• Sonuç bulunamadı

Okul öncesi eğitim kurumlarının tercih edilme sebeplerine ilişkin okul yöneticilerinin görüşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Okul öncesi eğitim kurumlarının tercih edilme sebeplerine ilişkin okul yöneticilerinin görüşleri"

Copied!
58
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARININ TERCİH EDİLME

SEBEPLERİNE İLİŞKİN OKUL YÖNETİCİLERİNİN GÖRÜŞLERİ

Sanem GÖK

Denizli Ocak 2019

(2)

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARININ TERCİH EDİLME

SEBEPLERİNE İLİŞKİN OKUL YÖNETİCİLERİNİN GÖRÜŞLERİ

Sanem GÖK

Danışman

Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Meral TANRIÖĞEN

DENİZLİ Ocak-2019

(3)

iii

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Sanem GÖK tarafından hazırlanan “OKULÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARININ TERCİH EDİLME SEBEPLERİNE İLİŞKİN OKUL YÖNETİCİLERİNİN GÖRÜŞLERİ” başlıklı Tezsiz Yüksek Lisans Projesi tarafımdan okunmuş, kapsamı ve niteliği açısından Tezsiz Yüksek Lisans Projesi olarak kabul edilmiştir.

Dr. Öğr.Üyesi Zeynep Meral TANRIÖĞEN Danışman

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun … .……….. tarih ve ………….. sayılı kararıyla onaylanmıştır.

Prof. Dr. Mustafa BULUŞ Enstitü Müdürü

(4)

iv

ETİK BEYANNAMESİ

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, tez/proje yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu proje çalışmasında;

– Proje içindeki tüm bilgi ve belgeleri akademik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi,

– Görsel, işitsel ve yazılı tüm bilgi ve sonuçları bilimsel ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu,

– Başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda ilgili eserlere bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunduğumu,

– Atıfta bulunduğum eserlerin tümünü kaynak olarak gösterdiğimi, – Kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı,

– Bu projenin herhangi bir bölümünü bu üniversitede veya başka bir üniversitede başka bir proje çalışması olarak sunmadığımı beyan ederim.

Sanem GÖK

(5)

v ÖZET

OKULÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARININ TERCİH EDİLME

SEBEPLERİNE İLİŞKİN OKUL YÖNETİCİLERİNİN

GÖRÜŞLERİ

Sanem GÖK

Okul öncesi eğitim çocuğun akademik yaşantısında önemli bir süreci ifade etmektedir. Bu nedenle veliler okul tercihi yaparken birçok değişkeni değerlendirmek zorundadır. Okulun fiziki yapısı ve öğretmen kadrosu velilerin okul tercihlerinde önemli bir konuma sahiptir. Çalışmamızda okul öncesi kurumların tercih nedenleri okul yöneticilerinin görüşleri doğrultusunda incelenmiştir. Bu çerçevede çalışmamız nitel araştırma yöntemlerinden mülakat yöntemi ile oluşturulmuştur. Yöneticiler tercih nedenlerini okulun yeri, okulun fiziki konumu ve imkanlar doğrultusunda şekillendirmişlerdir.

Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitim, Okul Seçimi Ve Okul Öncesi Eğitim Kurumları

(6)

vi

İÇİNDEKİLER

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU ... iii

ETİK BEYANNAMESİ ... iv

ÖZET ... v

İÇİNDEKİLER ... vi

TABLOLAR LİSTESİ ... viii

BÖLÜM I GİRİŞ ... 1 1.1. Problem ... 2 1.2. Amaç ... 5 1.3. Önem ... 6 1.4. Varsayımlar ... 6 1.5. Sınırlılıklar ... 7 1.6. Tanımlar ... 7

BÖLÜM II. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 9

2.1. Okul Öncesi Eğitim ... 9

2.2.Okul Öncesi Öğretmenlerinin Yüksek Kaliteli Okul Öncesi Programdaki Rolleri ... 12

2.3. Okul Öncesi Eğitim Programı ... 13

2.4. Okul Öncesi Eğitim Program Yaklaşımları ... 17

2.5. Okul Öncesi Eğitim Programının Dezavantajları ... 20

2.6. Okul Öncesi Eğitim Programının Avantajları ... 21

2.7. İlgili Araştırmalar ... 22

BÖLÜM III. YÖNTEM ... 26

3.1. Araştırmanın Modeli ... 26

(7)

vii 3.3. Verilerin Toplanması ... 26 3.4. Verilerin Analizi ... 26 BÖLÜM IV. BULGULAR ... 27 SONUÇ ... 36 KAYNAKÇA ... 41 EK-Mülakat Soruları ... 44 ÖZGEÇMİŞ ... 46

(8)

viii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Okulöncesi eğitimin öğrencilere sağladığı faydalar nelerdir? ... 27 Tablo 2. Ebeveynlere Göre Okulöncesi Eğitim Kurumlarının En Önemli Görevleri nelerdir? ... 28 Tablo 3.Ebeveynlerin Okulöncesi Eğitim Kurumlarından beklentileri nelerdir? .. 29 Tablo 4. Ebeveynlerin okulöncesi eğitim kurumları hakkındaki bilgi düzeyi nasıldır? ... 30 Tablo 5. Ebeveynlerin Çocuklarını Okul Öncesi Kuruma Vermeden Önce Okul Öncesi Kurumlar Hakkında bilgi toplamasının nedenleri nelerdir? ... 31 Tablo 6. Okul seçiminde etkili olan faktörleri öncelik sırasına göre puanlayarak sıralayabilir misiniz? ... 32 Tablo 7. Ailelerin Okulda Uygulanan Eğitim Programı Hakkında Neden Bilgi Sahibi olmalıdır? ... 33 Tablo 8. Ebeveynlerin okulunuzdaki Eğitimcilerle görüşmekte midir? Evet ise hangi konularda açıklayınız. ... 34 Tablo 9. Okulunuzda anne-baba katılımı ile ilgili faaliyetleriniz nelerdir? ... 35

(9)

BÖLÜM I GİRİŞ

Rekabetçi dünyada çocukları, geride bırakılmayacak şekilde eğitmek çok önemlidir. Bu nedenle okul öncesi eğitim çocukların akademik ve iş yaşamına hazırlanması açısından önemlidir. Alan çalışmaları, okul öncesi eğitim ile çocukların anaokuluna girdiklerinde gelişmiş öğrenme becerileri gösterdiğini göstermektedir. Bir çocuk okul öncesi eğitim aldığında, müzeleri ziyaret edip, bir oyunun nasıl oynanacağını öğrenir bu nedenle yaşama hazır olması daha olasıdır. Okul öncesi eğitim, örgün eğitimlerine başlamadan önce çocuklar için planlanmış bir programları ifade etmektedir. Bu eğitim kurumlarında öğretmenler çocuğun öğrenme yeteneği ile ilgilenir. Çocuklar, öğrenme yetenekleri geliştirilecek şekilde eğitilir. Belirtilen teknikler dil becerilerini ve analitik becerileri geliştirmek için kullanılır. Ayrıca okul öncesi eğitim çocuğun kişiliğinin davranışsal yönü üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir.

Araştırmalar, ebeveynlerin katılımının okul öncesi eğitimin başarısı için çok kritik olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, başarılı bir okul öncesi eğitim merkezinin başarılmasında toplumun katılımı çok önemli olabilir. Buna ek olarak çok kültürlü bir toplulukta ebeveynlerin ve toplumun kendisinin çok önemli bir rol oynadığı söylenebilir.

Okul öncesi eğitim gören çocuklar daha yüksek matematik becerilerini, dil becerilerini ve daha az davranışsal problemi olduğunu göstermektedir. Araştırmalar tüm çocukların okul öncesi ve anaokulu öncesi programa erişemediğini de göstermektedir. Ancak, okul öncesi eğitimin, daha sonraki yaşamda elde edilen akademik başarıları ölçmek için geçerli bir araç olmadığını öne sürülmektedir. Araştırmalar, okul öncesi eğitimin sadece çocukların gelişimi açısından değil aynı zamanda akademik, sosyal ve ekonomik açıdan da sağlam bir yatırım olduğunu göstermektedir.

(10)

Araştırmalar, okul öncesi eğitimi alan çocukların çok gelişmiş bilişsel ve sosyal becerilere sahip olduklarını göstermektedir. Bu nedenle okul öncesi eğitime yönelik ebeveynlerin yoğun bir talebinin olduğu söylenebilir. Veliler okul öncesi eğitim kurumu seçimlerinden birçok faktörü değerlendirmektedir. Bu seçim faktörleri çalışmamızda okul öncesi eğitim kurumları yöneticilerinin görüşleri doğrultusunda incelenmiştir.

1.1. Problem

Okulöncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve verilen eğitimin sürekliliğinin sağlanması için okul aile işbirliği şarttır. Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanan eğitim programları ne denli kaliteli olursa olsun aile tarafından desteklenmedikçe çocuklarda kalıcı davranış değişiklikleri sağlamak ve okul öncesi eğitimin hedeflerine ulaşmak mümkün olamayacaktır. Bu işbirliğinde her iki tarafın da katılımının sağlanması gerekmektedir.

Diğer taraftan aileyi okul öncesi eğitim programının bir parçası haline getirmek ve bu katılımın çocuklar üzerindeki etkilerini incelemekte son yıllarda önemsenen bir konu olmuştur. Ayrıca aileler ve okulöncesi sistem arasındaki karşılıklı iletişim, çocuk tarafından alınan ilk çocukluk eğitiminin kalitesini artırır. Okul ve aile işbirliği sevgi bağlarını da kuvvetlendirmektedir. Bununla birlikte, eğitimin içine aileyi dâhil etme ve bu sayede çocuğun eğitimini en kaliteli hale getirme uğraşı okullar, öğretmenler ve aileler tarafından iyi bir uğraş olarak kabul görmesine rağmen yine okul, öğretmen ve velilerden kaynaklanan olumsuzluklardan dolayı sistemli bir işleyişe geçememektedir.

