• Sonuç bulunamadı

MĠLLÎ MÜCADELE ve BELEDĠYE BAġKANI KONER

M. Muhlis Koner, bulunduğu mevki ve görevi bir yana her Ģeyden önce bir vatansever olarak Millî Mücadelede de üstüne düĢen vazifeyi yapmaya çaba

göstermiĢtir. O, Millî Mücadele boyunca millî kuvvetlerin yanında yer almıĢ102

, bu maksatla Ġttihat ve Terakki Cemiyeti‟nin bir organı olan “Ġhtiyat-ı Zabitan Cemiyeti”ne girmiĢtir. Ancak O‟nun Millî Mücadele fikrini benimsemesi zamanın Valisi Cemal Bey‟in birçok baskısına maruz kalmasına sebep olmuĢtur. Fakat Cemal Bey‟in Konya‟dan kaçmasından sonra Millî Mücadele‟de büyük hizmetler ifa ederek önemli

organizasyonlarda görev almaya devam etmiĢtir.103

Millî kuvvetleri, cephe gerisinden beslemek ve ayakta tutmak için meydana getirilen dönemin en önemli teĢkilatları Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri olmuĢ, M. Muhlis de, 8 Ekim 1919‟ da meydana getirilen Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Konya

Geçici Merkez Heyeti kurucuları arasında yerini almıĢtır.104

Mehmet Muhlis, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin halkı uyandırma ve millî davayı benimsetme amacıyla ile sık sık tertiplediği mitinglerde de görevler almıĢtır. Bunlardan biri de 15 Ocak 1920 tarihinde yapılan Konya Mitingidir. Bu mitingin tertip sebebi, Loyd George‟un sulh konferansına Ġstanbul ve Boğazların milletlerarası hale getirilerek sadece Hilâfet merkezi olacağına dair teklif yaptığı Ģayiası olmuĢtur. Bunun üzerine Ali Kemalî ve arkadaĢları bir miting düzenlemiĢlerdir. Düzenleyen komite içinde ise Mümtaz Bahri, Yalvaçlı Ömer Vehbi, Müftü Ali Rıza, Müderris Gilisralı Hacı Tahir, Saatçi Rifat, Tahir PaĢazade Cevdet, Refik Koraltan, Mustafa ġevki Ergun, Gevrekizade Hacı Vehbi Efendilerin yanında

101

Ayas, “ Koca Reis Bugün Öldü”, s.2.

102 Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 164. 103

Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 53.

104

23

Mehmet Muhlis de vardır. Böylece Koner, içinde bulunduğu halkı uyandırma ve millî kurtuluĢ yolunda yapılan miting ve gösteriler ile de millî ruh ve Ģuurun diri tutulması

açısından faydalı olmaya çalıĢmıĢtır.105

Koner‟in Millî Mücadeledeki faaliyetleri bunlarla da sınırlı kalmamıĢtır. Birinci Konya isyanından sonra Konya‟da ilk millet taburu oluĢturulmuĢ ve bu tabura ilk gönüllü olarak polis müdürü Necip Bey, belediye müfettiĢlerinden Kaymakam Zade Mehmet Efendi, Konya mebuslarından Kazım Hüsnü Beylerin yanında Belediye Reisi

Mehmet Muhlis Bey de yazılmıĢtır.106

Mehmet Muhlis, Millî Mücadele döneminde, yardım ve kalkınmayı amaçlayan bazı cemiyetlerin meydana getirilmesinde de önemli vazifelerde bulunmuĢtur. Nitekim 30 Eylül 1921 tarihinde, Türkleri Yükseltme Cemiyeti‟ni teĢkilatlamak üzere seçilen 35 kiĢilik kurucu azadan biri de Mehmet Muhlis olmuĢtur. Sağlık, tarım, ticaret, sanayide kalkınma; göçmen, harp malûlleri ve fakire yardım gibi konularda komiteler kurarak çalıĢmayı hedefleyen bu cemiyetin Yardım Komisyonu içinde M. Muhlis de görevler

