• Sonuç bulunamadı

Türkiye'de inanç turizmi kapsamında Selçuk Aziz Yuhanna Bazilikası'nın turistik ürün potansiyeli ve tanınmışlık düzeyi üzerine bir araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye'de inanç turizmi kapsamında Selçuk Aziz Yuhanna Bazilikası'nın turistik ürün potansiyeli ve tanınmışlık düzeyi üzerine bir araştırma"

Copied!
124
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ TURĐZM ĐŞLETMECĐLĐĞĐ EĞĐTĐMĐ ANABĐLĐM DALI TURĐZM ĐŞLETMECĐLĐĞĐ EĞĐTĐMĐ BĐLĐM DALI. TÜRKĐYE’DE ĐNANÇ TURĐZMĐ KAPSAMINDA SELÇUK AZĐZ YUHANNA BAZĐLĐKASI’NIN TURĐSTĐK ÜRÜN POTANSĐYELĐ VE TANINMIŞLIK DÜZEYĐ ÜZERĐNE BĐR ARAŞTIRMA. YÜKSEK LĐSANS TEZĐ. Hazırlayan Zehra BULUT. Ankara Mayıs, 2012.

(2) Türkiye’de Đnanç Turizmi Kapsamında Selçuk Aziz Yuhanna Zehra BULUT. Bazilikası’nın Turistik Ürün Potansiyeli Ve Tanınmışlık Düzeyi Üzerine Bir Araştırma. ANKARA - 2012.

(3) GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ TURĐZM ĐŞLETMECĐLĐĞĐ EĞĐTĐMĐ ANABĐLĐM DALI TURĐZM ĐŞLETMECĐLĐĞĐ EĞĐTĐMĐ BĐLĐM DALI. TÜRKĐYE’DE ĐNANÇ TURĐZMĐ KAPSAMINDA SELÇUK AZĐZ YUHANNA BAZĐLĐKASI’NIN TURĐSTĐK ÜRÜN POTANSĐYELĐ VE TANINMIŞLIK DÜZEYĐ ÜZERĐNE BĐR ARAŞTIRMA. YÜKSEK LĐSANS TEZĐ. Zehra BULUT. Danışman: Yrd. Doç. Dr. M. Alparslan KÜÇÜK. Ankara Mayıs, 2012.

(4) JÜRĐ ÜYELERĐ ONAY SAYFASI. Zehra BULUT’un “Türkiye’de Đnanç Turizmi Kapsamında Selçuk Aziz Yuhanna Bazilikası’nın Turistik Ürün Potansiyeli Ve Tanınmışlık Düzeyi Üzerine Bir Araştırma” başlıklı tezi …/…/… tarihinde, jürimiz tarafından Turizm Đşletmeciliği Eğitimi Ana Bilim Dalında Yüksek Tezi olarak kabul edilmiştir.. Đmza. Adı Soyadı. Başkan :............................................................................................ . ............................. Üye (Tez Danışmanı): Yrd. Doç. Dr. M. Alparslan KÜÇÜK. .............................. Üye : ................................................................................................ .............................. Üye : ................................................................................................ .............................. Üye : ................................................................................................ .............................. i.

(5) ÖN SÖZ. Aziz Yuhanna Bazilikası’nın tanıtım faaliyetlerini yürüten özel-kamu kurum ve kuruluşlarının bu yönelimin tanıtımında kullandığı faaliyetlerin etkinliğine ilişkin yabancı ziyaretçilerin görüşlerini analiz etmeyi amaçlayan bu çalışmada birçok kişinin emeği bulunmaktadır. Araştırmanın konu seçim sürecinden tamamlanma aşamasına kadar güvenini ve desteğini esirgemeyen tez danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. M.Alpaslan Küçük’e, Araştırmanın analiz kısmında, lisans ve yüksek lisans bilimsel hazırlık döneminde derslerinden yararlandığım değerli hocam Sayın Prof. Dr. Burhan ÇĐL’e ve Arş. Gör. Furkan BAŞER’e, Literatür taraması ve kaynak temininde yardımlarını esirgemeyen değerli arkadaşım Ayhan BAŞÇI’ ya, Araştırmanın uygulama aşamasında özellikle resmi işlemlerde büyük kolaylıklar sağlayan Selçuk Turizm Tanıtma Bürosu çalışanlarına ve yine araştırmanın uygulama kısmı boyunca misafirperverliklerini esirgemeyen Aziz Yuhanna Bazilikası kapı giriş görevlilerine, Son olarak bana desteğini esirgemeyen aileme teşekkürlerimi sunarım…. Zehra BULUT. ii.

(6) ÖZET. TÜRKĐYE’DE ĐNANÇ TURĐZMĐ KAPSAMINDA SELÇUK AZĐZ YUHANNA BAZĐLĐKASI’NIN TURĐSTĐK ÜRÜN POTANSĐYELĐ VE TANINMIŞLIK DÜZEYĐ ÜZERĐNE BĐR ARAŞTIRMA BULUT, Zehra Yüksek Lisans, Turizm Đşletmeciliği Eğitimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. M. Alparslan KÜÇÜK Mayıs – 2012, 110 Sayfa Bu çalışmanın amacı, Aziz Yuhanna Bazilikasının tanıtma faaliyetlerini yürüten özel-kamu kurum ve kuruluşlarının bu yönelimin tanıtımında kullandığı faaliyetlerin etkinliğine ilişkin yabancı ziyaretçilerin görüşlerini belirtmektir. Bu amaçla Hıristiyanlarca hac merkezi olarak ziyaret edilen Selçuk’taki Aziz Yuhanna Bazilikası’nda 650 turiste anket uygulanmış, bu anketlerden çalışmada veri olarak kullanılabilecek biçimde doldurulmuş olanların 487 adet olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu amaca yönelik olarak uygulanan anket üç bölümden oluşmaktadır. Anketin ilk bölümünde; katılımcıların demografik özelikleri ile ilgili sorular yer almakta olup, ikinci bölümde ziyaretçilerin turistik etkinliklerine ve seyahatlerinin amaçlarına ilişkin sorulara yer verilmiştir. Üçüncü bölümde ise tanıtım faaliyetlerinin etkinliğini belirlemeye yönelik sekiz ifadeyi içeren iki soru bulunmaktadır. Bu araştırmada, Hıristiyan turistlerin mezhepleri ile Selçuk/Kuşadası’nı ziyaret amaçları arasında ilişki, Turistlerin dini inançları ile Selçuk/Kuşadası’nda kalış süreleri arasında ilişki, Aziz Yuhanna Bazilikasının tanıtım yeterliliklerini algılama düzeyinin turistlerin yaşlarına, cinsiyetlerine ve dini inançlarına göre farklılık gösterip göstermediği çeşitli istatistiksel analizler (Ki-Kare Bağımsızlık Testi, Bağımsız Đki Örnek t Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA)) ile test edilmiştir. Elde edilen istatistiki sonuçlarda Katolik mezhebine bağlı bireylerin, yönelimi en fazla ziyaret ettikleri ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte Hıristiyan ziyaretçilerin yönelimi 1 ile 3 gün arası ziyaret ettikleri, bu doğrultuda yönelimin direk inanç turizmi merkezi konumunda olmadığı, daha çok uygulanan paket tur programlarında ziyaret edilen bir merkez konumunda olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca turistlerin yaşlarına ve dini inançlarına göre Aziz Yuhanna Bazilikası’nın tanıtım yeterliliklerine ilişkin düşüncelerinin farklılık gösterdiği ancak cinsiyetlerine göre farklılık göstermediği; turistlerin daha çok yönelimin tanıtımında kullanılan halkla ilişkiler faaliyetlerini daha başarılı buldukları sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Turizm, Tanıtma, Turistik Tanıtım, Đnanç Turizmi, Aziz Yuhanna.. iii.

(7) ABSTRACT RESEARCH ON THE TOURISTIC PRODUCT POTENTIAL OF SELJUK SAINT JOHANNA BASILICA AND ITS LEVEL OF RECOGNITION IN TERMS OF RELIGOUS TOURISM IN TURKEY BULUT, Zehra MA, The Department of Tourism Management Education Advisor: Assistant Professor Dr. M. Alparslan KÜÇÜK May 2012, 110 pages. This study aims at presenting the foreign visitors’ views concerning the effectiveness of the activities performed by private or state institutions and establishments for the publicity of Saint Johanna’s basilica. For that purpose, a survey was given to 650 tourists visiting St. Johanna Basilica-regarded as the centre of pilgrimage- which is located in Seljuk; and 487 of the questionaire forms were found to be approprite for analysis as the data. The questionaire was composed of three parts. The first part contained questions with regard to the demographic properties of the participants whereas the seconda part included questions concerning the visitors’ touristic activities and the aims of their journey. The third part, on the other hand, consisted of two questions containing eight statements as to determine the effectiveness of publicity activities. In this research, the correlations between Christian tourists’ sect and their aim in visiting Seljuk/Kuşadası, between their religious belief and their lenght of staying in Seljuk/Kuşadası, and whether or not their perception levels of the sufficiency of basilica’s publicity differed according to their age, gender and religious belifs were tested through a variey of statistical analyses (that is to say, Chi square independence test, independent two samples t test, and one-way variance analysis (ANOVA)). The statistic findings displayed that Catholics visited the basilica most. However, it was also found that the Christian tourists’ visit of the orientation lasted for 1-3 days, thus the orientation was not directly a centre of religious tourism, and that it was a centre visited as a part of the package tour programmes. It was also found that their views of publicity efficiency in relation to Saint Johanna Basilica differed on the basis of their age, gender and religious beliefs; and that they considered public relations activities more successful in terms of publicising the orientation.. Key words: Tourism, publicising, touristic publicity, religious tourism, Saint Johanna. iv.

