• Sonuç bulunamadı

TYT BİYOLOJi KONU ANLATIMLI KİTAP

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TYT BİYOLOJi KONU ANLATIMLI KİTAP"

Copied!
50
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Biyoloji Bilimi ve Canlıların Ortak Özellikleri

Bilimsel yöntemin basamakları aşağıda

sıralanmıştır.

1.

Problemi belirlemek : Problem çözmenin yarısı, problemi iyi tanımlamaktır. Bilim in-sanının bilimsel çalışma yapabilmesi, daha önce ele alınmamış, çözümlenmemiş, orijinal bir problem tespiti ile mümkündür.

2.

Veri toplamak

Veri : Özel bir problemle ilgili gerçeklerdir. Gerçek : Herkes tarafından aynı koşul-lar altında yapıldığında aynı sonuçkoşul-larla tekrarlanan gözlemlerdir. Veri toplayıp ve gözlemler yaparak ulaşılır.

Gözlem : Bir olgunun beş duyu organı ve ölçü aletleri yardımıyla doğa koşullarında incelenmesidir.

Gözlemler, nitel ve nicel olmak üzere ikiye ayrılır.

a) Nitel gözlem : Duyu organları yardımı ile edinilen bilgilerdir. Ölçü aleti kullanılmaz. Kişiye göre değişir ve bu gözlemlerle elde edilen sonuçlar kesinlik içermez.

Örneğin; Su çok sıcak.

b) Nicel gözlem : Duyu organları ve ölçü aleti kullanılarak edinilen bilgilerdir. Sayısal sonuçlara ulaşmayı sağlayabilen gözlem-lerdir. Daha kesin sonuç sağlar. Örneğin; Suyun sıcaklığı 75°C’dir.

3.

Verilere dayalı hipotez kurmak : Hipotez, özel bir probleme sunulan geçici çözüm yo-ludur. Doğruluğu denenmemiş varsayımlar olup, bilim insanlarının kendi görüşleridir.

4.

Hipoteze dayalı tahminlerde bulunmak :

Tahmin akla, mantığa, sezgiye ya da kimi verilere dayanarak bir olayı önceden kes-tirme, düşünme ve yaklaşık olarak hesap etmektir. Tahmin cümleleri genellikle “Eğer ... ise ... olmalıdır.” şeklinde kurulur.

5.

Deney ve kontrollü deneyler yapmak:

Tahminlerin doğruluğunu kontrol etmek için yapılır. Bir olayı etkileyen faktörlerden her defasında bir tanesinin değişken olarak alınıp, diğer faktörlerin sabit tutulmasıyla düzenlenen deneylere kontrollü deney denir.

Kontrollü deneylerde bir kontrol grubu ve bir deney grubu bulunur. Kontrollü deney-ler karşılaştırma olanağı sağladığı için çok gereklidir.

ÖRNEK

Işığın renginin bitki gelişimine etkisini araştırmak için aşağıdaki gibi düzenek hazırlanabilir. Yeşil Işık 37°C 37°C Sıcaklık 100 ml 100 ml Su Kırmızı Denenmek istenen faktör değiştirilerek, diğer faktörler sabit tutulur. Böylece karşılaştırma olanağı sağlanır.

6.

Kontrollü deneyin sonucuna göre ka-rar vermek : Yapılan kontrollü deneyler hipotezi desteklemezse, hipotez kısmen ya da tamamen değiştirilir.

Hipotezler değiştirilebilir ya da çürütülebilir.

UYARI

Kontrollü deneyler hipotezi desteklerse, hipotez “teori” hâlini alır.

7.

Teori : Doğruluğu kontrollü deneylerle ve gözlemlerle desteklenmiş hipotezlerdir. Bir teori birkaç farklı alandaki hipotez ve gözlemi tek bir sistem içerisinde tutar. Örneğin; Evrim teorisi, Dalton’un atom teori-si, Modern atom teoriteori-si, Biyogenez teorisi ....

8.

Kanun : Herkes tarafından aynı sonuçlarla

tekrarlanan, tüm bilim insanlarının doğru kabul ettiği bilgilerdir.

Örneğin; Yerçekimi kanunu, Mendel ka-nunları Problem tespiti Veri toplama Hipotez kurma Tahmin Hipotez değiştirilir. Teori Kanun Kontrollü deney Hipotezi

desteklemezse desteklerseHipotezi

Gözlem

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

1. Hücresel yapı : Canlıların temel yapı birimi hücredir. Tüm canlılar bir ya da çok sayıda hücreden oluşmuştur. Çekirdeği ve zarla çevrili organeli olmayan ilkel hücreler prokaryot (bak-teri, arke), çekirdeği ve zarla çevrili organeli olan hücreler ökaryottur (amip, paramesyum, öglena).

Örneğin; amip, paramesyum, öglena ve bakteri bir hücreli canlılar olup yaşamsal olaylarının tümünü hücre içinde gerçekleştirirler. Bitki, hayvan ve bazı mantarlar ise çok hücreli or-ganizmalardır. Bu canlılar çok sayıda hücrenin belli bir organizasyonla bir araya gelmesi sonucunda oluşur.

Bakteriler

(Prokaryot) (Prokaryot)Arkeler

Bitki (Ökaryot) Hayvan (Ökaryot) Mantar (Ökaryot) Amip (Ökaryot)

(2)

10

Ünite

1

Biyoloji

Canlıların Ortak Özellikleri

8. Boşaltım : Canlı hücrelerde metabolizma sonucunda oluşan artıklar vücuttan uzaklaş-tırılır. Örneğin, bir hücreli organizmalar artık maddeleri hücre zarından atarken, insanlar böbrek ve derileriyle, bitkiler ise yapraktaki stoma, lentisel, hidatot gibi yapılarıyla ya da yaprak dökerek vücut dışına atarlar.

İnsan böbreği

9. Üreme : Belli bir büyüme sınırına gelen canlının neslini devam ettirmek üzere kendine benzer yeni canlılar meydana getirmesine üreme denir. Üreme ile kalıtsal özellikler oğul döllere aktarılır. Eşeyli ve eşeysiz olmak üzere iki çeşit üreme vardır.

Planarya rejenerasyonla eşeysiz ürer. Kurbağaların eşeyli üremesi sonucu su ve kara yaşamı evreleri gözlenir.

10. Çevresel Uyarılara Tepki : Bir hücreli-ler çevrehücreli-lerinden gelen uyarılara karşı tepki gösterirler. Örneğin, bir hücreli canlı olan paramesyumun ortam suyu soğuk olduğunda oradan uzaklaştığı, ılık olduğunda ise ortama yaklaştığı gözlenir. Çok hücreli organizmalar da çevrelerindeki uyarılara karşı tepki gösterirler.

Böcekçil bitkinin nasti (ırganım) ile böcek yakalaması

Köpeğin ses duyduğunda kulağını dikleştirmesi

11. Homeostasi : Dış çevre koşulları ne olursa olsun canlıların dengeli ve kararlı bir iç çevre oluşturmalarına homeostasi denir.

12. Uyum (Adaptasyon) : Tüm canlılar ya-şadıkları ortam koşullarına uyum sağlayarak üreme ve hayatta kalma şansını artırır. Örne-ğin, bukelamun bulunduğu yere göre vücut rengini değiştirip düşmanlarından korunması, kaktüs bitkisinin çöl ortamında gövdesinde su depo etmesi yaşadığı ortama uyum sağladığını gösterir.

13. Organizasyon : Canlıların çeşitli vücut kısımlarının görev bölümüne ayrılmasına ve belirli kurallar içinde canlılık olaylarını devam ettirmelerine organizasyon denir.

Çok hücrelilerde organizasyon şeması; Moleküller → Organeller → Hücreler → Do-kular → Organlar → Sistemler → Organizma (canlı) şeklindedir. Molekül Hücre Doku Karaciğer Sindirim sistemi Golgi cisimciği

(3)

1

Biyoloji Bilimi ve Canlıların Ortak Özellikleri

1

13.

Aşağıdaki tabloda, değişik bitki türlerinin yaprak, tohum, fide veya polenlerinin ne kadarlık sürede ve hangi sıcaklıkta canlılık özellik-lerini kaybettikleri gösterilmiştir.

Bitki yapıları Tütün yaprağı Kabak yaprağı Yonca tohumu Kızılçam poleni Mısır yaprağı Çam fidesi 49 - 51 49 - 51 120 70 49 - 51 54 - 55 10 dakika 10 dakika 30 dakika 1 saat 10 dakika 5 dakika Sıcaklık (°C) Sıcaklıkta beklemesüresi

Bu tablodaki verilere dayanılarak,

I. Tohumlar, yapraklara göre yüksek sıcaklıkta canlılıklarını daha uzun süre korurlar.

II. Çam fidesi, kızılçam polenine göre daha kısa sürede ve daha düşük sıcaklıkta canlılığını kaybeder.

III. Tüm bitki yapılarının canlılığını sürdürebildiği sıcaklık aralığı farklıdır.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: B

12.