Okul öncesi çocukluk dönemindeki beyinsel aktiviteler; çocuklara meydan okuyan ve motive eden ortamın sunduğu öğrenme ortamı ile çocuk eğitiminin ilk hazırlığını sunmaktadır. Bu dönemde verilen eğitim hayatın temellerini şekillendirir, çocuğun zihinsel ve akademik gelişimlerine yardımcı olur. Okul öncesi eğitiminin önemini ve kişinin hayatına nasıl etki ettiğini bilmek çok önemlidir. Okul öncesi eğitim döneminde etkili müfredat ve eğitim, dil becerisini

(11)

3

ve kelime dağarcığını teşvik eder ve geliştirir. Oyun ve eğitim boyunca çocuklar, sosyal becerilerini başkalarıyla nasıl başa çıkacaklarını ve kendi değerlerini nasıl geliştireceklerini öğrenir. Erken çocukluk döneminde verilen eğitim hayatın temellerini şekillendirir ve çocuğun zihinsel ve akademik gelişimlerine yardımcı olur. Erken çocukluk eğitiminin önemini ve kişinin hayatına nasıl etki ettiğini bilmek çok önemlidir.

Beyin gelişimi üzerine yapılan araştırma ve araştırmalar, bireylerin duygusal, fiziksel ve sosyal yeterliliğinin gelişmesine ne kadar yakından bağlandıklarını göstermektedir. Bu temel beceriler erken yaşlarda geliştirilmezse, çocuğun öğrenme potansiyellerini etkileyecektir. Erken çocukluk, bireyin yaşamının ilk sekiz yılı olarak tanımlanır. Beynin yüzde seksen beşi beş yaşına kadar gelişir ve üç yaştaki çocuğun beynine erişkinlerden 2,5 kat daha fazla aktif beyin vardır. Erken çocuklukta çeşitli alanların öğrenme deneyimi, çocukların beyin bağlantılarının sayısını ve bu tür beyin hücresi bağlantısının çevreden sürekli yeni bir uyarımla güçlendirilmesini sağlar.

Erken çocukluk döneminde uygun eğitimi alan çocuklar tüm yaşamlarının temelini öğrenirler ve ayrıca sosyal, zihinsel ve akademik faaliyetleri geliştirirler. Erken çocukluk eğitiminin birçok faydası arasında, en temel neden, beş ila sekiz yıl içinde sağlanan eğitimin, bir çocuğun ne tür bir kimsenin büyüdüğü ve bir bireyin akademik ve zihinsel gelişimi için hayati öneme sahip olduğudur. Erken çocukluk döneminde etkili müfredat ve eğitim, dil becerisini ve kelime dağarcığını teşvik eder ve geliştirir. Erken çocukluk dönemi eğitim araştırmalarına göre, okuryazarlık temeli olan kelime öğrenme dil becerilerinin çoğu, üç yaşına kadar gelişmektedir.

(12)

Çalışmalar, eğitim ortamının ve dil becerilerinin özel eğitiminin çocukların dil becerilerini nasıl geliştirdiğini ve geliştirdiğini göstermektedir. Erken çocukluk döneminde gelişim sadece akademik ve fiziksel aktiviteyi etkilemekle kalmaz, aynı zamanda diğer insanlarla olan ilişkileri ve duygusal ve bilişsel gelişmeyi de içerir. İnsanlar, ergenlik döneminde çocukların egolarını bulmaya çabalıyorlar; ancak çocuklar ilk sekiz yıl içinde kimliklerini gerçekleştirmeye başlıyorlar ve içsel hayal gücü ve toplumsal cinsiyet rollerinin kendiliğinden imajı gelişmeye başlıyorlar. O yaşlarda, arkadaşlarıyla nasıl ilişki kuracaklarını ve etraflarındaki insanlara nasıl bakmaya başlayacaklarını öğreniyorlar. Oyun ve eğitim boyunca çocuklar, sosyal becerilerini başkalarıyla nasıl başa çıkacaklarını ve kendi değerlerini nasıl geliştireceklerini öğreniyorlar.

Erken yaşlarda dil veya akademik becerilerin öğretilmesi sadece eğitim değil, çocuklara yönelik bir oyun ve onlarla etkileşime girmek de en önemli eğitimdir. Oyun ve eğitim boyunca çocuklar, sosyal becerilerini başkalarıyla nasıl başa çıkacaklarını ve kendi değerlerini nasıl geliştireceklerini öğrenmektedir. Beyin, çocuklara meydan okuyan ve motive eden ortamın sunduğu öğrenme ortamı ile çocuk eğitiminin ilk hazırlığıdır. Ebeveynler ve eğitimciler, çocukların kendi düşüncelerine ve bağlılığa dayalı uygun eğitime sahip olmalarının kendileri için güçlü bir etki oluşturduğunu anlamalıdırlar. Toplum ve toplum, bu çağlarda verilen eğitimin de çocuğun zihinsel ve zihinsel gelişimi için çok önemli olduğunu ve bu nedenle de sadece çocuklara değil, ebeveynlere yönelik daha verimli bir eğitim programı sağladığını da dikkate almalıdır, çünkü erken çocukluk eğitimi toplum için en verimli yatırımdır.

Yukarıdaki nedenler okul öncesi eğitimin önemine vurgu yapmaktadır. Bu nedenle velilerin okul öncesi kurum seçiminde birçok faktörü değerlendirmesi gerekmektedir. Veliler okul öncesi eğitim kurumu seçiminde okulun fiziki şart ve olanaklarını dikkate almaktadır. Bu şart ve olanaklar çalışmamızda okul yöneticilerinin görüşleri doğrultusunda incelenecektir.

(13)

5

1.1.1.Alt Problemler

Çalışmamızı şekillendiren alt problemler şu şekilde sıralanabilmektedir; Belirtilen problemin cevabına ulaşılabilmesi için aşağıdaki alt problemler oluşturulmuştur.

1. Okulöncesi eğitimin öğrencilere sağladığı faydalar nelerdir?

2. Ebeveynlere Göre Okulöncesi Eğitim Kurumlarının En Önemli Görevleri nelerdir?

3. Ebeveynlerin Okulöncesi Eğitim Kurumlarından beklentileri nelerdir? 4. Ebeveynlerin okulöncesi eğitim kurumları hakkındaki bilgi düzeyi nasıldır? 5. Ebeveynlerin Çocuklarını Okul Öncesi Kuruma Vermeden Önce Okul

Öncesi Kurumlar Hakkında bilgi toplamasının nedenleri nelerdir? 6. Okul seçiminde etkili olan faktörler nelerdir?

7. Ailelerin Okulda Uygulanan Eğitim Programı Hakkındaki bilgi düzeyi nasıldır?

8. Ebeveynlerin okulunuzdaki Eğitimcilerle işbirliği ne ölçüdedir? 9. Okulda anne-baba katılımı ile ilgili faaliyetler nelerdir?

1.2. Amaç

Araştırmamız Denizli ilinde bulunan okulöncesi eğitim kurumları yöneticilerinin görüşleri doğrultusunda eğitim kurumlarının tercihinde etkili olan faktörlerin incelenmesini amaçlamaktadır. Bu amaçla okul yöneticilerinin konu ile ilgili görüşleri alınacak ve konu ile ilgili öneriler sunulacaktır.

(14)

1.3. Önem

Çocuklar yaşamlarının ilk aşamalarında ihtiyaç duydukları okulöncesi eğitime ulaşma imkanını elde etmelidir. Erken çocukluk eğitimi, bugünün kuşağında en zorlu eğitimlerden biridir. Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda, erken çocukluk eğitimi, gelişmiş ülkelerde olduğu kadar popüler değildir. Çocuk bakım ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. İnsanlar iş ve hizmetlerle uğraşırlar ve çocuklarına bakmak için zamanları yoktur. Çocuklar anaokuluna gönderilirse, çocuklar daha gelişmiş hale gelirler, olgunluk duygusu da daha verimli bir şekilde büyür, daha bağımsız, kendilerine bağımlı olurlar ve daha sosyal hale gelebilir ve dünyayı daha iyi anlayabilirler. Yani, eşit olanaklar ve tam koruma, uygun bakım, eğitim vb. İle çocuk bakımı veya anaokulları ihtiyacı önemlidir.

Okul öncesi kurumun temel amacı, her çocuğun iyiliği için iyi fırsatlar ve koşullar yaratmaktır; çocukların yaş, cinsiyet ve bireysel özelliklerini göz önünde bulundurarak çocuğun kapsamlı gelişimi ve öğrenmesi için teşvik edici bir ortam yaratır. Bu nedenle çocukların okulöncesi eğitim alması akademik ve iş yaşamlarında teşvik edici roller üstlenmektedir.

1.4. Varsayımlar

Araştırmada aşağıdaki varsayımlar kullanılmıştır;

 Araştırmada kullanılan ölçüm araçları geçerli ve güvenilirdir;

 Katılımcılar araştırma sorularını doğru bir şekilde içtenlikle cevaplandırmıştır.

(15)

7

1.5. Sınırlılıklar

 Araştırmamız 2018-2019 eğitim dönemini kapsamaktadır

 Araştırmamız Denizli ilinde bulunan okulöncesi kurum yöneticileri ile sınırlıdır

 Araştırmamız elde edilen mülakat sonuçları ile sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Eğitimde devamlılık ilkesi: Okul öncesi eğitim programlarında yer alan aile katılım çalışmaları ile ev ve okul arasında eğitimin devamlılığının sağlanmasıdır (M.E.B, 2006).

Değer: Bir sosyal grubun veya toplumun kendi varlık, birlik, işleyiş ve devamını sağlamak ve sürdürmek için üyelerinin çoğunluğu tarafından doğru ve gerekli oldukları kabul edilen; onların ortak duygu, düşünce, amaç ve menfaatini yansıtan genelleştirilmiş temel ahlaki ilke veya inançlardır (Kızılçelik ve Erjem, 1996).

Okul öncesi eğitim: Okul öncesi eğitim; çocukların gelişim düzeylerine ve bireysel özelliklerine uygun, sağlıklı ve zengin uyarıcı çevre olanakları sağlayan, onların bedensel, duygusal ve sosyal yönden gelişimlerini destekleyen ve ilköğretime hazırlayan bir eğitim süreci olarak tanımlanmaktadır (Artut ve Tarım, 2004).

