Babanın çocuğun yaşamına etkin katılması aile içindeki konumu özellikle erkek çocuklarında zihin gelişimine katkıda bulunduğu gibi akademik başarısını da olumlu etkilemektedir. Anne babalar sadece davranışları ile desteklemez aynı

(34)

zamanda çocuğa sunduğu zengin olanaklar ile de çocuğun zihinsel gelişimine büyük ölçüde destek olurlar (Aydoğmuş, 2003: 245).

Çocuğun yaşamının ilk yıllarında babanın davranışlarının niteliği ve niceliği çok önemlidir. Babanın çocuğuna ayırdığı kaliteli zaman birlikte yaptıkları etkinlikler çocuğa sağladığı zengin olanaklar farklı öğrenmeler sağlar. Babanın çocuğuyla geçirdiği vakit geçirmesi birlikte oyun oynaması çocuğun zekâsını geliştiren önemli bir etkinliktir. Babanın yoğun ilgisi ile çocuğun zekâ yüksekliği arasında bir ilişki vardır. Babanın varlığı çocuğun bulunduğu zengin uyarıcılarla dolu bir çevre de gelişiminde büyük önem taşımaktadır (Riley, 2001: 9; Aydoğmuş, 2003: 248; Bakınay, 2010: 78).

2.3.2. Çocuğun Duygusal Gelişiminde Babanın Rolü

Çocuğun yaşamında babanın duygusal gelişimi üzerinde rolü büyüktür. Erken çocukluk döneminde baba çocuk arasındaki duygusal gelişimi temelleri atılır. Babalarının bakımlarıyla yakından ilgilendiği bebeklerin babalarına daha fazla güven ve bağlılık duyması zor durumlarla daha iyi başa çıkabildikleri ve stresli durumlar karşısında daha dirençli bir tavır sergiledikleri gözlenmiştir (Akende, 1999: 65).

Yoğun ilgilenen her problemine çözüm arayan babaların çocukları çevresiyle barışık kolay uyum sağlayabilen her konu da uyumlu bireyler olduğu belirtilmektedir Aynı zamanda çevresindeki insanlara karşı güven duymasını da sağlamaktadır. Çünkü duygusal gelişim, insanlar arası etkileşimin niceliğine göre şekillenmektedir. Babası tarafından onay gördüğünü kabullenildiğini hisseden çocuğun benlik algısı da olumlu seyretmektedir (Güngörmüş, 1992. 42; Nelms, 2004: 113).

Baba çocuk etkileşiminin temelinde baba tutum ve davranışları vardır. Baba çocuk ilişkisinin iyi düzeyde seyretmediği durumlarda çocuklarda uyum bozukluğu ile sonuçlanırken baba çocuk ilişkisinin iyi düzeyde seyrettiği durumlarda çocuk dışa dönük başarılı ve mutlu bir birey haline gelir (Yavuzer, 2010: 69).

Çocuğun gelişiminde babanın beden dili babanın ses tonu ve hareketleri büyük önem taşımaktadır. Baba çocuk arasındaki etkileşiminin en önemli yanı fizyolojik ve

(35)

psikolojik gereksinimini doyuma ulaştırmaktır (Yıldırım, 1985: 76; Elmacıoğlu, 1998: 98).

2.3.3. Çocuğun Sosyal Gelişiminde Babanın Rolü

Babaları tarafından yoğun ilgi gören çocukların sosyal benlik algıları daha yüksek ve çevresine karşı pozitif bir bakış açısı geliştiren çocuklardır. Baba çocuk etkileşimi ve bu etkileşimi inceleyen çalışma sayısı oldukça azdır. Sosyalleşmenin üzerine yapılmış çeşitli çalışmalarda aile faktörünün üzerinde durulmuş özellikle de babanın da önemi göz ardı edilmiştir. Yalnız babanın çocuğun gelişiminde çok önemli ve benzersiz bir rolü olduğu kabul görmektedir. Babanın çocuğuna karşı yoğun ilgi göstermesi çocuğun sosyal gelişimi için gerekli temel kaynağı oluşturmaktadır (Coltrane, 1990: 181).

