• Sonuç bulunamadı

B. İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle İlgili Yapılan

2. Türkiye’de İnternet ve Sosyal Paylaşım Sitelerinin Kullanımı İle

Aşkar ve Umay (2001) ilköğretim matematik öğretmenliği öğrencilerinin bilgisayarla ilgili öz yeterlik algılarını tespit etmek amaçlı bir araştırma yapmışlardır. Araştırmalarında veri toplama aracı olarak bilgisayar öz-yeterlik algısı ölçeği ve yanıtlayıcıların kimlik bilgileri tespit etmek amacıyla bilgisayara erişim koşulları, deneyim ve kullanım sıklığına ilişkin anket olmak üzere iki ölçek kullanmışlardır. Veri analizleri sonucunda, öğrencilerinin bilgisayarla ilgili öz-yeterlik algılarının düşük olduğunu, bilgisayara ilişkin öz yeterlik algılarının ise bilgisayar deneyimleri ve kullanma sıklığı ile yüksek derecede ilişkili olduğunu tespit etmişlerdir.

Orhan ve Akkoyunlu (2004) ilköğretim öğrencilerinin internete erişimlerini ve kullanma amaçlarını incelemek üzere bir çalışma yapmışlardır. Çalışmaya toplam 676 öğrenci katılmıştır. Çalışma sonucunda öğrencilerin interneti sıklıkla kullandıkları, yaş arttıkça internet kullanımının da aynı doğrultuda arttığı, internet kullanımının cinsiyette farklılık göstermediği, yaş ilerledikçe internetin oyun amaçlı kullanımının düştüğü, öte yandan bilgiye ulaşma ve haberleşme amaçlı internet kullanımının arttığı tespit edilmiştir.

29

Seferoğlu ve Akbıyık (2005) ilköğretim öğretmenlerinin bilgisayara yönelik öz yeterlik algıları üzerine bir çalışma yapmışlardır. Çalışmalarına dört farklı ilköğretim okulunda görev yapan 51 öğretmen katılmıştır. Çalışmada bilgisayar öz-yeterlik algılarının branş, mesleki kıdem, bilgisayar kullanımı ve kullanılan programlar gibi değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen bir anket ve Aşkar ile Umay (2001) tarafından geliştirilen “Bilgisayar Öz-yeterlik Algısı” ölçeği kullanılmıştır. Veri analizleri sonucunda öz-yeterlik algısı düşük olan öğretmenler bilgisayar kullanmayı büyük bir çoğunlukla okullarında sunulan bir kurs aracılığıyla öğrenirken, öz-yeterlik algısı yüksek olan öğretmenlerin bilgisayar kullanmayı çoğunlukla deneme-yanılma yoluyla öğrendikleri saptanmıştır.

Atav, Akkoyunlu ve Sağlam (2006) öğretmen adayların internete erişim olanaklarını ve interneti hangi amaçla kullandıklarını belirlemek amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırmalarına Hacettepe Üniversitesi’nden toplam 259 öğrenci katılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen bilgi formu kullanılmıştır. Veri analizleri sonucunda internetin en çok iletişim amaçlı kullanıldığı iletişimden sonra ise internetin genellikle bilgiye ulaşma, ödev veya proje yapma amaçlı kullanıldığı ortaya çıkmıştır.

Baytemir (2006) öğrencilerin interneti kullanma amaçları ve internette harcadıkları zaman açısından algıladıkları sosyal destek düzeyleri ile bazı demografik faktörleri incelenmek amaçlı bir araştırma yapmıştır. Araştırması toplam 384 öğrenci ile gerçekleştirmiştir. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu ve Algılanan Sosyal Destek Ölçeği kullanılmıştır. Veri analizleri sonucunda internet kullanım sıklığı ile sosyal destek arasında bir ilişki bulunmamış, aynı zamanda sosyal destek düzeyi ve akademik başarı ile interneti eğlence veya eğlence dışı amaçlarla kullanımı arasında da anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.

Karaca (2007) ise, internet kullanımının liseli gençlerin sosyal hayatlarındaki yeri ve etkisini belirlemek amacıyla bir araştırma yapmıştır. Araştırmanın örneklemini, Elazığ’da lisede okuyan öğrencilerden seçerek oluşturmuştur. Toplam 408 öğrenciden oluşan araştırmanın bulgularında ise, ele alınan çeşitli değişkenlerin (yaş, cinsiyet, lise türü, sınıf

30

dağılımı, yaşadıkları yerleşim birimleri, sağlık durumları… gibi) gençlerin yaşantılarında internet kullanımına bağlı olarak değiştiği tespit edilmiştir. Ortaya çıkan bu durumun ise öğrenciler üzerinde hem bireysel ve toplumsal olarak hem de ailevi problemlerin ve internete dair değerlendirmelerinin oluşumunda etkin rol oynadığı saptanmıştır.

Şener (2009) Facebook’un Türkiye’de kullanımını incelemek amacıyla bir çalışma yapmıştır. Çalışmasında Facebook kullanıcıların genellikle 18 ile 30 yaş arasında, yüksek eğitimli, genellikle İstanbul’da yaşayan ve ailesi ile birlikte oturan, bilişim teknolojisi konusunda bilgi sahibi olan kişilerden oluştuğunu ortaya çıkarmıştır. Bunlara ek olarak Facebook’un gün geçtikçe ihtiyaç duyulduğu her an bağlanılan ve boş zamanları geçirme aracına dönüştüşü sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada Facebook’ta arkadaşlık konusunda ise Facebook kullanıcıların genellikle Facebook’u yeni arkadaşlıklar edinmekten çok varolan arkadaşlarıyla iletişime geçiren bir platform olarak kullanıldığıdır. Çıkan bu sonuçla Facebook’un gündelik yaşamdaki arkadaşlığın sanal ortamda da sürdürülmesine katkı sağladığı görülmüştür. Çalışmada Facebook’u kullanma amacı ile ilgili çıkan sonuçta ise kullanıcıların genel olarak arkadaşlarıyla iletişim kurmak, izini kaybettikleri arkadaşlarını bulmak, hoşuna giden video ve fotoğrafları paylaşmak amaçları ile Facebook’u kullandıkları saptanmıştır.

Mazman (2009) sosyal ağların benimsenme süreci ve eğitsel bağlamda kullanımını belirlemek amacıyla bir araştırma yapmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen anket kullanılmış, bu anket web adresi Facebook ortamında dağıtılmış ve toplam 606 kişiye ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda ortaya çıkan modelde Facebook kullanım amaçları sosyal ilişkileri sürdürme, çalışma ve günlük etkinliklerde kullanma olarak 3 başlıkta tanımlanmıştır.

Ayhan ve Balcı (2009) Kırgızistan’da üniversite öğrencilerin kullanım ve doyumlar bakış açısıyla internet kullanma özelliklerini incelemişlerdir. Araştırmanın örneklemini dört farklı üniversiteden rastgele seçilen toplam 308 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Bulgular öğrencilerin daha çok bilgilenmek ve etkileşimde bulunmak amacıyla internet kullandıklarını göstermiştir. Bununla birlikte internetin sosyal kaçış mekanizması olarak

31

algılandığı ve bu nedenle de kullanıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca araştırma bulguları, bazı bağımsız değişkenlerin (internet kullanım becerisi, internet kullanm süresi, internete duyulan güven, internete bağlanılan yer gibi…) internet kullanım ve doyum motivasyonlarına verilen önem düzeyini farklı düzeylerde de olsa etkilediğini göstermiştir.

Ceyhan (2010) üniversite öğrencilerin kimlik statülerini ve temel internet kullanma amaçlarını belirlemek, cinsiyet ve problemli internet kullanma arasındaki ilişkiyi tespit etmek amacıyla bir araştırma yapmıştır. Araştırmasına toplam 446 üniversite öğrencisi katılmıştır. Araştırmasında veri toplama aracı olarak Problemli İnternet Kullanım Ölçeği, Genişletilmiş Objektif Ego Kimlik Statüsü Ölçeği ve Bilgi Anketi kullanmıştır. Yapılan analizler sonucunda öğrencilerin genel olarak tanımadıkları kişilerle sosyal ilişkiler kurmaları, tanıdıkları ve yakınları ile iletişim kurmaları ve interneti eğlenme amacıyla kullanmalarının problemli internet kullanmanın bir yordayıcısı olduğu ortaya çıkmıştır.

Belin ve Yıldız (2011) lise öğrencilerinin bir sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’u kullanma amaçları ve interneti hangi düzeyde kullandıklarını incelemek üzerine bir araştırma yapmışlarıdır. Araştırmada kullanılan anket Eskişehir il merkezinden 3 farklı orta öğretim kurumundan basit tesadüfi örneklem yöntemiyle seçilen toplam 137 öğrenciye uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin Facebook’u arkadaşları ile iletişimde bulunmak için kullandıkları, Facebook kullanımının özenti duygusunu tetiklediği, öğrencilerin fırsat buldukça Facebook’a girdikleri ve bunun sonucunda Facebook kullanımının sosyalleşme oranını azalttığı, öğrencilerin Facebook’u arkadaş edinme amaçlı kullanıdıkları ve bunun sonucunda da Facebook kullanımının gerçek yaşamdaki arkadaşlık hissini zayıflattığı ortaya çıkarılmıştır.

Ceyhan (2011) üniversite öğrencilerinin interneti bilgi edinmek, eğlenmek, tanıdıkları ile iletişime geçmek ve tanımadığı kişiler ile sosyal ilişkiler kurmak gibi nedenlerine göre problemli internet kullanım davranışlarının ve algıladıkları iletişim beceri düzeylerinin değişip değişmediğini tespit etmek amaçlı bir araştırma yapmıştır. Araştırmasına toplam 411 öğrenci katılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin internet kullanma nedenlerinin değiştiği, öğrencilerin inteneti kullanma nedenleri ile iletişim beceri düzeyleri

32

farklılaşmazken problemli internet kullanım düzeylerinin farklılaştığı tespit edilmiştir. Bunlarla birlikte interneti eğlenmek veya tanımadığı kişilerle sosyal ilişki kurmak amaçlı kullanan öğrencilerin problemli internet kullanma düzeylerinin yüksek olduğu, bilgi edinmek amaçlı interneti kullanan öğrencilerin ise problemli internet kullanma düzeylerinin daha düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Öztürk ve Akgün (2012) üniversite öğrencilerinin sosyal paylaşım sitelerini kullanma durumlarını ve amaçlarını tespit etmek, sosyal paylaşım sitelerin öğrenciler üzerindeki olumlu ve olumsuz özelliklerini ortaya çıkarmak, sosyal paylaşım sitelerini üniversite eğitimine uygulanmasına yönelik bir çalışma yapmışlardır. Çalışmalarına toplam 659 öğrenci katılmış, veriler ise 4 farklı ölçek kullanılarak toplanmıştır. Yapılan çalışma sonucunda öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerini yoğun bir şekilde kullandıkları, genel olarak video ve fotoğraf paylaşmak amaçlı bu sitelerin kullanıldığı, yeni arkadaş bulmaktan çok var olan arkadaşlarla iletişimi sürdürmek amaçlı bu sitelerin kullanıldığı tespit etmişlerdir. Yapılan çalışmanın bir diğer sonucu olarak öğrenciler sosyal paylaşım sitelerinin olumlu özellikleri olarak kedilerini rahat ifade ettikleri ve iletişimde kolaylık sağladığını belirtirlerken, olumsuz özellik olarak da gereğinden fazla zaman alma ve ders çalışmayı kısalttığı görüşleri ortaya çıkmıştır.

Deniz (2012) lise öğrencilerin Facebook kullanma alışkanlıklarını ve benlik algılarını belirlemek amacıyla bir araştırma yapmıştır. Araştırma Muğla merkez ilçesinde bulunan 11 ortaöğretim kurumundan katılan öğrenciyle gerçekleşmiştir. Veri toplam aracı olarak araştırmada hem nitel hem de nicel yöntemler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin önemli bir kısmının sosyal paylaşım sitelerini arkadaşları ile iletişime geçmek ve onlarla mesajleşmak amacıyla kullandıkları, öğrencilerin yaklaşık yarısı günlük hayatta konuştuğu aynı kişilerle, benzer konuları Facebook’ta da konuştukları, Facebook kullanımının iletişimleri konusunda herhangi bir fark yaratmadığı belirtilmiştir. Öte yandan yine öğrencilerin yarısı yüzyüze iletişim kurmanın Facebook’ta iletişim kurmadan daha iyi olduğunu, bunun temel nedeni de birlikteyken yapılacak etkinliklerin daha fazla olduğuna bağlanmıştır.

33

Balaman ve Karataş (2012) lise öğrencilerinin internet ortamında sosyal paylaşım sitelerini hangi amaçlarla kullandıklarını tespit etmek ve bu sitelerin ortaya çıkış sürecini anlatmak amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırmaları Adıyaman Anadolu Lisesinde öğrenim gören 177 öğrenci ile gerçekleşmiştir. Araştırma sonucunda öğrenciler arasında Facebook kullanımı genel olarak yorum yapma, müzik ve video paylaşma amacıyla kullanıldığı, yapılan yorumların herkese açık olmasından dolayı kalabalığa hitap ediliyormuş gibi algılandığı ortaya çıkmıştır.

