• Sonuç bulunamadı

Çoklu zekâ kuramı ışığında ilköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi IV. sınıf konularının işlenişi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çoklu zekâ kuramı ışığında ilköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi IV. sınıf konularının işlenişi"

Copied!
250
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

Selçuk Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü

İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı

ÇOKLU ZEKÂ KURAMI IŞIĞINDA İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ IV. SINIF KONULARININ İŞLENİŞİ

Yüksek Lisans Tezi

DANIŞMAN

Prof. Dr. Abdullah ÖZBEK

HAZIRLAYAN Fatma ERDOĞAN

(2)
(3)

I ÖNSÖZ

Bu çalışmamızda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi IV. sınıf müfredatının Çoklu Zekâ Kuramı ışığında nasıl işlenebileceğini ortaya koymaya çalıştık.

Bu konuyu ele almamızın nedeni, Çoklu Zekâ Kuramı’nın eğitim ve öğretime olan büyük katkısıdır. Howard Gardner tarafından ortaya konulan, öğrencilerin ilgi alanlarını bir zekâ türü olarak belirleyen Çoklu Zekâ Kuramı, bireysel farklılıkları göz önünde bulundurmakta, eğlenirken öğrenmeyi gerçekleştirmektedir. Ayrıca bu kuram, değişen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Öğretim Programı’nın temelinde yer alan yapılandırmacı yaklaşımla da bir paralellik arz etmektedir.

‘Çoklu Zekâ Kuramı’, din eğitim ve öğretimine bir dinamizm kazandıracağı düşünülmektedir. Bu konuyla ilgili olarak Pelin Pektaş’ın, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretiminde Çoklu Zekâ Uygulamaları kitabı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleri için yardımcı bir el kitabı olmuştur. Ayrıca Şule Loras’ın Kur’an Kursu Müfredatının Çoklu Zekâ Tekniği İle İşlenişi, Zeynep Günaydın’ın Diyanet İşleri Başkanlığı Yaz Kur’an Kursları Müfredatı II. Kur’unun Çoklu Zekâ Ortamlarında İşlenmesi Üzerine Bir Deneme isimli yüksek lisans tezleri çoklu zeka alanında yapılmış araştırmalardır. İşte biz de Çoklu Zekâ Kuramı’nın bu gibi faydalarından yola çıkarak böyle bir çalışmayı hazırlamayı uygun gördük. Amacımız Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerini daha verimli kılmaktır.

Bu çalışmanın Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerimize dersleri işlerken çoklu zekâ kuramını nasıl uygulayacaklarına dair bir bakış açısı sunacağı, derslerde yardımcı bir kaynak olacağı ve bu yolda yürütülen çalışmalara bir nebze de olsa katkıda bulunacağı kanaatindeyiz.

Çalışmamızda, din dersi ile alakalı internet sitelerinden, bu sitelerde yer alan sunulardan, çalışma kâğıtlarından, din eğitimi ve öğretimi ile alakalı kitap ve hikâyelerden; çoklu zekâ kuramını tanıtıcı kitap ve makalelerden faydalandık. Ayrıca Afyonkarahisar iline bağlı İscehisar ilçesinde bulunan Konarı Köyü ve Cevizli Köyü İlköğretim Okulları’ndaki IV. sınıf öğrencileri çalışmamızda bize yardımcı olmuşlardır.

Çalışmamız iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde zeka nedir?, zeka ile ilgili başlıca görüşler ve zekâ kuramları, çoklu zekâ kuramı, çoklu zekâ kuramının ilkeleri, çoklu zekâ kuramının alanları ve özellikleri, değişen din kültürü ve ahlak bilgisi müfredatı

(4)

II

açısından çoklu zekâ kuramı ele alınırken, ikinci bölümde IV. sınıf müfredatının tüm ünitelerinin ve alt başlıklarının çoklu zekâ kuramı ışığında incelenmesi yer almaktadır.

Bu çalışmayı inceleyenler, bir konunun öğretilmesinin birden çok yolunun olduğunu görecekler ve öğrencinin bu yollardan biriyle konuyu algılayabileceğini fark edeceklerdir.

Çalışmamızın Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin daha verimli işlenmesine katkı sağlaması temennisiyle, bu çalışmada bana yardımcı olan danışman hocam Prof.Dr. Abdullah ÖZBEK’e teşekkürlerimi sunuyorum.

Fatma ERDOĞAN Konya - 2008

(5)

III İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ... I İÇİNDEKİLER ... III KISALTMALAR ... VI GİRİŞ ... 1 I. BÖLÜM ZEKÂ VE ÇOKLU ZEKÂ KURAMI A. Zekâ nedir? ... 3

B. Zeka İle İlgili Başlıca Görüşler ve Zeka Kuramları ... 6

C. Çoklu Zekâ Kuramı ... 8

D. Çoklu Zekâ Kuramının İlkeleri ... 9

E. Çoklu Zekâ Kuramının Alanları ve Özellikleri ... 10

1. Sözel-Dilsel Zekâ ... 10 2. Matematiksel-Mantıksal Zekâ ... 11 3. Görsel-Mekânsal Zekâ ... 12 4. Bedensel-Kinestetik Zekâ ... 13 5. Müziksel-Ritmik Zekâ ... 14 6. Kişisel-İçsel Zekâ ... 16

7. Kişiler arası-Sosyal Zekâ ... 17

8. Doğa-Varoluşçu Zekâ ... 18

F. Değişen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Müfredatı Açısından Çoklu Zekâ Kuramı ... 18

II. BÖLÜM ÇOKLU ZEKÂ KURAMI IŞIĞINDA İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ 4. SINIF KONULARININ İNCELENMESİ A. DİN VE AHLAK HAKKINDA NELER BİLİYORUZ ÜNİTESİ VE ALT BAŞLIKLARININ ÇOKLU ZEKÂ KURAMI IŞIINDA İNCELENMESİ ...20

1. Günlük Konuşmalarımızda Dine İlişkin İfadeler Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler .. 21

a. Bismillahirrahmanirrahim Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 25

b. Allah’a Şükür Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 29

(6)

IV

d. Dilek ve Dualarımızda Dini İfadeler Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 38

e. Selamlaşıyoruz konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 41

f. “Kelimeitevhid” ve “Kelimeişehadet”i Öğreniyoruz Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 48

2. Çevremizde Bulunan Dini Sembolleri Tanıyalım Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler . 52 3. Dini Öğrenmenin Önemi Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 54

4. “Din Güzel Ahlaktır” Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 58

a. Güzel Söz Söyleyelim Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 64

b. Güzel Davranışlarda Bulunalım Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 71

5. Sübhaneke Duası ve Anlamı Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 80

B. TEMİZ OLALIM ÜNİTESİ VE ALT BAŞLIKLARININ ÇOKLU ZEKÂ KURAMI IŞIĞINDA İNCELENMESİ ...85

1. Dinim Temiz Olmamı İstiyor Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 86

a. Bedenimi Temiz Tutarım Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 89

b. Elbiselerimi Temiz Tutarım Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 91

c. Çevremizi Temiz Tutar ve Korurum Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 94

d. Sağlığım İçin Temizlik Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 100

2. Sözünde Durmak, Dürüst, Güvenilir Olmak ve Temizlik Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler... 103

3. Fatiha Suresi ve Anlamı Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 107

C. HZ. MUHAMMED’İ TANIYALIM ÜNİTESİ VE ALT BAŞLIKLARININ ÇOKLU ZEKÂ KURAMI IŞIĞINDA İNCELENMESİ ... 111

1. Hz. Muhammed’in Doğduğu Çevreyi Tanıyalım Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler... 112

2. Hz. Muhammed’in Aile Büyüklerini Tanıyalım Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler . 115 3. Hz. Muhammed’in Doğumu, Çocukluk ve Gençlik Yılları Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler... 119

a. Doğumu ve Çocukluk Hayatı Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 119

b. Gençlik Hayatı Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 123

4. Hz. Muhammed’in Çocukluk ve Gençlik Yıllarındaki Erdemli Davranışları Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 126

a. Hz. Muhammed Aile Büyüklerini Sever ve Sayardı Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 129

(7)

V

b. Hz. Muhammed Kötü Davranışlardan Kaçınırdı Konusuyla İlgili Örnek

Etkinlikler ... 132

c. Hz. Muhammed Haksızlıklara Güzel Bir Tavırla Karşı Çıkardı Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 136

5. Kevser Suresi ve Anlamı Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler... 139

D. KUR’AN-I KERİM’İ TANIYALIM ÜNİTESİ VE ALT BAŞLIKLARININ ÇOKLU ZEKÂ KURAMI IŞIĞINDA İNCELENMESİ ... 143

1. Son İlahi Kitap Kur’an-ı Kerim Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 144

2. Kur’an-ı Kerim’in Hz. Muhammed’e İndirilişi Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 148

3. Kur’an-ı Kerim’in Kitap Haline Getirilmesi ve Çoğaltılması Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler... 152

4. Kur’an-ı Kerim’in İç Düzeni (Ayet, Sure, Cüz) Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 155

E. SEVGİ, DOSTLUK VE KARDEŞLİK ÜNİTESİ VE ALT BAŞLIKLARININ ÇOKLU ZEKÂ KURAMI IŞIĞINDA İNCELENMESİ ... 165

1. Sevmek ve Sevilmek Niçin Bir İhtiyaçtır Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 166

2. Sevgi Allah’ın Bize Verdiği Bir Nimettir Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 169

3. Allah Yarattıklarını Sever Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 174

4. Dostluk ve Kardeşliğin Temeli Sevgidir Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 179

5. İslam Dini Dostça ve Kardeşçe Yaşamayı Öğütler Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 186

6. Yaşatmak Sevgi İşidir Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 193

F. AİLE VE DİN ÜNİTESİ VE ALT BAŞLIKLARININ ÇOKLU ZEKÂ KURAMI IŞIĞINDA İNCELENMESİ ... 200

1. Aile Toplumun Temelidir Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 201

2. Anne Babam Benim İyiliğimi İster Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 204

3. Kardeşlerimle iyi geçinirim Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 210

4. Ailemizde Birbirimize Saygı Gösterir, Yardım Ederiz Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 215

5.Ailemizde Birbirimizi Anlamalıyız ve Sorunlarımızı Birlikte Çözmeliyiz Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 220

