• Sonuç bulunamadı

ORMAN FAKÜLTESİ DERGİSİ. Z L B X X V I İ l,, SKRIE w TOMB v 1 FASCICULE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ORMAN FAKÜLTESİ DERGİSİ. Z L B X X V I İ l,, SKRIE w TOMB v 1 FASCICULE"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Z L B X X V I İ l , , . ... 1 1 9 7 6

SKRIE w TOMB v 1 FASCICULE

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

ORMAN FAKÜLTESİ

D E R G İ S İ

R EV Ü E D E LA FACULTE D ES SCIENCES FORESTIERES D E L’UNIVERSITfi D ’ISTANBU L

(2)

İÇİNDEKİ YERİ

Y a z a n

Doç. D r. E rtu ğ ru l ACUN O rm an H asılatı ve İk tis a d ı K ürsüsü

I — GENEL OLARAK MİLLİ GELİR.

Milli geliri; b ir devrede m illet ekonomisinin y a ra ttığ ı net toplam hasıla olarak tanım layabiliriz. M eydana getirilen mal ve hizm etlerin g er­

çek değerlerini saptayan bu kavram , b ir ülkede refah ölçüsü olarak kul­

lanılabilir. Bu itibarla, m illet ekonomisinde önemli b ir yeri olan bu kav­

ram ın tanım lanm asını biraz daha açıklığa kavuşturm ak gerekm ektedir.

Bu hususu gerçekleştirm ek üzere; önce g ayri safi milli hasıla, sonra da safi milli hasıla ve milli gelir kavram ları üzerinde durm ak yerinde ola­

cak tır (ÜLGENER, S. 1970, s. 2 3- 3 0 ) : 1 — Gayri Safi Milli Hasıla (GMH).

Bir yılda m eydana getirilm iş olan m al ve hizmetlerin, hiç bir eksilt­

me yapılmaksızın toplamı, gayri safi milli hasıla ile ifade edilir. B urada kasdedilen değer; mal ve hizmetlerin, nihai durum larındaki piyasa de­

ğerleridir. Gerçekten, örneğin mobilya üretim ini ele a lırs a k ; yalnızca, bir yılda elde edilen m obilyaların piyasa değeri hesaplarım ıza katılacak de­

m ektir. Buna karşılık, m obilyaların elde edilmesi için gerekli olan ke­

reste üretim i ile kerestenin meydana getirilm esi için gerekli bulunan tom ruk üretim i dikkate alınm ayacaktır. Aksine b ir düşünüş şekli, mobil­

ya işinde kullanılan keresteyi ve kereste için üretilen tom ruğu da hesap­

larımıza katm am ız ve bu suretle yalnızca mobilyanın nihai tüketiciye sağladığı y a ra rı gerçektekinden çok daha kabarık olarak göstermemiz so­

nucunu doğurur. Zira, kereste elde etmeğe y arayan tom ruk ile mobilya y a­

pım ında kullanılan kerestenin ve mobilyanın, mobilya satın alan nihai tü ­ keticiye sağladığı y a ra r aynıdır. Bu nedenle, yalnızca mobilya üretim de­

ğerini dikkate almak zorunluluğu vardır.

Y a yın K om isyonuna Sunulduğu Tarih : 30.11.1976

(3)

M İLLİ GELİR VE O RM A N CILIK SEK TÖ RÜ 117

B ir ülkede gayri safi milli hasılanın hesaplanm ası, sektörlere göre ya da harcam alara göre gerçekleştirilebilir. Örnek olarak, harcam alar şeklinde gayri safi milli hasıla toplam ını şöyle gösterebiliriz;

GMH - C + İ + G + (E — M)

Form üldeki sembollerin açıkladığı anlam ları ise aşağıdaki gibidir;

C = Özel tüketim harcam aları, İ = Tüm y atırım harcam aları, G = Devlet tüketim harcam aları, E = İhracat, M = İth alât.

Bu form ülden açıkça görüldüğü gibi, y u rt içi harcam alarından ayrı olarak, yapılan ih rac at değerinin ith alattan fazla olması ölçüsünde de gay ri safi milli hasıla artm aktadır. Öte yandan, gayri safi milli hasıla­

nın saptanm ası, gerçek milli gelirin o rtaya çıkarılm ası için yalnız başı­

na yeterli değildir. Zira, aşınm a ve eksilme paylarını, başka bir deyişle, am ortism anları dikkate almak gerekirki, bu da bizi safi milli hasıla kav­

ram ına götürür.

2 — Safi Milli Hasıla ( SMH).

B ir ülkede gerçek hasılayı saptam ak için gayri safi milli hasıladan, her tü rlü aşınm a ve eksilme paylarının çıkartılm ası gerekm ektedir. Zira, bu am ortism anlar dikkate alınmazsa, ileride eski üretim i aynen koruya­

bilmek için yeni m akinalar alınması olanağı ortadan kalkar. Böyle bir durum sonunda milli hasılada azalma görünür, işte bu nedenle, gayri sa ­ fi milli hasıladan am ortism anları (Ir) düşmek gerekir ve bu şekilde safi milli hasıla elde edilir.

SMH = C + I + G + (E — M) — Ir

Ancak hemen belirtm ek gerekirki, savaş durum larında ve diğer ola­

ğ anüstü zam anlarda, am ortism an payı düşülmez ve GMH, olduğu gibi kul­

lanılır. N orm al zam anlarda ise ekonomik durum un ölçüsü SMH dir.

Öte yandan, ülke içinde tüm üretim fak tö rleri sahiplerinin cebine gi­

ren p arayı hesaplam ak için yalnızca safi milli hasılayı bilmek te yeterli değildir. Bu değerden milli geliri bulmak gerekm ektedir.

3 — Milli Gelir ( Y ) .

