• Sonuç bulunamadı

Öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarına göre iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeylerinin incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarına göre iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeylerinin incelenmesi"

Copied!
98
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖĞRENCİLERİN İNTERNETİ VE SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİ KULLANMA DURUMLARINA GÖRE İLETİŞİM BECERİLERİ

VE ÖZ YETERLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

ZEYNEP BAŞERER

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI FELSEFE GRUBU EĞİTİMİ BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(2)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren on iki (12) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Zeynep Soyadı : BAŞERER

Bölümü : Felsefe Grubu Öğretmenliği İmza :

Teslim tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Öğrencilerin İnterneti ve Sosyal Paylaşım Sitelerini Kullanma Durumlarına Göre İletişim Becerileri ve Öz Yeterlik Düzeylerinin İncelenmesi

İngilizce Adı : Investigating of communication skill and self-efficacy levels according to students’ status of using the internet and social networking sites

(3)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı : Zeynep BAŞERER İmza :

(4)

iii

JÜRİ ONAY SAYFASI

Zeynep Başerer tarafından hazırlanan “Öğrencilerin İnterneti ve Sosyal Paylaşım Sitelerini Kullanma Durumlarına Göre İletişim Becerileri ve Öz Yeterlik Düzeylerinin İncelenmesi” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Doç. Dr. İbrahim KISAÇ

Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Anabilim Dalı, ……… Gazi Üniversitesi

Başkan: Yrd. Doç. Dr. Leyla Ercan

Eğitimde Psikolojik Hizmetler Anabilim Dalı, ……… Gazi Üniversitesi

Üye: Öğr. Gör. Dr. Canan GÜRSEL

Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Anabilim Dalı, ……… Gazi Üniversitesi

Tez Savunma Tarihi: 13/06/2014

Bu tezin Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Servet KARABAĞ

(5)

iv

TEŞEKKÜR

Her geçen gün kullanımı giderek artan internet ve sosyal paylaşım siteleri insanlar için vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelmiştir. Çünkü her türlü bilgi ve belgeye rahatça ulaşılmasına katkı sağlamakta, eğitimi, eğlenceyi, kişiler arası iletişimi, bilgi edinmeyi, alışveriş etmeyi farklı alana taşıyarak yaşamı daha da kolaylaştırmaktadırlar. Buna rağmen, yine de internet ve sosyal paylaşım siteleri aşırı kullanıldığında pek çok problemi de beraberinde getirdiği bilinen bir gerçektir.

Yapılan araştırma bu düşünceden hareketle ortaya çıkmış olup, günlük yaşamda sık olarak kullanılmakta olan internet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanım durumlarının iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeylerinde ne derece etkili olduğunu tespit etmek hedeflenmiştir.

Araştırmanın gerçekleşmesinde pek çok kişi destek olmuştur. İlk olarak bana bu araştırmayı yapmam konusunda fırsat veren, araştırma ile ilgili tereddütlerimi ortadan kaldıran, yaptığı her konuşmasında beni yüreklendiren, araştırma konusunda ve araştırmanın istatistiksel analizlerinde bilgilerini benden eksik etmeyen tez danışmanım ve hocam Sayın Doç. Dr. İbrahim KISAÇ’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Araştırmamın hızlanması için beni teşvik eden ve destekleyen Anabilim Dalı Başkanı ve hocam Sayın Prof. Dr. İbrahim ARSLANOĞLU’na ve Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve hocam Sayın Doç. Dr. Beyhan ZABUN’a teşekkür ederim.

Araştırma sürecinde maddi ve manevi anlamda her zaman yanımda olan ve desteklerini benden esirgemeyen aileme de teşekkürü bir borç bilirim.

(6)

v

ÖĞRENCİLERİN İNTERNETİ VE SOSYAL PAYLAŞIM

SİTELERİNİ KULLANMA DURUMLARINA GÖRE

İLETİŞİM BECERİLERİ VE ÖZ YETERLİK

DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Zeynep Başerer GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Haziran 2014

ÖZ

Bu araştırmanın amacı, öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarına göre iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeylerini incelemektir. Araştırma tarama modelinde betimsel bir çalışmadır.

Araştırma 2013-2014 Bahar döneminde, Gazi Eğitim Fakültesi öğrencilerinden rastgele olarak seçilen 450 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın verilerinin toplanmasında üç farklı ölçme aracı kullanılmıştır. Bunlardan ilki öğrencilerin internet ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarına ilişkin tanımlayıcı bilgi edinmek amacıyla Kişisel Bilgi Formu, ikincisi öğrencilerin kendi iletişim becerilerini değerlendirmeleri amacıyla İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ), ve son olarak da öğrencilerin kendi öz yeterlik düzeylerini değerlendirmeleri amacıyla Genel Öz-Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır.

Araştırma sonucunda elde edilen verilere, değişkenin türüne göre bağımsız gruplar için kullanılan t Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi uygulanmıştır. Anlamlılık kontrolü için hata payı .05 olarak alınmıştır.

Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, üniversite öğrencilerinin interneti daha çok film izlemek ya da oyun oynamak amaçlı kullanmaları ile iletişim beceri düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Bu sonuç interneti film izlemek ya da oyun oynamak amaçlı kullanan öğrencilerin iletişim beceri düzeylerinin diğerlerinden daha düşük olduğunu göstermektedir. Öte yandan internetin daha çok ders çalışmak, güncel haberleri takip etmek, sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek ya da yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanılması ile iletişim beceri düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Bunlarla birlikte araştırmada, üniversite öğrencilerinin internetin daha çok film izlemek, ders çalışmak, güncel haberleri takip etmek, sosyal paylaşım sitelerinde gezinmek ya da yeni bilgiler edinmek amaçlı kullanmaları ile öz yeterlik düzeyleri arasında da anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Öte yandan yapılan araştırma ile internetin daha çok oyun oynamak amaçlı kullanılması ile öz yeterlik düzeyi arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır.

(7)

vi

Diğer taraftan, internette haftada ortalama harcanan zaman ile iletişim beceri düzeyleri arasında; internette haftada ortalama harcanan zaman ile öz yeterlik düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Ayrıca, sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirilen zaman ile iletişim beceri düzeyleri arasında; sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirilen zaman ile öz yeterlik düzeyleri arasında da anlamlı bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir.

Bilim Kodu :

Anahtar Kelime : İnternet, Sosyal Paylaşım Sitesi, İletişim Becerisi, Öz Yeterlik Sayfa Adedi : 83

(8)

vii

INVESTIGATING OF COMMUNICATION SKILL AND

SELF-EFFICACY LEVELS ACCORDING TO STUDENTS’

STATUS OF USING THE INTERNET AND

SOCIAL NETWORKING SITES

(Master Thesis)

Zeynep Başerer GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES June, 2014

ABSTRACT

The purpose of this study is investigating levels of communication skills and self-efficacy according to students’ status of using the internet and social networking sites. The study is a descriptive study as a survey method.

The study was conducted on a randomly chosen sample of 450 university students at Gazi University Faculty of Education during the spring term of 2013-2014. In the collection of research data was used three different measuring tools. First of all, “Personal Information Form” was used to obtain identifying information about students’ status of using the internet and social networking site. Secondly, “Communication Skills Evaluation Scale (CSES)” was given and used by students to evaluate their own communication skills. Lastly, “General Self-Efficacy Scale” was also given and used by students in order to evaluate their self efficacy.

Depending on the variable type, for the independent samples t Test and One Way Variance Analysis were used to analyze the findings. Significance level was established at .05.

The results of this research demonstrated that there is a relationship between university students’ internet usage that is mostly consist of watching movies or playing games and their communication skill levels. This result demonstrated that communication skills of students who use the internet to watch movies or playing games are lower than the others. There is not a significant relationship has been detected between using internet to follow the current news, surf the social networking sites or get new information and communication skill levels. There is not a significant relationship has been detected between using internet to follow the current news, watch movies, surf the social networking sites or get new information and self efficacy skill levels. On the one hand this study detected that there exists a significant relationship between the use of the Internet that is mostly for playing games and self efficacy.

(9)

viii

Furthermore, there is no significant relationship between the average time spent on the internet and communication skill levels and the same condition is correct between the average time spent on the internet and self-efficacy level. Also, there is no significant relationship between the average daily time spent in social networking sites and communication skill levels; the average daily time spent in social networking sites and self-efficacy level.

Science Code :

Key Words : Internet, Social Networking Sites, Communication Skills, Self- Efficacy Page Number : 83

(10)

ix

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU………. ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI……….. JÜRİ ONAY SAYFASI……….……….. TEŞEKKÜR……….……… ÖZ……….. ABSTRACT... İÇİNDEKİLER ………..………... TABLOLAR LİSTESİ……...……….. SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ……… BÖLÜM I……….. GİRİŞ………. 1. Araştırmanın Problemi………... 2. Araştırmanın Amacı………..…….. 3. Araştırmanın Önemi……….………….. 4. Araştırmanın Sınırlılıkları……….. 5. Varsayımlar……….. 6. Tanımlar………... BÖLÜM II………... KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR………

A. Kavramsal Çerçeve………..…. 1. İnternet Nedir?...

1.1. İnternetin Tarihçesi………... 1.2. İnternet Kullanmanın Amaçları……… 1.3. İnternet Kullanımının Olumlu ve Olumsuz Etkileri……….

2. Sosyal Paylaşım Siteleri………... 3. İletişim………..…… 3.1.İletişim Becerisi………...……... 3.2.Kişilerarası İletişim………... 4. Öz Yeterlik………..……. i ii iii iv v vii ix xii xiv 1 1 4 5 6 7 8 8 9 9 9 9 10 11 12 17 18 19 20 21

(11)

x

4.1. Genel Öz Yeterlik………..…...

B. İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle İlgili Yapılan Araştırmalar………...……….. 1. Dünyada İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle İlgili Yapılan Araştırmalar………...……….. 2. Türkiye’de İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle

İlgili Yapılan Araştırmalar……...……….. BÖLÜM III………...……… YÖNTEM………..………...

1. Araştırma Modeli………...……….. 2. Çalışma Grubu………...……….. 3. Verilerin Toplanması…….………..

3.1. Kişisel Bilgi Formu……….. 3.2. İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ)………..…. 3.3.Genel Öz-Yeterlik Ölçeği (GÖYÖ)……….

4. Verilerin Analizi………... BÖLÜM IV………... BULGULAR………. 1. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders

Çalışma, Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinme, Oyun Oynama, Yeni Bilgiler Edinme) Göre İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgular………... 2. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders

Çalışma, Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinme, Oyun Oynama, Yeni Bilgiler Edinme) Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgular……….. 3. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre

İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgular………. 4. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgular………... 5. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama Geçirdikleri Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgular…... 6. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama

23 24 24 28 35 35 35 35 36 37 37 38 39 40 40 40 45 50 51 52

(12)

xi

Geçirdikleri Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgular…... BÖLÜM V………. TARTIŞMA VE YORUM………..………... 1. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders

Çalışma, Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinme, Oyun Oynama, Yeni Bilgiler Edinme) Göre İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulguların Tartışması ve Yorumu………... 2. Öğrencilerin İnterneti Kullanma Amaçlarına (Film İzleme, Ders

Çalışma, Güncel Haberleri Takip Etme, Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinme, Oyun Oynama, Yeni Bilgiler Edinme) Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulguların Tartışması ve Yorumu………... 3. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre

İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgunun Tartışması ve Yorumu…... 4. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre

Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgunun Tartışması ve Yorumu……… 5. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama

Geçirdikleri Zamana Göre İletişim Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgunun Tartışması ve Yorumu……… 6. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama

Geçirdikleri Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerine İlişkin Bulgunun Tartışması ve Yorumu……… BÖLÜM VI………... SONUÇ VE ÖNERİLER………. KAYNAKÇA……… EKLER……….. EK- 1: Kişisel Bilgi Formu………..………... EK-2: İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ)………. EK-3: Genel Öz-Yeterlik Ölçeği………...………..

53 54 54 54 57 58 60 60 62 64 64 67 79 80 81 83

(13)

xii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. İnterneti Film İzlemek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu…………... Tablo 2. İnterneti Ders Çalışmak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu…………... Tablo 3. İnterneti Güncel Haberleri Takip Etmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu……… Tablo 4. İnterneti Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinmek Amaçlı Kullanan İletişim Beceri Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu……... Tablo 5. İnterneti Oyun Oynamak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu……….. Tablo 6. İnterneti Yeni Bilgiler Edinmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin İletişim Beceri Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu……... Tablo 7. İnterneti Film İzlemek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu…………... Tablo 8. İnterneti Ders Çalışmak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu…………... Tablo 9. İnterneti Güncel Haberleri Takip Etmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu……….... Tablo 10. İnterneti Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu………... Tablo 11. İnterneti Oyun Oynamak Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu………... Tablo 12. İnterneti Yeni Bilgiler Edinmek Amaçlı Kullanan Öğrencilerin Öz Yeterlik Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu…... Tablo 13. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre İletişim Beceri Düzeyi Puanlarının Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Tek Yönlü

41 42 42 43 44 44 46 46 47 48 48 49

(14)

xiii

Varyans Analizi Sonuçları………... Tablo 14. Öğrencilerin Haftada Ortalama İnternette Harcadıkları Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerinin Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları………...………… Tablo 15. Öğrencilerin Kullandığı Sosyal Paylaşım Sitelerinde Günde Ortalama Geçirdikleri Zamana Göre İletişim Beceri Düzeylerinin Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları….………….………... Tablo 16. Öğrencilerin Haftada Ortalama Sosyal Paylaşım Sitelerinde Harcadıkları Zamana Göre Öz Yeterlik Düzeylerinin Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları………..

50

51

52

(15)

xiv

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

Simgeler

X

Aritmetik Ortalama s Standart Sapma n Kişi Sayısı t t-değeri p Önem Derecesi F F Değeri Kısaltmalar

İBDÖ İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği GÖYÖ Genel Öz-Yeterlik Ölçeği

(16)

1

BÖLÜM I

GİRİŞ

Hızlı bir şekilde yayılarak dünyada kendine özel bir yer edinmiş olan internet, bir kitle aracı olarak ortaya çıktığından beri yaşamın her alanında varlığını göstermiştir. Eğitimi, eğlenceyi, kişiler arası iletişimi, bilgi edinmeyi, alışveriş etmeyi, ticaret ve finansal işlem yapmayı farklı alana taşıyarak, yaşamı daha da kolaylaştırmıştır. Hızlı ve güvenilir bir şekilde zamandan tasarruf ederek çeşitli bilgilere ve belgelere ulaşılmasına yardımcı olmuştur. Önceden sadece iş için kullanılan internet, daha sonra sahip olduğu e-posta ve anlık mesajlaşma siteleri aracılığı ile kişilerarası iletişimi daha da etkinleştirmiştir. Ancak internet kişilerarası iletişimdeki bu görevini, yeni bir iletişim yöntemi olan facebook ve twitter gibi sosyal paylaşım sitelerine bırakmıştır (Weiser, 2000; Çakır ve Topçu, 2005; Yıldız, 2007; Değirmencioğlu, 2011).

Sosyal paylaşım siteleri, insanların birbirleri ile bağlantısını sağlayan sanal bir iletişim türüdür. Bu iletişim türünde, internetten farklı olarak insanların birbirleriyle iletişime geçmeleri ve birbirleri ile kaynaşmalarına yardımcı olan e-posta iletimi, anlık mesajlaşma imkanı, video ve fotoğraf paylaşımı, kendi durumunu güncelleme ya da yorum gönderme gibi araçlar mevcuttur (Das ve Sahoo, 2011, s. 222). Temel amacı online etkileşim ve iletişimi paylaşmak olan sosyal paylaşım siteleri, sahip olduğu bu araçlar sayesinde insanlar tarafından farklı amaçlarla kullanılmaktadırlar (Gross ve Acquisti, 2005, s. 72). Örneğin; bir sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’un, kullanıcılar tarafından ortalama bir günde en çok hangi amaçla kullanıldığını tespit etmek amaçlı Hampton, Goulet, Rainie ve Purcell (2011, s. 3) bir çalışma yapmışlardır. Çalışmalarının sonucunda, ortalama bir günde Facebook kullanıcılarının %15’nin kendi profillerini güncellemek, %22’sinin başka kullanıcıların durumlarına yorum yazmak, %20’sinin başka kullanıcıların fotoğraflarına yorum yazmak, %26’sının başkalarının durumunu beğenmek, %10’nun başka bir kullanıcıya özel mesaj göndermek amaçla Facebook’u kullandıklarını saptamışlardır.

(17)

2

İnternetin ve sosyal paylaşım sitelerinin birden fazla özelliğinin olması ve insanlara sunmuş olduğu hizmetlerle popülaritelerinin giderek artması, insanların hem kişisel hem de sosyal davranışları üzerinde olumlu ve olumsuz pek çok etkiyi de beraberinde getirmiştir (Das ve Sahoo, 2011, s. 222). Etkileşimli bir iletişim sürecinin yaratılmasında, sahip olunan düşüncelerin paylaşılmasında, bilginin hızla yayılmasında ve mekansal sınırların aşılmasında olanak tanıyan internet kullanımı, insanlar üzerinde sosyal açıdan olumlu bir etki yaratmıştır (Çakır, 2007, s. 127). Özellikle de sosyal paylaşım siteleri ile yapılan online iletişim, fiziksel görünümün ön planda olduğu yüz yüze ilişkilerden farklı olarak, kişilerin içsel niteliklerinin ön plana çıkmasını sağlamakta ve onların bu şekilde değerlendirilmesini olanaklı kılmaktadır. Öte yandan internet ve sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla ulaşılan kişi sayısının çok fazla olması nedeniyle de kişinin kendi aradığı nitelikteki insanları bulması daha da kolaylaşmakta ve böylece insanların yalnızlık hissinin giderilmesine katkı sağlamaktadırlar (Siyez, 2010, s. 78)

İnternet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı insanlar üzerinde olumlu etkiler sağlarlarken, bir yandan da yanlış ve zararlı bilgilerin edinilmesine, zararlı iletişim nedeniyle sosyal ilişkilerin bozulmasına yol açmaktadır. Hatta insanların sanal alemde kendi kimliklerini gizlemesine olanaklı kılarak gerçeklik duygularını yitirmelerine, dolayısıyla da kimlik oluşumu ve ruhsal gelişim üzerinde de olumsuz yönde etki etmektedir (Brey, 2006, s. 44). Yüz yüze yapılan iletişimin yerini alan online iletişimle meşgul olan insanlar yüz yüze ilişkilerinde zaman bulamamakta ve böylece sosyal olarak izole olmaktadırlar (Siyez, 2010, s. 79-80). Bununla birlikte sosyal paylaşım siteleri, kullanıcılarını duygu ve düşüncelerini yanındaki kişilere söylemek yerine bu düşüncelerini bilgisayar başında aktarmalarına teşvik etmektedirler. Bireylerin yüz yüze kimseyi görmeden bir çok kişiyle oyunlar oynamasına, onlara yazılar yazmasına ve hatta sanal bir birliktelikle onlarla zaman geçirmesine neden olmaktadırlar.

Yapılan çeşitli araştırmalar internet ve sosyal paylaşım sitelerinin daha çok iletişim amaçlı kullanıldığını tespit etmiş olsalar da, aynı araştırma sonuçlarında ortaya çıkan bu durumun aile üyeleri ile olan iletişimin düşmesine, sosyal grupların azalmasına, depresyon ve yalnızlık duygularının artmasına yol açmıştır (Kraut, Patterson, Lundmark, Kiesler,

(18)

3

Mukopadhyay ve Scherlis, 1998; Kim, 2003; Ellison, Steininfield ve Lampe, 2007; Bessière, Kiesler, Kraut ve Boneva, 2008; Coyle ve Vaughn, 2008).

Araştırmalarda ortaya çıkan durumun temel nedeni internet ve sosyal paylaşım sitelerinin evden çıkmadan gereksinimleri gidermesidir. İnsanlar bu sayede arkadaşlarıyla bir araya gelip toplanmayı, onlarla yüz yüze görüşerek hayatı paylaşmayı bir kenara bırakmıştır. Bunun yerine sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla sanal sohbet (chat) yapmayı ya da internette karşılıklı oyunlar oynamayı tercih eder duruma gelmiştir (Kısaç, 2013, s. 151).

Hayatta kalma konusunda her ne kadar yiyecek, barınak, ve giysiler zorunlu unsur olarak görülse de iletişim de hayatta kalmak için en az onlar kadar önemli bir unsurdur (Ailes ve Krausher, 2000, s. 10). Ancak internet ve sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla gerçekleştirilen online ilişkiler giderek yaygınlaşmakta ve bunun sonucunda da kişiler, yeni arkadaşlıklar kurma fırsatlarını kaçırmakta ve kendilerini yalnız hissetmeye başlamaktadırlar (İnan, 2000, s. 6).

İnternet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı sadece iletişim boyutunda da etkili değildir. Aynı zamanda kişinin yeteneklerine olan inancını ifade eden öz yeterlik (Milstein, 2005, s. 222) düzeyi ile de bağlantılıdır.

Öz yeterlik kavramı; ilk kez Bandura’nın sosyal bilişsel teorisinde dayandırdığı temel ilkelerden biri olarak ortaya çıkmıştır. Teoride davranış, biliş ve diğer kişisel faktörler ile çevresel faktörlerin birbirlerini karşılıklı olarak etkilediği ileri sürülür. Teoriye göre, kişi ne iç güdüleri tarafından hareket etmekte ne de kendiliğinden şekillenmekte veya çevre tarafından denetlenmektedir. Kişinin kendi motivasyonuna, davranışına ve gelişimine katkıda bulunan etkiler her zaman karşılıklı etkileşim halindedirler (Bandura, 1989, s. 2). Bandura (1989), teorisinin dayandığı temel ilkelerden biri olan öz yeterlik kavramını da bu düşüncelerden hareketle ortaya çıkarmış ve öz yeterlik kavramını “bireyin kendisi ile ilgili yargısı” olarak tanımlamıştır.

(19)

4

Öz yeterlik; kişinin belirli bir sonucu üretmesi için gerekli davranışı gerçekleştirmesi adına yeteneklerindeki bireysel güvenin bir yansımasıdır (Kinzie, Delcourt ve Powers, 1994, s. 747). Yüksek öz yeterliğe sahip olan insanlar genellikle karşılaştıkları zor durumları, üstesinden gelinmesi gereken bir durum gözüyle bakarlar. Öte yandan öz yeterliği düşük olan insanlar ise tehdit olarak algıladıkları zor durumlardan kaçınmayı tercih ederler (Bayrakçı, 2007, s. 206-207). Başka bir ifade ile öz yeterliğin düşük veya yüksek olması karşılaşılan zor durumun üstesinden gelinip gelinmeyeceğine olan inancın bir yansımasıdır. Nitekim, öz yeterliği düşük olan insanların çoğunun internet ve sosyal paylaşım sitelerini kullanmamayı tercih ettiği ve bunları kullanmaktan çekindikleri çeşitli araştırmalar tarafından saptanmıştır. Yapılan araştırmalar ile öz yeterliği yüksek olan kişilerin interneti kullandıkları (Tsai ve Tsai, 2010), çevrimiçi sosyal ağlara katılmanın özyeterlikle ilişkili olduğu (Wu, Wang, Liu, Hu ve Hwang, 2012) tespit edilmiştir.

Sonuç olarak yapılan araştırmalardan da anlaşılacağı üzere bugün sıkça kullanılan internet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanım durumlarındaki değişikliklerin herbirinin ayrı olarak iletişim becerilerine ve öz yeterlik düzeylerine çeşitli yönlerden etkilediği görülmüştür. Ancak yapılan araştırmalarda bunların birlikte olan etkileri alınmamıştır. Dolayısıyla da yapılan araştırma konu itibariyle bu düşünceden hareketle oluşturulmuştur. Öğrencilerin internet ve sosyal paylaşım sitelerini kullanım durumlarına göre iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeyleri bu araştırmanın konusu olmuştur.

1. Araştırmanın Problemi

“Üniversite öğrencilerinin iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeyleri interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarına göre anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?” Bu genel problemin cevaplanması için aşağıdaki alt problemlere cevap aranmıştır.

1. Öğrencilerin interneti kullanma amaçlarına (film izleme, ders çalışma, güncel haberleri takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun oynama, yeni bilgiler edinme) göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?

(20)

5

2. Öğrencilerin interneti kullanma amaçlarına (film izleme, ders çalışma, güncel haberleri takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun oynama, yeni bilgiler edinme) göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?

3. Öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?

4. Öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?

5. Öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?

6. Öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır?

2. Araştırmanın Amacı

Araştırmanın genel amacı, öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarına göre iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeylerini incelemektir. Araştırmanın genel amacı için oluşturulan temel hipotez ise, “Üniversite öğrencilerinin iletişim becerileri ve öz yeterlik düzeyleri interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarına göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır ” şeklinde ifade edilebilir. Bu temel hipoteze bağlı alt hipotezler ise şunlardır:

1. Öğrencilerin interneti kullanım amaçlarına (film izleme, ders çalışma, güncel haberleri takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun oynama, yeni bilgiler edinme) göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.

2. Öğrencilerin interneti kullanım amaçlarına (film izleme, ders çalışma, güncel haberleri takip etme, sosyal paylaşım sitelerinde gezinme, oyun oynama, yeni bilgiler edinme) göre öz yeterlik düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.

3. Öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.

(21)

6

4. Öğrencilerin haftada ortalama internette harcadıkları zamana göre öz yeterlikleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.

5. Öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre iletişim beceri düzeyleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.

6. Öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama geçirdikleri zamana göre öz yeterlikleri anlamlı olarak farklılaşmaktadır.

3. Araştırmanın Önemi

İnternet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı her yıl bir önceki yıla oranla gittikçe artmaktadır. Bunun temel nedeni; internetin kullanıcılarına zamandan tasarruf ederek güvenilir bilgi ve belgeler sağlaması, istenilen her şeyi dışarıya çıkmadan rahatça halledilmesine imkan tanımasıdır. Kişiler arası iletişimi sosyal paylaşım siteleri aracılığı ile daha da etkin bir hale sokan internet, sahip olduğu bu siteler aracılığı ile insanların duygu ve düşüncelerini özgürce paylaşmasına, sanal ortamlarda yeni kişilerle tanışılmasına imkan vermekte, tanıdıklar ile olan irtibatların sürdürülmesine katkı sağlamaktadır.

Her ne kadar internet ve sosyal paylaşım siteleri, insanların birbirleri ile olan iletişiminde önemli bir yapıya sahip olsalar da, kullanımları yakın çevredeki iletişim üzeride çeşitli olumsuz etkilere sebep olmaktadır. Nitekim internet kullanımı arttıkça, sosyal çevre ile temas kurmak o kadar azalmakta (Nie ve Erbring, 2002, s. 278), fırsat buldukça Facebook’a girmek ise sosyalleşme oranlarını düşürmekle birlikte arkadaşlık hislerini zayıflatmaktadır (Belin ve Yıldız, 2011, s. 90). Oysaki, insanı toplumsal bir varlığa dönüştüren en önemli özelliği onun diğer insanlarla kurduğu iletişimidir. Sahip olunan duyguların, düşüncelerin ve bilgilerin karşı tarafa iletilmesi (Altıntaş ve Çamur, 2005, s. 5) için gerekli olan iletişim, özellikle de sosyal paylaşım sitelerinin ortaya çıkmasıyla tehlike altına girmiştir. Çünkü insanlar artık sanal ortamlar aracılığıyla yüz yüze iletişimi terk etmekte ve sanal dostluklar kurmaya başlamaktadırlar. Dolayısıyla da yapılan çalışma; duygu, düşünce ve bilgi aktarmada oldukça önemli bir yere sahip olan iletişimin düzeyinde ne gibi değişikliklerin olduğunu göstermesi açısından önemlilik taşımaktadır.

(22)

7

Yapılan çalışmanın bir diğer önemi ise öz yeterlik boyutundadır. Kişinin kendi kaynağına güvenmesine karşılık gelen öz yeterlik duygusu, kişisel gelişimi ve sahip olunan becerilerin artmasına neden olur (Yıldırım ve İlhan, 2010, s. 302). Dolayısıyla da bireylerin kişisel gelişimlerinin ve becerilerinin artmasında önemli bir yere sahip olan öz yeterlik daha çok sağlık ve eğitim alanlarında çeşitli çalışmalarda kullanılmıştır. Oysaki internet ve sosyal paylaşım sitelerininin kullanımı ile de öz yeterlik arasında belirli düzeyde bir ilişki vardır (Tsai ve Tsai, 2010; Wu ve arkadaşları, 2012). Ancak gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yapılan çalışmalarda bu konu kısıtlı kalmıştır. Dolayısıyla da yapılan çalışma, internet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanma durumlarının öz yeterlik üzerindeki etkisini göstermesi ve bu alandaki boşluğun giderilmesi açısından oldukça önemlidir.

Bundan başka çalışmanın bir diğer önemi ise; yapılan çalışma ile internet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanma durumlarının birlikte verilmesidir. Kaynak taramasından elde edilen bilgiler ışığında, yurt içinde ve yurt dışında yapılan çalışmaların çoğunun interneti ve sosyal paylaşım sitelerinin ayrı ayrı ele aldıkları görülmüştür. Hatta araştırmalarda internet kullanımı ile iletişim arasındaki ilişki ile sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı ile iletişim arasındaki ilişki ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Bunları bir arada değerlendiren çalışmalar ise oldukça sınırlı kalmıştır. Dolayısıyla da bu çalışma, internet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanma durumlarının birlikte verilmesi, bunlara ek olarak da iletişim ve öz yeterlik düzeylerinin bir arada değerlendirilmesi açısından oldukça önemlidir.

4. Araştırmanın Sınırlılıkları

• Bu araştırma; araştırmada ölçülen iletişim becerileri ve öz yeterlik ile ilgili kullanılan ölçme araçlarından elde edilen veriler ile,

• Öğrencilerin interneti ve sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarını öğrenmek amacıyla oluşturulan kişisel bilgi formu ile,

(23)

8 5. Varsayımlar

• Bu araştırmada; İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeğinin, geçerlilik ve güvenirlik bakımından çalışma grubunu oluşturan öğrencilerin iletişim beceri düzeylerini ölçebilecek düzeyde olduğu,

• Genel Öz-Yeterlik Ölçeğinin, geçerlilik ve güvenirlik bakımından çalışma grubunu oluşturan öğrencilerin özyeterlik düzeylerini ölçebilecek düzeyde olduğu varsayılmaktadır.

6. Tanımlar

İletişim Becerileri: Etkili dinlenme ve etkili sözel tepki verme biçimidir (Korkut, 2000, s. 216).

Öz-Yeterlik: Kişinin belirli bir sonucu üretmesi için gerekli davranışı gerçekleştirmesi adına yeteneklerindeki bireysel güveni yansıtması (Kinzie ve arkadaşları, 1994, s. 747).

(24)

9

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde internetin tanımı ve tarihçesi verilerek, internet kullanmanın amacı ve internet kullanmanın yarattığı olumlu ve olumsuz etkiler açıklanmış, sosyal paylaşım sitesi hakkında bilgi verilmiştir. Yapılan araştırmanın konusu kapsamında ele alınan iletişim ve öz yeterlik kavramları ele alınmış ve açıklanmıştır. Daha sonra da, internet ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı ile ilgili yapılan yurt içi ve yurt dışı araştırmalara yer verilmiştir.

A. Kavramsal Çerçeve

1. İnternet Nedir?

İnternet her birinin farklı yapılarının olduğu ve farklı iletişim sistemlerini kullanmalarının mümkün olduğu bilgisayarların birbirleri ile sorunsuz haberleşmesini sağlayan ve birbirlerinin kaynaklarını paylaşmasını kolaylaştıran ağlar arası ağdır (Gümüştepe, 1999, s. 2).

“Interconnected Networks” ifadesinden üretilen internet, dünya çapında sürekli büyüyen bir iletişim ağı ve bilginin dolaşım sistemidir (Ulukol, 2013, s. 97). Tek bir tuşla sınırsız bilgilere ulaşılmasına katkı sağlayarak, insanları beklenmedik durum ve zamanlarda şaşırtan bir ortamdır (Bacanlı, 2013, s. 131).

Bugün dünya çapında herkesin rahatça kullandığı ve herkese açık olan internet, bilgisayar aracılığı ve kişi bağlantıları sayesinde bilgi edinme ve diğer dijital cihazlardan bilgi almayı

(25)

10

kolaylaştırmakta, kişiden kişiye iletişime izin vermektedir (DiMaggio, Hargittain, Neuman ve Robinson, 2001, s. 307). Böylelikle de internet hayatın vazgeçilmez bir unsuru haline gelerek, insanoğluna yeni bir dünyanın kapısını açmaktadır.

1.1. İnternetin Tarihçesi

Bugün çeşitli amaçlar için kullanılan internet, esas olarak kuruluş bakımından farklı bir amaçla ortaya çıkmıştır. Nitekim internet aslında savaş stratejisi içeren bir ağ olarak oluşturulmuştur. Bunun temel nedeni; ABD ve SSCB arasındaki soğuk savaştır. SSCB’nin ilk uyduyu atmasından sonra 1969’da ABD savunma bakanlığı, ARPANET (Advanced Research Projects Agency) adlı bilgisayar ağını kurmuştur (Gürgün, 2007, s. 10). Daha sonra ağ hizmetlerine, dosya transferi, e-posta gibi yeni hizmetler eklenmiştir. Bu ağ zaman geçtikçe değişik tipteki bilgisayarları da içererek büyümüş ve 1990’lardan itibaren 7 kıtayı birbirine bağlayan global bir iletişim ağı haline gelmiştir (Ulukol, 2013, s. 98). Önceleri askeri alanda kullanılan bu ağ zaman geçtikçe işlevini yitirmiş ve askerler tarafından kullanılmamaya başlanmıştır. Bu yüzden de ARPANET 1990 tarihin Haziran ayında kullanımdan kaldırılmıştır. Daha sonra ARPANET’in yerini ABD, Avrupa, Japonya ve Pasifik ülkelerindeki ticaret işletimleri almıştır. Ortaya çıkan yeni ağlar sayesinde ise 1998 yılında yaklaşık 350 milyon insanın interneti kullanmaya başladığı görülmüştür (Çağıltay, 1995; Gümüştepe, 1999).

Türkiye’de ise ilk ağ çalışmaları 1990’dan itibaren başlamıştır. “12 Nisan 1993 yılında TÜBİTAK-ODTÜ (TR-NET) işbirliği ile DPT projesi çerçevesinde Türkiye küresel internete bağlanmıştır” (Vural, 2006, s. 18). TÜBİTAK ve ODTÜ’nün işbirliği sayesinde PTT ile anlaşmalar yapılarak kiralık hat üzerinden Amerika ile bağlantılar sağlanmıştır. Daha sonra TÜBİTAK bünyesinde kurulan Ulusal Akademik Bilgi Merkezi (ULAKBİM) Ulusal Akademik Araştırma Ağı’nı (ULAKNET) oluşturmuştur. Giderek hızlanan bağlantılar ve ticari kurumların desteği ile internet her alanda kullanılabilir bir hal almaya başlamış ve zaman geçtikçe de geniş bir alana ulaşmıştır (Karaman, 2009, s. 376).

(26)

11

1.2. İnternet Kullanmanın Amaçları

Zaman geçtikçe milyonlarca insanın hayatında vazgeçilmez bir unsur haline gelen internet, insanlar tarafından pek çok amaçla kullanılmaktadır. İnternetin bu kullanım amaçları arasında iletişim, bilgi, eğitim, eğlence ve ticaret bulunmaktadır. Fakat internet kullanma amaçları yaşa göre değişiklik gösterir.

Örneğin; gençler çoğunlukla oyun oynamak veya arkadaşlarıyla sohbet etmek amacıyla interneti kullanırken, yetişkinler ise daha çok ilgi duydukları konular (örneğin; hobiler, sağlık ve finans) için ya da internetten alışveriş yapmak amacıyla interneti kullanırlar. (Chen ve Persson, 2002, s. 731). Her ne kadar yaşla birllikte internet kullanma amacı değişse de yapılan çeşitli çalışmalarda (Rüzgar, 2004; Fuat ve Him, 2013; Atav, Akkoyunlu ve Sağlam, 2006; Dursun, 2004; Nachmıas, Mioduser, ve Shemla, 2001; Hack ve Smey, 1997) her yaştan kişilerin interneti daha çok elektronik posta gönderme veya sohbet etme gibi iletişim amaçlı kullandıkları da ortaya koyulmuştur.

İnternet kullanımındaki en temel amaç iletişim olsa da, bunun yanında bilgi edinmek amaçlı da internet kullanılmaktadır. Bilgisayar teknolojisi ile birlikte bilginin depolanması, yeniden yapılandırılması, işlenmesi, bilgiye ulaşılması, çoğaltılması ve dağıtılması için gerekli altyapıya sahip olduğundan dolayı, internet bilgi edinme amaçlı kullanılmaktadır (Koç ve Koşaner, 2005, s. 75). Araştırma yapma ya da ödev hazırlamada da katkı sağlayan internet, bu yolla eğitim amacına da hizmet etmektedir (Nachmıas, Mioduser, ve Shemla, 2001; Dursun, 2004).

Bunların dışında internet eğlence amaçlı da kullanılmaktadır. İnternet her yaştan ve cinsiyetten insanlara alışveriş etme, oyun oynama, film veya video izleme, müzik dinleme hatta kumar oynama gibi her türlü eğlenceyi sunmaktadır.

Ticaret amaçlı kullanılan internet ise daha çok bankacılık işlemlerinin kolaylıkla halledilmesine imkan vermektedir. İnternet aynı zamanda Web sitesi tasarlama, tanıtım, seyahat, bir işe başvurma, iş arama, arkadaş arama, gibi pek çok amaçla da

(27)

12

kullanılmaktadır (Atav, Akkoyunlu ve Sağlam, 2006; Nachmıas ve arkadaşları, 2001; Hack ve Smey, 1997; Dursun, 2004, s. ).

1.3. İnternet Kullanımının Olumlu ve Olumsuz Etkileri

Yirminci yüzyılın ilk yarısında sadece iş için kullanılan bilgisayar ve internet, gün geçtikçe hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir (Weiser, 2000, s. 126). Dolayısıyla da internet kullanımının hayatın bu denli içine girmesi ister istemez insanlar üzerinde çeşitli olumlu ve olumsuz etkiler yaratmıştır.

İnternet Kullanımının Olumlu Etkileri

İnternet, güncel haber ve bilgi sağlaması, zamandan ve mekandan bağımsız iletişim olanağı tanıması, eş zamanlı ve eş zamansız iletişim yaratması, eğlence ve sosyal bir araç olarak etkileşim unsurlarını ortaya koyması bakımından insanlara pek çok fayda sağlamaktadır (Güneş, 2008, s. 2). Eğitimde ve bilginin paylaşımında kolaylık yaratan internet, sanata yönelik hizmetler sunarak insanların kendilerini daha rahat ifade edebilmelerini sağlamakta, ticarette kolaylıklar yaratmakta ve vatandaşlık işlemlerinin rahat bir şekilde yürütülmesine imkan vermektedir (Ocak, 2013, s. 66). Bütün bunlara ek olarak internet, kimlik oluşumuna ve psikolojik gelişime de fayda sağlamaktadır.

Güncel haber ve bilgi sağlaması: İnternet herkesin hızlı, kolay ve ucuz bir şekilde bilgi

yaymada ve bu bilgileri geniş kitleler için kullanılabilir hale getirmeyi mümkün kılması bakımından oldukça önemli bir unsurdur. Bu bakımdan internet, düşüncelerini dile getiren bireylerin yetişmesine katkı sağlamakta, konuşma özgürlüğüne teşvik ederek insanlar üzerinde olumlu bir etki yaratmaktadır (Brey, 2006, s. 42).

Zamandan ve mekandan bağımsız iletişim olanağı tanıması: Zaman geçtikçe sahip olunan bilgiler de giderek artmaktadır. İnternet sayesinde bu bilgi kaynaklarının büyük çoğunluğuna yer ve zamandan tasarruf edilerek ulaşılmaktadır. Dolayısıyla da yeterli bilgi ile toplumlar kendilerini geliştirmektedirler.

(28)

13

Eş zamanlı ve eş zamansız iletişim yaratması: İnsanlar pek çok amaç için interneti

kullanıyor olsa da kişilerarası iletişim, içlerinde en popüleri belki de en önemlisidir. Çünkü internet kullanımı insanların sosyal katılımlarında ve psikolojilerinde pozitif bir etki yaratmaktadır (Kraut ve Kiesler, 2003, s. 8).

Dünya genelindeki insanlarla hem kolaylıkla hem de masrafsız iletişime geçilmesine olanıklı kılan internet, özellikle de iletişim güçlüğü çeken, sosyal beceri konusunda kendilerini yetersiz hisseden, kişilerarası ilişkilerde kendine güvenmeyen insanlar için iletişim kurmada samimiyet oluşturması adına bir güç olarak kullanılmaktadır (Kısaç, 2013, s. 152). Sosyal paylaşım siteleri sayesinde ise bu güç daha da artmaktadır. Bu siteleri kullanmak suretiyle kişiler yeni tanıştıkları ya da eskiden beri tanıdıkları kişileri ekleyerek sosyal ilişkilerini sürdürmekte ve geliştirmektedirler (Brey, 2006, s. 43).

İnternet kullanımının iletişim konusundaki bir etkisi de topluluk oluşumuna ve toplumsal örgütlenmeye katkı sağlamasıdır. İnternet, ortak ilgi alanlarına sahip olan bireyleri çeşitli sosyal paylaşım siteleri aracılığı ile buluşturarak, insanların kendi duygu ve düşüncelerini dile getirmelerinde fayda sağlamaktadır.

İnternet kullanımı iletişim konusundaki katkıları sadece bunlarla sınırlı değildir. İnternet kullanımı sayesinde kültürel değişme için elverişli ortamlar yaratılmakta, farklı kültürden gelen farklı sosyal ve kültürel kimliklere sahip olan insanlar buluşturulmakta ve onların birbirleri ile iletişime geçmelerine olanak tanınmaktadır (Brey, 2006, s. 43). Bu sayede internet, hem özlemlerin giderilmesine katkı sağlarken hem de ortak çalışmaların yapılmasına, bilgi alış verişinde bulunulmasına yardımcı olarak bu amaçlarla oluşturulacak iletişimlerin kurulmasına da katkı sağlamaktadır (Karaman, 2009, s. 411).

Eğlence: İnternet hem bireysel kulanıma hem de toplu hobi uygulamalarına forum

sağlayarak diğerleriyle etkileşim içinde bulunmaya fırsat vererek eğlenceyi başka bir forma dönüştürür (Brey, 2006, s. 43). Örneğin; bireysel kullanım için internet televizyon izlemeyi, radyo ve müzik dinlemeyi mümkün kılarken, toplu hobi uygulamalar için,

(29)

14

internet üzerinden oluşturulan çoklu kullanıcı oyunlarını insanların kullanımına sunar (Karaman, 2009, s. 411).

Kimlik oluşumu ve psikolojik gelişime: İnternet, insanların yüz yüze ortamlardaki

önyargılarını ya da onaylamadıkları yönlerini gizlemede, gerçek hayatta ortaya koyamadıkları gizli kalmış fikir ve görüş çeşitliliklerini ortaya çıkarmada alternatif kimlikler yaratarak, bu sayede insanların kendilerini rahatça ifade etmelerine katkı sağlar (Brey, 2006, s. 43).

İnternet Kullanımının Olumsuz Etkileri

İnternet kullanımı; haberleşme, iletişim, eğlence, kimlik oluşumu ve psikolojik gelişime katkı sağlarken, internetin aşırı derecede kontrolsüz bir şekilde kullanımı ise çocuk ve gençlerde fiziksel, psikolojik, sosyal ve bilişsel gelişim açısından pek çok olumsuz etkiyi de beraberinde getirir (Caplan’dan aktaran Cömert ve Kayıran, 2010, s. 168). Örneğin çocukluk döneminde kullanılmaya başlanan bilgisayar ve internet, hareketsiz yaşam tarzından dolayı fiziksel ve duruşsal bozuklukların yaşanmasına neden olmakta, görme problemlerine ve obeziteye yol açmaktadır (Dertouzos, 2000; Doruk, 2007).

Bunlara ek olarak internet kullanımı, yanlış ve zararlı bilgiye, zararlı iletişime, toplumsal örgütlenmede zararlı etkilere, kültür parçalanmasına, sanal saldırganlığa, öğrenme ve bilişsel gelişim üzerinde zararlı etkilere, gerçeklik duygusunun yitirilmesine, kimlik oluşumu ve ruhsal gelişimde olumsuz etkilere de yol açmaktadır (Brey, 2006; Ocak, 2013). Ayrıca internetin bilinçsiz bir şekilde kullanımı olumsuz cinsel bilgilere, şiddet davranışlarına, alkol ve sigara alışkanlıklarına, kumar ve sağlıksız beslenme gibi istenilmeyen alışkanlıklara da sebep olmaktadır (Arnas, 2005, s. 60).

İnternet kullanımının en belirgin olumsuz etkisi, internette etkin düzenlemelerin olmaması ve internet üzerinde bulunan bilgilerin yeterli bir şekilde değerlendirilmemesinden dolayı ortaya çıkan yanlış ve zararlı bilgilerdir. İnternette yer alan aşırı ideoloji görüşler, bomba yapım tarifleri, kişilere yönelik iftira ve daha fazlasını içinde bulunduran internet, yanlış ve

(30)

15

zararlı bilgiler sunarak insanları olumsuz yönde etkilemekte ve onları istenilmeyen alışkanlıklara sürüklemektedir (Brey, 2006, s. 44). Özellikle erken yaşlarda internetten ulaşmanın kolay olduğu pornografik materyallere maruz kalan çocukların duygusal ve cinsel gelişimleri olumsuz etkilenmekte ve bu durum onlara zarar vermektedir (Döner, 2011, s. 15).

İnternet kullanımının bir diğer olumsuz ve zararlı etkisi ise sanal şiddeti ortaya çıkarmasıdır. İnternet teknolojisinin hızlı bir şekilde gelişmesinden dolayı şiddet artık sanal dünyaya da taşınmıştır. İnternetteki bu şiddet ve cinsel içerikli programlar çocuklarda ve gençlerde şiddet, saldırganlık, içe kapanma, yabancılaşma, aşırı düzeyde psikolojik ve duygusal uyarılmışlık gibi etkilere neden olmaktadır. Bu durum da kişiler üzerinde pek çok olumsuz etkiyi beraberinde getirmektedir (Dolu, Büker ve Uludağ, 2010, s. 55).

İnternet kullanımı kişilerarası zararlı iletişime de neden olmaktadır. Örneğin internet üzerinden yapılan konuşmalar ve dialoglar yüz yüze yapılmadığından, iletişim genellikle kabaca ve saygısızca olabilmektedir. Bu nedenle de internet üzerinden gerçekleştirilen konuşmalar, istenmeyen iletişimi ve tacizi kolaylaştırmaktadır (Brey, 2006, s. 44). Bunlara ek olarak internet, sosyal ilişkiler üzerinde de zararlı etkilere yol açmakta ve insanları asosyal yapmaktadır. Çünkü internet, insanların evlerinde oturup saatlerce bilgisayar başında yabancılarla etkileşimde bulundurarak, insanları sosyal hayattan koparması ile bu alanda belirgin anlamda eğilimi arttıran teknolojik bir devrimdir (Weiser, 2000, s. 126). Teknolojinin gelişmesine paralel olarak 21. yy iletişim çağı olarak adlandırılsa da Akın (1998)’ın da ifade ettiği gibi özel ve toplumsal ilişkilerde iletişimsizlik internetle birlikte giderek artmaktadır. Bunun temel nedeni ise insanların internet aracılığı ile tüm işlerini dışarıya çıkmadan, diğer insanlarla yüz yüze gelmeden halletmelerinden kaynaklanmasıdır. Dolayısıyla da insanlar internet kullanmalarıyla birlikte yalnızlık ve depresyon gibi duygulara da sürüklemektedirler (Doruk, 2007, s. 12).

İnternet kullanımının olumsuz etkileri sadece bunlarla da sınırlı değildir. Yukarıda da belirtildiği gibi internet kullanımı kimlik oluşumu ve ruhsal gelişim üzerinde ve öğrenme ve bilişsel gelişim üzerinde de olumsuz yönde etki ederken, kültür parçalanmasına ve

(31)

16

gerçeklik duygusunun yitirilmesine de neden olmaktadır. Örneğin siber ortamlarda oluşturulan takma adlar antisosyal davranışlara neden olmakta, özellikle de bilgisayar oyunları şiddet ve saygısızlık davranışlarını etkinleştirmekte ve hatta ödüllendirmektedir. Dolayısıyla da bu tür kazanımlar psikolojik gelişimde antisosyal davranışların oluşmasına neden olmaktadır (Brey, 2006, s. 44). Ayrıca internetin tahmin edilenden hızlı bir şekilde yaygınlașması sonucunda da patolojik așırı kullanıma ve yeni bir bağımlılık türü olarak nitelenebilecek internet bağımlılığına da neden olmaktadır (Arısoy, 2009, s. 55).

İnternet bağımlılığı genel olarak; internete bağlı olmadan geçirilen zamanın öneminin yitirilmesi, yoksun kalındığında așırı sinirlilik hali ve saldırganlığın olması ve kișinin iș, sosyal ve aile hayatının giderek bozulması olarak tanımlanmaktadır (Arısoy, 2009, s. 57). Bu tanımlamadan da anlaşılacağı üzere, internetin patolojik bir şekilde aşırı kullanımı sonucunda ortaya çıkan internet bağımlılığı insanlar üzerinde olumsuz etkiye sebep olmaktadır.

İnternet öğrenme ve bilişsel gelişim üzerinde de olumsuz yönde etki etmektedir. Özellikle de kopyala yapıştır zihniyeti ile bağımsız bilgi üretimini sınırlayan internet, bilişsel konuların dikkat süresini kısaltmakta, bilginin eleştirel değerlendirilmesinde olumsuz etki yaratarak öğrenme ve bilişsel gelişime zarar vermektedir.

İnternet bilinçsiz bir şekilde aşırı derecede kullanımı aynı zamanda gerçeklik ve sanallık hissinin de ortadan kalkmasına neden olmaktadır. İnternet gerçeklik ve sanallık arasındaki güvensizlik, anlaşmazlık ve anlam kaybına neden olarak gerçeklik duygusunun yitirilmesine de etki etmektedir (Brey, 2006, s. 44).

İnternet kulanımının diğer olumsuz etkileri ise; yaşça büyük ve kötü niyetli kişilerle temasa, suç örgütleri ile haberleşmelerden doğabilecek zararlara, istismara ya da pedofoliye, ailelerden habersiz kredi kartı ile internet üzerinden alışveriş yapmayı teşvik etmeye sebep olmasıdır (Sağıroğlu, 2013, s. 27).

(32)

17 2. Sosyal Paylaşım Siteleri

Sosyal paylaşım, insanların dostluk kurmalarında, ortak çıkar veya fikirler etrafında insanları toplayarak kişilerarası bir birliktelik yaratması bakımından oldukça önemli bir kavramdır. İnsanoğlunun varoluşundan beri gelen bu kavram yaşamın sürdürülmesi için gerekli bir unsurdur. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte Facebook, Twitter, Skype… gibi sosyal paylaşım sitelerinin ortaya çıkmasıyla sosyal paylaşım, sanal ortamlarda gerçekleşmeye başlamıştır.

Sosyal paylaşım siteleri, insanların birbirleri ile bağlantısını sağlayan sanal iletişim türleridir. Daha çok yakın sosyal ilişkileri korumak amacıyla kullanılan sosyal paylaşım siteleri kavram olarak, insanın tamamıyla grup halinde topluluk oluşturarak bir arada kalma ihtiyacından ortaya çıkmıştır (Das ve Sahoo, 2011; Hampton ve arkadaşları, 2011).

Günümüz yaşam tarzının bir parçası olmayı başaran sosyal paylaşım siteleri insanlara yeni iletişim olanakları sunduklarından dolayı zaman geçtikçe önemleri daha da artmaktadır (Dilmen ve Öğüt, 2010, s. 239). Ancak sosyal paylaşım siteleri her ne kadar insanlara birbirleri ile bağlantı kurmalarını sağlasalar da insanları, duygu ve düşüncelerini yanındaki kişilere söylemek yerine bu düşüncelerini bilgisayar başında aktarmalarına teşvik ederek özel ve toplumsal tüm ilişkilerin giderek sığlaşmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla da kişiler, yeni arkadaşlıklar kurma fırsatları kaçırmakta ve bu nedenle de kendilerini yalnız hissetmektedirler (İnan, 2000, s. 6). Böylelikle de sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı insanlar üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.

Sosyal paylaşım sitelerini kullanmanın yarattığı bir diğer olumsuzluk ise kişilerin bu ortamlarda kendilerini aşırı derecede rahat ifade etmeleridir. Gerçek hayatta insanlar, çoğu zaman içinde bulunduğu durumu ve yaşadığı duyguları karşısındaki insana söylecek cesareti bulamaz. Ancak bu durum sanal ortamlarda daha da farklılaşmaktadır. Öyle ki, gerçek hayatta ağıza alınmayacak sözler sanal ortamlara gelince rahatça söylenmektedir (Karaman, 2007, s. 7). Bunun temel nedeni, sanal ortamlarda insanların karşılarında kimsenin olmamasıdır. Dolayısıyla da kurulan cümlelerin birisini kırılabileceği veya

(33)

18

üzülebileceği düşünülmemektedir. Bu da iletişimde çeşitli problemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Oysaki sosyal paylaşım siteleri, bireyler arasında gerçekleştirilen yüz yüze iletişimin bir alternatifi olarak değil, “birtakım fiziksel engelleri ortadan kaldıran ve hızlı iletişime olanak tanıyan bir teknoloji olarak” görülürse, bireyler arasında yaşanacak problemler de aza indirilmiş olunur (Güneş, 2008, s. 2).

Sonuç olarak internet ve sosyal paylaşım siteleri her ne kadar bireylerin yüz yüze iletişime geçemediği ya da karşılıklı görüşmenin imkansız olduğu durumlarda bireylere oldukça fayda sağlasalar da yine de sesli arama veya yüz yüze yapılan iletişimin yerini alamamaktadırlar (Coyle ve Vaughn, 2008, s. 15).

3. İletişim

Son yıllarda oldukça sık kullanılan iletişim kavramı Latince “bölüşmek” anlamına gelen communis kelimesinden gelmektedir (Kayaalp, 2002, s. 13). Teknolojik gelişmeler sebebi ile bu kavram genellikle radyo, televizyon gibi kitle iletişim araçlarıyla düşünülmeye başlanmıştır (Çağdaş, 2003, s. 3). Oysa, iletişim sadece kitle iletişim araçlarıyla sınırlı değildir. Çünkü İnsanlar gün içersinde sürekli olarak iletişimin farklı çeşitleri ile yüzyüze gelmektedir. İnsanlar zaman zaman kendi içinde bir iletişim gerçekleştirirken, zaman zaman da kendi dışındaki kişilerle iletişim gerçekleştirmektedir. Gerek insanın kendi iç konuşmaları gerekse diğer insanlarla kurduğu etkileşimler aslında iletişimin bir parçasıdır. Öyle ki; iletişim, “okulda oturup öğretmeni dinlerken, kitap veya dergi okurken, arkadaşlarla konuşup televizyon izlerken ya da internet üzerinden başkalarıyla haberleşirken” de her daim kullanmaktadır (Worth, 2004, s. 1).

İletişimin temel görevi; bilginin üretilmesi, aktarılması ve anlamlandırılmasıdır. Aynı zamanda iletişim, görüşlerin iletilmesine ve paylaşılmasına da yardımcı olmaktadır (Yüksel, 2006, s. 218).

(34)

19

İletişim kavramını tek bir tanım ile ifade etmek yanlış olur. Çünkü iletişim kavramı ile ilgili yapılan her bir açıklama kişinin bakış açısına göre değişmektedir (Ergin ve Birol, 2005, s. 6). Dolayısıyla da iletişimi açıklarken birden fazla tanımını kullanmakta fayda vardır.

“İletişim iki kişi arasındaki karşılıklı mesaj alış verişidir” (Dökmen, 2009, s. 37). “Karşılıklı olarak duygu, düşünce vb. nin değişmesidir” (Çağdaş, 2003, s. 3). Aynı zamanda, “bilgi, duygu ve düşüncelerin paylaşılması, anlatılması ve anlaşılmasıdır” (Gürüz, 2005, s. 2). Söylenilenden çok daha fazlası olan iletişim, dinlemeyi ve konuşmayı gerektirir. Karşılıklı olarak hisleri, düşünceleri başkalarını açmaya sağlar (Hogan, 2012, s. 17). Dolayısıyla da insanlar için oldukça önemlidir. Bunun bilincinde olan insanoğlu çocukluktan bu yana iletişim becerilerini geliştirmek için çaba harcar. Çünkü iletişim becerisi kazandıkça insanlar daha sağlıklı iletişim kurabilirler. Sağlıklı bir iletişim ise, kişilerin birbirlerini doğru olarak anlamasını, anladıklarını da etkili bir şekilde iletmesine katkı sağlar (Kocayörük, 2012, s. 4).

İletişim pek çok şekilde gerçekleşir. Örneğin; telefonla konuşma, sinemada film izlemek arabada radyo dinleme, elektronik postaları okuma ve bunları cevaplandırma, facebook, twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde fotoğraf veya film paylaşma, asansörde insanlarla gözgöze gelme, insanlarla konuşurken kişiye göre arada belli mesafeler bırakmaya çalışma, yolda bir bebeğe gülümseme gibi faaliyetlerin tümü aslında birer iletişim faaliyetidir ve bu örnekleri çoğaltmak da mümkündür (Vural, 2012, s. 3). Bütün bunlardan da anlaşılacağı üzere insanın olduğu yerde iletişimin olmadığı bir yer düşünülemez.

3.1. İletişim Becerisi

İletişim yaşamın öylesine ayrılmaz bir parçasıdır ki, her düşüncede, her eylemde ve sahip olunan her ilişkide kendini gösterir. Çünkü, iletişim “duygu, düşünce ya da bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, mesaj alış verişidir” (Altıntaş ve Çamur, 2005, s. 5). Etkili bir iletişim için gerekli olan unsur ise, mesajın nasıl iletildiği ya da iletileceği konusundaki iletişim becerisidir.

(35)

20

İletişim becerisi, saygı ve empatiyi temel alarak, etkin dinleyebilme, somut konuşarak uygun bir biçimde kendini açabilme, duygu ve düşünceleri karşıdaki kişiye maske takmadan ben dili ile iletebilme, ‘ben’ savaşımı vermeden, başkalarını küçük görmeden kendi haklarını koruyabilme, sözel mesajlarla sözel olmayan mesajları uyumlu olarak kullanabilme biçiminde bireyin karşısındaki kişilerle doyum verici ilişkiler kurabilmesini sağlayan, başkalarından olumlu tepkileri getiren ve bireyin toplum içinde yaşamasını kolaylaştıran öğrenilmiş davranışlar olarak tanımlanabilir (Şahin, 2010, s. 36).

İletişim becerisi saygı ve empatiyi temel aldığından dolayı, başkalarını anlamada, onların duygu ve düşüncelerini onlarla özdeşleşerek görme duyarlılığı kazanmada oldukça önemlidir (Çetinkaya ve Alparslan, 2011, s. 368).

Sağlıklı insan ilişkileri ve iletişim kurmak için sağlıklı iletişim becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Çünkü sağlıklı iletişim becerilerinin gelişmediği toplumlarda, insanların sorunlarını çözümlemek amacıyla başlattıkları iletişim, çatışmaya dönüşebilir (Çağdaş, 2003, s. 6). Dolayısıyla da bunu engellemek için iletşim becerisi geliştirilmelidir.

3.2. Kişilerarası İletişim

İletişim kendi içinde kişi içi iletişim, kişiler arası iletişim, grup iletişimi ve kitle iletişimi olmak üzere dörde ayrılır. Ancak bireyin çevresi ile kurduğu ilişkilerin neredeyse tamamı kişilerarası iletişim süreçlerinde gerçekleşir.

Kişilerarası iletişim genellikle iki insanın bir araya gelmesi ve birbirlerini fark etmesiyle başlayan bir süreçtir (Soyterir, 2005, s. 228). Yüz yüze bir yakınlığın olduğu, etkileşimde bulunanlar arasında iki yönlü mesaj alış verişin yaşandığı, sözlü veya sözsüz olarak iletilen mesajların zaman ve mekan birlikteliğinde gerçekleştiği bir iletişim türüdür (Siyez, 2010, s. 70).

(36)

21

Kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu kişilerarası iletişimde karşılıklı iletişimde bulunan kişiler, bilgi ve sembol üreterek bunları birbirlerine aktarır ve yorumlar. Böylelikle de iletişimi sürdürürler (Dökmen, 2003, s. 23).

Kişilerarası ilişkilerde etkili bir iletişim konusunda doyuma ulaşmak esastır. Dolayısıyla da kişilerarası iletişimde amaçlanılan doyuma ulaşılması için etkili bir iletişim becerisine ihtiyaç vardır (Soyterir, 2005, s. 228).

4. Öz Yeterlik

İnsan davranışının önemli bir belirleyicisi olan öz yeterlik kavramı; ilk kez 1977 yılında Bandura’nın sosyal-bilişsel teorisinde tartıştığı kavramlardan biri olarak ortaya çıkmıştır. Bu kavram akademik gelişim, duygu durum bozuklukları, fiziksel ve ruhsal sağlık, iş seçimi ve sosyo-politik değişimler gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır (Khodadadi, Ebrahimi, Moghaddasian ve Babapour, 2013, s. 29).

Öz yeterlik; stres ile başa çıkmayı sağlayan bireyin sahip olduğu öz güven düzeyinin bir göstergesidir (Jerusalem ve Schwarzer, 1992). Kişinin belirli bir sonucu üretmesi için gerekli davranışı gerçekleştirmesi adına yeteneklerindeki bireysel güveni yansıtmasıdır (Kinzie ve arkadaşları, 1994, s. 747). Kişinin çevresinde olup bitenler üzerinde etkili olabilecek biçimde bir edinimi başlatıp sonuç alıncaya kadar sürdürülebileceğine olan inancıdır (Yıldırım ve İlhan, 2010, s. 302). Sonuçlar üzerindeki kontrolden ziyade davranışlar üzerindeki kontrol beklentileri ile ilgilidir (Bradley ve Sparks, 2002, s. 313).

Öz yeterlik, kişinin sahip olduğu gerçek yetenekleri ifade etmez. Kişinin yeteneklerine olan inancı ifade eder (Milstein, 2005, s. 222). Bir başka deyişle kişinin yeteneklerine ait inançlarını organize etmeyi ve muhtemel durumları yönetmedeki gerekli olan eylem gidişatını yürütmeyi ifade eder (Bandura, 1995, s. 2). Öz yeterlik his farklılıkları, düşünce ve bireysel hareketliliği yaratır. Örneğin; düşük öz yeterlik his bağlamında depresyon, kaygı, öğrenilmiş çaresizlik ve düşük benlik saygısı ile ilişkilidir. Düşünce bağlamında ise

(37)

22

yüksek öz yeterlilik bilişsel süreci ve akademik performansı kolaylaştırır (Khodadadi ve arkadaşları, 2013, s. 29). Çünkü öz yeterlik bir işteki çabayı, sürekliliği, o işe olan ilgiyi ve performans için seçilen hedefin zorluk düzeyini etkilemektedir. Dolayısıyla yüksek öz yeterliğe sahip olan bireyler belirli görevlerde başarı elde etmeleri daha fazladır (Torkzadeh ve Van Dyke, 2002, s. 481). Hareket bağlamında ise öz yeterlik hareket motivasyonları ile doğrudan ilişki kurar.

Öz-yeterlik; bireylerin hızlı bir şekilde yeni araçları benimsemesini ve kolayca bu araçların kullanımı için gerekli olan becerileri nasıl geliştirdiğini anlamada etkili bir kavramdır. Bu kavram teknolojinin kabulü, uygulaması ve kullanım anlayışına yardımcı olması bakımından da oldukça önemlidir (Torkzadeh ve Van Dyke, 2002, s. 480).

Öz yeterlik inancı ise bireyin doğru ya da yanlış etkinlikler yapma davranışını etki eder. Bununla birlikte de bireyin bir sorun ile karşılaştığında sorunu çözmek için ne kadar çaba harcayacağını ve ne kadar ısrarcı olacağının da belirtisidir (Akkoyunlu ve Orhan, 2003, s. 85). Bu inanç problemlerle nasıl başa çıkılacağı konusunda bireysel düşünme tarzını, duygusal sağlığı, karar verme, stres ve depresyon ile başa çıkmaya da etki eder (Khodadadi ve arkadaşları , 2013, s. 29).

Öz yeterlik yargıları dört temel bilgi kaynağına dayanır. Bunlar (Bandura, 1989, s. 60): 1. Bireyin kendi deneyimleri

2. Başkaların performanslarını karşılaştırmada bireyin kendi yeteneklerini yargılaması için gerekli olan dolaylı deneyimi

3. Sözel ikna ve belirli yeteneklere sahip olan sosyal etkinin müttefik türleri 4. Bireyin psikolojik durumu

Bunların içinde ön plana çıkan kişinin yaşadığı kendi deneyimleridir. Çünkü bireyi en çok kendi yaşadığı deneyimler etkiler. İnsanlar sadece kolay deneyimler yaşarlarsa, çabuk sonuç beklerler ve hatalarından dolayı da kolaylıkla cesaretleri kırılır. Bu nedenle de bireylerin öz yeterliğinin direnç kazanması için sabırlı bir çaba ve engellerin aşılması için de deneyim gerekmektedir. Öz yeterliğin direnç kazanması bununla sınırlı değildir. Sosyal

Şekil

Tablo  1.  İnterneti  Film  İzlemek  Amaçlı  Kullanan  Öğrencilerin  İletişim  Beceri  Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve  t-Testi Sonucu
Tablo  2.  İnterneti  Ders  Çalışmak  Amaçlı  Kullanan  Öğrencilerin  İletişim  Beceri  Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Tablo 4. İnterneti Sosyal Paylaşım Sitelerinde Gezinmek Amaçlı Kullanan İletişim Beceri  Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
Tablo  5.  İnterneti  Oyun  Oynamak  Amaçlı  Kullanan  Öğrencilerin  İletişim  Beceri  Düzeylerinin Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t-Testi Sonucu
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Âciz gönlüm ne yaşarsın dünyada Bir arının gülden dermiş balı var Öten bülbül neyin var ki devada Bir goncanın hoş kokulu gülü var Gel boş gezme şu

Bunun için 1993 yılında yayımlanmıĢ olan Başkort Télénéñ Hüźlégé I-II (BTH) adlı sözlüğü, çalıĢmamıza temel baĢvuru kaynağı olarak aldık.

1) İrisin hormonu sirkadyen ritim göstermiştir. Bu ritim uykudan uyanıklığa geçişle birlikte hormon düzeylerinde artış ve daha sonra gün içinde yüksek seyretmesi ve akşam

İşyerinde harcanan saat (saat/hafta) ve işyerinde 1 saatte harcanan MET değerleri (MET/saat) açısından ayakta ve oturarak çalışan bireyler arasında p<0.05

öğretiminin kalitesinin ve verimliğinin en yüksek dereceye taşınmasını gerektirmektedir. Günümüzde dünyanın geldiği nokta kültürlerin birbirleriyle olan ilişkisini

Safran (2008)‟e göre; Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu BaĢkanlığı‟nın 9. Milli Eğitim ġurası kararları uyarınca, 15.11.1974 tarih ve 459 sayılı

Kâğıt, üzerine çeşitli yazılar ve çizimler işlendikten sonra, uygulamaya göre değişen sayıda katlanır ve bez ya da muşambaya yine belli sayıda sarılır. Muskalar,

Bu durumda karakterin, özellikle cumhuriyet kavramını kullanarak, okulda yeni düzenlemeler yapması; alt kimliği olan sessiz, sakin Büyükbaba’yı okul halkının