• Sonuç bulunamadı

Ahşap Rahle, Kürsü ve Sandukalar, Kutular, Kur’an Muhafazaları 7. Hafta

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ahşap Rahle, Kürsü ve Sandukalar, Kutular, Kur’an Muhafazaları 7. Hafta"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7. Hafta

(2)

Ahşap Rahle, Kürsü ve Sandukalar, Kutular, Kur’an

Muhafazaları

Anadolu’da rahle, kürsü ve sandukalar, Kur’an muhafazaları gibi değişik

türden ahşap eserler mevcuttur. Bu eserler de biçim bakımından belli

çerçevelere sahip olmakla birlikte yüzyıllara göre bilhassa teknik ve süslemelerinde gelişim ve değişim sergilerler. Bunlardan bir kısmı Ortaçağ’da daha az örnekle temsil edilirken bir kısmı da Osmanlı döneminde daha az örnekle temsil edilir.

(3)

Ahşap rahleler Ortaçağ’da az sayıda örneğe sahiptir. Fakat bu örneklere baktığımızda ne denli görkemli bir mirasa sahip olunduğu anlaşılır. Mevlana Dergâhı ve Konya Sultanlar Türbesi’nde bulunan rahleler, devrinin oyma tekniği ile yapılan palmet-rumili kompozisyonlarının yanı sıra kalemişi ve altın yaldız/varak bezemeleri ile eşsizdir. Mevlana Dergahındaki rahlenin iç yüzlerindeki çift başlı kartal ve aslanlar ile donatılmış tasarımlar sadece ahşap eserlerde değil devri içindeki diğer süsleme alanları içinde de ayrı bir öneme sahiptir. Selçuklu devrindeki bitkisel karakterli süslemeye karşılık Osmanlı devri rahlelerinde kakma tekniğinin önem kazanmasıyla geometrik süslemeler öne çıkar.

(4)

Selçuklu devrine ait ahşap kürsüler yok denecek kadar azdır. Fakat Beylikler devri ile bilhassa Osmanlı devrine ait vaaz kürsüleri kendine has biçimleriyle ele almaya değer örneklerdir. Başta Süleymaniye olmak üzere sultan camilerinde bulduğumuz vaaz kürsülerinde gerek kündekari ve oyma teknikleri gerek se bu dönemde ortaya çıkan kakma tekniği diğer ahşap malzemelerdeki gelişmelerle paraleldir.

Ortaçağ’da nadir görülen ancak Osmanlı döneminde örneklerini çoklukla gördüğümüz ve pek çoğu türbe ve camilerden toplanan Kur’an muhafazaları döneminin en önemli kakma/tarsi tekniği ile yapılan süslemelere sahip eserleridir. Hem geometrik hem de bitkisel süslemeleri başarı ile sunan örnekler bugün önemli koleksiyonlarını oluşturur.

(5)

Ahşap sandukalar mevcut örneklere baktığımızda Ortaçağ’da tercih edilmiş görünür. Konya Mevlana sandukası, Akşehir Seyit mahmut hayrani türbesinin bugün türk ve islam eserleri müzesinde bulunan sandukaları, amasya ve civarındaki örnekler ile ankara ahi şerefettin

sandukası zamanlarının temsilcileri mahiyetindedir. Ankara örneğinin

ustasının yine ankaralı oluşu, ankara atölyelerinin önemini pekiştirmesi bakımından da değerlidir. Sandukalarda geometrik ve bitkisel bezemelerin yanı sıra yazının da süslemede önemli bir yer tuttuğunu vurgulamalıyız. Şüphesiz bu yazılar genellikle ayet ve hadis ağırlıklıdır. Osmanlı devrine ait az sayıdaki sandukalardan biri Süleymaniye külliyesi içindeki Hürrem sultan türbesinde bulunan örnektir. Yine devrinin özelliği gereği bu sandukada kakma ve tarsi teknikleri tercih edilmiştir.

(6)
(7)
(8)
(9)
(10)
(11)
(12)

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde pänd turur (F.); ol Ķur’ān Ǿibret erür pārsālarġa yaǾnį pend erür (Ar.+F.); ögütlemek (T.); Ķurǿān naśįĥatdur (Ar.);

"Âhiret Âlemi" denir. Bütün semâvi dinlerde olduğu gibi en son ve en mükemmel din olan İslâm'a 9 göre, meydana geleceği âyet 10 ve bütün ümmetin fikir birliği

Kur’an-ı Kerim dersinde ulaşılmak istenen temel hedef, onu hem yavaş (tahkik) hem de hızlı (hadr) ve akıcı bir şekilde okuyabilme melekesine sahip

Ata arasında Büyük Günalı ve İman konuları çerçevesinde ortaya çıkan bir fikri ayrılığın ilk ayrışma ve kırılmaya dönüştüğünü ifade etmektedir.s

Samiri soylu belamlar, tağuti sisteme kul olup onun izni ile küfür ve şirk yuvası olan vakıflarda, zillet ve meskenet içerisinde Allah yolun- dan insanları alıkoymak için, şey-

Tashîh-i hurûf, Kur’an-ı Kerim’i yüzünden ve ezberden güzel okuyabilmeyi öğreten en güzel metottur. Bu bölümde bunu gerçekleştirmek amacıyla uygulamalı

(Kur’qn’da yada Arapça’da sesli harf vardır. Arapça’nın bozukluğunu bir türlü anlayamadılar. Görünenle söyleneni bir türlü ayıramadılar. Arapça ‘da sesli harf yok

Çağdaş metin teorisinde hermenötik olarak kavramsallaşan teʾvīl, metnin bağlamı (text) ile yorumcunun bağlamını (context) dikkate alan bir yorum yöntemini