• Sonuç bulunamadı

Psikolojik istihbarat ve harekat: Türkiye örneğinde oluşum ve gelişimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Psikolojik istihbarat ve harekat: Türkiye örneğinde oluşum ve gelişimi"

Copied!
131
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ

KAMU YÖNETĐMĐ ANABĐLĐM DALI

KAMU YÖNETĐMĐ BĐLĐM DALI

PSĐKOLOJĐK ĐSTĐHBARAT VE HAREKÂT:

TÜRKĐYE ÖRNEĞĐNDE OLUŞUM VE GELĐŞĐMĐ

SERVET KILPELĐT

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

Danışman

PROF. DR. ORHAN GÖKÇE

(2)

BĐLĐMSEL ETĐK SAYFASI

Adı Soyadı Servet KILPELĐT

Numarası 074228001019

Ana Bilim / Bilim

Dalı Kamu Yönetimi

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Ö ğ re n ci n in

Tezin Adı Psikolojik Đstihbarat Ve Harekât: Türkiye Örneğinde Oluşum Ve Gelişimi

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ KABUL FORMU

Adı Soyadı Servet KILPELĐT

Numarası 074228001019

Ana Bilim /

Bilim Dalı Kamu Yönetimi

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Prof. Dr. Orhan GÖKÇE

Ö ğ re n ci n in

Tezin Adı Psikolojik Đstihbarat Ve Harekât: Türkiye Örneğinde Oluşum Ve Gelişimi

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan "Psikolojik Đstihbarat Ve Harekât: Türkiye Örneğinde Oluşum Ve Gelişimi" başlıklı bu çalışma ……../……../…….. tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Ünvanı - Adı Soyadı Danışman ve Üyeler Đmza Prof. Dr. Orhan GÖKÇE Danışman ... Prof. Dr. M.Akif ÇUKURÇAYIR Üye ... Yrd. Doç. Dr. H. Tuğba EROĞLU Üye ...

(4)

ÖZET

Bu çalışmada; Psikolojik Harekât, Propaganda ve Askeri Darbelerin Türkiye örneklemesinde analiz edilmesine odaklanılmıştır. Dünya üzerinde ilk insandan bugüne kadar elde edilmek istenen hâkimiyet savaşında Türkiye’nin yerini ve kendi ekseninde gelişen olaylara bakış açılarını, Askeri Darbeler, 11 Eylül ABD saldırıları, Ermeni Meselesi ve Ortadoğu’da yürütülen psikolojik savaş bağlamında değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Soğuk savaş yıllarında küresel hegemon güçler tarafından komünizmle mücadele için oluşturulan yapıların, Türkiye içinde ve üzerinde yürütmüş olduğu psikolojik harekât üzerinde durulmuştur. Dünya genelinde yapılan askeri darbelerin güçlü devletler tarafından zayıf ve küçük devletler üzerindeki emellerini gerçekleştirmede etkili bir silah olarak kullanıldığını görebiliriz. Ülkemizde siyasal gerginliklerin artması, siyasal şiddet ve terörün tırmanması, faili meçhul cinayetler ve hükümetlerin başarısızlıkları sonucu siyasal sürecin tıkanması karşısında, düzeni tekrar sağlamak üzere iktidara el koyan ordunun bu gerekçelere konu olan olayları ne şekilde elde ettiği açıklanılmaya çalışılmıştır.

Psikolojik Harekât genel itibariyle, istihbarat örgütleri, medya, terör örgütleri, psikolog ve sosyologlar ile etkileme gücü olan bireyler kullanılarak, devletler eliyle yürütülmektedir. Başarılı bir psikolojik harekâtın, hedeflenen kitlenin moral unsurlarını iyi bilerek, eksiksiz bir bilgi akışını sağlamak suretiyle istihbarat gücü de kullanılarak gerçekleştirilmesi gereklidir. Tüm bu argümanlar başarılı bir şekilde kullanıldığında toplumsal ayrışmaların/çatışmaların, kin ve düşmanlığın insanların beyin hücrelerine kazınması sureti ile tarihe şekil vermek mümkündür.

Đşte böylesine güçlü ve etkisi silinemeyen düşmanlığı sağlamanın tek bir açıklaması vardır ;

(5)

SUMMARY

In this study, it is focused to analyse the psychological operation, propogand and army coups onto the Turkey’s sampling.It is tried to assess the Turkey’s place in the world in the dominance war which has continued from the first man to today,and her view points about the cases which bloom in her axis in terms of the army coups, september 11 USA attack, armenian case and psychological war in the middleeast.

It is discussed that the psychological operations onto and into Turkey enforced by the structures made up by the global dominant powers in cold war years to tackle with the communism. We can see that the army coups made in the world, is used by the powerful states as an effective way to make their dreams real onto small and weak states. It is tried to explain how the army, attached the government to maintain the order again because of the blockage of the political process resulted by the growing of the political violence, terror, political tension, crimes and failure of the government, get the cases based to these excuses.

Generally, the psychological operation is enforced by the states using intelligence bodies, press, terror organizations, psychologist, sociologist and the people who have impression power. The successful psychological operation should be enforced by using intelligence power with maintainance of the absolute information flow and recognizing the moral factors of the targeted crowd. Through using all the arguments successfully, it is possible to shape the history again by forcing the communal dissociation/conflict hate and enemity to people’s brain.

Here, there is the one explain of the maintaining the powerful enemity. “Dominate the brains.”

(6)

KISALTMALAR

AB : Avrupa Birliği

ABD : Amerika Birleşik Devletleri

AKP : Adalet ve Kalkınma Partisi

ANAP : Anavatan Partisi

AP : Adalet Partisi

ARGK : Artêşa Rizgariya Gelê Kurdistan - Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu

BBC : British Broadcasting Corporation - Đngiliz Radyo Televizyon Kurumu

BÇG : Batı Çalışma Grubu

BOP : Büyük Ortadoğu Projesi

CIA : Central Intelligence Agency - Merkezi Haberalma Teşkilatı

CHP : Cumhuriyet Halk Partisi

DGM : Devlet Güvenlik Mahkemesi

DĐSK : Devrimci Đşçi Sendikaları Konfederasyonu

DP : Demokrat Parti

DTP : Demokratik Toplum Partisi

DYÇ : Düşük Yoğunluklu Çatışma

DYP : Doğru Yol Partisi

ED. : Editör

FM : Field Manual – Sahra Talimnamesi

HEP : Halkın Emek Partisi

HSBC : The Hongkong And Shanghai Banking Corporation Limited – Honghong ve Şangay Bankacılık Şirketi

ĐHL : Đmam Hatip Lisesi

JUSMMAT : Joint United States Military Mission For Aid To Turkey - Amerikan Askeri Yardım Heyeti

MAH : Milli Amele Hizmeti

MEB : Milli Eğitim Bakanlığı

(7)

MGK : Milli Güvenik Kurulu

MHP : Milliyetçi Hareket Partisi

MĐT : Milli Đstihbarat Teşkilatı

MOSSAD : Ha-Mossad le-modi'in u-le-tafkidim meyuhadim – Đsrail Đstihbarat ve Özel Operasyonlar Enstitüsü

MSP : Milli Selamet Partisi

NATO : North Atlantic Treaty Organization - Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü

NSA : National Security Agency – Ulusal Güvenlik Teşkilatı

ODTÜ : Ortadoğu Teknik Üniversitesi

ÖHD : Özel Harp Dairesi

PHD : Psikolojik Harp Dairesi

PKK : Partiya Karkeren Kürdistan - Kürdistan Đşçi Partisi

RP : Refah Partisi

RTÜK : Radyo ve Televizyon Üst Kurulu

SAVAMA : Sazman-E Ettela'at Va Amniat-E Melli-E Iran – Đran istihbarat ve Ulusal Güvenlik Başkanlığı

SBF : Siyasal Bilimler Fakültesi

TAC : Turkish American Council - Türk Amerikan Konseyi

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi

TĐB : Toplumla Đlişkiler Başkanlığı

TĐP : Türkiye Đşçi Partisi

TKP : Türkiye Komünist Partisi

TMMOB : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

TRT : Türkiye Radyo ve Televizyonu

TSK : Türk Silahlı Kuvvetleri

USA : United States of America – Amerika Birleşik Devletleri

USIA : United States Information Agency – Amerikan Danışma Bürosu

YAŞ : Yüksek Askeri Şura

(8)

ĐÇĐNDEKĐLER

Sayfa No

BĐLĐMSEL ETĐK SAYFASI………....ii

TEZ KABUL FORMU……….iii

ÖZET………...…………...iv SUMMARY ..………...v KISALTMALAR………..………....vi ĐÇĐNDEKĐLER..……….viii GĐRĐŞ……….………....11 BĐRĐNCĐ BÖLÜM PSĐKOLOJĐK ĐSTĐHBARAT VE HAREKÂT 1.1. PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN TANIMI VE TARĐHĐ………...15

1.2. PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN AMAÇLARI………....19

1.2.1. Psikolojik Savaşın Stratejik Amaçları……….…..………..20

1.2.2. Psikolojik Savaşın Taktik Amaçları………..….….20

1.3. PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN ÖZELLĐKLERĐ………...….22

1.4. PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN UYGULAMA ALANINA GÖRE ÇEŞĐTLERĐ..23

1.4.1. Stratejik Amaçlı Psikolojik Savaş………..………....….23

(9)