Aşağıdaki grafikte, bir göl ekosisteminde yaşayan üç farklı türün, göle kimyasal madde karışmadan önce ve karıştıktan sonraki birey sayıları gösterilmiştir. Birey sayısı Canlı türü Kimyasal madde karışmadan önce Kimyasal madde karıştıktan sonra

I. canlı II. canlı III. canlı Grafikteki verilere dayanılarak,

I. III. canlı türü, kimyasal maddelere karşı diğer canlılara oranla daha duyarlıdır.

II. Kimyasal madde, her üç canlı türünü olumsuz etkilemiştir. III. Kimyasal maddeden etkilenme dereceleri arasındaki ilişki

II > I > III şeklindedir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: D

11.

Aşağıdakilerin hangisi iyi bir bilim insanının özelliklerinden değildir?

A) Objektif olma B) Şüpheci olmama C) Sabırlı olma

D) Gerektiğinde otoriteyi redettme E) Tüm insanların yararını düşünme

Cevap: B

9.

Aşağıdaki grafikte X, Y ve Z türlerinin yaşadıkları ortamlara göre birey sayıları verilmiştir.

Birey sayısı

Ortam X Y Z

Kurak Nemli Çok nemli Grafikteki verilere dayanılarak,

I. Y türünün nemli ortama toleransı X ve Z’ninkinden fazladır. II. Z türü nemli ortamda yaşamaz.

III. X türü, Z’nin yaşadığı ortamlarda yaşayamaz. yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

Cevap: D

10.

Bir araştırmacı, özellikleri aynı olan farklı fareleri farklı besinlerle besleyip farelerin dakikadaki kalp atışlarını sayarak kaydediyor. Araştırmacı bu çalışmasıyla aşağıdakilerden hangisini öğre-nebilir?

A) Besin çeşidi ile büyüme hızı arasındaki ilişkiyi B) Besin çeşidi ile kalp atış hızı arasındaki ilişkiyi

C) Besinin, sindirim sisteminin hangi bölümünde sindiriminin ta-mamlandığını

D) Besinin, sindirim sisteminin hangi bölümünde sindirildiğini E) Kalp atış hızının, kan basıncını etkileyip etkilemediğini

(4)

14

Ünite

2

Biyoloji

Canlıların Yapısında Bulunan Temel Bileşikler

Özel yıkım örneği :

Solunum(glikoz+O2 hidroliz

enzim eşliğinde CO2+H2O +ısı)

Solunum, yadımlama tepkimesi olmasına rağmen, hidrolize örnek gösterilmez.

UYARI

Yıkım tepkimeleri, ekzergonik (enerji ve-ren) tiptendir. Hücrede yıkım tepkimeleri sonucu ısı enerjisi açığa çıkar. Özel yıkım örneği olan solunum reaksiyonlarında ısı enerjisinin yanında ATP üretimi de gerçekleşir.

UYARI

polimer monomerler Ekzergonik tepkime Enerji açığa çıkar . Enerji açığa çıkar.

Canlıların Yapısında Bulunan Temel

Bileşikler

Doğada var olan her şey elementlerden oluşur. “Defter, kalem, yatak, televizyon, hücreler, bitkiler, hayvanlar ve de BİZ...” Hücrenin ve hücrelerden oluşan canlının toplam ağırlığının neredeyse tamamını oluşturan bu elementler; hidrojen (H), Oksijen (O), Karbon (C), Azot (N), Fosfor (P) ve Kükürt (S) elementleridir. Canlılarda, elementlerden sonra bir üst orga-nizasyon basamağı olan moleküler düzeyde bileşikler görev alır. Bu bileşikler belli bir oranda bir araya gelen ve iki ya da daha fazla element içeren maddelerdir. Hücrelerin moleküler yapısını oluşturan bu bileşikler inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır.

İnorganik Bileşikler

Su Karbonhidratlar

Mineraller Yağlar (Lipitleri)

Asit Proteinler Baz Enzimler Tuz Vitaminler Nükleik asitler ATP Organik Bileşikler

A. CANLILARDAKİ İNORGANİK BİLE-ŞİKLER

Canlı, inorganik bileşikleri kendi vücudunda sentezleyemeyip dışarıdan hazır olarak alır. İnorganik bileşikler metabolik faaliyetlerde düzenleyici olarak ve yıpranan dokuların onarılmasında görev alır. İnorganik bileşikler sindirime uğramadan hücre zarından geçebilir. Hücrede enerji elde etmek amacıyla kullanıl-maz. Canlılar mineral, tuz, su gibi inorganik bileşiklere gereksinim duyarlar.

1. Su

İki hidrojen ve bir oksijen atomu içeren renksiz, kokusuz inorganik bir bileşiktir. Suyu oluşturan oksijen ve hidrojen atomları birbirlerine kovalent bağlarla bağlıdır. Su molekülleri bir araya gelirken eksi yüklü olan oksijen, diğer su molekülünün artı yüklü hidrojenini kendisine doğru çekecek-tir. Çok sayıda su molekülü birbirlerine bu şekilde hidrojen bağlarıyla bağlıdır. Hidro-jen bağlarının önemli büyüklükte kuvvet oluşturması suyun daha kararlı bir bileşik olmasını sağlar.

Vücut ağırlığının % 40 - 75’i sudur. Vücu-dumuzun en çok su bulunduran organları akciğerlerdir. Daha sonra sırasıyla bağır-saklar, böbrekler, beyin ve kaslar gelir. Su bitkilerinde hücrelerin yaklaşık % 98’i

sudur. Uyku hâlindeki tohumlarda su oranı % 15’in altındadır. Tohumlarda su oranı-nın düşük olması tohumun çimlenmesini sağlayan enzimlerin çalışmasını engeller. Tohumdaki su miktarı arttığında ise çimlen-me başlar. Hidrojen bağı O O H H H H

Su molekülleri arasında kurulan hidrojen bağı Su, kan dokusunun büyük bir bölümünü

oluşturduğu için vücutta taşıyıcı bir ortam oluşturur.

Suyun öz ısısı birçok bileşikten yüksektir. Bu özellik sudaki sıcaklık değişimlerinin hızlı olmadığı anlamına gelir. Suyun yavaş soğuması ortamı ısıtır. Suyun yüksek öz ısıya sahip olması, insanda vücut sıcaklı-ğının dengelenmesini sağlar.

Kimyasal tepkimelerde rol alan önemli bir çözücüdür.

Besinlerin sindirimini sağlar.

Metabolizma sonucunda ortaya çıkan birçok zararlı artığın atılmasında rol oynar. Topraktaki maddelerin çözünmesini sağla-dığından bitkilerin ihtiyacı olan maddeleri kökleriyle almalarını kolaylaştırır. Suyun buharlaşma özelliğinin önemini de

terleme olayıyla açıklayabiliriz. Terlemenin olması vücudumuzda su kaybına yol açar. Bu sırada su buharlaşırken ısı da kaybedi-lir. Böylece vücut sıcaklığı korunmuş olur.

2. Asit ve Bazlar

Asitler : Su içerisinde çözündüğünde hidrojen iyonu (H+) veren bütün bileşikler asit özel-liğindedir. Asitler turnusol kağıdının rengini maviden kırmızıya dönüştürür. Tatları ekşidir. Laktik asit organik aside, hidroklorik asit (HCl) ise inorganik aside örnek verilebilir.

(5)

Canlıların Yapısında Bulunan Temel Bileşikler

katılır. Ca ile birlikte kemik yapısına katılır.

Eksikliğinde büyüme yavaşlar.

Şeker Fosfat İskeleti Baz çifti Guanin Sitozin Adenin Timin

Nükleik asitlerin yapısında fosfor çok önemli bir element olarak yer alır.

Mineral ve vitaminler sindirilmeden hücre zarından geçebildikleri ve kana karı-şabildikleri için monomerlere benzerlik gösterirler.

UYARI

Tuzlar : Asitlerle bazlar karıştırıldığında asi-din H+ iyonu ile bazın OH– iyonu birleşir. Bu birleşim sırasında bir molekül su açığa çıkar ve tuz oluşur.

HCl Hidroklorik

asit hidroksitSodyumklorür (Tuz)Sodyum Su

+ NaOH NaCl + H2O

Mineraller organizmanın yapısında az miktarda bulunmalarına rağmen canlılığın sürdürülebil-mesi için gereklidir. Kalsiyum (Ca), sodyum (Na), klor (CI), potasyum (K), magnezyum (Mg) gibi mineraller hücre ve hücreler arasın-da yer alır. Büyük çoğunluğu mineral tuzları şeklindedir.

ORGANİK BİLEŞİKLER

Canlı hücreler tarafından sentezlenen mo-leküllerdir. Yapılarında C, H, O atomları bir arada bulunur. I. Karbonhidratlar C, H, O içerirler II. Yağlar III. Proteinler IV. Enzimler V. Vitaminler C, H, O, N içerirler VI. ATP

VII. Nükleik asitler VIII. Hormonlar

Azotlu (N) organik bileşiklerin yapısında P (fosfor) ve S (kükürt) gibi elementler de bulunabilir.

Karbonhidrat ve yağların yapısında kitin ve fosfolipit hariç azot (N) bulunmaz. Fakat proteinin yapısında azot (N) bulunur. Do-layısıyla karbonhidrat ve yağlar proteinlere dönüşürken azot (N) eklenmeli, proteinler de bu maddelere dönüştürülürken azot (N) atılmalıdır. Protein N N N N Yağ Karbonhidrat

UYARI

Monomer : Organik bileşiklerin en küçük yapı taşıdır.

