• Sonuç bulunamadı

Şizofrenili hastası olan ailelerin algılanan sosyal destek ve umutsuzluk düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şizofrenili hastası olan ailelerin algılanan sosyal destek ve umutsuzluk düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi"

Copied!
162
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİMDE PSİKOLOJİK HİZMETLER BİLİM DALI

ŞİZOFRENİLİ HASTASI OLAN AİLELERİN ALGILANAN SOSYAL DESTEK VE UMUTSUZLUK DÜZEYLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER

AÇISINDAN İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Yrd. Doç. Hüseyin IZGAR

Hazırlayan Ayşe ELİÜŞÜK

(2)

ÖZET

Bu araştırmada bazı değişkenlerin Şizofrenili hastası olan ailelerin Algılanan sosyal destek ve umutsuzluk arasındaki anlamlılık düzeyi incelenmiştir. Bu araştırmanın bağımsız değişkenleri; “cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim durumu, sosyal güvence, aile tipi, oluşmaktadır. Bağımlı değişkenler ise umutsuzluk ve algılanan sosyal destektir.

Araştırmanın genel evrenini, Konya Merkez ve ilçelerinde yaşayan Şizofrenili hastası olan ailelerden oluşmaktadır. Araştırma örneklemi Konya’da yaşayan Şizofrenili hastası olan ailelerden tesadüfî küme örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırma örneklemi toplam 152 Şizofrenili hastası olan ailelerden oluşmaktadır.

Hasta Ailelerinin Algılanan Sosyal Destek düzeyinin belirlenmesinde “Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği”, Umutsuzluk düzeyinin belirlenmesinde ise “Beck Umutsuzluk Ölçeği” uygulanmıştır. Algılanan sosyal destek ve umutsuzluk puan ortalamalarının cinsiyet, medeni durum, sosyal güvence, aile tipi, eğitim durumu,yaş,medeni duruma göre grupların ortalamaları arasındaki farkın önem kontrolü t testi ile yapılmıştır. Umutsuzluk ve Algılanan Sosyal Destek puanları arasındaki ilişkinin analizi ise Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı tekniğinden yararlanılmıştır. Algılanan sosyal destek düzeyinin ve umutsuzluk düzeyinin yaş, eğitim durumu değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı varyans analizi ile test edilmiş, ileri analiz olarak Tukey Testi kullanılmıştır.

Araştırmada elde edilen bulgular aşağıda özetlenmiştir:

Araştırma bulguları şizofrenili hastası olan ailelerin yaş değişkenine göre algılanan Umutsuzluk puanlarını toplam umutsuzluk, umut ve gelecekten beklenti puanlarına göre farklılaşmazken motivasyon alt boyutunda farklılaştığı gözlenmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre Şizofrenili hastası olan ailelerin Algılanan sosyal destek puanlarının şizofrenili hastası olan ailelerin umutsuzluk puanları arasında negatif bir ilişki vardır. Algılanan sosyal destek arttıkça umutsuzluk puanları düşmektedir.

(3)

İÇİNDEKİLER

SAYFA Özet……… ……….I İçindekiler… ... II Şekiller ve Tablolar……….. III

Önsöz… ……….VIII

BÖLÜM I………..1

GİRİŞ... 1 Problem Cümlesi ... 7 Alt problemler ... 8 Denenceler ... 12 Sayıtlı... 16 Sınırlılıklar ... 16 Tanımlar:... 16 Araştırmanın Önemi ... 17

BÖLÜM II………18

PROBLEMİN KAVRAMSAL TEMELİ VE İLGİLİ ÇALIŞMALAR ... 18

Şizofreni (Schizophrenia)... 18

Şizofrenin nedenleri... 20

Şizofrenin çeşitleri... 23

Şizofrenini Belirtileri ... 25

Şizofrenini Tedavisi... 26

Şizofrenili hasta aileleri ... 31

Şizofrenili Hastası Olan Ailelerde Algılanan Sosyal Destek... 43

Şizofrenili Hastası olan Ailelerde Umutsuzluk... 53

Şizofrenili hastalarda Algılanan Sosyal Destek ve Umutsuzluk düzeyleri arasındaki ilişki... 56

BÖLÜM III………...58

YÖNTEM... 58

Araştırmanın Modeli... 58

Evren-Örneklem ... 58

Veri Toplama Araçları ... 58

Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği ... 58

Beck Umutsuzluk Ölçeği (BUÖ)... 59

Verilerin Analizi... 60

BÖLÜM IV……….62

BULGULAR ... 62

BÖLÜM V………125

TARTIŞMA VE YORUM...125

BÖLÜM VI………...134

SONUÇ VE ÖNERİLER...134

KAYNAKLAR………..136

EKLER……….147

(4)

ŞEKİLLER VE TABLOLAR

Tablo 1

Cinsiyet değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti

puanlarının karşılaştırılması…… 63

Tablo 2

Cinsiyet değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanlarının

karşılaştırılması 64

Tablo 3

Cinsiyet değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanlarının

karşılaştırılması……… 65 Tablo 4.

Cinsiyet değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanlarının karşılaştırılması……… 66

Tablo 5

Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin Gelecekten beklenti puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır………. 67

Tablo 6

Yaş değişkenine Göre şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……….. 68

Tablo 7 Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır………..……… 69

Tablo 8

Yaş değişkenine Göre şizofrenili hastası olan ailelerin Motivasyon Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……… 70

Tablo 9

Yaş değişkenine Göre Şizofrenili hastası olan ailelerin Motivasyon Puan

Ortalamalarına İlişkin Tukey Testi Sonuçları………... 70 Tablo 10

Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin Umut puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır……….………. 71

Tablo 11

Yaş değişkenine Göre şizofrenili hastası olan ailelerin Umut Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları……….72

Tablo 12

Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır………….……… 73

Tablo 13

Yaş değişkenine Göre şizofrenili hastası olan ailelerin Toplam Umutsuzluk Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ………... 73

Tablo 14

Sosyal Güvence değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanlarının karşılaştırılması……….. 74

(5)

Tablo 15

Sosyal Güverce değişkenine göre şizofreni hastası olan ailelerin motivasyon

puanlarının karşılaştırılması 75

Tablo 16

Sosyal Güverce değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanlarının karşılaştırılması………...……… 76

Tablo 17

Sosyal Güverce değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin Toplam umutsuzluk puanlarının karşılaştırılması………..…………. 76

Tablo 18

Medeni durum değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanlarının karşılaştırılması………... 77

Tablo 19

Medeni durum değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanlarının karşılaştırılması……….……… 78

.

Tablo 20

Medeni durum değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanlarının karşılaştırılması……….…….. 79

Tablo 21

Medeni durum değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanlarının karşılaştırılması……….……….. 80

Tablo 22

Aile tipi değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin Gelecekten beklenti puanlarının karşılaştırılması……… 81

Tablo 23

Aile tipi değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanlarının karşılaştırılması……….……….. 82

Tablo 24

Aile tipi değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin Umut puanlarının

karşılaştırılması……… 83 Tablo 25

Aile tipi değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanlarının karşılaştırılması………..……… 84

Tablo 26

Eğitim durumu değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır………… 85

Tablo 27

Eğitim durumu değişkenine Göre şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……… 86

Tablo 28

Eğitim durumu değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır……… 87

(6)

Tablo 29

Eğitim durumu değişkenine Göre şizofrenili hastası olan ailelerin Motivasyon Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ………. 87

Tablo 30

Eğitim durumu değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır……….. 88

Tablo 31

Eğitim durumu değişkenine Göre şizofrenili hastası olan ailelerin Umut Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……… 89

Tablo 32

Eğitim durumu değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır………….. 90

Tablo 33

Eğitim durumu değişkenine Göre şizofrenili hastası olan ailelerin Toplam Umutsuzluk Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……… 90