1.4.3. Takviye Edici Psikolojik Savaş………...24

1.4.4. Provokasyon Tipi Psikolojik Savaş……….25

1.5. PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN VASITALARI ...……….………….25

1.6. PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN EN ETKĐLĐ SĐLAHI PROPAGANDA..………..27

1.6.1. Propagandanın Tanımı, Đşlevi………...……..28

1.6.2. Propagandanın Özellikleri ………...31

1.6.3. Propagandanın Çeşitleri……….……….33

1.6.3.1. Beyaz veya Açık Propaganda………33

1.6.3.2. Gri veya Bulanık Propaganda………35

1.6.3.3. Siyah veya Sinsi Propaganda……….36

1.6.3.4. Silahlı Propaganda…….………36

1.6.4. Propagandaya Karşı Koyma Yöntemleri………..……...37

ĐKĐNCĐ BÖLÜM TÜRKĐYE ÜZERĐNDEKĐ ĐÇ VE DIŞ PSĐKOLOJĐK HAREKÂT…….…….40

2.1. GEÇMĐŞ DÖNEM ( DARBELER DÖNEMĐ)………..43

2.1.1. 1923 – 1960 Yılları Arası Dönem ………...47

2.1.2. 1961 – 1980 Yılları Arası Dönem………...54

2.1.3. 1981 – 1998 Yılları Arası Dönem………...73

(10)

2.2.1. 28 Şubat Sürecinde Psikolojik Harekât………...79

2.2.2. 11 Eylül 2001 ABD ve 15-20 Kasım 2003 Đstanbul Đkiz Saldırılarının Türkiye ve Dünya Üzerindeki Etkileri………..88

2.2.3. Ermeni Soykırımı Yalanlarının Dünyaya Kabul Ettirilmesinde Psikolojik Harekâtın Rolü………...97

2.2.3.1. Asala - Pkk Kardeşliği ………....103

2.2.4. Bitmeyen Savaşlar Bölgesi Ortadoğu’da Yürütülen Psikolojik Savaş Đçinde Türkiye……….107

SONUÇ………....114

KAYNAKÇA………..121

(11)

GĐRĐŞ

Đnsanlığın varoluşu tartışıladursun, insanoğlunun yaratıldığı günden beri; iyilik ve kötülük, savaş ve barış, neşe ve keder, tartışma ve kabul her zaman varlığını göstermiş, kimi zaman iyi olan, kimi zaman da kötü olan kazanan taraf olmuştur. Esasen bazen, kaybeden taraf aslında kazanan, kazanan taraf ise aslında kaybeden olarak tarihe geçmiştir. Burada önemli olan kimin kazandığı değil kimin neyi kazandığıdır.

Tezimiz esasen Psikolojik Harekât, Đstihbarat ve Türkiye üzerine gerçekleşen Psikolojik Harekât’ın analizine odaklanmıştır. O halde bir kavram karmaşası yaşanmaması için birinci bölümümüz kısmen tanımlamalar üzerine yapılanmalıdır.

Psikolojik Harekât bir savaş biçimidir ve bu savaş biçimi genel itibariyle karşılıklı orduların birbirleri ile sıcak temasından oldukça uzak, hem savaş hem de barış zamanında yapılabilen gizli bir savaş olup oldukça tehlikelidir. Zira insanların beyinlerini ele geçirmek, insanları ve dahasında onların meydana getirdiği toplumları ele geçirmektir. Bu yönüyle Psikolojik Harekât savaşmadan savaş kazanma sanatı olarak da yorumlanabilir.

Beyinlere hükmetmeden yola çıkarak Psikolojik Harekât’tan bahsedilecekse, öncelikle Psikoloji’nin ne olduğunun altı çizilmeli, psikoloji araç olarak kullanılmak sureti ile bir savaşın nasıl gerçekleştirileceğinin anlatımına bir adım daha atılmalıdır.

Değişen dünya dengeleri ve uluslararası ilişkilerdeki kutuplaşmalar neticesinde sıcak savaşların yerini soğuk savaş metotları almakta ve uygulandığı hedefi yok etmeyi veya etkisini azaltmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Düşük yoğunluklu savaşta (Low Indensity Confilict) Soğuk Savaşın en önemli silahı psikolojik harekât olup, bu silah amaç olarak genel itibariyle; dost, tarafsız veya düşman kitleler üzerinde, milli amaçlara ulaşılmasını desteklemeye yönelik duygu, düşünce ve davranışların uygulayıcıların yanında yer alacak şekilde oluşmasını sağlamayı, taraftar toplamayı, rakibin mücadele gücünü ve azmini zayıflatmayı,

(12)

savaş döneminde askeri hedeflerin elde edilmesini destekleyerek kolaylaştırmayı, barış döneminde ise caydırıcılık taktiklerinin hayata geçirilmesini sağlamayı hedefler (Alkan,1999:86).

Radyo, televizyon, video, teyp, sinema, gazete, kitap, dergi, broşür, bildiri, pankart, afis, yerlere, duvarlara ve benzeri şeylere yazılan sloganlar, toplumu etkileyen fotoğraf ve karikatürler, yüz yüze temas, ziyaretler, konferans ve seminerler, forumlar, eğlence ve festivaller, sergi, fuar ve panayırlar, turistlik geziler, sanat olayları, spor müsabakaları, miting ve gösteri yürüyüşleri, boykot, işgal ve grevler, şantaj ve komplo, para, devlet sırları olan bilgiler, gizli belge ve dokümanlar, megafon, hoparlör, alıcı verici cihazlar, dinleme cihazları kayıt cihazları, kodlayıcı ve kod çözücü cihazlar, fotoğraf makinesi ve tele-objektif, casus uydular psikolojik harekâtın vasıtaları olup, Psikolojik harekâtın kullandığı silahlar içerisinde propaganda, ayrı bir öneme sahiptir. Toplumu yönlendirmede değiştirilmesi zor bir etki bırakma gücüne sahip olan yazılı ve görsel basın, internet, sinema filmleri ve kitaplar psikolojik savaşın propaganda faaliyeti açısından kullandığı argümanlardır. Propaganda, savaşta çok güçlü bir silahtır. Bu durumda amaç genellikle içerideki veya dışarıdaki düşmanı insanlık dışı olarak göstermek ve ona karşı nefret yaratmaktır. Bazı özel kelimeler kullanarak veya bazı özel kelimeleri kullanmaktan sakınarak düşman hiç yapmadığı şeyler için suçlanır ve bu sayede zihinlerinde hatalı bir imaj oluşturulur. Çoğu propaganda düşmanın gerçek veya hayali bir haksızlığın sebebi olduğu hissini vermek ister. Aynı zamanda halkın kendi milletinin haklı olduğuna da inanması gerekir.

“Günümüz” artık; kılıç/kalkan, top/tüfek savaşlarının yapıldığı bir dönem olmak yerine bilgi ile, psikolojik harekat ile, istihbarat ve propaganda ile toplumlara istenileni yaptırma savaşına yani, “Uzay Çağı”na geçişin en etkili örnekleri ile dolu bir zaman dilimi halini almıştır.

Đnsanoğlunun uzaydan fotoğrafı çekilebilmekte, tüm iletişimi takip edilebilmekte, doğumundan ölümüne kadar her birey izlenebilmekte, atacağı her adım başkaları tarafından önceden bilinebilmekte hatta atacağı adımın hangi yöne gideceği dahi yönlendirilebilmektedir.

(13)

Đstihbarat kavramının teknoloji ile bu denli örtüştüğü bir yüzyılda, bunca bilgi ile yapılan başarılı propagandanın etkilediği topluluklar, dünyanın gördüğü en kanlı savaşlarda elde edilen savaş ganimetlerinden daha değerli hale gelmektedir.

Toplulukların ve dahasında devletlerin ayakta durabilmeleri için mücadele etmek zorunda oldukları kadar silah olarak kullanma gereksinimi duydukları psikolojik harekât ve bünyesindeki tanımlamalar, Türkiye üzerinde içeride ve dışarıda oynanan oyunların, psikolojik harekât ve propagandanın anlaşılması açısından belirgin bir biçimde açıklığa kavuşturulmalıdır.

Bu bağlamda, tezimizin kısmen propagandanın etkin bir silah olarak kullanımını açıklığa kavuşturarak Türkiye üzerindeki etkinliğine odaklanması da gerekmektedir.

Tarihte kendisine büyük bir yer edinmiş Türk Milleti, sahip olduğu etkinliği ve gücü muhafaza edebilmek için sadece klasik savaş yöntemleri ile değil, aynı zamanda savaşın psikolojik boyutuyla da mücadele etmek zorunda kalmıştır.

Geçmişten günümüze kadar kurulmuş olan tüm Türk Devletlerinde psikolojik savaşın emarelerini görmek mümkündür fakat bu çalışmamızda ele alacağımız ve irdeleyeceğimiz konu ise Türkiye Cumhuriyetine karşı yürütülen psikolojik savaştır.

Türkiye üzerinde yürütülen psikolojik savaşın görünürlüğünü ortaya koyabilmek için Milli Mücadele Dönemi sırasında ve hemen öncesinde ülkenin içinde bulunduğu zor durumu, iç unsurlardan olan Yahudiler, Ermeniler, Yunanlılar ve Arapların düşman devletler tarafından uygulanan psikolojik savaş nedeniyle Osmanlıyı ve Türkiye Cumhuriyetini içeriden zayıflatıp parçalamaya çalıştıklarını da bilmek gerekir. Uygulanan bu psikolojik savaş yöntemleri o kadar etkili olmuştur ki aradan yaklaşık yüzyıl geçmesine rağmen hala aynı ülkeler ile mücadelemiz devam etmektedir. Đşte böylesine güçlü ve etkisi silinemeyen düşmanlığı sağlamanın tek bir açıklaması vardır ; “ Beyinlere hükmetmek.”

