• Sonuç bulunamadı

Günümüzde, dünyanın hangi bölgesinde olursa olsun, ülkelerin ulusal ekonomileri incelendiğinde, ekonomideki tüm işletmeler arasında KOBİ’lerin oranının % 90’ların üzerinde olduğu görülecektir. Fakat bu durum, ne büyük işletmelerin yardımsever politikalarının ne de devletin sübvansiyon politikalarının bir sonucu değildir. Bu açıdan bakıldığında, dünya ekonomilerinin en güçlü dinamiğini oluşturan KOBİ’lerin diğer işletmeler karşısında pek çok avantaja sahip olduğu görülecektir35. Fakat KOBİ’lerin pek çok avantajının olduğu kadar dezavantajlarının olduğu da unutulmamalıdır.

1.4.1. KOBİ’lerin Avantajları

Küçük bir işletmeye sahip olmak öncelikle büyük işletmelerle rekabet etmede girişimciye iki temel avantaj sağlayabilir. Bunlar; müşteri ve işletme personeliyle daha yakın ilişkiler içerisinde bulunmak ve pazarlama, üretim ve hizmet konularında büyük işletmelere göre daha esnek olabilmektir36.

Yukarıda sayılan iki temel avantaj dışında KOBİ’lerin daha pek çok avantajı bulunmaktadır. Bunlardan en önemlilerine aşağıda değinilmektedir37.

 KOBİ’ler, çok büyük yatırım ve teknoloji gerektirmeyen mal ve hiz- met üretiminde esnek bir yapıya sahiptirler. Tüketici isteklerine uygun üretim değişikliğine gitmeleri mümkündür. Tüketicilerin, gelirlerindeki artışa bağlı olarak, mal ve hizmette aradıkları stil, kalite, ambalaj farklılığı vb. konulara uygun üretimin gerçekleştirilmesi açısından KOBİ’lerin uyum sağlama süreci daha kısadır.

35

Szonyi ve Steinhoff, a.g.e., s. 17. 36

Tahir Akgemci, A. Çelik ve A. Akatay, “Konya Küçük ve Orta Boy İşletmelerinde Yapılan Yönetim ve Sorunlarına İlişkin Bir Araştırma”, Yeni İpek Yolu Dergisi, KTO Yayınları, Eylül 1996, s. 24.

37

Mehmet Behzat Ekinci, Türkiye’de KOBİ’lerin Kurumsal Gelişimi ve Finansal Sorunları, ASKON Yayınları, İstanbul, 2003, ss. 19-20.

 Kapasite küçüklüğüne bağlı olarak sabit giderlerinin az olması, üretim maliyetlerinin de düşük seviyede gerçekleşmesi demektir.

 Personel sayısının az olması dolayısıyla KOBİ’lerde yönetim kolay- dır. Zaten genelde yönetici, bizzat işletme sahibinin kendisidir. Yapılan araştırmalara göre işyerinde istihdam edilen planlayıcı sayısı arttıkça verimlilik düşmektedir. KOBİ’lerde ise kararlar, genelde üretime bizzat katılanlarla fikir alışverişi sonucunda alınıp uygulamaya konulduğundan söz konusu kararlar daha isabetli olmakta ve bu da başarı oranını artırmaktadır.

 Personel sayısının az olması dolayısıyla ilişkiler daha çok birincil niteliktedir ve işbirliği duygusu büyük işletmelerdekine göre daha fazladır.

 Üretimlerinin fazla olmayışı dolayısıyla depolama ve satıştan doğan sorunları nispeten azdır.

 KOBİ’lerde emek verimliliğinin büyük işletmelere oranla fazla olduğu da söylenebilir.

 KOBİ’lerde finansal kaynak temininde yabancı kaynaklar yerine öz kaynaklara müracaat edilmesi, elde edilen kârın tüketim harcamaları yerine yatırım harcamalarına kanalize edilmesini sağlamakta ve bu da işletmenin daha az maliyetle daha fazla büyümesine olakan tanımaktadır.

 KOBİ’lerin istihdama katkıları da yüksek orandadır. Desteklenmeleri ve sayılarının artırılması durumunda bulundukları ekonomide işsizlik oranının azaltılmasına büyük katkıları söz konusu olmaktadır.

 KOBİ’ler, büyük işletmelerin tamamlayıcısı durumundadırlar. Günü- müzde büyük işletmeler, maliyeti yüksek ve idaresi zor entegre tesis kurma yerine yan sanayilerden faydalanarak üretimlerini gerçekleştirme yolunu tercih etmektedirler. Şüphesiz, yan sanayinin büyük çoğunluğunu KOBİ’ler oluşturmaktadır.

 Bilindiği gibi tam rekabet piyasasının temel varsayımlarından biri de piyasada çok sayıda satıcının var olmasıdır. Bu durum, rekabet ortamının oluşmasına ve tekelleşmenin engellenmesine imkân sağlamaktadır. Söz konusu durum, KOBİ’ler için de uyarlanabilir. Yani çok sayıda KOBİ’nin varlığı, rekabet ortamının oluşmasını sağlamaktadır.

 KOBİ’ler, bölgeler arası dengeli büyümeye de imkân

sağlamaktadırlar.

1.4.2. KOBİ’lerin Dezavantajları

KOBİ’lerin büyük işletmeler karşısında nitel ve nicel özelliklerinden kaynaklanan bir takım dezavantajları bulunmaktadır. Bunların başlıcaları aşağıdaki gibi sıralanabilir38.

 KOBİ’ler sermaye piyasasına giremedikleri gibi, bankalardan kredi sağlamak konusunda da büyük işletmelere göre güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Yatırımlarında kullanabilecekleri fonlar bakımından da bu işletmeler büyük işletmelerden daha zayıf durumdadırlar.

 Yönetim ve organizasyon açısından bu işletmelerde yönetici, genellikle aynı zamanda işletmenin de sahibidir. Bu durum değişikliklere hızla uyum sağlanmasını kolaylaştırır. Ancak bunun için yöneticinin piyasa ve gelişen teknolojiler hakkında gerekli olan teknik ve meslekî bilgiye sahip ve değişikliğe açık bir yapıda olması gerekir. Aksi durumda bu bir dezavantaj olabilir.

 Pazarlama açısından ise, bu işletmelerde ayrı bir pazarlama bölümünün bulunmaması bu görevin de işletme sahibince yapılması anlamına gelmekte; bu durum, işletme sahibi ve yöneticisinin bu konuda da bilinçli ve eğitimli olmasını gerektirmektedir. Tüketici tercihinin çok hızlı biçimde değiştiği günümüzde bir işletmenin

38

Adnan Çelik, N. Göksu, M. Bilginer ve Ö. Fettahlıoğlu, Yeni Stratejiler Karşısında KOBİ’ler, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yayınları, Kahramanmaraş, 1997, ss.13-14.

pazarlama sorumluluğunu almak tek başına ağır bir yük iken; sahip veya yönetici diğer işler yanında tüketici tercihlerini saptamak, gelen siparişleri değerlendirmek ve işletmenin tanıtımını yapmak gibi işlevleri de üstlenmektedir. Bu da bazı aksaklıkların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.

 Bu işletmeler, devlet ihalelerinde de büyük işletmeler karşısında zayıf durumdadırlar. Firmalar, ya ihaleden haberdar olamamakta, ya da istenilen işin büyüklüğü ihaleye girmelerine engel olmaktadır.

 Üretim açısından ise bu işletmeler üretimlerindeki esnekliğe bağlı olarak, farklı girdiler kullanmakta, aynı girdiden büyük alımlar yapamadıkları için büyük firmalara göre iskontolardan daha az yararlanmaktadırlar.

 Personel açısından bakıldığında ise, bu işletmelerde genellikle uzman personel istihdam edilememekte, bunun yerine işletme sahip veya yöneticisi işletmenin bütün fonksiyonlarını kendi şahsiyetinde toplamakta, bu da genelde, bilginin yerini tecrübenin almasına neden olmaktadır.

 Muhasebe açısından ise, bu işletmelerde muhasebe kayıtları işletmenin durumu hakkında bilgi sağlamak için değil, yükümlülük olduğu için tutulmaktadır. Bu nedenle muhasebe kayıtlarından işletmenin geleceğini planlamak için yararlanılamamaktadır.

 Teknoloji ve bilgi akımı açısından büyük işletmelere oranla bu işletmeler, müşteriye olan yakınlıklarından dolayı ürünlerinde yapmaları gereken değişiklikleri daha çabuk hissetmektedirler. Ancak, bu yöndeki planlarını hayata geçirmekte zorluk çekmektedirler. Bu durum bu işletmelerde Ar-ge faaliyetleriyle teknolojik yeniliklere yeterince para ve zaman ayrılmamasından kaynaklanmaktadır.

KOBİ’ler, aşağıdaki konularda da bir takım dezavantajlar ile karşı karşıya kalabilmektedirler39:

 Olumsuz rekabet,

 Genel yönetim yetersizliği,

 Karar almada tek yöneticiye bağımlılık,  Bağımsızlığını kaybetme ve batma riski,  Sermaye yetersizliği,

 Ürün geliştirme eksikliği,

 İşyerinin veya yerleşim alanlarının küçüklüğü,  Üretim ve satış arasındaki koordinasyon eksikliği,  İşletmenin küçüklüğü,

 Mevzuat ve bürokrasi.