• Sonuç bulunamadı

ARACI KURUMLARIN PERFORMANS VE ETKİNLİK ANALİZİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ARACI KURUMLARIN PERFORMANS VE ETKİNLİK ANALİZİ"

Copied!
148
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKİYE SERMAYE PİYASASINDA FAALİYET GÖSTEREN

ARACI KURUMLARIN PERFORMANS VE ETKİNLİK ANALİZİ

ISBN: 78-975-6483-61-9

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARI BİRLİĞİ Büyükdere Caddesi

No:173 1. Levent Plaza A Blok Kat:4 34394 Levent/İstanbul

+90 212 280 8567 +90 212 280 8589 info@tspb.org.tr www.tspb.org.tr

Güler ARAS Nuray TEZCAN Özlem KUTLU FURTUNA Evrim HACIOĞLU KAZAK

(2)

TÜRKİYE SERMAYE PİYASASINDA FAALİYET GÖSTEREN

ARACI KURUMLARIN

PERFORMANS VE ETKİNLİK ANALİZİ

Araştırmanın Yürütücüsü:

Prof. Dr. Güler ARAS

Araştırmacılar:

Doç. Dr. Nuray TEZCAN Dr. Özlem KUTLU FURTUNA Araştırma Asistanı:

Evrim HACIOĞLU KAZAK

NİSAN 2018 İSTANBUL

(3)

2

Yayın Adı: Türkiye Sermaye Piyasasında Faaliyet Gösteren Aracı Kurumların Performans ve Etkinlik Analizi

Hazırlayanlar: Prof. Dr. Güler ARAS, Doç. Dr. Nuray TEZCAN, Dr. Özlem KUTLU FURTUNA, Evrim HACIOĞLU KAZAK

Basım Yeri: İstanbul Tarihi: Nisan 2018 TSPB Yayın No.: 85

ISBN: 978-975-6483-61-9

(4)

3

TÜRKİYE SERMAYE PİYASASINDA FAALİYET GÖSTEREN

ARACI KURUMLARIN PERFORMANS

VE ETKİNLİK ANALİZİ

(5)

4 İlhami Koç

TSPB Yönetim Kurulu Başkanı

ÖNSÖZ

Türkiye Sermaye Piyasası’nın görevlerinden biri de sermaye piyasasının ve üye kuruluşların faaliyetlerinin gelişmesi için ihtiyaç duyulabilecek araştırmaların yapılmasını sağlamaktır. Bu kapsamda, üyelerimizin faaliyetlerine yönelik bilimsel analiz çalışmaları yapılması gündemimizde yer alan konuların başında geliyordu. Bu konudaki ilk çalışmamızı aracı kurumlar için yaptık.

2000’li yılların başından bu yana, aracı kurumların faaliyetleri çeşitlendi, ürün sayısı arttı ve sermaye piyasalarımız çok daha sofistike bir hale geldi. Buna karşılık, aynı dönemde, 150’yi aşan aracı kurum sayısının 100’ün altına inmesi, yeni faaliyet alanlarına rağmen, son dönemde aktif olan kurum sayısının 70 civarında olması sektörde önemli bir yapısal değişim olduğunun

göstergesidir. Sektörde meydana gelen bu değişime paralel olarak, aracı kurumlara yönelik kapsamlı bilimsel bir

çalışmanın aracılık sektörünün gelişimi açısından son derece faydalı olacağı inancıyla “Türkiye Sermaye Piyasasında Faaliyet Gösteren Aracı Kurumların

Performans ve Etkinlik Analizi” çalışmasını gerçekleştirdik.

(6)

5

Bu çalışmayı hayata geçiren başta araştırma fikrinin sahibi ve yürütücüsü Prof. Dr. Güler Aras olmak üzere, araştırma ekibinde yer alan Doç. Dr. Nuray Tezcan’a, Dr. Özlem Kutlu Furtuna’ya ve araştırma asistanı Evrim Hacıoğlu Kazak’a, projeye destek sağlayan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Araştırma ve İstatistik Bölümü Müdür Yardımcısı Gökben Altaş’a teşekkür ediyorum. Ayrıca, verilerini bizimle titizlikle paylaşan ve yorumlarıyla katkıda bulunan üyelerimize de teşekkürü borç biliyorum.

Onların destekleri olmadan böyle bir çalışmanın ortaya çıkması mümkün değildi.

Sektörde bir ilki oluşturan bu çalışmanın, sermaye piyasalarımızın diğer bileşenleri için de yapılması arzusuyla, ilgililere ve araştırmacılara yararlı olmasını diliyorum.

Saygılarımla,

İstanbul, Nisan 2018

İlhami KOÇ

TSPB Yönetim Kurulu Başkanı

“Gerek piyasa koşulları, gerekse değişen düzenlemeler neticesinde 2000’li yılların başında 150’yi aşan aracı kurum sayısının son yıllarda azalarak 100’ün altına inmesi, yeni faaliyet alanlarına rağmen, son dönemde aktif olan kurum sayısının 70 civarında olması sektörde önemli bir yapısal değişim

olduğunun göstergesidir.

Sektörde meydana gelen bu değişime paralel olarak, aracı kurumlara yönelik kapsamlı bilimsel bir çalışmanın aracılık sektörünün gelişimi açısından son derece faydalı olacağı inancıyla

“Türkiye Sermaye Piyasasında Faaliyet Gösteren Aracı

Kurumların Performans ve Etkinlik Analizi”

gerçekleştirilmiştir.”

(7)

6 Prof. Dr. Güler ARAS

Yıldız Teknik Üniversitesi Finans Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi (CFGS)

Kurucu Direktör

TSPB Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi

ÖNSÖZ

Mali piyasalarda aracılık hizmeti sunan finansal aracılar temelde tasarrufların, fon ihtiyacı bulunan kurumlara kaynak sağlamak amacıyla aktarılması görevini üstlenmektedir. Bununla birlikte, etkin fiyatlama ile asimetrik bilgi sorununun azaltılması, risk yönetimi, likidite olanağı sağlanması, yeni finansal ürün

yaratılması, yatırım danışmanlığı ve portföy yöneticiliği de aracı kurumların işlevleri arasındadır. Sağlıklı ve istikrarlı bir mali sistem için aracı kurumların kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde iyi yönetim uygulamalarına sahip olmaları ve bu hizmetleri etkin ve sürdürülebilir bir şekilde sunabilmeleri beklenmektedir.

Bu araştırmanın amacı, Türkiye`de faaliyet gösteren aracı kurumların finansal performanslarını analiz etmek ve faaliyetlerinin etkinlik düzeyini belirleyerek elde edilecek sonuçlar çerçevesinde sektöre yönelik stratejilerin geliştirilmesine olanak sağlamaktır. 2005- 2016 dönemi itibariyle Türkiye sermaye piyasasında faaliyet gösteren tüm finansal aracılar üzerinde gerçekleştirilen araştırma, sektörün ilgili dönemde gelişimi ve bunu etkileyen faktörleri ortaya koymaktadır.

(8)

7

“Sağlıklı ve istikrarlı bir mali sistem için aracı kurumların kurumsal yönetim ilkeleri

çerçevesinde iyi yönetim uygulamalarına sahip olmaları ve bu hizmetleri etkin ve sürdürülebilir bir şekilde sunabilmeleri beklenmektedir.

Araştırma, Türkiye`de faaliyet gösteren aracı kurumların finansal performanslarını analiz etmek ve faaliyetlerinin etkinlik düzeyini belirleyerek elde edilecek sonuçlar ile sektörün sağlıklı gelişimine katkı sağlamayı hedeflemektedir.”

Araştırmanın gerçekleştirilmesine olanak sağlayan Türkiye Sermaye Piyasası Birliği (TSPB) Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Koç’a; taslak metin üzerinde görüşlerini belirterek araştırma sonuçlarının değerlendirilmesine katkı sağlayan TSPB Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurul üyelerine ve sektör profesyonellerine; araştırmanın tüm sürecine destek olan başta TSPB Genel Sekreteri İlkay Arıkan olmak üzere Genel Sekreter Yardımcıları İlker Savuran ve Süleyman Morbel’e ve Araştırma & İstatistik Bölümü Müdür Yardımcısı Gökben Altaş’a değerli katkıları için teşekkür ederim.