6.Aile İçi İlişkilere Yönelik İslam’ın Öğütleri Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler ... 224

SONUÇ ve DEĞERLENDİRME ... 230

(8)

VI KISALTMALAR

ABD. : Anabilim Dalı

age. : adı geçen eser

b. : bin, ibn

Çev. : çeviren

DİB : Diyanet İşleri Başkanlığı DKAB : Din kültürü ve ahlak bilgisi MEB : Milli Eğitim Bakanlığı

(ra) : Radiyallahüanh

s. : Sayfa

(sav) : Sallallahü aleyhi vessellem TDV : Türkiye Diyanet Vakfı

Terc. : Tercüme

Tsz. : tarihsiz

Yay. : yayınevi, yayınlar

(9)

1 GİRİŞ

İlköğretim okullarında IV. sınıftan başlayarak VIII. sınıfın bitimine kadar Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri haftada iki saat okutulmaktadır. Bu kısıtlı süre içerisinde din öğretiminin bizden beklediklerini gerçekleştirebilmek için planlı, programlı ve ne yaptığımızın bilincinde olmak büyük önem arz etmektedir. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerimiz bu süreyi sıkıcı, geçmek bilmeyen bir zaman dilimi haline de getirebilmekte; eğlenceli, hatta gelmesi iple çekilen bir süreç de yapabilmektedirler. İşte öğretmenlerimizin çoklu zekâ kuramıyla işlediği dersler eğlenerek öğrenilen, sevilen bir ders sürecini oluşturmaktadır.

Çoklu zekâ kuramı bireylerin ilgi alanlarını bir zekâ alanı olarak kabul etmektedir. İlgi alanlarına hitap edilerek bu yönde etkinlikler yapan öğrenciler başarıya ulaşmakta ve kendilerini değerli görmektedir. Bunun için çoklu zekâ kuramının din öğretiminde kullanılması gerekir. Biz de çalışmamızı IV. sınıf üniteleriyle sınırlandırarak çoklu zekâ kuramı ışığında bu üniteleri ele almaya çalışacağız.

IV. sınıf müfredatı altı tane öğrenme alanından oluşmaktadır. ‘İnanç’ öğrenme alanında din ve ahlak hakkında neler biliyoruz, ‘ibadet’ öğrenme alanında temiz olalım, ‘Hz.Muhammed’ öğrenme alanında Hz. Muhammed’i tanıyalım, ‘Kur’an ve yorumu’ öğrenme alanında Kur’an-ı Kerim’i tanıyalım, ‘ahlak’ öğrenme alanında sevgi, dostluk ve kardeşlik, ‘din ve kültür’ öğrenme alanında aile ve din üniteleri yer almaktadır. Üniteler IV. sınıf öğrencilerinin yapısına uygundur. Bu öğrenciler Piaget’e göre somut işlemler döneminde bulunmaktadır. Bu dönemde öğrenciler mantıklı düşünmeye, olgu ve olaylar arasında bağ kurmaya, tersine işlem yapmaya, yaşamın içinde karşılığı somut olan soyutlamaları anlamaya başlarlar. Bir yandan büyümek diğer yandan çocuk kalmak isterler. Genelde ne yaptıklarının farkındadırlar ve tek başlarına çalışmaktansa grup çalışması yapmayı tercih ederler. Oyun oynamak onlar için çok önemlidir.1 Bu sebeple çalışmamızdaki etkinlikleri bir oyun havasında bu öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal niteliklerine göre hazırlamaya çalışmaktayız.

Araştırmamızda tüm ünite konularını çoklu zekâya göre ayrı ayrı ele almaktayız. Tüm konularda birbirine alternatif, hemen hemen tüm zekâ alanlarına yönelik etkinlikler üretmeye, her konunun ardından bazı etkinlikleri örneklendirmeye, ünite sonlarında ise

(10)

2

“Öz Değerlendirme ve Öneri Formu”na yer vererek öğrencilerin öğrendiklerini değerlendirmesini ve önerilerde bulunmasını sağlamaya çalışmaktayız.

İşte çoklu zekâ etkinlikleri sayesinde öğrencilerin okullarda din öğretimiyle daha ilk karşılaştıkları anda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin bir sempati kazanacağına ve eğitim öğretim sürecindeki kalitenin ve verimliliğin artacağına inanmaktayız.

(11)

3 I. BÖLÜM

ZEKÂ VE ÇOKLU ZEKÂ KURAMI

A. Zekâ Nedir?

Bilim adamları zekânın ne olduğu ve tanımı konusuyla alakalı olarak yüzyıllar boyu araştırmalar yapmış ve bu konuyla ilgili birçok fikirler ileri sürmüşlerdir. Bazı eğitimciler IQ testleri geliştirerek bu test ile zekâyı ölçüp tanımlamışlardır. Fakat birçok otorite tarafından bu testler hâlâ tartışılmakta ve bir takım eleştiriler almaktadır. Çünkü sosyo-ekonomik düzeyi ve eğitim seviyesi yüksek kişiler bu testlerden daha yüksek puanlar almışlardır ya da bu testten düşük puan alan birçok insanın da hesap araçları kullanmadan çok ileri düzey mühendislik bilgisi gerektiren hesapları yaptıkları görülmüştür. Diğer bazı eğitimciler ise bireylerin öğrenebilme kabiliyetlerine bakarak fikir beyan etmişlerdir. Yıllar geçtikçe zekâya ilişkin anlayışlarda değişme olmuş ve birçok eğitimci zekânın belli bir kalıbının olmadığını ve birçok öğeyi birden içinde barındırdığını öne sürmüşlerdir. Demek oluyor ki her disiplin kendi bakış açısıyla zekâyı tanımlamış ve doğal olarak zekâ, disiplinlerin bakış açısıyla farklı olarak değerlendirilebilmiştir. Zekânın tanımını Aristoteles’e kadar uzatmak mümkündür. Zekâ sözcüğünün bilimsel alandaki karşılığı olarak kullanılan Latince "intelligence" (inter-Iegentia) sözcüğünü, Aristoteles'in "dia-noesis" teriminin neredeyse bire bir çevirisi olarak ilk kullanan Cicero olmuştur. Aristoteles'ten kaynaklanan skolâstik felsefede, bu terim dinamik ve örektik (yani duygulanımsal ve hazsal) süreçlere karşıt olarak, zihinsel özellikler ya da bilişsel özellikler biçiminde iki katlı bir sınıflama olarak yer almıştır.2

Binet zekâyı akıl yürütme, hüküm verme, kendi kendine eleştirme kapasitesi olarak tanımlarken, Thurndike, zekânın gerçek ya da olgular açısından iyi tepkilerde bulunabilme yeteneğine dikkat çekmiştir.3

Spearman zihnin tek ve genel bir yetenek değil, birçok özel yeteneklerden meydana geldiğini vurgulamıştır. Spearman’a göre, bir bireyin ne ölçüde zeki olduğu, onun karşılaştığı karmaşık durumlarda kurduğu ilişkilerde ve sorun çözmede bulduğu kestirme yollarda kendini gösterir. Bu kurama göre zekâ iki temel faktörden oluşmuştur. Spearman

2 Halim M. Spatar, “Zekâ Testlerinin Serüveni”, Bilim ve Ütopya Dergisi, sayı:16, 1995, s.6- 9.

3 Fethi Toker- Y. Kuzgun- N. Cebe- B.U. Kaya, Zekâ Kuramları, MEB Talim Terbiye Dairesi Araştırma ve

(12)

4

bu faktörlere “g” genel yetenek ve “s” özel yetenek faktörü adını vermiştir. Spearman’in bu kurama “İki Faktör Kuramı” denilmektedir.4

İbni Sina’ya göre zekâ, hem öğrenme sürecinden ayrı hem de dış dünyadan gelen algıların insana verdiği bilgiyi öğrenmeyle ortaya çıkmaktadır. Öğrenme süreci hakkında sonradan öne sürülmüş tek taraflı kuramları çok daha önceki bir asırda birleşik bir şekilde öne süren bu görüş, modern psikolojinin bağdaştırıcı görüşüne de uygun düşmektedir. Piaget geleneksel zekâ anlayışına karşı çıkarak, zekânın zekâ testinden alınan puan olmadığını belirtmiştir. O, zekâyı zihnin değişme ve kendini yenileme gücü olarak tarif etmiş ve zekâya gelişimsel açıdan yaklaşmıştır. Ayrıca, çocukların ilkel zihin yapısına sahip küçük yetişkinler olmadığını belirtmiştir. Zihinsel yaklaşımda, zihinsel yapı sindirim sitemine, bilgiler besin maddelerine benzetilir. Her besin maddesinin yenildikten sonra hazmedilip vücutta kullanmasına benzer olarak, dış dünyadaki nesne ve olaylarda algılanır, değerlendirilir ve kullanılacak hale getirilir. Algılanan bilgiler besin maddelerinin organizmayı değiştirdiği gibi bilişsel fonksiyonları değiştirir ve geliştirir.5

Gardner ise “Çoklu Zekâ Kuramı”nı geliştirmiştir. İnsanlarda tek bir zekâ yoktur. Gardner’a göre zekâ, bir ya da birden fazla kültürel çerçeve içinde değerlendirilen bir sorun çözme veya ürün yaratma becerisidir.6

Zekâ bize göre de tek yönlü değildir. Birden çok alanla ilgili olabilir. Çünkü sosyal ilişkilerde çok başarılı olan, pratik düşünen insanlar, okul sınavlarında başarısız olabilmektedir. Ayrıca zekâ doğuştan gelen bir özelliği bulunsa da olduğu gibi kalmaz, kalmamalıdır. Her alanda ilerleme var olduğu gibi zekânın bazı özelliklerinde de değişme, ilerleme olmaktadır.

