• Sonuç bulunamadı

İlk Türkçe kitaba doğru:Türkiye'de yayıncılığın ilk yılları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlk Türkçe kitaba doğru:Türkiye'de yayıncılığın ilk yılları"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

\ ÍÜ5I *f

Cumhuriyet

(2)

r

ÜNİVERSİTE İ R A T L A R I .

BİLGİSAYARLA

1985 BİRİNCİ BASAMAK (ÖSS)

İÇİN

ÖSYM STANDARDINDA*MERKEZ1 SISTEfTLE*TÜRKlYE ÇAPINDA

BİLGİSAYARLA

DENEME SINAVI

KATILIN VE KENDİNİZİ ÖLÇÜN

BİRİNCİ DENEME SINAVI 19 OCAK 1985

BİLGİ İÇİN

•BAŞVURULAR 15 KASIM 1984 TEN İTİBAREN BELİRTECEĞİMİZ ÎL SINAV MERKEZLERİNE YAPILACAKTIR

BET VŞ Bilimsel Eğitim cilik ve Tic. A .Ş .

Fevzi Ç akm ak Sokak 11/8 Dem irtepe-A NKARA Tel: 3 0 64 56

BİLGİ TEST MERKEZİ DERSANLSİ M itltatpaşa Caddesi No: 34 Kızılay Tel: 31 60 15 -3 1 60 1 6 -A N K A RA İL SINAV MERKEZLERİ

ADANA * Yeni Çukurova Dersanesi DİYARBAKIR: * F en E ûitiın Dersanesi * Bilgi İşlem Merkezi E SK İŞEH İR * M .t.D . Dersanesi ANKARA : * Bilgi T est Merkezi Dersanesi İZMİT * M.E.F. Dersanesi * B E T A Ş -B ilg i T est Merkezi KAYSERİ * Başarı Dersanesi

ANTALYA : * Başarı Dersanesi K IR ŞEH İR * Bilgi T est Merkezi Dersanesi CEY HAN : * Ç ağdaş Eğitim Merkezi SAMSUN * Sam sun Dersanesi

ÇORUM : * A nkara Dersanesi VAN * Van Dersanesi

N ot: Münhal illere i! Sınav Merkezi Temsilciliği verilecektir. (D ersaneler. okullar ve özel okullar tcrcilı nedenidir.)

f

EV İÇİN PRATİK BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ (700 TL ciltli ve sömiz kaplısı

|

r

—--- -—> “Güzellik, sağlık, giyiro-kuşam, ev işleri, leke çıkarma, yemek, gıda

' :

— - - — maddeleri, mutfak işleri, çiçek yetiştirme ve değişik ev uğraşlarında gereksinim duyabileceğiniz her türlü bilgiyi içeren bu kılavuz kitap tâki bilgileri edinmek size günlük hayatınızda kolaylıklar sağlayacak."

Hürriyet/ K elebek

-“Yalnız kadınlar için değil, ev erkeği olmakla övünenler için de gerçekten yararlı bir başvuru kaynağı." -Erkekçe-

"Evinizde. günlük yaşantınızda karşılaşacağınız sorunların basit çözümlerini alfabetik olarak anında ve kolayca bulabileceğiniz bir kitap."

-Nokta-GUR

i 1

yayınları

850 TL) EV İÇİN P^4JtK BÎLGİU* 'LVSlKLopEogj

i

ATATÜRK'TEN SONRA ATATÜRK

A T A T A t a t ü r k ' ü n ölümünden hemen sonra 1938 Kasım'ında Nadir Nadi den Necip Fazıl * Kısakürek'e. Zekeriya Sertel'den Falih Rıfkı Atay'a kadar 71 yazarın Atatürk'ün eseri

ve ilkeleri üzerinde yazdıkları. (300 TL)

YÖRE YÖRE: İnsanıyla, sazıyla sözüyle Anadolu'yu anlatan yazılar,

röportajlar. (300. TL)

EVDE KALMIŞ KIZLAR: Nail Güreli nin 8 ödül alan röportajları.(200 TL CİNSEL MUTLULUK: Türkiye'de cinsellik üzerine ciddi ve geniş kapsamlı

s m i

iki araştırma (200 lira)

KONUŞA KONUŞA: Zeynep Oral

Türk ve yabancı 28 sanatçıyla yapılan konuşmalar. Ünlülerin kaynak kitaplara geçmemiş özel yanlan, düşünceleri, yaşantıları. (400 TL)

ESİNTİLER’8 2 Zeynep Oral'ın gazetede yayınlanan sanat yazıları. (120 TL) GÜNLERDE KALAN Doğan Hızlan'ın çağdaş edebiyatımıza dip notları . (250 TL) IKI 1 MAYIS

1 Mayıs 1977'de Taksim’de 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın belgeseli 1 Mayıs 1977’den önceki gelişmeler, iddianame, duruşmalar, sanıkların ve ölenlerin listesi (400 TL)

GÜLMECE DİZİSİ

BİLİMSEL SEÇİM: Nail Güreli’nin iki kitabı (Bilimsel Lokum ve Seçim Otobüsü)

birarada (300 TL)

BOMBALI PAKET: Vedat Sayget’in Gümüş Kirpi kazanan öyküleri (100 TL) GENE İYİ DAYANDIK: Suavi Süalp’in unutulmaz gülmeceleri ¡100 TL) PİLİÇ SERMİN’İN EVİ: Şakir Balkının öyküleri (150 TL.)

TELEVİZYONA DOKUNDUK: Kandemir Konduk'un gülmece öyküleri (150 TL)

BAŞLICA KİTAPÇILARDA VE CUM H U R İYE T KİTAP KULÜBÜNDE Genel Dağıtım : Cemm ay (527 01 53) ve Ö zgür Dağıtım (526 25 13), Cağaloğlu-

GÜR YAYINLARI: P .K . 621 Sirkeci-İSTANBUL

J

İNGİLİZ VE ECNEBİ KİTABİ

MUKADDES ŞİRKETİ

İlk Kitabı Mukaddes Şirketi 1712’de Almanya'da, sonra 18 0 4 ’de İngilte­ re’de, 1807'de Am erika’da ve 1812-1820’de de Türkiye’de kuruldu. İlk Türkçe Kitabı Mukaddes’in tercümesi 1666 Dördüncü Sultan Mehmed'- in Baş Tercümanı Ali Bey tarafından yapılmıştır. 1941’de de yeni harfler­

le basılmıştır.

Kitabı Mukaddes ve bölümleri 1983 yılının sonuna kadar 1785 lisan ve lehçeye tercüme edildi.

Bu şirket yardımla geçiniyor ve Kutsal Kitabı bastırıp halkın alabileceği fiyatla satar.

Kitabı Mukaddes ve İncil’i her lisanda bu adreslerden ödemeli olarak te­ min edebilirsiniz.

The first Bible Society was established in 1712 in Germany, in 1804 in England, in 1807 in America and In 1812-1820 in Turkey.

The aim of the United Bible Socletlies are to translate the Bible into dif­ ferent languages and sell the Bible to the people with the price that are able to buy.

The Bible Society live on charity, and by the sale of the scriptures. The first Turkish Bible Translation was done by Ali Bey, the chief trans­ lator of the Sultan Mehmet IV in 1666 in İstanbul, in 1941 the translation was revised by Cami Bey into Latin character.

Kitabı Mukaddes... 150 TL İncil (Sez)...700 TL İncil (Karton)... 500 TL Zebur... 150 TL Matta...50 TL Markos...50 TL Luka...50 TL Flabercilerin işleri...100 TL Hz. Süieymanın Meselleri...50 TL

P.K. 186 Merkez-istanbui Türkiye Tel: 527 81 00 German Bible Society

(3)

K İT A P 8 4

Y

eryüzünden yayıncılık mesleği­ne damgasını basmış adamla­ rın sayısı gerçekten çok sınır­ lıdır. Bunların en önemlilerin­ den, en kişiliklilerinden, en ba­ şarılılarından biri de, hiç kuşkusuz Gaston

Gallimard’dır. 1881 yılında doğan, 1975’te

ölen Gaston Gallimard, adını verdiği Gal­ limard Yayınevi aracılığıyla dünyaca tanın­ mıştır. Ama yakın zamana kadar adı çev­ resinde pek az şey bilinirdi.

Geçenlerde Fransız gazeteci Pierre As-

souline imzasıyla çıkan ve “ Gaston Galli­ mard, Fransız Yayıncılğınm Yarım Yüzyı­ lı” (Gaston Gallimard, un demi siècle d’é-

ition Française) adını taşıyan kitap, bu il­ ginç adamın yaşamının bilinmeyen yönle­ rine ışık tuttu.

1911 yılında Nouvelle Revue Française (NRF) yöneticileri - ki aralarında Schlum-

berger, André Gide ve Jacques Rivière var­

dı - züppe ve ilgi alanı geniş bir genç bur­ juvadan, zengin bir tablo tüccarının oğlu olan Gaston Gallimard’dan, derginin ya­ yın sorumluluğunu üstlenmesini ve giderek dergiye koşut bir yayınevi kurmasını iste­ diler. Gaston Gallimard, kendisinden iste­ nen bu işi öylesine büyük bir istekle üst­ lendi ve başardı ki, basında ve sinemada uzantıları bulunan büyük bir yayın kuru­ luşunun yanı sıra, dünyada eşi bulunma­ yan bir yayın katalogu oluşturdu. Yazar­ ları arasında, Sartre, Camus, Paul Valéry,

Aragon, Malraux, Eluard, Claudel gibi

birbirine zıt adlar, koleksiyonları arasın­ da Pléiade gibi değerli ya da Série Noire gibi polisiye diziler yer aldı.

U z la ş m a z ve de esnek

Assouline’in kaleminden tanıdığımız ka­ darıyla, Gaston Gallimard yalancı ama se­ vimli, uzlaşmaz ve aynı zamanda çok es­ nek bir adamdı. Çağının bu belki de en uy­ gar adamı, güçsüzlüğünde ve ödlekliğinde bile gözüpekti. Birinci Dünya Savaşı sıra­ sında, askere gitmemek için deli taklidi bile yaptı. Ama her yerde de “ ben ödleğin te­

kiyim” demekten çekinmedi. İşin en ina­

nılmaz yanı, dostlarının onu hep bağışla­ malarıydı. Alınanlara tutsak düşen, birkaç yıl sonra NRF dergisinin başına geçecek olan Rivière, “ Onun için, hiçbir şeyin ek-

siltemeyeceği hazineler, kaynaklar buluyo­ rum kendimde” diyordu. Ve Gaston Gal­ limard, ölünceye kadar “kahraman”a kar­

şı çıkacak, kıyımdan ve mutlak saydığı bir ölümden kurtulduğu için hep kendini kut­ layacaktı.