TSPB’de Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptığım süre içerisinde sektörün yapısal analizini gerçekleştirerek gelişimine yön verecek kalıcı bir eser üretmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Araştırma sonuçlarının sektörün sağlıklı gelişimine katkı sağlamasını ve sektörün tüm ilgililerine ve düzenleyici kurumlara yararlı olmasını umuyorum.

Saygılarımla,

İstanbul, Nisan 2018 Prof. Dr. Güler ARAS Yıldız Teknik Üniversitesi Finans Kurumsal Yönetim ve

Sürdürülebilirlik Merkezi, Kurucu Direktör TSPB, Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi

(9)

8

YÖNETİCİ ÖZETİ

Türkiye Sermaye Piyasasında Faaliyet Gösteren Aracı Kurumların Performans ve Etkinlik Analizi

Sağlam bir altyapısı olmayan mali sistemlerde ortaya çıkan aksaklıklar hem mevcut sistemin gelişimi, hem de piyasalarda yer alan taraflar; tasarruf sahipleri yatırımcılar ve fon talep edenler açısından önem taşımaktadır. Mali sistemde yaşanan sorunlar piyasasının vazgeçilmez koşulu olan güveni zedeleyerek tasarrufların mali sisteme aktarılmasını olumsuz şekilde etkilemekte ve bu durum finansal sektör ile reel sektör arasında aracılık mekanizmasını işlevsiz hale getirmektedir. Finansal sistemde aracılık fonksiyonunun kurumların ve yatırımcıların gereksinimlerini karşılayacak şekilde yerine getirilmesi, sermaye piyasalarına duyulan güveni ve piyasaların gelişiminin sürdürülebilirliğini büyük ölçüde etkilemekttedir. Sistemin aynı zamanda tasarrufları ve sermaye birikimini teşvik ederek, bu tasarrufların ekonomiye etkin bir şekilde aktarımını sağlayacak yapıda olması gerekmektedir.

Sermaye piyasalarının gelişimi her şeyden önce güçlü ve etkin finansal aracılık sisteminin varlığına bağlıdır. Tüm ekonomik birimler gibi, sermaye piyasalarında faaliyet gösteren aracılar da, faaliyetlerini etkinlik ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirmek durumundadırlar. Bu doğrultuda, araştırmanın temel amacı, 2005-2016 dönemi itibariyle Türkiye sermaye piyasasında faaliyet gösteren aracı kurumların performans düzeylerini ve etkinliklerini analiz ederek sektörün ilgili dönemde gelişimini ve bunu etkileyen faktörleri belirleyebilmektir.

Araştırmanın ilk bölümünde, aracı kurumların finansal performanslarını temsil eden öncelikli göstergeleri ve bu göstergelerin performans düzeyine olan etkilerini belirlemek için Türkiye sermaye piyasasında faaliyet gösteren aracı kurumların yöneticilerine Aralık 2017 – Mart 2018 döneminde bir anket uygulanmıştır. Finansal performansı temsil eden öncelikli göstergelerin etkileri (ağırlıkları), anket yoluyla uygulamacılardan alınan görüşler ve objektif ağırlıklandırma yöntemlerinden biri olan Entropi yöntemi ile belirlenmiştir. Buna göre, tüm kriterler arasında “faaliyet karlılığı”, finansal performansa etki eden en önemli gösterge olarak tespit edilmiştir. Araştırmanın bu aşamasında, aracı kurumların yıl bazında finansal

(10)

9

performans skorları, yıl bazında finansal performans gelişimleri ve sektörün en iyilerinin performans gelişimi değerlendirilmiştir. İlgili dönemde sektörde aralıksız olarak faaliyet gösteren aracı kurumların performans ortalamasının, bu dönemde faaliyet gösteren tüm aracı kurumların performans ortalamasının üstünde olduğu görülmüştür. Aynı şekilde, ilk on arasında yer alan kurumların performanslarının da diğerlerinden önemli ölçüde farklılaştığı görülmektedir. Bu durum, Türkiye’deki aracı kurum sektöründeki yoğunlaşmanın ve oligopolistik yapının varlığı konusunda önemli bir göstergedir.

Araştırmanın ikinci bölümünde, aracı kurumların etkinliklerini ölçmek amacıyla çok sayıda girdi ve çıktıyı aynı anda analiz eden ve işletmelerin göreli etkinliklerini hesaplayarak karşılaştırmaya imkan veren Veri Zarflama Analizi (VZA) kullanılmıştır. Analiz kapsamında kullanılan girdi ve çıktılar, literatürde daha önce yapılmış çalışmalar, sektörün piyasa yapısı ve faaliyetleri dikkate alınarak belirlenmiştir. Buna göre aracı kurumların gerçekleştirdiği

‘sabit getirili menkul kıymet işlem hacmi’, ‘hisse senedi işlem hacmi’, ‘türev araç işlem hacmi’

ve ‘faaliyet gelirleri’ çıktı olarak; ‘özsermaye miktarı’, ‘şube sayısı’, ‘personel sayısı’ ve

‘faaliyet giderleri’ girdi olarak değerlendirilmiştir. Ölçeğe göre sabit getiri ve ölçeğe göre değişken getiri esasına göre oluşturulan modeller, girdi yönelimli olarak ele alınmış ve yorumlanmıştır.

Etkinlik analizi sonuçlarına göre, 2005-2016 döneminde faaliyet gösteren tüm aracı kurumların, ortalama etkinlik skorunun 0.70’den 0.57’ye düştüğü, ortalama değerin üstünde kalan aracı kurum yüzdesinin ise zaman içinde değişmekle birlikte 2016 yılında %51 olduğu görülmektedir. Tam etkin aracı kurum yüzdesi incelendiğinde, bu oranın 2005-2016 döneminde %21’den %13’e gerilediği görülmektedir.

Etkinlik analizinin sonraki aşamasında aracı kurumlar, homojenlik varsayımı doğrultusunda, banka kökenli - banka kökenli olmayan olmak üzere iki ayrı grupta analiz edilmiştir. Bu amaçla, 2005-2016 döneminde faaliyet gösteren banka kökenli ve banka kökenli olmayan aracı kurumlar için üç farklı etkinlik skoru hesaplanmıştır. Bunlar sırasıyla, en verimli girdi bileşimi ile en yüksek çıktıyı elde etme başarısını gösteren “teknik etkinlik”, en uygun ölçekte faaliyet gösterme başarısını temsil eden “ölçek etkinliği” ve ölçek etkinliği ile teknik etkinliğin çarpımı ile elde edilen “toplam etkinlik” skorlarıdır. Elde edilen bulgulara göre, 2008 yılı dışında banka kökenli aracı kurumların ölçek etkinliği ortalamasının banka kökenli olmayan aracı kurumların ortalama skorundan daha yüksek olduğu görülmektedir.

(11)

10

Araştırma dönemi boyunca hem banka kökenli hem de banka kökenli olmayan aracı kurumlar arasında tam teknik etkinliğe sahip aracı kurum sayısının, tam toplam etkinliğe sahip aracı kurum sayısından fazla olduğu görülmüştür. Bu sonuç her iki grupta da toplam etkinsizliğin ölçek etkinsizliğinden kaynaklandığını göstermektedir. Son döneme ait sonuçlar sermaye yapısına göre incelendiğinde, yabancı sermayeli aracı kurumların yerli sermayeli aracı kurumlardan daha yüksek ölçek etkinlik düzeyine sahip olduğu görülmektedir. Bununla birlikte yerli-özel ve yerli-kamu ayrımına göre aracı kurumlar karşılaştırıldığında kamu sermayeli aracı kurumların ölçek etkinliğinin daha yüksek olduğu görülmektedir.

Etkinlik ile ilgili sonuçlar elde edildikten sonra, kullanılan girdi ve çıktılar bazında her üç etkinlik türünde de tam etkinliğe sahip aracı kurumların sektör içindeki payları incelenmiştir.

Buna göre; tam etkin aracı kurumların tüm girdi ve çıktılarda sektör içindeki payları özellikle 2008 ve 2011 yıllarında kırılmaya uğramış ve önemli ölçüde düşmüştür. Tam etkin aracı kurumların 2005-2011 döneminde sektördeki işlem hacminin %26-%39’unu, 2012-2016 döneminde ise işlem hacminin hemen hemen %50’sini gerçekleştirdikleri belirlenmiştir. Bir diğer bulgu, 2013 yılından bu yana banka kökenli aracı kurumların işlem hacmi içindeki payının, banka kökenli olmayan aracı kurumların payından daha düşük olmasıdır. İşlem hacmi dışında, tam etkin aracı kurumların 2012-2016 döneminde sektördeki özsermaye büyüklüğü açısından payı %28 ile %15 arasında, faaliyet geliri açısından payı %43 ile %29 arasında, faaliyet gideri açısından payı %34 ile %27 arasında yer almaktadır.

