i T.C.
TRAKYA ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
EDĠRNE’DE 1980’DEN GÜNÜMÜZE TOPLU KONUTUN GELĠġĠMĠ-DEĞĠġĠMĠ
ONUR ġUTA
YÜKSEK LĠSANS TEZĠ
MĠMARLIK ANABĠLĠM DALI
Tez DanıĢmanı: DOÇ. DR. SENNUR AKANSEL
iv Yüksek Lisans Tezi
Edirne‟de 1980‟den Günümüze Toplu Konutun Gelişimi-Değişimi T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü
Mimarlık Anabilim Dalı
ÖZET
Kentlerde artan nüfus yoğunluğu nedeniyle konut ihtiyacı artmıştır. Bu ihtiyacı karşılamak için, toplu konut olgusu ortaya çıkmıştır. Toplu konut yapıları zamanla değişim göstermiş ve günümüzde sosyal donatıların da önem kazandığı görülmüştür. Çalışmada, 1980 den günümüze Edirne‟de yapılan toplu konut uygulamaları içerisinden seçilen örnekler çerçevesinde, oluşan değişimler;
İmar Planları Kararlarının Değişimi,
Konut Kullanım Alanlarında İhtiyacın Değişimi Ve Ek Mekânlarla Genişletilmesi, Plan Şemalarındaki Değişim,
Teknolojik Gelişimlerin Konut Planlamasında Meydana Getirdiği Değişimler
şeklinde 4 başlıkta incelenmiş, değişimlerin sebepleri ve sonuçları değerlendirilmiştir. 1.Bölümde problemin belirlenmesi, çalışmanın amacı ve yöntemi belirlenmiştir. 2.Bölümde, konut olgusunun nasıl ortaya çıktığı, gelişimi, konut ihtiyacını doğuran sebepler ele alınmıştır. Ülkemizde konut ihtiyacının ne durumda olduğu, konuta olan talebe hangi faktörlerin etki ettiği ve ülkemizin konut sorununu çözme arayışında geçirdiği evreler çözüm yolları ile birlikte araştırılmıştır.
3.Bölümde, konut sorununun çözümünde en yaygın yaklaşım türü olan toplu konutun gerek yurt dışında gerekse yurt içinde gelişimi incelenmiştir. Ülkemizde üretilen toplu konut çözümlerinde, nasıl bir gelişim izlendiği bunların hangi yollar ile üretildiği yer almıştır.
4.Bölümde toplu konut örneklerinin Türkiye ölçeğinden Edirne ölçeğine inilerek, çeşitli dönemlerdeki gelişimi ele alınmıştır.
5.Bölümde seçilen örnekler dikkate alınarak 1980‟ den günümüze, toplu konutlarda değişen özellikler ve bunların sebepleri incelenmiştir.
v
6.Bölümde konutlarda oluşan değişimlerin olumlu ve olumsuz yönlerine değinilerek, olumsuz yönlerin giderilmesine dair önerilerde bulunulmuştur.
Yıl : 2016
Sayfa Sayısı : 170
vi Master's Thesis
The Development –Alteration of Mass Housing in Edirne From to Present Trakya University, Institute of Science
Department of Architecture
ABSTRACT
The need for housing has increased in parallel with population growth in cities. In order to fulfill this necessity, the concept of mass housing has been arised. Mass housing buildings have faced a number of alterations over time, and it is observed that nowadays, social facilities have gained importance. In this study, in the scope of the examples, selected from mass housing projects implemented since 1980 up to the moment, in Edirne as follow:
Changes in Master plan decisions and legislations
Changes in requirements in housing utility areas and enlargement of houses by new spaces.
Changes in floor plan typologies
Changes in house-planning caused by technological improvements.
The mentioned alterations are considered under 4 titles, and reasons and results of the changes are evaluated. In 1st chapter, statement of problem, motivation for study and methodology; in 2nd chapter, the matter of how housing concept was formed and the reasons of housing necessity are being studied. The current situation of housing necessity in our country, factors affecting housing demand and the phases in seek of solving the mentioned housing issue of our country are investigated. In 3rd chapter, the development of mass housing as one of the most common approaches in solving housing issue is deemed. The development process and methodologies of such solutions proposed in our country are explained. Afterwards, in 4th section, a number of mass housing samples from the scale of Turkey down to that of Edirne are taken into consideration in the context of different periods. In 5th section, with regard to the mentioned cases, changing characteristics in mass housing after 1980 and the reasons of
vii
these changes are discussed. Finally, in 6th chapter, negative and positive aspects of the changes in the houses are mentioned and several recommendations are given in order to decrease the negative aspects.
Year : 2016
Number of Pages : 170
viii
TEġEKKÜR
Bu konuyu incelemem sırasında araştırmalarımın her aşamasında, ilgisini hiçbir zaman esirgemeyen, yapıcı eleştirileri ve önerileriyle bana yön veren ve çalışmamın ilerlemesinde önemli ölçüde katkısı olan, bilgisini ve zamanını sabırla benle paylaşan çok değerli danışman hocam Doç. Dr. Sennur Akansel‟e katkılarından dolayı çok teşekkür ederim.
Ayrıca tezimin yazım aşamasında deneyimlerinden faydalandığım ve bana teknik konularda her zaman destek olan arkadaşlarım Öğr. Gör. Dr. Ertan Varlı ve Eyüp Dullinja‟ya, Arş. Görevlisi Aslı Meral ve Çağın Tanrıverdi‟ye, manevi güç ve desteklerini tez hazırlama süreci boyunca bana hissettiren eşime, sevgili kızıma ve aileme teşekkür ederim.
ix ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET i ABSTRACT iii TEŞEKKÜR v KISALTMALAR ix ŞEKİL LİSTESİ x
TABLO LİSTESİ xviii
BÖLÜM 1.GĠRĠġ 1
1.1.Problemin Belirlenmesi 3
1.2.Çalışmanın Amacı 3
1.3.Çalışmanın Yöntemi 4
BÖLÜM 2.KONUT KAVRAMI VE GELĠġĠMĠ 5
2.1.Konutun Tanımı ve Geçmişten Günümüze Konut Gelişimi 5
2.2.Konut İhtiyacı ve Çözümü 9
2.2.1. Konut Sorununun Niteliği ve Boyutları 12
2.2.2. Konut Arzını ve Talebini Etkileyen Faktörler 14
2.2.2.1.Nüfus Artışı 14
2.2.2.2.Aile Yapısında Değişiklikler ve Ailede Meydana Gelen
Küçülmeler 15
2.2.2.3.Kırdan Kente Göç ve Hızlı Kentleşme 15
2.2.2.4.Düşük Gelir Seviyesi ve Gelir Dağılımındaki Eşitsizlik 16 2.2.2.5.Yıpranmış veya Ömrünü Doldurmuş Olan Yapıların
Kullanıcı Tarafından Tercih Edilmemesi 16
x
BÖLÜM 3.KONUT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE TOPLU KONUT
YAKLAġIMI 18
3.1.Toplu Konut Olgusu ve Tarihçesi 18
3.2.Yurtdışında Toplu Konut Uygulamaları 23
3.2.1 İngiltere de Toplu Konutun Gelişimi ve Uygulama Örnekleri 24 3.2.2 Almanya‟da Toplu Konutun Gelişimi ve Uygulama Örnekleri 25 3.2.3 Rusya‟da Toplu Konutun Gelişimi ve Uygulama Örnekleri 28 3.2.4 Belçika‟da Toplu Konutun Gelişimi ve Uygulama Örnekleri 28
3.3.Türkiye‟de Toplu Konut Uygulamaları 29
3.3.1. Cumhuriyet Öncesi Toplu Konut Gelişimi ve Uygulama Örnekleri 31 3.3.2. 1923-1950 Arası Toplu Konut Gelişimi ve Uygulama Örnekleri 34 3.3.3.1950-1965 Arası Toplu Konut Gelişimi ve Uygulama Örnekleri 40 3.3.4.1965-1980 Arası Toplu Konut Gelişimi ve Uygulama Örnekleri 45 3.3.5.1980‟den Günümüze Toplu Konut Gelişimi ve Uygulama Örnekleri 46
3.4.Plan Dâhilindeki Dönemler 48
3.5.Ülkemizdeki Toplu Konut Üretim Biçimleri 52
3.5.1.Kamu Yoluyla Toplu Konut Üretimi 52
3.5.2.Özel Teşebbüs Yoluyla Toplu Konut Üretimi 54
BÖLÜM 4. EDĠRNE’DE TOPLU KONUTUN TARĠHSEL GELĠġĠM
SÜRECĠ 56
4.1. 1970–1980 Arası Dönem Edirne‟de Toplu Konut Gelişimi 57 4.2. 1980-1990 Arası Dönem Edirne‟de Toplu Konut Gelişimi ve Bu
Dönemde Uygulanmış Toplu Konut Örnekleri 58
