• Sonuç bulunamadı

Bayındırlık ve Ġmar Hizmetleri

D. ÜÇÜNCÜ BELEDĠYE BAġKANLIĞI GÖREVĠ (1946-1950)

3. Bayındırlık ve Ġmar Hizmetleri

ÇalıĢmalarına aralıksız devam eden belediye, halkı teĢvik ederek ve belediyeden de yardımlar yaparak birçok mahallede parke, yaya ve adi kaldırımlar yaptırır. Hükümet-Ġstasyon Caddesi, Atpazarı ve diğer önemli yolların tamiri tamamlanarak,

bozuk kısımlar düzeltilir.152

1949 yılı bütçesinin gider kısmından da en büyük ödeneği yol ve istimlak iĢlerine ayırır. Ayrıca Konya‟nın ilk asfalt yolu olarak Meram yolu

asfaltlanır.153 Bununla ilgili Koner, gazetecilerle “elektrik, hal, istimlak iĢleri, içme suyu

ve yol mevzuları” üzerine yaptığı konuĢmasında Meram asfaltının, Meramda, Aile

Bahçesi ve Turizm Oteli civarına kadar uzatılacağını, asfaltın Ģehir de de hükümet

alanına uzatılmasının düĢünüldüğünü belirtir. Ancak yük arabalarının asfalt yoldan geçmesinin yasaklanacağını, yük arabaları için eski meram yolunun ayrıldığını açıklar.

Belediye, Ģehrin önemli bir sorunu olan hal ve soğuk hava deposu ihtiyacını da

Ġller Bankası aracılığıyla hallederek154

büyük hal binasını yaptırır.155 Bunun yanında

151 Selçuk, 26 Ekim 1946; Ekekon, 7 Ocak 1948. 152

Selçuk, 31 Mayıs 1947; 9 Eylül 1947.

153

Es, “Konya Belediye Reisleri”, s. 4.

154

Hal ve soğuk hava deposu, Ġller Bankası tarafından belediye adına yaptırılacaktır. Belediye ise inĢaat sonunda inĢaat neye mal olursa parasını senelere bölerek her yıl bir miktarını hâlin gelirinden ödeyecektir. Hal, Aziziye Camisi‟nin doğusundaki meydanda bulunan Askeri Hastane ve taĢ mağazalardan baĢlayarak Türbe Meydanına kadar olan sahada tesis edilecektir. Selçuk, 2 Ekim 1946; Selçuk, 4 ġubat 1947;

39

Karakurt Medresesi önüne oldukça büyük bir garaj yaptırır ve mevcut otobüsleri eski yerinden kurtarır.

Belediyenin mühim vazifelerinden olan temizlik ve itfaiye iĢleri için de bütçenin verdiği imkân nispetinde çalıĢılır. Belediye, bunun için iki kamyon alacak, Ankara temizlik iĢlerinde kullanılan kamyonlar gibi temizlikte kullanacaktır. Bu Ģekilde Ģehrin mühim bir kısmının temizliğine ulaĢılmıĢ olacaktır. Elde bulunan mevcut küçük tanzifat arabaları ise sokak ve mahalle iĢlerinde kullanılacaktır. Böylece Ģehrin temizliğini süratle temin maksadıyla küllüklerin kaldırılması iĢi bundan sonra kamyonlarla yapılacaktır.

Belediye, Ģehir temizliğini seri bir hale getirmek için de basın aracılığıyla halkına seslenerek Ģehrin temizliği konusunda kendilerine yardımcı olmalarını ister. Selçuk gazetesi‟nin “Belediye BaĢkanlığından” baĢlıklı yazısında Belediye, kamyonların bekletilmemesi için küllüklerin sabah erkenden ev sahipleri tarafından caddeye nazır kapısının önüne koymaları ve küllüklerin muntazam tahta kutular veya tenekeler içinde, üzerleri kapatılmıĢ bir Ģekilde bulundurulması gibi hususlara riayet etmeleri ricasında