Türkiye için ikinci önemli konu ise iç psikolojik savaş etkileridir. Dış destekli görünmemekle beraber özellikle çok partili döneme geçiş sonrası varlığını

(14)

her an hissettiren askeri darbeler, Türk Devlet yönetimindeki asker hegemonyasını en net şekilde göstermektedir. Ülkede siyasal gerginliğin artması, siyasal şiddet ve terörün tırmanması ve hükümetlerin başarısızlıkları sonucu siyasal sürecin tıkanması karşısında, düzeni tekrar sağlamak üzere iktidara el koyan ordu bu gerekçelere konu olan olayları ne şekilde elde etmiştir? Müdahale gerekçeleri hangi zaman diliminde, kimlerin çıkarına olacak şekilde gelişmiştir? Türkiye’ de darbeler neden tek partili dönem olan 1923-1945 arasında hiç görülmemiştir de akabinde uygulamaya konulan çok partili hayatta her yirmi yılda bir kendisini göstermiştir? Bu sorulara bulunacak yanıtlar bize Türkiye üzerinde uygulanan psikolojik savaş araçlarına ve olaylarına götürecektir.

Tabii ki, Türkiye üzerinde uygulanan ve oldukça etkili olduğu gözlenen psikolojik harekâtı, yalnızca geçmiş dönemle ve darbeleri anlatarak analiz etmek mümkün değildir. Türkiye’de kimin ne zaman iktidar olacağını, kimin muhalefette kalacağını ve hatta bürokratik atamaların dahi nasıl gerçekleştirileceğini tekelinde tutmak isteyen, kimi zaman dış güçler, kimi zaman derin devlet, kimi zaman düşman kuvvet tanımlamalarına maruz kalan psikolojik savaşın etkin tarafları, bu savaşı verirken, medyayı, teknolojiyi, terörü, her türlü olay ve objeyi malzeme olarak kullanabilmektedir ve toplulukları görmeleri gereken şeye değil de görülmesi istenen yere yönlendirmede oldukça etkin olabilmektedir.

O vakit, tezimizin bir bütünlük taşıyabilmesi ve istenilen şemayı ortaya koyup görülmesi gerekeni gösterebilmesi için bazı örnek olaylar da analiz edilmeli ve psikolojik harekata nasıl konu edildikleri anlatılmalıdır. Bu amaçtan hareketle, tezimiz, ikinci bölümde Türkiye üzerindeki iç ve dış psikolojik harekâtı analiz etmekle yükümlü olmuştur.

(15)

BĐRĐNCĐ BÖLÜM

PSĐKOLOJĐK HAREKÂT VE ĐSTĐHBARAT 1.1. TANIMI VE TARĐHĐ

Evrensel olarak bilinen savaş tanımlamaları, günümüzde büyük bir değişikliğe uğrayarak yine kendi muhteviyatında bulunan düşmanı psikolojik olarak etkilemek sureti ile zaferi kazanma yöntemi olan psikolojik harekât ile ayrı bir önem kazanmıştır. Bu tezimizin genel amacı kapsamında yapılması gereken ilk iş hiç kuşkusuz kavramın anlamsal çerçevesinin çizilmesidir. Bu bağlamda da öncelikle tezin ana omurgasını oluşturan “Psikolojik Harekât” kavramının herkesçe paylaşılabilir bir biçimde tanımlanmasıdır.

Psikolojik Harekâtın tanımını yapmadan önce ise, psikolojinin tanımını yapmak gereklidir. Psikoloji, en temel anlatım şekli ile “ Bir grubu, bir bireyi belirleyen hareket etme, düşünme, duygulanma biçimlerinin bütünüdür” (http://www.felsefe.gen.tr,20.03.2010). Đnsan zihni anlaşılabildiğinde, bedenlerin edimsel ve tepkisel tüm özellikleri de açıklaştırılabilir. Bu açıklaştırma anlaşılabilmeyi ve dolayısıyla, bu süreçlerin nörobiyolojik olarak taklit edilmesi esasına bağlı olarak kontrol edilebilmesi olanağını da beraberinde getirir (Clazze, 2006:32-33). Đnsan zihninin, algılar konusundaki tutumu da göz önüne alındığında ortaya şöyle bir sonuç çıkar: Algıyı kontrol etmek, zihni kontrol etmenin ilk adımıdır (Clazze,2006:52). Psikolojik harekâtın psikolojiyi kullanımı ise hem insan psikolojisine hem de toplum psikolojisine işleyiş ve etki etme açılarından nüfuz gücünü kullanması ile olmaktadır.

Ancak, psikolojik harekât kavramının ne olduğu, nasıl anlaşılması ya da tanımlanması gerektiği konusunda kesin bir tanımına rastlamanın mümkün olmadığı, araştırmacılar arasında da tam bir uzlaşı sağlanamamış olduğu gözlemlenmektedir. Bu farklılık, hatta kavram kargaşası da diyebileceğimiz ayrılığın başlıca iki sebebi vardır (Kumkale,2007:112).

(16)

yaygın bir terimdir. Her bilim dalı kendi ilgi sahasına giren kısmı ile ilgili anlatımlar geliştirmiştir. Dolayısı ile kavramlar birbiri ile çelişkilidir. Đkincisi ve en önemlisi ise; bu faaliyetin insan beynine hitap etmesi ve insan beyninde tutum ve davranış değişikliği yaratmayı hedef alması zorunluluğundan alenen yapılması imkânsız olmasıdır (Kumkale,2007:113).

Psikolojik harekât ve savaşın uzmanlar tarafından tanımlanması farklı şekillerde ele alınmıştır.

Psikolojik harekât, nihai zaferlerin elde edilmesini destekleyecek şekilde düşman, tarafsız dost ve toplulukların düşünceleri, hayat görüşleri, hissiyat ve faaliyetlerine tesir etmek için propaganda ve ilgili tedbirlerin planlı bir şekilde kullanılması (Yıldırım,2007:129), olarak tanımlanırken, psikolojik savaş, hem savaşta hem barışta, insanların duygu, düşünce ve davranışlarını değiştirmek maksadıyla bilginin kullanılması olarak tanımlanmıştır (Tarhan,2003:21).

Psikolojik harekât, örgütlü, amacı sadece gerçek kişiler olan, mal ve cana yönelik şiddetten öte, ortaya çıkardığı korku psikozuyla propaganda ve kışkırtma yöntemlerini kullanarak zihinlerde, duygularda ve davranışlarda etki yapmaya yönelik metodik (bilimsel), sistematik (teknik) faaliyetler olarak da tanımlanmaktadır (Alkan,2000:5).

Psikolojik harekât ve psikolojik savaş terimleri birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Oysa aralarında anlamsal açıdan benzerlik olduğu kadar ince ayrıntılar da sözkonusudur. Psikolojik savaş, uygulama alanı olarak psikolojik harekâtı kapsamaktadır. Psikolojik harekât, ulusal hedeflerin gerçekleştirilmesi için, ulusal güç unsurlarından biriyle yürütülen faaliyetler iken psikolojik savaş ulusal güç unsurlarının tümüyle yürütülmektedir (Alkan,2000:8).

Değişen dünya dengeleri ve uluslararası ilişkilerdeki kutuplaşmalar neticesinde sıcak savaşların yerine soğuk savaş metotları almakta ve bu kapsamda uygulandığı hedefi yok etmeyi veya etkisini azaltmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Düşük yoğunluklu savaş da (Low Indensity Confilict) Soğuk Savaşın en önemli silahı psikolojik harekâttır. Ünlü düşünür Gustave Le Bon'da günümüzde uygulanan

(17)

psikolojik faaliyetlerin önemini belirtirken çarpıcı şu sözleri dile getirmiştir (http://www.sucbilimi.org,14.05.2009). "Kullanılması bilinirse psikolojinin tersanelerinde dünyanın en kudretli toplarından daha etkili silahlar vardır "(Alkan, 1999:86).

Tarhan’a göre General Eisenhower, II. Dünya Savaşı’ndan sonra, “ Askeri bilimlerde yaşadığımız en büyük değişim, psikolojik savaşın belirli ve tesirli bir silah olarak gelişmesidir. ” demiş ve savaş öncesi ocak başı sohbetleri düzenleyerek Amerikan toplumunu savaşa zihinsel olarak hazırlamıştır (Tarhan,2003:11).

Psikolojik savaşın en etkin olarak kullanıldığı yerlerin başında istihbarat birimleri gelmektedir. Tarihin derinliklerinden beri devam eden savaşlarda kendi çıkarları için sürekli savaşlara giren devletlerin, istihbarat üniteleri tarafından sürekli olarak espiyonaj (ajanlık) faaliyetlerine başvurması bilinen bir gerçektir. Bir yerde veya ülkede amacı karışıklık çıkarmak, isyana teşvik etmek, menfaatleri çatışan iki grubu birbirine karşı kışkırtmak olan istihbarat servislerinin kullanacağı en önemli silah; zannedildiği gibi fiziki anlamdaki silah değildir. Đşte burada insanların beyin hücrelerine girilerek onlar için özel çalışmalar yapılmaktadır. Bir grubu sözde destekliyormuşçasına destek verir görüntüsü altında onu taşeron olarak kullanarak kendi hedeflerine yönelik eylem gerçekleştirmesidir. Bu bazen bir ideolojiyi temsil eden kişinin ortadan kaldırılarak karşı gruba kışkırtıcı eylem şeklinde olurken bazen de etki ajanları kullanılarak üzere amaca yönelik psikolojik savaş çalışmaların yapılması şeklindedir (http://www.sucbilimi.org,14.05.2010).