Örneğin; amino asit, yağ asidi, gliserol, glikoz ... Polimer : Monomerlerin birleşmesiyle oluşan daha büyük ve kompleks bileşiklerdir. Örneğin; protein, yağ, polisakkaritler...

Hidroliz Dehidrasyon (Yıkım) (Yapım) H2O H2O Büyük Molekül (Polimer) Küçük Moleküller (Monomer)

GÖREVLERİNE GÖRE BESİNLER

Enerji verici olanlar – – – – – – – – – – – – – – –

Karbonhidratlar Proteinler Proteinler Yağlar Enzimler Mineraller Steroidler Mineraller Nükleik asitler Su Su Karbonhidratlar Vitaminler Yağlar Proteinler Yapıcı-onarıcı olanlar Düzenleyici olanlar

Organik bileşiklerin enerji verici olarak öncelikli kullanılma sırası; karbonhidrat, yağ, protein şeklindedir.

Organik bileşiklerin 1 gramındaki enerji verimi bakımından sıralanışı; yağ(9,6 kcal), protein(5,6 kcal), karbonhidrat(4,1 kcal) şeklindedir.

Organik bileşiklerin, yapı ham maddesi olarak kullanılma miktarı çoktan aza doğru protein, yağ, karbonhidrat şeklindedir.

Karbonhidrat ve yağlar solunumda par-çalandığında karbondioksit, su ve ATP açığa çıkarırlar. Proteinler ise solunumda parçalandığında karbondioksit, su, ATP ve azotlu metabolik atık olan amonyak açığa çıkar.

(6)

18

Ünite

2

CA:

Test

Canlıların Yapısında Bulunan Temel Bileşikler

1-E 2-C 3-C 4-D 5-B 6-E 7-D 8-E 9-C 10-E 11-E 12-A 13-C 14-C

1

14.

“Canlıların Yapısında Bulunan Temel Bileşikler” konusunda bir öğretmenin öğrencisine sorduğu;

I. Canlılarda enerji verici olarak görev yapan tüm bileşikler organik midir?

II. İnorganik maddeler canlıların yapısına katılabilir mi? III. Vücuttaki hayatsal faaliyetleri düzenleyen tüm maddeler

solu-num tepkimelerinde enerji verici olarak da kullanılabilir mi? sorulardan hangilerinin cevabı “hayır” olmalıdır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

Cevap: C

13.

Aşağıdakilerin hangisinde azot (N) içermeyen organik bileşik-ler birlikte verilmiştir?

A) Vitamin - DNA B) Amino asit - ATP C) Glikoz - Trigliserit D) Protein - Trigliserit E) Karbonhidrat - Protein

Cevap: C

12.

Aşağıdaki maddelerden hangisi, canlılardaki metabolik tep-kimelerde düzenleyici olarak rol oynamaz?

A) Karbonhidrat B) Enzim C) Vitamin D) Mineral E) Su Cevap: A

11.

İnorganik maddelerden olan minerallerle ilgili aşağıdaki ifa-delerden hangisi yanlıştır?

A) Organik bileşiklerden daha küçük maddelerdir.

B) Canlılardaki enzimlerin aktifleşmesinde önemli göreve sahip-tirler.

C) Canlılarda iskelet yapısına katılırlar. D) Sindirilmeden kana karışırlar.

E) Solunum tepkimelerinde enerji verici olarak kullanılırlar.

Cevap: E

10.

Aşağıdaki elementlerden hangisi, karşısında verilen olayda rol oynamaz?

Element Rol oynadığı olay A) Fe Hemoglobinin sentezlenmesi

B) Ca Kasın kasılması

C) Ca Diş ve kemiğin sertleşmesi

D) I Tiroksin hormonunun sentezlenmesi E) N Sinir hücresinde impulsun iletilmesi

Cevap: E

9.

Aşağıdaki elementle bu element bakımından zengin besin eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

Element bakımından

Element zengin besin A) Kalsiyum Peynir B) Kalsiyum Kırmızı et C) İyot Bal D) Azot Bakla E) Magnezyum Süt Cevap: C

8.

Asit, baz ve tuzlarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yan-lıştır?

A) Kuvvetli asitler deriyi tahriş eder. B) Kola ve gazlı içeceklerin asitliği fazladır. C) Asitler suda çözündüklerinde H+ iyonu verir. D) Asit ve bazların birleşmesinden tuzlar oluşur. E) pH’nin derecesi büyüdükçe asitlik artar.

Cevap: E

7.

Aşağıdakilerden hangisi suyun özelliklerinden biri değildir? A) Yerkürenin %75’ini kaplama

B) Canlıların yaşaması için temel maddelerden olma C) İyi bir çözücü olma

D) Asitlerle birleşerek tuzları oluşturma E) Havaya göre daha geç ısınma ve soğuma

(7)

Sınıflandırma Çeşitleri ve Sınıflandırma Birimleri

CANLILARIN ADLANDIRILMASI

Canlılar arasındaki karmaşanın önlenebilmesi için yine Linne tarafından belli bir mantığa ve sistematiğe dayanılarak her canlıya bir tür ismi verilmiştir. Her canlı için iki kelimeden oluşan bu adlandırma metoduna İkili Adlandırma an-lamına gelen “Binomial” metodu denilmiştir.

İkili Adlandırma Metodu (Binomial Sistem)

Her tür iki adla tanımlanır. Birinci ad canlının ait olduğu cinsi belirtir ve büyük harfle başlar. İkinci ad ise türün tanımlayıcı adıdır ve küçük harfle başlar. İkisi birden canlının tür adıdır.

Tür ismi Homo

Cyprinus carpio = Sazan Rana ridibunda = Su kurbağası

cins

isim tanımlayıcıisim

sapiens = İnsan

Canlıların akraba olduklarını cins adlarına bakarak anlarız. İkinci adın (tanımlayıcı ad) aynı olması o canlıların akraba olduklarını göstermez.

Felis leo Pinus nigra

Kalıtsal olarak yakın akrabadırlar.

Kalıtsal olarak yakın akrabadırlar.

Felis tigris Populus nigra ÖRNEK 03

Dört bitki, bilim insanları tarafından, I. Pinus nigra,

II. Morus nigra, III. Pinus alba, IV. Morus alba

şeklinde adlandırılmıştır.

Bu bitkilerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) I. ve III. bitkilerin şubeleri aynıdır. B) II. ve IV. bitkilerin takımları aynıdır. C) Bu dört bitki, iki farklı cinse aittir. D) III. ve IV. bitkiler birbiriyle

çaprazlandı-ğında verimli döl verirler. E) Bu bitkiler dört farklı türe aittir.

(LYS-2013)

ÇÖZÜM

I. ve III. türlerin cins isimleri aynı olduğu için şubeleri de aynıdır (A). Aynı şekilde II. ve IV. türlerin de cinsleri aynı olduğu için takımları aynı-dır (B). Bu dört farklı bitki Pinus ve Morus olmak üzere iki farklı cinste toplanırlar (C). Bu bitkilerin dördü farklı tür isimlerine sahiptir (E). Bireylerin aralarında verimli bireyler oluşturabilmeleri için aynı türden olmaları gerekmektedir. III. ve IV. canlılar farklı türlerden oldukları için verimli döl veremezler (D).

Yanıt D

Kromozom sayılarının aynı olduğu bilgisin-den yola çıkarak iki canlının aynı türbilgisin-den ol-duğu yargısına varılamaz. Fakat aynı türden olduğu bilinen sağlıklı canlıların kromozom sayıları kesinlikle aynıdır.(Partenogenezin ve döl değişiminin olduğu canlılar hariç.)

UYARI

ÖRNEK Kromozom sayısı Kromozom sayısı Dişi = 46 İnsan türü (Homo sapiens)

Dişi ile erkek aynı türdür.

X ile Y aynı türdendir denilemez. Erkek = 46

X canlısı = 46 Y canlısı = 46

Karaçam ve Muhabbet Kuşunun Sınıflandırılması

Âlem Platae Animalia

Şube Spermatophyta Pinopsida Pinales Pinaceae Pinus nigra Pinus Chordata Aves Cuculiformes Psittacidae Melopsittacus undulatus Melopsittacus Takım Cins Tür Aile Sınıf

Karaçam Muhabbet Kuşu

Amip ve Yoğurt Bakterisinin Sınıflandırılması Âlem Protista Eubacteria

Şube Protozoa Amoebas Amoebida Amoebidae Amoeba proteus Amoeba Firmicutes Bacilli Lactobacillates Lactobacillaceae Lactobacillus bulgaris Lactobacillus Takım Cins Tür Aile Sınıf

Amip Yoğurt Bakterisi

Köpeğin Hiyerarşik Sınıflandırılması Âlem Animalia Sınıf Mammalia Cins Canis Şube Chordata Familya (Aile) Canis familiaris Takım Carnivora Canidae Tür

(8)

87

Ünite

4

CA:

Test

1-A 2-D 3-C 4-B 5-D 6-E 7-B 8-A 9-B 10-A 11-D

Sınıflandırma Çeşitleri ve Sınıflandırma Birimleri

10.

Memeli embriyosunda gelişimin ilk evresinde (I) ve son evre-sinde (II) özellikleri görülen sistematik birimler, aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?

I II A) Şube Tür B) Sınıf Cins C) Sınıf Tür D) Takım Cins E) Takım Tür Cevap: A

11.