Okul Öncesi Eğitim Programı: 0-72 aylık çocukların kurumlarda okul öncesi eğitimin amaçlarını gerçekleştirmek üzere; belirlenen hedefler doğrultusunda kazanılması beklenen davranışlara uygun, planlı ve sistemli eğitim

(16)

yaşantıları düzenleyerek, sonuçta hedeflere ne ölçüde ulaşıldığını gösteren değerlendirmeyi de içine alan çalışmalar bütünüdür (Aral ve diğerleri, 2002).

Okul Öncesi Eğitim Kurumları: 0–6 yaş arası çocukların tüm gelişimlerini fiziksel, zihinsel, duygusal sosyal ve benzeri gelişimlerini sağlıklı, düzenli fiziksel koşullar içinde toplumun gelenek ve göreneklerine, kültürel özelliklerini dikkate alarak en iyi biçimde yönlendiren, çocuklarda sağlam kişilik, sosyal yönden uyumlu, yaratıcı ve işlek zekâ gelişmesine yardım eden alanının uzman, olan eğitici bir kadroya sahip temel fonksiyonu eğitim olan sosyal kuruluşlardır (Güven, 2006).

(17)

BÖLÜM II. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Okul Öncesi Eğitim

Okul öncesi eğitim çocuğun okul yıllarına hazırlamasını amaçlamaktadır. Bu kurumlar çocukların fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimini teşvik ederler. Anaokulunda sağlam bir başlangıç yapmak, ilkokul ve sonrasında okuldan çıkmak için temel hazırlamaktadır. Okulöncesi diğer bazı temel özellikleri şunlardır (Özbey ve Alisinanoğlu,2014; Gülay ve Ekici,2010):

 Yaş aralığı: Okul öncesi, okul yıllarından önceki küçük çocuklar içindir. Genellikle üç ila beş yaş arası çocuklar içindir.

 Seviye: Okul öncesi eğitim, beklediğiniz gibi, ilkokuldan önce gelir. Bu nedenle okul öncesi zorunlu eğitim başlamadan önce tüm eğitimi içerir (genellikle dört veya beş yaş arası). Buna bebek ve yürümeye başlayan okul öncesi çocuklar da dahil olmakla birlikte, çoğu özel okul öncesi çocuklar üç ila beş yaş arasındaki çocuklar için tasarlanmıştır.

 Özel ve kamu: Okul öncesi eğitim kurumları özel ve kamu yatırımları ile kurulabilmektedir.

 Eğitimsel yaklaşımlar: okul öncesi eğitim kurumları çocuğun gelişimini teşvik etmeyi amaçlar. Okul öncesi çocukluk gelişimi için farklı yaklaşımlara , eğitim ve öğretim felsefelerine sahip olabilirler.

Erken çocukluk eğitimi, anaokuluna girebilecek yaşlarına gelmeden önce, okul öncesi yıllarında çocuklara hizmet eden her türlü eğitim programını tanımlamak için kullanılan geniş bir terimdir. Erken çocukluk eğitimi, okul öncesi çocukların ilköğretime başlamadan önce bilişsel ve sosyal gelişimine yardımcı olmak için tasarlanmış çok sayıda etkinlik ve deneyimlerden oluşabilir.

(18)

Erken çocukluk eğitimi programları, finansman ve sponsorluk bakımından da farklılık gösterir ve özel olarak çalıştırılabilir, yerel bir okul sistemi tarafından işletilebilir. Yıllar boyunca ne tür bir programın basit bakım olarak nitelendirdiği ve ne tür bir programın eğitim olarak nitelendirildiği hakkında çok fazla tartışma olmuştur. Günümüzün erken çocukluk eğitimi programlarının bir başka kaygısı, yüksek kalitede olmalarını sağlamaktır (Ekinci,2006; Erkuş,2015).

Yüksek kaliteli bir erken çocukluk programının beş kritik bileşen içermektedir (Ayvacı vd.,2002):

1. Tüm gelişim alanlarını destekleyen çok yönlü bir müfredat sağlar

2. Kapsamlı bir servis ağının bir parçası olarak çocuk sağlığı, beslenme ve aile ihtiyaçlarını giderir

3. Çocukları, öğrencinin öğrenmesini geliştirmek ve endişelerini belirlemek için değerlendirir

4. İyi eğitimli, yeterince ücretli öğretmen istihdam eder 5. Küçük sınıflar ve düşük öğretmen-çocuk oranları sağlar

Bunun haricinde erken çocukluk programının etkinliğinin bir dizi faktöre bağlıdır;

1. Kaliteli bir personel 2. Uygun bir ortam 3. Tutarlı zamanlama 4. Ebeveyn katılımı

5. Doğru gruplama uygulamaları

Yüksek kaliteli bir erken eğitim programının ek özellikler ise şu şekilde sıralanabilir (Yaşar ve Aral,2010);

1. Bireysel, küçük grup ve büyük grup etkinlikleri arasındaki denge

2. Aceleye uğramış ya da yorgun çocuklarla sonuçlanmayan dengeli bir program

(19)

11

3. Çocuğun gelişimindeki tüm alanlara yönelik net bir hedef ve kapsamlı bir felsefe ifadesi

4. Dil gelişimi, erken okuryazarlık ve erken matematik konularında güçlü bir temel

5. Güvenli, besleyici ve teşvik edici bir ortama erişimin yanı sıra yetkin, özenli yetişkinlerin gözetimi ve rehberliği

6. Çocukları, dersten ve etkinlik planlarından çalışan öğretmenler tarafından verilen amaca yönelik öğrenme etkinliklerine ve oyuna dahil eder.

7. Besleyici yemekler ve atıştırmalıklar

8. Ebeveynler ve bakıcılar ile düzenli olarak iletişim kuran öğretmenler ve personel

9. Çocukların gelişimini sık sık kontrol eden öğretmenler

Herkes İçin Erken Eğitim, yüksek kaliteli erken çocukluk eğitimi müfredatının ve faaliyetlerinin kalite özelliklerini ana hatlarıyla belirtir:

1. Dengeli: Müfredat, öğretmen ve çocuklar tarafından başlatılan keşifler de dahil olmak üzere oyun ve yapılandırılmış faaliyetler arasında bir denge sağlamalıdır.

2. Çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarına göre: Etkinlikler, materyaller ve programlar çocuğun yaşına uygun olmalı ve tüm gelişim alanlarını desteklemelidir.

3. İyi planlanmış: Müfredat, çocuk gelişimi üzerine mevcut araştırmaları yansıtmalı ve çocuklar için özel öğrenme hedefleri içermelidir.

(20)

2.2.Okul Öncesi Öğretmenlerinin Yüksek Kaliteli Okul Öncesi Programdaki Rolleri

Erken çocukluk eğitimcileri, bu genç öğrencilerin başarılı öğrenenler, okuyucular ve yazarlar olmalarına yardımcı olur. Bu nedenle, okul öncesi öğretmenleri, bazıları evde yeterli deneyime sahip olamayacak olan okul öncesi çocukların yaşamlarında önemli bir rol oynamaktadır. Bu profesyoneller çocuklara yardım eder (Kandır,2001):

 Kitaplara ve diğer basılı materyallere aşina olur  Dil yeteneklerini geliştirmek

 Bilgilerini arttır

 Harfleri ve sesleri öğrenin  Saymayı öğrenmek  Sayıları tanımak

Okul öncesi öğretmenleri, öğrencilerinin doğal merakını ve öğrenme zevklerini beslerken, yukarıdaki becerileri öğretmek için bir dizi strateji kullanabilir. Okul öncesi öğretmenleri öğretim hedeflerini şu yollarla gerçekleştirebilirler (Güven ve Azkeskin,2018):

 Çocukların geçmiş bilgilerini ve düşünme becerilerini geliştirmek  Çocukların gelişimini kontrol etmek

 Ebeveynler ve bakıcılar ile iletişim kurmak  Küçük çocuklar için bir öğrenme ortamı yaratmak

 Çocukların dinleme ve konuşma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olma  Çocuklara sesli okuma

 Çocuklara kitap öğretmek  Çocuklara harfleri öğretmek

(21)

13

 Çocuklara baskı hakkında öğretmek  Çocuklara sözlü dilin seslerini öğretmek

2.3. Okul Öncesi Eğitim Programı

Okul öncesi eğitim anlayışı, diğer eğitim alanlarıyla ve aynı eğitim düzeyleriyle aynı prensiplere dayanır ve aynı amaçlarla yönetilir: amacı, erken çocukluktan itibaren çocuğun temel yeterliliklerin temelini öğrenmesi ve böylece yaşam boyu için ön koşulları kazanmasıdır. Bilgi toplumunda daha başarılı olmasını sağlayan öğrenmedir (Öztürk,1995).

Okul öncesi eğitim, anaokulları tarafından (uyarlanmış bir eğitim programına sahip anaokulları dahil) kurumsal olarak sağlanır veya ilköğretim okullarının hazırlık formlarında uygulanır. Anaokulu, yasal olarak eğitim sistemi içerisinde bir okul türü olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle, eğitim sürecinde ve organizasyonunda, diğer okullar gibi benzer kurallara tabidir.

Okul öncesi eğitim normalde üç ila altı yaş arası çocuklar için düzenlenir. Zorunlu okula başlamadan önceki son bir yılda çocuklar kabul sürecinde tercih edilir. Beş yaşından itibaren sosyal olarak dezavantajlı çocuklar için hazırlık okulu hazırlık formları oluşturulmuştur.

Ana okulu organizasyonel olarak sınıflara ayrılmıştır. Aynı veya farklı yaştaki çocukları bir sınıfa yerleştirmek ve yaş açısından homojen veya heterojen olan sınıflar oluşturmak mümkündür. Aynı şekilde, özel eğitim ihtiyaçları olan çocukları ortak bir anaokulu sınıfına yerleştirmek ve entegre bir sınıf oluşturmak mümkündür.

