Birkaç hafta evvel Reşid Safvet A tabinenin Ü niversitede Lam ar- tine-in , doğumunun yüz ellinci se- nei devriyesi m ünasebetile bir mu sahabe yap ılac ağ ın a d air m atbuat ta m alum at verilm işti. Küçük y a - şm danberi irfan zemininde nasıl daim a ileri giden metin ad ım larla yürüdüğüne yakın d an v âk ıf oldu ğum m üsahabe sahibinin pek cazib ve dolgun fikirlerle zengin o laca ğında şüphe bulunm ayan bu hita besini dinlem ek pek zevk alınacak ve istifade edilecek bir zam an ge çirm ek dem ek olacaktı, eğer beni tesir' altın da bulunduran ya$ ve sıhhat m aniaları bunun önüne sed çekm em iş olsaydı.
Resid Safveti kiicük yasındanbe- ri takib ettiğim den bahsediyordum : O henüz şu kadarcık bir'çocuk iken, galib a on sekiz yasların d a, daim a koltuğunun altında vığın yığın ki- tab larla görülürdü Y uşile hic müte- nasib olmadım halde, ed eb iyata, hele şiir ve hikâve zem inlerine pek az iltifat ederek bütün gecelerini ve gündüzlerin bos saatlerini tarihe, «îvasete, ik tisad iyat ve içtim aiyata dair cid d î eserlere h asred er; her o- kuduğunda tesadüf olunan dikkate değer parçaları bu ise m ahsus def terlerine geçirir, bütün gözlerine ili şen az çok mühim fikirleri okıfnan kitabların kenarına m anası ancak kendisince m alûm işaretlerle dona tır, ve böyle senelerce süren bir .m ütalea ve tetebbu sem eresi olarak günden güne adedi artan şerh ve harive defterlerinden, lüzum takd i rinde eline yap ışacak, d o lab lar d o lusu. bir serm ave vücude getirirdi. Gene bu sıralard a, henüz tahsil zam anından uzaklan m ayan fakat kendi kendisine b ir tekâm ül m edre sesi vücude getirilm iş olan bir ç a ğ da, bic h av aiyat ile iştigal dereke sine inmez, m eselâ evrakı Havadis ten yaîm z Temps, elinde bulunur, ’Mecmualardan ancak L a R evue des d eu x m ondes ile M ercure de France iltifatın a m azbar olurdu, hattâ bir aralık bu son m ecm uada yazıları intişar eder oldu, m ecm ua - tını Türk ed eb iyatı m uha - biri tayin olundu. Bu y a - zılar henüz b ir çocuk olan m u harririnin kalem inden öyle kusur suz, pürüzsüz bir lisan ve üslûb ile çıkıyordu ki b ir yab an cı dile o yasta bir gencin bu derece kuvvetle tasar
ruf edebileceğine ihtim al v erile mezdi.
İste bugün irfan havatınm en er gin bir devresinde bulunan Reşid
S afvet o zam anın bu suretle çalış m ağa başlam ış çocuğudur.
A rtık bu adam ın, tarihte en bü yük bir m evkii olan L am artine’ den bahsetm ek için ne k ad ar mücehhez olduğunda tereddüd ed ilem ezd i; ve hiç şüphe yo k, onun m üsahabesini dinleyem em iş olm ak bir ziyan teş kil ederdi. Bu ziyanı telâfi çareleri ni, velev kısm en olsun, buna dair m atbuatta intişar eden tafsilâtta ve daha sonra fransızca La R epub- lique’d e m ünderiç hülâsalar m uhte viyatın d a buldum . Buna ilâveten j arasıra beni inziva kösem de ziyare- ! te gelen Ü niversite m üdavim lerin den bir kaçının fikirlerini dinlem ek le de in tıb alan m a geniş bir m ülâ haza ufku d ah a acilm iş oldu ki bu nu en sonra kaydedeceğim . —
Taha Toros Arşivi