• Sonuç bulunamadı

İhracata yönelik üretim yapan KOBİ'lerde kullanılan bilişim teknolojilerinin örgütsel performansa etkileri: Konya organize sanayi bölgelerinde bir uygulama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İhracata yönelik üretim yapan KOBİ'lerde kullanılan bilişim teknolojilerinin örgütsel performansa etkileri: Konya organize sanayi bölgelerinde bir uygulama"

Copied!
192
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İŞLETME ANABİLİM DALI

YÖNETİM VE ORGANİZASYON BİLİM DALI

İHRACATA YÖNELİK ÜRETİM YAPAN KOBİ’LERDE

KULLANILAN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN

ÖRGÜTSEL PERFORMANSA ETKİLERİ:

KONYA ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE BİR

UYGULAMA

Mustafa Tahir DEMİRSEL

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. M. Şerif ŞİMŞEK

(2)
(3)
(4)

TEŞEKKÜR

Küçük ve orta ölçekli işletmeler, bilişim teknolojileri ve örgütsel performans konularında oldukça geniş bir literatür taraması ve özgün bir araştırma ile hazırlanan bu çalışmanın konu ile ilgili araştırmacılara olduğu kadar, yöneticiler ve çalışanlara da faydalı olmasını dilerim.

Gerek eğitim hayatımda gerekse çalışma hayatımda görüş ve düşünceleriyle her zaman yanımda olarak yoluma ışık tutan ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen değerli hocam sayın Prof. Dr. Mehmet Şerif ŞİMŞEK’e,

Bilgi ve deneyimleri ile çalışmalarımda yol gösteren ve her zaman destek olan değerli hocalarım Doç. Dr. Tahir AKGEMCİ, Doç. Dr. Adem ÖĞÜT, Yrd. Doç. Dr. Hüsnü Serdar ÖGE ve Yrd. Doç. Dr. Rıfat İRAZ’a sonsuz teşekkürler.

Mustafa Tahir DEMİRSEL Konya, 2006

(5)

ÖZET

İHRACATA YÖNELİK ÜRETİM YAPAN KOBİ’LERDE KULLANILAN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN ÖRGÜTSEL PERFORMANSA ETKİLERİ:

KONYA ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE BİR UYGULAMA Bilişim teknolojilerinin (BT) sunduğu yeni olanaklar, üretim ve tüketim mekanizmalarını değiştirerek ve ekonomik faaliyetlerde kullanılan teknik ve ölçütleri geliştirerek toplumsal ve ekonomik yapıyı da hızla yeniden biçimlendirmektedir. Bu süreçte, KOBİ’lerin rekabet güçlerini geliştirmek için teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeleri, bunun için de teknoloji transferi ya da araştırma-geliştirme faaliyetlerine ağırlık vermeleri zorunluluk arz etmektedir. Bu bağlamda, bilişim teknolojilerini kurum içi süreçlerine adapte edebilen işletmeler; yeni ürün ve hizmetlerin, yeni iş yollarının, yeni çalışma sistemlerinin ve yeni bilgi edinme yollarının yaratılması gibi faydalar elde edecektir.

Bu çalışmada, bilişim teknolojilerinin ihracata yönelik olarak üretim yapan KOBİ’lerde kullanımı sonucu performanslarında ortaya çıkan etkiler araştırılmaktadır. Bu bakımdan çalışma dört bölüme ayrılmıştır. İlk bölümde, KOBİ kavramı ve bu kavramın kapsamı, KOBİ’lerin ortak özellikleri, sınıflandırılması, avantajları ve dezavantajları, KOBİ’lerin faaliyette bulundukları alanlar, ekonomik ve sosyal sisteme katkıları ve Türkiye ekonomisindeki yerleri ele alınmaktadır.

Çalışmanın ikinci bölümünde, BT kavramı ve bu kavramın önemi, bilişim teknolojilerinin unsurları, gelişimi ve sunduğu olanaklar irdelenmektedir.

Üçüncü bölümde, performans kavramı ve boyutları, işletmelerde performans yönetimi, örgütsel performansın ölçülmesi ve performans ölçme sistemleri ile performans göstergeleri konularına yer verilmektedir.

Çalışmanın son bölümünde, Konya Organize Sanayi Bölgelerinde ihracata yönelik olarak üretim yapmakta olan KOBİ’lerde kullanılan bilişim teknolojilerinin örgütsel performansa etkilerini belirlemeye yönelik olarak hazırlanmış olan anket çalışmasından elde edilen sonuçlar değerlendirilmektedir.

Anahtar Kelimeler: KOBİ, Bilişim Teknolojileri, Performans, Örgütsel Performans.

(6)

ABSTRACT

THE EFFECTS OF INFORMATION TECHNOLOGIES USED BY EXPORT ORIENTED SMALL AND MEDIUM SIZED ENTERPRISES ON THE ORGANIZATIONAL PERFORMANCE: A PRACTICAL STUDY ON THE

ORGANIZED INDUSTRIAL ZONES IN KONYA

The new possibilities coming along with information technologies reshape the social and economic structure by changing the production and consumption mechanisms and developing the techniques and criteria of the economic activities. In this process, small and medium sized enterprises (SMEs) are obliged to be tech-savvy to increase their competitive power by making technology transfers and focusing on R&D activities. In this context, companies adapting information technologies (IT) to their internal processes can benefit from creating new goods and services, new business ways and new working systems.

In this study, the effects of information technologies used by export oriented SMEs on their organizational performance are investigated. In this regard, the study is composed of four parts. In the first part, the concept of SME, their characteristics, classification, and scope of business are discussed. In addition, their contribution to economic and social system and their place in Turkish economy are explained.

In the second part of the study, the concept of IT, its components, historical development and the new possibilities coming along with IT are elaborated.

Third part includes the term of performance and its dimensions, performance management, evaluation of organizational performance, performance evaluation systems and performance indicators.

In the final part of the study, the effects of information technologies used by export oriented small and medium sized enterprises on the organizational performance are analyzed by a practical study on the organized industrial zones in Konya and the findings are discussed.

Keywords: SME, Information Technologies, Performance, Organizational Performance.

(7)

İHRACATA YÖNELİK ÜRETİM YAPAN KOBİ’LERDE

KULLANILAN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN ÖRGÜTSEL

PERFORMANSA ETKİLERİ:

KONYA ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE BİR

UYGULAMA

İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR ... i ÖZET ... ii ABSTRACT... iii İÇİNDEKİLER ... iv TABLOLAR LİSTESİ ... x

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xii

GİRİŞ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELER (KOBİ’LER) 1.1. Küçük ve Orta Ölçekli İşletme (KOBİ) Kavramı ve Kapsamı ... 4

1.1.1. Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletme Kavramı ve Tanımı ... 6

1.1.2. Dünyada Küçük ve Orta Ölçekli İşletme Tanımları... 9

1.1.2.1. Avrupa Birliği (AB) ... 9

1.1.2.2. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ... 11

1.1.2.3. Japonya ... 11

1.1.2.4. Rusya ... 12

1.2. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Ortak Özellikleri... 13

1.2.1. Bağımsız Olmak ... 13

1.2.2. Girişimcilik Özelliği... 13

1.2.3. Kişisel İlişkiler ... 14

1.3. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Sınıflandırılması... 14

1.3.1. KOBİ’lerin Sınıflandırılmasında Kullanılan Ölçütler ... 14

(8)

1.3.1.2. Nicel (Kantitatif) Ölçütler ... 16

1.3.2. KOBİ’lerin Sınıflandırılması ... 17

1.3.2.1. Fonksiyon Bakımınan Sınıflandırma ... 17

1.3.2.2. İşgören Sayısı Bakımından Sınıflandırma... 18

1.4. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Avantaj ve Dezavantajları ... 19

1.4.1. KOBİ’lerin Avantajları... 19

1.4.2. KOBİ’lerin Dezavantajları... 21

1.5. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Çalışma Alanları ... 23

1.5.1. Üretim Sektörü... 23

1.5.2. Ticaret Sektörü... 24

1.5.3. Hizmet Sektörü... 25

1.6. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Ekonomik ve Sosyal Sisteme Katkıları ... 25

1.6.1. Ekonomiye Dinamizm Kazandırmak ... 26

1.6.2. Rekabetin Korunması ... 27

1.6.3. İstihdam Sağlama ve Yeni İş İmkânı Yaratma ... 27

1.6.4. Yeni Fikir ve Buluşların Ortaya Çıkarılması... 28

1.6.5. Esneklik ve Yenilikleri Teşvik Etmek...29

1.6.6. Orta Sınıfın Korunması ... 30

1.6.7. Bölgesel Kalkınmayı Hızlandırmak ... 30

1.7. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Türkiye Ekonomisindeki Yeri ... 31

İKİNCİ BÖLÜM BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ 2.1. Bilişim Teknolojileri Kavramı ve Önemi... 35

2.2. Bilişim Teknolojilerinin Unsurları... 37

2.2.1. Donanım ... 38

2.2.2. Yazılım ... 39

2.2.3. Veri Tabanı ... 39

2.3. Bilişim Teknolojilerinin Gelişimi ... 39

2.3.1. Bilgisayar Teknolojileri ... 40

2.3.2. Mikro-Elektronik... 42

(9)

2.3.4. İletişim Teknolojileri ... 46

2.3.4.1. Yerel Alan Ağları (Local Area Networks-LAN)... 47

2.3.4.2. Metropolitan Alan Ağları (Metropolitan Area Networks-MAN) ... 47

2.3.4.3. Geniş Alan Ağları (Wide Area Networks-WAN) ... 47

2.3.5. İnternet Teknolojileri... 48

2.3.5.1. İnternet... 48

2.3.5.1.1. Bilgi Elde Etme Araçları... 51

2.3.5.1.2. Bilgi Araştırma Araçları... 52

2.3.5.1.3. İletişim Araçları ... 52

2.3.5.1.4. Multimedya Araçları... 53

2.3.5.2. İntranet... 55

2.3.5.3. Ekstranet ... 57

2.3.5.4. Elektronik Veri Değişimi (EVD) ... 59

2.3.5.5. Elektronik Ticaret (E-Ticaret) ... 61

2.4. İşletmelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımının Gelişimi ... 66