4http://www.aof.edu.tr/kitap/EHSM/1024/unite10.pdf

, 02/05/2008

5 Ziya Selçuk- Hüseyin Kayılı- Levent Okut,Çoklu Zeka Uygulamaları, Nobel yay., Ankara, 2004, s.2,3. 6 Howard Gardner, Zihin Çerçeveleri Çoklu Zeka Kuramı, ( Çev. Ebru Kılıç), İstanbul, 2004, s.XI

(13)

5

Tarihî süreç içerisinde zekâ kavramına değişik açılardan bakıldığı için ortaya farklı zekâ anlayışları çıkmıştır. Saban, eski ve yeni zekâ anlayışlarını, aşağıda gösterilen tablo ile ayırmıştır.7

Zekâya İlişkin Eski Bakış Açısı Zekâya İlişkin Yeni Bakış Açısı

- Zekâ doğuştan kazanılır, sabittir ve bu nedenle de asla değişmez.

- Bir bireyin genetiksel olarak kalıtımla birlikte getirdiği zekâ kapasitesi iyileştirilebilir, geliştirilebilir ve değiştirilebilir.

- Zekâ niceliksel olarak ölçülebilir ve tek bir sayıya indirgenebilir.

- Zekâ herhangi bir performansta, üründe veya problem çözme sürecinde sergilendiğinden sayısal olarak hesaplanamaz.

- Zekâ tekildir. - Zekâ çoğuldur ve çeşitli yollarla ortaya sergilenebilir.

- Zekâ gerçek hayattan soyutlanarak (yani, belli zekâ testleri ile) ölçülür.

- Zekâ gerçek hayat durumlarından veya koşullarından soyutlanamaz.

- Zekâ öğrencileri belli seviyelere göre sınıflandırmak ve onların gelecekteki başarılarını tahmin etmek için kullanılır.

- Zekâ öğrencilerin sahip oldukları gizil güçleri ve doğal potansiyelleri anlamak ve onların başarmak için uygulayabilecekleri farklı yolları keşfetmek için kullanılır.

(14)

6

B. Zekâ İle İlgili Başlıca Görüşler Ve Zekâ Kuramları:8

Zekâyla ilişkin görüşlerden günümüzde etkin olan dört görüş söz konusudur: 1. Psikometrik yaklaşımlar

Bu yaklaşım zekâyı nicel, tek ve bütünleşik bir kavram gibi görmektedir. Zihin yaşı ve takvim yaşını zekâ değerlendirmesinin temeli olarak alır. Binet, Wechsler, Sperman bu yaklaşımın öncüleridir. Psikometrik yaklaşım sözel-dilsel ve mantıksal-matematiksel alanları öne çıkarmıştır. Çünkü bu alanlar nicel olarak ifade edilebilir, ölçülebilir alanlardır.

2. Gelişimsel Yaklaşımlar

Piaget zekâya gelişimsel temelli bir açıklama getirdi. Duyu-hareket, işlem öncesi, somut işlemler ve soyut işlemler dönemlerinden belirli yaşlarda geçildiğini içeren bir kuram ortaya koydu. Vygotsky'ye göre ise zihin gelişimi kendi başına oluşan bir süreç değildir. Çocuğun çevresindeki bireyler problem durumunda ona yardımcı olurlar. Bu nedenle zekâ gelişiminin toplumsal yönü de vardır.

3. Biyo-Ekolojik Yaklaşımlar

Ceci bilginin ve doğal yeteneğin ayrılmaz olduklarını, bununla birlikte ortamsal, biyolojik, üst bilişsel ve güdüsel değişkenlerin de zekâ kavramı içerisinde yer aldıklarını belirtmiştir. Çoklu bilişsel potansiyel, bağlam ve bilgi olmak üzere üç ana kavramı öne çıkarmıştır.

4. Çoklu Yaklaşımlar

Çoklu yaklaşımlar Sternberg'in Triarşik kuramı ile Gardner'in Çoklu Zekâ Kuramı’dır. Çalışmamızın ana noktası çoklu zekâ kuramı olduğu için onunla ilgili kısaca bilgi vermekle yetinip, Triarşik zekâ kuramından bahsetmeyeceğiz.

(15)

7 • Çoklu Zekâ Kuramı

Howard Gardner tarafından geliştirilen bu kurama göre zekâ çok yönlüdür. Doğuştan genetik kalıtımla getirilen zekâ geliştirilebilir, değiştirilebilir ve zeki olmak belli bir derecede öğrenilebilir. Gardner kurama ilişkin özellikleri ve bilimsel kanıtları sunarken büyük ölçüde beyin araştırmalarına ve nöro-psikolojiye dayanmıştır. Bundan dolayı kuram tartışmasız büyük kabul görmüştür.

Şimdi de Çoklu Zeka Kuramı’nı açıklamaya çalışacağız.

(16)

8 C. Çoklu Zekâ Kuramı

Feurstein'in çalışması bilişsel geliştirilebilirlik ilkesini başka bir aşamaya taşımıştır. Onun yetmiş ülkede kullanılan "Araçsal Zenginleştirme Programı" ve "Öğrenme Potansiyeli Değerlendirme Aracı" öğrenci merkezli eğitimi benimsemiş öğretmenlerin öğrenmeyi yönlendirme ve zekâyı geliştirme konusunda yararlandıkları dünyaca tanınmış yaklaşımlardır. Harvard Üniversitesi'nden Howard Gardner "Sıfır Projesi" adlı bilişsel araştırma projesinde, Feurstein'in bu yaklaşımlarını güçlendiren bir kuram geliştirmiştir.9

Howard Gardner, çocuklar ve beyin hasarlı yetişkinlerle yaptığı günlük çalışmaların onu insan doğası ile ilgili bedensel bir olguyla derinden etkilediğini belirterek şöyle demiştir: “İnsanlar çok geniş, çok sayıda kapasitelerle dolu bir bireyin bir alandaki üstünlüğü, bir başka alandaki gücüyle karşılaştırılabilecek ve tahmin edilebilecek kadar basit değildir.”10

Zihin Çerçeveleri isimli kitabında ise Gardner şunları yazmıştır:”Çoklu Zekâ ile ilgili tezimi geliştirirken, kapsamlı ve birbiriyle bağlantısız bir dizi kaynaktan yararlandım: Dahiler, zeki insanlar, beyni hasar görmüş hastalar, idiot savans, normal çocuklar, normal yetişkinler, konunun farklı yönleri üzerine uzmanlaşmış insanlar ve farklı kültürlerden insanlar. Bu farklı kaynaklardan toplanan birbirine yakın kanıtlar, hangi farklı zekâların var olabileceğine dair ön listeyi güçlendirdi.”11

Böylece Gardner, bir insanın en az yedi temel zekâ alanına sahip olduğunu öne sürmüş ve bu sayının insan yeteneklerinin çokluğunu ifade etmekte asla yeterli olmadığını söylemiştir. Nitekim daha sonra sekizinci zekâ alanı olan “doğacı zekâ”yı da kapsayacak şekilde çoklu zekâ teorisini yeniden formüle etmiştir.12

Gardner'a göre bilmemizi ve öğrenmemizi sağlayan sekiz zekâ türü şunlardır: 1. Sözel/ Dilsel Zekâ (Kelime Zekâsı)

2. Matematiksel/Mantıksal Zekâ (Sayı Zekâsı) 3. Görsel/ Mekansal Zekâ (Resim Zekâsı) 4. Bedensel/ Kinestetik Zekâ (Beden Zekâsı) 5. Müziksel/ Ritmik Zekâ (Müzik Zekâsı)

9 Ahmet Saban, Çoklu Zeka Teorisi ve Eğitim, Nobel yay., Ankara, 2002, s.6 10 Howard Gardner, Çoklu Zeka Görüşmeler ve Makaleler, İstanbul 1999, s.25 11 Howard Gardner, Zihin Çerçeveleri Çoklu Zeka Kuramı, İstanbul 2004, s.11 12 Saban, age., s.6

(17)

9 6. Kişisel/ İçsel Zekâ (Ben Zekâsı)

7. Kişiler arası/Sosyal Zekâ (İnsan Zekâsı) 8. Doğa/Varoluşcu Zekâ (Doğa Zekâsı)

Çoklu zekâ teorisi, insan zihnine açılan bir pencere gibidir ve beynin çeşitli bölümlerinin fonksiyonlarını açıklar. Diğer bir deyişle beynin çeşitli olaylara ne şekilde ve nasıl tepkide bulunduğunu ve bu tepkileri nasıl yorumladığını açıklamaya çalışır. Çoklu zekâ teorisine göre zekâ çok yönlü bir kapasitedir, bir potansiyeldir veya bir yetidir. Ayrıca, zekâ bir bireyin genetiksel kalıtımıyla olduğu kadar, bu bireyin ekolojik ve kültürel çevresiyle olan tecrübe ve deneyimleriyle de şekillenir.13

Gardner’in her bir zekâ alanını açıklamak üzere verdiği örnekler arasında Yehudi Menuhin, T.S. Elliot, Anne Sullivan, Virginia Wolf gibi ünlüler yer almaktadır. Yehudi Menuhin San Fransisco Orkestrasının konser salonuna gizlice sokulduğunda 3 yaşındaymış. Orada Louis Persinger’in violin çalışından çok etkilenen Menuhin, yaş gününde bir violin alınması ve Louis Persinger’in hocası olması için inatla direnmiş. Her ikisini de elde eden Menuhin, 10 yaşına geldiğinde uluslararası üne sahip bir yorumcu olmuştu. T.S. Eliot 10 yaşındayken, Fireside adında bir magazin dergisini tek başına çıkarmış, üç günlük bir kış tatili sırasında derginin sekiz sayısını hazırlamıştı. Anne Sullivan sağır ve kör Helen Keller’in eğitimine başladığında bu iş, diğer kişilerin yıllarca vaktini alacak zorluktaydı. Bu işe girişmesinden daha iki hafta sonra büyük ilerleme kaydetti, bu süre içerisinde vahşi bir yaratık narin bir çocuğa dönüşmüştü.14

D. Çoklu Zekâ Kuramının İlkeleri

 İnsanlar çok farklı zekâ türlerine sahiptir. Her insan, biri baskın olmak üzere bütün zekâ türlerini kullanmaktadır.

