• Sonuç bulunamadı

KENDİLENMİŞ HATLARIN ELDE EDİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KENDİLENMİŞ HATLARIN ELDE EDİLMESİ"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KENDİLENMİŞ HATLARIN ELDE EDİLMESİ

7.1.GİRİŞ

Mısır, Dünya’da ıslah çalışmalarının en yoğun şekilde sürdürüldüğü bitki olma özelliğini taşımaktadır. Ülkemizde 1950 lerde başlayan mısır ıslah çalışmaları 60 yıldan uzun bir süredir devam etmektedir. Bu süreç içerisinde pek çok kendilenmiş hat ile çift melez, üçlü melez, tek melez ve kompozit çeşitler geliştirilmiştir.

Kendilenmiş hat geliştirme, melez mısır ıslah programlarının temel konusudur. 1909 yılında Shull’un çalışmaları ile başlamış olup, birçok değişikliklerle günümüze dek gelmiştir. Nitekim Shull’un temel ilkeleri doğrultusunda, yeni hatların ve melezlerin elde edilmesi için gelişmeler, yeni arayışlar devam etmektedir. Bu çalışma biçiminin tarihsel sürecine bakıldığında, Beal (1880) açıkta tozlanan çeşitler arasında melezler yaparak tane verimi yönünden değerlendirmelere almıştır. Bu ilk çabalarla birlikte deneme teknikleri ile ilgili çalışmalar başlamış ve melezlerin verim performanslarının daha iyi olduğu gözlenmiştir. Shull’un 1909’daki açıklamalarında mısır popülasyonları arasında farklılıkları gözlediğini ve kendileme işlemi ile saf hatları elde ettiğini ve hatlar arasındaki melezleme sureti ile canlılıkta verim performansındaki değişikliği gözlediğini belirtmiştir.

Shull, bu çalışmasını,kendilemeler, saf hatların geliştirilmesi, melezlerin yapımı ve en iyi melezlerin

belirlenmesi aşamalarını içerdiği sistemli bir çalışma biçimi şeklinde ifade etmiştir. Bu metodoloji, mısır üretimini artırma potansiyelini taşıyan bir sistem olarak mısır ıslah çalışmalarında önemli şekilde yerini almıştır. Günümüze değin birçok araştırmacı tarafından yürütülen çalışmalar ile bilgi birikimi artırılmış, etkili ıslah yöntemleri geliştirilmiş ve bunların karşılaştırmaları yapılmıştır. Bu çalışmalarda esas amaç, daha etkili kendilenmiş hat geliştirme çalışmalarına katkıda bulunmak olmuştur. Bu metinde, kendilenmiş hat tanımlanmış, kendilenmiş hat elde edilmesinde kullanılan yöntemler açıklanmıştır.

7.2.KENDİLENMİŞ HAT

Döllenme biyolojisi allogam olan mısır bitkisinde ıslah çalışmalarında popülasyon kavramı önemlidir. Açık tozlanan mısır bitki topluluğu, her yeni generasyonun genotipini oluşturmak için gereken genleri bir arada toplayan bir popülasyon olarak düşünülebilir. Böyle bir popülasyon içindeki her genotip diğerlerinden bir dereceye kadar farklıdır. Her biri yüksek derecede heterozigottur. Her biri geniş çapta yabancı döllenmiştir/ döllenir ve farklı döller verirler. Bu bitkiler, yüksek derecede heterozigot olmalarına karşın, bazı ıslah yöntemleriyle bazı karakterleri fikse edilerek homozigot hale getirilebilirler. Fakat, döllenmeleri serbest bırakıldığında bu homozigotluk kolaylıkla bozulabilir. Yabancı döllenen bitkilerde 7 generasyon

(2)

kendileme sonunda homozigot karakterde, istenen özelliklere sahip bitkilerin seçilmesiyle elde edilen her bir bitkiye kendilenmiş hat (saf hat, saf döl) denir.

Kendilenmiş hat elde etme de kullanılan başlıca yöntemleri;pedigri seleksiyonu, geriye melezleme, gamet seleksiyonu ve diğer teknikler olarak gruplandırmak mümkündür.

7.3.KENDİLENMİŞ HAT ELDE ETME YÖNTEMLERİ

7.3.1. Pedigri seleksiyonu

Yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Melez mısırların ebeveyn hatlarının çoğu bu yöntemle geliştirilmiştir. Kendileme ve seleksiyon esasına dayanmaktadır. Metodoloji, materyalin sıraya koçan ekimi üzerine kurulmuştur. Bu yöntem, Landrace açıkta tozlanan materyaline uygulanmış olup çok kullanışlı kendilenmiş hatlar elde edilmiştir (L317, L289, W79 gibi). Fakat, daha sonraları aynı materyalin kullanımı uygun olmamıştır. Elit kendilenmiş hatların melezlenmesi ve F2 popülasyonları pedigri seleksiyonunun en çok uygulandığı materyaller olmuştur. Bauman (1981), F2 popülasyonlarının %37 sinin tek melezlere ait olduğunu, popülasyonların kullanımında ise %15 nin geniş tabanlı olduğunu, %16 sının dar tabanlı olduğunu ve bazı özellikleri yönünden ıslah edilmiş popülasyon oranının ise %14 olduğunu ifade etmiştir. Kaynak materyal kullanımının seçimi, genel olarak ıslah konusuna, ıslah programına, programın kapasitesine ve sağlanabilen germplasmlara bağlı olmaktadır. Pedigri seleksiyonunun planlanması ise; ıslahçıya, temel ıslah amacına, temin edilen kaynağa, seleksiyon indeksine ve gözlem testlerine göre biçimlenmektedir.

Günümüzde geriye melezler ve F2 popülasyonları mısır ıslah çalışmalarında ve kendilenmiş hatların geliştirilmesi içinde daha baskın olmaya başlamıştı ANLAM DÜŞÜK. F2 ve geri melez popülasyonlarında seleksiyonda ilerlemenin sınırlı olmasına karşın epistasi ve linkage belirlenebilir.

Lamkey K.R. ve ark. (1995),bir elit hibrit mısırda epistasinin önemini ve kendilenmiş hat geliştirmeye başlamanın uygun generasyonunu belirlemek için yaptıkları çalışmalarında materyal olarak; B73 ve B84 ten geliştirilen 6 generasyonu, anaçlar P1 (B73) ve P2 (B84)yi, F2 generasyonlarını[(B73 x B84) F2],geri melez generasyonlar GM1[(B73 x B84) x B73)] ve GM2 [(B73 x B84) x B84)]yi, F2-Syn sentetik popülasyondan 8 generasyonu (F2 generasyonundan rastgele eşleştirme ile geliştirilen) kullanmışlardır. Test melezleri, 6 S0

generasyonun her biri, 100 F2 dölleri, 8 F2-Syn dölleri ve herbir geri melezden 50 döl Mo17 kendilenmiş hattı ile melezlenerek oluşturulmuştur.Bu melezlemelerde Mo17 baba

(3)

hat olarak kullanılmıştır.Yoklama melezi denemeleri 1990 yılında 4 lokasyonda, 1991 yılında üç lokasyonda değerlendirilmiştir.Epistatik etkiler tane verimi ve tane nemi için önemli bulunmuştur.