Okul öncesi eğitim, bireyin sağlıklı bir birey olarak hayata hazırlanmasında, kişiliğin gelişimi ve şekillenmesinde büyük bir yere sahiptir. İnsan hayatındaki eğitim asla bitmez ve sürekli olarak devam eder. Doğumdan başlayacak ve ölümle bitecek eğitim hayatının temelleri 6 yaşın ilk yıllarında atılacak. Bu döneme erken

(22)

çocukluk dönemi denir. Erken çocukluk dönemi eğitimi öncelikle ailede başlar ve okulda devam eder.

Türkiye'de okul öncesi eğitim sistemi son yıllarda önemini arttırmış ve büyük okullardan en uzak yerleşim bölgelerine kadar okul öncesi eğitim kampanyası başlatılmıştır.

2.3.1.Türkiye'de Okul Öncesi Eğitim Veren Kurumların Amacı

Okul öncesi eğitim kurumları çalışan anne ve babaların yükünü hafifletmek için kullanıldı ve çocuklara çocuk odası gibi hizmet ettiğinden dolayı eleştirildi. Günümüz Türkiye'sinde bu durum tamamen ortadan kalktı ve okul öncesi eğitim çocuklar için tam bir eğitime dönüşmüştür. Türkiye'deki okul öncesi eğitim kurumları, çocukların fiziksel, sosyal, duygusal ve bilimsel gelişimleri için en sağlıklı şekilde tasarlandı ve çocukları geleceğe hazırlamada çok etkili bir rol oynamaya başlamıştır (Ural ve Ramazan,2007).

UNICEF okul öncesi eğitim kurumlarını “hayata başlamak için en iyi yer” olarak nitelendiriyor ve tüm çocuklara eşit fırsatlar sunmayı vurgulamaktadır. 0-6 yaş arası tüm çocuklar için farklı eğitim olanakları sunan okul öncesi eğitim kurumları vardır. Bu kurumlar özel okullar yanında devlet okullarında “bebek okulu” olarak da bulunabilir. Okul öncesi eğitime kayıtlar Haziran ayının üçüncü haftasında başlar. Kayıtlar sadece e-okul sistemi üzerinden gerçekleştirilmektedir ve kayıtlar için sertifika talep edilmemektedir.

Yabancı çocukların okul öncesi eğitim kurumlarına kaydı için oturma izninin varlığına ihtiyaç vardır. Başvurusu devam eden ve geçici kimlik numarası bulunan yabancı çocukların kayıtları pasaport veya ikamet izinlerinde verilen bilgilere dayanarak düzenlenir.

(23)

15

36 ayı dolduran ve 66 ayı geçmeyen her çocuk, okul öncesi eğitim kurumlarına kayıt yaptırabilir. 66 ayı tamamlayan ve ilkokul dönemine giren çocukların ilkokul kayıtları, sağlık raporları veya ebeveynin yazılı talebi üzerine ertelenebilir ve okul öncesi eğitim kurumlarına öncelikli olarak kayıt olma hakkına sahiptir (Bekman ve Gürlesel,2005).

2.3.2.Türkiye'de Okul Öncesi Eğitimin Çocuklara Sağladığı Farklılıklar

Özellikle son yıllarda, Türkiye okul öncesi eğitime önem vermiş ve erken çocukluk eğitiminin olumlu etkilerini almaya başlamıştır. Çünkü erken çocukluk eğitimi sadece çocuklara değil aynı zamanda aileye, topluma, ekonomiye ve çağdaş kalkınmaya da katkı sağlayan önemli bir eğitim aşamasıdır. Türkiye'de bu konuda oldukça etkili olan Ana Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), erken dönem eğitimin olumlu etkilerini şu şekilde çıkarmaktadır.

 Uzun vadede daha üretken çocuklar,  Problem çözmede daha verimli,  Yaratıcılık

 Dil, zihinsel, fiziksel ve sosyal becerilerde ileri düzeyde gelişim,  sosyal suçlarda azalma

 eğitim kalitesi ve özelliklerinin arttırılması,

 toplumda kalifiye ve vasıflı personel sayısında artış,  sadece okul öncesi eğitimde mümkün olabilir.

Türkiye'de erken eğitim dönemi her çocuk için 5 yaşında başlar. Ancak, 3 yaşına giren her çocuk özel eğitim kurumlarında okul öncesi eğitim programlarına katılabilir. Devlet ayrıca, Türkiye'de okul öncesi eğitim için ailelere belirli miktarlarda destek destek vermektedir

(24)

Aşağıda, okul öncesi eğitim türleri açıklanmıştır (Yılmaz,2003);

 Oyun temelli : Oyun temelli okul öncesi programları, küçük çocukların oyun yoluyla en iyi öğrendikleri inancına dayanır. Büyük ölçüde açık uçlu ve minimal oynamak tabanlı programlar sosyal beceri ve okula sevgisini geliştirmeyi amaçlayan, yapılandırılmış.

 Akademik : Akademik temelli ana okullar, farklı türlerden en iyi yapılandırılmış olanlardır ve matematik ve okuma hazırlığı becerilerinegüçlü bir vurgu yapar. Bu programlar çocukları okulun neye benzediğini göstermeyi ve onları ilkokul ve ötesiiçin hazırlamayı amaçlamaktadır

 Montessori : Bir Montessori anaokulu üç ila altı yaş arası çocuklara yöneliktir. Sınıfı genellikle beş ana müfredat alanına ayrılır : pratik yaşam, duyusal, dil , matematik ve kültür.

 Waldorf : Waldorf eğitiminin ilk yılları genellikle pratik, uygulamalı etkinlikler ve ortamlar sağlamaya odaklanır. Ayrıca oyun tabanlı öğrenmeye, yaratıcı ve yaratıcı aktivitelere de odaklanırlar. Bazı yönlerden, Waldorf, bir sonraki anaokulu türünde olduğu gibi Montessori'ye benzer .  Reggio Emilia: Bu yaklaşım okul öncesi ve ilkokullara odaklanır ve

çocuğun çıkarlarına bağlıdır. Müfredat, çocuk ve öğretmen tarafından birlikte oluşturulmuştur ve yaratıcı düşünme ve problem çözme gerektiren birçok açık uçlu proje ve görevi içerir.

 Toplum temelli : Bunlar, yere bağlı olarak, genellikle iki ila beş yaş arasındaki çocuklar içindir. Kanada'da, birçok yerel topluluk programı işbirliği içindedir; bu, ebeveynlerin düzenli olarak öğretmen yardımcıları olarak gönüllü olmaları anlamına gelir (genellikle haftada en az bir kez). Bu nedenle, bu ana okullar genellikle diğer seçeneklerden daha ucuzdur.  Dini bağlılık : Okul öncesi çağındaki çocuklar için kiliseler veya çeşitli

inanç ve mezhepler ( Hıristiyan , Katolik , Yahudi ve İslami gibi )dini okullar tarafından oluşturulan ve yürütülen birçok program vardır. Topluluk programları gibi, dini veya inanç temelli ana okulları yukarıdaki beş

(25)

17

yaklaşımdan herhangi birini kullanabilir (oyun tabanlı, akademik, Montessori, vb.)

2.4. Okul Öncesi Eğitim Program Yaklaşımları

Yukarıda bahsettiğimiz gibi Montessori, Reggio Emilia, oyun tabanlı, Yüksek Kapsam, görebileceğiniz türlerden sadece birkaçıdır. Bazı okul öncesi okullar daha çok yaratıcı oyuna ve bireysel odaklı öğrenmeye odaklanırken, diğerleri grup projelerini tercih eder; bir program birincil öğrenme etkinliği olarak oyunu teşvik ederken, diğerleri daha geleneksel akademik öğrenmeyi içerebilir. 2.4.1.Montessori

Montessori okulu felsefesi, 1907'de hareketi kuran İtalyan bir eğitimci olan Maria Montessori'nin çalışmalarına dayanmaktadır. Montessori'nin altında yatan fikir, çocukların rehber olarak öğretmenleri olan bireysel öğreniciler olduklarıdır. Çocuklar çeşitli uygulamalı etkinliklere katılırlar. Oyun malzemeleri, çocuğun oyun süresini yönlendiren belirli amaçlar için tasarlanmıştır. Montessori, çocukları kendi atıştırmalıklarını hazırlama ve oyuncaklarını temizleme gibi kendi kişisel ihtiyaçları ve eşyalarıyla ilgilenmeye teşvik ederek kişisel sorumluluğu teşvik eder. Geniş bir yaş aralığı bir sınıfta birlikte öğrenebilir ve çocuklar birbirlerinin öğrenmesine yardımcı olmaya teşvik edilir (Kayılı ve Arı,2011).

Bireysel öğrenmeye odaklanma, öğrencilerin özel ihtiyaçları olan çocuklar için sağlıklı bir ortamı teşvik eden kendi hızlarında çalışmalarını sağlar.

(26)

2.4.2.Waldorf

1919'da ilk Waldorf okulunun kurulmasıyla başlayan Waldorf felsefesi, Avusturya'lı eğitimci Rudolf Steiner'ın fikirlerine dayanıyor. Waldorf programının temel prensibi güvenilir bir rutindir. Günlük ve haftalık program tutarlı bir ritmi izler ve öğretmenler çoğu zaman aynı öğrenci grubuyla sekiz yıla kadar kalırlar ve bu da güvenilir bir ilişki kurmalarını sağlar. Atmosfer, tamamen doğal mobilyalar, dekorasyonlar ve grup odaklı bir müfredat ile ev gibidir. Waldorf oyun oynama, hikaye okuma, şarkı söyleme ve yemek yapma gibi yaratıcı öğrenmeye vurgu yapar. Bu sistemin amacı, çocuğu zihinsel olduğu kadar duygusal ve fiziksel olarak da geliştirmektir. Bir Waldorf okulu, öngörülebilir ritimlerle gelişen öğrenciler için iyidir (Kotaman,2009).

Çeşitli ulusal ve uluslararası dernekler Waldorf programlarını düzenlemektedir ve Waldorf adını kullanmak için bir okulun yerel organizasyona bağlı olması gerekir. Öğretmenler bir Waldorf kuruluşu aracılığıyla özel eğitim almalıdır.