2.4.1. Veri İşleme Dönemi ... 67

2.4.2. Mikro Dönem... 67

2.4.3. Ağ Dönemi... 68

2.5. Bilişim Teknolojilerinin Sunduğu Olanaklar ... 69

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İŞLETMELERDE PERFORMANS VE ÖRGÜTSEL PERFORMANSIN ÖLÇÜMÜ 3.1. Performans Kavramı ve Önemi ... 71

3.2. Performansın Boyutları... 74

3.2.1. Etkinlik ... 75

3.2.2. Verim ve Girdilerden Yararlanma... 75

3.2.3. Verimlilik... 75

3.2.4. Kalite ... 76

3.2.5. Yenilik ... 76

(10)

3.2.7. Karlılık ve Bütçeye Uygunluk ... 77

3.2.8. Diğer Performans Boyutları... 77

3.3. İşletmelerde Performans Yönetimi ... 78

3.3.1. Performans Yönetiminin Unsurları ... 80

3.3.2. Performans Yönetiminin Amaçları ... 83

3.3.3. Performans Yönetiminin Özellikleri ... 85

3.3.4. Performans Yönetiminin Yararları... 86

3.3.5. Performans Yönetimi Döngüsü... 88

3.4. Örgütsel Performansın Ölçülmesi ve Performans Ölçme Sistemleri... 89

3.4.1. Performans Ölçümü ve Önemi... 89

3.4.1.1. İşletme Performansını Ölçme Nedenleri ... 92

3.4.1.2. Performans Ölçümünde Dikkat Edilmesi Gereken Faktörler... 94

3.4.2. Performans Ölçümünün Tarihsel Gelişimi ... 95

3.4.3. İşletme Performansının Ölçümünde Kullanılan Ölçü Çeşitleri ... 99

3.4.4. Performans Ölçme Sistemleri ... 100

3.4.4.1. İyi Bir Performans Ölçme Sisteminin Nitelikleri ... 101

3.4.4.2. Geleneksel ve Geleneksel Olmayan Performans Ölçme Sistemleri Arasındaki Farklılıklar... 102

3.4.5. İşletmelerde Performans Ölçümünün Belirlenmesi Süreci... 104

3.4.6. Performans Ölçümünün Yararları ve Sakıncaları ... 107

3.5. Performans Göstergeleri ... 109

3.5.1. Finansal (Mali) Göstergeler... 110

3.5.2. Teknik (Operasyonel) Göstergeler... 111

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İHRACATA YÖNELİK ÜRETİM YAPAN KOBİ’LERDE KULLANILAN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN ÖRGÜTSEL PERFORMANSA ETKİLERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA 4.1. Araştırmanın Amacı ... 113

4.2. Araştırmanın Hipotezleri ... 115

4.3. Araştırmanın Yöntemi ... 116

(11)

4.3.2. Anket Formunun Hazırlanması ... 117

4.3.3. Verilerin Kodlanması, Düzenlenmesi ve Analizi... 118

4.4. İlgili Araştırmalar... 118

4.5. Araştırma Bulgularının Değerlendirilmesi... 121

4.5.1. Araştırmaya Katılan İşletmeler Hakkında Genel Bilgiler ... 121

4.5.1.1. Anketi Cevaplayanların Unvanlarına Göre Dağılımı... 121

4.5.1.2. İşletmelerin Faaliyette Bulundukları Süre... 122

4.5.1.3. İşletmelerde Çalışan Sayısı... 122

4.5.1.4. İşletmelerin Pazar Payları... 123

4.5.1.5. İşletmelerin İhracat Payları... 124

4.5.1.6. İşletmelerin Faaliyette Bulundukları Sektördeki Rekabet Düzeyi Hakkındaki Görüşleri... 124

4.5.1.7. İşletmelerin Ürün Sundukları Pazarlar... 125

4.5.2. Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımına İlişkin Bilgiler ... 126

4.5.2.1. İşletmelerde Bilgisayar Kullanımı ... 126

4.5.2.2. İşletmelerde İnternet Kullanımı ... 127

4.5.2.3. İşletmelerde E-Ticaret Faaliyetleri... 129

4.5.2.4. Bilişim Teknolojileri Kullanım Düzeyi ve Değişimi... 129

4.5.2.5. Bilişim Teknolojileri Kullanım Amaçları ve Amaçlara Ulaşma Düzeyi ... 132

4.5.2.6. Bilişim Teknolojilerine Yatırım Kararı Verme Yöntemi ... 135

4.5.2.7. Bilişim Teknolojileri Yatırımında Dikkate Alınan Faktörler ... 136

4.5.2.8. İşletmelerin Son Üç Yıldaki Bilişim Teknolojileri Yatırımları... 138

4.5.2.9. Bilişim Teknolojileri Kullanımını Engelleyen Faktörler ... 139

4.5.2.10. Bilişim Teknolojileri Kullanımının İşletme Yönetimi Üzerindeki Etkileri... 141

4.5.2.11. Bilişim Teknolojileri Kullanımının Yararları... 142

4.5.2.12. Bilişim Teknolojileri Kullanımının Süreçlere Etkileri... 143

4.5.3. Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımının Performans Üzerindeki Etkilerine İlişkin Bilgiler ... 146

(12)

4.5.3.2. İşletmelerin Performans Açısından Rakiplerine Karşı Olan Durumları... 148

DEĞERLENDİRME, SONUÇ VE ÖNERİLER... 150

KAYNAKÇA ... 155

(13)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 2.1. İnternet, İntranet ve Ekstranetin Karşılaştırılması... 59 Tablo 2.2. E-Ticaret Uygulamaları, Uygulama Yerleri ve Uygulama Altyapıları ... 62 Tablo 2.3. Günümüzde E-Ticareti Yapılandıran Trendler ... 64 Tablo 3.1. Geleneksel ve Geleneksel Olmayan Performans Ölçme Sistemlerinin

Karşılaştırılması ... 104 Tablo 4.1. Anketi Cevaplayanların Unvanlarının İşletmelere Göre Dağılımı... 121 Tablo 4.2. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Faaliyette Bulundukları Süreye Göre

Dağılımı ... 122 Tablo 4.3. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Çalışan Sayısına Göre Dağılımı... 123 Tablo 4.4. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Sektörlerindeki Pazar Paylarına Göre

Dağılımı ... 123 Tablo 4.5. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Toplam Satışları İçerisindeki İhracat

Paylarına Göre Dağılımı ... 124 Tablo 4.6. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Faaliyette Bulundukları Sektördeki

Rekabet Düzeyi Hakkındaki Görüşlerine Göre Dağılımı... 125 Tablo 4.7. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Ürün Sundukları Pazarlar Hakkındaki

Görüşlerine Göre Dağılımı ... 125 Tablo 4.8. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Bilgisayar Kullanma Deneyimleri ... 126 Tablo 4.9. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Fonksiyonel Birimlerinde Bilgisayar

Kullanımı ... 127 Tablo 4.10. Araştırmaya Katılan İşletmelerin İnternet Kullanma Deneyimleri ... 128 Tablo 4.11. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Fonksiyonel Birimlerinde İnternet

Kullanımı ... 128 Tablo 4.12. Araştırmaya Katılan İşletmelerin İnternet Üzerinden Ticaret Yapmama

Nedenleri... 129 Tablo 4.13. Araştırmaya Katılan İşletmelerde Üç Yıl Önceki ve Bugünkü Bilişim

Teknolojileri Kullanım Düzeyleri ... 130 Tablo 4.14. Araştırmaya Katılan İşletmelerde Üç Yıl Sonrası İçin Planlanan Bilişim

(14)

Tablo 4.15. Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bilişim Teknolojileri Kullanım

Amaçlarının Önem Düzeyi ... 133 Tablo 4.16. Araştırmaya Katılan İşletmelerde Bilişim Teknolojileri Kullanım

Amaçlarına Ulaşma Dereceleri ... 134 Tablo 4.17. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Bilişim Teknolojileri Yatırım Kararı ... 135 Tablo 4.18. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Bilişim Teknolojileri Yatırımında

Dikkate Aldığı Faktörler... 136 Tablo 4.19. Bilişim Teknolojilerine Yatırım Yapılırken Dikkate Alınan Faktörlerle

İlgili Hipotezler ... 137 Tablo 4.20. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Son Üç Yılda Bilişim Teknolojilerine

Yaptıkları Başlıca Yatırımlar ... 138 Tablo 4.21. Araştırmaya Katılan İşletmelere Göre Bilişim Teknolojileri Kullanımına

Engel Teşkil Eden Faktörler ... 139 Tablo 4.22. Bilişim Teknolojilerinin Kullanımını Engelleyen Faktörlerle İlgili

Hipotezler ... 140 Tablo 4.23. Bilişim Teknolojileri Kullanımının İşletme Yönetimi Üzerindeki Etkileri... 141 Tablo 4.24. Bilişim Teknolojileri Kullanımının İşletmelere Sağladığı Yararlar ... 142 Tablo 4.25. Araştırmaya Katılan İşletmelere Göre Bilişim Teknolojileri Kullanımının

İşletmenin Süreçlerine Olan Etkileri ... 143 Tablo 4.26. Bilişim Teknolojileri Kullanım Düzeyinin İşletmenin Süreçleri

Üzerindeki Etkisine İlişkin Hipotez ... 145 Tablo 4.27. Bilişim Teknolojileri Kullanımının İşletme Performansı Üzerindeki

Etkileri ... 146 Tablo 4.28. Bilişim Teknolojileri Kullanım Düzeyinin İşletme Performansı Üzerine

Etkisi... 148 Tablo 4.29. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Genel Performans Açısından

(15)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 3.1. Performans Yönetimi Döngüsü ... 89 Şekil 4.1. Araştırmada Uygulanan Yöntem... 116

(16)

GİRİŞ

İkinci Dünya Savaşı sonrası dönem, bilişim ve iletişim teknolojilerinde yaşanan büyük gelişmeler ve bu teknolojilerin bütünleşmeleri sonucunda ortaya çıkan pek çok radikal değişimi beraberinde getirmiş ve bunun sonucunda insanlığın bilgi çağına girmesini sağlamıştır. Bu dönemde bilgiyi kullanmanın ve süreçlendirerek yeniden kullanmanın önü açılmış, böylece bilgi en önemli rekabet silahı durumuna gelmiştir. Özellikle 1980’lerde gelişim hızı artan nümerik teknoloji, bilişim teknolojilerinin görülmemiş bir hızla gelişmesini sağlayarak onun toplumun her kesiminde kullanılan bir araç haline gelmesini sağlamıştır. Böylelikle, günümüzde bu teknoloji; üretim ve hizmet sektöründen eğitim sektörüne, haberleşmeden ulusal savunmaya, sağlıktan eğlenceye ve ekonomiden ticarete kadar yaşamın her alanında çok yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.