Generasyon ortalamaları arasındaki varyasyon bu karakterler için sırasıyla %21 ve %18 olarak hesaplanmıştır.Genetik varyans ve kalıtsallık tane verimi içinF2-Syn 8 > F2> GMP1> GMP2 şeklinde sıralanmıştır. Fakat,generasyonlar arasındaki farklılık önemli bulunmamıştır. Her generasyon için öngörülen kazanımlar kalıtım ile uyum içinde sıralanmıştır. Düşük seleksiyon şiddeti altında (a= %20), tahmin edilen ortalamalar (yarayışlılık) için generasyonlarGMP2> F2> F2-Syn 8 > GMP1şeklinde sıralanmıştır. Yüksek seleksiyon şiddeti altında (a=%1) generasyonların yarayışlılık sıralaması ise, F2> F2- Syn 8 > GMP2> GMP1 şeklinde olmuştur. Kaynak popülasyonlar olarak F2 ve geri melezler arasındaki seçim öncelikle seleksiyon şiddetinin bir fonksiyonudur. Bu çalışmanın sonuçları göstermiştir ki, kendileme ve seleksiyon başlatılmadan önce F2 materyalinde rastgele eşleştirme yapmanın avantajı olmuştur.

Kimi ıslahçılar seleksiyonu farklı özellikleri daha önemseyerek yaparlar. Bu önemseme seleksiyonun amacına, bölgesel problemlere ve kendileme dönemine göre değişmektedir. Seleksiyon yoğunluğu da aynı şekilde bölgedeki etkin hastalık ve zararlılara, materyalin yapısına bağlı olarak belirlenir. Bununla birlikte ortak olan tek işlem,kendilemenin her generasyonunda seleksiyon yapılan özelliğin seyri için mutlaka her dölün ayrı kayıt yapılarak muhafazaya alınmasıdır.

Kaynak materyalin örnek büyüklüğü bu yöntemin uygulanmasında önemlidir. Çünkü, örnek büyüklüğü başlangıç materyalinden gelişimi izlenen özelliklerin açılımlarının gözlenmesini temin edecek bir sayıda olmalıdır. Fakat, çoğu örnekte mevcut açılımların gözlenmesini teorik olarak temin edecek miktardaki materyalle çalışmak mümkün olmamaktadır. Örneğin, F2 popülasyonunda 5 çift allel üzerinden toplam genotip sayısı (4n=45) 1024 iken 10 çift allel üzerinden toplam genotip sayısı(4n=410) 1048576 dir. Bauman (1981),başlangıç örneği büyüklüğü açısından ıslahçılar arasında büyük farklılıklar olduğunu, uygulamanın genel olarak 500 genotip ile yapıldığını ifade etmiştir. Yine aynı çalışmada, S1de 500, S2de 180, S3de 80, S4de 40 adet bitkiye kadar azalan bir seleksiyon yoğunluğunun olabileceğini örnekleme ile vermiştir.

Genelde ıslahçıların örnek büyüklükleri küçük fakat çok sayıda popülasyonla çalışmayı, örnek büyüklükleri büyük 1-2 popülasyonla çalışmaya tercih ettiği belirtilmektedir.

Çizelge 7.1.Pedigri seleksiyonunda materyalin kaydedilme sistemi

Sıra No

Açık pedigri Orijin Çiçeklenme

(%50)

Hastalık Zararlı

1 (ADP. KAY-252) (#)-1 KM.2010-PN-549 59 -- Mısır

kurdu

2 (ADP. KAY-252) (#)-2 KM.2010-PN-550 60 Fusarium Mısır

kurdu

(4)

3 (ADP. KAY-252) (#)-3 KDEB.2010-PN-601 60 -- --

4 (ADP. KAY-251) (#)-1.1 KDEB.2010-PN-602 62 Yaprak

yanıklığı

Koçan kurdu

5 (ADP. KAY-251) (#)-2.1 KDEB.2010-PN-603 64 Rastık --

6 (ADP. KAY-251) (#)-3.2 KDEB.2010-PN-604 64 Pas --

7 (ADP. KAY-250) (x)-1.1.3 KDEB.2010-PN-605 65 -- Yeşil kurt

8 (ADP. KAY-250) (x)-2.3.1 KDEB.2010-PN-606 65 Fusarium --

9 (ADP. KAY-250) (x)-3.4.1 KDEB.2010-PN-607 66 -- --

10 (ADP.KAY-249)(#)-1.1.3.4 KDEB.2010-PN-608 68 -- Afit

11 (ADP.KAY-249)(#)-2.2.1.2 KDEB.2010-PN-609 69 -- --

12 (ADP.KAY-248)(#)-4.1.3.1 KDEB.2010-PN-610 74 -- --

7.3.2. Geriye melezleme

Geriye melezleme, pedigri seleksiyonunun modifiye edilmiş şekli olup mısır ıslah programının da önemli bir parçasıdır. Geriye melezlemenin pedigri seleksiyonundan farkı, melezlemede tekrarlanan ebeveyn hattın tekrarlama sayısı ve seleksiyona başlama zamanıdır. Bauman (1981), geri melezleme sonucu elde edilen materyalin kendilenmiş hat elde etme çalışmaların da yaklaşık %17 bir paya sahip olduğunu bildirmektedir.

Diğer ıslah programlarında da kullanılan bu yöntem, daha çok bir veya birden fazla özelliğe sahip olmayan bir genotipe bu özellikleri aktarmak için kullanılmaktadır. İyileştirilmesi istenen karakter tek genle belirleniyorsa seleksiyon kolaydır ve melezleme sayısı daha azdır. Buna karşılık birden fazla gen ile belirlenen karakterler için çalışma oldukça karmaşıktır. Geriye melezleme yönteminin diğer bir özelliği kaynak materyalindeki varyasyonu artırmaya yönelik ortaya koyduğu önemli sonuçlardır. Geriye melezleme günümüzde ıslah çalışmalarında mevcut materyallerin eksik yönlerinin tamamlanmasında sık başvurulan bir yöntemdir.