Babanın çocuğunun yetiştirilmesinde etkin olması çocuğun sosyal gelişimine katkısı büyüktür. Çocuğun çevresindeki bireylerle pozitif ilişkiler kurması ve çocukların genel sosyal yeterliliği, sosyal inisiyatifi, sosyal olgunluğu babaların çocuklarıyla ilgi düzeyleriyle doğru orantılı ilerler (Barber ve Olsen, 2005: 137).

Babanın erken çocukluk döneminde çocuğuna bir konu hakkında fikir vermesi yeni bilgiler öğrenmesi için ona ortam hazırlaması onunla birlikte vakit geçirmesi oyun oynaması oldukça önemlidir. Ayrıca bu dönemde çocuğun babasıyla birlikte olması duygusal bağlamda desteklemesini sağlar (Cüceloğlu, 1992: 78).

Çocuğun gelişiminde aktif rol alan babalar çocuklarının sosyal ortamlarda popüler olmasına ve sevgi dolu bir birey olarak yetişmesine büyük ölçüde katkı sağlamaktadır. Baba çocuk ilişkisinin iyi olarak seyrettiği ailelerde olumsuz davranışlardan uzak özgüveni yüksek bireyler yetiştiği görülmüştür (Özbey 2009: 65).

Erken çocukluk döneminin ilk yılları çocuğun gelişimi açısından babanın yeri büyük önem arz etmektedir. Özellikle bu dönemin kritik yıllar olduğunu ve bu yıllarda birtakım sosyal davranışların oluştuğu gözlemlenmektedir. Bu dönemde çocuk oldukça meraklıdır ve çevresini keşfetmeye yönelir. Bu gereksinimin sağlıklı

(36)

bir yol izleyebilmesi için babalara önemli görevler düşmektedir (Seçer, Çeliköz ve Yaşa, 2007: 425).

Babanın çocuğun eğitiminde ve bakımında aktif rol alması babasının varlığının kolay benimserken aynı zamanda sosyal gelişimine de büyük ölçüde destek sağlar. Sosyal gelişim insanların arasında yaptıkları aktarımlarla şekil almaktadır. Babası tarafından yoğun ilgi ve sevgi gören onaylanan değerli olduğunu hisseden çocuklar da olumlu benlik saygısı gelişir (Mckinney ve Ashwill, 2000: 298; Koçak, 2004: 38; Bakınay ve Çüntay, 2010: 49;).

Çocuk pasif bir varlık değildir çevresel uyaranlar ile sürekli uyum içinde olan ve kendini yenileyen zaman zaman değişen bir canlıdır. Kendini rahat ifade edebilen, paylaşımcı ve çevresindekilere karşı uyumlu bir birey olan verilen sorumluluğu yerine getirebilen bir çocuk olabilmesi için kendini rahat ve güvenli hissetmesi gereklidir (Yörükoğlu, 2000: 66).

Baba ailenin sosyal ilişkilerinin kurulmasında önemli bir köprü görevi görür. Bu göreviyle çocuğun sosyal bağlamda gelişiminde önemli bir etkisi vardır. Baba çocuk için hem otorite figürü hem de sevgi nesnesi olarak görülmekte ve örnek alınmaktadır. Sosyal gelişim bireyler arası etkileşim ile şekillenmektedir. Çocuğu ilk sosyal duygusal tepkileri gülmek ağlamak göz kontağı kurmak gibi davranışlardır. Çocuğun babası tarafından onay görmesi davranışlarının kabullenilmesi gelişimi açısından büyük önem taşımaktadır (Mckinney ve Ashwill, 2000: 299; Bakınay ve Çüntay, 2010: 79).

Babanın çocuğu üzerinde disiplinli olması çocuğuyla vakit geçirmemesi birtakım olumsuz kişilik özelliklerinin gelişmesine neden olabilir. Babanın her konuda çocuğa izin veren bir tutum sergilemesi çocuğun disiplinsiz yetişmesine ve çocukta davranış bozukluğuna neden olmaktadır (Güngörmüş, 1986: 56).