Tablo 34

Cinsiyet değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması………. 91

Tablo 35

Cinsiyet değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması……… 92

Tablo 36

Cinsiyet değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması ………..…93

Tablo 37

Cinsiyet değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanlarının karşılaştırılması ……….94

Tablo 38

Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır……..… 95

Tablo 39

Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin özel Birinden algılanan sosyal destek puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……… 96

Tablo 40

Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır……….. .97

Tablo 41

Yaş değişkenine Göre Şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……… 98

Tablo 42

Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır………. 99

(7)

Tablo 43

Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……… 100

Tablo 44

Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek

puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır……… 101 Tablo 45

Yaş değişkenine Göre Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek

puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……….… 102 Tablo 46

Sosyal Güvence değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması...………..……… 103

Tablo 47

Sosyal Güvence değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması...……… 104

Tablo 48

Sosyal Güverce değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması...……… 105

Tablo 49

Sosyal Güvence değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanlarının karşılaştırılması……… 106

Tablo 50

Medeni durum değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması………..… 107

Tablo 51

Medeni durum değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması……… 108

Tablo 52

Medeni durum değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması………..……… 109

Tablo 53

Medeni durum değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanlarının karşılaştırılması……….. 110

Tablo 54

Aile tipi değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması……….. 111

Tablo 55

Aile tipi değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması……… 112

(8)

Tablo 56

Aile tipi değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının karşılaştırılması……… 113

Tablo 57

Aile tipi değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanlarının karşılaştırılması……… 114

Tablo 58

Eğitim durumu değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri

Karşılaştırılmasıdır……… 115 Tablo 59

Eğitim durumu değişkenine Göre Şizofrenili hasta yakınlarının Özel birinden

Algılanan Sosyal Destek Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları …………..…. 116 .

Tablo 60

Eğitim durumu değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri

Karşılaştırılmasıdır……….… 117 Tablo 61

Eğitim durumu değişkenine Göre Şizofrenili hasta yakınlarının Aileden Algılanan Sosyal Destek Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……….…….. 118

Tablo 62

Eğitim durumu değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri

Karşılaştırılmasıdır……… 119 Tablo 63

Eğitim durumu değişkenine göre Şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ….……… 120

Tablo 64

Eğitim durumu değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanlarının karşılık gelen X, N,SS değerleri karşılaştırılmasıdır………. 121

Tablo 65

Eğitim durumu değişkenine Göre Şizofrenili hastası olan ailelerde toplam sosyal destek puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları ……….. 122

Tablo 66

Algılanan sosyal destek değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin umutsuzluk puanları arasındaki ilişkiyi belirlemek için yapılan Korelasyon Analizi sonuçları Tablo 66’da gösterilmiştir……….. 123

(9)

ÖNSÖZ

Ruhsal rahatsızlıklar yüzyıllardır çözülmesi zor bir problem olarak insanların karşısına çıkmıştır. Bu problemin çözümü çoğu zaman hastadan çok hasta yakınına düşmüştür. Ruhsal rahatsızlıklardan biri olan şizofreni bireyin yaşamında çok büyük bir yüktür. Bireyin çalışamamasına toplumdan uzak durmasına ve sosyal işlevlerini yerine getirememesine neden olur. Bu durumdan en çok hasta yakınları etkilenir. Hasta yakınları böyle bir durumda çevresinden destek alma ihtiyacı duyarlar. Ayrıca hasta yakınları hastaları ve kendileri için gelecek kaygısı taşıdıkları için yaşamdan yoğun bir beklentileri yoktur, umutsuzluk duygularını oldukça yoğun yaşarlar.

Başkalarının görmediği şeyleri gören, işitmediği sesleri işitip onlarla konuşan ve topluma göre farklı-garip davranışlarda bulunan insanlar yüzyıllar boyunca şeytanın ya da doğaüstü varlıkların etkisinde kalmış olarak değerlendirilmişlerdir. Bu insanlar, kafanın içerisindeki kötü ruhu ya da şeytanı oradan çıkarmak için kafatasının delinmesinden, soğuk su banyolarına, zincirlenmeye ve yakılmaya kadar değişik uygulamalara tabi tutulmuşlardır. Ruhsal hastalıkların oluş nedenleri ve tedavileri bilimsel anlamda neredeyse yaşadığımız son yüzyılda anlaşılmıştır. Tedavi edilmeksizin, ihmal edilmiş olarak kalan psikiyatrik hastaların toplumsal etkileri tarihin belleğine öylesine derin kazınmış olmalı ki, ruhsal hastalıklarla ilgili önyargıları ortadan kaldırmak günümüzde eğitimli kişiler arasında bile güç olabilmektedir. Bu nedenle ailesinde şizofnenili hastası olan kişilerin Algıladıkları sosyal desteğin onların hastalıkla baş etmelerinde etkili bir unsur olduğu düşünülmektedir. Algılanan sosyal Destek Bireyin yakın çevresinden ve profesyonel yani bir uzman tarafından sağlanan destek şizofrenili hastası olan aileye bireyi biraz olsun rahatlatacağı düşünülmektedir.

Bu araştırmada şizofrenili hastası olan ailelerde önemli olduğunu düşündüğümüz algılanan sosyal destek ve umutsuzluk düzeyleri gibi konular ele alınmıştır. Şizofrenili hastası olan ailelerin, Algılanan Sosyal Destek puanları(Özel birinden algılanan sosyal destek, aileden algılanan sosyal destek, arkadaştan algılanan sosyal destek, toplam sosyal destek) puanları ile Umutsuzluk düzeyi açısında (Toplam umutsuzluk, Umut, motivasyon, gelecekten beklenti) puanlarının özlük nitelikleri ile ilişkisi incelenmiştir.

(10)

Öncelikle, çalışmanın her aşamasında beni yönlendiren, karşılaştığım her sorunun çözümünde bana ışık tutan, değerli zamanının büyük bir kısmını tez çalışmam için ayıran sayın hocam, danışmanım Yard. Doç.Dr. Hüseyin IZGAR’a çalışmam için ayırdığı zamanın her anı için içten teşekkür ederim.

Araştırma süresince, çok yoğun çalışmaları arasında bile çalışmam için vakit ayıran, öneri ve önemli katkılarıyla destek sağlayan Yard.Doç. Dr. Erdal HAMARTA’ ya ve tez izleme komitesinde olan tüm hocalarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(11)
(12)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Ruhsal rahatsızlıklar yüzyıllardır çözülmesi zor bir problem olarak insanların karşısına çıkmıştır. Bu problemin çözümü çoğu zaman hastadan çok hasta yakınına düşmüştür. Ruhsal rahatsızlıklardan biri olan şizofreni bireyin yaşamında çok büyük bir yüktür. Bireyin çalışamamasına toplumdan uzak durmasına ve sosyal işlevlerini yerine getirememesine neden olur. Bu durumdan en çok hasta yakınları etkilenir. Hasta yakınları böyle bir durumda çevresinden destek alma ihtiyacı duyarlar. Ayrıca hasta yakınları hastaları ve kendileri için gelecek kaygısı taşıdıkları için yaşamdan yoğun bir beklentileri yoktur, umutsuzluk duygularını oldukça yoğun yaşarlar.

Umutsuz bireyde mutsuzluk, çaresizlik, yaşama isteğinin kaybı, pasiflik, sözel ve davranışsal ifadede ve ilgide azalma, amacın tanımlanması, planlanması ve organisazyonunda yetersizlik, ulaşılan bilgileri birleştirme ve geçmişi hatırlama yeteneğinde azalma görülür( Öz, 2004).