üstlenmiĢtir.107

Bunların yanında askeri bir okul olan ve 1921 yılında açılan Nalbant Mektebi‟nin açılmasında Vali Galip PaĢa ile birlikte Belediye Reisi olarak büyük

gayretler sarf etmiĢtir.108

Koner, özellikle Yunan muharebeleri sırasında Ģehir halkının maddî ve manevî olarak Batı Cephesi Komutanlığı‟nın yanında yer almasına ve 7-8 Ağustos 1921 tarihinde yayınlanan Tekâlif-i Millîye Emirleri‟nin uygulanmasına da ciddî katkılar

sağlamıĢtır.109

Konya halkı, Tekâlif-i Millîye Emirleri‟nin yayımlanması üzerine en

105 Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 90-92. 106

Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 228-229.

107

Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 167.

108 Millî Mücadele yıllarında birçok askeri okul ile askeri kurslar açılmıĢtır. Bunlardan biri de 1921‟de

açılan Nalbant Mektebi‟dir. Mektebin müdürü Kamil Bey‟dir. Mektep, ordunun süvari bölüklerinin nal ihtiyacını karĢılamak için kurulmuĢtur. Bunun yanında sadece zanaat dersleri verilen mektepte okuma yazma bilmeyenler için kurslar da verilir. Ayrıca okulda bir de hayvan hastanesi vardır.Mektep subaylara ve halka yönelik hizmetlerde de bulunuluyor. Ayrıntılı bilgi için bk: Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 260.

109

24

büyük nakdi yardımı II. Ġnönü SavaĢı‟ndan sonra ve Sakarya SavaĢı döneminde kendisinden istenileni fazlasıyla vererek yapmıĢtır. Tekâlif-i Milliye, her hanenin bir çift çarık, don ve gömlek, bir çift çorap vermesini mecbur etmiĢtir. Bu karar üzerine Ģehir belediyesi Konya‟nın 10 bin hane olduğunu kabul ederek, söz edilen eĢyalardan 10 bin adet toplanmasını kararlaĢtırmıĢtır. Alınan karar doğrultusunda çok kısa bir süre sonra Ģehir halkından istenilen 10 bin takım elbisenin 6 bin takımı 27 Eylül 1921 tarihinde tamamlanmıĢ, Belediye de halka bir bildiri yayımlayarak takım elbisenin bedelinin para olarak da ödeneceğini duyurmuĢtur. Ayrıca Büyük Taarruz esnasında Konya‟ya gönderilen yaralı gazilere maddî ve manevî bakımdan yardım etmeyi bir görev sayan Konya Belediyesi; Hariciye hastanesinde yatan gazilere 28 okka çay ile birer paket sigara, Hilâl-ı Ahmer Cemiyeti Hastanesi‟ne de 19 okka çay ile birer paket

sigara hediye etmiĢtir.110

Koner, DelibaĢ olayında, elinde engelleyici gücü olmamasına rağmen mümkün olduğunca yarayı çabuk sarmaya gayret etmiĢtir. DelibaĢ ve avenesi 3 Ekim 1920 tarihinde Konya‟yı basmıĢ ve hükümet binasını ele geçirdikten sonra kendilerine göre tayinler yapmıĢlar, vali yerine Bakkal Mustafa Remzi‟yi, vali yardımcılığına Kâzım Hüsnü, Polis Müdürlüğüne Tahsildar Yakup RüĢtü, Jandarma Kumandanlığına Sadık

Bey‟i atamıĢlar111

, okuma yazma bildiği düĢüncesiyle112 Belediye Reisi Mehmet Muhlis

Bey‟i görevinde bırakmıĢlardır. Koner, yerinde bırakılması üzerine ise belediyeye

geldiğinde asilerin gönderdiği yazıları kaydettirmediği gibi bazı isteklerini de yerine getirmemiĢtir. Yerine Belediye azasından Saatçi Sava‟yı vekil bırakarak, hasta olduğunu söyleyip Meram‟daki evine çekilmiĢ ve daha sonra da Mustafa Remzi

Efendi‟ye istifasını göndermiĢtir.113 Belediye BaĢkanlığı yapmak istemeyen Koner,

kurtuluĢu okuma yazma bilmediğini söylemekte bulmuĢtur. Nitekim DelibaĢ Mehmet ile belediye binası reis odasında görüĢen Koner, DelibaĢın kendisini makamına oturtarak “seni yeni belediye reisi yaptım, haydi kalemi al eline ben ne emir edersem

110

Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 243-249.

111 Arabacı, Konya Öğretmenleri, s.164. 112

Selçuk Es, “DelibaĢ Ġsyanına Ait Gördüklerim ĠĢittiklerim”, ġehir Postası, 28 Ekim 1963, s. 3.

25

yazmaya baĢla” demesi üzerine okuma yazma bilmediğini söylemiĢtir. Ayrıca

DelibaĢın bir ara odadan dıĢarı çıkmasını fırsat bilerek de Belediye BaĢkanlığından istifa ettiğini bildirir dilekçesini yazarak kimseye sezdirmeden çekmeceye bırakmıĢtır. Böylece DelibaĢ, Muhlis Koner‟i belediye baĢkanlığından azâd ederek yerine Saatçi Savayı Belediye BaĢkanı yapmıĢtır.

Hadiseden sonra bir mecliste “neden okuma yazma bilmem” dediği Koner‟e sorulduğunda; “Nasıl yazabilirdim, Ģayet DelibaĢın dediklerini kaleme almıĢ

bulunsaydım, bilahare benimde onlarla müĢterek olduğuma ait aleyhimde en sağlam vesika olarak kullanılacağını belki baĢıma birçok Ģey geleceğini tahmin ettiğimden kurtuluĢun yolunun ancak cehalette olduğunu görerek bu Ģekilde hareketi münasib bulmuĢtum”114

cevabını vermiĢtir.

Konya, DelibaĢ baskınında çok zor günler yaĢamıĢtır. Tedirginlik, güvensizlik, can ve mal tehlikesi son safhaya ulaĢmıĢtır. Mehmet Muhlis ileriki günlerde kurulan Ġstiklâl Mahkemesinde Ģahit olarak dinlenirken, o günlerdeki yaĢadıklarını Ģöyle anlatır: “Vak‟a gecesi, hanemde, uykudan, iĢittiğim bir takım silâh sedalarına uyandım, „Bu

nedir?‟ diye keyfiyeti sordum. „Memleketi eĢkıyalar basmıĢ‟ dediler. Tabii bu söz bendenizi titretti. Korktum. Evimde duramadım. Sadırlar mahallesinde Fatma namında bir hizmetçimiz vardı. Ailemle beraber oraya kaçtım. Sabahleyin müsellâh adamlar göndermiĢler. Geldiler; beni orada buldular. „Sende silah varmıĢ, onu alacağız‟ dediler. „Bende silah yoktur‟ dedim. „Öyle ise haydi önümüze düĢ. Evini arayacağız‟ dediler. Mecburen önlerine düĢtüm. Evimin kapısının önüne geldim. Ġçeriden biri; „Bırakınız‟dedi gittiler. Bende haneme girdim. ĠĢittim ki beni yine arıyorlarmıĢ. KomĢularımızdan birinin hanesine kaçtım. Ertesi günü iki kiĢi gelerek „Seni Kayıklı kahveden istiyorlar‟ dediler. Orada kimlerin bulunduğunu sordum. „Çelebi efendi, sertarık Adil Çelebi ve Kâzım Hüsnü Bey vardır‟ dediler. Tehdit karĢısında bulunduğum için önüne düĢtüm, Kayıklı Kahveye vardım...”115

114

Es, “DelibaĢ Ġsyanına Ait Gördüklerim ĠĢittiklerim”, s. 3.

