• Sonuç bulunamadı

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL ÇEVRE BİLİMLERİ ANABİLİM DALI KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNİN ÇEVRE ETİĞİ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ: ANKARA ÖRNEĞİ DOKTORA TEZİ Yavuz Selim AKKOÇ Ankara Mart - 2014

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL ÇEVRE BİLİMLERİ ANABİLİM DALI KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNİN ÇEVRE ETİĞİ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ: ANKARA ÖRNEĞİ DOKTORA TEZİ Yavuz Selim AKKOÇ Ankara Mart - 2014"

Copied!
407
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SOSYAL ÇEVRE BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNİN ÇEVRE ETİĞİ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ: ANKARA ÖRNEĞİ

DOKTORA TEZİ

Yavuz Selim AKKOÇ

Ankara Mart - 2014

(2)

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SOSYAL ÇEVRE BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNİN ÇEVRE ETİĞİ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ: ANKARA ÖRNEĞİ

DOKTORA TEZİ

Yavuz Selim AKKOÇ

Tez Danışmanı

Prof. Dr. Nesrin ÇOBANOĞLU

Ankara Mart - 2014

(3)
(4)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Bu belge ile bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim. (21/03/2014)

Tezi Hazırlayan Öğrencinin Adı Soyadı

Yavuz Selim AKKOÇ İmzası ……….

(5)

TEŞEKKÜR

Beni her zaman destekleyen, çalışma tempomu yükseltmek için elinden geleni yapan, bilgi ve tecrübelerini paylaşarak beni yönlendiren danışman hocam Prof. Dr. Nesrin ÇOBANOĞLU’na çok teşekkür ederim.

Çalışma boyunca hep fikrini sorduğum, bana sürekli destek veren fahri danışman hocam Doç. Dr. Aslı AKAY’a teşekkürü bir borç bilirim.

Çalışmamın her aşamasını inceleyip, beni sabırla dinleyen ve daha nitelikli bir çalışma ortaya çıkarabilmem için beni destekleyen değerli tez izleme komitesi üyesi hocalarım Prof. Dr. Cevat GERAY ve Prof. Dr. Ruşen KELEŞ ile tez savunmama katılıp yorumlarıyla destek veren tüm hocalarıma ve orada bulunan arkadaşım Turan ERGÜN’e teşekkürlerimi sunarım.

Doktora programı süresince bilgi ve tecrübelerini paylaşan, beni destekleyen ve yönlendiren hocalarım Prof. Dr. Hakan YİĞİTBAŞIOĞLU, Prof. Dr. Berna ALPAGUT, Prof. Dr. Nesrin ALGAN, Prof. Dr. Ayşegül MENGİ, Prof. Dr. Aykut N. ÇOBAN ve Doç. Dr. Halil AKDENİZ’e şükranlarımı sunarım.

Ve tabi ki, teşekkürün pek çoğu her ihtiyaç duyduğumda yanımda olan ve beni destekleyen aileme…

Yavuz Selim AKKOÇ

(6)

i İÇİNDEKİLER

KISALTMALAR LİSTESİ ... Vİİ ÇİZELGELER LİSTESİ ... İX HARİTALAR LİSTESİ ... Xİ

GİRİŞ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM KENTSEL DÖNÜŞÜM VE ÇEVRE ETİĞİNİN KAVRAMSAL/ KURAMSAL ÇERÇEVESİ 1.1.KENTSEL DÖNÜŞÜME İLİŞKİN KAVRAM VE TANIMLAR ... 20

1.1.1. Kentleşme ... 21

1.1.2. Gecekondulaşma ... 22

1.1.3. Kent Kimliği ... 25

1.1.4. Kentsel Yoksunluk ... 35

1.1.5. Mekânsal Planlama ... 36

1.1.6. Kamu Yararı ... 38

1.1.7. Kentsel Rant ... 42

1.2.ÇEVRE ETİĞİNE İLİŞKİN KAVRAM VE TANIMLAR ... 43

1.2.1. Çevre ... 43

1.2.2. Etik ... 48

1.2.3. Çevre Etiği ... 62

1.2.4. Çevre Etiği Kuramları ... 64

1.2.4.1. İnsan Merkezli Çevre Etiği ... 65

1.2.4.2. Canlı Merkezli Çevre Etiği ... 67

(7)

ii

1.2.4.3. Çevre Merkezli Çevre Etiği ... 70

1.2.4.4. Doğaya Saygı Etiği ... 71

1.2.4.5. Yeryüzü Etiği ... 72

1.2.4.6. Derin Ekoloji ... 73

1.2.4.7. Ekofeminizm ... 75

1.2.5. Planlama Etiği ... 77

1.3.KENTSEL YENİLEME ... 80

1.4.KENTSEL DÖNÜŞÜM ... 81

1.5.KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TARİHSEL GELİŞİMİ ... 85

1.5.1. Dünyada Kentsel Dönüşümün Gelişimi ... 86

1.5.2. Türkiye'de Kentsel Dönüşümün Gelişimi ... 89

1.6.KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN AMAÇLARI ... 92

1.6.1. Kentsel Dönüşümün Sosyal Amaçları ... 94

1.6.2. Kentsel Dönüşümün Kültürel Amaçları ... 95

1.6.3. Kentsel Dönüşümün Ekonomik Amaçları ... 95

1.6.4. Kentsel Dönüşümün Mekânsal Amaçları ... 96

1.7.KENTSEL DÖNÜŞÜM/YENİLEME YÖNTEMLERİ ... 99

1.7.1. Kentsel Yeniden Canlandırma ... 99

1.7.1.1. Kentsel Soylulaştırma / Sosyal Islah ... 100

1.7.1.2. Kalitenin Yükseltilmesi ... 100

1.7.2. Kentsel Koruma ... 101

1.7.3. Kentsel Yeniden Geliştirme ... 102

1.7.4. Kentsel Temizleme ... 103

1.7.5. Kentsel Yeniden İnşa Etme ... 103

(8)

iii

1.7.6. Kentsel Düzenleme ... 103

1.7.7. Kentsel Yeniden Üretim ... 104

1.7.8. Kentsel Yeniden Doğuş ... 104

1.8.KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN GENEL İLKELERİ ... 105

1.9.KENTSEL DÖNÜŞÜM STRATEJİLERİ ... 108

1.9.1. Genel Stratejiler ... 108

1.9.2. Proje Stratejileri ... 113

1.9.2.1. Yönetsel ve Örgütsel Stratejiler ... 113

1.9.2.2. Ekonomik ve Finansal Stratejiler ... 115

1.9.2.3. Planlama ve Tasarım Stratejileri ... 117

1.9.2.4. Sosyal ve Kültürel Stratejiler ... 119

1.10.KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN BOYUTLARI VE ÇEVRE ETİĞİ ... 120

1.10.1. Kentsel Dönüşümün Sosyal Boyutu ve Çevre Etiği ... 120

1.10.2. Kentsel Dönüşümün Ekonomik Boyutu ve Çevre Etiği ... 121

1.10.3. Kentsel Dönüşümün Yasal Boyutu ve Çevre Etiği ... 122

1.10.4. Kentsel Dönüşümün Yönetsel Boyutu ve Çevre Etiği ... 123

1.10.5. Kentsel Dönüşümün Planlama ve Tasarım Boyutu ve Çevre Etiği ... 123

1.11.ÇEVRE ETİĞİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ VE KENTSEL DÖNÜŞÜME ETKİLERİ .... 126

İKİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE'DE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN HUKUKSAL ÇERÇEVESİ VE UYGULAMA ALANLARI 2.1.KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNİN HUKUKSAL ÇERÇEVESİ ... 131

2.1.1. 1982 Anayasası ve Kentsel Dönüşüm ... 135

(9)

iv

2.1.2. Belediye Kanunu ... 137

2.1.3. Büyükşehir Belediyesi Kanunu ... 140

2.1.4. Kamulaştırma Kanunu ... 141

2.1.5. Gecekondu Kanunu ... 142

2.1.6. Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ... 143

2.1.7. Toplu Konut Kanunu ... 143

2.1.8. İmar Kanunu ... 144

2.1.9. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ... 147

2.1.10. Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun ... 150

2.1.11. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu ... 153

2.1.12. Çevre Kanunu ... 154

2.1.13. Türk Ceza Kanunu ... 156

2.1.14. Boğaziçi Kanunu ... 161

3.1.15. Mera Kanunu ... 163

2.1.16. Milli Parklar Kanunu ... 163

2.1.17. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu... 165

2.1.18. Kıyı Kanunu ... 166

2.1.19. Orman Kanunu ... 167

2.1.20. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ... 169

2.1.21. On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ... 173

2.2.KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ KURUM VE KURULUŞLAR ... 180

(10)

v

2.2.1. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Kentsel Dönüşüm ... 181

2.2.2. Yerel Yönetimler ve Kentsel Dönüşüm ... 188

2.2.3. Toplu Konut İdaresi ve Kentsel Dönüşüm ... 191

2.3.KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI ... 193

2.3.1. Afet Risklerini Azaltma Amaçlı Kentsel Dönüşüm Projeleri ... 200

2.3.2. Dönüşüm ve Gelişim Amaçlı Kentsel Dönüşüm Projeleri ... 202

2.3.2.1. Gecekondu Alanlarında Kentsel Dönüşüm Projeleri ... 203

2.3.2.2. Eskiyen Kent Merkezlerinde Kentsel Dönüşüm Projeleri ... 212

2.3.3. Koruma Amaçlı Kentsel Dönüşüm Projeleri ... 215

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ANKARA'DA KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI VE ÇEVRE ETİĞİ BAĞLAMINDA SORUN ALANLARI 3.1.ANKARADA KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI ... 222