‘Psikolojik Savaş Đstihbaratı’ ise Oğuz Kalelioğlu’nun yapmış olduğu tanıma göre; “ Bir devletin diğer devlet üzerinde milli menfaatlerini gerçekleştirmek üzere uyguladığı psikolojik harpte kullanacağı her alandaki (siyasi, askeri, ekonomik, sosyal, ideolojik, teknolojik vd.) zafiyetlerin ve hassasiyetlerin sistematik tarzda tespiti, tasnifi, yorumlanması ve istihbarat haline getirilmesidir.” Psikolojik savaş istihbaratının amacı düşmanın/ rakibin/ dostun bütün toplumsal özelliklerine nüfuz ederek, onun bütün güçlü ve güçsüz yanlarını anlamaktır. Hedef unsurun stratejik zekâsını ve toplumsal psikolojisini çözecek şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Başarılı bir psikolojik istihbarat için başarılı stratejik, politik ve sosyolojik istihbarat

(18)

şarttır. Psikolojik savaşın başarılı olabilmesi için psikolojik operasyon noktalarının bir başka ifade ile psikolojik siklet merkezlerinin çok iyi belirlenerek baskının psikolojik savaşta 'Etki Merkezli Operasyon’ diye adlandırılan uygulamalarla bu merkezler üzerinde uygulanması başarı şansını artıracaktır (http://www.netpano.com, 14.05.2010).

Savaş sanatı isimli kitabında günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce Sun Tzu Türk devletlerinin parçalanması sürecindeki psikolojik savaş yöntemlerini “Harp Sanatı” adlı eserinde şöyle açıklamıştır; “Hasım ülkelerde iyi olan şeyleri gözden düşürünüz. Hasım ülkelerin hakanlarının başarılarını küçük göstererek şöhretlerine gölge düşürünüz ve zamanı geldiğinde de kendi halkının onları hor görmesini sağlayınız. Adi ve aşağılık kişilerin işbirliğinden yararlanınız. Düşman halkın kendi aralarında olan uyuşmazlık ve kavgalarını yayınız. Hasmınızın geleneklerini gülünç hale getiriniz” (Güngör,2007:7).

Psikolojik harbin, plansız ve teşkilatsız olarak tarihte ilk uygulamasını yapan Çinli komutan Sun Tzu ayrıca “Hasmı güç harcamaya sevk ederken kendi gücünü korumayı bilmek gerekir” diyerek iç savaş çıkarmanın önemine de değinmiştir. Çinliler Hun, Göktürk ve Moğol Đmparatorluklarını parçalarken iç kavgaları çok iyi kullanmışlardır. Yine Moğol Orduları da savaş alanına gelmeden önce çevrede kendilerinin çok büyük bir ordu kurduklarını, karşı taraftan daha güçlü olduklarını, ortalığı yakıp yıkacaklarını propaganda ederek düşmanı psikolojik olarak çökertmeye çalışmışlardır (Yıldırım,2007:135).

Yine aynı şekilde Osmanlı’da, Kanuni döneminde Batıya yapılan seferlerde Martolos’lardan geniş ölçüde yararlanılmış ve daha çok haber alma işlerinde görevlendirilmişlerdir. Martolos’lar gayrimüslim olup Osmanlı Devleti için hudut, kale askeri, akıncı ve haberci olarak görev yapmaktaydılar. Martolosların görevlerinden biri de, Osmanlılar ile savaşmayı göze alan devletin halkı arasına karışarak, onlara Osmanlıların gücünü ve üstünlüğünü anlatarak morallerini bozmak ve genel güvenliği sarsmaktı (http://www.tarihportali.net,28.03.2010). Yani düşman topluluk üzerinde psikolojik harekat yürütme görevleri vardı.

(19)

Mao Ce Tung tarafından yapılan " Savaş, kanlı bir politika, politika ise kansız bir savaştır." tanımlaması, hükmetme arzusunun ve hayatta kalma mücadelesinin değişmez ve sınır tanımayan akıl oyunları ile birlikte sahnelendiği insanlık tarihinde, savaştan galip ayrılmanın tek yolunun beyinlere hükmetmekte olduğunun altını çizmektedir. Psikolojik olarak yenilgiye uğratılan ve kazanamayacağı düşüncesi içinden çıkılamayacak şekilde zihinlerine kazınan toplumlar için mücadele; başlamadan yenilgiyi kabul etmenin en basit anlatım şeklidir. Birey olarak toplumu oluşturan unsurlardan her biri bir diğerinden farklı kişisel, sosyal, ırksal, ideolojik, tarihi ve kültürel özelliklere sahip olabilmektedir. Đşte psikolojik harekâtın devreye girmesi bu noktada olup, vatan ve millet olgusunu baki kılan asli unsurlara yönelik tehditlerin oluşması, toplumsal zafiyetlerin kullanılması ve farklılıkların ön plana çıkarılması suretiyle yapılmaktadır.

Đnsanlık tarihi tasnif edildiğinde kölelik, işçilik ve özgürlük dönemleri karşımıza çıkar. Özgürlük döneminde güç odakları, denetimi ellerinde tutabilmek için, baskı, tehdit ve korkutma yöntemleri yerine, daha çok propagandayı kullanmaya başlamışlardır. Günümüzde hâkimiyet, silah ve kol gücünden çıkarak bilgi ve teknolojinin eline geçmiş, ona sahip olup en etkin şekilde kullananlar mutlak gücün sahibi olmuşlardır. Geleceğin savaşları da artık kurşun ile değil bilgi kullanılarak yapılacak ve savaşın galibini ise teknoloji belirleyecektir (Tarhan,2003:21).

1.2. PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN AMAÇLARI

Psikolojik harekâtın genel amacı dost, tarafsız veya düşman kitleler üzerinde, milli amaçlara ulaşılmasını desteklemeye yönelik duygu, düşünce ve davranışların uygulayıcıların yanında yer alacak şekilde oluşmasını sağlamak, taraftar toplamak, rakibin mücadele gücünü ve azmini zayıflatmak, savaş döneminde askeri hedeflerin elde edilmesini destekleyerek kolaylaştırmak, barış döneminde ise caydırıcılık taktiklerinin hayata geçirilmesini sağlamaktır. Uygulandığı kitleye göre farklılık gösterse de, eğer hedef karşı bir ülke ise bu durumda sıcak savaş ve her türlü silahlı mücadele ile düşmanın teşhis ve tespitinin yapılarak kitlenin savaşma azmini, davalarındaki haksızlıkları aşılanarak azimlerini kırmak ve yıpratmak için kullanılmaktadır (http://www.sucbilimi.org, 14.05.2009).

(20)

Bu bağlamda psikolojik savaşın biri stratejik diğeri de taktiksel olmak üzere iki farklı amacından söz edilebilir. Aşağıda bu amaçlar tek tek ele alınıp irdelenmeye çalışılmaktadır.

1.2.1. Psikolojik Savaşın Stratejik Amaçları

Bilginin en büyük güç olarak kullanılacağı geleceğin savaşlarında, psikolojik savaşın amaçları daha büyük önem taşır. Bu savaşın stratejik amaçlarını kavramanın çok önemli olduğunu bilmeliyiz:

1- Düşmanın siyasî, ekonomik, sosyal ve moral bakımından zayıflığı istismar edilerek onun savaş gücünü zayıflatmak.

2- Kurtarılan bölgeleri teşkilatlandırıp kontrolü kolaylaştırmak.

3- Düşmanın yenilgisini sağlamak için, düşünce, heyecan, eğilim ve davranışlar üzerine ısrarlı etkiler yaparak; direniş ve savaş azmini kırmak, morali bozarak manevi çöküntüye uğratmak ve korku duygusu uyandırarak cesaretlerini kırmak (Tarhan,2003:23).

1.2.2. Psikolojik Savaşın Taktik Amaçları

Genelde psikolojik savaşın beş ayrı taktik hedefinden söz edilmektedir. Bunlar:

1- Toplumda itaat duygusunu arttırmak,

2- Uluslararası kamuoyunu yanıltmak,

3- Halk ile yönetimin arasını açmak,

4- Komutanları yanıltmak

5- Kültür değişimini sağlamaktır.

Bu hedeflerin her birinin ne anlama geldiği sorusu, aşağıdakilerden hareketle kısaca cevaplandırılamaya çalışılacaktır (Tarhan,2003:24-25).

(21)

1- Toplumda itaat duygusunu arttırmak, psikolojik savaşı millete, halka yönelterek toplumda itaat duygusunu arttırarak ve korku duygusunu uyandırarak doğabilecek tepkileri önlemek amaçlanır. Barış şartlarında düşman hedeflerine yöneltilen psikolojik savaşa "soğuk savaş" denilir. Nitekim yaşanan soğuk savaşlarla Rus toplumu, Batı değerlerine karşı sempati duymaya başladı. Kendine olan güveni azaldı. Çernobil gibi olaylar abartılmak suretiyle kamuoyunun sisteme olan bağlılığı zayıflatıldı. Soğuk savaş; yoğun film, radyo ve diğer basının yaptığı propaganda etkisi Sovyetler toplumunda amacına ulaşmış oldu. Bu, silaha başvurmadan kazanılan bir savaştı.

2- Uluslararası kamuoyuna yöneltilen psikolojik savaş: Yunanistan’ın Türkiye'ye uyguladığı, ABD'nin de Đran ve Sudan'a uyguladığı bir yöntemdir bu. Hedef olarak seçilen ülke, ekonomik ve politik olarak yalnızlığa itilir.

3- Halk ile yönetimin arasını açarak güvensizlik oluşturmak. Burada çatışma çıkarmak hedeflenir. 2002 yılında Irak toplumu yönetime karşı tepkilendirilmeye uğraşıldığı halde, bundan sonuç alınamamıştır. Saddam'ın Irak halkı üzerinde oluşturduğu kontrolün dinamiği, araştırılması gereken önemli bir konudur.