(8) ĐÇĐNDEKĐLER. JÜRĐ ÜYELERĐ ONAY SAYFASI................................................................................... i ÖN SÖZ ............................................................................................................................ii ÖZET ...............................................................................................................................iii ABSTRACT..................................................................................................................... iv ĐÇĐNDEKĐLER ................................................................................................................. v TABLOLAR LĐSTESĐ...................................................................................................viii ŞEKĐLLER LĐSTESĐ ........................................................................................................ x KISALTMALAR LĐSTESĐ ............................................................................................. xi 1. GĐRĐŞ ......................................................................................................................... 2 1.1. Problem Durumu............................................................................................... 3 1.2. Araştırmanın Amacı.......................................................................................... 8 1.3. Araştırmanın Önemi ......................................................................................... 8 1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları................................................................................. 9 1.5. Varsayımlar..................................................................................................... 10 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE..................................................................................... 11 2.1 Tanıtma Kavramı ............................................................................................. 11 2.2. Tanıtma ve Đletişim Süreci .............................................................................. 13 2.3. Tanıtma Kavramının Nitelikleri...................................................................... 17 2.4. Tanıtma Faaliyetleri ........................................................................................ 21 2.4.1. Halkla Đlişkiler Faaliyetleri .................................................................... 22 2.4.2. Bildirseme (Enformasyon) Faaliyetleri ................................................. 24 2.4.3. Propaganda Faaliyetleri ......................................................................... 25 2.4.4. Reklam Faaliyetleri................................................................................ 27 2.4.5. Satış Tutundurma Faaliyetleri................................................................ 28 2.4.6. Duyurum Faaliyetleri ............................................................................. 29 v.

(9) 2.4.7. Kişisel Temas Faaliyetleri ..................................................................... 29 2.4.8. Lobi Faaliyetleri..................................................................................... 30 2.4.9. Sponsorluk Faaliyetleri .......................................................................... 31 2.5. Tanıtma Çeşitleri............................................................................................. 32 2.5.1. Siyasal Tanıtım ...................................................................................... 32 2.5.2. Ekonomik Tanıtım ................................................................................. 32 2.5.3. Sosyo-Kültürel Tanıtım ......................................................................... 33 2.5.4. Turistik Tanıtım ..................................................................................... 33 2.6. Turizm ve Tanıtma Đlişkisi.............................................................................. 33 2.6.1. Turizmde Tanıtmanın Önkoşulları......................................................... 36 2.6.2. Turizm ve Đmaj....................................................................................... 36 2.7. Turistik Tanıtma Kuralları .............................................................................. 39 2.7.1. Basitlik Kuralı........................................................................................ 39 2.7.2. Çekicilik Kuralı...................................................................................... 40 2.7.3. Doğruluk, Samimiyet, Đnandırıcılık ve Güvenirlik Kuralı..................... 40 2.7.4. Tekrarlama Kuralı.................................................................................. 41 2.7.5. Koordinasyon ve Merkeziyet Kuralı...................................................... 41 2.7.6. Zamanlama Kuralı ................................................................................. 41 2.8. Türkiye’nin Turizm Tanıtımı.......................................................................... 42 2.8.1. Turizm Tanıtımını Üstlenen Kurumlar .................................................. 46 2.8.2. Tanıtım Stratejileri................................................................................. 47 2.8.3. Turistik Tanıtmada Kullanılan Faaliyetler............................................. 49 2.8.4. Turistik Tanıtma için Ayrılan Bütçe...................................................... 51 2.9. Bir Turizm Çeşidi Olarak Đnanç Turizmi........................................................ 52 2.10. Đnanç Turizmi Kapsamında Aziz Yuhanna’nın Kimliği, Meryem Ana Đle Bağlantısı, Aziz Yuhanna’ya Atfedilen Metinler ve Hıristiyanlığın Đlk Yedi Kilisesi .......................................................................................................... 56 2.10.1. Aziz Yuhanna’nın Kimliği................................................................... 60 vi.

(10) 2.10.2. Aziz Yuhanna’nın Meryem Ana Đle Bağlantısı ................................... 63 2.10.3. Aziz Yuhanna’ya Atfedilen Metinler .................................................. 65 2.10.3.1. Aziz Yuhanna Đncili .................................................................... 65 2.10.3.2. Aziz Yuhanna’nın Birinci Mektubu ........................................... 66 2.10.3.3. Aziz Yuhanna’nın Đkinci Mektubu ............................................. 68 2.10.3.4. Aziz Yuhanna’nın Üçüncü Mektubu .......................................... 68 2.10.3.5. Aziz Yuhanna’nın Vahyi (Esinleme).......................................... 68 2.10.3.6. Hıristiyanlığın Đlk Yedi Kilisesi.................................................. 69 2.11. Aziz Yuhanna Bazilikası .............................................................................. 71 3. YÖNTEM ................................................................................................................ 77 3.1. Araştırmanın Modeli....................................................................................... 77 3.2. Evren ve Örneklem ......................................................................................... 77 3.3. Verileri Toplama Aracı ................................................................................... 78 3.4. Verilerin Analizi ............................................................................................. 79 4. BULGULAR VE YORUMLAR ............................................................................. 80 4.1. Betimleyici istatistikler ................................................................................... 80 4.2. Hipotezlerin Testi ve Yorumu ........................................................................ 88 5. SONUÇLAR VE ÖNERĐLER................................................................................. 92 KAYNAKÇA.................................................................................................................. 97 EKLER.......................................................................................................................... 109 EK – 1 ANKET FORMU ............................................................................................. 109. vii.

(11) TABLOLAR LĐSTESĐ. Tablo: 2-1. Türkiye ve Türklerle Đlgili Đmajlar ............................................................... 38 Tablo: 2-2. Türkiye’ye Gelen Yabancıların Yıllara ve Aylara Göre Dağılımı............... 44 Tablo: 2-3. 2007 - 2011 Yılları Ocak-Aralık Döneminde Türkiye’ye Gelen Yabancıların Milliyetlere Göre Dağılımı – Đlk 10 Ülke ........................................................ 45 Tablo: 2-4. Turizm Gelirleri ........................................................................................... 45 Tablo: 2-5. 2005 - 2011 Yılları Arasında Katılım Sağlanan ve 2012 Yılında Katılım Sağlanması Planlanan Fuar Faaliyetleri........................................................... 50 Tablo: 2-6. Türkiye’nin Tanıtma Genel Müdürlüğü’ne Ayırdığı Ödenek, Gelen Turist Sayısı ve Elde Edilen Turizm Gelirleri............................................................ 51 Tablo: 2-7. 2009 ve 2011 Yılı Türkiye’ye Geliş Amacına Göre Yabancı Ziyaretçi Sayıları ............................................................................................................. 52 Tablo: 4-8. Araştırmaya Katılan Bireylerin Demografik Özellikleri ............................. 80 Tablo: 4-9. Turistlerin Dini Đnançlarına Göre Dağılımı ................................................. 82 Tablo: 4-10. Hıristiyan Turistlerin Mezheplerine Göre Dağılımı................................... 82 Tablo: 4-11. Aziz Yuhanna Bazilikası’nı Ziyaret Eden Turistlerin Türkiye’ye Geliş Şekilleri ve Türkiye’de Kalış Sürelerine Göre Dağılımı ................................. 83 Tablo: 4-12. Turistlerin Selçuk/Kuşadası’nı Ziyaret Amacına Đlişkin Bulgular ............ 84 Tablo: 4-13. Bireylerin Aziz Yuhanna Bazilikası’nın Varlığını Öğrendikleri Bilgi Kaynaklarına Göre Dağılımı............................................................................ 84 Tablo: 4-14. Araştırmaya Katılan Bireylerin Aziz Yuhanna Bazilikası’nı Đlk Kez Ziyaret Edip Etmediklerine Göre Dağılımı .................................................................. 85 Tablo: 4-15. Turistlerin Aziz Yuhanna Bazilikası’nı Ziyaret Amaçlarına Göre Dağılımı ........................................................................................................... 85 Tablo: 4-16. Turistlerin Aziz Yuhanna Bazilikası’nın Đnanç Turizmi Merkezleri Đçerisinde Ziyaret Edilmesi Gerektiğine Đlişkin Düşüncesi ............................. 86 Tablo: 4-17. Turistlerin, Aziz Yuhanna Bazilikası’nın Tanıtımında Kullanılan Faaliyetlerin Yeterliliğine Đlişkin Düşünceleri ................................................ 87 Tablo: 4-18. Hıristiyan Turistlerin Mezhepleri Đle Selçuk/Kuşadası’nı Ziyaret Amaçları Arasındaki Đlişki............................................................................................... 88 Tablo: 4-19. Turistlerin Dini Đnançları Đle Selçuk/Kuşadası’nda Kalış Süreleri Arasındaki Đlişki............................................................................................... 89 viii.

(12) Tablo: 4-20. Turistlerin Yaşlarına Göre Aziz Yuhanna Bazilikası’nıın Tanıtım Faaliyetlerine Đlişkin Düşünceleri .................................................................... 90 Tablo: 4-21. Turistlerin Cinsiyetlerine Göre Aziz Yuhanna Bazilikası’nın Tanıtım Faaliyetlerine Đlişkin Düşünceleri .................................................................... 91 Tablo: 4-22. Turistlerin Dini Đnançlarına Göre Aziz Yuhanna Bazilikası’nın Tanıtım Faaliyetlerine Đlişkin Düşünceleri .................................................................... 91. ix.

(13) ŞEKĐLLER LĐSTESĐ. Şekil: 2-1. Tanıtma Amaçlı Đletişim Süreci .................................................................... 14 Şekil: 2-2. Aziz Yuhanna’nın Vahyinde Geçen Yedi Kilise ........................................ 71. x.

