27 Haziran 1954
|
i
l I s t a n bul i C a m i i e r i
Siileymaniye Camii
Yazan: Halûk Y. Şehsüvaroğlu
— 1 —
K anunî S ultan Süleym an kendi a - dma, ecdadının cam ilerde ölçül- miyecek derecede m uhteşem bir ibadethane yapılm asını istem işti. Bu arzu üzerine Mimaı Sinanın hazır layıp arzeylediği (resim bina) yı beğendi. B üyük m abed Eski S a ra yın (1) şim alinde ve deniz nuvazi b ir tepe üzerinde inşa edilecekti. En m ahir sa n atk ârlar ve m im arlar cüm leten tonlntıldı K avava nak ve tem elleri tu tturabilm ek için üç yıl harcanm ış, ayrıca üç yıl da -ıı tem elleri toorağm sathın
m ek için cabs'im ıst' B undan sonra inşaat b ir yıl b ıra k ı’ ve b.ınu takiben d uvarların örülm esine baş - 1 1 anılmıştı.
Nakk=s Sâi Celebi temel atm ayı M ın a r Sm an ş§zm d-n söyle k ay detm ektedir: O dem tarbevleyip j Eski Sarayı - Süleym aniyeye u r dum binayı.
Mimarbaşı şaheserinin '*m nı
biri avlu diğeri asıl camii ihtiva mek üzere iki m urabba üzerine çiz misti. Avlunun dört köşesinde b irer m inare bulunuvordu. B unlardan cam ie yakın olanlar diğerlerinden daha büyük ve ü re r serefelıvdi M i narelerin on olan mecmu şerefeleri K anunî Sultan Sıilaym anın onuncu hüküm daı olduğuna işaretti (2).
M imar Sinan büyük eserini A ya- sofyavı gececek bir güzellikte inşa etmen cehdh:devdı. <Avasofyanm yanlarda dörder çapraz tonozla. Beyazıd cam iinde aynı büytiklük*e
1 !
dörder kubbe ile desteklenm iş ol masına karşılık, Sinan bu yapıda asıl kubbenin iki tarafına aynı b ü y ü k lü k te olm ıvan dörder kubbe oturtm uştu (3)
İstanbulun en m uhteşem T ürk abidesi olan Sülevm aniye (m im arî tezyinatının zenemliği ve vantlışın- daki harikulade zarafeti bak ım ın dan niim unesi olan A vasofyantn yanında, bazı cihetlerde "¡.lebe ken dibinde kalm ak üzere arzı vücud edebilm ektedir ) (4)
Camiin iç avlusuna üç kapıdan girilm ektedir. Bu kapıların en b ü yüğü o rtadakidir ve camiin m ihve ri istikam etindedir. K apının üstü Selçuk sanatım andıran b ir m erm er işçiliği ile süslenm iştir. K itabesinde (Kelimei Tevhid) yazılıd’r. Avlunun ortasında m ustatil şeklinde d ört ta rafı da pek m ahiıane işlenmiş m ü - şebbek tunç kafesli ve m erm er saf halarla m üzeyyen bir şadırvan v a r dır.
Sülevm aniye camii elli yedi m e t re uzunluk ve altm ış m etre geniş ■ liktedir. Yirmi altı m etre k u tru n d a bulu n an kubbe elli üç m etre y ü k - sekliğindedir (5). K ubbe d ö rt pil- payeye dayanan d ö rt büyük kem e re ve bu kem erler arasındaki dört askıya oturm aktadır. (K im i B ale- bekten getirilen, kim i burad a K ız- taşından indirilen ve ' indiği İçin İstanbul halkına k u rb an lar dağıtılan dört somaki sütun S ina- m n nazarında çıharı y ara alâm etti. Bu dört din direği b aşlan üştün .e kubbeyi, yani dini M uham medi tu tuyorlardı.) (6)
P ilpâyeler arasına tesadüf eden kısm ın arkasında her iki tarafta iki şer sü tu n a istinad eden galeriler uzanm akta, birinci galeriye kam um yakınındaki iki m erdivenle çıkıl- j m aktadır.