 Zekâlar tanımlanabilir ve geliştirilebilir. Her insan kendi zekâsını geliştirmek ve tanıma fırsatına sahiptir

 Okullar sadece dil ve mantık zekâsı üzerinde yoğunlaşmamalıdır.

 Her bir zekâ hafıza, dikkat, algı ve problem çözme açısından farklı bir sisteme sahiptir.

 Bir zekânın kullanımı esnasında diğer zekâlardan da faydalanılabilir.

13 Saban, age., s.1

(18)

10

 Kişisel altyapı, kültür, kalıtım, inançlar zekânın gelişimi üzerinde etkiye sahiptir.

 Bütün zekâlar, insanın kendini gerçekleştirmesi yolunda farklı ve özel kaynaklardır.

 Her birey farklı nedenlerde, farklı oranlarda farklı şekillerde öğrenir.  Şu anda bilinen zekâ türlerinden daha farklı zekâlar da olabilir.

 Bütün zekâlar dinamiktir.15

E. Çoklu Zekâ Kuramının Alanları ve Özellikleri

1.Sözel- Dilsel Zekâ

Gardner sözel zekâyı şöyle açıklamaktadır: “Dilsel yetkinlik aslında, insan türü arasında en yaygın ve en demokratik biçimde paylaşılmış görünen bir entelektüel yetkinlik, zekâdır. Dilsel bilgi toplumda dört noktada önem taşır. Birincisi başkalarını bir eyleme ikna etmek için dili kullanma becerisidir. İkincisi dilin şifre potansiyelidir. Üçüncüsü ise açıklamada üstlendiği roldür. Öğretme ve öğrenme büyük ölçüde dille gerçekleşir. Temelde sözel bazı kurallar, deyişlerin, atasözlerinin ya da bazı açıklamaların kullanılmasıyla öğrenilir. Son olarak dil, kendi eylemlerini açıklama potansiyeline sahiptir. Dil üzerine düşünürken “dil üstü” analizlere girişirken dili kullanırız. Dil insan zekâlarının en üstünüdür. Ayrıca en ayrıntılı biçimde incelenmiş zekâdır.”16

“Dil, jestler ya da yazıyla aktarılsa da kilit önem taşıyan yanı, bir ses sistemi ve insan kulağına yönelik bir mesaj olmasıdır. Dilde işitsel ve sessel unsurların merkezi bir önem taşıdığına ilişkin inancım beni dilin özerk bir zekâ olduğunu savunmaya itti. Dil görsel bir araç olarak görüldüğü ölçüde, uzamsal zekâ alanına daha yakın duracaktır. Beyindeki dil sisteminin hasar görmesi durumunda okumanın bozulması, ancak görsel-uzamsal sistemdeki bir hasara karşı dilsel şifre çözme becerisinin korunmasıysa, madalyonun öbür yüzüdür. Bu becerinin sözel işitsel zekâ olmamasının da iki sebebi vardır. Birincisi sağır bireylerin doğal dili kullanabilecekleri ve aynı zamanda bazı jestler

15 Hüseyin Öztürk, NLP ve Çoklu Zeka Uygulamalarıyla Öğrenmenin Büyüsü, Hayat yay., İstanbul, 2005,

s.33

(19)

11

geliştirebilmeleri ya da bunlarda ustalaşabilmeleri gerçeği dil zekâsının basitçe işitsel zekânın bir biçimi olmadığının kanıtıdır. İkinci sebep ise işitsel-sessel sisteme bağlı aynı derecede ikna edici başka bir zekâ biçiminin varlığıdır. Müzikal zekâ, insanların anlam ve önemi ritmik olarak düzenlenmiş notalar haline getirme, başka insanlarla iletişim kurmak için metrik açıdan düzenlenmiş bu tür dizilerdir.”17

Genel özellikleri:

• Farklı kelimeleri, sesleri, ritimleri, renkleri dinler ve tepkide bulunur.

• Diğer insanların seslerini, dil üslubunu, okumasını ve yazmasını taklit edebilir.

• Dinleyerek, okuyarak ve yazarak öğrenir.

• Cümleleri dinler, yorumlar, farklı bir tarzda ifade eder ve söylediklerini hatırlar.

• Okuduklarını anlar, özetler ve kolaylıkla hatırlar.

• Farklı zamanlarda farklı amaçlar için, farklı gruplara etkili bir şekilde hitap edebilir.

• Dinleyicileri, konuşmaları ile etkiler. Okuma, yazma, dinleme gibi dil sanatlarında farklı yapılar oluşturabilir.

• Dilbilgisi kurallarını etkili bir şekilde kullanarak yazar. Kelime dağarcığı zengindir.

• Farklı dilleri öğrenme becerisine sahiptir.

• Hikâye, şiir yazma gibi etkinliklerden zevk alır.

• Yeni dil formları oluşturur.

• Etkili dinleme becerilerine sahiptir.18

2. Matematiksel-Mantıksal Zekâ

Gardner matematiksel zekâyı şöyle anlatmaktadır; “Benim mantıksal-matematiksel zekâ dediğim becerinin kökenleri, dil ve müzik zekâsından farklı olarak, işitsel-sözel alanda değildir. Aksine, bu becerinin izleri nesneler dünyasıyla tanışmaya

17 Gardner, age., s.136, 137

(20)

12

kadar sürülebilir. Küçük çocuk nesneler dünyasıyla karşılaşarak, onları düzenleyerek, yeniden düzenleyerek, sayarak mantıksal-matematiksel alanla ilgili ilk temel bilgisini edinir. Bu ilk noktadan itibaren hızla, mantıksal-matematiksel zekâ nesneler dünyasından ayrılmaya başlar. Gelişim süresince insan nesnelerden önermelere, eylemlerden eylemler arasındaki ilişkiye, duyusal motor alanından saf soyut düşünceye nihai olarak mantık ve bilimin zirvelerine ulaşır. Bu zincir uzun ve karmaşıktır, ama bu anlaşılmaz olması anlamın gelmiyor. Mantıksal, matematiksel ve bilimsel düşüncenin en yükseklerinin kökleri küçük çocukların kendi dünyalarındaki nesnelerine uyguladıkları eylemlerde görülebilir.”19

Genel Özellikleri

• Neden sonuç ilişkilerini çok iyi kurar.

• Somut cisimleri, soyut sembolik ifadelere çevirebilir.

• Mantıksal problem çözümlemelerinde başarılıdır.

• Hipotezler kurar.

• Bulmaca ve zekâ oyunlarını sever.

• Miktar tahminlerinde bulunur

• Grafikler veya şekiller halinde verilen (görsel) bilgileri yorumlar.

• Bilgisayar programları hazırlar.

• Grafik, şema, şekillerle çalışmaktan hoşlanır.20

3.Görsel – Mekânsal Zekâ

Gardner uzamsal zekâyı şu şekilde anlatmaktadır; “uzamsal zekânın özü görsel dünyayı doğru biçimde algılamak, başlangıçtaki algı üzerinde değişim ve dönüşümler yapabilmek, görsel deneyimi fiziksel uyarıcının yokluğunda dahi yeniden üretebilmektir. Uzamsal zekânın başka veçhelerini de dayandırabileceğimiz ilk beceri, bir şekli ya da nesneyi algılama becerisidir. Bu beceri çok seçenekli sorularla ya da bir şeklin aynen çizilmesi istenerek sınanabilir. Şekil ya da nesneyi yönlendirme sorusunun yöneltildiği kişi, başka bir açıdan nesnenin nasıl göründüğünü ya da çevresinde döndürülürse nasıl görüneceğini düşünerek tümüyle uzamsal alana adımını atmış olur. Uzamsal zekânın bir

19 Gardner, age., s. 180 20 Pektaş, age., s.XIX-XX

(21)

13

başka yüzü daha vardır ki, görünürde birbirinden farklı iki biçim arasında benzerlikler kurarken kendini gösterir. Tam da bu yüzden görünürde birbirinden çok farklı iki deneyim alanında birden kullanıldığını söyleyebiliriz. Farklı alanlar arasında benzerlikler kurmaya yakın olmanın kaynağında, uzamsal zekâ vardır.” 21

Genel Özellikleri:

• Gözleyerek ve görerek öğrenir.

• Kolaylıkla yön bulma becerisine sahiptir.

• Dinlediklerinden zihinsel objeler hayaller, resimler üretir. Öğrendiği bilgileri hatırlamada bu zihinsel resimleri kullanır.

• Grafik, diyagram, harita, şekil ve modelleri yorumlayabilir.

• Çizmek, resim yapmak, boyamak ve modeller oluşturmaktan zevk alır.

• Üç boyutlu ürünler hazırlamaktan hoşlanır.

• Origami ve maketler hazırlar. Bir objenin farklı açılardan perspektifini anlayabilir, onu zihninde canlandırabilir.

• Öğrendiği bilgileri somut ve görsel sunuşlara dönüştürür.22

4. Bedensel –Kinestetik Zekâ

Bedensel kinestetik zekâ, bir bireyin bir problem çözmek, model inşa etmek veya bir ürün ortaya koyabilmek için vücudunun belirli organlarını (el, parmak ) kullanabilmesi kapasitesidir. Bedensel kinestetik zekâ, koordinasyon, güç, denge, esneklik ve hız gibi bazı fiziksel yetenekleri de kapsar. Bu zekâ alanına sahip bireyler en iyi yaparak, yaşayarak ve hareket ederek, uygulayarak öğrenirler.

Gardner bedensel-kinestetik zekâyı şu şekilde anlatmaktadır; “Bu zekânın özelliği, bedenin son derece farklı biçimlerde hem ifade etmek hem de bir amaca ulaşmak için hünerle kullanılabilmesidir. İnsanın parmakları ve ellerini kullanmasını gerektiren ince hareketlerle, nesneleri hünerle resmedebilmek ve tüm bedenin kullanıldığı hareketleri beceriyle gerçekleştirebilmek de bu zekânın özelliklerindendir. Bedensel zekânın özü de bu iki beceri olan bedensel hareketleri kontrolle nesneleri resmedebilme becerisidir. Başka

21 Gardner, age., s. 246-247 ve 250 22 Pektaş, age., s.XX

(22)

14

zekâlarda olduğu gibi, bu iki zekânın birbirinden ayrı olarak var olması mümkündür. Ancak genel olarak bedenin işlevsel ya da ifade amacıyla kullanılması hüneri, nesnelerin yönlendirilmesi becerisiyle el ele gider.” 23

Genel Özellikleri

• Zihin ve vücut koordinasyonlarını etkili bir biçimde kullanır.

• Sağlıklı yaşam konusunda vücuduna özen gösterir.

• Fiziksel işlerde, görevlerde denge, zarafet, maharet ve dakiklik gösterir.

• Çevresini, nesneleri, eşyaları dokunarak ve hareket ederek inceler. Öğrendiklerine dokunmayı ya da onları kullanmayı tercih eder.

• Fiziksel maharet isteyen alanlarda (dans, spor…) yenilikler keşfeder ve farklılıklar ortaya çıkarır.

• Rol yapma, atletizm, dans, dikiş nakış gibi alanlarda yeteneği vardır.

• Aktif katılımla daha iyi öğrenir. Söylenenden çok yapılanı hatırlar. (dokunarak, yaparak öğrenir.)

• Gezi- inceleme- model/maket yapma gibi fiziksel aktivitelere katılımdan zevk alır.

• Organizasyon yapma özelliği gelişmiştir.

• Bulundukları çevreye ve onu kapsayan sistemlere karşı duyarlıdır ve sorumlu davranır.24

5.Müziksel- Ritmik Zekâ

Müziksel – ritmik zekâ, bir bireyin müziksel olarak düşünmesi ve belli bir olayın oluş biçimini, seyrini veya düzenini müziksel olarak algılaması, yorumlaması ve iletişimde bulunması kabiliyetidir. Bu zekâ türü ile kişinin müzik eserindeki ritme, akustik düzene, melodiye, müzik parçalarındaki iniş çıkışlara, müzik enstrümanlarına ve çevresindeki seslere karşı olan duyarlılığı kastedilir.

23 Gardner, age., s.s.296 24 Pektaş, age., s. XXI

(23)

15

Gardner müziksel-ritmik zekâyı şu şekilde anlatmaktadır; “Müzikal performans ve insanların duygusal hayatı arasındaki bağlantı evrensel bir kabul görür. Duygular insanlar arası ilişkiler zekâsında önemli bir rol oynadığından başka yorumlar da geliştirilebilir. Müzik duyguları yakalamanın bir yolu; duygulara ya da duyguların biçimlerine dair bilgi, bunları yorumcu ya da yaratıcıdan dikkatli dinleyiciye aktarmanın bir yolu olabilir. Bu bağlantıyı mümkün kılan ya da bu bağlantıyı sağlayan nöroloji üzerinde hiçbir biçimde çalışılmamıştır. Bu noktada, müzikal yetkinliğin sadece kortikal analiz mekanizmalarına değil, duygu ve motivasyon için kilit önemdeki alt kortikal yapılara da bağlı olduğunu öne sürmeye değer. Alt kortikal bölgeleri hasar görmüş ya da kortikal ve alt kortikal bölge arasındaki bağlantının zayıf olduğu ya da olmadığı insanlar düz, etkiden uzak olarak tanımlanır. Nöroloji literatüründe bu konuda herhangi bir yorum bulunmasa bile, ben böyle insanların müziğe pek az ilgi duyduğunu ya da hiç duymadığını gözledim. Sağ yarı küresi ağır hasar görmüş bir kişinin beste yapma isteği ve becerisini kaybetmesine karşın, müzik öğretebilir ve müzikle ilgili kitaplar yazabilir durumda olması da oldukça çarpıcıdır. Herhalde müziğin duygusal yönü, özellikle sağ yarı kürenin kortikal olsun olmasın hasar gördüğü durumlarda gözle görülür hale gelecektir.” 25

Genel Özellikleri

• İnsan sesi ve çevreden gelen sesler gibi çok farklı seslere karşı duyarlıdır, dinler ve tepkide bulunur.

• Müziği yaşamında kullanmak için fırsatlar oluşturur.

• Sesler, nota ve ritimlere karşı özel bir ilgiye sahiptir.

• Müziği hareketlerle birleştirerek, farklı figürler ortaya çıkarabilir.

• Müziksel enstrümanlara karşı ilgilidir. Enstrümanları kullanmayı kolaylıkla öğrenirler.

• Orijinal müzik kompozisyonları oluşturabilirler. Ritim tutar.

• Öğrendiği şarkıları mırıldanarak gezer.26

25 Gardner, age., .s.174-175 26 Pektaş, age., s. XXIII

(24)

16 6. Kişisel-İçsel Zekâ

Bireyin kendisini tanıması ve kendisi hakkında sahip olduğu bu bilgi ve anlayış ile çevresinde uyumlu davranışlar sergilemesi yeteneğidir. Kişi kendisini objektif olarak değerlendirebilir ve kendine güveni her zaman tamdır. Ayrıca kişinin kendisini tanıması, kim olduğunu, ne yapmak istediğini ve neyi yapmak istemediğini, nerde nasıl davranması gerektiğini bilmesi ve uygulamasıdır. Gardner kişisel-içsel zekâyı sosyal-kişilerarası zekâyla bütünleştirerek şu şekilde anlatmaktadır; “Kişisel zekâ, temelde bireyin kendi duygularını araştırıp öğrenmesiyle ilgilidir; kişilerarası ilişkiler zekâsı ise dışarıya yönelir; başkalarının davranışlarına, duygularına, motivasyonlarına. Her zekâ biçiminin nörolojik temelleri birbirinden farklıdır. O yüzden bu iki zekâyı birlikte ele almamızın tümüyle açıklama amacından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Her kültürde, gelişim çizgisi boyunca bu iki zekâ biçimi birbiriyle kaynaşmıştır. İnsanın kendi kişiliğine ilişkin bilgisi, her zaman başka insanlara dair gözlemlerinden öğrendiği derslerin uygulanmasına bağlıdır. Başkalarına dair bilgiyse, bireyin kendi içinde sürekli yaptığı ayrımlardan kaynaklanır. Aslında bu iki zekâ biçimi birbirinden ayrı olarak tanımlanabilir; ancak bu yapay bir ayrımı beraberinde getirebileceği gibi, gereksiz tekrarlara da yol açabilir.” 27

Genel Özellikleri

• Yalnız kalmaktan hoşlanır.

• Yaşadığı her olay ve deneyim üzerinde çok fazla düşünür.

• Kendi içinde bir değer ve anlayış sistemi oluşturur. Her şeyde kendinden bir şey arar.

• Kendi duygu ve düşüncelerinin farkındadır.

• Kendisini farklı tarzlarda ifade edebilir; yazar, ressam, heykeltıraş… vb.

• Yaşam felsefesini oluşturmaya yönelik bir anlayış içerisindedir.

• Bireysel çalışmalardan zevk alır.

• Yaşamında motivasyon kaynağı, hedefleridir.

(25)

17

• Kendisi üzerinde düşünmek için çok zaman harcar ve sürekli bir kişisel değerlendirme süreci yaşar.28

7. Kişiler arası-Sosyal Zekâ

Sosyal zekâ, bir insanın bir öğretmen bir terapist ya da bir pazarlamacı gibi çevresindeki insanların duygularını, isteklerini ve ihtiyaçlarını anlama ayırt etme ve karşılama kapasitesidir. Bu zekâ türü ile bir insanın diğer insanlardaki yüz ifadelerine, seslere ve mimiklere olan duyarlılığı ve diğer insanlardaki farklı özelliklerin farkına vararak onları en iyi şekilde analiz etme, yorumlama değerlendirme kabiliyeti kastedilir.

Genel Özellikleri:

• Yaşıtları ile ya da farklı yaş grupları ile birlikte olmaktan zevk alır.

• Diğer insanların duygularına karşı duyarlıdır.

• Grup ve takım çalışmalarından, çok özel ve mükemmel ürünler ortaya çıkararak, gruplar halinde çalışmaktan zevk alır.

• Farklı kültürler, farklı yaşam tarzları konusunda çok meraklıdır.

• Çok küçük yaşlarda bile toplumsal ve politik sorunlarla ilgilenebilir.

• Güçlü bir espri yeteneğine sahiptir.

• Davranışlarının sonuçlarını değerlendirir.

• İnsanların her tür davranışına karşı kabul edicidir.

• Sözelsel ve bedensel dili etkili bir şekilde kullanır.

• Farklı ortamlara, farklı insan topluluklarına girdiklerinde kolaylıkla uyum sağlayabilirler.

• İnsanları organize etme yetenekleri vardır. Liderlik vasıflarını taşır.29

28 Pektaş, age., s. XXII 29 Pektaş, age., s. XXII

(26)

18 8. Doğa-Varoluşçu Zekâ

Kişinin bir biyolog yaklaşımıyla bitkiler ve hayvanları tanıması ve özelliklerini bilmesi, bir jeolog yaklaşımıyla dünya doğasını, bulut, kayalar ve deprem gibi çeşitli karakteristiklere karşı aşırı ilgisi kastedilir. Doğacı zekâsı gelişmiş olan bireylerin çevre bilinci oldukça gelişmiştir.

Genel Özellikleri

• Doğadaki hemen hemen her canlının yaşamına ilgi duyar. Farklı canlı türlerinin isimlerine karşı dikkatlidir; çiçek türleri, hayvan türleri onlar için çok çekicidir.

• Zooloji, botanik, organik kimya, tıp, fotoğrafçılık, dağcılık, izcilik… vb. alanlara ilgi duyar.

• Seyahat etmeyi, belgeseller izlemeyi severken, doğa ve gezi dergilerini izlemekten hoşlanır.

• Doğadaki bitki türlerine karşı duyarlıdır.

• Doğanın insan üzerindeki ya da insanın doğa üzerindeki etkisi ile ilgilenir.30 F. Değişen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Müfredatı Açısından Çoklu Zekâ

Kuramı:

28.12.2006 tarih ve 410 numaralı kararla Din Eğitimi Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi (4-8 sınıflar) Öğretim Programında “gerekli ve yeterli bilgi” yaklaşımıyla hareket edilmiştir. Öğrenci, bilgilerin doldurulacağı bir depo gibi görülmeyip öğretmenin rehberliğinde bilginin inşacısı konumuna getirilmiştir. Bu bağlamda, bilgi ezberlenmeye değil, bilgi üretmeye dayalı eğitim yaklaşım ve modelleri temel alınmıştır. Öğrenciler düşünmeye, soru sormaya ve görüş alış verişi yapmaya özendirilmiştir. Her öğrenciye ulaşabilmek için öğrenme-öğretme yöntem ve tekniklerindeki çeşitlilik dikkate alınmıştır. Öğrencinin problem üzerinde yoğunlaşması ve öğrenme sürecinde etkinliklere katılmasının sağlanması amaçlanmıştır. Öğrencilerin din öğretiminde ana kaynaklar olan ayet (Kur’an) ve hadislere (sünnet) erişebilmeleri ve bunları dinî bilgi edinmede kendilerine merkez almaları gerektiği vurgulanmıştır. Programda alternatif değerlendirme yöntem ve teknikleri dikkate alınmıştır.31

30

Pektaş, age., s. XXIII

(27)

19

Yani yeni müfredat, tüm yönleriyle çoklu zekâ kuramının uygulanmasına ortam hazırlamış, öğrencilerin tamamının öğrenmeyi gerçekleştirmesini amaçlamıştır. Herhangi bir konuyu anlamakta zorluk çeken bir öğrencinin öğrenmesi için değişik yollara başvurmak gerektiğini göstermiştir. Çoklu zekâ kuramı bu konuda öğretmenlere yardımcı olarak onların öğretim tekniklerini ve öğretim stratejilerini geliştirmesi için onlara ilham kaynağı olmuştur. Bu kuram öğrencilerin ilgi alanlarını, isteklerini ve ihtiyaçlarını göz ardı etmemiştir. Öğrencinin ilgi alanını bir zekâ alanı kabul ederek ona bu yönüyle yaklaşmış ve böylelikle başarıyı artırmak istemiştir.

Sonuç olarak değişen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi müfredatının amaç ve hedeflerine ulaşması, çoklu zekâ kuramının uygulamaya konmasıyla daha da kolay hale gelmiştir. Çoklu zekâ kuramı yeni müfredat için biçilmiş kaftan hükmündedir.

(28)

20

II. BÖLÜM

ÇOKLU ZEKÂ KURAMI IŞIĞINDA İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ IV. SINIF KONULARININ İNCELENMESİ

Bu bölümde üniteleri ve alt başlıklarını teker teker ele alıp inceleyeceğiz. Her konunun önce sekiz zekâ alanında yapılabilecek etkinliklerini tablo içinde vermeye çalışacağız. Daha sonra verilen etkinliklerden bazılarını konu bitimlerinde örneklendireceğiz.

A. DİN VE AHLAK HAKKINDA NELER BİLİYORUZ ÜNİTESİ VE ALT BAŞLIKLARININ ÇOKLU ZEKÂ KURAMI IŞIĞINDA İNCELENMESİ

Öğrenme alanı inanç olan bu ünite Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine giriş mahiyetindedir. Öğrencilerin ders hakkında önceden var olan bilgilerini yoklamaktadır. Ünitenin genel kazanımları şu şekildedir:

1. Dinî ifadelerin günlük konuşmalarımızda nerede ve nasıl kullanıldığını fark eder. 2. Kelime-i tevhit ve kelime-i şehadetin anlamlarını açıklar.

3. Çevremizde bulunan dinî sembollere örnekler verir.

4. Din hakkında bilgi sahibi olmanın önemli olduğunu fark eder. 5. Dinin ahlaklı olmayı gerektirdiğini fark eder.

6. Din ve ahlak kavramlarını tanımlar.

7. Güzel söz söyleme ve güzel davranış sergilemeye istekli olur. 8. Sübhaneke duasını ezbere okur ve anlamını söyler.

(29)

21

1. Günlük Konuşmalarımızda Dine İlişkin İfadeler Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler Konu: Günlük Konuşmalarımızda Dine İlişkin İfadeler

Kazanımlar:

 Dini ifadelerin günlük konuşmalarımızda nerede ve nasıl kullanıldığını fark eder. 1) “Maşallah, inşallah” gibi ifadeleri tanımlar

2) Günlük konuşmalarımızdaki dini ifadeleri belirtir Dersin İşlenişi:

Sözel/Dilsel Zekâ:

 Günlük konuşmalarımızdaki dine ilişkin ifadelerin söylenmesi

 “Maşallah, inşallah” gibi kelimelerin anlamlarının öğrenilmesi ve günlük hayatta kullanımına örnekler verilmesi

 Diyaloglar verilip boşlukların doldurulmasının istenmesi

Matematiksel/Mantıksal Zekâ:  Merdiven basamaklarının günlük konuşmalarımızdaki dini ifadelerle doldurulması

 Bir gün boyunca günlük konuşmaların takip edilip kaç defa dini ifadelerin kullanıldığının bulunması

Görsel/Mekânsal Zekâ:

 Dine ilişkin ifadelerin günlük konuşmalarımıza dair kullanımına örnekler veren resimlerin öğrencilere gösterilerek söylenmesi gerekenlerin onlara buldurulması

 Günlük konuşmalarımızdaki dine ilişkin ifadelerle ilgili bilgisayar sunusu izletilmesi32

Bedensel/ Kinestetik Zekâ:

 Küçük kartlara günlük konuşmalarımızdaki dini ifadelerin yazılıp öğrencilere dağıtılması ve her öğrencinin kartta yazılanı sınıfa sessiz sinema yöntemi ile anlatmaya çalışması

Müziksel/Ritmik Zekâ:

 Derste fon müziğinin kullanılması

Kişisel/İçsel Zekâ:

 “Sizce günlük konuşmalarımızdaki dini ifadelerin önemi nedir?” konulu çalışmanın yapılması

32Seyfullah Okumuş, “Günlük Konuşmalarımızda Din”,

(30)

22 Kişiler arası/Sosyal Zekâ:

 Sınıf gruplara ayrılarak günlük konuşmalarımızdaki dine ilişkin ifadeleri bulmalarının istenmesi

Doğa/Varoluşçu Zekâ: 

ETKİNLİK -1:

HASTA ZİYARETİNDE:

Amaç: Dini ifadelerin günlük konuşmalarımızda nerede ve nasıl kullanıldığını fark eder.  ● Arkadaşınız hasta oldu. Siz de ziyaretine gittiniz. Ona ne söylersiniz?

__ Geçmiş olsun.…….. __ Allah şifa versin………

 Alışverişten sonra satıcıya ne deriz? __ Hayırlı işler………..

__ Allah bereket versin…………. __ Allah hayırlı kazanç versin………..

(31)

23 ETKİNLİK -2:

DİYALOGLARI DOLDURALIM:

Amaç: Dini ifadelerin günlük konuşmalarımızda nerede ve nasıl kullanıldığını fark eder.  Aşağıdaki diyalogu dini ifadelerle doldurabilir misiniz?

Öğretmen derse girerken öğrencilere:

_ ………..………., diyerek onları selamlar.

Daha sonra ders defterini imzalamak için bir öğrenciden kalemini alır ve geri verirken: _ ……….. olsun, der.

Öğrencilerine hal hatır sorar. Öğrencileri ona nasıl olduğunu sorduğunda: _ ... iyiyim, der.

(Şu cevaplar buldurulmaya çalışılır: -Selamün aleyküm,

-Allah razı olsun,

-Allah’a şükür ya da Elhamdülillah ) ETKİNLİK -3:

DİNİ İFADELERİ YAZALIM:

Amaç: Günlük konuşmalarımızdaki dini ifadeleri belirtir

 Basamakları günlük konuşmalarımızdaki Allah korusun dini ifadelerle doldurunuz.

………..

…………..

ETKİNLİK -4: HADİ BULALIM:

Amaç: Dini ifadelerin günlük konuşmalarımızda nerede ve nasıl kullanıldığını fark eder.  Günlük konuşmalarımızda dine ilişkin ifadelerden olan dua ifadelerini, resimleri inceleyip sorulara cevaplar bularak hep birlikte belirtelim. 33

33 Ali Kuzudişli, “Günlük Konuşmalarımızda Din”, http://www.dinibil.com/Default.asp?L=TR&mid=898 ,

(32)

24

(33)

25

a. Bismillahirrahmanirrahim Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler Konu: Bismillahirrahmanirrahim

Kazanımlar:

 Dini ifadelerin günlük konuşmalarımızda nerede ve nasıl kullanıldığını fark eder. 1. Besmelenin yazılışını ve ne anlama geldiğini öğrenir.