(14) KISALTMALAR LĐSTESĐ. DPT DÖSĐM M WTO TÜTAV UNESCO TÜRSAB TÜBĐTAK TÜĐK SPSS. : Devlet Planlama Teşkilatı : Döner Sermaye Đşletmesi Merkez Müdürlüğü : Metre : Dünya Turizm Örgütü : Türk Tanıtma Vakfı : Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü : Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu : Türkiye Đstatistik Kurumu : Sosyal Bilimler Đçin Đstatistik Paketi. Yeni Ahit Kısaltmaları Mat Mar Elç Rom 1Ko 2Ko Gal Flp Ef. Yu. 1 Yu. 1 Yu. Gir. 2 Yu. 2 Yu. Gir. 3 Yu. Yah. Esi. Esi. Gir.. : Matta Đncili : Markos Đncili : Elçilerin Đşleri : Pavlus’tan Romalılar’a Mektuplar : Pavlus’tan Korinliler’e Birinci Mektup : Pavlus’tan Korinliler’e Đkinci Mektup : Pavlus’tan Galatyalılar’a Mektup : Pavlus’tan Flipililer’e Mektup : Pavlus’tan Efesliler’e Mektup : Yuhanna Đncili : Yuhanna’nın Birinci Mektubu : Yuhanna’nın Birinci Mektubuna Giriş : Yuhanna’nın Đkinci Mektubu : Yuhanna’nın Đkinci Mektubuna Giriş : Yuhanna’nın Üçüncü Mektubu : Yahuda’nın Mektubu : Esinleme (Vahiy) : Esinlenmeye Giriş. xi.

(15) 2. 1. GĐRĐŞ Dünya Turizm Örgütü (WTO) verilerine göre XXI. yüzyılda dünyada turizmin önemi gittikçe artmaktadır. Ülkelerin cari açıklarının kapatılmasında ve ekonomik gelişmelerinde önemli bir rol oynayan turizm, bugün büyük bir sektör haline gelmiştir. Dünyada turizm faaliyetine katılan yaklaşık bir milyar kişinin yaptığı turistik harcamalar ile sektör, her geçen gün büyüyerek dev bir endüstri konumuna ulaşmıştır. Bu sektörde meydana gelen gelişmelere paralel olarak, bu pastadan pay almak isteyen ülkeler arasındaki rekabet gün geçtikçe artmaktadır. Tüm alanlarda olduğu gibi turizm alanında da ülkeler, daha çok tüketiciye ulaşmak ve turizm talebini artırmak için tanıtım faaliyetlerinde bulunmakta; turizm potansiyelini artırmak ve uluslararası turizm hareketliliğini sağlayabilmek için alternatif turizm çeşitlerine yönelmektedirler. Turizm gelirleri açısından en fazla getirisi olan özel ilgi türlerinin başında inanç turizmi gelmektedir. Turizm açısından bakıldığında; turistlerin bir yöreyi tercih etmelerine neden olan en önemli etkenlerden birisi, o yörenin tanıtım faaliyetleridir. Bir ülkenin kamuoyunda olumlu imaj yaratmak amacıyla çeşitli iletişim tekniklerinden yararlanarak açık, sürekli ve yoğun şekilde yürütülen bilgilendirme faaliyetleri olarak tanımlanan (Hacıoğlu, 1992, s. 146 – Eker, 1989, s. 38 – Đnceoğlu, 1985, s. 84 – Soysal, 1976, s. 7 – Olalı, 1983, s. 253 – Eralp, 1978, s.160-163 – Kaya, 1992, s. 4 – Tavmergen & Meriç, 2002, s. 33 – Kotler, 1976, s. 289-299 – Frey, 1965, s. 19) tanıtma, Türkiye’de, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtma Fonu Kurulu, TÜRSAB, TÜTAV gibi kamu ve özel kurum ve kuruluşlarca çeşitli faaliyetlerle yürütülmektedir. Bu araştırmada, Aziz Yuhanna Bazilikası’nın tanıtım faaliyetlerini yürüten özelkamu kurum ve kuruluşlarının bu yönelimin tanıtımında kullandığı faaliyetlerin etkinliğine ilişkin yabancı ziyaretçilerin görüşleri incelenmiştir. Araştırmada öncelikle geniş kapsamlı literatür taraması yapılmış, konu ile ilgili araştırmalar hakkında bilgiler verilmiş ve problem durumu ortaya konulmuştur. Daha sonraki bölümde kavramsal çerçeve içerisinde tanıtım kavramı, kavramın nitelikleri, yöntemleri ile turizm kavramı arasındaki ilişkisi incelenmiştir. Bununla birlikte bir turizm çeşidi olarak inanç turizmi üzerinde durulmuş ve inanç turizmi kapsamında Aziz Yuhanna’nın Hayatı ve Aziz Yuhanna’nın Hıristiyan inancındaki.

(16) 3 önemine değinilmiştir. Literatür taramasının ardından uygulama kısmında seçilen örneklemden elde edilen veriler analiz edilerek araştırmanın temel hipotezleri test edilmiş ve araştırma sonuçları değerlendirilmiştir. Yapılan analizlerin ardından sonuçlara dayanılarak öneriler getirilmiştir. 1.1. Problem Durumu Seyahat olgusu insanlık tarihi kadar eskiye dayanır ve insanlar tarih boyunca değişik nedenlerle seyahat etmişlerdir. Đçöz’ün (2003) de belirttiği üzere tarih boyunca yapılan bu seyahatlerin çoğu, kaynağını ekonomik nedenlerden almaktadır. Kimi toplumlar kendilerine yeni yurt veya barınak bulmak için, kimileri de savaşlardan kaçmak için bulundukları coğrafyayı terk etmişlerdir. Bugünün turizm hareketleri, lokomotifin 1811’de bulunması ile başlayan ve buharlı trenlerin, gemilerin ulaştırmada kullanılmaya başlaması ile ilk toplu gezi Đngiliz Thomas Cook tarafından düzenlenmiştir. Yeni ve süratli ulaşım araçlarının sivil hayata uyarlanması ile uzak yollar kısalmış, daha ucuz ve tehlikesiz yolculuk etme olanağı doğmuştur. Dünyada turizm faaliyetlerindeki asıl gelişmeler II. Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanmıştır. Ülkelerin ekonomik açıdan gelişmesi ile artan refah düzeyi, yoğun iş temposu nedeniyle insanların tatil yapma anlayışının değişmesi, ulaşım araçlarının özellikle de havayolu ulaşım sisteminin gelişmesi, iletişim araçlarındaki teknolojik ilerlemeler aracılığı ile dünyanın çeşitli coğrafyalarındaki doğal ve tarihi güzelliklerin tanıtılması, dünyada turizmin gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur (Đçöz 2003, s.15). XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren turizm, dünya ekonomisinde en hızlı gelişen sektörlerden biri haline gelmiştir. Turizm, çoğu zaman diğer birçok endüstride olduğu gibi bölgesel veya ulusal kalkınma için bir araç olmuştur. Turizm sektörü, yaygın. biçimde. vergi. gelirlerinin. artırılmasında,. ödemeler. dengesi. açığının. hafifletilmesinde, bölgesel ve ulusal ekonomik gelişmelere katkıda bulunmada rol oynayan önemli bir faktör olarak yerini almıştır (Çımat ve Bahar, 2003, s. 2). Bugün turizmin yarattığı ekonomik, sosyal kültürel ve politik etkiler, özellikle uluslar arası ekonomik ve politik ilişkilerde oynadığı rol giderek önem kazanmaktadır. Bu durum, yalnız uluslar arası turizm hareketinden büyük pay alan gelişmiş ülkelerde.

(17) 4 değil, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerde de turizme verilen önemi artırmaktadır. Dünyada ve Türkiye’de turizme verilen önem artmakta, turizm eğilimleri çeşitlilik kazanmakta, yeni yerler yeni turizm türleri insanların daha fazla ilgisini çekmektedir (Emekli, 2005, s.100). Bilindiği gibi Türkiye’nin turistik potansiyelinin önceliklerini, sahip olduğu doğal ve kültürel zenginlikler oluşturmaktadır. Türkiye, bozulmamış doğa, güneş, kıyılar ve tarihi eserlerini ön plana çıkararak turizm pazarında yer almış, cazip fiyat ve kaliteli ürün kombinasyonu ile son yıllarda bu sektörde kayda değer bir gelişme göstermiştir (Sargın, 2006, s.1). Alternatif turizm arayışlarının 1990’lı yıllardan itibaren tüm dünyada yoğunlaşması ve turizm türlerini çeşitlendirme yönünde yapılan çalışmalar doğrultusunda Türkiye’nin doğal, tarihsel ve kültürel çekicilikler bakımından hemen tüm turizm türlerinin geliştirilmesine olanak tanıyacak güce sahiptir ( Emekli, 2005, s.100). Her geçen gün çeşitlenen ve odak noktaları farklılaşan istekler, yeni cazibe alanlarının oluşumunu zorunlu kılmaktadır. Son yıllarda önem kazanan ve alışılagelmiş isteklerin dışında gelişen alternatif turizm faaliyetlerine potansiyel alanların, yeni isteklere uygun olarak planlanması ve sahip olunan doğal ve kültürel değerlerin daha özel bir seçimle mercek altına alınması gerekmektedir (Usta, 2005, s.2). Bu açıdan bakıldığında “detay”, “kendine özgü”, “alternatifi olmayan”, “sürdürülebilir” ve “karlılık” kavramlarının turizm faaliyeti ile birlikte değerlendirilmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan projelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir (Sargın, 2006, s.2). Bu bağlamda özellikle inançların geçmişine uzanmak, dinlerin önemli merkezlerini ziyaret etmek, inançların zorunlu gördüğü ziyaretleri yaparak hacı olmak isteyen, bu şekilde manevi tatmin, iç huzuru arayan insanların rehberliğinin doğru yapılması ve “Đnanç Turizmi” kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir (Đçöz, 2003, s. 6). Doğal olarak inanç, alınıp satılabilen ve ticareti yapılan bir mal değildir. Ancak insanların inançlarının gereği olarak “hacı” olmak, kutsal yerleri görmek, manevi tatmine ulaşmak için seyahat ettikleri de bir gerçektir (Sargın, 2006, s.3). Hatta bu yerler sadece inananları tarafından değil, meraklıları tarafından da ziyaret edilmekte ve bu mekânlar tur organizasyonları içerisinde yer almaktadır (Özgüç, 2003, s. 84). Tüm dinlerin rehberleri, dini mekânların, kutsal şehir ve toprakların inananları tarafından ziyaret edilmesini şart koşarken, aynı zamanda ekonomik bir hareket de.