4.2.1. Binevler Konut Yapı Kooperatifi 59
4.2.2. Avrupa Kent Konut Yapı Kooperatifi 67
xi
4.3. 1990-2000 Arası Edirne‟de Toplu Konut Gelişimi ve Bu Dönemde
Uygulanmış Toplu Konut Örnekleri 77
4.3.1. Çelik Sitesi 78
4.3.2. Oran Konut Yapı Kooperatifi 80
4.3.3. Ülküm Konut Yapı Kooperatifi 82
4.4. 2000-2015 Arası Edirne‟de Toplu Konut Gelişimi ve Bu Dönemde
Uygulanmış Toplu Konut Örnekleri 85
4.4.1. Başarkent Konut Yapı Kooperatifi 86
4.4.2. Yağızcan Konut Yapı Kooperatifi 89
4.4.3. Ada Apartmanı 92
4.4.4. Trak Home Apartmanı 95
BÖLÜM 5. EDĠRNEDE YER ALAN TOPLU KONUT UYGULAMALARININ
GÜNÜMÜZDE UĞRADIĞI DEĞĠġĠMLER 99
5.1. İmar Planları Kararlarının Değişimi 102
5.2. Konut Kullanım Alanlarında İhtiyacın Değişimi ve Ek Mekânlarla
Genişletilmesi 115
5.3. Plan Şemalarındaki Değişim 126
5.4. Teknolojik Gelişimlerin Konut Planlamasında Meydana Getirdiği
Değişimler 135
BÖLÜM 6. SONUÇ VE DEĞERLENDĠRME 142
KAYNAKLAR 147
ÖZGEÇMİŞ 157
xii KISALTMALAR
DPT Devlet Planlama Teşkilatı
E.F.A.S Edirne Fatih Sultan Mehmet Mahallesi
KAKS Kat Alanı Kat Sayısı
MKİ Maden Kömür İşletmeleri
SSK Sosyal Sigortalar Kurumu
TOKİ Toplu Konut İdaresi Başkanlığı
xiii
ġEKĠL LĠSTESĠ
Şekil 2.1. Barınak Olarak Kullanılan Mağara 7
Şekil 2.2. Peri Bacaları 7
Şekil 2.3. Topraktan Yapılmış Barınak 7
Şekil 2.4. Taştan Yapılmış Barınak 7
Şekil 2.5. Ağaçtan Yapılmış Barınak 7
Şekil 3.1. Gropiusstadt Genel Görünümleri 22
Şekil 3.2. Unité d‟Habitation, Marseille 22
Şekil 3.3. İngiltere‟de Yapılmış Sıra Konutlar 24
Şekil 3.4. Sırt Sırta Evlerin Konumlanışı 25
Şekil 3.5. Bağımsız Konutlar Arasında Kalan Boşluklar 25
Şekil 3.6. Sırt Sırta Konutların Plan Ve Görünüşü 25
Şekil 3.7. Berlin Kira Kışlası Vaziyet Planı ve Kat Planı 26
Şekil 3.8. Berlin Kira Kışlası Yapılaşması 26
Şekil 3.9. Margarethenhöhe Toplu Konutları Vaziyet Planı ve Kat Planı 27
Şekil 3.10. Siemensstadt Uydudan Görünüm 27
Şekil.3.11. Siemensstadt Toplu Konutları Vaziyet Planı ve Genel Görünüm 27
Şekil 3.12. Komün Konutu Kat Planı 28
Şekil 3.13. Komün Konutu Ortak Mutfak 28
Şekil 3.14. Akaretler Sıra Evler Cephesi İstanbul 32
Şekil 3.15. Akaretler Sıra Evler Cephesi İstanbul 32
Şekil 3.16. Harikzedegan Apartmanları Kat Planı 33
Şekil.3.17. Harikzedegan Apartmanı Yol Cephesi 33
Şekil 3.18. Harikzedegan Apartmanı Avludan Görünümü 33
Şekil 3.19. Harikzedegan Apartmanı Cephe Görüntüsü 34
Şekil 3.20. Harikzedegan Apartmanı Yol Görüntüsü 34
Şekil 3.21. II. Vakıf Apartmanları Kat Planları 35
Şekil 3.22.II. Vakıf Apartmanı Cephesi 35
Şekil 3.23.II. Vakıf Apartmanı Yoldan Görünüm 35
Şekil 3.24. Ucuz Sıra Evler Projesi 36
xiv
Şekil 3.26. Bahçelievler Vaziyet Planı 37
Şekil 3.27. Bahçelievler Kooperatifi Konut Görünümleri 37
Şekil 3.28. M.K.İ Konutları Vaziyet Planı 38
Şekil 3.29. M.K.İ. Konutları Plan Ve Cepheleri 38
Şekil 3.30. Sümerbank İşçi Konutları Vaziyet Planı Ve Tip Kat Planı 39
Şekil 3.31. Sümerbank Konutları Sokaktan Görünüşler 39
Şekil 3.32. Saraçoğlu Mahallesi Vaziyet Planı ve A Tipi Kat Planı 40 Şekil 3.33. Saraçoğlu Mahallesi Genel Görünüm Ve Sokak Cephesi 40
Şekil 3.34. I.Levent Yerleşimi Vaziyet Planı 41
Şekil 3.35. I.Levent KonutlarıPlan ve Giriş Cephesi 41
Şekil 3.36. I. Levent Konutları Sokak Görünümleri 42
Şekil 3.37. IV. Levent Yerleşimi Vaziyet Planı 42
Şekil 3.38. IV. Levent Konut Görünümleri 42
Şekil 3.39. IV. Levent Konutlarının Sokaktan Görünümleri 43
Şekil 3.40. Ataköy Yerleşimi Vaziyet Planı 43
Şekil 3.41. Ataköy Konutları Kat Planı 44
Şekil 3.42. Ataköy Konutları Görünüşleri 44
Şekil 3.43. Ece Apartmanı 46
Şekil 3.44. Hukukçular Sitesi 46
Şekil 3.45. Çankaya‟da Bir Apartman 46
Şekil 3.46. Demir Evler Bodrum 47
Şekil 3.47. Çamlıca‟da Bir Ev 47
Şekil 3.48. Metrocity İstanbul 48
Şekil 3.49. Polat Tower İstanbul 48
Şekil 3.50. Kemer Country 48
Şekil 3.51. Ankara Batıkent Kooperatifi 50
Şekil 3.52. Bahçeşehir Uydukenti 50
Şekil 3.53. İzmir Mavişehir Toplu Konutları 50
Şekil.3.54. Ülkemizde Konut Üretim Metotları 52
Şekil 3.55. TOKİ Konutlarından Örnek Projeler 53
Şekil 4.1. Edirne Kentinin 1970‟li Yıllara Kadar Olan Gelişimi 57
xv
Şekil 4.3. Edirne Kentinin 1980-1990 Arası Gelişimi 59
Şekil 4.4. Cumhuriye Mahallesi Çekirdeği 60
Şekil 4.5. Binevlerin Ada İçindeki Konumu 60
Şekil 4.6. Binevler Genel Görünüm, 1994 61
Şekil 4.7. Binevler Genel Görünüm, 2015 61
Şekil 4.8. Binevler 3 Katlı Blok Tipi 62
Şekil 4.9. Binevler 4 katlı Blok Tipi 62
Şekil 4.10. Binevler Konutlarının Birleşim Şekilleri 62
Şekil 4.11. Binevler Çocuk Oyun Alanlarından Bir Görünüş 63
Şekil 4.12. Binevler Konutları Kat Planı 63
Şekil 4.13. Binevlerde Bir Konutun Kat Planı 64
Şekil 4.14. Konutların Cephelerinde Dökülen Sıvaların Görüntüsü 64 Şekil 4.15. Konutların Cephelerinde Yer Alan TV Antenlerinin Görüntüsü 64
Şekil 4.16. Yaya Yollarının Yetersiz En Kesiti 65
Şekil 4.17. Yaya Yolundan Bir Görüntü 65
Şekil 4.18. Yollara Park Eden Araçların Görüntüsü 65
Şekil 4.19. Bacanın Yoldan Görünümü, 1994 66
Şekil 4.20. Bacanın Yoldan görünümü, 2015 66
Şekil 4.21. Bacanın İçindeki Alışveriş Birimleri 66
Şekil 4.22. Bacanın Yoldan Görünümü 67
Şekil 4.23. Bacanın Görünümü 67
Şekil 4.24. Avrupa Kentin Ada İçindeki Konumu 67
Şekil 4.25. Avrupa Kent Konutlarının Uzaktan Görünümü 68
Şekil 4.26. Site İçindeki Gölet 68
Şekil 4.27. Siteye Ait Yüzme Havuzu 69
Şekil 4.28. Siteye Ait Çocuk Parkı 69
Şekil 4.29. Siteye Ait Yeşil Alanlar 69
Şekil 4.30. Avrupa Kent Bodrum Kat Planı 70
Şekil.4.31. Avrupa Kent Konutları Zemin Kat Planı 70
Şekil.4.32. Avrupa Kent Konutları Üst Kat Planı 70
Şekil 4.33. Bir Avrupa Kent Konutundan Görüntü, 1990 71
xvi
Şekil 4.35. Değişime Uğramakta Olan Konut 71
Şekil 4.36. Değişim Geçirmiş Konut İnşaatı 71
Şekil 4.37. EFAS Konutlarının Ada İçindeki Konumu 72
Şekil 4.38. Konut Bloklarından Görünüş, 1994 73
Şekil 4.39. Konut Bloklarından Görünüş, 2015 73
Şekil 4.40. Blokların Kaydırılarak Yerleşimi, 1994 73
Şekil 4.41. Blokların Düzeni, 2015 73
Şekil 4.42. Çocuk Oyun Alanlarından Bir Görünüş 73
Şekil 4.43. Siteye Yakın Noktada Bulunan Okulun Görüntüsü 74
Şekil 4.44. EFAS 3+1 Şemalı Konutların Kat Planı 74
Şekil 4.45. EFAS 4+1 Şemalı Konutların Kat Planı 75
Şekil 4.46. Otopark Olarak Kullanılan Avludan Görüntüler 75
Şekil 4.47. EFAS Konutlarının Ana Arterden Görünümü 76
Şekil 4.48. Bloklarda TV Antenlerinin Oluşturduğu Görüntü Kirliliği 76
Şekil 4.49. Edirne Kentinin 1990 Sonrası Gelişimi 77
Şekil 4.50. Çelik Sitesinin Ada İçindeki Konumu 78
Şekil 4.51. Çelik Sitesi Yoldan Görünüm 78
Şekil 4.52.Çelik Sitesi Blokları 78
Şekil 4.53. Siteye Ait Yeşil Alan 79
Şekil 4.54. Siteye Ait Otopark 79
Şekil 4.55. Site Yakınındaki Okuldan Görünümler 79
Şekil 4.56. Çelik Sitesi Kat Planı 80
Şekil 4.57. Oran Konut Yapı Kooperatifinin Ada İçindeki Konumu 80
Şekil 4.58. Oran Konut Bloklarından Görünüşler 81
Şekil 4.59. Siteye Ait Otoparktan Görünüşler 81
Şekil 4.60. Oran Konutlarının Normal Kat Planı 82
Şekil 4.61. Siteye Ait Yeşil Alanlar 82
Şekil 4.62. Ülküm Konut Yapı Kooperatifinin Ada İçindeki Konumu 83
Şekil 4.63. Ülküm Konut Bloklarından Görünüşler 83