Geriye melezleme yöntemi,aslında üstün olan bir çeşidin noksan yada yetersiz olan bir veya birkaç karakterini tamamlama amacıyla kullanılır.Yöntemin planlanması oldukça basittir.Anaçların seçimi önemlidir. Anaçlardan birinin adaptasyon yeteneği yüksek, kombinasyon yeteneği iyi bir hat olması;diğerinin ise birinci hatta bulunmayan ancak istenen karakteri taşıyan bir hat olması gerekir.Bu iki hat arasında melezleme yapıldıktan sonra elde edilen F1, adaptasyon yeteneği yüksek olan birinci anaçla yeniden melezlenir ve bu işlem birkaç kez peş peşe tekrarlanır.Her melezlemeden sonra ortaya çıkan

(5)

bitkiler arasından ikinci hattın istenen karakterini taşıyan bitkiler seçilir ve birinci hatla geriye melezlenir.Böylece, yalnız aktarılması arzulanan karakteri taşıyan bitkiler geriye melezlemede kullanılır.Buna tekrarlanan (recurrent) anaç denir.Diğer anaç ise, yalnız bir kez melezlemeye girmiş ve aktarılması istenen karakterini vermiştir,buna verici(donör) anaç denir.

Geriye melezleme tekrarlanan hattın bütün karakterleriyle birlikte ikinci anacın istenen karakterini de taşıyan hat elde edilinceye kadar sürdürülür.Geriye melezleme bir çeşit kendileme sayılabilir.Her geriye melezleme sonunda tekrarlanan hattın özellikleri(genleri) artar.Her geriye melezlemede tekrarlanan anaçtan genlerin yarısı geldiğinden,donör (verici) genotipin genleri %50 azalır.

Donör genotipin melez genotipteki payı (gen yüzdesi) (½)n formülüne göre hesaplanır.Burada n tekrarlanan anaçla yapılan geriye melezleme sayısıdır (Hallaver ve ark, 1988). Geriye melezleme sayısı ıslahçının görüşüne ve aktarılacak karakterin kalıtım özelliğine göre 1-8 arasında değişir.Eğer aktarılması istenen karakterin kalıtımı basit ve bu karakterler melezlerde fenotipik olarak kolayca görülebilen dominant bir karakterler ise,geriye melezlemede başarı oranı yüksek olur

Günümüzde markör destekli seleksiyon yönteminde kullanılan moleküler markörler,agronomik olarak önem arz eden tek (major) bir genin geriye melezleme yöntemiyle hızlı ve etkin bir şekilde aktarımını sağlarlar. Geriye melezleme ıslahında tekrarlanan anacın mümkün olan en yüksek oranda tekrar geri elde edilmesinde de kullanılırlar. Fenotipik gözleme gerek kalmaksızın geni taşıyan geri melez hatlarının doğru seleksiyonunda moleküler markörler oldukça etkilidir. Ayrıca, farklı karakterlere etki eden birden fazla genin eşzamanlı aktarılmasını da mümkün kılarlar. Moleküler markörler, çevre şartlarından oldukça fazla etkilenen karakterlerin, fenotipik gözlem zorluklarını aşarak doğru bir şekilde seçilmelerine yardımcı olmaktadır (Yıldırım, 2008).

7.3.3. Gamet seleksiyonu

Bir bitki ıslahı programında en kısa zamanda arzu edilen özelliklere sahip maksimum sayıda genotipleri belirlemek ve seçmek, genetikçilerin etkinliğine ve ıslahçıların yeteneğine bağlıdır. Bu yüzden, gen rekombinasyonlarının alternatif metotlarına ve seleksiyonuna ihtiyaç duyulmaktadır. Stadler (1944) tarafından açıklanan bu yöntem, kendilenmiş hat ile popülasyon melezinin elit hat kullanılarak test edilmesi esasına dayanmaktadır. Aynı zamanda, F1 bitkilerinde de kendilemelere devam edilmektedir.

Çok sayıda değerli kendilenmiş hat bu yöntemle elde edilmiştir. Daha çok açık döllenen bitkiler için etkin ve uygulanabilir bir yöntemdir. Bu nedenle, günümüz mısır ıslah çalışmalarında kullanım alanı bulamamaktadır.Fasulye ıslahında birden fazla özelliğin aynı anda iyileştirilmesi için gamet seleksiyonu kullanılmıştır. Gamet seleksiyonunda bazı temel varsayımlar söz konusudur. Bu varsayımlar:

i) Çok-anaçlı melezler, birden fazla özelliklerin aynı anda geliştirilmesi için gereklidir. ii) Son melezlerin erkek ebeveynleri heterozigottur ve dolayısıyla hetero gametiktir. iii) Herbir zigotik

(6)

tohum ayrı bir bağımsız döllenme olayı ürünüdür. iv) Kromozomal ve genik rekombinasyon, her bir başlangıç zigotunda bulunan genetik yapı ile sınırlıdır.

v) Erken generasyonlarda (F1, F2, F3, ve F4) test ve seleksiyonu yapılmalıdır.

Bu varsayımlar dikkate alınarak elde edilen elit ana ve en iyi gametik baba (arzu edilen dominant ve kodominant alleller için seçilmiş)arasında melezleme yapılır. Hasat sonrası her bir melezin tohumları F1

ailelerini elde etmek için ayrı parsellere ekilir. Bunlar sonradan, tekrarlanan çoğaltılmış nörserilerde, tohum verimi, hastalık ve zararlılara reaksiyonlar, düşük verimli toprak ve kurağa reaksiyonlar gibi diğer agronomik özellikler için ayrıca değerlendirilmelidir. Bu metodoloji, fasulye ıslahında erken generasyonlarda çok arzu edilen özelliklere sahip popülasyonlar içinden gelecek vaat eden ailelerin ve popülasyonların belirlenmesine, değerlendirilmesine ve çeşitlerin geliştirilmesine izin vermektedir.

7.3.4. Diğer teknikler

Haploid tekniği ve doku kültürleri kendilenmiş hat elde etmede kullanılan diğer yöntemlerdir.

Genetik markörler kullanılarak haploidler tanımlanıp katlanmış (doubled) formda homozigot kendilenmiş hatlar elde edilmektedir. Bu yöntemin dezavantajı,haploidlerden doubled-haploidlerin elde edilme frekanslarının düşük olmasıdır (Kermicle, 1969). Diğer taraftan,çok kısa sürede kendilenmiş hatlar elde edilmesi büyük avantajdır. Doku kültürünün ise,kendilenmiş hatlar içinde genetik varyasyonu oluşturmak için diğer ıslah metotlarının üzerinde avantajı vardır. Germplasm sınırlaması, orijinal hatların arzu edilen özelliklerini yeniden bir araya getirme ihtimalinin düşüklüğü dezavantajları arasında sayılabilir.

Günümüzde verim artışı sağlamak için klasik bitki ıslahı programlarını tamamlayan ve destekleyen yeni biyoteknolojik yöntemlerin kullanılması alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Klasik bitki ıslahının temelini oluşturan varyasyon ve seleksiyon, yeni teknolojide karşımıza transformasyon ve in vitro seleksiyon olarak çıkmaktadır (Simmonds, 1983; Philips ve Eberhart, 1993).