2.4.3.Reggio Emilia

Reggio Emilia okulları, 1940'larda İtalya'nın Reggio Emilia kenti halkı tarafından geliştirilen son derece başarılı ana okullarına dayanmaktadır. Montessori'deki gibi, öğrenciler öğrenmede liderlik ederler. Müfredat öğrencilerin ilgisini çeken projelerden oluşmaktadır. Öğretmenler, öğrencilerinin kendilerine özgü meraklarını gözlemlemekte ve ardından onların çabalarını yansıtan projeler oluşturmada onlara rehberlik etmektedir. Çocukların eşit öğrenenler olarak gördükleri için düzeltme yerine hatalar yoluyla öğrenmeleri beklenir. Oyun ve projeleri, öğretmenlerin ve ebeveynlerin her öğrencinin ilerlemesini takip etmelerine ve çocukların davranışlarını anlamlı görmelerine yardımcı olan kendi sözcüklerinin fotoğraf ve kayıtlarında belgelenmiştir. Reggio Emilia okulları

(27)

19

yaratıcılık ve sanatsal temsili vurgulamaktadır, bu nedenle İngilizce öğrenen öğrenciler için iyi bir seçim olabilir (Aslan,2005).

2.4.4.Proje tabanlı yaklaşım

Proje tabanlı yaklaşımı olan okullar, çocukları bireysel öğrenenler ve rehberlik edecek öğretmenler olarak görür. Projeler üzerinde pazarlık etmek, planlamak ve çalışmak için öğrenciler birlikte ve öğretmenleriyle birlikte çalışırlar. Onların dersleri gerçek dünyayla bağlantılar, saha gezileri ve projelerle zenginleştirilir. Bu yaklaşım, öğrenmeyi olabildiğince keyifli ve kendinden motive hale getirmeye çalışarak beceri uygulamasını ve olumlu öğrenme alışkanlıklarını teşvik eder. Bu, yapılandırılmamış bir ortamda iyi çalışan çocuklar için iyi bir programdır.

2.4.5.Oyun tabanlı yaklaşım

Gelişimsel olarak uygun (veya oyun temelli) ana okullar oldukça yaygındır. Temel ilkeleri, yapılandırılmamış uygulamalı oyun, grup hikayesi zamanı ve temalı etkinlikler gibi yaşa uygun etkinliklere katılımı teşvik etmektir. Bazıları talebe cevap olarak daha fazla akademik içerik eklese de, çocuklar oyun yoluyla öğrenmeye teşvik edilir. Oyun tabanlı felsefeler Montessori veya Waldorf gibi çok sayıda felsefeden faydalanabilir.

2.4.6.Uluslararası Okul yaklaşımı

Uluslararası bir okul, genellikle başka bir ülkedeki yabancı bir ülke tarafından kurulan bir okuldur. Menşe ülkesinin dili (genellikle İngilizce), genellikle sınıfların çoğunu veya tamamını yürütmek için kullanılır. Bu okullar çoğu zaman, yabancı dilleri öğrenmek isteyen yabancı uyruklu çocukların ve yerel çocukların yararına kurulmuştur. Uluslararası bir okul, ana dilin yanı sıra diğer

(28)

dilleri de öğretebilir. Bu okullar geçici olarak yabancı bir ülkede bulunan veya çocuklarının yeni dili öğrenmesini isteyen ebeveynler için en iyisidir.

2.5. Okul Öncesi Eğitim Programının Dezavantajları

Çocuklar için yüksek kaliteli bir okul öncesi eğitime katkıda bulunan öğretim etkinlikleri ve sınıf vurgusu aşağıdakileri içerir:

 Görevlerde çalışırken sebat etme, takip etme ve iyi dinleme becerileri kazanma fırsatları

 Dil ve okuryazarlık becerilerinin yanı sıra etkileşimli kitap okumaya odaklanma

 çocuklara problem çözme becerilerini öğretme vurgusu

 Çocukların bilgilerini genişletmelerine ve kelime dağarcığını artırmalarına yardımcı olma

 alfabeyi, sayıları ve mekansal farkındalığı içeren başlangıç becerilerini öğrenme fırsatları

 Gündelik çevre, dünya ve işlerin nasıl yürüdüğüne ilişkin bilgilerin yanı sıra bilimsel düşünme becerilerine odaklanmak

 çeşitli etkinlik ve projelerle erken okuryazarlık ve matematiği öğretmeye vurgu yapmak

 okul öncesi çocukların müzik, sanat ve dramatik oyunlara girme fırsatı  ebeveynlerin katıldığı ve sınıf etkinliklerini izlemek ve katılmak için

fırsatlara sahip olduğu eğitim programı

Ana okullarında görülen en büyük akademik ve sosyal ilerleme, yoksun geçmişe sahip çocuklardır. Bununla birlikte, az sayıda program vaat edilen faydaları sağlamak için gerekli kaliteye sahiptir. Yüksek kaliteli bir programın maliyetleri, bazı kamu üniversitelerinde eğitim maliyetlerinden çok daha büyük olabilir. Bununla birlikte, okul öncesi çocukların çoğu dezavantajlı değildir ve bazı

(29)

21

araştırmacılar, aynı kazanımların çocuklara eğitici oyuncaklar , oyunlar ve kitaplar sağlayarak evde olabileceğine inanmaktadır .

Bire bir eğitim, ebeveynlerin okul öncesi eğitimde bulamayacağı bir avantajdır. Diğer çocuklarla oynamak için fırsatlar çocuğun sosyal becerilerini öğrenebileceği kiliselerde, kulüplerde ve diğer mağazalarda mevcuttur. Bazıları çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin çok fazla oyun ve boş zaman olduğuna ve ebeveynleri ile yakın etkileşime sahip olduğuna inanmaktadır; bu, çocuk uzun süre evden uzaktaysa tehlikeye girebilecek bir şeydir. Diğer bir dezavantaj, bazı çocukların akut ayrılma kaygısı yaşamasıdır. Birçok program aynı zamanda çocuğun tuvalet eğitimi almasını, okul öncesi çağda tüm çocukların elde edemeyeceği bir dönüm noktası olmasını bekler.

2.6. Okul Öncesi Eğitim Programının Avantajları

Yüksek kaliteli okul öncesi programlara katılan birçok çocuğun hayatı daha iyi hale geldi. Yaşamın ilk beş yılında çocuklar, okulda ve hayatta daha sonra başarılı olmak için onları hazırlayan temel yetenekleri edinirler. Birçok çalışma, yüksek kaliteli ana okullarının ekonomik olarak dezavantajlı çocuklar için başarıyı, davranışı ve okul hazırlığını geliştirdiğini göstermektedir. Bu aynı çocuklarla yapılan takip araştırmaları, daha fazla para kazandıklarını, daha istikrarlı ev yaşamları yaşadıklarını ve okul öncesi eğitim almadıklarında sahip olduklarından daha sorumlu vatandaş olduklarını göstermektedir. Anaokuluna devam eden çocuklar, hem akademik hem de sosyal olarak anaokuluna girmek için daha iyi hazırlanırlar. Biçimleri ne olursa olsun, anaokulları ebeveynlere ve çocuklara tipik yararlar sunar (Pekdoğan,2005).

Okul öncesi eğitimin birçok potansiyel faydası vardır. Bu ayrıntılı bir liste olmasa da, aşağıda bazıları temel listelerden bazılarıdır.

 Erken öğrenme: Erken yaşta eğitimin bilinen bir avantajı vardır; bunlara bir öğrenme aşkı ilham verir.

(30)

 Öğretmenler: Öğretmenler erken çocukluk eğitiminde eğitim alma eğilimindedir. Birçoğu Kayıtlı Erken Çocukluk Eğitimcileridir (RECE).  Sosyal etkileşim: Çocuğunuzun farklı yaşlardaki çocuklarla etkileşime

girmesi için birçok fırsatı olacaktır. Bu onların öğrenmelerine, büyümelerine ve olgunlaşmalarına yardımcı olabilir.

 Aktiviteler: Çocuğunuz sanat , müzik , dans ve spor dahil olmak üzere çok çeşitli aktivitelere maruz kalacak .

 Yapısı: Düzenli bir rutin çocukların gelişmesine yardımcı olabilir.

 İlköğretim kabulleri: Ana okulları çocuğunuzun temel programlara kabul edilmesine yardımcı olabilir. Birçok ilkokul , okul öncesi eğitimli çocuklara olumlu bakmaktadır.

 Daha kolay geçişler : Erken yaşta düzenli bir rutine maruz kalmak, daha sonra resmi eğitime daha yumuşak bir geçiş sağlar.

 Test çalıştırması: Okul öncesi, özel bir eğitimi denemek için harika bir yol olabilir .

 Güvenlik: Çoğu okul öncesi, güvenli ve denetimli bir öğrenim yeridir.  Düzenleme: Ana okullarının il hükümeti tarafından lisanslanması ve

düzenlenmesi gerekir .

 Erken öğrenme, okul öncesi eğitimin benzersiz bir avantajıdır. Doğru programda çocuğunuz birçok akademik ve akademik öncesi beceri öğrenecek. Bu, okula başladıklarında onlara bir bacak verebilir.

2.7. İlgili Araştırmalar

Başarılı, genç ve dinamik neslin yetişmesinde oldukça önemli olan okul öncesi eğitim ile ilgili literatürde tanımlara rastlamak mümkündür. Okul öncesi eğitim, eğitim kademeleri dikkate alındığında en alt kademe gibi görünse de önemi ve katkısı dikkate alındığında birinci kademede öneme sahip bir eğitim kademesidir (Konan ve Oğuz, 2015).

(31)

23

Okul öncesi eğitim kurumları anne babaya çocuğunun eğitiminde kurumla birlikte olma olanağı sağlar. Ayrıca bu kurumlar aynı duygularla dolu ailelerin bir araya getirilebildiği ve çocuklarının eğitim sorunlarını birlikte çözmeye çalıştıkları yerlerdir (Oğuzkan ve Oral, 1996).

Ülkemizde okul öncesi eğitim kavramının, büyük çoğunluk tarafından, henüz ilköğretime başlamamış çocukların bir bakım ve/veya eğitim kurumunda aldıkları eğitim olarak ifade edilmektedir.