Şekil.4.64. Ülküm Konutlarının Kat Planı 84
Şekil 4.65. Konutlara Ait Yeşil Alanlar 84
xvii
Şekil 4.67. EdirneKentinin Gelişimi, 2003 85
Şekil 4.68. Edirne Kentinin Gelişimi, 2015 85
Şekil 4.69. Başarkent Konut Yapı Kooperatifinin Ada İçindeki Konumu 86
Şekil 4.70. Başarkent Konutları Yoldan Görünüm 86
Şekil 4.71. Başarkent Konutları Arka Blok Görünüşleri 87
Şekil 4.72. Başarkent Konutlarına Ait Bir Bloğun Görünüşü 87
Şekil 4.73. Konutlara Ait Otopark Alanı 87
Şekil 4.74. Blokların Bahçesinde Yer Alan Çardak 88
Şekil 4.75. Başarkent Konutlarının Kat Planı 88
Şekil 4.76. Kooperatife Ait Yetersiz Yeşil Alan 89
Şekil 4.77. Yağızcan Konut Yapı Kooperatifinin Ada İçindeki Konumu 89
Şekil 4.78. Yağızcan Bloklarının Yoldan Görünüşleri 90
Şekil 4.79. Bir Bloğun Karşıdan Görünüşü 90
Şekil 4.80. Blokların Değişik Açıdan Görünüşleri 90
Şekil.4.81. Yağızcan Konutlarının Kat Planı 91
Şekil 4.82. Konutlara Ait Basketbol Sahası 91
Şekil 4.83. Konutlara Ait Otopark 91
Şekil 4.84. Blokların Arasında Kalan Yeşil Alanlar 92
Şekil 4.85. Blokların Ön Cephesindeki Yeşil Alanlar 92
Şekil 4.86. Ada Apartmanının Ada İçindeki Konumu 92
Şekil 4.87. Ada Apartmanının Ön Cephesi 93
Şekil 4.88. Ada Apartmanının Arka Cephesi 93
Şekil.4.89. Ada Apartmanı Konutlarının Kat Planı 93
Şekil 4.90. Ada Apartmanına Ait Otoparktan Görünüşler 94
Şekil 4.91. Apartmana Ait Yeşil Alanlar 94
Şekil 4.92. Trak Home Apartmanının Ada İçindeki Konumu 96
Şekil 4.93.Trak Home Apartmanının Yoldan Görünüşü 97
Şekil 4.94.Trak Home Apartmanının Ön Cephesi 97
Şekil 4.95.Trak Home Apartmanı Konutlarının Kat Planı 97
Şekil 4.96. Apartmana Ait Otopark 98
Şekil 4.97. Apartmana Ait Yetersiz Yeşil Alan 98
xviii
Şekil 5.2. Binevler yerleşiminde 4 Katlı Bloklar 102
Şekil 5.3. EFAS yerleşiminde 5 Katlı Bloklar 102
Şekil 5.4. Çelik Sitesinde 5 Katlı Bloklar 102
Şekil 5.5. Oran Konut Yapı Kooperatifinde 7 Katlı Bloklar 103 Şekil 5.6. Ülküm Konut Yapı Kooperatifinde 7 Katlı Bloklar 103 Şekil 5.7. Başarkent Konut Yapı Kooperatifinde 10 katlı Bloklar 103 Şekil 5.8. Yağızcan Konut Yapı Kooperatifinde 8 Katlı Bloklar 103
Şekil 5.9. Ada Apartmanı 8 Katlı Blok 103
Şekil 5.10. Trak Home Apartmanı 5 Katlı Blok 103
Şekil 5.11. Binevler konutlarına Ait Yeşil Alanlar 105
Şekil 5.12. Avrupa Kent Konutlarına Ait Yeşil Alanlar 106
Şekil 5.13. EFAS konutlarına Ait Yeşil Alanlar 107
Şekil 5.14. Çelik Sitesi konutlarına Ait Yeşil Alanlar 107
Şekil 5.15. Oran Konutlarına Ait Yeşil Alanlar 108
Şekil 5.16. Ülküm Konutlarına Ait Yeşil Alanlar 109
Şekil 5.17. Başarkent Konutlarına Ait Yeşil Alanlar 110
Şekil 5.18. Yağızcan Konutlarına Ait Yeşil Alanlar 110
Şekil 5.19. Ada Apartmanına Ait Yeşil Alanlar 111
Şekil 5.20. Trak Home Apartmanına Ait Yeşil Alanlar 112
Şekil 5.21. Oran Kooperatifinde Otoparka Ayrılan Alanlar 114 Şekil 5.22. Başarkent Kooperatifinde Otoparka Ayrılan Alanlar 114 Şekil 5.23. Yağızcan Kooperatifinde Otoparka Ayrılan Alanlar 114 Şekil 5.24. Ada Apartmanında Otoparka Ayrılan Alanlar 114 Şekil 5.25. Trak Home Apartmanında Otoparka Ayrılan Alanlar 114 Şekil 5.26. Binevlere Ait Konutlardan Kapatılmış Balkon Örnekleri 118 Şekil 5.27. Demir Parmaklıklı Kapatılmış Balkon Örneği 119 Şekil 5.28. Konutların Bahçesinde Depo Amaçlı Kullanılan Yerler 119
Şekil 5.29. Bir Konutun İlk Yapılmış Hali 119
Şekil 5.30. Bir Konutun Değişim Sonrası Hali 119
Şekil 5.31. Bahçeye Olan Çıkmalarla Büyütülen Salon 120
Şekil 5.32. Bahçeye Olan Çıkmalarla Büyütülen Mutfak 120
xix
Şekil 5.34. Konutun Arka Cephesinde Oluşturulan Depo 120
Şekil 5.35. İnşaatı Devam Eden Konut Örneği 121
Şekil 5.36. İnşaatı Devam Eden Konut Örneği 121
Şekil 5.37. EFAS Kooperatifi Ön Cephe Kapatılan Balkon Örnekleri 121 Şekil 5.38. EFAS Kooperatifi Arka Cephe Kapatılan Balkon Örnekleri 121 Şekil 5.39. Çelik Sitesinden Kapatılan Balkon Örnekleri 122 Şekil 5.40. Oran Konut Kooperatifi Kapatılan Balkon Örnekleri 122 Şekil 5.41. Ülküm Konut Kooperatifi Ön Cephe Kapatılan Balkon Örnekleri 122 Şekil 5.42. Ülküm Konut Kooperatifi Arka Cephe Kapatılan Balkon Örnekleri 122 Şekil 5.43. Başarkent Konut Kooperatifi Ön Cephe Kapatılan Balkon Örnekleri 123 Şekil 5.44. Başarkent Konut Kooperatifi Arka Cephe Kapatılan Balkon Örnekleri 123 Şekil 5.45. Yağızcan Konut Kooperatifi Ön Cephe Kapatılan Balkon Örnekleri 124 Şekil 5.46. Yağızcan Konut Kooperatifi Arka Cephe Kapatılan Balkon Örnekleri 124 Şekil 5.47. Ada Apartmanı Ön Cephe Kapatılan Balkon Örnekleri 124 Şekil 5.48. Ada Apartmanı Kapatılan Balkon Yakın Görünüşü 124 Şekil 5.49. Binevler 2+1 Plan Şemalı Konutların Fonksiyon Şeması 127 Şekil 5.50. Binevler 3+1 Plan Şemalı Konutların Fonksiyon Şeması 127 Şekil 5.51. Avrupa Kent Konutlarının Zemin Kat Fonksiyon Şeması 128 Şekil 5.52. Avrupa Kent Konutlarının Üst Kat Fonksiyon Şeması 128 Şekil.5.53. EFAS 3+1 Plan Şemalı Konut Fonksiyon Şeması 129 Şekil 5.54. EFAS 4+1 Plan Şemalı Konut Fonksiyon Şeması 129
Şekil 5.55. Çelik Sitesinin Fonksiyon Şeması 130
Şekil 5.56. Oran Konut Kooperatifine Ait Konutların Ait Fonksiyon Şeması 131 Şekil 5.57. Ülküm Konut Kooperatifine Ait Konutların Fonksiyon Şeması 131 Şekil 5.58. Başarkent Konut Kooperatifine Ait Konutların Fonksiyon Şeması 132 Şekil 5.59. Yağızcan Konut Kooperatifine Ait Konutların Fonksiyon Şeması 132 Şekil 5.60. Ada Apartmanına Ait Konutların Fonksiyon Şeması 133 Şekil 5.61. Trak Home Apartmanına Ait Konutların Fonksiyon Şeması 134
Şekil 5.62. Binevler Konutlarına Ait Mutfak ve Banyo 136
Şekil 5.63. Avrupa Kent Konutlarının Yetersiz Kalan Mutfak Alanı 137 Şekil 5.64. Avrupa Kent Konutlarının Genişletilmiş Mutfak Alanı 137
xx
Şekil 5.66. EFAS 4+1 Planlı Konutların Mutfağı 138
Şekil 5.67. Çelik Sitesine Ait Konutların Mutfak Alanı 138
Şekil 5.68. Oran Konutlarına Ait Mutfak Alanı 138
Şekil 5.69. Ülküm Konutlarına Ait Mutfak Alanı 139
Şekil 5.70. Başarkent Konutlarına Ait Mutfak Alanı 139
Şekil.5.71. Yağızcan Konutlarına Ait Mutfak Alanı 139
Şekil 5.72. Ada Apartmanı Konutlarına Ait Mutfak Alanı 140 Şekil 5.73. Trak Home Apartmanı Konutlarına Ait Mutfak Alanı 140
xviii TABLO LĠSTESĠ
Tablo 5.1. 1980-2015 Arası Edirne‟de Seçilen Toplu Konut Örneklerinin
Özellikleri 101
Tablo 5.2. 1980-2015 Arası Edirne‟de Seçilen Toplu Konut Örneklerine Ait
Yeşil Alan Kullanımlarının Yeterliliği 113
Tablo 5.3. 1980-2015 Arası Edirne‟de Seçilen Toplu Konut Örneklerinin
1
BÖLÜM 1
GĠRĠġ
İnsanoğlunun beslenme sağlık gibi temel ihtiyaçlarından biri de her zaman barınma olmuştur. Barınma ihtiyacıyla ortaya çıkan konut, mimarlığın en temel sorunlarından birisini oluşturmaktadır. İnsanın barınmak için kendisine ağaç dallarından barınak yapmaya başlamasıyla oluşan konut kavramı, tarihsel süreç içerisinde sürekli sosyal, kültürel, ekonomik ve teknolojik sebeplerden ötürü değişim ve gelişim göstermiştir. Barınak kavramı ilkel insandan günümüz toplum insanına kadar birçok tarihsel aşamalardan geçmiştir. Yapımına doğal malzemeler kullanılarak başlanmış ve gelişerek insanın kendisinin ürettiği yapı malzemelerini kullandığı noktaya gelmiştir.