3.1.1. Portakal Çiçeği Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi ... 243

3.1.2. Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi ... 262

3.1.3. Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı Projesi ... 275

3.1.4. Göksu Kentsel Dönüşüm Projesi ... 277

3.1.5. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi ... 281

3.2.ÇEVRE ETİĞİ BAĞLAMINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM SORUN ALANLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ... 306

3.2.1. Kuramsal/ Kavramsal Yaklaşımdan Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 309

3.2.2. Mevzuattan Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 311

(11)

vi 3.2.3. Örgütlenme ve Yönetimden Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

... 313

3.2.4. Arazi Kullanımından Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 315

3.2.5. Siyasi Aktörlerden Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 316

3.2.6. Uygulama Yöntemlerinden Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 319

3.2.7. Uygulayıcılardan Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 321

3.2.8. Planlamadan Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 321

3.2.9. Arsa ve Yapı Sahipleri İle İşgalcilerden Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 324

3.2.10. Kentsel Dönüşüm Alanlarında Yaşayan Kiracılardan Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 325

GENEL DEĞERLENDİRME ... 327

SONUÇ VE ÖNERİLER ... 341

KAYNAKÇA ... 356

EKLER ... 376

ÖZET... 386

ABSTRACT ... 389

(12)

vii KISALTMALAR LİSTESİ

ABD : Amerika Birleşik Devletleri

ABKGP : Ankara Batıkent Kaynak Geliştirme Projesi AÇGKTP : Ankara Çayyolu Gordion Kaynak Temin Projesi AOÇ : Atatürk Orman Çiftliği

AOGM : Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü ATO : Ankara Ticaret Odası

AVM : Alış Veriş Merkezi BK : Bakanlar Kurulu

BKİ : Bölge Kalkınma İdaresi BŞB : Büyükşehir Belediyesi ÇŞB : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı DPT : Devlet Planlama Teşkilatı

DVKDA : Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Alanı DVKDP : Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi GKDGA : Göksu Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı GKDP : Göksu Kentsel Dönüşüm Projesi

İÖİ : İl Özel İdaresi

KAGKDA : Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Alanı KAGKDP : Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi KD : Kentsel Dönüşüm

KDGPA : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı KDP : Kentsel Dönüşüm Projesi

KENTGES : Türkiye Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı

(13)

viii KHK : Kanun Hükmünde Kararname

KTB : Kültür ve Turizm Bakanlığı MB : Maliye Bakanlığı

ODTÜ : Orta Doğu Teknik Üniversitesi OGM : Orman Genel Müdürlüğü

OICC : İslam Başkentleri ve Kentleri Teşkilatı ÖÇK : Özel Çevre Koruma

PÇVKDA : Portakal Çiçeği Vadisi Kentsel Dönüşüm Alanı PÇVKDP : Portakal Çiçeği Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi PORTAŞ : Portakal Çiçeği Vadisi Proje Uygulama Anonim Şirketi SSK : Sosyal Sigortalar Kurumu

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi TC : Türkiye Cumhuriyeti

TCDD : Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları TDK : Türk Dil Kurumu

TMMOB : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

TOBAŞ : Toplu Konut – BŞB İnşaat Emlak Mimarlık ve Proje A.Ş.

TOBB : Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TODAİE : Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü TOKİ : Toplu Konut İdaresi

TÜBA : Türkiye Bilimler Akademisi

TÜSİAD : Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği UTKMYA : Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı UTKMYP : Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Projesi VGM : Vakıflar Genel Müdürlüğü

YYÖİKR : Yerel Yönetimler Özel İhtisas Komisyonu Raporu

(14)

ix ÇİZELGELER LİSTESİ

Sayfa No

Çizelge 1. Kent Kimliği Öğeleri 29

Çizelge 2. Etik Altyapı 57

Çizelge 3. Temel Ekolojik Yaklaşımlar 62

Çizelge 4. Çevre Etiği Yaklaşımları 63

Çizelge 5. Avrupa Ülkelerinde Kentsel Dönüşüm Süreci 88 Çizelge 6. Ankara Üst Ölçekli Planlama Çalışmaları 221 Çizelge 7. Ankara Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm

Projeleri

223

Çizelge 8. Ankara Büyükşehir Belediyesi Kaynak Geliştirme Projeleri

234

Çizelge 9. Dikmen Vadisi 4. Ve 5. Etap Kentsel Dönüşüm Projesine Ait Genel Veriler

265

Çizelge 10. Dikmen Vadisi Son Etap Proje Alanı Mülkiyet Durumu 265 Çizelge 11. Dikmen Vadisi Son Etap Proje Alanı Yapı Analizi 266 Çizelge 12 Dikmen Vadisi Son Etap Proje Kapsamında Yapılan Kira

Yardımları

267

Çizelge 13. Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi Son Etap Konut Tahsis Esasları

267

Çizelge 14. Dikmen Vadisi Son Etap Proje Kapsamında Hak Sahipleri İle Uzlaşma Durumu

269

Çizelge 15. Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi Son Etap Kapsamında Yapılan Kamulaştırma Bedelleri

279

Çizelge 16. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Proje Öngörüsü 288

(15)

x Çizelge 17. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Proje Alanı

Mülkiyet Analizi

289

Çizelge 18. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Proje Alanındaki Mevcut Yapı Analizi

290

Çizelge 19. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında Yapılan Kamulaştırma Bedelleri

291

Çizelge 20. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında Hak Sahipliği Niteliğine Göre Verilecek Konut Tipleri

292

Çizelge 21. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında Yapılan Kira Yardımları

294

Çizelge 22. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında Üretilen Konut Tipleri

295

Çizelge 23. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında Tasarlanan ve Üretilen Sosyal Donatılar

297

Çizelge 24. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi 2. Etap Çubuk Çayı Havzası Uygulama Alanı

298

Çizelge 25. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Öncelikli Proje Alanı Arazi Kullanım Miktarları

300

Çizelge 26. Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğe Göre Kentsel, Sosyal ve Teknik Altyapı Arazi Kullanımı Standartları

301

Çizelge 27. Yönetmelikte Belirtilen Kentsel, Sosyal ve Teknik Alt Yapı Standartları ve Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Öncelikli Proje Alanı Arazi Kullanım Miktarları Kıyaslaması

302

(16)

xi HARİTALAR LİSTESİ

Sayfa No Harita 1. Portakal Çiçeği Vadisi Kentsel Dönüşüm Alanı 244 Harita 2. Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Alanı 263 Harita 3. Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı 275 Harita 4. Göksu Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı 278 Harita 5. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Alanı 281

(17)

1 GİRİŞ

Türkiye’de özellikle 1950’lerden itibaren tarım sektöründeki makineleşme ile toprak mülkiyetinin parçalı yapısı kırsal kesimden göçün itici gücünü, kentlerde sanayi ve hizmet sektörünün gelişmesi ve genişlemesi ile sosyal hizmet olanaklarının artması ise göçün çekim gücünü oluşturmuştur. Göçler sadece kırsal kesimden kentlere değil, kentten kente ve kentlerin içinde semtten semte de olmaktadır. Bu göç olgusunun kentsel değerlerle uyumlu bir şekilde yönetilememesi nedeniyle plansız yerleşme, düzensiz kentleşme ve kentlerde hızla kentsel çöküntü alanları yaratmıştır.

Gecekondulaşma ve düzensiz kentleşme sonucu kentlerimizin hizmet ve yaşam kaliteleri göreli olarak düşmektedir. Literatürde kentlerin karşılaştığı bu olumsuz süreç, köhneme / çürüme olarak adlandırılmakta; bunu önlemek amacıyla girişilen önleme süreci ise, kentsel dönüşüm / canlandırma / yenileme / iyileştirme gibi kavramlarla ifade edilmektedir (Keleş, 2010; Özden, 2008; Genç, 2003). 1990’lardan itibaren kentlerdeki plansız, sağlıksız yapılaşmanın yarattığı sorunların çözümü için kentlerin çağdaş kentleşme ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olarak yeniden yapılandırılmasını sağlamak üzere, kentsel dönüşüm projeleri gündeme gelmiştir.

Kentsel dönüşüm (KD), kentsel gelişmenin, toplumsal, ekonomik ve mekânsal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp yeniden inşa etme, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulanması olarak

(18)

2 değerlendirilmektedir. Aşırı nüfus hareketleri, nüfus yığılmaları kentlerin nüfus yapısını değiştirmeye başlamıştır. Nüfus yapısının değişimi mekânsal kullanımı etkilemektedir. Kullanım farklılıklarına koşut olarak gelişen fiziksel yıpranma, mekânların yenilenmesi gereksinimini ortaya çıkarmaktadır.

Kentsel dönüşüm; hızla yasal çerçevesini de kazanarak son yıllarda kentlerimizin gündemini belirleyen en önemli kavramlardan biri haline gelmiştir (Keleş, 2010). Kentsel dönüşüm projeleri (KDP), çevre koruma, mimari estetik, sürdürülebilirlik, çevre ve insan odaklı olma, katılım, uzlaşma, aktörlerin kentsel sorunlar karşısındaki işbirliği, stratejik yaklaşım, bütünleşik planlama ve projelendirme gibi yeni, öncelikli kavramları, kentsel dönüşümün vazgeçilmemesi gereken esas bileşenleri olarak gündeme taşımıştır.

Özetle kentsel dönüşüm, bir kentin bütünsel dokusunu bozan sorunların giderilmesi amacına yönelik yapılan çalışmaları kapsamaktadır. Kentsel dönüşüm salt bir kent mekânının yenilenmesi olarak algılanmamalıdır. Kent bütünüyle uyumlu mekânsal yenileme ile birlikte sosyal, kültürel ve ekonomik dönüşümde öngörülmelidir.