Gallimard Yayınevi’nin patlama yapma­ sı 1919’dan sonra oldu. Gaston’un karde­ şi Raymond, o sıralar idari ve mali yönet­ men olarak işe girmişti. Bu iki adcımın kur­ duğu eşsiz işbirliği, gerektiğinde topu bir­ birlerine atabilmeleri, kırk yıl süreyle bi­ rer ip cambazı gibi başarıyla iş görmeleri­ ni sağlayacaktı.

Assouline ve başvurduğu kişiler, Galli- mard’m başarısını üç öğeye bağlıyorlar:

önce Gaston’un daha ilk gençlik çağların­ da Malraux, Jouhandeau, Sartre, Camus,

Kessel, Saint-Exupéry gibi büyük yetenek­

leri sezmekte gösterdiği büyük sezgi gücü; sonra aralarında Ramon Fernandez, Jean

Paulhan, Benjamin Cremieux, Brice Para- in, Bernard Groethuysen gibi ünlülerin bu­

lunduğu, pek konuşmayan ama çok etkili danışman kadrosu; son olarak da, tüm ye­ tenekleri yayınevine yönelten edebiyat çev­ relerine yayılmış antenlerin, temsilcilerin varlığı.

K a fa s ın a koyduğunu başarırdı

Yayıncıyı, köpek balıklarının en usta, ama en acımasızı olan “ dentuso” sınıfına sokan François Mauriac’ın bile, sonunda

Gaston Gallimard’a evet demekten kendini

alamaması, onun ne denli bir usta olduğu­ nu gösteren tipik örnektir. Gaston, aynı za­ manda yanlışlarını kabul etmeyi erdem

ha-Anadan doğma

yayıncı:

Gaston Gallimard

line getirmiş bir kişiydi. Marcel Proust’u ve Céline’i çeşitli nedenlerle başka yaymev- lerine kaptırınca, onları Gallimard yazar­ ları arasına katmak için elinden geleni ar­ dına koymadı. Sonunda da kafasına koy­ duğunu başardı. Gaston her şeyden çok edebiyatı seviyordu, ama yazarları aynı oranda sevdiği söylenemezdi. Yazarların açgözlülüğünden, kaypak, “ kadınsı” ya­ radılışlarından yakınırdı. “ Yazarlar imza­

ladıkları sözleşmeleri unutmaya hep hazır­

lar. Kimse yazarlar kadar ahlaksız ola­

maz... Yayıncılar dışında” , derdi yakın

dostlarına gülerek.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında da, yayın­ cılığı sürdürmek ve kâğıt sağlayabilmek için işgalci Almanlardan devamlı istekte bulunmayı bildi. Yayımladığı kitapların sansürden geçmesi için çabaladı. Ama mes- lekdaşları Robert Denoel ya da Bernard Grasset gibi mutlak bir işbirliğine gitme­ di. Kurtuluştan sonra gördüğü tek ceza,

NRF dergisinin kapatılması oldu. Ama dergi, ad değiştirerek 1952’de yeniden çıktı.

Gallimard Yayınevi, 2. Dünya Savaşı’- nı izleyen yıllarda da, Julliard Yayınevi’- nin yeni, ateşli ve amansız rekabetine kar­ şın yine pupa yelken yoluna devam etti.

Marcel Duhamel’in kurduğu polisiye dizi

Série Noire’m başarısı, ABD’de bile iyi bi­ linmeyen birçok büyük yazarın yayın hak­ larının ele geçirilmesi, yayınevini daha da geliştirdi. 1970’de, Hachette’le arasındaki 40 yıllık dağıtım sözleşmesini yenilemeyen, bu alanda da sezgisini ve bağımsızlığını gösteren Gallimard, 1984 yılında da sağ­ lam bir kaya gibi yayın dünyasındaki öz­ gün yerini koruyor.

n az 10 kitaplık sözleşme

Pierre Assouline’in kitabının ilginç yan­ larından biri, Gastou Gallimard’ın yazar­ larla anlaşmak için başvurduğu kendine

özgü yaklaşımlar. İnsana ve duruma göre taktik değiştiren Gaston’un bir başka bü­ yük ustalığı da, sözleşme yaptığı yazarla­ rın en az on kitabım alması ve söz konusu yazarın öteki yaymevlerine dağılmasını ön- lemesiydi. Ama Claudel gibi, “ fazla uğraş­ mamak için” ömür boyu sözleşme yapan­ lar, André Maurois gibi her kitaba ayrı sözleşme isteyen yazarları da vardı. Gas­ ton bir yazarı istedi mi, kimse onu kolay kolay durduramazdı. İşte bir olay: Yıl 1933 ve Gaston Gallimard, Georges Simenon’- un peşinde.

Simenon o yıllarda da ünlü bir yazardı.

Kitapları Fayard Yayınevi tarafından çıka­ rılıyordu. İyi para getiren bu yazar, Gas­

ton’un gözünde yeterince değerlendirilme­

mekteydi. Üstelik Simenon, kendini pazar­ lamayı da bilen bir yazardı ve 1931 yılın­ da bir kitabını son derece ilginç biçimde ta­ nıtmıştı. 20 Şubat 1931 günü, geceyarısı, Paris’in ünlülerini bir gece kulübüne da­ vet etmişti. Kıyafet zorunluluğu bulunma­ yan bu davete çağrılanların, girişte parmak izleri almıyordu. İçerde kürek mahkûmu kılıklı garsonlar içki dağıtıyor, her yanda bir cezaevi havası hüküm sürüyordu. Si­

menon ise, bir köşeye oturmuş kahrama­

nı Maigret adlı bir polis komiseri olan son romanını isteyene imzalıyordu. Ve Fa- yard’la anlaşması uyarınca, Simenon ay­ da bir roman yazıyordu.

ir adam kazanma örneği

Onu telefonla arayan Gaston, işyerine çağırdı. Aralarında şu konuşma geçti:

G.G. — Lütfen oturun, dostum. Sözleş­ menizden konuşalım. Yayınevimizde ki­ taplarınızın çıkmasını, bizden biri olmanızı istiyorum. André Gide de bizim yazarla­ rımızdan ve sizi çok beğeniyor, sizinle ta­ nışmak istiyor.

G.S. — Bunu daha sonra konuşuruz. Şimdi sadede gelin.

G.G. — Fayard Yaymevi’yle sözleşme­ niz var mı?

G.S. — Sözleşmem yok. İstediklerini onlara veriyorum. Sonu gelmez, insanı kıs­ kıvrak bağlayan sözleşmelere aklım ermi­ yor...

G.G. — İşbirliği yapabilir miyiz? G.S. — Evet ama bu sizin koşullarınıza bağlı.

G.G. — İyi öyleyse, önümüzdeki hafta iyi bir lokantada bundan söz edelim.

G.S. — Bakın, Bay Gallimard. Bir ke­ re, hiç birlikte yemek yemeyeceğiz. Iş dı­ şında her şeyden söz edilen iş yemeklerin­ den nefret ederim. Sözleşme koşullarını si­ zin odanızda konuşacağız, kapı kapalı, te­ lefon bağlantısı kesilmiş olacak. Yarım sa­ at içinde anlaşacağız. Yalnız size hiçbir za­ man Gaston demeyeceğimi, “aziz dostum” diye hitap etmeyeceğimi bilin. Bu tür söz­ de yakınlıklardan nefret ederim. Bana bir gün ve bir saat verin, o gün buraya geli­ rim ve işin her yönünü tartışırız. Ama söz­ leşmeyi yenilememiz söz konusu olduğun­ da, bu kez siz zahmet edip bana gelirsiniz.

13

yıl ve 50 kitap

Gaston şaşkındı. Hiçbir yazar kendisiyle

böyle konuşmamıştı. Ama adamım eline geçirmişti, alınganlık yapmayacak ve onu bırakmayacaktı. Ertesi hafta garip bir söz­ leşme imzalandı aralarında. Simenon ya­ yınevine yılda altı kitap verecek, kâr ya­ zarla yayınevi arasında eşit olarak bölüne­ cekti. Kısa zamanda çok kitap yazma ye­ teneği ve kitaplarının ulaştığı büyük satış rakamları Simenon’un kendisini yayıncı­ ya eşit görmesine yol açıyordu. Bir yıl için geçerli olan sözleşme her yıl yenilenebile­ cekti. Aralarındaki anlaşma 13 yıl sürdü ve Simenon’un 50 kadar kitabı Gallimard tarafından yayımlandı. Ama G aston’un tüm çabalarına karşın, Simenon, Galli­ mard Yayınevi çatısı altında bir türlü ra ­ hat edemedi.

(4)

M

arguerite Duras, Fransız avangard edebiyatının say­ gın yazarlarının başında gelmiştir hep. Romancıdır, oyun yazarıdır, senaryo ya- I zarıdır Duras. Özellikle Alain Resnais’nin I “ Hiroşima, Sevgilim” adlı filmine yazdı- ! ğı senary’oyla kulaklarda yankılanmıştır j adı. Marguerite Duras, onlarca yıldır Fran-

j

sız aydınlarının en gözde yazarları arasın- ! dadır. Hem İngilizce, hem Fransızca yazan ; Samuel Beckett’in gözünde, Fransa'nın ya- i şayan en büyük yazarıdır. Filozof Mauri- 1 ce Blanchot ve tanınmış eleştirmen Gaston i Picon da bu konuda aynı kanıdadırlar. Ama aydın çevrelerdeki bütün ününe kar­ şın, bugün yetmişinde olan Duras şimdiye kadar geniş bir okur yığınına ulaşamamış, popüler bir yazar niteliği kazanamamıştı, işte, geçtiğimiz eylül ayı içinde Fransa’da yayımlanan “ L’Amant” (“ Sevgili” ) adlı romanı, bugüne dek Duras'm karşısına di­ kilen “ popülerlik” barikatım da yıktı. Yet­ miş yaşında yayımladığı bu kitap, bir dö­ nüm noktası oldu Duras’nın yazarlık uğ raşında. Duras’nın on yedinci romanı, sa­ tışa çıkışını izleyen on gün içinde, eleştir­ menlerden coşkulu övgüler almakla kalma­ dı, en çok satan kitaplar listesinin de te­ pesine tırmanıverdi. “ Picasso’da da böy­ le olmuştu” , diyor Duras’nın yayıncısı Je- rome Lindon. “ Halk giderek kavrıyor Du- ras’yı.”

in san ilişkilerinin dokusu

Marguerite Duras, bu son romanında, bütünüyle kendini katıyor işin içine. Şaşır­ tıcı ölçüde yalın bir kitap olan “ Sevgili” , özyaşamöyküsel bir nitelik taşıyor. Duras, on beş yaşındayken yaşadığı bir aşkı ve bu­ nun sonradan hep süreduran etkilerini di­ le getiriyor. Yıl, 1930. Yer, Fransızların yö­ netimi altındaki Çinhindi. Ancak daha ba­ şından yıkılmaya yazgılı bir aşk ilişkisi bu. Yaşlan, sınıfsal durumları ve ırkları ayırı­ yor sevgilileri: Adam otuz beş, kız on beş yaşında; adam zengin bir aileden geliyor, kızsa yoksul; adam Çinli, kız Fransız.