Zamanla kentleşmenin ve nüfus artışının etkisiyle mevcut konut sayısı yetersiz kalınca, konut ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Artan konut ihtiyacını çözmek için, çok katlı apartmanlar ve toplu olarak bir arada bulunan toplu konutlar üretilmiştir. Üretiminden bu yana toplu konut tasarımları, dünyada ve Türkiye‟de zamana ve zamanın gösterdiği şartlara göre değişmiştir. Türkiye‟de 1950 li yıllarda başlayan toplu konut olgusu ilerleyen süreçte sürekli gelişerek, özellikle 1980 li yıllarda köklü değişimlere uğramıştır.1980 li yıllarda ülke sadece kentleşme alanında değil, toplumsal yaşamın bilinen her alanında dönüşümler yaşamıştır. Tüm ülkede 1980 li yıllara kadar planlama açısından yetersiz olarak gelişen konut yapı kooperatifi yoluyla konut edinme, bu yıllardan itibaren öncelikle dar gelirli ailelerin başvurdukları yöntem haline gelmiştir. Son zamanlarda, özellikle Toplu Konut İdaresi‟nin önderliğinde yürütülen projeler ile, toplu konutların ihtiyaçlara daha fazla cevap vermesine ve kullanıcılarda memnuniyetin artırılmasına çalışılmaktadır.
Bu noktada vurgulanması gereken en önemli husus; konut sorununa sadece niceliksel çözümler bulmak ve çok sayıda konut üretmek değil, aynı zamanda üretilen konutların niteliksel değerlerinin olması ve kullanıcılarının isteklerine yanıt verme konusunda yeterli olabilmeleridir. Günümüzde üretilen birçok toplu konutun yanlış ve
2
eksik bir biçimde tasarlanarak ortaya çıktığı ve kullanıcısını memnun etmediği görülmektedir. Bunun en önemli sebebi, bu konutların tasarımcıları ile kullanıcıları arasındaki iletişimin yetersizliği olmaktadır Tasarımın daha başlangıç aşamasında uygulanması gereken bu ilke gerçekleştirilmediği için, ortaya kullanıcılarını memnun etmeyen konut örnekleri çıkmaktadır. Özellikle günümüzde, teknolojik gelişmelerin de etkisiyle, insanların konutlarından beklenti ve istekleri artmış bulunmaktadır. Konutların gerek fonksiyonel anlamda, gerekse mekân büyüklüğü olarak kullanıcı tarafından istenilen özellikleri maksimuma ulaşmıştır. Beklentilerine cevap bulamayan kullanıcılar, bu durumdan rahatsız oldukları için, konutlarını ihtiyaçlarına göre değiştirme veya olanakları varsa bulundukları konutu terk etme yoluna gitmektedir. İç mekânları birleştirip ayırmak, balkonları kapatıp iç mekânlara dâhil etmek, ya da çıkmalarla ek mekânlar oluşturmak gibi eylemler, kullanıcıların konutlarında yaptığı değişimlere örnek olarak verilebilmektedir.
Genellikle daha önceki zamanlarda üretilen konutlar, kullanıcılarına nasıl çağımızda gerek fonksiyonel, gerek mekânsal büyüklük, gerekse teknolojik donanım açısından yetersiz geliyorsa, günümüzde üretilen konutlarında gelecekte bu açılardan yetersiz veya eksik olabileceği olasılığı var olmaktadır.
Bu noktadan bakıldığında; bu soruna en geçerli çözüm esnek ve değişebilir konutlar tasarlamak olmalıdır. Çünkü bu şekilde kullanıcılar konutlarını istedikleri zaman istedikleri biçimde değiştirip düzenleyebilir ve bu şekilde daha sonra konut sahipleri ile konut arasındaki tüm sorunlar en aza indirgenebilir. Bu nedenle esnek kulanım sistemlerinin geliştirilip yaygınlaştırılması gerekmektedir. Böylelikle konut sorununa çözüm nicelik açısından ziyade nitelikli konutlar üretilerek bulunmuş olmaktadır.
Ülke genelinde olduğu gibi Edirne kentinde toplu konut üretimi 1980 li yıllardan sonra artış göstermiş, pek çok toplu konut üretilmiştir. Bu çalışmada 1980 li yıllardan bu yana Edirne de üretilen değişik toplu konut örnekleri, sahip olduğu özellikler incelenerek, birkaç alt başlık çerçevesinde değerlendirilmiş, dünden bugüne konutların yaşadığı değişimler, olumlu ve olumsuz yönleri ile ele alınmıştır.
3 1.1.Problemin Belirlenmesi
Bu çalışmada belirlenen problem, konutta kullanıcı tarafından zamana bağlı olarak ihtiyaçların ve isteklerin değişmesi ve bu değişimin konutlara ne şekilde yansıdığıdır. Genellikle kullanıcı tarafından konutta ihtiyaca göre değişimler yapılmakta, konut sahipleri konutlarını kişiselleştirmeye ve değiştirmeye çalışmaktadır. Her konutun kendi ihtiyacına göre oluşan bu değişimler bütün olarak değerlendirildiğinde, hepsi birbirinden farklı özelliklere sahip konut birimleri ortaya çıkmakta ve bütünselliği bozmaktadır. Bu sorunun temelinde konutlarda hem esnek çözümler üretilmeyen tasarımlar yapılması, hem de kullanıcının fikri alınmadan tasarıma gidilmesi durumu yatmaktadır.
1.2.ÇalıĢmanın Amacı
Bu tez çalışmasında amaç, Edirne‟de 1980 den günümüze farklı yıllarda inşa edilmiş olan toplu konut uygulamaları arasından seçilen 10 adet örnek üzerinden meydana gelen değişimi incelemek olmaktadır. Bu değişimler;
İmar planı kararlarının değişmesi
Konut Kullanım Alanlarında İhtiyacın Değişimi Ve Ek Mekânlarla genişletilmesi
Plan Şemalarındaki Değişim
Teknolojik Gelişimlerin Konut Planlamasında Meydana Getirdiği Değişimler başlıkları altında incelenip, sonuçların olumlu ve olumsuz yönleri ile beraber ortaya çıkan sorunlar değerlendirilmektedir.
Gelecekte de aynı sorunların yaşanmaması adına, konut tasarımında kullanıcı katılımının ve esnek plan çözümlerinin önemi vurgulanmaktadır. Böylelikle konutlarından çeşitli sebeplerden dolayı memnun olmayan kullanıcıların bu amaçla konutlarını değişime uğratma çabalarının azalacağı düşüncesi savunulmaktadır.
4 1.3.ÇalıĢmanın Yöntemi
Çalışma yöntemi olarak, öncelikle toplu konut kavramının ortaya çıkış nedenleri, dünyada ve Türkiye‟de toplu konutun gelişimi ve ilk uygulanmış örnekleri, daha önce bu konuyla ilgili yazılmış yüksek lisans ve doktora tezleri, birçok kitap, dergi, makale, kaynak olarak incelendikten sonra, Edirne‟de 1980‟den günümüze kadar uygulanmış toplu konut uygulamaları arasından seçilen örneklerde, mevcut olan özellikler belirlenip değerlendirilmiştir.
Literatür taramasının yanı sıra, seçilen konutların mevcut durumları yerinde görülüp fotoğraflar ile desteklenerek, ilk yapıldıkları zamandan bu yana geçirdiği değişimler ve bu değişimlerin nedenleri belirlenmiş, buradan yola çıkılarak, bu değişimlerin olumlu ve olumsuz sonuçları değerlendirilmiştir. Değerlendirmeler sonucunda, gelecekte var olacak toplu konutlarda, kullanıcıların sorun yaşamaması ve konutlarından memnun kalabilmesi için, tasarımlarda dikkat edilmesi ve önemle ele alınması gereken hususlar belirlenmeye çalışılmıştır.
5
BÖLÜM 2
KONUT KAVRAMI VE GELĠġĠMĠ
2.1. Konut Tanımı ve GeçmiĢten Günümüze Konut GeliĢimi
İnsanoğlunun hayatta kalabilmek ve doğanın zor şartlarından kendini koruyabilmek amacıyla yapmaya başladıkları ilkel barınaklar, geçirdikleri evrim süreci ile gelişerek bireylerin tüm yaşamsal fonksiyonlarını gerçekleştirdikleri konutlara dönüşmüştür.
İnsana ait yaşam mekânlarının en küçük temsilcisi olan ve pek çok farklı tanımlamaları olan konut "sözlük anlamıyla bir ya da daha fazla insanın ikamet ettiği yer, ev, mesken ikametgâh şeklinde tarif edilmektedir" [1].
Topluluk halinde yaşayan insanların çok eski çağlardan bu yana, yiyecekten sonra en temel ihtiyaçları barınma olmuştur. Çekirdek ve geniş aile gibi toplumların en küçük birimlerinin varlıklarını sürdürdükleri ve barınma ihtiyaçlarını karşıladıkları mimari kavramın karşılığı konut olarak tanımlanmaktadır [2].
Konut insanın doğduğu andan başlayarak kendisini içinde bulduğu, kişiliğinin gelişmesinde temellerinin atıldığı, toplumsal ilişkilerin kurallarının ve değerlerinin öğrenilip üretildiği fiziksel bir mekândır [3]. İlk çağlardan günümüze kadar değişmiş, gelişmiş, bulunduğu yere göre çeşitli özelliklere sahip olmuş, yapıldığı dönemin her türlü izlerini üzerinde taşımış, ekonomik, siyasi, kültürel, dinsel, iklimsel topografik, sosyolojik vb. her türlü faktörle birlikte şekillenmiştir[4].