4- Komutanları yanıltmak, savaşta komuta katının yanlış karar vermesini sağlamak işidir. Yanlış bilgilendirilmiş komuta kademesi elindeki veriler sebebiyle yanlış karar verecektir.

5- Kültür ihracı yoluyla yapılan psikolojik savaşın örneğini bugün bütün dünya yaşıyor. Birçok kültürler yok olmak üzereyken Amerika kültürü dünyada tek kültür olma yolunda. Hollywood yapımı filmler, blucin, kola ve fast foodlarda insanların yüzyıllara dayanan kültürel dokuları, yaşama biçimleri ve damak zevkleri değiştirilmeye çalışılıyor. Fransa ve Đtalya bu durumun farkında olan ülkeler olarak Đngilizce’yi günlük yaşamda kullanmıyor, kendi mutfak, sanat ve dillerini böyle koruyabiliyorlar.

(22)

1.3 PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN ÖZELLĐKLERĐ

Psikolojik savaşın en doğal özelliği “ Çok Gizli “ bir faaliyet olmasıdır. Çok gizlidir çünkü insan karakteri kendisine dışarıdan dikte ettirilen doğruları değil, kendi kültürü çerçevesinde algılayacağı doğruları seçer ve dışarıdan yönlendirilen zorlama fikirleri asla kabul etmez. Sonunda doğal olarak yönlendirilen fikre karşı savunmaya geçer ve bunu şiddetle reddeder, işte gizlilik bu yüzden onun temel özelliğidir. Ayrıca sonuçlarını tam anlamı ile tespit etmek mümkün değildir veya sonuçlara bakılarak olayın bir psikolojik saldırı sonucu mu yoksa doğal bir davranış sonucu mu meydana geldiğini tespit edebilmek her zaman mümkün değildir. Sadece savaş zamanlarında değil, barış dönemlerinde de etkinliğini göstermektedir. Sadece düşman tarafına değil, dost birliklere, tarafsız ve yabancı toplumlara da uygulanan ve birbiri ile koordineli yürütülen bir seri beyinleri etkileme faaliyeti şeklinde kullanılmaktadır. En etkin uygulama vasıtası ise "propaganda"dır (Kumkale,2006:78-79).

Psikolojik savaş ile verilmek istenen mesajların her şeyden önce inanılır olması gerekmektedir. Çünkü yalan ve yanlış faaliyetin ortaya çıkması durumunda silah kendilerine daha etkin bir şekilde döner ve zafer kutlamalarına hazırlanılırken bir anda matem havasına büründürebilir (http://www.sucbilimi.org,14.05.2009).

Psikolojik harbin genel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz (Yıldırım,2007:131-132):

1- Psikolojik harbin belli bir cephesi yoktur. Bu savaş barışta da devam eder ve bu yüzden her yer bir cephedir. Sokaklar, kahvehaneler, sinemalar, hatta evlerin içi bile birer cephedir. Yani düşman her yerde ve her zaman mevcuttur.

2- Psikolojik harpte düşman ayrı dilden konuşmaz, bizim öz dilimizi kullanır. Bu nedenle düşmanın tanımlaması çok güç olabilir. Bu yüzden çok uyanık bulunmak, kendi öz çıkarlarımızdan önce ulusun ve vatanın çıkarlarını düşünmek gerekir. 3- Psikolojik harbin belli bir zamanı yoktur. Psikolojik harp barışta, savaşta,

(23)

4- Psikolojik harp gözle görülmeyen, elle tutulmayan malzeme ile yapılır. Bu malzeme sözler ve fikirlerdir. Yani psikolojik harbin silahı geliyorum demez. O ancak uyanık olanlar tarafından anlaşılabilir ve hissedilebilir.

5- Psikolojik harpte askerler üniforma giymezler, onlar bir toplumun içinde, hatta en yakınında bile olabilirler. Dost sözlü, güler yüzlü davranışlarla insanları kendi ulusuna ve vatanına bilmeden kötülük yapmaya sevk edebilirler. Ayrıca psikolojik harbin verdiği zayiat, yaptığı zararlar gözle görülemez, hemen fark edilemez. Bu yüzden gerekli önlemlerin alınma zamanı geçebilir.

1.4 PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN UYGULAMA ALANINA GÖRE ÇEŞĐTLERĐ

Genelde psikolojik savaşın uygulama alanına göre dört farklı biçiminden bahsedilmektedir. Bunlar sırası ile; Stratejik Amaçlı Psikolojik Savaş, Taktik Psikolojik Savaş, Takviye Edici Psikolojik Savaş ve Provokasyon Tipi Psikolojik Savaştır.

1.4.1. Stratejik Amaçlı Psikolojik Savaş

Savaş ve barışta milli seviyedeki hedefleri desteklemek amacıyla Milli Güvenlik Politikası çerçevesinde Milli Güvenlik Kurulu tarafından tespit edilen ve devletin diğer güvenlik ve ilgili birimleri tarafından kurulan koordine ve milli bir sorumluluk gerektiren faaliyetlerdir (http://www.sucbilimi.org, 14.05.2009).

Dost, düşman bütün topluluklara yöneltilir. Savaş hatlarının gerisi öncelikle planlanır. Beyaz propaganda tercih edilir. Haberler doğru çıktıkça inandırıcılık artar. Halk inanmadığı radyoyu dinlemez, inanmadığı gazeteyi okumaz, okusa da bilgilerini şüphe ile karşılar (Tarhan,2003:28).

1.4.2. Taktik Psikolojik Savaş

Stratejik planın, belirli alanlarda uygulanmasıdır. Planlar en iyi hareket tarzını oluşturmak için yapılır. Kâr-zarar analizleri yapılarak belirli bir hedef belirlenir, bu hedefe Kore’deki bir olay örnek olarak verilebilir. Sarp bir tepeye sığınan ve direnen düşman askerlerine mermilerle kâğıt gönderip, hoparlörlerle ses duyurup savaşa

(24)

yarım saat ara verildi. Teslim olan bir asker memnun şekilde geri gönderildi. Bundan sonra ikna olan Korelilerin teslim olmaya başlamasıyla tepe alındı (Tarhan,2003:29).

Barışta yapılan taktik psikolojik faaliyete Batı Çalışma Grubu (BÇG) örnek olarak gösterilebilir. Elde bulunan veriler, yapılan brifinglerle yargıya, ülke yöneticilerine ve akredite olan gazetecilere anlatıldı. Askerî şuraya, silahlı kuvvetlerde örgütlendiği söylenen irticai faaliyet listeleri sunuldu. Daha sonra bu verilerin, sahte istihbarat raporlarından oluştuğu anlaşıldı, fakat öngörülen siyasî hedefe ulaşılmıştı (Tarhan,2003:29).

1.4.3. Takviye Edici Psikolojik Savaş

Savaş sonrasında halkı rahatlatıcı ve güven verici telkinleri içeren, ayaklanmayı önleyerek itaati sağlayan psikolojik bir savaştır. Barışta yapılan takviye edici psikolojik faaliyetler kapsamında 1940'lı yılların Türkiye'sinde de görebiliriz. Savaşa girmemiş olan Türkiye'de, gücü elinde bulunduranlar Türkiye'yi savaşa sokmamak gibi büyük bir işi başarmışlardı. Fakat bu süre zarfında halka çok kötü muameleler yapıldı, ikinci sınıf insan uygulaması ile halk horlandı. Poturlu ve çarıklı olan insanlar, dönemin Ankara valisi Nevzat Tandoğan tarafından bu şehre sokulmuyordu. Saz çalmak bile yasaktı, inançları yaşamak ve öğretmek baskı altındaydı. Plajlara bile halkın girmesi yasaktı. Baskı o kadar ileri seviyedeydi ki, plaj serbestliğinin uygulandığı günlerde halk plajlara hücum ediyordu. Ertesi günün gazete manşetleri "Halk geldi, vatandaş açıkta kaldı" şeklinde atılıyordu. 1950 yılında yapılan serbest seçimlerde Demokrat Parti, baskı gruplarına sürpriz gelecek şekilde çoğunluğu sağlıyordu (Tarhan,2003:29-30).

Bazı DTP milletvekillerinin televizyonlarda seyredip gazetelerde okuduğumuz, ve maalesef PKK terör örgütünün tam olarak paralelindeki ve onun amaçlarını destekleyen, Diyarbakır belediye başkanının da “Dilimizi tanıdılar, toprağımızı da tanıyacaklar” ifadeleri ve açıklamaları, devletimizin terörle mücadeleden sorumlu tüm unsurlarının moralini ve terör örgütü ile mücadeledeki azim ve iradesini zayıflatmayı, Kürtçülüğe destek vermeyi amaçlayan tutum ve davranışları ise, PKK

(25)

terör örgütünün stratejik psikolojik harekâtını destekleyen Takviye Edici Psikolojik Harekâta güzel bir örnektir (http://www.haberkapisi.com,21.05.2010).

1.4.4. Provokasyon Tipi Psikolojik Savaş

Saldırı türünde bir psikolojik savaş yöntemidir. Önceden planlanmadan, genellikle "ani görevler" şeklinde ortaya çıkar. Miting, gösteri ve cenaze törenlerinde topluluğun içerisine sızarak, inandırıcı birkaç kelime ile orada bulunanların hassasiyetlerini tahrik edecek söylemlerde bulunur, gerginliği arttırır ve öfkeyi ateşler. Bunu yaparken kullandığı silah, yalan bilgidir (Tarhan,2003:30-31).

