• Sonuç bulunamadı

2.11. Konuyla İlgili Araştırmalar

2.11.2. Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar

Haegert ve Serbin (1983) çalışmalarında çocuk eğitimi konusunda eğitim verilen ebeveynler ve eğitim almayan ebeveynler arasında karşılaştırma yapmışlardır. Ebeveynlerin çocukları gelişimsel olarak gerilik göstermektedir. Çalışmaya 39 çocuk katılmıştır ve aileleri 3 tedavi grubuna katılmıştır. Çocuklarını evde desteklemek için 48 saat eğitim almışlardır. Araştırma sonucunda gelişimsel eğitim grubundaki bebeklerin daha fazla beceri kazandıkları ve ebeveynleri diğer iki gruba göre eğitime daha fazla katıldıkları ortaya çıkmıştır. Gelişimsel eğitim programına katılan ebeveynler çocukların gelişim alanlarına desteğin önemini daha iyi kavradıkları sonucuna ulaşılmıştır.

McBride (1990) “ebeveyn eğitimi/ oyun grubu programının” babaların çocuklarıyla olan ilişkisi ve ebeveyn olarak kendilerini değerlendirmeleri üzerindeki etkisini incelediği araştırmasında, okul öncesi dönemde çocuğu olan 15’i deneme 15’i kontrol grubunda olmak üzere toplam 30 baba araştırmanın örneklem grubunu oluşturmuştur. Araştırmada deneme grubunda yer alan babalar ve çocuklarına 10 haftalık bir eğitim programı verilirken; program, grup tartışması ve baba- çocuk oyun zamanı olmak üzere iki bölümden oluşmuştur. Programın ilk kısmında babalarla çocuk gelişimi ve ebeveynlik becerileri konularında grup tartışması yapılırken, baba- çocuk oyun zamanı kısmında ise, babalar çocukları ile yapılandırılmış ve yapılandırılmamış okul öncesine uygun grup aktivitelerine katılmışlardır. Araştırmada babaların ebeveynlikleriyle ilgili algıları “Ebeveynlik Yeterlik Algısı Ölçeği” kullanılarak belirlenirken, babaların sorumluluk algısı ise “Çocuk Bakım Kontrol Listesi” kullanılarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda deneme grubunda yer alan babaların ebeveynlik becerileri konusunda kendilerini daha etkili gördükleri saptanırken, babaların çocuk bakımına ilişkin sorumluluklarında da bir artış gözlenmiştir.

Bryan ve Ajo (1992), yaptıkları araştırma da babaların rol algılarının sosyal faktörlerini belirleyebilmeyi amaçlamışlardır. Araştırmanın örneklemi Afrika- Amerikalı 50 siyahi babadan oluşmaktadır. Bu babalar Atlanta’nın iki meslek kuruluşu ile iki evsiz barınaklarından seçilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre; yaş ve eğitim düzeyi ile babaların babalık rolü algıları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. İşte geçirilen zaman ile gelir düzeyi değişkenleri açısından ise anlamlı farklılıklar bulunmuştur.

Ahmeduzzaman vd.(1992), babanın yaşı, ailenin geliri, evli kalma süresi, eğitim düzeyi, babanın aile içindeki işlevsel boyutu, sosyal destek ve babaların katılımı arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırma Afrikalı-Amerikalı aileler ile yürütülmüştür. Elde edilen bulgulardan, babaların eğitim düzeyinin, aile gelirlerinin, iletişimin, evlilik süresinin uzunluğunun erkeklerin/babaların katılımının farklı boyutlarda temel değişiklikler olduğu anlaşılmıştır.

Eisenberg ve Mcwolly (1993) yaptıkları araştırmada annelerin ve çocukların empati ile ilgili özellikleri ve sosyalleşme durumlarını incelenmiştir. Araştırma sekiz yıl süre boyunca 16 kız ve 16 erkek çocuğu ile yürütülmüştür. Araştırmanın sonuçlarına göre, annelerin olumlu duygusal iletişimleri ile çocukların görüş açısı ve anne görüş açısı arasında pozitif yönde bir ilişki görülmüştür. Ancak cinsiyetler arasında farklılığa rastlanmamıştır.

Hatcher v.d (1994) yaptıkları araştırmada empatinin gelişebileceği incelemişlerdir. Araştırma da Rogers‟ın arkadaşlık ilişkilerini kolaylaştırmak sitilleri eğitimi programı kullanılmıştır. Araştırma örneklemine alınan öğrenciler programa katılmadan önce Davis‟in “Kişilerarası Tepki Gösterme İndeksi’ ’uygulanmıştır. Elde edilen verilere göre, göre kız ve erkek öğrencilerinin empatiyi eşit olarak öğrenebilecekleri bulgusuna varılmıştır.

Tiedje v.d (1996)’ın yaptıkları çalışmada babalık 3 merkez de odak alınmış olup, babanın babalık rolü ilgili çocukların büyümesine ve gelişmesine ilişkin gelişme teorileri incelemiştir. Araştırma örneklemi Kuzey Amerika’da

yürütülmüştür. Araştırmanın sonuçlarına göre babaların erkek çocukları ile daha çok zaman geçirdikleri gözlenmiştir.

