• Sonuç bulunamadı

ORMAN FAKÜLTESİ DERGİSİ REVIEW OF THE FACULTY OF FORESTRY, UNIVERSITY OF İSTANBUL ZEITSCH RIFT D ER FORSTLICHEN FAKULTÂT D ER UNTVERSITÂT İSTA N BU L

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ORMAN FAKÜLTESİ DERGİSİ REVIEW OF THE FACULTY OF FORESTRY, UNIVERSITY OF İSTANBUL ZEITSCH RIFT D ER FORSTLICHEN FAKULTÂT D ER UNTVERSITÂT İSTA N BU L"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S E R Î C ÎL T SA Y I

S E R IE S Q VOLÜME 9 7 N U M B ER a m i l

S E R IE 0 BAND t / H E F T « I V / /

S fiR IE TOME FA S C IC U L E

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

ORMAN FAKÜLTESİ

D E R G İ S İ

R E V IE W O F T H E FA C U LTY O F FO R E ST R Y , U N IV E R S IT Y O F İST A N B U L

Z E IT S C H R IF T D E R F O R S T L IC H E N FA K U L T Â T D E R UNTVERSITÂT İST A N B U L

R E V U E D E L A F A C U L T E F O R E S T lE R E D E L ’U N IV E R S IT E D TSTA N B U L

(2)

STER EMSALİ VE BİTTERLICH ŞABLONU

P ro f. Dr. M u h arrem M İR A B O Ğ L U l)

Odunların hacım landırılm ası çeşitli m etodlara göre yapılır. Geo­

m etrik şekilli odunlar bilinen tarzda, genişlik, yükseklik ve uzunlukla­

rın çarpım ı yolule bulunur. Y uvarlak odunlar ise, geom etrik form lara yakınlığı ve uydurulm ası düşüncesine dayalı olarak, değişik m etod ve form üllere göre hacım landırılır. Şekli m untazam olmayan, dolayısiyle geom etrik şekillere uydurulm ası p ra tik olarak müm kün görülmeyen odunlar ise istif yapm ak ve istifleri ölçülmek suretile hacım landırılabi- liı*. Bu çeşit odunlara istif odunu denm ektedir. İs tif odunlarının ölçü bi­

rim i s te r ’dir.

Ster, içerisine istif odunlarının istiflenm iş olduğu b ir m3 lük b ir is­

tif hacm idir. Steri, istif halindeki odunların b ir m3 lük b ir kısm ıdır şek­

linde tanım lam ak da müm kündür. Şuhale göre ste r istiftek i odun hacmi ile odunlarm arasınd a kalan hava boşluğunu birlikte ih tiva ve ifade eden b ir hacım birim idir.

Y abancı ülkelerde ve memleketimizde istif odunları ste r birim i üze­

rinden hacım landırılm aktadır. Bu odunlarm ağırlık üzerinden ölçülmesi de düşünülmüş ve uzun yıllar uygulanm ıştır. Ancak odunun su m uhte­

vasının, onun cinsine, çeşidine, mevsime, hava şa rtla rın a göre fark lı ol­

m ası nedenile, değişik hallerde ve zam anlarda yapılan ta rtıla rın farklı sonuçlar vermesi karşısında Devlet Orman İşletm elerim izde ta r tı usulü­

nün terkedilm esi ve ste r sistem ine dönülmesi gerekli görülm üştür. Or­

m an Genel Müdürlüğünce 1956 yılında neşredilen şb: 4. ks. IV/4955 -1 sayılı O rman Em vali Standardizasyonum da (6) sanayi odunlarının m et­

reküp veya s te r üzerinden, sırık, çubuk ve yakacak odunların ste r veya kental üzerinden satışının yapılacağı hükme bağlanm ıştır. 1963 yılın­

da uygulam aya konan «Orman Genel M üdürlüğü 1963 yılından İtibaren

J) î. Ü. O rm an F a k ü lte si O rm an H asılatı ve İk tisa d ı K ü rsüsü Ü ğ re tim Ü yesi, İ s ­ tan b u l

Y a yın K o m isyonuna Sunuld u ğ u Tarih : 1.3.1917

(3)

24 M. M ÎRABOĞLU

T atbike Konan Orman Em vali Standardizasyonu» (7) nda ise ince ve y arm a sanayi odunlarının ster, kaim sanayi odunlarının ise m3 üzerin­

den satılacağı, sırık ların adet veya s te r üzerinden ölçülüp satılacağı, çubukların s te r veya demet üzerinden satılacağı, yakacak odunların ise tercihan ster, mümkün olmadığı ve pek m ücbir hallerde kentalle satıla­

cağı tesb it edilm iştir. Bunun uygulanm asından olarak 22.1.1963 tarihli ve 125 No. lu Tebliğ ile Tarife bedeli ve Tevzi m asraf p ayları ste r üze­

rinden tam im edilmiş, 30.5.1973 ta rih ve 131 No. lu Tebliğ ile de bilan­

çolarda sterin kentale tahvil edilmemesi, sto k ve satış cetvellerde stok sayım zabıtlarında yakacak odunların s te r olarak gösterilm esi istenm iş­

tir. 24 Eylül 1963 ta rih li ve 142 No.lu Tebliğde, bütün işletmelerde ya­

kacak odunlar için s te r ölçüsünün kullanılm ası ve ta r tı usulünün terke- dilmesinin icabettiği bildirilm iştir. 27 K asım 1964 ta rih li ve 165 No. lu Tebliğle ise yakacak odunlarda o güne k ad ar ste r ta tb ik a tın a başlanm a­

mış bulunan Orman İşletm esinde de 1965 yılından itibaren s te r ta tb ik a ­ tına başlanacağı ve böylece bütün Türkiyede yakacak odunların istih ­ sal, nakil ve satışında aynı ölçü birim i kullanılacağı tam im edilmiştir.

1967 ta rih li «Orman Genel M üdürlüğü O rman Ü rünleri Standardizasyo­

nu - Y uvarlak O dunlar (8) da ise ölçü sistem leri bakım ından bir deği­

şiklik yapılmam ış, b ir önceki esaslar aynen m uhafaza edilm iştir.

H alen m eri bulunan 1974 ta rih li «Orman B akanlığı Orman Genel M üdürlüğü Orman Ü rünleri Standardizasyonu» (9) nda bazı yeni esas­

la r konm uştur. Sanayi odunları hakkında bu konudaki esaslar sellüloz ve m ekaniksel odun ham uru imalinde kullanılan odunlar, kurşun kalem imalinde kullanılan odunlar ve lif, yonga, ta laş imalinde kullanılan odun­

la r için ay rıntılı olarak verilm iştir. Ancak tüm ünü içine alan hüküm, yuvarlak ince ve yarm a sanayi odunlarının s te r yapılarak ölçüleceği şek­

lindedir (Md. 230). Sırık ve çubuklar için eski hüküm m uhafaza edil­

miş, sterin nasıl hazırlanacağına d air esaslar v erilm iştir (Md. 232). Ke­

za, sterin ölçülmesinin nasıl yapılacağı belirtilm iştir (Md. 234). Y aka­

cak odunlar için «Tercihan ster, mümkün olmadığı ve pek zorunlu h al­

lerde kentalle... satılır» hükm ü aynen bırakılm ış, kök odunlarının ken­

talle satılacağı belirtilm iş ve sterle satılan odunlarda ağırlığın satış fi­

yatının tayininde, Teslim ve Tesellümde itib ara alınm ayacağı hükmüne y er verilm iştir (Md. 241). Meri standardizasyonda bu konuda getirilen önemli yenilik, direklerin hacım landırılm asm da olm uştur. D ireklerin hacım landırılm ası «tom ruklarda olduğu gibidir» şeklinde tesb it edilmiş, ancak, «Maden direklerinin hacm i alıcı ve satıcı anlaştık ları takdirde ster olarak da hesaplanabilir» hükm ü ile m aden direklerinin de s te r siste­

mine göre haeım landırılabileceğine im kân verilm iştir (Md. 218).

(4)

STE R E M SA Lİ V E B ÎT T E R L IC H ŞABLONU 25

Şuhale göre; yuvarlak ince ve yarm a sanayi odunları, sırık ve çu­

buklar (keza demet halinde), yakacak odunlar (tercihan) ve maden di­

rekleri (alıcı - satıcı anlaşm asına göre) ste r üzerinden hacım landırılm ak- tadır. G örülm ektedir ki sterle hacım landırılm a oldukça geniş b ir uygula­

ma sahası bulm aktadır.

D aha önceki tam im lerde ve özellikle m eri standardiyasyonda (Md.

241) yer alan hüküm ler karşısında, sterle hacım landırılm ış odunların satış işlemi ve satış fiy atların ın tesbiti konularında istiflerdeki odunla­

rın ağırlıklarının tayin ve tesbitine gerek yoktur. Tüm işlem ler ste r bi­

rim i üzerinden sürdürülm ektedir. Bu işlem ler için stere giren som odun hacm inin bilinmesine de lüzum görülm em ektedir. Ancak orm an işletm e­

sinin odun hasılatını bilebilmesi, böylece plân uygulam asını kontrol al­

tında tutabilm esi için, ste r esası üzerinden sattığ ı veya başka şekillerde değerlendirdiği som odun m iktarını, başka b ir deyimle, ü rettiğ i odun m addesinin nekadarınm ste r üzerinden hacım landırdığı som odun mik­

ta rı olduğunu bilmesi ş a rttır. Bu som odun m iktarını bilebilmesi için ise ste r emsalini tayin etmesi gereklidir. Böylece, s te r sayısı ile ster emsa­

lini çarpm ak suretile istif halinde değerlendirdiği som hacım m iktarını elde edebilmektedir. Öte yandan alıcının da s te r birim i üzerinden satın aldığı istif odunlarının som m iktarını bilme ihtiyacı doğaldır.