Menninger ve Erikson’a göreumut insan gelişiminin en önemli faktörüdür. Korner’a göre umut, bireyi olduğundan daha çok etkilemektedir ve umutlu olma sağlıklı olmada önemlidir. Hastalık durumlarında umut, mutsuzluk ve karamsarlığa düşmesini engeller. Ve çaresizlik duygularını önler. Frankl’a göre umut, bireysel gelişimde önemli bir faktör olup umudun eksikliği iyileşmeyi geciktirmekte ve ölümü hızlandırmaktadır ( Öz, 2004).

Sosyal destek ise bireyin sevildiğine gözetildiğine, değer verildiğine ve bir iletişim ve karşılıklı yükümlülükler ağının bir parçası olduğuna ilişkin, diğer kişilerden edindiği bilgidir (Okyayuz, 1999).

Owen, meme kanseri tanısı konmuş kadınlarda yaptığı bir çalışmada, umut ile algılanan sosyal destek ve kanserin ciddiyeti arasında pozitif bir ilişki, ümit ile ağrı düzeyi arasında ise negatif bir ilişki olduğunu belirlemiştir ( Öz, 2004).

(13)

Şizofreni hastalarının ailelerinde ise durum biraz daha farklıdır. Çünkü aile yalnızca hastalıkla değil aynı zamanda sosyal kabulle de mücadele etmektedir. Ailelerin üzerindeki damganın daha da büyük ve ağır olduğu açıktır. Aileler bir yandan çocuklarının, kardeşlerinin hastalığından kendilerini sorumlu tutmakta ve suçluluk duymakta diğer yandan sanki yakınları yüt kızartıcı bir suç işlemiş gibi, çevrenin gözünde “bir şizofrenin çocuğu, annesi ya da babası” olmanın getirdiklerine göğüs germektedirler. Avcı ve Bayraktar (2004) çalışmalarında şizofreni hasta ailelerinin en fazla sosyal anlamda yük hissettiklerini belirtmişlerdir (Üçok,1999).

Hastayla daha fazla birlikte olabilmek, hatsının bakımın üstlenmek için sosyal etkinliklerini bırakarak, işlerinden, kariyerlerinden vazgeçip, adeta kendilerini feda edebilirler (Gülseren,2002).

Heidiger, var olmayı yaşamı sorumluluklarına, deneyimlerine ve beklentilerine bağlamıştır yani, ümit hayattan ne beklenildiği ile yakından ilgilidir. Ümit sosyal destek, kendini beğenme, var oluşsal ve özgürlük anlayışı gibi birçok özelliği kapsamakla birlikte, içerdiği bazı kavramlarda vardır. Bunlar; arzu geleceğe dönük istekler, inançlar, insanlardan alınan yardım, tercih, güven, otonomi ve paylaşımdır. Birçok kişinin yaşamındaki amaç ve düşüncelerin gerçekleştirme gücüne güvenmeleri ümitli olmaları sonucunda gerçekleşir. Umut bireyin kendini tan ve bütün içinde hissetmesine yardımcı olur. Kişi yetilerinin yetersiz kaldığını ya da tükendiğini hissettiği zaman ailesinden ya da hayatındaki önemli kişilerden destek alır ( Öz, 2004).

Şizofreni ailelerin ise geleceğe dair umutlarına bakıldığında aile hasta adına geleceğe dair herhangi bir plan yapmamaktadır. Aile, çevrenin bu durumu öğrenince dedikodu yapacağından çekinmekte, hastadan utanmaktadır. Bu duygu aileyi, hastalığı ve hastayı gizleme davranışına ya da hastayı reddetmeye kadar götürebilir. Utanç duygusu, öfke ve kızgınlık doğurabilir. Bu karmaşadan hastanın etkilenmemesi ise olanaksızdır. Benzeri duyguları kendi içinde yaşamanın sarsıntısındaki hasta da aileye karşı öfke duyabilir veya kendisini daha da yalıtma isteği içine girebilir. Bu durum ailenin şaşkınlığını

(14)

arttırmakta, toplumsal, ekonomik durumunu ve planlarını sarsmakta ve çocuklarıyla ilgili umutlarını ve beklentilerini yitirmesine neden olmaktadır ( Ünal, 2000).

Umutsuzluk; duygusal negativizm koşulların çözümsüz ve çözümlerin imkansız olduğunu belirten ifadeler, yakında olması muhtemel ölümle ilgili beklenti ya da korku ifade eden sözler, boşlukta hissetme veya kötümserlikle ilgili ifadeler, olayların çok fazla olduğunu ve bunların kendisini aştığına ve başedemeyeceğine ilişkin sözler, ilk adım atamama, pasiflik, etkileme gücünde azalma iştahta azalama, başkalarının iletişim çabalarını karşılıksız bırakma, uyku saatlerinde artma, konuşmada azalma, göz ilişkisi kuramama, uyarana azaymış cevap, ilgi veya ihtiras kaybı, hiçbirşey yapamadığına, hiçbirşeyi değiştiremediğine dair ifadelerde bulunur ( Öz, 2004). Ümit sosyal destek, kendini beğenme, var oluşsal ve özgürlük anlayışı gibi birçok özelliği kapsar. Bu açıdan bakıldığında umutsuzluk ve sosyal destek arasındaki ilişki önemlidir ( Öz, 2004).

Sosyal destek kaynaklarının kimi zaman doğrudan, kimi zamanda stres verici yaşam olaylarıyla etkileşerek sağlığın korunmasına yardımcı olduğu görülmüştür (Sorias,1988.a).

Geniş bir sosyal ağ içinde bulunan insan; eş, evlat, ebeveyn, arkadaş, ya da komşu gibi birbirinden farklı roller sürdürür. Bu farklı yaşantılar içinde seviliyor, değerli bulunuyor, gerektiğinde yardım görüyorsa, kendini o denli mutlu ve güven içinde hissediyor. Bunun tersine, sosyal ilişkiler yetersiz ya da bozuk olduğunda, ruhsal bir hastalık geçirme riskini artıran anksiyete ve değersizlik duyguları sık yaşanır (Sorias,1988.b) .

Stres verici bir yaşam olayıyla karşılaştığında, sosyal kaynaklarını kullanan ve kullanmayan insanların uyumu, anksiyete ve depresyon belirtileri, çeşitli rol alanlarında yaşadıkları çatışmalar çok sayıda araştırmaya konu olmuştur (Sorias,1988.a) .

(15)

Sosyal desteğin duygusal bileşeni, kişiye başkaları tarafından sevildiğini, değerli bulunduğunu göstererek benlik saygısını zenginleştirdiği için önemlidir. Ancak çalışmalar ilerledikçe sosyal desteğin stres altındaki kişiye sağladığı bilişsel (cognitive) rehberlik ile maddi yardımların da değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır (Akt. Sorias, 1988.a).

Sosyal destek ancak sosyal ilişki yoluyla sağlanır ve bunun içinde her şeyden önce kişinin insanlarla ilişki kurma ve bu ilişkileri sürdürme konusunda yeterli olması gerekir. Bu yeterlilik de çevrenin değil bireylerin bi özelliğidir (Akt. Sorias, 1988.c ).

İnsanların yaşamında önemli bir yeri olan, gerektiğinde kişiye duygusal maddi ve bilişsel yardım sağlayan tüm kişiler arası ilişkiler, sağlığı korumaya yarayan sosyal destek sistemleri olarak kabul edilmektedir (Akt. Sorias, 1988.c). Sosyal desteklerin sevgi, şevkat, benlik saygısı, bir gruba ait olma gbii temel sosyal gereksinimleri karşılayarak, fizik ve ruh sağlığı doğrudan olumlu bir biçimde etkilediği düşünülmektedir. Bunun yanı sıra yaşam güçlükleri ile başa çıkmada kişinin en önemli yardımcılarıdır ( Sorias,1988.c ). Sosyal desteklerin fiziksel ya da ruhsal çok sayıda hastalıkla doğrudan ilişkili olduğu görülmüştür. (Akt. Sorias, 1988.d ).