Araştırma sonuçları, Türkiye sermaye piyasasında faaliyet gösteren banka kökenli aracı kurumların son beş yılda ortalama olarak %27’sinin, banka kökenli olmayan aracı kurumların ise son beş yılda %20’sinin ölçek etkinliğine sahip olduğunu göstermektedir. Bu durum sektörde faaliyet gösteren -etkin olmayan aracı kurumların- kaynaklarını yeterince etkin kullanamadıkları, dolayısıyla maliyetlerinin de sektördeki diğer aracı kurumlara göre daha yüksek olduğu anlamını taşımaktadır.

Çalışma kapsamında aynı zamanda, TOPSIS yöntemi ile gerçekleştirilen performans ölçümü ve VZA yöntemi ile gerçekleştirilen etkinlik analizi sonuçları karşılaştırılmış ve TOPSIS analizinde performansı yüksek çıkan işletmelerin etkin kurumlar olup olmadıkları incelenmiştir. Buna göre, VZA etkinlik skorları ile TOPSIS performans sıralamaları karşılaştırıldığında önemli farklılıklar olduğu gözlenmiştir. Bu durum, çeşitli özellikteki girdi/çıktılar ile elde edilen göreli etkinliklerin, finansal performans sıralamaları ile paralel olmadığını ve belirgin düzeyde farklılaştığını göstermektedir.

(12)

11

Etkinlik kavramının sadece girdiler ve çıktılar arasındaki ilişkiyi değil, aynı zamanda yönetim yaklaşımına da atıfta bulunması, aracı kurumların etkinlik sorununun aynı zamanda yönetim performansı ile de ilişkili olduğuna işaret etmektedir. Aracı kurumların optimal girdi bileşimlerini oluşturarak etkinliklerini artırmaları ise sektörün genel etkinlik düzeyini ve performansını olumlu yönde etkileyecektir. Kurumların belirli bir performans düzeyinde daha etkin çalışma konusunda önemli gelişme alanları bulunmaktadır. Bu gelişim süreci kurumların bireysel yönetim performansları ile ilgili olduğu kadar aynı zamanda sektörün içinde bulunduğu koşullar, mevcut ekosistem ve sektöre yönelik düzenlemeler ile ilişkilidir.

Araştımanın sonuç, değerlendirme ve öneriler kısmında, Türkiye’de Aracı Kurum sektörüne yönelik tespitler ana başlıklar altında sıralanarak sektörün ve kurumların gelişimini desteklemeye yönelik olarak önerilere yer verilmiştir. Özetle genel bulgular;

 Aracı kurumların gelir kaynaklarının çeşitlendirilememesi ve yüksek işlem maliyetleri,

 Banka kökenli aracı kurumların rekabet üstünlüğü,

 Sektöre yönelik teşvik ve desteklerin beklentileri karşılamaması,

 Az sayıda aracı kurumun ölçek etkinliğine sahip olması,

 Sektörde oligopolistik bir yapı ve az sayıda aracı kurumda yoğunlaşma olması,

 Yabancı sermayeli aracı kurumların etkinliğinin yüksek olması,

 Regülasyondan kaynaklanan ihtiyaçların bulunması,

 Uygulanabilir bir sektör stratejisine gereksinim duyulması,

olarak sıralanabilir.

Sektörün gelişimini desteklemeye yönelik olarak öneriler ise aşağıdaki şekilde özetlenmiştir.

 Sektör yeni faaliyet gelirlerini artıracak alanlara yönelmelidir. Daha çok aracılık komisyonuna bağlı gelir yapısı ve bu yapının zaman içinde giderek daha az gelir yaratmaya başlamış olması, sektörün hızla yeni faaliyet alanlarına geçmesini zorunlu kılmaktadır.

 Sektörde, tezgâhüstü türev ürün işlemlerini kısıtlayan düzenlemeler güncellenmelidir.

 Ekonominin temel ihtiyaçları çerçevesinde büyümeyi finanse edecek, yenilikçi, fonksiyonel ve süreci iyi denetlenen finansal araçların geliştirilmelidir.

 Piyasa yapısından kaynaklanan etkinlik sorunları ve rekabet eşitsizliğini ortadan kaldıracak uygulamalar geliştirilmelidir.

(13)

12

 Güvene dayalı gelişim sağlayan sektörde aracı kurumların ve aracılık yapılan ortamın kurumsal yönetim ilkelerine uyumu önceliklendirilmelidir.

 Yine bu çerçevede etkin risk yönetimi ve denetim mekanizması geliştirilmelidir.

 Sektörün teknolojiye dayanan verimlilik düzeyinin ve kalifiye işgücünün artırılmasına yönelik politikalar geliştirilmelidir.

 Aracı kurumlar arası entegrasyon ve stratejik iş birliği oluşturma alternatifleri düşünülmelidir.

 Yatırımcı tabanın geliştirilmesi ve kapsayıcı finans için finansal okuryazarlık konusu önceliklendirilecek alanlar arasına alınmalıdır.

 Az sayıda büyük yatırımcının, özellikle yabancı yatırımcının ağırlıklı olduğu piyasada yerli kurumsal yatırımcılar teşvik edilmelidir.

 Uzun vadeli sektörel rekabet stratejisi geliştirilmeli ve stratejik bir eylem planı oluşturulmalıdır.

Sisteme sürdürülebilir rekabet gücü kazandırmak için kurumsal otoritelerin oluşturacakları etkin stratejiler ile kayıtdışı ekonomiyle mücadele, tasarruf teşviki, finansal okuryazarlık, nitelikli danışmanlık hizmetleri, sektöre özel ihtisas mahkemelerinin oluşturulması, sisteme kurumsal yönetim ilkelerinin yerleştirilmesi konularının önceliklendirilmesi önem taşımaktadır.

Sektörün sürdürülebilir gelişimi için düzenleyici otorite ile uygulamacıların birlikte sorumluluk üstlenmeleri gerektiği unutulmamalıdır.

Etkin ve verimli çalışan bir aracı kurum sektörünün sermaye piyasasının gelişmesine olan etkisinin yadsınamayacağı açıktır. Finansal aracıların olmadığı bir sermaye piyasasının varlığından da bahsetmek olanaklı değildir. Aracı kurumların sermaye piyasasında güven ve istikrar ortamının sağlanmasında üstlendikleri rol sektörde yer alan kurumların iyi yönetimini ve performansını çok daha önemli hale getirmektedir. Sektörün sağlıklı gelişimi için mevcut duruma ilişkin yapılan tespitlere paralel adımların atılması ihtiyacı olduğu görülmektedir.

Oluşturulacak “sürdürülebilir sektör stratejisi”` ile belirlenecek politikalar çerçevesinde aksiyonların alınması öncelikli olmalıdır. Finansal piyasaların gelişimi ve reel sektörün sürdürülebilirliği kuşkusuz şeffaf, inovatif, etkin çalışan ve güvenilir bir aracılık sisteminin varlığına bağlıdır.

Prof. Dr. Güler ARAS

(14)

13

EXECUTIVE SUMMARY

Performance And Efficiency Analysis of the Intermediary Institutions in Turkish Capital Markets

The disruptions that arise in the unsoundly structured financial systems, matter for both the development of the existing system and for the parties involved in the market; savings account holders, investors, and issuers/borrowers. Financial system malfunctions negatively affect the savings flow, damaging the ‘sine qua non’, indispensable trust issues of the market. The situation can ultimately render the functionality of the intermediary mechanism between the financial sector and the real sector. The fulfillment of the intermediary function in the financial system in order to meet the requirements of the institutions and investors is of great importance in terms of the confidence in the capital markets and the sustainability of the market development. Furthermore, this is also crucial and necessary for the system to hold a structure that will enable the efficient circulation in the economy by promoting savings and capital accumulation which can be referred as one of the main deficiencies of the economic system.

Capital markets development is first and foremost dependent on the existence of a strong and effective financial intermediary system. As with all economic units, intermediary institutions operating in capital markets have to carry out their activities within the framework of efficiency principles. In this context, the main objective of the research is to assess the performance and the efficiency of the intermediary institutions that have operated in the Turkish capital markets between the years 2005 and 2016 and accordingly analyzing the sectorial development and the supporting factors behind during these years

Primarily in the research, a comprehensive survey was conducted to high level executives of intermediary institutions during the December 2017 - March 2018 period in order to determine the main indicators for the financial performance and assess the leverage of the performance level. The weights of the primary indicators, representing the financial performance were determined by means of the survey and by the ‘Entropy’ method, which is one of the Multi Criteria Decision Methods (MCDM) methods, based on objectivity.

Accordingly, among all criteria, ‘operating profitability’ have been found as the most important

(15)

14

indicator affecting the financial performance. At this stage of the research, financial performance, financial performance developments, and the performance development of the best of the sector of the intermediary institutions were evaluated on a yearly basis. The monitored result was that the average performances of continuously operating intermediary institutions during the concerned period are above the average performance levels of all intermediaries operating in this period. Likewise, the performances of the best ten performing institutions seem to differ significantly from the others. This is an important indicator of a possible oligopolistic structure and the high concentration in the Turkish intermediary institutions.

In the second part of the research, the efficiency level of intermediary institutions' are measured by ‘Data Envelopment Analysis’ (DEA), which analyzes and compares the relative activities of enterprises by analyzing a large number of inputs and outputs at the same time.

In the previous literature review considering the market structure and activities of the sector, the fixed income securities transactions volume, stock trading volume, derivatives transactions volume and operating income realized as output while equity capital, number of branches, number of personnel and operating expenses were evaluated as input, by the intermediary institutions. Models constructed on the basis of fixed income and variable return based on the scale, are considered and interpreted as input-oriented. According to the efficiency analysis results, the average efficiency score of all intermediary institutions operating in the period of 2005-2016 decreases from 0.70 to 0.57, while the percentage of the brokerage houses exceeding the average value, is 51% in 2016 however with the change over time. When the percentage of fully active institutions is examined, this ratio declined from 21% to 13% during the period of 2005-2016.

At the later stage of the efficiency analysis, the intermediary institutions were analyzed in two different groups based on the assumption of homogeneity, bank origin and nonbank origin.

For this purpose, the highest output compound for the intermediary institutions of bank origin and non-bank origin operating in the period of 2005-2016, the technical efficiency managing to obtain the highest output and the operational scale efficiency which is the best indicator to sustain the operations at the most effective level and the technical efficiency scores conducted by the multiplication of the scale efficiency and the technical efficiency. Except for 2008, the scale efficiency average of the bank-based intermediary institutions is higher than the average score of all bank-based institutions.

(16)

15

During the research period, the observation was that the number of intermediary institutions which have full technical efficiency among all institutions which are both bank originated and non-bank originated is more than the total intermediary institutions with full efficiency. This result suggests that total inefficiency is caused by the scale inefficiency in both groups. The results of the last period are examined, referral to the capital structure, indicate that the foreign-investment firms have a higher level of efficiency level than the domestic institutions.

On the other hand, the scale efficiency of publicly funded institutions is higher when compared to the intermediary institutions by domestic-private and domestic-public institutions.

After the efficiency results were obtained, the shares of fully active intermediary institutions in the sector were examined in all three types of activities, in terms of the inputs and outputs used. According to the results; the share of fully active intermediary institutions within the sector for all inputs and outputs, has been shattered and significantly decreased in 2008 and 2011. It has been determined that fully efficient intermediary institutions realized 26% -39%

of the transaction volumes in the sector during the 2005-2011 period and almost 50% of the transaction volumes in the 2012-2016 period. Another finding is that, since 2013, the share of bank-based intermediary institutions relayed transaction volumes, lower than the share of non-bank intermediary institutions. Apart from the trading volume, the share of fully active intermediary institutions is between 28% and 15% in terms of the size of equity, between 43% and 29% in terms of operating income and between 34% and 27% in terms of operating cost, during the period of 2012-2016.

Research results indicate that the bank based intermediary institutions, operating in the Turkish capital markets obtained the scale efficiency of 27%; non-bank intermediaries indicated a scale efficiency of 20% average of the last five years. This implies that non- performing intermediary institutions are not capable of using their resources effectively;

therefore, their costs are higher than other intermediary institutions in the sector.

Under the scope of the study, performance measurement conducted by the ‘TOPSIS’

method and efficiency analysis results performed by DEA method were compared and elaborated whether the enterprises performing high performance under the ‘TOPSIS’

analysis were effective institutions. Accordingly, it was observed that there were significant differences between the DEA efficiency scores and the TOPSIS performance rankings. This indicates that the functionalities of the various inputs/outputs are not relatively in line with the financial performance ranks and differ markedly.

(17)

16

The fact that the concept of efficiency is not only the correlation between inputs and outputs but also relevant towards the management approach, suggests that the efficiency problem of intermediary institutions is also related to the management performance at the same time.

Intermediary institutions’ increasing efficiency by creating optimal input combinations will affect the overall efficiency level and the sector performance positively. Institutions have significant development areas to work more effectively at a given performance level. The development process is in line with institutions’ individual management performances as well as with the industrial conditions, the existing ecosystem and sectorial regulations.

Under the results, evaluation and recommendations sections, findings concerning the Turkish intermediary institutions are outlined under the main headings also with some suggestions to support the development of the sector. Briefly, general findings can be listed as;

 The lack of diversification while penetrating intermediary institutions' sources of income and high transaction costs,

 The competitive advantage of the bank-based intermediary institutions,

 Sector-specific incentives and the state support do not meet the expectations,

 The fact that only a few intermediary institutions have scale efficiency,

 The oligopolistic structure in the sector and the lack concentration in many intermediary institutions,

 The high efficiency of foreign-capital intermediary institutions,

 Regulatory requirements,

 The need for an applicable sector strategy,

Suggestions in line with supporting the development of the sector are summarized as follows;

 The sector should be directed to areas in order to generate new business income. The income structure that is mostly related to the brokerage commissions, and the fact that this structure has been generating less and less income over time, necessitate the sector to move rapidly to new fields of activity.

 Sector-specific regulations that restrict the processing of OTC derivative products should be updated.

 The development of innovative, functional and auditory financial instruments to finance the economic growth and to fulfill the core economical deeds.

 Practices should be developed to eliminate the market efficiency problems and unfairly compete.

(18)

17

 Ensure compliance with corporate governance principles among the intermediary institutions and the sector-specific environment which will create a trust-based mechanism.

 Effective risk management and control mechanisms should also be developed in this framework.

 Policies should be developed to enhance the level of technological efficiency and labor quality in the sector.

 Integration and strategic partnership incentives should be developed for the intermediary institutions.

 Financial literacy and intensive finance training should be prioritized for the benefit of the investor base development.

 Domestic institutional investors should be encouraged in the market where there are only a few large investors present and the market is dominated by the foreign capital.

 Long-term sector-specific competition strategy should be developed and a strategic action plan should be established.

It is vital for the institutional authorities to establish effective strategies to deal with the unregistered economy, to promote savings, financial literacy, qualified consultancy services, to create sector-specific legal services, and to prioritize the establishment of institutional governance principles in order to bring sustainable competitive power to the system. Not to be forgotten that the regulatory authority and practitioners must assume responsibility in unison for the sustainable development of the sector.

It is undeniable that an efficiently operating intermediary sector has clearly a big effect on the development of the capital markets. It is not possible to talk about the existence of a capital market without financial intermediaries. The role of the intermediary institutions in ensuring an atmosphere of confidence and stability in the capital markets emphasizes the management and performance of the institutions in the sector. It deems necessary to take the necessary steps parallel to the findings regarding the current situation for the sake of a sound development of the intermediary sector. Taking actions in the framework of the policies in liaison with the 'sustainable sector strategy’ should be given priority. The development of the financial markets and the sustainability of the real sector undoubtedly depend on the existence of a transparent, innovative, efficient and reliable intermediary system.

Prof. Dr. Güler ARAS

(19)

18

(20)

19

ÖZGEÇMİŞLER

Prof. Dr. Güler ARAS

Yıldız Teknik Üniversitesi Finans, Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi kurucu direktörlüğünü yürüten ve Finans Anabilim Dalı’nda profesör olarak görev yapan Güler Aras, uzun yıllar İİBF Dekanlığı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevlerini sürdürmüş, üniversite senatosu ve üniversite yönetim kurulu üyeliği ile akademide çok sayıda araştırma merkezinin kuruculuğunu ve yönetim kurulu üyeliğini yapmıştır. İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri`nde çeşitli üniversitelere misafir profesör ve araştırmacı olarak davet edilen Prof. Aras, 2014-2015 döneminde Georgetown Üniversitesi McDonough School of Business Center for Financial Market and Policy’de misafir profesör olarak bulunmuş, önemli proje ve araştırmalarını orada sürdürmüştür.

Prof. Aras, Routledge tarafından yayınlanan “Finance, Governance and Sustainability” ve “Corporate Social Responsibility” kitap serilerinin editörlüğünü yapmakta olup, uzun yıllar “Social Responsibility Journal” dergisinin editörlüğünü yürütmüştür. Çok sayıda akademik derginin yayın kurulunda bulunmakta olan Aras aynı zamanda TSPB bünyesinde başlattığı “Journal of Capital Market Studies”

dergisinin kurucu editörlüğünü yürütmektedir. Finans, sermaye piyasası, bankacılık, sürdürülebilirlik, kurumsal yönetim ve entegre raporlama alanlarında yayınlanmış, 25`in üzerinde kitap, çok sayıda makale ve tebliğleri olmak üzere 250’den fazla eseri ve çeşitli ödülleri ile ulusal ve uluslararası tamamlanmış çok sayıda projesi bulunan Profesör Aras`ın son kitaplarından olan ‘Sustainable Markets for Sustainable Business: Global Perspective for Business and Financial Markets’ (2015),

‘Transforming Governance: New Values, New Systems in the New Business Environment’ (2016) ve

‘Corporate Behavior and Sustainability: Doing well by being good’ (2017) Routledge tarafından yayınlanmıştır. Son kitabı ise Women in Corporate Boards; An International Perspective 2018 yılı içinde yayınlanacaktır. Prof. Aras aynı zamanda Dünya Gazetesi’ndeki köşesinde düzenli köşe yazıları yazmaktadır.

Prof. Aras, ‘Entegre Raporlama’ konusunda önemli çalışmalara imza atmış olup, bu konudaki gelişmelerin Türkiye`de öncülüğünü yapmaktadır. Türkiye Entegre Raporlama Ağı (ERTA) kurucusudur ve halihazırda bu inisiyatifin başkanlığını yürütmektedir. Aynı zamanda Accountacy Europe Kurumsal Yönetim Çalışma Gurubu üyesi olan Prof. Aras, AFA, AOM, SASE, AEA, SFS, TKYD, UFE gibi çok sayıda ulusal ve uluslararası mesleki ve akademik organizasyonun kurucusu, üyesi ve yönetim kurulu üyesidir. Prof. Aras, mevcut görevlerinin yanı sıra çeşitli kamu kurum ve kuruluşunun çalışma komisyonlarında aktif olarak görev almıştır. Farklı dönemlerde Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığı çalışma ve strateji komisyonlarında ve kalkınma planları hazırlık ihtisas komisyonlarında görev yapmıştır. Prof. Aras, aynı zamanda 2015 yılından bu yana Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır.

(21)

20 Doç. Dr. Nuray TEZCAN

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstatistik Bölümü’nden ve Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Yönetimi yüksek lisans programından mezun olmuştur. Doktora eğitimini, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü “Sayısal Yöntemler” bilim dalında tamamlamış, 2015 yılında “Nicel Karar Yöntemleri”

alanında Doçent ünvanı almıştır. 2005 yılında Haliç Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. 2009 yılından bu yana aynı üniversitenin İşletme Enformatiği Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Çalışma alanları, parametrik olmayan regresyon, sınırlandırılmış bağımlı değişkenler, istatistiki analiz, çok değişkenli istatistiki yöntemler ve çok kriterli karar verme yöntemleridir. 2015 yılından itibaren Yıldız Teknik Üniversitesi Finans Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (CFGS) bünyesinde yürütülen araştırma projelerinde araştırmacı olarak çalışmaktadır. Bu kapsamda, 2015-17 döneminde YTÜ CFGS bünyesinde, Prof. Dr. Güler Aras yürütücülüğünde “Kurumsal Sürdürülebilirlik Performansının Ölçülmesinde Alternatif Bir Model Önerisi: Türk Bankacılık Sektörü Üzerine Bir Uygulama” başlıklı TÜBİTAK projesinde araştırmacı olarak görev almıştır. Ayrıca, 2016 yılında düzenlenen 7th European Business Research Conference adlı etkinlikte “Assessment of Emerging Countries in terms of Health Indicators” başlıklı tek yazarlı ve 2017 yılında düzenlenen International Conference on Business, Economics and Finance (ICBEF)’de “Comparison of Corporate Sustainability Performance of Turkish Conventional and Participation Banking” başlıklı ortak yazarlı çalışmaları ile en iyi bildiri ödülü almıştır.

Dr. Özlem KUTLU FURTUNA

Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe Finansman Anabilim dalında 2005 yılında Araştırma Görevlisi olarak göreve başlamıştır. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Muhasebe ve Finansman (İngilizce) anabilim dalında doktora programını tamamlayarak doktor unvanını almıştır. 2014 yılı itibariyle Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir. Çalışma konuları arasında İşletme Finansı konuları, Kurumsal Yönetim ve Kurumsal Sürdürülebilirlik gelmektedir. 2015-17 döneminde YTÜ CFGS bünyesinde, Prof. Dr. Güler Aras yürütücülüğünde “Kurumsal Sürdürülebilirlik Performansının Ölçülmesinde Alternatif Bir Model Önerisi: Türk Bankacılık Sektörü Üzerine Bir Uygulama” başlıklı TÜBİTAK projesinde araştırmacı olarak görev almıştır. 2016 yılında düzenlenen 7th European Business Research Conference adlı etkinlikte “Insights from Corporate Cash Holdings in Emerging Markets” başlıklı ve 2017 yılında düzenlenen International Conference on Business, Economics and Finance (ICBEF)’de “Comparison of Corporate Sustainability Performance of Turkish Conventional and Participation Banking” başlıklı ortak yazarlı çalışmaları ile en iyi bildiri ödülü almıştır. 2017 yılından itibaren Yıldız Teknik Üniversitesi Finans Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (CFGS)’de Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

(22)

21 Evrim HACIOĞLU KAZAK

Evrim Hacıoğlu Kazak, lisans eğitimini Haliç Üniversitesi Matematik Bölümü’nde burslu olarak tamamladıktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Yönetimi Yüksek Lisans Programı’ndan 2016 yılında mezun oldu. Doktora eğitimine Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Yönetimi Anabilim Dalı, Muhasebe ve Finansman Bilim Dalı’nda devam eden Hacıoğlu, Yıldız Teknik Üniversitesi Finans, Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (CFGS) Proje Asistanı görevini sürdürmektedir.

2015-17 döneminde YTÜ CFGS bünyesinde, Prof. Dr. Güler Aras yürütücülüğünde “Kurumsal Sürdürülebilirlik Performansının Ölçülmesinde Alternatif Bir Model Önerisi: Türk Bankacılık Sektörü Üzerine Bir Uygulama” başlıklı TÜBİTAK projesinde bursiyer olarak görev alan Hacıoğlu, bunun yanı sıra Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması alanında çeşitli projelerde yer almıştır. Evrim Hacıoğlu Kazak, doktora tez çalışmasını Kurumsal Sürdürülebilirlik, Çok Kriterli Karar Verme ve Veri Madenciliği alanlarında sürdürmektedir.

(23)

22

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ……… ... 4 YÖNETİCİ ÖZETİ ... 8 EXECUTIVE SUMMARY ... 13 ÖZGEÇMİŞLER ... 19 TABLOLAR LİSTESİ ... 24 GRAFİKLER LİSTESİ ... 25 ŞEKİLLER LİSTESİ ... 26 KISALTMALAR ... 27 GİRİŞ……... ... 28 1. DÜNYADA FİNANSAL ARACILIK SEKTÖRÜ PİYASA GÖSTERGELERİ ... 32 1.1. Pay Senetleri Piyasası ... 32 1.2. Sabit Getirili Menkul Kıymetler Piyasası ... 34 1.3. Vadeli İşlemler ve Opsiyonlar ... 35 1.4. Yatırım Fonları ... 36 2. TÜRKİYE’DE ARACI KURUM SEKTÖRÜNÜN YAPISI ... 38 2.1. Aracı Kurum Tanımı ... 38 2.2. Aracı Kurumların Faaliyetleri ... 39 2.2.1. Alım-Satıma Aracılık Faaliyeti ... 40 2.2.1.1. Emir İletimine Aracılık Faaliyeti ... 40 2.2.1.2. İşlem Aracılığı Faaliyeti ... 40 2.2.1.3. Portföy Aracılığı Faaliyeti ... 41 2.2.2. Bireysel Portföy Yöneticiliği Faaliyeti ... 41 2.2.3. Yatırım Danışmanlığı Faaliyeti ... 42 2.2.4. Halka Arza Aracılık Faaliyeti ... 43 2.2.4.1. Aracılık Yüklenimi ... 43 2.2.4.2. En İyi Gayret Aracılığı ... 44 2.2.5. Saklama Hizmeti ... 44 2.2.5.1. Sınırlı Saklama Hizmeti ... 45 2.2.5.2. Genel Saklama Hizmeti ... 45 2.3. Aracı Kurum Sektörünün Piyasa Göstergeleri ... 48 2.3.1. Pay Senetleri Piyasası Faaliyetleri ... 48 2.3.2. Sabit Getirili Menkul Kıymetler Piyasası Faaliyetleri ... 55 2.3.3. Aracı Kurum Sektörü İstatistikleri ... 58 2.4. Aracı Kurumlarda Sermaye Yeterliliği ... 62

(24)

23

3. ARACI KURUMLARIN PERFORMANS VE ETKİNLİK DEĞERLEMESİNE YÖNELİK LİTERATÜR

VE YÖNTEM ... 68 3.1. Etkinlik ve Verimlilik Kavramı... 68 3.2. Literatür Taraması ... 69 3.3. Performans Ölçümünde TOPSIS Yöntemi ... 75 3.4. Etkinlik Ölçümünde Veri Zarflama Analizi ... 77 3.4.1. Veri Zarflama Analizi’nin Avantaj ve Dezavantajları ... 80 3.4.2. Veri Zarflama Analizi’nin Aşamaları... 81

4. TÜRKİYE’DE FAALİYET GÖSTEREN ARACI KURUMLARIN PERFORMANS VE ETKİNLİK

ANALİZİ ... 84 4.1. Araştırmanın Amacı ... 84 4.2. Araştırma Verisi ... 84 4.3. Araştırma Modeli... 85 4.4. Aracı Kurumların Finansal Performans Ölçümü: TOPSIS Yöntemi ... 86 4.4.1. Finansal Performans Göstergelerinin Önem Derecelerinin Belirlenmesi ... 86 4.4.2. Performans Analizi Sonuçları ... 91 4.5. Aracı Kurumların Etkinlik Analizi: Veri Zarflama Analizi ... 95 4.5.1. Etkinlik Analizinde Kullanılacak Olan Girdi ve Çıktıların Belirlenmesi ... 95 4.5.2. Etkinlik Analizi Sonuçları ... 97 4.5.2.1. Banka Kökenli – Banka Kökenli Olmayan Aracı Kurumların Etkinlik Analiz Sonuçları

... 99 4.5.2.2. Banka Kökenli ve Banka Kökenli Olmayan Aracı Kurumların Etkinlik Skorlarının

Karşılaştırılması ... 102 4.5.2.3. Banka Kökenli – Banka Kökenli Olmayan Aracı Kurumların Yıl Bazında Etkinlik

Analiz Sonuçları... 103 5. SONUÇ……… ... 108 6. DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER ... 114 KAYNAKLAR………….. ... 118 EKLER……… ... 124 Ek-1: Finansal Performans Göstergelerinin Önem Derecelerinin Belirlenmesi – Anket Sonuçları ... 124 Ek-2: Banka Kökenli – Banka Kökenli Olmayan Aracı Kurumların Yıl Bazında Etkinlik Analiz Sonuçları ... 125 Ek-3: Etkin Aracı Kurumların Ortalama Girdi-Çıktı Değerleri ve Yüzdeleri ... 136 Ek-4: Etkin Aracı Kurum Sayıları ... 142 Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği ... 144 Finans Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Araştırma ve Uygulama Merkezi ... 145

(25)

24

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1.1 Borsaların Piyasa Değeri (2017) ... 32 Tablo 1.2 Pay Senedi İşlem Hacmi (2017) ... 34 Tablo 1.3 Sabit Getirili Menkul Kıymet Stoku (06/2017, Milyar $) ... 35 Tablo 1.4 Dünya Borsalarında Dayanak Bazında Türev İşlem Hacmi (2017)... 35 Tablo 1.5 Menkul Kıymet Yatırım Fonları (2016) ... 36 Tablo 2.1 Borsa İstanbul’da İşlem Gören Halka Açık Şirketlerin Pazar Bazında Yıl Sonu

Toplam Piyasa Değerleri (Milyon TL) ... 48 Tablo 2.2 Halka Arz Tutarları İlgili Bilgiler ... 50 Tablo 2.3 2006-2017 Yılları Arası Pay Senedi İşlem Hacmi (Milyon TL) ... 51 Tablo 2.4 Pay Senedi Yatımcı Sayıları ... 53 Tablo 2.5 Pay Senedi Portföy Değerleri (Milyon TL) ... 54 Tablo 2.6 Özel Sektör Borçlanma Senedi Portföy Değerleri (Milyon TL) ... 55 Tablo 2.7 Borçlanma Araçları Stoku (Milyon TL) ... 56 Tablo 2.8 İhraççı Bazında Özel Sektör Borçlanma Araçları ... 56 Tablo 2.9 Borçlanma Araçları İşlem Hacimleri (Milyar TL) ... 57 Tablo 2.10 Ortaklık Yapısına Göre Faaliyette Olan Aracı Kurumlar ... 58 Tablo 2.11 Yetki ve İzin Belgelerine Göre Aracı Kuruluşlar (VİAŞ dahil) (2007-2014) ... 60 Tablo 2.12 Faaliyet İznine Göre Aracı Kuruluşlar (VİAŞ dahil) (2015-2017) ... 60 Tablo 2.13 Aracı Kurumların Gelirleri ve Faaliyetlerini Doğrudan Etkileyen Mevzuat

Değişiklikleri ... 64 Tablo 4.1 Araştırma Kapsamında Kullanılan Veri Kaynakları ... 84 Tablo 4.2 Aracı Kurumların Finansal Performans Göstergeleri ... 86 Tablo 4.3 Önemlilik Düzeyi En Yüksek Olan İlk 10 Gösterge - Anket ve Entropi Sonuçları

... 90 Tablo 4.4 Aracı Kurum ve Bankaların Etkinlik Ölçümü Çalışmaları ... 96 Tablo 4.5 Banka Kökenli-Banka Kökenli Olmayan Aracı Kurumların Etkinlik Skorlarının

Karşılaştırılması ... 102 Tablo 4.6 2016 Yılı Etkinlik Analizi Sonuçları ... 104

(26)

25

GRAFİKLER LİSTESİ

Grafik 2.1 Yatırımcıların Ortalama Yatırım Vadesi (Gün)... 52 Grafik 2.2 Banka Kökenli–Banka Kökenli Olmayan Aracı Kurumların Sayısal Dağılımı 59 Grafik 2.3 Aracı Kurum Çalışan Sayısı ... 61 Grafik 2.4 Aracı Kurum Sektörü’nde Özsermaye Büyüklüğü ve Sermaye Yeterliliği

Tabanı ... 63 Grafik 4.1 Finansal Performans Göstergelerinin Önem Derecelerinin Belirlenmesi –

Anket Sonuçları ... 87 Grafik 4.2 Türkiye Sermaye Piyasasında Faaliyet Gösteren Aracı Kurumların Performans

Gelişimi... 92 Grafik 4.3 Performans Sonuçlarına Göre İlk 20 Aracı Kurumun Dağılımı ... 93 Grafik 4.4 2005-2016 Döneminde Devamlı Faaliyet Gösteren Aracı Kurumların Yıllar

İtibariyle Ortalama Sıralaması (Banka Kökenli – Banka Kökenli Olmayan Aracı Kurumlar Farklılaşması) ... 94 Grafik 4.5 Sayılarla 2005-2016 Dönemi Aracı Kurumların Etkinlik Durumu ... 97 Grafik 4.6 2005-2016 Dönemi Etkinlik Skorları ve Etkin Aracı Kurum Yüzdesi ... 98 Grafik 4.7 2005-2016 Dönemi Banka Kökenli - Banka Kökenli Olmayan Aracı Kurumların

Ortalama Ölçek Etkinliği Skorları ... 99 Grafik 4.8 Yıllar İtibariyle Etkin Aracı Kurumların Oranı ... 100 Grafik 4.9 CCR – BCC Modellerine Göre Etkinlik Skorları ve Ölçek Etkinliği Skorları 101 Grafik 4.10 2016 Yılı Banka Kökenli Aracı Kurumların Etkinlik Analizi Sonuçları ... 105

(27)

26

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 2.1 Aracı Kurumların Faaliyetleri ... 39 Şekil 4.1 Araştırma Modeli ... 85 Şekil 4.2 Aracı Kurumların Performans Analizi ... 91 Şekil 4.3 Etkinlik Ölçümünde Kullanılan Girdiler ve Çıktılar ... 95

(28)

27

KISALTMALAR

BCC Modeli Banker, Charnes, Cooper Modeli

BDDK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BIS Bank for International Settlements

BİST Borsa İstanbul A.Ş.

CCR Modeli Charnes, Cooper, Rhodes Modeli

CFGS Center for Finance, Governance and Sustainability ÇKKV Çok Kriterli Karar Verme

DEA Data Envolopment Analysis

EFAMA European Fund and Asset Management Association ICI Investment Company Institute

IMF International Monetary Fund MKK Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.

SGMK Sabit Getirili Menkul Kıymet SPK Sermaye Piyasası Kurulu SPKn Sermaye Piyasası Kanunu TMSF Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TOPSIS Technique for Order Preference by Similarity to Ideal Solution TSPAKB Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği

TSPB Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu

TÜYİD Türkiye Yatırımcı İlişkileri Derneği VİOP Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası VOB Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası VZA Veri Zarflama Analizi

WFE World Federation of Exchanges

(29)

28

GİRİŞ

Gelişmiş bir finansal sistemin varlığı öncelikli olarak ekonomideki sermaye birikiminin düzeyine, etkin işleyen finansal aracılara, fonksiyonel finansal enstrümanlara ve ayrıca iyi işleyen hukuki ve idari düzene bağlıdır. Tasarrufların, fon ihtiyacı bulunan kurumlara kaynak sağlanması amacıyla aktarılması görevini üstlenen ve sistemin temel aktörleri olan aracı kurumların performanslarının ve etkinliklerinin değerlendirilmesi ve bunun sürekli takibi sürdürülebilir bir mali sistem için büyük önem taşımaktadır. Sermaye Piyasası ve kurumlarının arzu edilen gelişimi göstermesi, etkinlik ve yüksek performans ile çalışmasının sağlanması için, temelde yatan sorunların belirlenmesi ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda yürütülen çalışmanın üç temel amacı bulunmaktadır:

 2005-2016 döneminde faaliyet gösteren tüm aracı kurumların performans analizinin gerçekleştirilmesi ve yine aynı dönem için ortalama etkinlik düzeyinin banka kökenli banka kökenli olmayan aracı kurumlar, yerli- yabancı ve kamu özel sermayeli aracı kurumlar ayırımı ile ortaya koyulması,

 Analiz sonuçları çerçevesinde, Türkiye sermaye piyasasında faaliyet gösteren aracı kurumların ilgili dönemde gelişiminin ve bunu etkileyen faktörlerin belirlenmesi,

 Sektörün sürdürülebilir gelişimini desteklemek üzere analiz sonuçları ışığında politika ve önerilerin geliştirilmesidir.

Çalışma bu amaçlar doğrultusunda altı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde dünyada aracı kurum sektöründe kullanılan temel göstergeler hakkında bilgi verilerek Türkiye’nin dünyadaki yeri ele alınmış ve karşılaştırmalı bilgilere yer verilmiştir. Bu kapsamda pay senetleri piyasası, Sabit Getirili Menkul Kıymetler (SGMK), vadeli işlemler ve opsiyon piyasaları ile yatırım fonlarına ait istatistikler verilerek Türkiye`de sermaye piyasası kurumları ve aracılık sektörünün yıllar itibariyle gelişimi ortaya koyulmaya çalışılmıştır.

İkinci bölümde Türkiye’deki aracı kurum sektörünün yapısı anlatılarak, aracı kurumların faaliyetleri ve aracı kurum sektörünün piyasa göstergeleri hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca, aracı kurumlardaki sermaye yeterliliği ve ilgili mevzuat değişiklikleri konusunda açıklamalara yer verilmiştir.

(30)

29

Üçüncü bölümde ilk olarak etkinlik kavramı açıklanarak, aracı kurumların performans ve etkinliğinin ölçülmesine yönelik yapılmış ve litaratürde yer alan çalışmalara yer verilmiştir. Bu bölümde son olarak, aracı kurumların performans ve etkinlik analizi için kullanılan yöntemler hakkında bilgi verilmiştir.

Dördüncü bölümde, 2005-2016 döneminde Türkiye’de faaliyet gösteren aracı kurumların performans ve etkinlik analizi gerçekleştirilmiştir. Bu bölümde öncelikli olarak araştırmanın amacı, araştırmada kullanılan veri ve araştırmanın modeli hakkında bilgi verilerek analizlerin aşamaları ayrıntılı olarak açıklanmış ve ayrıca elde edilen sonuçlar raporlanmıştır.

Beşinci bölümde, araştırma sonucunda elde edilen bulgular bütünsel olarak ele alınmış ve yorumlanmıştır. Altıncı ve son bölümde ise izlenecek politikalara ve sunulan önerilere yer verilmiştir.

Çalışma kapsamında aracı kurumların finansal sistem içinde yarattıkları etkinin ve gösterdikleri gelişimin belirlenmesi; performans ve etkinliklerinin artırılmasına yönelik mevcut politika araçlarının ve uygulamaların araştırılması ve ayrıca yeni politika ve strateji önerilerinin ele alınması öngörülmektedir.

(31)

30

(32)

31

BÖLÜM 1

DÜNYADA FİNANSAL ARACILIK

SEKTÖRÜ PİYASA GÖSTERGELERİ

(33)

32

1. DÜNYADA FİNANSAL ARACILIK SEKTÖRÜ PİYASA GÖSTERGELERİ

Ekonomilerde sermaye yetersizliği sorununun giderilebilmesi için mevcut sermayenin ve bu arada tüm fon kaynaklarının ekonomi içinde rasyonel dağıtımını sağlayan, organize olmuş ve kurumsallaşmış bir finansal sistemin varlığı gereklidir. Böyle bir sistem, tasarrufların doğrudan yatırımlara aktarılmasını sağlayarak sermaye oluşumunu hızlandırmaktadır.

Gelişmiş ve sağlıklı işleyen bir finansal sistemin ve etkin faaliyet gösteren kurumların varlığı tüm ekonomi için önem taşımaktadır. Elbette bunun temel koşullarından birisi yeterli tasarruf hacmi ve sermaye birikimidir. Sistemin öncelikle bunu teşvik edecek ve ekonomiye etkin katılımını sağlayacak şekilde yapılandırılmış olması gereklidir.

Bu bölümde dünyada ve Türkiye’de sermaye piyasası ve aracı kurum sektörünün temel göstergeleri hakkında karşılaştırmalı bilgilere yer verilmektedir. Sırasıyla; finansal aracılık sektörünün piyasa göstergeleri olarak pay senetleri piyasası, Sabit Getirili Menkul Kıymetler (SGMK), vadeli işlemler ve opsiyon piyasaları ile yatırım fonları istatistikleri hakkında bilgiler yer almaktadır. Temel göstergeler çerçevesinde, dünyadaki gelişmeler doğrultusunda Türkiye`deki sermaye piyasasının yeri de karşılaştırmalı olarak ortaya koyulmaya çalışılmıştır.