Tezin Konusu

Kentsel dönüşüm projelerinin uygulandığı bölgelerdeki, ekonomik, toplumsal ve mekânsal değişimlerin çevre etiği bağlamında irdelenmesi, yeni çöküntü alanlarının oluşmasının önlenmesi için yapılması gerekli yasal, yönetsel, siyasal, toplumsal ve finansal düzenlemeler ile kentsel dönüşüm uygulamalarının daha sağlıklı yapılabilmesi için alınacak önlemler, kullanılacak araçlar, uygulanacak yöntem ve stratejiler bu tezin konusunu oluşturmaktadır.

(19)

3 Tezin Amacı

Türkiye’de birçok belediye kentsel dönüşüm projeleri uygulamaktadır.

Özellikle büyükşehirlerde koruma, yenileme, dönüşüm ve gelişim kavramları ile ifade edilen proje ve uygulamaların, yerel yönetimler, Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB), kooperatifler, şirketler ve/veya bunların kurdukları ortaklıklar eliyle yürütüldüğü görülmektedir.

Kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etme işi belediyelerin çalışma alanları içindedir. Konut alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları, sosyal donatılar, açık ve yeşil alanlar (meydanlar ve parklar) oluşturma, afet risklerine karşı tedbir alma veya kentin tarihi ve kültürel dokusunu koruma faaliyetleri yasal olarak ancak imar mevzuatı uygulanarak yürütülebilmektedir (Keleş, 2010; Özden, 2008). Oluşturulacak politika ve stratejilerin uygulanabilir yasal ve yönetsel kararlar haline getirilmesi önem arz etmektedir.

Kentsel dönüşüm projeleriyle, kent içinde kaçak yapılaşma alanları ile ekonomik ömrünü doldurmuş bulunan çöküntü alanlarının, gerekli ve yeterli tüm kentsel ve sosyal donatı alanları oluşturularak, olası tüm doğal afet riskleri de bertaraf edilecek şekilde yeniden teknik ve sağlık standartlarına haiz bir şekilde, kent güvenliği de dikkate alınarak yapılandırılması hedeflenmektedir. Kentsel dönüşüm uygulamaları esnasında kent estetiği, kent kimliği ve çevresel değerlerin korunması uyulması gereken kentsel dönüşüm ilkelerinin başında yer almaktadır.

“Kentsel Dönüşüm Projelerinin Çevre Etiği Bağlamında Değerlendirilmesi:

Ankara Örneği” konulu bu tezle; kentsel dönüşüm proje uygulamalarının çevre, etik,

(20)

4 estetik, teknik, mali, mimari, sosyal, kültürel, politik, ekonomik, yasal ve yönetsel boyutlarının irdelenmesi, çevre etiği bağlamında sorunların tespit edilmesi, sorunların çözümlerine ilişkin öneriler geliştirilmesi, yeni politikaların oluşturulmasına katkıda bulunulması amaçlanmaktadır.

Tezin Önemi

20. yüzyılın sosyal, ekonomik, politik ve mekânsal boyutuna damgasını vuran birçok olgu vardır. Bu olgulardan birisi ise kentleşme ve metropolitenleşmedir. Bazı kentler sanayileşmenin etkisiyle metropoliten kentlere dönüşerek, bulundukları ülkelerin cazibe merkezleri olmalarının yanında, artan ilişki düzeylerine bağlı olarak, uluslararası alanda önemli birer yoğunlaşma ve kontrol merkezleri haline gelmişlerdir. Türkiye’de özellikle 1950’lerden sonra teknolojik ve endüstriyel gelişim sürecine bağlı olarak kırsal kesimden kentlere büyük göç hareketleri olmuştur. Bu durum belli başlı kentlerde nüfus yoğunlaşmasına yol açmıştır. Akay’a göre (2002: 1-6); kentlerde konut, sanayi ve ticaret alanlarının yeterli ön çalışma yapılmadan seçilmesi, sosyoekonomik problemlerin yanı sıra giderilemeyecek kentsel çevre sorunları da yaratmaktadır. Kentsel çevre sorunlarının da etkisiyle hızlı kentsel çöküş süreci yaşanmaktadır. Sosyal, ekonomik, kültürel ve mekânsal boyutlarıyla bu kentsel çöküş süreci analiz edilerek, özgün yaklaşımlarla kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesi kent kimliğine değer kazandırabilecektir.

Kentsel dönüşüm, kavramsal ve kuramsal açıdan bilimler ve meslekler arası bir çalışmayı gerektirmektedir. Kentsel dönüşüm proje alanlarının planlanması ve tasarımı için farklı modeller benimsenebilir. Proje ekipleri (kamu yöneticisi, şehir plancısı, mimar, peyzaj mimarı, sosyolog, jeolog, ekonomist, inşaat mühendisi vb.)

(21)

5 çeşitli uzmanlık alanlarında çalışanlardan oluşturulabilir. Projeler kamu ve/veya özel sektör ortaklıkları aracılığıyla halkın katılımı da sağlanarak uygulanabilir. Bu işler uluslararası işbirliğiyle de yürütülebilir. Fakat kentsel dönüşüm alanlarında yaşayan halkın dönüşüm sürecine katılımı ve halkın sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan desteklenmesi ayrı bir önem taşımaktadır.

Kentsel dönüşüm adı altında gerçekleştirilen yenileme, sağlıklaştırma, canlandırma, ıslah etme ve geliştirme projeleri ve uygulamalarında etik ilkeler içselleştirilerek çok boyutlu bilimsel bir bakış açısı geliştirmek giderek önem kazanmaktadır. Bu bağlamda kentsel dönüşüm projelerinin etik, ekonomik, yasal, yönetsel, sosyal ve mekânsal boyutlarının detaylı olarak irdelenmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Araştırma Problemi (Sorun)

Doğadaki canlı varlıklar gibi, toplumsal bir birim olan kentler de doğar, gelişir ve yapıları gerek doğal nedenlerle gerekse insan ihtiyaçları doğrultusunda sürekli olarak değişir (Keleş, 2010: 372-383). Kentlerin eskiyen dokuları, meri mevzuata uygun olmayan bölümleri, afetlerden zarar görme riski yüksek olan kısımları zamanla yenilenir. Geçmiş kuşaklardan miras alınan, tarihi ve kültürel değer atfedilen kent dokularının restore edilerek, kullanılarak yaşatılması, gelecek nesillere miras bırakılmak istenmesi bir kent yenileme gerekçesidir.

İnsanların sosyal, kültürel, ekonomik yaşamlarındaki hareketliliğe koşut olarak mekânsal hareketlilik de yaşanmaktadır. Göç kavramıyla açıklanan mekânsal hareketlilik özellikle sanayi ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle hem kent içinde, hem de kırsal kesimden kentlere doğru yoğunluk kazanmıştır. Kentlerin gerek bulvar,

(22)

6 cadde, sokak, meydan gibi ulaşım ve su, kanalizasyon, elektrik, iletişim gibi hizmet altyapısının, gerekse sağlık, sosyal, kültürel, ticaret donatı alanlarının yetersiz kalması düzensiz kentleşmenin en bariz göstergeleridir. Düzensiz, plansız ve yasal olmayan kentleşme beraberinde yoksulluğu ve yoksunluğu da getirmektedir.

Kentlerin bu alanlarına gecekondu bölgeleri de denilmektedir. Bu bölgelerin yönetimler tarafından yenilenmek istenmesi diğer bir kentsel dönüşüm nedenini oluşturmaktadır (Özden, 2008: 274-287). Kentlerdeki asayiş ve güvenlik sorunlarının çözümüne katkı sağlayacak sosyal, ekonomik ve mekânsal değişim isteği kentsel dönüşüm projelerinin genel gerekçelerinden bir diğeridir. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesinin (KAGKDP) amacında olduğu gibi fiziksel durumun ve çevre görüntüsünün geliştirilmesi, güzelleştirilmesi ve daha sağlıklı bir yerleşim düzeni sağlanması ile kentsel yaşam düzeyinin yükseltilmesi kentsel dönüşüm projelerinin yasal gerekçesini oluşturabilmektedir.

Kentsel dönüşüm projelerinin uygulanma yöntemlerini ise kentsel dönüşüm gerekçeleri şekillendirmektedir. Gecekondu alanlarının geliştirilmesi amacıyla yapılan kentsel dönüşüm projelerinin uygulanma yöntemleriyle, tarihi ve kültürel değerlerin korunması amacıyla yapılan kentsel dönüşüm projelerinin uygulanma yöntemleri farklılık göstermektedir. Kentsel dönüşüme konu olan alanın etap etap yıkılarak yeniden inşa edilmesi gecekondu alanlarında uygulanırken, tarihi ve kültürel kent dokularının aslına uygun olarak onarılması gerekmektedir. Kent merkezinde kalan eski sanayi tesis ve bölgelerinde veya eski işlevini yitiren limanlarda işlev değişikliği yapılarak, alış veriş merkezi, kültür merkezi ve/veya eğlence mekânları haline getirilerek kente yeni mekânlar kazandırılmaktadır. Afet

(23)

7 sonrası kentsel yenileme uygulamaları ise afet risk ve zararlarını en aza indirecek şekilde projelendirilip uygulanmaktadır.