Aşağıda bazı sistematik birimler, numaralandırılarak sıralanmıştır. Tür – Cins – Takım – Aile – Sınıf

I II III IV V

Bu sıralamanın birey sayısı az olandan çok olana doğru olması için, hangi birimlerin aralarında yer değiştirmesi gerekir?

A) I ve II B) I ve V C) II ve III

D) III ve IV E) IV ve V

Cevap: D

9.

Aşağıdaki grafikte a, b ve c sistematik birimlerinde yer alan birey-lerin akrabalık dereceleri gösterilmiştir.

Sistematik birimler

a b c

Akrabalık derecesi

Bu sistematik birimlerle ilgili,

Birimler Birimler Birimler

I II III

a b c a b c a b c

Çeşitlilik Birey sayısı Protein benzerliği

grafiklerinden hangileri yanlıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

Cevap: B

8.

Aşağıdaki grafikte X, Y, Z sistematik birimlerinin ortak genlerinin ve birey sayısının yüzde oranı gösterilmiştir.

Sistematik birim Birey sayısı Ortak gen

X Y Z

Yüzde (%)

Bu grafikteki verilere dayanılarak,

I. Birimlerde yer alan canlıların çeşitliliği arasındaki ilişki Z > X > Y şeklindedir.

II. X, sınıf ise Z takım olabilir.

III. Protein benzerliği, en çok Z birimindeki canlılar arasında göz-lenir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

Cevap: A

7.

Sınıflandırma birimleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Homolog organ benzerliği, türden âleme gidildikçe azalır. B) Her birimdeki canlılar, çiftleştiklerinde mutlaka verimli döller

verir.

C) Aynı takım içinde incelenen canlıların, beslenme şekli ben-zerdir.

D) Ortak özellikleri en fazla olan canlılar, tür birimi içinde incele-nir.

E) Aynı familya içinde incelenen canlılar, aynı takım içinde ince-lenir.

Cevap: B

(9)

4

Sınıflandırma Çeşitleri ve Sınıflandırma Birimleri

13.

Analog organlarla ilgili, I. Kökenleri aynıdır. II. Dış görünüşleri benzerdir. III. Görevleri aynıdır. IV. Görevleri farklıdır.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) I ve II B) I ve III C) II ve III

D) III ve IV E) II, III ve IV

Cevap: C

12.

Aşağıdaki canlılar arasında yapılacak olan organ nakillerinin hangisinde, başarı oranının en yüksek düzeyde olması bek-lenir?

A) Ayrı yumurta ikizleri arasında B) Köpekle insan arasında C) Tavşanla kaplumbağa arasında D) Kanguruyla penguen arasında E) Balıkla kurbağa arasında

Cevap: A

11.

Aşağıdaki canlılardan hangilerinin homolog organları en azdır?

A) Çekirge ile memelinin B) Örümcek ile kelebeğin C) Balık ile kurbağanın D) Sürüngen ile kuşun E) Balık ile memelinin

Cevap: A

10.

Aşağıda evcil serçeler gösterilmiştir.

Bu serçelerden iki bireyin; I. cinsiyetleri,

II. oluşturdukları üreme hücresinin çeşidi, III. gen dizilişleri

özelliklerinden hangileri farklı olabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: E

9.

Canlı gruplarının yer aldığı tür basamağından âlem basama-ğına doğru inceleme yapıldığında, enzim çeşitliliği, bireylerin sayısı ve ortak genlerin sayısının aşağıdakilerin hangisinde belirtildiği gibi değişmesi beklenir?

Enzim Birey Ortak genlerin çeşitliliği sayısı sayısı A) Azalır Azalır Azalır B) Azalır Artar Artar C) Artar Artar Artar D) Artar Artar Azalır E) Artar Azalır Azalır

Cevap: D

8.

Aynı türe ait ve cinsiyeti aynı olan iki normal bireyde, aşağı-dakilerin hangisi bakımından farklılık görülebilir?

A) Diploit (2n) kromozom sayısı B) Beslenme şekli

C) Üreme şekli D) Boşaltım organı E) Hücre sayısı

Cevap: E

7.

Aşağıda tek yumurta ikizi, kuzenler ve çift yumurta ikizi numara-landırılarak gösterilmiştir.

I II III

Tek yumurta ikizi Kuzenler Çift yumurta ikizi Bu numaralanmış aynı resimdekiler arasında yapılacak doku

nakillerinde oluşacak antikor miktarının çoktan aza sıralanışı, aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?

A) I – II – III B) I – III – II C) II – I – III D) II – III – I E) III – I – II

Cevap: D

(10)

91 Biyoloji

Ünite

4

Bakteriler Âlemi

1 2 3 4 5 5 Ana DNA Ana DNA Yeni

DNA duvarıHücre

oluşumu İki katlı zar

Endospor Hücre patlar

Endospor serbest kalır

Zar

Endospor hâli bir üreme şekli değildir. Sa-dece korunma şeklidir. Koşullar normale dönünce dayanıklı çeper erir. Bakteri nor-mal metabolizmasına döner. Endosporlar, olumsuz koşullara çok dayanıklıdır. Örneğin; bakterilerin çoğu kaynar suda ölürken endosporlar uzun süre canlı kalır. Hatta endosporlar 120°C sıcaklığa 15-20 dakika dayanabilir.

UYARI

Bakteriler ve Biz

Bakterlerin insan sağlığına zarar veren türleri olduğu gibi yararlı türleri de bulunur. Hatta yararlı bakterilerin sayısı zararlı bakterilerin-kinden fazladır.

Yararlı Bakteriler

Ölü hayvan ve bitki artıklarını ayrıştırıp toprağa mineral kazandırır ve madde döngüsünde rol oynarlar.

Atmosfer azotunu bitkinin kullanabileceği forma dönüştürürler.

Çevre kirliliğinin önlenmesinde rol oynarlar. İnsan bağırsağında yaşayıp B ve K

vita-minlerini sentezlerler.

Sirke, yoğurt, turşu ve antibiyotiklerin üre-tilmesinde kullanılırlar.

Otçul hayvanların sindirim sisteminde selülozu sindirirler.

Zararlı Bakteriler

İnsan, bitki ve hayvanların hastalanmasına ya da ölmesine neden olan zararlı bakterilere patojen bakteriler denir. Bu bakteriler insan vücuduna; burun, ağız, yara vb. boşluklardan girerler. Girdikleri organlarda çoğalarak ya da ürettikleri toksinlerle bu organlara zarar verirler.

Antibiyotik kullanımı

Zararlı bakterilerle mücadelede antibiyotikler kullanılır. Antibiyotikler bakterilerin enzimlerini inhibe ederek üremesini engeller hatta öldü-rürler. Antibiyotikler gereksiz yere kullanılma-malıdır. Virüslerin neden olduğu grip, nezle ve soğuk algınlığında antibiyotik kullanmanın bir yararı yoktur. Virüsler antibiyotiklerden etkilenmezler. Gereksiz antibiyotik kullanımı antibiyotik direncinin ortaya çıkmasına, vücut hücrelerinin ölmesine ve iyileşme sürecinin uzamasına neden olur. Antibiyotik direnci, antibiyotiğin belli bir bakteri türünün üremesini engelleyememesi ya da bu bakteriyi öldüreme-mesi anlamına gelir.

ÖRNEK 05

Bir tür bakteri, uygun besiyeri içeren beş petri kabına ekilmiştir. Bu türün farklı antibiyotikle-re karşı diantibiyotikle-rencini araştırmak amacıyla petri kaplarına K, L, M, N ve P antibiyotiklerinin farklı kombinasyonları eklenmiş ve kaplarda üreme olup olmadığı gözlenmiştir.

Kullanılan antibiyotik kombinasyonları ve bunların eklendiği kaplardaki bakterilerin üreme durumu aşağıdaki tabloda gösteril-miştir.(Antibiyotiklerin birbirleriyle etkileşime girmediği kabul edilecektir.)

Petri kabı numarası Eklenen antibiyotik kombinasyonu Petri kaplarındaki üreme 1 K + L Var M + N Yok L + P Var K + N Yok M + P Var 2 3 4 5

Buna göre, bu bakteri türü hangi antibi-yotiğe karşı dirençli değildir?

A) K B) L C) M D) N E) P

(ÖSS-2008)

ÇÖZÜM

Tablo dikkatli incelendiğinde petri kaplarına N antibiyotiği eklendiğinde hiç üremenin olmadığı görülecektir. Buna göre, bu bakteri türü N anti-biyotiğine dirençli değildir.

Bu tür sorularda izlenecek başka bir yöntemde tabloya bakılıp üremenin olmadığı yerlerdeki ortak etkeni seçmektir.

Yanıt D

Bakterilerin Sınıflandırılması 1. Şekillerine göre:

a) Yuvarlak bakteriler (Coccus) b) Çubuk bakteriler (Bacillus) c) Virgül şeklinde bakteriler (Vibrio) d) Spiral bakteriler (Spirillum)

Coccus

Bacillus

Vibrio Spirillum

2. Solunumlarına göre:

a) Zorunlu aerob bakteriler: Sadece O2’li ortamda yaşarlar. Bu bakterilerde hücre zarı, içeri kıvrılarak mezozomları oluşturur. Mezozomlarında ETS’deki oksijenli solu-num enzimleri bulunur. Mitokondri organeli içermezler.