“ Sevgili” , Duras’nın daha önceki yapıt­

larındaki egemen temaların lirik bir bitiş bölümü sanki. Hepsi de beyazperdeye uyarlanan “ Hiroşima, Sevgilim” , “Mode­

rato Cantabile” ve “ Hindistan Şarkısı’-

'nda olduğu gibi bu romanında da Duras, geçmişle şimdiyi ustaca kaynaştırarak in­ san ilişkilerinin dokusunu işliyor. Olgun

Duras genç Duras’yı incelerken, bellek ve

çözümsel anlatım uyumlu bir biçimde bü­ tünleşiyor.

K işisel ve siyasal

düşkmklıkları

Belli ki, uçan bir ilkgençlik ilişkisinin anıları Duras’nın belleğinden silinmemiş bir türlü. Anlaşılan, Çinli sevgilisi için de aynı durum söz konusu. Çünkü “ Sevgili” nin bir yerinde, ilişkinin sona ermesinden yıllar sonra, adamın telefon ettiğini, ken­ disini aklından çıkaramadığını ve ölünce­ ye kadar seveceğini söylediğini yazıyor Marguerite Duras.

Duras’ın bu gençlik ilişkisinden sonra­ ki yılları da kişisel ve siyasal düşkırıklık- lanyla dolu. Robert Anthelme adlı pek ta­ nınmamış bir Fransız yazarla evlenmiş. Bir oğulları olmuş, ama daha sonra boşanmış­ lar. Kendi kuşağının birçok Fransız aydı­ nı gibi Duras da Fransız Komünist Parti- si’ne katılmış, ama “ bohem bayatı yaşa­

dığı ve partiye uygun davranmadığı” ge­

rekçesiyle atılmış partiden. “ 1945’te par­

tiye girdim, çünkü o sıralar Fransız Komü­ nist Partisi katılmaya değer tek parti gö­ rünüyordu,” diyor Duras, “ İnsanın ro­ mantik idealizmine sesleniyordu. Ama da­ ha iyi düşünmemiz gerekirdi. 1933 Mosko­ va Duruşmaları, bizi uyarmalıydı.” Duras

şimdi sosyalist solu destekliyor. Devlet

ÜÇ D U R A SGenç, yaşlı ve film setinde.

Son romanı “Sevgili” en çok satan kitapların başında

Ayduılann yazan M arguerite Dııras,

yeni yapıtıyla kitlelere ulaştı

Başkanı François Mitterrand da en yakın dostlan ve en büyük hayranları arasında.

Duras, doyumsuzluğu ve yıkımı da ya­

kından tanıyan bir yazar. Uzun yıllar al­ kole karşı pek de başarılı olmayan bir sa­ vaş vermiş. 1964 yılında içkiyi bırakmış, ama on yıl sonra yeniden başlamış. Siroz, iki yıl önce ölümün eşiğine getirmiş Duras’- yı. Paris’teki Amerikan Hastanesi’ne yat­ mış. Hastanede içkiyi ansızın tümden kes­ tikleri bir tedavi uygulamışlar. Duras, ka­ rabasanlarla, ağlayıp titremelerle dolu bir üç hafta geçirmiş hastane odasında. “Eğer

daha uzun sürseydi, canıma kıyabilirdim,”

diyor. “Bir ara, bir daha hiç yazamayaca­

ğımı sandım.” Ancak, Duras, tedaviden

kısa bir süre sonra “ Sevgili” adlı romanı üstünde çalışmaya koyulmuş ve dört aydan kısa bir zamanda bitirmiş kitabı.

B itm eyen hesaplaşmalar

Şimdi, Marguerite Duras, zaman zaman Fransa'nın kuzeybatısında denize yakın bir evde; zaman zaman da Paris’te, son kırk yıldır kiraladığı küçük bir katta yaşıyor. Otuz yaşındaki yazar Yann Andrea ile pay­

laşıyor yaşamını. Yann Andrea’nın geçen yıl yayımlanan ve Duras’nın alkolle sava­ şımının öyküsünü anlatan “ M .D .” adlı ki­ tabı hâlâ belleklerinde Fransızların.

Alkole karşı verdiği savaştan zaferle çık­ ması ve “ Sevgili” adlı son romanının ilk kez geniş bir okur kitlesine ulaşması, Du-

ras’nın yüreğini coşkuyla dolduruyor. Ar­

tık yeni kitabının hazırlıkları içinde. “ Sev­

gili adlı romanım, belki de şimdiye kadar en kolay yazdığım kitaptı,” diyor. “ Ama daha söyleyeceğim çok şey var. Henüz hiç­ bir hesaplaşmamı bitirmiş değilim.”

^G Ü N D Ü Z YdYINLdRI

SAMİM KOCAGÖZ’DEN SEÇMELER

• “ K IV IR C IK ” CANLI ÜNİTELER

• YASAYAN

MASALLAR

• EZO P ’TAN SEÇMELER

• ÖMER SEYFETTİN

DEDE KORKUT

• LAFONTAİN

DİZİLERİ

(5)

S a n a t k it a p la n

Maliyet çok, satış az

T

Türkiye’de sanat kitabı yayınla­yan yayınevi oldukça az. Sanat kitapları ya her türlü kitap ya­ yınlayan, yani zarar etme şansı az yayınevleri, ya bankalar ya da salt sanat kitabı yayınlamak amacıyla kurulmuş ve yayınladıkları kitabı abone usulü ile satan yaymevlerince yayınlanıyor. Bunun bir nedeni, büyük boy birinci ha­ mur kâğıda renkli fotoğraflarla basılan ki­ tapların çok pahalıya mal olması, diğer ne­ deni ise bu tür kitaplara olan ilginin azlı­ ğı.

Sanat Kitapları yayınlanan yayınevlerin- den biri “İnkılap ve Aka Yayınevi.” “Di­

ğer kitaplardan çok daha farklı, renkli ol­ duğu için dört defa makineden geçer ve di­ ğer kitaplara oranla maliyeti en az üç kat daha çoktur” diyen yayınevi sahibi Aka Eren konuşmasını şöyle sürdürüyor:

“Sanat kitaplarını hem maliyetinin yük­ sekliği hem de ilginin azlığı yüzünden da­ ha pahalı satıyoruz. Genellikle bu tür ki­ tapları özel meraklıları alıyor.”

Plastik sanatlara ağırlık vererek çeşitli akımlarla ilgili kitap yayınlayan Remzi Ki- tabevi’nin sahibi Erol Erdoğan da sanat ki­ taplarının ticari yönünün pek parlak olma­ dığını söylüyor ve diğer yayınevlerinin bu tür kitaplar yayınlamamalarının nedenini şöyle açıklıyor:

“Bir defa birinci hamur kâğıda tüm ki­ tabı dört renk basmak çok pahalı, keza dı­ şardan kitabın yayın hakkını satın almak

da öyle. Durum böyle olunca da bu tür ki­ tapları yayınlamak risk oluyor. Ama biri­ nin de bu işi üstlenmesi gerek.”

Aka Eren de Erol Erdoğan’dan farklı

düşünmüyor. Eren’e göre “Bu kitapların

maliyetinin yüksekliğine ve satışının azlı­ ğına her yayınevi dayanamaz.”

Eren Yayıncılık ise sanat kitabı yayınla­ mak için kurulmuş bir yayınevi, özellikle de halı ve kilim konusuna ağırlık veriyor. Yayınevi sahibi Muhittin Salih Eren, mali­

yetlerin günden güne artmasından yakını­ yor. O da diğer yayıncılar gibi kaliteli kâ­ ğıt konusuna değiniyor. Muhittin Salih

Eren birinci hamur ya da kuşe kâğıdın ço­

ğunlukla yurt dışından ithal edilmesi gerek­ tiğini söylüyor ve konuşmasını şöyle sür­ dürüyor:

“Sanat kitabına yönelme son yıllarda bir artış gösteriyor. Okuyucularımızda artık kendi uygarlığını, sanatını, Anadolu Uy­ garlığını öğrenme eğilimi var. Ancak kitap­ lar alım gücünün üstünde olduğundan, sa­

nat kitaplarından çok sanat dergileri ter­ cih ediliyor.”

Gerçekten de sanat kitapları üç bin lira ile yedi bin lira arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Bu yüzden de zaten az olan ilgi, alım gücünün düşüklüğü yüzünden iyice azalmak zorunda kalıyor. Genellikle beş bin adet basılan sanat kitapları birkaç yıl­ da ancak tükeniyor. Muhittin Salih Eren’e göre yılda bin tane satan kitap şanslı sayı­ lıyor. Remzi Kitabevi sahibi Erol Erdoğan’a göre ise sanat kitaplarının satışı az ama sü­ rekli.

Sanat kitapları yayınlayan yayınevlerinin bir sorunu da bu tip kitapları hazırlayacak kişilerin azlığı. Muhittin Salih Eren bu ko­ nuda şunları söylüyor:

“Türkiye'de sanat dalında telif kitap ha­ zırlatmak çok güç. Çünkü bizim yayınla­ dığımız kitaplar uluslararası yayın hayatı­ na çıkacağından belli bir seviyenin altına düşmemek zorunda. Bunun için de konu­ yu en iyi bilene yaptırmak istiyoruz. Bu ko­ nularda Türkiye’de çok iyi yetişmiş, öğre­ tim üyeleri ve profesörler var. Ancak on­ lar da çoğu kez kitap hazırlayacak vakit bu­ lamıyorlar.”

Durum böyle olunca da sanat kitapları­ nın yurt dışından yayın hakkım satın almak düşüyor yayınevlerine. Salt yayın hakkı sa­ tın alınarak da iş hallolmuyor. Bunun ya­ nı sıra filmleri getirmek ve Türkçeye çevir­ mek gerekiyor. Bunlar da maliyetin daha fazla artmasına neden oluyor.

Akbank, İş Bankası ve Yapı Kredi Ban- kası’nın da sanat yayınları var. Yapı ve Kre­ di Bankası Sanat Yayınlan Yönetmeni Nur-

hayat Berker, diğer yayıncılara ek olarak,

kaliteli renk ayrımı yapabilen kişilerin Tür­ kiye’de çok az olduğuna değiniyor. Berker, yayınlarının yalnızca banka şubelerinde sa­ tıldığını belirtiyor.

İNKILAP ve AKA Ticaret A.Ş. DÜNYA EDEBİYATINDAN ROMANLAR Ankara Caddesi No: 95 İstanbul

A . J. CRONIN

Nöbetçi Hemşire...300 Umut Yılları... ,...,...,... 400 ALEKSANDR SERGIEVIÇ PUŞKİN Maça Kızı... 150 A LPHO NSE DAUDET

Sato... 150 ANDRE M ALRAUX insanlığın Hali... 150 B. DE S A IN T. PIERRE Paul ve Virginie...250 C . V. GHEORGHIU Mucize Dinlencileri... 400 CHARLO TTE BRONTE

Jane Eyre... 750 DAPHNE DU M AURIER

Rebecca... 400 Günah Yüklenen Adam...350 D O RO THY EDEN

Bana Aşkını Fısılda... 400 E.R. B R A ITW AITE

Öğretmenime Sevgilerle... 150 E . V. G UNNING HAM

Esrarlı Kadın -SYLVIA-... 150 EILEEN LO TTM AN

Hanedan...400 ELIZAB ETH KATA

Sevgili Arkadaşım...150 F . W. KENYON

Marie Antoinette...400 FRANÇO IS SAGAN

Soğuk Suda Biraz Güneş... 150 Brahms'ı Severmisiniz... 350 FRANK RICHARD

Kadınsız Memleket...350 FRED Y. COOK

Mafia... 200

GEORGE ORW ELL

Hayvanlar Çiftliği... 300 GUY DE CARS Cüzzamlı Kadın... 350 GUY DE M AUPASSANT Seçilmiş hikâyeler l.-ll... 800 H O NO RÉ DE BALZAC

Vadideki Zambak (Baskıda)... IRVING W ALLACE Başkan...450 IRW IN SHOW ihtiras... 600 J. MARIO SIM M EL Acı Yudum... 900 Aşk Dediğin Laftır...900

JACK HIGGINS

Şeytan Tuzağı... 400

JACK LYNN

Öğretmen...400 Yüz Değiştiren Fabrika...500 JACKIE CO LLINS

Aşıklar ve kumarbazlar...900 Kurtulanlar...,___900 JAM ES BROOM YLNNE

Trende... 200 J. AIKEN HODGE

Yine Sabah Olacak JEAN ROUSSELO

Diane...150 JO HN FOW LES

Korkunç Kolleksiyoncu... 400 LA FO N TAINE

La Fontaine'den Masallar -Bütünüyle-... 800 L. CO LLINS -D- LAPIERRE

Mahşerin 5 Atlısı...650

LAW RENCES SANDERS

Altıncı Emir... 600 LEON URIS Trinity...750 MAX EHRLICH Suçsuz... 150 M AX DE VEUZIT Yıkılan Gurur...- 150

MICHAEL GRAF SO LTIKO N

Dişi Kedi...350 M ORRIS W EST Denizci... 400 PETER DRISCOLL Barboza Belgeleri...400 P. BOULLE Maymunlar Cehennemi...150 PIERRE JEAN REMY

... 400 Doğu Ekspresi...

PIERRE LOTI

Mutsuz Kadınlar... ...350 SAM UEL EDW ARDS

Sömürenler... ...200 SHIRLEY CONRAN Dantel... STEFAN ZWEIG Tehlikeli Merhamet... ... 350 Meçhul Sevgili... SUSAN HO W ARTH Tepedeki Ev... ...900 T . CARLY Kahramanlar... 400 W ILKIE CO LLINS Beyazlı Kadın... XAVIER DE M ONTEPIN Ekmekçi Kadın... ... 500

(6)

Fuarda bir konuk: Vrettakos

G

eçtiğimiz yıl, TÜ YAP’ın çağrısını kabul edip, 2. İstanbul Kitap Fua- rı’na konuk yazar olarak katılmak üzere ülkemize geleceğini bildirmesine kar­ şın, son anda çıkan bazı olaylar yüzünden gezisini iptal etmek zorunda kalan ozan Ni- kiforos Vrettakos, bu kez 3. İstanbul Kitap Fuan'na katılmak üzere 2 Kasım 1984’te İs­ tanbul’a geliyor.

1912yılında Peloponez’deki İsparta ken­ tinin Kroke köyünde doğan Nikiforos Vret­ takos, geçtiğimiz yıla kadar ülkemizde pek de tanınmamasına karşın, Yunanistan’ın uluslararası değerde ve ünde, Elitis ve Ri- ços (şimdiye dek Türkçe’de yanlış olarak Ritsos diye yazılmış, doğrusu Riços olacak) ile birlikte yaşayan en ünlü ozanlarından biri. -0 1 T P z 3 1MJI £ < •\2 i 5 ; t <3 s __ o A §

kt

W

§2 5

J

*

H /i

ivı*^ — "T"""' KİTAP HAFTASI: No 1

Söz çizginin albümünden

BİLGİ YAYINEVİ

1929 yılında daha 17 yaşındayken ilk şi­ ir kitabını çıkaran değerli ozan, bazı özel nedenler yüzünden Atina Üniversitesi’nde- ki öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalmış ve çok genç yaşta özel kuruluşlar­ da işçi olarak çalışmış. Daha sonra gaze­ tecilik yapan Vrettakos, İkinci Dünya Sa­ vaşı’nda askere alınmış ve Arnavutluk cep­ hesinde savaşmış. Almanların Yunanistan’ı işgalinden sonra da Ulusal Direniş Hare- keti’ne katılmış.

Şiirlerini “G ölgelerin ve Işıkların Altında-1929”, “A zrail’in Yolculuğu-1938”, “Taigetos ve Suskunluğu-1949”, “Bulanık Sular-1950”, “Zaman ve Nehir-1957“, “Ev­ renin Derinliği-1961’’, “Aygün Çiçeği-1976’’, “Prometeus ve Bir G ünlük Oyun-1981” ve “A kro p o ld e Liturji-1981” adlı kitaplarda toplayan ozanın, Kazancakis’in yapıtları üzerine yaptığı büyük bir incelemesinden başka deneme kitapları da var: “Çıplak ve Çocuk-1939“Yabanıl ve Urağan-1945”

(Bu kitabı dilimize “Boranla Gelen” adıy­ la çevrilmiştir.) “B arış Üzerine Bir Tartışma-1949“Acı-1969” ve “Aynı Suyun

Önünde-1972”.

Değerli ozan, 1940, 1956 ve 1982 yılla­ rında üç kez “Devlet Büyük Şiir Ödülü -

nü, 1976 yılında da “A tina Akadem isi Ö dülü” ile uluslararası “A S L A ” ödülünü kazanmış.

Nikiforos Vrettakos’un geçtiğimiz yıl ül­ kemizde de iki kitabı çıktı. DilimizeBo­

ranla Gelen” başlığıyla aktarılan deneme kitabının dışında, “Savaş H azırlığı” adıy­ la çıkan şiirlerinden bir derleme kitabı bü­ yü k yankılar uyandırdı ve kısa sürede tükendi.

Vrettakos’tan

Çağdaş Akhalı

Troya zamanında yaşamayı yeğlerdim. Yararlı işler yapardım belki de bu işsizliğe, bu güvensizliğe karşı bu korkuya, bu serüvenlere karşı, yirminci yüzyılın ikinci yarısındaki. Belki elimde arp, savaş alanında koşar yüreklendirirdim Hellenleri yiğitlik şarkıları söyleyerek ve savaşı tez bitirmesini sağlardım Akhileus’un daha bir yiğitçe, özsaygıyla

kullanmadan onur kırıcı o tahta atları, llion’u yerle bir eden

o yangınlara, o kırıma gerek duymadan. Ve belki Hektor ve bunca güzel Hellen yitip gitmezdi boş yere. Ve belki de

Odiseus beni alırdı yanma beni de arkadaşlarına katardı, birlikte olurduk uzun yıllar. — Ne çıkar? Madem yoksundum îthake’den.)

Ve belki tanrılar öfkelenmezler, belki arka çıkarlardı bize hava düzelir, gemimiz giderdi pupayelken.

Troya zamanında yaşamayı yeğlerdim. Oysa şimdi yurdumdan uzak,

(Troya düşmemiş, bayraklarımız parçalanmış,

Helena bırakılmış gerilerde tek başına.) Otuz yıldır geziyorum

dost ülkelerde âvâre

İthake’siz, inançsız, arkadaşsız.

Çevirenler:

A. KADİR-PANAYOT ABACI

255 YENİ M İZAH DİZİSİ

21 Guareschı DON CAMtLLO ve ŞEYTAN 400

-22. Guareschı DON CAMİLLO ÇIKMAZDA 600

-23. Guareschı DON CAMILlO'nun KÜÇÜK

DÜNYASI 4 0 0

-24. Guareschı DON CAMİLLO MOSKOVA’DA 400

-25. Guareschı DON CAMİLLO ve HAYIRSIZ OĞUL 450

-26. Guareschı DON CAMİLLO ve CEHENNEM

MELEKLERİ 4 0 0

-27 Guareschı OĞLUM KIZIM HELE KARIM 400

-28 Guareschı KATIR İNADI 300

-30 Kandemır Konduk SAYENİZDE EFENDİM 400.—

31. Kishon KAHKAHAYA VERGİ YOK 3 5 0

.-32. Kishon BAŞBAKANI KİM OPTU 4 0 0

-33 Kishon TAVUK KÜMESİNDE TİLKİ 500

-38 Jerome K. Jerome TEKNEDE ÜÇ KİŞİ 400

-41 Baker—Jones KAHVE Mİ, ÇAY MI.