2. Besmelenin önemini kavrar.

3. Rahman ve Rahim kavramlarını tanımlar. Dersin İşlenişi: Sözel/Dilsel Zekâ:  Besmele, Bismillah ve Bismillahirrahmanirrahim kavramlarının tanımlanması  Besmelenin nerelerde kullanıldığının listelenmesi

 Besmeleyi oluşturan kavramların anlamlarının bulunup sınıfta paylaşılması

 Yeni öğrenilen kavramlardan bir sözcük bankası yapılması ve bu kavramların da eklenmesi

 Besmelenin önemi ile ilgili hikâyeler okunması

Matematiksel/Mantıksal Zekâ:

 Besmelenin yazılışında kaç harf bulunduğunun yazılması

 Besmelenin hangi kavramlardan oluştuğunun söylenmesi

 Besmelenin yazılışındaki eksik harflerin tamamlanması

Görsel/Mekânsal Zekâ:

 Besmelenin renkli kalemlerle yazılıp süslenmesi

 Üzerinde besmelenin yazılı olduğu tabloların sınıfa getirilerek öğrencilere gösterilmesi

 Besmeledeki kavramları gösteren kavram haritalarının oluşturulması

Bedensel/ Kinestetik Zekâ:

 Besmelenin kullanımının gösterildiği bir drama çalışmasının yaptırılması

(34)

26 Müziksel/Ritmik Zekâ:

 Besmele şiirini şarkı olarak bestelenip söyletilmesi

 Besmelenin sınıfça ritmik olarak söyletilmesi

Kişisel/İçsel Zekâ:

 “Sizce besmele neden çok önemlidir?” sorusunun öğrencilere yöneltilmesi

 “Bir işe besmele ile başladığınızda neler hissedersiniz?” konulu çalışmanın yapılması

Kişiler arası/Sosyal Zekâ:

 Oluşturulan gruplardan hangisinin daha önce besmeleyi ve besmelenin anlamını yazacağının bulunması

Doğa/Varoluşçu Zekâ:

 Doğadaki bütün varlıkların Allah’ı tesbih ettiğini belirten ayetlerin okunması

ETKİNLİK -1: HARFLERİ SAYALIM

Amaç: Besmelenin yazılışını doğru olarak öğrenir

 Besmelede kaç tane harf vardır, sayınız ve hiçbir yere bakmadan doğru bir şekilde yazınız. ……….

... BOŞLUKLARI DOLDURALIM

 Aşağıdaki boşlukları doldurunuz.

BOYAYALIM

 Aşağıda verilen besmeleyi renkli kalemlerle boyayalım, daha sonra okuyalım ve anlamını söyleyelim.

(35)

27 ETKİNLİK -2:

RESİMLERİ İNCELEYELİM

Amaç: Besmelenin yazılışını doğru olarak öğrenir

ETKİNLİK -3:

BESMELEDEKİ KAVRAMLAR

 Bismillahirrahmanirrahim Arapça bir kavramdır. Üç kelimenin birleşmesinden oluşur. Hep birlikte görelim.

ETKİNLİK -4: BESMELE:

Amaç: Besmelenin ne anlama geldiğini ve kullanım alanlarını kavrar BESMELE

Beslemeyle başlarım, Allah adıyla başla

İşlerime her zaman. Yemeğini yiyorken.

Güç bulur, kuvvet bulur. Büyük küçük herkese.

Damlalardaki kan. Sözlerini dinliyorken.

Her bir zararlı şeyden, Besleme Sağlam kılıç,

Korur seni bismillâh. Onu şeytan kıramaz.

Bismillâh diyen kulu, Bismillâh diyen kula,

Her zaman sever Allah. Kötülük uğrayamaz

(36)

28 ETKİNLİK -5:

HİKÂYE ANLATIYORUZ

Amaç: Besmelenin önemini kavrar

 Hikâyeyi dinledikten sonra ana fikrini söyleyiniz "BİSMİLLAH" DEMEYEN MİSAFİR

Sevgili Peygamberimiz(sav) günlerden bir gün sahabeleriyle sofra oturmuşlar, yemek yiyorlardı. Fakat tabaktaki yemek eksilmiyordu. Yedikleri kadar sanki kudret eliyle tabağa konuyordu. Az sonra bir misafir çıka geldi. Sofraya davet ettiler. Adam oturdu ve yemeğe başladı. Başlamasıyla tabaktaki yemeğin hızla azalması bir oldu. Sevgili Peygamberimiz(sav) 'in etrafında bulunanlar durumu fark edip sordular:

-Ya Resulullah yemeğin başında bereket vardı. Sonra birden bire kayboldu. Yemek hızla azaldı ve bitti. Sebebi nedir? Hz. Peygamber(sav) şöyle izah ettiler:

-Hepimiz yemeğe başlarken "BİSMİLLAH" dedik. Bu yüzden yemeğimiz bereketlendi. Sonra bir misafir geldi. Yemeğe oturdu. Fakat "Besmele" çekmedi. Bunun için yemeğin bereketi kalmadı ve kısa zamanda bitti.

Sevgili gençler... Peygamber Efendimiz her yemeğin başında ve sonunda mutlaka mübarek ellerini yıkar, yemeğe başlarken de daima "Bismillah" çekerdi. Sonunda ise, her zaman Allah'a şükrederdi. Sahabelerden Hz.Enes sizin yaşlardaydı. Bir gün Sevgili Peygamberimiz (sav) onu sofrasına çağırdı: -Yemeğe buyur ya Enes. Ama önce ellerini yıka ve Besmele çek. Yemekten sonra Allah'a şükret ve ellerini tekrar yıka, dedi. Eğer yemeğinizi, kardeşlerinizle veya misafirlerinizle yiyorsanız, önünüzden yeyin. Yemekten evvel ve sonra, Peygamber Efendimiz (SAV)'in yaptığı gibi, ellerinizi yıkayın. Dinimiz temizliğe çok önem verir. Bize her fırsatta yıkanmayı, temiz olmayı emreder. Her namazdan önce alınan abdest dinimizin temizliğe ne kadar önem verdiğini gösterir.34

(37)

29

b. Allah’a Şükür Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler Konu: Allah’a Şükür

Kazanımlar:

 Dini ifadelerin günlük konuşmalarımızda nerede ve nasıl kullanıldığını fark eder. 1. Şükür ve hamt kavramlarını tanımlar.

2. Şükür ile ilgili ayetleri dinleyip yorumlar. 3. Şükürsüzlüğün sonuçlarını bilir.

4. Şükreden kişi ile şükürsüz kişiyi karşılaştırır

5. Yapılan iyilikler karşısında teşekkür etmenin gerekliliğini kavrar. Dersin İşlenişi:

Sözel/Dilsel Zekâ:

 Şükür, nimet ve hamt kavramlarının tanımlanması

 İbrahim suresi 7.ayetin ve 34.ayetin, Bakara suresi 152.ayetin sınıfta okunup açıklanması

 Şükür ile ilgili akrostiş bir şiir yazılması

 Allah’a şükrümüzü anlatan bir mektup yazılması

 Şükürsüzlüğün sonuçlarının yazılması

Matematiksel/Mantıksal Zekâ:

 Çok şükreden bir kişi ile hiç şükretmeyen bir kişinin karşılaştırılmasının yapılması ve hangisinin daha çok sevileceğinin açıklanması

 Allah’ın bize verdiği nimetlerin bir kısmının sıralanması

Görsel/Mekânsal Zekâ:

 Allah’a her zaman şükretmemiz gerektiği ile ilgili resim çalışması  Allah’a şükretmekle ilgili bilgisayar

sunusu izletilmesi35

Bedensel/ Kinestetik Zekâ:

 Nasrettin Hoca’nın “Neden şükredersin?” adlı fıkrasının drama ile canlandırılması

Müziksel/Ritmik Zekâ:

 Grup Kır Çiçekleri’nin “Rabbim sana çok şükür” isimli şarkısının söylenmesi

Kişisel/İçsel Zekâ:

 “Yaptığınız bir iyiliğe karşı teşekkür edildiği zaman neler hissedersiniz?” sorusunun öğrencilere yöneltilmesi

(38)

30  Minik Dualar Grubu’nun “Teşekkür

ederim Allahım” isimli şarkısının öğretilmesi

Kişiler arası/Sosyal Zekâ:

 Nasrettin Hoca’nın fıkrasının canlandırılması

 Bana yapılan iyiliklere teşekkür etmeyi unutmuyorum çalışmasının yapılması

Doğa/Varoluşçu Zekâ:

 “Doğadaki şükretmemizi gerektiren nimetleri sayınız” çalışmasının yaptırılması

 Nasrettin Hoca’nın “Allah’ın Hikmetine Bak” isimli fıkrasının anlatılıp yorumlanması

ETKİNLİK -1: DRAMA YAPIYORUZ

Amaç: Allah’ın verdiği nimetlerin farkına varır.

 Nasreddin Hocanın fıkrası sınıftaki yetenekli öğrencilere daha önce okutulur ve derste canlandırmaları istenir

NEDEN ŞÜKREDERSİN?

Nasreddin Hoca her istediği zaman Timurlenk’in huzuruna çıkabiliyordu. Bir sabah kendisini ziyarete karar verdi. Bir sepet dolusu ayva alarak yola çıktı. Yolda bir arkadaşına rastladı. Timurlenk’e ayva götürmekte olduğunu öğrenen arkadaşı Hoca’ ya:

- Bana kalırsa sen ona ayva değil de incir götür. Timurlenk inciri çok severmiş, dedi. Nasreddin Hoca bu tavsiyeye uydu. Ayvaların yerine sepetini incirle doldurup Timurlenk’e götürdü. Timurlenk o sabah biraz keyifsizdi. Nasreddin Hoca’ya yüz vermedi. Sepetten aldığı incirleri de, birer birer Hoca’nın suratına atmaya başladı. Nasreddin Hoca oldun incirleri birer birer yerken, yüksek sesle durmadan Allah’a şükrediyordu. Timurlenk merakla:

- Suratına incirleri yerken ne diye şükreder durursun? diye sordu. Nasreddin Hoca gülerek cevap verdi:

- Ben devletime ayva getiriyordum. Yolda bir arkadaşımın tavsiyesi ile, ayva yerine şu incirleri getirdim. Ya onu devletlime ayvaları getirseydim, yüzüm gözüm ne hale gelirdi? İşte bunu düşünerek Allah’ıma şükrediyorum.36

(39)

31 ETKİNLİK -2:

KARŞILAŞTIRIYORUZ

Amaç: Şükreden kişi ile şükürsüz kişiyi karşılaştırır

ETKİNLİK -3: FIKRA ANLATALIM

Amaç: Allah’ın verdiği nimetlerin farkına varır

 Nasreddin Hoca’nın yerdeki kabaklarla ilgili fıkrasını bilen var mı diye öğretmen sınıfa sorar ve bilen bir öğrenciye anlattırır. Öğrencilerden fıkranın ana fikrini bulmaları ve konu ile ilişkisini açıklamaları istenir.

