• Sonuç bulunamadı

Ölümünün doksan sekizinci yıldönümünde bir büyük devlet adamımız

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ölümünün doksan sekizinci yıldönümünde bir büyük devlet adamımız"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tarih» Bahisler

Ölümünün doksan seki­

zinci yıldönümünde bir

büyük devlet adamımız

Yazan: Halûk Y. Şehsüvaroğlu

19. asrın büyük devlet adam ların­ dan biri olan Koca Reşid Paşa, İs­ tanbullu ortahalli bir ailenin çocu­ ğudur. İyi bir aile terbiyesıle, h u ­ susî tahsil görm üş ve Beyazıö m ed­ resesinde şark ilim leri öğrenmişti.

O devrin gençleri, devlet hizm et­ lerine valilerin, vezirlerin konakla­ rın d a kitabetlerinde bulunarak ye­ tişirler, bilhassa B abıâlıde ve vilâ­ yetlerde im paratorluğun idari işleri üzerinde esaslı bir ihtisas y ap ar­ lardı.

Reşid P aşanın eniştesi bulunan İsp artalı Ali Paşa devrin um urdide vezirlerinden birisiydi. Reşid Paşa gene yaşında, o sıralard a Mora Va­ lisi bulu n an eniştesinin kâtıbliğini yapm ağa başlamış, bu suretle im­ p arato rlu ğ u n en ehem m iyetli eya­ letlerin d en biri h ak k ın d a etraflı bil­ gi sahibi olm uştu. Ali Paşa sada­ re te getirilince Reşid Bey de m ü ­ h ü rd a rı olarak Babıâiiye girmiş, B abıâli çalışm aları onun görüş u f­ k u n u genişletmişti.

B urada Hariciye N azırı P ertev Efendi ile tanışm ış ve bu tecrübeli devlet adam ı Reşid Beyde büyük b ir istidad ve kabiliyet görm üştü. Reşid Bey 1829 da E dirnede R u slar­ la yapılan sulh m üzakerelerine sır kâtibi olarak katılm ış, oradan yaz­ dığı yazılar. II. M ahm udun d ik k a­ tin i çekmişti.

Reşid Bey E dim e dönüşünde  - medciliğe yükselmiş, 1833 ocak ayın da H alil Paşanın m aiyetinde M ısıra gitmiş, K onyada İbrahim Paşanın galebesinden sonra K ütahya m üza­ kerelerin i idareye m em ur edilmişti-Reşid Bey bu su retle devletin çe- şidli dış m eselelerde meşgul oluyor, zekâsı ve dirayeti ile bu m üşkülle­ rin m üm kün olan hal çarelerini b u ­ luyordu.

Bu seneler OsmanlI im p arato rlu ­ ğunun büyük buhran seneleriydi. II. M ahmud A vrupa medeniyetini tetk ik ettiriyor, im paratorluk m ües­ s e s le r in in ıslahı çareleri üzerinde duruyordu. Bu sırada hüküm darın esasen tak d ir ettiği Reşid Beyi, bazı h a y ırh ah devlet adam ları da h a ra ­ retle tavsiye ediyorlar, onun iyi b ir diplom at olduğunu, istikbalde büyük hizm etlere namzed b u lu n ­ duğunu söylüyorlardı.

G arb m edeniyetile ınlaşm ak bu "ete vaklas'oak ihtivayı B a­ vı Londra, P aris ve diğer baş-

u l j A vrupa m erkezlerinde daimî sefirler bulundurm ağa şevketmiş ve Reşid Bey Parise elçi olarak gönde­ rilm işti.

Bu vazife, gene diplomatın in k i­ şafına çok hizm et etmiş, kendi b ü ­ y ü k im paratorluğunun çeşidli dava­ ların d an sonra garb fikir ve siya­ set m uhitlerde tem as etm ek, c-na yeni ve m ühim şeyler öğretmişti.