Camiin inşasına yarayan m alze me İstanbuldan. civardan ve im p a rato rlu ğ u n diğer m em leketlerinden getirilm iştir. D ört b ü y ü k m erm er istirn d sü tu n ların d an biri İskende- riyeden, biri Balebek h arabelerin den. biri Sarayı Âmir« civarından ve dördüncüsü o t Kıztası m ahalle sinden alınm ıştır. Beyaz m eım erıer M arm ara adasım n. vçsil rnerrn“r!“i A rabistanın. porfir sü tu n lar Bizans koşu verinindir. Ev.ivn Celebi dört büyük sütun hakkında şunları yaz
m aktadır: (Cam iin sağında, şolun- da dört aded som aki m erm er sü tu n lar vardır ki her biri onar Mısır hâzinesi kıym et eder. Mısır d iy arın da bir kadim şehirden Nil ile İsken- deriyeye andan K arınca kaptan sal gem ilere yükleyip m uvafık e y yam ile îstanbulda U nkapanm a ge tirip ondan Vefa m eydanına, andan Sülevm aniye camiinde K arınca kap tan dört aded sütunları Süleym an Hâna teslim ettikte, (K arıncalar bu din çekmiş çekirgenin Süleym ana- Size lâ y ık ’nemiz vardır kabul eyle fakirane) dedikte, Süleym an Han hazzedip hizmeti m ukabelesinde K arınca kaptana Yılanlı Ceziresi sancağını ihsan eylem işti.)
Süleym aniyenin ınsası sekiz sene devam etm işti. îstanbulda A yasof- vayı geçecek bir büyük cam 'in in şası haberi İslâm m em leketlerini alâ k adar etm işti. T em -llerden sonra ! inşaatın durm ası İran Şahı Tahm aso
Hana cam iden vazgeçildi diye
d u yurulm uştu. Şah derhal pek çok kıym etli mal ve zikıvm et taşlarla dolu bir Kutu hazırlayıp şefinle bunları İstanbıılıı K anunî Sultan Süleym an* gönderm işti. Yazdığı m ektubda (M esm uum uz oldu ki camiî itmam etm eğe kudretiniz kalm avıp feragat etmişsiniz, siza dostluğum uza b iıa e n bu k ad ar mal ve lıazain ve bu k ad ar cevahir gön derdik Bu cevahiri satıp ve bu m a lı saıfedip camii itm am etm eye sâv ve ihtim am ediniz ki bizim dahi hayratınıza hissemiz ola.) Bu esna da cami (deryal misal am eleler ve binalar ile hinp olunuvordu. k a n u nî İran elçisinin arzettiği m ektuba hiddetlendi, getirilen m alları elçinin önüne dağıttırdı ve bir k u tu ceva hiri de M imar Sinana verip (Bu zı- kıym et ve bu gönderdiği taşlar be nim camiimin taşları yanında k ıy m etsizdir. Tiz bunları sair taşlar içine koyup bina eyle) dedikte elçi bunu öğrenince (akı! dairesinden çıkıp m ephut ve m ütehayyir) kaldı ve cevabî nâm e ile R evana döndü.
Sinan kıym etli taşlan (b irer gûna j sanat ile) m inarenin taşları arasına koydu. G üneş ışığı altm da elm aslar pırıldadığından bu m inareye (C eva h ir m inaresi) ismi verildi. Bazı ta ş lar h araret şiddetinden bozulm uş ve ziyaları m ahvolm uştur. (7)
M imar Sinanı çekem ivenler cami inşaatının uzun sürm esini vesile vaparak K anuniye sanatkârın ih m alinden, iyi çalışm adığından b a h
setm işler (Kubbeni™ ısında
şüphe vardır) dem işlerdi. Bazıları da camiin tem em m utatından diye Sinana b ir de tü rb e başlatm ışlardı.
Bir gün K anunî Sultan Sülevm an inşaat yerine gitmiş M im ar Sinanı m ihrab ve m im berin te. ü ile j meşgul bulm uştu. K anunî Sinana: (Niçin benim camiim ile m ukayved olmayıp, miibim olm ıyan nesneler ile tatili evkat eylersin, ceddim Sultan Mehmed Han m im arı sana num une vetm ez mi. bana bu bina ne zamanda tam am olur, tiz haber ver, yoksa sen bilürsün) demişti.
(A rkası ra r) (11 Bugünkü Ü niversite binası nın olduğu yer.
(2) M anburî m inare sayısının dört oluşunu da K anuninin fetihten sonra dördüncü padişah olmasına alâm et sayıyor. M uasır ta rih le r böy 1 ebir işaretten bahse' -“inişlerdir.
(3) Ernest Diez, T ü rk sanatı. (4) Osmanlı D evleti Tarihi, Ham mer, cild 6.
(5) Celâl Esad T ürk Sanatı isitmi eserinde kubbe yüksekliğinin 11 m etre olduğunu yazm aktadır.
(6) Ruşen Eşref, A yrılıklar. (7) E t . Çelebi hikaye etm ek tedir.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi