• Sonuç bulunamadı

Afyonkarahisar ili antikacılarında bulunan hesap işi işlemeli ürünler üzerine bir araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Afyonkarahisar ili antikacılarında bulunan hesap işi işlemeli ürünler üzerine bir araştırma"

Copied!
254
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

AFYONKARAHİSAR İLİ ANTİKACILARINDA BULUNAN HESAP İŞİ İŞLEMELİ ÜRÜNLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

FİLİZ ERTÜRK

YÜKSEK LİSANS TEZİ

EL SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

AĞUSTOS, 2014

(3)

I

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren üç yıl sonra, tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Filiz Soyadı : Ertürk

Bölümü : Geleneksel Türk El Sanatları Eğitimi

İmza : Teslim tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Afyonkarahisar İli Antikacılarında Bulunan Hesap İşi İşlemeli Ürünler Üzerine Bir Araştırma

İngilizce Adı : A Research On Hesap İşi Which Are Locoted In Antıque Shops Of Afyonkarahisar

(4)

II

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

(5)
(6)

IV

TEŞEKKÜR

El sanatları, Türk halkının duygularını ve yaşadıklarını kolayca aktarabildiği en önemli araçlardan biridir.

Bir ulusun kültürel kişiliğinin en canlı belgeleri olan el sanatlarının kökleri çok eskilere gitmekte, bu özellik el sanatlarını daha anlamlı ve araştırmaya değer kılmaktadır.

Yaşadıkları ve üretildikleri çağa ışık tutan el sanatlarının geçmişi anlamaya, yorumlamaya; geçmiş ve gelecek arasında bağ kurmaya yarayan gücü yadsınamaz bir gerçektir ve bu kültürel mirasa sahip çıkılmalıdır.

Bu araştırmanın genel amacı; Afyonkarahisar ili antikacılarının ellerinde bulunan hesap işi işlemeli ürünlerin değerlendirilmesi (teknik, araç, gereç, renk, desen, kompozisyon) ve özelliklerinin korunarak gelecek nesillere aktarılması için kaynak oluşturmaktır.

Bu araştırmanın planlanması ve hazırlanmasında yakın ilgi ve önerileriyle beni yönlendiren ve destekleyen hocam Sayın, Doç. Dr. Fatma YETİM’e, Afyonkarahisar ilinde bulunan antikacılara, araştırmam sırasında maddi manevi desteğini esirgemeyen aileme ve çalışmamın her aşamasında yanımda olan Serap ÖZŞAHİN’e, İsmail GÜRSOY’a ve Aykut TAŞ’a teşekkür ederim.

Filiz ERTÜRK Ağustos, 2014

(7)

V

AFYONKARAHİSAR İLİ ANTİKACILARINDA BULUNAN HESAP

İŞİ İŞLEMELİ ÜRÜNLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

(Yüksek Lisans)

Filiz ERTÜRK

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ağustos, 2014

ÖZ

Bu araştırmanın amacı: Afyonkarahisar ili antikacılarında bulunan hesap işi işlemeli ürünlerin değerlendirilmesi ve teknik, gereç, renk, desen, kompozisyon özelliklerinin incelenmesidir.

Araştırmanın evrenini Afyonkarahisar ili antikacılarında bulunan hesap işi işlemeli ürünler oluşturmaktadır. Antikacılarda bulunan hesap işi işlemeli ürünlerden ulaşılabilen 50 adet hesap işi işlemeli ürün, örneklem olarak seçilmiştir. Antikacılardan elde edilen ürünlerin fotoğrafları çekilerek ve ürünler bizzat incelenerek bilgi formları hazırlanmış, bilgi formlarının arkasında işlemelerin desen çizimleri yer almıştır. İnceleme sonuçları bulgular bölümünde ürünlerin teknik, tür, renk, gereç, motif ve kompozisyon özellikleri olarak tablolar halinde sunulmuştur.

Afyonkarahisar ili antikacılarında bulunan hesap işi işlemeli ürünlerde tür olarak en çok uçkura rastlandığı, işlemeli ürünlerin kumaşlarının birçoğunun yöresel dokumalar üzerine uygulandığı, işlemelerde genellikle düz ve verev hesap iğnesi tekniğinin kullanıldığı, renklerde ise sarı, pembe, mor, yeşil, bordo, turuncu ve mavi rengin yoğunlukta olduğu görülmüştür. İşlemeli ürünlerin çoğunda bitkisel ve nesneli bezeme tercih edilmiştir. En çok düzgün sıralamalı kompozisyon uygulanmıştır.

