• Sonuç bulunamadı

Küçük ve orta ölçekli işletmeler ekonomik ve sosyal sisteme pek çok katkı sağlamaktadırlar. Çünkü küçük ve orta ölçekli işletmeler gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve sosyal sistemlerinde çok önemli ve vazgeçilmez işlevleri yerine getirmektedirler. Özellikle ekonomik açıdan KOBİ’ler, hem OECD üyelerinin hem de gelişmekte olan ülke ekonomilerinin belkemiğini

oluşturmaktadırlar. Çünkü KOBİ’ler, uluslararası üretim süreçlerinde ve buna bağlı olarak uluslararası ticarette çok önemli bir paya sahiptirler41. Bu bağlamda, KOBİ’lerin ekonomik ve sosyal sisteme olan en önemli katkıları aşağıda ayrı ayrı açıklanmaktadır.

1.6.1. Ekonomiye Dinamizm Kazandırmak

Bağımsız olarak ayakta kalma ve başarma güdüsü ile yönlendirilen ve yönetilen küçük ve orta ölçekli işletmeler bir ekonominin canlılığının barometresidirler ve o ekonomiyi durağanlaşmaktan ve çökmekten korurlar. Çünkü küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomide yarattıkları katma değer, sağladıkları istihdam ve gerçekleştirdikleri ihracat gibi genelde bilinen ve doğrudan ölçülebilen ekonomik yararlarının dışında, bir ekonomiye sağladıkları en önemli katkı o ekonominin tümüne kazandırdıkları “dinamizm”dir42. Bu bağlamda, özellikle Japonya, Fransa ve Almanya gibi dinamik ve güçlü KOBİ sektörleri olan ülkelerin, dünya çapındaki ekonomik durgunluk dönemlerine en rahat göğüs geren ülkeler oldukları gözlemlenmektedir43.

Bir ekonominin sağlıklı bir şekilde büyümesi, çok sayıda yeni girişimcinin küçük ve orta ölçekli işletmeler yoluyla ekonomiye girmeleri ve büyüyerek mevcut endüstri liderleri ile rekabet etmeleri yoluyla gerçekleşebilecektir. Çünkü büyük işletmeler tarafından tamamen kontrol altına alınmış bir ekonominin kendisini durağanlaşmaktan ve yok olmaktan uzun süre koruyamayacağı yadsınamaz bir gerçektir. Bu tip bir süreci engellemek için canlı ve gelişen bir KOBİ sektörünün korunmasından başka uzun dönemli bir alternatif bulunmamaktadır44.

41

Michael G. Plummer, “Globalisation and SME’s in East Asia and the Role of SME’s in National Economies in East Asia” (Eds. C. Harvie ve B. C. Lee), (A Book Review in) Journal of Asian Economics, 14, 2004, s. 979.

42

Halil Sarıaslan, “Avrasya ve Türkiye’de KOBİ’lerin Ekonomik Kalkınmadaki Yeri ve Önemi”, I. Avrasya Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Kongresi, 23-26 Haziran 2001, Bişkek-Kırgızistan, s. 30.

43

G. P. Sweeney, Innovation, Entrepreneurs and Regional Development, Frances Printer, London, 1987, s. 121.

44

Ian M. D. Little, D. Mazumdar ve J. M. Page, Small Manufacturing Enterprises: A Comparative Analysis of India and Other Countries, The World Bank, Washington D. C., 1987, s. 19.

1.6.2. Rekabetin Korunması

Liberal ekonominin en önemli niteliklerinden biri rekabettir ve rekabetin var olmadığı ekonomilerde serbest pazar sisteminden söz edilemez. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, bu pazarlarda rekabetin korunmasında çok önemli bir işlevi yerine getirirler. Onların pazarı terk etmeleri ya da terk etmeye zorlanmaları rekabeti büyük ölçüde ortadan kaldıracak ve sistemin asıl işlevinden uzaklaşmasına neden olacaktır. Bu açıdan ele alındığında, küçük ve orta ölçekli işletmeler, bir anlamda, serbest pazar ekonomisinin benimsendiği toplumlarda sistemin güvencesidirler. Bu bağlamda, rekabeti korumanın en iyi ve en kolay yolu yeni işletmelerin pazara girişini sağlamak ve desteklemektir. Bu da, ancak küçük ve orta ölçekli işletmelerin varlığıyla gerçekleşebilir45.

İletişim ve bilişim teknolojilerinde ve dünya pazarlarında çok hızlı gelişmelerin ve dönüşümlerin yaşandığı günümüzde rekabet; fiyat, kredi koşulları, ürün geliştirme, yeni yönetim teknikleri gibi konularda ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan ele alındığında rekabet, tüketicilerin korunması amacına yönelik bir olgudur. Şayet bir toplum rekabete dayalı bir ekonomik sisteme sahip olmayı arzuluyorsa, sistemde bağımsız işletmelerin varlığı zorunludur. Bu bağımsız işletmeler ise küçük ve orta ölçekli işletmelerdir46.