"2000 DİE bina sayımında konut, etrafı kapalı tavanı örtülmüş, bir aile veya bir gurup insanın diğer fertlerden ayrı olarak yaşamasına imkân sağlayan, doğrudan doğruya sokağa, koridora veya genel bir yere açılan, müstakil bir kapısı olan, bina veya binanın bir bölümü olarak tanımlanmıştır. Konut insanın bireysel ailesel mahremiyeti
insana yakışır temiz ve güzel bir çevrede yaşayabilmesini kentsel alt yapılardan yararlanabilmesini sağlamakla ilgili toplumsal işlevler yüklenmiş bir ortamdır" [5]. Sadece barınma gereksinimini karşılamasının yanında, çevre hayat standardı görülen
6
kamu hizmeti ve toplum menfaati gibi yönlerden tanımlanacak olursa sosyo-ekonomik kültürel ve siyasal bir olgudur [1]. Aynı zamanda toplumun çekirdeği olan aileyi bir arada tutan fiziksel ve ahlaki mekânlar bütünü olmaktadır.
Konutun insan hakları evrensel bildirgesinden başlayarak, en son birleşmiş milletler habitat II İstanbul bildirgesine kadar (1996) olmak üzere pek çok uluslararası platformda bir temel hak olarak tanımlanması konutun toplumsal yaşamın içersinde önemi son derece büyük olduğunu göstermektedir [6].
"Bütün bu tanımlar göz önüne alındığında konut, bir birim oluşturarak insanın fiziksel ruhsal ve toplumsal gereksinmelerini doğrudan karşılayan ancak işlevsel açıdan birbirinden farklı mekânlardan oluşmuş bir sermaye yatırımı ile üretilen ve uzun süre kullanılabilen toprağa bağlı bir fiziksel çerçeve olarak tanımlanabilir" ve fiziksel ve teknik açıdan yeterli ve sağlıklı bir konutta yaşamak insanların en temel haklarından birisidir [7].
İnsanoğlunun barınma ihtiyacıyla ortaya çıkan konut, her zaman mimarlığın en temel sorunlarından birisi olmuştur. Tarihsel gelişim içinde mimarlıktaki gelişmelere paralel olarak, doğanın yapısına, barındırdığı toplumun üretim biçimine ve ilişkilerine ve bunların sonucu olarak ortaya çıkan kalkınma düzeyine, kaynak kullanımına, gelir dağılımına, nüfus artışına, nüfusun mekânda dağılımına, kentleşme tipi ve hızına, aile yapısına, toplumsal yaşamın gereklerine ve mimarlıktaki gelişmelere paralel olarak değişmiş ve gelişmiştir [8].Toplumun tarihsel gelişiminde çeşitli işlevler üstlenmiş, bazen çevredeki yaşamla bütünleşerek bazen de o yaşamdan koparak önemli bir araç haline gelmiştir [9].
İnsanın biyolojik, kültürel evrimini sürdürmesi, teknolojiyi geliştirmesi ve konut inşa edecek bir düzeye gelmesi için bir milyon yıl süre geçmesi gerekmiştir. İnsanoğlu, bu seviyeye gelene kadar barınma ihtiyacını mağara, kaya sığınağı, kovuk gibi doğada hazır bulunan yerlerde karşılamış, uygun mağaralar bularak doğa koşullarına karşı önlem almıştır (Şekil 2.1). Bu doğal yapılara en iyi örnek peri bacalarıdır (Şekil 2.2).
7
ġekil 2.1 Barınak Olarak Kullanılan Mağara [10] ġekil 2.2 Peri Bacaları [11]
Zamanla kullandıkları aletlerin üretiminde de gelişme kaydederek, daha farklı evler oluşturma çabasına girmişler, bunun sonucunda da toprağa gömülü evler yapmaya başlamışlardır. Ama bu da her yönden olumsuz doğa koşullarına karşı dayanıklı evler olmadığı için daha sonra çadırlar, topraktan ve taştan barınaklar, çatılarını ağaç yapraklarıyla kapattıkları ağaçlardan yapılmış baraka evler kullanmaya başlamışlardır (Şekil 2.3,2.4,2.5).
ġekil 2.3. Topraktan Yapılmış Barınak [12] ġekil 2.4. Taştan Yapılmış Barınak [13]
8
Böylece yağmur ve kar gibi olumsuz hava koşullarından, baraka evlerinin zarar görmesini engellemişlerdir. Çadırların içini kendi yaşam alanlarına uygun şekilde hazırlamışlardır. Tek odadan oluşan bu evler, uygulaması daha basit olduğu ve dörtgen planlı yapılarda köşe oluşturmak gibi sorunlarla bu plan uygulamasında karşılaşılmadığı için, tümü yuvarlak planlı olarak yapılmıştır. Yuvarlak planlı yapılar, o dönemdeki insanın ihtiyaçlarını ve eriştiği teknolojiyi algılamamızı sağlamıştır. Bu yapılara ilişkin örneklerin, günümüzden yaklaşık 40 bin yıl öncesinde Orta ve Doğu Avrupa‟da olduğu bilinmektedir. Giderek gelişim ve değişim gösteren bu evler, tehlikelere karşı birlik olması açısından yan yana yapılmışlardır.
Günümüzden 16 bin yıl öncesine gelindiğinde, artık toplulukların açık alanlarda geçici, mevsimlik yerleşimler oluşturmaya adım attıkları görülmüştür. Bu dönemde, iklim koşulları daha uygun hale geldiği için, bulundukları bölgeye göre bazı uzmanlaşmış geçim kaynakları geliştirmişlerdir. Artık uzmanlaşmış balıkçı/toplayıcı topluluklar, açık alanlarda dal, saz, çamur gibi doğada rahatça bulunabilecek doğal yapı malzemelerinden barınaklara sahip olmaya başlamışlardır. Yuvarlak plan uygulamasının yine süregeldiği bu dönemlerde yapıları, yatmak ve dış hava koşullarından korunmak gibi temel ihtiyaçları gerçekleştirmek için kullanırlarken, günlük işler için yapılarının önlerini ya da yapılar topluluğunun ortasında kalan alanları kullanmışlardır. Böylelikle insan, mevcut teknolojik bilgisinin el verdiği imkânlarla, gerek barınma, gerekse beslenme konusunda doğal çevre koşullarına uyum sağlamayı öğrendiği yeni bir sürece ilerlemiştir. Bu süreç, sabit yerleşmelerin ve yeni barınma biçimlerinin öncülüğünü de başlatmıştır. İnsan artık çevresindeki verileri daha iyi tanıdığı ve onların daha fazla bilincinde olduğu için bunlardan en iyi şekillerde kullanabilecek kültürel birikime ve teknolojiye sahip olmaya başlamıştır. İlerleyen zaman içersinde bu yerleşimler özellikle Yakındoğu ve Anadolu‟da insanların sürekli yer değiştirmek zorunda kalmadan, gerekli besini bulabilecekleri özelliklere sahip alanlarda kurulmuştur.
Teknolojik imkânların artmasıyla birlikte konut yapımında kullanılan malzemeler de değişmiş dolayısıyla konut görünümleri ve planları da tamamen değişime uğramıştır. Buradan varılacak sonuç, insanlığın gelişiminin, tüm hayatlarını içinde yaşadığı konutların gelişimiyle paralel gelişmiş olduğu yönündedir. 19.yy da endüstrinin gelişmesi, kırsal kesimden kentlere göç ve kısıtlı arazi imkânları yüzünden konutlar ve toplu olarak oluşturulan konutlar üretilmeye başlanmıştır [15].
9 2.2. Konut Ġhtiyacı ve Çözümü
Sanayi devriminin başlamasıyla, 19.yüzyılda meydana gelen hızlı teknolojik gelişimlere paralel olarak, şehirlerdeki iş olanakları daha mümkün hale geldiği ve insanlar daha konforlu bir yaşam istedikleri için kırsal kesimleri terk edip, şehirlere göç etmeye başlamışlardır. Bunun sonucunda da nüfus hızlı bir şekilde artmış, konutta arz ve talep arasındaki dengenin sağlanamaması sebebiyle konut sorunu ortaya çıkmış giderek konut ihtiyacı artmıştır."Konut ihtiyacı, kişilerin minimum düzeyde barınma gereksinimlerini karşılamak için gerekli konut sayısı ve kalitesi ile, belirli bir zamanda mevcut konut sayısı ve kalitesi arasındaki fark olarak tanımlanmaktadır"[8].Konut satın
almak veya kiralamak için gücü yetmeyen kişilerin isteklerini içine almaktadır. Bir ülkedeki konut açığını bu güce sahip olan insanların talepleri değil, konut gereksinimi verileri belirlemektedir [16].
Toplumda ekonomik özgürlüğünü elde etmiş olan birey, veya aileler tek veya bir arada ilişkiler kurabilecekleri, çeşitli işlevleri yerine getirebilecekleri bir mekan olan konuta ihtiyaç duymaktadır [17]. Bireylerin bu ihtiyaç duydukları konutların aynı zamanda, güvenli ve sağlıklı tüm yasam koşullarını sağlayacak nitelik ve nicelikte olması gerekmektedir. "Bu gereklilikler çerçevesinde konut gereksinmesi doğmakta, gereksinme karşılanmadığında, konut sorununun ilk görünümü olan konut açığı ortaya çıkmaktadır" [18]. Konut açığının giderilmesinde en önemli olgu olan konut üretimi, ülkenin ekonomisi, enerjisi, istihdamı için önemli olduğu kadar, insanın yaşam kalitesi, konforu, sağlamlığı (deprem dayanımı) açısından da önem arz eden bir konudur [19]. Bu denli önemli olmasına rağmen, ekonomik nedenler yüzünden konut üretimi istikrarlı devam edememiş, mevcut konut sayısı ile mevcut hane halkı sayısı arasında ortaya çıkan dengesizlik sebebiyle konut açığı giderek büyümüştür[20].
Konut gereksinmesi “durağan” ve “devingen” olarak iki şekilde sınıflandırılabilir. Durağan konut gereksinmesi, belli bir zaman içersinde bir yerde yapılmış konutların sayısı ile konut sahibi olmak isteyen hane halkı sayısı arasındaki fark olarak tanımlanırken, devingen konut gereksinmesi ise, nüfusun gelecekte ne kadar barınma ihtiyacı olacağına dair yapılan tahmindir [7]. “Konut gereksinimi” kavramı ve“konut talebi” farklı anlamlar
içermektedir. Bir malın insanın ihtiyacını karşılayabilme özelliğinden doğan talep o malı alabilecek güçte olan kişilerin bu konu üzerindeki gösterdikleri istektir. Satın alabilme gücü olmadıkça bu istek ne kadar güçlü olursa olsun, ekonomik açıdan talep sayılmamaktadır. Konut talebi ise ailelerin ödeme gücünü ve istediği konutu anlatır. Çünkü bir malı satın
10
alacak güçte olmayan kişiler o malın gerçek alıcısı olamayacağından malın satış fiyatını etkileyemezler [21].
O halde görülmektedir ki konut gereksinimi konut talebini de içine alan geniş bir anlam ifade etmektedir. "Sosyal bir içeriğe sahip bulunan konut gereksinimi kavramı, belli bir anda mevcut konut miktarının ve kalitesinin her birey ya da aileyi, bireysel tercihlerden ve de ödeme güçlerinden bağımsız olarak, asgari standartlarda barındırmak için gerekli olan konut miktarı ve kalitesinin ne kadar altında kaldığını gösteren bir kavram olmaktadır" [22].
Ülkemizde konut sorunu, toplumun bir sorunu olarak İkinci dünya savaşından sonra ekonomi ve politikada hızlı değişimler sonucu, sanayileşmeye odaklı bir yol izlenmesiyle birlikte başlamıştır [23]. İkinci dünya savaşı sonrası Türkiye‟de uygulanan konut
politikaları üç ana dönem değişim göstermiştir:
Bu dönemlerden ilk ve ikincisi olan 1945–1980 arası gecekondulaşma ve yap-satçılık faaliyetleri, dönüşümlü olarak gerçekleşen iki konut sunum biçimidir [24]. Konut sorunu karsısında ne merkezi idare ne de yerel yönetimler, gereken miktarda nitelikli, erişilebilir, altyapılı arsayı temin edememiş, artan konut talebi karşısında uygun kredi sistemlerini geliştirememiş, hızlı kentleşme, kırdan kente göç akışı, enflasyon, elverişsiz ekonomik şartlar gibi olumsuz sebepler konut sorununa hızlı ve ucuz bir çözüm yolu olan gecekondu olgusunu doğurmuştur. Gecekondu yapım sürecini yasal konut üretiminden ayıran başlıca özellik, uzun zamana yayılması ve yapım ile kullanım gibi birbirini izlemesi gereken aşamaların iç içe geçmesidir [25]. Bu estetik olmayan uygulamalar yüzünden özellikle büyük şehirlerin çevresi, yasal olmayan, altyapısız, yasam kalitesi düşük gecekondu alanları tarafından adeta kuşatılmıştır [26].
Türkiye‟de 1950 li yıllardan sonra yaygınlık kazanan diğer konut üretim biçimi, ise yap-sat yoluyla konut üretimidir. Hızlı kentleşme sonucunda arsaların değer kazanıp fiyatlarının artması, dar gelirli ailelerin tek bir parselde konut yapmasını zorlaştırdığı için, bu aileler bir araya gelerek arsa edinmişler ve arsa bedelini aralarında paylaşmışlardır. Sahip oldukları arsayı müteahhide verip, müteahhitle aralarında arsalarına karşılık konut talebinde bulunduklarını gösteren bir sözleşme imzalamaktadırlar. Müteahhit de arsa sahiplerine anlaştıkları konut sayısı kadar konut vererek, kalan konutları da kendisi satıp kar sağlamaktadır[27].
Türkiye 1980 sonrası dönemde ekonomik ve politik olarak dışa açılmış, kentleşme sürecini belirleyen dinamikler hızla yön değiştirmiştir. Gecekondulaşmayı önlemek ve yap sat tarzı küçük üreticiliğe dayanan konutlar üretmek yerine, konut
11
sorununa çözüm olabilmesi için çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bunun sonucunda da insanın günlük ihtiyaçlarını karşılayabileceği, çevresiyle birlikte düşünülmüş, kent merkezlerine yönelen nüfus yoğunluğu yerine, kademeli kentleşmeye geçiş ve orta büyüklükteki kentlerin devreye sokulması, mevcut kent merkezlerinin hizmet merkezi olarak kullanılması düşünülmüştür. Bu da sonuç olarak toplu konut yerleşmelerini ortaya çıkarmıştır [24]. Böylelikle de daha büyük ve düzenli kent parçalarının geliştirilmesini gerektiren toplu konut-kooperatifleşme süreci başlamıştır [28].
Konut sorununun çok yüksek boyutlara ulaştığı bazı ülkelere oranla, Türkiye de konut açığı çok ciddi boyutlarda değildir. Türkiye‟de yasal olmayan yollarla yapılmış konut uygulamaları, konut gereksinimini karşılamış görünüyor olsa da, yine de bunun konut açığı olarak göz önüne alınması gerekmektedir. Türkiye de ruhsatsız yapıların sayısı çok fazla olduğu için, bu durum konut ihtiyacı yaratmaktadır. Bu şekilde yapılan konut sunumları ihtiyacı karşılamadığı için, konut sorununa çok uzak bir çözüm olmuş, ancak bir yatırım aracı olarak kalmıştır [16].
Türkiye‟de konut ihtiyacı, daha çok nüfus artışı, aile yapısında değişiklikler, kırdan kente göç gibi demografik faktörler nedeniyle oldukça yüksek bir orandadır. Ancak konuta ihtiyaç duyan toplum kesiminin gelir düzeyi düşük olmasına rağmen, konut maliyeti yüksek olduğu için, konut ihtiyacı talebe dönüşememektedir. "Türkiye‟de konut gereksinmesi karşılanamamakta ve potansiyel konut istemi, gerçek isteme dönüştürülemediğinden, konut istemi genel sunu-istem (arz-talep) yasasına göre gelişmemektedir" [29].
12. Gayrimenkul Zirvesi ve İstanbul Restate Gayrimenkul Fuarı sonrasında açıklanan "2023 Vizyonunda Gayrimenkul Sektörü" raporunda, "Türkiye'nin toplam konut ihtiyacının 2023 yılına kadar olan dönem için 7,5 milyon adet olduğu belirtilmiştir. Raporda, 2011 yılında kentli nüfusun 57 milyon olduğu, 2023 yılında bu sayının 71 milyona yükseleceği öngörülürken, aynı dönemde kentli hane halkı ölçeğinin ise küçülmeye devam edeceği dile getirilmiştir. 4,12 olan hane sayısının 3,79'a indiği bunlara bağlı kentli hane halkı sayısının ise 14 milyondan 19 milyona ulaşacağı kaydedilen raporda: "2011–2023 yılları arasında hane halkı sayısının 4,84 milyon artması beklenmektedir. Bu artışlar doğal olarak konut talebini beraberinde getirecektir. 2023 yılına kadar her yıl için 50 bin yenileme kaynaklı konut ihtiyacı doğacağı düşünülmektedir. Toplamda on sene bazında 600 bin konutun yenileme ihtiyacı bulunmaktadır. Türkiye'de üç ayrı kaynaktan doğan toplam konut ihtiyacı 2023 yılına kadar olan dönem için 7,56 milyon adettir. Bu ihtiyacın 4 milyonu nüfus artışlı ve
12
kentleşme kaynaklı, 2 milyonu ise kentsel dönüşümden gelmektedir" denilmektedir. Bunun yanı sıra mütekabiliyet yasası adı altında yapılan düzenlemeyle çoğu Azerbaycan, Suudi Arabistan, Irak, İran, Katar, Birleşik Arap emirliklerinden olan yabancıların ülkemizde konut alımına talep gösterdikleri ve bu talebin de konut ihtiyacı yaratacağı da raporda belirtilmektedir [30].
Tüm bahsedilen bilgiler altında görülen şudur ki; ülkemizin gelecek perspektifinde de konut ihtiyacının artacağı ve yabancıların konut talebinde bu artışta önemli bir rol oynayacağı görülmektedir.
2.2.1. Konut Sorununun Niteliği Ve Boyutları
İnsanların beslenme ve sağlıklı yaşamak gibi temel ve en önemli ihtiyaçlarından birisi de toplum sistemi içersinde en küçük ölçeğe sahip olan konut ihtiyacıdır. Toplum içinde yaşayan insanların barınma ihtiyaçlarını gideren konut, yeterli sayıda ve zamanında sağlanamazsa toplumsal bir sorun haline gelmektedir [31]. Ülkenin ekonomik olarak geldiği düzey, endüstrileşme seviyesi, siyasal durumu gibi faktörlere göre bu sorunun ekonomik, sosyal ve teknik boyutları değişik özellikler göstermektedir [32].