Bilim kodu :

Anahtar kelimeler: Afyonkarahisar, antikacı, el sanatları, işleme, nakış, hesap işi Sayfa adedi :232

(8)

VI

A RESEARCH ON HESAP İŞİ WHICH ARE LOCATED IN

ANTIQUE SHOPS OF AFYONKARAHİSAR

(MASTER)

FİLİZ ERTÜRK

GAZİ UNIVERSITY

INSTITUTE OF EDUCATIONAL SCIENCES

AUGUST, 2014

ABSTRACT

The purpose of this research is the evaluation of Count embroidered Works (hesap işi) which are located in antique shops of Afyonkarahisar and the examination of techniques, equipment, colors, patterns, composition features.

The most important pivot of this study is the Count embroidered works which are located in antique shops of Afyonkarahisar. 50 pcs of Count embroidered works which are presented in antique shops of Afyonkarahisar are selected as sample. The photos of products which were received from the antique shops were taken and they were examined and prepared in information forms. The drawings of patterns of the embroidered works took place behind the information forms. As a result of this study, the technical, typical, color, motif and composition characteristics were presented in the findings section with tables.

The most common type in Count embroidered products which are located in Afyonkarahisar antique shops is drawstring. Many of the fabrics of embroidered products are exerted on local weavings and straight and oblique Count embroidery techniques are usually used on processings. Colors in general are yellow, pink, purple, green, red, orange and blue. Vegetal and zoological ornaments are used in many of the embroidered products. The most exerted type is smooth sorting composition.

Science code :

Keywords : Afyonkarahisar, Antique, Handcrafts, Embroidery, Needlework, Holbein Page number : 232

(9)

VII

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU………... i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI………... ii

JÜRİ ONAY SAYFASI………... iii

TEŞEKKÜR……….... iv ÖZ……….... v ABSTRACT……….... vı İÇİNDEKİLER………... vıı TABLOLAR LİSTESİ………... x ŞEKİLLER LİSTESİ………... xı KISALTMALAR LİSTESİ………...….... xıx

1.

GİRİŞ 1.1. Problem………... 1 1.2. Araştırmanın Amacı……… 7 1.3. Araştırmanın Önemi……… 7 1.4. Varsayımlar………. 8 1.5. Sınırlılıklar……… 9 1.6. Tanımlar………... 9

2.

KAVRAMSAL ÇERÇEVE 2.1. Afyonkarahisar İli Hakkında Genel Bilgiler……….… 11

2.1.1. Afyonkarahisar İlinin Tarihi………..… 11 2.1.2.

2.1.3. 2.1.4. 2.1.5. 2.1.6.

Afyonkarahisar İlinin Coğrafi Durumu……….... Afyonkarahisar İlinin İklim ve Bitki Örtüsü………... Afyonkarahisar İlinde Tarım ve Hayvancılık………... Afyonkarahisar İlinde Sanayi ve Ulaşım………..……. Afyonkarahisar İlinin Turizm Potansiyeli ve Müzeleri…………...

13 15 15 17 20

(10)

VIII

2.1.7. Afyonkarahisar İlinin El Sanatları……….………... 22

2.2. İşleme Sanatı ve Genel Bilgiler……… 26

2.3. İşleme Sanatının Tarihi Gelişimi………..……….. 28

2.3.1. Selçuklular Dönemi………. 31

2.3.2. Anadolu Beylikleri Dönemi………. 32

2.3.3. 2.3.4. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi……….... Cumhuriyet Dönemi ve Sonrası…..………..… 32 40 2.4. Hesap İşi Hakkında Genel Bilgi………... 42

2.4.1. Hesap İşinin Önemi……….…. 43

2.4.2. Hesap İşinin Desen Özelliği ve Desen Geçirme Teknikleri…..…… 44

2.4.2.1. Hesap İşinde Desen Hazırlama Teknikleri………….…... 44

2.4.2.2. Hesap İşinde Desen Hazırlamada Kullanılan Araç ve Gereçler……… 44

2.4.3. Hesap İşinde Kullanılan Bezemeler………..………. 44

2.4.4. Hesap İşinde Kullanılan Kumaş ve İplik Özellikleri………... 45

2.4.5. Hesap İşinin Uygulandığı Alanlar………..………... 45

2.4.6. Hesap İşinde Kullanılan Kenar Temizleme Teknikleri…………... 46

2.4.7. Hesap İşinde Kullanılan İğne Teknikleri……….……. 46

2.4.8. Hesap İşi İşleme Tekniklerinin İşlem Basamakları………. 50

2.5. İlgili Araştırmalar………. 65

3.