S ter emsali 1 m3 lük istif içerisindeki som odun hacm inin ster hacmına, yani 1 m3 e oranıdır. Bunun tayini norm al olarak, istife gi­

ren odunlardan alm an istifi tem sil edecek v asıftak i ve m ik tardaki p arça­

la r üzerinde ağırlık ve hacım tayini suretile yoğunluk tayin etmek, p ar­

çaların yoğunlukları ortalam asını alarak istifin o rtalam a yoğunluğunu bulmak, p arçaların alındığı istiflerdeki odunların ağırlıklarını bu o rta ­ lam a yoğunluklara bölmek suretile istiflerin som odun hacım larını bul­

m ak şeklinde olur. Bulunan som hacım ifadeleri s te r emsalini verirler.

Zira som odun m iktarı 1 sterlik b ir istif için bulunm uştur ve 1 ’e bölümü kendisini verir.

Sterem salinin tayini, özellikle başları düzgün kesilmiş yuvarlak odun istiflerinde, B itterlich ’in Açı Sayım M etoduna göre de yapılabilm ek­

tedir. Bu konu «Açı Sayım Metodu ve K ullanılan Aletler» kitabının 151.

sayfasında esas h a tla rı itibarile tan ıtılm ıştır (5). Ancak, Orman Ba­

kanlığı Orman Genel M üdürlüğünün m er’i Orman Ü rünleri S tandardi­

zasyonunun 218. maddesinde maden direklerinin alıcı ve satıcının an­

laşm alarına bağlı olarak ste r olarak hacım landırılabileceği im kânı açıl- n r ş olması karşısında, konu bilhassa önem kazanm ıştır. Zira maden di­

reklerinin her iki başı, 211. maddeye d ayanarak 201. madde gereğince,

(5)

26 M. M ÎRABOĞLU

uzunluk eksenine dik olarak düzgün b ir şekilde destere ile kesilmektedir.

Keza 16. madde de, maden direklerinin yuvarlak gövde odunu oldukları ifade edilmekte, 400. maddenin, maden direklerinin görünüş özelliklerini belirleyen 2. p arag ra fı ve Çizelge - 25 inde de bu özellikler ay rıntılı b ir biçimde verilm iştir. Bu konudaki genel bilgilere ve söz konusu sta n d a r­

dizasyondaki k ay ıtlara göre, maden direkleri istif odunları çeşitleri içe­

risinde en düzgün olanıdır. Özellikle bu çeşit istif odunlarının sterem sa- liııin tayininde kullanışlılığı üstün olan açı sayım metodu, maden direk­

lerinin istif halinde ste r birimi üzerinden hacım landırılabilm esi im kânı­

nın o rtay a çıkm asından sonra, orm ancılığım ızda bilhassa önem kazan­

m ıştır. Bu bakım dan konu burada b ir kere daha o rtay a getirilm iş bu­

lunm aktadır.

B itterlich ’in açı sayım metodunun uygulanm ası Relaskop veya Ay­

nalı Reiaskop aleti yardım ile olm aktadır. Asıl gayesi itibarile, bu aletle meşçere göğüs yüzeyi, meşçerenin m uhtelif yüksekliklerindeki kesit yü­

zeyleri, mesafe, ağaç boyları, erişilemeyen yerlerdeki çaplar, kombine olarak ağaç boyu ve çapı, rö latif silindir boyu, meyil, meşçere ortaboyu, kombine olarak meşçere çap ve boyları, meşçere kapalılık derecesi tayin edilm ektedir (Bak. 5.).

Açı Sayım Metoduna göre s te r em salinin tayini ise, aynı esasa da­

y an arak hazırlanan b ir SabIo?ı yardım ile yapılabilm ektedir (1).

Şablonun Hazırlanışı.

B itterlich’in düşündüğü bu şablon sade b ir yapıdadır. Ona göre de ha- zırlanışı çok kolaydır. Şablonu hazırlam ak için bükülmeyecek k ad ar mu­

kavim yapıda b ir mika, plastik levha veya b ir m ukavvadan y ararlan ıla­

bilir. Böyle biı* levha üzerinde, Şekil - 1 de görüldüğü gibi, istiftek i en kalın odun kesitinin çapı k a d ar çapa (d) sahip bir daire çizilir. D airenin merkezinden (A) itibaren ve çapın uzantısı üzerinde, çapın beş misli (5d) m esafe alınır ve (B) noktası tesb it edilir. Bu noktadan daireye teğetler ( t ı , i;2) çizilir. M eydana gelen (?.) açıya, k ritik açı veya görüş açısı de­

nir. Bu açı, odun kesiti ile aradaki m esafe arasındaki bağıntının ifadesi olarak, şablonun çalışm asında asıl fonksiyonu ifa eder. Alman dairenin, istiftek i en kalın kesit k ad ar oluşunu em niyet altın a alm ak için teğet çizgileri biraz daha uzatılır ve bunlara çıkılan dikler b irleştirilir. (B) noktası etrafın d a küçük b ir daire çizilir. Bunun istifte m evcut en küçük çaplı kesitten daha büyük olmaması gereklidir. D airenin görevi, (B) nok­

tasına m ukavem et kazandırm aktır. Bu daireden A - B doğrusuna p ara­

(6)

ST E R EM SA Lİ V E B İT T E R L IC H ŞABLONU 27

leller geçirilir ( P ! ,P 2). (B) noktasında b ir delik açılır. P lâka veya k a r­

ton, dış çizgiler boyunca kesilir ve şablon hazırlanm ış olur.

Şekil -1 .

Şablonun Kullanılması.

H azırlanm ış olan şablon, (B) noktasındaki deliğinden geçirilen bir çivi veya rap tiy e ile istifteki herhangi b ir odun kesiti alnına tu ttu ru lu r (Ş e k il- 2 ) . Bu kesitin seçiminde gözetilecek husus, şablon (B) noktası etrafın d a devrettirildiğinde şablonun istifin dışına taşm am asıdır. (Bu im kânın hiçbir suretle sağlanam am ası halinde yapılacak iş, aşağıda belir­

tileceği üzere, şablonu başka ölçülerde h azırlam aktır).

B ir noktadan başlayarak şablon (B) noktası etrafınd a yavaş yavaş döndürülür. Bu esnada, şablon boyunca, istifteki bütün odun kesitlerine

(7)

28 M. M İRABOĞLU

bakılır. K esitlerin şablon genişliğinden taşan ları bir tebeşirle işaretle­

nir. Ondan daha küçük kalan kesitler işaretlenm ez. Teğet gözükenlerin, taşıp taşm adığına dikkat edilir. Teğet olduğuna k an aa t getirilenlere, ay­

rı şekilde işa re t konur. Böylece şablona tam devir yap tırıld ık tan sonra işaretlenm iş odunlar sayılır. Teğet işaretliler yarım kabul edilmek su­

retile bu bulunan sayıya eklenir. Şablonun tu ttu ru ld u ğ u kesit de b ir ola­

rak sayıya dahil edilir. Elde edilen rakam ın yüzde ifadesi sterem salini verir.

İstiftek i odun kesitleri bazan m untazam b ir daire şekli gösterm eye­

bilirler veya eğri kesilmiş olabilirler. Keza kesit ağacın kök şişkinliği sah asına rastlam ış bir kesit olabilir. Özellikle b altalık lardan elde edil­

miş odunlarda bu hal olabilir. Bu takdirde kesitin intizam sızlık gösteren kısmı veya kök şişkinliğinden ileri gelen ve içeriye doğru devam etm e­

yen çevre kısm ı b ir tebeşirle belirlenir ve ancak kesitin tebeşir çizgisi içinde kalan kısm ı dikkate alınır, kesit o halile sayım a tab i tu tu lu r. Ke­

sitin bu tü rlü işleme tabi tu tulm ası şablon genişliği ile olan m ünasebe­

tini etkileyecek durum da bulunduğu hallerde yani şablon genişliğine ya­

kın kalınlıkta bulunan odun parçalarında çok önem lidir ve bu işlem m ut­

laka dikkatle uygulanm alıdır.

is tifte çok kalın kesitlerin bulunm ası halinde, en kalın kesitin ça­

pına göre belirginleşen şablon uzunluğu, istifin ortasın a tutturulduğun- da istiften dışa taşabilir. Keza şablon, taşınm ası bakım ından p ratik ol­

m ayabilir. P ra tik te bu duru m larla'ço k k arşılaşılır. Bu durum da şablon uzunluğu en kaim çapın beş misli değil, iki buçuk misli alınır (Şekil - 3).

Yani (A) noktası ile (B) noktası arasındaki mesafe (d) çapının ikibu-

Şekil - 3.