Gerekçeleri, hedefleri, çeşitleri, yöntemleri, araçları farklılık gösteren kentsel yenileme/dönüşüm faaliyetleri beraberinde farklı düşünceleri ve etik tartışmaları getirmektedir. Kentsel dönüşümün yasal boyutunu oluşturan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73. maddesi hükmü gereği kentsel dönüşüm projesi uygulama alanı büyüklüğünün en az 5 en çok 500 hektar arasında olması mecburiyeti uygulamada etik sorunlara neden olduğundan tartışma konusu olmaktadır. Bu düzenlemeye dayalı bir diğer etik sorun alanını ise dönüşüm projelerinin etapları oluşturmaktadır. Yerel müteahhitlerin iş alabilmesi için etapların küçültülmesi talebi ile ekonomik ölçeklendirmenin uyuşmadığı durumlarda etik tartışmalar olmaktadır. Özellikle Kuzey Ankara Kent Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi örneğinde olduğu gibi ‘yabancı konukların göz zevkini okşamak’ gibi görsel zevklerin kentsel dönüşüm projelerine gerekçe teşkil etmesi (Keleş, 2010: 382; Turan, 2007: 390; Ulusoy, 2006: 4-6) kamu vicdanını yaraladığı gibi çağdaş ve ciddi bir yaklaşım modeli oluşturmadığı da tartışılmaktadır. Kentlerde temel altyapı hizmetlerinin ve kamusal açık alanların özel sektöre ve serbest piyasaya açılması çevre etiği tartışmalarının odak noktasına oturmaktadır. Konut hakkı, planlanan konutların niteliği ise ayrı bir tartışma konusudur. Diğer taraftan kentsel dönüşümün yarattığı kentsel rantın paylaşımı üzerine yapılan tartışmalar, hatta rant sağlamak için boş alanların bile kentsel dönüşüm projelerine konu edilmesi etik sorunlar olarak belirmektedir. Kentsel planlamada etik sorunların kaynaklarını tespit etmek amacıyla bir çalışma yapan Kılınç, Özgür ve Genç (2009: 41-74); kentsel rantın, hızlı kentleşmenin, yasal yaptırım zayıflığının, bilirkişilik mekanizmasının, ikili ahlak anlayışının, yerel

(24)

8 yönetimlerde çalışan plancıların koşullarının, imarlı arazi yetersizliğinin ve belediye meclislerinin yapısı ve üyelerin niteliklerinin etik sorunların kaynağını teşkil ettiği bulgularına varmışlardır.

Kentsel dönüşüm projelerinin uygulama nedenleri, hedefleri, hedeflenen ekonomik, kültürel, sosyal ve mekânsal dönüşümlerin ne ölçüde gerçekleştirileceği, kentsel dönüşüm proje uygulamalarının yöntemi, finansmanı, kuramsal, yasal ve yönetsel çerçevesi ve bu süreçte karşılaşılan etik sorunların nedenleri bu tezin araştırma sorunsalını oluşturmaktadır.

Araştırmanın Kapsamı ve Sınırlılıkları

Ankara’da uygulanan ve/veya uygulanacak kentsel dönüşüm projelerinin tamamının bütün boyutlarıyla bu tez kapsamında incelenmesi mümkün değildir. Bu nedenle, kentsel dönüşüm projeleri hakkında literatür taraması sonucu süzülen bilgiler yorumlanarak değerlendirilmiştir. Uygulamaya yönelik ise, Ankara ilinde uygulanan Portakal Çiçeği Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi (PÇVKDP), Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projeleri (DVKDP), Göksu Kentsel Dönüşüm Projesi (GKDP), Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Projesi (UTKMYP) ve Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi (KAGKDP) detaylı bir şekilde irdelenmiştir. Kentsel dönüşüm projelerinin nedenleri, amaçları, hedefleri, boyutları ile kentsel dönüşüm politika ve stratejileri araştırmanın kapsamını oluştururken, kentsel dönüşüm alanlarında yaşayanların büyük bölümünün adres değişikliği nedeniyle alan araştırması yapılamaması araştırmanın sınırlılığını oluşturmaktadır.

(25)

9 Kuramsal Tartışma

İnsanın evrenle ilişkilerini kavramsal bağlamda ele alan felsefenin alt dalı olarak sınıflandırılan etik, ahlaki değerler felsefesi olarak adlandırılmaktadır.

Törebilim, ahlakbilim kavramlarının eş anlamlısı olarak Türkçe sözlüklerde yer alan etik Yunanca ethos sözcüğünden türetilmiştir. Etik; yarar, iyi, kötü, gibi sorunları inceleyen, töresel bir davranış yasası geliştiren, neyin uğrunda savaşılmaya değer, neyin yaşama anlam kazandırdığı, hangi davranışın iyi ve hangisinin kötü olduğu gibi sorunları kendine konu edinen bilim şeklinde tanımlanmaktadır (TDK, 1983: 24, 387; Çobanoğlu, 2009: 9; Keleş & Ertan, 2002: 181-182). İnsan- insan ilişkilerindeki ahlaki statü biyoetik kavramıyla birlikte insanın dünyada birlikte var olduğu hayvanlar ve bitkiler gibi diğer canlılara ve hava, su, toprak gibi doğal ortama da verilmiştir. Bu durumda her ne kadar insan içinde bulunduğu ortamın öznesi olsa da doğa bir bütün olarak ele alınmaktadır (Çobanoğlu, 2009: 241- 249). Çevre etiği ise;

insanlar ile doğal çevreleri arasındaki ahlaki ilişkiler bütünü olarak değerlendirilebilir. İnsan merkezli (antroposantrik) ve insan merkezli olmayan, çevre merkezli (doğal sistem merkezli/ekosantrik) yaklaşımlar ve bunların uzantısı şeklinde ortaya çıkan görüşler çevre etiğini farklı şekillerde dile getirmektedir. İnsan merkezli etik yaklaşım, ekosisteme insan için yararı ölçüsünde araç olarak değer verirken; ekosisteme özsel değer veren, amaç olarak benimseyen çevre merkezli etik yaklaşım, çevreyi kendi değerinden ötürü özneleştirirken sorumluluğu insana yüklemektedir (Çobanoğlu, 2009: 242). İnsan merkezli etik yaklaşımın düşünsel uzantısında ise; gelecek nesillerin insanların ahlaki sorumluluklarının konusu yapılması söz konusudur (Des Jardins, 2006: 47). Bu yaklaşım sürdürülebilirlik kavramını doğurmuştur. Sürdürülebilir gelişme anlayışının merkezinde ise, insan ile

(26)

10 bugünkü ve gelecek nesiller arasında dayanışma yer almaktadır (Mengi & Algan, 2003). Bugünkü nesillerle gelecek nesillerin arasındaki en büyük dayanışma gelecek nesillere miras bırakılacak sağlıklı ve dengeli bir çevre, kırsal ve kentsel alanlardan oluşan yaşanılabilir sorunsuz yerleşim yerleri, doğayla, yaşamla dost teknoloji, etik ilkeler bağlamında yapılandırılmış sürdürülebilir siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik sistemlerdir.

Kentler, bugünkü nesillerin gelecek nesillere bırakabileceği en büyük toplumsal, çevresel ve mekânsal mirastır. Kentler ya doğal gelişme seyirleri içinde ya da kentsel dönüşüm, yenileme, canlandırma, sağlıklaştırma, iyileştirme, yeniden inşa etme, soylulaştırma, koruma gibi kavramlarla ifade edilen planlı müdahalelerle sürdürülebilir kentler olarak gelecek nesillere miras bırakılabilir. Kentler doğal gelişme seyirleri içinde de yenilenirler ancak bu yenilenme şeklinin kentlere maliyeti yüksektir (Keleş, 2010: 372). Özellikle Türkiye gibi kaynakları sınırlı ülkeler açısından planlı kentsel dönüşüm daha tasarruflu bir yöntemdir.

Kentler doğal gelişme seyirleri içinde, göç, teknolojik gelişme, sanayileşme gibi sosyal, kültürel, ekonomik gelişmelerin etkisiyle ya zamanla fiziksel, toplumsal ve işlevsel anlamda eskiyen, köhneleşen kent dokularının yenilenmesi, canlandırılması, sağlıklaştırılması amacıyla ya da rant yaratmak, günümüzde olduğu gibi ekonomik krizi aşmak, inşaat sektörünü geliştirmek, yabancı konukların göz zevkini okşamak gibi amaçlarla kentsel dönüşüme/ yenilemeye konu olmaktadır.

Geray’a (2008) göre; günümüzde kentsel dönüşüm özellikle rant sağlamaya ve paylaştırmaya yönelik, yasal çerçevesi de oluşturularak, gecekondu alanlarının,

(27)

11 yenilenmesi, iyileştirilmesi, canlandırılması amacıyla öngörülen bir yöntemdir. Bu ise etik tartışmaları beraberinde getirmektedir.

Kent yenileme ihtiyacını ortaya çıkaran köhneme, kentin fiziksel olarak eskimesi yanında, sosyal yapısında meydana gelen olumsuz gelişmeleri ve bunun kent üzerindeki yansımalarını da içermektedir (Bilgin, 1998: 256). İnsanların sürekli olarak hareket etme, göç, yerleşim yerlerini değiştirme eğiliminde olma özellikleri, kentleri sosyal anlamda da değiştirmekte, bazı yerleşim yerleri terk edilirken yeni bölgeler ve yatırım alanları açılmakta veya mevcut kent alanları yıkılıp yeniden yapılmakta, yeni işlevler kazandırma yoluyla yenilenmektedir (Genç, 2003). Kentsel dönüşüm projeleriyle; kentin gelişim sürecinde eskiyen kent kısımlarının yeniden inşa edilmesi, restore edilmesi; konut alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatı alanları oluşturulması, afet riskine karşı tedbir alınması veya kentin tarihi ve kültürel dokusunun korunması amaçlanmaktadır.