Bilişim teknolojilerinin her gün sunduğu yeni olanaklar, üretim ve tüketim mekanizmalarını değiştirerek ve gerek ekonomik gerekse ticari faaliyetlerde kullanılan teknik ve ölçütleri geliştirerek toplumsal ve ekonomik yapıyı da hızla yeniden biçimlendirmektedir.

Kullanımı en hızlı yaygınlaşan bilişim teknolojilerinden biri olan internet aracılığıyla gerçekleştirilen e-iş ve e-ticaret gibi uygulamalar rekabette başarının anahtarı durumuna gelmiştir. Bundan dolayı da internetin günümüzde birçok iş alanının ana bileşeni olmaya başladığı görülmektedir.

Bilindiği gibi KOBİ’ler, ister gelişmiş isterse gelişmekte olan tüm ülkelerin ekonomik yapılarının en önemli unsurunu oluşturmaktadır. Bu önemli görevlerinin yanı sıra daha pek çok sosyal ve toplumsal yarar sağlayan KOBİ’lerin bu işlevlerini sürdürebilmesi, günümüz rekabet koşullarını yerine getirebilmesine ve örgütsel yapı ve süreçlerini bu koşullar doğrultusunda yeniden şekillendirebilmesine bağlıdır. Bu durum günümüz KOBİ’lerini dışa açılmaya, yenilik yapmaya ve teknolojiyi -özellikle de bilişim teknolojilerini- verimli ve etkin kullanmaya zorlamaktadır.

Avrupa Birliği sürecinde ülkemiz endüstrisi küresel rekabete açıldığından KOBİ’ler çok önemli açmazlar ve uyum sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu nedenle, KOBİ’ler için rekabet güçlerini geliştirmeye yönelik politika ve stratejilerin

(17)

belirlenmesi ülkemiz açısından hayati önem taşımaktadır. Bu süreçte, Türk KOBİ’lerinin rekabet güçlerini geliştirmek için teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeleri, bunun için de teknoloji transferi ya da araştırma-geliştirme faaliyetlerine ağırlık vermeleri zorunluluk arz etmektedir.

Bu bağlamda, teknolojiyi özellikle de bilişim teknolojilerini kurum içi süreçlerine adapte edebilen işletmeler; yeni ürün ve hizmetlerin, yeni iş yollarının, yeni çalışma sistemlerinin ve yeni bilgi edinme yollarının yaratılması gibi faydalar sağlayacaktır. Bu yararlar kurumsal yapıda ise; raporlama işlemlerini kolaylaştırma, işlerin kontrol süresi ve imkânlarının artışı, dinamik yapı için gerekli yetki devri ve güçlendirme uygulamaları, bölümlerin ya da birimlerin yeniden şekillendirilmesi, hedef kitle için coğrafik alanları yeniden tanımlama ve genişletme gibi yansımalara neden olacaktır. Bunlar da ekonomide; e-ticaret vasıtasıyla pazarlama şeklinin değişimi, aracılığın ortadan kalkması, yeni pazarlama ve reklâm türlerinin ortaya çıkması, yeni iş ortakları bulma ve anlaşmalar yapma imkânı, kurum içi işlemler için maliyetlerin azalması ve müşteri-tedarikçi ilişkileri yönetiminde değişim ve gelişim gibi pek çok yararlar sağlayacaktır.

Yukarıda anlatılanlar ışığında bu çalışmada, bilişim teknolojilerinin ihracata yönelik olarak üretim yapan KOBİ’lerde kullanımı sonucu performanslarında ortaya çıkan etkiler araştırılmaktadır. Bu bağlamda çalışma dört bölüme ayrılmıştır. İlk bölümde, “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ’ler)” başlığı altında; KOBİ kavramı ve bu kavramın kapsamı, KOBİ’lerin ortak özellikleri, sınıflandırılması, avantajları ve dezavantajları, KOBİ’lerin faaliyette bulundukları alanlar, ekonomik ve sosyal sisteme katkıları ve Türkiye ekonomisindeki yerleri ele alınmaktadır.

Çalışmanın ikinci bölümünde “Bilişim Teknolojileri” başlığı altında; bilişim teknolojileri kavramı ve bu kavramın önemi, bilişim teknolojilerinin unsurları, bilişim teknolojilerinin gelişimi, işletmelerde bilişim teknolojileri kullanımının gelişimi ve bilişim teknolojilerinin sunduğu olanaklar irdelenmektedir.

Üçüncü bölümde “İşletmelerde Performans ve Örgütsel Performansın Ölçümü” başlığı altında; performans kavramı ve boyutları, işletmelerde performans

(18)

yönetimi, örgütsel performansın ölçülmesi ve performans ölçme sistemleri ile performans göstergeleri konularına yer verilmektedir.

Çalışmanın dördüncü ve son bölümü ise uygulama aşamasını kapsamaktadır. Bu bölümde, Konya Organize Sanayi Bölgelerinde ihracata yönelik olarak üretim yapmakta olan KOBİ’lerde kullanılan bilişim teknolojilerinin örgütsel performansa etkilerini belirlemeye yönelik olarak hazırlanmış olan anket çalışmasından elde edilen sonuçlar değerlendirilmektedir. Çalışma; değerlendirme, sonuç ve öneriler kısmı ile sonlanmaktadır.

(19)

BİRİNCİ BÖLÜM

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELER (KOBİ’LER)

1.1. Küçük ve Orta Ölçekli İşletme (KOBİ) Kavramı ve Kapsamı

Ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) ilişkin genelleştirilebilecek bir tanım bulunmamaktadır. Konuyla ilgili pek çok araştırma ve eser bulunmasına rağmen ortak bir tanıma rastlamak mümkün değildir. Bu nedenle, evrensel olarak geçerli olan genel, objektif ve kesin bir tanımlama yapmak kolay değildir. Bunun nedeni ise konunun henüz bilimsel açıdan gerekli olgunluğa ulaşamamış olmasıdır1.

Genel olarak küçük ve orta ölçekli işletme kavramı hukukî olmaktan çok ekonomik bir anlam taşımaktadır. Bu anlam bir ülkeden diğerine göre değiştiği gibi, ülkelerin ekonomik yapılarına göre de değişiklikler göstermektedir. Bunun yanında, aynı ülke içerisinde bir bölgeden başka birine, bir sektörden diğer bir sektöre göre de farklılıklar göstermektedir2.

Dünya üzerinde herhangi bir yerdeki tüm KOBİ kavramsallaştırmaları, her zaman için diğer işletmelerle olan kıyaslamalara göre belirlenmektedir. Bu saptamalar ise satış miktarları, işgören sayıları, varlıklar, net değer, pazar payı ve rakiplerle ilişkiler gibi kriterlerle yapılmaktadır. Bu gerçeklerin bağlamında, literatürde, tanımlamak isteyen insan sayısı kadar KOBİ tanımıyla karşılaşmanın mümkün olacağı ileri sürülmektedir3.

Genel bir KOBİ tanımına ulaşılamamış olmasının nedenlerinden bazıları ise hem ülkelerin gelişmişlik düzeylerinden ve farklı ölçütlerin kullanılmasından,

1

M. Tamer Müftüoğlu, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri: Sorunlar ve Öneriler, Konrad Adenauer Vakfı Yayınları, Ankara, 1989, s. 93.

2

Olcay Baykal, O. Pazarcık ve İ. Gülmez, Küçük Sanayinin Yeri, Önemi ve Pazarlama Uygulaması, MPM Yayınları, Ankara, 1985, s. 10.

3

Louis E. Bone ve D. L. Kurtz, Contemporary Business, 6th Edition, The Dryden Press, Orlando, 1990, s. 141.

(20)

hem de sektörlerin farklılığından kaynaklanmaktadır. Bu durumda, amaçlara yönelik veya amaçlara göre değişebilen tanımlara gereksinim duyulmaktadır. Amaca göre yapılan tanımlamaların da amaç değişmese bile zaman ve mekâna göre değişebileceği unutulmamalıdır4. Bu bağlamda, küçük ve orta ölçekli işletmelerin, fabrikalardan ticarethanelere ve el sanatları atölyelerine kadar geniş bir çerçeve içinde yer aldığı ve bu tip işletmelerin homojen bir yapıya sahip olmadıkları görülmektedir. Bu çerçeve, geleneksel yöntemlerle çalışan işletmelerden çağdaş işletmelere, bağımsız işletmelerden yan sanayi işletmelerine, fason imalatçılara ve ihracatçılardan iç pazara yönelik üretim yapanlara kadar geniş bir alanı kapsamaktadır5.