(8)

STE R E M SA Lİ VE B İT T E R L IC H ŞABLONU 29

çuk misli olur. Şablonun istife tatb ik i ve kesitlerin gözetlenmesile say ­ m a işlemi aynı şekilde yürütülür. Ancak bu takdirde, s te r emsalini elde etm ek için sayılanların 4 k atını alm ak lâzımdır. F a k a t b ir defalık ta t ­

bik sonunda sayılanlar toplamının 4 katını alm ak yerine, şablonu eşit ara lıklarla dört ay rı noktaya ta tb ik etmek ve sayılan lar toplam ını alm ak ta v ­ siye edilmektedir. Zira bu takdirde ölçmenin sıh h ati artm ak tad ır. Sayım işi sü ra tli yapılabildiği için de harcanan zam an önemli değildir. Şekil - 4 de böyle hazırlanm ış b ir şablonla yapılan dört ölçme ve herbirinde yapılan sayım sonuçlarının toplanm ası ile 0,66 sterem salinin elde edilişi görülm ek­

tedir.

1 8 + 1 4 + 1 6 + 1 8 = 6 6

.Şekil - 4.

Şablonun Dayandığı Esas.

Evvelce de belirtildiği gibi, şablonun esası açı sayım metodunun te­

orisine dayanm aktadır. Açı sayım metodunun değişik yollardan teorisi tiirkçe n e şriy atta da yer alm ıştır. Bu konuda en geniş çapta ele alınıp, değişik şekillerde izahı yapılmış bulunan «Açı Sayım Metodu ve K ullanılan Aletler» adlı k itap tan (5) yararlanılabilir. Onun için b urada fazla m ate­

m atik ay rın tıların a girmeden sadece kısa b ir izahi yapılm akla yetinilmek- te d ir : Şekil - 2 de görülen büyük daire, (d) çapm a ait b ir sın ır dairesi­

dir. A ralarındaki bağıntı ise, büyük daire y arı çapının, d nin 5 k a tı oluşu şeklindedir (Büyük daire çapı, d nin 10 k a tıd ır). Bu bağıntı (a) görüş açısı şeklinde ortay a çıkm aktadır. B uradaki sın ır dairesi mevhum b ir da­

iredir, yani gerçekte çizili olmayan, fa k a t tasav v u r edilen b ir dairedir.

İstifte sadece (d) çaplı bir tek kesit bulunduğu düşünülürse, bu kesitin,

TC TU 1

kendisine a it sın ır dairesinin alanına oranı, ~ r d 2: — (10d)2 = dır.

4 4 100

Bu dem ektir ki som odun alanı, onun temsil ettiği ve kendi çapının on katı

(9)

30 M. M İRA BOĞLU

çapa sahip istif alanının yüzde b iri kadardır, (d) çaplı b ir tek kesit değil de (w) adet k esit var ise, bu m üşterek (d) çaplı (n ) adet kesitin kendi­

lerine a it istif alanına oranı ' n olur, (d) den daha küçük (d{) çapında kesitler için de aynı muhakeme yürütülebilir. Çünkü bu (e^) çapları şab­

lon üzerinde daha içeride yani ince ta ra f ta iseler de bunların herbirinin büyüklüğü ile (B) noktasından olan uzaklıkları arasındaki bağıntı aynen (d) için olan b ağlantı gibidir. Zira şablon genişliği, h er noktada, genişlik - merkeze olan uzaklık bağıntısı aynı kalacak şekilde alınm ıştır. Başka b ir ifade ile aynı (a) görüş açısına sahip bulunm aktadırlar. Şuhalde ds kesitleri istifte birer tane olsa idiler, kesit ve sın ır dairesi arasındaki alan

TC TC , 1

m ünasebetleri yine — di2— — (10 di)2 — olacaktı, (di) çaplarından bir adet değil de (n,) adet v ar olunca, (d;) çapların m üşterek sın ır daireleri alanına oranları olacaktır. Böylece, kesit çapı nek ad ar olursa olsun, k esit alanı ile ona ait sınır dairesi alanı arasındaki bağıntının değişmedi­

ği, m üşterek bir bağıntı olduğu o rtay a çıkm aktadır. (Şablon boyut ba­

ğ ıntıları değişmediği sürece). Böyle olunca da şablon genişliğini dolduran k esitlerin sayısı toplam ının —Ü^— ile çarpımı, tüm kesit alanları toplamı ile istif alanı arasındaki oranı, yani sterem salini yüzde olarak o rtay a koym aktadır.

Şablon uzunluğunun, en kaim kesit çapının 2 1 /2 katı alınması halin­

de de konunun muhakemesi aynıdır. Sadece bu durum da kesitin yüzeyi ile ona ait sın ır dairesinin yüzeyi arasındaki oran değişm ektedir. Kesitin yüzeyi yine — d1 dir. Sınır dairesi çapı ise bu defa kesit çapının 5 katı-TZ

dır, dolaysiyle yüzeyi^ (5 d) 2 dir. A ralarındaki oran ise-^- d2: — (5 d)2 =

4 4

dür. Buna göre sayım a giren her kesit ^ qq~ pa-Y1 i^e temsil edilm ektedir. Bundan dolayı da sayım sonucu elde edilen kesit sayısının 4 k a tı alınm akla (en iyisi 4 ayın n o ktada sayım yapıp, sonuçları topla­

m akla) ste r emsali yüzde olarak elde edilmektedir.

Sayım esnasında teğet gözükenlerin yarım sayılm asının nedeni ; bu durum da olanların sın ır dairelerinin içine düştükleri veya dışm da kaldık­

ları hususunda emin olunamayışdır. Bu durum da olanların, ihtim aller teori­

sine göre, birisinin içeride m üteakip birisinin ise d ışta kaldığı düşünü-

(10)

STE R E M SA LÎ V E B İT T E R L IC H ŞABLONU 31

iür. P ra tik olarak yarılarının sınır dairesi içinde, diğer y arıların ın sınır dairesi dışında kaldıkları kabul edilir. Buna göre, bu durum da olan yani şablon genişliğine teğ et olduğu gözlenen kesitler sayım da 1 /2 olarak sayılırlar.

Şablon genişliğinden daha küçük olan, binnetice şablon ta tb ik edi­

lince onun altında kalan kesitlerin hiç sayılm am asının m uhakem esi ise şöyledir: Şablon genişliğinden daha ince olan kesit, kendi çapm a ait sı­

n ır dairesinin dışında kalıyor dem ektir. Zira bulunduğu yerde şablon daha geniştir. O genişlik, söz konusu kesitten daha kalın bir kesite a it­

tir. Sözkonusu kesite a it sınır dairesi ise daha içeriden geçmektedir. Ya­

ni bu kesit kendi dairesinin dışında kalm aktadır.

B ir başka dikkati çekmesi beklenen husus da, şablondan az taşan ve çok taşan ların aynı işleme tabi tutulm ası, hepsinin de 1 olarak sayıl­

m asıdır. G erçekten de b ir kesitin şablon genişliğinden az veya çok daha geniş olm asının b ir fark ı yoktur. Zira az taşm a sın ır dairesi sınırına y a­

kın, çok taşm a ise sın ır dairesinin d ah a iç kısım larında yer alm a demek­

tir. B urada önemli olan, kesitin kendisine a it sın ır dairesinin içinde veya dışında kalm asıdır. İçinde kaldıktan sonra, o dairenin sınırına daha y a­

kın olması veya merkeze doğru b ir yerde bulunm ası önemli değildir.

K olaylıkla düşünüleceği üzere, istifin yüzünde tesb it edilen bu oran, istife giren som odun hacm inin istif hacm m a oranı değildir. İstifin yü­

zündeki k esit alanlarının m2 istif alanına oranını ifade etm ektedir. Oy­

saki elde edilen katsay ı s te r’e mal edilmekte ve sterem sali olarak kabul edilmektedir. B ir başka ifade ile, istif yüzünde gözüken kesitler, istifin genişliği boyunca aynen devam ediyorlarm ış gibi düşünülm ektedir. İs­

tiftek i bütün odunların silindir şeklinde olması halinde bu doğrudur. Hal­

buki istiftek i odun parçaları silindir biçiminde değildirler. O dunlar bir uçtan diğer uca incelir veya kalınlaşırlar. İstifin yüzünde gözüken kesit, odun parçasının kalın uç kesiti ise, odunun ucuna doğru küçülecektir.

İstifte gözüken kesit ince uç kesiti ise tersine olacaktır. Ancak, istifle­

rin hazırlanm ası tekniği icabı, ista tistik b ir sonuç olarak, gözüken ve üzerine şablon ta tb ik edilen kesitlerin istif genişliğince aynı kaldıkları kabul edilebilir. Zira odunlar istiflenirken, kaideteıı kalın uçlar birinci sırad a b ir tara fa, ikinci sırada k arşı ta ra fa gelecek şekilde istiflenirler.

Belki h er zaman bu sıraya riay et edilmeyebilir. Ama m untazam olma­

sa da, odunların yarısının kalın başı, diğer yarısının da ince başı istifin aynı yüzüne gelecek şekilde hazırlanırlar. Meri Orman Ü rünleri Stan­

dardizasyonunda buna d air k a y ıtla r vardır. Örneğin 232. maddesinde

(11)

32 M. M ÎRABO ĞLU

sırık ve çubuk p artilerin in teşkilinde, «... istiflem ede ilk sıra kalın baş­

la r aynı yöne gelecek şekilde, bunu izleyen sıra ise, kalın b aşlar te rs yö­

ne gelecek şekilde dizilir ve istiflem e bu yolla tam am lanır.» hükm ü yer alm aktadır.

Bu yolla, odun parçalarının bir uçlarındaki kesitlerine göre bulu­

n an yüzde katsayının, sterem saline ne derece uyduğunu tesb it için özel­

likle F inlandiya’da a raştırm alar yapılm ıştır (3 ve 4). Bu a raştırm alar sonunda, şablonla tay in edilen s te r emsaline göre bulunan som odun ha- cım larım n hakiki hacım lardan genellikle biraz büyük olduğu görülm üş­

tü r. Bu husus, ste r emsalinin bu yolla bulunuşunda, odunların uzunlu­

ğunun, dolayısiyle p arçaların düzgünlük ve dolgunluk derecelerinin, ke­

za uzunluğa bağlı olarak istiflerin daha az veya çok yerleşikli yapıla­

bilmesinin gözetilmeyişi şeklinde izah edilm ektedir. Ancak şablon uygu­

lam asına konu olan istif odunları maden direkleri olduğunda, bunların boyu en fazla 6 m olabilm ektedir. Keza gövde odunu oldukları cihetle ve standardizasyon esaslarına göre, çap düşüşü 1 cm den fazla olamıyaca- ğm a göre, yukarda sözü edilen fark lı sonuç söz konusu olmamalıdır. Bu­

nun gibi, sterle hacım landırılm ası söz konusu olan yuvarlak ince sanayi odunları en fazla 1.40 m uzunluğunda ve 15 cm kabuklu çapdadırlar.

Dolayısile bu parçalarda ste r emsaline etki yapacak dolgunluk fark lılık ­ la rı p ratik olarak söz konusu olamaz. Dolayısile maden direkleri ve ince sanayi odunlarında şablonla tayin edilen şekilem sallerinin daha büyük çıkm ası sonucu beklenmemelidir.

B itterlich kesitleri yuvarlak olmayan, yarm alık istif odunlarının s te r em sallerinin de şablon yardım ile tay in edilebileceğini ileri sürm üş­

tü r (2). Bunun teorisini de izahetm iştir. Ancak, buna rağm en uygula­

m ada nasıl netice vereceği henüz kanıtlanm ış değildir. Ayrıca, uygula­

m ada sonuçlar yeterince sıhhatli elde edilebilse dahi, gereken işlemlerin uzunluğu ve yoruculuğu karşısında, bugün için uygulam a yönünden üze­

rinde durulam ıyacak nitelikte gözükm ektedir.

Sonuç.

Ucu düzgün kesilmiş yuvarlak odunlarla yapılan istiflerde strem sa- linin tayininde B itterlich ta ra fın d an tertiplenm iş olan şablon’un kullanıl­

m ası çok y a ra rlı gözükmektedir. Zira, şablonun hazırlanm ası çok basit ve kolaydır. G erektirdiği malzeme, sözü edilmeyecek derecede kolay ve ucuz sağlanabilir. Keza uygulam ası çok kolay ve sü ratlid ir. Buna m uka­

bil klasik sterem sali tayini m etodunda örnek istiflerin tartılm ası, örnek p arçaların haeım larının ve ağırlıklarının bulunm ası kaçınılm ayan işler­

(12)

S T E R E M SA Lİ V E B İT T E R L IC H ŞABLONU 33

dir. Bu işler ise oldukça güç ve zaman alıcı işlerdir. O k ad ar ki bu tay in hale göre im kânsız olabilir. T artı im kânları elde bulunm ayabilir. Bu güç­

lüklerin ve im kânsızlıkların neticesi olarak, çok kere sterem salleri, belli odun çeşitleri için kaba b ir ayırım yapılsa da geniş m ıntıkalarda geçerli olmak üzere merkezi idarelerce tesb it edilir ve geniş b ir çevrede uygu­

lanm ası tam im edilir. Oysaki yereysel olarak odun çeşitlerinin durumu ve vasıfları, çok daha ayrıntılı olarak tesb itleri gerektirecek derecede fark lılık lar gösterir.

Öte yandan, şablon kullanılarak ste r em salinin tayini, dayandığı teori itibariyle çok sıhhatlidir. Ancak bu işlemin b ir deneme metodu ol­

duğunu gözden uzak tutm am ak gerekir. Aynı istifin m uhtelif yerlerinde ölçmeler yapm ak, bu arad a vasıf değişikliği gösteren kısım larda bu ölç­

m eleri m utlaka yapm ak, böylece istifi tem sil edecek ortalam a sonuçlar elde etm ek suretile, m etodun sıh h at derecesini yüksek tu tm ak gerekir.

Şüphesiz bu husus sterem salinin klasik şekilde tay in i halinde de ayni önem derecesinde sözkonusudur. Şablonla tayin işlemi sü ratli olduğu için bu gereği yerine getirm ek daha kolaylıkla m üm kündür. Böylece h er se­

ferinde ölçmeye konu olan istiflerde bu yolla s te r em salini tay in etmek suretile, genel m ahiyetteki sterem sali değerlerinin kullanılm ası yerine, o istife özge, dolayısile daha sağlıklı sterem sallerinin elde edilmesi müm­

kün olur.

B ütün bu özellikleri ve üstünlükleri k arşısın d a BitterliclTin şablo­

nu, sterle haeım landırılm ası halinde maden direkleri, ince yuvarlak sa­

nayi odunları, uçlarının düzgün kesilm iş olması halinde de sırık, çubuk ve yuvarlak yakacak odun istiflerinde s te r em salinin tayininde kullanıl­

m aya değer ve y a rarlı görülm ektedir.

L İ T E R A T Ü R

1 — B ittelrich , W . Vom R a u m m a ss zum F estm ass.

H o l- K ü r le r, XH, Jh rg ., No. 42, 1957.

2 — B itterlich , W . G enauge U m rec h n u n g sfa k tö ren R aum m ass - F e stm a ss d urch W inkelzâhlprobe.

H olz - K urier, N r. 48, 1962.

3 — M a kk o n en , O. : JVIeasuring T ests w ith P ile D ensity (G auges Mo- d e l/B itte rlic h an d M odel/S chnellm an)

M e tsâteh a R eport, No. 156, H elsinki, 1959.

O r, F a k . D e rg isî B - 3

(13)

34 M. M İRABOĞLU

4 — M&kkonen, O. :

5 — M iraboğlu, M. :

6 — Z. V. O rm n Genel

M ü dürlüğü :

7 — O rm an Genel M üdürlüğü :

8 — O rm an Genel M üdürlüğü :

9 — O rm an B a ka n lığ ı :

Some C ircum stances to be considered in th e U se of P ile D ensity G auges.

M e tsâteh a R eport, No. 182, H elsinki, 1961.

Açı S ayım M etodu ve K ullanılan A letler.

I.Ü . O rm an F a k ü lte si Y ayım No. 154, İstanbul, 1970.

O rm an E m v ali S tan d ard izasy o n u A n k a ra , 1956.

1963 Y ılından İtib a re n T atb ik e K onan O rm an E m v ali S tandardizasyonu.

A n k a ra , 1963.

O rm an Ü rü n leri S tandardizasyonu - B irinci K i­

ta p Y u v a rla k O dunlar.

A n k ara, 1967.

O rm an Ü rü n leri S tandardizasyonu, O rm an Genel M üdürlüğü A n k ara, 1974.

Referanslar

Benzer Belgeler

ELER i KESKİN (1989), ortalama meşccre sıklığı hektarda 3106 ağaç olan ve orta boniıcne bulunan 20 yaşındaki müdahale görmemiş kızılçam ağaçlandırma alanında

Başlıca faaliyet alanlarımız; İçme suyu hatları ve Sulama projeleri ürün ve uygulamaları, HES Projeleri, Fabrika soğutma hatları, Maden projelerinde cevher

Kaynağı bir şairdir, Anacreonte (İ. Aşkı yaşayan kişinin ancak soylu girişimlerde bulunabileceği; güzelliğin yol gösterici olduğu ve daha da ötesi, doğadaki

Sıvasın kıymet ve enerji ile mücehhez mimarı bekleyen hükümet meydanından

Beton gibi demirle teçhiz edilebilirse de bu çakıl diğer çakıldan hafif olduğu için daha az mukavemetli olur.. 4 — Celotex — Bu madde 11 milimetre ka- lınlığında,

M ost frequently distributing (encountered at Ieast 10 plots) lichen species are listed belovv: Aııaptychia ciliaris, Bryoria fıtscesceııs, Caloplaca cerina,

Tabloların düzenlenm esinde 13 farklı m atem atik m odel denenm iş ve bunların istatistik açıdan kritiği yapılarak m odeller içerisinden verilere en uygun olanı

Tablodan ilk 2 eleman varken 1 hacmi için (kırmızı renkli hücre) hesaplanan de ere 3.elemanın de erini ekliyoruz (0+30=30).. Tüm hücreler yukarıdan a a ıya ve soldan sa a