• Sonuç bulunamadı

İÇ T U R İ Z M: « A K Ç A K O C A» D İ N L E N ME VE P L ÂJ S A Y F İ Y E Sİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İÇ T U R İ Z M: « A K Ç A K O C A» D İ N L E N ME VE P L ÂJ S A Y F İ Y E Sİ"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İ Ç T U R İ Z M :

« A K Ç A K O C A »

D İ N L E N M E V E P L Â J S A Y F İ Y E S İ

Yazan: Mithat ÖZKÖK

Karadeniz kıyısında şirin bir plâj ve sayfiye kasabası olan Akçakoca, son yıllarda iç turizm alanında gittikçe ar-tan bir rağbet görmektedir. Gür ormanların eteğinde uza-nan geniş ve tertemiz plâjlarda, denize hasret yüzlerce zi-yaretçi, denizden ve tabiatın emsalsiz güzelliklerinden fay-dalanmakta, yaz aylarını neşe ve sağlık içinde geçirmekte-dirler. Başta Ankara olmak üzere, İstanbul, Düzce, Adapa-zarı, Bolu, hattâ Adana, Konya gibi uzak şehirlerden, Sam-sun ve Zonguldak gibi kıyı bölgelerinden gelen ziyaretçi-ler, Akçakocada geçirdikleri günlerden çok memnun kal-maktadırlar.

Akçakocayı ziyaret edenlerin mühim bir .kısmı da ec-nebidir. Aralarında Amerikalı, Alman, İngiliz, Fransız, Kanadalı, İtalyan, Belçikalı, İsviçreli ve Araplar bulunan ecnebiler Akçakocayı çok câzip bulmuşlardır.

Bitinyalılar, Romalılar ve Bizanslılar devrinde Dia

(2)

Plâjm iskeleden görünüşü

lerin eline geçmiştir. Kasabanın iki mil kadar batısında, de-niz kıyısında, defne ve incir ağaçlariyle örtülü bir kayalı-ğın üzerinde Cenevizlilerden kalma kale harabesi bulun-maktadır. Orhan Gazinin hükümdarlığı sırasında fethedilen kasaba, Osmanlı Devletinin kuruluşunda büyük hizmetleri görülen Kocaeli fâtihi Akçakoca Beyin adını taşımaktadır. Evliya Çelebi, Akçakocanın altı yüz haneli, bağlık, bahçelik, havası lâtif bir kaza olduğunu, deniz kıyısındaki yetmiş ka-dar deponun kereste ve çam tahtalariyle dolu bulunduğunu kaydeder. Zengin ormanlarından temin olunan kerestelerle çok yakın zamanlara kadar büyük gemiler inşa olunan Ak-çakocada Osmanlı donanmasının birçok gemileri de yapıl-mıştır.

Akçakocaya bağlı Göktepe köyünde bulunan bir mezar taşında şunlar yazılıdır:

Gençliğine doyamayan

Moskof keferesinden intikam alamayan Merhum Alemdar Ali Ağa ruhuna fatiha

Sene 1183

Memleketimizde geniş alâka toplayan bu mezartaşı ya-bancı memleketlerde de neşriyat mevzuu olmuştur.

Akçakoca, İstanbula 295, Ankaraya 246, Düzceye 39, Boluya 36 ve Adapazarına 110 kilometre uzaklıktadır. De-niz yolu ile İstanbul 108, Ereğli 18 ve Zonguldak 40 mildir.

Gerek vapur postalariyle ve gerekse kara nakil vasıtalariyle Akçakocaya kolaylıkla gitmek mümkündür.

Boluya bağlı bir kaza merkezi olan Akçakoca, deniz kıyısı boyunca 3 kilometre uzunluğunda ve 300 hektar ge-nişliğinde bir alana yayılmıştır. Mevcut bin kadar ev, muh-telif tepelerde ve bu tepelerin denize inen yamaçlarında

ku-(Devamı 135 nci sayfada)

(3)

halim «Sarayı-cedidi Hümayun ile Evkafı Hümayun dahi-linde olan Süleymaniye ve Sultan Mehmed nezareti Hare-meyni Şerifeynde Sultan Ahmedi Han ve nezareti hazreti fetvahanei-hide Sultan Bayazıdı veli vakiflerinin maı leziz tarikleri Bozdoğan kemeri üzerinden güzeran etmekte ise de kemeri mezburun bir yüzü bikazaullahütealâhedem olunarak Evkafı müşarünileyhim tariklerinden Sultan Bayazıdı Veli vakfının duvar üzerinde olan boruları dahi telef olarak maı lezizi külliyen kat olunması ve ittisalinde olan sarayı-cedidi hümayun tarikinin boruları dahi muallâkta kalmış olduğun-dan şimdiki iğretiye alınmış ise de seri'an tanzimi lâzım gelmiş olup ancak evvel emirde keşif ve muayenesi için..» ferman istiyor, çıkan fermanda «... Evkafı mezkûr hisseleri biltefrik iktizasını ilâma mübadere eyleyesin» deniliyor.

Yine Başvekâlet arşivinin Belediye dosyalarından 2798 numaralısında; Süleymaniye, Sultan Mehmed, Sultan Ah-med, Bayazıd vakıf suları Bozdoğan kemerinin üzerinden rafta bulunan Bayazıt sularının boruları da harab olarak olarak suyu boşa akmağa başlamış bunun yanındaki Saray suyu yolunun boruları da askıda kalmıştır. 11 Şevvâl 1251 tarihini taşıyan bu vesikaya göre, su yolu askıya alınmış ve kemerin tamiri için keşif yapılmasına teşebbüs edilmiştir.

1461 numaralı ve 2 Ramazan 1452 tarihli vesikadan da öğrendiğimize göre 10 ay içinde kemerdeki yıkıntı tamamen tamir edilmiş kemerin harab olan kısmı Şehzade camii ci-varında ve «Cüce» çeşmesi yanında imiş; bunun cici-varında Fatih Sultan Mehmed'in lamaları arasında.ki kemer iğrilmiş

olduğu için tehlikeli görülerek yıkılmış ve yeniden yapıl-mıştır. Bütün bu tamirata 44827 kuruş sarfedilmiş.

Bu masrafı Bozdoğan kemeri üzerinden suyu geçen Sa-ray, Bayazıt, Sultan Süleyman, Fatih, Sultan Ahmet vakıf-ları üzerine taksim etmişler ve her vakit kemerden lüle hesabile ne kadar su geçiriyorsa masrafı da bu lüleye göre hesaplamışlar.

Vesikada «Halkalı suyundan Sarayı Cedidi Şahane ile Evkafı Hümayunu melükâneye mülhak evkafdan cennet me-kân Ebülfeth Sultan Mehmed ve Sultan Süleyman han tabe serahüma evkafı celilerine ve harameyni mühteremeyne tâbi evkafdan cennet mekân Sultan Bayazıd'ı Veli ve Sultan Ahmed'i Han tabe serahüma evkafı şerifelerine cereyan eden suyun Bozdoğan kemerinde bir mikdar mahalli bikazaulla-huteâlâ münhedim olduğundan icab iktizası veçhile tamir ve tecdid» olunduğu ve keşif ve müfredat defterinde, ke-merin yıkılan yerlerine, yapılan derzli yüzleme duvarına, lcâgir taksim tekneli terazeyü-âb inşasına, tamir tutarı olan 44827 kuruştan ne mikdarlarda sarfolunmuş olduğu bildiril-mektedir.

Bozdoğan kemerinin II. Mahmud devrinde tamirine ait ve arşivin 1750 numaralı dosyasında ise, yedi kâğıt toplan-mış olduğu görülüyor.

Bütün bu vesikalarda kemer üzerinden geçen suların vakfiyelerine masraf taksimleri tafsilâtlı bir surette göste-rilmektedir.

(Baştarafı 123 nci sayfada)

rulmuştur. Evler, çok dalgalı ve değişik manzaralı olan bu bölgeye serpilmiştir.

Altı mahalleden mürekkep bulunan kasabanın nüfusu 4152 dir. Kasabada, daimî elektrik, bol ve temiz içme suyu, sekiz fındık fabrikası, on otel, yedi lokanta, elliden fazla yazlık pansiyon, yirmi kadar kahve ve gazino, sağlık mer-kezi, eczane, iyi ve temiz bir hamam, her türlü ihtiyaca ce-vap verecek eşya bulunduran iki yüzden fazla dükkân ve mağaza bulunmaktadır. İmar plânına uygun olarak çok sayı-da modern ve büyük binalar yapılmakta, kasaba süratla büyümekte ve güzelleşmektedir.

Akçakoca .kıyıları, yer yer kayalıklarla kesilen emsalsiz plâjlarla süslenmiştir. Akçakocanın on kilometre kadar ba-tısında bulunan Melen plâjı beş kilometre uzunluğundadır. Denizi çok sığdır. Kumu kadife kadar yumuşaktır. Yüz bin-lerce insanın aynı zamanda denizden ve güneşten faydala-nabileceği kadar geniş olan Melen plâjı ile Akçakoca ara-sında kıyıyı takip eden bir yol açılmaktadır. Gelecek yaz, ziyaretçiler, bu müstesna plâjdan da istifade edebilecekler-dir.

Türkiyenin muhtelif köşelerindeki mütehassıs doktorlar, bir kooperatif vasıtasiyle kıyı şehirlerimizden birinde «He-kimler Köyü» adiyle 200 evden müteşekkil bir köy kurmak istemişler ve tetkikler neticesinde Akçakocayı seçmişlerdir.

Hekimlerimizin bu kararı, Akçakocanın değerini belirten çok canlı bir vâkıadır.

İki yıldanberi faaliyette bulunan Akçakoca Turizm Der-neği, cidden çok yakından ilgilenmektedir. Dernek, ziyaret-çilere önceden otel ve pansiyonlarda yer temin etmekte, balolar, geziler tertipleyerek günlerin eğlenceli geçmesine imkân hazırlamaktadır.

Akçakocanın başlıca geçim kaynağı fındık ziraatidir. Türkiyenin en mühim fındık bölgelerinden biri olan Akça-koca geçen yıl yabancı memleketlere 12 milyon liralık fın-dık ihraç etmiştir.

Akçakoca halkı son derece misafirperver, mükrim ve samimidir. Yaz aylarını Akçakocada geçirenler, halkın iyi hususiyetlerine hayran kalmaktadırlar.

Birkaç yıl içinde iç turizm alanında müstesna bir yer kazanan Akçakoca, misafirperver halkı, denizi, tabiî man-zaraları, nefis meyvaları, balık ve bıldırcını, temiz ve ucuz otel, lokanta ve gazinoları ile bütün ziyaretçileri çok mem-nun bırakmaktadır.

ARKITEKT : Akçakoca yazlık bir dinlenme ve sayfiye yeri olmaya süratle namzettir. Geçen yaz kabul ettiği yerli ziyaretçilerin adedi 4000 bini geçmiştir. 2500 nüfuslu bir ka-sabanın defaten bir mevsimde dört bin kişi barındırması ona güzel bir gelecek vaad ediyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

devam etmiş bulunmaktadır. Bu mabedlerin inşa tarzları Mısırlılarmkine benzemediğine göre bu muazzam taş kütlelerini zamanının insanları nasıl bir usul ile nakil

MATRA programlar kapsam ndaki “ KUR’un Kurumsal Yap n Güçlendirilmesi, Özürlüler için Geli mi Bir stihdam Stratejisi ve Mesleki Rehabilitasyon Projesi” nin faaliyet

Bir iş sahibinin arzusu üzerine mimar tarafından hazırlanan proje mevkii tatbike konulmaz ise, o binanın inşası için miktarı tesbit edilen malzemenin ve bütün binanın

Direkler evin dere- cesine göre işlenmeden bırakıldığı gibi ayrı ayrı renklere d

Bal i Işın, Affan Galip Kırımlı, Atıf Ceylân Bedi Sargın, Reha Ortaçlı, Muzaffer Seven, Ve- dat Erer, Ekrem Yene!, Cevdet Beşe, Fethi Tulgar, Feyyaz Baysal, Münir Arısan,

Büyükdere Prese

Zeki üayâr - Neşriyat müdürü

Dede Korkut’un Günbed Yazmasında Geçen 50 Moğolca Kelime (s. 55-82) başlıklı yazıda, yazmada geçen kırk sekiz kelime ele alınmaktadır. Bu kelimeler arasında.. kurban,