Daha fazla sayıda uzman toplum içinde ruh sağlığı bakımı yaklaşımının bir sonucu olarak aile, arkadaş ve yakın çevrenin sağladığı dogal destek sistemlerinin psikolojik sorunların çözümlerini kolaylaştırma veya zorlaştırmada önemli rol oynadıkları belirtilmektedir. Ancak araştırmacılar desteğe ihtiyacı lanlara bakmanın bakan kişiler üzerinde yaratabileceği yük ve strese de dikkat çekmektedirler. Bazı yazarlar uzun süre destek verenin duygusal açıdan tükenebileceğini belirtmişlerdir. Cook ve arkadaşları (1997) Akıl hastası aileleri ile ilgili yapılan yeni çalışmaları tartışırken, yalnızca bakımla yankıdan ilgilenenler değil, çok daha geniş ölçekteki kişilerinde etkilendiğini bildirmişlerdir. Hastalar veya desteğe ihtiyacı olanlar kadar, desteği verenlerin kendilerinin de sosyal desteğe ihtiyaç duydukları açıktır. Ve bu da sosyal desteğin önemini artırmaktadır ( Ekerve ark.,2001).

(16)

Aynı yıllarda Holmes ve Rahe nin öncü çalışmalarının ardından hızlea büyüyen bir literatür, stres verici yaşam olaylarının depresyon, akut şizofrenik atak ve kalp hastalığı gibi birçok fiziksel ve ruhsal bozukluğa neden olabileceğini göstermiştir (Akt. Sorias, 1988.d).

Bunun ardından sosyal desteklerin stres verici yaşam olaylarının yarattığı psikolojik zararları azaltarak hastalıklara karşı tampon görevi gördüğü şeklindeki görüş önem kazanmıştır (Akt. Sorias, 1988.d).

Normal klinik örnekler üzerinde yapılan araştırmalar, sosyal destekler yetersiz olduğunda depresif bozuklukları daha kolay geliştiğini göstermiştir: Roy (1978) ,kadınlarda eşin sağladığı duygusal ve maddi destek azaldığında depresyon riskinin arttığını bildirmiştir (Akt. Sorias, 1988.c).

Warheit (1979),toplumdan çekilmiş bir örneklemin üç yıl izledikten sonra hiç yakın arkadaşı olmayan kişilerde depresif belirtilerin daha fazla olduğu bulunmuştur (Akt. Sorias, 1988.a ).

Cutrona (1984) üniversite öğrencileri ile yaptığı bir çalışmada,sosyal destek kaynakları ile depresif mizaç arasında tek yönlü bir ilişki saptamıştır .(Cutrano CE, 1986)Sosyal desteğin benlik saygısını zenginleştirici özelliği nedeniyle depresif türden bozuklukların ortaya çıkmasını önleyebileceği düşünülmüştür.Kendisini seven değerli bulan ve gerektiğinde yardım etmekten kaçınmayan insanların var olduğunu bilmek, kişiye güven ve mutluluk verir. Bunun tersine sosyal ilişkiler bozuk ya da yetersiz ise, ruhsal bir hastalık geliştirme riskini artıran anksiyete ve değersizlik duyguları sık yaşanır ( Sorias, 1988.d ).

Bir sorun karşısında kişinin yardımına koşacak, ona teselli güven ve destek verecek, el ve para yardımında bulunacak insanların çok olması, yaşam stresinin hasta edici etkilerine karşı önemli bir koruyucudur ( Sorias, 1988 a ).

Sosyal ağın büyük bir kısmını aile ve akrabadan kişiler oluşturmuştur. Bu durum toplumumuzda aile ve akrabalar arası ilişkilerin son derece güçlü

(17)

olduğunu, ruhsal ya da fiziksel kriz dönemlerinde, en fazla desteğin yakın aile üyeleri tarafından sağlandığını göstermektedir ( Sorias, 1988.c ).

Procidano ve Heler, üniversite öğrencileri ile yaptıları çalışmada, aile üyeleri ve akrabalradan oluşan sosyal ağın, arkadaş ağına kıyasla daha uzun süreli olduğunu, yer ve çevre değişikliklerinden daha az etkilendiği saptamışlardır (Akt. Sorias, 1988.a ).

Sosyal ağda dikkati çeken bir diğer özellik yakın arkadaş sırdaş sayısının hasta grubunda normallere kıyasla daha düşük olmasıdır. Sırdaşık derecesinde yakın bir arkadaş ilişkisinin ruhsal sağlığı olumlu bir biçimde etkilediği dahna önceki çalışmalarda da görülmüştür ( Sorias, 1988.c). Kişinin arasında bulunduğu insanların sayısı kadar, onlarla olan ilişkinin niteliğininde önemli olduğunu düşündürmektedir. Az sayıda fakat sırdaşık derecesinde yakın arkadaşın, çok sayıda yüzeysel ilişkiden destekleyici olduğu söylenebilir ( Sorias, 1988.d ).

Sosyal desteğin, genellikle stres verici bir durumda kişiye yakından bağlı insanlar tarafından sağlanan maddi-manevi yardım olarak kabul edilmesi, işlevsel bakış açısının birçok kişi tarafından benimsendiğini göstermektedir ( Sorias, 1988.a ).

Yaşamın çeşitli alanlarında sevilen, aranan, değer verilen ve gerektiğinde ihtiyacı olan yardımı bulan kişinin, yakın insan ilişkilerinden daha fazla doyum aldığı ve başkalarınca desteklendiği duygusunu taşıdığı öne sürülmüştür (Akt. Sorias, 1988.b ).

Psikotik bozukluklarda aile içindeki iletişim biçiminin (communication pattern) belirtilerin sürmesine katkıda bulunduğu tartışılmaktadır. Ancak bu iletişim biçimi ruhsal bozukluğun etkisiyle de ortaya çıkmış olabilir. Örneğin, ailede şizofrenisi olan bir çocuğun bulunması şiddetli tartışmalar ve hayal kırıklığı yaratarak hastaya yönelik eleştirel bir tutum içine girilmesine yol açabilir. Dolayısıyla neden-sonuç bağlantısını kurarken dikkatli olunmalıdır. Hastanın davranışları evlilik ilişkisinde baskı ve zorlanma yaratabilir. Hastalığın etkisi

(18)

şizofreninin başlangıcından önceki ilişkinin niteliğiyle ilgilidir. Zaten gergin olan bir ilişki hastalığın başlamasıyla birlikte daha sorunlu hale gelebilir (Akt Gülseren,2002).

Süregen ruhsal hastalığı olan biriyle yaşamanın aileye getirdiği yükün yanı sıra toplumun şizofreniye olumsuz bakışı ailelerin yükünü daha da arttıracaktır. Ünlüoğlu ve arkadaşları (1994), ailelerle işbirliğinin önemine dikkat çekmişler ve aileleri en çok kaygılandıran konunun toplumun hastalara bakışı olduğunu bildirmişlerdir. Arkar ve Eker (1996), toplum için paranoid şizofreninin bir akıl hastası ile ilişkide arzulanan sosyal mesafe açısından en az kabul gören tanı grubu olduğunu saptamışlardır. Ülkemizde yapılan bir başka çalışmada ise şizofrenisi olan hastalara karşı sosyal mesafe koyma isteğinin yurt dışında yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre belirgin olarak daha düşük bulunduğu ancak özellikle ilaçla sağaltım konusunda eğitime gereksinim olduğu bildirilmiştir (Sağduyu ve ark. 2001).

Hasta ve ailelerine yönelik olarak geliştirilen psikoeğitim programları ile hastaların hastane dışında örekten bir yaşam sürdürmeleri hedeflenmektedir. Psikoeğitim programlarının genel olarak amaçları; hasta ve ailelerini hastalık hakkında eğitmek, emosyonel destek vermek, yeni başa çıkma yetenekleri kazandırmak, yaşam kalitelerini arttırmak ve tedaviye aktif olarak katılımlarını sağlamaktır (Yurtsever ve ark.2001).