YÖNTEM 3.1. Araştırmanın Modeli……… 67 3.2. Evren ve Örneklem………... 67 3.3. Verilerin Toplanması……… 67 3.4. Verilerin Analizi……….... 67

4.

BULGULAR ve YORUM 4.1. Hesap İşi İşlemeli Ürünlere Ait Bilgi Formları……….… 70 4.2. Hesap İşi İşlemeli Ürünlerin Özellikleri……….

4.2.1. İncelenen Hesap İşi İşlemeli Ürün Türleri………..… 220 220

(11)

IX

4.2.2. Hesap İşi Ürünlerin Zeminde, İşlemede ve Kenar Temizlemede Kullanılan Gereçler……….………... 4.2.3. Hesap İşi Ürünlerin İşleme Teknikleri ve Kenar Temizleme

Teknikleri………..…………... 4.2.4. Hesap İşi Ürünlerin Zeminde, İşlemede ve Kenar Temizlemede Kullanılan Renkler……….…. 4.2.5. Hesap İşİ Ürünlerin Bezeme Konuları……….. 4.2.6. İncelenen Hesap İşi Ürünlerin Kompozisyon Özellikleri………

221 221 223 224 225

5.

SONUÇ ve ÖNERİLER 5.1. Sonuç……… 226 5.2. Öneriler………. 228 KAYNAKLAR……….. 229

(12)

X

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Afyonkarahisar ili araştırma kapsamına alınan Hesap İşi İşlemeli Ürünlerin

Türlerine Göre Dağılımı………...220 Tablo 2. Afyonkarahisar ili araştırma kapsamına alınan Hesap İşi İşlemeli Ürünlerin Zemininde, İşlemesinde ve Kenar Temizlemesinde Kullanılan Gereçlere Göre Dağılımı………..…..…….221 Tablo 3. Afyonkarahisar ili araştırma kapsamına alınan Hesap İşi İşlemeli Ürünlerin İşleme Teknikleri ve Kenar Temizleme Tekniklerine Göre Dağılımı…...221 Tablo 4 . Afyonkarahisar ili araştırma kapsamına alınan Hesap İşi İşlemeli Ürünlerde Kullanılan Renklerin Dağılımı………223 Tablo 5. Afyonkarahisar ili araştırma kapsamına alınan Hesap İşi İşlemeli Ürünlerde Kullanılan Bezeme Konularına Göre Dağılımı………....224 Tablo 6. Afyonkarahisar ili araştırma kapsamına alınan Hesap İşi İşlemeli Ürünlerin Kompozisyon Özelliklerinin Dağılımı……….………225

(13)

XI

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Şekil 2. Şekil 3. Afyonkarahisar İl Haritası………. Suzeni Tekniği ile İşlenmiş Keçe Seccade………... Hesap İşi İşlemeli Başörtüsü……….

13

23

28

Şekil 4. Hesap İşi İğne Tekniklerinin İşlem Basamakları………..

51

4.1. Hesap İşi Antikası Tekniği………

50

4.2. Hesap İşi Antikası Tekniği………

50

4.3. Hesap İşi Antikası Tekniği………

50

4.4. Hesap İşi Antikası Tekniği………

50

4.5. Hesap İşi Antikası Tekniği………

50

4.6. Hesap İşi Antikası Tekniği………

50

4.7. Düz Hesap İğnesi Tekniği……….

51

4.8. Düz Hesap İğnesi Tekniği……….

51

4.9. Düz Hesap İğnesi Tekniği……….

51

4.10. Düz Hesap İğnesi Tekniği……….

51

4.11. Düz Hesap İğnesi Tekniği……….

51

4.12. Düz Hesap İğnesi Tekniği ………

52

4.13. Düz Hesap İğnesi Tekniği ………...

52

4.14. Düz Hesap İğnesi Tekniği ………..

52

4.15. Verev Hesap İğnesi Tekniği……….

53

4.16. Verev Hesap İğnesi Tekniği ……….

53

4.17. Verev Hesap İğnesi Tekniği ………...

53

(14)