Esasen, tanımlama sorunsalına farklı bir perspektiften bakıldığında evrensel bir tanımın çok da gerekli olmadığı sonucuna varılabilir. Çünkü sürekli gelişen ve değişen bir çevrede, çok farklı teknolojik özelliklere sahip üretim sektörlerinde ve ekonominin içinde bulunduğu konjonktürel evreye göre farklı tanımlamaların kullanılması da normaldir. Ancak, bir ülkede belirli bir dönem içerisinde ortak kabul görmüş bir tanım geliştirmenin sağlayacağı faydalar da hiçbir amaç için göz ardı edilmemelidir. Konuyla ilgili ortak bir tanım, o ülkenin işletmelerine ait sorunların hem teşhis ve analizinde, hem de çözümlerinin geliştirilmesinde oldukça önemli kolaylıklar sağlayacaktır.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerle ilgili tanımların açık olarak yapılma zorunluluğu, özellikle hükümetlerin belirli büyüklükteki kuruluşlara finansal ve teknolojik yardım yapmaya karar verdikleri zaman ortaya çıkmaktadır. Böyle bir tanımın yapılmasıyla, yardım dışı bırakılacak işletmeler ayrılabilmektedir6.

Yukarıdaki gereklilikler ışığında çok genel birkaç KOBİ tanımı yapılabilmektedir. Bir tanıma göre KOBİ’ler, kişinin işletmenin aynı anda hem sahibi hem de yöneticisi olduğu, çevresinin dışına çıkmayarak yerel faaliyetlerde bulunan,

4

Mete Oktav, A. Kavas, G. Önce ve M. Tanyeri, Orta ve Küçük İşletmelerde İhracata Yönelik Pazarlama Sorunları ve Çözüm Önerileri, TOBB Yayınları, Ankara, 1990, s. 2.

5

Güler Yalım, “Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Teşebbüslerinin Ekonomimizdeki Yeri, Önemi ve Tanımlanması”, Küçük ve Orta Boy Sanayi Teşebbüslerinin Sorunları, Çözüm Yolları ve Geliştirilmesi Semineri, MPM Yayınları, Ankara, 1987, s. 34.

6

Şan Öz-Alp, Küçük İşletmeler, İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Yayınları, Eskişehir, 1971, s. 40.

(21)

yalnızca öz kaynakları ile finanse edilen işletmelerdir7. Bir başka tanıma göre KOBİ’ler, bağımsız bir kişi tarafından sahip olunan, işletilen ve üretim yaptığı alanda baskın (lider) konumda bulunmayan işletmelerdir. Bir diğer tanıma göre ise KOBİ’ler; kredi, personel, stok seviyeleri, üretim, servis, pazarlama ve satış gibi kritik kararların firmada görevli uzmanların yardımı olmaksızın, bir veya iki kişi tarafından alındığı iş-letmeler biçiminde tanımlanmaktadır8. Esasen bir işletmenin KOBİ olarak kabul edilebilmesi için aşağıdaki dört özellikten en az ikisine sahip olması gerekmektedir9:

 İşletmenin yönetimi bağımsızdır. Genellikle sahip, aynı zamanda yöneticidir.

 Sermaye bir kişi ya da küçük bir grup tarafından karşılanmaktadır.  Hitap ettikleri pazaryerleri yerel olmasa bile sahip (ler) ve çalışanların

yaşadığı yer olan operasyon alanları yereldir.

 Faaliyette bulundukları sektördeki büyük işletmelerle kıyaslandıklarında, satış hacmi ve çalışan sayısı gibi kriterler bakımından küçüktür.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler gelişmekte olan ülkelerin olduğu kadar gelişmiş ülkelerin de ekonomilerinin en dinamik unsurlarını oluşturmaktadırlar. Gerek ekonomik gelişme gerekse toplumsal sorunların çözümü açısından KOBİ’ler büyük öneme sahiptirler. Her ne kadar sanayi devrimi sonrasında büyük işletmelere öncelik verilmişse de, bilgi çağıyla ortaya çıkan global paradoks konsepti, KOBİ’lerin stratejik öneminin artmakta olduğunun en önemli göstergelerinden biridir. Bu bağlamda, KOBİ’ler günümüzde üzerinde önemle durulması gereken bir konu haline gelmiştir.

1.1.1. Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletme Kavramı ve Tanımı Günümüzde pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de KOBİ’ler için kesin çizgileri ile evrensel bir tanım yapılamamaktadır. Bu kavramın içeriği ülke, bölge,

7

Cevdet Baykal, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin İhracatta Örgütlenmesine Bir Model: Sektörel Dış Ticaret Şirketleri, Dış Ticaret Müsteşarlığı Yayınları, Ankara, 1996, s. 7.

8

R. Vercan, “Bir KOBİ’nin Doğası ve KOBİ’lerin Bilgisayar Kullanımı”, MPM Anahtar Dergisi, 145, Ocak 2001, s. 28.

9

Andrew J. Szonyi ve D. S. Steinhoff, Small Business Management Fundamentals, 2. Edition, Mc Graw-Hill, Inc., Canada, 1991, ss. 4-5.

(22)

kültür ve yöreye göre değişebildiği gibi aynı ülke içerisindeki kurumlara göre de değişebilmektedir.

Ülkelerin ekonomik yapıları değiştikçe, KOBİ’lerin tanımlanmasında kullanılan kriterler de değişmekte ve ülkelerin ekonomik yapılarıyla bağlantılı olarak farklı kriterler kullanılmaktadır10. KOBİ’lerin tanımlanmasında en fazla kullanılan kriter, ölçme ve karşılaştırma kolaylığı nedeniyle “istihdam edilen çalışan sayısı” olmaktadır. İşletmeleri ölçek bakımından sınıflandırmada bu kriter tek başına yeterli olmamakla birlikte, karşılaştırma yapılmasında temel olarak alınmaktadır. Bu kritere ilaveten bazı tanımlamalarda sabit sermaye yatırım tutarı ya da yıllık satış tutarı gibi kriterlerin de kullanıldığı görülmektedir11.

Ülkemizde, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin tanımına, niteliklerine ve sınıflandırılmasına ilişkin esasların belirlenmesi ve bu tanım ve esasların tüm kurum ve kuruluşların uygulamalarında esas alınmasını sağlamak amacıyla, 18.11.2005 Tarihli 25997 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik” oluşturulmuştur. Bu yönetmeliğe göre; KOBİ'ler aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır12:

Mikro işletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu bir milyon Yeni Türk Lirası’nı aşmayan çok küçük ölçekli işletmeler,

Küçük işletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu beş milyon Yeni Türk Lirası’nı aşmayan işletmeler,

Orta büyüklükteki işletme: İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmi beş milyon Yeni Türk Lirası’nı aşmayan işletmeler.

10

Nusret Ekin, Gelişen Ülkelerde ve Türkiye’de Bir İstihdam Politikası Olarak Küçük Ölçekli İşyerlerinin Teşviki, İTO Yayınları, İstanbul, 1993, s. 20.

11

Ahmet Palas ve B. Oğuzkurt, Small and Medium Sized Manufacturing Industry Establishment in Turkey, İstanbul, 1997, s. 467.

12

(23)

Ülkemizde farklı kuruluşlar tarafından aşağıdaki şekilde farklı tanımlamalar yapılmaktadır13:

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), 1-50 kişi arasında işçi çalıştıranları küçük ölçekli işletme, 51-150 kişi arasında işçi çalıştıran işletmeleri ise orta ölçekli işletme şeklinde tanımlamaktadır.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 1-150 kişi arasında işçi çalıştıran işletmeleri KOBİ olarak tanımlamaktadır.

Halk Bankası, işçi sayısı 1-150 arasında olan ve sabit yatırım tutarı 100 bin YTL’yi aşmayan KOBİ’leri Teşvik Belgeli KOBİ, işçi sayısı 1-250 arasında olan ve sabit yatırım tutarı 400 bin YTL’yi aşmayan KOBİ’leri ise normal KOBİ olarak tanımlanmaktadır.

Eximbank, 1-200 arasında işçi çalıştıran işletmeleri KOBİ olarak kabul etmektedir.

Hazine Müsteşarlığı, en fazla 400 bin YTL tutarında sabit yatırım harcaması yapan işletmeleri KOBİ olarak nitelendirmektedir.

Dış Ticaret Müsteşarlığı’na göre ise KOBİ’ler, imalat sanayinde faaliyet gösteren, 1-200 kişi arası işçi çalıştıran, gerçek usulde defter tutan ve arsa ve bina hariç sabit sermaye tutarı bilanço değeri itibariyle 2 milyon ABD Doları karşılığı YTL’yi aşmayan işletmelerdir.

Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), 1-9 kişi arasında işçi çalıştıran işletmeleri çok küçük ölçekli, 10-49 kişi arasında işçi çalıştıran işletmeleri küçük ölçekli ve 50-99 kişi arasında işçi çalıştıran işletmeleri ise orta ölçekli işletmeler olarak ele almaktadır.

Türkiye Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Sahipleri ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV), 1-5 arası işçi çalıştıran işletmeleri çok küçük ölçekli, 5-100 arası işçi çalıştıran işletmeleri küçük ölçekli ve 100-200 arası işçi çalıştıran işletmeleri de orta ölçekli işletmeler olarak sınıflandırmaktadır.

13

(24)

Ankara Sanayi Odası (ASO), 10-30 kişi arasında işgören çalıştıran işletmeleri küçük, 30-299 kişi arasında işgören çalıştıran işletmeleri ise orta ölçekli işletme olarak tanımlamaktadır. İstanbul Sanayi Odası (İSO), 1-19 arası işçi çalıştıran işletmeleri küçük işletme olarak değerlendirirken, 20-99 arası işçi çalıştıran işletmeleri orta ölçekli işletme olarak ele almaktadır14. Ege Sanayi Odası ise, küçük ölçekli sanayi işletmelerini 5-10 arası kişi istihdam eden, orta ölçekli sanayi işletmelerini ise 51-99 arası kişi istihdam eden birimler olarak tanımlamaktadır15.

1.1.2. Dünyada Küçük ve Orta Ölçekli İşletme Tanımları

Türkiye’de KOBİ kavramı ve tanımını ele aldıktan sonra dünyada KOBİ’lerle ilgili yapılan çeşitli tanımlamalara bakmak, ülkemiz ve diğer ülkelerin karşılaştırılması açısından bir gereklilik arz etmektedir. Bu bağlamda, aşağıda AB, ABD, Japonya ve Rusya’da yapılan KOBİ tanımlamalarına yer verilecektir.