Çalışmacılar, bilgilendirmenin kendine yardım grupları ve derneklerini destekleme yoluyla yapılmasının halkın şizofreniye yaklaşımını olumlu yönde değiştireceğini vurgulamışlardır. Bu nedenle şizofreni hastası olan ailelerin sosyal destek kavramının incelenmesi ve umutsuzluk düzeylerinin incelenmesi önem arz etmektedir.

Problem Cümlesi

Şizofreni hastası olan ailelerin Algılanan Sosyal Destek ve Umutsuzluk düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenecektir.

(19)

Araştırmanın bağımsız değişkenleri hastaya yakınlık derecesi, cinsiyeti, yaşı, medeni durumu, eğitim durumu, sosyal güvence, aile tipidir. Araştırmanın bağımlı değişkenleri algılanan sosyal destek ve umutsuzluk düzeyleridir.

Alt problemler

1. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

2. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

3. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

4. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

5. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanları yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

6. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanları yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

7. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

8. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

9. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

10. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

11. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

(20)

12. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

13. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

14. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

15. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

16. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

17. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

18. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

19. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

20. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

21. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

22. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

23. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

24. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

(21)

25. Şizofrenili hastası olan ailelerin Özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

26. Şizofrenili hastası olan ailelerin Aileden algılanan sosyal destek puanlarının cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

27. Şizofrenili hastası olan ailelerin Arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

28. Şizofrenili hastası olan ailelerin Toplam sosyal destek puanlarının cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

29. Şizofrenili hastası olan ailelerin Özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının Yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

30. Şizofrenili hastası olan ailelerin Aileden algılanan sosyal destek puanlarının Yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

31. Şizofrenili hastası olan ailelerin Arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının Yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

32. Şizofrenili hastası olan ailelerin Toplam sosyal destek puanlarının Yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

33. Şizofrenili hastası olan ailelerin Özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

34. Şizofrenili hastası olan ailelerin Aileden algılanan sosyal destek puanlarının sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

35. Şizofrenili hastası olan ailelerin Arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

(22)

36. Şizofrenili hastası olan ailelerin Toplam sosyal destek puanlarının sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

37. Şizofrenili hastası olan ailelerin Özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

38. Şizofreni hastası olan ailelerin Aileden algılanan sosyal destek puanlarının medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

39. Şizofrenili hastası olan ailelerin Arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

40. Şizofrenili hastası olan ailelerin Toplam sosyal destek puanlarının medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

41. Şizofrenili hastası olan ailelerin Özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

42. Şizofrenili hastası olan ailelerin Aileden algılanan sosyal destek puanlarının aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

43. Şizofrenili hastası olan ailelerin Arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

44. Şizofrenili hastası olan ailelerin Toplam sosyal destek puanlarının aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

45. Şizofrenili hastası olan ailelerin Özel birinden algılanan sosyal destek puanlarının eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

46. Şizofrenili hastası olan ailelerin Aileden algılanan sosyal destek puanlarının eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır”.

(23)

47. Şizofrenili hastası olan ailelerin Arkadaştan algılanan sosyal destek puanlarının eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

48. Şizofrenili hastası olan ailelerin Toplam sosyal destek puanlarının eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

49. Şizofrenili hastası olan ailelerin umutsuzluk puanlarının Algılanan sosyal destek puanları arasında anlamlı ilişki var mıdır?

Denenceler

1.Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

2. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

3. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

4. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

5. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanları yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

6. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanları yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

7. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanları yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

8. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanları yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

9. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanları sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

(24)

10. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanları sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

11. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanları sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

12. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanları sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

13. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanları medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

14. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanları medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

15. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanları medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

16. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanları medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

17. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanları aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

18. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

19. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanları aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

20. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanları aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

21. Şizofrenili hastası olan ailelerin gelecekten beklenti puanları eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

22. Şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon puanları eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

(25)

23. Şizofrenili hastası olan ailelerin umut puanları eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

24. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam umutsuzluk puanları eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

25. Şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

26. Şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

27. Şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

28. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanları cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

29. Şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanları Yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

30. Şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanları Yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

31. Şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanları Yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

32. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanları Yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

33. Şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanları sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

34. Şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanları sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

(26)

35. Şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanları sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

36. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanları sosyal güvence değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

37. Şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanları medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

38. Şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanları medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

39. Şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanları medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

40. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanları medeni durum değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

41. Şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanları aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

42. Şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanlarının aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

43. Şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanları aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

44. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanları aile tipi değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

45. Şizofrenili hastası olan ailelerin özel birinden algılanan sosyal destek puanları eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

46. Şizofrenili hastası olan ailelerin aileden algılanan sosyal destek puanları eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

(27)

47. Şizofrenili hastası olan ailelerin arkadaştan algılanan sosyal destek puanları eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

48. Şizofrenili hastası olan ailelerin toplam sosyal destek puanları eğitim durumu değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır.

49. Şizofrenili hastası olan ailelerin umutsuzluk puanları algılanan sosyal destek puanları arasında anlamlı ilişki vardır.

Sayıtlı

Araştırmaya katılacak öğrencilerin “Kişisel Bilgi Formu”, “ Beck Umutsuzluk Ölçeği” ve “ Çok boyutlu algılanan sosyal destek ölçeği “ni gerçek durumlarını yansıtacak şekilde içten cevaplayacakları kabul edilmiştir.

Sınırlılıklar

Bu araştırma elde edilecek veriler Konya merkezde bulunan şizofreni hastası olan ailelerden sağlanacak verilerle sınırlıdır.

Araştırmanın verileri “ Beck Umutsuzluk Ölçeği” ve “ Çok boyutlu algılanan sosyal destek ölçeği “nin ölçtüğü niteliklerle sınırlıdır.

Tanımlar:

Bu araştırmada geçen kavramlar şöyle tanımlanmıştır:

Şizofreni: Şizofreni değişik sıklık ve şiddette sanrı, varsanı, dağınık konuşma ve davranışlar, katatonik davranış gibi taşkınlık belirtileri ve düşünce fakirleşmesi, irade azalması, zevk almada azalma, duygulanımda azalma ya da küntleşme gibi yoksunluk belirtileriyle giden bir bozukluktur. Bu belirtiler hastalık için ne kadar önemliyse aynı oranda önemli olan bir başka özellik de toplumsal, mesleki ve akademik alanlardaki işlevsellikte bozulmadır. DSM-IV (Köroğlu, 1995)

(28)

Sosyal Destek: Bireyin sevildiğine gözetildiğine, değer verildiğine ve bir iletişim ve karşılıklı yükümlülükler ağının bir parçası olduğuna ilişkin, diğer kişilerden edindiği bilgidir (Okyayuz, 1999).

Umutsuzluk: Umutsuzluk, çaresizlik, yaşama isteğinin kaybı, pasiflik, sözel ve davranışsal ifadede ve ilgide azalma; amacın tanımlanması, planlanması ve organizasyonun da yetersizlik, ulaşılan bilgileri birleştirme ve geçmişi hatırlama yeteneğinin azalması durumudur ( Öz, 2004 ).