Safi milli hasıladan vasıtalı vergileri çıkardıktan sonra a rta kalan m iktara milli gelir denir. V asıtalı vergilerin hesaptan düşülmesi nedeni,

(4)

ülkede y aratılan hasıla üzerine eklenmiş ve hasıla ile ilgisi olmayan bir ekin, başka bir deyişle, vasıtalı vergilerin hesap dışı bırakılm ası zo­

runluluğundan ileri gelmektedir. Bilindiği üzere, v asıtalı vergiler (T;), şahsın geliri değildir ve satış fiatı üzerinden otom atikm an kesilirler. Bu­

na karşılık, vasıtasız vergiler gelirin oluşumundan sonra alındığından, milli gelir toplam ı içine alınm ışlardır. Bu durum da, milli geliri şöylece fo r­

müle edebiliriz.

Y = C + î ■+ G + (E — M) — î r — Ti

B uraya k ad ar açıklam ış olduğumuz bu üç kavram ı kısaca özetlemek gerekrise, aşağıdaki şekilde de tanım lam ak olanağı v ard ır;

GMH , Toplam üretim kudretini gösterir, SMH , N et ekonomik başarıyı açıklar,

Y , Ekonomik refah ölçüsünü belirtir.

Ancak, bir ülkede refah ölçüsü olarak milli gelirin kullanılabilmesi için bazı koşulların yerine getirilm esi zorunludur. Bu koşuları kısaca şöy­

le sıralayabiliriz;

1) Ülkede, milli gelir için ele alm an ve kıyaslanan yıllar arasında, halkın zevk ve alışkanlıklarında, ekonominin bünyesinde önemli değişik­

likler olmamalıdır.

2) Aile işletmelerinde üretilen ve orada tüketildiği için pazara çık­

m ayan m alları da milli gelir toplam ına alm alıdır.

3) Milli gelir hesaplanm ası, ülkeden ülkeye ayrıcalıklar gösterm e­

melidir. Örneğin, b ir ülkede yüksek fiy a tla r ve aşırı reklâm ile prefab ri­

ke ahşap bir villanın maliyeti, milli gelire çok yüksek bir rakam ola­

rak yansır. Buna karşılık, diğer b ir ülkede, evinde kullandığı k ereste y i; or­

m anda kaçak kestiği ağaçlardan ve kendisinin imal ettiğ i tom ruklardan üreten bir ferdin barınm a m asrafları, milli gelir hesaplarında hiç görül­

mez. Bu nedenle, yararlanm a derecesi aynı olduğu halde, barınm a m a sraf­

ları için bir ülkede çok yüksek b ir değer,diğer ülkede ise çok düşük bir değer sözkonusu olm aktadır. Böylece, bu iki ülkede barınakların üretim değerinin milli gelire yansım aları birbirinden çok fark lı olm aktadır.

Öte yandan, milli gelir, değişik ülkelerde ve aynı ülkede değişik za­

m anlarda h a tta ayni ülkede değişik bölgelerde ya da değişik sektörlerde ayrı ayrı tanım lanabilir. Örneğin, R usya’da ve Doğu Bloku ülkelerinde,

(5)

M ÎL LÎ G ELİR V E ORM A NCILIK SEK TÖ RÜ 119

hizm etler üretim sayılm am akta ve milli gelir hesabına katılm am aktadır ki, bu husus B atı Bloku ile Doğu Bloku arasındaki gelir kıyaslam alarını güçleştirm ektedir (HÎÇ, M. 1970, s. 275). Aynı şekilde, orm ancılık sek­

töründe milli gelir hesabında, tabii büyüme m ik tarı olarak da adlandırılan bir rakam ın her yıl sab it alınması ve fiy a t a rtışla rı ile bu değerin yıldan yıla büyümesi, şeklinde ifade edilen b ir yanlış hesaplam a yapılm ıştır (DlE, 1972, s. 31). Oysa, ayni dönemde diğer sektörlerde sözü edilen şe­

kilde b ir milli gelir hesaplanm ası yoluna gidilm em iştir.

Ayrıca, gelişmiş ülkelerde, hiçbir fayda vermeyen, iş yerine uzak mesafelerden gidiş geliş m asrafları gibi bazı m asraflar, gelişmemiş ül- kedekine kıyasla milli geliri çok k ab artırlar. Ama, bu kısaca özetlediği­

miz sakıncalarına rağmen, milli gelirin hesaplanm asına ve onun ekono­

mik - sosyal a raştırm a lar ve kıyaslam alarda kullanılm asına her zaman baş vurulm aktadır.

Ancak, milli gelirin refahı ölçmede başvurulan b ir k ıstas olabilmesi için fe rt başına milli geliri gözönünde tutm ak gerekm ektedir. Gerçekten, bir ülkede toplam milli gelirin yüksek olması, o ülke fertlerinin milli gelir toplam ı düşük olan ülkeye nazaran daha yüksek b ir h ay at düzeyinde bu­

lunduklarını ortaya koyamaz. Örneğin, nüfusu çok fazla olduğu için mil­

li gelir toplam ı yüksek olan H indistanda yaşayan b ir fert, 350.000 nüfusu olduğu için toplam milli geliri çok az olan L üksem burg’daki b ir ferde kı­

yasla çok düşük b ir refah düzeyinde bulunm aktadır. Bu itibarla, toplam milli geliri ülke nüfusuna bölerek b ir ferde düşen ortalam a milli geliri bulm ak ve bunu refahı ölçen b ir kıstas olarak kullanm ak daha everişli bir yoldur. Bunun yanında, milli gelirin fertlerce bölüşülmesinin ve da­

ğılışının da, kıyaslam a yapılan ülkeler arasında ayrıcalıklar gösterm e­

mesi gerçek b ir karşılaştırm a için gereklidir. Bundan başka, daha ileri giderek, çalışan nüfus başına milli geliri hesaplam ak ve refah ölçüsü ola­

rak kullanm ak bizi gerçeklere daha çok yaklaştıracak tır. F akat, çalışan nüfus kavram ının her ülkede aynı şekilde anlaşılm ası gerçekleşmemiş bulunduğundan, bu yola sık sık başvurulm am aktadır.

