htt
-Pierre Loti’aln (Les Désen. chantes) yani Nâşatlar veyahut Bezgin Kadınlar isimli romanı Fransada (L a Revue deux mon des) mecmuasında tefrika edil dikten sonra kitap halinde bası lalı kırk bir yol olmuştur. Onu bu
defa türkçeye çevirdim ve son
tashihlerini yapmakta olduğum
tercümenin pek yakında çıka cağını umuyorum. Eser herhan gi bir mütercim tarafından daha evvel tercüme edilmiş ve bu ter cüme çıkmış mıdır, görmedim ve duymadım. Demek oluyor ki, ter cüme edilmiş olsa bile piyasada tek nüshası uzun yıllardanberi kalmamıştır. Üçüncü sınıf frenk muharrirlerisin kitapla» arasın dan da nicelerinin tercümeleri bi ze sunulup dururken îstanbula hayranlığın içine harikulade şi irli sayfalar kattığı, bütün vakası da IstanbuMa geçen bu romanın şim diye kadar bir kaç kere daha tercüme edilmesi elbette fazla o l. mazdı, ve dilerim ki, benim ter.
cümemi daha muvaffak yer
tercümeler takip etsin. L oti t eserde Türk haremlerinin kadı lar için dayanılmaz istibdad anlatır v e kibar tabakanın büj
bir itina ile, müteaddit dil
âşinâ v* fevkalâde m usikiş,,,^ olarak yetiştirilen genç kızlarının j geçirdikleri kapalı hayat sebebi. le ölümü bir nimet sayacak dere cede ıztırap çektiklerini tasvir e-
der. Eser, Fransız sefaretine
André Shèry’nln bir nevi bayat jurnalidir. İşaret ettiğimiz yük
sek tabakaya mensup üç genç
hanım ona kendilerinin ve kendi
etraflarmdakilerin iztıraplarmı
anlatmak üzere müracaat eder
ler, bir çok kereler buluşurlar,
içlerinden en akıllı ve en güzel olanı - tamamile, ama tamamik günahsız geçen - bu buluşup ko. nuşmalar esnasında kendisine â- şık olur, André Shèry muvakkat memuriyeti bitip Fransaya dön dükten sonra, bu hanım kederin den nefsine kıyar. Lâkin bu ro manın da intişarından bir müd det sonra safhaları parça parça meydana çıkmış bir romanı var, dır ki, Istanbuîda ve kısmen ha remlerde tertip edilmiş bulun
maktadır. Romanın mütercimi
olduğuma göre, onun yazılması nı temin etmiş olan, biraz komed ya çeşnisini de ihtiva eden bu ikinci romanın hikâyesini de şah sıma düşen bir vazife bildim ve bazı kaynakların, bilhassa Pierre Brodin’in (L oti) isimli kitabının verdikleri malûmatı hülâsa ede- j
rek yazmağı muvafık buldum., j
Loti 1903 de vazife ile Istan, bula geliyor; 1850 de doğduğuna göre elli üç yaşındadır. Vazifesi
ise, Fransa Büyük Elçiliğinin •
emrinde olarak limanda yatan ,
küçük kruvazörün kumandanlığı j dır. Malûm olduğu veçhile o ta rihte büyük devletler bize karşı bir emniyetsizlik eseri olmak ü.
! zere îstanbulda birer harb ge
misi bulundurmaktadırlar, ve a- sıl ismi Julien Viaud olan Loti de bir bahriye zabitidir. Kendisi Is- tanbulda, 1904 ilkbaharında bir mekthup abyor. Bir Türk hamını ! görüşmek istiyerek bir randevu j
vermektedir. Yalnız değil, iki ar- i kadaşı ile gelecek ve bu rarıde- '
vriar bazan -i"7hrin muhtelif yer- I
lerinde ve hazan lstanbulun eski ; bir evinde tekerrür edecektir. Üç i kadın fransızcayı mükemmel ko- ; nuşuyor ve Türk haremlerinde j
kadınların ne derecede bedbaht
j
olduklarını anlatarak müdafaala j n için bir eser yazmasını Loti’- j den rica ediyorlar. Loti, müddeti biterek 1905 yazında Fransaya dönüyor. Hanımlardan kendisine âşık olanı mektuplar yazıp Türk haremlerinde geçen hayat hak kında malûmat vermekte devam
edecek, ve bir müddet sonra
Loti onun hem bu esir hayatına,
hem kendisine karşı duyduğu
pek derin aşka dayanamayıp ca nına kıydığım öğrenecektir.