1.1. Pay Senetleri Piyasası

Pay senetleri piyasası ile ilgili veriler Dünya Borsalar Federasyonu’ndan alınarak, 58 ülkede faaliyet gösteren 61 borsa arasında ilk 10’da yer alan borsalar, piyasa değeri ve işlem hacimlerine göre sıralanmış ve ayrıca Borsa İstanbul`un dünyadaki yeri belirtilmiştir.

Dünya borsaları 2017 yılı piyasa değerine göre sıralandığında, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) borsalarındaki (New York ve Nasdaq OMX) şirketlerin dünya borsalarının toplam piyasa değerinin yaklaşık %40’ına denk geldiği anlaşılmaktadır. Uzakdoğu’da ise Japonya’nın üçüncü, Çin’in ise dördüncü sırada yer aldığı görülmektedir. Avrupa’nın en büyüğü olan ve İtalyan Borsasını da içeren Londra Borsası Grubu ise en yüksek piyasa değerine sahip beşinci borsa olarak yer almaktadır. Dünya borsaları arasında Borsa İstanbul’un konumuna bakıldığında ise, 228 milyar dolar piyasa değeri büyüklüğü ile Türkiye’nin 32. sırada yer aldığı görülmektedir.

(34)

33

Borsaların piyasa değerinin, bu borsaların yer aldığı ülkelerdeki milli gelire oranı pay senedi piyasasının ülke ekonomisindeki yerini göstermektedir. Tablo 1.1.’de, 2017 yılı sonunda borsaların toplam piyasa değerinin ilgili ülkelerdeki toplam GSYH’ya oranının 1.12 olduğu görülmektedir. İlgili tabloda, piyasa değerinin GSYH’ya oranının en düşük olduğu borsanın ise 0.27 oran ile Borsa İstanbul’a ait olduğu görülmektedir.

Tablo 1.1 Borsaların Piyasa Değeri (2017)

Sıra Borsa Ülke Piyasa Değeri

(milyar $)

Piyasa Değeri

Payı (%) Piyasa Değeri/

GSYH

1 New York Borsası ABD 22,081 26.0 1.14

2 Nasdaq OMX ABD 10,039 11.8 0.52

3 Japonya Borsası Japonya 6,223 7.3 1.27

4 Şanghay Borsası Çin 5,090 6.0 0.43

5 Londra Borsası Grubu İngiltere, İtalya 4,455 5.2 0.99

6 NYSE Euronext Hollanda, Belçika,

Fransa, Portekiz 4,393 5.2 1.07

7 Hong Kong Borsası Hong Kong 4,351 5.1 13.02

8 Şenzhen Borsası Çin 3,622 4.3 0.30

9 TMX Grubu Kanada 2,367 2.8 1.44

10 Ulusal Hindistan

Borsası Hindistan 2,351 2.8 0.96

32 Borsa İstanbul Türkiye 228 0.3 0.27

Toplam* 85,078 100 1.12

Kaynak: IMF, TÜİK, WFE

*Toplam değere Hindistan Ulusal Borsası çifte kotasyondan dolayı dahil edilmemiştir.

2017 yılı sonuna ait pay senedi işlem hacmi verileri ise işlem hacmi, işlem hacmi payı ve işlem hacminin piyasa değeri oranı şeklinde üç farklı başlık altında Tablo 1.2.’de yer almaktadır. İşlem hacmi bakımından, ABD borsalarının listenin ilk sıralarında olduğu görülmektedir. Diğer taraftan sağladıkları düşük maliyet, yatırımcı kimliğinin gizlenmesi, hızlı işlem ve tek merkezden birçok piyasaya ulaşabilme gibi imkânlar ile alternatif işlem platformları (BATS vb.) da son yıllarda yatırımcılar tarafından tercih edilmektedir. Borsa İstanbul, 2017 yılında 395 milyar dolar işlem hacmiyle dünya borsaları arasında 22. sırada yer almıştır.

Pay senedi işlem hacminin toplam piyasa değerine oranı, ilgili piyasanın likiditesine ilişkin bir gösterge olarak kullanılmaktadır. Pay senedi devir hızı olarak adlandırılan bu oranın yüksek olması likit bir piyasaya işaret ederken, aynı zamanda ilgili borsada işlem yapan yatırımcıların portföylerini daha kısa vadeli olarak değerlendirdiklerini göstermektedir.

(35)

34

Tablo 1.2 Pay Senedi İşlem Hacmi (2017)

Sıra Borsa İşlem Hacmi (milyar

$)

İşlem Hacmi Payı (%)

İşlem Hacmi/ Piyasa Değeri

1 Nasdaq OMX 33,407 28.6 3.33

2 New York Borsası 16,140 13.8 0.73

3 BATS ABD 12,302 10.5 -

4 Şenzhen Borsası 9,164 7.8 2.53

5 Şanghay Borsası 7,594 6.5 1.49

6 BATS Chi-x Avrupa 7,540 6.5 -

7 Londra Borsası Grubu 4,867 4.2 1.06

8 NYSE Euronext (Avrupa) 2,875 2.5 1.09

9 Hong Kong Borsası 2,078 1.8 0.65

10 Kore Borsası 1,953 1.7 0.48

22 Borsa İstanbul 395 0.3 1.74

Toplam 116,862 100 1.36

Kaynak: WFE

İşlem hacminin piyasa değerine oranı açısından, Nasdaq OMX 3.33 oran düzeyi ile ilk sırada yer alırken, Şenzhen Borsası 2.53 oran düzeyi ile ikinci sırada, Borsa İstanbul ise 1.74 oran düzeyi ile üçüncü sırada yer almaktadır.

1.2. Sabit Getirili Menkul Kıymetler Piyasası

Uluslararası Ödemeler Bankası (Bank for International Settlements - BIS) 48 ülkeden yurtiçinde ve yurtdışında ihraç edilen Sabit Getirili Menkul Kıymet (SGMK) stoku verisini derlemektedir. Haziran 2017 verilerine göre, yaklaşık 96 trilyon dolar toplam dünya borçlanma aracı stokunun %40’ını ABD borçlanma araçlarının oluşturduğu görülmektedir.

ABD’yi %13 ve %11’lik büyüklüklerle sırasıyla Japonya ve Çin takip etmektedir. İlk on ülkenin tahvil ve bono stokunun toplam dünya stokunun %88’ini oluşturduğu görülmektedir.

Tablo 1.3.’de, Borsa İstanbul‘un 270 milyar dolar SGMK işlem hacmine sahip olduğu ve işlemlerin büyük bir kısmının kamu tahvillerinde gerçekleştiği görülmektedir. Bununla beraber, Türkiye’de özellikle son dönemde özel sektör tahvil ve bono ihraçlarında önemli bir artış yaşanmasına rağmen bu araçların likiditesinin düşük olması ilgili ihraçların istenilen düzeyde olmadığını göstermektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

2011 yılının ilk çeyreğinde hisse senedi işlem hacmi, 2010 yılının aynı dönemine göre %30 artarak 456 milyar TL’ye yükseldi.. Bu dönemde, aracı kurumlarda yurtiçi

Aracı Kuruluşlar Birliği Başkanı Nevzat Öztangut, Birliğin aylık yayını Sermaye Piyasasında Gündem’in Aralık 2009 sayısında yayınlanan yazısında küresel finansal

Ağırlıklı olarak kurum portföyüne yapılan alım-satım işlemlerinde geçen yıl kaydedilen zararın kâra dönüşmesiyle, aracı kurumların faaliyet kârı yılın ilk

Mali verilere bakıldığında da, aracı kurumların 2006 yılının ilk üç ayında 95 milyon YTL olan net kârının, 2007’nin aynı döneminde üçte bir oranında gerileyerek

Raporda, yabancı kurumların Türkiye sermaye piyasasında daha yoğun olarak faaliyet göstermeleriyle birlikte, mevcut yerel kurumlar ile yabancı kökenli aracı kurumlar arasında

Raporda, kökenlerine göre bakıldığında banka kökenli olmayan aracı kurumların, ortaklık yapılarına göre sınıflandırmada yabancı aracı kurumların, ölçeklerine

Genellikle büyük finansal kurumların sahip olduğu platformlarda sadece o finansal kurumun yönettiği fonlar yer aldığı gibi, diğer fon yöneticilerinin fonlarının da

Büyük ölçekli aracı kurumlarda bir hesap ortalama olarak ayda 20 milyon TL’lik komisyon geliri yaratırken, Orta ve Küçük ölçekli aracı kurumlarda hesap başına