1.1.2.1. Avrupa Birliği (AB)

KOBİ’ler, Avrupa Birliği (AB) ekonomisinde de, tüm ekonomilerde olduğu gibi, gerek istihdam ve gerekse ekonomik büyümede önemli role ve büyüklüğe sa-hiptir. AB’ye üye olan ülkeler düzeyinde KOBİ’lerin toplam işletmeler içindeki payı yaklaşık olarak % 99,9’dur. Dünyadaki birçok ülkede olduğu gibi, AB’de de KOBİ’lerin gerek istihdam yaratmada gerekse ekonomik büyümede oynadıkları önemli rol, söz konusu kesimin geliştirilmesi ve desteklenmesine yönelik olarak AB ve üye ülkeler düzeyinde politikalar geliştirilmesine ve uygulanmasına neden olmuştur16. Çünkü özellikle Avrupa ülkelerinde, KOBİ’lerin yenilikçilik, ekonomik istikrar ve istihdam gibi anahtar faktörlerin başarıya ulaşmasında stratejik bir pozisyonda oldukları kabul edilmektedir17.

AB’de KOBİ tanımı ve sınıflandırması AB düzeyinde yapılmış, ancak esnaf ve sanatkâr işletmelerinin tanımı ilgili ülkelere bırakılmıştır. AB, farklı KOBİ tanımı ve

14

Hüseyin Demir ve A. Karakayalı, “1996 Yılı Çerçevesinde Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler”, Dış Ticaret Dergisi, Temmuz 1996, s. 52.

15

Ermukan Şengezer, “Türk KOS’u İçin Uygun Büyüklük Tanımı”, Ankara Sanayi Odası Dergisi, 115, Mayıs-Haziran-Temmuz 1992, s. 25.

16

Ayşe Ege, Ş. Eğitim ve U. Acar, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Muhtemel Etkiler ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, KOSGEB Yayınları, Ankara, 1993, s. 44.

17

Panagiotis Damaskopoulos ve T. Evgeniou, “Adoption of New Economy Practices by SMEs in Eastern Europe”, European Management Journal, 21, 2, 2003, s. 133.

(25)

ifadelerinin rekabete zarar verebileceğini göz önünde bulundurarak 07.02.1996 tarihli konsey kararı ile KOBİ tanımında personel sayısı, bilanço büyüklüğü ve bağımsızlık derecesini 3 temel kriter olarak belirlemiştir18.

Avrupa Komisyonu’nun 3 Nisan 1996 tarihli 96/280/AT sayılı Tavsiye Kararı ile düzenlenmiş olan KOBİ tanımı, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, yeni bir tavsiye kararınca tekrar düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, değişik kategorilerdeki KOBİ’lere daha uygun olmak hedefi ışığında, KOBİ’lerle ilgili yeni Tavsiye Kararı, değişik nitelikteki işletmeleri, “özerk, partner ve bağımlı olmak üzere üçe ayırmaktadır. Bu üç farklı grubun tanımı dışında kalan işletmeler ise KOBİ statüsü çerçevesinde değerlendirilmemektedir19:

Özerk İşletme: Eğer işletmeniz başka bir işletmenin ve/veya başka bir işletme sizin şirketinizin sermaye veya oy hakkının % 25’inden daha azına sahip ise bu tarz işletmeler özerk statüsüne girmektedir.

Partner İşletmeler: Eğer işletmeniz, başka bir işletmenin % 25’inden fazla ve % 50’den az hissesine sahip ise ve/veya başka bir işletme sizin işletmenize bu oranlarda sahip ise, bu tip işletmeler partner statüsüne girmektedir.

Bağımlı Şirketler: Eğer şirketiniz başka bir şirketin oy hakkının veya hisselerinin % 50 ve daha fazlasına sahip ise ve/veya başka bir şirket sizin şirketinizin oy hakkı veya hisselerine % 50 oranında sahip ise, bu tip işletmeler bağımlı statüsüne girmektedir.

Bu detaylar ışığında, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren kullanılan yeni KOBİ tanımı şu şekildedir. KOBİ tanımı; 250 çalışandan daha az sayıda çalışanı olan, yıllık bilançosu en fazla 43 Milyon Euro ve/veya yıllık cirosu ise 50 milyon Euro’dan az olan işletmeleri içermektedir. Bu noktada “küçük” ve “orta ölçekteki” işletmeler için bir ayrım yapmak gerekmekte olup, “küçük” işletmeler, 50 veya daha az çalışan bulunduran, yıllık ciro ve/veya bilançosu 10 milyon Euro’yu geçmeyen işletmelere denmektedir. “Mikro” işletme ise 10 kişiden az çalışanı olan ve yıllık ciro ve/veya

18

Meral Sayın ve M. A. Fazlıoğlu, AB’de KOBİ Destekleme Programları ve Diğer Teşvik Araçları, KOSGEB Yayınları, Ankara, 2000, s. 4.

19

AB KOBİ Politikaları Bilgi Notu, İstanbul, 2005,

(26)

bilançosu 2 milyon Euro’yu geçmeyen işletmelere denmektedir. Bir işletmenin sermayesi ya da oy haklarının % 25’i veya daha fazlası direkt ya da doğrudan olarak bir veya birden fazla kamu kuruluşu tarafından, birlikte veya tek tek kontrol ediliyorsa, o işletme KOBİ olarak tanımlanamaz20.

1.1.2.2. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)

ABD’de KOBİ’ler için bir resmi tanımlama yoktur. Ancak Amerikan Kongresi’nin 1953 yılında çıkardığı Küçük İşletme Kanunu; KOBİ’leri, sahipliği ve yönetimi bağımsız olan ve faaliyet gösterdiği alanda hâkim gücü bulunmayan işletmeler olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım aşağıdaki dört unsuru içermektedir:

 İşletmenin sahibi aynı zamanda işletmenin yöneticisi durumundadır.  Yönetim bağımsız bir yapı sergilemektedir.

 Sermaye sahipliği bir ya da birkaç kişi ile sınırlı kalmaktadır.  İşletme yerel düzeyde faaliyet göstermektedir.

ABD ekonomisine bakıldığında toplam işletmelerin % 97,2’sinin KOBİ’lerden oluştuğu görülmektedir. Bu işletmeler, toplam istihdamın % 50’sini oluşturmaktadır. KOBİ’lerin yatırımlardaki payı % 38, üretimdeki payı % 36 ve ihracattaki payları % 32’dir. Banka kredilerinin de % 42’si KOBİ’ler tarafından kullanılmaktadır. ABD’de KOBİ’lere finans, garantörlük, fon katkıları, altyapı desteği, danışmanlık, eğitim ve risk sermayesi gibi konularda destek sağlanmakta olup, bu alanda faaliyet gösteren 10’u yerel ve 111’i bölgesel olmak üzere toplam 121 merkez, çıkarılmış bulunan 15 kanuna bağlı olarak faaliyet göstermektedir21.

1.1.2.3. Japonya

Japonya’da KOBİ tanımlamaları üç ana sektöre göre ayrı ayrı yapılmaktadır. Tanımlamada kullanılan kriterler ise işçi sayısı ve sermaye tutarıdır22. Buna göre; imalat, madencilik ve sanayi sektörlerinde, toplam işçi sayısı 300’den az olan ve

20

A.g.e., http://www.mess.org.tr/ab/absol/ABKobiPolitikalari.pdf, (29.12.2005), s. 5. 21

Turgay Bozkurt, “Değişen Dünyada ve Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi”, Makine Mühendisleri Odası Semineri, Kasım 1991, s. 29.

22

Fatih Ürer, Japonya’da Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere Yönelik Ekonomik ve Sosyal Politika ve Tedbirlerin Türkiye Bakımından Değerlendirilmesi, DPT Yayınları, Ankara, 1985, s. 12.

(27)

sermaye tutarı 100 milyon Yen’i geçmeyen işletmeler; ticaret sektöründe, toplam işçi sayısı 100’den az olan ve sermaye tutarı 30 milyon Yen’i geçmeyen işletmeler; perakende ticaret ve hizmetler sektörlerinde de toplam işçi sayısı 50’den az olan ve sermaye tutarı 10 milyon Yen’i geçmeyen işletmeler küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak tanımlanmaktadır23.

Japonya ekonomisinde KOBİ’lere ilişkin aşağıdaki değerler KOBİ kanununun yayınlandığı 1963’ten bu yana geçen süre içerisinde çok fazla değişiklik göstermemiştir. Buna göre Japonya ekonomisinde KOBİ’ler; toplam işletmelerin % 99,1’ini ve toplam istihdamın da % 78’ini oluşturmaktadırlar. Ayrıca Japon KOBİ’leri, yaklaşık olarak toptan ticaretin % 61,4’ünü ve perakende ticaretin de % 78’ini gerçekleştirmektedirler24.

1.1.2.4. Rusya

Rusya’da, 1996’da çıkarılan Federal yasaya göre, en fazla 100 işgören çalıştıran ve sahibi devlet ya da büyük işletmeler olmayan tüm işletmeler küçük işletme olarak adlandırılmaktadır. 2000 yılında yapılan bir araştırmaya göre küçük çaptaki çiftçiler dâhil olmak üzere toplam küçük işletme sayısı 873.000’dir. Bu işletmelerde ise yaklaşık olarak 7 milyon işçi istihdam edilmektedir. Bu sayı sözleşmeli olarak ve part-time çalışanlarla birlikte 12 milyonu bulmaktadır. Diğer ülkelerin aksine, Rusya’daki küçük işletmelerin toplam işletmelere olan oranı yaklaşık % 31,8’dir25.

Rusya’da KOBİ kavramı nispeten genç bir olgudur. Çünkü diğer Doğu Bloğu ülkelerinin aksine, özel girişimcilik eski Sovyet ekonomisinde hiçbir şekilde var olmamıştır. Bu koşullar altında, planlı ekonomi döneminden sonra Rusya’da özel küçük işletmelerin gelişimi halen devam etmektedir26.