Dünya üzerinde 5000 yıl öncesine göre 1000 kat daha fazla sayıda, 100 yıl öncesine göre ise, 10 kat daha fazla insan yaşamaktadır. Her geçen yıl katlanmanın giderek arttığı açıktır. Bu sayısal verilerin de gösterdiği gibi nüfusun bu denli artması sonucunda, en temel sorun konut sorunu olmuş ve halen günümüzde bu özelliğini korumuştur [31]. Öte yandan konut sorununu sadece konut açığı şeklinde ele almak, soruna eksik bakmamıza neden olacaktır. Her şeyden önce, Türkiye‟deki konut sorunu bir üretim sorunu değildir. Yeterli konut üretimine rağmen, kiracı sayısının yüksekliği, gecekondu alanlarının varlığı, sorunun paylaşım boyutunu gündeme getirmektedir. Türkiye‟de konut sorununun temelinde toplumun büyük bir kesimini oluşturan alt ve orta sınıfların, konut edinmesindeki ekonomik zorluklar yatmaktadır [26]. Ayrıca konutun kalitesini artıracak olan özelliklerin, hem tasarlama hem de planlama aşamasında dikkate alınmaması sonucu, yeterli sayıda konut mevcut olsa bile, nitelikli konut sayısı azdır. Bu sorunu çözmek için o konutu kullanacak kişilerin katkısı, fikirleri, istekleri ve görüşleri çok önemli olmalıdır. Konut tasarımında temel amaç, kullanıcıya istemediği özelliklerde bir çözüm dayatmak yerine, onların kendi önceliklerini belirlediği, süreci kontrol edebilecekleri stratejiler sunmak olmalıdır [33].Burada konut
13
tasarlamanın bina tasarlamak olmadığı asla unutulmamalıdır. Doğal olarak kullanıcılar arasındaki sosyal ve kültürel farklılıklar sebebiyle, istekler de farklı olacağından, değişen yaşam koşulları sonucu oluşan işlevsel ve mekânsal ihtiyaçlara ilişkin, herkesin ortak paydada birleşmesini sağlamak oldukça güç olacaktır. Tüm kullanıcılarla doğrudan iletişime geçmenin zor olduğu durumlarda yapılması gereken en doğru yöntem, kullanıcı isteklerinin bir ortalamaya indirgenmesi, kısaca kurumsallaşarak çok fazla sayıda olduğu tahmin edilen çeşitliliğin standart ve modüler bileşen kullanımının imkân verdiği kadar az sayıda çeşitlilik içermesini sağlamaktır [34].
Konut sorununun tek çözümü yeni konutlar inşa etmek değildir. Özelikle ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde konut sorunu aşılamamaktadır. Devletin elinde bulunan imkânlar ve kaynaklar sınırlı olduğu ve sahip olduklarını da sanayi, alt yapı, enerji gibi sektörlere harcamak zorunda kaldığı için özel girişimler yeterli seviyelere ulaşamamakta ve konut sorunu nerdeyse çözülemeyen bir sorun olmaktadır [2].
Ülkemizin en önemli sorunlarından olan konut sorunu karşısında 1950‟li yıllardan bu yana, yaşanan hızlı kentleşme ve kırdan kente göç akışı sonucu, konut sorununa yasal olmayan çözümler bulunmuştur. Bunun sonucunda ise, gecekondulaşma başlamış ve pek çok olumsuz durumu beraberinde getirmiştir [6].
Kente yeni gelenlerin masum barınma isteklerini karşılayan gecekondular 1970‟li yıllarda biçim değiştirerek, 1980‟li yıllarda çıkarılan imar aflarının da sağladığı imkânlarla, kentsel ranttan pay almanın bir aracı haline gelmiştir. Gecekondular kentleri yalnız imarlı ve imarsız olarak ikiye ayırmamış, estetik kaygıların ötesinde sosyal, kültürel, etnik derin ayrılıklara da neden olmuştur. Bunun sonucunda da kent, kentle bütünleşme sorunu yaşamıştır.
Kent dokusuna zarar veren tek yapılaşma örneği gecekondular olmamış, gecekonduların dışında rant kaygısıyla yapılan ve kentin tarihi ve kültürel dokusuyla hiç bağdaşmayan yapılar da kentte ağır bir tahribat yaratmış, doğal ve tarihi değerleri de hiçe saymıştır.
Bütün bu yaşananlar karsısında konut sorunu; sadece bir barınma sorunu olmaktan çıkmakta, kentle bütünleşme, kentsel rantın kamuya geri kazandırılması, hukuksuz yapıların meşruiyeti, tarihi, kültürel ve doğal değerlerin korunması vb. sorunları içeren çok yönlü ve karmaşık bir hal almaktadır. Üstelik ülkemizde konut sahibi olmak, bireylerin sadece yaşamını devam ettirdikleri mekanlar değil, aynı
14
zamanda bir yatırım ve rant elde etme aracı, geleceğe dönük sosyal bir güvence, ekonomik krizler karşısında kendilerini güvende hissedecekleri bir sığınak, toplum içinde yer aldıkları sınıfların bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bu durum, bize konut sorununun önemini göstermektedir.
Bütün bu bilgilerden anlaşılmaktadır ki; bir ülkede mevcut konut sorununun çözülebilmesi için, o ülkenin öncelikle kendi sahip olduğu ekonomik, sosyal, teknolojik olanaklarla bire bir uyumlu bütüncül bir konut politikası belirlemesi gerekmektedir [35].
2.2.2. Konut Talebini ve Arzını Etkileyen Faktörler
Ekonomik, toplumsal ve yasal değişimlerin neden olduğu konut gereksinmesine etki eden faktörleri aşağıdaki başlıklar altında incelemek doğru olacaktır:
Nüfus artışı
Aile yapısında değişiklikler ve meydana gelen küçülmeler Kırdan kente göç ve hızlı kentleşme
Düşük gelir seviyesi ve gelir dağılımdaki eşitsizlikler
Yıpranmış veya ömrünü doldurmuş olan yapıların kullanıcı tarafından tercih edilmemesi
Doğal afetler (yangın, deprem v.b.) nedeniyle ortaya çıkan konut ihtiyacı [36].
2.2.2.1. Nüfus ArtıĢı
Ülkemiz diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha hızlı nüfus artışının yaşandığı bir ülkedir. Bu nüfus artış hızında rol oynayan etkenlerden en önemlileri doğum oranı, bebek ölüm oranı ve ortalama insan ömrüdür. Ülkemizdeki doğum oranı pek çok ülkeye göre oldukça fazladır. Dolayısıyla genç nüfusun toplam nüfus içindeki oranı daha fazla olmakta ve sonuçta evlenmeler ve çekirdek aile oluşmasıyla aile küçülmekte, konuta olan talep de böylelikle artmaktadır. Türkiye‟de 2025 yılına kadar aynı seviyede olması beklenen bir genç nüfus var olmaktadır.2020 yılında gelişmekte olan ülkeler ve Avrupa ülkeleri arasında nüfusun 83 milyona varacağı tahmin edilmektedir [16].
Köylerden şehirlere yönelik göçler ve şehirlerde ortalama aile büyüklüğünün küçülmesi gibi sebepler, şehirlerde mutlak nüfus artışına yol açmıştır. Avrupa'nın en yüksek nüfus artış hızının gerçekleştiği ülkemizde, kırsal kesimden şehirlere göç de aynı dönemde hızlanmıştır. Yapılan araştırmalar, Türkiye'de doğdukları yerleri terk edenlerin çoğunun kırsal yerleşmelerden olduğunu ortaya koymuştur. Bunun yanı sıra,
15
genel olarak ülkenin doğusundan batısına ve küçük yerleşmelerden büyüklere doğru bir nüfus hareketinin geliştiği gözlenmiştir [37].
2.2.2.2. Aile Yapısında DeğiĢiklikler ve Ailede Meydana Gelen Küçülmeler
Nüfusun artması, bireylere yasalarda tanınan miras hakları sonucu toprakların küçük parçalara ayrılması, insan gücünden ziyade makinelerin kullanımı, toprağın tüm ailenin geçimini karşılamaya gücünün yetmemesi gibi ekonomik nedenlerle kırdan kente göç artmış, endüstri merkezlerinde çalışacak insan gücüne ihtiyaç arttıkça, bireyler kırsal kesimden ve geniş aileden ayrılarak, endüstri merkezlerine göç etmişlerdir. Bu göçlerin sonucunda doğal olarak aile yapısı bundan etkilenmiş, sosyal ve ekonomik sebeplerle aile büyüklüğü küçülmüş, Türk toplumunun geleneksel yapısında bulunan geniş aileler çekirdek ailelere dönüşmüştür. Bireysellik gelişmeye başladıkça geniş ailenin devam etmesi ekonomik anlamda da zorlaştığından, geniş ailelerin çekirdek aile halini alması kaçınılmaz bir yol olmuştur. Ayrıca zorunlu olarak ortaya çıkan değişen toplumsal yaşantı ve kadınların iş hayatına atılması sonucunda da aile yapısında değişiklikler yaşanmış, geniş aileler parçalanarak çekirdek aile haline gelmiştir. Bu da konuta olan talebi artırmış ve etkilemiştir [38].
2.2.2.3. Kırdan Kente Göç Ve Hızlı KentleĢme
Türkiye‟de büyük kentlerde geliri yüksek olan iş alanlarının bulunması, kentlerde oturan insanların daha iyi yaşama imkânlarına sahip olması, dar gelirli olan kırsal kesim insanına cazip geldiği için kentlere göç başlamıştır [39]. Dünyada sanayi devrimiyle başlayan göç hareketleri, Türkiye‟de 1940‟lar da gerçekleşmiştir. Türkiye kalkınma politikasını, sanayileşmeye ağırlık vermiş alt yapısı gelişmiş büyük şehirlerde gerçekleştirmeye başlayınca, tarımdan kopan ve daha iyi iş imkânları arayan kişiler bu bölgelere yönelmişlerdir. Bu durumun olumlu olduğu kadar, nüfusun artması sebebiyle, kentte yaşayanların iş bulmak da zorluk çekmesi, sağlık, eğitim ve alt yapı ihtiyaçlarının karşılanmasında sorunlar yaşanması gibi olumsuz sonuçları da olmuştur [16]. "Plancı
deyimiyle kentin çekiciliği, kırsal alanın iticiliği, sağlıksız kentleşmenin temelini oluşturmuştur" [40]. Bütün bu kentleri olumsuz etkileyebilen özelliklerinin yanında, daha modern bir hayatı, tüketimi ve pazarlaşmayı artırdığı için de göçlerin olumlu yönleri de var olmuştur [16].
16
Sonuç olarak kentsel bölgelere yapılan göçler ile nüfusun yoğunlaştığı ve arttığı hızlı ve çarpık kentleşmenin olduğu bölgelerde veya şehirlerde konuta olan ihtiyaç fazlasıyla artmıştır [41].