Tüysüz, Balaman ve Atalar (2012) öğretmen adayların interneti hangi amaçla kullandıklarını tespit etmek amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırmalarını 180 öğrenci ile gerçekleştirmişlerdir. Verilerin analizi sonucunda interneti günde ortalama 1 saatten az olarak kullanan öğrencilerin internet bağımlısı olmadıkları, 11 saatten fazla interneti kullananların ise sosyal, fiziksel ve psikolojik gelişimlerinin tehlike altında oldukları, bilgisayar başında sürekli oturmanın iletişimden soyutlanmaya neden olduğunu ortaya çıkarmışlardır.

Fuat ve Him (2013) üniversite öğrencilerin internet kullanım durumlarını ve saldırganlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi tespit etmek amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırmalarını Girne Amerikan Üniversitesi psikoloji ve rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü öğrencilerinden rastgele seçilen 200 öğrenciyle gerçekleştirmişlerdir. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu ve Aşkın tarafından 1981 yılında Türkçe’ye uyarlaması yapılan Buss-Durkee’nin saldırganlık ölçeği kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda ortaya çıkan en dikkat çekici durumun internetin sosyalleşme aracı olarak kullanıldığı, internette zaman geçirmenin gerçek yaşamdaki ilişkileri rahatsız edici boyutta olmadığının ortaya çıkmasıdır.

Kılavuz (2013) internet kullanımının psikososyal durumlara olan etkilerini belirlemek amaçlı bir araştırma yapmıştır. Araştırmasını öğrenci ve öğrenci velilerinden oluşan toplam 1474 kişiyle gerçekleştirmiştir. Araştırma sonucunda öğrencilerin interneti en fazla oyun oynamak, yeni bilgiler öğrenmek, genel olarak ise sosyal paylaşım sitelerine girmek,

34

sitelerde çeşitli araştırmalar yapmak amaçlı kullandıkları belirlenmiştir. İnternet kullanımının başlaması ile birlikte okul başarısının düştüğü, ders çalışma ve kitap okuma sürelerinin azaldığı tespit edilmiştir.

Özkan (2013) sosyal ağ kullanıcılarının e-sosyalleşme sürecindeki kimlik yapılandırma süreçlerini belirlemek amacıyla bir çalışma yapmıştır. Çalışmasını Girne Amerikan Üniversitesinde okuyan rastgele seçilmiş 100 kişi üzerinden gerçekleştirmiştir. Çalışma sonucunda interneti kullanma sıklığı konusunda herhangi bir gizlilik gereksinimi duymayan öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerindeki bireylerle daha kolay iletişime geçtikleri, ancak bu siteler aracılığı ile iletişim kuran kullanıcıların kendilerini güvende hissetmedikleri ortaya çıkmıştır.

Bilen, Ercan ve Gülmez (2014) üniversite öğrencilerin sosyal ağları kullanma amaçları ve bu ağları benimseme sürelerini belirlemek amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırmalarını toplam 259 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirmişlerdir. Araştırmada kullnılan veri toplama aracı olarak da aynı araştırmacılar tarafından önceden geliştirilmiş olan “Facebook Kullanım Amacı Ölçeği” ve “Facebook Benimseme Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, bir sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’ un genel olarak arkadaşlarla iletişim kurmak amacıyla kullanıldığı, öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinde genel olarak yeni arkadaşlar bulmaktan çok var olan arkadaşlıklarını sanal ortamda sürdürmek amaçlı kullanıldıklarını tespit etmişlerdir.

Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında yapılan araştırmalara bakıldığında bu araştırmaların büyük bir çoğunluğunun internet kullanma amaçına yönelik oldukları tespit edilmiştir. Ancak internet kullanım amacı ile iletişim becerileri veya öz yeterlik düzeyleri arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığı veya varsa nasıl bir ilişkinin olduğu hususunda pek fazla araştırma bulunmamaktadır. Diğer taraftan, internette veya sosyal paylaşım sitelerinde harcanan zaman ile öz yeterlik düzeyi arasında da anlamlı bir ilişkinin olup olmadığını tespit eden yurtiçi veya yurtdışında yapılmış araştırmalara da rastlanılmamıştır. Yapılan bu araştırmanın da bu boşluğu doldurması beklenmiştir.

35

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeline, çalışma grubuna, verilerin toplanmasına ve verilerin analizine yer verilmiştir.