Sansürün kaldırılışının 101. yıldönümünde gazeteci, yayıncı ve hak savunucuları haklı olarak yine sansürden
yakınacak. Dil yasağı, eleştiri yasağı, hiciv yasağı, siyaset yasağı... Cezaevine mizah dergisi sokmak, Kürt sorununu tartışmak, Başbakanı eleştirmek, vicdani redde sahip çıkmak yasak....
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) 2009 Basın Özgürlüğü Ödülü'nü vereceği Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe'deki törende, Sansürün İlk Kez Kaldırılışının 101. Yıldönümü'nden, yine sansürün Türkiye'de ne denli yaygın olduğu hatırlatılarak söz edilecek.
Bugün, saat 19.30'da başlayacak olan törende ödüller "Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları" kitabı nedeniyle gazeteci Nedim Şener'e ve hukuk yazılarıyla bilinen eski yargıç Rıza Türmen'e verilecek.
Tanığız, sansür her yerde!
Bundan önceki 24 Temmuz'lar gibi, bugünkü törende de haberciler, yayıncılar, siyasetçiler ve hak savunucuları toplumun sansürden ne denli zarar gördüğüne tanıklık edecekler. Sansür, medya ve onun temsilcilerinin ötesinde toplumun çok çeşitli kesimlerini hedef alıyor.
Türkiye'de cezaevinde, seçim meydanında Kürtçe konuşmak hala yasak, yerel medyaya Kürtçe yayın engelleri varlığı koruyor.
Sansüre Anayasa Mahkemesi ortak oldu
Günlük gazetesi örneğinde olduğu gibi, Terörle Mücadele Yasası'na (TMY) dayanarak muhalif gazeteleri bir aylığına susturmak sıradan bir uygulama haline geldi. Ü;stelik Anayasa Mahkemesi de, "önlem" diye bir gazetenin
kapatılmasına arka çıkabiliyor.
Aralık 2008'de açıklama yapan gazeteci Ragıp Zarakolu, 2006 yazından bu yana Kürtçe yayın yapan veya Kürt Sorunu'nu merkez alan gazetelerden 21'iyle ilgili 46 kapatma kararı verildiğini duyurmuştu.
Cezaevinde mizah da yasak
Toplatıldığına dair bir mahkeme kararı bulunmadığı halde Kocaeli 1 No'lu F tipi Cezaevi'ndeki bir tutukluya
"Başbakanı aşağılayan ve terör örgütlerini öven içerikler bulundurduğu" iddiasıyla kendisine gönderilen Şarlo mizah dergisi verilmiyor.
BİA: Üç ayda 110 kişi mahkemeye çıktı
Bağımsız İletişim Ağı (BİA) Medya Gözlem Masası'nın 1 Mayıs'ta yayımladığı Medya Gözlem Raporu, Ocak-Şubat-Mart aylarında 60'ı gazeteci toplam 110 kişinin 70 dava kapsamında hapis veya tazminat istemiyle yargılandığına işaret ediyordu.
2008 yılıyla ilgili BİA Raporu'nun başlığıysa, "Toplumsal Gerilimin İnsani Bedeli: 435 Düşünce Suçlusu!" idi. "Dini değerlere hakaret" iddiasıyla dava
Allah'ın Kızları Romanı'nın yazarı Nedim Gürsel, daha 25 Haziran'a kadar, "dini değerleri aşağıladığı" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" iddiasıyla hapisle yargılanıyordu.
Evrim Teorisinin savunucularından Richard Dawkins'in "Tanrı Yanılgısı" adlı kitabını Türkçe'ye kazandıran Kuzey Yayınları sahibi Erol Karaaslan'ı 17 Temmuz'a kadar sanıktı. Daha önce aynı davadan beraat ettiği anlaşılınca davası düşürüldü.
Kitaplara "propaganda"dan ceza
hapis cezası çıktı. Do Yayınları sahibi Hüseyin Gündüz'e, Sertaç Doğan'ın "Şırnak Yanıyor 1992" adlı kitabını yayınladığı için, "örgüt propagandası" gerekçesiyle 16 bin 660 TL ceza verildi.
Vicdani reddi savunmak yasak
Vicdani retçi Mehmet Bal'a destek verdikleri için Mehmet Atak, Oğuz Sönmez, Gürşat Özdamar ve Serkan Bayrak isimli hak savunucuları hala hapisle yargılanıyorlar.
Britanyalı sansürden kaçtı; Türkiye'yi terk etti
Britanyalı kolaj sanatçısı Michael Dickinson, Başbakanı Erdoğan'ı eski Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı George W. Bush'un köpeği şeklinde tasvir ettiği için bir daha tutuklanmamak için, Yargıtayın bozma kararını öğrenir öğrenmez 23 yıldır yaşadığı Türkiye'yi terk etti.
Susmayanlara yüklü tazminat davaları
Siirt'te öğretim üyelerini eleştirdiği için mahkum edilen Siirt Mücadele gazetesi sahibi Cumhur Kılıççıoğlu'nun tek umudu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi oldu.
Duruşmada gördüğü muameleyi "Yazıyorsam Sebebi Var" yazısında yazan Kuzey Doğu Anadolu gazetesi sorumlu müdürü Fakir Yılmaz ve gazete sahibi Selmi Yılmaz toplam 40 bin TL tazminatla yargılanıyorlar.
Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi, üniversite harçlarını protesto ederken Başbakan için "Ampul Tayyip" sloganı atan Halkevleri üyesi sekiz kişiyi hapisle yargıladı; sonunda beraat ettirdi.