Milli gelirin, b ir ekonomik araç olarak ele alınabilmesi için gözönün­

de tu tulm ası zorunlu olan önemli noktalardan b ir diğeri de, hesaplam ala­

rın nominal değer üzerinden değil gerçek değer üzerinden yapılm ası zo- runluğudur. Bu nedenle, milli geliri cari fiy a tla ra göre değil, sabit fiy a t­

ları esas alarak hesaplam ak daha gerçekçi olm aktadır.

n — ORMANCILIK SEKTÖRÜ VE MİLLÎ GELİR.

Önemine ve özelliklerine kısaca değindiğimiz milli geliri ve onun sek­

törlerinden birisi olan ormancılık sektörüm üzün bu kavram içerisindeki

(6)

yerini belirlemek ilgi çekici sonuçlar doğurabilecektir. Ancak, konu üze­

rine eğilmeden hemen belirtm eliyiz ki, orm ancılık sektörünün oluşturduğu gayri safi milli hasıla, gerçek değerinin altında bir değerde hesaplam ak­

tadır. Özellikle, zati yakacak ve yapacak maddesi olarak orm an köylü­

lerine verilen orm an emvali nedeniyle, orm an işletm elerinin hasılatı ger­

çek değerinin çok altm da görünm ektedir. Zira, bilindiği üzere, zati ihti­

yaç ya da m üşterek ihtiyaç maddesi olarak parasız ya da fevkalade ucuz olarak değerli orm an emvali orm an köylülerine devredilmektedir. Bu nedenle de, milli gelir hesaplam alarına bu çok düşük fiy a t üzerinden yansıyan orman işletm eleri ürünlerinin b ir kısmı, gerçek değerinin çok altında b ir değerle ele alınmış olm aktadırlar.

Bundan başka, özellikle, SEKA ve TKİ gibi devlete ait müesseselere ve özel sektöre verilen tahsisli orman emvali de piyasa değerinin altında bir fiy atla satılm ak tad ır ve bu hasıla, gerçek değerinden daha düşük bir değerle milli gelire yansım aktadır. Bu itibarla, ormancılık sektörünün gayrisafi hasılasının, milli gelir hesaplarına yansıyan değerden daha faz­

la b ir gerçek değere malik olduğu söylenebilir.

Öte yandan, tarım sektörü ile ormancılık sektörü, az gelişmiş ülkele­

rin kalkınm a faaliyetlerinde büyük görevler yüklenmiş bulunm aktadır.

B aşka b ir deyişle, milli gelirin artırılm asın d a bu sek törler önemli bir rol oynam aktadırlar, Bu nedenle, ormancılık sektörünün milli gelir için­

deki yerinin saptanm ası ve bunun gelişiminin planlanm ası, ülkemizin kal­

kınm a çabalarının başarıya ulaştırılm asında katkılı olacaktır. Ormancılık sektörünün kalkm m a faaliyetlerine ayak uydurabilm esi ise, ülke ekonomi­

sinin geliştirilm esini sağlam ada y ararlı olacaktır.

Bu itibarla, önce orm ancılık sektörünün milli gelir içindeki yerini 1948-1962 döneminde belirlemek üzere Tablo - 1 düzenlenmiştir. 1948 = 100 esasına göre indeksleri de belirleyen bu tablodan ilk bakışta, orm an­

cılık sektörünün tarım sektörleri içinde çok düşük b ir düzeyde tem ­ sil edildiği gözlemlenebilmektedir. Tabloda, tarım ve hayvancılık çabala­

rın da o rtay a konan hasılanın, ormancılık sektörününkinin çok üstünde olduğu anlaşılm aktadır. Ayrıca, 1948 = 100 indeksine göre, en düşük ge­

lişmenin ormancılık sektöründe gerçekleştirilm iş olduğu görülüyor. Ber- çekten, Türkiye milli gelirinin 1948 = 100’e göre 1962 yılında 624,6’a ulaşm asına karşılık, orm ancılıkta sağlanan gelişmenin 310,2 de kalması ilgi çekicidir. Bu sonuca dayanarak 1948 -1962 döneminde T ürkiye’de, orm ancılık sektörünün en düşük gelişim temposunu gösterm iş olduğu söylenebilir. Kıyaslam ayı ay rın tılard an k u rtarm ak için yalnızca tarm ı sektörü ile toplam sanayi ele alınm ışsa da, milli gelirdeki gelişmenin

(7)

T ab lo -1

Ü R E T İM F A A L İY E T K O L L A R IN A G Ö R E M İL L İ G E L İR V E İN D E K S İ (1948=100) (C a ri Ü re tim A m ille r i F ia tla r ıy la , M ily o n TL)

F a a l iy e t k o lla r ı ve to p la m la r

B irim 1938 1948 1951 1952 1953

'=

1954 1955 1956 1957 1958 1959 1960 1661 1962

1— T a r ım TL.

İ n d e k s 775 16,5

4.691 100,0

5.564 118,6

6.193 132,0

7.235 154,2

5.927 126,3

7.638 162,8

9.096 193,9

12.005 255,9

16.144 344,1

18.498 394,2

19.238 410,1

19.048 406,0

21.779 464,2 a — T a r ım v e J TL.

H a y v a n c ılık ; İn d e k s

i

751 16,4

4.582 100,0

5.448 118,9

6.038 131,8

7.071 154,2

5.759 125,7

7.453 162,8

8.867 193,5

11.758 256,6

15.785 344,5

18.148 396,1

18.864 411,7

18.667 407,4

21.341 465,8

b — O rm a n c ılık TL.

İ n d e k s 19 21,9

86 100,0

90 104,8

103 119,7

114 132,2

119 138,1

120 139,3

164 190,7

171 199,3

223 259,4

223 259,8

243 283,0

263 305,6

267 310,2

c — B a lık ç ılık TL.

İn d e k s 5 21,8

23 100,0

26 109,4

53 224,4

50 212,8

50 213,2

65 278,2

65 277,4

76 323,1

.

137 584,2

124 582,2

130 557,3

118 505,6

171 729,5

2 — S an ay i TL.

İn d e k s 205 22,1

926 100,0

1.250 135,0

1.491 161,0

1.840 198,6

2.248 242,7

2.579 278,4

3.290 355,2

4.158 448,9

5.419 585,0

6.887 711,1

6.887 743,5

7.578 818,0

8.323 898,5

M İL L İ G E L İR TL.

İn d e k s 1.634

18,5 8.815 100,0

10.694 121,3

12.424 140,9

14.696 166,7

14.785 167,7

18.220 206,7 I

21.197 240,5

26 623 302,0

33.873 384,3

41.778 474,0

44.359 503,2

46.537 528,0

52.055 624,6

K a y n a k : D İE. 1970, T ü rk iy e M illi G e liri, s. 10—14.

MİLGELİRVEORMANCILIK SEKTÖRÜ121

(8)

yarısı oranında bir gelişme gösteren ormancılık sektörünün, sektörler içinde bu açıdan en geride kalm ış olduğu doğrulanabilm ektedir.

Sözünü ettiğim iz dönemde, milli gelir içinde orm ancılık sektörünün hangi oranda tem sil edildiğini gösterm ek üzere Tablo - 2’yi düzenlemiş bulunuyoruz. Bu tablo ile, ormancılık sektörünün milli gelir içindeki ye­

rinin 1938 de % 1,1 iken, 1962 de % 0,5’e düştüğü anlaşılm aktadır. Bir başka deyişle, ormancılığın milli gelir içindeki önemi 1938 -1962 döne­

minde y arı yarıya azalm ıştır. Buna karşılık, tarım ve hayvancılık, milli gelir içinde daima •% 40 dan daha fazla b ir yer kaplam aktadır. Oysaki, T ürkiye’de orm an topraklarının alanı ta rım ve hayvancılığa ayrılan a ra ­ zinin yarısı dolaylarındadır.

Bunun yanında, tarım sektörü içindeki ormancılığın yerini ele alacak olursak, Tablo - 2, ormancılığın bu sektö r içinde de çok önemsiz b ir y er­

de bulunduğunu gösterm ektedir. Gerçekten, ormancılığın gittikçe azal­

mak üzere 1938 y ılın d a k i'% 2,4 den, 1962 de % 1,2 lik bir orana düştüğü bu tabloda gözlemlenmektedir.

Öte yandan, kalkınm a plânlarının uygulanm a başlangıcı olan 1963 ten sonraki dönemde, ormancılık sektörünün ülkemizin sosyal ve ekono­

mik yapısında büyük önem ve katkısı bulunm aktadır. Bu itibarla, orm an­

cılık sektörü de, diğer sektörlerde olduğu gibi, b ir gelişme içine girm iş­

tir. Bu nedenle, kalkınm a plânlarının uygulam a başlangıcı olan 1963 yı­

lından itibaren 2 dönemi ele alan ve 1972 ye k ad ar 10 yılı kapsayan b ir gelişimi incelemek y ararlı olacaktır. Bunun yanında, 3 ncü plân dönemi­

nin ilk yılı olan 1973 yılm a da tabloda yer verilm iştir. Ancak, daha ile­

rideki tarihlere ait veriler, henüz yayınlanm adığı için tabloda incelenme­

m iştir. Ayrıca, Devlet is ta tis tik E n stitüsünün milli gelire ilişkin son ya­

yını, g ayrisafi hasılaya göre bilgiler verdiğinden, Tablo - 3 ve Tablo - 4 bu esas göre düzenlenmişlerdir. Aslında, milli gelir yerine gayrisafi y u rt içi hasılaya göre yaptığım ız bu kıyaslam alar, milli gelire göre ele alı­

nan Tablo -1 ve Tablo - 2 deki veriler bakım ından temelde bir ayrıcalık gösterm em ektedir.

G ayrisafi y u rt içi hasılaya g ö re; orm ancılık sektörünün, 1948 - 1962 dönemine kıyasla, daha hızlı b ir gelişim temposu gösterdiği Tablo - 3’te gözlemlenmektedir. Gerçekten, 1963 -1973 döneminde orm ancılıkta sağ­

lanan hasıla, 1963 yılm a göre hızla artm ıştır. 1968 = 100 indeksine göre bu artışın 1973 te, 1963 yılındakinin 3 k atm a ulaştığı gözlemlenebilmek- tedir. Ancak, gerek toplam y u rtişi hasılada ve gerekse diğer sektörlerde, az da olsa daha fazla gelişim hızının kaydedilmiş olduğu ayni tablodan

(9)

Ü R E T İM F A A L İY E T K O L L A R IN IN M İL L İ G E L İR İÇ İN D E K İ O R A N I (%) V E

T A R IM S A L F A A L İY E T K O L L A R IN IN T A R IM S E K T Ö R Ü İÇ İN D E K İ O R A N I (% ) (C ari Ü re tim A m ille r i F iy a tla r ıy la )

T a b l o—2

F a a l iy e t k o lla r ı ve

to p la m la rı

O ra n ı 1938 1948 1951 1952 1953 1954 1955 1956 1957 1958 1959 1960 1961 1962

1 — T a r ım M illi G e lird e k i 47,4 53,2 52,0 49,8 49,2 40,1 41,9 42,9 45,1 47,7 44,3 43,4 40,9 41,8

T a r ım d a k i 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100

a —T a r ım ve M illi G e lird e k i 46,0 52,0 50,9 48,6 48,1 39,1 40,9 41,8 44,2 46,6 43,4 42,5 40,1 41,0 H a y v a n c ılık T a r ım d a k i 96,9 97,7 97,9 97,5 97,7 97,2 97,6 97,4 97,9 97,8 98,1 98,0 98,0 98,0

b —O rm a n c ılık M illi G e lird e k i 1,1 1,0 0,9 0,8 0,8 0,8 0,7 0,8 0,6 0,7 0,6 0,6 0,6 0,5