23

M. Tamer Müftüoğlu, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler: Sorunlar Öneriler, 3. Baskı, Desen Ofset, Ankara, 1993, s. 111.

24

Eric Altbach, “Small and Medium Sized Businesses in the Changing Japanese Economy”,

http://www.jei.org/index.shtml, (12.04.2005). 25

I. Astrakhan ve A. Chepurenko, “Small Business in Russia: Any Prospects After A Decade?”, Futures, 35, 2003, ss. 342-346.

26

(28)

1.2. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Ortak Özellikleri

Küçük işletmeleri tanımlamak amacıyla kullanılan kantitatif ve kalitatif ölçütler, ülkelerdeki ekonomik ve sosyal yapıya ve sektörel dalgalanmalara göre değişebileceğinden, KOBİ kavramının da farklı şekillerde algılanması doğal kabul edilmelidir. Diğer taraftan, kullanılan ölçütler ne olursa olsun, KOBİ tanımı büyük ölçüde o andaki sorunla veya yapılan analizin amacıyla yakından ilişkilidir. Bu açıdan ele alındığında, ekonomik birim olarak tüm KOBİ’ler aşağıda sayılan üç ortak özelliğe sahiptirler27.

1.2.1. Bağımsız Olmak

Büyük işletmelerin aksine KOBİ’lerde işletme yöneticisi üzerinde işletme sahibinden, hissedarlarından veya ana kuruluştan gelen doğrudan bir kontrol mevcut değildir. Çünkü, KOBİ’lerde genellikle işletme sahibi aynı zamanda işletmesinin yöneticisidir ve işletmesini başkalarından emir almadan yönetmektedir. Bu durum, küçük işletmelerin en önemli özelliklerinden birini oluşturur. Bağımsız olmak, bir başka anlatımla, kendinin patronu olmak birçok insan tarafından arzulanan bir olgudur ve küçük işletmeler kişilere bu olanağı sağlar. Böylece, birçok kişi başkalarına bağımlı olmadan hayallerini gerçekleştirebilmekte, yeteneklerini kanıtlayabilmekte ve yaratıcılıklarını ortaya koyabilmektedir.

1.2.2. Girişimcilik Özelliği

Kişilerin başkalarına bağımlı olmadan hayallerini gerçekleştirmeyi, yeteneklerini kanıtlamayı ve yaratıcılıklarını ortaya koymayı amaçlamaları ve bu amaçlarını gerçekleştirmek için de işletme kurmaları, bir girişimde bulunmayı zorunlu kılmaktadır. Böylece, kurulan her KOBİ bir girişimin sonucu olmaktadır. Kimi durumlarda, kişiler başkalarının yanında ücretle çalışma olanağına sahip olmadıklarından kendi işlerini kuruyor olsalar da, çoğu durumda, işletme kurma nedeninin arkasındaki temel etken girişimcilik güdüsüdür.

27

Oktay Alpugan, Küçük İşletmeler: Kavramı Kuruluşu ve Yönetimi, 2. Baskı, Der Yayınları, Ankara, 1994, ss. 12-14.

(29)

1.2.3. Kişisel İlişkiler

KOBİ girişimcilerinin personeli ve müşterileri ile olan ilişkileri, çoğu kez, işçi-işveren ve müşteri-işletme ilişkilerinin çok ötesindedir. Onlar, müşterilerinin çoğunu kişisel olarak tanımalarının yanı sıra, yanlarında çalışanları da yakından tanırlar. Küçük işletme sahiplerinin müşterileri ve personeli ile olan ilişkileri informel biçimde oluşur ve yürütülür. Bu ilişkiler çoğu zaman, iş ilişkilerinden de öteye, kişisel ilişkilere dayanmaktadır. İşletmede çalışanlar girişimciyi yalnızca kendilerine iş sağlayan bir işveren olarak değerlendirmezler. Müşteriler de işletmeyi yalnızca gereksinmelerini karşıladıkları bir yer olarak düşünmezler. Müşterilerini kişisel olarak tanıyan işletme sahibi, onların gereksinmelerini, arzularını ve sorunlarını daha iyi görebilmektedir. Buna karşılık, müşterileri de işletme sahibinin iyi niyetli çabalarını ve sorunlarını daha iyi anlayabilmektedirler. Bu kişisel ilişkiler, küçük işletmelere büyük işletmelerin sahip olmadıkları ve isteseler de satın alamayacakları bir avantaj sağlamaktadır.

1.3. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Sınıflandırılması

KOBİ’leri sadece bir grupta toplayarak incelemek oldukça zordur. Fabrikalardan el sanatkârlığına, ticarethanelerden hizmet birimlerine kadar birçok işletmeyi kapsayan heterojen bir yapı söz konusudur. Ayrıca geleneksel yöntemlerle çalışan işletmelerden modern işletmelere, bağımsız çalışan firmalardan uydu şirketlere ve fason imalatçılara kadar çok geniş bir yelpaze içinde yer almaktadırlar. Bu bakımdan bu işletmeler, değişik bakış açılarına göre farklı şekillerde sınıflandırılabilmektedirler28. Fakat sınıflandırmaya geçmeden önce KOBİ’lerin sınıflandırılmasında kullanılan ölçütleri incelemek yararlı olacaktır.

1.3.1. KOBİ’lerin Sınıflandırılmasında Kullanılan Ölçütler

İşletmeleri büyüklüklerine göre sınıflandırma ve bu sınıflandırmalarda kullanılan kriterler konusunda gerek bilim adamları ve araştırmacılar gerekse uygulayıcılar ve ilgili kuruluşlar arasında bir görüş birliğine ulaşılmış değildir. Küçük ve orta ölçekli işletme kavramlarının hangi büyüklükteki işletmeleri kapsadığı

28

Adnan Çelik ve T. Akgemci, Girişimcilik Kültürü ve KOBİ’ler, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 1998, s. 71.

(30)

ülkedeki endüstriyel gelişme düzeyine, işletmelerin faaliyette bulunduğu sektörlere, hitap ettikleri pazarların büyüklüğüne ve kullanılan üretim teknolojilerine bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Fakat günümüzde KOBİ’lerin sınıflandırılmasında en çok kullanılan ölçütler nitel ve nicel ölçütler biçiminde ikiye ayrılmaktadır.

1.3.1.1. Nitel (Kalitatif) Ölçütler

Küçük işletmeler tanımlanırken nitel ölçüt olarak aşağıdaki esaslar göz önüne alınmalıdır29.

 Girişimcilik, işletme sahipliği ve yöneticilik aynı kişide bütünleşmektedir. Aile bireyleri de işletmede fiilen çalışmaktadırlar.  Yönetici bağımsızdır. Yönetici aynı zamanda işletme sahibi olduğu

için dışarıdan yeterli ölçüde denetlenmemektedir.

 Sahip yönetici, büyük işletmelerdeki profesyonel yöneticilerden farklı olarak aynı zamanda zarar ve iflas riskini üstlenmektedir.

 İşletme ve işletme sahibi arasında tam bir bütünleşme hatta özdeşleşme gerçekleşmektedir. İşletme, sahip yöneticinin hayatının en önemli parçası haline gelmektedir.

 İşletmenin hedef pazarı genellikle yöreseldir.

 Sermaye piyasalarından fon bulma imkânı yoktur. Finansman daha çok bireysel ve küçük sermaye gruplarınca sağlanmaktadır.

 İşletme sahibi işletmede fiilen çalışmaktadır. Sahip yönetici, işletme büyüdükçe fiilen çalışmaya devam etmekte ama daha çok gözetim ve denetim konularında yoğunlaşmaya başlamaktadır.

 İşletme sahibi ile çalışan personel arasındaki ilişki dolaysız ve samimi niteliktedir.

İşletmenin küçüklüğü, işletme sahibinin ve girişimcinin işletme üzerindeki kontrolünün tam olmasını sağlamaktadır. KOBİ’lerde işbölümü ve uzmanlaşma

29

BİAR, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Yatırım Kararı ve Yatırım Teşvikleri, BİAR Yayınları, Ankara, 1992, s. 3.

(31)

kavramlarının genellikle yerleşmemesi ve bu nedenle yabancılaşmanın fazla yaşanmaması, girişimcinin işletme politikasını ve stratejilerini belirlemede daha tepkisel ve isabetli davranmasını kolaylaştırmaktadır. Sahip yönetici karar alırken de tek sorumlu olduğundan, kararlarını gerektiğinde gözden geçirebilmekte, böylece uygulamada esneklik sağlayabilmektedir. İşletmenin vizyon ve misyonu bizzat işletme sahibi tarafından belirlendiği için de koordinasyon problemleri fazla ortaya çıkmamaktadır30.

1.3.1.2. Nicel (Kantitatif) Ölçütler

Nicel ölçütler de tıpkı nitel ölçütlerde olduğu gibi, ülkenin ve sektörün ekonomik ve sosyal durumuna göre değişmekle birlikte işletmelerin ölçülebilir ve istatistik olarak ifade edilebilir büyüklüklerini göstermekte ve karşılaştırmalara olanak tanımaktadır. KOBİ’lerle ilgili kurumların kullandıkları ölçütlerin başlıcaları aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir31.

 İstihdam edilen işgörenlerin sayısı,  Kapasite büyüklüğü,

 İşletmedeki makine parkının değeri,  Sabit varlıkların tutarı,

 Toplam maliyet,

 Belirli bir sürede kullanılan enerji miktarı,  Belirli bir sürede kullanılan hammadde miktarı,  Ücret ve maaşlar toplamı,

 Belirli bir süredeki katma değeri.

Nicel ölçütlerin sağlıklı ve uygulanabilir olması için taşımaları gereken bazı özellikler bulunmaktadır. Bu özelliklerin en önemlileri aşağıda sıralanmaktadır32.