Mısırda yüksek verimli ve kaliteli hibritlerin geliştirilmesi için sürekli olarak yeni saf hatların geliştirilmesi gerekmektedir. Klasik ıslah yöntemleriyle bu saf hatların elde edilmesinde oldukça uzun süreye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sürenin kısaltılmasında haploid tekniği iyi bir seçenektir. Mısır ıslahında doubled-haploidlerin potansiyeli uzun süre önce ortaya konulmuştur (Chase, 1969).

Homozigot bitkilerin elde edilmesinde, yeni çeşit ve saf hat ıslahında diploid ve allopoliploid türlerin önemi giderek artmaktadır. F2generasyonunda hastalıklara dayanıklı, agronomik ve kalite özellikleri yönünden üstün genotiplerin seçimi doubled-haploid genotiplerde daha kolaydır (Kasha ve ark., 2006).

(7)

Mısır ıslah çalışmalarında son 3-5 yıl içerisinde in vivo haploid tekniği yaygın olarak kullanılan bir yöntem haline gelmiştir. Bu konuda Dünya’da yapılan çalışmalarda, dihaploid hatların haritalama popülasyonları olarak, bağlantı analizlerinde ve haplotip analizlerinde kullanılabilirliği belirlenmiştir.

Haploid ve dihaploid teknikleri sayesinde homozigot mısır hatları elde etmek ve bunların döllerini kendilemeyle devam ettirmek mümkündür. Bir inducer hattın kullanımı in vivo da haploid bitki üretiminin basit, hızlı ve ucuz olarak elde edilmesini mümkün kılan bir yöntemdir. Inducer hatlar kullanılarak in vivo tekniği ile haploid bitki elde etme başarısı kullanılan inducer hattın özelliklerine göre % 2-15 arasında değişmektedir(Röber ve ark., 2005).

Beckert (1994), in vitro ve in vivo haploid bitki elde etme sistemlerini karşılaştırmış ve her iki yöntemin farklı üstünlükleri olduğunu ortaya koymuştur. Invitro sisteminde yüksek oranda spontan dihaploidlerin oluşması, elde edilen dihaploidlerin tohum tutma oranlarının yüksek olması, dihaploidlerin tekrarlamalı seleksiyonla tekrar bir süreçle izlenmemesi gibi üstünlüklerinin olduğunu belirtmiştir. In vivo sistemde ise genotipik seçiciliğin olmaması bir avantaj olarak ortaya çıkmaktadır. Fakat in vivo koşullarda spontan dihaploidlerin oluşma oranı çok düşük, elde edilen dihaploid hatların tohum bağlama yeteneklerinin düşük, ayrıca bu hatların 2-3 yıl tekrarlamalı seleksiyonla takip edilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

7.4. KENDİLEMELER

Genel bir tanım olarak bitkilerin göz ile görülebilecek tarzda homozigot hale gelinceye kadar kendileme ve seleksiyon uygulayarak elde edilen hatta kendilenmiş hat denir. Kendilenmiş hatların klasik ıslah yöntemleriyle geliştirilmesi sürecinde bir çok seleksiyon yapılmaktadır. Bitki performansı ve canlılığı, hastalıklara dayanıklılık, zararlılara dayanıklılık, yaprak yapısı, tane yapısı, çiçek tozu miktarı ve saçım süresi, olgunlaşma süresi, hasat nemi ve heterotik gruplar gibi pek çok konuda ıslahçılar, üzerinde çalıştıkları materyali yönlendirerek belli özelliklerde homozigot kendilenmiş hatlar elde etmeyi başarmışlardır. Kendilerme için bu süreç teorik olarak 7 yıldır. Fakat, uygulamalar açısından 10 yılı bulmaktadır. Süreç içerisinde pek çok yıl yaşanılan farklı iklim koşulları ve doğal seleksiyonun da yardımıyla ıslahçılar söz konusu seleksiyon kriterlerini gözlemleyebilmektedirler.

Kendilemeden amaç, arzu edilen karakterleri homozigot hale getirmek ve bundan sonra hattın genetik değişmeye uğramaksızın devamını sağlamaktır. Kendileme süresi boyunca uygulanan görsel seleksiyon ile zayıf ve anormal bitkiler atılırken, aynı zamanda kötü etkili resesif genler de onlar ile birlikte atılmış olmaktadır. Mısır ıslahında, ilk kez kendilenen bitki S0 ile ikinci, üçüncü ve diğer generasyonlarda kendileme yapılan bitkiler ise S1, S2, S3 şeklinde gösterilmektedir.

(8)

Şekil 7.1. Farklı kendilemegenerasyonlarında kendileme çöküntüsü ve morfolojik homozigotluk

Kendileme ile birlikte (S0) göre verim ve bitki aksamında bir gerileme (çöküntü - depresyon) görülür. Bu durum, homozigot hat elde edilene kadar devam eder. İlk generasyonda kendilemenin etkisi daha belirgin hissedilirken, izleyen her generasyonda kendileme çöküntüsü yarı yarıya azalarak devam eder. 3-5 kendilemeden sonra hatlar içinde farkı gözlemlemek oldukça zordur.

Sürdürülen ıslah çalışmalarında kendilenmiş hat elde etmede bazı farklı uygulamalar yapılmaktadır. Kendileme bilindiği üzere standart bir işlemdir. Yani, bitki genotipinin saf bir şekilde devamını sağlayan uygulamadır. Sürekli bir kendileme homozigot bir yapıya ulaşmayı hızlı bir şekilde sağlar. Oysa, bazen bu sürecin oldukça yavaş olması istenmektedir. Hatlar içinde varyasyon S3 ten sonra izlenememektedir. Dolayısıyla, iyi genotiplerin erken dönemde elemine edildiği varsayımı ile kendileme, bulk ve zincirleme tozlanma ile koordineli yürütülmektedir. Amaç, yavaş olan kendileme ile hatlar arasında veya içinde farklılığı daha uzun zamana yaymak ve seçme şansını artırmaktır. Bunun ile birlikte sürekli kendileme ile çok iyi hatlar da elde edilmiştir.

Kendilemenin farklı sistemlerde ve farklı generasyonlardaki beklenen homozigotluk katsayıları Çizelge 2de verilmiştir. Full-sib yöntemi ile de sürekli kendilemeye yakın homozigot hatlar elde edilmiştir.

Hallauer (1987), kendileme ile hatlarda kendileme depresyonunun neden olduğu canlılık azalması

(9)

yanında çiçeklenmenin de geciktiğini belirtmiştir. Kendileme çöküntüsü nedeniyle, tane veriminde %68, bitki boyunda %25 ve çiçeklenme gün sayısında %6.8 azalmalar gözlemiştir. Kullanılan diğer yöntemler kaynak materyale bağlı olmaktadır. Half- sib ve full-sib de tane veriminde meydana gelen azalmanın %6 oranında olduğu belirtilmektedir (Hallauer, 1987)

Çizelge 2. Kendilemede, half-siblemede ve full-siblemede homozigotluk katsayıları

Generasyon Half-sib Full-sib Kendileme

1 2 3 4 5 6 7 10

0.250 0.219 0.305 0.381 0.448 0.509 0.563 0.692

0.250 0.375 0.500 0.594 0.672 0.734 0.785 0.886

0500 0750 0.875 0.938 0.969 0.984 0.992

0.994

Kendileme ve seleksiyonun birlikte götürüldüğü çalışmalarda bölgesel problemlere aranan çözümler yürütülen çalışmadaki seleksiyonun amacına göre değişmektedir. Bazı bölgeler için olgunlaşma gün sayısı önemli iken, bazı bölgelerde yüksek sıcaklığa tolerans öne çıkmaktadır.

Etkili bir seleksiyon için üzerinde çalışılan özelliğin kalıtım değeri de önemlidir. Yağ içeriği yüksek kalıtım derecesine sahip özelliklerdendir. Seleksiyon olgunlaşma gün sayısı için etkili iken tane verimi için daha az etkilidir.

(10)

Şekil 7.2. Seleksiyon kriteri olarak değerlendirilen yaprak hastalığına erken dönem de yakalanmış hat adayı

Şekil 7.3. Seleksiyon kriteri olarak değerlendirilen mısırkurdu zararına erken dönemde yakalanmış hat adayı

(11)

Şekil 7.4. Seleksiyon kriteri olarak değerlendirilen sıcak ve kuraklık stresine olumsuz tepki gösteren ve elenmiş hat adayı (solda) ile aynı arazide ve aynı yıl ekilmiş toleranslı hat adayı (sağda)

Mısır bitkisi 350-400 m mesafeye kadar çiçektozlarını canlı olarak ulaştırabilmektedir. Bu nedenle,izolasyon mesafesi olarak bu değerler uygulanmaktadır. Islah çalışmalarında kendilenmiş hat adayların sayısı fazla olduğundan kendilenmiş hatların izole sahalarda elde edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, tepe ve koçan püsküllerine özel hazırlanmış kâğıt torbalar geçirilerek el ile tozlama yapılır.

Şekil 7.5. Tepe püskülünün izole edilmesi

(12)

Şekil 7.6. Koçan püskülünün izole edilmesi

Şekil 7.7. Kendileme yapılacak bitkide erkek ve dişi çiçeklerin izolasyonu

(13)

Şekil 7.8. Kendileme yapılan bitkide çiçek tozunun dişi çiçeğe kontrollü verilmesi

Şekil 7.9. Döllenmenin yapıldığı koçanın kapatılarak izole edilmesi

(14)

7.5. KENDİLENMİŞ HATLARIN TEST EDİLMESİ

Bitki ıslahçıları melezlendiklerinde en yüksek heterosisi verecek anaçları belirleme göreviyle karşı karşıyadırlar (Altınbaş, 1995). İki kendilenmiş hattın melezlenmesiyle meydana gelen tek melezde melez azmanlığı görülür. Fakat, bu azmanlık bazı melezlerde az, bazılarında fazladır. Bu bakımdan ıslahçının, en fazla melez azmanlığı gösteren melezleri meydana getiren kendilenmiş hatları ele alması gerekir. Bunun için, elde edilen kendilenmiş hatların her birinin genel ve özel kombinasyon yeteneğinin bilinmesi gerekir.

Böylece, kombinasyon yeteneği en yüksek olan kendilenmiş hatlar seçilir ve hibrit mısır tohumu üretiminde kullanılır (Singh, 1987).

Bir kendilenmiş hattın iki türlü kombinasyon yeteneği vardır. Bunlar, genel kombinasyon yeteneği (GKY) ve özel kombinasyon yeteneği (ÖKY) olarak ifade edilir. Üzerinde çalışılan karakter yönünden en iyi melezi elde etmek için kendilenmiş hatlar önce bu testlerden geçirilir (Sprague ve Tatum, 1942). Kendilenmiş hatların kombinasyon yetenekleri konusunda ayrıntılı bilgiyi diallel melezler vermektedir (Griffing, 1956).

Fakat tek melez geliştirmede diallel melezleme çok sayıdaki hat için pratik bir uygulama değildir. Ancak, az sayıdaki hatlar ile başarılı bir şekilde denenebilmektedir. Genel olarak yeni hatların melez değerlendirmelerinde önce genel kombinasyon yeteneği ve sonra da özel kombinasyon yeteneği tahmin edilmektedir.

Jenkins (1935), erken test yöntemi kullanılarak hatların bazılarının erken dönemde elenebileceğini ve kaynak materyalin melez performansının böylece daha kolay belirlenebileceğini açıklamıştır.

Genellikle çok sayıda materyalle çalışmak zorunda olan ıslahçılar,çalıştıkları materyali kendileme generasyonunun belli kademelerinde bir teste tabi tutmak zorundadırlar. Pedigri yönteminin içine entegre edilen erken test yöntemi ile erken generasyonda aday kendilenmiş hatların kombinasyon yetenekleri ve heterotik grupları hakkında tahminde bulunmak mümkündür.

Herhangi bir seçimden geçmemiş kendilenmiş hatlar için genel kombinasyon yeteneği özel kombinasyon yeteneğinden nispeten daha önemlidir. Buna karşılık, tane verimi ve diğer bazı özellikler bakımından önceden seçilmiş hatlar için özel kombinasyon yeteneği genel kombinasyon yeteneğinden daha önemlidir. Genel kombinasyon yeteneği geniş aditif etkilere sahip genlerin belirlenmesinde, özel kombinasyon yeteneği ise dominans ve epistatik etkilere sahip genlerin belirlenmesinde kullanılmaktadır (Sprague ve Tatum, 1942).

Genel kombinasyon yeteneğinin belirlenmesinde birçok araştırmacı yoklama melezlemesini kullanmaktadır. Yoklama melezlemesinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, uygun test edicinin seçimidir. Aynı zamanda test edicilerin kendilenmiş hatların doğru olarak sınıflandırması için gerekli

(15)

genetik bilgiye de sahip olmaları gerekmektedir (Rawlings ve Thompson, 1962).Test edicinin seçimi önemli bir karardır. Hull (1945) en etkili test edici seçiminde temel noktanın test edicinin homozigot resesif özellikteki materyal olması gerektiğini belirtmiştir. Dar genetik tabanlı test edici olarak tek melez ve kendilenmiş hatlar kullanılmaktadır. Bunların daha çok özel kombinasyon yeteneğini öne çıkardığı konusunda genel bir kanı mevcuttur. Fakat, Russell ve Eberhart (1975) kendilenmiş hatlar test edici olarak kullanıldığında genel ve özel kombinasyon yetenekleri için yeterli bilgi alınabildiğini açıklamışlardır.