T a iim d a k i 2,4 1,8 1,6 1,7 1,6 2,0 1,6 1,8 1,4 1,4 1,2 1,3 1,4 1,2

c —B a lık ç ılık M illi G e lird e k i 0,3 0,2 0,2 0,4 0,3 0,3 0,3 0,3 0,3 0,4 0,3 0,3 0,2 0,3

T a r ım d a k i 0,7 0,5 0,5 0,8 0,7 0,8 0,8 0,7 0,7 0,8 0,7 0,7 0,6 0,8

2— S a n a y i M illi G e lird e k i 12,5 10,5 11,7 12,0 12,5 15,2 14,2 15,5 15,6 16,0 15,8 15,5 16,3 16,0 T a r ım d a k i

M İL L İ G E L İR M illi G e lird e k i 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 h-* O O 100 100

K a y n a k : D İE. 1970, T ü r k iy e M illi G e liri, s. 10—14

MİLLÎGELİRVEORMANCILIK SEKTÖRÜ

(10)

anlaşılm aktadır. Denilebilirki, orm ancılık sektörü, ülkemizde diğer sek­

tö rlerin gelişim tem posuna ancak 1963 -1973 döneminde yaklaşabilm iş- tir.

Buna karşılık, hemen belirtm ek gerekirki, 1963’e k ad ar geçen dö­

nemde, orm ancılık sektörünün gelişim tem posunun düşüklüğü ve milli gelir içindeki yerinin önemsizliği, onun 1963 -1973 dönemindeki yerini de etkilem iştir. Zira, tarım ve hayvancılık sektörü ile sanayi sektörü, ül­

kemizde eskiden beri en büyük hasılayı y aratm ak tad ırlar.

Bu itibarla, ormancılık sektörünün 1963 -1973 döneminde, önceki dö­

nemlere kıyasla daha fazla b ir gelişim gösterm esine karşılık, diğer sek­

tö rler içindeki ve milli gelirdeki önemini artırd ığ ı söylenemez. Gerçek­

ten, aynı tempo ile gelişseler bile, başlangıç m ik tarları arasm da çok bü­

yük fa rk la r bulunduğundan, ta rım ve hayvancılık toplam hasılatı ile o r­

m ancılık sektörününkü arasında v a r olan fa rk azalm am akta, tersine ço- ğılm aktadır. Aynı nedenlerle, ta rım ve hayvancılık toplamının, 1948 -1962 döneminde ormancılığın 60 k atı dolaylarında b ir hasıla yaratm ası ile or­

ta y a koyduğu üstünlük, 1963 -1973 döneminde de değişm emiştir. N ite­

kim, toplam tarım sektörü içindeki orm ancılığın yeri de, 1948 -1962 dö­

neminde olduğu gibi 1963 den sonraki plânlı kalkınm a döneminde de

% 1,5 dolayında kalm ıştır.

Öte yandan, düzenlediğimiz dört tablo şu sonuçları da o rtay a koym ak­

ta d ır: Sanayi sektörü 1948-1962 döneminde olduğu gibi, plânlı kalkın­

m a döneminde de en büyük gelişmeyi gösterm iştir. Gerçekten, sanayide elde edilen hasıla, ormancılığın 1948 yılında 10 k atı iken, 1962 yılında 30 k a tm a ulaşm ıştır. Plânlı kalkınm a dönemlerinde ise, sözü edilen üstünlük, sanayi sektöründe daha da yükselm iştir. O kadarki, gittikçe arta n bu gelişim ile 1973 yılında sanayide sağlanan hasıla, ormancılığmkinin 50 k atm a çıkmış bulunm aktadır. Buna bağlı olarak da, ormancılığın mil­

li hasıladaki yeri gittikçe azalarak % 0,5’e düşerken, sanayinin yeri ise hızla artm ış ve % 21,7 ye erişm iştir.

Bu düşük gelişim temposunun sonucu olarak, orm an ürünleri ih ra ­ catında plânlanan hedeflere ulaşılam am ıştır. Örneğin, I nci plân döne­

minde k âğ ıt ham uru için b ir denge öngörülmesine karşılık, k âğ ıt ham uru ith alatın ın yapılm ası gerekm iştir. Ayni şekilde, reçine ih racatı plânlanmış iken, bu ih rac at gerçekleştirilem em iştir (ACUN, E. 1970 s. 2 1 1 -2 1 2 ).

Gerçekten, Türkiye’de ormancılık kesimi verim inin düşük kalm ası nede­

ni ile ormancılık ih racata dönük bir sek tö r olam am aktadır. Bu itibarla, örneğin 1963 -1967 döneminde ihraç edilen orm an ürünleri gelirleri yılda

(11)

TABLO — 3

Ü R E T İM F A A L İY E T K O LLA R IN A GÖRE G A Y R İS A Fİ Y U RTİÇ İ H A S IL A T I VE İN D E K S İ (1968 = 100) (C ari F a k tö r F iy a tla rıy la Milyon TL)

F a a liy e t K olları B irim 1963 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970 1971 1972 1973

I — T a r ım M ily o n TL.

İ n d e k s

24.102 77,0

24.050 76,9

23.631 75,5

28.582 91,3

29.942 95,7

31.291 100,0

33.635 107,5

39.426 126,0

50.996 162,7

60.120 192,1

74.472 238,0 a — T arım ve H ay v a n ­

cılık

M ily o n TL.

İ n d e k s

23.626 77,1

23.591 77,0

23.081 75,3

28.043 91,5

29.368 95,8

30.640 100,0

32.809 107,1

38.587 125,9

49.870 162,8

58.985 192,5

72.890 237,9

b — O rm ancılık M ily o n TL.

İn d e k s

317 66,6

318 66,8

384 80,6

386 81,2

417 87,7

476 100,0

580 121,9

603 126,7

809 170,1

744 156,2

1.087 228,3

c — Balıkçüılc M ily o n TL.