 Ölçülebilirlik ve ölçüye esas alınan bilginin kolayca elde edilmesi,

30

Enis Ömer Akbulut, Küçük ve Orta Boy İşletmeler Politikalar Öneriler, DPT Yayınları, Ankara, 1991, ss. 5-6.

31

BİAR, a.g.e., ss. 3-4. 32

(32)

 Ölçütlerin işletmenin potansiyel üretkenlik gücünü gerçekten tahmin edebilir nitelikte olması,

 Ölçütlerin parasal birimlerle değil, fiziksel birimlerle ifade edilmesi, böylece fiyat dalgalanmalarından etkilenmemesi.

1.3.2. KOBİ’lerin Sınıflandırılması

KOBİ’leri pek çok farklı açıdan sınıflandırmak mümkündür. Ancak, literatüre göre genellikle iki farklı bakımdan sınıflandırma yapıldığı görülmektedir. Bunlar, fonksiyon bakımından sınıflandırma ve işgören sayısı bakımından sınıflandırmadır.

1.3.2.1. Fonksiyon Bakımından Sınıflandırma

KOBİ’ler fonksiyonlarına göre genellikle 3 grupta toplanmaktadırlar33. i. İmalat İşletmeleri:

İmalat sektöründe yer alan KOBİ’ler genellikle, kompleks ürünler üreten büyük imalat işletmelerine ara ürün üretmekte ya da basit ürünler üretmektedirler. Çok sayıda parçadan oluşan ürünlerin küçük parçaları genellikle bu tip işletmeler tarafından imal edilirler. Bu tip işletmelere örnek olarak bilgisayar ya da otomobil parçaları üreten işletmelerle dondurma, oyuncak ve mobilya üreten işletmeler gösterilebilir.

ii. Ticaret İşletmeleri:

Bu tip KOBİ’ler genellikle toptan ve perakende ürün satışı gibi konularla ilgilenen ve dağıtım zincirinde yer alan aracılar niteliğindedirler. Ticaretle uğraşan KOBİ’ler, doğrudan müşteriye satış yapmak yerine perakendecilere mal vermektedirler. Çok fazla sermaye ve işgücü gerektirmemesi nedeniyle, KOBİ’ler arasında en yaygın olan türdür.

iii. Hizmet İşletmeleri:

Hizmet sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’ler de yaygın olarak görülmektedirler. Hizmet işletmelerinin çoğu, konularında meslekî eğitim görmüş profesyonel kişileri veya teknik elemanları istihdam etmektedirler. Bu tip işletmeler,

33

Ömer Dinçer, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, Timaş Yayınevi, İstanbul, 1994, ss. 350-352.

(33)

imalat ve ticaretle uğraşan KOBİ’lerin aksine doğrudan tüketiciye hizmet etmektedirler. Günümüzde, bireylerin satın alma güçleri arttıkça, pek çok hizmeti satın almayı tercih eder hale gelmişlerdir. Bunun sonucu olarak bu tür KOBİ’lerin sayısı hızla artmıştır. Hizmet sektöründeki KOBİ’lere örnek olarak, kuru temizleme işletmeleri, kuaförler, oteller ve seyahat acenteleri verilebilir.

1.3.2.2. İşgören Sayısı Bakımından Sınıflandırma

İşgören sayısı bakımından sınıflandırma kapsamında, Sanayi Yatırım ve Kredi Bankası’nın da uygun gördüğü ve ülkemizde de kabul gören ayrım aşağıdaki şekildedir34.

i. İşyerleri:

Ücretli işçi çalıştırmayan, sadece işletme sahibinin ve aile bireylerinin çalıştığı işletmelerdir.

ii. Çok Küçük İşletmeler:

1-9 arasında personel istihdam eden işletmelerdir. Bu gruptaki sınıflandırmaya aile bireyleri ile işyerinde sanat öğrenen çıraklar dâhil edilmemektedir.

iii. Küçük İşletmeler:

10-49 arasında personel istihdam eden işletmelerdir. Çok küçük işletme tanımına paralel olarak alt sınırı 5 personele kadar da indirilebilir. Bu tür işletmelerde makine parkının üst sınırı da 500 bin dolar civarındadır.

iv. Orta Ölçekli İşletmeler:

50-249 arasında personel istihdam eden işletmeler orta ölçekli işletmeler olarak adlandırılmaktadır. Bu tür işletmelerin makine parkının değeri toplamı da 5 milyon doları bulmaktadır.

34

Ali Kaya, Bilişim ve İletişim Işığında Girişimcilik ve KOBİ Yönetimi, Eğitim Kitabevi, Konya, 2004, ss. 132-133.

(34)

v. Büyük İşletmeler:

İstihdam edilen personel sayısı 250’den fazla ve makine parkı değeri 5 milyon doların üzerinde olan işletmelerdir.

1.4. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Avantaj ve Dezavantajları

Günümüzde, dünyanın hangi bölgesinde olursa olsun, ülkelerin ulusal ekonomileri incelendiğinde, ekonomideki tüm işletmeler arasında KOBİ’lerin oranının % 90’ların üzerinde olduğu görülecektir. Fakat bu durum, ne büyük işletmelerin yardımsever politikalarının ne de devletin sübvansiyon politikalarının bir sonucu değildir. Bu açıdan bakıldığında, dünya ekonomilerinin en güçlü dinamiğini oluşturan KOBİ’lerin diğer işletmeler karşısında pek çok avantaja sahip olduğu görülecektir35. Fakat KOBİ’lerin pek çok avantajının olduğu kadar dezavantajlarının olduğu da unutulmamalıdır.

1.4.1. KOBİ’lerin Avantajları

Küçük bir işletmeye sahip olmak öncelikle büyük işletmelerle rekabet etmede girişimciye iki temel avantaj sağlayabilir. Bunlar; müşteri ve işletme personeliyle daha yakın ilişkiler içerisinde bulunmak ve pazarlama, üretim ve hizmet konularında büyük işletmelere göre daha esnek olabilmektir36.

Yukarıda sayılan iki temel avantaj dışında KOBİ’lerin daha pek çok avantajı bulunmaktadır. Bunlardan en önemlilerine aşağıda değinilmektedir37.

 KOBİ’ler, çok büyük yatırım ve teknoloji gerektirmeyen mal ve hiz-met üretiminde esnek bir yapıya sahiptirler. Tüketici isteklerine uygun üretim değişikliğine gitmeleri mümkündür. Tüketicilerin, gelirlerindeki artışa bağlı olarak, mal ve hizmette aradıkları stil, kalite, ambalaj farklılığı vb. konulara uygun üretimin gerçekleştirilmesi açısından KOBİ’lerin uyum sağlama süreci daha kısadır.

35

Szonyi ve Steinhoff, a.g.e., s. 17. 36

Tahir Akgemci, A. Çelik ve A. Akatay, “Konya Küçük ve Orta Boy İşletmelerinde Yapılan Yönetim ve Sorunlarına İlişkin Bir Araştırma”, Yeni İpek Yolu Dergisi, KTO Yayınları, Eylül 1996, s. 24.

37

Mehmet Behzat Ekinci, Türkiye’de KOBİ’lerin Kurumsal Gelişimi ve Finansal Sorunları, ASKON Yayınları, İstanbul, 2003, ss. 19-20.

(35)

 Kapasite küçüklüğüne bağlı olarak sabit giderlerinin az olması, üretim maliyetlerinin de düşük seviyede gerçekleşmesi demektir.

 Personel sayısının az olması dolayısıyla KOBİ’lerde yönetim kolay-dır. Zaten genelde yönetici, bizzat işletme sahibinin kendisidir. Yapılan araştırmalara göre işyerinde istihdam edilen planlayıcı sayısı arttıkça verimlilik düşmektedir. KOBİ’lerde ise kararlar, genelde üretime bizzat katılanlarla fikir alışverişi sonucunda alınıp uygulamaya konulduğundan söz konusu kararlar daha isabetli olmakta ve bu da başarı oranını artırmaktadır.

 Personel sayısının az olması dolayısıyla ilişkiler daha çok birincil niteliktedir ve işbirliği duygusu büyük işletmelerdekine göre daha fazladır.

 Üretimlerinin fazla olmayışı dolayısıyla depolama ve satıştan doğan sorunları nispeten azdır.

 KOBİ’lerde emek verimliliğinin büyük işletmelere oranla fazla olduğu da söylenebilir.

 KOBİ’lerde finansal kaynak temininde yabancı kaynaklar yerine öz kaynaklara müracaat edilmesi, elde edilen kârın tüketim harcamaları yerine yatırım harcamalarına kanalize edilmesini sağlamakta ve bu da işletmenin daha az maliyetle daha fazla büyümesine olakan tanımaktadır.

 KOBİ’lerin istihdama katkıları da yüksek orandadır. Desteklenmeleri ve sayılarının artırılması durumunda bulundukları ekonomide işsizlik oranının azaltılmasına büyük katkıları söz konusu olmaktadır.

 KOBİ’ler, büyük işletmelerin tamamlayıcısı durumundadırlar. Günü-müzde büyük işletmeler, maliyeti yüksek ve idaresi zor entegre tesis kurma yerine yan sanayilerden faydalanarak üretimlerini gerçekleştirme yolunu tercih etmektedirler. Şüphesiz, yan sanayinin büyük çoğunluğunu KOBİ’ler oluşturmaktadır.

(36)

 Bilindiği gibi tam rekabet piyasasının temel varsayımlarından biri de piyasada çok sayıda satıcının var olmasıdır. Bu durum, rekabet ortamının oluşmasına ve tekelleşmenin engellenmesine imkân sağlamaktadır. Söz konusu durum, KOBİ’ler için de uyarlanabilir. Yani çok sayıda KOBİ’nin varlığı, rekabet ortamının oluşmasını sağlamaktadır.

 KOBİ’ler, bölgeler arası dengeli büyümeye de imkân

sağlamaktadırlar.

1.4.2. KOBİ’lerin Dezavantajları

KOBİ’lerin büyük işletmeler karşısında nitel ve nicel özelliklerinden kaynaklanan bir takım dezavantajları bulunmaktadır. Bunların başlıcaları aşağıdaki gibi sıralanabilir38.