Bu tanımda eksiklikler olsa da günümüzde 0-6 yaş çocuklarının gelişimlerini sağlamaya yönelik sistemli, organize ve planlı her türlü eğitim etkinliklerine genel olarak ‘okul öncesi eğitim’ denmektedir. Alışılagelmiş okul öncesi eğitim kavramı yerine son yıllarda “erken çocukluk eğitimi (EÇE)” terimi de kullanılmaya başlanmıştır. Erken çocukluk eğitimi, çocuğun yaşaması, büyümesi, gelişmesi ve bakımı ile ilgili olarak yapılacakların bütünü diye tanımlanabilir (Türk Eğitim Derneği, 2007) Okulöncesi eğitim dönemi, çocukların tüm gelişimlerinin en hızlı olduğu dönemlerden birisi olduğundan dolayı üzerinde önemle durulması gerekmektedir.

Yapılan araştırmalar bu dönemdeki gelişmelerin, çocuğun ilerideki yaşamında büyük önem taşıdığını, öğrenme ve büyüme yeteneklerini önemli ölçüde etkilediğini göstermektedir. Bu alanda yapılan araştırmalara göre, 17 yaşına kadar olan zihinsel gelişimin % 50’si 4 yaşına, % 30’u 4 yaşından 8 yaşına, kalan % 20’si ise 8 yaşından 17 yaşına kadar oluşmaktadır. Bu bilgilere göre, çocuğun eğitiminde erken yıllar çok önemlidir (Poyraz ve Dere, 2001).

Okulöncesi dönem, çocuğun çevresini araştırıp tanımaya çalıştığı, çevresiyle iletişim kurmaya istekli olduğu, yasadığı toplumun değer yargıları ve o toplumun kültürel yapısına uygun davranış ve alışkanlıkları kazanmaya başladığı bir dönemdir. Bu dönemde edinilen yaşantıların çocuğun ilerideki yaşamında etkili olması, onun eğitimine olabildiğince erken yaslarda başlanılmasını gerekli kılmaktadır (Oktay, 2002).

(32)

Son yıllarda özellikle büyük kentlerde ve endüstri merkezlerinde okulöncesi eğitime daha çok ihtiyaç duyulmakta ve okulöncesi eğitim hizmetlerinden daha fazla çocuk yararlanmaktadır. Bu durum sadece çalışan annelerin duydukları ihtiyaçtan kaynaklanmamakta, tüm anne-babaların okulöncesi dönemde çocuğun gelişimi ve eğitimi konusunda giderek bilinçlenmelerinden de ileri gelmektedir.

“Erken Çocukluk Eğitimi” olarak da adlandırılan okulöncesi eğitim, değişik şekillerde tanımlanmaktadır. Örneğin Gürkan okulöncesi eğitimi söyle tanımlamaktadır: “Okulöncesi eğitim; 0-72 ay arasındaki çocukların gelişim

düzeylerine ve bireysel özelliklerine uygun, zengin uyarıcı çevre olanakları sağlayan; onların bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönlerden gelişmelerini destekleyen; toplumun kültürel değerleri doğrultusunda en iyi biçimde yönlendiren ve ilköğretime hazırlayan, temel eğitim bütünlüğü içinde yer alan bir eğitim sürecidir”. (Gürkan, 2004).

Aral, Kandır ve Can Yaşar ise, okulöncesi eğitimi; “0-6 yas arasındaki

dönemi kapsayan ve çocukların ilerideki yaşamlarında çok önemli bir yeri olan, tüm gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı, bu doğrultuda kişiliğin temellerinin atıldığı gelişim ve eğitim süreci” olarak tanımlamaktadır. (Aral, Kandır ve Can

Yaşar, 2000)

Tanımlardan da anlaşıldığı gibi 0-6 yaş arasını kapsayan okulöncesi yıllar; çocuğun kişiliğinin oluşumu, temel bilgi, beceri, alışkanlık ve tutumların kazanılması ve geliştirilmesinde en önemli yıllardır. Bu dönemde çocuğa verilen eğitim, çocuğun kişilik gelişimini ve daha sonraki yıllardaki öğrenme yaşantısını önemli derecede etkiler. Bu nedenle çocuğun okulöncesi dönemdeki eğitimi şansa bırakılmamalı, ciddi biçimde ele alınmalı ve çocukların bilimsel yollar doğrultusunda eğitim görmeleri sağlanmalıdır. Okulöncesi eğitimin başarıya ulaşması için, bu eğitim sabırla, gerçekçi bir yaklaşımla, ülke koşullarına uygun ve sistemli bir biçimde verilmelidir.

(33)

25

Sağlıklı ve istenilen davranışlara sahip çocuklar yetiştirmek, çocukların yaslarına göre gelişim özelliklerini ve bu özellikler doğrultusunda ihtiyaçlarının neler olduğunu bilmeye bağlıdır. Çocukların özelliklerini dikkate almadan yapılan eğitim hem güçtür hem de tamamen tesadüflere bırakıldığı için hata yapma oranı yüksektir. Bu bakımdan birçok kritik dönemi içine alan ve çocukların gelişim hızlarının yüksek olduğu okulöncesi dönem daha da fazla önem taşımaktadır.

Okulöncesi eğitim kurumlarında demokratik eğitim anlayışına uygun eğitim ortamları hazırlanmalı, bu eğitim ortamlarında etkinlikler hazırlanırken çocukların ilgi ve gereksinimlerinin yanı sıra çevrenin ve okulun imkânları da dikkate alınmalıdır. Okulöncesi eğitim ile çocukların sevgi, saygı, işbirliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma ve paylaşma duygu ve davranışları geliştirilmelidir.

Çocuklara, kişiliğini zedeleyici şekilde davranılmamalı ve eğitimde baskı ile kısıtlamalara yer verilmemelidir. Çocukların kendi başına bir birey olarak hareket etmeleri desteklenmeli, yardıma gereksinim duyduklarında gerekli yardım, rehberlik ve destek yetişkin tarafından sağlanmalıdır. Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme ile problem çözme becerileri, iletişim kurma ve duygularını ifade edebilme davranışları geliştirilmelidir. Eğitim sürecinde çocuğun ve ailenin etkin katılımı sağlanmalı ve aileler teşvik edilmelidir.

Okulöncesi dönemde çocuğun annesi ve babası tarafından sevgi ve şefkatle büyütülmesi, ihtiyaçlarının zamanında karşılanması ve sağlığının korunması çok önemlidir. Fakat bunlar kadar önemli olan diğer bir nokta da, tüm gelişim alanlarını destekleyecek sosyal ve fiziksel bir ortamdır. Böyle bir ortam da çocuklara okulöncesi eğitim kurumlarında sağlanabilir.Okulöncesi eğitim kurumları, 0-6 yaş arası çocukların tüm gelişimlerini, sağlıklı ve düzenli fiziksel koşullar içinde, toplumun kültürel özellikleri doğrultusunda en iyi şekilde yönlendiren; uzman-eğitici kadroya sahip sosyal kuruluşlardır.

(34)
(35)

BÖLÜM III. YÖNTEM

3.1. Araştırmanın Modeli

Araştırmamız nitel araştırma yöntemlerinden mülakat yöntemi ile incelenmiştir. Bu çerçevede Denizli ilinde bulunan okulöncesi eğitim kurumu yöneticilerine ilgili sorular yöneltilmiştir.

3.2. Evren ve Örneklem

Araştırmamız 2018-2019 eğitim döneminde uygulanacaktır. Bu çerçevede araştırma evrenimiz Denizli ilinde bulunan okulöncesi eğitim yöneticilerinden oluşmaktadır. Araştırma örneklemimiz ise 10 okul yöneticisinden oluşturulmuştur.

3.3. Verilerin Toplanması

Araştırma verileri mülakat yöntemi ile toplanacaktır. Bu çerçevede görüşme formu EK’te verilmiştir.

3.4. Verilerin Analizi

Araştırma verileri yöneticilerin cevapları üzerinden faktör yükleri bulunarak incelenecektir. Çalışmada SPSS-22 programı kullanılmıştır.

(36)
(37)

BÖLÜM IV. BULGULAR

Tablo 1. Okulöncesi eğitimin öğrencilere sağladığı faydalar nelerdir?

n % Değişken Değerler eğitimi 2 4,0% Dil becerileri 7 14,0% İlkokula hazırlanma 8 16,0% Öz bakım 7 14,0% Özgüven ve özdenetim 5 10,0% Psikomotor beceriler 9 18,0% Sosyal beceriler 10 20,0% Yeteneklerin keşfedilmesi 2 4,0% Toplam 50 100,0%

Yukarıdaki tabloda katılımcıların “Okulöncesi eğitimin öğrencilere sağladığı faydalar nelerdir?” sorusuna yönelik cevapların anahtar kelime analizi verilmiştir. Buna göre kelime dağılımlarının;%4 Değerler eğitimi, %14 Dil becerileri, %16 İlkokula hazırlanma, %14 Öz bakım, %10 Özgüven ve özdenetim, %18 Psikomotor beceriler, %20 Sosyal beceriler ve %4 Yeteneklerin keşfedilmesi olduğu söylenebilir.

(38)

Tablo 2. Ebeveynlere Göre Okulöncesi Eğitim Kurumlarının En Önemli Görevleri nelerdir? n % Değişken Bakıcılık 8 34,8% Beceri eğitimi 1 4,3% Çocuk gelişimi 2 8,7% Davranış eğitimi 1 4,3% Kültürel gelişim 1 4,3% İlkokula hazırlama 5 21,7%

Kaliteli zaman sunma 2 8,7%

Sosyalleşme 3 13,0%

Toplam 23 100,0%

Yukarıdaki tabloda katılımcıların “Ebeveynlere Göre Okulöncesi Eğitim Kurumlarının En Önemli Görevleri nelerdir?” sorusuna yönelik cevapların anahtar kelime analizi verilmiştir. Buna göre kelime dağılımlarının; %34,8 Bakıcılık, %4,3 Beceri eğitimi, %8,7 Çocuk gelişimi, %4,3 Davranış eğitimi, %4,3 kültürel gelişim, %21,7 İlkokula hazırlama, %8,7 Kaliteli zaman sunma ve %13 Sosyalleşme olduğu söylenebilir.