YOKSA BENİ Mi? 600

-42 Saker-Jones HOSTESLER EĞLENİYOR 400

-43. Baker—Jones.AH ŞU SEKRETERLER 500 —

44. Baker—Jones KIPIRDAMA ÖPERİM 450

-256— Çelin Anan NAR ÇEKIROEKLERI 700

-258— Oktay Rıfal BİR KADININ PENCERESİNDEN 550

-2 6 7 - OSMANDCA-TURKÇE SÖZLÜK 800

-267/2— Ülkü Yalım—Özcan Yalım TÜRKÇE ae EŞ ve

KARŞIT ANLAMLILAR SÖZLÜĞÜ 900

-2 7 5 - Alı PüSkulluoğlu YAZ ve YAĞMUR 1 5 0

-2 7 6 - Erdoğan Özer MELEZ ZAMAN 1 5 0

.-. 2 7 7 - Selim ilen CEHENNEM KRALİÇESİ 650

-279— İsmet Bozdağ KEMAL TAHIR’m SOHBETLERİ 500

-2 8 0 - KAHRAM AN O LGAÇ Satranç Ö ğrenelim 1 2 3 4 5

1 BAŞLANGIÇ 350

-2 TAKTİKLER 350

-3 -300 ŞAH— MAT 350

-4 SEÇME OYUNLAR 350

-5 BÜYÜK USTALAR NASIL OYNUYOR 350

-6. 12 ALTIN ADAM/DUNYA ŞAMPİYONLARI 350

-2 8 1 - Furuzan REDİFE ye GÜZELLEME 3 5 0

-2 8 3 - TÜRK ADLARI KILAVUZU 350

-2 8 6 - DÜNYA MİZAHINDAN SEÇME HİKÂYELER 1 450

-2 8 7 - İsmet Bozdağ ATATÜRK UN ANILARI 300

-2 8 8 - Sadi Borak BİR DURUŞMANIN OYKUSU 289— Mehmet Semih TÜRK MİZAH

400 -HİKÂYELERİ ANTOLOJİSİ 4 5 0 -291 STEINBECK Bütün Eserleri 1 YUKARI MAHALLE 350 -2 SARDALYE SOKAĞİ 3 5 0 -3 TATLI PERŞEMBE 4 5 0 -4 ALEV 3 5 0 -5 AL MİDİLLİ 350 -6 İNCİ 350 -7 FARELER ve İNSANLAR 3 5 0 -8 MUTSUZLUĞUMUZUN KİŞİ 5 0 0 -9 CENNET ÇAYIRLARI 400 -10 AY BATTI 11 GAZAP ÜZÜMLERİ 12 BİLİNMEYEN BİR TANRIYA 13 BİTMEYEN KAVGA 300

292 1 Dr Laurence J Peter/R HuJI PETER İLKESİ 3 5 0

-2 Dr Laurence J Peter PETER İN REÇETELERİ 600

-.2 9 3 - t JohnleCarréSMIlEY İN DONUŞU 6 5 0

-2 John le Carré SOĞUKTAN GELEN CASUS 450

-2 9 4 - Anlon Çehov TEK PERDELİK 9 OYUN 400

-2 9 5 -M EM DUH ŞEVKET ESENDAL

Bütün Eserleri

1 A YAŞLI İLE KİRACILARI 4 5 0

-2 VASSAF BEY 4 5 0 -3 OTLAKÇI 450 -4 MENDİL ALTINDA 4 5 0 -5 SAHAN KÜLBASTISI 4 5 0 -6 VEYSEL ÇAVUŞ 4 5 0 -7 BİR KUCAK ÇİÇEK 450 -8 İHTİYAR ÇİLİNGİR 450 -9 HAVA PARASI 4 5 0

-2 96 - HALDUN TANER Bütün Hikâyeleri

1 KIZIL SAÇLI AMAZON 5 0 0

-2 ŞİŞHANEYE YAĞMUR YAĞIYORDU 5 0 0

-3 ONIKIYE BİR VAR 450

-4 YALIDA SABAH 4 5 0

-297 - HALDUN TANER Bütün O yunları

1 KEŞANLI ALI DESTANI 4 0 0

-298 - HALDUN TANER Düz Yazıları

1 ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR 500

-2 BERLİN MEKTUPLARI 450

-2 9 9 -TA RIK DURSUN K.

1 KURŞUN ATA ATA BİTER 450

-2 İNSAN KURDU 350

-3 ONA SEVDİĞİMİ SÖYLE 400

-4 DENİZİN KANI

3 0 1 -AYLA KUTLU

1 CADI AĞACI 4 5 0

-2 TUTSAKLAR 600

-3 HUSNUYUSUF GÜZELLEMESİ 350

-3 0 2 - ERN EST HEM ING W AY Bütün Eserleri

1 İHTİYAR BALIKÇI 350

2 AFRİKA NIN YEŞİL TEPELERİ 400 —

3 KILIMANJARO NUN KARLARI 3 5 0

-4 SİLAHLARA VEDA 500

-5 KAZANANA ODUL YOK 400

-6 AKINTI ADALARI

devamı yann

V

BİLGİ YAYINEVİ - M eşrutiyet C. 4 6 /A Yenişehir-Ankara Tlf: 31 16 65 - 31 81 22

— Siparişlerinizin tutarı 3000 T L ’dan az olmamalıdır Siparişlerinizin tutarını HAVALE, POSTA ya da DAMGA PULU olarak gönderebilirsiniz. ÖDEMELİ siparişlerinizde posta masraf' ödemeli Dedeline eklenir

(7)

(ITO

BETA YAYIN

DAĞITIM A.S.

TIP KİTAPLARI

+ insan Biokimyası

Mutahhar Yenson 1984 + Histoloji I

Editör: Prof. Dr. Türkan Erbengi 1984 + Medikal Embriyoloji

Prof. Dr. İsmail Petorak + Genel Histoloji

Prof. Dr. Erdoğan Cireli + Tıpsal Psikoloji

Prof. Dr. Günsel Koptagel-İlal + Sağlık Yönetimi ve Mevzuatı

Doç. Dr. Nevzat Eren

+ (Tıp ve Biyoloji Öğrencileri için) Fizik l-ll Prof. Dr. Ziya Güner

+ insan ve insanlar Çiğdem Kâğıtçıbaşı 1983 + Göz Hastalıkları

Prof. Dr. Ünal Bengisu + Pratisyen Hekime Notlar

Dr. Tuncer Baybağ + Klinik Tanıda Temel Öğeler

R.A Perkins-G.D. Pegrum + Kadın Hastalıkları

Prof. Dr. Şerif Çanga - Prof. Dr. ilhan Önder

+ Tıbbi Farmakoloji Dr. Oğuz Canay + Evrim

Prof. Dr. Atıf Şengün - Baskıda - + Klinik Tanıda Laboratuvar

Prof. Dr. Hayati imren - Baskıda - + Histoloji II (Özel)

Editör: Prof. Dr. Türkân Erbengi

Baskıda-+ Modern ilaç Rehberi ve Tedavi Doç. Dr. Selçuk Alsan -Hazırlanıyor-* Göz Hastalıkları Atlası Baskıda * Elektrokardiyografi Atlası Baskıda * Radyoloji Atlası Baskıda

+ Obstetrik ve Jinekolojide Acil Sorunlar Luz Heller - Çev. Prof. Dr. Aykut Kazancıgil

Prof. Dr. Oktay Saydan + Tüberküloz ve Tedavisi

Prof. Dr. Orhan Öğer + Cerrahi I

+ Cerrahi II

Martin Reiferscheıd-Siegfried Weller Martin Reifferschend Siegfried Weller Çev. Prof. Dr. Erol Düren -Hazırlanıyor + Cerrahi Tekniğin Temel İlkeleri

Gary G. Wind - Norman M. Rich * O RTOPEDİ

Horst Cotta Çev: Doç. Dr. ilhan Cever + Özet Üroloji

G. Mayor -D. Hauri -A. Sulmoni Çev: Dr. Deniz Çek - Dr. Mete Çek + Üroloji

Cari E. Alken - Jürgen Sökeland Çev. Prof. Dr. Vural Solok + Nöroloji

Marco Mumenthaler

Çev: Prof. Dr. Günsel Koptagel-İlal Doç. Dr. Engin Eker

Dr. Ömer Tuncer Dr. Can Tuncer Dr. Candan Özer-Eriş

+ Sporcularda Kas. Yaralanmaları ve Tendon Hastalıkları

Vladimir Krejci - Peter Koch Çev. Doç. Dr. Kut Sarpyener + Fizik Tedavi

Dr. B. Böhm - B.Lück

Çev. Yrd. Doç. Dr. Mehmet İ. Arman + Tem el Pediatri

F. Lambert - K. Betke - K. Riegel Çev. Prof. Dr. Lamia Ulukutlu - Uz Dr. Lâle Sever

+ Jinekolojide Hormonal Bozukluklar Paul J. Keller - Çev. Prof. Dr. Şahap Karaaliler

+ Kadın Hastalıkları

Günther Kern Çev. Prof. Dr. Aykut Kazancıgil

İKTİSAT

HUKUK

KİTAPLARI

+ Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku

Poroy - Tekinalp - Çamoğlu 1984 + Kıymetli Evrak Hukuku Esasları

Reha Poroy 1984 + Ticari İşletme Hukuku

Reha Poroy 1984 + Türk Ticaret Kanunu

(Ciltli) (Ciltsiz)

+ Türk İş hukuku Mevzuatı

Dr. A. Can Tuncay Dr. Tankut Centel 1984 (Ciltli)

+ Ticaret Hukukçu Uygulamalı Ders Örnekleri Ö m er Teoman 1984

+ Türk Aile Hukuku

Prof. Dr. Selahittin Sulhi Tekinay 1984 + Eşya Hukuku Cilt I

Prof. Dr. Selahattin Sulhi Tekinay 1984 + Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri

A. Can Tuncay 1984 + Borçlar Hukuku Dersleri

Aydın Aybay 1984

+ Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu Erdener Yurtcan 1984

+ Anayasa Hukuku I

Prof. Dr. Selçuk özçelik -Baskıda- + Medeni Hukuka Giriş

Prof. Dr. Selahattin Sulhi Tekinay -

Baskıda-+ Uygulamalı iş Kanunu Şefik Çalık -Baskıda- + Türk C eza Kanunu

-Baskıda-+ Para ve Faiz Teorileri Prof. Dr. Ferudun Ergin 1983 + Çağdaş Siyasal Bilim

Doç. Dr. Ersin Kalaycıoğlu 1984 + Toplum Bilim

T.B. Bottomore (Çev. Dr. Ünsai Oskay) + Pazarlam a Yöntemi l-ll

Philip Kotler 1984 + Ekonomik Sistemler

I.M. Albertini (Çev. Prof. Dr. Cafer Unay) + Yönetim Açısından Maliyet Muhasebesi

Backer/Jacobsen 1984 + Yabancılara Türkçe Dersleri I

Sermet Sami Uysal -Baskıda- + Yabancılara Türkçe Dersleri II Sermet Sami Uysal -Baskıda- + Yabancılara Türkçe Dersleri III

Sermet Sami Uysal -Baskıda- + A'dan Z ’ye BRİÇ

Çev. Şiar Yalçın + Ön Derste BRİÇ Çev. Şiar Yalçın

+ Soru ve Cevaplarla 120 soruda BRİÇ Hazırlayan: Şiar Yalçın

+ Satranç

Hazırlayan: Orhan idil

DASIM. YAYIM DAĞITIM A.Ş.

Klodfarer Cad. 40/3

Divanyolu-İstanbul

Tel: 528 57 85

İlk Türkçe kitaba doğru

Türkiye’de

yayıncılığın

ilk yılları

ALPAY KABACALI

A

vrupa’da basımevlerinin hız­la yaygınlaşmaya başladığı yıllar, Osmanlı İmparatoru II. Mehmet’in (Fatih) salta­ nat dönemine (1451-1481) rastlar. Basımcılığın Osmanlı sarayının bil­ gisi dışında kalabileceği düşünülemeyece­ ğine göre, bu “ yeniliğin” ülkeye getirilmesi sakıncalı bulunduğu için herhangi bir gi­ rişime yönelinmediği sonucuna ulaşılır (1). II. Beyazıt’m (saltanat dönemi: 1481-1512) basımcılık işleriyle uğraşanlar için idam ce­ zası verileceği yolunda bir ferman çıkardığı (2), I. Selim (1512-1520) tarafından da aynı nitelikte bir ferman yayımlandığı (3) öne sürülmüşse de, fermanlar bugüne kadar ele geçmemiştir. Üstelik, aşağıda görüleceği üzere, II. Beyazıt döneminde Yahudilerin İstanbul’da ilk basımevini kurdukları bi­ linmektedir. Demek ki, hangi nedenle olur­ sa olsun, bu yıllarda Osmanlı Devleti sı­ nırları içerisinde Arapça ya da Osmanlıca kitap basılamamaktadır.

Bu durum yayıncılık tarihimizin ilginç oluşumlarından birine yol açmış; Avrupa’­ da Arap harfleriyle basılan kitaplar -başta İstanbul olmak üzere- Osmanlı Imparator- luğu’nun kimi kentlerinde satılmıştır.

Kral Faulmann’ın B asım cılığın Tarihi

adlı kitabından aktarılageldiğine göre (4), dünyada Arap harfleriyle ilk kitap 12 Ey­ lül 1514’te İtalya’nın Fano kasabasında ya­ yımlanmıştır. Aynı basımevi 1516 yılında -biri Arapça olmak üzere- dört dilde Me­ zamir (Zebur sureleri) kitabı basmıştır. Bu bilgi başka kaynaklarca da doğrulanmak- !a birlikte, gerek bu kitaplar gerek biraz da­ ha sonra basıldığı bildirilen Ibn-i Hacîb’- in El-Kâfiye adlı dilbilgisi kitabının metni üzerine bilgi edinilememektedir. Dolayısıy­ la, bu kitapların hangi amaçla basıldığı ko­ lay kolay kestirilemez.

P a d işa h Fermanı İle...

Roma’da 1593 yılında İbni Sina’nın El-

Kanun Fi’t-tıb’bı (Tıp Yasası), 1594’te Na-

sireddin El-Tûsî’nin Tahriri’l-usulii’l-

Öklides’i basılmıştır (5). Gallant, bu sıra­

larda başka kitaplar da basıldığını belirt­ mekte ve şunları yazmaktadır: (6):

“ Skalijer hayatta olduğu zaman Roma’­ da Arapça olarak İbni Sina’nın eserleri,

Tahriri’l-Öklides ve bir coğrafya tabolun-

muştu. Bundan maksat, Arapça öğrenen­

lerin istifadesi değildi. O zaman Arapça he­ nüz bir sarf (dilbilgisi) ve lügat olmadığın­ dan, kimse bundan istifade edemezdi. Bu kitaplara edilen masraf Şarkta kitap tica­ reti yapmak içindi. Fakat bu tasavvur ilk zamanlarda pek istifadeli olmadı.

Müslümanlar kendilerine verilen kitap­ ları almak istemediler. Zira bunların arka­ sından Kuran’ın da tabedilmesinden kor­ kuyor; bizde Incil ne kadar mukaddesse onlarca da o kadar mukaddes olan kitap­ larına bu suretle bir hürmetsizlik edilme­ sinden çekiniyor ve almak istemiyorlardı. (...)

H attâ İstanbul’da bir kitapçıda ibni Si­ na’nın matbu eserlerini gördüm. Bu kitap Arap harfleri ile tablolunanların en güzeli ve yazısı el yazısına en yakını olduğu hal­ de, uzun bir müddetten beri, Garpta satı­ lışından daha ucuz olmakla beraber, satı­ lamamıştı. Halbuki aynı kitabın yazma nüshaları gerek tanıdığım kitapçı, gerek di­ ğer kitapçılar tarafından, ve gayet pahalı olarak, satılmakta idi.”

M ustafa Nuri Paşa’nın Netayicü’l-

vukuat adlı tarihine göre, III. Murat dö­

neminde (1574-1595) bir yabancıya Türk­ çe harflerle kitap basmak ve gümrük ver­ gisinden bağışık tutulmak üzere, ferman verilmiştir. Bunun üzerine o kimse 1587’de

RED TÜRKÜLERİ

elun rd

ar agon

su per vie He kesset-druoı

vercors

desnns

manouehian

emamıelle

char

bauer

goillevic

marcenas

çayrol

thomas

rılfaud

gamarrâ

!*â

(8)

ALAN \AYINCILIK

Bilimsel Devrimlerin Yapısı Tarihte Neler Oldu Ortaçağ Avrupası'nm Ekonomik ve Sosyal Tarihi Yurtdışına İşçi Göçü ve Geri Dönüşler

Kuramlar Boyunca Özyönetim ve Yugoslavya Deneyi Sosyal Kuralların Psikolojisi Eşit Olmayan Gelişme

Thomas S. Kuhn Gordon Childe Henri Pirenne Ali S. Gitmez Alpaslan Işıklı Muzaffer Şerif Samir Amin Kapitalizminin Gelişmesi

Üzerine Çalışmalar Maurice Dobb Latin Amerika'nın Kesik

Damarları Eduardo Galeano Dünya Kapitalizmin

Bunalımı Dr. N. Satlıgan/S. Sav ran Meti'nin Özdeyişler Kitabı Bertolt Brecht Tarihten Güncelliğe Murat Belge Şiiri Düzde Kuşatmak Gülten Akın Bilineceği Bilmek Mete Tunçay Batı'da Devlet ve Çocuk Kürşat Bumin Benden Selam Söyle

Anadolu'ya Dido Sotiriyu Yaprak Fırtınası Gabriel Garcia Marquez Konuşmak İstiyorum Domitila

Şer Saati Batı Gözüyle İnsanın Yazgısı 1932 Güzü Silah, Rüşvet ve Sömürü 24 Ocak Uygulamaları ve Bazı Gerçekler Bir Başka İktisat İktisatta Doğrular / Yanlışlar Ekoloji ve Ekonomi İşte Alternatif Kafka Sartre Lukacs Brecht Gorki Camus Reich Picasso

Gabriel Garcia Marquez Joseph Conrad Mikhail Şoiohov Anna Seghers Heinrich Böll Pablo Neruda Gülten Akin György Dalos M. Llossa Başer Kafaoğlu Başer Kafaoğlu Arslan Başer Kafaoğlu Alpaslan Işıklı Arslan Başer Kafaoğlu W. Bischof A. B. Kafaoğlu Klaus Wagen bach Walter Biemel Fritz J. Raddatz Marianne Kesting Nina Gourfinkel Morvan Lebesque A. Laska Winfried Wiegand Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru

Yaşadığımı İtiraf Ediyorum İlahiler

Bindokuzyüzseksenbeş Kent ve Köpekler

Bankerler ve Kastelli Olayı Arslan Arslan

Genel Dağıtım: CEM-MAY, ADAŞ, DATIC

Yayınevimiz Cumhuriyet, Bilge, Bilim Kitap Kulüplerine Üyedir.

BELGE YAYINLARI

Az Gelişmenin Sosyolojisi Cavit Orhan Tütengil İsrail’in Kutsal Terörü

Dünya Ekonomisi, Bunalım

Livia Rokach ve Siyasal Yapılar

İktisat Politikaları

Derleme ve Bölüşüm Sorunları Korkut Boratav Hürriyet Bildirgeleri Janko Musulin Daha Sesimizi Duyurmadık Gündüz Vassaf Eriedman Modeli Kıskacında Şili

Türkiye Ekonomisinde (Derleme) Bunalım LU Alman Emperyalizminin M. Sönmez Türkiye’ye Girişi Uluslararası Yeni İşbölümü Lothar Rathman ve Serbest Bölgeler

Az Gelişmiş Ülkelerde İhracata

Folker Fröbel Yönelik Sanayileşme Taner Berksoy

Demokrasiye Geçiş Süreci Nicos Poulantzas Çocukluğumdan Öyküler lzak Babcl Ulusal Sorun James Connoly Bir Acaip Selçuk Demirel Bolivya Günlüğü Guevara Türkiye’de 1960-Ö5 Dönemi Rozaliyev III. Enternasyonal’in Belgeleri Herman Weber Çocuklarıma Mektuplar Antonio Gramsci Siyasal Yazılar Rosa Luzxemburg Güney Kore Model Olabilir mi? H. U. Luther İktisat Nedir? Rosa Luxemburg Din, Toplumculuk, Ulusal Kültür James Connoly Tarihin Özdekçi Yorumu Franz Mehring Az Gelişmenin İktisadı Pierre Salama Tarımsal Yapılar ve

"Agro-Busîness” Deney imi Ernest Feder Genel Bunalımın

Dinamikleri Wallerstein/Amin/Frank/Arrighi

K İT A P 8 4

ilk Türkçe kitaba doğru

Vâsıf Tarihi hacminde bir kitap basmış ve

fermam kitabın “ dibacesine aynen yaz- mış” tır. Mustafa Nuri Paşa, kitabın adı­ nın ve “ hangi fenden olduğunun” hatırın­ da kalmadığını yazar.

Bursalı Tahir’in Osmanlı müellifleri’nde (III. cilt) yer alan, her türlü yoruma elve­ rişli bir iddiaya göre ise, 1587’de Fransa Büyükelçiliği binasında Savary Brèves ta­ rafından bir m atbaa kurulmuş ve Brèves Paris’e giderken bunu yanında götürmüş­ tür; dolayısıyla 1587 tarihli kitap, bu ba- sımevinde basılmış olmalıdır (7).

Mustafa Nuri P aşa’nın Netayicü’l-

vukuat’ta sözünü ettiği kitabın Tahriri’l- usulü’l-Öklides olduğunu ifade eden S.N.

Gerçek, kitabın sonunda yer alan ve “ Ha­ za suret-i emr-i padişah-ı İslâm es-sultan tbni’s sultan-es-sultan Murad H an” diye başlayan fermanı da aktarır:

“ ...Memalik-i mahrûsamda vâki olan sancak beyleri ve kaptanlar ve kadılara bu emr-i hümâyûnum vâsıl olucak malûm ola ki memalik-i mahrûsamda ticaret eden ef- renc tacirlerinden ... nam bezirgânlar dergâh-i muallâma gelüb vilâyet-i Frengis­ tan’dan ticaret için bazı meta ve Arabi ve Farisî ve Türkî basma bazı muteber kitap­ lar ve risaleler "getürüb memalik-i mahrû­ samda kendi hallerinde bey’ü şirâ ederler (alım satım yaparlar) iken bazı kimseler yolda ve izde ve iskele ve mi’berlerde fu­ zulî yüklerin yıkub denklerin bozub içün- den beğendikleri akmeşe ve sair emtia kıs­ mını akçesiz ve cüzi bahâ ile cebren alub ve sizde Arabî ve Farisî kitaplar neler de- yu ticaret içün getirdükleri cem’i kitapla­ rım ellerinden alub bahâsın vermeyüb ken- dülerin ve vekillerinin ve âdemlerinin bey’ü ticaretlerine mâni oldukların bildirüb min- ba’d (bundan böyle) emn ü âmân üzre ge­ lüb gidüb kendi hallerinde ticaret ettükle- rinde bir fert dahi olmayub müft ve mec- canen metaları alınmayub ve yükleri bo- zulmayub men’ olunmak bâbında hükm-i hümâyûnumu talep ettikleri ecilden buyur­ dum ki..” diye sürüp giden fermanda pa­ dişah, Arapça, Farsça ve Türkçe basma ki­ tap satan yabancı tüccarlara dokunulma- masını, kendi hallerine bırakılmasını, sa­ hibinin rızası olmadan zorla hiçbir nesne­ lerinin alınmamasını, kitapların gasp edil­ memesini, her ne alırlarsa kendi rızalarıy­ la satın alanlardan tümden ve değer paha­ sıyla alınmasını akçasız ya da eksik paha ile az ya da çok hiçbir nesnenin alınmama­ sını, “ şer’-i şerife ve ahidname-i hümâyû­ na muhalif asla ve kat’a” kimsenin karı­ şıp saldırmamasını, inat ve muhalefet eden­ lerin adlarıyla yazılıp padişaha arzedilme- sini, bu konu için yeniden şikâyet ettiril­ memesini emir ve ferman buyurmaktadır

(8). Ferman 1587 tarihini taşımaktadır;

Tahriri’l-usulü’l-Öklides ise Rom a’da

1594’te basılmıştır (9).

Gerek bu fermandan, gerek S.N. Ger- çek’in Galant’ı da tanık göstererek “ o za­ manki hükümetin matbu kitapların mev­ cudiyetinden haberdar olduğunu ve mem­ lekete ithal edilmelerine mâni olmadığını ve İstanbul’da matbu kitap ticaretinin mev­ cut bulunduğunu sarahaten anlarız” deme­ sinden (10), gerekse başka tanıklıklardan (11) geniş bir kitap dışalımı dönemi yaşan­ dığım anlıyoruz (12).

M isyonerler İçin Basılan

Kitaplar

Gallant’a göre, sözü geçen kitaplardan sonra Roma’da Doğu dilleriyle yalnız Hı­ ristiyanların ve misyonerlerin işine yaraya­ cak kitaplar basılmıştır (13). Bunun nede­ ni, Osmanlı İmparatorluğu’nun güçlenip yayılması karşısında, Avrupa devletlerinin Osmanlı dil ve kültürüyle yakından ilgilen­ mek zorunluğunu duymuş olmalarıdır.

Misyonerlerin ilk kitaplarına geçmeden önce, Türker Acaroğlu’nun Paris’te Bib­ liothèque Nationale’de bulup tanıttığı (14)

Fransa Padişahı ile Âl-i Osman Padişahı Mabeyninde Münakid Olan Ahidnamedir ki Zikrolunur başlıklı, 1615 tarihli kitap­

tan söz etmek gerekir:

Osmanlı padişahı I. Ahmet (1590-1617) ile Fransa Kralı IV. Henri (1553-1610) ara­ sında 1604 mayısında İstanbul’da imzala­ nan barış, ticaret ve kapitülasyon antlaş­ ması, 1615’te Paris’te bir sayfası Türkçe, karşı sayfası Fransızca olarak Estienne Pa­ ulin basımevinde kitap biçiminde bastırı­ lıp İstanbul’da padişaha sunuluyor. Aca­ roğlu’nun deyişiyle, “ bugünkü bilgilerimi­ ze göre, dünyada basılan ilk Türkçe tam metin kitap budur” ve “ genel tarihimiz, diplomasi tarihimiz, dil, yazın ve kültür ta­ rihimiz, kitap ve basın-yayın tarihimiz ba­ kımlarından son derece ilginç olan bu ki­ tap, bu belge üzerinde geniş ve derin ince­ lemeler yapmalıyız. Örneğin, dil bakımın­ dan, kadar yerine ‘değin’, lüzumu yerine ‘gereği’, nakletmek yerine ‘iletmek’ vb. Türkçe sözcükler geçmektedir.”

Hıristiyanlar ve misyonerler için Avru­ p a’da basılan ilk kitaplar ise şöyle sırala­ nıyor (15):

• 1612: Hierorinomo Magisero’nun Ins-

titutionum lingue Turcicoe adlı Türkçe dil­

bilgisi kitabı,

• 1630, Paris: A. du Ryer’in Rudimen-

ta grammatices lingue Turcicoe’si,

(9)

K İ T A P 84

İlk Türkçe kitaba doğru

• 1645, Paris: Fransız dilbilimcisi Gui Michel Lejay’ın hazırladığı B ib lia H e b ra - ica, S a m aritan e, C h ald a lc a, G raeca, Syri- aca, L a tin a , A ra b ic a ’ sı. Bu kutsal kitap Fransa’nın İstanbul elçiliğinde bulunmuş ve yukarıda sözü edilen Türkçe-Fransızca anlaşma kitabını bastırmış olan François Savary de Breves’in İstanbul’da bir hak- kâka döktürdüğü nesih ve talik Arap harf­ leri kullanılarak, adından da anlaşılacağı gibi, İbrani, Samiriye, Kaide, Yunan, Sür­ yani, Latin, Arap dillerinde basılmıştır (16).

• 1665, Roma: Bernardo da Parigi’nin düzenlediği V o c a b o la r io I t a l i a n o - Turchesco,

• 1670: G. Seeman’ın G ra m m a tic a 1in- gauoe T u rcic o e ’ si,

• 1680, Viyana: Meninsky’nin Thesarus linguarum o rientalum Turcicoe, A rabicoe, Percicoe’ si. Üç ciltten oluşan 3735 sayfa­ lık (17) sözlük, Türkçe, Arapça, Farsça bü­ tün kelimelerin Latince, Almanca, Fran­ sızca, İtalyanca ve Lehçe anlamları ile söy­ leniş biçimlerini kapsar. PolonyalI doğu- bilimci Meninsky, kitabı bastırabilmek için yeni bir basımevi kurar, yeni Arap harfle­ ri döktürür.

• 1681, Viyana: Meninsky’nin lin g u a ­ rum o rie n ta lu m instutiones şive g ra m m a - ticoe T u rcic o e ’si.

Bunları başka matbaalar, başka kitap­ lar izler.

II.

Müteferrika

Matbaasından Önceki

Basımevleri ve Yayınlar

Türkiye’de İbrahim Müteferrika matba­ asından önceki yayınlara ilişkin bilgiler pek sınırlıdır ve önemli ölçüde Selim Nüzhet Gerçek’in T ü r k M a tb a a c ılığ ı adlı kitabına dayanmaktadır.

S.N. Gerçek’in Avram Galanti’den (18) aktardığı bilgi, Musevilerin 1492’de Tür­ kiye’ye gelirlerken yanlarında bir matbaa getirdikleri ve 1493’te (19) İstanbul’da ilk basımevinin açıldığı yolundadır. Bu bilgi, hiç tartışmasız kabul görmüştür. Oysa Ubi- cini’nin (20) W olf’tan (B ib lio th èq u e heb- raiq ue, C . I I ) aktardığına göre, İstanbul’­ da yayımlanan ilk kitap, 1488’de basılmış Leçons des enfants adlı küçük bir İbrani- ce sözlüktür. Başka bir kaynakta (21) ise, 1490’da Jozef Bengori’nin İbranince tari­ hinin basıldığı öne sürülmektedir.