İn d e k s

122 90,2

158 80,3

141 94,9

167 86,9

153 89,5

157 100,0

246 140,0

236 134,4

317 123,4

392 223,1

496 282,3

2 - S a n a y i M ily o n TL.

İn d e k s

9.930 48,0

11.132 53,7

12.874 62,2

15.507 74,9

17.827 86,1

20.711 100,0

23.276 112,4

26.274 126,9

35.287 170,4

43.834 211,6

57.242 276,4

G A G R IS A Fİ Y U R TİÇ İ H A SIL A

M ily o n TL.

İn d e k s

60.952 60,4

64.848 64,3

68.918 68,3

82.257 81.5

90.512 89,7

100.902 100,0

111.713 110,7

130.262 129,1

167.499 165,9

203.261 201,5

257.839 255,5 K ay n ak : D İE. 1974. T ü rk iy e Milli Geliri ve H arc a m a la rı, s. 27-48.

MİLGELİRVEORMANCILIK SEKTÖRÜ125

(12)

Ü R E T İM F A A L İY E T K O L L A R IN IN G A Y R İS A F İ Y U R T İÇ İ H A S IL A İÇ İN D E K İ O R A N I (%) VE

T A R IM S A L F A A L İY E T L E R İN T A R IM S E K T Ö R Ü İÇ İN D E K İ O R A N I (% ) (C a ri F a k tö r F iy a tl a r ıy la )

T a b l o —4

F a a liy e t K o lla rı O ra n ı 1963 1964 1965 1966 1967 1968 İ969 1970 1971 1972 1973

1— T a r ım T o p la m H a s ıla d a k i 39,3 36,8 34,0 34,5 32,8 30,7 29,7 30,0 30,1 29,3 28,6

T a r ım d a k i 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100

a — T a r ım v e h a y ­ T o p la m H a s ıla d a k i 38,5 36,1 33,2 33,8 32,1 30,0 29,0 29,3 29,5 28,7 28,0

v a n c ılık T a r ım d a k i 98,0 98,1 97,7 98,1 97,9 97,9 97,6 97,9 97,8 98,1 97,9

b —O rm a n c ılık T o p la m H a s ıla d a k i 0,5 0,5 0,6 0,5 0,5 0,5 0,5 0,5 0,5 0,4 0,4

T a r ım d a k i 1,3 1,3 1,6 1,4 1,4 1,5 1,7 1,5 1,6 1,2 1,4

c —B a lık ç ılık T o p la m H a s ıla d a k i 0,3 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2

T a r ım d a k i 0,7 0,6 0,7 0,5 0,5 0,6 0,7 0,6 0,6 0,7 0,7

2 — S a n a y i T o p la m H a s ıla d a k i 16,0 16,9 18,4 18,5 19,2 20,1 20,3 19,6 20,6 21,1 21,7

T a r ım d a k i --

G A Y R İ SA Fİ Y U R T ­ T o p la m H a s ıla d a k i 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 İÇ İ H A S IL A

K a y n a k : D İE . 1974. T ü r k iy e M illi G e liri v e H a r c a m a la r ı, s. 27 -5 5 .

6 E. ACUN

(13)

M İL LÎ G ELİR V E O RM AN CILIK SEK TÖ RÜ 127

ortalam a 2 milyon dolardır ve toplam ihracatım ızın ancak % 0,4’üne ula­

şabilm iştir. Buna karşılık, ayni dönemde kereste ve selüloz ithalâtım ız yılda ortalam a 5 milyon dolardır ve tüm ithalâtım ızın '% 0,8’i k adardır (CİLLOV, H. 1971, s. 354).

Özetlemek gerekirse, plânlı kalkınm a dönemlerinde orm ancılık sek­

tö rü ; tarım ve hayvancılık sektörününkine yaklaşabilen ve fa k a t sanayi- dekine kıyasla çok düşük bir düzeyde kalan gelişim gösterm iştir dene­

bilir. Ama, ormancılığın bu gelişme hızının bile ilerideki yıllarda koruna­

bileceğini kuşku ile karşılam ak gerekir. Zira, 1963 yılında yenilenmeğe başlanan ve yılda birkaç başm üdürlük tam am lanarak 1973 de sonuçlan­

dırılan orm an am enajm an plânları ile eskiye kıyasla daha fazla eta veril­

miş olması nedenile, h er yıl b ir öncekinden daha çok hasıla alınabilm ek­

teydi. F ak at, 1974 den sonraki yıllarda, orm anlarım ızdan alınacak hasıla­

nın böyle bir nedenle artırılm ası olanağı kalm am ıştır. Bu itibarla, orm an­

cılığın toplam y u rt içi hasılasındaki katkısını hiç değilse koruyabilmesi için, orm anlarım ızdan alm an verimi artırıcı yönde entansif ormancılık uy­

gulam asına öncelik verilmesi gerekm ektedir. Zira, aşağıda belirteceğimiz gibi, orm ancılığın milli gelirin artırılm asında hem dolaysız ve hemde dolaylı k atkısı v ardır ve bunu gerçekleştirm ek zorunludur.

III — ORMANCILIK SEKTÖRÜNÜN M İLLİ G ELİRİN ARTIRIL­

MASINDAKİ ÖNEMİ VE BU HUSUSTA ALINMASI GE­

REK Lİ ÖNLEMLER.