Çocuğun sosyal gelişiminin temel kaynağını babanın çocuğuna karşı göstermiş olduğu sevgi ve ilgisi oluşturur. Coltrane (1990: 18), çocuğun sosyal olmasında babanın büyük önem taşıdığını belirtmektedir. Yapılan bir araştırmada babanın çocuğa karşı ilgisi çocuğunu güdülemesi sosyal ve kültürel beklentilere uyumlu

(37)

olmasını sağlar. Babalar yüksek güdülenmeye sahip olduklarında ev ve işlerindeki hayatlarında herhangi bir problem yaşamadıklarında bu çocuğuyla olan ilişkilerine yansımakta çocuğuna karşı daha destekleyici tavırlar sergilemektedir (Doherty, 1998: 285).

2.3.4. Çocuğun Cinsel Gelişiminde Babanın Rolü

Çocuğun yaşamında babanın çocuğun cinsel gelişimi üzerinde rolü büyüktür. Cinsiyet ile ilgili kavramları açıklamada annenin daha ılımlı olduğu babanın ise daha kalıp yargılar doğrultusunda hareket ettiği belirtilmiştir (Parke, 1985: 96). Biyolojik cinsiyet doğum ile başlarken toplumsal cinsiyet toplumun değer yargıları ile şekil almaktadır. Toplumsal cinsiyet aynı zamanda belirlenen rollerin görev ve sorumluluklarını ifade etmektedir (Zeybekoğlu, 2010: 134). Erken çocukluk döneminde çocuklar cinsiyet ayrımını anne babalarını taklit ederek öğrenir. Özellikle 3 yaşında başlayan bu ayrım kız çocuklarının anneyi erkek çocuklarının babayı kendi ile özdeşleştirmesi ile başlar. Çocuğun kendi cinsiyetine uygun hareket edebilmesi anne babasını iyi gözlemlemesini ve rol model almasını gerektirir. Bu durum hem sağlıklı cinsel kimlik kazanımı için hem de psikolojik sağlığının iyi seyretmesi için büyük önem taşımaktadır (AÇEV, 2001. 11; Alibeyoğlu, 2009: 9; Çağdaş ve Seçer, 2010: 36).

Toplumumuzda cinsellik konusuna önyargı ile bakılmakta cinsel mevzuların anne babalar ile konuşulması kültürümüzde hoş karşılanmamıştır. Sosyo-ekonomik düzeyin çocukların bu gelişimi üzerinde etkili olduğu düşünülmekte düşük sosyo ekonomik düzeye sahip ailelerin çocukların cinsel ilgileri geri plana atılıp bastırılmaya çalışırken yüksek sosyo ekonomik düzeye sahip ailelerin çocukların cinsel ilgileri açığa çıkartılıp sorularına cevap verilmektedir. Özellikle kız çocuklarının sağlıklı bir cinsel gelişim izleyebilmesinde baba rolü büyük önem taşımaktadır (Basow, 1992: 66).

Erkek çocuğunun gözünde baba hayranlık uyandıran, her işin üstesinden gelebilen, güç göstergesi olarak tanımlanırken, kız çocuğunun gözünde babanın yeri daha farklıdır. Baba kız çocuğunun hayatında tanıdığı ilk erkektir bu sebeple

(38)

baba-kız ilişkisinin ilerleyen yıllarda karşı cinsle kurulacak ilişkilerin kalitesini ve şeklini belirler (Bakanay, 2007: 11; Çağdaş ve Seçer, 2010: 36).

Babalar çocuklarının toplumsal yaşama uyum sağlaması ve edindiği veya edineceği roller ile bu rollerin gereklerini öğrenmesi sürecine destek olmakta aynı zamanda dolaylı ve doğrudan olmak üzere iki şekilde etkilemektedir. Yaşanılan kültürün özelliklerine göre birtakım cinsiyet rollerinin öğretilmesi erkeklerin ağlamaz gibi özel davranışların aşılanması çocuğun vakit geçirmesi için kullanılan materyallerin cinsiyetine uygun seçilmesi doğrudan etkili iken babanın geçirmiş olduğu kaliteli zamanın süresi ve niteliği de dolaylı etkilidir (Broenstein ve Cowan, 1988: 57).

Cinsel kimliğin yerleşmesinde babanın çocuğun sorularına açık bir şekilde cevap vermesi erkeksi özellikleri nasıl taşıması gerektiğini konusunda özellikle erkek çocuğuna rol model olması babanın aile içindeki etkisinin önemi büyüktür (Kuzucu, 1999: 12).