Galanti’ye göre İstanbul’da 1493’te ilk basımevi açıldıktan iki üç yıl sonra

Sela-nik’te yeni bir basımevi kurulmuş, zamanla Istanbul’dakilerin sayısı üçe çıkmıştır. Ba­ sılan ilk kitaplar İbranice Tevrat ve tefsir (1494), yine ibranice Kavaid (dilbilgisi) ki­ tabıdır (1495). II. Beyazıt döneminde (1481-1512) İstanbul ile Selanik’te 19, I. Selim döneminde (1512-1520) 33 kitap ba­ sılmıştır. Galanti, bunlardan başka, basıl­ dığı yıl belli olmakla birlikte basıldığı mat­ baa belli olmayan 17 kitaptan daha söz et­ mektedir. Bunların birçoğunun ilk sayfa­ larında “ Sultan II. Beyazıt’ın saltanatının gölgesi altında” , “ Sultan I. Selim’in sal­ tanatının gölgesi altında” anlamına gelen cümleler bulunduğunu belirten Galanti, söz konusu matbaalarda ibranice, İspan­ yolca, Latince, Yunanca (Rumca) eserler basıldığını; Kanunî Süleyman döneminde (1520-1566) de “ Yahudice harf ile Acemis- tan Musevilerine mahsus olmak üzere bir Ibranice-Türkçe lügat kitabı basıldığını” yazar (22). Niyazi Berkes’in Peddie’ye da­ yanarak verdiği bilgiye göre (23), Kanunî döneminde İstanbul’da yerleşen bir Yahudi ailesinden gelen ve II. Selim zamanında Naxos (Nakşa) dukasını sanını alan Yusuf (Joseph) Nasi’nin dul eşi Belveder 1579’da İstanbul’daki sarayında bir matbaa kur­ muş ve bunu 1593’te Kuruçeşme’ye taşımıştır.

1510-1520 arasında İstanbul’da dokuz Yahudi basımevi kurulduğu, 16-18. yüzyıl­ larda Selanik, Halep, Edirne, Şam ve İz­ mir’de Yahudilere ait otuz dolayında mat­ baanın çalışmakta olduğu ve bunların ge­ niş sayılabilecek “ yayın faaliyeti” nde bu­ lundukları (24), din ve dilbilgisi kitapları­ nın yanı sıra tarih ve sosyoloji kitapları da yayımladıkları (25) görülüyor.

• •

Ö t e k i Azınlıkların

Basımevleri

İstanbul’da ilk Ermeni matbaası Sıvaslı Apkar (Abgar) tarafından Kumkapı’d a J açılmıştır. Mesleği Venedik’te öğrenen Ap­ kar, 1567’de İtalya’dan dönerken yanında matbaa araç gereçleri getiriyor. Bunlardan dolayı önce soruşturmaya uğruyorsa da, herhangi bir suçu görülmediği gerekçesiy­ le serbest bırakılıyor. Kumkapı’daki Surp Nikogos kilesisine ait bir yapıda basımcı­ lığa başlayarak “ 1567’de lisana ait bir ki­ tap, 1568’de bir dua kitabı ve 1569’da âyin­ lere mahsus bir kitap” basıyor (26). Son­ raki yıllarda da yayıncılığını sürdüren Ap­ kar, başta din kitapları olmak üzere, ta­ rih, coğrafya ve astroloji ile ilgili kitaplar ve sözcükler yayımlıyor (27). 16. yüzyıl sonlarından başlayarak Ermeni matbaala­ rının sayısı artacak, 1697’de Patrikhane­ ye bağlı bir basımevi kurulacaktır (28).

Rum rahibi Nikodemos Metaksas (Ni- codimus Metaxes), Londra’dan satın aldığı matbaa araç gereçlerini Ortodoks Patriği Kiril Lukaris’in (Cyrille Lucaris) aracılığı, İngiltere ve Hollanda (29) elçilerinin yar­ dımlarıyla gümrükten çıkararak 1627’de ilk Rum basımevini kuruyor. Bastığı ilk ki­ tap, M useviler A leyhine b ir Risale (C o u rt- tra ité contre les ju ifs ) adını taşır. Ertesi yıl “ Ortodoksları çekemeyen Cizvitlere âlet olmuş” Yeniçeriler matbaayı basarak kı­ rıp dökerler, Metaksas ile İngiltere elçiliği kâtibini tutuklarlar. Yargılama beraatla so­ nuçlanır ve Metaksas, yararlanılabilecek durumda olan basımevini derleyip topar­ layarak İstanbul’dan ayrılır. Sonraki yıl­ larda kurulan Rum-Ortadoks matbaaları “ tam kapasiteyle” çalışacaklar ve Osmanlı Imparatorluğu’nıın Rum-Ortodoks halkı­ na pek çok din kitabı dağıtacaklardır. Bun­ lar arasında başka ülkelerde basılmış Rum­ ca yayınlara da rastlanır (30).

Padişahın ve öteki yöneticilerin, Arap harfleriyle kitap basmamak ve kışkırtıcı ya­ yın yapmamak koşuluyla, azınlıkların

ba-kitap pazarlama

AÇLIK

Knut Hamsun Roman 3. baskı

İNSANLARIN DÜNYASI

A .S. Exupery Roman 3. baskı

VEBA

A lb ert Camus Roman 4. baskı

MARTI

R ichard Bach Roman 3. baskı

ÖLÜM GEMİSİ

T raven Roman 3. baskı

İNSANLARI SEVECEKSİN

E.M. Rem arque Roman 8. baskı

BİR POLİTİKACININ PORTRESİ

Stefan Zw eig Roman 2. baskı

BEN ANNEMİ SEVİYORUM

William Saroyan Roman 2. baskı

KANDİD YA DA İYİMSERLİK ÜSTÜNE

Voltaire Roman 2. baskı

ACIMAK

Stefan Zw eig Roman 3. baskı

AT

A li Özgentürk Film Öyküsü

ESTETİK BEĞENİ

İsm ail Tunalı deneme 7. baskı

BALIK AVCILIĞI VE YEMEKLERİ

Sıktı Ü n er inceleme 7. baskı

SPOR TOTO

İhsan Biricik Araştırma 3. baskı

DİN İLE BİLİM

B ertrand Rüssel İnceleme 4. baskı

EPİK TİYATRO

B ertolt B recht inceleme 2. baskı

PSİKANALİZ ÜZERİNE

Freud inceleme 4. baskı

CİNSİYET ÜZERİNE

Freud inceleme 4. baskı

YENİ BİR İNSAN YENİ BİR TOPLUM

Erich Fromm inceleme 2. baskı

SEVME SANATI

Erich Fromm inceleme 6. baskı

BİLİM AHLAKI

A lb ert Bayet -inceleme 2. baskı

DENEMELER

A lb ert Camus Deneme 5. baskı

SİBERNATİK

N o rb ert W iener inceleme 2. baskı

SEVGİLİ MİLENA

Kafaka Mektup 4. baskı

DAVRANIŞLARIMIZIN KÖKENİ

Serol T eber İnceleme 3. baskı

DENEMELER

Jean Paul Sartre Roman 5. baskı

İNSANLAR ARASINDAKİ EŞİTSİZLİĞİN KAYNAĞI

J.J. Rousseau inceleme 2. baskı

KENDİNİ SAVUNAN İNSAN

Ench Fromm İnceleme

ESTETİK

H eg el inceleme

DÜŞÜNCELER

Bertrand Russel inceleme 4. baskı

OYUNCULUK SANATI VE DEKOR

B erto lt B rech t İnceleme

BİLİNÇ VE BİLİNÇ ALTININ İŞLEVİ

C.G . Jugn inceleme

JUNG PSİKOLOJİSİNİN ANA HATLARI

Frieda Fordham inceleme

AYLAKLIĞA ÖVGÜ

Bertrand Russell Deneme 2. baskı

EVLİLİK VE AHLAK

B ertrand Russel İnceleme

AŞKIN ANATOMİSİ

A. Krich inceleme 2. baskı

ECCE HOMO

(Kişi Nasıl Kendisi Olur)

Nietzsche İnceleme 2. baskı

PSİKANALİZ VE UYGULAMA

Freud İnceleme 2 baskı

FELSEFENİN İLKELERİ

Descartes İnceleme

KİŞİLİK BOZUKLUKLARI VE . TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞME

A lfred A dler

YERYÜZÜ CENNETLERİ KURMAK

Ters Ütopyalar Derleme

YERYÜZÜ CENNETLERİNİN SONU

Ters Ü topyalar Derleme

ONÜÇÜNCÜ KABİLE

A rth ur K oestler inceleme 4. baskı

Bugünün Diliyle HAYYAM

A. Kadir Şiir 6. baskı

EĞİTİM ÜZERİNE

Bertrand Russell

İNSANLIĞIN TARİHİ

André Ribard inceleme, Büyükboy, 27. baskı

BATI FELSEFESİ TARİHİ

B ertrand Russell İnceleme, Büyükboy 3. baskı

TOPLUM BİLİMLERİNDE YÖNTEM

M uzaffer S en cer / Yakut Irm ak inceleme, Büyükboy 2. baskı

TÜRK HALK HAREKETLERİ VE DEVRİMLER

Ç etin Yetkin inceleme, Büyükboy 3. baskı

YÜZYILLARIN GERÇEĞİ VE MİRASI İnsanlık Tarihine Giriş

Server Tanilli 2. baskı

Ödemeli isteme adresi:

Referanslar

Benzer Belgeler

20. Üs işaretinden sonra gelen kesme işareti yanlış olduğu için cevap A... Kutudaki bilgi İtilaf Devletlerinin Osmanlı Devleti’ni savaşın dışına itmek istediklerini

Buna göre Defne’de, yukarıdaki dairesel şemada verilen kişilik özelliklerinden hangisi yoktur?. A) Diplomat B) Destekleyici C) Ateşleyici

Rüyamda önce Ay’ı ziyarete git- tim. Ay’ın şekli Dünya gibiydi fakat Dünya’nın Ay’dan oldukça büyük olduğunu fark ettim. Ay’dan yavaş yavaş uzaklaşıp

AYDIN YAYINLARI.. Mitoz bölünme sonucu hem birbirleriyle hem de ana hücre ile aynı kalıtsal özelliklere sahip iki yeni hücre oluşurken, mayoz bölünme sonucu hem birbirinden

21. Her paragrafın sorulmayan bir soruya cevap olarak yazıldığı söylenir. Sorunun cevabı paragrafın başında, sonunda ola- bileceği gibi paragrafa da yayılmış

KARA KUTU | İNFORMAL YAIYNLARI KARA KUTU | İNFORMAL YAIYNLARIKARA KUTU | İNFORMAL YAIYNLARI KARA KUTU | İNFORMAL YAIYNLARI KARA KUTU | İNFORMAL YAIYNLARI İNFORMAL YAIYNLARI KARA KUTU

sorusuna cevap verdiği için durum anlamı katmıştır. Bu yüzden cevap A olacaktır.. 13- Metinde Muharrem Ertaş’la ilgili “Söyleyişindeki yalınlık, onu diğer

Buna göre verilen ifadelerin tümü doğru olur.. Deniz kaplumbağalarında yumurtaların bulunduğu ortam sıcaklığı genlerin işleyişini değiştirir ve sıcaklık