Reşid Bey, P ariste m em leketi b ü ­ yük bir liyakatle temsil etmiş, te ­ m as ettiği Fransızların T ürkiye hakkındaki menfi fikirlerini değiş­ tirm işti. O devri yaşıvan bir y aban­ cı m u h arrir Reşid Paşanın Paris sefirliğinden şöyle bahsetm ektedir:

Reşid Paşa

(Reşid, P ariste kendisini zekâsile, hal ve tav rın d ak i zarafetle herkese sevdirm işti. O nun mevcudiyeti, m em leketinin varm ak istediği h e ­ defe çok yardım etm işti. Fransada hiç kimse böyle bir T ü rk oulundu- ğuna inanm ıyordu. Salonlarda, t i ­ yatrolarda Reşide tesadüf ediliyor, o artistlerle, fikir adam lariîe görü­ şüyor, h er yerde b ü y ü k bir alâka ve saygı uyandırıyordu. Gazeteciler ?aşkm bir halde bu, bey kıyafetin­ de ve fes giymiş Mösyö T hiers:dir, diyorlardı.)

Reşid Bey 1836 senesinde H ariciye m üsteşarlığı uhdesinde bulunm ak üzere Londra sefirliğine tayin edil­ mişti. İngiltere K ralı Gilyom IV Reşid Beyin (Osmanlı im p arato rlu ­ ğunun m evcudiyetinin m uhafaza­ sından A vrupanın edeceği faydalar hakkındaki fik ir ve m ütalealarm ı) alâkayla dinliyor ve Reşid Bey kral la b eraber İngiltere siyasileri üze­ rinde pek m üsbet b ir tesir bırakm ış bulunpyordu.

Bir zaman sonra R usyanm istilâcı em ellerine karşı, Osmanlı im para­ torluğunun bir k u d ret halinde ayak ta kalm ası zaruretini beraber kabul ve m üdafaa edeceği m eşhur İngiliz siyasisi Canning’i de burada ta n ı­ mış bulunuyor ve bu dostuna iık defa T ürkiyenin A vrupai uir ıslaha­ ta olan îhti.yaplar'ndan bahsediyor­

du.

H ariciye N azırı Ahmed H ulusi Paşanın vefatı üzerine Reşid Beye I

vezirlik ve hariciye nazırlığı te v ­ cih olunm uş, İ.-tanbula gelen Pasa, bir m üddet sonra Hariciye N azırlığı da uhdesinde kalm ak üzere Londra büyük elçiliğine gönderilm işti.

Reşid Paşa A vrupada garb m ede­ niyetinin ü stü n lü k sebeblerini iyi anlayıp tahsil etmiş, devrin m aruf siyaset adam lariîe dostluklar k u r­ muş, Osmanlı im paratorluğunda III Selim denberi girişilen bazı ye­ nilik hareketlerinin kâfi bulunm a­ dığına, insan haklarının tanınm ası ve bunların tem inat altına alınm a­ sına inanm ıştı.

Reşid Paşa 1839 yazında, II. Mah m udun ölüm ü ve gene oğlu A bdül- mecidin tah ta çıkışı üzerine Istan - bula gelmiş, m uhafazakâr partinin iş başında olm asına rağm en gene hüküm darı Tanzim atı ilâna ikna e t­ mişti. Reşid Paşa b ir taraftan M ısır meselesini hallederken diğer ta ra f­ tan 3 kasım 1839 da T anzim at fe r­ m anını ilân eylemişti.

Reşid Paşa altı defa sadarete gel­ miş ve bu m akam da im paratorluğa adliye, maarif, hariciye, dahiliye sa­ halarında büyük hizm etler etmişti. Reşid Paşa Osmanlı im paratorluğu­ nu teşkil eden tebaa hakları üze­ rinde ısrarla duruyordu. 1846 da E- dirnede padişah nam ına söyldigi n u tu k ta şöyle demişti: ( ... Din ve mezheb farkı tebaanın ancak şahıs­ larına aid b ir iştir Tabiiyet h u k u k ­ larına bu inanışlarından dolayı h a ­ lel gelemez. Hepimiz b ir hük ü m e­ tin tebaası ve b ir m em lekette do­ ğup, büyüm üş vatandaşlar olduğu­ muz için birbirim izi fena gözle gör­ mekliğimiz asla m ünasib olmaz.)