Fransız romancısı Les Desen- chantes’yi işte bütün bunları an latmak üzere yazıyor ve hiç bir eserinde bir tez müdafaa etme mişken bu romanı ayni zamanda bir dâva eseri mahiyetini alıyor
Bu, romanın yazılışının ro . 1
manı. Bununla müvazi olmak çi zere bir de yaz dirilişinin romanı var: İsviçreli bir Fransız Abdül- mecit zamanında Osmanlı hizme tine girip ihtida etmiş, onun oğiu
hariciye nezaretinde büyük bir
mevki sahibi olmuştur. Kendisi nin iki kızı da, o tarihte İstanbul- da bulunan bir Fransız kadını ile birleşerek L oti’ye ba oyunu oy nıyorlar. Grupun asıl mühim ro lünü deruhte edecek, âşık görü necek ve nihayet aşk ve iztırap yüzünden nefsine kıydığı bildiri lecek olan Fransız kadının ismi
Madam Lera olup Marc Helys
imzasiîe dikkati çekmemiş bir
romanla feminizma hakkında
dikkati çekmiş bazı makalelerin muharrirdir. Dedeleri hıristiyan. lığı bırakıp müslüman olmuş bu lunan öteki iki hainim gelince, i bunlar az sonra harem hayatına
nttMUSttBR “ ■--- - -• L nf. ır .
hakikaten dayanamıyarak Perise kaçacaklardır. Gerek kaçışlarının ve gerek Loti’nin bu romanının muayyen bir muhitte uyandırdığı akislerden de hafızamda, o zaman
pek çocuk olmaklığıma rağmen
kalmış şeyler, konuşma parçala rı var.
Loti’nin- romanında anlattığı
hareme gelince, bunda çok mü balâğalı ve yer yer gülünç şeyler bulunmakla beraber, eserde ha kikati sadakatle ifadeye çalışan bir dikkat ve itinayı İnkâr etmek de kabil değildir. Kaldı ki, L obi). I yi tamamen haksız bulup Türk
kadınının eski devirlerde bahti yar ve hür olduğunu iddia etmek yanlış bir dâvayı müdafaa etmek
olur. Türk kadınım hürlüğe ve
eşitliğe elbette ki, son inkılâplar mazhar etti ve Loti bu inkılâp lardan evvel Türk kadmmm İçti maî pek az hakka sahip bulundu ğunu esasen tafsilâtile öğrenmiş bir halde de romanını yazamamu belki garbın cemiyet ve salon
ha-ı
yatına diledikleri gibi iştirak e . demediklerine hiddetlenen iki kü
çük hanımın öğrettiklerinden,
söylediklerinden faydalanabilmiş tir. Ve eserinin en büyük ve öl- : miyecek değeri, Istanbulun güzel. ! liklerini tasvir eden müstesna say-
falanndadır.-İlâve edelim kİ, Loti’yi iplere bağlayıp biraz da oynatan bu üç kadın, bu romanın romanım gizli bırakmağa - belki yaptıklarım bir şan bulup ve bu şandan kendile rine bir şöhret sağlamak isteyip j razı olmamış ve bilâhare her şeyi anlatmışlardır. Bu hususta daha 1 L oti’nin sağlığında yazılar yazıl mış fakat edibin ağzından bu ya zılar hakkında tek söz çıkmamış ve eserinde Cenan diye adlandır dığı genç ve güzel Türk kadını nın kendisine ellisini geçkin bu lunduğu sıralarda âşık olup taze ömrünün kitabım kapadığına Loti
daima kani kalmış. Fakat bu,
sadece, kendi kitabına hürmetin eseri, o kitaptan başka hiç bir şeye değer vermiyen yüksek sa natkâr grupunun bir tezahürü de i
olabilir. *
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi