• Sonuç bulunamadı

Mehmet Muhlis Koner (Hayatı, şahsiyeti, fikirleri)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mehmet Muhlis Koner (Hayatı, şahsiyeti, fikirleri)"

Copied!
235
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

TARĠH ANABĠLĠMDALI

ATATÜRK ĠLKELERĠ VE ĠNKILÂP TARĠHĠ

BĠLĠM DALI

MEHMET MUHLĠS KONER

(Hayatı, ġahsiyeti, Fikirleri)

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DANIġMAN

Yrd. Doç. Dr. Mustafa ARIKAN

HAZIRLAYAN

Tuba ÖZDĠNÇ

(2)
(3)
(4)
(5)

iii

ÖNSÖZ

Son dönem Osmanlı mütefekkirlerini konu edinen biyografi çalıĢmalarının, tarih bakımından önemi herkesin malumudur. Bir yandan II. Abdülhamit idaresi ve II. MeĢrutiyet yıllarına, diğer yandan da Cumhuriyet idaresinin tek partili ile çok partili devrelerine Ģahit olmuĢ bir aydın ve siyaset adamının hayatı, Türk toplumunun hangi evrelerden geçerek nereye doğru bir seyir takip ettiğini göstermesi açısından araĢtırmacılara bir hayli malzeme sunar. Zira adı geçen dönemler sosyal, kültürel ve siyasi bakımdan pek çok değiĢim ve dönüĢümün yaĢandığı zamanları da içerirler.

ĠĢte Mehmet Muhlis Koner de bu dönemi yaĢamıĢ Ģahsiyetlerden biridir. O, bir aydın, mütefekkir, terbiyeci ve siyaset adımı vasıflarıyle temayüz etmiĢtir. Binlerce talebe yetiĢtirmiĢ, birçok eser vermiĢ, milletine ve memleketine hizmet yolunda hiçbir zaman geri durmamıĢtır.

Bu çalıĢma, O‟nun hayatı, faaliyetleri, Ģahsiyeti, eserler ve fikirlerini tanıtmak gayesini taĢımaktadır. AraĢtırmamız giriĢ, üç bölüm, sonuç, kaynakça ve eklerden oluĢmaktadır.

Tezimizin birinci bölümü Mehmet Muhlis Koner‟in hayatını içermektedir. Burada, onu tanıyanların tanıklıkları ve diğer kaynaklardan alınan bilgilerle yazarın doğumu, tahsil hayatı, öğretmenliği, belediye reisliği dönemindeki icraatları, gazetecilik hayatı ve ölümü ayrıntılarıyla verilmiĢtir.

Ġkinci bölümde, Türk ocaklarından halkevlerine geçiĢ, Konya Halkevinin açılıĢı ve geliĢimi ve Koner‟in 1943-1944 yıllarındaki Konya Halkevi baĢkanlığı sırasındaki yaptığı faaliyetler belirtilmiĢtir.

Üçüncü bölümde ise Koner‟in Ģahsiyeti, alıĢkanlıkları, hocalığı, Ģairliği üzerinde durulmuĢ ve Mehmet Muhlis Koner bibliyografyası verilmiĢ ve eserleri ayrıntılı olarak

(6)

iv

tahlil edilmiĢtir. Daha sonra siyasi fikirleri, eğitim, edebiyat ve felsefe anlayıĢı ayrıntılı bir Ģekilde incelenmiĢtir.

Sonuç kısmında ise Koner‟in bütün hayatı hakkında edindiğimiz bilgilerin genel bir değerlendirmesi yapılmıĢtır.

Konunun seçimi ve tevdîi hususunda, çalıĢmam sırasında deneyimlerinden beni hiçbir Ģekilde mahrum bırakmayarak, her zaman beni destekleyen ve yönlendiren çok kıymetli danıĢman hocam, Sayın Yrd. Doç. Dr. Mustafa ARIKAN‟a teĢekkürü bir borç bilirim. Ayrıca yardımlarından dolayı Doç. Dr. Caner ARABACI ve ArĢ. Gör. Dr. Mehmet Yastı‟ya da sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

Belgelerin temini hususundaki yardımlarından ve verdiği bilgilerden dolayı Mehmet Özgen Küçükkoner Beyefendi‟ye, Funda Küçükkoner Hanımefendi‟ye, çalıĢmam boyunca maddi manevi desteklerini esirgemeyen ailem ve kuzenim Huriye Selçuk‟a en içten ve sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

Tuba ÖZDĠNÇ Konya, 2013

(7)
(8)
(9)

vii

KISALTMALAR

BOA : BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivi

BCA : BaĢbakanlık CumhuriyetArĢivi

Bk : Bakınız

CHF : Cumhuriyet Halk Fırkası

CHP : Cumhuriyet Halk Partisi

C : Cilt

DP : Demokrat Parti

DN : Dosya numarası

KÖA : Koner Özel ArĢivi

MNE : Maarif Nezareti Evrakı

ty : Tarih Yok

s. : Sayfa

S : Sayı

yy : Yayın Yok

vd. : ve diğerleri

(10)

viii

ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa No:

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI ...i

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ KABUL FORMU ...ii

ÖNSÖZ ...iii ÖZET ...V ABSTRACT ...VI KISALTMALAR ...VII GĠRĠġ ...1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM HAYATI ve FAALĠYETLERĠ I. DOĞUMU ve TAHSĠL HAYATI ...3

II. MEMURĠYET HAYATI ...4

A. KÂTĠPLĠĞĠ ...4

B. ÖĞRETMENLĠĞĠ ...9

III. SĠYASĠ HAYATI ...14

A. ĠLK BELEDĠYE BAġKANLIĞI GÖREVĠ (1917-1919) ...14

B. ĠKĠNCĠ BELEDĠYE BAġKANLIĞI GÖREVĠ (1920-1923) ...18

C. MĠLLÎ MÜCADELE ve BELEDĠYE BAġKANI KONER ...22

D. ÜÇÜNCÜ BELEDĠYE BAġKANLIĞI GÖREVĠ (1946-1950) ...30

1. Elektrik Hizmeti ...34

2. Su Hizmeti ...36

3. Bayındırlık ve Ġmar Hizmetleri ...38

(11)

ix

E. BELEDĠYE BAġKANLIĞI HAKKINDA

DEĞERLENDĠRMELER ...44

IV. BASIN- YAYIN HAYATI ...48

A. GAZETECĠLĠĞĠ ...48

B. SELÇUK DERGĠSĠ ...54

C. SELÇUK GAZETESĠ ...55

V. ÖLÜMÜ ...57

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KONYA HALKEVĠ ve M. MUHLĠS KONER I. TÜRK OCAKLARINDAN HALKEVLERĠNE GEÇĠġ...62

II. KONYA HALKEVĠ‟NĠN AÇILIġI ve GELĠġĠMĠ ...67

III. ÇALIġMA ġUBELERĠNĠN FAALĠYETLERĠ ...69

IV. KONYA HALKEVĠ BAġKANI MEHMET MUHLĠS KONER ...74

A. VEKÂLETEN BAġKANLIK DÖNEMĠ ve FAALĠYETLERĠ ...74

B. BAġKANLIK DÖNEMĠ ve FAALĠYETLERĠ ...81

1. Eğitim ve Sosyal Faaliyetler ...82

a. Açılan Kurslar ...83

b. Sosyal Yardımlar ...84

c. Basın-Yayın ...88

d. Sergi, Konser ve Müsabakalar ...95

e. Sinema ve Temsil ...97

f. Konferanslar ...103

2. Kültürel Faaliyetler ...110

a. Toplantılar ...111

b. Millî Bayram Kutlamaları ...116

(12)

x

d. Anma Törenleri ...123

V. HALKEVLERĠNĠN ve KONYA HALKEVĠ‟NĠN KAPATILMASI ...129

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ġAHSĠYETĠ-ESERLERĠ-FĠKĠRLERĠ I. ġAHSĠYETĠ ...133

A. ġAHSĠYETĠNĠ ETKĠLEYEN UNSURLAR ...133

B. FĠZĠKĠ PORTRESĠ ve ALIġKANLIKLARI ...140

C. HOCALIĞI ...142

D. ġAĠRLĠĞĠ ...144

II. ESERLERĠ ...147

A. MEHMET MUHLĠS KONER BĠBLĠYOGRAYASI ...147

1. YayınlanmıĢ Telif Eserleri ...147

2. YayınlanmamıĢ Telif Eserleri ...147

3. Yayınladıkları Makaleleri ...148

B. ESERLERĠ HAKKINDA BĠLGĠLER ...164

III. FĠKĠRLERĠ ...171 A. SĠYASĠ FĠKĠRLERĠ ...171 B. EĞĠTĠM ANLAYIġI ...178 1. Edebiyat ve Cemiyet ...183 2. Felsefe ...185 C. MĠLLET ve MEDENĠYET ...186 1. Din ve Ahlâk ...189 2. Kadın ve Aile ...192 SONUÇ ...194

(13)

xi

BĠBLĠYOGRAFYA ...198 EKLER ...211

(14)

1

GĠRĠġ

Biyografi bilim, sanat, edebiyat ve siyaset gibi alanlarda baĢarılı olmuĢ, yaptıkları ve eserleriyle yaĢadıkları döneme iz bırakmıĢ tarihe mal olmuĢ Ģahsiyetlerin

hayatlarının hikâyesidir.1

Kısacası bir kiĢinin hayatının doğumundan ölümüne kadarki

sürecin herhangi bir kopukluğa meydan vermeden, devrin hadiseleri ve kiĢi üzerindeki etkileriyle birlikte anlatılmasıdır. Tarih ilminin Ģubelerinden birisi olarak kabul edilmekle birlikte, “Tarihin; milletler, müesseseler ve hadiselerle değil; fertlerle

uğraĢan kısmıdır.”2

Mehmet Muhlis Koner, 1302 yılında Konya‟da doğmuĢtur.3 Aslen Mevlâna

ahfadındandır.4

Ġlk tahsilini mahalle mektebinde, orta tahsilini de Konya Ġdadisi‟nde yapmıĢtır. Ġdadiden sonra o sıralarda Konya‟nın tek yüksekokulu olan Konya Hukuk

Mektebine devam etmiĢ,5 ancak son sınıfta edebiyata aĢırı merakı yüzünden okuldan

ayrılarak, fikir, sanat ve edebiyat adamı olmayı tercih etmiĢtir.6

Arapça ve Farsça

dillerini bilmekle birlikte Fransızcayı da kendi kendine öğrenmiĢtir.7

Adana‟da ve Konya‟da öğretmenliği yıllarında sayısız öğrenci yetiĢtirmiĢtir. Adana Maarif

Müdürlüğü, Konya Halkevi BaĢkanlığı ve ilki 1917-1919, ikincisi 1920-19238

ve üçüncüsü 1946-1950 yıllarında olmak üzere üç dönem Belediye BaĢkanlığı yapmıĢtır. O, bu baĢkanlıkları sırasında kimseyi kırıp incitmeden ilk yenilikleri belediye hizmetleri arasına katmıĢ ve hemĢerilerine hizmet için çırpınmıĢtır. Son baĢkanlığından 14 Mayıs

1950‟de yapılacak olan milletvekili seçimlerine katılmak düĢüncesiyle istifa etmiĢtir.9

Ancak milletvekili giriĢiminin olumsuz sonuçlanması üzerine bir daha resmi görev

1

Mübahat Kütükoğlu, Tarih AraĢtırmalarında Usul, Ġstanbul 2001, s. 23.

2

Mustafa Arıkan, Hamdi Ragıp Atademir ( Hayatı, ġahsiyeti, Fikirleri ), Ankara 1998, s. 1.

3 KÖE, TC. Maarif Vekâleti Memurlarına Mahsus Sicil Cüzdanı, Sicil No: 780, Devlet Matbaası

1930, s. 6.

4 Mehmet Özgen Küçükkoner, Mesnevi’nin Özü, Konya 1961, s. 19. 5

Mehmet Önder, Konya Maarifi Tarihi, Konya 1952, s. 63-64.

6

Ahmet Avanas, Milli Mücadelede Konya, Ankara 1998, s. 52.

7 Caner Arabacı, Millî Mücadele Dönemi Konya Öğretmenleri, Konya 1991, s.161. 8

Sicil Cüzdanı, s. 13-15.

9

(15)

2

almamıĢtır. Bu tarihten sonra 1957‟ye kadar geçen süre içinde bütün enerjisini kendisinin öteden beri üzerinde çalıĢtığı Mevlâna‟nın Mesnevî‟sini tercüme ve Ģerhine harcamıĢtır. Kısa süren bir hastalıktan sonra 21 Ekim 1957 tarihinde vefat etmiĢtir.

Ġlim âlemine çeĢitli sahalarda birçok telif eserler kazandırmıĢ, çıkardığı Selçuk gazetesi ile basın dünyasına yıllarca hizmet etmiĢtir. Duygu ve düĢüncelerini milletiyle paylaĢmak için gazeteciliği kendisine bir görev olarak kabul etmiĢ, 1908‟den itibaren de

Hakem, Bârika, Babalık, Öğüt, Ufk-ı Âti, ġahap, Ocak, Yeni Ses, Selçuk, Ekekon, Selçuk Dergisi, Konya Dergisi, Din Yolu Dergisi gibi çeĢitli gazete ve dergilerde yazılar

yazmıĢtır. Bu gazete ve dergilerdeki yazıları okuyucular tarafından dikkatle takip edilmiĢtir.

ÇalıĢmamızın konusu, yukarıda kısaca hikâyesini sunduğumuz hayattır. Mehmet Muhlis Koner, eserleriyle yaĢayan, fakat lâyıkıyla tanınmayan bir âlim, siyaset adamıdır.

(16)

3

BĠRĠNCĠ BÖLÜM HAYATI ve FAALĠYETLERĠ I. DOĞUMU ve TAHSĠL HAYATI

Mevlâna soyundan gelen10 ve Osmanlı Devletinin son yıllarında doğup,

Cumhuriyet döneminde yaĢayan köprü nesillerden biri olan Mehmet Muhlis Koner,

1302 (1886) yılında11 Konya‟nın KöprübaĢı semtindeki evlerinde dünyaya gelmiĢtir.

Konya‟nın çok yönlü ve ender yetiĢtirdiği Ģahsiyetlerinden biri olan Mehmet Muhlis Koner‟in babası, ticaretle uğraĢan Konya eĢrafından RüĢtü Efendi, annesi Mevlâna soyundan gelen Tevfik Çelebi‟nin kardeĢi Emine ġerife Hanımdır. Mehmet Muhlis Koner, çok küçük yaĢta babası RüĢtü Efendi‟yi kaybetmesi üzerine dayısı Tevfik Çelebi‟nin himayesinde büyümüĢtür. Tevfik Çelebi, yeğeni Mehmet Muhlis‟i Mevlevî adap ve erkânına göre yetiĢtirmeye gayret etmiĢ, O‟nu zaman zaman Mevlevî Dergâhına götürüp ney sesinin verdiği manevi huzur içinde ilk eğitimini almasını sağlamıĢtır. Koner, dergâhta yapılan Mevlevî ayinlerini huĢû içinde izlemiĢ, Mevlana‟nın Mesnevi‟sini dinleyerek çocukluğunun ilk yıllarını dergâhın bahçesinde geçirmiĢtir.12

Mehmet Muhlis Koner, ilk tahsilini Konya Sıbyan Mektebinde, orta tahsilini de Konya Ġdadisi‟nde yapmıĢtır. Daha sonra yüksek tahsili için günümüzdeki manada

Konya‟nın tek yüksekokulu olan Konya Hukuk Mektebine devam etmiĢ13

, ancak son sınıfta edebiyata aĢırı merakı yüzünden okuldan ayrılarak, fikir, sanat ve edebiyat adamı

olmayı tercih etmiĢtir.14

Arapça ve Farsça dillerini de iyi derecede bilen15 Koner, Hukuk

10 Naci Fikret BaĢtak, “Konya‟da Fikri Hayata Rici Bir BakıĢ”, Konya, S.69, 1944, s.45. 11 Sicil Cüzdanı, s.6.

12

M. Özgen Küçükkoner-Ġhsan Kayseri, Mehmet Muhlis Koner (17 Mayıs 1886- 21 Ekim 1957)

Doğumunun 120. Yılına Armağan, Konya 2006, s.15.

13 Sicil Cüzdanı, s.7. 14

(17)

4

Mektebinden ayrılmasından sonra eğitimi hiçbir zaman bırakmamıĢ kendi kendine

Fransızca öğrenmiĢ,16

Fransızcayı Fransızca eserleri anlayacak, Fransızlarla rahatça

konuĢacak kadar ilerletmiĢtir.17

II. MEMURĠYET HAYATI A. KÂTĠPLĠĞĠ

Koner, öğrenim hayatını tamamladıktan sonra çeĢitli yerlerde memurluk yapmaya baĢlar. O, ilk olarak kâtiplik görevine baĢlamadan önce Konya Ġdadi Mektebi‟nde öğretmenlik yapmak için baĢvuruda bulunur.

Konya Ġdadi Mektebi‟nde öğretmen kadrosu hiçbir zaman tam olarak oluĢturulamaz. Okulun öğretmen ihtiyacını karĢılamak için geçici tedbirler alınır. Kimi zaman maarif müdürleri derslere girer, kimi zaman da okulun idarecileri öğretmeni olmayan dersleri okutmayı üstlenir. Bu tedbirler de yeterli gelmeyince okulun öğretmen ihtiyacını karĢılamak amacıyla Maarif Ġdaresi ilanla öğretmen aramak zorunda kalır. ĠĢte bunlardan biri de 1905 yılında Ziraat derslerini okutmak için verilen ilandır. Ġlan ile Ziraat derslerini okutacak bir öğretmene ihtiyaç olduğu ve isteklilerin Maarif Ġdaresi‟ne baĢvurmaları duyrulur. Ġlandan kısa bir süre sonra ise Ġsmail Naci Bey, Faik Bey, Ahmet Rıfat Bey, Ahmet Mithat Bey ve Muhlis Bey Ziraat öğretmenliği için baĢvuruda

bulunur. BaĢvuruları kabul edilen bu beĢ kiĢi oluĢturulan sınav komisyonu tarafından

yazılı bir sınava tabi tutulur. Sınav sonucunda Ġsmail Naci Bey birinci, Faik Bey ikinci, Ahmet Rıfat Bey üçüncü, Mehmet Muhlis Bey dördüncü ve Ahmet Mithat Bey beĢinci

gelir. Öğretmenliğe Ġsmail Naci Bey tayin edilir.18

Koner, olumsuz sonuçlanan bu giriĢiminden sonra 10 Nisan 322 (1906) tarihinde Konya Maarif Mektebi Ġptidai Kâtibi olarak yüz kuruĢ maaĢ ile devlet memuriyetine baĢlar. MaaĢı 18 Ağustos 1323 (1907)‟de iki yüz altmıĢ kuruĢ, 21 Ekim 1325 (1909)

15

Sicil Cüzdanı, s.7.

16 Arabacı, Konya Öğretmenleri, s.161. 17

Namık Ayas, “Koca Reis Bugün ÖlmüĢtü”, Yeni Konya, S.10255, 21 Ekim 1975, s.2.

18

(18)

5

tarihinde de dört yüz kuruĢ olur. Buradaki görevini en son aldığı maaĢla 1 Eylül 1329 (1913) tarihine kadar sürdürür. Bu tarihten itibaren görev yeri değiĢir ve aynı gün Konya Ġdadisi Kâtipliğine altı yüz kuruĢ maaĢla getirilir ve 19 Eylül 1332 (1916) yılına

kadar da burada çalıĢır.19 Bu tarihten sonra kâtipliği bırakarak öğretmenlik yapmaya

baĢlar.

Konya Ġdadisi öğrencilerinden ve aynı zamanda Koner‟in de bir öğrencisi olan Namdar Rahmi Karatay, Mehmet Muhlis‟in idadideki kâtiplik günlerine iliĢkin izlenimlerini Ģöyle anlatır: “Mehmet Muhlis‟e karĢı çocukların yüksek bir sempatisi

vardı. Onu; yüksek kültürlü, zeki, hassas, edebiyat ve felsefeye âĢinâ bir adam olarak tanırlardı. Hakikaten o, daha ilk zamanlarda „Anadolu Kadınları‟ adlı bir piyes yazmıĢ ve bunda hayli muvaffak olmuĢtu. Daha sonra memleketin gazetelerinde, mecmualarında; edebî, ilmî, siyasî yazılarla kendini tanıtmıĢtı. Fakat onun mukadderatı her Ģeye rağmen çizilmiĢ değil miydi? ĠĢte nihayet mektep kâtibi idi ve ancak o sahada terfi ederse edecekti. Gerçi o mütemadiyen çalıĢıyor, bir taraftan Konya‟daki Hukuk Fakültesine devam ediyor, diğer taraftan kendi kendine elde ettiği Fransızca ile Garp ilminin geniĢ ufuklarına kanat açıyordu.”20

Öğretmenliği çok seven ve eline geçen her fırsatı değerlendirmeye çalıĢan Koner, Konya Ġdadisi kâtiplik vazifesi sırasında boĢ kalan derslere girmek için tekrar baĢvuruda bulunur. 1325 (1909) senesinde Konya Ġdadisi Fransızca derslerini verecek bir öğretmene ihtiyaç duyar. Bunun üzerine Maarif Müdüriyeti bu ihtiyacı karĢılamak için yine bir ilan verir ve bir sınav komisyonu oluĢturur. OluĢturulan bu komisyon huzurunda Mehmet Muhlis Bey, Yorgaki Efendi ve Jak Saya Bolyan Efendi yazılı bir sınava tabi tutulur. Sınav sonucunda Konya Mekteb-i Ġdadisi‟nin Fransızca muallimliğine yüz kırk kuruĢ maaĢla üçüncü ve dördüncü sınıflarına Mehmed Muhlis

Efendi21, üç yüz otuz kuruĢ maaĢla beĢinci, altıncı ve yedinci sınıflarına da Jak Saya

19 Sicil Cüzdanı, s. 10-11. 20

Namdar Rahmi Karatay, Kitaplarımın Hikâyesi, Ġstanbul 1952, s.95-96.