Reşid Paşa Tanzim at h ü k ü m leri­ ni, yapılan m uhalefete rağm en, y ü ­ rütüyor, fakat b u hük ü m leri dahi kâfi görm üyordu. Gene 1846 da bir m ünuasebetle şunları söylemişti: (H enüz iyi b ir tarzda idarei um ura m uvaffak olamadığımızı itiraf ede­ rim ,fakat daha fena b ir idareye mâni olabiliyoruz.)

Reşid Paşanın ıslahat hareketile ordu A vrupa tarzında tensik edil­ miş,. askerî m üddeti tesbit olunm uş tu. M ülkî sahada çok esaslı yenilik­ ler görülm üştü. O vakte k ad ar v i­ lâyetlerde idarenin h er koluna v a ­ liler hâkim di. T anzim attan sonra v i­ lâyetlere b ire r vali, b irer kum andan ve b irer d efterdar verilm işti.

K ırım harbi ittifakı, m ülteciler meselesi, Mısır meselesi, Reşid P a ­ şanın siyasî m uvaffakiyetleri a ra ­ sındadır. (M ülteciler m eselesinin hallinde T ürkiyenin her tü rlü te h ­ likeyi göze alarak gösterdiği cesaret ve m aharet F ransa ve bilhassa In- gilterede en p arlak nüm ayişlere vesile teşkil etm işti. Bu meselede en m uvaffakiyete rolü oynayan M ustafa Reşid Paşadır.) I

19. asrın ikinci yarısında Osmanlı ı im paratorluğunu b ir çok dahilî, h a - , ricî gailelerden k u rta ra n ve im pa- j ratoıluğa Avruyy ı„ b ü y ü k do, : letleri arasında şerefli b ir eşitlik | hakkı tan ıtan Reşid Pasadır. ^

İyi yetişmiş, uzağı görmüş, ese­ rini devam ettirecek devlet ricalini 1 de hazırlam ış bulunan Reşid Paşa m em leketinin b ü tü n m eselelerini , milli ve İnsanî ölçüler içinde hallet­ mesini bilm iştir.

Bir sirkten 7 arslan kaçtı

Johannesbourgh 21 (a.a.) — G ü - ney A frikada K alkfeld kasabası y a ­ kınında bir sirkten, kafesleri açık

kalan 7 arslan kaçm ıştır. K asaba ahalisi 3 gece ko rk u içinde yaşam ış ' tır. A rslanların 6 sı yakalanm ış, 7 I ncisi de öldürülm üştür.

Referanslar

Benzer Belgeler

KPSS puanı ile başvuracak adaylar için Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından 10-11 Temmuz 2010 veya 09-10 Temmuz 2011 tarihinde yapılan Kamu

mizden hariç olduğu anlaşılamaz mı? Biz, Türkîerin fertler itibariyle yükselmesine çalışanlardanız. Bu nimet o derece çoklukla husule gelsin. Türkler durumu

5.Bunu sağlamak üzere özel ligde spor kulübü düzenlemesi ve sponsorluk düzenlemesi ile diğer spor ilçe ekiplerini bir araya getiren spor kanunu veya

Batı Trakya, geçmişten günümüze birçok devletin hâkimiyeti altında bulunan, 1923 Lozan Barış Antlaşması’ndan bu yana da resmi adı “Helen Cumhuriyeti”

PEKER EMLAK İNŞAAT which adopted the delivery of all Projects it undertook in the rough construction field in a complete and compatible manner with the rules within the

Akkuş Gayrimenkul , kalitesiyle adından söz ettiren Alya Residence, Alya Trio, Alya Penta ve Alya Grandis projelerini hayata geçirmiştir. 1993 yılında kurulan Lübnan’lı

[r]

TİHV Tedavi Merkezlerine 2019 içinde yapılan 908 yeni başvuru içinde ülke içinde işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarına maruz kalan başvuru sayısının 838,