XII

4.19. Verev Hesap İğnesi Tekniği ………...

53

4.20. Verev Hesap İğnesi Tekniği ………...

53

4.21. Verev Hesap İğnesi Tekniği ……….

53

4.22. Verev Hesap İğnesi Tekniği ……….

54

4.23. Verev Hesap İğnesi Tekniği ………

54

4.24. Verev Hesap İğnesi Tekniği ………

54

4.25. Verev Hesap İğnesi Tekniği ………

54

4.26. Verev Hesap İğnesi Tekniği ………

54

4.27. Verev Hesap İğnesi Tekniği………..

54

4.28. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ………...………….

55

4.29. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ……….

55

4.30. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ………..

55

4.31. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ……….

55

4.32. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ………..

55

4.33. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ……….

55

4.34. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ……….

55

4.35. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ……….

55

4.36. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ………...

56

4.37. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ………..

56

4.38. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ………...……..

56

4.39. Ciğerdeldi Yapma Tekniği ………...

56

4.40. Balıksırtı Tekniği Yapma.. ………...

57

4.41. Balıksırtı Tekniği Yapma.. ………...

57

4.42. Balıksırtı Tekniği Yapma………...

57

4.43. Balıksırtı Tekniği Yapma ………...

57

4.44. Balıksırtı Tekniği Yapma………..

57

(15)

XIII

4.46. Balıksırtı Tekniği Yapma………..

57

4.47. Civankaşı Tekniği Yapma ………..……….……….

58

4.48. Civankaşı Tekniği Yapma ………...….

58

4.49. Civankaşı Tekniği Yapma……….

58

4.50. Civankaşı Tekniği Yapma……….

58

4.51. Civankaşı Tekniği Yapma……….

58

4.52. Hasır İğne Tekniği Yapma ……..……….

59

4.53. Hasır İğne Tekniği Yapma ………..……….

59

4.54. Hasır İğne Tekniği Yapma ………..……….

59

4.55. Hasır İğne Tekniği Yapma ………...…….

59

4.56. Hasır İğne Tekniği Yapma……….

59

4.57. SusmaTekniği Yapma………

60

4.58. Susma Tekniği Yapma………..

60

4.59. Susma Tekniği Yapma………..

60

4.60. Ssma Tekniği Yapma………

60

4.61. Susma Tekniği Yapma………...

60

4.62. Muşabak Tekniği Yapma………...

61

4.63. Muşabak Tekniği Yapma………...

61

4.64. Muşabak Tekniği Yapma………...

61

4.65. Muşabak Tekniği Yapma………...

61

4.66. Muşabak Tekniği Yapma………...

61

4.67. Muşabak Tekniği Yapma………...

61

4.68. Muşabak Tekniği Yapma………...

62

4.69. Muşabak Tekniği Yapma………...

62

4.70. Muşabak Tekniği Yapma………...

62

(16)

XIV

4.72. Muşabak Tekniği Yapma………...

62

4.73. Mürver Yapma Tekniği………

63

4.74. Mürver Yapma Tekniği………

63

4.75. Mürver Yapma Tekniği………

63

4.76. Mürver Yapma Tekniği………

63

4.77. Mürver Yapma Tekniği………

63

4.78. Mürver Yapma Tekniği………

63

4.79. Mürver Yapma Tekniği………

63

4.80. Mürver Yapma Tekniği………

63

4.82. Gözeme Yapma Tekniği………

64

4.83. Gözeme Yapma Tekniği………

64

Şekil 5. Fotoğraflar……….

70

5.1. Başbezi………...

70

5.2. Başbezi………...

73

5.3. Çarşaf……….

76

5.4. Örtü………

79

5.5. Örtü………

82

5.6. Bohça……….

85

5.7. Bohça……….

88

5.8. Bohça……….

91

5.9. Bohça……….

94

5.10. Uçkur……….

97

5.11. Uçkur……….

100

5.12. Uçkur……….

103

5.13. Uçkur……….

165

5.14. Uçkur……….

109

5.15. Uçkur……….

112

(17)

XV 5.16. Uçkur……….