Kentsel yenileme politikalarının belirlenmesinde, stratejik bir kentsel yenileme planlaması çerçevesinde tarihi kent bütünlerinden, kent merkezlerinde ve kent çeperlerinde dönüşmekte olan gecekondu alanlarına kadar çok çeşitli ölçek ve nitelikteki sorunlu alanların öncelikli proje alanları olarak ele alınması gereği, yasal, yönetsel ve finansal sorunların çözümlenmesini gerekli kılmaktadır (Bilsel, Polat &

Yılmaz, 2003). Bu konuda merkezi yönetimin, yerel yönetimlerin ve proje uygulanan bölgede yaşayan halkın yaklaşımı, politikaların oluşumunda rol oynamaktadır.

Genel anlamda, kentsel dönüşümün ilgilendiği başlıca problem, kentin belli semtlerinin veya tamamının içinde bulunduğu köhneme eğilimidir. Kent içinde, yoksul halk tabakalarının yaşadığı kötüleşmiş ve sağlıklı bir şekilde kullanılamaz

(28)

12 hale gelmiş konutlar, eski veya gerektiği şekilde bakım görmemiş ticari yapılar, kullanılmayan veya kötü şekilde ve amacı dışında kullanılan arsalar vardır. Bu türden yapıların ve alanların kentlerde sayıca ve hacimce artması, kentler için köhneme sorununu da beraberinde getirmektedir. Bir kentin fiziksel yapısında hissedilmeye başlanan köhneme, genel olarak bir kent yenileme programının başlatılması için yeterli bir gerekçe oluşturabilir. Diğer yandan kent yenileme ekonomik öncelikler de taşıyabilir (İsbir, 1991: 89).

Fiziki olarak yeni bir görünüme kavuşturulan ve altyapısı yenilenen bölge/alan, yeni yatırımları olduğu kadar, nüfusu, insanları da çekebilecek bir cazibe merkezi haline gelebilir. Yenileme ile kent arazisinin değerinde meydana gelen artış bölgedeki mal sahipleri kadar yerel yönetimler ve diğer kamu kurumları için de ek gelir yaratabilir. Yerel yönetimler açısından bakıldığında, bir bölgenin köhnemesi, o bölgeden elde edilecek vergilerin düşmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle, yerel yönetimler de alabilecekleri en yüksek vergiyi elde etme amacıyla, dolayısıyla mali/ekonomik gerekçelerle çöküntü bölgelerinin önüne geçmeye çalışmaktadır (Keleş, 1994; Keleş, 2010). Bu bağlamda kentsel dönüşüm projeleri kamu ve özel sektör için kaynak yaratma, gelir sağlama aracı olmaktadır. Gelir sağlamak amacıyla küçük mülk sahiplerinin konut, çevre ve kentsel hakları üzerinde merkezi veya yerel yönetimler ile küresel sermayenin tasarrufta bulunması ayrı bir etik tartışma konusudur.

Genel bir değerlendirme yapılacak olursa, kentsel dönüşüm projeleriyle;

yıpranan tarihi kent dokusunun korunmasının yanı sıra, kent merkezlerindeki fiziksel, sosyal, kültürel ve ekonomik önemini yitirmiş olan yerleşim bölgelerinin,

(29)

13 kent yaşamına yeniden kazandırılması hedeflenmektedir. Ayrıca, büyük göç alan sanayi kentlerinin çeperlerinde, daha çok kayıt dışı inşaat sektörünce gerçekleştirilmiş olan niteliksiz ve yasadışı yerleşim yerlerinin yani gecekondu bölgelerinin, yasal ve sağlıklı yaşam için uygun koşullara kavuşturulması amaçlanmaktadır. Afet riski altındaki alanların, bu riskleri en aza indirecek şekilde yeniden inşa edilmesi de kentsel dönüşüm hedefleri arasında yer almaktadır.

Araştırmanın Soruları

Teknolojik gelişme ve sanayileşmeyle birlikte öncelikle kent merkezleri ve civarları, hızlı göçler ve plansız gelişmeler nedeniyle göçle gelen ailelerin barındığı gecekondu yerleşim yerlerine dönüşmüştür. Ardından yol, su, elektrik, telefon gibi kamusal altyapı hizmetleri kalitesiz de olsa sunulmuş; bu hizmetleri, okul, cami, sağlık ocağı gibi kamu hizmet binalarının yapımı izlemiştir. Daha sonraları aynı yerleşim yerlerinin köye veya belediye sınırları içinde resmen mahalleye ve ilerleyen yıllarda da benzer mahallelerden oluşan bağımsız belde belediyelerine dönüşümü izlenmiştir. Bu yerleşim yerlerinin bununla da kalmayarak kamuoyunda çok sık tartışılan İstanbul’da Sultanbeyli gibi neredeyse tamamı kaçak yapılardan oluşan ilçelere dönüşmeleri artık yadsınmayan gerçeklerdir. Her ne kadar bu süreç özellikle seçim dönemlerinde yapılan düzenlemelerle yasal hale getirilmek istense de, hiçbir zaman etik hale getirilemeyecektir.

Her bir kentsel dönüşüm alanı için özgün planlama, proje, örgütlenme, uygulama yöntemi ve finansal model önerebilmek ve hedeflenen kentsel dönüşümü gerçekleştirebilmek için kentsel dönüşüme konu edilen alanın parçası olduğu kent ve bölgeyle bütünlük içinde ele alınması gerekliliği vardır.

(30)

14 Yukarıda belirtilen düzensiz kentleşme olgusu ve kentsel dönüşüm projesi uygulanacak alanın, parçası olduğu kentin kimliğiyle bütünleşik olarak geliştirilmesinin gerekliliği bağlamında tez kapsamında şu sorulara cevap aranacak, çözüm önerileri sunulacaktır.

(1) Kentsel dönüşüm projelerinin nedenleri, uygulamada karşılaşılan sorunlar, projelerin siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik sonuçları, ilgili semt, mahalle ve kentte veya bölgede yaşayan insanlar ve çevre üzerindeki olası etkileri nelerdir?

(2) Kentsel dönüşüm projelerinin amaç ve hedefleri, sosyal, ekonomik ve mekânsal sınırları, uygulama yöntemleri çevre etiği, kentli hakları, kentsel değerler, kent peyzajı, kent estetiği, kent imgesi dikkate alınarak değerlendirilmekte midir?

Proje hedefleri ne ölçüde gerçekleştirilmektedir?

(3) Kentsel dönüşüm projelerinin siyasal, yasal ve yönetsel dayanağını oluşturan mevzuat hükümlerinden kaynaklanan etik sorunlar var mıdır? Eğer varsa bu sorunların uygulamada topluma ve kentsel çevreye olası etkileri nelerdir?

Araştırmanın Hipotezleri

Kentsel dönüşüm projelerinde amaç; sadece kentin eskiyen kent dokularını sağlıklaştırmak, yenilemek ve kente yeniden kazandırmak değil, aynı zamanda kentin var olan trafik ve otopark sorununu çözüme kavuşturmak, yoksulluğu ve suç işleme potansiyelini ortadan kaldırmak ve sürdürülebilir konut, ticaret, kültür, turizm, spor ve sosyal donatı alanları oluşturmaktır. Ayrıca tarihi ve kültürel kentsel dokuyu koruyarak geleceğe taşımak amacıyla restore ederek, kullanarak yaşatmak ve

(31)

15 kentlerde olası afet risk ve zararlarını azaltmak hedeflenmektedir. Bu bağlamda tezin hipotezleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir.

(1) Kentsel dönüşüm projelerinin gerekliliği, amaç ve hedefleri, uygulama alanı seçimi ve sınırları, uygulama araç ve yöntemleri ile projelerin yarattığı siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel etkilerin çevre etiği bağlamında birlikte değerlendirilmesi kentsel dönüşüm projelerinin başarısını arttıracaktır.

(2) Kentsel dönüşüm proje ve uygulamalarının yasal ve yönetsel dayanağını oluşturan mevzuat hükümlerinden kaynaklanan etik sorunlar tespit edilerek, çevre etiği, kentli hakları, kent peyzajı, kent estetiği, tarihi ve kültürel kentsel değerler, kent imgesi bağlamında çözümlenmesi projelerin başarısını arttıracağı gibi toplumsal barışa da katkıda bulunacaktır.

(3) Kentsel dönüşüm projelerinin hazırlanması ve uygulanması evrelerinde geniş halk katılımının sağlanması, çevre etiği açısından toplumda uzlaşma kültürünün köklenmesine ve yerel demokrasinin güçlenmesine katkıda bulunacaktır.

Araştırmanın Yöntemi

Araştırmanın birinci ve ikinci bölümlerinde nitel araştırma yöntemlerinden literatür taraması yapılmıştır. Üçüncü bölümde ise, Ankara’da uygulanan kentsel dönüşüm projelerine ilişkin plan, proje ve dokümantasyon incelenerek, proje uygulayıcı ve deneticileriyle görüşmeler yapılarak değerlendirme yolu izlenmiştir.

Elde edilen bulgulara dayanılarak çevre etiği bağlamında kentsel dönüşüm sorun alanları tespit edilerek, genel değerlendirmeye tabi tutularak, sonuç ve öneriler geliştirilmiştir.

(32)

16 Araştırmanın Evreni ve Örneklemi

Kentsel dönüşüm, yenileme, sağlıklaştırma, canlandırma, koruma, yeniden yapılandırma ve geliştirme kavramları 1950’lerden beri önem kazanmaya başlamıştır. Kentsel dönüşüm projelerinin uygulanabilirliği özel önem arz etmektedir. Farklı kentsel alanlar için farklı uygulanabilir ve sürdürülebilir kentsel dönüşüm projeleri yapılması ve bunlara ilişkin uygulama araç ve yöntemlerinin geliştirilmesi, sosyal, kültürel, ekonomik yapı ve finansman açısından önemlidir.

Kentsel dönüşüm esasen disiplinlerarası çalışmayı gerektirmektedir. İlk dönemlerde eskiyen kent dokusu tamamen ortadan kaldırarak yeni kent dokuları inşa edilirken, çevre korumacı bakış açısının mimariye yansıması doğrultusunda korumacı kentsel yenileme uygulamaları mimarlığın ilgi alanı içine girmiştir. Tek tek yapıların ve kent dokularının restorasyonu ve korunmasının kente mal oluşunun yüksek olması planlı kentsel dönüşüm uygulamalarını özendirmiştir (Keleş, 2010:

372). Kentsel dönüşüm uygulamaları, kent planlama, finansman ve ekonomiyle yakından ilgilidir. Kentin tamamında veya belli bir alanında başlayan fiziksel çöküş sürecinin sosyal yansımaları sosyolojinin ilgi alanına girmektedir. Diğer taraftan kentsel yenilemeyle ilgili önemli siyasal, yasal ve yönetsel kararlar alınması gereği nedeniyle konu kamu yönetimi diplini ile de yakından ilgilidir. Tarihi ve kültürel kent dokusunun korunması, kullanılarak yaşatılması, tarih ve kültürle kentsel yenilemenin temas noktasını oluşturmaktadır. Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı bağlamında çevrebilim ile kentsel yenileme eklemlenmektedir. Bu bağlamda kentsel dönüşüm/yenileme, çevrebilim, mimarlık, mühendislik, sosyoloji, tarih, kamu yönetimi, iktisat, siyaset, coğrafya gibi disiplinlerin ilgi alanına girmektedir.

(33)

17 Türkiye özelinde; mevcut kentsel arazi mülkiyeti, rant mekanizmaları, üretim ilişkileri, yatırım finansman olanakları ve gelişme dinamikleri ortamında uygulanabilir çözüm açılımlarının geliştirilmesine gereksinim bulunmaktadır.

Kentsel dönüşümün temel koşulları uygulanabilirlik ve sürdürülebilirlik olarak belirlenmekte ve dönüşüm plan ve stratejileri kamusal alanlar üzerine geliştirilirken, toplumsal katılım ve kentlileştirme de temel toplumsal araçlar olarak değerlendirilmektedir (Otaner & Keskin, 2005). Kentsel dönüşüm/yenileme projelerinin doğası gereği uzlaşma istediğine vurgu yapan Göksu (2010: 605-606) yoğun yapılaşmanın ve nüfusun çok, nitelikli yapı stoku, kentsel çevre ve altyapının yetersiz olduğu ve mülkiyetin çok hisseli olduğu kentsel alanlarda imar haklarının toplulaştırılması, transferi ve menkulleştirilmesinin önem kazandığını belirtmektedir.

Kentsel dönüşüm projelerinin amaçları, araçları, hedefleri, proje ve uygulama süreçleri, yasal, yönetsel, finansal, etik sorunları ve çözüm önerileri, örgütlenme, katılım ve yöntemi, uzlaşma, proje uygulanan bölgedeki sosyal, kültürel, ekonomik ve mekânsal dönüşümler tezin araştırma evrenini oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise Ankara ilinde uygulanan Portakal Çiçeği Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi, Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi, Göksu Kentsel Dönüşüm Projesi, Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Projesi ve Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi oluşturmaktadır.

Veri Toplama Teknikleri ve Analizi

Kentsel dönüşüm projeleri başta belediyeler, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve il özel idareleri olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör tarafından projelendirilip, uygulanmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve

(34)

18 Turizm Bakanlığı (KTB), Bölge Kalkınma İdareleri (BKİ), TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) görev alanları itibariyle projelerde görev almaktadır.

Tez konusuyla ilgili literatür taraması yapılarak, ilgili kurumların ve uygulayıcı birimlerin yönetici ve teknik personeliyle ve denetim elemanlarıyla konunun detayları hakkında bilgi alış verişinde bulunularak, kentsel dönüşüm projelerinin uygulandığı alanlarda halkla yüz yüze görüşmeler yapılarak veri toplanmıştır.

Toplanan veriler analiz edilerek yorumlanmıştır. Ortaya konan araştırma problemine ve sorulara cevap aranmış, yapılan araştırmanın araştırma hipotezlerini doğrulayıp doğrulamadığı incelenmiştir. Araştırma sonucunda belirlenen sorunlara ilişkin çözüm önerileriyle kentsel dönüşüm uygulamalarına katkı sağlanmıştır.

Tezin Bölümleri

Tez giriş, genel değerlendirme, sonuç ve öneriler bölümleri hariç, üç bölümden oluşmaktadır. Kentsel dönüşüm ve çevre etiğinin kavramsal/kuramsal çerçevesi birinci bölümde ele alınmıştır. Etik, çevre etiği ve çevre etiği yaklaşımları ile kentsel dönüşümün tarihsel gelişimi, amaçları, yöntemleri, ilkeleri, stratejileri bu bölümün alt başlıkları arasındadır. Çevre etiği bağlamında kentsel dönüşümün boyutları izleyen alt başlıklar altında değerlendirilmiştir. İkinci bölümde, Türkiye’de kentsel dönüşümün hukuksal çerçevesi Anayasa ve yasalar düzeyinde incelenmiştir.

Kentsel dönüşüm uygulamalarında merkezi ve yerel düzeyde görevli kurum ve kuruluşlar ayrı alt başlıkların konusunu oluşturmuştur. Bu bölüm kentsel dönüşüm uygulama alanlarının incelenip değerlendirilmesiyle sonlandırılmıştır. Üçüncü

(35)

19 bölümde, Başkent Ankara’da kentsel dönüşüm uygulamaları hakkında genel bilgi verildikten sonra, tez önerisi aşamasında belirlenen beş kentsel dönüşüm projesi detaylı olarak incelenip değerlendirilmiştir. Bu projelerle ilgili yapılan araştırma ve görüşmeler sonucunda belirlenen sorun alanları çevre etiği bağlamında değerlendirilmiştir. Tez önerisi kapsamında belirlenen tezin soruları ve hipotezleri ile araştırma kapsamında elde edilen bilgi ve bulgular genel değerlendirme bölümünde karşılaştırılarak değerlendirme yapılmış, kentsel dönüşüm uygulamalarında dikkate alınması temennisiyle önerilerde bulunulmuştur.

(36)

20 BİRİNCİ BÖLÜM

KENTSEL DÖNÜŞÜM VE ÇEVRE ETİĞİNİN KAVRAMSAL/ KURAMSAL ÇERÇEVESİ

Kentsel dönüşüm proje uygulamaları disiplinlerarası çalışmayı gerektirmektedir. Uygulamada, Şehir Plancısı, Peyzaj Mimarı, Mimar, Çevre Mühendisi, İnşaat Mühendisi, Ekonomist, Sosyolog, Psikolog, Arkeolog, Jeoloji Mühendisi, Harita Mühendisi gibi birçok fen ve sosyal bilimci birlikte çalışmaktadır.

Böyle olunca, kentsel dönüşümün tanımı dahil, amaçlar, ilkeler, stratejiler ile kentsel dönüşüme ilişkin algı ve beklentiler de değişmektedir. Her meslek mensubu kendi meslek disiplini ve meslek etiği açısından değerlendirme yapmaktadır. Çevre etiği kavramı da kentsel dönüşüm kavramı gibi yeni gelişen kavramlardan biridir.

Dolayısıyla ilerleyen bölümlerde de anlaşılacağı üzere gelişmekte olan bir felsefi dal olarak henüz üzerinde fikir birliği oluşmuş bir tanımı dahi yoktur. Bu nedenlerle kentsel dönüşüm ve çevre etiğine ilişkin temel kavramlar ile kuramsal boyut bu bölümde ele alınacaktır.

1.1. Kentsel Dönüşüme İlişkin Kavram ve Tanımlar

Türkiye’de kentsel dönüşüm olgusunu kavram kargaşasına yer vermeksizin tartışmak amacıyla bu çalışma kapsamında kentleşme, gecekondulaşma, kent kimliği,

(37)

21 kentsel yoksunluk, mekânsal planlama, kentsel rant, kamu yararı, kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm kavramları tanımlanacaktır.

1.1.1. Kentleşme

İnsanların toplu halde yaşadıkları yerleşim birimleri niteliklerine göre kent ya da köy olarak adlandırılmaktadır. Kent, sürekli toplumsal gelişme içinde bulunan ve toplumun yerleşme, barınma, ulaşım, çalışma, dinlenme, eğlenme gibi gereksinmelerinin karşılandığı, pek az kimsenin tarımsal uğraşılarda bulunduğu, köylere göre nüfus yoğunluğu daha yüksek olan ve küçük topluluk birimlerinden oluşan yerleşme birimi olarak tanımlanabilir (Keleş, 1998: 75; Keleş, 2012: 184).

Gülkal (2013: 6) kenti, insanların yaşam biçimlerinin, etkileşim düzenlerinin mekândaki yansıması olarak tanımlamaktadır.

Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğünde kentleşme (urbanization); “sanayileşme ve ekonomik gelişmeye koşut olarak kent sayısının artması, kentlerin büyümesi;

toplumda artan oranda örgütlenme, uzmanlaşma ve insanlar arası ilişkilerde kentlere özgü değişmeler olması ve nüfusun kentlerde yoğunlaşması süreci” olarak tanımlanmaktadır (TÜBA, 2011: 701). Tekeli (1982) ise kentleşmeyi, bir yerleşim biriminde ya da bir ülkenin yerleşim birimlerinde tarımsal olmayan üretim oranının artması ve tüm üretimin denetim ve koordinasyonunun yoğunlaşması sonucu, büyüklük, yoğunluk, heterojenlik, bütünleşme derecelerinin artması olayı olarak tanımlamaktadır. Kentleşme kavramı daha geniş bir yorumla Kentbilim Terimleri Sözlüğünde tanımlanmış olup, bu tanıma göre kentleşme; “sanayileşmeye ve ekonomik gelişmeye koşut olarak kent sayısının artması ve kentlerin büyümesi sonucunu doğuran, toplumda artan oranda örgütleşmeye, uzmanlaşmaya ve insanlar

(38)

22 arası ilişkilerde kentlere özgü değişikliklere yol açan nüfus birikimi süreci”dir (Keleş, 1998: 80). Bu tanımlardan kentleşmenin durağan değil, devingen bir toplumsal olgu olduğu çıkarımında bulunulabilir. Kentleşme, tarımsal üretimden daha ileri üretim düzeyini temsil eder. Tarımsal üretimin denetimi artarak kentlerde toplanmaktadır. Mesleki anlamda belli bir alanda uzmanlaşma ve iş bölümü kentlerin gelişim sürecine paralel gelişmektedir. Kentler alan olarak genişlemekte, nüfus olarak sürekli artmaktadır. Bu süreçte, kent olarak adlandırılan yerleşim birimlerinin sayısal olarak da arttığı sonucuna varılabilir.

Kentlileşme ise; “kentleşme akımı sonucunda, toplumsal değişmenin insanların davranışlarında ve ilişkilerinde, değer yargılarında, tinsel ve özdeksel yaşam biçimlerinde değişiklikler yaratması süreci”dir (Keleş, 1998: 80).

1.1.2. Gecekondulaşma

Gecekondu (squatter house, shanty); “bayındırlık ve yapı kurallarına aykırı olarak, gerçek ya da tüzel, kamusal ve özel kişilerin toprakları üzerine, toprak iyesinin istenç ve bilgisi dışında, onamsız olarak yapılan, barınma gereksinmeleri devletçe ve kent yönetimlerince karşılanamayan yoksul ya da dar gelirli ailelerin yaşadığı barınak türü” olarak tanımlanmaktadır (Keleş, 1998: 53). Gecekondu bölgesi (shanty-town); gecekondu türü barınaklardan oluşan kent kesimlerini ifade etmek için kullanılmaktadır. Gecekondu kavramı gecekonduların farklı niteliklerine vurgu yapılarak da tanımlanabilmektedir. Örneğin, gecekonduların fiziksel özelliklerine vurgu yapılarak şöyle bir tanım yapılabilir. Özellikle azgelişmiş ülkelerde, kırsal bölgelerden kentlere gelen yoksul ya da dar gelirli ailelerin bayındırlık ve yapı kurallarına aykırı olarak genellikle kamu arazisi üzerine

(39)

23 yaptıkları, küçük, derme çatma barınaklara gecekondu denilmektedir (TÜBA, 2011:

465- 466).

775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 2.maddesinde gecekondu, imar ve yapı işlerini düzenleyen mevzuata ve genel hükümlere bağlı kalınmaksızın, kendisine ait olmayan arazi veya arsalar üzerinde, sahibinin rızası alınmadan yapılan izinsiz yapılar şeklinde tanımlanmaktadır. Tekeli’ye göre, çözüm bağlamında bu tanım sorunludur. Bu açıdan bakıldığında, gecekonduların toprak mülkiyeti ve tapu sorunları çözülür, imar mevzuatına uygunlukları sağlanır ise gecekondu sorunu çözülmüş olacaktır (Tekeli, 1982: 201-202). Ancak, yasallığı halledilen alanlardaki, yoksulluk, yoksunluk, plansızlık, sağlıksız ve dayanıksız yapılaşma ortadan kaldırılamayacaktır. Tarihsel süreçte gecekondu alanlarında mülkiyet sorunlarının çözümünün gecekondu sorununun çözümüne bir katkı sağlamadığı gibi, gecekondulaşmanın artmasına neden olduğu izlenmiştir. O halde kentsel dönüşüm projeleri gecekondu sahiplerine bir konut tapusu vermekten daha fazlasını içermelidir.

Gecekonduculuk ise; Devletin, dar gelirlilerin gereksinmelerini karşılamakta güçlük çektiği, buna gücü yetmediği durumlarda, bu ailelerin kendi konutlarını, kendi emek, para ve güçleriyle kendilerinin olmayan topraklar üzerinde yapma eğiliminin belirmesi, güçlenmesi, bir konutlandırma yöntemi biçimini alması ve bu fırsatı değerlendiren birey ya da ortaklıkların gecekondu ticaretini uğraş durumuna getirmeleridir (TÜBA, 2011: 466). Gecekondulaşma ise, genellikle kentlerin çeperlerinde gecekonduların çoğalması, gecekondu kültürünün yayılması olarak açıklanabilir.

(40)

24 Türkiye’de devlet, Batı’da olduğu türden gelir düzeyi düşük çalışan veya yoksul kesime yönelik yaygın bir konut üretimi gerçekleştirememiş, fakat gecekondu aflarıyla, kendi konutunu yapan yeni kentlilerin spekülasyondan yararlanmalarına olanak sağlamıştır (Demir, 2002: 291). Bu süreçte, özellikle kamuya ait topraklar üzerinde kaçak yapı yapanlar, yapı üretiminde önemli bir maliyet unsuru olan arsayı karşılıksız ya da çok düşük bir fiyatla elde etmiştir. Gecekondu alanlarında yaşayan kır kökenli aileler genellikle geldikleri yere göre kümelenmekte, kentdaşlık, etnik ya da dinsel temelli dayanışma örüntüleri geliştirmektedirler. Bu aileler ekonomik kriz ve reel ücretlerin azaldığı dönemlerde, kendi stratejilerini geliştirerek geçimlik üretim (subsistence production) kapasitelerini genişletmeye çabalamaktadırlar.

Gecekondu alanlarında yaşayan aileler bulundukları coğrafi bölgenin ve mekânın özelliklerini kullanarak geçimlik üretimlerini ve üretim alanlarını artırmaktadırlar.

Yoksulluğa karşı mücadele veren gecekondulu ailelerin geçimlik üretim faaliyetleri şu üç kategoride toplanabilir (Demir, 2002: 294):

(1) Ev içi geçimlik faaliyetler; ev içinde aile üyelerinin ihtiyaçlarına yönelik olarak, gıda üretimi ve işlenmesi, giyim-kuşam dikimi ve onarımı, temizlik, çocukların bakımı ve sosyalleştirilmesi, yaşlı ve hastaların bakımı sayılabilir. Kayıt dışı olan bu işlerin bir kısmı dışarıda da görülebilir.

(2) Konutun yapımı ve bakımı; konutun veya işyerinin inşaatı, iyileştirilmesi, eklemeler yapılması, onarımı ve bakımı bu kategoridedir.

(3) Konut bahçesindeki geçimlik faaliyetler; genellikle kentlerin çeperlerindeki bahçeli gecekondular dikkate alındığında, bahçede yapılan küçük

(41)

25 çaplı hayvancılık ve tarımsal faaliyetler, örneğin, kümes hayvanı, mantar, sebze ve meyve yetiştirme geçimlik faaliyetlerin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır.

Kentsel dönüşüme konu edilen gecekondu alanlarında yaşayan aileler yaşadıkları mekânın özelliklerini kullanarak yoksulluğa karşı mücadelede piyasa gelirlerinin tamamlayıcısı olarak geçimlik üretim faaliyetlerinde bulunmaktadırlar.

Gecekondu alanlarında kentsel dönüşüm gerçekleştirildiği takdirde, gecekondulu geçimlik üretim faaliyetlerinin büyük bir bölümünü artık gerçekleştiremez duruma gelecektir. Eğer kentsel dönüşüm fiziksel boyutu ile birlikte sosyal ve ekonomik boyutu ile projelendirilmez ise, gecekonduluların geçim standartlarının düşeceği öngörülebilir. Yeni konutlar için belirlenen yüksek aidatlarda hesaba katıldığında yoksulluğun artacağı öngörülmektedir.

Kıray’a göre, gecekondular, tarım ve nüfus değişikliklerine uymayan, sanayileşmeyen, örgütleşmeyen, kentlere yayılan uzmanlık gerektirmeyen, az gelir getiren işlerde çalışan büyük kitlelerin barınak yerleridir. Gecekonduları yıkmak, ıslah etmek, tapu vermek, buraları düzeltmek ya da yok etmek yeterli çözüm olamaz.

Sağlıklı bir yerleşme için sanayi, örgüt ve artan ürünün dağılımından gecekonduluların daha fazla pay alması gereklidir (Kıray, 1998: 27). Bu görüşlere göre kentsel dönüşüm uygulamalarında mutlaka ekonomik boyut hesaba katılarak projelendirme yapılması gerekmektedir.