Güneydoğu Anadolu bölgesinde; PKK terör örgütü ve yandaşlarınca planlanan gösterilerde, terör örgütü mensuplarının; çocukların ve kadınların ellerine taş ve sopa vererek güvenlik güçlerine atmalarını ve direnmelerini sağlamak, zaman zaman göstericilerin başlarına bazı DTP'li milletvekillerini de koyarak güvenlik güçlerimizi tahrik edip aşırı tepki göstermesini temin ederek bu sahneleri medyada kullanmayı ve bölgede mağdur edilen ve ezilen bir grup ve onu korumaya çalışan temsilciler mesajı vermeyi amaçlayan faaliyetleri ise provokasyon tipi psikolojik harekat olarak adlandırılan faaliyetlerdir (http://www.haberkapisi.com,21.05.2010).

1.5. PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN VASITALARI

Bir düşman ordusunu en kolay tarzda yenmek için aklın olanaklarını kullanmak bakımından psikolojik savaş, harp sanatının bir parçasıdır: Araçları kurnazlık ve baskındır, panik yada teşhis, bunların ayrılmaz parçalarıdır. Psikolojik savaş esasında taktik bir araç olarak kalmaktadır. Psikolojik savaş kimi zaman asıl askeri faaliyetin ek bir işlemsel aracı, kimi zaman da topyekün savasın son uçtaki bir bilimi olarak ortaya çıkmaktadır.

Radyo, televizyon, video, teyp, sinema, gazete, kitap, dergi, broşür, bildiri, pankart, afis, yerlere, duvarlara ve benzeri şeylere yazılan sloganlar, toplumu etkileyen fotoğraf ve karikatürler, yüz yüze temas, ziyaretler, konferans ve seminerler, forumlar, eğlence ve festivaller, sergi, fuar ve panayırlar, turistlik geziler, sanat olayları, spor müsabakaları, miting ve gösteri yürüyüşleri, boykot, işgal ve

(26)

grevler, şantaj ve komplo, para, devlet sırları olan bilgiler, gizli belge ve dokümanlar, megafon, hoparlör, alıcı verici cihazlar, dinleme cihazları kayıt cihazları, kodlayıcı ve kod çözücü cihazlar, fotoğraf makinesi ve tele-objektif, casus uydular psikolojik savasın vasıtalarıdır (Baştürk,2005:107).

Psikolojik Savaşın vasıtaları Stratejik, Taktik ve Đdari olmak üzere tek tek ele alınarak irdelenmeye çalışılacaktır.

1- Stratejik Amaçlı Psikolojik Harbin Vasıtaları(Yıldırım,2007:147):

a- Radyo ve Televizyon Yayın Sistemi: Devletin siyasi güdümüne göre, koordineli şekilde düzenlenen psikolojik harbin en çok kullanıldığı vasıta radyo ve televizyondur.

b- Havadan Atılan Matbu Vesikalar (Beyanname, bildiri, broşür vb. ): Bu sistem en çok harp esnasında kullanılmakta olup, atılan vesikaların içeriği ve fiziği görünüşleri, toplama ve muhafazalarında çok önemli rol oynamaktadır.

c- Sızma suretiyle hedefe ulaştırılan haberler veya propagandacının maksadına hizmet edebilecek diğer her çeşit maddeler,

d- Planlı şayialarla hedefe taarruz etmek.

2- Taktik Amaçlı Psikolojik Harbin Vasıtaları(Yıldırım,2007:147):

a- Topçu, uçak, keşif kolları ve ajanlar tarafından dağıtılan beyannameler,

b- Hoparlörler: Hoparlörler, doğrudan doğruya veya içinde bulunan şartları tam zamanında hedefe anlatmak suretiyle direkt olarak etki yapabilirler.

c- Radyo,

(27)

3- Đdari Amaçlar Đçin Yapılan Psikolojik Harbin Vasıtaları

(Yıldırım,2007:147-148) :

a- Radyo ve televizyon yayınları,

b- Gazeteler: Mahalli gazetelerle işbirliği yapmak suretiyle halkın alıştığı vasıta ve kaynaklardan faydalanarak idari propagandanın düşman korkusu belli olmadan hedefe ulaştırılması mümkündür.

c- Hoparlörler,

d- Bülten, mecmua, kitap, broşür vb. kullanılarak halkın işgal makamları ile işbirliği yapmamsı sağlanmaya çalışılır.

e- Sinema ve Tiyatrolar: Filmin ya da tiyatronun genel atmosferi içine sokulan ferdi yahut kolektif psikolojiyi bu yönde etki yapmak genel bir usuldür.

1.6. PSĐKOLOJĐK SAVAŞIN EN ETKĐLĐ SĐLAHI PROPAGANDA

Psikolojik harekâtın kullandığı silahlar içerisinde propaganda, ayrı bir öneme sahiptir. Toplumu yönlendirmede değiştirilmesi zor bir etki bırakma gücüne sahip olan yazılı ve görsel basın, internet, sinema filmleri ve kitaplar psikolojik savaşın propaganda faaliyeti açısından kullandığı argümanlardır. Propaganda savaşta çok güçlü bir silahtır. Bu durumda amaç genellikle içerideki veya dışarıdaki düşmanı insanlık dışı olarak göstermek ve ona karşı nefret yaratmaktır. Bazı özel kelimeler kullanarak veya bazı özel kelimeleri kullanmaktan sakınarak düşman hiç yapmadığı şeyler için suçlanır ve bu sayede zihinlerinde hatalı bir imaj oluşturulur. Çoğu propaganda düşmanın gerçek veya hayali bir haksızlığın sebebi olduğu hissini vermek ister. Aynı zamanda halkın kendi milletinin haklı olduğuna da inanması gerekir. Propagandanın etkili olması için inanılır, basit, ilginç, tutarlı, sık sık tekrar edilmesi, bölgesel veya genel gerçeklerle uyumlu olması gerekir. Propagandacı özellikle mücadelenin sonucunu belirleyecek olan tarafsızlar, fikri olmayanlar ve tereddütlü olanlar üzerinde çalışır. Araçları ise söz, yazı ve resim ile ilgili bütün araçlardır (Aydın,2008:690-691).

(28)

1.6.1. Propagandanın Tanımı ve Đşlevi

Propaganda tarih boyunca çeşitli şekillerde tanımlanmıştır. Latince“ propagare” kelimesinden gelen propaganda, “ bir filizin toprağa dikilerek yeni bitkiler elde edilmesi ” anlamına da gelmektedir. Türk Dil Kurumu Sözlüğü ‘ne göre propaganda, “Bir öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacıyla söz, yazı vb. yollarla gerçekleştirilen çalışma“ (http://tdkterim.gov.tr,25.04.2010) olarak tarif edilirken, Meydan Larousse ‘da, “ bir öğreti, düşünce ve inancı ve benzeri başkalarına tanıtmak, benimsetmek amacını güden ve söz, yazı vb. araçlarla gerçekleştirilen eylem “ olarak tarif edilir. Propagandanın en basit şekilde; “ Bir kanaat veya aksiyona yardım veya dayanarak kazanmak için harcanan sistematik bir çaba “ olarak tanımlanmıştır (Özsoy,1998:6).

Tarih boyunca insanlar gücü ve kontrolü ellerinde tutmak için 3 yönteme başvurmuşlardır. Endüstri öncesi toplumlar güç kaynağı olarak "şiddet"i, endüstri toplumları "servet" i, endüstri sonrası toplumlar ise güç kaynağı olarak "bilgi"yi kullanmışlardır. Bilgi ya da enformasyon toplumuna geçiş sürecini tamamlayan bazı gelişmiş ülkelerde bilgi toplumu niteliklerini görmek mümkündür. Bu toplumlarda başlıca ürün enformasyon, en önemli faaliyet ise enformasyon üretilmesi, depolanması ve dağıtılmasıdır (Şimşek,2005:136). Đşte bu noktada yapılan faaliyetlere verilen ad ise kısaca propagandadır.

Propaganda bir doktrini yaymak, hedef millet veya kitleyi fikren kazanmak, karşı tarafın zihin ve psikolojisini arz edilen tesire tabi kılmak için, teşkilatlı ve devamlı surette telkinlerde bulunmak ve faaliyet göstermektir. Daha bir tarifle propaganda ; “ Bir fikrin her çeşit vasıtadan istifade etmek sureti ile hedef kitleye telkin edilmesidir “ (Özsoy,1998:6).

Başka bir kaynakta ise propaganda ; “ Hedef olarak seçilen toplulukların morallerini bozmak, onların her alanda başarma gayretlerini, mücadele azim ve iradelerini yok etmek, insanların inançlarını zayıflatarak kendilerine olan güvenini kaybettirmek ve nihayet kendileri tarafından tespit edilen belirli fikirleri aşılamak maksadı ile psikolojik harekatın başvurduğu en etkili vasıtadır ” şeklinde tanımlanmış aynı kaynakta bir diğer tanımda ise “ Belli hedef gruplarının düşünce, inanç, tutum ve

(29)

davranışlarını etkilemek maksadını güden haber, bilgi ve özel dökümanların kitle iletişim araçları yardımı ile planlı ve devamlı olarak hedef seçilen toplum üzerine gönderilmesi işlemidir ” (Kumkale,2006:105).