(19)

6

Bolyan tayin edilir.22 Koner, buradaki Fransızca öğretmenliğinin yanında Konya‟nın

özel okullarından biri olan Ümit Mektebi‟nde de Türkçe öğretmenliği görevini üstlenir.23

Böylece kâtiplikle beraber Mehmet Muhlis‟in öğretmenliğe bir geçiĢ dönemi sayabileceğimiz günleri baĢlar.

Artık Mehmet Muhlis, Ġdadide sıradan bir kâtip değildir, Fransızca dersleriyle birlikte ara sıra boĢ kalan Edebiyat derslerine de girmeye baĢlar. Kâtiplik, öğretmenlik vazifelerinin yanında kendini yetiĢtirmeye çalıĢır, kendi kendine ilerlettiği Fransızca

yardımı ile Batı‟nın ilmî eserlerini de takip eder.24

Koner‟in kâtiplik görevinin yanında öğretmenlik vazifesine baĢlamasıyla birlikte yetiĢmesinde etkili olduğu pek çok öğrencisi olmuĢtur. Bunlardan biri de Naci Fikret BaĢtak‟tır. BaĢtak: “Ötekilerden büsbütün farklı, hakikî bir mütefekkir” olarak gördüğü hocasının kâtiplik dönemdeki öğretmenliğini Ģöyle anlatır: “Biz idadinin dördüncü

sınıfına gelmiĢtik. Muallimi gelmeyen bazı derslere, bilhassa Türkçe veya Fransızca derslerine mektebin nahif vücutlu, soluk simalı bir genç olan kâtibi Mehmet Muhlis Bey, gelmeye baĢladı. Bunun ders okutuĢu baĢka idi. Bir kere diğer muallimler gibi, sert ve soluk bir ciddiyet göstermiyordu. Bu bizim gibi idi, adeta bir arkadaĢ... Fakat ne yüksek, ne canlı, ne hararetli arkadaĢ. Söylediklerini ders Ģeklinde değil musahabe Ģeklinde, hatta sohbet Ģeklinde söyler, fakat biz onları diğer derslerden daha çok sever, daha samimiyetle karĢılar ve daha iyi hatırda tutardık. Ve hepimiz isterdik ki bütün derslerin muallimleri gelmeseler de hepsine de vekâleten Mehmet Muhlis Bey gelse...”25

M. Muhlis‟in bir diğer talebesi ise Sadrettin Karatay‟dır. Karatay, Konya Ġdadisinin RüĢtiye sınıflarında 11-12 yaĢlarındadır. Karatay, o dönemde Ġdadide, her hafta sonu, yani PerĢembe günleri dağılmadan önce bütün sınıfların toplandığını, bir

22 BOA MNE. MF. MKT / 1095-62, s. 24.

23 Ümit Mektebi 5 Mart 1913 tarihinde idadi seviyesinde 12 yıllık bir eğitim kurumu olarak açılır.

Mektebin Öğretim kadrosu Ģehirde bulunan diğer eğitim kurumlarında görev yapan ve ücreti karĢılığı derslere giren öğretmenler ile devlet memurlarından oluĢmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bk: Sarıçelik,

Konya’da Modern Eğitim, s. 274.

24

Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 161.

25

(20)

7

muavin tarafından haftanın cezaları ve aferinleri okunduğunu, bir iki vatan Ģarkısı ve marĢ söylendikten ve nihayet üç kere „PadiĢahım çok yaĢa!‟ diye bağırıldıktan sonra herkesin dağıldığını anlatır. O, böyle günlerde bazen “koyu renk fesli, iyi giyinmiĢ

zayıf” birini gördüklerini ve çok kere elinde ağızlığa takılı sigara bulunan bu adam da

“aĢağıdakilere tepeden bakan bir hâl” olduğunu belirtir. Karatay, daha sonra O‟nu tanıyan çocuklardan bu kiĢinin okulun kâtibi Mehmet Efendi olduğunu ve aynı zamanda Konya Hukuku Mektebi‟ne de devam ettiğini öğrendiğini açıklar.

Karatay, Muhlis Beyin zaman zaman Türkçe, Fransızca gibi derslere vekâleten geldiğini, bu derslerin imtihanlarına mümeyyiz olarak çağrıldığını belirtir. Nitekim Koner, Karatay‟ın Konya Ġdadisinin birinci sınıf birinci sınıf umumî imtihanında Türkçe

ve kitabet mümeyyizliğine26 gelmiĢtir ve O‟nu imtihan etmiĢtir. Karatay, sınavda

yaĢadıklarını Ģu Ģekilde anlatır: “Ġçeriye ikiĢer, üçer giriyorduk, imtihan suallerinin

listesi vardı. Hocamız giren talebeye sorulmak üzere listeyi mümeyyiz efendilerin önüne sürüyordu. Ben iskemleye oturunca Muhlis Bey listeye falan bakmadan; „Sen bana natüralistleri anlat‟ diye hiç beklemediğim bir sual sordu. Hocamız ve öbür mümeyyiz gibi önce ben de bir durakladım: Fakat o kurnaz bir gülümseyiĢle, ama gene de ciddî cevap bekliyordu. Ben ilk gençlik özentisi ve o zamanki edebî cereyanların tesiriyle bizde pek moda olan Fransız edebiyatına merak sardırmıĢtım. Muhlis Bey de bu hevesimi ara sıra derslerimize geldikçe sezmiĢ olmalıydı. Ben herhalde natüralistlerle romantikleri birbirine karıĢtırarak bildiğim Fransız romancılarını; birkaç da roman adı ekleyerek sıraladım. Ġmtihan heyetinin öteki üyeleri benim cevabımdan belki de bir Ģey anlamamıĢlardı…” Karatay, Koner‟in böyle bir soru sormasını ise “kendi kültür üstünlüğünü öteki muallimlere duyurmak için Muhlis Beyin bir jesti” Ģeklinde

değerlendirir ve böyle Ģeylerden hoĢlandığını belirtir. Ayrıca hocasının yaptığı bu

muzipliğin neticesinin de kendisini çok memnun ettiğini, on numara aldığını ekler.27

26

Mümeyyiz: Bir sınavda bulunup öğrencinin bilgisini yoklayan kimse. Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lüğat, Ankara 1990, s. 863.

27

Sadrettin Karatay, “Kaybettiğimiz Kıymetler: Rahmetli Muhlis Bey”, Yeni Konya, s. 3032, 28 Kasım 1957, s. 2.

(21)

8

Konya Ġdadisinin öğrencilerinden biri ise Mithat ġakir Altan‟dır. Altan, Koner‟in o yıllarda Ġdadide kâtiplikle beraber ara sıra ilk kısımlara ve onlardan aĢağıdaki sınıflara boĢ kalan derslere girdiğini belirtir. O, Muhlis Bey‟in, ta o zamandan itibaren “hareketli

ve canlı bir tip” olduğunu, hatta okulun öğrencileriyle, özellikle Ģiire, edebiyata hevesli

olanları, yazı yazanları ile sık sık ders aralıklarında, öğle teneffüslerinde, yemekhanede fırsat düĢtükçe buluĢup konuĢtuklarını ve kendileriyle ĢakalaĢtığını; öğrencilerin de onunla buluĢmayı sevdiğini, aralarına alıp çeĢitli konuları kendisiyle tartıĢtıklarını söyler. Altan‟a göre bu öğrenciler için adeta bir ihtiyaçtır. Çünkü o yıllarda memlekette Edebiyat, DüĢün, Güzel Sanatlar ve müspet bilimler alanlarında yeni akımlar belirmiĢtir. MeĢrutiyetin ilânı ile az çok yazı ve düĢünce yaĢantısında belirmeye baĢlayan özgürlüğün, öğrenciler için bir muamma gibi gelen Avrupa‟yı öğrenmek merakının, geriliğin nedenlerini bulmak çabalarının onları saran heyecanı, bu akımlara hız verir. Memleket sorunlarından çok dıĢardan gelen ve esinti halinde yurt boyunca dalgalanan bir takım yeni kavramlar bu akımları doldurur. Tüm gençlik, bu etkilerle etkilenir. Hele yatılı öğrenciler arasında arasız her gün yapılan tartıĢmalar, mütalaa saatlerini doldurmakla kalmaz, yatakhanelerine kadar uzanır ve uykularını böler. Hocaları arasında heyecanlı ve ateĢli kiĢiler, bu akımları yakından izleyenler de vardır. Bu akımları yakından takip eden hocalar da öğrencilerle konuĢmaktan geri durmazlar, onlar çeĢitli eleĢtirmeleriyle meraklarını, eğilimlerini bu konular üzerine çekerler… O zamanlar, Ġçtihat, Servet-i Fünün gibi yeni ve eski fikir ve edebiyat dergileri, ġehbal gibi sanat, Kalem gibi mizah dergileri, Abdullah Cevdet, Baha Tevfik ve Ahmet Nebi beylerin materyalist görüĢleri ve doğa kavramlarını yansıtan çeviri ve yayınları, Celal Nuri‟nin Tarih ve toplumumuz, dinimiz üstüne olan etüt ve eleĢtirmeleri, Tevfik Fikret‟in, Abdülhak Hamit‟in, Cenap ġehabettin‟in, Hüseyin Suadi‟nin, Mehmet Emin Yurdakul‟un, Emin Bülend‟in, Mehmet Akif‟in, Refik Halid‟in, Hüseyin Rahminin, Rıza Tevfik‟in, Ziya Gökalp‟in ve öteki düĢünür ve yazarların Türkiye‟de yeni bir yaĢantının doğuĢu, yeni ve millî bir oluĢmayı, ileri bir anlayıĢı kafalarda ve duygularda iĢlemek ihtirası ile harcadıkları emekler ve yurt düzeyinde estirdikleri hava, onları derinden sarar ve bir idealizmin sıtmasıyla hepsini sürekli konuĢmak ve düĢünmek isteyen insanlar haline getirir. Avrupa düĢünür ve ediplerinden yapılan çeviri ve

(22)