Dünya’da yaygın olarak kullanılan test edicilerden biri Lancaster heterotik grubunu temsilen Mo17 kendilenmiş hattı, diğeri ise Stiff Stalk Synthetic heterotik grubunu temsilen B73 kendilenmiş hattıdır (Uhr ve Goodman, 1995).

Test edici seçiminde diğer önemli bir faktör de geliştirilen hatların heterotik gruplarının belirlenmesidir. Hatlar belli bir gruba dahil materyalden geliyor ise, test edici için seçilen kendilenmiş hat diğer heterotik gruptan olmalıdır. Fakat, test edici seçimindeki diğer faktörler tam olarak açıklanamamıştır ( Hallauer 1988).

Hatların test dönemi de önemli bir ayrıntıdır. Islahçılar arasında bu konuda farklılıklar olmasına karşın, genel olarak tüm ıslahçılar S4 en geç ise S5’de hatların test edilmesi gerektiğini belirtmektedirler.

Bauman (1981), yaptığı çalışmada ıslahçıların %18 inin S2de, %33 nün S3te ve %27 sinin de S4te değerlendirmeye başladığını bildirmiştir. Sonuç olarak, kendilenmiş hat geliştirme çalışmalarının %78 inde erken test yönteminin uygulandığını açıklamıştır.

Bu dönemlerin belirlenmesinde esas faktör ıslahçıdır. Testin generasyonu daha çok ıslahçının tecrübelerine ve seleksiyonda önem kazanan özelliklerin seçimine bağlıdır. Kaynak materyal de hatların test dönemi için kesin etkili bir başka faktördür. Eğer kullanılan materyal dar tabanlı ise, test erken generasyona alınabilir.

Eğer materyal daha karmaşık yapıda ise, test S4e kadar uzatılabilir. Erken test sonuçlarına göre seçilen hatların S7e kadar kendileme işlemleri devam ettirilirken, melez çeşit geliştirme programlarına aktarılmaları yapılmaktadır.

Ülkemiz mısır ıslah programlarında yoklama melezi programında Mo 17, B73 ve ADK-451 (Leaming heterotik grubunda) kendilenmiş hatlar test edici olarak kullanılmaktadır. Genellikle S2-S5

kademeleri arasındaki materyal yoklama melezi yapımına alınsa da nadir olarak S6 ve S7 kademesinde bazı materyaller de yoklama melezine alınmadan taşınabilmektedir.

Yoklama melezi yapımını bir örnekle açıklayalım. Yoklama melezi yapımına alınmak üzere S2-S6

kademeleri arasında bulunan 59 adet hat adayı ıslahçı tarafından seçilmiştir.

(16)

Şekil 7.10. Yoklama melezine aktarılan kendilenmiş hatların genetik tabanları(Marmara Bölgesi Mısır Islah Araştırmaları Projesi)

Şekil 7.11. Yoklama melezi programına aktarılan aday kendilenmiş hatların kendileme seviyeleri(Marmara Bölgesi Mısır Islah Araştırmaları

Projesi)

Seçilen hat adaylarının her biri test edici sayısı kadar sıraya ekilir. Eğer iki test edici kullanılıyor ise, her bir hat adayı bu durumda ikişer sıra ekilir. Bu çalışmada test edici hat olarak ADK-451 ve Mo17 hatları kullanılmıştır. Test edici hatlar baba ebeveyn olarak kullanılır. Meleze alınan hat sayısına göre çok sayıda bitki olacak şekilde ve materyalin çiçeklenme tarihlerine göre test edici hatlar 2 veya 3 zamanlı olarak ekilir. Çiçeklenme döneminde aday hatların koçan püskülü çıkışı öncesi izolasyon kağıtları ile koçanları kapatılır ve tepe püskülleri ise melezleme yapılırken bulaşmayı önlemek için kırılarak uzaklaştırılır.

(17)

Şekil 7.12. Yoklama melezine alınan aday hatların tepe püsküllerinin alınması

Test edici hatların tepe püsküllerinde anterlerin % 50 si açıldıktan sonra tepe püskülleri izolasyon kağıtları ile kapatılır. Aday hatların koçan püskülü çıkışı izlenerek uygun dönemde (koçan püskülü 2-3 cm uzunlukta) test edici hatlardan çiçek tozları toplanır; her bir hattın çiçek tozları ayrı ayrı bir araya getirilir.

Bu çiçek tozları kullanılarak uygun koçanlarda melezleme yapılır. Hasatta melez yapılmış koçanlar alınarak ayrı ayrı etiketlenir ve koçanda tane nemi % 14 olana dek tüm koçanlar kurutmaya alınır. Daha sonra, her bir melez tanelenerek ayrı ayrı paketlenir. Bir sonraki sezon yoklama melezi gözlem bahçesinde değerlendirilmek üzere listelenir. Yoklama melezi yapımında yer alan hat sayısı çok olduğundan tesadüf blokları deneme deseninde biyometrik değerlendirmek sakıncalıdır. Çok sayıda aday melezin değerlendirilebileceği lattice deneme deseni veya augumented deneme deseninde değerlendirme yapılmalıdır.

Burada örnek çalışmamızda lattice deneme deseni kullanılmıştır. Her bir test ediciye ait aday melezler ayrı denemelerde şahit çeşitlerle beraber ekilir. En az iki lokasyonda yoklama melezi gözlem bahçesi denemeleri kurulur. Yoklama melezi gözlem bahçesinde tane veriminin yanı sıra bitki özellikleri de incelenir. Heterosis göstermemiş olanlar kaydedilir.

(18)

Şekil 7.13. Yoklama melezi gözlem bahçesinin çiçeklenme gün aralığı (Marmara Bölgesi Mısır Islah Araştırmaları Projesi)

Her ne kadar tane verimi en çok ilgi duyulan özellik olsa da, olgunlaşma süresi, stabilite, kalite, hastalık ve zararlılara dayanıklılık gibi özelliklerin de ıslahçıların göz ardı etmemeleri gereken özelliklerdir.

Dolayısıyla, seleksiyon ve genotiplerin test edilmesi sırasında karakterler arasındaki ilişkilere dikkat edilmesi gerektiği bildirilmiştir (Torun ve Köycü, 1999).

(19)

Şekil 7.14. Yoklama melezi gözlem bahçesinin hasattaki % nem değerleri Sakaryalokasyonu

Yoklama melezi gözlem bahçesi denemeleri lokasyon sonuçları tek tek ve birleştirilmiş analiz yapıldıktan sonra istatistiki açıdan değerlendirilir. Yüksek heterosis gösteren hat adayları ve test ediciyle aynı heterotik grupta olduğu düşünülen hat adayları seçilerek hat kodları verilir.