ALLAH’IN HİKMETİNE BAK

Nasreddin Hoca bir sabah erkenden kendi bostanına gitmiş. Çapa çapalamış sebze dikmiş. Öğleye doğru yorulup, bostanın yanında bulunan ceviz ağacının gölgesine uzanıp yatmış. Aşırı terlediğinden, başından kavuğunu da çıkarmış. Hoca bostanda sağa sola bakınırken gözü önce bostandaki bal kabaklarına, sonrada altına uzanmış bulunduğu ceviz ağacının dallarındaki cevizlere takılmış. Kendi kendine:

- Şu Allah’ın işlerine akıl sır ermiyor, diye düşünmüş. Baksana şu ceviz ağacına ufacık cevizleri asmış. Parmak kalındığındaki bitkilere de şu kocaman bal kabaklarını layık görmüş. Hâlbuki cevizler, o bir karış boyundaki bitkilere; bal kabakları da şu kocaman ağaçlara daha yakışırdı.

Hoca tam bunları düşünürken ağaçtan kopan bir ceviz çıplak başının üstüne düşmemiş mi? Hoca’nın birden aklı başına gelmiş.

- Allah’ım, sana çok şükür! diye duaya başlamış. İyi ki benim aciz kafamda düşündüğüm gibi bal kabaklarını böyle ulu ağaçlarda yetiştirmemişsin! Böyle yapaydın, şimdi benim halim ne olurdu?37

37 TAŞAR, age., s.101 1. ……… 2. ……… 3. ……… 4. ……… 1. ……… 2. ……… 3. ……… 4. ……… ŞÜKREDEN KİŞİNİN ÖZELLİKLERİ: ŞÜKRETMEYEN KİŞİNİN ÖZELLİKLERİ:

(40)

32 ETKİNLİK-4:

ŞARKI SÖYLEYELİM

 Minik dualar grubunun söylediği şarkı öğrencilere dinletilir, tahtaya yazılır ve hep birlikte söylenir.

TEŞEKKÜR EDERİM ALLAHIM Teşekkür ederim Allah'ım

Seni çok seviyorum Allah'ım

Sen ganisin, sen rahimsin, sen kerimsin Allah'ım

Sen seversin, sevilirsin sen tek birsin Allah'ım

Bir gül aldım elime Görmem için göz verdin Koklamaya burnumu, Tutmam için el verdin

Anneciğimin sesini Duymaya kulak verdin Ondan dua öğrendim Söylemeye dil verdin Teşekkür ederim Allah'ım Seni çok seviyorum Allah'ım

Sen ganisin, sen rahimsin, sen kerimsin Allah'ım

Sen seversin, sevilirsin sen tek birsin Allah'ım

Ertuğrul Erkişi

(41)

33

c. Helal, Haram, Sevap ve Günah Kavramları Konusuyla İlgili Örnek Etkinlikler Konu: Helal, Haram, Sevap ve Günah

Kazanımlar:

 Dini ifadelerin günlük konuşmalarımızda nerede ve nasıl kullanıldığını fark eder. 1) Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını tanımlar ve örnekler verir.

2) Davranışları helal, haram, sevap ve günah olarak sınıflandırır.

3) Günah ve haram olan davranışların zararlı sonuçlarını bilir ve bunlardan kaçınır. Dersin İşlenişi:

Sözel/Dilsel Zekâ:

 Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını tanımlayarak, sözcük bankasına eklenmesi ve her bir kavram için örnekler verilmesi

 Helal kavramı ile ilgili deyim ve atasözleri yazılması

 Bakara suresi 168. ayetin açıklanması  Konu ile ilgili bir hikâyenin anlatılması

Matematiksel/Mantıksal Zekâ:

Verilen davranışların helal, haram, sevap ve günah olarak sınıflandırılması

Verilen davranışlardan kaç tanesinin helal olduğunun söylenmesi

Görsel/Mekânsal Zekâ:

 Verilen balık kılçığı haritası üzerine haram olarak bilinen davranışların yazılması

 Sevap olarak bilinen bir davranışın resminin çizilmesi

 Günah olarak bildiğiniz davranışlarla ilgili gazete haberlerinin derlenmesi  Günah, sevap, helal ve haram konusuyla

ilgili sunu izletilmesi38

Bedensel/ Kinestetik Zekâ:

Kavramları örnekleyen davranışların kartlara yazılması, kartların her bir öğrenci tarafından sessiz sinema ile anlatılması

Müziksel/Ritmik Zekâ:

 Dersin bir fon müziği eşliğinde işlenmesi

Kişisel/İçsel Zekâ:

“Ben günah ve haramlardan kaçınabiliyor muyum?” konulu çalışmanın yapılması

(42)

34 Kişiler arası/Sosyal Zekâ:

 Gruplara bir kavram verilip ayarlanan süre içinde hangisinin daha fazla örnek yazacağının bulunması

 Günah ve haram olan davranışları yapmanın topluma olan zararlarının açıklanması

Doğa/Varoluşçu Zekâ:

“Hayvanlara eziyet etmek ve bitkilere zarar vermek” günahtır, sizce bunun sebebi nedir? Sorusunun cevaplanması

ETKİNLİK -1: DOLDURALIM

Amaç: Davranışları helal, haram, sevap ve günah olarak sınıflandırır

1- Yukarıdaki şekiller bir hafta önceden performans ödevi olarak öğrencilere

çizdirebilir. Günah ve sevap davranışların elma ve armut resimlerinin içerisine doldurmaları istenir. Bu çalışma performans ödevi olarak değerlendirilebilir.

2- Elma ve armut şekilleri derste öğretmen tarafından tahtaya çizilir. Sevap ve günah davranışlar anlatıldıktan sonra tahtadaki şekillerin içerisine öğrenciler tarafından

doldurulması istenir. Bu çalışma ders içi performans olarak değerlendirilebilir.39

39 Mehmet KAMER, “Grafiklerle Din Sunusu”,

(43)

35 ETKİNLİK -2:

BALIK KILÇIĞI

Amaç: Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını tanımlar ve örnekler verir.

 Çalışma kâğıdı üzerinde kavramların tanımları yapılarak bu kavramlara örnekler verilir.

GÜNAH

Dince yapılması istenen, Allah tarafından ödüllendirileceğine inanılan iyi ve güzel davranışlara denir. -Yalan söylemek -İnsanları aldatmak gibi…

HARAM

Allah’ın yapmamamızı istediği, din kurallarına uygun olmayan iş ve davranışlara denir. -Hayvanlara zarar vermek gibi…

HELÂL

Dince uygun görülüp yasaklanmayan iş ve davranışlara denir. -Çalışarak elde edilen kazanç gibi…

SEVAP

Dince suç sayılıp yasaklanan iş ve davranışlara denir.

-Küçükleri sevmek

-Anne babaya iyi davranmak gibi…

(44)

36 GÜNAH

DAVRA-NIŞLAR

 Öğrencilerden günah olan davranışlara verilebilecek örneklerin balık kılçığı haritası üzerine yazmaları istenir.

ETKİNLİK -3: SINIFLANDIRALIM

Amaç: Davranışları helal, haram, sevap ve günah olarak sınıflandırır

 Aşağıda verilen davranışları helal, haram, sevap ve günah olarak kutulara sınıflandırınız.

-AğAÇ DIKMEK -HıRSıZLıK YAPMAK -KOşU YARışı YAPMAK -ELMA ÇALıP YEMEK

-YALAN SÖYLEMEK -YAşLıLARA YARDıM ETMEK -GÜLÜMSEMEK -HILE YAPMAK

-SELAMLAşMAK -YEMEK YEMEK -ALAY ETMEK -DÜRÜST OLMAK

-İÇKI IÇMEK -ÇIÇEKLERI KOPARMAK -GÜVENILIR OLMAK -SAÇLARıMıZı TARAMAK

Referanslar

Benzer Belgeler

(En’âm suresi, 162.. Yüce Allah insanların iyiliğini ister. Bunun için; insanların yararına olan güzel işlerin yapılmasını emreder. İnsanlara zarar veren çirkin

E) Ardından yapılan her güzel iş ölenin gü- nahlarının affedilmesine vesile olur... Ahiret inancı olmadan dünyayı anlamlan- dırmak mümkün değildir. Çünkü üstün

“Religionserziehung und die Ausbildung der Religionslehrerinnen in der Türkei” adlı konferans vermiştir. 04.01.2012 tarihinde DİKAB öğretmenlerine yönelik

Daha sonra dramayla ilgili olan kavramlar, yaratıcı eğitsel drama anlamında bir yöntem olarak eğitim-öğretimde kullanılan dramatizasyon 32 , onun uygulama basamakları

Dinî ifadelerin günlük konuşmalarımızda nerede ve nasıl kullanıldığını fark eder. Günlük Konuşmalarımızda Dine İlişkin

(Bakara suresi, 168. ayet) Aşağıdaki hadislerden hangisi bu ayetin mesajıyla örtüşmektedir?. A) “Suyu… bir solukta içmeyin. İki üç nefeste, dinlene

Eğer bilirseniz, borcu sadaka olarak bağışlama- nız sizin için daha hayırlıdır.”.. (Bakara suresi,

1) Arpa çeĢitlerinin gövde dokusuna göre kök dokusunda daha fazla Cr birikmiĢtir. Cr-hassas Orza-96 arpa çeĢidine göre Cr-toleranslı Zeynelağa arpa çeĢidinin