9

aktarmalar da bu sarıĢı gittikçe yoğunlaĢtırır. Bu noktada Altan, birçok öğrencinin kendilerine en yakın kiĢilerden biri olarak Mehmet Muhlis Koner‟i gördüğünü belirtir. Çünkü Altan‟a göre, o yaĢta ve o ateĢli heyecanlı delikanlılık yıllarında onlara ve ruhlarına en yakın gelen çevrelerindeki o günün gençlerinden birisi ve baĢta geleni Mehmet Muhlis beydir. Koner, aralarındaki yaĢ ayrılığına bakmadan öğrencilerle söyleĢmeyi, günün türlü konularına değinmeyi, tartıĢmayı, hatta ara sıra onlarla bu yeni hava içinde düĢün ve duygu bakımından hareketlendirmeyi sevenlerin en önde

görünenlerinden biri idi.28

B. ÖĞRETMENLĠĞĠ

Memuriyete ısınamayan29 Mehmet Muhlis Koner‟in öğretmenlik hayatı 1 Eylül

1332(1916) tarihinde sekiz yüz kuruĢ maaĢ ile Edebiyat, Felsefe ve Türkçe muallimi olarak Ġttihat ve Terakki Mektebi‟nin lise kısmında baĢlar. Öğretim kadrosunun maaĢları girdikleri derslere ve yürüttükleri idari görevlere göre değiĢen Konya Ġttihat ve Terakki Mektebi‟nde bir yıl çalıĢtıktan sonra Koner‟in maaĢı 1333(1917) yılında bin kuruĢ olmuĢtur ki okul müdürü Süleyman Necati‟den sonra en fazla maaĢ alan

öğretmendir.30

“Dinamik, aydın bir insanın kabına sığmayan”31 kiĢiliğiyle Koner,

Ġttihat ve Terakki Mektebinde derslerini vermekle yükümlü bir muallim olmakla kalmayıp, okul yönetimi ile kararların alındığı, eğitim-öğretim ile ilgili her türlü yeni düĢünce ve esasların görüĢüldüğü öğretmen meclisinin daimî encümen üyeliğine de

Hisâbi, Naim ve Ġsmail Beyler ile birlikte seçilir.32

Ġlerleyen zamanlarda toplantılarından birini gerçekleĢtiren öğretmenler meclisi, öğretim yöntemi hakkındaki yeni esaslara herkesin vakıf olması için yeni kararlar alır. Buna göre meclisçe seçilecek bir öğretmen tarafından öğrenciye ders anlatılacak, sonrasında, öğretmenin ders verme

28 Mithat ġakir Altan‟ın “Mehmet Muhlis Bey(Koner)” adlı ve 01.08.1966 tarihli Avukat Mehmet

Özgen Küçükkoner‟e gönderdiği mektup.

29

Avanas, Milli Mücadelede Konya, s. 52.

30

Hakan Aydın, Ġttihat Ve Terakki Mekteplerinin Yapısal Özellikleri Üzerine Bir Ġnceleme, S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Konya 2008, s. 122.

31

Ġsmail Hakkı Aladağ, “Ölümünün Birinci Yıldönüm”, Yeni Konya, S.2927, 22 Ekim 1958, s. 2

32

(23)

10

yöntemi tartıĢmaya açılacak, bir bakıma öğretmenin kiĢiliği, bilgisi, ses tonu, konuĢma temposu, telaffuzu jest ve mimikleri, ders anlatılırken kullandığı teknikler değerlendirilecektir. Alınan kararlar doğrultusunda eğitimde hizmetten hiçbir zaman

geri durmayan Koner, ilk dersi, Türkçe Öğretmeni sıfatıyla üzerine alır.33

Koner, Ġttihat ve Terakki Mektebindeki öğretmenliğinin yanında aynı yıl 3 Ekim 1332(1916) tarihinden itibaren de iki yüz kırk kuruĢ maaĢla Medrese-i Ġlmiye Ulûm-ı Tabiiye ve Coğrafya Öğretmenliği görevini de üstlenir, yaklaĢık bir ay sonra 1 Aralık 1332(1916)‟te maaĢı dört yüz kuruĢ olur ve 1 Eylül 1333(1917)‟e değin bu görevde kalır. Daha sonra aynı okulda 1 Eylül 1333(1917) tarihinde Fransızca derslerini verir ve maaĢı sekiz yüz kuruĢ olur. Bu görevi 1 Aralık 1333(1917) tarihine kadar devam ettirir. Bu tarihten itibaren maaĢı 1300 kuruĢ olur ve Medrese-i Ġlmiye Fransızca öğretmenliğinin yanında Dârü‟l-Muallimat Ruhiyat muallimliğini de yapar. Bu görevi sırasında 1 Eylül 1334(1918)‟te maaĢına 300 kuruĢ zam yapılır ve 6 Nisan 1335 tarihine

kadar görevine devam eder.34

Koner, bütün bu okullarda öğretmenlik yaptığı esnada “Temiz, vicdanlı ve namusu

mücessem zat”35

olan Vali Muammer Bey‟in bizzat tensip ve tavsiyesiyle Konya

Belediye baĢkanlığına da seçilir.36 Böylece hem öğretmen hem Belediye BaĢkanı

sıfatıyla çalıĢmalarına devam eder.

Koner, öğretmenliğe baĢladığından beri sadece öğretmenlik yapmamıĢ, öğretim programı ve okul kültürü gibi okulun temel unsurlarına ek olarak sosyal faaliyetler aracılığıyla da öğrencilerin siyasal ve ideolojik yönelimlerini belirlemeye de çalıĢmıĢtır. Bu amaçla II. MeĢrutiyetin yıl dönümü münasebetiyle 23 Temmuz 1917 tarihinde Hükümet Meydanında düzenlenen törene Belediye BaĢkanı sıfatıyla katılır ve devlet erkânı huzurunda bir tören konuĢması yapar. Törenlerin ikinci adresi Ġttihat ve Terakki Kulübü olur. Devlet erkânıyla birlikte kulübe götürülen öğrenciler, bu kez Ġttihat ve

33

Aydın, Ġttihat Ve Terakki Mektepleri, s. 152.

34 Sicil Cüzdanı, s.10-11. 35

Koner, “Adam YetiĢtirme ve Himaye”, Ekekon, S: 1350, 20 Ġkinci Kanun 1942, s.1.

36

(24)

11

Terakki Mektebi Edebiyat Muallimi sıfatıyla konuĢan Mehmet Muhlis ve Mithat ġakir Bey‟in konferansını dinler. Kulüpteki tören Vali Muammer Bey‟in konuĢmasının ardından Ġttihat ve Terakki Mektebi kız ve erkek öğrencilerinin okuduğu “Ġttihat MarĢı”

ile sona erer.37 Ġttihat ve Terakki kulüplerinde, Ġttihat ve Terakkinin dünya görüĢünün

anlatılmasının yanında eğitimden sağlığa pek çok alanda çok sayıda konferans

düzenlenir, bu konferansları verenlerden biri de Mehmet Muhlis olur.38 Bunların

yanında milliyetçilik düĢüncesinin oluĢması için yapılan konferanslar, tiyatro

gösterileri, konserler ve toplantıların düzenlenmesine de öncülük eder.39

I. Dünya savaĢından yenik çıkılması üzerine ağırlaĢan siyasî atmosfer nedeniyle Ġttihat ve Terakki Mektebi‟nin bu isimle tedrisata devam etmesi imkânsız görülür. Okul 1918 Ekiminde son günlerini yaĢar ancak özel bir Ģirket bünyesinde Anadolu Ġntibah

Mektebi adıyla yola devam eder.40 Konya Ġttihat ve Terakki Mektebi‟nin öğretim

kadrosunu oluĢturan seçkin isimler ise Anadolu Ġntibah Mektebi‟nde göreve devam eder. Bu seçkin isimlerden biri olan Mehmet Muhlis Koner de 1 Mart 1335(1919) tarihinde açılan okulun eğitim ve öğretim kadrosunda Musahibât ve Fransızca derslerine girmeye baĢlar. Koner, bu okulda iki yıla yakın bir süre çalıĢtıktan sonra Mümtaz Bahri

Koru ile birlikte 15 TeĢrin-i Evvel 1336(1920)‟da ayrılır.41 Aynı zamanda 1919-1920

yılları arasında Sanayi Mektebinde de Fransızca okutmaktadır.42

Koner, bu okullardan ayrılmasından sonra mezun olduğu ve bazı dönemler de vekil öğretmenlik yaptığı liseye Konya Sultanisi‟nde 6 Ocak 1337(1921) tarihinde Fransızca muallimi olarak yeniden göreve baĢlar. Burada 31 Mayıs‟a kadar çalıĢır daha sonra istifasını vererek ayrılır. Koner, aslında Konya Sultanisi‟nde öğretmenlik yaptığı sırada Konya Belediye

37

Daha sonra Ġttihat ve Terakki Mektebi kız ve erkek öğrencileri adına söz alan Sabri Efendi ve Kaya Hanım‟ın nutukları izlemiĢtir. Ayrıntılı bilgi için bk: Aydın, Ġttihat ve Terakki Mektepleri, s.174-175.

38

Aydın, Ġttihat ve Terakki Mektepleri, s. 29-34.

39

Aydın, Ġttihat ve Terakki Mektepleri, s. 80-82.

40 Sarıçelik, Konya’da Modern Eğitim, s. 275. 41

Ayrıntılı bilgi için bk; Aydın, Ġttihat ve Terakki Mektepleri, s. 174-175. Mehmet Muhlis, bir dedikondu sebebiyle 12 Mayıs 1335 (1919) tarihinde görevden azledilmiĢ, daha sonra 2 Ağustos 1335 (1919) tarihinde bu karar düzeltilerek öğretmenliğe devamına karar verilmiĢtir. Ayrıntılı bilgi için bk: Sicil Cüzdanı, s. 39

42

(25)

12

BaĢkanıdır. Çünkü O 24 Mart 1336 tarihinde yeniden Belediye BaĢkanı olur ve bu vazifesini 20 Nisan 1339 tarihine kadar sürdürür. YaklaĢık üç yıl Belediye BaĢkanlığından sonra tekrar Konya Lisesi‟nde I. kur Fransızca Öğretmeni olarak 30 Nisan 1339 (1923)‟da bin kuruĢ maaĢ ile göreve baĢlar. Koner, bu tarihten 25 Aralık 1927 tarihine kadar Konya Lisesi‟nde öğretmenlik yapar. Bu süre içinde Fransızca, Felsefe, Sosyoloji ve Tarih dersleri verir. Aynı zamanda Konya Lisesi‟ne baĢlamasından tam bir ay sonra 1 Ekim 1926 tarihinde iki bin beĢ yüz kuruĢ maaĢ ile Konya Erkek Mektebi Fennî Terbiye ve Ruhiyat Öğretmenliği de yapmaya baĢlar.

Buradaki vazifesi de 27 Aralık 1927 tarihinde son bulur.43 Mehmet Muhlis, bu okulların

yanında 1917 yılında açılan ve 1924‟te kapatılan Konya Darülhilâfetilaliyye Medresesi‟nde de Edebiyat öğretmenliği yapar. Ancak Koner‟in bu okulda ne zaman

çalıĢmaya baĢlayıp ne zaman ayrıldığı tam olarak belli değildir.44

Mehmet Muhlis Koner, Konya Ģehrinden baĢka Adana‟da da görev yapar. O, 12 Aralık 1927 tarih ve 991 numaralı karar ile Adana‟da Millî Eğitim Müdürlüğü‟ne tayin edilir, göreve ise dört bin kuruĢ maaĢ ile 29 Aralık 1927‟de baĢlar. 1 Mart 1930 tarihine kadar da bu görevde kalır. Öğretmenliği çok seven Koner, Adana Maarif Müdürlüğü‟nün yanında 1 Eylül 1928-31 Ağustos 1929 tarihleri arasında Adana Erkek

Lisesinde Türkçe öğretmenliği de yapar.45

Koner, Adana‟da yaklaĢık iki buçuk yıl kaldıktan sonra “havası, suyu, feyz-ü

bereketi ve Türk tarihinin en mühim eserlerini göğsünde taĢıması itibariyle Türkiye‟nin en üstün illerinden biri”46

olarak gördüğü Konya‟sına, memleketine tekrar döner. Adana‟daki görevinden ayrılıĢından çok kısa bir süre sonra yani 13 Mart 1930 tarihinde ise Konya Orta Mektebi Türkçe Öğretmenliğine atanır. Burada beĢ buçuk ay görevde kaldıktan sonra 31 Ağustos 1930‟da buradan ayrılır. Koner, öğretmenliğe hiç ara vermeden 1 Eylül 1930 tarihinde Konya Erkek Mektebi‟nde Edebiyat Öğretmeni olarak

43

Sicil Cüzdanı, s. 12-13.

44

Ayrıntılı bilgi için bak: Sarıçelik, Konya’da Modern Eğitim, s. 246-250.

45 Sicil Cüzdanı, s. 14-15. 46

Koner, “Yapı ve Kredi Bankası, Sayın Konya Milletvekillerimize”, Selçuk, S. 167, 27 Haziran 1947, s. 1.

(26)

13

vazifesine devam eder. Bu okulda da dört ay öğretmenlik yaptıktan sonra 12 ġubat 1931‟de ayrılır.

Bir süre sonra 14 ġubat 1931‟de EskiĢehir Lisesi‟nde Edebiyat ve 25 Mart

1931‟de de Türkçe Öğretmenliği‟ne47

getirildiği kayıtlarda geçmekteyse de bu görevine gitmediği anlaĢılmaktadır. Koner‟in küçük yaĢta yanına alarak büyüttüğü torunu Avukat

Mehmet Özgen Küçükkoner dedesinin EskiĢehir‟e gitmediğini belirtir.48

Koner, en son Konya Erkek Lisesi ve Konya Orta Okulunda öğretmenlik yapar. Önce 19 Eylül 1931 Konya Erkek Lisesi Edebiyat Öğretmenliği vazifesinde bulunur, 30 Ağustos 1933‟te de buradan ayrılır. 31 Ağustos günü de Konya Orta Okul Türkçe muallimliğine baĢlar. En uzun süreli öğretmenlik hizmetini Konya Orta Okul‟da yapar

ve buradan 1 Eylül 1937 tarihinde ayrılır.49 1 Aralık 1941 tarihinden itibaren de 88 lira

44 kuruĢ maaĢ bağlanarak emekliye ayrılmıĢtır.Daha sonra emekli maaĢı 9 Eylül 1949

tarihinde 210 lira 50 kuruĢ olmuĢtur.50

Kendi kendini yetiĢtiren, ders dıĢında da talebeleriyle birlikte olmaktan zevk alan

bir öğretmen51

olarak, bu yıllarda yüzlerce talebenin yetiĢmesinde emeği geçmiĢtir. O, hayata; profesör, doktor, avukat, hâkim, öğretmen, subay, mühendis, iĢ adamı, âmir,

memur olarak binlerce aydın52 kazandırmıĢ, değerli birçok kiĢinin aydınlanmasında da

rolü olmuĢtur. Mahmut Sural, bunu “bugün kırk yaĢında olan Konyalı aydınların

kafalarındaki aydınlıkta, onun unutulmaz emekleri vardır”53

sözleriyle belirtir. Konya

hayat, fikir ve irfanının o devirlerde merkezini teĢkil eden Koner‟in, öğrencilerinden biri olan ve Konya Milletvekilliği yapmıĢ Mehmet RüĢtü Özal ise “pek çok insan

47

Sicil Cüzdanı, s. 16.

48 Avukat Mehmet Özgen Küçükkoner ile 14 Aralık 2011 tarihli mülakat. 49 Sicil Cüzdanı, s. 16.

50 T.C. Maarif Vekilliği Tekaüt ve Yetim MaaĢına Mahsus Resmi Senet, s.1-5. 51

BaĢtak, “Konya‟da Fikrî Hayat”, s. 44.

52 “Mehmet Muhlis Koner 6 yıl Önce Bugün Vefat Etti”, Yeni Konya, S.5058, 21 Ekim 1963, s. 1-2. 53

Mahmut Sural, “Ölümünün 25. Yılında: Üstad M. Muhlis Koner‟in Ardından”, S. 10256, Yeni

(27)

14

meyanında bizlere tahsili ve siyasî terbiyeyi miras bıraktı”54

ifadesiyle O‟ndan eğitimin

yanında bir kültür teslim aldıklarını da söyler. Öğretmenlik hayatı boyunca eğitim ile ilgili görüĢlerinin tatbikini yapan, “Konya hayat, fikir ve irfanının o devirlerde

merkezini teĢkil eden”55

Koner, 28 yıllık öğretmenlik hizmeti ile Konya maarifinin

unutulmaz sîmaları arasındaki yerini almıĢtır.

III. SĠYASĠ HAYATI

A. ĠLK BELEDĠYE BAġKANLIĞI GÖREVĠ (1917-1919)

Mehmet Muhlis Koner‟in öğretmenlikle birlikte Babalık gazetesinde yazıları da

çıkmaya devam ederken Konya‟ya yüksek ruhlu, idealist bir vali olan Muammer Bey

gelmiĢtir. Vali Muammer Bey, memleketi hakikî kıymetler üzerinde yükseltmeye çalıĢmıĢ, Mehmet Muhlis ve bazı idealist gençler için hissî faaliyet sahaları açmıĢtır.

Babalık gazetesine “Türk Sözü” adını vermiĢ ve Mehmet Muhlis‟i oraya baĢyazar

yapmıĢtır.56

Vali Muammer Bey, Koner‟i Türk Sözü‟ne baĢyazar yapmakla da kalmamıĢ, gazetedeki yazılarını ve çalıĢmalarını yakından takip ettiği genç ve idealist

Mehmet Muhlis Koner‟in Belediye Reisliğine seçilmesini sağlamıĢtır.57

Böylece Celâleddin KiĢmir‟in ifadesi ile “Daha bıyıkları yeni terlemeye baĢlamıĢ

bu genç adam, Osmanlı Ġmparatorluğunun son günlerine ait Konya‟sında”58

27 Ocak 1333 (1917) tarihinde ilk Belediye BaĢkanlığı görevine baĢlamıĢ ve 6 Nisan 1335

(1919) tarihine kadar da belediye riyasetinde bulunmuĢtur.59

Koner, aslında Belediye BaĢkanı olmadan önce Belediye Meclis Azası olarak da birçok faaliyette bulunmuĢtur. Bu faaliyetlerden biri de ĠĢ Yurdu Komisyonu‟na katılması olmuĢtur. ĠĢ Yurdu, Vali Muammer Bey‟in teĢebbüsleriyle iĢsizlere iĢ olanağı

54 Mehmet RüĢtü Özal, “Hocam Muhlis Koner Ġçin Benim Söyleyeceklerim de Vardı”, Yeni Konya,

S. 5067, 30 Ekim 1963, s. 2.

55

BaĢtak, “Konya‟da Fikrî Hayat”, s. 45.

56 Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 163.

57 Mehmet Özgen Küçükkoner, Bir Ömür Böyle Geçti, Konya 2012, s. 31. 58

Celâleddin KiĢmir, “Bir Dev Adam”, Yeni Konya, S. 4303, 17 Ağustos 1961, s. 2.

59

(28)

15

sağlayarak, sefalet ve dilenciliğe son vermek, yerli mahsulâtı iĢletmek amacıyla

açılmıĢtır.60ĠĢ Yurdu‟nun açılmasıyla birlikte, yurt, ihtiyaç duyduğu esasları hazırlamak

ve biran önce oluĢumunu sağlamak gayesiyle Vali Muammer Bey‟in baĢkanlığında Mevki Kumandanı Miralay Ziya Bey, Mebus ġakir Bey, Duyun-ı Umumiye Müdürü Osman Bey, Ahz-ı Asker ġubesi Reisi Vasıf, ġube Kâtibi Osman, ĠaĢe Memuru Sadettin ve Belediye Azası sıfatıyla da Mehmet Muhlis Beylerin katıldığı bir komisyon

oluĢturulmuĢtur.61Kısa bir süre sonra da ĠĢ Yurdu faaliyet sahasına girmiĢtir.

Bir diğer faaliyeti ise Konya‟da kimsesiz ve bakıma muhtaç çocuklar için Öksüz Yurdu‟nun açılıĢında Vali Muammer Bey‟in yanı sıra Miralay Ziya Bey, Konya Mebusu ġakir Bey, Duyun-ı Umumiye Müdürü Osman Bey, Askerlik ġubesi ĠaĢe Subayı Saadeddin Beyler gibi önemli Ģahsiyetlerin yanında Mehmet Muhlis Bey‟in de

yardımları olmuĢtur.62

Mehmet Muhlis Koner, azalıktan sonraki çalıĢmalarına Vali Muammer Bey‟in açtığı Ģehri giderek çağdaĢ ve millî düĢünceye açık hâle getiren çalıĢmalara dahil

olmuĢtur.63

1917‟de görevi devralıp Belediye BaĢkanlığı makamına oturduğunda ilk iĢi kendinden önceki Belediye BaĢkanları Mecidiye Zade Arif Bey Ġle Mühendis Mehmet Bey zamanının valisi Cemal KiĢmir‟in Konya halkına verdiği zulme tanık olmuĢ ve bu zulmün etkisinden halkın kurtulmasına çaba göstermiĢtir. Ayrıca 1919‟da Mustafa Kemal Atatürk‟ün Samsun‟dan baĢlattığı KurtuluĢ SavaĢına o zamanlar Konya valilik makamında bulunan M. Vehbi Çelik ile tam bir uyum içinde KurtuluĢ SavaĢı planlarına katkılarda bulunmuĢ, Sivas ve Erzurum Kongrelerine Konya‟nın katılımını sağlamıĢtır. 18 Ocak 1919 tarihinde ise Vali Suphi Bey zamanında Konya tarihine Bozkır Ġsyanları

60 Mustafa Arıkan, Türk Sözü Gazetesinin Yerel Basın Ġçindeki Yeri ve ĠĢlevi, S.Ü. Sosyal Bilimler

Enstitüsü, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Konya 2005, s. 116-117.

61

Pembe Turgut, Konya Türk Sözü Gazetesi (1917-1918), S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Konya 2010, s.67.

62

Sarıçelik, Konya’da Modern Eğitim, s. 221-22.

63

(29)

16

olarak geçen olayların tertipleniĢine en büyük tepkiyi göstermiĢ, Konya halkını bu bela

ve musibetin dıĢında tutmaya çalıĢmıĢtır.64

“Vatan yolunda, yurt uğrunda cidden faziletkâr olarak”65

yaĢayan Koner, KurtuluĢ SavaĢını desteklemekle birlikte Belediye BaĢkanı sıfatıyla belediye hizmetleri yapmayı da ihmal etmemiĢtir. Ġlk olarak yeni bir müfettiĢlik oluĢturulmuĢ, çavuĢ ve polislerin sayısı 12‟den 20‟ye artırılmıĢ, belediyenin bütün satın alma iĢlerini yapmak

için muhasebe ve yazı iĢleri memuriyetleri ayrılarak memur sayısı yükseltilmiĢtir.66

O dönemin imkânları nispetinde, Konya‟nın imarı ve geliĢimi hususunda büyük gayret sarf etmiĢtir.67

Bugünkü Mevlâna civarındaki Mevlâna çarĢısının yerine68 köylünün

hukukunu muhafaza edecek ve belediyeye günlük 25-30 lira gelir bırakacak bir hal

binası yaptırmıĢ69 ve böylece Konya‟da ekonomik bir ticaret merkezinin tesisini

sağlamıĢtır. Ayrıca buranın dıĢında satılan sebze alım satımını engelleyerek ürünün halka eĢit dağıtma yoluna gidilmiĢ, sebze ve meyvelerin belediyenin belirleyeceği fiyata

göre satılması sağlanarak karaborsanın önüne geçilmeye çalıĢılmıĢtır.70

Bununla birlikte zeytinyağı fiyatının nispetsiz bir dereceye yükseldiğine dikkat eden belediye, halkın istifadesini temin etmek ve ihtikara iktisadi bir darbe vurmak üzere Ġzmir‟den dokuz bin

okka zeytin yağı getirtmiĢ ve çarĢı fiyatının yarısına satılmasını sağlamıĢtır.71 Ayrıca

soğuk günlerde fakir halkın yanında olan belediye yerli ve muhacirden maddi durumu

kötü olanlara toplam 10.000 kilo kömür dağıtmıĢtır.72

Namdar Rahmi Karatay‟ın ifadesiyle “Konya‟da belediyeyi modern bir Ģekilde

kuran”73 Mehmet Muhlis Koner olmuĢtur. Nitekim Konya‟ ya ilk defa atlı tramvay

64

Hanefi Aytekin, Tarihi Konya Rehberi 2003’ten KuruluĢuna Konya Belediye BaĢkanları, Konya 2003, s. 177.

65 Yavuz Süslü, “Bir Yazı ve Hatıralar”, Yeni Ses, S. 401, 11 ġubat 1937, s. 1. 66

Turgut, Konya Türk Sözü Gazetesi, s. 135.

67

Hulki Amil Keymen, “Muhlis Hoca”, Yeni Meram, S. 2926, 21 Ekim 1958, s. 2.

68 Aytekin, Tarihi Konya Rehberi, s. 178. 69

Turgut, Konya’da Türk Sözü Gazetesi, s. 116.

70

Turgut, Konya’da Türk Sözü Gazetesi, s. 88.

71 Arıkan, Türk Sözü Gazetesi, s. 120. 72

Turgut, Konya’da Türk Sözü Gaztesi, s. 100.

73

(30)

17

hattı 1917 senesinde tesis ve inĢa edilmiĢ,74

Arapoğlu Makası olarak bilinen yer de

tramvayın merkez istasyonu olmuĢ75 ve istasyonla Ģehir merkezi arasında iĢlemeye

baĢlamıĢtır.76

Koner, Ģehrin güzelleĢmesi için çevre düzenlemesi ve ağaçlandırma çalıĢmalarında da bulunmuĢtur. Bunlardan biri de Alâeddin Tepesi‟nin ağaçlandırılması

ve tanzimi olmuĢtur.77 Bunun için Alâeddin Tepesi‟ne dikilmek üzere AkĢehir

kazasından 810 adet karaağaç getirtilmiĢtir.78

Ayrıca sokak ve caddelerin temizlenmesi için de belediye tarafından sanayi mektebine arabalar sipariĢ edilmiĢ ve arabaların

gelmesiyle birlikte kullanılmaya baĢlanılmıĢtır.79

Belediye BaĢkanı olduktan sonra da öğrencileriyle her fırsatta görüĢen Koner, onlarla günün konuları üzerinde tartıĢmaktan da hiçbir zaman geri kalmamıĢtır. O dönemi yaĢayan ve Konya Ġdadisinin öğrencilerinden biri olan Mithat ġakir Altan bunu Ģu Ģekilde anlatır: “Birinci dünya savaĢının korkunç ve ağır havasıyle, sağımızdan

solumuzdan, körpecik yaĢlarına bakılmaksızın, koparılıp götürülen arkadaĢlarımızın kısa birer eğitimden sonra ateĢ hatlarına sürülmeleriyle yavaĢ yavaĢ bir iç bunalımına dönüyordu. Fakat asla umutsuzluğa düĢmüyorduk. Bu bunalımları, o günlerin sıkıntı ve kötülükleri daha çok artırıyor, bu kez de olup bitenler üstüne dertleĢmelerimiz alıp yürüyordu. Bu dertleĢmelerimizde de ağabey yaĢındaki bizim Muhlis beyi yine yanımızda buluyorduk. Gerçi o, Ģimdi Belediye BaĢkanı olup okuldan ayrılmıĢtı amma biz yine onun peĢini bırakmıyor, yol üstünde de olsa, Ģurada burada onunla buluĢup günün konuları üzerinde tartıĢmaktan ve ona içimizi açmaktan geri durmuyorduk. Bize onun yakınlığı, ve bizimle konuĢmaları bizim için iç açıcı oluyor, yeni ümitlerle içimizi doldurmaya yetiyordu.”80

74

Selçuk Es, “Konya Belediye Reisleri”, Ġzzet Koyunoğlu Müzesi Selçuk Es ArĢivi, YDN:16687, s.3

75 Aytekin, Tarihi Konya Rehberi, s. 177. 76

Küçükkoner, Bir Ömür Böyle Geçti, s. 31.

77

M. Özgen Küçükkoner-Ġhsan Kayseri, Mehmet Muhlis Koner, s. 35.

78 Turgut, Konya’da Türk Sözü Gazetesi, s. 131. 79

Arıkan, Türk Sözü Gazetesi, s. 120.

80

(31)

18

Koner, Millî Mücadelenin ilk dönemlerine rastlayan, Konya‟nın karıĢık, sancılı yıllarını içine alan ve iki yıl süren ilk belediye baĢkanlığı vazifesini layıkıyla yerine getirmeye çalıĢmıĢtır. Dr. Hulki Amil Keymen, Koner‟in bu ilk vazifesini “Pek genç

yaĢta olmasına rağmen, ilk reisliğinde, günün imkânları nispetinde, Konya‟mızın imarı ve geliĢimi hususunda büyük gayret sarfederek unutulmaz bir isim bıraktı” Ģeklinde

ifade etmiĢtir.81

B. ĠKĠNCĠ BELEDĠYE BAġKANLIĞI GÖREVĠ (1920-1923)

Konyalıların takdirini kazanmıĢ, genç, çalıĢkan ve zeki bir kiĢi82

olan Koner, bir yıl aradan sonra ikinci defa belediye reisliğine seçilmiĢ, 24 Mart 1336 (1920) tarihinde 4000 kuruĢ maaĢ ile görevine baĢlamıĢ ve bu vazifesini de 20 Nisan 1339 (1923)

tarihine kadar sürdürmüĢtür.83

Koner‟in, 1920-1923 yılları arasındaki bu görevi Millî Mücadele döneminin en

sıkıntılı ve buhranlı zamanına rastlamıĢtır.Müderris Gevrakizade Hacı Vehbi Efendiden

Belediye BaĢkanlığı görevini devralan84

ve güçlüklerle dolu bir devrede göreve baĢlayan iĢlek zekâlı, ilerici, hamleci, dinamik Belediye BaĢkanı genç Muhlis Bey,

yüzyıllardır bakımsız kalmıĢ güzel Konya‟ya modern bir Ģehir düzeni vermek azmiyle85

iĢe koyulmuĢtur.

Koner, öncelikle Konya‟nın imarı için çalıĢmalara baĢlamıĢtır. Konya‟nın çarĢısına ve pazarına düzen vermiĢ, caddelerdeki dükkânlara tabela astırma mecburiyeti getirtmiĢtir. Bununla birlikte bu tabelalar 100 kuruĢ karĢılığında belediye tarafından yaptırılmıĢ ve buradan sağlanan gelirler ise hayır kurumlarına verilmiĢtir. Ayrıca Ģehrin

sokak ve evlerinin yeniden numaralanması sağlanmıĢtır.86

81 Keymen, “Muhlis Hoca”, s. 2.

82 M. Özgen Küçükkoner-Ġhsan Kayseri, Mehmet Muhlis Koner, s. 15. 83

Sicil Cüzdanı, s. 15.

84

Ömer Akdağ, Konya’da Çok Partili Dönemin Ġlk Genel Seçimi (1946), Konya 2009, s. 28.

85 Vasfi Yener, “Ölümünün 9. Yıldönümünde, Anılar ile Muhlis Koner” baĢlıklı ve 23 Ağustos 1965

tarihli Avukat Mehmet Özgen Küçükkoner‟e gönderdiği mektup.

(32)

19

Koner, Ģehrin bu günde vitrini sayılan Alaeddin Bulvarı‟nı açtırmıĢ ve Hükümet Meydanı PTT önündeki Kayalı Park‟ı tesis edip çağdaĢ bir parkın ilk örneğini vermiĢtir.

Ayrıca ġerafettin Camii arkasındaki kabristanı da Ģehir merkezinden kaldırtarak87

Ģehirdeki imar faaliyetlerine olanca gücü ile hız kazandırmıĢtır. Koner, ulaĢımın kolaylaĢması ve Ģehrin güzelleĢmesi için büyük caddeler açtırmıĢtır. Sultan Selim Camii

ile Aziziye Camii arasındaki cadde bu yıllarda yapılmıĢtır.88

Bunların yanında bir de

Devlet Hastanesi binası yapılmıĢtır.89

Millî Mücadelenin son dönemlerinin yaĢandığı ve uzun bir zamandan beri süren savaĢlar, halkın yaĢam standardını ve gelir seviyesini oldukça düĢürmüĢ, pek çok Ģehirde temel gıda maddelerinin fiyatlarının yükselmesine sebep olmuĢtur. Fiyatların yükseldiği Ģehirlerden biri de Konya‟dır. Konya‟da en pahalı yıl 1920 yılı olmuĢtur. Bu senede baĢta tuz ve ekmeğe zam yapılmıĢ, 13,5 kuruĢa satılmakta olan ekmek 14 kuruĢa, 11,5 kuruĢa satılmakta olan ham ekmek ise 12 kuruĢa çıkarılmıĢtır. Nitekim Belediye buğday getirterek fiyatların düĢmesini sağlamıĢ, böylece has ekmek 12 kuruĢa,

ham ekmek ise 10 kuruĢa satılmaya baĢlamıĢtır.90 1921 yılına gelindiğinde ise bütün her

Ģeyde fiyatlar istikrarsızlık göstermiĢtir. Gaz yağı sıkıntısı ortaya çıkmıĢ ve karaborsa satılmaya baĢlanmıĢtır. Belediye bunun üzerine karaborsayı önleyici bir tedbir alarak gazın satıĢını ve dağıtımını karneye bağlamıĢtır. ġehirdeki gazyağı sıkıntısının artması üzerine ise belediye tarafından 500 sandık gaz yağı getirtilmiĢ ve Aziziye caddesinde bazı tüccarlarla anlaĢılarak halka kolayca dağıtımının yapılması sağlanmıĢtır. Ayrıca

piyasada bulunmayan ve karaborsa satılan birçok mala da “narh” koyulmuĢtur.91 ġehrin

zabıta iĢleri de 1 müfettiĢ 1 muavin ve 7 kolcu tarafından görülmüĢtür. 1 memur 10 hademe birer de bekçi ve ahırcıdan oluĢan Belediye temizlik kadrosu Ģehrin temizliğini

tek atlı 3 süprüntü ve 2 el arabası vasıtasıyla yapmıĢtır.92

Sanata, sanatkâra her zaman

87

Es, “Konya Belediye Reisleri”, s. 3.

88 Avanas, Millî Mücadelede Konya, s.53. 89

M. Sabri Doğan, “Konya Belediyesi‟nin Cumhuriyet‟ten Bu Yana GeliĢimi”, Konya Makaleler, Konya 2005, http//www.konya.bel.tr

90 Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 204-205. 91

Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 205-206.

92

(33)

20

değer veren ve “sanat hiçbir kayıt ve Ģart ile sınırlı değildir”93

fikrine sahip olan Koner,

Alâeddin Tepesi eteklerinde bulunan tiyatro salonunu 1922-1923 nüfus mübadelesi ile Rum azınlıklar Konya‟yı terk ettiğinde belediyenin mülkiyetinde sinema salonuna

dönüĢtürmüĢtür.94

Koner, aynı zamanda bu süre içinde öğretmenlikle de iliĢiğini kesmemiĢtir.

Anadolu Ġntibah Mektebinde95

ve 1921‟den itibaren Konya Sultanisi‟nde Fransızca daha

sonra Felsefe96, Sanayi Mektebi‟nde Fransızca derslerini okutmaya devam etmiĢtir.97

Bir milletin fakirliğinin, savaĢlarda baĢarısızlığının sebebini milli eğitimin geri

kalmıĢlığında gören98

Koner, her zaman olduğu gibi Belediye BaĢkanlığı sırasında da eğitime gereken önemi vermiĢ, Gazi PaĢa, Ġsmet PaĢa, Hâkimiyet-i Cumhuriyet

Ġlkokullarının belediye tarafından yaptırılmasını sağlamıĢtır.99

Genç Belediye BaĢkanı Mehmet Muhlis Koner, her iki belediye baĢkanlık döneminde de memleketin o günkü Ģartlarına göre yoklukları varlıklara çevirmesini bilmiĢtir. O, her zaman Ģehircilik ve Ģehrin sorunları üzerinde çok duran bir yönetici olmuĢtur.

Gazeteci, yazar, kütüphaneci Celaleddin KiĢmir, Koner‟in belediyecilik yönünü Ģu Ģekilde kaleme almıĢtır: “Bir dev adam var, karĢımızda. Durup dinlenmeden

Konya‟nın kaderini elinde tutmuĢ, hem de elli sene müddetle. YılmamıĢ, usanmamıĢ! Küçük, zayıf cüssesiyle dağları devirmiĢ, karanlıkları yırtmıĢ, aydınlığa, sürekli aydınlığa doğru yürümüĢ... Bu kentin elli sene kültürüne, sanatına, imarına, sosyal hayatına onun kadar etki yapan kiĢi pek azdır, sanırım. Mum alevi gibi yanıp sönüveren güçlerin, çabaların onun yanında sözü mü olur?

93

Koner, “Muasır Türk Edebiyatı Hakkında Mühim Bir Konferans Münasebetiyle, Kuleli Lisesi Edebiyat Muallimi B. Fazıl Ġnan‟a”, Ekekon, S: 1985, 1 Birinci Kanun 1942, s. 2.

94 A. Sefa OdabaĢı, 20. Yüzyıl BaĢlarında Konya’nın Görünümü, Konya 1998, s.179 . 95

Mehmet Önder, Konya Maarif Tarihi, Konya 1952, s. 74.

96

Sicil Cüzdanı, s.12.

97 Sarıçelik, Konya’da Modern Eğitim, s. 216. 98

Koner, Maarif, Konya 1329, s. 5-6.

99

(34)

21

Kendi yaĢıtları ideal arkadaĢları, çevresi onun bu sürekli olarak Konya‟ya ıĢık yaymasını, diyebiliriz ki pek o kadar becerememiĢlerdir.Örneğin Namdar Rahmi, Naci Fikret, Naim Hazım, Muzaffer Hamit ve benzerleri beraber baĢladıkları, beraber yürütmeye söz verdikleri ideallerinin gün ıĢığına çıkmasında türlü nedenlerle yarı yolda ayrılmıĢlardır. Kimisinin ömrü vefa etmemiĢ, kimisinin geri kalan günlerini politikaya ayırması hoĢa gitmiĢ! Konya‟nın kahrını, acısını ölünceye kadar bir o sırtlamıĢ. Meselelerine o el atmıĢ, aradan zaman geçmiĢ, yine aynı meselelerin halline çalıĢmıĢ?... Osmanlı Ġmparatorluğunun son günlerine ait Konya‟sında Belediye BaĢkanlığı yapıyor. Bir yandan da öğretmen. Birinci Dünya SavaĢı‟ndan bu yana, hattâ öldüğü güne kadar, Konya‟nın en hayatî konularının içinde. Ya halledecek, ya da karar verecek. Muhlis Koner için bu kadarcık faaliyet yetmiyor, hele ilk gençlik yıllarında, memleketin uyartılmaya muhtaç yıllarında... Belediye Reisi piyes yazıyor. Genel Meclis azası konferans veriyor, dernek baĢkanı gazetelerde Türkçülüğe, milliyetçiliğe ait makaleler yetiĢtiriyor. ġehrin imarı için olmayacak kararlar alıyor, mezarlıkları park yapıyor, ana caddeleri açacak gücü kendisinde buluyor. Kentte ilk defa hal teĢkilâtını kuruyor, tramvayı iĢletmeye açıyor.”100

Bir diğer kiĢi Konya Gazeteciler Derneğinin kurucusu ve ilk baĢkanı, öğretmen, yazar, aynı zamanda çok yakın akrabası olan Namık Ayas ise Ģu Ģekilde değerlendirir: “M. Muhlis Koner çok yanlı bir Konya hemĢehrisi idi. Bu Ģehirde böylesine sevilmiĢ ve

güvenilmiĢti ki Belediye BaĢkanlığı sandalyesine üç kez oturtuldu ve kimseyi kırıp incitmeden ilk yenilikleri belediye hizmetleri arasına o kattı. ġimdiki Hükümet Binası yanındaki Kayalıpark‟la Karatay Lisesi karĢısındaki park o zamanlarda birer mezarlıktı ve kimse kaldırmaya yanaĢamamıĢtı. Koner kimsenin yeni bir atılım yapmaya cesaret edemediği günlerde, sağdan soldan beklenen saldırılara aldırıĢ etmeden Ģehrin en önemli yerini böylece aydınlatıverdi. Belediye zabıtası ilk kez onun baĢkanlık yaptığı günlerde resmî bir görünüĢ aldı. Onun baĢkanlığı döneminde Konya‟dan savaĢ

100

(35)

22

birliklerine bol bol yiyecek ve giyecek gönderildi.”101 Bunlar gibi ilk yenilikleri belediye hizmetlerine katan Koner, pek genç yaĢta Belediye BaĢkanı olmasına rağmen, günün imkânları çerçevesinde Konya‟nın imarı ve geliĢimi hususunda büyük gayretler sarf etmiĢtir.

C. MĠLLÎ MÜCADELE ve BELEDĠYE BAġKANI KONER

M. Muhlis Koner, bulunduğu mevki ve görevi bir yana her Ģeyden önce bir vatansever olarak Millî Mücadelede de üstüne düĢen vazifeyi yapmaya çaba

göstermiĢtir. O, Millî Mücadele boyunca millî kuvvetlerin yanında yer almıĢ102

, bu maksatla Ġttihat ve Terakki Cemiyeti‟nin bir organı olan “Ġhtiyat-ı Zabitan Cemiyeti”ne girmiĢtir. Ancak O‟nun Millî Mücadele fikrini benimsemesi zamanın Valisi Cemal Bey‟in birçok baskısına maruz kalmasına sebep olmuĢtur. Fakat Cemal Bey‟in Konya‟dan kaçmasından sonra Millî Mücadele‟de büyük hizmetler ifa ederek önemli

organizasyonlarda görev almaya devam etmiĢtir.103

Millî kuvvetleri, cephe gerisinden beslemek ve ayakta tutmak için meydana getirilen dönemin en önemli teĢkilatları Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri olmuĢ, M. Muhlis de, 8 Ekim 1919‟ da meydana getirilen Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Konya

Geçici Merkez Heyeti kurucuları arasında yerini almıĢtır.104

Mehmet Muhlis, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin halkı uyandırma ve millî davayı benimsetme amacıyla ile sık sık tertiplediği mitinglerde de görevler almıĢtır. Bunlardan biri de 15 Ocak 1920 tarihinde yapılan Konya Mitingidir. Bu mitingin tertip sebebi, Loyd George‟un sulh konferansına Ġstanbul ve Boğazların milletlerarası hale getirilerek sadece Hilâfet merkezi olacağına dair teklif yaptığı Ģayiası olmuĢtur. Bunun üzerine Ali Kemalî ve arkadaĢları bir miting düzenlemiĢlerdir. Düzenleyen komite içinde ise Mümtaz Bahri, Yalvaçlı Ömer Vehbi, Müftü Ali Rıza, Müderris Gilisralı Hacı Tahir, Saatçi Rifat, Tahir PaĢazade Cevdet, Refik Koraltan, Mustafa ġevki Ergun, Gevrekizade Hacı Vehbi Efendilerin yanında

101

Ayas, “ Koca Reis Bugün Öldü”, s.2.