(18) 5 başlatmışlardır. Bunun sonucudur ki, günümüze kadar geçen süreçte bu şehir ve tapınakların bulunduğu ülkeler, bu ziyaretlerden sürekli fayda sağlamaktadırlar (Sargın, 2006, s.3). Anadolu, Asya ve Avrupa kıtalarının buluştuğu bir noktada bulunduğu ve doğal bir geçiş oluşturduğu için, tarih boyunca Asya, Avrupa ve hatta Afrika’dan gelen sayısız göç dalgalarının kavşak noktasını oluşturur. Anadolu, bu kavşakta buluşan ve değişik uygarlıkları kendi potasında eriterek yeni bir renk vermiştir (Değirmencioğlu ve Ahipaşaoğlu, 2008, s. 3). Eski dünya olarak bilinen bu üç kıtanın kesiştiği noktadaki Anadolu, mitolojik tanrı ve tanrıçaların ortaya çıktığı coğrafya olmuştur. Günümüzdeki uygarlıkların ve inançların köklerini barındıran Anadolu, çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere kadar uzanan pek çok inancın filizlenmesine katkı sağlamıştır. Musevi, Hıristiyan. ve. Đslam. dinlerinin. evrenselleştiği. coğrafya. Anadolu’dur.. Roma. Đmparatorluğu’nun hâkimiyeti altındaki Filistin’de doğmuş olan Đsa Peygamber öğretilerini, daha sonradan “On iki Havari” olarak isimlendirilecek olan Yahudi halkın arasından seçtiği kişilerle birlikte Roma zulmünden inleyen, yolunu şaşırmış Yahudilere yönelik olarak yaymaya başlamıştır. Yahya’nın yakalanması ile “zaman doldu tanrının krallığı/egemenliği yakındır; tövbe edin ve Müjde’ye inanın” (Mar. 1;15) diyerek davetine başlayan Đsa Peygamber, onca çabasına karşın, çok sınırlı sayıda insana ulaşmıştır. Çarmıha gerilmesinden sonra ise çok sayıda insan, yeni harekete katılmıştır (Batuk, 2006, s. 17). Misyonerlik denildiğinde akla ilk gelen isim, Tarsus’ta doğup büyümüş ve çocukluğunda yaşadığı evin temelleri hac merkezi olarak ziyaret edilen Aziz Pavlus’tur. Onun misyon stratejileri, yolculukları, mektupları bütün Hıristiyan misyonerler için vazgeçilmezlerdendir (Turan, 2004, s. 2 - Seccombe, 2000, s. 129). Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde havarilere ve önemli dini şahsiyetlere ev sahipliği yapan Anadolu, bu dinin yayılmasının bir anlamda merkez üssü olmuştur. Bugüne ulaşan eserler ve anlayışlar arasında; Yahudiliği ve Hıristiyanlığı özellikle Hıristiyanlığın “Đlk Dönemi”ni yakından ilgilendiren ve Hıristiyanlarca önemli görülen yerler de bulunmaktadır. Çünkü Hıristiyanlığın “Đlk Dönemi” de ilk “Hıristiyan” adı da bu ülkede geçmiştir. “Đlk Hıristiyan Topluluğu” olarak kabul edilen Arami (Süryaniler)’in merkezi/beşiği olarak değerlendirilen ve Tur-Abdin (Đnananların Ülkesi) olarak da bilinen Mardin, Midyat ve Diyarbakır Türkiye’dedir. Bunun yanında.

(19) 6 Yahudiler için kutsal yerler arasında yer alan Urfa, Harran da Türkiye sınırları içerisindedir (Küçük, 2010, s. 755). Bu nedenle bu coğrafyada pek çok yerleşim, -Đstanbul, Efes, Đznik, Kayseri, Antakya, Tarsus, Urfa- bu dinin inananları tarafından kutsal sayılmaktadır. SelçukEfes’teki Meryem Ana Evi ve Aziz Yuhanna Bazilikası, Antakya’daki Aziz Pierre Kilisesi, Tarsus’taki Aziz Pavlus Evi Vatikan tarafından hac merkezi olarak ilan edilen kutsal mekânlar arasındadır. Yukarıda vurgulandığı gibi özellikle Hıristiyanlık dinine inananlar için kutsal mekânlar sayılan Đstanbul, Đznik, Nevşehir, Denizli, Selçuk, Tarsus, Van, Trabzon gibi merkezlerde, bu inancı taşıyan insanların ağırlıkta olduğu bir ziyaretçi yoğunluğu görülmekle birlikte, bunların dışında, Türkiye’nin pek çok yerinde var olan ve inanç turizmine potansiyel olacak mekânların, tam olarak vurgulandığı ve bu odak noktaların tanıtımı konusunda gerekenin yapıldığı pek söylenemez (Sargın, 2006, s. 5). Doğal, kültürel ve tarihi zenginlikler açısından büyük bir potansiyele sahip olan Türkiye’nin, ekonomik büyüme ve kalkınmasında turizm sektörünün önemli bir paya sahip olduğu bir gerçektir. Ancak bu potansiyeli gerektiği gibi değerlendirebilmek de ayrı bir öneme sahiptir. Bunu gerçekleştirebilmek için tanıtım faaliyetlerine gereken özenin gösterilmesi şarttır (Baş, 2011, s. 5). Gökdeniz, (1996) uluslararası seyahatler içerisinde dinsel amaçlı seyahatlerin önemini ortaya koymak için bir araştırma gerçekleştirmiştir. Bu araştırma sonucunda Anadolu’nun farklı inanç gruplarına sahip insanlar için uluslararası dini turizm hareketleri içerisinde önemli bir potansiyele sahip olduğu vurgulanmış, Türkiye’ye yönelik uluslararası turizm talebinde ülkenin sahip olduğu bu potansiyeli daha iyi işletmesi ve tanıtması gereği üzerinde durulmuştur. Yılmaz, (2000) Meryem Ana Evi’nin turistik potansiyelini analiz etmek için bir çalışma yapmıştır. Bu çalışmada Meryem Ana Evi’nin hac merkezi olduğu vurgulanmış ve bu merkezin potansiyelinin etkin olarak kullanılmasında tanıtım faaliyetlerinin önemine değinilmiştir. Sargın, (2006) Yalvaç’ın inanç turizmi açısından turistik potansiyelini ortaya koymayı amaçladığı çalışmasında, Yalvaç’ın bu potansiyelini etkin bir şekilde.

(20) 7 kullanabilmesinin koşulunu turizm alt yapısının oluşmasına ve tanıtım faaliyetlerinin yeterliliğine bağlamaktadır. Şahbaz (2000), turist sayısı ve turizm gelirlerinin, tanıtım harcamalarına ne ölçüde bağımlı olduğunu tespit etmek için bir çalışma gerçekleştirmiştir. Yapılan çalışmanın sonucunda 1984- 1999 yılları arasında Türkiye’nin yurt dışında tanıtılması için gerçekleştirilen harcamalar ile Türkiye’nin turizm gelirleri ve Türkiye’ye gelen turist sayısı arasında olumlu yönde bir ilişki olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bir diğer çalışmada Arslan (2007) tarafından gerçekleştirilmiş ve 1990-2005 yıllarını kapsayan verilerin analizi sonucunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tanıtım harcamalarıyla Türkiye’ye gelen turist sayısı ve elde edilen turizm geliri arasında pozitif bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Çetinel, (2001) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 1996-2000 yılları arasında yurtdışındaki yazılı ve görsel medya araçlarında yaptığı tanıtım harcamalarının gelen turist sayısı üzerindeki etkisini incelemiştir. Yapılan çalışma sonucunda özellikle televizyon ve radyoda yapılan tanıtım harcamalarının gelen turist sayıları üzerinde etkin bir rol oynadığı tespit edilmiştir. Alegra ve Juaneda (2006) Akdeniz’in önde gelen tatil yörelerinin, sektörde ön plana çıkmalarını sağlayan ve turistik tüketicilerin bir turistik ürün olan destinasyon seçimlerini etkileyen faktörleri belirlemeye yönelik bir çalışma yapmışlardır. Bu çalışmada, turistik tüketicilerin tatil yeri seçiminde en önemli unsur yöre için yapılan tanıtım faaliyetleri ve yörenin turistik kalitesinden kaynaklı imajının olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışmalar ışığında yürütülen turistik tanıtma faaliyetlerinin yönelimi ziyaret eden turistler üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu söylenebilir. Bu noktada yürütülen tanıtma faaliyetlerinin, tanıtımı yürüten kişi ve/veya kurum ile bu faaliyete muhatap kişi, toplum ya da kitle arasındaki bir iletişim olarak değerlendirilmelidir. Bu bağlamda araştırmanın problemini “Aziz Yuhanna Bazilikası’nın tanıtma faaliyetlerini yürüten özel - kamu kurum ve kuruluşlarının bu yönelimin tanıtımında kullandığı faaliyetlerin etkinliğine ilişkin yabancı ziyaretçilerin görüşleri nelerdir?” şekilde belirtmek mümkündür..