(39)

29

Tablo 3.Ebeveynlerin Okulöncesi Eğitim Kurumlarından beklentileri nelerdir? n % Değişken Bakıcılık 4 16,0% Bakım 2 8,0% Beceri eğitimi 2 8,0% Çocuk gelişimi 4 16,0% Eksikliklerin giderilmesi 2 8,0% İlkokula hazırlık 5 20,0% Kaliteli eğitim 2 8,0% Kaliteli zaman 2 8,0%

Temiz ve Güvenli ortam 2 8,0%

Toplam 25 100,0%

Yukarıdaki tabloda katılımcıların “Ebeveynlerin Okulöncesi Eğitim Kurumlarından beklentileri nelerdir?” sorusuna yönelik cevapların anahtar kelime analizi verilmiştir. Buna göre kelime dağılımlarının; %16 Bakıcılık, %8 Bakım, %8 Beceri eğitimi, %16 Çocuk gelişimi, %8 Eksikliklerin giderilmesi, %20 İlkokula hazırlık, %8 Kaliteli eğitim, %8 Kaliteli zaman ve %8 Temiz ve Güvenli ortam olduğu söylenebilir.

(40)

Tablo 4. Ebeveynlerin okulöncesi eğitim kurumları hakkındaki bilgi düzeyi nasıldır?

n %

Değişken

Araştırma yapılarak seçim

yapılmaktadır 5 41,7%

Bilgi sahibi değil 1 8,3%

Eğitim hedefi 1 8,3%

Orta derece 3 25,0%

Yetersiz 2 16,7%

Toplam 12 100,0%

Yukarıdaki tabloda katılımcıların “Ebeveynlerin okulöncesi eğitim kurumları hakkındaki bilgi düzeyi nasıldır?” sorusuna yönelik cevapların anahtar kelime analizi verilmiştir. Buna göre kelime dağılımlarının; %41,7 Araştırma yapılarak seçim yapılmaktadır, %8,3 Bilgi sahibi değil, %8,3 Eğitim hedefi, %25 Orta derece ve %16,7 Yetersiz olduğu söylenebilir.

(41)

31

Tablo 5. Ebeveynlerin Çocuklarını Okul Öncesi Kuruma Vermeden Önce Okul Öncesi Kurumlar Hakkında bilgi toplamasının nedenleri nelerdir?

N %

Değişken

İlkokula hazırlama 1 8,3%

Kaliteli kurum arayışı 9 75,0% Öğretmenleri araştırmak 2 16,7%

Toplam 12 100,0%

Yukarıdaki tabloda katılımcıların “Ebeveynlerin Çocuklarını Okul Öncesi Kuruma Vermeden Önce Okul Öncesi Kurumlar Hakkında bilgi toplamasının nedenleri nelerdir?” sorusuna yönelik cevapların anahtar kelime analizi verilmiştir. Buna göre kelime dağılımlarının; %8,3 İlkokula hazırlama, %75 Kaliteli kurum arayışı ve %16,7 Öğretmenleri araştırmak olduğu söylenebilir.

(42)

Tablo 6. Okul seçiminde etkili olan faktörleri öncelik sırasına göre puanlayarak sıralayabilir misiniz?

N % Değişken Beslenme 3 6,5% Eğitim 3 6,5% Ekonomik ve Çevresel faktörler 6 13,0% Emniyet 1 2,2% Güvenlik 4 8,7% Konum 5 10,9% okul başarısı 1 2,2%

okul fiziki ortam 7 15,2%

Okul statüsü 4 8,7% Okulun durumu 2 4,3% Öğretmen 7 15,2% Sağlık 1 2,2% Temizlik 2 4,3% Toplam 46 100,0%

Yukarıdaki tabloda katılımcıların “Okul seçiminde etkili olan faktörleri öncelik sırasına göre puanlayarak sıralayabilir misiniz?” sorusuna yönelik cevapların anahtar kelime analizi verilmiştir. Buna göre kelime dağılımlarının; %6,5 beslenme, %6,5 Eğitim, %13 Ekonomik ve Çevresel faktörler, %2,2 Emniyet, %8,7 Güvenlik, %10,9 Konum, %2,2 okul başarısı, %15,2 okul fiziki ortam, %8,7 Okul statüsü, %4,3 Okulun durumu, %15,2 öğretmen, %2,2 Sağlık ve %4,3 Temizlik olduğu söylenebilir.

(43)

33

Tablo 7. Ailelerin Okulda Uygulanan Eğitim Programı Hakkında Neden Bilgi Sahibi olmalıdır? n % Değişken Eğitimin kalıcılığı 1 6,3% Kaliteli eğitim 5 31,3% Okul-aile işbirliği 9 56,3%

Pratik yapabilme imkanı 1 6,3%

Toplam 16 100,0%

Yukarıdaki tabloda katılımcıların “Ailelerin Okulda Uygulanan Eğitim Programı Hakkında Neden Bilgi Sahibi olmalıdır?” sorusuna yönelik cevapların anahtar kelime analizi verilmiştir. Buna göre kelime dağılımlarının; %6,3 Eğitimin kalıcılığı, %31,3 Kaliteli eğitim, %56,3 Okul-aile işbirliği ve %6,3 Pratik yapabilme imkanı olduğu söylenebilir.

(44)

Tablo 8. Ebeveynlerin okulunuzdaki Eğitimcilerle görüşmekte midir? Evet ise hangi konularda açıklayınız.

n %

Değişken

Beslenme listeleri ve temizlik

konuları 5 27,8%

Çocukların gelişimi 7 38,9%

Öğrenci davranış problemleri 5 27,8%

Özel öğrenciler 1 5,6%

Toplam 18 100,0%

Yukarıdaki tabloda katılımcıların “Ebeveynlerin okulunuzdaki Eğitimcilerle görüşmekte midir? Evet ise hangi konularda açıklayınız ” sorusuna yönelik cevapların anahtar kelime analizi verilmiştir. Buna göre kelime dağılımlarının; %27,8 Beslenme listeleri ve temizlik konuları, %38,9 Çocukların gelişimi, %27,8 Öğrenci davranış problemleri ve %5,6 Özel öğrenciler olduğu söylenebilir.

(45)

35

Tablo 9. Okulunuzda anne-baba katılımı ile ilgili faaliyetleriniz nelerdir?

n %

Değişken

Aile günü 1 4,0%

Aile katılım etkinlikleri 8 32,0%

Araştırma çalışmaları 1 4,0% Doğum günleri 1 4,0% Gezi çalışmaları 8 32,0% Gözlem çalışmaları 1 4,0% Sanatsal faaliyetler 1 4,0% Seminerler 3 12,0% Yaşlılar haftası 1 4,0% Toplam 25 100,0%

Yukarıdaki tabloda katılımcıların “Okulunuzda anne-baba katılımı ile ilgili faaliyetleriniz nelerdir?” sorusuna yönelik cevapların anahtar kelime analizi verilmiştir. Buna göre kelime dağılımlarının; %4 Aile günü, %32 Aile katılım etkinlikleri, %4 Araştırma çalışmaları, %4 Doğum günleri, %32 Gezi çalışmaları, %4 Gözlem çalışmaları, %4 Sanatsal faaliyetler, %12 Seminerler ve %4 Yaşlılar haftası olduğu söylenebilir.

(46)
(47)

SONUÇ

En iyi okul öncesi seçimi yapmak küçük bir iş değildir. İlk önce, genel faktörleri göz önünde bulundurmalıdır. Bunlar, herhangi bir çocuk için bir okulun genel uygunluğu ile ilgilidir. Aşağıdakileri içerir:

 Lisanslama: devlet kurumu tarafından lisanslandırılmış veya onaylanmış mı?

 Güvenlik: Uygun denetimle güvenli bir ortamı var mı ? Çocuğunuzun iyiliğini sağlamak için hangi politikalar uygulanmakta ve önlemler alınmaktadır?

 Disiplin: Davranış sorunları ile nasıl ilgilenir ? Çocuklar herhangi bir şekilde disiplinli mi, öyleyse nasıl? Çocuğunuz disiplinli ise bilgilendirilir misiniz?

 Sınıf büyüklüğü ve öğretmen-öğrenci oranı: Sınıf ne kadar büyük? Personel-çocuk oranı nedir?

 Saatler: Okul öncesi saat kaçta başlıyor ve bitiyor? Bakım öncesi ve / veya sonrası teklif edildi mi? Okul öncesi ve bayramlarda yaz ayları açık mı?  İletişim: Direktörler ve personel ile açık bir iletişim hattı var mı? Sorularınız

veya endişeleriniz ile kime gidiyorsunuz?

 Günlük program: Tipik bir gün nasıl görünür? Hangi konular, dersler ve aktiviteler sunulur? Yapılandırılmış ve yapılandırılmamış faaliyetler ile iç ve dış mekan zamanlarının iyi bir kombinasyonu var mı?

 Yiyecek sağlama: Çocuğunuza hangi yiyecekler verilir? Yemek ve atıştırmalıklar var mı? Ne tür yemekler ve atıştırmalıklar sunulmaktadır? Birçok okul öncesi, tüm ebeveynler için bir yemek ve atıştırma programı sunar.

 Tuvalet eğitimi: Çocuğunuzun tuvalet veya kısmen tuvalet eğitimi alması gerekiyor mu? Eğer öyleyse, hangi yaşta?

(48)

 Uyku: Her gün şekerleme veya dinlenme zamanı var mı? Eğer öyleyse, hangi saatlerde ve ne zaman için? Uyku zamanı nasıl çalıştırılır ve denetlenir?

Erken Çocuk Eğitiminin birçok faydası vardır ve bu hizmetlerde satın alınabilirlik ile kalite arasındaki dengenin artması bu iyileşmenin etkinliğini belirlememelidir. Her ne kadar bu ikinci konu (maliyete karşı karşılanabilirlik) gerçeğe dönüşse de ilişkili eğitim maliyeti ailelerin bütçesini etkileyebiliyor olsa da bu tür eylemlerin faydalarını açıklamak gerekir. Erken çocukluk eğitimi, çocuğun akademik gelişiminde önemli bir rol oynar çünkü o, iş becerilerini öğrenir ve olumlu özellikler geliştirir. Okulöncesi eğitimi anaokuluna benzemez, bunun yerine genç öğrencileri eğitim hayatında geçirecekleri bir basamak taşıdır.