1.6.3. İstihdam Sağlama ve Yeni İş İmkânı Yaratma

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin dünya ekonomilerinde merkezi konuma gelmelerinin ilk ve en önemli nedeni, bu tür işletmelerin istihdam sağlama ve yeni iş olanakları yaratmadaki etkileri olmuştur. 1970’li yıllara kadar ekonomik kalkınmanın özünü oluşturan ve hızla gelişen büyük işletmelerin, ekonomik durgunluk ve gerileme sonucunda iş hacimlerinin daralması nedeniyle işsizlik önemli bir sorun haline gelmiştir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin önemi de bu dönemde anlaşılmıştır. Çünkü bu tür işletmeler esnek yapıları gereği o dönemdeki ekonomik koşullara kendilerini kolaylıkla uyarlayarak krizi çok kolay atlatmışlardır.

45

Alpugan, a.g.e., s. 18. 46

Clifford M. Baumbach ve K. Lawyer, How to Organize and Operate a Small Business, Prentice Hall, Inc., New Jersey, 1979, s.12.

İstihdam imkânlarını daraltmadıkları gibi büyük işletmelerin boş bıraktıkları pazar paylarını doldurarak istihdam imkânlarını artırmışlardır47.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler teknolojik yeniliklere ve konjonktürel değişikliklere daha çabuk uyum sağlamaktadırlar. Bu nedenle de ortaya çıkan olumsuzluklardan daha az etkilenmekte ve bu dönemleri bir fırsat olarak değerlendirebilmektedirler. Özellikle son yıllarda dışa açılma ve ürün farklılaştırması gibi stratejileri uygulayan KOBİ’lerin konjonktürel dalgalanmalardaki fırsatları değerlendirmek suretiyle başarılı olarak gittikçe daha küresel hale geldikleri görülmektedir48. Kriz dönemlerinde tüm büyük işletmeler küçülürken KOBİ’lerin büyümesi bu durumun en önemli göstergesi durumundadır. Bu niteliğin kendilerine sağladığı esneklikten ötürü, küçük işletmeler sürekli bir istihdam kaynağı olabilmektedirler. Bunun yanında, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ülkenin her yerinde kolaylıkla kurulabilmesi, birçok insanın doğup büyüdükleri yerlerden ve yaşadıkları toplumdan kopmadan iş olanakları elde etmelerine imkân vermektedir.

1.6.4. Yeni Fikir ve Buluşların Ortaya Çıkarılması

Birçok yeni fikir ve buluşun ortaya çıkarılmasında, geliştirilmesinde ve ekonomik bir mal veya hizmete dönüştürülmesinde küçük girişimciler önemli bir role sahiptirler. Bunun yanı sıra, rekabet gücünü korumak amacıyla birçok girişimci sürekli olarak yeniliklerin peşinde koşmaktadırlar. Bu konuda gösterdikleri çabalar sonucunda, birçok küçük işletme sahibi pek çok yaratıcı faaliyette bulunmakta ve bunları yeni ürün ve hizmetlere dönüştürerek pazara sunmaktadırlar49.

Yeni bir fikir veya buluşun toplum tarafından kabul edilmesi, bir başka deyişle, pazarda satış değeri olan bir ekonomik mal durumuna dönüştürülmesi, fikir veya buluşun pazarda bir deneme sürecinden geçirilmesini gerektirmektedir. Yeni fikir ve buluşların denenmesinde, başarısız olunduğunda kayıplarının çok olacağı endişesiyle, büyük işletmelerin oldukça dikkatli ve tutucu davrandıkları söylenebilir. Buna karşılık, sayıca büyük işletmelerden fazla olmaları ve buluşlarının pazarda

47

Sarıaslan, a.g.m., s. 31. 48

Gongming Qian, “Multinationality, Product Diversification and Profitability of Emerging US Small-and Medium-Sized Enterprises”, Journal of Business Venturing, 17, 2002, s. 613. 49

kabul göreceğine olan inançları ve kazanç beklentisi, küçük ve orta ölçekli işletme- lerin büyük işletmelerden daha yaratıcı ve yenilikçi olmalarını sağlamaktadır50.

1.6.5. Esneklik ve Yenilikleri Teşvik Etmek

Küçük ve orta ölçekli işletmeler büyük işletmelerin yapamadığı ya da yapmak istemedikleri yeni fikirlerin, malzemelerin, süreçlerin ve hizmetlerin genellikle temel kaynağını oluşturmaktadırlar. Çünkü büyük işletmeler ölçek ekonomisinin maliyet avantajından yararlanmak amacı ile makine, araç-gereç ve işgücüne yaptıkları büyük yatırımlar nedeni ile aynı ürünü uzun süre üretmeye bağlı kalacaklardır. Hâlbuki özellikle küçük işletmelerin, büyük ölçekli yatırımlara bağlı kalmak zorunda olmaları gibi bir sorunları yoktur. Dolayısıyla, küçük işletmeler büyük işletmelerin aksine oldukça esnek bir yapıya sahiptirler51.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin örgütsel ve yönetsel süreçlerindeki esnekliği büyük ölçekli işletmelerin bürokratik yapısı ile karşılaştırıldığında, KOBİ’lerin; yeni yönetim ve organizasyon yapılarına, yeni üretim yöntemlerine, yeni yönetim teknolojilerine ve yeni pazarlama stratejilerine kendilerini kolaylıkla uyarlayabilecekleri yüksek ölçüde bir esneklik ve yenilikçilik yeteneğine sahip oldukları görülmektedir52.

