• Sonuç bulunamadı

L O N D R A N IN M E C R A L A RI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "L O N D R A N IN M E C R A L A RI"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

L O N D R A N I N M E C R A L A R I Yazan : David Thurlov

Çeviren • Y. Müh. Ali Berkol

Eski zamanlardan beri bir şehirin sıhhî duru-munun büyük ölçüde temizliğine ve kanalizasiyon sisteminin verimine bağlı olduğu anlaşılmıştır. Bu bilgi şehirlerini geniş sokaklarla inşa eden, umumî hamamlar temin eden vo her şeyden evvel verimli ve sıhhî kanalizasyon sistemi kuran Yunanlılar ve Romalılar tarafından öğrenilmişti. Bu sebepledir ki Roma şehirlerinde vebaya pek ender olarak rast-lanılmış ve Romalılar umumiyetle sıhhatli insanlar olmuşlardır. Mamafih, bu bilgi bilâhire unutulmuş-tur. Sokaklar lâğım halini almış, sular kirlenmiş ve veba Avrupaya yayılmıştır.

Bugün bu bilgi yeniden öğrenilmiştir. Her şehü." ve kasaba suyunun temizliğini muhafaza etmek, do-layısile nüfusunun sıhhatini korumak için kana-lizasyon sisteminin mevcudiyetine güvenmektedir.

Meselâ Londra sıhhat bakımından en mükem-mel ve iyi mecralandırılmış dünya şehirlerinden biridir. Londra'da dokuz milyona yakın insan yaşar, fakat bu kalabalığa rağmen veba görülmemiş ve salgın hastalıklara eııder olarak tesadüf edilmek-tedir.

Bunun sebeplerinden biri Londra sokaklarının altında ayrı ayrı organize edilmiş ve mevcudiyetin-den pek az kimsenin haberdar olduğu bir alemin bulunmasıdır. 3.000 mil (4,828 kilometre) uzunlu-ğunda muazzam kanal vo lâğımdan kurtulmuş olan bu âlem hakkiyle kontrol edilmemiş olsa, Londralıların

sıhhati, Londra sokaklarının temizliği üzerine cid-di, menfi tesirler yapabilir. Bir kaç yüz yıl önc^lâ" ğrrn suları ve kirli sular en yakın akıntıya bırakılır, rasgele bir yol takip ederek sonunda, fena kokulu b'r hale girmiş olan «Thames» nehrine akardı.

Bugün komple ve karışık bir lâğım şebekesinin Londvanııı yüzü altında inşası için 20.000.000 İngi-liz lirası sarfedilmiştir, en büyüğü 15 ayak (5 metre) yükseklik ve 22 ayak (6V70 metre) genişlikte bü-yük bir tünel elan bu lâğımlardan ekserisi Thames nehrinin ve ana caddelerin güzergahını takip eder. Londra'nın kanalizasiyon sistemi sadece kanal ve lâğımların inşası ile halledilmiş değildir, çünkü şehrin altında büyük binaların temelleri daha de-rinde gaz boruları, elektrik, telefon, telgraf kablo-ları, ye: altı tren şebekesi vardır.

Londra'nın altında kuzeyden ve güneyden Thames nehrine doğru akan yüzlerce lâğım, nehrin her iki kenarına paralel olaıı büyük ana lâğımlara dö-külürler. Bu lâğımlar Londra'nın bir kaç mil dışın-da, nehrin geniş ağzına yakın bir yerde yer yüzüne çıkar ve orada sular toplanır, muamele görür ve nihayet denize dökülür.

Muhtelif noktalarda kurulmuş tulumba istasyon lan, her yirmi dört saatte Londra'dan geçen 300 mil-yon galon yaııi 1,363,788,000 litre suyun muntazaman denize doğru akmasını temin eder.

(2)

lunduğu zaman bu müddet takriben 2 saniye ola-caktır. Bu rakamlar yüksektir ve sınıflarda umumî gürültü seviyesinin yüksek olmasına ve çocukların sözleri iyi seçmemelerine sebep olur.

Aksi seda müddetinin 500 frekansta 1 saniyeyi aşmamak icap ettiği kanaatindeyiz. Bundan dolayı* da sınıflarda lüzumlu düzeltmelerin yapılması ta-rafdarıyız. Tipik bir dersanede tavana 0,3 emsalli bir emici tatbiki ile netice elde edilebilir.

Mekteplerin koridorlarında sesin boydan boya naklini azaltmak bakımından bilhassa dikkat edil-melidir. Bu da duvar ve tavanlar üzerine kısım kı-sım emiciler koyarak elde edilebilir. Mekteplerin gürültü ve sakin bölgelerini birleştiren koridorlarda bu bahis bilhassa ehemmiyetlidir. Jimnasiumlarda gürültü azaltma muamelesi görmelidirler.

F A B R İ K A L A R :

Fabrikalarda gürültünün azaltılmasına dair et-raflı ve mühim problemler vardır Şimdilik bu hu-susta tam bir araştırma yapılmamıştır. Bazı gürül-tülü endüstrilerde işçilerin daimî surette sağırlık vak'alarma rastlanmıştır. Bu gibi hallerde ses emi-cilerin gerek sıhhat gerekse iş verimi bakımından ehemmiyeti büyüktür. Bu problemin esaslı bir etüd konusu teşkil ettiği kanaatindeyiz.