Okul öncesi öğretmenin görevi, sadece okulda değil, günlük yaşamlarında da bir çocuğun geleceği için temel oluşturmaktır. Ücret tam olarak ideal değildir ve zaman zaman çok stresli bir iştir, ancak günler ne kadar zor olursa olsun, herhangi bir okul öncesi öğretmeni yüzlerinde bir gülümseme ile işlerini bırakabilir. Her işin çöküşleri ya da sorunları var ama bu iş alanında öğrettikleri çocuklar, işin buna değer olduğunu kanıtlayabilirler. İhtiyaç duyulan eğitim saatlerine ve diploma almak için sayısız çalışma saatine rağmen, okul öncesi öğretmeni olmak, kılık değiştirmenin bir nimetidir. Okul öncesi eğitimin çocuklar ve ebeveynler için önemli bir seçim olmasının beş ana nedeni vardır.

1. Beyin gelişimi yaşamın ilk dört yılında en yüksektir. Beyin, çocuğun gerçekleştirme ve işlev görme ve iyi öğrenme yeteneğini geliştirmeye yardımcı olmak için önemli sinir yolları oluşturuyor. Çocuklar hızlı bir hızda öğrenebilir ve yeni bilgi öğrenmek isterler.

2. Beyin gelişimi ile el ele giden yapıdır. Yapı, okul öncesi için çok önemlidir ve çocuk, uyandırıcı renkler, sesler, dokular, sınıf düzeni, çeşitli aktiviteler ve kitaplar ile sevgi dolu, yapılandırılmış bir ortamda büyür. Çocuk, rutin ve beklentileri öğrenir ve bir sonraki aktiviteyi dört gözle beklemeye başlar.

(49)

38

3. Sosyal beceriler listenin başındadır ve anaokuluna ya da daha sonraya kadar beklemek yerine bu yaşta öğrenmek önemlidir. Daha büyük çocukların okulda zorluk yaşayabilmelerinin nedenlerinden biri, okul öncesi dönemde sosyal becerileri gerçekten hiç öğrenmemiş olmalarıdır.

4. Akademisyenler geçmiş yıllarda olduğundan daha fazla vurgulanmaktadır çünkü bir çocuğun beklediğimizden daha fazlasını öğrenebildiğini ve gerçekleştirebileceğini kanıtlayan daha fazla araştırma vardır.

5. Okul öncesi eğitimin neden önemli olduğunun en son ve en önemlisi, bir ebeveyn olarak çalışmanız için gereken bir alan ya da yetişkin dünyasında bir yetişkin olarak ilgi alanlarına, hobilerine ve arkadaşlarına bakmak için zamana sahip olmasıdır . Bir ebeveyn olarak, hala yapmaktan hoşlanıyorsanız, bir kişi büyümek ve öğrenmeye ve topluma vermek zorundadır. Çocuğun dünyaya, insanlara, başkalarını kabul etmeye ve yeni arkadaşlar edinmeye dair öğrenmesi için bu zamana ebeveynlerinden ve evinden uzak durması gerekiyor.

Değişen ve gelişen dünya şartlarında her geçen gün çocuk eğitiminin öneminin artması bu alandaki uygulamaların da değişmesini beraberinde getirmiştir. Hazırlanan öğretim programlarının amacına ulaşması için uygulama alanında öğretmen ve okul yanında veli katılımının da olması gerekmektedir. Okulöncesi eğitim programlarının önemli özelliklerinden biri aile katılımını gerektirmesidir. Okulöncesi eğitimde başarı, anne ve babaların çocuğun gelişim ve eğitimine destek olmalarıyla olanaklıdır. Program uygulamaları, çocukla anne ve babanın etkileşimini de içerdiğinden, anne-babaların çocuk gelişimi konusunda bilgilendirilmelerini gerektirmektedir. Ülkemizde de bu bağlamda bazı düzenlemeler yapılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı Okulöncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin (MEB, 2002) 40. Maddesinde de bu gereklilik “veliler, istekli olmaları durumunda okul yönetiminin hazırlayacağı bir program doğrultusunda eğitim etkinliklerine katılabilirler. Aile eğitimi ile ilgili etkinlik ve toplantılara, velilerin etkin olarak katılımı sağlanır” biçiminde açıklanmıştır ve bu sorumluluk bireyin gelecek yaşantısında en belirleyici rolü oynayan okullara verilmiştir.

(50)

Bu nedenle okulun geliştirilmesi ve tüm ilgililerin eğitim sürecine katılması gerekir. Okulda gerçekleştirilen öğretim etkinliklerinin planlanmasında ve uygulanmasında en önemli sorumluluğu okul yöneticileri ve öğretmenler üstlenmektedir. Temelde esas olan öğrencinin nitelikli yetiştirilmesi ve hayata hazırlanması ise, çocuklarının başarısı için çaba harcayan ailelerin sürecin dışında tutulması düşünülemez.

Diğer taraftan bireyler yetiştirilirken toplumsal değerler ve ahlaki kurallar göz önüne alınmalıdır. Nitekim günümüzde değerler yozlaşmakta ve gerek aileler gerekse de toplum tarafından pek önemsenmemektedir. Değerlerden yoksun bir neslin yetişmesi ile karşı karşıya kalmaktayız. “Genel olarak eğitimin tüm aşamalarında ihmal edilen duyuşsal alan hedeflerinin ve bu hedeflerin değerlendirilmesinin planlı bir şekilde öğretim programlarında yer almasına ve yapılan çalışmalarının yetersiz olması nedeniyle de değerler eğitimi alanında yapılacak nitelikli çalışmalara gereksinim vardır”. Bu durum, değerler eğitiminin okullarda sistemli ve etkili bir biçimde yapılması zorunluluğunu ortaya çıkartmaktadır.

Dolayısıyla okul öncesi eğitimde aile katılımı değerler eğitimi açısından da oldukça önemlidir. Çünkü okul, öğrencilerin iyi bir öğrenci olmaları yanında sağlam karakterli vatandaşlar olarak yetişmeleri içinde vardır. Ayrıca okulun görevlerinden biri de çocukların değerleri özümsemelerini ve devamlı olarak sergilemelerini sağlamaktır. Bu konuda ailelerin de eğitilmesi ve sürece dâhil edilmesi gerekmektedir.

Çocuğun okul ile tanışması, okul öncesi eğitim ile başlar. Okul öncesi eğitimde verilecek değerler, ilerleyen yaşlarda oluşacak kişiliğin temelini oluşturmaktadır. Eğitim kademelerinin ilkini oluşturan okul öncesi dönem birçok ebeveyn tarafından önemsenmemektedir. Ancak okul öncesi dönemde çocuğun girmiş olduğu sosyal çevreyle etkileşim sonucu karakterinin büyük çoğunluğunun oluştuğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu durumda hem aileler gerekli özeni göstermeli

(51)

40

hem de eğitim programlarında değerler planlı bir şekilde verilerek değerlerin öğretimi, yalnızca öğretmenlerin inisiyatifine bırakılmamalıdır.

(52)
(53)

41

KAYNAKÇA

Aral, N., Kandır, A., ve Yaşar, M.C. (2000). Okul öncesi eğitim I. İstanbul: Ya-Pa Yayınları.

Artut P. D, Tarım, K. (2004). Okul Öncesi Kubaşık Öğrenme Uygulamaları: Toplama İşlemine Yönelik Bir Uygulama Örneği. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 13(2), 1-10.

ASLAN, A. G. D. (2005). Okul öncesi eğitimde Reggio Emilia yaklaşımı. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14(1).

Ayvacı, H. Ş., Devecioğlu, Y., & Yiğit, N. (2002). Okul öncesi öğretmenlerinin fen ve doğa etkinliklerindeki yeterliliklerinin belirlenmesi. V. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitim Kongresi, 16-18.

Bekman, S., & Gürlesel, C. F. (2005). Doğru başlangıç: Türkiye’de okul öncesi eğitim. İstanbul: TÜSİAD Yayınları.

Çağdaş A., Z. Seçer, (2004), Anne Baba Eğitimi, Konya: Eğitim Yayıncılık. Ekinci Vural, D. (2006). Okul öncesi eğitim programındaki duyuşsal ve sosyal

becerilere yönelik hedeflere uygun olarak hazırlanan aile katılımlı sosyal beceri eğitimi programının çocuklarda sosyal becerilerin gelişimine etkisi (Doctoral dissertation, DEÜ Sosyal Bilimleri Enstitüsü).

Erkuş, S. (2015). Okul öncesi öğretmenlerinin okul öncesi eğitim programındaki değerler eğitimine ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesi (Master's thesis).

Gülay, H., & Ekici, G. (2010). MEB okul öncesi eğitim programının çevre eğitimi açısından analizi. Türk Fen Eğitimi Dergisi, 7(1), 74-84

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

 Okul öncesi öğretmenlerinin toplum ve çevrenin fen ve teknoloji üzerine olan etkisi ile ilgili düşünceleri incelediğinde ise, toplum ve çevrenin fen ve

Ülkede kreş ve gündüz bakımevleri, anaokulları ve Kibbutz’lardaki anaokulları olmak üzere 3 farklı yapıda okul öncesi eğitim kurumu bulunmaktadır.. ÇEŞİTLİ

sistemli, çocukların yaş ve gelişim özelliklerini destekleyici nitelikte olduğundan kurumlarda verilen okul öncesi eğitim önem taşır... OKUL ÖNCESİ EĞİTİM.. 

1984’de kendi atölyesini kuran ve aynı yıl Sargadelos/İspanya Uluslararası Seramik Semineri’ne davet edilen Börüteçene, burada Anadolu seramikleri üzerine konferanslar

[r]

醫學系 951 級實習醫學生職前訓練 醫學系 951 級學生即自 2011 年 3 月正式進入臨床實習,醫學系特別於 3 月 7 日至 10 日期間,規劃為期

Araştırmada okul yöneticilerinin inceleme/soruşturma görevlerine ilişkin olarak kendilerini yetersiz gördüklerini, bu görevlerin çok zaman almasından dolayı asli