Bilindiği üzere, T ürkiye’nin de içinde bulunduğu az gelişmiş ülkeler­

de fe rt basm a milli gelir, dünya ortalam asına oranla çok düşüktür. Öte yandan, az gelişmiş ülkelerin kalkınm aları, herşeyden önce fe rt başına milli gelirin arttırılm asın a bağlı kalm aktadır. Bu nedenle, orm ancılık sek­

törüm üzün, milli geliri çoğaltıcı ve dolayısiyle kalkınm am ızı gerçekleştir­

me çabalarındaki olumlu yöndeki katkısının hangi ölçüde gerçekleştir­

diğini de incelemek faydalı olacaktır. Konunun başında hemen belirtm ek gerekir ki, T ürkiye’de orm an hasılatının daha çok yakacak odun şeklin­

de olması önem taşım aktadır. Nitekim bu husus, satış şekillerinden ileri ge­

len düşük değerlendirm e ile birlikte, orm ancılık sektörüm üzden sağla­

nan gelirin gerçek değerine kıyasla daha az gösterilm esinin başlıca ne­

denlerinden biri olm aktadır. Zira, ülkemizde; yakacak odun üretim inin toplam üretim içindeki oranı, gelişmiş ülkelerdekine kıyasla çok yüksek­

tir. Gerçekten, özellikle bozuk vasıflı yapraklı ağaç orm anlarının fazla­

lığından ve ekstansif bir ormancılığın uygulanm asından ileri gelen yaka­

cak odun üretim inin yüksekliği sözkonusudur- Bunun yanında, ucuza

(14)

verilen zati yakacak odun tüketim inin, özellikle orm an içi köylerde çok yaygın olması orm an hasılasının düşük gösterilm esine neden olm aktadır.

Oysaki, bugün gelişmiş ülkelerde odunun yakacak maddesi olarak kulla­

nılması artık terkedilm ekte ve orman ürünleri endüstrisinin b ir çok kolu, küçük boyutlu odunları da ham madde olarak değerlendirm ektedir. Bu itibarla, endüstride ham madde olarak değerlendirilecek odunları y ak a­

cak maddesi olarak kullanmak, h a tta bu odunları yakacak odun diye ta ­ nım lam ak bile doğru olmasa gerekir. Buna rağmen, odun T ürkiye’de y a­

kacak maddesi olarak büyük ölçüde tüketildiğinden ve diğer yakacak m ad­

delerinin odun yerine ikame edilmesi kısa süreli b ir gelecekte gerçekleş­

tiremeyeceğinden, küçük boyutlu odun üretim ine devam edileceği anlaşıl­

m aktadır. Bu nedenle, yakacak odunun fiatı düşük olduğundan, birim or­

man alanından alman hasıla değerinin önemsiz b ir düzeyde kalm ası kısa b ir sürede giderilemeyecektir. Bu itibarla, odunun kalitesini ve değerini yükseltici çereleri uygulamak, ülke kalkm m ası bakım ından gerekli olduğu k ad ar orm ancılığın gerçek yerini belirleme bakım ından da ön plânda göz- önünde tutulacak tedbirlerin başında gelmelidir.

Bunun yanında, üretim m iktarının arttırılm asın ı gerçekleştirebilecek büyük bir potansiyelin orm anlarım ızda v ar olduğu, son yıllarda tam am ­ lanan am enajm an plânları ile ortay a çıkmış bulunduğundan, bu hususun gerçekleştirilm esi için ormancılık biliminin gerektirdiği tüm önlemlerin alınm ası ve özellikle, y atırım ların yapılm ası sağlanm alıdır. Zira, y atırım ­ ların genel olarak sağladığı fa y d a la n yanında, orm an işletmelerine yö­

nelik yatırım ların ayrıca şu av an tajları da v ard ır :

1) Ormancılık sektöründekiler, endüstri sektörünün aksine olarak, genellikle küçük işletme yatırım ları karekterinde olduklarından kolaylık­

la sağlanabilirler,

2) Bu yatırım lar, genellikle y u rt içi olanaklarından karşılanabile­

ceğinden döviz sarfetm eksizin gerçekleştirilebilirler,

3) Elde edilecek ürünler, orm an ürünleri endüstrisine ve diğer en­

düstrilere ham madde ve yarı işlenmiş madde sağlayarak onları besle­

diklerinden, gelişmelerine yardım cı olabilirler.

4) Ormancılık sektörü, sağlayacağı sosyal fayda ile diğer sektör­

lerin çalışm alarına katkıda bulunduğundan, ormancılık yatırım larının, ülkemizde büyük ölçüde sosyal - ekonomik - kültürel y ararı olabilecektir

(ACUN, E. 1971, s. 19 6-1 97 ).

(15)

M İL L Î G ELİR Y E O RM A N CILIK SEK TÖ R Ü 129

O rmancılık sektöründe yapılacak olan ve özelliklerine kısaca değin­

diğimiz y atırım la r arasından, odun ham uru ile k â ğ ıt üretim ini gaye edi­

nenler ön plâna geçeceklerdir. Zira, özellikle f e r t başm a k âğ ıt tüketim i bakım ından Türkiye, 7,5 Kg. lık tüketim i ile gelişmiş ülkelere kıyasla çok gerilerde kalm aktadır. Oysaki, ileride tam üye olarak girmemizin, topluluğu oluşturan ülkelerle aynı ekonomik düzeye ulaşm amız koşuluna bağlı olduğu A E T ’de, örneğin H ollanda’da f e r t başına k âğıt tüketim i 142 Kg. dır. Bu büyük fa rk ı kapatm ak için yılda % 12 lik b ir a rtış üe 1995 yılında fe r t başm a tüketim in 64Kg.’a yükseltilm esi plânlanm ıştır. Böyle­

ce, 1972 yılında 317 bin ton olan k â ğ ıt üretim i, 1995 yılında 4 milyon to ­ na u laştırılacaktır. Bu durumda, orm anlarım ızdan, k âğ ıt endüstrisinin ham madde talebini karşılam ak üzere 12 milyon m3 k âğ ıt odunu ü retil­

mesi gerekecektir. Görülüyorki, yalnızca k âğ ıt tüketim inin artm ası ne­

deni ile orm anlarım ızda k âğ ıt odunu üretim inin büyük ölçüde a rttırılm a ­ sı zorunluluğu doğm aktadır (ACUN, E. 1976, s. 1 4 5 -1 5 8 ).