Araştırmanın Önemi

Şizofreni baş etmesi oldukça zor olan yoğun belirtileri nedeniyle hasta bireylerin yaşamını sınırlayan bir ruhsal rahatsızlıktır. Şizofreni’den kaynaklanan sorunlarla hastadan çok hasta yakını baş etmek zorunda kalır. Çünkü hasta bireyin bilinci yerinde değildir. Şizofreni hasta yakınlarına sağlanacak sosyal destek kendilerini karşılaştıkları sorun karşısında yalnız hissetmemesini sağlayacaktır. Bu açıdan sosyal desteğin umutsuzluk üzerindeki etkisinin incelenmesi şizofreni hasta yakınlarına yönelik yapılabilecek çeşitli psikolojik hizmetlere katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Şizofreni hastası olan ailelerin hem hastayla hem de kendi duygularıyla baş etmeye çalıştıklarını ve bu nedenle desteğe gereksinimleri. Şizofreni hastası olan ailelerin çoğu sağaltım ekibiyle etkileşimlerini doyurucu ve yeterli bulmadıklarını, hastayla nasıl başa çıkacaklarına ilişkin pratik öneriler kadar şizofreni hakkında daha fazla bilgiye gereksinimleri olduğunu ifade etmektedirler Hasta yakınları ile işbirliği kurabilmek hem hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebilmek hem de hasta yakınlarına destek olabilmek açısından önemlidir. Yapıcı bir işbirliğinin ilk adımı hasta yakınlarını anlayabilmektir. Psikoeğitimsel çalışmaların artması ve hasta ve hasta yakınlarının profesyonel destek almalarının yönelik uygulanan çeşitli psikolojik hizmetlere katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

(29)

BÖLÜM II

PROBLEMİN KAVRAMSAL TEMELİ VE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

Bu bölümde, araştırma probleminin bağımsız ve bağımlı değişkenleri ile ilgili kavramlar ve bu konuda yapılan araştırmalara yer verilmiştir. Bu çerçevede önce Şizofrenin tanımı ve Şizofrenili hasta yakınlarında Algılanan Sosyal Destek, daha sonra Şizofrenili Hasta Yakınlarında Umutsuzluk ele alınmıştır.

Şizofreni (Schizophrenia)

Bleuler bu hastalıkta kişinin zihinsel işlevlerindeki yarılmanın, parçalanmanın daha önemli olduğunu vurgulamış, erken başlamasının ve bunama ile sonuçlanmasının zorunlu olmadığını söyleyerek hastalığı Yunancada akıl yarılması anlamına gelen ‘schizo-phrenia’ olarak adlandırmıştır (Bleuler, 1999).

Bir başka tanım ise şöyle; Şizofreni sosyal ve bilişsel işlevlerde eksilme-lerle sonlanabilen, sıklıkla süregen, yineleme (relaps) ve iyileşmeeksilme-lerle karekterize ataklarla seyreden ağır bir mental bozukluktur (Barrowclough, 1987).

Şizofreni, genellikle ergenlik döneminin sonlarında ya da genç yetiskinlikte görülen, çesitli oranlarda ve biçimlerde duygusal, davranışsal ve zihinsel bozuklukların eşlik ettiği, gerçeklik ilişkilerinde derin bozukluklarla karekterize ve sureğenleşme eğilimi gösteren bir hastalıktır (Sümbüloğlu, 1998).

DSM-IV’e göre şizofreni tanı ölçütleri şunlardır:

Belirtiler: a, b ya da c maddesi olmalıdır. (Burada b ve c maddeleri aslında a maddesindeki sanrı ve varsanıların niteliksel olarak daha şiddetli hallerini tanımlamaktadır)

a. Aşağıdakilerden en az ikisi en az 1 ay süreyle bulunmalıdır. Başarıyla tedavi edilmişse daha kısa süre de olabilir.

Sanrılar, Varsanılar,

(30)

Dağınık konuşma (örneğin, çağrışımlar dağılmıştır, sıklıkla konu dışı sapmalar, tutarsızlık görülür),

Dağınık ya da katatonik (donakalım) davranış,

Duygulanımda donuklaşma, düşünce yoksullaşması, irade eksikliği gibi yoksunluk belirtileri.

Kişinin kendi kültüründen başka insanların asla kabul edemeyecekleri düşünce yayınlanması, düşünce sokulması gibi tuhaf sanrılar.

Kişinin davranışları üzerine sürekli yorumlar yapan ya da birbiriyle konuşan iki ya da daha fazla sesin olduğu belirgin işitsel varsanılar.

İşlevsellikte gerileme: İş, toplumsal ilişkiler ve kendine bakım gibi bazı alanlarda önceki düzeye göre bir gerileme, yıkım olmalıdır.

Süre: Bozukluk en azından 6 aydır sürüyor olmalıdır. Bu süre tipik belirtileri içermelidir, öncü ya da kalıntı belirtilerin bulunduğu dönemleri kapsayabilir. Belirtiler öncü ya da kalıntı dönemlerde daha hafif biçimleriyle (örneğin acayip inanışlar, olağandışı algısal yaşantılar) kendilerini gösterebilir.

Dışlama: Belirtiler organik bir beyin bozukluğuna, alkol, uyuşturucu madde ve ilaç kullanımına, manik-depresif bozukluğa, sanrılı major depresyona, şizoaffektif bozukluğa bağlı olmamalıdır (Amerikan Psikiyatri Birliği,2005).

Bu ölçütler karşılanıyorsa kişinin tanısı şizofreni olarak değerlendirilir. Şizofreni toplumun bir kesimini doğrudan, önemli bir kesimini de dolaylı olarak etkileyen, ama insan duyarlılığına sahip herkesi ilgilendiren, toplum temelinde ele alınması gereken ciddi bir ruhsal hastalıktır. Neden ciddi? Tedavisi olmadığından değil elbette, yeterince tedavi edilmedikleri ve hastaların büyük çoğunluğunun gerek ekonomik gerekse toplumsal nedenlerle yeterli desteği görmediklerinden topluma ve insanlığa maddi ve manevi maliyeti çok pahalıya geldiği için (Yıldız,2005).

Ülkemizde ise henüz toplum ici hizmet sistemleri tam gelişmemiş ve yerleşmemistir. Ruh hastalarının tedavileri coğunlukla kliniklerde

(31)

yatarak, ilaç, bireysel görüşme, uğraşı terapileri, grup terapileri, direkt aile terapileri vb. ile sürdürülmeye calısılmaktadır. Birçok il ve hastanelerde ise psikiyatri kliniği ya da Rehabilitasyon konusunda eğitilmiş. psikiyatri ekibi bulunmamaktadır. Klinikteki tedaviler genellikle hastayı yasadığı çevreden, etkileşimlerinden ayırarak sorunlarını çözebilecek hale gelmesine yardim edilmesi seklinde olup uygulamada hastaya taburculuk sonrası izleme için randevu verilmekte ancak kontrole gelmesi hastaya bırakılmakta ev ziyareti, aile merkezli ziyaretlere yer verilmemektedir. Diğer bir anlatımla klinikteki tedavinin asraci akut duruma müdahale ederek semptomların azaltılmasına yönelik olup rehabilitasyon hizmetlerine yer verilmemektedir. Oysa hastane birey için geçici bir ortamdır. Birey taburcu olduğunda yeniden kendi ortamına dönecektir. Birey kendi yaşadığı ortam içinde ailesiyle birlikte ele alınıp izlenmedikçe yeniden hastaneye yatma olasılığı artacaktır ( Gürhan,1995).

Şizofrenin nedenleri

Şizofreninin ortaya çıkmasına neden olan etkenler kabaca doğuştan ve sonradan olarak iki grupta incelenebilir. Doğuştan kavramı anne ve babadan gelen genlerin etkisini, kişinin anne rahminde iken maruz kaldığı çevresel-fiziksel etkileri (örselenme, beslenme bozuklukları, yangı, zehirlenmeler vs), doğum esnasındaki fiziksel incinme, solunum zorluğu-oksijen eksikliği, yangılar, kanama ve benzeri durumları kapsayan bir kavramdır. Kalıtımsal nedenler ve gebelik-doğum sırasındaki olumsuzluklar bu grupta ele alınır. Sonradan kavramı da yukarıda sayılan etkenlerden bağımsız olarak (ya da kısmen bağımlı olarak) daha sonra ortaya çıkan ya da maruz kalınan bir takım etkenler nedeniyle hastalığın ortaya çıkmasını açıklar. Doğuştan ve sonradan olan etkenler bazen birlikte iş görebilirler (Yıldız,2005).

