• Sonuç bulunamadı

Empati kişiler arası iletişimde önemli bir göreve sahiptir. Çünkü empati bireyin çevresindeki insanlara karşı duyarlı olmasını ve karşısındaki insanı anlayarak duygularına tercüman olması beklenmektir. Empatinin özünü insanlar duygularını dile getirmeden onun duygularını tanımlamasıyla oluşur (Yüksel 2004: 341) .

Empatik tepki basamaklarının saptanmasındaki amaç; kişilerin empatik becerilerinin ve eğilimlerinin ölçülmesidir. Aşamalı empati sınıflandırmasına göre onlar basamağı ben basamağı ve sen basamağı olmak üzere dört temel empati basamağı vardır (Dökmen, 2008: 48).

2.8.1. Onlar Basamağı

Bu basamakta tepki gösteren kişi karşısındaki insanın sorununu dinlemez ne hissettiğini dikkate almaz. Bu konuyla ilgili kendi yorumundan bahsetmez. Kişinin paylaştığı sorun üzerine eğilmez ve bireyin duygusal ve bilişsel haline yoğunlaşmaz.

Verdiği dönütler ortamda bulunmayan üçüncü şahısları ilgilendirmektedir (Dökmen, 2008).

Sorunları bireysel çözümlerle çözmek yerine toplumun benimsediği kalıp çözüm yolları sunar (Öztürk, 1989: 57).

2.8.2. Ben Basamağı

Bu basamakta tepki gösteren kişinin benmerkezci olduğu söylenmektedir. Karşısındakinin hislerimi anlamak yerine kişiyi eleştirmeyi tercih eder ve ona akıl vermeye çalışır. Üstelik karşısındakinin sorunu dinlemek yerine hep kendinden söz eder. Yalnız bu basamakta bilişsel ve duygusal açıdan kişi karşısındaki kişiyi anlayamadığı için yeterli ölçüde empati kurmuş denilemez (Dökmen, 2008).

Bu basamakta tepki veren bireyin empatik yaklaştığı bireyin duygu ve düşüncelerini kendi duygu ve düşünceleri ile değiştirmeye çabalamasıdır. Karşısındaki bireyin içinde bulunduğu duruma yönelip çözüm üretmek yerine problemin oluşmasına sebep olan etmenleri eleştirir ve sık sık öğüt verir. Aynı sorunun kendisinde de olduğunu vurgular. Son olarak da alıcıdan kendisi için empati kurmasını bekler (Dökmen, 1987:181).

Benmerkezcilik ve empati birbiriyle zıt iki kavramdır. Bu basamak kişinin empatik yaklaşmasını zorlaştıran ve kişiyi kendine doğru yönlendiren bir algıdır. Empati basamağından ben basamağını kullanan birey problemlerin odağını kendi problemleriyle değiştirme çabası içine girer. Mevcut etkileşimde bilişsel ve duyuşsal olarak empati bağı empati kurmak için yeterli seviyeye ulaşamaz. Sezgisel yaklaşıma yatkınlık içerir (Yıldırım 2000: 26).

2.8.3. Sen Basamağı

Bu basamakta tepki veren kişi olaylara karşısındakinin bakış açısı ile bakmayı başarabilir. Yani bir durum karşısında genel bir yorum yapmaz doğrudan kişinin duygu ve düşüncelerine eğilerek onun ne hissettiğini anlamaya çalışır (Dökmen, 2008).

Empatinin sen basamağında sempati duyulması ön plandadır. Birey karşısındaki kişinin rolüne bürünerek sanki sorunu kendi de yaşıyormuş gibi hissettirmesidir. Problemi çözerken toplumun ya da kendi düşünceleri ile değil de problemin sahibine yönelerek onun perspektifinden olaya bakarak çözme eğilimindedir. Bu basamağı Profesyonel olarak kullanmanın faydası problemi olan kişinin çözüm odağının yine kendisinde olduğunu hissettirerek kabullenme sürecini de bu şekilde hızlandırılır (Köseoğlu, 1994: 11).

Sen basamağı kullanan kişi olaylara karşısındaki kişi gibi düşünürse ve bu şekilde çözüm aramaya başlarsa farklı bakış açılarına ihtiyacı olmaz. Mevcut durumda ise probleme iki kişi tek bir bakış açısı sunmuş olur. Düşünme eğiliminden ziyade akılcı çözümler işin içine girer. Bireyler arası iletişim artar ve içtenlik duygusu daha fazla kişiler arasında yayılır (Öztürk, 1989: 58).

2.8.4. Biz Basamağı

Bu basamakta olan kişilerin sen basamağında bir süre empatik ilişki kurduğunu ve bu basamakta karşısındakinin hareketlerinden nasıl bir düşünceye sahip olduğunu tahmin edebilir (Dökmen, 2002:153).

Dökmen (2002: 153) göre dört temel empati basamağını kapsayacak şekilde on alt basamak oluşturulmuştur. Sonuçta, söz konusu on basamak, en kalitesiz tepkiden en kaliteliye doğru olmak üzere aşağıda görüldüğü şekilde sıralanmıştır;

1. Senin problemin karşısında başkaları ne düşünür, ne hisseder: Bu basamakta empati kurmaya çalışan kişi, birtakım genellemeler yapar, felsefi görüşlere, atasözlerine başvurabilir; dinlediği soruna ilişkin olarak genelde toplumun neler hissedebileceğini dile getirir; sorununu anlatan kişiyi toplumun değer yargıları açısından eleştirir.

2. Eleştiri: Dinleyen kişi, sorununu anlatan kişiyi kendi görüşleri açısından eleştirir.

4. Teşhis: Kendisine anlatılan soruna ya da sorunu anlatan kişiye teşhis koyar; örneğin “bu durumun sebebi toplumsal baskılardır” ya da “sen bunu kendine fazla dert ediyorsun” der.

5. Bende de var: Kendisine anlatılan sorunun benzerinin kendisinde de bulunduğunu söyler; “aynı dert benim de başımda” diye söze başlar ve kendi sorununu anlatmaya başlar.

6. Benim duygularım: Dinlediği sorun karşısında kendi duygularını sözle ya da davranışla ifade eder; örneğin “üzüldüm” ya da “sevindim” der.

7. Destekleme: Karşısındaki kişinin sözlerini tekrarlamadan, onu anladığını, onu desteklediğini belirtir.

8. Soruna eğilme: Kendisine anlatılan soruna eğilir, sorunu irdeler, konuya ilişkin sorular sorar.

9. Tekrarlama: Kendisine iletilen mesajı (sorunu), gerektiğinde mesaj sahibinin kullandığı bazı kelimelere de yer vererek özetler; yani dinlediği mesajı kaynağına yansıtmış olur; bu arada dinlediği kişinin yüzeysel duygularını da yakalayarak yansıttığını bu mesaja ekler.

10. Derin duyguları anlama: Bu basamakta empati kuran kişi, kendisini empati kurduğu kişinin yerine koyarak, onun açıkça ifade ettiği ya da etmediği tüm duygularını ve onlara eşlik eden düşüncelerini fark eder ve bu durumu ona ifade eder.

Benzer Belgeler