115

5.17. Uçkur……….

118

5.18. Uçkur……….

121

5.19 Uçkur……….

124

5.20. Uçkur……….

127

5.21. Uçkur……….

130

5.22. Uçkur……….

133

5.23. Uçkur……….

136

5.24. Uçkur……….

139

5.25. Uçkur……….

142

5.26. Uçkur……….

145

5.27. Uçkur……….

148

5.28. Uçkur……….

151

5.29. Uçkur……….

154

5.30. Uçkur……….

157

5.31. Uçkur……….

170

5.32. Uçkur……….

163

5.33. Uçkur……….

166

5.34. Uçkur……….

169

5.35. Uçkur……….

172

5.36. Uçkur……….

175

5.37. Uçkur……….

178

5.38. Uçkur……….

181

5.39. Uçkur……….

184

5.40. Uçkur……….

187

5.41. Uçkur……….

190

(18)

XVI 5.42. Uçkur……….

193

5.43. Uçkur……….

196

5.44. Çevre……….

199

5.45. Çevre……….

202

5.46. Peşkir……….

205

5.47. Peşkir……….

208

5.48. Peşkir……….

211

5.49. Peşkir……….

214

5.50. Peşkir……….

217

Şekil 6. Çizimler ……….. 72 6.1. Çizim 1………...

72

6.2. Çizim 2………

75

6.3. Çizim 3………

78

6.4. Çizim 4……….

81

6.5. Çizim 5……….

84

6.6. Çizim 6……….

87

6.7. Çizim 7……….

90

6.8. Çizim 8……….

93

6.9. Çizim 9……….

96

6.10. Çizim 10………

99

6.11. Çizim 11………

102

6.12. Çizim 12………

105

6.13. Çizim 13………

109

6.14. Çizim 14………

111

6.15. Çizim 15………

114

6.16. Çizim 16………

117

6.17. Çizim 17………

120

(19)

XVII 6.18. Çizim 18………

123

6.19. Çizim 19………

126

6.20. Çizim 20………

129

6.21. Çizim 21………

132

6.22. Çizim 22………

135

6.23. Çizim 23………

138

6.24. Çizim 24………

141

6.25. Çizim 25………

144

6.26. Çizim 26………

147

6.27. Çizim 27………

150

6.28. Çizim 28………

153

6.29. Çizim 29………

156

6.30. Çizim 30………

159

6.31. Çizim 31………

162

6.32. Çizim 32………

165

6.33. Çizim 33………

168

6.34. Çizim 34………

171

6.35. Çizim 35……….

174

6.36. Çizim 36……….

177

6.37. Çizim 37……….

180

6.38. Çizim 38……….

183

6.39. Çizim 39……….

186

6.40. Çizim 40……….

189

6.41. Çizim 41……….

192

6.42. Çizim 42……….

195

6.43. Çizim 43……….

198

(20)

XVIII 6.44. Çizim 44……….

201

6.45. Çizim 45……….

204

6.46. Çizim 46……….

207

6.47. Çizim 47……….

210

6.48. Çizim 48……….

213

6.49. Çizim 49……….

216

6.50. Çizim 50……….

219

(21)

XIX

KISALTMALAR LİSTESİ

ATB Afyonkarahisar Termalin Başkenti TDK Türk Dil Kurumu

MEB Milli Eğitim Bakanlığı

(22)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Bu bölümde, araştırmanın problemi, amacı, önemi, sınırlılıkları ve varsayımları açıklanarak araştırma ile ilgili tanımlara yer verilmiştir.

1.1. Problem

Sanat, düşüncelerin, amaçların, duyguların, durumların ya da olayların, beceri ve düş gücü kullanılarak anlatılmasına ya da başkalarına iletilmesine yönelik yaratıcı insan etkinliğidir (Bilgiç, 1977, s. 6).

Sanat; estetik endişeler taşıyan biçim oluşturmaktır (Şişman, 2006, s. 9).

Her sanat yapıtı varolan bir nesne ile ilgilidir. Bir şiir bir müzik parçası veya doğadan da bir parça olan insan ruhundan, insan duygularından bir anlatımdır. Sanatçının gördüğü, kavradığı gerçeklik olarak belirlediği varlığın bilgisi sanatın öz konusunu oluşturur. Sanat insanlığın başlangıcından bu yana beraberinde getirdiği ve insana özgü bir yeti (meleke) dir. Her sanat yapıtı varlık hakkında bir yorumdur. Ortaya çıkan her yeni düşünce dünyayı yeniden ve kendine özgü bir biçimde dile getirir (Ersoy, 2002, s. 6).