Bernadett-Shapiro (1996) tarafından yapılan çalışmada, çocuğun empati düzeyi ile babanın rolü arasında bir ilişki olup olmadığı incelenmiştir. Araştırmanın örneklemi 47 erkek çocuk ve bu çocukların babalarından oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak çocukların empatisi ölçmek için Bryant’ın Çocuklar ve Adolesanlar İçin Empati İndeksi babaların empatisi Mehreban ve Epstein Duygusal Empati Eğilimi Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre babanın çocuk bakımına katılımıyla erkek çocukların empatisi arasında anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki bulunmuştur.

Evans (1997), yaptığı araştırmasında babaların tutum ve davranışlarını incelemiştir. Araştırmanın örneklemi 3-8 yaş aralığında çocuklara sahip olan 60 babadan oluşmaktadır. Verileri elde etmek için babaların babalık rolüne yönelik tutumlarını ve katılımlarını ölçmek için bir görüşme formu uygulanmıştır. Araştırmanın bulgularından babalar çocukların fiziksel bakımını annenin görevi olarak görmektedir. Babaların görevi olarak, çocuğa eğitim olanağı sunmak ve çocuğun bakımını sağlayacak parayı kazanmak gibi eylemler bulunmaktadır. Araştırma bulgularına göre babaların çoğunluğu ailedeki rollere gelenekselci tutum içinde yakalamaktadır. Çocuğun cinsiyetinin, babanın tutum ve davranışlarını anlamlı yönden etkilemediği bulgusuna varılmıştır.

McBride, vd.(2001) tarafından yapılan araştırmada okul başarısı riski bulunan çocuklar için baba katılımını incelemek amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemi devlet tarafından destelenen 2 anaokulundaki 21 öğretmenden oluşmaktadır.26 hafta süren eğitim ile veriler elde edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre erken çocukluk eğitimine katılan babaların aldıkları eğitim sonucunda çocuklarının bakımına ve eğitimine daha istekli oldukları bulgusuna varılmıştır.

Oppenheim, Karie ve Sagi (2001) yaptıkları araştırmada küçük bebeği olan anne bağlılığı ve okul öncesi çocuklarının iç deneyimlerine karşı annenin empatik anlayışı arasındaki bağlantıları incelemeyi amaçlamışlardır. 4-5 yaşındaki çocuklara karşı 118 annenin empatik anlayışı; onlara 3 video parçasının gösterilmesiyle ve

çocuklarını nasıl gördüklerini, duyguları düşünceleri konusunda olan görüşmeleriyle değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, annenin empatik anlayış sınıflaması ve görüşmenin birleşimi olan birinde güvenli ve güvensiz çocukların anneleri arasındaki farkın yanı sıra çocukların bağlılık sınıflaması arasındaki bağlantıyı göstermiştir. Ayrıca; çocuklarına güvensiz bağlı annelerin, güvenli bağlananlara göre daha fazla yanlış algılaması vardır bulgusuna varılmıştır.

Fletcher ve Silberg (2006), tarafından yapılan araştırma da baba katılımı incelenmiştir. Çalışmaya 52 okul dâhil edilmiştir. Verileri toplamak amacıyla babalara ‘Telefon Görüşmesi Temelli Ölçek’ uygulanmıştır. Sonuçlara göre, araştırmanın sonucunda baba katılımının anne katılımına oranla düşük olduğu sonucuna varılmıştır.

Hossain v.d (2007), yaptıkları çalışmada çocuğun bakımına katılma konusunda baba ve anne rollerini incelemişlerdir. Araştırma Malezya’da yürütülmüştür. Bu çalışmada annenin rolünün çocuğun bakımında ilk kişi olarak görüldüğü bakımında sorumlu olduğu babaların rolünün ise ailede daha baskın olduğu ve anneye göre çocuklarıyla daha az vakit geçirdiği bulgusuna ulaşılmıştır.

Buckley ve Sullivan’ın (2010) yaptıkları araştırmada babaların kendi rolleri ile anne babanın düşünceleri, babanın kazanç sağlama durumu ve baba katılımı incelenmiştir. Araştırma kapsamına okul öncesi kurumunda çocuğu olan 80 aile alınmıştır. Verileri elde etmek için Baba Katılımı Altı Dereceli ölçekle, işbirliğine dayalı anne baba davranışı hem ölçek hem gözlem yolu kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda hem annenin hem babanın çalıştığı durumlarda babanın çocuğun bakımına ve oyununa daha çok katılım gösterdiği tek ebeveynin çalıştığı durumlarda yine babanın katılım gösterdiği bulgusuna varılmıştır.

Castillo, v.d (2010), yaptıkları çalışmada baba katılımı ile babaların bazı demografik özellikleri arasındaki ilişkileri incelemiştir. Araştırmanın örneklemi doğumdan iki yaşa kadar çocuğa sahip olan 4.898 babayı kapsamaktadır. Baba katılımı oyun oynamak, şarkılar ya da tekerlemeler söylemek, hikâye okumak, hikâye anlatmak, evin içinde oynamak, akrabaları ziyaret etmek, fiziksel sevgi

göstermek ve yatmadan önceki rutinleri denetlemek gibi aktiviteler üzerinden değerlendirilmiştir. Sonuçlara göre yaşı daha büyük olan babalar daha fazla katılım sağladığı bulgusuna varılmıştır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, çalışma evreni, çalışma grubu, veri toplama araçları, verilerin toplanması ve verilerin analizinde kullanılan istatistik yöntemlere ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

Benzer Belgeler