(21) 8 1.2. Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amacı, Aziz Yuhanna Bazilikası’nın tanıtma faaliyetlerini yürüten özel-kamu kurum ve kuruluşlarının bu yönelimin tanıtımında kullandığı faaliyetlerin etkinliğine ilişkin yabancı ziyaretçilerin görüşlerini ortaya koymaktır. Bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki hipotezler geliştirilmiştir. Hipotez 1. Hıristiyan turistlerin mezhepleri ile Selçuk’u ziyaret amaçları arasında ilişki vardır. Hipotez 2. Turistlerin dini inançları ile Selçuk’ta kalış süreleri arasında ilişki vardır. Hipotez 3. Aziz Yuhanna Bazilikası’nın tanıtılma yeterliliklerini algılama düzeyi turistlerin yaşlarına göre farklılık göstermektedir. Hipotez 4. Aziz Yuhanna Bazilikası’nın tanıtılma yeterliliklerini algılama düzeyi turistlerin cinsiyetine göre farklılık göstermektedir. Hipotez 5. Aziz Yuhanna Bazilikası’nın tanıtılma yeterliliklerini algılama düzeyi turistlerin dini inançlarına göre farklılık göstermektedir. 1.3. Araştırmanın Önemi Hıristiyan âleminin en önemli şahsiyetlerinden birisi olarak kabul edilen Aziz Yuhanna, Đsa Peygamberin çarmıha gerilmesi sırasında annesini emanet ettiği kişidir. Çeşitli kaynaklar Đsa Peygamberin çarmıha gerilmesini yaklaşık olarak 33 veya 34 yılları olarak vermektedir.. Çarmıh sonrası Kudüs’ün Đsa Peygamberin ailesi ve. havarileri için güvenli bir kent olmaktan çıkması ve Roma askerlerinin takibine uğramaları sonucu her birisi değişik yer ve şehirlere sığınmışlardır. Kendisinin bir Esseni olduğu kabul edilen Aziz Yuhanna’nın Đsa Peygamberin akrabası olabileceği konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. 37-42 yılları arasındaki bir tarihte kendisine emanet edilen Meryem Ana’yı da yanına alarak bir grup Esseni ile birlikte Roma’nın Asya eyaletinin başkenti ve en büyük kentlerinden olan Efes’e gelmiş olduğu kabul edilir. Burada gizlice Đsa Peygamberin öğretilerini yaymaya başlamış, Aziz Pavlus’un öldürülmesinden sonra, Efes’e bağlı kiliselerin başına geçmiştir. Vatikan tarafından sahih olarak kabul edilen ve snoptik olarak nitelendirilen diğer üç Đncil’den farklı olarak Batıni (Ezoterik) bir anlayışla yazılmış olan ve kendi adını taşıyan incilini burada.

(22) 9 yazdığı kabul edilmektedir. Ölmeden önce günlerinin büyük kısmını geçirdiği ve Đncilini yazdığı yer olarak kabul edilen bugün Đzmir istikametinden Selçuk’a girişte karşılaşılan Eski Yunanca Ayasoluk (Aziz Yuhanna) olarak bilinen tepeye vasiyeti gereği gömüldüğü yine genel bir kabuldür. Hıristiyanlığın Efes ve çevresinde güçlendiği IV. yy. da mezarı üzerine ahşap çatılı küçük bir bazilika yapılmıştır. Bizans Đmparatoru Jüstinien (527-565) döneminde ise bugün kalıntıları görülen görkemli bazilika inşa edilmiştir. Đlk Hıristiyan topluluklarının oluşturduğu yerleşimlerinin büyük bölümü Anadolu sınırları içerisindedir. Çeşitli kentler, kiliseler ve kutsal mekânlar Anadolu’nun birçok bölgesine dağılmış durumdadır. Papa IV. Paul 1967 yılında, Papa II. Jean Paul 1979 yılında, Papa XVI. Benedictus 2007 yılında Meryem Ana Evi’ni ve Aziz Yuhanna Bazilikasını ziyaret etmişlerdir. Konuyla ilgili olarak yapılan önceki araştırmalarda Aziz Yuhanna Bazilikası’nın turizm boyutunda incelenmediği, genel olarak Aziz’in kişiliği ve yazdığı Đncil ile aldığı vahiyler üzerinde durulduğu, bazilikasının ise yalnızca sanat tarihi açısından incelendiği görülmektedir. Yapılan araştırmalarda araştırmacılar, Aziz Yuhanna’yı dinler tarihi konusunda irdelemiş ve bu alanda alan yazına katkı sağlamışlardır. Bu çalışma konusunda ilk olması, ardından yapılacak olan çalışmalara yol göstermesi, alandaki uygulayıcılara tavsiye ve önerilerde bulunması, bu alanla ilgili alan yazına katkı sağlaması açsından önem taşımaktadır. Tüm bu unsurlarla birlikte araştırma sonuçlarının, turizm sektörünün erişimine açık hale getirilmesiyle işletmelere önerilerde bulunulması ve diğer araştırmacılara farklı bir bakış açısı kazandırılması amaçlanmaktadır. 1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları Araştırma, zaman ve kaynak kısıtlılığı nedeniyle evreni temsil eden örneklem üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ayrıca veri toplama yöntemlerinden anketin sınırlılıkları bu araştırma için de geçerlidir..

(23) 10 1.5. Varsayımlar Bu araştırmanın temel varsayımları şöyledir; • Araştırmaya katılan bireyler uygulanan anket sorularını kendi gerçek görüşlerini yansıtacak biçimde içten ve yansız olarak yanıtlamışlardır. • Bu araştırma için hazırlanan ve uygulanan anket soruları yeterli bilgiyi sağlayacak düzeydedir..

(24) 11 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 2.1 Tanıtma Kavramı XX. yüzyıl, insanlık tarihi boyunca en çok gelişim ve değişimin yaşandığı, günlük hayat normlarının sürekli yenilendiği, teknolojinin yetişilmesi zor bir hızla ilerlediği, kişiler arası iletişimin yerelden küresele genişleyip kişiler arasındaki mesafelerin hızla kısaldığı, ülkeler, uluslar ve kültürler arası ilişkilerin aradaki sınırları aşarak birbirleriyle kaynaştığı ve yaşanan tüm bu değişimlerin dünyayı etkileme hızının her yıl katlanarak arttığı bir dönemdir (Selimoğlu, 2007, s. 21). Đletişim teknolojisi ve yöntemleri açısından 1950’lerden itibaren kendini gösteren bu değişimler ve gelişmeler yaşamın her alanında etkili olmuş ve gündelik hayatın işleyişini en çok etkileyen faktör haline gelmiştir (Kart, 2007, s. 3). Đletişim alanındaki bu gelişmeler, uluslar ve uluslar arasındaki ilişkileri yeniden belirlerken, bu alanda. birçok. yeni. kavramın. doğmasına. veya. farklı. bakış. açılarıyla. değerlendirilmelerine yol açmıştır. Đşte bu kavramlardan ya da farklı bakış açılarından bir de tanıtmadır (Tolongüç, 2000, s. 11). Yöneten – yönetilen veya satan – satın alan ayrımı bulunsun ya da bulunmasın insan topluluğunun olduğu her ortamda bir tanıtma çabası vardır. Tanıtma, insanların toplu halde yaşamalarının ve böylece toplu yaşamadan doğan ilişkilerin bir sonucudur (Rızaoğlu, 2004, s. 3). Bir kişi, bir topluluk veya bir kurum tarafından uygun yöntem, teknik ve haberleşme araçlarından yararlanarak hedef grupları, bir durum veya bir olay konusunda aydınlatmak amacına yönelik faaliyetler bütünüdür (Topaloğlu ve Tunç, 1994, s.27 Kazancı, 2007, s.63). Yaygın tanıma göre; “Tanıtma”, bir ülkenin kamuoyunda olumlu imaj yaratmak amacıyla çeşitli iletişim tekniklerinden yararlanarak açık, sürekli ve yoğun şekilde yürütülen bilgilendirme faaliyetleridir (Hacıoğlu, 1992, s. 146 – Eker, 1989, s. 38 – Đnceoğlu, 1985, s. 84 – Soysal, 1976, s. 7 – Olalı, 1983, s. 253 – Eralp, 1978, s.160-163 – Kaya, 1992, s. 4 – Tavmergen & Meriç, 2002, s. 33 – Kotler, 1976, s. 289-299 – Frey, 1965, s. 19)..