K âğ ıtta olduğu gibi, gelişmiş ülkelere kıyasla çok düşük düzeyde olan diğer orm an ürünleri tüketim inde de hızlı a rtış kaçınılm az oldu­

ğundan, ileride yükselen talebin karşılanm ası için orm anlarım ızdan daha fazla üretim yapılm ası gerekecektir, iş te bu nedenlerle, a rta n ihtiyaçlar karşısm da, Türkiye orm anlarından bugünküne kıyasla daha fazla hasıla elde etm e çareleri araştırılm alıdır. Bunun gerçekleştirilm esi ölçüsünde üretim a rta cak ve ormancılığın milli gelirin arttırılm asın d ak i katk ısı da­

ha da büyüyecektir.

Y ukarıda ve kısaca y a rarla rm a değindiğimiz y atırım lar, ayrıca b ir yandan hasılayı artırm ad a k atkılı olurlarken, öte yandan da diğer sek­

törlere yeni y atırım lar yapılm asını ve gelirin a rttırılm asın ı gerçekleştire­

bileceklerdir. Buna ek olarak orm ancılık y atırım ları, orm an içi köylüle­

rinin kalkınm alarında çok olumlu y a ra rla r sağlayabileceklerdir. Bu iti­

barla, orm ancılığın milli geliri artırıcı yöndeki katkısını, orm anların sağ­

layacağı sosyo - kültürel etkileri de dikkate alarak değerlendirm ek yerin­

de olacaktır.

Öte yandan, ülkenin orm an ürünleri talebini karşılam ak üzere m ncü plân dönemi ve dâha sonralarını kapsayan 1972 -1987 yılları arasında yılda ortalam a % 7,6 hızla üretim m ik tarların ın arttırılm ası ormancılık sektörü için plânlanm ıştır. Bu üretim düzeyine erişebilmek için; kulla­

nacak odun üretim verim liliğinin •% 60’dan ı% 70’e çıkarılm ası, am enaj- m an plânlarının idare sürelerinin kısaltılm ası, yakacak odun yerine diğer y a k ıt m addelerinin ikame edilmesi gerçekleştirilerek elde edilecek yaka-

Or. Fak. Dergisi B - 9

(16)

cak odun tüketim fazlasının endüstriye aktarılm ası, hızlı büyüyen tü r ­ lerle ağaçlandırm aların uygulam ağa konm ası (RESMÎ GAZETE, 1972, s. 94) kalkınm a plânlarında öngörülm üştür. K alkınm a Plânının orm ancı­

lık sektörüne yüklediği ve kısaca özetlediğimiz bu görevlerin kesinlikle yerine getirilm esi gerekm ektedir. Zira, ancak bu ta k tird e hem ormancılık sektöründe am açlanan hasıla artışı sağlanabilecek, hem de diğer sektörlere orm ancılığın dolaylı ve dolaysız k atkısı daha da artacak tır.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

ACUN, E .: 1970. T ü rk iy e o rm an ü rü n lerin in A E T devletlerinde değerlendirilm esi ve bu değerin a rttırılm a s ı çareleri. O rm an F a k ü lte si D ergisi. Seri A, No. 1.

ACUN, E .: 1971. A z gelişm iş ülkelerde ve T ü rk iy e ’de o rm ancılık sek tö rü n ü n k a lk ın ­ m a d a k i önemi. O rm an F a k ü lte si D ergisi, S eri A, No. 1.

ACUN, E .: 1976. T ürkiye devlet o rm an işletm eleri asal ü rü n le ri p azarlam asın ın o r­

m a n işletm e ekonom isi bakım ın d an incelenm esi üzerine a ra ştırm a la r. (D o­

çen tlik tezi)

CÎLLOV, H .: 1971. T arım ve san ay in in T ü rk iy e ekonom isindeki yeri ve kalk ın m ad ak i rolleri. T ürkiyenin İk tisa d i Gelişme M eseleleri. İstan b u l.

D İE : 1970. T ü rk iy e m illi geliri, to p lam h a rc a m a la rı ve y a tırım la rı. 1938, 1948 -1969.

A n k ara.

D İE : 1972. Milli g elir u lusal kollokyum u. A n k ara.

D İE : 1974. T ü rk iy e milli geliri ve h arc a m a la rı. 1962 -1973. A n k ara.

H İÇ, M.: 1970. Büyüm e te o rileri ve az gelişm iş ülkeler. İstan b u l.

R E S M İ G A ZETE: 1972. K alk ın m a plânı I I I ncü Beş Yıl (1973 -1977) A n k ara.

Ü L G E N E R , S. F .: 1970. Millî g elir istih d am ve İk tisa d î büyüm e. İstanbul.

Referanslar

Benzer Belgeler

4) Orman köylerinde üretim , to p rağ a ve iklime sıkı sıkıya bağlı kaldığından çok istikrarsızdır. Bu itibarla, hayvancılık orm an köylerinin yaşam aları için

VERGİ KESİNTİSİNE TABİ TUTULMAMIŞ VE İSTİSNAYA KONU OLMAYAN MENKUL VE GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARINDA BEYAN SINIRI .... VERGİ MUAFİYETİNE TABİ VAKIFLAR İÇİN ARANAN

Böyle durumlarda, sprey işlemi süresince, toz ve çözgen buharı derişimi maruziyet sınırlarının altına düşünceye kadar, basınçlı hava beslemeli solunum

In dieser Arbeit wurde für diesen Zweck eine andere und zwar chemische Methode, die Ehrlich - Reagenz verwendet und erstmals von FR A SE R und SW A N (1972)

Aktarıcı için: kaynak cihazın HDMI çıkış portuna bağlanma yeri Alıcı için: görüntüleme cihazının HDMI giriş portuna bağlanma yeri 3 Aktarım Butonu

[r]

[r]

¨ Orne˘ gin g L ’ye yakınsayan basamak fonksiyonların mutlak toplan- abilir serilerin kısmı toplamalar dizisi-integrallenebilme varsayımından dolayı b¨ oyle bir dizi