102 Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 164. 103

Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 53.

104

(36)

23

Mehmet Muhlis de vardır. Böylece Koner, içinde bulunduğu halkı uyandırma ve millî kurtuluĢ yolunda yapılan miting ve gösteriler ile de millî ruh ve Ģuurun diri tutulması

açısından faydalı olmaya çalıĢmıĢtır.105

Koner‟in Millî Mücadeledeki faaliyetleri bunlarla da sınırlı kalmamıĢtır. Birinci Konya isyanından sonra Konya‟da ilk millet taburu oluĢturulmuĢ ve bu tabura ilk gönüllü olarak polis müdürü Necip Bey, belediye müfettiĢlerinden Kaymakam Zade Mehmet Efendi, Konya mebuslarından Kazım Hüsnü Beylerin yanında Belediye Reisi

Mehmet Muhlis Bey de yazılmıĢtır.106

Mehmet Muhlis, Millî Mücadele döneminde, yardım ve kalkınmayı amaçlayan bazı cemiyetlerin meydana getirilmesinde de önemli vazifelerde bulunmuĢtur. Nitekim 30 Eylül 1921 tarihinde, Türkleri Yükseltme Cemiyeti‟ni teĢkilatlamak üzere seçilen 35 kiĢilik kurucu azadan biri de Mehmet Muhlis olmuĢtur. Sağlık, tarım, ticaret, sanayide kalkınma; göçmen, harp malûlleri ve fakire yardım gibi konularda komiteler kurarak çalıĢmayı hedefleyen bu cemiyetin Yardım Komisyonu içinde M. Muhlis de görevler

üstlenmiĢtir.107

Bunların yanında askeri bir okul olan ve 1921 yılında açılan Nalbant Mektebi‟nin açılmasında Vali Galip PaĢa ile birlikte Belediye Reisi olarak büyük

gayretler sarf etmiĢtir.108

Koner, özellikle Yunan muharebeleri sırasında Ģehir halkının maddî ve manevî olarak Batı Cephesi Komutanlığı‟nın yanında yer almasına ve 7-8 Ağustos 1921 tarihinde yayınlanan Tekâlif-i Millîye Emirleri‟nin uygulanmasına da ciddî katkılar

sağlamıĢtır.109

Konya halkı, Tekâlif-i Millîye Emirleri‟nin yayımlanması üzerine en

105 Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 90-92. 106

Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 228-229.

107

Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 167.

108 Millî Mücadele yıllarında birçok askeri okul ile askeri kurslar açılmıĢtır. Bunlardan biri de 1921‟de

açılan Nalbant Mektebi‟dir. Mektebin müdürü Kamil Bey‟dir. Mektep, ordunun süvari bölüklerinin nal ihtiyacını karĢılamak için kurulmuĢtur. Bunun yanında sadece zanaat dersleri verilen mektepte okuma yazma bilmeyenler için kurslar da verilir. Ayrıca okulda bir de hayvan hastanesi vardır.Mektep subaylara ve halka yönelik hizmetlerde de bulunuluyor. Ayrıntılı bilgi için bk: Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 260.

109

(37)

24

büyük nakdi yardımı II. Ġnönü SavaĢı‟ndan sonra ve Sakarya SavaĢı döneminde kendisinden istenileni fazlasıyla vererek yapmıĢtır. Tekâlif-i Milliye, her hanenin bir çift çarık, don ve gömlek, bir çift çorap vermesini mecbur etmiĢtir. Bu karar üzerine Ģehir belediyesi Konya‟nın 10 bin hane olduğunu kabul ederek, söz edilen eĢyalardan 10 bin adet toplanmasını kararlaĢtırmıĢtır. Alınan karar doğrultusunda çok kısa bir süre sonra Ģehir halkından istenilen 10 bin takım elbisenin 6 bin takımı 27 Eylül 1921 tarihinde tamamlanmıĢ, Belediye de halka bir bildiri yayımlayarak takım elbisenin bedelinin para olarak da ödeneceğini duyurmuĢtur. Ayrıca Büyük Taarruz esnasında Konya‟ya gönderilen yaralı gazilere maddî ve manevî bakımdan yardım etmeyi bir görev sayan Konya Belediyesi; Hariciye hastanesinde yatan gazilere 28 okka çay ile birer paket sigara, Hilâl-ı Ahmer Cemiyeti Hastanesi‟ne de 19 okka çay ile birer paket

sigara hediye etmiĢtir.110

Koner, DelibaĢ olayında, elinde engelleyici gücü olmamasına rağmen mümkün olduğunca yarayı çabuk sarmaya gayret etmiĢtir. DelibaĢ ve avenesi 3 Ekim 1920 tarihinde Konya‟yı basmıĢ ve hükümet binasını ele geçirdikten sonra kendilerine göre tayinler yapmıĢlar, vali yerine Bakkal Mustafa Remzi‟yi, vali yardımcılığına Kâzım Hüsnü, Polis Müdürlüğüne Tahsildar Yakup RüĢtü, Jandarma Kumandanlığına Sadık

Bey‟i atamıĢlar111

, okuma yazma bildiği düĢüncesiyle112 Belediye Reisi Mehmet Muhlis

Bey‟i görevinde bırakmıĢlardır. Koner, yerinde bırakılması üzerine ise belediyeye

geldiğinde asilerin gönderdiği yazıları kaydettirmediği gibi bazı isteklerini de yerine getirmemiĢtir. Yerine Belediye azasından Saatçi Sava‟yı vekil bırakarak, hasta olduğunu söyleyip Meram‟daki evine çekilmiĢ ve daha sonra da Mustafa Remzi

Efendi‟ye istifasını göndermiĢtir.113 Belediye BaĢkanlığı yapmak istemeyen Koner,

kurtuluĢu okuma yazma bilmediğini söylemekte bulmuĢtur. Nitekim DelibaĢ Mehmet ile belediye binası reis odasında görüĢen Koner, DelibaĢın kendisini makamına oturtarak “seni yeni belediye reisi yaptım, haydi kalemi al eline ben ne emir edersem

110

Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 243-249.

111 Arabacı, Konya Öğretmenleri, s.164. 112

Selçuk Es, “DelibaĢ Ġsyanına Ait Gördüklerim ĠĢittiklerim”, ġehir Postası, 28 Ekim 1963, s. 3.

(38)

25

yazmaya baĢla” demesi üzerine okuma yazma bilmediğini söylemiĢtir. Ayrıca

DelibaĢın bir ara odadan dıĢarı çıkmasını fırsat bilerek de Belediye BaĢkanlığından istifa ettiğini bildirir dilekçesini yazarak kimseye sezdirmeden çekmeceye bırakmıĢtır. Böylece DelibaĢ, Muhlis Koner‟i belediye baĢkanlığından azâd ederek yerine Saatçi Savayı Belediye BaĢkanı yapmıĢtır.

Hadiseden sonra bir mecliste “neden okuma yazma bilmem” dediği Koner‟e sorulduğunda; “Nasıl yazabilirdim, Ģayet DelibaĢın dediklerini kaleme almıĢ

bulunsaydım, bilahare benimde onlarla müĢterek olduğuma ait aleyhimde en sağlam vesika olarak kullanılacağını belki baĢıma birçok Ģey geleceğini tahmin ettiğimden kurtuluĢun yolunun ancak cehalette olduğunu görerek bu Ģekilde hareketi münasib bulmuĢtum”114

cevabını vermiĢtir.

Konya, DelibaĢ baskınında çok zor günler yaĢamıĢtır. Tedirginlik, güvensizlik, can ve mal tehlikesi son safhaya ulaĢmıĢtır. Mehmet Muhlis ileriki günlerde kurulan Ġstiklâl Mahkemesinde Ģahit olarak dinlenirken, o günlerdeki yaĢadıklarını Ģöyle anlatır: “Vak‟a gecesi, hanemde, uykudan, iĢittiğim bir takım silâh sedalarına uyandım, „Bu

nedir?‟ diye keyfiyeti sordum. „Memleketi eĢkıyalar basmıĢ‟ dediler. Tabii bu söz bendenizi titretti. Korktum. Evimde duramadım. Sadırlar mahallesinde Fatma namında bir hizmetçimiz vardı. Ailemle beraber oraya kaçtım. Sabahleyin müsellâh adamlar göndermiĢler. Geldiler; beni orada buldular. „Sende silah varmıĢ, onu alacağız‟ dediler. „Bende silah yoktur‟ dedim. „Öyle ise haydi önümüze düĢ. Evini arayacağız‟ dediler. Mecburen önlerine düĢtüm. Evimin kapısının önüne geldim. Ġçeriden biri; „Bırakınız‟dedi gittiler. Bende haneme girdim. ĠĢittim ki beni yine arıyorlarmıĢ. KomĢularımızdan birinin hanesine kaçtım. Ertesi günü iki kiĢi gelerek „Seni Kayıklı kahveden istiyorlar‟ dediler. Orada kimlerin bulunduğunu sordum. „Çelebi efendi, sertarık Adil Çelebi ve Kâzım Hüsnü Bey vardır‟ dediler. Tehdit karĢısında bulunduğum için önüne düĢtüm, Kayıklı Kahveye vardım...”115

114

Es, “DelibaĢ Ġsyanına Ait Gördüklerim ĠĢittiklerim”, s. 3.

115

Referanslar

Benzer Belgeler

Modellere ve gözlemlere göre, iki sarmal gökada çarp›flt›¤›nda aralar›nda çok büyük boflluklar olan y›ld›zlar çarp›flm›yor; iki gökadan›n s›k›flan gaz›

Maiandros vadisi günümüzde olduğu gibi antik dönemde de önemli bir tarım alanı olması, Harpasos vadisinin Maiandros ile iç ve güney Karia’yı birbirine

Ġmanın temelinde yer alan inanç, imanın akli ve rasyonel boyutunu oluĢturmaktadır. Ġnanca teslimiyet, bağlılık ve güven unsurlarınının dâhil olmasıyla

The students learning English vocabulary through folktales will be more successful than the students who learn vocabulary through mother tongue translation method at the post-test

GPS verisinin uydulardan alınamadığı yerlerde Yardımlı Küresel Konumlandırma Sistemi’nden (Asisted GPS) destek alınması ile ilgili çalışmalar

Bu çalıĢmamız Türk kültürünün bir parçası olan Simav ve çevresinde yaĢatılan manevî halk inançlarını ve bunların temelinde yatan sebepleri Dinler Tarihi

Bu içtima şekilleri şu şekilde örneklendirilebilir: bir kişinin darp edilerek elindeki telefonun alınması (gasp edilmesi) ‘bileşik suç’ (TCK m. 42), aynı kişiye

toplanan Triticum monococcum (einkorn) buğdayının bin tane ağırlığı 26,3 g ile 30,5 g arasında değiştiği tespit edilmiş olup aynı çalışmada Doğu Avrupa,