(11)

Bakteriler Âlemi

4. Gram boyasına göre :

Hans Christian Gram adındaki bilim insanı bakterilerde iki tip hücre duvarı olduğunu bul-muştur. Bu ayrımı ise kendi adını verdiği özel bir boyama tekniğiyle yapmıştır.

a) Gram Pozitif Bakteriler : Peptidogli-kandan oluşan hücre duvarları kalın ve üzerinde lipopolisakkaritten oluşan dış zar bulunmaz.

b) Gram Negatif Bakteriler : Peptidoglikan-dan oluşan hücre duvarı ince olup üzerinde lipopolisakkaritten oluşan dış zar bulunur. Gram boyama tekniğinde bakterilere önce kristal viyole (mor renkli) ve iyot damlatılır. Sonra kırmızı renkli safranin damlatılarak alkolle yıkanırlar.

Alkolle yıkanan kalın hücre çeperli gram(+) bakterilerde kristal viyole hücre dışına çıkmadığından mor görünürler.

Alkolle yıkanan ince hücre çeperli gram(–) bakterilerde kristal viyole hücre dışına çıktı-ğı ve hücrede safranin kaldıçıktı-ğından kırmızı ya da pembe görünürler.

Bakterilerin Üremesi

Bakteriler ikiye bölünerek eşeysiz ürer. Bakteri-ler, uygun koşullar olduğu sürece 20 dakikada bir bölünürler. Bölünme sırasında önce DNA kendini eşler. Oluşan DNA’lar ayrılırken, si-toplazma boğumlanarak bakteri ikiye bölünür. Böylece kalıtsal yapıları tamamen aynı iki bakteri oluşur.

Kromozom

Hücre duvarı

Bakterilerde konjugasyon

Bakterilerde asıl DNA’dan başka küçük ve halka şeklinde plazmit adı verilen DNA’larda bulunur.

Bu plazmitlerin bazıları antibiyotiklere ve olumsuz ortam koşullarına direnç göstermeyi sağlayan genler içerir. Bu plazmitlere R plaz-midi denir.

Konjugasyonda iki bakteri piluslarıyla araların-da sitoplazmik köprü kurarlar. Bu köprüyle bir bakteriden diğerine tek taraflı plazmit DNA’nın bir iplikçiği aktarılır.

Aktarım tamamlanınca plazmit iplikçilerin her biri kendini eşler.

Aktarılan plazmide F plazmidi denir. F plazmi-dine sahip bakteriye F+(verici) sahip olmayan bakteriye F–(alıcı) denir.

Bakterilerde konjugasyon; çeşitliliği, antibiyo-tiklere ve olumsuz ortam koşullarına direnci artırır. Sıcağa dayanıksız, tuza dayanıklı bakteri Sıcağa dayanıklı, tuza dayanıksız bakteri

Hem sıcağa hem de tuza dayanıklı bakteri

Ata

kromozom kromozom (plazmit)Oluşturulan

Sitoplazmik köprü Verici hücre Alıcı hücre

Paramesyumların konjugasyonunda iki paramesyumda hem alıcı hem vericidir. Bakteri konjugasyonunda ise bakteriler-den biri alıcı, diğeri ise vericidir.

UYARI

Bakterilerde Genetik Çeşitliliğe Yol Açan Faktörler

1.

Mutasyon

2.

Konjugasyon

3.

Transformasyon

4.

Transdüksiyon

Transformasyon : Bir bakterinin ölümü veya ayrışması sonucu ortama verdiği DNA nın başka bir bakteri tarafından alınmasıdır.

ÖRNEK

Zatürre hastalığı yapan Pneumococcus bakte-rilerinin kapsüllü ve kapsülsüz olmak üzere iki çeşidi vardır. Kapsüllü olanlar fareye enjekte edildiğinde fareyi öldürürken; kapsülsüz olanlar fareye enjekte edildiğinde fare yaşar. Ölü kap-süllü bakteriler ile canlı kapsülsüz bakteriler, fareye birlikte enjekte edildiğinde fare ölür. Çünkü canlı olan kapsülsüz bakteriler, ölü kapsüllü bakterilerin DNA’larını alarak kapsül sentezleme özelliği kazanırlar.

UYGULAMALAR SONUÇ 1. Canlı kapsüllü bakteri + Fare → Fare ölür. 2. Canlı kapsülsüz bakteri + Fare → Fare yaşar. 3. Ölü kapsüllü bakteri + Canlı kapsülsüz bakteri + Fare → Fare ölür.

Transdüksiyon : Bakteriyofajın (bakteri için-de üreyebilen virüs) kendine ait veya başka bir bakteriye ait DNA’yı konukçu bakteriye taşımasıdır.

(12)

95

Ünite

4

Test

Kavrama Testi

Bakteriler Âlemi

7.

I. Ortamın organik polimerlerinden yararlanma II. Ortamın monomerlerinden yararlanma III. İkiye bölünerek üreme

IV. Hücre dışına sindirim enzimi salgılama

Çürükçül bakteriler parazit bakterilerden yukarıdakilerin han-gileri bakımından farklılık gösterir?

A) I ve III B) I ve IV C) II ve III

D) II ve IV E) III ve IV

Cevap: B

6.

Fotosentez yapan bir bakteride, aşağıdakilerin hangisi bulun-maz?

A) Kloroplast B) Hücre çeperi C) Enzim

D) Ribozom E) Nükleik asit

Cevap: A

5.

Ototrof X ve Y bakterilerinden, X sadece gündüz organik besin üretebilirken, Y hem gündüz hem de gece organik besin sentezi yapabiliyor.

Buna göre,

I. İki bakteri de oksijenli solunum yapar. II. İki bakteri türü de ortamdaki CO2’yi kullanır.

III. X bakterisi besin sentezi için güneş enerjisini kullanır. yargılarından hangilerine varılabilir?

A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: D

4.

Aşağıdaki yapılardan hangisi bazı bakterilerde görülür?

A) Kapsül B) Ribozom C) Hücre zarı

D) Sitoplazma E) DNA

Cevap: A

3.

Bakterilerde, aşağıdaki yapılardan hangisi görülmez?

A) Pilus B) Kamçı C) Kapsül

D) Hücre çeperi E) Sentrozom

Cevap: E

2.

Bakteriler âlemiyle ilgili,

I. Hayatsal faaliyetleri tek bir hücre içerisinde gerçekleşir. II. Sahip oldukları plazmitler (DNA parçaları) yardımıyla gen

aktarımını gerçekleştirirler.

III. Hücre duvarı, hücre zarı ve sitoplazmaları vardır. ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: E

1.

Aşağıda değişik bakteri türleri gösterilmiştir. Coccus

Bacillus

Vibrio Spirillum

Aşağıdakilerin hangisi, bu bakterilerin tümünde gözlenen özelliklerinden biri değildir?

A) Prokaryot olma

B) Hücre dışı sindirim yapma C) Enzim kullanma

D) DNA’sını eşleyerek ikiye bölünme E) Monomerlerden polimer sentezleme

Cevap: B

(13)

4

Bakteriler Âlemi ve Arkeler Âlemi

7.

Patojen (hastalık yapıcı) bir bakteri türünün popülasyonlarına, üç farklı antibiyotik (A, B, ve C) aynı koşullarda ve aynı dozlarda uygulanmış ve popülasyonlardaki birey sayısının zamana bağlı değişimi aşağıdaki grafikte gösterilmiştir.

100 Birey sayısı Zaman A B C t 2t 3t 4t 50 Bu verilere göre,

I. A antibiyotiği, bakterinin üremesini durdurmuştur.

II. Bu bakteriye karşı öncelikle C antibiyotiği tercih edilmelidir. III. B antibiyotiğine karşı bakteriler endospor oluşturmuşlardır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

Cevap: B

6.

Endospor hâlindeki bir bakteride, aşağıdaki etkinliklerden hangisinin gerçekleşmesi beklenir?

A) ATP’nin sentezlenmesinin B) İkiye bölünmenin

C) Normalden fazla toksin üretiminin D) Daha hızlı hareketin

E) DNA’nın eşlenmesinin

Cevap: A

5.

Aşağıdaki şekilde endospor oluşturan bakteri gösterilmiştir.

Bu bakteri endosporuyla ilgili,

I. Bazal metabolizmaya örnek gösterilebilir.

II. Kötü ortam koşullarında üreme yaparak hücre sayısını artırır. III. Metabolik faaliyetleri minimum seviyededir.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

Cevap: D

4.

A ve B antibiyotiklerine karşı dirençli olduğu gözlenen bir bakteri türüne ait bireylerin antibiyotik çeşitlerinden olumsuz etkilenen aynı türün farklı bireylerinin bulunduğu ortama bırakılmış ve üre-yebilmeleri için gerekli tüm koşullar sağlanmıştır. Bir süre sonra bu bakterilerin bulunduğu ortama A ve B antibiyotiklerinden oluşan bir solüsyon ilave edildiğinde hiçbir bakterinin ölmediği gözlenmiştir. Bu durum aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?

A) Bakterilerin fotosentez yapması

B) Bakteriler arasında konjugasyonun gerçekleşmesi C) Bakterilerin eşeysiz üremesi

D) Bakterilerin parazit beslenmesi

E) Bakterilerin oksijensiz solunum yapması

Cevap: B

3.