(25) 12 Rızaoğlu’na (2004) göre, önceki verilen tanıtma tanımı yeterli değildir. Yazara göre, tanıtmanın tüm unsurlarını açık bir şekilde veren bir tanım şöyle olmalıdır; Tanıtma, çıkar elde etmek amacıyla bir kişi, grup veya örgüt tarafından uygun yaklaşım, yöntem, teknik ve araçlardan yararlanarak hedef olarak belirlenen veya belirlenmeyen kitlelere mal, hizmet, düşünce, konu, yarar, kişi, yer, örgüt veya davranış hakkında bilgi vermek, insanları aydınlatmak ve onların desteğini sağlamak, bir düşünce, konu veya durum hakkında kitleleri etkilemek, yöneltmek ve hatta insanları kandırmak veya kitleleri bir tutum ya da davranış kazanmalarını kolaylaştırmak için yapılan bir faaliyettir (Rızaoğlu, 2004, s. 5). Tanıtma, Batı dillerinde karşılığı bulunmayan (Karasu, 1990, s.31) ender terimlerdendir (Tolongüç, 2000, s. 11). Batı dillerinde tanıtma kavramının karşılanması için genellikle information (bilgi, danışma), publicity (tanıtma), communications (haber, mesaj),. public. (halk). relations. (akrabalık). ve. hatta. propaganda. deyimleri. kullanılmaktadır (Fisher & Merrill, 1970 Akt. Tolongüç - Kart, 2007, s. 3). Bu nedenle pek çok alanda yaygın olarak kullanılmasına rağmen, farklı anlatım ve işlevler ifade edebilmektedir. Bir diğer değişle, tanıtma kavramının çeşitli kamu, özel kurum ve kuruluşlarınca kendi amaçlarına uygun olarak; enformasyon, iletişim, reklamcılık, promosyon, halkla ilişkiler ve propaganda gibi kavramlarla eşanlamlı olarak kullanıldığı görülmektedir (Karasu, 1990, s. 31). Aslında bu kavramların tümü birbirleriyle iç içe ve bir bütün olarak “tanıtma” kavramı ile karşılanmakta, her biri kendine özgü yöntem ve tekniklerle tanıtıma destek sağlamaktadır (Tolongüç, 2000, s. 12). Her ne kadar tanıtma kavramı sözlükte farklı tanımlara karşılık gelse de, bu tanımların taşıdığı bir takım ortak unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlar incelendiğinde tanıtmanın; dinamik yönünün vurgulandığı, örgütsel bir faaliyet olduğu, uygun teknik ve araç gerektirdiği, politik, ekonomik, sosyo-kültürel ve turistik amaçla birlikte çıkar amacı güttüğü, bir hedef kişi veya kitlenin olması gerektiği, hedef kişi, gurup ya da kitleleri etkileyerek onları bir tutum veya davranış sahibi kılmaya yönelttiği görülür (Kaya, 1992, s. 4-5). Tanıtma kavramı ile ilgili yapılan bu tanımlamalardan sonra üzerinde durulması gereken bir diğer konu, tanıtmanın prensipleridir. Bülbül (2000, s.9)’e göre, tanıtma içerik, yol, yöntem ve araç olarak mutlaka hedef kitlelere gönderilmeli ve bu kitlelere.

(26) 13 hitap etmelidir. Sabır, para, özveri ve koordinasyon isteyen bir çalışma olduğu; ülkenin, kurumun veya markanın imajına uygun ve tutarlı olması gerektiği ve son olarak tanıtma kampanyasının mutlaka bir temel dayanağı olması, hatta bir logosu bulunması gerektiği üzerinde durmaktadır. Tüm bunların yanı sıra Hacıoğlu (1992, s.125) ise, tanıtmanın. sürekli,. aynı. amaca. yönelik. ve. koordineli. olması. gerektiğini. vurgulamaktadır. 2.2. Tanıtma ve Đletişim Süreci Her tanıtma faaliyeti aynı zamanda bir iletişim faaliyetidir (Önce, 1992, s. 32). Başka bir ifadeyle tanıtmanın temeli iletişime dayanır (Pırnar, 1992, s. 25). Ancak, her iletişim olgusunun bir tanıtma olgusu olmadığı da unutulmamalıdır. Đletişim sözcüğü, Latince kökenli communication sözcüğünün karşılığıdır. “Birbirlerine ortamlarındaki nesneler, olaylar, olgularla ilgili değişimleri haber veren, bunlara ilişkin bilgileri birbirlerine aktaran, aynı olgular, nesneler, sorunlar karşısında benzer yaşam deneyimlerinden kaynaklanan, benzer duygular taşıyıp bunları birbirine ifade eden insanların oluşturduğu topluluk ya da toplum yaşamı içinde gerçekleştirilen tutum, yargı, düşünce, duygu bildirişimlerine iletişim denir” (Oskay, 1985, s.15). Rızaoğlu’na (2004) ve Dökmen’e (1994) göre iletişim; kişileri, grupları, örgütleri, ülkeleri birbirine bağlayan onları birbirlerini anlamaya zorlayan,. barışa,. dayanışmaya ve bütünleşmeye iten faaliyetlerdir. Bu açıdan değerlendirildiğinde iletişim, insanların başkalarını tanıma ve başkalarına kendini tanıtma süreci olarak değerlendirilebilir. Đnsanlar arasında iletişimsiz bir yaşam düşünülemez. Nitekim Bülbül’e (2000) göre; insanlar günlük yaşamlarının %75’ini iletişim içinde geçirmektedirler. Böylelikle insanlar yaşam sürecinin önemli bir bölümünü iletişim çaba ve çalışmalarına ayırmaktadır. Tolongüç’e (2000) göre; herhangi bir tanıtma kampanyasının başarıya ulaşması yaygın kanının aksine, yalnızca yeterli bütçe, uygun zamanlama ve yetkin bir örgütle değil, aynı zamanda olayın özünü oluşturan iletişim sürecinden en etkin biçimde yararlanılması ile mümkündür. Öyleyse tanıtma faaliyetlerinin başarıya ulaşması için iletişim süreci iyi bilinmeli ve etkili bir şekilde kullanılmalıdır (Akarsu, 2001, s. 9)..

(27) 14 Böylece literatürde genel olarak tanımlanan iletişim süreci öğelerinin tanıtma faaliyeti çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Tanıtma amaçlı iletişim süreci beş temel öğeden oluşur. Bunlar: Kaynak, mesaj, kanal, hedef, amaç ve geri bildirimdir (Tolongüç, 2000, s. 15 - Çamdereli, 2004, s. 46 – Aslan ve Demircioğlu, 1994, s. 55).. Kaynak. Amaç. Kodlama. Mesaj. Kanal 1. Alıcı 1. Kanal 2. Alıcı 2. Kanal 3. Alıcı 3. Etki. GERĐ BĐLDĐRĐM. Şekil: 2-1. Tanıtma Amaçlı Đletişim Süreci Kaynak: (Tolongüç, 2000, s. 17). Şekil 1’de de görüldüğü üzere tanıtma amaçlı iletişim süreci kaynağın belirlenmesiyle başlamaktadır. Etkili ve kalıcı tanıtma yapabilmek için önce tanıtmaya konu olacak kişi, yöre, bölge, ülke, mal, hizmet, gurup, örgüt ve düşünce bir başka ifadeyle “kaynak” belirlenmelidir (Akarsu, 2001, s. 10). Daha geniş bir ifadeyle kaynak; belirli bir hedefe iletilmek üzere mesajı kodlayan kişi ya da örgüttür (Tolongüç, 2000, s. 15). Schramm’a (1985) göre kaynak; mesajını bir semboller sistemi içinde kodlayarak çeşitli iletişim kanalları ve bu kanallar içinde yer alan araçlarla iletir. Tanıtma amaçlı iletişim sürecinde kaynak belirlendikten sonra tanıtmanın amacının belirlenmesi gerekmektedir. Tanıtmanın amaçları şunlardır: Kitlelerin dikkatini ve ilgisini çekmek, kitlelere haber ve bilgi göndermek, kitleleri ikna etmek ve onları değişikliğe (eyleme) hazırlamak, kitleleri harekete geçirmek, kitlelerin sahip olduğu imaj üzerinde istenilen yönde etki yaratmak ve son olarak kitlelerde bir tutum ve davranış değişikliği sağlamak (Rızaoğlu, 2004, s. 10 – Kaya, 1990, s. 27 - Kaya, 1992, s. 9 - Akarsu, 2001, s. 11 – Tolongüç, 1992, s. 13 –.

(28) 15 Shaw, 1990, s. 19 – Dickinson, 1990, s. 20). Daha somut bir anlatımla tanıtıma yönelik iletişim sürecinin amacı; alıcının dikkatini ve ilgisini çekerek, ona haber ve bilgi vererek onun sahip olduğu imaj üzerinde istenilen yönde belirli etkiler yaratarak, bir tutum ve davranış değişikliği meydana getirmedir (Tolongüç, 2000, s. 22). Đletişim sürecinde tanıtmaya konu olacak kaynak ve amaç belirlendikten sonra, tanıtmanın hedefi (kişi, gurup ya da kitle) belirlenmelidir. Hedef kitle belirlenirken, hedefi oluşturan bireylerin, hem bireysel unsurlarıyla, hem de toplumsal unsurlarıyla ele alınması gerekmektedir. Etkili bir tanıtma yapabilmek için, bireysel unsurlar olarak ifade edilen; bireylerin demografik kimlikleri, yaşam tarzları ve ürün kullanım segmentleri, kısaca bireylerin özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır (Akarsu, 2001, s. 12 – Özülker, 1990, s.12 - Pırnar, 1992, s. 26). Bununla birlikte hedef kitleyi etkileyen ve turistik yönelime çeken motive edici faktörlerin de belirlenmesi gerekir. Dann’a (1981) göre, turizm talebini yaratıcı ve artırıcı etkisi olan bu faktörler kısaca iten ve çeken faktörler olarak ikiye ayrılmaktadır. Đten faktörler, bireyi turistik faaliyetlere yönlendiren, onda bir istek yaratan sosyopsikolojik güdülerdir. Edperson’a (1983) göre; bu güdüler fizyolojik, güvenlik, aidiyet, saygı, statü ve özgüven ihtiyaçlarından doğar. Diğer taraftan çeken faktörler ise, kişinin turistik faaliyete katılım kararını verdikten sonra bireyin gideceği spesifik hedefi belirler. Daha açık bir ifade ile çeken faktörleri kültür ve tarih birikimleri, iklim koşulları, ulaşım ve seyahat kolaylıkları, doğal kaynaklar, fiyat düşüklüğü ve değişik spor ve eğlence olanakları oluşturur. Blanchet’e (1964) göre; hedefin özelliklerini belirlemeden yapılan tanıtım çalışması, ancak rastlantısal bir başarıyı beraberinde getirir. Hedef kitlenin seçimini çeşitli şekillerde düşünmek mümkündür. Hedef kitle uluslararası planda ele alındığı zaman ülke bazında düşünülmesi gereken bir faaliyettir. Özülker’e (1990) göre; hedef kitle olarak seçilen Đngiliz kamuoyunun algılama ve etkilenme biçimi bir Fransız’dan bir Amerikalı’dan bir Alman’dan mutlak şekilde farklıdır. Dolayısıyla algılama şekli ile birlikte bunların temel etkileniş araç ve biçimleri de değişmektedir. Alman pazarında görsel ve yazılı medya daha çok ilgi çekmesine rağmen; Đngiliz pazarına hitap edileceği zaman, daha çok esprili ve pratiğe yönelik bir takım faaliyetlere yönelmek gerekir..