Cephanesi söz ve kelimeler olan propaganda, Goethe’nin “En güçlü silah, zamanı gelmiş fikirdir” söylemi ile, insan düşüncelerinin doğru söz ve eylemler kullanılarak istenilen istikamete yönlendirilebileceği şeklinde tanımlanabilmektedir. Bunun yöntemi gelişigüzel sarf edilen sözler değildir. Üzerinde çok uzun düşünülmüş, zaman ve zemini iyi hesaplanmış, şekil ve ölçüsü doğru belirlenmiş ve hedef kitlesi tayin edilmiş bir faaliyetler bütünüdür. Her bir adım bir öncekinin

devamı ve bir sonrakinin başlangıcıdır. L. John Martine ise propagandayı ; “Đnsanların davranışlarını, tavır ve hareketlerini değiştirmek, geliştirmek, kontrol ve

idare edebilmek için fikir, düşünce ve kanaatleri üzerine etki yapmak sanatıdır“ şeklinde tanımlamıştır. Norman John Pawell’e ise; “Düşüncelere veya davranışlara

veya her ikisine birden tesir eden fikirlerin yayılmasıdır“ demiştir ( http://www.sucbilimi.org,14.05.2010).

Propagandanın amacı ise en kısa yoldan şöyle ifade edilmektedir ; “Fertlerin kabulü zorunlu olmadıkları bir düşünceyi, istekleri ile kabule, yapmaya zorlanmayacakları bir hareketi istekleri ile yapmaya yöneltmektir ”. Görüldüğü gibi propagandanın sınırı nihayetsiz gibi görünmektedir. Bu amaçla her şeyi propaganda amacıyla kullanmak mümkün olduğu gibi, her konu da propaganda amacı ile ele alınabilir. Harold D. Lasswell propagandanın amacını açıklarken, “Düşünce ve doktrinlerin kasıtlı olarak aşılanması girimi” olarak tarif eder. Tarih boyunca propagandayı en sistemli kullanan devlet adamlarının başında gelen Hitler, propagandacının amacı bir yerde ; “Propagandanın görevi, örgüt için taraftar toplamaktır. Đkinci görevi yeni doktrini anlatmak ve benimsetmektir” şeklinde ifade ederken, bir başka yerde de ; “Propagandanın amacı tek tek ve bilimsel olarak kişileri bilgilendirmek değildir. Onun görevi, kitlelerin dikkatini belirli olaylar, ihtiyaçlar ve gerekler üzerine çekmektir” diye ifade etmektedir (Özsoy,1998:9-10).

Propaganda mesajlarının hangi yollarla ulaştırılacağı önemlidir ama bilgi yayılımı stratejileri, sadece propaganda mesajı ile birleştikleri zaman ‘propaganda

(30)

strateji’ halini alırlar. Bu mesajları tanımlamak, mesajların hangi yollardan yayıldığını çalışabilmek için şarttır. Bu yüzden propaganda oluşturmak için gerekli olan tekniklerin bazıları şu şekilde açıklanabilir (http://egitimbilimleri.net, 04.04.2010) ;

Korkuya başvurma: Korkuya başvurma genel nüfusta korku yaratarak bir

konuya destek saylamayı amaçlar. Örneğin, Joseph Göbbels Teodore Kaufman’nın ‘Almanya yok olmalı’ sözlerini kullanarak Müteffiklerin Alman halkını yok etmeyi amaçladığını iddia etmiştir.

Tren etkisi: Hedef kitleye “herkes bunu yapıyor” diyerek bir hareket tarzını

kabul ettirmek. Bu etkinin alt başlığında şu yöntemlerde kullanılır (http://tr.wikipedia.org,14.04.2010);

-Kalabalığa katıl: Bu teknik insanların kazanan tarafta olma dürtüsünü kullanır. Bu teknik hedef gruba bunun bir kitle hareketine döndüğü ve onların da katılmasının kendi çıkarlarına olduğunu söylemeyi içerir.

-Kaçınılmaz zafer: Trene henüz katılmamış olanlar, kesin zafere giden yolda gidenlere katılmaya çağrılır. Hali hazırda trende olan veya kısmen trende olanlara da kalmalarının en iyi hareket olduğu fikri verilmiş olur.

Direkt emir: Bu teknik karar verme sürecini basitleştirmeyi amaçlar.

Propagandacı resimler ve kelimeler kullanarak dinleyicilere tam olarak ne yapmaları gerektiğini söyler. Diğer olası seçenekleri ortadan kaldırır. Emri vermek için otorite figürleri kullanılabilir ama şart değildir. Sam amcanın “seni istiyorum” resmi bu tekniği örnektir.

Sloganlar: Slogan kısa, çarpıcı bir söz veya cümledir. Damgalama içerebilir.

Slogan haline getirilmiş fikirler ikna edicidirler.

Damgalama: Bu teknik propagandanın hedefini nefret edilen veya istenmeyen

(31)

Propagandayı yaymak için kullanılan yaygın yöntemler arasında haberler, hükümet raporları, tarihin tekrar yazılması, uydurma bilim, kitaplar, broşürler, propaganda filmleri, radyo, televizyon ve posterleri sayabiliriz. Radyo ve televizyonda propaganda haberlerde, güncel olaylarda, konuşma programlarının içinde veya reklam olarak yer alabilir (http://tr.wikipedia.org,15.02.2010).

Kitle iletişim teknolojilerinin baş döndürücü bir hızla geliştiği günümüz dünyasında psikolojik savaş faaliyetleri, profesyonel uzmanlar vasıtasıyla geliştirilerek etkili ve yaygın bir silah olarak kullanılmaktadır. Devletlerin eski çağlardan beri, kendilerine hedef devlet insanlarının ve toplumlarının örf ve adetlerini, inançlarını, düşüncelerini, hissettiklerini, davranışlarını ve ülkelerine bağlılıklarını zayıflatmak ve yok etmek için ne gerekiyorsa yaptıkları görülmektedir. Günümüzde de teknoloji de ve kitle iletişim araçlarındaki gelişmeler, psikolojik harekatla verilen zararları daha da arttırmaktadır (http://www.egm.gov.tr,12.04.2010).

1.6.2. Propagandanın Özellikleri

Propagandanın hedef kitleler üzerinde etkili olabilmesi için sahip olması gereken başlıca özelliklerini bilirsek, herhangi bir psikolojik saldırıya maruz kalıp kalmadığımızı anlayabiliriz. Böylece yöneltilen propagandaya karşı alınacak tedbirler hususunda önceden hazırlık yapma imkanı bulabiliriz. Psikolojik harekatın uygulama alanındaki en önemli aracı olan propaganda, çok dikkatli yapılması gereken bir faaliyettir. Profesyonel ve yetişmiş uygulayıcılar eliyle yapılmadığı takdirde, beklenen etkiyi veremez. Hatta tam tersi algılamaları çağrıştıracağından tehlikeli sonuçlar da doğurabilir (Kumkale,2007:148).

Propagandanın özelliklerini genel anlamda ele aldığımızda tek yönlü bir beyin yıkama çalışması olduğu ve hedef kitleyi kendi yönünde inanç ve eylemlere yöneltmeyi amaçladığı aynı zamanda bireylerden ziyade çok daha geniş kitlelere yönelik olduğunu görebiliriz (http://cygm.meb.gov.tr,12.04.2010). Fakat psikolojik harekât açısından değerlendirildiğinde dikkat edilmesi gereken asıl özellikleri şunlar olduğunu görürüz;

(32)

Propaganda dikkat çekici olmalıdır, beden dilini kullanmalıdır, ilgi ve istek uyandırmalıdır, evrensel değerlerin kabul edildiğini vurgulamalıdır, başka çözüm yok duygusunu uyandırmalıdır, ucu açık sorular sormalıdır ve esprilerle belirli fikirleri telkin etmelidir (Tarhan,2003:55).

Propagandanın en az birini yerine getirmek şartıyla yapılabilmesine imkan veren dört önemli özelliği vardır (Kumkale,2006:122-123).

- Propaganda ilgi çekmek zorundadır; Doğrudan insan beyinlerini hedef olarak bu beyinlerde istenilen tutum ve davranış değişikliği gerçekleştirecek propaganda, bu hedefe varmak için ilgi çekici olmalıdır. Eğer siz hedef kitlenin ilgi alanını doğru tespit edemediyseniz, propagandanız başarısız olmaya mahkûmdur.

- Propaganda dikkat çekici ve anlaşılır olmak zorundadır; Eğer hedef kitlenin kullandığı dilin inceliklerine ve hedef kitlenin kültür anlayışına vakıf değilseniz, bu kitlelerin günlük hayatta sıkça kullandığı deyimleri de bilmiyorsanız ve diliniz bu kitlelerdeki vasat bir şahsın anlama kabiliyetini aşıyorsa, yani diliniz ağır ve muğlak ise propagandanın başarı şansı yoktur. Önemli olan bilmek ve doğru metotlar uygulamak değildir, önemli olan sizin verdiklerinizi karşı tarafın doğru algılayabilmesidir.

- Propaganda bir ihtiyacı ortaya çıkarmalıdır; Propagandanın başarısı için önemli unsurlardan biri de hedef kitlenin önemli bir ihtiyacını ortaya çıkarmasıdır. Kişinin bilinçaltında yatan istek ve ihtiyaçları vardır. Çeşitli şekillerde meydana gelen olumsuzluklardan dolayı kişi bu ihtiyacını karşılayamayacağını bildiğinden bunu şimdilik ikinci plana atmıştır ve üzerinde durmamaktadır. Đşte bu ihtiyaç doğru tespit edilmişse ve uygulanacak propaganda bu ihtiyacı karşılayacak temaları içeriyorsa, mutlaka başarılı olunacaktır.

- Propaganda bir ihtiyaca cevap vermelidir; Eğer propaganda hedef kitlenin bir ihtiyacını karşılamıyorsa ilgiyi çekmeyecek ve bu yüzden doğru algılanamayacaktır. Boşuna bir gayret israfından öteye gitmeyecektir.