115

26

Bu ilk günlerin ardından daha kötü günler gelmiĢtir. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Ali Kemali DelibaĢ ve avenesi tarafından Ģehit edilip cesedi Hükümet Meydanına

atılmıĢtır. Mehmet Muhlis,Ali Kemali‟nin cenazesinin kaldırılmasına koĢanlar arasında,

her türlü tehlikeyi göze alarak bir zamanlar idadide okurken engin bilgisinden

yaralandığı hocasına son vazifesini yapmıĢtır.116

Bu olay onu çok etkilemiĢ olsa gerektir ki önce “Feryat” baĢlığı a1tında bir yazı yazarak Ali Kemalî‟ye yapılanları anlatmıĢ, isyandan sonra da öğrencileriyle bir toplantı gerçekleĢtirerek Ali Kemalî‟nin hayatını ve

eserlerini incelemiĢtir.117

Hadise sırasında, Konya Valisi Haydar Bey, garnizon komutanı, Abdülhalim ve Bâkır Çelebi, Kadı Hilmi gibi ileri gelenler Alâaddin Tepesi‟ne yerleĢerek bir müdafaa merkezi oluĢturmuĢlar, ancak üç gün dayanabilmiĢlerdir. Üçüncü günden itibaren müdafiiler teslim olarak Hükümet Konağı‟na getirilirler. M. Muhlis, bu süre içinde ağızlarına kuru peksimetten baĢka bir Ģey koymayan müdafiilerin kavun, peynir, ekmek

getirerek karınlarını doyurur.118 Bu davranıĢı ise Mehmet Muhlis Bey‟e tehlikeli anlar

yaĢatır. Çünkü, Tüfekçi Ahmet adında birisi, Hükümet Konağı‟ndan dıĢarı kaçarak avazı çıktığı kadar bağırıp “Belediye Reisi Muhlis, bu kara gidilere, hulûs çakmak için

ziyafet çekiyor içeride!.. Durulur mu daha?!.” diye kalabalığı kıĢkırtır. Fakat “DelibaĢ Mehmet Ağa geliyor” haberi ortalığı sakinleĢtirir. Bütün bu olumsuz yaĢanılanlara

karĢın DelibaĢ olayı kısa sürede atlatılmıĢtır. Çünkü zaten bu hadise, Konya‟ya dıĢarıdan, Çumra ve Sultaniye (Karapınar) taraflarından toplanıp gelmiĢ baĢıbozuk zümresinin belli tahrikler sonucu meydana getirdiği bir harekettir ve Ģehir halkından hiç

kimse özellikle tedip hareketine karĢı çıkmamıĢtır.119

YaĢanan bütün bu olumsuzluklar ortadan kalkmıĢ, Konyalılar cepheye koĢmaya baĢlamıĢtır. Konyalılar Sakarya Meydan Muharebesi‟nin ilk günü 23 Ağustos 1921 tarihinde kendiliğinden Hükümet Konağı önünde toplanarak bir miting tertipleyip,

116

Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 166.

117

Avanas böyle bir toplantının gerçekleĢtirildiğini tam olarak ancak neler yapıldığının bilinmediğini belirtir. Ayrıntılı bilgi için bk: Avanas, Millî Mücadelede Konya, s. 135.

118

Önder, DelibaĢ Hadisesi, s. 215.

119

27

orduya bağlılık hislerini dile getirirler. Ayrıca orduya ve Mustafa Kemal‟e Müdafaa-i Hukuk Reisi Yusuf Ziya, Belediye Reisi Mehmet Muhlis, Müdafaa-i hukuk Azası Ġsmail Hakkı Beylerin imzalarının bulunduğu bir Ģükran telgrafı çekilir. 9 Eylül 1921 tarihinde ise Konya‟da 1397-1398-1399 doğumlulardan müteĢekkil bir birlik kurulur. Askere gönderilen bu birlik için Hükümet Konağı önünde Vali Galip Bey, Anadolu Menzil MüfettiĢi Miralay Kâzım, Ahz-ı Asker Heyet-i Reisi Vekili Miralay Abdullah Beylerin katıldığı bir merasim yapılır. Bu kiĢilerin yanında Belediye Reisi olarak

Mehmet Muhlis Bey de vardır.120

Milli Mücadelede ordumuzun kısa bir zaman içinde düĢman ordusunu mağlup ederek, Afyon, UĢak, Aydın ve EskiĢehir‟i kurtarması üzerine BaĢkumandan Mustafa Kemal‟e ilk tebrik telgrafı Konya halkı adına Belediye Reisi Mehmet Muhlis Bey çekmiĢtir. Muhlis Beyin telgrafı Ģöyledir:

“Ruhlarında azîm ve imânın ruhu yaĢayan büyük ordumuzun hiçbir milletin tarih-

i siyasiyesinden emsâli görülmeyen bir kahramanlıkla EskiĢehir, UĢak, Aydın‟ı istirdat etmesi bütün memlekette bir payan bir server ve muhammediyetle karĢılanmıĢtır. Büyük ve tarihi bir huzura ref ve ilâ edilen Ģu Ģartların hengame-i tahririnde pek kuvvetle iman ederiz ki mukaddes bayrağımız Akdeniz yükseklikleri üzerinde dalgalanmıĢ olacaktır. Tarihî Ģahsiyeti necîbinize pür-i fahr-ı gurur-ı hürmetler ithaf eden Konya ahâlisi, Türk tarihini yeniden yazan büyük halaskârı muvaffakiyetle tetviç edecek olan her her türlü inkılâbın baĢında iftiharla ebediyen görmeyi Cenab-ı Hakk‟dan temenni eyleriz. Ferman. Belediye Reisi Muhlis Bey.”121

Konya halkını büyük bir sevince boğan diğer bir mutluluk ise Adana‟nın Fransız iĢgalinden kurtarılması olmuĢtur. Konya halkı bunu sevinçle karĢılamıĢ, Ģehirdeki muhacirlerin Adana‟ya dönüĢleri için, parasız ayrılan iki trenle taĢınmalarında büyük yardımlarda bulunmuĢlardır. Ayrıca Adanalıların sevinçlerine ortak olmak için bir sancak hediye etmeyi kararlaĢtırmıĢlar, bu maksatla Babalık gazetesinin açtığı bağıĢ

120

Avanas, Millî Mücadele’de Konya, s.134.

121

28

kampanyasına canı gönülden katılmıĢlardır. BağıĢ kampanyasına ilk günde 390 kuruĢ bağıĢ yapılmıĢ, sancağın üzerine “Konya‟nın Adana‟ya Halas (kurtuluĢ) Hediyesi” sözü yazılmıĢtır. Sancağın büyüklüğünü ve Ģeklini kararlaĢtırmak için ise 2 Kânunuevvel 1337 (Aralık 1921) tarihinde Vali Galip PaĢa, Konya Müdafaa-Ġ Hukuk Cemiyeti Reisi Ahi Babazade Yusuf Ziya, Hilal-ı Ahmer Cemiyeti Merkeziyesi Reisi Hacı Vahbi,

Babalık gazetesi Sahibi Yusuf Mazhar Bey ile Gazete‟nin baĢmuharriri Sami Zade

Süreyya Bey‟den müteĢekkil bir komisyon kurulmuĢ, Belediye BaĢkanı Muhlis Koner

de bu komisyonda yer almıĢtır.122

Mehmet Muhlis, vatanı iĢgale uğrayan milletimizin, Millî Mücadelede haklı sesini yurt dıĢına duyurmak için çeĢitli çabalar sarf etmiĢtir. Bu noktada yurt dıĢından Konya‟ya gelen gazetecilerle çok yakından ilgilenmiĢtir. Nitekim 30 Kanunu Evvel 1921‟de Konya‟ya gelen ve Türk milletiyle ilgili yazdığı yazılarıyla Avrupa‟da müspet

yankılar uyandıran Fransız gazeteci Berthe Georges Gaulis‟i kalabalık ve seçkin bir

heyetle karĢılamıĢ ve ertesi gün de belediye binasında Ģerefine büyük bir ziyafet vermiĢtir.