2.2.2.4. DüĢük Gelir Seviyesi ve Gelir Dağılımındaki EĢitsizlik
Türkiye‟de gelir dağılımı eşit olmadığı için ve konuta asıl gereksinim duyan dar gelirli kişi veya aileler, konut sahibi olabilmek için, gerekli finansmanı sağlamak konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Yapılan istatistiksel araştırmalara göre, Türkiye‟de toplam gelirin yarıdan fazlası üst gelir grubuna giderken, geri kalan kısmı üst-orta, orta, alt-orta ve alt gelir grubu arasında giderek azalan bir şekilde paylaşılmaktadır. Alt gelir grubunda yaşayan insanların, ülke genelindeki toplam gelirden en az payı almaları, bize gelir dağılımında eşitsizlikler olduğunu göstermektedir. Bu da onların konut ihtiyacının fiilen bir talebe dönüşmesine en büyük engel teşkil eden bir sebeptir. Konut sahibi olamayan bu dar gelirli aileler, yani konutta kiracı tabiri adı altında oturan kişiler, oturdukları konutlara aylık kira gideri olarak, gelirlerinin neredeyse yarısını hatta yarısından bile fazlasını ödemek zorunda kalmaktadırlar. Sonuç böyle olunca da aileler konut finansmanı yoluyla, kira ödemek için ayırdıkları bütçeyi bankalara ödemeyi tercih ederek, hiç değilse kendi evlerinin taksitlerini ödediklerini düşündüklerinden, konut talebini artırmaktadır.
2.2.2.5. YıpranmıĢ veya Ömrünü DoldurmuĢ Olan Yapıların Kullanıcı Tarafından Tercih Edilmemesi
Yapımı üzerinden uzun yılar geçmiş birçok konutta, kullanılan malzemelerin nitelikleri zamanın ilerlemesinin etkisiyle, bazı değişimler göstererek niteliğini kaybetmekte ve eskimektedirler. Bu değişimde zamanın etkisinin dışında, iklim koşulları, dış etkenler ve seçilen malzeme ile yapım tekniğindeki hatalar önemli rol oynamaktadır. Gerek kullanılan malzemenin bünyesinde, gerekse dış etkenler sonucu kaynaklanan bozulmalar, yapıların eskimesine hatta yok olmasına sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra, bu yapıların günümüzün modern şartlarına göre konfor yetersizlikleri ve eski görünümleri özellikle dış cephe görüntüsünün bakımsız görünmesine ve burada yaşayan insanların bu durumdan şikâyetçi olmalarına sebep olduğundan, yeni bir konut sahibi olmak istemelerine yol açmaktadır. Bu da konut ihtiyacını artıran bir faktör olmaktadır [42].
17
2.2.2.6. Doğal Afetler Nedeniyle Ortaya Çıkan Konut Ġhtiyacı
Ülkemizde sıkça görülen yangın, deprem gibi doğal afetler nedeniyle konutlar harap olmakta, bu evlerin birçoğu yaşanmaz hale bazen de onarılamaz hale gelmektedir. Ne zaman olacağı önceden bilinmeyen, aniden şiddetli bir felaket olarak ortaya çıkan toprak kayması, sel gibi olaylar da konutların hasar görmesine neden olmaktadır. Türkiye‟de afet sonrası çok sayıda konutun yıkılması veya ağır hasar görmesi sonucu, bu konutlarda yaşayan kullanıcılara, hızla konut sağlanması zorunluluğu konut ihtiyacını doğurmaktadır [43].
Konut Arzını Etkileyen Faktörler ise:
"Bir malın arzı, o malı elinde bulunduranların, çeşitli fiyatlarla o maldan fiilen satmak istedikleri miktarlar olarak tanımlanabilir". Konut üretim sektöründe konut talebinde olan ailelerin yanında bir de konut arz grupları bulunmaktadır [7].
Konut ihtiyacı bu kadar fazla olmasına rağmen konut arzının bu ihtiyacı karşılayacak nicelikte olmamasının sebeplerini DPT 1989 tarihli raporunda şöyle ifade etmektedir:
Nüfus hızla arttığı için buna paralel olarak ihtiyacın da artması, Konut yatırımlarının teşvik edilmemesi,
Şehirlerin gelişmesine paralel bir hızla hazırlanması ve uygulanması gereken imar planlarının olmayışı,
Alt yapısı mevcut ve fiyatı ucuz olan arsa sağlanamaması, yeni şehir alanlarının hızlı kullanıma açılamaması,
Eskiyen binaların yıkılması sonucunda oluşan stok kayıpları,
Kira fiyatlarının yüksek oluşu ve konut sahibi olmak isteyenlerin konut edinebilmek için maddi güçlerinin yetersiz oluşu,
Konuta ayrılan kamu kaynaklarının yeterli olmayışı, ucuz ve uzun vadeli kredi temin edemeyen vatandaşların küçük tasarruflarının konut sektörüne kanalize edilemeyişi,
Konut inşaatı ve konut edinme bakımından yeterli ve etkin bir kamu denetiminin kurulamamış olması,
Konut üretimi ile ilgili hızlı ve ucuz yapımı sağlayan teknolojilerin yeteri kadar bilinmemesi, organizasyon eksikliği olarak açıklanmaktadır [2].
18
BÖLÜM 3
KONUT SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE TOPLU KONUT YAKLAġIMI
3.1. Toplu Konut Olgusu ve Tarihçesi
Toplu konutlar, basit anlamda toplu olarak çok sayıda inşa edilen konut grupları olup, daha geniş anlamda sosyal tesisleri, değişik sayıda konut çeşitliliği ve işyerleri ile bir bütün olarak tasarlanan kent parçaları anlamına gelmektedir [46]. Değişen toplumsal, teknolojik ve ekonomik koşulların gerekli kıldığı şekilde konutların gruplar halinde veya çok sayıda üretilmesiyle oluşmaktadır.
Başka bir tanıma göre ise toplu konut, belirli ölçülere göre bir komşuluk birimi ya da böyle bir birimin bir kesimini meydana getirebilecek büyüklükte bir alan üzerinde yerleşen insanların, barınma ihtiyaçlarını karşılayan, binaların tümü ve bunlarla ilgili sosyal tesislerdir. Toplu konut ekonomik sosyal ve fiziksel yönleri ile irdelenip, ülke koşullarını ve yöresel ayrıcalıkları da içeren, sınırlamalarla uygulanabilirliği olan bir modeldir. Toplu konut alanları, kentsel alanlarda belediye örgütlerinin bulunduğu yerlerde yer alır ve uygulanacakları alanları valilik belirlemektedir [3].
Resmi gazetenin 19.01.1982 gün ve 17579 sayılı nüshasındaki tanıma göre: "imar planı onanmış ve inşaatı hazır duruma getirilmiş yerlerde en az 200 hektar, yeni açılacak yerleşme alanlarında inşa edilecek, hektar başına en az 50 konut hesabı ile bulunacak konut üniteleri ve bunların ortak kullanma tesisi ve planları ile işyerlerinin tümünü ifade eden yapı grubudur" [47]. Bir yerleşme kültürü olan toplu konut, yoğun kentleşmenin sonucunda yaşanan konut sıkıntısına çözüm aramak için başvurulan bir yöntemdir."Bir yeri kaplamak anlamına gelir."içersinde yer alan her birim kendi başına değil, diğerlerine göre olan konumlarıyla var olmaktadır [48].
Tüm bu tanımlardan sonra toplu konutu sadece toplu olarak çok sayıda konutun bir araya gelmesi olarak tanımlamak eksik bir tanım olacaktır. Toplu konut olgusuna bir bütün olarak baktığımızda kent içinde veya kente yakın alanlarda düzenlenen, alt yapısı
19
hazırlanmış, orada yaşayacak insanların her türlü ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte olan, diğer insanlarla ilişki kurabilecekleri ve sürekli iletişim halinde olabilecekleri, sosyal tesislere ve yeşil alanlara sahip, konut toplulukları olduğu görülmektedir.
Toplu konut uygulamalarında en önemli hedef, toplumun özellikle kendi imkânları ile konut sahibi olması güç olan ailelere konut sağlamaktır [24]. Bunu yaparken de asıl önemli ve üzerinde durulması gereken nokta en az kaynak kullanarak standartlara uygun iyi nitelikli binalar üretmek değil, oluşturulması düşünülen çevrede yaşayacak olan ailelerin ihtiyaçlarını, (sosyal, kültürel, güvenlik, biyolojik)en az kaynak kullanarak en iyi şekilde karşılamak olmalıdır. Bu amacın gerçekleşebilmesi, izlenmesi zorunlu konut politikaları vasıtasıyla sağlanmaktadır. İzlenecek politikalar çerçevesinde konutların sadece projeleri değil, o alanda var olacak tüm konutların yerleşim planları, peyzaj düzenlemeleri, nüfus büyüklüğüne bağlı olarak donatım tesisi projelerinin hazırlanması gereklidir. Bütün bu şartlar gerçekleştirildiğinde sağlıklı yaşam çevreleri elde edilmiş olacaktır [49].
Kent içinde yapılan toplu konut çözümleri arsanın kısıtlı olması nedeniyle tek bir parsel üzerinde apartman bloğu şeklinde yapılırken, kent dışında yapılan uygulamalarda ise bir odak noktası olup kendi çevrelerini yaratmaktadır. "Apartman tipi konutlar çok sayıda daireyi içeren birden fazla aile için yapılmış, çok katlı konut yapısı olarak tanımlanan bir toplu konut biçimi ve toplu konut olgusunda alt elemandır" [50].
1950 ve 60‟lar da Türkiye‟de büyük yapısal ve ekonomik değişimlerin başlaması sonucu, konut ihtiyacı apartman şeklinde çözülmüş, günümüze kadar bu yöntem süregelmiştir. Günümüzde de apartman en çok üretilen konut biçimi olarak ölçeği, tipolojisi ve üretim süreci ile konut kavramıyla bütünleşmiştir [51].
Kentin dış alanlarında tasarlanan toplu konut üretimleri, özellikle son 25 yılda kent karmaşasından uzaklaşmak isteyen bireylerin onlar için sağlanan konut yardımlarının da sayesinde cazip hale gelmiştir[50].
Toplu konutun birçok ailenin konut ihtiyacını karşılamasının dışında sağladığı olanaklar vardır ve bunları şu maddeler halinde özetlemek mümkündür [52]:
İyi ve kaliteli bir yaşam biçimi imkânı sağlar,
Aynı tip yapının tekrarlarından oluşması imkânı yaratır, Malzemeden ve arsadan tasarruf sağlar,