2.3.5. Çocuğun Kişilik Gelişiminde Babanın Rolü

Kişilik olgusu bir bireyi diğer bireylerden ayıran tutum ve davranışlarını içeren ruhsal özelliklerinin tümü olarak tanımlanmaktadır. Kişilik olgusu bireyi diğer bireylerden ayıran istikrarlı bir şekilde sergilenen tamamen bireye özgü davranışların ve tutumların kısacası bireyin sahip olduğu özelliklerin bir bütünüdür. Bireyin içinde bulunduğu toplumda görev ve sorumluluklarını yerine getirebilmesi ve mutlu bir hayat sürdürebilmesi için sağlıklı bir kişiliğe sahip olması gerekmektedir. Kişilik gelişiminin insan hayatı boyunca sürdüğü öne sürülse de kişilik gelişiminin temelleri ilk çocukluk döneminde atılmaktadır (Lindzey, 1987: 98).

Literatür de kişilik gelişmesinde üç temel unsur vardır. Aile içindeki ilk öğrenmeler genetik etmenler ve ilerleyen dönemler de edinilen deneyimlerdir. Bu etmenler hiç kuşkusuz kişilik gelişimini büyük ölçüde desteklemekte üstelik aile içerisindeki ilk öğrenmeler baba-çocuk etkileşiminde babanın çocuğa karşı nasıl davrandığı en önemli unsur olarak görülmektedir (Tezel, 2003: 69).

(39)

Kişilik gelişimi, bireyin sosyal ve fiziki çevresi içinde tutarlı ölçüde gösterdiği kişilik özelliklerinin oluşumudur. Çocuğun kişilik gelişiminin normal seyretmesi için çocuğun babayla sürekli etkileşim içinde olması ve eleştirilmemesi aynı zamanda kendini ifade etmek için bir ortam oluşturulması çocuğun davranışlarının babası tarafından onaylanması kişiliğinin sağlıklı gelişmesine yardımcı olmaktır (Navaro, 1987: 125). Özellikle çocuğun dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren babasıyla özdeşim kurabileceği bir ortam oluşturulması çocuğun babasını iyi bir şekilde gözlemlemesine, model almasına ve olaylar karşısında nasıl tepki verdiğini görmesini sağlarken aynı zamanda kişiliğinin şekillenmesine destek olmaktadır (Erdoğan, 2004: 45; Riley, 2001: 13; Bakınay ve Çüntay: 2010: 98).

Çocuğun içinde bulunduğu ailede çevrede gördüğü olumlu ve olumsuz tepkiler kişilik gelişiminde etkili olmaktadır. Bulunduğu çevre de sürekli eleştirilen onay görmeyen çocukların içine kapanık konuşmayan güvensiz bireyler olup kişilik gelişimini olumsuz etkilenir (Güngörmüş, 1992: 63; Navaro, 1987: 43).

2.4. Baba Yoksunluğu

Baba yoksunluğunun çocuk üzerinde olumsuz etkilere neden olacağı bir gerçektir. Çocuğun babasından yoksun kaldığı özellikle erken çocukluk döneminde bu durumun çocuğun gelişimini de değiştirdiği görülmektedir (Messer, 1989: 44).

Baba olmayan evlerde bulunan çocukların, duygusal ve psiko-sosyal uyum sorunu yaşamaları, çeşitli içselleştirici ve dışlayıcı davranışlar sergilemeleri daha olasıdır. Baba ile birlikte yaşamamak, duygusal bozukluğa sahip olma riskini dört katına çıkarmaktadır. Baba yoksunluğu çocuğu zorlu bir yaşamın içine alan bir olayıdır. Bu yoksunluğu yaşayan çocuklar pek çok sorunla karşı karşıya kalmaktadır ve böylelikle birçok gelişim alanı zarar görmektedir. Bu sorunlar, çocukların tüm yaşamlarını etkileyebilecek boyutlara ulaşabilmektedir (Cuffe vd 2005: 121).

Babası ile birlikte büyüyen çocukların babasız büyüyen çocuklara göre gelişim alanlarının daha sağlıklı ilerlediği aynı zamanda sosyal uyum, akademik başarı ve analitik düşünme becerilerinin daha ileri düzeyde olduğu belirtilmektedir (Poyraz, 2007: 78).