(29) 16 Tanıtma amaçlı iletişim sürecinin elemanlarından bir diğeri mesajdır. Mesaj, iletilmek istenen fikrin, bilginin ya da duygunun bir simgeler dizisi biçiminde kodlanmasıdır (Tolongüç, 2000, s. 16). Schramm (1985); kaynağın ileteceği mesajı kodlarken üzerinde durulması gereken noktaları şu şekilde sıralamaktadır: Mesaj, alıcının dikkatini çekecek biçimde kurulmalı ve iletilmelidir. Mesaj, anlamı bozulmadan iletilmesini sağlayacak biçimde hem kaynağın, hem de alıcının ortak oldukları anlamlandırma çerçevesine düşecek biçimde oluşturulmalıdır. Oluşturulan mesaj, alıcıda ihtiyaç uyandırmalı ve bu ihtiyaçların doyurulması yönünde önerilerde bulunup, yol göstermelidir. Mesajın ihtiyaçların doyurulmasına ilişkin olarak önerdiği yol, bireyin kendisinden istenen yönde harekete geçerken, kendisini ait hissettiği toplumsal grubun normlarına ve o grup içindeki konumuna da aykırı düşürmeyecek biçimde düzenlenmelidir (Akarsu, 2001, s. 13 – Tolongüç, 2000, s. 16-17 – Aslan ve Demircioğlu, 1994, s. 55 - Pırnar, 1992, s. 26). Đletişim sürecinde hangi iletişim kanalının kullanılacağı da iyi belirlenmelidir. Kanal, kaynak ile alıcı arasındaki mesajın iletilmesine yardımcı olan araçtır. Tanıtımda kullanılan kanalları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlardan ilki; belli bir bedel ödeyerek, satın alınan iletişim araçlarıdır. Bu iletişim araçlarına TV’de ve radyoda yayınlanan reklamlar, gazete ve dergi gibi yazılı basında yer alan ilanlar, billboard (ilan tahtası) reklamları, afişler, sergiler ve fuarlar örnek olarak gösterilebilir (Tavmergen ve Meriç, 2002, s. 50). Bunun yanında tanıtımda kullanılan kanallardan ikincisi de; belli bir ücret ödemeksizin kullanılan iletişim araçlarıdır. Bu araçlara da dergilerde yayımlanan makale ve yorumlar, haber ya da sanatsal niteliği güçlü olan fotoğraf, tanıtıcı broşür ve kitaplar, belgesel film ve hatta sinema filmleri örnek olarak verilebilir (Akarsu, 2001, s.14). Tanıtma amaçlı iletişim sürecinin son elemanı geri bildirimdir. Geri bildirim, alıcıdan kaynağa doğru oluşan ters yöndeki bilgi akımıdır (Tolongüç, 2000, s. 21). Geri bildirim sayesinde hazırlanan mesajın alıcı tarafından algılanıp algılanmadığı, bu mesajın alıcı üzerinde yarattığı tepkinin olumlu olup olmadığı anlaşılır. Kısaca geri bildirim, tanıtmada kullanılacak mesajın alıcıya ulaşmasını sağlayan kanal ve araç gibi tanıtma amaçlı iletişim süreci öğelerinin doğru kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek açısından önemli olduğu söylenebilir (Akarsu, 2001, s. 15)..

(30) 17 Hizmet sektöründe yer alan işletmeler, pazar payını ve satış gelirlerini artırmak için iletişim stratejilerinin geliştirilmesine yönelik önemli harcamalar yapmaktadırlar. Lovelock’a (1996) göre; etkin bir iletişim süreci sayesinde çok sıradan, geçici, pazarda tutunamayacak bir ürün kalıcı bir ürüne dönüşebilir. Đletişim sayesinde müşteriler daha fazla bilgilendirilerek, eğitilerek aldıkları hizmetlerden daha verimli faydalanabilmeleri sağlanabilir. Hizmet pazarlayanlar için organizasyonun ve ürünlerin pazardaki konumunun belirlenebilmesi açısından iletişim çok önemlidir. 2.3. Tanıtma Kavramının Nitelikleri Tanıtma, bir sistem içinde düşünülmesi gereken, belirli stratejileri ve politikaları olan birbirlerinden farklı özelliklere sahip yaklaşım, yöntem, teknik ve araçların uyumlu bir şekilde kullanıldığı ve yönetildiği faaliyetler bütünüdür. Tanıtma, ancak bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesi halinde olumlu sonuçlar verecektir (Karasu, 1990, s. 33). Tanıtma basit bir bilgilendirme olayı değildir. Tanıtma çok değişik faaliyetleri kapsayan, çok yönlü, çok amaçlı ve büyük harcamayı gerektiren bir faaliyettir. Dolayısıyla, değişik tanıtma faaliyetlerinin en az kaynak ve zaman harcanarak bilimsel kurallar dâhilinde yönetilmesi gerekir (Rızaoğlu, 2004, s. 29). Tanıtma faaliyetinin daha iyi anlaşılabilmesi için tanıtmanın amacının, işlevinin ve niteliklerinin ayrıca bu niteliklerde yer alan kavramların ve bu kavramlarla birlikte ilişkili alanların belirlenmesi gerekir. Rızaoğlu’na (2004) göre; tanıtmanın niteliklerini şu şekilde olmalıdır; • Tanıtma toplumsal bir olgudur, • Tanıtma iletişimsel bir faaliyettir, • Tanıtma yönetsel bir faaliyettir, • Tanıtma belirli bir ilgi alanı ve sınırı olmayan bir faaliyettir, • Tanıtma genellikle kitle iletişim ortamında gerçekleşen bir faaliyettir, • Tanıtma davranışsal bir olgudur, • Tanıtma bütünsel bir faaliyettir, • Tanıtma pahalı bir faaliyettir, • Tanıtma süreklilik gerektiren bir faaliyettir..

(31) 18 Tanıtma Toplumsal Bir Olgudur Tanıtma ve tanıma olgusu, bir arada yaşamak zorunda kalan insanların davranışlarını birbirlerine açıklamalarında ve birlikte yaşamalarını kolaylaştırmada önemli toplumsal bir olgudur. Böylelikle tanıtma, toplumsal yaşamın doğasında yer almakta ve insanların birbirleriyle kurdukları ilişkilerin düzenli bir biçimde işlemesini sağlayan toplumsal bir olgu haline gelmektedir (Rızaoğlu, 2004, s. 30). Tanıtma Đletişimsel Bir Faaliyettir Tanıtma olayının temelinde yatan fonksiyon iletişim kurabilmektir (Güzel, 2001, 63). Coltman’a (1989) göre; turizm sektöründe ürün ve hizmet sağlayanlar ve sektöre yeni katılan işletmeler, yeni ya da mevcut tüketicilerin dikkatini yeni ürün ve hizmetlere çekmek üzere iletişim faaliyetlerinden faydalanmaktadırlar. Turizm pazarında üretim ve tüketim belli bir coğrafi alan üzerinde meydana gelir. Diğer yandan turistik ürünler bir toplam üründür. Turistik ürünlerin niteliğini denetlemek de oldukça zordur. Turizmde, turistik ürünler fiziksel birer varlık değildirler. Diğer bir deyişle, turistik tüketicilerin bizzat turistik üretim merkezlerine gelmesi lazımdır (Rızaoğlu, 2004, s. 133). Böylelikle turistik ürünlerin soyut özellikleri ve satın almadan önce deneme imkânının olmaması nedeniyle tanıtma faaliyetinde iletişime duyulan ihtiyaç daha yoğundur. Tanıtma Yönetsel Bir Faaliyettir Tanıtmanın yönetsel bir olgu olması, tanıtma faaliyetlerinin planlanması, örgütlenmesi, eşgüdümlenmesi ve denetlenmesi anlamına gelmektedir. Nitekim etkin ve başarılı bir tanıtma faaliyeti, yönetsel bir süreci beraberinde gerektirir (Rızaoğlu, 2004, s. 35). Bunun yanında etkin ve başarılı bir yönetim de iyi bir iletişim ilişkisinin kurulması ve geliştirilmesi ile mümkündür. Tanıtma Belirli Đlgi Alanı ve Sınırı Olmayan Bir Faaliyettir Tanıtmanın ilgi alanı çok geniştir. Đnsan topluluğunun bulunduğu her yerde tanıtılacak birçok konu bulunabilir. Diğer yandan, tanıtılacak konu kandırmadan ikna etmeye kadar genişleyip daralabilir (Rızaoğlu, 2004, s. 30)..