Bakteri türlerinde; I. bölünerek üreme, II. mutasyon, III. konjugasyon

olaylarından hangileriyle çeşitlilik sağlanabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

Cevap: E

2.

Bakterilerin bölünerek üremesi, canlıya aşağıdaki özellikle-rinden hangisini kazandırır?

A) Farklı genetik yapıya bürünme

B) Değişen ortam koşullarına karşı uyum sağlama

C) Var olan genetik özelliklerini değiştirmeden yavrularına akta-rabilme

D) Solunum çeşidini değiştirme E) Beslenme şeklini değiştirme

Cevap: C

1.

Bakteri türleri arasında, aşağıdakilerin hangisi görülmez? A) Çürükçül beslenen B) Hastalık yapan C) Oksijen üreten D) Fagositozla beslenen E) Kemosentez yapan Cevap: D

4

(14)

99

Biyoloji

Ünite

4

Protista Âlemi

C) PROTİSTA ÂLEMİ

Ökaryot tek hücreli ya da çok hücreli türler içeren bir canlı grubudur. Sadece ototrof (alg-ler), sadece heterotrof (amip, paramesyum) ve hem ototrof hem de heterotrof (öglena) olan türleri vardır. 6 grupta incelenir: PROTİSTA ÂLEMİ Kamçılılar Silliler Sporlular Algler Kök ayaklılar Cıvık Mantarlar 1. Kök Ayaklılar (Ör:Amip)

Amip’in genel özellikleri; Tatlı sularda yaşar.

Heterotrof beslenir. Yalancı ayakları ile fagositoz yapar.

Mitokondrileri ile O2’li solunum yapar. Mitoz bölünme ile eşeysiz ürer. Bölünme

her yöne olabilir.

Pelikulası (hücre zarını çevreleyen koru-yucu kılıf) yoktur. Dolayısıyla kolaylıkla yalancı ayak oluşturabilir.

Kontraktil kofulları ile hücreye giren fazla suyu dışarı atar. Su dış ortama atılırken kontraktil kofulun kasılabilmesi için enerji harcanır.

Yalancı ayak (pseudopod)

Kontraktil koful Çekirdek Ribozom Mitokondri Besin kofulu 2. Kamçılılar (Ör: Öglena)

Öglena’nın genel özellikleri;

Tatlı sularda yaşar. Kamçısı ile hareket eder.

Kloroplastı olduğundan ışıkta fotosentez yapar. Karanlıkta ise kamçının çıktığı ceple ortamdan organik besinleri fagositozla yer. (hem ototrof hem heterotrof).

Mitokondrileri ile O2’li solunum yapar. Mitoz bölünme ile eşeysiz olarak ürer.

Kamçının bulunduğu bölgeden boyuna bölünme gözlenir.

Stigmayı (göz lekesi) ışığı algılamada kul-lanır. Çevresini pelikula sararak korur. Kontraktil kofullarıyla, hücreye giren fazla

su dışarı atılır. Stigma Ribozom Çekirdek Kloroplast Pelikula Mitokondri Kamçı Kontraktil koful 3. Silliler (Ör: Paramesyum)

Paramesyum’un genel özellikleri;

Tatlı su birikintilerinde ve havuz suyunda yaşar.

Çevresi pelikula ile örtülüdür. Sillerini dü-zenli olarak suya çarparak hareket eder. Pelikulanın altında savunmada görev alan trikosistler bulunur.

Heterotrof beslenir.

Mitokondrileri ile O2’li solunum yapar. Kontraktil kofulları ile hücreye giren fazla

suyu aktif şekilde, enerji harcayarak dışarı atar.

Büyük ve küçük olmak üzere iki çekirdeği vardır. Büyük çekirdek metabolik faaliyetleri düzenlerken, küçük çekirdek üreme olay-larını kontrol eder.

Konjugasyonda iki paramesyum arasında karşılıklı çekirdek alışverişi olur. Eşeysiz üremesi enine ikiye bölünerek olur.

Konjugasyonda küçük çekirdeğin mayoz bölünme geçirmesi ve iki paramesyum arasında çekirdek alışverişi olması kalıtsal çeşitliliği artırır.

UYARI

Ribozom Mitokondri Kontraktil koful Besin kofulu Kontraktil koful Trikosist Lizozom Siller Pelikula Küçük çekirdek Büyük çekirdek Hücre anüsü Hücre ağzı 4. Sporlular (Ör: Plazmodyum)

Plazmodyum’un genel özellikleri;

Plazmodyum malaria; Anofel cinsi dişi siv-risinek ile insanlara aktarılarak insanlarda sıtma hastalığına sebep olur.

Parazit beslenir (Heterotrof).

Hareket organelleri ve kontraktil kofulları yoktur.

İnsanda eşeysiz, sivrisinekte eşeyli ürer. Dolayısıyla eşeyli ve eşeysiz üremenin birbirini takip etmesi olayı metagenez (döl değişimi) gözlenir.

Tatlı sularda yaşayan öglena, amip ve paramesyumda kontraktil koful vardır. Bu sayede vücut içine giren fazla suyu enerji harcayarak dışarı atar. Amipte kök ayak (yalancı ayak), öglenada kamçı, parames-yumda siller hareketi sağlar.

(15)

4

Protista Âlemi ve Koloniler

6.

Protista âleminin pelikulaya sahip öglena ve paramesyum türlerinde;

I. kontraktil kofula sahip olma, II. ışık enerjisini kullanma, III. DNA’sını eşleme

özelliklerinden hangileri ortaktır?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

Cevap: D

5.

Aşağıda paramesyum gösterilmiştir.

Bu paramesyumda, aşağıdaki özelliklerden hangisi görülmez? A) Fotosentez yapma

B) Tatlı sularda yaşama

C) Konjugasyonla çeşitliliğini artırma D) Enine bölünebilme

E) Hücre içi sindirim yapabilme

Cevap: A

4.

Hem öglena hem de kemoototrof bakteride; I. organik besin sentezleme,

II. ışık enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürme, III. protein sentezi yapma,

IV. tüm hayatsal faaliyetleri, tek bir hücre içerisinde gerçekleştirme özelliklerinden hangileri görülür?

A) Yalnız III B) I ve II C) III ve IV

D) I, III ve IV E) II, III ve IV

Cevap: D

3.

Aşağıdaki olaylardan hangisini, sadece protista âlemindeki bir grup canlı gerçekleştirebilir?

A) Amino asit dehidrasyonuyla protein üretme B) Monomer yıkımıyla ATP sentezleme

C) Hücredeki fazla suyu, kontraktil kofullarla uzaklaştırma D) Hücreye monomer alma

E) Kendine benzer yeni canlılar meydana getirme

Cevap: C

2.

Aşağıda bir bakteri gösterilmiştir.

Bu bakteri;

I. ışık enerjisini kullanarak, organik besin sentezleyebilme, II. hücre dışında, organik artıkları sindirebilme,

III. konjugasyonla kalıtsal çeşitliliği artırabilme

özelliklerinin hangileriyle paramesyumdan farklılık göstere-bilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

Cevap: D

1.

Protista âleminde incelenen türlerle ilgili,

I. Paramesyumda küçük çekirdek, önce mayoz sonra mitoz bölünme geçirebilir.

II. Plazmodyum, eşeysiz ve eşeyli çoğalabilir. III. Amip fagositozla beslenir.

IV. Cıvık mantarlar, hücre çeperine sahip olmakla gerçek mantar-lara benzerler.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız III B) II ve III C) III ve IV D) I, II ve III E) II, III ve IV

Cevap: D

(16)

103

Biyoloji

Ünite

4

Fungi Âlemi ve Bitkiler Âlemi

D) FUNGİ (Gerçek mantarlar) ÂLEMİ

Klorofilleri yoktur. Fotosentez yapamazlar.

Dolayısıyla

bitki değildirler. Heterotrofturlar.

Bazıları parazit, bazıları saprofit olarak beslenir. Likenlerde olduğu gibi mutualist yaşayanları da vardır.

Bazıları tek hücreli, ama bir çoğu çok hüc-relidirler.

Solunumları O2’li ya da O2’siz solunum (etil alkol fermentasyonu) olabilir.

Hücre çeperleri vardır. Çeper, kitin yapılıdır. Hayvan, bakteri ve arkeler gibi glikojen

depolarlar.

Bazı türleri ortamdaki azot tuzlarından gerekli tüm amino asit çeşitlerini üretebilir. Miselyum denen hif (ipliksi yapı) kümeleri vardır. Bu sayede topraktan su ve mineral ihtiyaçlarını karşılayabilir.

Üremelerini eşeyli ve eşeysiz (spor oluştu-rarak) metagenezle veya tomurcuklanarak (Ör: bira mayası mantarı) gerçekleştirenleri vardır.

Bazı mantar türleri antibiyotik yapımında kullanılır.

Örneğin; peynir küfünden penisilin yapımı gibi...

İçerdikleri zengin besin içeriğinden dolayı birçok türü insanlar tarafından besin olarak tüketilir.

E) BİTKİLER ÂLEMİ

Kloroplastları vardır.

Fotosentez yaparlar (Tam parazitler hariç). Ototrof olarak beslenirler.

Nişasta depolarlar.

Selüloz yapılı hücre çeperleri vardır.

Basit yapılı bitkilerden gelişmiş yapılı bitki-lere doğru gidildikçe yaşam döngülerinde “n” kromozomlu evre (haploid evre) kısalıp “2n” kromozomlu evre (diploid evre) uzar. Evrimsel sınıflandırma dikkate alındı-ğında ilkel bitkilerin suda olduğu, zaman içerisinde de karasal bitkilerin evrimleştiği kanıtlanmış bir bilgidir.

Bitkiler 3 grupta incelenirler:

BİTKİLER ÂLEMİ 1) Damarsız

Tohumsuz Bitkiler

Kara

yosunu Eğreltiotu

Çam Mısır Baklagil Ladin Arpa Gelincik Ardıç Buğday Meyve ağaçları Kibrit otu At kuyruğu Ciğer otları 2) Damarlı Tohumsuz Bitkiler 3) Damarlı Tohumlu Bitkiler Açık tohumlular Tek çenekli bitkiler Çift çenekli bitkiler Kapalı tohumlular

1. Damarsız Tohumsuz Bitkiler

Gerçek kök, gövde ve yaprakları yoktur. İletim demetleri (damarları) yoktur. Eşeysiz ve eşeyli üremenin birbirini takip ettiği döl almaşı (meta-genez) ile ürerler.

Örneğin; ciğer otları, boynuzlu ciğer otları, kara yosunları...

2. Damarlı Tohumsuz Bitkiler

Basitte olsa kök, gövde ve yaprakları vardır. İletim demetleri ve gözeneklerin (stomaların) rastlandığı ilk bitki grubudur. Döl almaşı ile ürerler.

Örneğin; eğrelti otu, at kuyrukları, kibrit otları...

3. Damarlı Tohumlu Bitkiler

Tohumla üreyebilen ve geniş alana yayılabilen bitki gruplarıdır. İletim demetleri (damar) yapısı bulundururlar.

a) Açık Tohumlu Bitkiler

Tohum ve tohum taslakları ovaryum (yumur-talık) ile örtülmemiştir. Hepsi çok yıllık ve odunsu bitkilerdir. Enine kalınlaşmayı sağla-yan kambiyumları vardır. Çok çeneklidirler. Üremeleri kozalaklarda oluşan tohumlarla olur. İğne yapraklıdırlar ve kazık köklere sahiptirler. İletim demetleri bulunur. Üremesi sırasında tek döllenme gözlenir. Endosperm (besi dokusu) n kromozomludur. Güzel renkli taç yaprakları yoktur. Meyve oluşumu görülmez.

Örneğin; çam, ladin, ardıç...

b) Kapalı Tohumlu Bitkiler

Tohum ve tohum taslakları ovaryum ile örtül-müştür. Tohumdaki çenek sayısına göre tek çenekli ve çift çenekli olmak üzere ikiye ayrı-lırlar. Çenek (kotiledon) tohumdaki embriyoya yedek besin sağlar ve bitki çimlenene kadar, bitkinin besin ihtiyacını karşılar.

Mısır

Buğday

Zeytin

(17)

4

Fungi Âlemi

7.

Mantarlar;

I. meyveleri çürütmeleri, II. hamuru kabartmaları,

III. etil alkol fermantasyonu yapmaları

özelliklerinin hangileriyle insanlara ekonomik zarar verirler?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III Cevap: A

6.

Mantarlarda; I. yağ, II. protein, III. kitin, IV. glikojen

maddelerinden hangilerinin varlığı bu canlıları bitkilerden farklı kılar? A) I ve II B) I ve III C) II ve IV D) III ve IV E) I, II ve III Cevap: D

5.

Mantarlarda; I. eşeyli, II. tomurcuklanma, III. sporlanma

üreme çeşitlerinden hangileri görülür?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: E

3.

“Mantarların bir hücreli türleri vardır.” Hipotezini, aşağıdaki man-tar türlerinden hangisi kanıtlar niteliktedir?

A) Ekmek küfü B) Limon küfü

C) Ağaç mantarı D) Şapkalı mantar

E) Bira mayası mantarı

Cevap: E

2.

Bir mantar türü algle ortak (simbiyoz) yaşayıp alge karbondioksit, su ve mineral sağlarken algten besin ve oksijen alır. Mantarla algin oluşturduğu bu birliktelik liken olarak adlandırılır.

Karşılıklı faydaya dayalı liken birliğindeki bu ilişki aşağıdaki-lerden hangisiyle nitelendirilir?

A) Saprofit B) Mutualizm C) Ototrof

D) Parazit E) Kommensal

Cevap: B

1.

Mantarların heterotrof olması, aşağıdaki özelliklerinin hangi-siyle açıklanır?

A) Fotosentez ve kemosentez yapmama B) Glikojen depolama

C) Tomurcuklanarak üreme D) Hücre çeperi içerme E) Oksijenli solunum yapma

Cevap: A

6

4.

Aşağıda değişik mantarlar gösterilmiştir.

Aşağıdakilerden hangisi, bu mantarların hiçbirinde görülmez? A) Etil alkol fermantasyonu yapma

B) Ribozomunda kitin sentezleme C) Sporlanarak üreme

D) Çürükçül beslenme E) Organik artıkları ayrıştırma

(18)

107

Ünite

4

Test

Kavrama Testi

Bitkiler Âlemi

7

6.

Çift çenekli bitkilerle ilgili, I. Kökleri saçak şeklindedir.

II. Enine kalınlaşmayı sağlayan, kambiyum dokuları vardır. III. Genellikle otsu bitkilerdir.

IV. Tohumları meyve içerisindedir. ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III

D) II ve IV E) I, II ve IV

Cevap: D

5.

X bitkisi Y bitkisi

Gövdelerinin enine kesitleri yukarıdaki şekillerde gösterildiği gibi olan iki kapalı tohumlu bitki çeşidiyle ilgili,

I. X çiçekli, Y çiçeksiz bir bitkidir.

II. Y’nin yapraklarında ağsı damarlanma vardır. III. X açık iletim demetine sahiptir.

yargılardan hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

Cevap: B

4.

Kapalı tohumlu bitkiler sınıfı, tek çenekliler ve çift çenekliler olmak üzere iki gruba ayrılır.

Bu sınıfın iki gruba ayrılmasında; I. nişasta depolayabilme, II. iletim demetlerinin dizilişi, III. yaprakların damarlanma biçimi özelliklerinden hangileri dikkate alınır?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: D

3.

Aşağıda kapalı tohumlu bitki türleri gösterilmiştir.

Buğday Bezelye Dut

Bu bitkiler, aşağıdaki özelliklerin hangisi bakımından benzerlik gösterir?

A) Çenek sayısı B) Kök yapısı C) Plastit çeşidi

D) İletim demetlerinin gövdedeki durumu E) Kambiyum varlığı

Cevap: C

2.

Tohum taslaklarını meyve yapraklarının üst yüzünde bulun-duran açık tohumlu bitkilerle ilgili,

I. Çok yıllık odunsu bitkilerdir. II. Kozalakları bulunur. III. İğne yapraklıdırlar.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) I, II ve III

Cevap: E

1.

Aşağıdaki şekilde damarsız tohumsuz bitki olan kara yosunu gösterilmiştir.

Kara yosunu Bu bitkiyle ilgili,

I. Suya gereksinimi fazladır.

II. Gerekli inorganik maddeleri dış ortamdan difüzyonla alır. III. Gelişmiş soymuk boruları vardır.

ifadelerinden hangileri yanlıştır?

A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

(19)

Hayvanlar Âlemi

F) HAYVANLAR ÂLEMİ

Hayvanlar âlemi 2 gruba ayrılır: Hayvanlar Âlemi 1) Omurgasızlar

– Süngerler – Balıklar

– Solucanlar – Sürüngenler

– Sölenterler – İki yaşamlılar – Yumuşakçalar – Kuşlar – Eklem bacaklılar – Memeliler – Derisi dikenliler

2) Omurgalılar

Genel Özellikler:

Tümü ökaryot hücrelidir.

Çoğu serbest olarak hareket edebilir. Tümü heterotrof beslenir.

Çok hücrelidirler.

Hücre çeperleri ve kloroplastları yoktur. Glikojen depolarlar.

Tümü eşeyli ürer. Bazı türlerde eşeysiz üreme de görülür.

1. Omurgasızlar

Sinir şeridi varsa karın bölgesindedir. Halkalı solucanlar ve eklembacaklılar hariç vücutları bölmesizdir (segmentsizdir). Çoğunda dış is-kelet bulunur. Kemik veya kıkırdaktan yapılmış iç iskelet yoktur.

Omurgasızlar şubesi basitten gelişmişe doğru 6 sınıfa ayrılır:

a) Süngerler

Hayvanların en basit yapılı olanlarıdır. Hücreler arasında iş bölümü olmakla beraber organ-laşma ve sistemleşme yoktur. Por denilen açıklıkları sayesinde sudaki maddelerden faydalanırlar. Eşeyli ve eşeysiz ürerler. Spongin adı verilen, iğne şeklinde olan kristal yapıda iç iskeletleri vardır. Duyu, sinir ve hareketi sağla-yan yapıları olmadığından yapıştıkları zeminde sabit yaşarlar.