Koner‟in yakından ilgi gösterdiği bir baĢka Fransız gazeteci de Claude Farrere olmuĢtur. Yunan iĢgaline karĢı Türklerin haklı olduğunu savunan bu Fransız‟a, Ġstanbul‟a gelmesi üzerine “hoĢ geldin” telgrafı çekmiĢtir. Telgrafında, “asil Fransız

ruhunun yegâne temsilcisi olarak hakikati anlayan bu gazeteciye Anadolu‟nun yaralı yürekleri adına teĢekkür etmiĢtir.”123 Konya halkının gösterdiği bu ilgiye karĢılık Farrere de bir telgraf gönderir. Telgrafı ise Ģu Ģekildedir: “ġevkatle sevdiğim bu Türk

toprağı üzerinde bulunmakla pek bahtiyarım. Hakkımda gösterilen hüsnü kabülde dolayı Kemal-i heyecân ve Ģerefle size teĢekkür eder ve ebedi ve müstakil Osmanlı vatanının Kemâl-î intiramla selamlarım. Claude Farrere.”124 Koner, Türk milletinin

122

Avanas, Millî Mücadele’de Konya, s. 250-251.

123 Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 167-168.

124 Claude Farrere‟in Ġstanbul‟a gelmesini Babalık gazetesi de Konya halkına duyurur. Ayrıntılı bilgi

29

haklı sesini yurt dıĢında da duyulması hususunda millî bir hassasiyet göstermeyi kendisine vazife bilmiĢtir.

Koner, Konya Belediye BaĢkanı sıfatıyla Millî Mücadele döneminde ve

sonrasında Konya‟ya gelen Millî Mücadelenin önde gelenlerini de misafir etmiĢtir.125

Bunlardan biri Mustafa Kemâl‟dir. Nitekim Mustafa Kemâl‟in 3 Ağustos 1920‟de Konya‟ya ilk geliĢinde Ġstasyonda halkla beraber karĢılayanların arasında yerini almıĢtır. Sabahın çok erken saatlerinde halk istasyon yoluna dökülmüĢ, gar binasının bulunduğu meydan hınca hınç dolmuĢtur. Koner ile birlikte karĢılayanlar arasında Konya Valisi Haydar Vaner, o günlerde Konya‟da bulunan ve Konya‟da oturan Sünusî tarikatının ġeyhi Sünusî, Müdafaa-i Hukuk Konya Merkez Heyeti BaĢkanı Müderris Sivaslı Ali Kemal Efendi, Vilâyet daire müdürleri, subaylar ve Ģehrin ileri gelenleri de

bulunur.126 Yine Mustafa Kemâl‟in 20 Mart 1923 tarihinde büyük zaferin

kazanılmasından sonraki geliĢinde de karĢılayanlar arasında yerini almıĢtır. Ayrıca Vilâyet Özel Ġdaresi Salonu‟nda o akĢam Atatürk‟ün Ģerefine bir de yemek vermiĢtir.

Koner, gece verilen ziyafette bir de Ģehir adına “hoĢ geldiniz” konuĢması yapmıĢtır.127

Belediye BaĢkanı Muhlis Koner, hemĢerilerinde kendisine karĢı büyük güven ve saygı uyandıran geniĢ kültürü, çalıĢkanlığı, kibarlığı, yüksek sosyal kabiliyeti, edep ve erkân bilirliği, sağlam karakteri ve örnek dürüstlüğü ile Konya Ģehrinin kudretli bir temsilcisi olmuĢ, bu sıfatla Büyük Gazi‟yi Konya‟yı ziyaretinde konuk etmiĢ ve değerli konuğunu hem ev sahibi hem de Ģehrin bir temsilcisi olarak memnun ve müsterih bırakmıĢ, takdir ve iltifat görmüĢtür. Entelektüel, iyi ve düzgün konuĢan, medeniyet ve yenilik âĢığı, içi hizmet aĢkı ile dolu, çalıĢkan ve daima ilerici bir insan olan Koner‟de

Atatürk aradıklarını bulmuĢtur.128

125

Arabacı, Konya Öğretmenleri, s. 168-169.

126 Mehmet Önder, Atatürk Konya’da, Konya 1989, s. 4. 127 Önder, Atatürk Konya’da, s. 26-31.

30

Benzer Belgeler