(33)

1.6.3. Propagandanın Çeşitleri

Propagandanın yapıldığı alanlarla ilgili bir tasnif yapacak olursak, bunun için propagandayı önce yapısal özelliklerini göz önünde bulundurarak değerlendirmeliyiz. Sahası bakımından propaganda iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır. Kapsamı bakımından propaganda genel, sınırlı ve ferdi olmak üzere üçe ayrılır. Konusu bakımından propaganda siyasi, ekonomik, kültürel ve askeri olmak üzere dörde ayrılır. Bu propaganda türlerini de kapsayacak şekilde bütün dünyada milletlerin siyasi, iktisadi, felsefi, ticari ve endüstri kudretlerini kullanarak yaptıkları ve psikolojik savaşın propaganda uygulamalarını en iyi şekilde açıklayan üç çeşit propaganda vardır (Özsoy,1998:6). Beyaz, gri ve siyah propaganda.

Dünya üzerinde en etkili haber alma teşkilatı olan CIA’da yıllarca görev alan ve “Inside the Company: CIA Diary” kitabının yazarı olan Philip Agee, CIA’nın propaganda konusunda kullandığı yöntemleri de şu şekilde açıklamaktadır;

”Propaganda faaliyetlerinde CIA’nin rolü, resmi propaganda bölümünce ‘Beyaz, Gri, ve Siyah’ olarak üç genel gruba ayrılır. Beyaz propaganda, açıkça Amerikan hükümeti, yani Amerikan Danışma Bürosu’nca (USIA) yapılan propaganda olarak kabul edilir. Gri propaganda, malzemesinin kaynağını Amerikan hükümeti olarak göstermeyen ve kendi malzemeleri gibi yayan kişi ya da örgütler aracılığıyla yapılır. Siyah propaganda ise, hiçbir kaynağa dayanmayan, var olmayan bir kaynağa dayandığı gösterilen ya da gerçek bir kaynakla ilgili sahte bir propagandadır. CIA, siyah propaganda çalışmaları yapmaya yetkili tek Amerikan hükümet kurulusudur. Gündelik basın, kitaplar, dergiler, radyo-televizyon, duvarlara yazılan yazılar, el ilanları, dini ve politik konuşmalarla siyah ve gri propagandanın uygulandığı, ülkeler de vardır" (http://www.ozgurluk.org,12.04.2010).

1.6.3.1. Beyaz veya Açık Propaganda

Bu propagandanın temel özelliği kaynağın resmi ve güvenilir olmasıdır. Haberlerin kaynakları saklanmaz aksine tanınmak ister. Beyaz propaganda yapılırken çok dikkatli olunmalıdır. Çünkü muhatapların tereddütsüz kabul etmeye alıştıkları bir propaganda çeşididir. Bu nedenle gerçeklerden en ufak ayrılmanın ortaya çıkması

(34)

büyük bir güvensizlik doğurur ve bunun sonucunda dinleyiciler yeni kaynaklar aramaya başlarlar (Özsoy,1998:20). Kazanımı, en güçlü tarafı; karşı tarafın fikirlerini çürütür, taraftarlarını azaltır. Doğru, açık ve şeffaf propaganda kitlelerde güven uyandırır. Beyaz propagandanın zayıf tarafı yayılma menzilinin sınırlı olmasıdır. Düşman kendini korumak için karşı propaganda imkânlarını hemen kullanırsa bu durum tehdit ve bozulma ile sonuçlanabilir. Yapılan propaganda hakkında toplumda şüphe uyanıyorsa eğer, silah geri tepmiş olur, böylece de güven zayıflar (Tarhan,2003:37).

Beyaz propagandanın malzemesi haberlerdir. Hasım tarafın hatalarını, suiistimallerini malzeme olarak kullanırlar. Bu malzemenin ne zaman, ne şekilde, nasıl ve hangi ölçüde kullanılacağı planlanmalıdır. Psikolojik savaşın hedefi, kalenin zayıf yönünü iyi belirleyip o hedefe ısrarla ve tekrarla atışlar yapmak, sonuç olarak direnci zayıflatmaktır (http://www.frmmatik.tk,12.04.2010). Đkinci Dünya Harbinde BBC radyosunun neşriyatı, müttefiklerin Kore’de kullandıkları broşürler, Kıbrıs meselesinde Türk tezini izah etmek için Güney Amerika’ya giden Đyi Niyet Heyeti, beyaz propagandanın en güzel misalleridir( http://www.turkcebilgi.com,12.04.2010).

Ayrıca Trt tarafından yayınına başlanılan El Trt Tv kanalı, faaliyetini Ortadoğu bölgesinde yaşayan Araplar üzerinde yapılan karşı propagandaları engellemek ve tarihi olarak var olan kültürel birliği pekiştirecek yayınlarla beyaz propagandayı yapması da söylenebilinir. Bu konuda Katar El Arap gazetesinden Adnan Ebu Muti ise makalesinde "Arap ülkelerinin içinde bulunduğu uygarlık gerileyişi, gelenek ile modernlik arasındaki çekişme ve değerler sisteminin çöküşü sebebiyle bölgenin kimliği kayboldu. Bu gerileme medya sahasında da yansıdı. Bu boşluğu da yabancı medya dolduruyor. Kanımca Türkler, Arap ve Türk toplumları arasındaki büyük benzerlik ve ortak tarih sebebiyle Araplara yönelik televizyon kanallarında başarılı olacaklar. Diğer ülkelerin kanalları bu özelliğe sahip değil. Kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarını gündeme taşıyorlar, ama istenen başarıyı elde edemediler. AKP hükümeti politikasının Arap komşularla izlediği uzlaşı dili, yeni Türk kanalının zorlama ve tehditle değil, karşılıklı çıkarlar ışığında hedeflerine ulaşmasına destek

(35)

olacaktır” diyerek konuya olumlu yaklaştıklarını dile getirmiştir ( http://www.aktifhaber.com,13.04.2010).

1.6.3.2. Gri veya Bulanık Propaganda

Gri propaganda da kaynak belirsizdir ve birden fazladır. Propagandacı kendini çok fazla öne çıkarmaz. Bu tip propagandanın temel malzemesi rivayetlerdir ve oldukça sinsi ve görünmeden yapılmaya çalışılır. Bu yüzden gri propaganda yapan tarafla mücadele etmek zordur. Bu tip propagandanın belli bir kaynağı olmadığı ve temelinde rivayetlere dayandığı için, karşı taraf tehlikeyi sezinleyemeyip yapılan propagandaya karşı bir çalışma yapma gereği görmeyebilir. Bu da gri propagandanın olumlu yönlerinden biridir. Gri propagandada genellikle doğru bir olay abartı ve yalanlarla şişirilerek karşı taraf küçük düşürülmeye, güvensiz olduğu kanısı oluşturulmaya ve gülünç duruma düşürülmeye çalışılır. Beyaz propaganda gibi kaynağının belirli olma durumu olmadığı için çalışma alanı daha geniştir. Genellikle

beyaz propagandanın etkisini arttırmak için yapılır(http://www.forumneti.com,

12.04.2010).

Güçlü yönü, muhatap tarafından iyi kabul görmesidir. Đnsan üzerinde propaganda hissi doğurmaz. Propagandayı çıkaranlar belirsiz olduğu için, gri propagandada en heyecanlı konular kullanılabilir. Bu tarzda genellikle doğru bir olaya on tane yalan sokulup muhatabı küçük ve gülünç duruma düşürmek amaçlanır. Senaryo iyi yazılmışsa eğer “rivayetler” dilden dile dolaşır. Yakın tarihte de Cumhurbaşkanı Özal’ın bazı sözleri, bu kapsamda onun siyasi gücünü zayıflatmak için kullanıldı. Bakan Mehmet Keçeciler’in takside akşam çalışan bir öğretmeni anlatmasına, Özal’ın bu davranışı onaylar tarzda “ benim memurum işini bilir ” sözü çok farklı bir alana çekilerek, rüşvete göz yumma ve teşvik olarak olayın sunulmasının, siyaha yakın gri bir propaganda olduğunu söyleyebiliriz (Tarhan,2003:38-39).

Referanslar

Benzer Belgeler

koordine etme (öğrenci değerlendirme, istişare, toplum kaynakları, özel eğitim ve yerleştirme gibi)... Rehberlik Müfredatı Müdahale Servisleri KGRP PROGRAM PARÇALARI

▫ Amaç oluşturma haritası: Öncelikle ana amacın belirlenmesi, daha sonrasında ise bu ana amacın gerçekleşmesi için yapılması gereken en az üç değişiklik (alt amaçlar)

Grupla psikolojik danışmada etkili bir terapötik güç olan psikolojik danışman gruptaki diğer terapötik güçler olan ait olma, güven, gruba katılma, sorumluluk

a) düzenlediği eğitim ve öğretim toplantıları, b) eğitim araştırmalarını destekleme programları ve c) çıkardığı Eğitim ve Bilim Dergisi ile eğitim

Binet tarafından geliştirilen zekanın bireysel olarak ölçümünün doğal sonucu grup zeka testleridir... Grup zeka testleri Amerika’nın

Çalışmamızda, 1961 ve 1989 yılları arasında, bir duvar ile bölünmüş olan Doğu ve Batı Berlin'i öykü evreninin temel ekseni olarak ele alan ve çekimleri

Ömer, lbn Mes'ud ve Ali tarafından Sünnet tabiri, daha çok ıstılahi anlamda kullanılmışbr.. Gittikçe yaygınlaşan tabir, rivayetlerde de görüldüğü gibi, bazen

Yetişkinlik döneminde kişilerarası güven ve dindarlık ilişkisinin incelendiği bu araştırmada, ilk olarak yaş, cinsiyet, medenî durum, eğitim durumu, yaşamın