(40)

Çocuk yaşamı boyunca sağlıklı ve normal seyreden bir aile ortamında büyürken baba yoksunluğuyla karşı karşıya kalabilir. Babanın evden kısa süreli ya da uzun süreli ayrılıklarının çocuğu olumsuz yönde etkilediği belirtilmiştir. Babanın aniden bir sebeple aileden uzak kalması çocuklar üzerinde etkili olmakta aynı zamanda çocukların anneye daha da bağımlı olmasına ve çocuğun okul başarısının düşmesine ve birtakım davranış bozukluklarına neden olduğu görülmektedir. Babası ile büyüyen ve büyümeyen çocuklar karşılaştırdıklarında baba yoksunluğu ile büyüyen çocukların anti sosyal davranışlar sergiledikleri bağımlı arkadaş ilişkilerinde zayıf bir kimliğe sahip olduğu gözlemlenmiştir. Özellikle erken çocukluk döneminde baba yoksunluğu yaşayan erkek çocukların erkek kimliğinin yerleşmesinde geç kalındığı saptanmıştır (Güngörmüş 2006: 86).

2.4.1. Sık ve Uzun süreli Ayrı Kalma Sonucu Oluşan Yoksunluklar

Babanın evden ayrı kalması, çocuğu büyük ölçüde olumsuz etkilemektedir. Babanın iş gereği şehir dışına çıkması, askere gitmesi, eşinden ve çocuklarından kısa ya da uzun süreli ayrı kalması çocuğu etkilediği gözlemlenmiştir. Özellikle erkek çocuklarında babanın rol model olmadığı durumlarda anneye olan bağımlığının artması akademik başarının düştüğü ve çocuğun birtakım davranış bozukluklarına sahip olacağı sonucu görülmüştür. Bu ayrılık sürelerinin uzun olması anneye düşen görev ve sorumlulukların artması annenin çocuklarına karşı verimini düşürmekte ve daha sabırsız ve az hoşgörülü bir birey haline gelmesiyle sonuçlanır (Yörükoğlu, 2000: 54).

2.4.2. Terk etme Sonucu Oluşan Yoksulluk

Babanın kendi sorumluluğunu yerine getirememesi, rolünün getirdiği görevleri yapamaması, eşiyle yaşadığı çatışma, hayatında karşılaştığı zorluklar bunların her biri babanın evi terk etme sebeplerindendir. Bu tür nedenlerle evinden uzaklaşan baba, eşinden ve çocuklarından ayrı kaldığında ve aile içindeki baba rolünü koruyamamaktadır (Atilla, 1989: 64).

Çocukların fizyolojik ve psikolojik gereksinimlerinin karşılanmasıyla birlikte güven duygusunun temellerinin atılmasında babanın görev ve sorumluluğu büyüktür.

(41)

Eğer baba eşini ve çocuklarını terk etmişse çocuk her an birlikte kaldığı ebeveyninde her an onu bırakacağı korkusunu yaşayabilir. Çocukta güvensiz bağlanma ve kaygı bozukluğu seyredebilir (Chapman ve Campbel, 2003: 96).

2.4.3. Boşanma Sonucu Oluşan Yoksunluk

Boşanma evliliğin yasal olarak son bulması ve aile üyelerinin dağılması anlamına gelmektedir. Evlilikte eşlerin birbirlerinin gereksinimlerinin karşılayamadığı ve beklentilerine cevap veremedikleri durumlarda eşler arasındaki iletişim, hayatı paylaşma ve sosyal ilişki sınırlarını aşacak düzeye ulaşması eşler için olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu durum bu şekilde devam ettiği sürece eşler arasındaki uyum çabalarının başarısız kaldığı durumlarda ayrılık sürecine girilir ve boşanma ile sonuçlanır (Özgüven, 2001: 140).