İnsan zihninin en kuvvetli ihtiyacı, eşya ve olaylara bir düzen vermektir. Düzensizlik zihin için yokluk ifade eder. Düzen ise insanın kendi varlığını anlamasının ana koşuludur. Bu bakımdan sanat bir düzene koyma işidir. Sanatçı dış dünyanın çeşitliliği ve değişikliği ile iç dünyanın çeşitliliği ve değişikliğini bir sentez içinde birleştirir. Estetik ve sanat olayı insan ile nesneler dünyası arasında meydana gelen bir tür bilgi olayıdır. Sanatçı nesnelerin görünüşlerini taklit eder. Estetik duyuşlar bilginin bilimidir. Sanatı yaşamı anlayan zekânın, sanatı en ilgi çekici en güzel şekillere sokması demektir (Ersoy, 2002, s. 6).

(23)

2

Başka bir deyişle sanat; insanın kendini anlatma, kendi dışındaki dünya ile iletişim kurma ve etkileme gibi dürtüleri ile ortaya çıkan bir olgudur (Alpaslan, 1981, s. 1).

Her toplumun kendine özgü kültür birikimi, gelenek-görenekleri, dili, karakteri, rengi olduğu gibi, halk topluluklarının içinden doğarak gelişen halk sanatları bulunmaktadır. Müzik, oyun, edebiyat v.b. alanların yanı sıra; el sanatları, toplumun kendine özgü değerlerini yansıtan en önemli alanıdır. Kültürel birikimin; biçimlerle, renklerle ve çeşitli tekniklerle en içten ve doğal yansıması olan el sanatları, bir kişiye mal edilmemiş, yapanları hep gizli kalmıştır. Yaratılan biçimler, motifler, renkler ve kompozisyonlar, kuşaklar boyunca aktarılarak bugüne gelmiştir. El sanatları bir milletin kültürel kişiliğinin en canlı belgeleridir (Alpaslan, 1981, s. 11).

Başlangıçta, insanların örtünmek, beslenmek ve ceşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere basit araç yapımıyla başlayan el sanatları, daha sonraları süslenmek, yaşadıkları mekânları süslemek ve artan ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiş ve türlerinde büyük artışlara neden olmuştur.

Çok zengin bir el sanatları potansiyeline sahip olan Türk milletinin kültür tarihini incelediğimizde, asırlar öncesinden bile yaratıcı gücünü kullanarak madenlerden, taşlardan, bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen hammaddeleri değerlendirerek çeşitli ihtiyaç maddelerini yaptığı görülmüştür. Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar uzanan göç yolunda karşılaştıkları kültürlerden de etkilenerek günümüze kadar uzanan zengin el sanatlarımızı oluşturmuşlardır (Altuntaş, 1994, s. 1).

Geleneksel el sanatları, geçmişten günümüze aktarılan teknik ve estetik birikimin somut ürünlere dönüştüğü kültürel ifade biçimleridir. Usta çırak ilişkisiyle kuşaktan kuşağa aktarılan el sanatları, toplumun ekonomik yapısını ve inanç sistemini yansıtırlar. Ayrıca el sanatları toplumun biçim ve estetik anlayışını gözler önüne seren sanat objeleri olduğu kadar kültürel mirasın anlaşılmasında da belge niteliğine sahiptir.

Geleneksel el sanatlarının günlük yaşamda kullanım amaçları çağın koşullarına göre değişse de dönemlerinin tanıkları olarak büyük değer taşırlar. El sanatı ürünü, üretenlerin yaratıcılığı, duygu ve düşünce dünyasıyla bütünleşir. Geçmişten bugüne gelen ve her biri

(24)

3

miras değeri taşıyan "el yapımı" eserler bireysel ve toplumsal kimliğimizin yansımaları olarak modern tasarımlarımız için birer kaynaktır.

Özenle, alınteri ve el emeğiyle yaratılan el sanatı eserler ustaların duygu, düşünce ve ruhuyla bütünleşmektedir. El sanatı sözle ifade edilenden daha zengin bir anlam yüküyle doludur. Her türlü malzemeden sanat eseri yaratılabilir. Sanat emek ister, işlevseldir, çalışma ve yetenek ister, sanat eserinde ruh ve düşünce yoğrulmuştur. Sanat eseri sanatçının portresidir ( Aksoy, 1993, s. 3).

El sanatları, toplumların yapılarına, geleneklerine beyenilerine ve kültürlerine göre değişik özellikler gösteren çalışmaların önemli bir bölümüdür. Toplumların hayat biçimini, geleneklerini, göreneklerini ve duygularını yansıtan en eski sanat dalı olmasının yanı sıra, o toplumun kültürel değerlerini kuşaktan kuşağa aktaran ve bu değerlerin gelişmesini devam ettiren kalıcı belgelerdir.

Bu nedenle el sanatları, insanın elini, gözünü, gönlünü sevgiyle birleştirerek meydana getirdiği değerlerdir. Üretilen her şeyde el emeği, göz nuru ve alın teri vardır. El sanatları, insan emeğinin ve becerisinin en değerli eserleridir (Çelik, 2007, s. 1).

El sanatlarını, dış etkilerden korunma ve yaşam koşullarına uyum sağlama ihtiyaçlarından doğan, yöre insanının duygu ve düşüncelerinin yanı sıra örf ve adetlerini de yansıtan, kuşaktan kuşağa aktarılarak gelişen ve günümüze kadar varlığını koruyabilen bir sanat dalı olarak tanımlamak mümkündür (Kahvecioğlu, 1994, s. 1).

El sanatları; insanoğlu var olduğundan beri tabiat şartlarına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak örtünmek ve korunmak amacı ile ilk örneklerini vermiştir. Daha sonra gelişerek çevre şartlarına göre değişimler gösteren el sanatları, ortaya çıktığı toplumun duygularını, sanatsal beğenilerini ve kültürel özelliklerini yansıtır hale gelerek “geleneksel” vasfı kazanmıştır.

Yüksek sanat değeri taşıyan ve Türk folklorunun önemli bir kolu olan Türk El Sanatlarının başka milletlerde örneğine rastlanmayan çok zengin bir geçmişi ve ayrı bir yeri vardır (Özcan, 2004, s. 62).

(25)

4

El sanatları bireyin bilgi ve becerisine dayanan özellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı elle ve basit araçlar kullanılarak yapılan; toplumun kültürünü, gelenek ve göreneklerini taşıyan bireylerin duygu, düşünce ve becerilerini yansıtan, gelir getirici, üretime yönelik etkinliklerdir. İnsanlığın yer yüzündeki varlığı kadar eski olan El Sanatları; İhtiyaçtan doğmuş, zamanla ihtiyacı karışılamanın yanında, çok çeşitli dallara ayrılmış ve şaheserlere dönüşmüştür (elsanatlarikulubu.erciyes.edu.tr.).

El sanatları türlerinin sınıflanmasında ortak özelliklerin en beligini, ürünün aslını oluşturan hammaddedir. Ham maddeye göre sınıflama şöyle yapılabilir;

Ham maddesi (hayvansal, bitkisel ve kimyasal) lif olan el sanatları: Halı, düz dokumalar (kilim, cicim, zili, sumak), keçe, hopan (tülü- geve), el dokusu kumaşlar, çarpana (kolon) dokumaları, örgü işleri, işlemeler, keçe işleri, el baskıcılıgı vb.dir.

Ham maddesi ahşap (ağaç) olan el sanatları: El baskı kalıpları, tezgahlar, ip eğirme araçları, kağnı, rahle, tesbih, takunya, biblo, vazo, pipo, baston, mimber, kapı, pencere, müzik aletleri vb.dir (elsanatlarikulubu.erciyes.edu.tr.).

Ham maddesi taş olan el sanatları: Mimari elemanlar, mezar taşları, çeşmeler, takılar, tesbih, pipo, mermer işler, lüle taşından yapılan ürünler, oltu taşından yapılan ürünler vb.dir.

Ham maddesi toprak olan el sanatları: Çanak çömlek işleri, çini eşyalar, seramik eşyalar vb. dir (elsanatlarikulubu.erciyes.edu.tr.).