Çizelge 7.3. Seçilen kendilenmiş hatlar ve test edicilerle olan verimleri (kg/da)

Sıra Hat adı Kaynak materyal Orijin Verim

(20)

No FRMo 17 GKY

1 ADK-985 ADPKAY-39 KM-2007 PN-642 1463 215

2 ADK-986 ADPKAY-41 KM-2007 PN-650 1430 182

3 ADK-987 ADPKAY-7 KM-2007 PN-617 1423 175

4 ADK-988 ADPKAY-46 KM-2007 PN-658 1404 156

5 ADK-989 ADPKAY-28 KM-2007 PN-629 1401 153

6 ADK-990 ADPKAY-45 KM-2007 PN-657 1381 133

7 ADK-991 ADPKAY-7 KM-2007 PN-616 1381 133

8 ADK-992 ADPKAY-56 KM-2007 PN-715 1377 129

9 ADK-993 ADPKAY-27 KM-2007 PN-621 1370 122

10 ADK-994 ADPKAY-53 KM-2007 PN-695 1367 119

11 ADK-995 ADPKAY-75 KM-2007 PN-544 1358 110

12 ADK-996 ADPKAY-46 KM-2007 PN-661 1354 106

13 ADK-997 ADPKAY-99 KM-2007 PN-637 1348 100

14 ADK-1012 ADPKAY-39 KM-2007 PN-646 1212 -36

Yoklama melezi gözlem bahçesi denemeleri lattice denemesi istatistik analizleri MSTAT-C paket programında yapılmıştır. Burada genel kombinasyon yeteneği test edici hat ile melezi yapılan hattın verim değeri, denemenin ortalamasından çıkarılarak bulunmaktadır. Çizelge 7.3 ve Çizelge 7.4 İncelendiğinde, ADK990 ve ADK-986 hatlarının hem FRMo17 hem de ADK-451 test edici hatları ile yapılmış melezlerinin iyi bir verim verdiği görülmektedir. Bu iki hat için heterotik grubunu tanımlamada test edici hatlardan farklı bir heterotik grupta olduğu söylenebilir. Heterotik gruplar kesin olarak tanımlanamasa da bu yöntemle tahmin edilebilmektedir.

Günümüzde mısır ıslahı, üstün kombinasyon yeteneğine sahip kendilenmiş hatların geliştirilmesine yönelmiştir. Bu hatlar daha sonra üreticiler tarafından ticari ürün olarak yetiştirilecek melezlerin elde edilmesinde kullanılmaktadır. Bir melezde ortaya çıkan heterosis düzeyi büyük ölçüde ebeveyn ile kendilenmiş hatların geliştirildiği çeşit ya da popülasyonlar arasındaki genetik farklılık düzeyine bağlıdır.

(21)

Bu nedenle, benzer heterotik gruptan gelen hatlar arasındaki melezler ticari olarak kullanılmamaktadır.

Melez mısır ıslahında elde edilen kendilenmiş hatların genel ve özel kombinasyon yetenekleri belirlendikten sonra en üstün verimi verecek hatlar melezlenir (Allard, 1960; Spraque, 1983; Kün, 1994).

Çizelge 7.4. Seçilen kendilenmiş hatlar ve test edicilerle olan verimleri (kg/da)

Sıra

No Hat adı

Kaynak materyal Orijin Veri m

ADK-451 GKY

1 ADK-990 ADPKAY-45 KM-2007 PN-657 1742 301

2 ADK-1013 ADPKAY-46 KM-2007 PN-658 1675 234

3 ADK-1014 ADPKAY-27 KM-2007 PN-627 1615 174

4 ADK-1012 ADPKAY-39 KM-2007 PN-646 1614 173

5 ADK-1000 ADPKAY-36 KM-2007 PN-634 1609 168

6 ADK-1015 ADPKAY-41 KM-2007 PN-651 1581 140

7 ADK-1016 ADPKAY-40 KM-2007 PN-649 1580 139

8 ADK-986 ADPKAY-41 KM-2007 PN-650 1577 136

9 ADK-1005 ADPKAY-55 KM-2007 PN-705 1577 136

10 ADK-1003 ADPKAY-93 KM-2007 PN-620 1562 121

11 ADK-1017 ADPKAY-57 KM-2007 PN-511 1548 107

12 ADK-1011 ADPKAY-36 KM-2007 PN-635 1545 104

13 ADK-1018 ADPKAY-86 KM-2007 PN-606 1545 104

14 ADK-1008 ADPKAY-28 KM-2007 PN-630 1544 103

15 ADK-1025 ADPKAY-48 KM-2007 PN-635 1443 3

Kendilenmiş hatlar yüksek kombinasyon yeteneğinin yanında hibrit tohumluk üretimi açısından da bazı özelliklere sahip olmalıdır. Bu özelliklerin başında yüksek tane verimi ve çiçeklenme özellikleri gelmektedir.

(22)

Mısır bitkisi pek çok ve tipik varyasyona sahiptir. Bu çeşitlilik bitkileri ayırmada ıslahçıya yardımcı olur. Homozigot yapıdaki bir hatta ait tüm bitkilerin aynı özellikte olması gerekir. Ülkemizde Tohumluk Tescil Sertifikasyon Merkezi tarafından hatlar tescil edilirken yapılan FYD (farklılık, yeknesaklık, durulmuşluk) testlerinde bu kriterlere dikkat edilir. Islahçı geliştirdiği hatların sahip olduğu bu özellikleri daha önceden tanımlar ve UPOV özellik belgelerine kaydeder.

7.6. KENDİLENMİŞ HATLARIN GENETİK UZAKLIKLARININ BELİRLENMESİ

Yoklama melezi yapımı ile heterotik grupları tahmin edilen ve kombinasyon yetenekleri belirlenen hatlar tamamen homozigot yapıya ulaşana dek kendilenir. Durulmuş kendilenmiş hatların yoklama melezlemesinden

(23)

23

elde edilen verilerinin yanı sıra hatlar arasındaki genetik uzaklığın moleküler markör teknikleri ile belirlenmesi ıslahçılar için melez kombinasyonlarını oluşturmada yardımcı bilgiler üretmektedir. Burada verilen örnekte, 23 mısır genotipinde 10 adet SSR primer çifti ile yapılan mikrosatellit markör analizleri sonucunda, 56 adet polimorfik bant elde edilmiştir. Bu bantların filogenetik analizi sonucunda, 23 birey arasındaki genetik uzaklık ve yakınlıkları belirlenmiştir. Yirmi üç mısır genotipi arasındaki genetik uzaklıklar matrikslerde ve dendogramlarda gösterilmektedir. Burada Şekil 16 da dendogram ile genotipler arasındaki uzaklıklar ve yakınlıklar gösterilmiştir.