bulunur.156

Bir Ģehrin güzelliğinin yalnız mimari eserlerle değil, bahçeleriyle parklarıyla

temin edileceğini belirten Koner157

, belediye tarafından Alâeddin Tepesi‟nin tarh ve tanzimini de baĢlatır. Belediye tarafından, Tepe‟ye 1947 yılında 18650 fidan dikilir. 1949 yılına gelindiğinde ise Alâeddin Tepesi‟nin ikmal ve ağaçlandırma iĢlerine hız verilir. Yalnız 150 bine yakın çeĢitli fidan dikilir ve halka ayrıca bedelsiz 2500 tane fidan dağıtılır. Alâeddin Tepesi‟nin Ģehrin ihtiyacına cevap veren büyük bir park haline getirilmesi için çalıĢmalarına devam eden Belediye, Bahçeler Bürosu ve Ġdaresi‟nin kurulmasını sağlar ve bu büronun Ģefliğine de Devlet Demir Yolları Fidanlıklar Müdürü Kemal Bey‟i getirir. Bahçeler Bürosu ve Ġdaresi bir plan hazırlamıĢ, hazırlamıĢ olduğu

155

Es, “Konya Belediye Reisleri”, s. 4.

156 Selçuk, 6 Haziran 1947; 9 Eylül 1947;14 Mart 1947; 2 Ekim 1946. 157

Koner, “Türkiye‟de EĢi Olmayan Meram Sayfiyesi Ġhmal Edilmemeli”, Ekekon, S. 1920, 30 Haziran 1942, s.1.

40

plana göre ise tepenin her tarafının gerektiği zaman sulanması için en yüksek yere bir santrifüj konulması kararı almıĢtır. Ayrıca gerek tepe, gerekse etekleri geniĢ bir Ģekilde elektriklenecek ve gerekli yerlere banklar konulacaktır. Ġlaveten Alâeddin Tepesi‟nde ikinci bir çocuk bahçesi daha kurulması teĢebbüsünde bulunulur. Çocuk bahçesi, çocukların ihtiyaçlarına cevap verecek Ģekilde yeni oyuncak ve spor vasıtaları ile teçhiz edilecektir.158

Belediye, Alâeddin Tepesi için yapılan bütün bu çalıĢmalarının yanında daha kapsamlı bir çalıĢmayı 1950 yılında yapar. 1950‟de Alâeddin Parkı için üç senelik bir inĢa programını ele alır. Birinci yıl planın tahakkuku için her gün çalıĢılır ve yeni bütçeye de 1950 yılı için 50 bin lira ödenek konur. Alâeddin Camiinden Halk Sinemasına kadar uzanan doğu ve güney kısım tamamen çiçeklendirilecek, ayrıca çocuk bahçesi ile en yukarıdaki platform park haline getirilecektir. ġehitler abidesi civarına ve üst platforma 15-20 metre ebadında bir havuz inĢa ettirilecektir. Alâeddin parkı türlü

güzellikleri ile Ģehir halkını tatmin edebilecek bir hale getirilecektir.159

Koner, Ģehrin imar iĢlerinin yanında, belediyenin yükümlü olduğu iĢleri de yakından takip eder. Buna yönelik hafta içi günlerde çarĢı ve pazarlarda satılan gıda maddelerini ve esnafın satıĢ durumunu inceler. ġehirde satılan sebze ve meyve fiyatlarını belirlenmesini sağlar. Et fiyatlarının çok yükselmesi üzerine de ete narh koydurur. Et fiyatları belediyenin verdiği narha göre; koyun eti 180 kuruĢ, keçi 150 kuruĢ, sığır eti 120 kuruĢ, kuyruk 350 kuruĢ, iç yağ 200 kuruĢ, ciğer 80 kuruĢ, baĢ 60 kuruĢ ve böbrek 10 kuruĢ olarak belirlenir. Belediye verdiği bir kararla da kasapların et ile sakatatlarını bir arada satmasını yasaklar. Buna göre et satan dükkânlar ayrı sakatat

158

Selçuk, 6 Haziran 1947; Ekekon, 3 Haziran 1949; 18 Kasım 1949.

159

Tepenin sulanması konusunda ise Ġnce Minare karĢısına bir kuyu yapılacak, yer altı suyu Santrifüj tesisatı ile yukarı çekilerek orada bir saç depoya doldurulacak ve icap eden yere sevk edilecektir. Tepenin süslenme, ağaçlanma, tarh ve tanzim iĢleri Demiryolları fidanlık müdürü Kemal Dikener idare edecektir.

41

satan dükkânlar ayrı olacaktır. Koner, ayrıca lokanta ve aĢçı dükkânlarını, fırınları

gezerek bozuk madde satanlar hakkında da tatbikatlar yaptırır.160

Mehmet Muhlis Koner, Ģehircilik ve Ģehrin sorunları üzerinde çok durmuĢ bir yöneticidir. Belediyenin ve Ģehrin geliĢmesiyle ilgilenmiĢtir. Basın aracılığıyla halka uyarılarda bulunmuĢ, açıklamalar yaparak belediyenin hizmetlerini anlatmıĢ ve zaman

zaman talepleri neden karĢılayamadıklarını belirtmiĢtir.161

Koner, yine basın yoluyla kimi zaman da belediyelerin herhangi bir imar faaliyetine geçtiklerinde karĢılarına çıkan resmi dairelerin engellerinden bahseder. Burası Vakıflar Ġdaresinin, burası maliyenin, burası hususi idarenin gibi yapılacak iĢin önüne bir sürü engel konulduğu için de iĢi

yapmaktan vazgeçildiğini söyler.162 Koner, birçok sanat eserinin, hayır müesseselerin,

ekonomik tesislerin devamı ve memlekete olan faydalarının vakıflar sayesinde olduğunu belirtir. Dini ve sosyal amaçlarla kurulmuĢ vakıflar olmaması durumunda tarihin sosyal yardımının esaslı bir kaynağının elde edilemeyeceğini söyler. Bugün ise vakıfların gayesini yitirdiğini bazı kiĢilerin malikânesine dönüĢtüğünü ve bu duruma hükümetin kayıtsız kaldığını belirtir. Bu durumun memleketin imarına da engel olduğu düĢüncesindedir. Belediyelerin yeni bir yol, bir meydan vs. herhangi bir imar hareketine geçtiğinde karĢısına vakıf idarelerinin çıktığını söyler. Eski eserler olmadığı sürece

vakıflarla belediyelerin el ele vermesinden yanadır.163

Koner, tecrübenin, tetkikin ve düĢünen bir insan olmanın büyük sırları arasında seyahatin de olması gerektiğini düĢüncesindedir. Çünkü herhangi biri çok gezmiĢ ise kendi emsallerinden daha gözü açık, daha seziĢlidir. O‟na göre, bir taraftan gezmeliyiz

bir taraftan Ģehir ve kasabalarımızı turistik duruma getirmeliyiz.164

Koner, bu düĢüncelerle olsa gerek Avrupa‟nın büyük merkezlerinde Ģehircilik ve belediyecilik

160 Ekekon, 7 Ocak 1948; 1 Aralık 1948; 27 Ocak 1950; 8 Temmuz 1946. 161

Küçükkoner- Kayseri, Mehmet Muhlis Koner, s. 35.

162

Koner, “Tavusbaba Dağındaki Bademlikler Hakkında”, Selçuk, S. 160, 3 Haziran 1947, s.1.