(32) 19 Tanıtma, birkaç insana yöneltilebileceği gibi geniş toplum kesimlerine de yöneltilebilir (Kaya, 1992, s. 4). Bunun yanında tanıtma, bir ürünün satışına yönelik olarak uygulanabileceği gibi bir işletmenin veya bir ülkenin imajını oluşturmaya ya da geliştirmeye veya olumsuz imajı silmeye yöneltilebilir (Rızaoğlu, 2004, s. 30 – Zafar, 1991, s. 9). Bununla birlikte tanıtma, siyasal, toplumsal, ekonomik, sosyo-kültürel veya turistik alanlarda ayrı ayrı uygulanabileceği gibi bu alanların hepsini birden kapsayabilir. Tanıtma Kitle Đletişim Ortamına Dayanan Bir Faaliyettir Özülker’e (1990) göre iletişim; genel anlamda kişiler arası iletişim ve kitle iletişimi olarak iki kümede toplanabilir. Tanıtmada her ne kadar kişiler arası iletişimin ve iletişimsel geri beslemenin büyük bir önemi olsa da, tanıtma faaliyetinde kullanılan iletişim, kitlesel iletişim şeklindedir. Kitlesel iletişim, tanıtmanın dolaylı olmasını ve genellikle iletişimsel değil, tepkisel geri beslemeye dayanmasını zorunlu kılmaktadır. Diğer yandan, tanıtmada kişiler arası iletişimi sağlamak da oldukça güçtür. Kişiler arası iletişim daha dar bir çerçevede oluştuğu için, tanıtmanın yayılma alanı da daralmaktadır. Bununla birlikte kitlesel iletişimin yayılma alanı geniştir ve kişiler arası iletişime göre sıklığını arttırmak oldukça kolaydır (Rızaoğlu, 2004, s. 45). Tanıtma Davranışsal Bir Olgudur Tanıtma insanlarla ve insan davranışlarıyla ilgili bir süreçtir. Tanıtmanın temeli insan davranışlarının yönlendirilmesidir. Bu davranışsal yönlendirme ya mevcut davranışların sürdürülmesi ya da bu davranışları değiştirilmesi şeklinde olmaktadır. Đnsanlarda bir davranış değişikliğinin yaratılabilmesi ise bir iletişim olgusunun yaşama geçirilmesinin ilk koşuludur. Đnsanlar arası iletişim ise bir davranışsal olgudan başka bir şey değildir. Bu açıdan bakıldığında tanıtma bir insanın bir diğerinin davranışına veya düşüncelerine etki etmede kullandığı bir çabadır (Rızaoğlu, 2004, s. 45-46). Tanıtma Bütünsel Bir Faaliyettir Tanıtma faaliyetinde birbirlerinden farklı niteliklere sahip yaklaşımlar, yöntemler ve araçlar kullanılmaktadır. Ancak kullanılan bu öğeler birbirlerinden bağımsız olarak yürütülmemeli, birbirlerini tamamlayacak ve bütünleştirecek şekilde bir.

(33) 20 araya getirilmelidir (Tavmergen ve Meriç, 2002, s. 43). Başka bir ifade ile (Özülker, 1990); tanıtma faaliyetleri arasında koordinasyon sağlanmalıdır. Rızaoğlu’na (2004) göre; tanıtma bütünselliğini sağlamak için şunlar yapılmalıdır; • Tanıtma yaklaşımları, yöntemleri, teknikleri ve araçları birbirlerinin etkisini destekleyecek veya daha da arttıracak şekilde uygun bir karma oluşturulmalıdır. • Tanıtma kararlarının alınmasında ve yürütülmesinde kamu kesimi ile özel kesim katılımlı bir anlayışla bir araya gelmelidir. • Tanıtmanın amaçları önceden belirlenmeli ve tüm tanıtma faaliyetleri bu amaçları gerçekleştirme yönünde uygulanmalıdır. • Tanıtmada devlet öncü olmalı ve arka planda kalmaya oldukça özen göstermelidir. Kaya’ya (1992) göre, hiçbir ülkenin kendisini devlet tanıtmaz. Başka bir ifadeyle akıllı devlet, ortalıklarda görünmeyen fakat ipleri elinde tutan devlettir. • Tanıtma iletileri belirlenen amaçlara yönelik olarak geliştirilmeli ve kullanılmalıdır. • Tanıtma planları aynı zamanda mikro düzeyden makro düzeye doğru değerleri yansıtacak şekilde yapılmalıdır. Öncelikle, toplumun ve ülkenin çıkarları düşünülmelidir. • Tanıtmanın stratejileri ve politikaları ayrıntılı bir şekilde bir araştırma sonucu belirlenmeli, seçilmeli ve uygulanmalıdır. • Tanıtmanın etkinliği sık değerlendirilmeli ve geri beslemelere yer verilmelidir. Tanıtma Pahalı Bir Faaliyettir Tanıtma faaliyetleri yüksek maliyetler gerektirdiğinden, maddi bir külfeti de beraberinde getirir (Rızaoğlu, 1992, s. 37). Gerçekten işletmelerin veya ülkelerin en çok harcama yaptıkları kalemlerin başında tanıtma faaliyetleri gelmektedir (Tavmergen ve Meriç, 2002, s. 43). Başka bir ifadeyle tanıtma faaliyeti pahalı bir çabadır (Özülker, 1990, s. 16)..

(34) 21 Tanıtma faaliyetlerinden genelde bir karşılık beklenmez. Özellikle, ülke ve kültürel yöndeki tanıtmalar bu niteliği taşımaktadır. Böylece, tanıtma faaliyeti kısa vadede kendisini ödeyemeyen bir faaliyettir ve çoğu ülke tanıtma faaliyetlerine yeterli harcama yapamadığı için turizm pazarlarından beklediği ilgiyi görmemektedir (Rızaoğlu, 2004, s. 47). Tanıtma ülke veya işletme için bir yatırım olarak değerlendirildiğinde, bu yatırımın verimliliği garanti değildir (Tolongüç, 1992, s. 13 - Tavmergen ve Meriç, 2002, s. 44). Bununla birlikte tanıtma harcamaları gider olarak değil, karşılığı fazlasıyla alınacak bir yatırım olarak algılanmalıdır (DPT, 2001, s. 77). Tanıtma Süreklilik Gerektiren Bir Faaliyettir Tanıtmada bir defa reklam vermek, bir kişiyi / grubu / kitleyi bir, iki defa çağırmak amaca ulaşmak için yeterli değildir (Tavmergen ve Meriç, 2002, s. 43). Bir araştırmaya (Özülker, 1990 – Şahbaz, 2000) göre; tanıtma faaliyetlerinin başarılı bir sonuç verebilmesi için en az 5-10 yıl arasında bir döneme ihtiyaç vardır. Tanıtım faaliyetleri kısa vadeli, geçici bir faaliyet olarak görülmemelidir. Aksine ileriye dönük bir yatırım olarak değerlendirilmeli ve bunun sonuçlarının uzun vadede gerçekleşeceği kabul edilmelidir (Çetinel, 2001, s. 153 – Casson, 2001, s. 61). Bunun yanında her yapılan tanıtma faaliyetinin başarıya ulaşması beklenir ancak öngörülemeyen bir kriz veya karışıklık ortamı talebin rakip işletmeye ve / veya ülkeye kaymasına sebep olur. Böylelikle tanıtma faaliyetlerine kalındığı yerden veya en baştan başlamak gerekir (Özülker, 1990, s. 16). 2.4. Tanıtma Faaliyetleri Genel anlamda bir tanıtma, ancak iyi seçilmiş bir kitle iletişim aracıyla başarıya ulaşabilir. Tanıtma faaliyetlerinin amacı, çok iyi hazırlanmış bir mesajı etkin bir iletişim aracıyla hedef kitleye ulaştırmaktır (Hacıoğlu, 2000, s. 73- 86). Tanıtma faaliyetleri, tanıtmanın belli bir anlayış veya modele bağlı kalarak gerçekleştirildiği. yöntemlerdir.. Genel. olarak. tanıtmada. halkla. ilişkiler,. bildirseme(enformasyon), propaganda, reklamcılık, satış tutundurma, duyurum, kişisel temas ve lobicilik faaliyetleri kullanılmaktadır (Tavmergen ve Meriç, 2002, s. 46)..

Referanslar

Benzer Belgeler

Bilge O lgaç, A yşegül A ld in ç'ln de­ neyim siz bir oyuncu olduğunu bu rolün altında ezileceğinden korktu­.. ğu için onu değiştirdiğini

Gü- ney Kore’de yapılan diğer bir çalışmada klinik Candida izo- latlarının tür düzeyinde tanımlanmasında VITEK ® 2, Phoenix otomatize idantifikasyon sistemleri, iki

1) WISC-R Akıl Yürütme Becerileri Bölümü’nden ve araştırmacı tarafından hazırlanan sorulardan elde edilen bulgulara göre; yapılan çalışmaların sonucunda deney grubu

Based on the above background, the objectives are (1) to provide an overview of the mathematics learning guidance implementation in the low grades by parents during

Birsel ve Malazizi-Bellek Journal of Hatay Mustafa Kemal University Department of History, 2(1), 2020, 23-35.. 24 çalışmaları ve inanç çeşitliliğinin anlatılması üzerine

Baş- langıçta tereddüt etmeme rağmen bu büyük ve kutsal şahsiyete karşı beslediğim sevgi, hayranlık ve Ulusların Havarisi Aziz Pavlos’u daha geniş çapta tanıtabilmeyi

26 İsa şöyle yanıt verdi: “Size doğrusunu söyleyeyim, doğaüstü belirtiler gördüğünüz için değil, ekmeklerden yiyip doyduğunuz için beni arıyorsunuz.. 27 Geçici yiye-

Düşündüklerimizi insanlara sözlerimizle bildiririz. Tanrı düşüncelerini bize iki şekilde bildirmiştir – yazılı Sözü olan Kutsal Kitap aracılığıyla ve bizlere