Şekil 7.16. 23 mısır genotipi arasındaki filogenetik ilişkiler(Marmara Bölgesi Mısır Islah Araştırmaları Projesi)

(24)

LİTERATÜR LİSTESİ

[1] Altınbaş, M. 1995. Melez mısırda tane veriminin ve kimi bitki özellikleri bakımından heterosis ve kombinasyon yeteneği. Anadolu 5 (2):35-51.

[2] Allard, R.W. 1960. Principles of Plant Breeding.

Tokyo, Japan. 283-302.

[3] Bauman, L.F. 1981. Review of methods used by breeders to develop superior corn inbred. Annu. Corn Sorghum Ind Res.

Conf. 36: 199-208

[4] Beal, W. J. 1880. Rep. Michigan Board Agric. 287– 88.

[5] Beckert, M. 1994. Advantages and disadvantages of theuse of in vitro/in situ produced DH maize plants. Biotechnology in Agric. and Forestry 25: 201-212.

[6] Chase, S.S. 1969. Monoploids and monoploid derivates of maize (Zea mays L.). Bot. Rev.

35: 117–167.

[7] Hallauer, A. R. 1987. Breeding systems. In CRC Handbook of Plant Science in Agriculture, I. B. R. Christie, (ed.), pp. 61–

87. CRC Press, Boca Raton, FL.

[8] Hallauer, A. R., W. A. Russell, and K. R. Lamkey. 1988. Corn breeding. In Corn and Corn Improvement. 3rd ed., G. F.

Sprague and J.W. Dudley, (eds.), pp.

469–564. ASA-CSSA-SSSA, Madison, WI.

[9] Hull, F. H. 1945. Recurrent selection for specific combining ability. J. Am. Soc. Agron. 37:134-145.

[10] Jenkins, M.J. 1935. The Effect of in breeding end of selection within in breed lines of maize upon hybrids made after successive generation of selfing. Iowa State Coll. J. Sci. 9.429-450

[11] Kasha, K.J., Y.S. Shim, E. Simion, and J. Letarte.

2006. Haploid production and chromosome doubling.

Acta Hort., (ISHS) 725: 817-828.

[12] Kermicle, J. L. 1969. Androgenesis conditioned by a mutation in maize. Science 166: 1422–1424.

[13] Kün, E., 1994. Sıcak İklim Tahılları. Ank. Üniv. Zir.

Fak. Yayınları, 1360, Ders Kitabı: 934.

[14] Lamkey, K. R., B. J. Schnicker, and A. E. Melchinger. 1995. Epistasis in an elite maize hybrid and choice of generation for inbred line development. Crop Sci.

35: 1272-1281.

[15] Peterson, R.G. 1985. Augmented designs for preliminary yield trials. Rachis, Vol.: 4 No.1, Jan.

[16] Philips, R.L., and S.A. Eberhart. 1993. Novel methodology in plant breeding. In Proc. of the Int. Crop Sci. Cong. Ames, USA. Crop Sci. Soc. of America 647-648.

[17] Rawlings, J.O., and D.L. Thompson. 1962.

Performance level as criterion for the choice of maize testers. Crop Sci., 2: 217-220.

[18] Röber, F.K., G.A. Gordillo, and H.H. Geiger. 2005. In vivo haploid ınduction in maize performance of new ınducers and significance of doubled haploid lines in hybrid breeding. Maydica 50: 275-283.

(25)

[19] Russel, W.A., and S.A. Eberhart. 1975. Hybrid performance of selected maize lines from resiprocal recurrent and testcross selection programs. Crop Sci. 15: 1-4.

[20] Simmonds, N.W. 1983. Plant Breeding: Thestate of the art. In Genetic Engineering of Plants. Plenumpress, New York, London, 5-25.

[21] Singh, J. 1987. Field manuel of maize breeding procedures. Food and agricultural organization of united nations. Rome.

81-83.

[22] Shull, G. H. 1909. A pure-line method of corn breeding. Am. Breeders’ Assoc. Rep 5: 51–59.

[23] Spraque, G.F. 1983. Heterosis in maize: Theory and practise monographs on theoritical and applied.

Genetics 6: 48-67.

[24] Sprague, G.F., and L.A. Tatum. 1942. General and spesific combining ability in single crosses of corn. J. Am. Soc.Agron.

34: 923-932.

[25] Stadler, L. J. 1944. Gamete selection in corn breeding. J. Am. Soc. Agron. 36: 988–989.

[26] Torun, M., ve C. Köycü. 1999. Mısır bitkisinde tane verimi ile bazı verim unsurların arasındaki ilişkilerin saptanması.

Turkish J. of Agric. and Forestry 23: 1021-1027.

[27] Uhr, D.V., and M.M. Goodman. 1995.Temperate maize inbreds derived from tropical germplasm: I.

Test cross yield trials. Crop Sci. 35: 779-784.

[28] Yıldırım, A. 2008. Bitki ıslahında markörler yardımıyla seleksiyon.(googlepages.com/AY-Markörler Yardımıyla Seleksiyon.pdf.).

[29] Marmara Bölgesi Mısır Islah Araştırmaları Projesi (2009-2013) dilimi. Mısır Araştırma İstasyonu Müdürlüğü. Sakarya.

Referanslar

Benzer Belgeler

Polyester lifleri düşük maliyetleri, elverişli kimyasal özellikleri, uygun uzama özellikleri ve yüksek boya haslıkları nedeniyle dikiş ipliği üretiminde en çok tercih

Kumaşın farklı yönlerden gelen kuvvetlere karşı dayanımını belirleyen özelliklerdir.. Kopma, yırtılma, patlama ve sürtünme dayanımı

Baflkent Üniversitesi Hastanesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, Perinatoloji Bölümü, Ankara.. Amaç: Faktör VII (FVII) eksikli¤i otozomal resesif geçiflli

Bilateral tulumu olan olgulardan birinde tip 1 konjenital kistik adenoid malfor- masyon olan olguda polihidramnioz ve yayg›n hidrops mevcut olup yap›lan karyotip analizi

Bir kalibrasyon metodunun özgünlüğü kesinlik, doğruluk, bias, hassasiyet, algılama sınırları, seçicilik ve uygulanabilir konsantrasyon aralığına

Raporun yazım kurallarına uyularak, belirli bir düzen içinde yazılması gerekir...

 Two-step flow (iki aşamalı akış): ilk aşamada medyaya doğrudan açık oldukları için göreli olarak iyi haberdar olan kişiler; ikinci. aşamada medyayı daha az izleyen

 KAVRULMA SÜRESİNE BAĞIMLI OLARAK AMİNO ASİT VE REDÜKTE ŞEKER AZALIR.  UÇUCU AROMA MADDELERİNİN