Boşanma bir kriz süreci olarak tanımlanır. Boşanmanın ardından çocuğun ilk olarak şok yaşadığını ve mutsuz olduğunu; ayrıca yalnızlık duygusunun hem anneye hem babaya öfke ve şaşkınlık tepkileri göstermesinin de çok sık olarak yaşandığı görülmektedir. Boşanma bireylerin tüm yaşamlarını etkileyen bir olaydır. Bu olay aile üyelerini özellikle psikolojik yönden etkilemektedir. Aile içi iletişiminin bozulması ve ayrılık ile sonuçlanması çocuğun gelişimine ve sosyal uyumunun sağlıksız ilerlemesine sebep olmaktadır. Anne ya da babadan birinin olmayışı anne babasıyla yaşayan çocuklara oranla yaşamı daha zor hale getirmektedir. Bu yoksunluğun sonucundan anne baba kadar çocukta büyük ölçüde etkilemektedir. Bu durumun krize dönüşmemesi ve bu dönemin sağlıklı bir şekilde atlatılması için çocuğuyla birlikte kalan anne baba çocuğuna bu yoksunluğu hissettirmeden yeni bir aile kavramı oluşturmalıdır. Anne ve babalar bu sürecin içine girdiklerinde bu konu ile ilgili ne ölçüde ve ne şekilde anlatmaları gerektiği hususunda büyük ölçüde zorluk yaşamaktadırlar. Boşanma sonrası travmatik bir sürecin içine giren anne ya da babalar çocuklarına destek olmakta zorlanırlar. Ancak çocukların bu değişimi anlayabilmeleri için anne babalarının desteğine daha çok ihtiyaç duyarlar. Eğer çocuğa durum hem anne hem de baba tarafından sağlıklı bir şekilde anlatırsa bu desteğin olumlu etkileri olduğundan söz edilmektedir (Torun, 1986: 45; Akaygün, 2002: 24).

Şekil

Tablo 4.1’de  görüldüğü  gibi çalışma grubuna  alınan babaların 20-30  yaş  arası  olanların BRAÖ puan ortalaması 87,86 31-40 yaş arası BRAÖ puan ortalaması 87,59  41-50  yaş  arası  BRAÖ  puan  ortalaması  87,2951  ve  üzeri  yaş  arası  BRAÖ  puan  ortal
Tablo  4.2’de  görüldüğü  gibi  çalışma  grubuna  alınan  İlköğretim  mezunu  olan  babaların  BRAÖ  puan  ortalaması  88,17,  ortaokul  mezunu  olan  babaların  BRAÖ  puan  ortalaması  88,88  Lise  mezunu  olan  babaların  BRAÖ  puan  ortalaması  ortalama
Tablo  4.3’de  görüldüğü  gibi  çalışma  grubuna  alınan  babaların  tamhane  testi  sonucunda lisans ve ortaokul mezunlarının BRAÖ puanları arasında anlamlı farklılık  saptanmıştır  (p&lt;0,05)
Tablo  4.5’de  görüldüğü  gibi  çalışma  grubuna  alınan  babaların  1501-2500TL  arası  aylık  gelire  sahip  olanlar  ile  2501-3600TL  arası  aylık  gelire  sahip  olanlar  ve  5000TL  ve  üzeri  aylık  gelire  sahip  olanlar  aylık  geliri  olanların
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

İlk olarak, ortak varış zaman kontrolü istenen dört adet füze aynı hedefe aynı zamanda gitmektedirler.. Füzeler arası haberleşme yoktur, her füzeye merkezden görev

Di¤er yandan, Dünya Bankas›, toplumun tümüne yö- nelik, düflük maliyetli, yüksek etkili birinci basamak sa¤- l›k hizmetlerine yap›lan yat›r›mlar›n önemli

Köyde en çok değer verdiği kişilerin başında; amcası, Mehmet Ali Bey (Turhan), dayısı Samet Bey (Erturan), dayısının eşi Bedriye Hanım (Erturan) ve dayısının

Şekil 6.18’ de lazer ışını ile kesilen numuneler içerisinde, kesim parametrelerine bağlı olarak değişen en düşük ve en yüksek kerf eğim açısının elde

2014 YGS Matematik Soruları ve

(3)Nurse’s Assistant members had better caring knowledge of patients’ daily activities after using the Balanced Score Card; and were statistically significant.. (4)The job

Cilt prik testinde pozitif yanıt alınan, astım kliniği olmayan alerjik rinitli hastalara polen mevsiminde (hastalarda rinit semptomları mevcutken) ve polen dışı

Bu pek samimi şair ve düşünürün ölüm yıldönümünde bütün noktalar üzerinde durmak- hele T evfik Fikret ve Mehmet A k if kavgalarını, isim