Küçük ya da orta ölçekli işletmeler büyük işletmelere karşı rekabet üstünlüğü kazanmak için, faaliyetlerini yeni ürünler ve hizmetler geliştirme ve pazarlama üzerinde yoğunlaştırmak zorundadırlar. Fakat bunu yaparken büyük işletmelerin ürettikleri ürünlerin aynısını üreterek değil, esneklik üstünlüklerini iyi kullanarak büyüklerin girmediği pazar noktalarına girmek, talep değişmelerine uymak ve hatta gerektiğinde üretim alanlarını değiştirmek biçiminde stratejiler izlemeye çalışmalıdırlar. Bu stratejileri izleyen KOBİ’lerin bilgiye erişme, nitelikli işgücü kullanma ve finansman kaynaklarına ulaşma sorunları ortadan kaldırıldığında

50

Baumbach ve Lawyer, a.g.e., s. 13. 51

Sarıaslan, a.g.m., s. 32. 52

P. Nijkamp, T. Alsters ve R. Van der Mark, “The Regional Development Potential of Small and Medium Sized Enterprises: A European Perspective”, Small and Medium Sized Enterprises (Eds: Giautzi, Nijkamp ve Storey), Doutledge, London, 1990, s. 127.

gerek yeniliklere uyum gerekse yenilik oluşturma süreçlerinin en önemli dinamiğini oluşturacakları unutulmamalıdır53.

1.6.6. Orta Sınıfın Korunması

Küçük ve orta ölçekli işletmeler ile “orta sınıf” kavramı arasında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır. Liberal ekonomi, toplumda güçlü bir orta sınıfın varlığını gerektirmektedir. Aynı zamanda, demokratik bir devlet ve toplum düzeninin sürdürülebilmesi için orta sınıfın ekonomik, sosyal ve politik önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır54.

Temel niteliği rekabet olan serbest pazar ekonomisi ile orta sınıf ve toplumsal politikalar arasında karşılıklı bağımlılıklar bulunmaktadır. Orta sınıfı belirleyen değer ve normlar; disiplin, organizasyon, başarı, dayanışma ve özveridir. Orta sınıfı oluşturan küçük ve orta ölçekli işletme sahipleri rekabet ortamında sürekli bir biçimde üretimin artırılması ve iyileştirmesi için çaba harcarlarken yukarıda sayılan özelliklerini ortaya koymaktadırlar. Bu nedenle orta sınıf, serbest pazar ekonomisinin vazgeçilmezleri arasındadır. Gelirin daha dengeli dağılımı, sosyal huzursuzlukların en aza indirilmesi ve bölgeler arası farklılıkların giderilmesi hep güçlü bir orta sınıfın varlığıyla sağlanabilmektedir. Böylece, küçük ve orta ölçekli işletmelerin varlığı ve gelişmesi, bir bakıma orta sınıfın korunması ve gelişmesi anlamına gelmektedir. Güçlü bir orta sınıfın varlığı ise, hem serbest pazar ekonomisinin, hem de bağımsız ve demokratik bir sistemin sağlıklı bir biçimde işleyişine önemli katkılar sağlamaktadır55.

1.6.7. Bölgesel Kalkınmayı Hızlandırmak

Kalkınmakta olan ülkelerdeki küçük ve orta ölçekli işletmeler, bölgesel kalkınmaya çok büyük katkılarda bulunmakta ve bölgeler arasında kalkınma dengesizlikleri bulunan ekonomilerde, bu dengesizlikleri gidermek için çok önemli bir araç işlevi görmektedirler. Çünkü bölgesel düzeyde KOBİ’ler, istihdam ve gelir sağlamak suretiyle büyük şehir merkezlerine olan göçü engellemenin yanı sıra,

53

M. Giautzi, P. Nijkamp ve D. J. Storey, “Small is Beautiful-The Regional Importance of Small Scale Activities”, Small and Medium Sized Enterprises (Eds: Giautzi, Nijkamp ve Storey), Doutledge, London, 1990, s. 11.

54

Müftüoğlu, a.g.e., s. 37. 55

zamansal gelişme süreci içerisinde bölgenin imkânları ve uygulanan ekonomik politikalara bağlı olarak bölgede yaşama ve büyüme potansiyeli yüksek yeni işletmelerin doğuşuna da ortam hazırlamaktadırlar. Bu bağlamda, Türkiye gibi bölgesel kalkınmışlık açısından büyük dengesizliklerin görüldüğü bir ülkede, bu dengesizlikleri aşmanın en etkili yöntemlerinden birisi, geri kalmış bölgelerde KOBİ’lerin kurulmasını ve gelişmesini teşvik etmek ve desteklemek olmalıdır56.

1.7. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Türkiye Ekonomisindeki Yeri