(32)

Bir diğer nedensel ayrım ise şöyledir:

1 Organik Faktörler: Bu faktörler, "biyolojik" ve "genetik" olarak iki grup halinde incelenmiştir.

1.a) Biyolojik Nedenler: Şizofreninin biyolojik nedenleri konusunda çok deneysel çalışma yapıldığı halde halen kesin bir sonuca varılamamıştır, Bilimsel çalışmalar sonucunda kabul gören açıklama, noronsal-aktarıcılar adi verilen bir tur biyokimyasal maddelerin, şizofrenik hastalarda normal işlevini göremediği, dolayısıyla bir beyin hücresinden diğerine normal sinirsel mesajların gönderilmediği şeklindedir. Yapılan araştırmalar son zamanlarda, özellikle limbik sistem-hipotalamus-hipofiz-böbrek ustu bezi eksenine yoğunlaşmıştır (Cüceloğlu,1993). Alexander ve arkadasları yaptikları çalışmada, şizofrenik bireylerin frontal bölge işlevlerinde bozulmaların olduğunu belirtmişlerdir. Frontal bölgedeki bozukluk; konuşma ve düşüncenin akıcılığında, duyguların dışa vurumunda, irade, harekete geçme, plan yapma, amaca yönelik davranışlarda bulunma ve duygusal ilişki kurabilme yetilerinde bozulmaya yol açmaktadır (Mete,1994).

1.b) Genetik Nedenler: Genetik alanında yapılan son çalışmalar şizofreninin genetik alt yapılı bir bozukluk olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Özellikle mono zigot ikizlerde hastalık oranı %33,78 arasında değişirken, ayni oran dizigot ikizlerde % 0,28 arasında değişmektedir. Öte yandan şizofrenlerin birinci dereceden akrabalarında hastalık gelişme şansı, normal kişilerin akrabalarına göre beş kat daha yüksektir. Aile araştırmalarında bireylerin %10'nunda şizofreni, %25 oranında da şizoid kişilik bozukluğunun görüldüğünü belirtmiştir. Buna karşılık, hem anne, hem de babanın şizofren olduğu durumda ise çocuklarda şizofreni gelişme şansi %40'dir (Ceylan,1997).

2. Psikososyal Faktörler: Psikoanalitik yaklaşıma göre, şizofreni zayıf bir egonun varlığına işaret etmektedir. Ego, bireyin gerçekle ilişkisini kuran kısmıdır. Psikoanalitik yaklaşım şizofreniyi oral aşamada bir saplanma (oral fiksasyon) olarak görür. Başka bir deyişle bu kişiler stresle karsılaşmasında, yaşamlarının ilk bebeklik yılına, ilk gelişim aşamasına geri dönerler. ilk bebeklik

(33)

yılında ego henüz gelişmemiş olduğundan zayıftır (Gençtan,1993). (Böyle bir durumda birey, içleştirilmiş obje imgelerinden ve dünyadaki obje imgelerinden uzaklaşır ve içe kapanır. Bu gerileme durumu çocukluktan başlayarak temel güven duygusunun sağlanamaması, suretli düş kırıklıkları ve kişiler-arası ilişkilerinin bozukluğu yüzünden olabilir. Temel güven duygusunun sağlanmasında anne-bebek ilişkisinin rolu büyüktür. Bireydeki temel güven-güvensizlik duyguları ilk çocukluk döneminde gelişir. İlk çocukluk yıllarında annenin bebeği kucağa alıp sallaması, okşaması ve sarılması gibi bedensel temaslar bebekteki ego sınırlarını ve temel güven duygusunu oluşturur. Ancak bu dönemde bebeğin bu gereksinimleri sağlanmazsa ilerde hastalığın ortaya çıkma olasılığını artırır. Sullivan’a gore, bazı hatalı anne tutumları, çocuğun benlik algılamasında çözülmelere ve kendine olan saygının ağır hasara uğramasına neden olabilir. Çözülen benlik algılaması yeniden toparlanamazsa, bunun sonucu yaşanan panik kişilik düzeninin psikotik dağılmasıyla sonlanır. Friedaj Fromm-Reichmann'da şizofrenik kişilerin dünyadan kopuk var oluşları içinde mutsuz olduklarından söz eden Mutlak bir yalnızlık yaşayan sizofrenik kişi, yaşamının ilk döneminin olumsuz izlerini silemez ve dünyaya karşı geliştirdiği korku ve güvensizliğin üstesinden gelemez (Arkonaç,1987 ).

Bateson, Jackson ve Haley ikili çıkmaz" (double bind) olarak adlandırdıkları kavramın da şizofreni etiyolojisinde önemli rolü olduğunu belirtmişlerdir. Buna göre çocuk, ailede uzun yıllar birbirine çelişkili mesajlar ile karşılaşmakta, bu mesajların hangisine göre davranacağını bilememekte ve bir çıkmaza girmektedir. Giderek bu mesajlara aldırmamayı öğrenerek kendine özgü anlayış ve iletişim biçimi oluşturmaktadır (Jackson,1990,Akt.,Öner,1999). Bireyin kendine özgü geliştirdiği bu iletişim biçimi zamanla hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Glynn ve arkadaşlarının yaptıkları bir başka çalışmaya göre ise, duyguların olumsuz ifade edilmesi, hastalık semptomlarının ortaya çıkmasında etkili olmuştur (Mueser, 1992).

(34)

Bütün bunlardan farklı olarak şehirleşme, sanayileşme, göç yeni bir kültüre uyum, ekonomik değişiklikler de şizofreninin oluşmasında etkili olabilmektedir ( Yıldız,2005).

Şizofreninin nedeni nedir sorusunun ilk elden verilecek yanıtı eskiden ‘bilinmiyordu; ancak şimdi ‘tam olarak şudur diyemeyiz, ama birçok etkenle ortaya çıkabilen bir hastalıktır’ olacaktır. Neden olarak çok fazla etken suçlanmaktadır. O halde şizofreninin olası nedenlerinden ve olası etkenlerden risk etkenleri olarak bahsetmek gerekmektedir (Yıldız,2005).

Şizofreni belirtilerinin ortaya çıkmasında etkili olduğu düşünülen sinirsel ileti taşıyıcıların en önemlileri dopamin, serotonin, gama aminobutirik asit (GABA), glutamat, asetilkolin, noradrenalin ve nöropeptidlerdir (Egan,2000).

Yerel bakım yaklaşımlarının başarıya ulaşabilmesi için ailenin, yakın çevrenin ve daha geniş anlamda toplumun ruh hastalarını sosyal ret veya kabul derecesini ve bunların hasta ailesi üzerindeki etkilerini ruh sağlığı ekibinin bilmesi gerekmektedir (Tuna,1999).

Şizofrenin çeşitleri

Şizofreni tanı şemsiyesinin altına düşen farklı klinik görünümler, şizofreni alt tipleri olarak paranoid, dağınık (dezorganize), katatonik, farklılaşmamış, kalıntı (reziduel) ve yalın tip şizofreniler şeklinde karşımıza çıkmaktadır (Amerikan Psikiyatri Birliği, 1994).

Paranoid Şizofrenide düşünce içeriğindeki bozukluk ön plândadır. Kötülük görme, alınma, büyüklük ve etkilenme sanrıları daha sık görülür, uzaylıların bağırsaklarını tıkadığı şeklinde tuhaf sanrılar da görülebilir. Birden fazla sanrı olabilir. Kişiler sanrılarının etkisinde daha savunmacı, öfkeli, gergin olurlar, kaçma ya da saldırma davranışları gösterebilirler. Sanrılarına uygun ya da uygunsuz varsanılar da görülür. Düşüncede ve davranışlarda dağınıklık yoktur, duygulanım bozukluğu pek görülmez. Genellikle diğer tiplere göre daha ileri yaşlarda ortaya çıkan bu şizofreni tipi, toplumsal ve mesleki işlevselliği en az bozan, tedaviye en iyi yanıt veren tiptir ( Yıldız,1999).

(35)

Genellikle daha erken yaşlarda başlayan dağınık (dezorganize) şizofrenide dağılmış düşünce ve davranışlar ön plândadır, uygunsuz ya da donuk duygulanım vardır. Kişilikteki dağılma ve yıkım belirgindir. Kendi kendine konuşma, anlamsız sözcükler kullanma, tuhaf jest ve mimikler, anlamsız gelen duygulanmalar sıktır. Hastaların din, felsefe ve başka soyut temalarla yüzeysel ve biçimsel uğraşıları hastanın düşünce akışını izlemeyi zorlaştırabilir. Gerçeklikle ilişkileri ileri derecede zayıftır. Sanrı ve varsanılar bölük pörçüktür, tutarlı bir temâ çevresinde toplanmazlar. Kişisel görünümlerinde bakımsızlık hemen dikkati çeker. Dikkatle dinlenirlerse bazen ilginç soyut sözler söyledikleri olur, fakat bu düşüncelerinin arkasında duramazlar. Unuturlar, tekrar edemezler ya da önemsemezler ( Yıldız,1999).

Katatonik şizofrenide temel görünüm hareket bozukluklarıdır, kişi heykel gibi kıpırdamadan durabilir, komada gibi yatıyor olabilir, çevresinde olup bitenlerin farkında fakat tepkisizdir. Mutizm (konuşmama) en sık görülen belirtidir. Seslenme ve konuşma saatler, günler, hatta aylarca görülmeyebilir. Öte yandan amaçsız çılgınca ve tükeninceye kadar süren aşırı hareketlilik de bu tipte görülebilir. Donakalım halindeki bir hastada ani hareketlenmeler, önlenemez şiddet davranışları da ortaya çıkabilir. Sözcük tekrarlama, davranış tekrarlama, garip vücut duruşları, basmakalıp davranışlar görülebilir. Mum esnekliği gibi hastanın vücuduna şekiller verilebilir, söylenen her şeye otomatik olarak itaat eder ya da tam bir karşı gelici tutum sergileyebilir. Bu tip şizofreni günümüzde seyrek görülmektedir. Katatonik durumlara şizofreni dışındaki bozukluklarda da (metabolik bozukluklar, alkol ve diğer uyuşturuculara, ilaçlara bağlı olarak, beynin virüslerle yangılanmasında vs) rastlanmaktadır (Yıldız, 1999).

Farklılaşmamış şizofreni tipinde şizofreni tanısı koymaya yetecek kadar belirti vardır; fakat paranoid, katatonik ya da dağılmış tipe tam uymamaktadır. Yani onlar kadar farklılaşmamıştır, değişik belirtileri birden içermektedir. Örneğin, sanrıları olan bir hastada belirgin duygulanımsal küntleşmenin de

(36)

olduğu ya da varsanılar, dağınık düşünce ve basmakalıp davranışların birlikte olduğu durumlar gibi ( Yıldız,2005).

Kalıntı (rezidüel) şizofreni psikotik bir ya da birkaç dönemden sonra geride kalan ve uzun süren tortu belirtilerden ibarettir. Belirgin sanrılar, varsanılar, dağılmış konuşma, ileri derecede dağılmış davranış ya da katatonik davranış yoktur, kalmışsa da çok belirgin değildirler, ancak yoksunluk belirtileri belirgin olarak vardır. Acayip inanışlar, olmayan birisinin varlığını hissetme gibi olağandışı algısal yaşantılar olabilir. Uyku düzensizlikleri, yalnızlığa eğilim, bunaltı, alınma düşünceleri bu evrede sık görülen belirtilerdir. İleri evrelerde düşünceler yoksullaşır, daha somut nitelik kazanır. Konuşmalar genellikle anlaşılabilir, ancak konu dışı temalar ve belirsizliklerle doludur. Duygusal donuklaşma ve kayıtsızlık vardır. Bu hastaların genelde toplum dışı tuhaf yaşantıları olur ( Yıldız,2005).

Yalın şizofreni, önceden açık psikotik belirtilerin bulunduğu bir dönem olmaksızın kalıntı şizofreninin tipik yoksunluk belirtileri (duygulanımda donuklaşma, irade azalması, düşünce yoksullaşması, dürtü azalması) gelişir. Kişinin davranışında belirgin ilgisizlik, amaçsızlık, toplumsal çekilme ve girişimsizlik görülür. Kişi giderek duygusal bir ilgisizlikle içine kapanır. Yaşama karşı tam bir vurdumduymazlık söz konusudur. Ani ve dramatik bir şekilde ortaya çıkmaz, sinsi başlar ve yavaş gelişir ( Yıldız,1999).

Şizofrenini Belirtileri

Taşkınlık ve yoksunluk belirtileri

Şizofrenide görülen bazı belirtiler zihinsel ve bedensel bazı işlevlerde aşırı artma ve bozulma şeklinde karşımıza çıkarken (bunlara pozitif yani taşmış belirtiler deniyor), bazıları da zihinsel ve bedensel işlevlerin azalması ya da kaybolması (bunlara da negatif yani azalmış belirtiler deniyor) şeklinde görülürler.

Şizofrenide ortaya çıkan belirtiler (taşkınlık ve yoksunluk) ve köken aldığı işlevsel bozukluk tablo 1’de gösterilmiştir (Andreasan,1994,Akt., Yıldız,2005 ).

Şekil

Tablo  1.  Şizofreninin  taşkınlık  ve  yoksunluk  belirtileri  ve  köken  aldıkları  işlev bozuklukları.
Tablo 7                                                                                                                                Yaş değişkenine göre şizofrenili hastası olan ailelerin motivasyon
Tablo  9  incelendiğinde  yaşları  41–50  arasında  olan  şizofrenili  hastası  olan ailelerin motivasyon puanlarının yaşları  31–40 olanlardan anlamlı düzeyde  yüksek  bulunmuştur
Tablo  17  incelendiğinde  şizofrenili  hastası  olan  ailelerin  toplam  umutsuzluk  puanlarının  cinsiyet  değişkenine  göre  anlamlı  düzeyde  farklılaşıp  farklılaşmadığı  t  testi  ile  incelenmiştir
+2

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin umutsuzluk ve sosyal destek düzeyleri arasındaki ilişkileri ve algılanan ekonomik gelir düzeyi, alınan

[r]

Tablo 17 incelendiğinde ilkokulda öğrencisi bulunan velilerin yaĢam boyu öğrenme düzeylerinin aritmetik ortalamasının ( X =44,51) en yüksek, ortaokulda

Erkeklerde gelir düzeyinin düşük olması ile birlikte ketleyici tarza sahip olmak ama besleyici tarzı kullanmamak; buna ek olarak da arkadaş ve aile desteğinin olmaması (ya

Şizofreni Hastası Olan Ailelerin Algılanan Sosyal Destek Ve Umutsuzluk Düzeylerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi, International Journal Of Eurasia

Taner (2008)’in 2007–2008 öğretim yılında İstanbul ili Anadolu yakası okullarındaki sınıf.. 585 www.ulakbilge.com öğretmenleriyle ilgili çalışmasının

O’nun zevceleri olan mü’minlerin anneler- ine de olsun.” (Eş’arî, tsz., 6) Burada ilk üç asırda meydana gelen siyâsî hadiseler net- icesinde oluşan mezhebî

“360 derece performans değerlendirme sisteminin iş tatmini üzerine etkisi: Kütahya ortaöğretim kurumlarında bir uygulama”, Yüksek lisans tezi, Dumlupınar