L O K A N T A V E K A N T İ N L E R : Lokanta ve kantinlerin de sık sık gürültülü ol-duklarına bu gürültülerin sert masa üstleri ve

sof-ra takımlarından çıktığına işaret etmek isteriz. Sa-kin teçhizat kullanmakla beraber tesirli şekilde

se-sin emilmesi de hemen her zaman arzu edilir.

B Ü R O L A R :

Büroların bulunduğu binalarda gürültünün a-zalması meselelerine dikkat etmek çok faydalıdır. Hesap makineleri gibi gürültülü teçhizatı ihtiva eden bürolarda hem gürültünün başka yerlere daha az aks etmesi bakımından, hem de çalışanların kon-for sıhhat verimi bakımından sesin azaltılmasına ih-tiyacı vardır. Geniş ölçüde yüksek verimli emi-ciler kullanılmalıdır bunlar elverişli olarak tavan-lara yerleştirilebilir. Bu gibi işleri taahhüt edecek bir çok firmalar vardır. Evvelce işaret ettiğimiz gibi koridorlara da dikkat etmelidir. Sık sık aralarda ve tercihen devamlı olarak koridorun duvarları ve ta-vanına emici maddeler konulması faydalı olur.

Sakin ve tek başına çalışılacak bürolarda tavan veya duvarlara emici satıhlar kullanılmalıdır. Böy-lece sokaktan geBöy-lecek ses emicilere çarparak zayıf-lıyabilir.

E V L E R :

Evlerde odaların akustiği bermutat şikâyeti mu-cip olmaz, odalarda ağır kuma.-| kaplı mobilya bu-lunduğu takdirde emme kabiliyeti fazla artar. Fakat buda görültüye mani olduğundan arzu edilen bir sonuçdur. Tabiî bu gibi fazla emici bir oda mü-zik için elverişli değildir.

(78 i?ıci sahijadan devam.)

En büyük lâğımlar tuğla örülü büyük kemerler-dir. Bunların içinde sıcaklık daima 60 farenhayd de-recesi civarında kalır ve orada kasıklarına kadar ka-im lâstik çizmeler giymiş işçi ekipleri bulunur. Bu adamların görevleri bu aydınlık mahzenlerde lâğım-ların tamiratını yapmaktır, işleri bitmek bilmez ve bazanda tehlikelidir, çünkü şehir üzerine anî ve kuvvetli bir yağmur yağarsa milyonlarca galon su lâğımlara hücum eder. özel tedbirler alınmamışsa işçilerin boğulmak ihtimali vardır, veyahut havasız-lıktan tıkanırlar. Mamafih bu gi olağan üstü vazi-yetlerde özel tulumba istasyonları ve sağnak karşı-lama lâğımları hazırdır. Gece gündüz durmadan işçi ekipleri Londranııı binlerce mil uzunluğunda lâğımlarını dolaşır, onların temiz ve bakımlı olma-sını temm eder. Bu kimseler unutulmuş küçük bir ordu teşkil ederler, çünkü insan bunların sırf tesa-düf eseri olarak bir sokağın köşesindeki kapaktan yukarı çıktıklarını görür.

(61 inci sahijaidan devam)

mektedir. Bu nakışların üstad bir elden çıkdıkları ilk görüşte anlaşılmaktadır.

Minber semt ve mahalle mescidlerinde kolaylık-la tesadüf edilmiyecek kadar ölçülü, nisbetli ve süslüdür. Tamamen ahşapdan yapılmış olan minbe-rin kapısının üzeminbe-rindeki oymalar, gok itinalı bir kompozisyona göre yapılmıştır. Bu minberin son-radan bir hayır sahibi tarafından yapdırılmış olma-sıda, ihtimal içindedir.

Bir kaç günlük bir seyahat sırasında, bu camiî görüp, releve ederek, bize tanıtan Cihat Burak'a burada teşekkür ederken, Anadolumuzun, nice kö-şe ve bucaklarında, güzel eski eserlerin mevcut ol-duğunu genç meslekdaşiarımıza hatırlatmak isteriz.

Genç mimarlarımız, askerlik görevi ve başka sebeblerle dolaşdıkları yurt bucaklarını, bir mimar gözüyle taramalıdırlar. Bu incelemelerden küçük ve faydalı etüdler meydana gelecektir.

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

[r]

Bir iş sahibinin arzusu üzerine mimar tarafından hazırlanan proje mevkii tatbike konulmaz ise, o binanın inşası için miktarı tesbit edilen malzemenin ve bütün binanın

Adreslerini değiştiren aboneler

[r]

Zeki üayâr - Neşriyat müdürü

"Fark Yaratan Koçlar" projes sayes nde 200’den fazla profesyonel koçun koçluk saatler n arttırmaları ve koçluk hakkında çer k üretmeler sağlamıştır.. Çeş

MATRA programlar kapsam ndaki “ KUR’un Kurumsal Yap n Güçlendirilmesi, Özürlüler için Geli mi Bir stihdam Stratejisi ve Mesleki Rehabilitasyon Projesi” nin faaliyet