163 Koner, “Vakıflar Ġdaresi Belediyelerin Ġmar Hareketlerine Daima Engel Oluyor”, Selçuk, S. 110,

11 Aralık 1946, s.1.

42

hakkında tetkikatta bulunmak için165

üçü Belediye BaĢkanı ikisi de Bayındırlık

Bakanlığından olmak üzere 5 kiĢilik bir grupla166

Ġngiliz Kültür Heyeti‟nin düzenlediği

belediye baĢkanları Avrupa seyahatine katılır.167 Heyet, 3 Temmuz 1947 tarihinde

Romanya‟nın Transilvanya vapuru ile saat 17.00‟de Ġstanbul‟dan ayrılır.168

Vapur sırasıyla Hayfa, Beyrut, Napoli ve Marsilya‟ya gitmiĢ, oradan uçakla Paris‟e, oradan da Londra‟ya vasıl olmuĢtur. Mehmet Muhlis Koner, bu seyahati sebebiyle gördüklerini, tespitlerini ve düĢüncelerini günü gününe sahibi olduğu Selçuk gazetesine göndermiĢ ve

yazıları orada yayınlanmıĢtır.169

Koner, yazılarında daha çok Avrupa‟da dikkatini çeken noktalar üzerinde durmuĢ, Türkiye ile karĢılaĢtırmalarda bulunmuĢtur. ĠĢte karĢılaĢtırma yaptığı yazılarından biri de “Londra Parklar ġehridir-(Rıehmond)

Kasabası Nebatat Bahçesi-Londra Halkevi-Resim Gazeteleri-Hayvanat Bahçesi”170 adlı yazısıdır. Koner, burada bizde park denilince yeĢillik çiçek, havuz ve birtakım hendesî tarh ve tanzim hatıra geldiğini, oysa Ġngiltere de parkın manası, göklere kadar uzanmıĢ her cins ağaç sonra da yemyeĢil çimenlik olduğunu anlatır. ĠĢten yorulanların saat 17‟ye doğru kadın-erkek birer çift halinde bu çimenliklere uzandığını, konuĢtuğunu ve herkesin Londra‟da her türlü hareketi tabii gördüğünü belirtir. Hayt Park‟ın bir âlem, Taymis nehrinin kenarına kurulmuĢ, ucu bucağı olmayan bir yeĢil saha olduğunu söyler. Burada her türlü hayat vardır. “Politikanın dedikodusu burada yapılır. Herkes istediğini

söyler, istediğini yapar. Fakat baĢkasına taarruz etmemek Ģartıyla…”dır.

Avrupa‟da dikkatini çeken diğer bir husus ise Londra‟ya iki buçuk saat uzaklıktaki Welwyngarden kasabasındaki evler olmuĢtur. Koner, buradaki binaların hemen hepsinin kırmızı tuğladan yapıldığını görmüĢ ve Türkiye‟de de Ģehre ve köye bilhassa tuğlanın tamiminin çok isabetli olacağı kanaatine varır. Çünkü Türkiye toprakları da bu yapılara çok müsaittir. Ayrıca tuğladan bina kerpiçe nazaran hem

165 Selçuk, 8 Temmuz 1947.

166 Koner, “Transilvanya Vapurundan Ġntibalar”, Selçuk, S. 175, 25 Temmuz 1947, s. 1. 167

Selçuk, 24 Haziran 1947.

168

Koner, “Transilvanya Vapurundan Ġntibalar”, s. 1.

169 Selçuk Gazetesi‟nin 25 Temmuz- 5 Eylül 1947 arasındaki sayılarından yararlanılmıĢtır. 170

Koner, “Londra Parklar ġehridir-(Rıehmond) Kasabası Nebatat Bahçesi-Londra Halkevi- Resim Gazeteleri-Hayvanat Bahçesi”, Selçuk, S. 182, 22 Ağustos 1947, s.1.

43

sağlam, hem zarif, hem de çabuk inĢa edilmektedir. O‟na göre artık “çamurla, kerpiçle

oynayıp durmamalı?..”171

dır. Koner, bütün bu incelemelerle birlikte yaklaĢık iki ay

sonra memleketine dönmüĢ172

ve gördüklerini yapabildiği kadarıyla Ģehrin yararına

uygulamaya çalıĢmıĢtır.173

Benzer Belgeler