Por

b) Sölenterler

Vücutlarında tek açıklık bulunur. Bu açıklık hem ağız hem anüs görevi görür. İlk sindirim boşluğu (gastrovasküler boşluk) bu canlılarda gözlenir. İlk kez sinir ağı şeklinde sinir sistemi gelişmiştir (Diffüs sinir ağı). Eşeyli ve eşeysiz ürerler. Örneğin; deniz anası, hidra, mercan, ...

Sünger ve sölenterlerde embriyo, ektoderm ve endoderm olmak üzere iki tabakalıdır. Bu yüzden bu canlılarda özel bir sistem gelişmemiştir. Diğer omurgasız ve omurga-lılarda embriyo, üç tabakalıdır. (Ektoderm - Mezoderm - Endoderm)

UYARI

c) Solucanlar

3 gruba ayrılırlar:

Yassı Solucanlar

Vücutlarında tek açıklık bulunur. Sindirim sistemleri tam olarak gelişmemiştir. Çoğu parazit olarak yaşar. Deri solunumu yaparlar. Hermafrodit (çift cinsiyetli)’dirler. Rejenarasyon yolu ile eşeysiz üreme yetenekleri de yüksektir. İp merdiveni sinir sistemine sahiptirler. Örneğin; tenya, planarya...

Yuvarlak Solucanlar

Sindirim sistemlerinde ağız ve anüs olmak üzere iki ayrı açıklık vardır. Bir kısmı serbest yaşarken, bir kısmı parazit olarak yaşar. Ayrı eşeylidirler. İp merdiveni sinir sistemine sa-hiptirler.

Örneğin; kancalı kurt, kıl kurdu...

İki açıklıklı sindirim borusu ilk olarak yuvar-lak solucanlarda gözlenir.

Halkalı Solucanlar

Kapalı kan dolaşımının ilk görüldüğü canlı grubudur. Hermafrodit yani çift cinsiyetlidirler. Rejenerasyon (yenilenme) yetenekleri yük-sektir. Karada yaşayanlarında deri solunumu görülürken suda yaşayanlarında solungaç solunumu gözlenir. İp merdiveni sinir sistemine sahiptirler.

Örneğin; toprak solucanı, sülük...

d) Yumuşakçalar

Açık kan dolaşımı görülür (mürekkep balığı ve ahtapot hariç). Deri solunumu yaparlar. Suda yaşayanlarda solungaç solunumu görülür. Karın bölgelerinde kaslı ayaklar vardır. Ayak-lar, hareketi sağlar. Çoğunlukla CaCO3 yapılı kabuk bulundururlar (midye, istiridye). Örneğin; ahtapot, salyangoz, midye, istiridye, mürekkep balığı...

Salyangoz

e) Eklem Bacaklılar

Kitin yapılı dış iskeletleri vardır. Zaman zaman iskeletlerini değiştirirler. Açık kan dolaşımına sahiptirler. Malpighi tüpleri ile boşaltım ya-parlar. Tümü ayrı eşeyli ürer. Tür sayısı en fazla olan gruptur. Metamorfoz (başkalaşım) geçirirler (örneğin; böcekler). Solungaç, kitapsı akciğer ve trake solunumu yapan türleri vardır. Vücutları bölmelidir.

Kabuklular

Tatlı su ve denizlerde yaşarlar. Solungaç so-lunumu yaparlar. Yengeç, ıstakoz, karides vb.

Örümcekler

Dört çift bacağa sahiptirler. Kitapsı akciğer adı verilen trake boruları ile solunum yaparlar. Akrep, kene, örümcek vb.

(20)

150

Ünite

5

Biyoloji

Eşeyli Üreme

Farklı canlılarda biyolojik çeşitliliğe neden olan durumlar aşağıdaki gibi özetlenebilir.

1.

Eşeyli üreme

2.

Mayoz bölünme

3.

Mayoz bölünmede görülen krossing over

4.

Mayoz bölünmenin anafaz I evresinde görülen homolog kromozom çiftlerinin hücresinin farklı kutuplarına rastgele dağılması

5.

Sperm ve yumurtanın kromozomlarının değişik varyasyonlarla zigotta bir araya gelmesi

6.

Tüm canlılarda görülebilen mutasyonların yeni genlerin ya da yeni gen dizilişlerinin oluşumuna neden olması

7.

Sporla çoğalan canlılarda sporların mayoz bölünmeyle oluşması

8.

Paramesyumun kanjugasyonunda küçük çekirdeğin mayoz bölünme geçirmesi

9.

İki paramesyum arasında karşılıklı çekirdek alışverişinin olması

10.

Bakterilerin kanjugasyonunda bir bakteriden başka bir bakteriye DNA’nın bir iplikçiğinin aktarılması

11.

Bakterilerin yaşadıkları ortamda bulunan ve başka bakterilere ait DNA parçalarını DNA’larına katabilmesi

12.

Virüslerin bir bakteriden başka bir bakteriye bakteri DNA’sı taşıması

13.

Bir bitki türünün kendi kendini tozlaştırması ya da bir bitki türünün farklı bireyleri arasındaki tozlaşmanın olması

14.

Çiçekli bitkilerin tohum oluşturarak üremesi

(21)

5

6

Eşeyli Üreme

14.

Aşağıdakilerden hangisi eşeyli üremenin özelliklerinden biri değildir?

A) Türün değişen çevre şartlarına uyum yeteneğini artırması B) Tür içi genetik çeşitliliği sağlaması

C) Temelinde mayoz bölünmenin olması D) İki atanın etkisiyle gerçekleşmesi

E) Yumurtanın döllenme olmadan yavru bireyi oluşturması

Cevap: E

13.

İnsandaki yumurta ve spermlerle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

A) Üreme organlarında oluşurlar. B) Canlının yaşamı boyunca üretilirler. C) Mayoz bölünmeyle üretilirler.

D) Spermlerin kamçısı mayoz bölünmeden sonra oluşur. E) Yumurta hareketsiz ve spermden büyüktür.

Cevap: B

12.

Dişi ve erkek üreme organı aynı canlıda olan bireylere hermafrodit canlı denir.

Yumurta ve spermleri farklı zamanlarda oluşturan hermafrodit canlılarla ilgili,

I. Gamet oluşumu, mayoz ile gerçekleşir. II. Kendi kendilerini döllerler.

III. Ata bireyden, farklı genetik özellikte canlılar oluşur. yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

Cevap: C

11.

Eşeyli üremede aşağıdakilerden hangisi gerçekleşmez? A) Zigottan gelişen bireyin DNA’larındaki nükleotit dizilimlerinin

ata bireyinkiyle aynı olması

B) Mayozla oluşan gametlerin birleşerek zigotu oluşturması C) Farklı zamanda doğan kardeşlerin cinsiyetinin aynı veya

fark-lı olması

D) Zigotun mitozla çoğalması

E) Yavru bireyler arasında genetik çeşitliliğin oluşması

Cevap: A

10.

Aşağıdakilerden hangisi hem eşeyli hem de eşeysiz üreme çeşitlerinde çeşitliliği artırması beklenir?

A) Krossing over B) Sinapsis C) Döllenme D) Mutasyon

E) Homolog kromozomların ayrılması

Cevap: D

9.

Eşeyli üreme, aşağıdakilerden hangisiyle tüm eşeysiz üreme çeşitlerine benzerlik gösterir?

A) Çeşitliliği sağlaması

B) Zigottan yavru bireyin oluşmasını sağlaması C) Birey sayısının artmasını sağlaması D) Yumurta ve spermin gerekli olması E) Spermin yumurtayı döllemesi

Cevap: C

8.

Esası mayoz bölünme ve döllenme olan eşeyli üreme şekliyle ilgili,

I. Yeni nesillerin DNA niteliği ana canlıdan farklıdır. II. Genellikle iki atadan yeni bireyler meydana gelir. III. Kalıtsal çeşitliliği artıran üreme şeklidir.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

Referanslar

Benzer Belgeler

M lambasının bulunduğu devrede iki üreteç seri bağlı, üçüncü- sü onlara ters bağlı olduğundan eş değer gerilim V dir.. Harflendirme yaptığımızda X

Momentumun korunması için m 3 kütleli parçanın momentumu +x yönünde 90 kg.m/s olması

Yüzücünün ağır- lığının da aşağı doğru olduğu ve kaldırma kuvvetiy- le aynı büyüklükte olduğu doğrudur, ancak ağırlık da kaldırma kuvveti de ikisi de

Geniş spektrumlu antibiyotik çok sayıda bakteri türüne karşı etkili olan antibiyotik anlamına gelmektedir.. Dar spektrumlu antibiyotik ise sadece bir veya birkaç bakteri

─ Deri ve deri yapılarına ait komplike enfeksiyonlar (diyabetik ayak enfeksiyonları dahil, osteomiyelitin eşlik etmediği): Staphylococcus aureus (metisiline duyarlı ve

‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, ‹stanbul. Amaç: Fetal hidrotoraks nadir, do¤al seyri s›ras›nda

Kulağımda ka­ lanlar: Sabık Sultan Aziz mabeyinci­ lerinden binbaşı Gözügüzel Galip bey, Sofularlı Süslü Celâl bey (V efa fu t­ bolcularından bay Muhteşemin

Doğrusal olan noktalardan sayısız (pek çok) düzlem geçer (Bir doğrudan). Bir doğru ve dışındaki bir noktadan bir tek düzlem geçer.. Kesişen iki doğru yalnız bir