 KOBİ’ler sermaye piyasasına giremedikleri gibi, bankalardan kredi sağlamak konusunda da büyük işletmelere göre güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Yatırımlarında kullanabilecekleri fonlar bakımından da bu işletmeler büyük işletmelerden daha zayıf durumdadırlar.

 Yönetim ve organizasyon açısından bu işletmelerde yönetici, genellikle aynı zamanda işletmenin de sahibidir. Bu durum değişikliklere hızla uyum sağlanmasını kolaylaştırır. Ancak bunun için yöneticinin piyasa ve gelişen teknolojiler hakkında gerekli olan teknik ve meslekî bilgiye sahip ve değişikliğe açık bir yapıda olması gerekir. Aksi durumda bu bir dezavantaj olabilir.

 Pazarlama açısından ise, bu işletmelerde ayrı bir pazarlama bölümünün bulunmaması bu görevin de işletme sahibince yapılması anlamına gelmekte; bu durum, işletme sahibi ve yöneticisinin bu konuda da bilinçli ve eğitimli olmasını gerektirmektedir. Tüketici tercihinin çok hızlı biçimde değiştiği günümüzde bir işletmenin

38

Adnan Çelik, N. Göksu, M. Bilginer ve Ö. Fettahlıoğlu, Yeni Stratejiler Karşısında KOBİ’ler, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yayınları, Kahramanmaraş, 1997, ss.13-14.

(37)

pazarlama sorumluluğunu almak tek başına ağır bir yük iken; sahip veya yönetici diğer işler yanında tüketici tercihlerini saptamak, gelen siparişleri değerlendirmek ve işletmenin tanıtımını yapmak gibi işlevleri de üstlenmektedir. Bu da bazı aksaklıkların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.

 Bu işletmeler, devlet ihalelerinde de büyük işletmeler karşısında zayıf durumdadırlar. Firmalar, ya ihaleden haberdar olamamakta, ya da istenilen işin büyüklüğü ihaleye girmelerine engel olmaktadır.

 Üretim açısından ise bu işletmeler üretimlerindeki esnekliğe bağlı olarak, farklı girdiler kullanmakta, aynı girdiden büyük alımlar yapamadıkları için büyük firmalara göre iskontolardan daha az yararlanmaktadırlar.

 Personel açısından bakıldığında ise, bu işletmelerde genellikle uzman personel istihdam edilememekte, bunun yerine işletme sahip veya yöneticisi işletmenin bütün fonksiyonlarını kendi şahsiyetinde toplamakta, bu da genelde, bilginin yerini tecrübenin almasına neden olmaktadır.

 Muhasebe açısından ise, bu işletmelerde muhasebe kayıtları işletmenin durumu hakkında bilgi sağlamak için değil, yükümlülük olduğu için tutulmaktadır. Bu nedenle muhasebe kayıtlarından işletmenin geleceğini planlamak için yararlanılamamaktadır.

 Teknoloji ve bilgi akımı açısından büyük işletmelere oranla bu işletmeler, müşteriye olan yakınlıklarından dolayı ürünlerinde yapmaları gereken değişiklikleri daha çabuk hissetmektedirler. Ancak, bu yöndeki planlarını hayata geçirmekte zorluk çekmektedirler. Bu durum bu işletmelerde Ar-ge faaliyetleriyle teknolojik yeniliklere yeterince para ve zaman ayrılmamasından kaynaklanmaktadır.

(38)

KOBİ’ler, aşağıdaki konularda da bir takım dezavantajlar ile karşı karşıya kalabilmektedirler39:

 Olumsuz rekabet,

 Genel yönetim yetersizliği,

 Karar almada tek yöneticiye bağımlılık,  Bağımsızlığını kaybetme ve batma riski,  Sermaye yetersizliği,

 Ürün geliştirme eksikliği,

 İşyerinin veya yerleşim alanlarının küçüklüğü,  Üretim ve satış arasındaki koordinasyon eksikliği,  İşletmenin küçüklüğü,

 Mevzuat ve bürokrasi.

1.5. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Çalışma Alanları

Küçük işletmeler için uygun çalışma alanlarının neler olduğu konusu, girişimcilerin yanıtını en çok aradıkları sorulardan biridir. Küçük işletmelerin çalışma alanları oldukça geniştir. Birkaçı dışında, küçük işletmeler sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinin tüm işkollarında çalışma olanağı bulabilirler. Bununla beraber, tüm çalışma alanlarının aynı ölçüde cazip olduğu veya her alana girişin aynı kolaylıkta olduğu söylenemez. Aşağıda küçük işletmelerin çalışma alanları üç temel ekonomik faaliyet olarak kabul edilen; üretim sektörü, ticaret sektörü ve hizmet sektörü bazında incelenmektedir40.

1.5.1. Üretim Sektörü

Üretim sektörü içersinde, başta sanayi işletmeleri olmak üzere, ekstraktif işletmeler (hammaddeleri ve mineralleri doğadan çıkaran işletmeler), inşaat işletmeleri (bina, köprü, baraj, yol ve gemi yapımı gibi işlerle uğraşan işletmeler) ve

39

Tahir Akgemci, KOBİ’lerin Temel Sorunları ve Sağlanan Destekler, KOSGEB Yayınları, Ankara, 2001, s. 16.

40

(39)

genetik işletmeler (tarla ve bahçe bitkileri, hayvancılık ve balıkçılıkla uğraşan işletmeler) yer almaktadır. Üretim; hammaddelerin, yarı mamullerin veya mamullerin toplumun gereksinim duyduğu ve talep ettiği mallara dönüştürülmesi işlemidir. Üretimin amacı kişilerin taleplerini doyurmaktır ve üretim işletmeleri bu amaca yönelik çalışmalarda bulunmaktadırlar. Bu bağlamda, sanayi (imalat) işletmeleri de üretim sektörünün bir bölümünü oluşturmaktadır. Çünkü üretim girdisi olarak kullandıkları temel hammaddeleri, yarı mamulleri veya mamulleri çeşitli işlemlerden geçirerek, insanlara belirli yararlar sağlayan tüketim veya endüstri mallarına dönüştüren tüm işletmeler ister büyük ister küçük olsun, sanayi (endüstri) işletmesi olarak kabul edilmektedir.

Yarı mamul üretiminin yanı sıra, yerel pazarlarda küçük üretim işletmelerinin çalışabilecekleri birçok alan mevcuttur. Bu tür iş alanlarına örnek olarak, başta süt ve süt mamulleri olmak üzere, unlu mamullerin ve değişik gıda maddelerinin üretimi; briket, kiremit, tuğla yapımı; matbaacılık ve benzeri işler gibi yerel pazarlar için gerekli olan malların üretimi gösterilebilir. Yerel pazarların gereksinmelerine yönelik üretimde bulunan işletmelerin önemli bölümü küçük ve orta ölçekli işletmelerdir.

1.5.2. Ticaret Sektörü

Ticaret sektöründe yer alan işletmeler asıl olarak ekonomik malların el değişimiyle ilgili işlemlerle ilgilenen kuruluşlardır. Ticaret işletmeleri ekonomik malların depolanması, toptan veya perakende satışı, malların el değişimine ilişkin finansman işleri gibi konularla ilgilenmektedirler. Bu sektörde yer alan toptancı ve perakendeci işletmeler aslında dağıtım sisteminin aracılarıdır. Onlar, ya yarı mamul malları tüketicilere satarlar ya da perakendecilere satmak amacıyla toptan alımda bulunurlar. Üreticiden nihai tüketiciye kadar uzanan dağıtım zincirinin halkaları arasında komisyoncular, simsarlar, ithalatçılar ve ihracatçılar yer almaktadırlar.

Günümüzde, ekonomik sistemde yer alan işletmelerin çoğunluğunu perakendeci işletmeler oluşturmaktadır. Bunların çoğu küçük, hatta mikro işletmelerdir. Bu işletmelerin önemli bir bölümü yalnızca bir veya iki kişi istihdam ederler. Geriye kalanların birçoğunda da işletme sahibi yalnız başına ya da aile bireyleriyle birlikte çalışmaktadır.

Şekil

Tablo 2.1. İnternet, İntranet ve Ekstranetin Karşılaştırılması
Tablo 2.2. E-Ticaret Uygulamaları, Uygulama Yerleri ve Uygulama Altyapıları
Tablo 2.3. Günümüzde E-Ticareti Yapılandıran Trendler
Şekil 3.1. Performans Yönetimi Döngüsü
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi’ne aittir.. Bu ders içeriğinin bütün

• Gerçek Bilgiye Ulaşma Güçlüğü: Çok sayıda televizyon kanalı ve Internet kaynaklı enformasyon bolluğuna rağmen, kaynağı belli olan, gerçekliği ve

Dersin Amacı Öğrencilere yazılım ve işlem yaparken kullanacakları temel programları tanıtmak, internet sayfası oluşturmayı göstermektir. Dersin Süresi 1 yarıyıl, haftada

Microsoft' un ilk işletim sistemi olan MS-DOS' tan farklı olarak Windows'ta aynı anda çok sayıda programla çalışmak ve Mouse- Klavye kullanmak mümkündür.. Satır komutlu

Microsoft' un ilk işletim sistemi olan MS-DOS' tan farklı olarak Windows'ta aynı anda çok sayıda programla çalışmak ve Mouse-Klavye

Aşağıdaki cümleleri dikkatle okuyarak boş bırakılan yerlere doğru sözcüğü yazınız. Kişi tarafından veya bilgisayar tarafından sağlanan verilere ... Kaynak kodu

Tab Tuşu(Sekme): Windows pencereleri ve menüleri arasında geçiş yapma için kullanılır. Aynı zamanda yazı yazma işlemleri sırasında belli miktarda boşluk bırakmak için

Dolayısıyla abone olan sınıf içerisinde yayımcı sınıf nesnesi için ilgili olay += operatör ile yüklendiğinde, temsilciye (delegate) parametre olarak