• Sonuç bulunamadı

Empati giderek aratan bir oranda kişilerarası etkileşim ve iletişimin birincil süreci olarak kabul edilmektedir. Zeka, bilişsel gelişim için ne kadar gerekliyse empati de kişilerarası iletişim için o derece önemlidir Çünkü empatide bireyin başkalarının duygularına karşı duyarlı davranarak bu duyguları tanıması, anlaması ve

yorumlaması beklenmektedir. İnsanlar söylemeden, onların duygularını anlayabilmek empatinin özünü oluşturur (Yüksel, 2004: 341).

Empati becerisinin gelişimine kuramcılar farklı noktalara odaklanarak değinmiş, bu da birbirinden farklı yorumların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Olgunlaşma kuramcıları empati yeteneğinin doğuştan geldiğini vurgulamaktadır. Daha sonra eğitim ile devam edeceği belirtilmiştir. Çocukluktan itibaren başlayan gelişim sürecinde başkasının rolünü alabilme becerileriyle gelişmektedir. Yani empatik anlayış, başkasının rolünü alabilme becerisinin gelişimi ile doğru orantılıdır. Bir başkasının rolüne girerek empati kuran kişi, yaşadığı bu deneyim sayesinde kendisini de tanımış ve farkındalığını artırmış olacaktır (Leutz 1987: 53; Warneken & Tomasello, 2014: 66).

Davranışçı kuramcılar empatinin bir prososyal davranış olduğunu ve ödül ve pekiştireçler ile davranışa dönüştüğünü savunmakta bilişsel gelişime odaklanan kuramcılara göre ise çocuklar empati bilgilerini kendileri yapılandırmaktadırlar (Köksal ve Akyol, 2002: 12).

Empati gelişiminin doğum ile başladığını daha sonra eğitim ile devam edeceği belirtilmiştir. Bir bireyin empati yeteneğinin gelişmesi doğumuyla birlikte bulunduğu çevrendeki insanların duygularına ve ifadelerine tepki vermektedir. Empati yeteneğinin gelişmesi bilişsel akıl yürütme becerisi ile doğru orantılıdır. Çocuğun karşısındakinin penceresinden bakabilmesi için somut işlem döneme girmiş olması gerekmektedir. Bu doğrultuda empatinin gelişim evrelerine bakıldığında okul öncesi dönem de çocukların bu yeteneğinin gelişmediği düşüncesi yaygındır (Özcan, 2012: 92).

Sosyal bir varlık bilinen birey hayatının tüm evresinde insan ilişkisi içerisindedir. Kişiler arası iletişim ve etkileşim de bireyin temel gereksinimleri arasındadır. Empati kurmak tek taraflı pasif bir sosyal beceridir. Empatik beceri empati kuran kişi içinde çok önemlidir. Bu becerisi gelişmiş insanların çevrelerindeki insanlara yardım eden destekleyen bireyler olması çevresi tarafından da sevilmesi ile sonuçlanır. Empati beceri düzeyinin gelişiminde iletişimin niteliğini ve niceliği

önemli bir yer tutar. Kişiler arası etkileşimde duygu düşünce ve insanların birbirlerini anlaması ve hissetmesi iletişim beceresin de büyük paya sahiptir (Dökmen, 2008: 152).

2.10.1. Çocuklarda Empatinin Gelişimi

Poole, Miller ve Church, (2005: 21) çocukların empati duygusu ile dünyaya geldiklerini ancak sosyal öğrenmelerin empatinin gelişimini doğrudan etkilemektedir. Bebekler dünyaya geldikleri andan itibaren duygulara, ses tonuna, yüz ifadelerine tepki vermeye başlarlar. Bu sebeple empatinin biyolojik temelli bir eğilime sahip olduğu görüşü oldukça yaygındır. Empatik tepkilerin gelişmesi ile çocuğun büyümesi paralellik göstermektedir. Verilen çeşitli ipuçlarına çocuğun tepki vermesi ve bu tepkileri algılaması çocuklarda empatinin gelişimini şekillendirmektedir.

Çocuk davranışlarına biçim vermede önemli bir etken olan taklit ve model alma ile çevresini sürekli gözlemler karşısındaki kişinin her davranışını izler ve uygun zaman da kullanır. Çocuk gözlem ve model alma yoluyla empati sürecini öğrenir. Çocuk herhangi bir durumda yakın çevresindeki kişilerin yaptıklarını gözlemleyerek olay anında tepki vermeyi öğrenir. Böylece empatik tepki becerisi genişler (Kağıtçıbaşı, 2000: 89).

Empatinin gelişmesi çocuğun daha sosyal bir birey olmasını sağlamaktadır. Çocuğun çevresindeki bireylerin yaşantılarını ve düşüncelerini fark etmesi, duygu durumunu hissetmesi sosyal ilişkilerinin daha güçlü olmasını ve bu konuda başarılı olmasını sağlar. Çocuğun empati gelişiminde sosyal çevresinin yeri büyüktür. Ebeveynlerin yetişkin ilişkilerinde rol model olması, çocuğunu kendini değerli hissettirmesi, duygularını anlaması, ona her konuda yardımcı olması empatinin gelişimine destek olmaktadır. Empatik beceresi düşük olan çocuklarda birtakım davranış bozukluğu görülmekte ve sadece kendisini düşünen ve etrafına zarar veren bireyler olmasına zemin hazırlamaktadır. Empati becerisi gelişmiş çocukların ise daha az anti sosyal davranışlar sergiledikleri ve empati duygularının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Barnett 1990: 146; Kopkinos ve Kibritsi 2012: 5).

2.10.2. Empati Gelişiminde Babanın Rolü

Baba ve çocuğu birbirine bağlayan öğelerden biri de baba çocuk ilişkisinde yaşanan durumlar karşısında birbirlerini anlamaya çalışmalarıdır. Empatinin gelişiminde babanın rolü oldukça büyüktür. Sosyalleşme sürecinin başlamış olması empati gelişiminin de başladığını göstermektedir. Aile içindeki huzurun sağlanabilmesi için aile üyelerinin birbirini doğru anlaması gerekmektedir. Bu durum yalnız kalamamasını sağlar. İnsan kendi eksikliklerini fark edebilme ve başkalarından her alandan destek alması gerektiğini anlar (Metin 2011: 47).

Empatinin gelişiminde çevresel uyarıcılar, aile ortamı çocuğun içinde bulunduğu ortamda babanın rolünün çocuklar üzerinden etkisi büyüktür. Çocuğun babasıyla bağlanma şeklinin empati kavramıyla ilişki görülmektedir. Overland (2012) göre, çocuğun babası ile çatışma yaşamasının ve ebeveynin çocuğun bakımında sorumluluk almaması çocuğun empati duygusunun yanlış gelişmesine sebep olmaktadır. Empati kavramı çocuğun doğumu ile başlayarak ilerleyen yıllarda babası ile olan iletişimi içinde bulunduğu sağlıklı çevrenin yönlendirilmesi ile sağlıklı olarak gelişmektedir (Akt: Kabapınar, 2015: 76).

Baba davranışlarının çocuğun empatisinin gelişiminde önemli bir etkisi olduğunu, empatik duyarlılığı yüksek olan babaların çocuklarına karşı daha az tepki verdikleri ve yardıma ihtiyacı olan insanlara karşı daha duyarlı olduğu belirtilmektedir. Çocuk babasını model alma eğilimindedir. Bu nedenle babanın çocuğuna karşı takındığı tutumun, çocuğunun bakımında sorumluluk alması çocuğuna karşı duruşu beden dili çocuğunun duygusal gereksinimlerini karşılaması empatisinin gelişmesinde büyük önem taşımaktadır (Barnett 1990:146).

Benzer Belgeler