1.1.3. Kent Kimliği

Kent kimliği (urban identity), bir kentin özgün tarihsel ve kültürel birikimi;

bölgesel, ulusal ve küresel yerleşim dizgeleri içindeki toplumsal, ekonomik ve kültürel işlevleri ile bunların, yerleşim yerinin mekânsal örgütlenmesine

(42)

26 yansımasından kaynaklanan ayırt edici özelliklerinin ve niteliklerinin tümü olarak tanımlanmaktadır (Keleş, 1998: 77-78; TÜBA, 2011: 700). Kent kimliği, kent imajını etkileyen, her kentte kendine özgü farklı nitelikler taşıyan, fiziksel, sosyal, kültürel, ekonomik, tarihsel ve biçimsel etmenlerle şekillenen, kentliler ve onların yaşam biçiminin oluşturduğu, sürekli gelişen, geçmişten geleceğe uzanan büyük bir sürecin ortaya çıkarttığı anlam yüklü bütünlük olarak da tanımlanmaktadır (Çöl, 1998: 13-14). Bu tanımlara göre, insanlar gibi kentlerinde kimliklerinin olduğu ve tarihsel süreç içinde oluştuğu söylenebilir. O halde, bir kenti tanımlayan ve diğer kentlerden ayıran belirleyici nitelikteki öğelerin bütününe kent kimliği denilebilir (Gülkal, 2013: 6). Kent imgesi (city image) ise, tasarımı, düzenlenişi, görünümü ve yapılarının yapı tasarımcılığı özellikleriyle, bir kentin insanlarda bıraktığı izlenim olarak tanımlanmaktadır (Keleş, 1998: 77). Kent imgesi tanımına göre, kentsel imgeler, insanlar ve çevresi arasında işleyen iki yönlü bir süreçtir (Lynch, 2011: 7).

Her kentsel çevre farklılıklar ve ilişkiler ortaya koyar. Kent imgesinin oluşmasında fiziki özelliklerin yanı sıra algısal özellikler de etkilidir. Bu bağlamda, kentsel çevre ile kentte yaşayanların etkileşimi kent kimliğinin ana belirleyici unsurlarındandır.

İnsanlar, barınmak için ev; çalışmak için işyeri; yürümek için yol, kaldırım, cadde, sokak; alış veriş için pazar yerleri; kamusal hizmetler için kamu binaları;

dinlenmek, eğlenmek için meydanlar, parklar, bahçeler vb. yaparak bir kent oluştururlar. Bu kentsel öğeler ve bunların insanlarla etkileşimi bir kentsel kimlik oluşturur. Kentte yaşayanlar kenti etkilediği gibi, kentte içinde yaşayanları etkiler.

İnsanların şekillendirdikleri kentler, sakinlerine kimlik kazandırmaya başlar ve kent onların kimliği olur. İnsanların mekânsal kimliği kentin kimliği ile özdeşleşir. Öyle ki, insanlar doğup, büyüdüğü, yaşadığı kentin adı ile tanımlanmaya başlar. Örneğin,

(43)

27 Ankara’lı, İstanbul’lu, Bayburt’lu, Paris’li, Chicago’lu vb. (Aktaş, 2009). Bazen kentlerde yetiştirdiği insanlarıyla anılır. Örneğin, Atatürk’ün kenti Selanik, Mevlana’nın kenti Konya, Lincoln’ın kenti Springfield vb. Bu örneklere göre, kentsel kimliğin oluşum sürecinde insan, toplum ve çevre etkileşiminin rolü büyüktür. Bu bağlamda, kentsel kimlik insan ile toplum ve çevrenin karşılıklı etkileşimine dayalı olarak gelişim ve değişim gösterir. Kentler süreç içinde kimliklerini oluşturan bazı tarihi kültürel değerleri koruyabilir, kaybedebilir veya yeni kimlik öğeleri kazanabilirler.

Toplum ve insan ilişkileri ile teknoloji ve ulaşım, iletişim alanındaki gelişim ve değişimler kent kimliğinin oluşum sürecinde önemli öğelerdir. Sürekli değişme halinde olan toplum ve insan ilişkileri bu kimliğin sürekli olarak yeniden tanımlanmasını ya da üretilmesini gerektirmektedir (Tekeli, 1991; Ocakçı & Türk, 2012: 226). Dolayısıyla kent kimliği süreklilik göstermektedir. Bu süreçte çevre etiği açısından doğal ve kentsel çevrenin korunması ve yeni kimlik öğeleriyle uyumu kent kimliğinin olumlu imajının devamlılığını sağlamaktadır. Çevresel ve kentsel değerlerin tahrip edilmesi halinde ise kentin imajı olumsuz etkilenmektedir.

Kent kimliği tanımlarından da anlaşıldığı üzere, kent kimliğinin oluşmasında sadece fiziksel, mimari özellikler değil, sosyal, kültürel ve ekonomik yaşam ve ilişkiler de önemli rol oynamaktadır. Kısaca bir kenti farklılaştıran, ayırıcı özelliklerini oluşturan her şey onun kimliğidir (Kaypak, 2010a: 375). Kentin topoğrafyası, kurulduğu yerin jeolojik yapısı, iklim özellikleri, kent tasarımı ve mekânsal planlaması, altyapısı, fiziksel, mimari yapılaşma özellikleri kent kimliğinin maddi öğelerini oluştururken, sosyal, kültürel, ekonomik yapı, kentsel ve doğal çevre ile insan ilişkileri algısal öğelerini oluşturmaktadır.

(44)

28 Kentsel kimlik öğeleri, bir kenti temsil ettikleri konusunda üzerinde toplumsal uzlaşı bulunan doğal, sosyal ve yapılaşmış çevre öğeleridir (Ocakçı &

Türk, 2012: 226). Kentsel kimlik öğeleri bir kenti fiziksel ve sosyal yönleri ile diğer kentlerden farklılaştıran özelliklerin tümüdür.

Kent kimliğini oluşturan öğeler Çizelge 1.’de görüldüğü üzere üç başlık altında incelenebilir (Ocakçı, 1991; Ocakçı & Türk, 2012: 226-228). İlki ve kentsel kimliğin en kalıcı öğelerinden olan doğal çevreden kaynaklanan kentsel kimlik öğeleri, kentin kurulduğu bölgenin topoğrafyası, iklimi, bitki örtüsü, jeolojik yapısı vb. ile ilgilidir. Örneğin, San Francisco coğrafi konumu, topoğrafyası, cadde ve sokaklarıyla ön plana çıkmaktadır. Yedi tepe üzerine kurulan İstanbul’un kentsel kimliği İstanbul Boğazı, Haliç ile şekillenmektedir.

İkincisi ve kentsel kimliğin insanların çevreyi değiştirme çabalarına dayanan yapılaşmış çevreden kaynaklanan kentsel kimlik öğeleri, insanların ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda çevreyi şekillendirmeleri ile ilgilidir. Örneğin, İstanbul’da Galata Kulesi, Taksim Meydanı, Moskova’da Kızıl Meydan, Venedik’te San Marco Meydanı, Paris’te Eiffel Kulesi kentsel kimlik öğeleri olarak içinde bulundukları kentlerin tanımlanmasında kullanılmaktadırlar.

Üçüncüsü ve insan, toplum ve kent ilişkilerine dayanan sosyal çevreden kaynaklanan kentsel kimlik öğeleri Ocakçı ve Türk’e göre (2012); demografik, kurumsal ve kültürel yapıya yönelik alt belirleyicilerden oluşmaktadır. Örneğin, Vatikan din kenti, Paris moda kenti, İzmir ticaret kentidir.

(45)

Çi

DOĞA

DO KAYN FLOR

FA İK ÖZEL TOPO ÖZEL

DOĞAL

izelge 1. Ke

AL ÇEVRE

OĞAL NAKLAR

RA VE AUNA

KLİM LLİKLERİ OĞRAFİK LLİKLER

ANITLAR

ent Kimliği

ALGI

Öğeleri

ET YAP Ç KEN

AL BUL CAD SOK M ÖZE

YA

MEY PAR

YAPA

İ

TKİLEŞİM İ ILAŞMIŞ EVRE NT KİMLİĞ

LTYAPI, LVARLAR,

DDELER, KAKLAR MİMARİ

ELLİKLER

APILAR

YDANLAR RKLAR

AY ANITLAR

İNSAN M

MGE Ğİ

R

TOP Ç

EK ÖZ

ÖZ ÖZE

TA ÖZE

ÖZ

29 PLUMSAL ÇEVRE

KONOMİK ZELLİKLER ÜLTÜREL

ELLİKLER NÜFUS ELLİKLERİ ARİHSEL ELLİKLER

DİNSEL ZELLİKLER

R

R

Referanslar

Benzer Belgeler

41 Yukarıdaki sorgulamalar ışığında, Beypazarı ilçesindeki doğal, sosyal ve kültürel turizm kaynaklarına yönelik potansiyelin tespit edilmesi, turizm kaynaklarına

1-) Orman kaynakları üzerinde kurulacak turizm etkinliklerinin ürettiği kamu yararı/zararı ile aynı alandaki orman kaynaklarının ürettiği kamu yararı düzeyleri.. sosyal

Yukarıda yer verilen kuralların birlikte değerlendirilmesinden, kısmen veya tamamen özel mülkiyete geçmiş olan taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve koruma

MADDE 30 – 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (g) bendinden sonra gelmek üzere

a) Yerleşme, yapılaşma ve arazi kullanımına yön veren, her tür ve ölçekte fiziki planlara ve uygulamalara esas teşkil eden üst ölçekli mekânsal strateji planlarını ve

Bu madde kapsamında yapılan her ölçekteki plan ve imar planlarında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17 nci maddesinin (a) bendinin ikinci ve

camalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir. Ancak kirletenler, kirlenmenin 'önlenmesi ve sınırlanması

e) Gerekli görüldüğünde çevre kirliliği ile ilgili her türlü tedbiri almak, acil müdahale planları yapmak,. f) Ülke şartlarına uygun arıtım teknolojisi ve