Ham maddesi maden (metal) olan el sanatları: Demirden yapılan işler (kapı tokmakları, mutfak aletleri, müzik aletleri...), bakır-pirinç işler (hamam takımları, çay kahve takımları, ve fincan zarfları, duvar tabakları….), altın- gümüş işleri (kuyumculuk, takılar...). dir.

Ham maddesi cam olan el sanatları: Göz boncuğu (nazar boncuğu) türleri, çeşmi bülbüller, vitray türleri vb. dir (elsanatlarikulubu.erciyes.edu.tr.).

(26)

5

Ham maddesi deri ve hayvansal atıklar olan el sanatları: Saraç işleri, deri giyim eşyaları, deriden yapılan günlük kullanım eşyaları (kemer, çanta, sigaralık…), kürk giyim eşyaları ve post yapımı, cilt işleri, gölge oyunu tipleri, kemik be boynuzdan yapılan el sanatları, deniz hayvanı atıklarından yapılan el sanatları vb.dir.

Ham maddesi kabuk, ince dal ve sap olan el sanatları: Bitkisel örücülük ürünleri, mobilya yapımı, hasır dokumacılığı vb. dir (elsanatlarikulubu.erciyes.edu.tr.).

Türk kadınları yaşadığı ortam, iklim, dil, din, örf ve adetleriyle zengin bir kültür meydana getirmişler, zevk ve el becerileriyle güzel sanatlar içinde önemli bir yer tutan Türk El Sanatlarının yaşamasını ve zenginleşmesini sağlamışlardır. İşlemelerin el sanatları içinde özel bir yer tuttuğu görülmüştür (Yılmazkurt, 2002, s. 4).

İşleme sanatı diğer el sanatları gibi, insanların günlük ihtiyacı karşılığı, giyecek ve kullanılacak eşyaları bezemek arzusu ile doğmuştur. İnsanoğlunun, iki parçayı birbirine ekleme, düz dikişi dekoratif anlamda yapma fikri ile gelişmiş bir sanat dalıdır (Köklü, 2002, s. 1).

Ancak, günümüzde üretimi azalmış veya terk edilmiş el sanatları, ortaya çıkışından bu güne kadar, teknolojik gelişme ve toplumsal değişme sonucu ortaya çıkan makineleşme nedeniyle 20. yüzyıla kadar pek çok değişikliğe uğramışlardır. Öte yandan el sanatı üretimine ve pazarlamasına olumlu katkıda bulunan ahilik ve benzeri kuruluşların, günümüzde işlevlerini yerine getiremez duruma düşmeleri sonucunda, el sanatları üretimi, bölgesel ihtiyaçlar için yapılmaya başlanmıştır. Sonuçta, üretildiği bölgenin gelenek ve göreneklerini yansıtan bir üretim biçimine dönüşmüştür (Kahveci, 1994, s. 1).

Bu sanatlar söz konusu niteliklerini yitirdikleri zaman yozlaşma süreci başlar. Yozlaşma,

bilinen kullanım biçimlerinde, tanımlanması zor, yeni tasarımlarla kendini göstermektedir ( Aksoy, 1993, s. 3).

Bölgesel özellikler taşıyan ve geçmişten günümüze kültür akışını sağlayan işleme tekniklerinde biri de hesap işidir. Hesap işi ile işlemeli ürünler günümüze kadar ulaşan maddi kültürün değerli belgeleridir.

(27)

6

Afyonkarahisar ilinin konumu, yolların kesişme noktası olma özelliği ile kent kültürüne da yansımış ve oldukça zengin bir kültürel yapı oluşturmuştur. Afyonkarahisar ili kültürünü, 5 bin yıllık tarihini geçmişi süresince toprakları üzerinde yaşamış tüm medeniyetlerin izlerini taşımaktadır. Özgün dili, müzik ve folklorü, giysileri, el sanatları, mutfağı, doğum ve ölüm sonrasında özel günlerdeki törenleri ile Afyonkarahisar zengin bir kültüre sahiptir (ATB, 2013, s. 30).

Afyonkarahisar işlemeleri oldukça çeşitlidir; sarma nakışlar, pullu işlemeler, hesap işleri, ajurlu işlemeler, çin iğnesi, antika, kanaviçe, etamin başlıcalarıdır. Genç kızların çeyizlerinde yer alan işlemeler beyaz veya renkli kumaşlara iğne yardımı ile renkli iplikler kullanılarak yapılır (www.kurumsal.kultur.gov.tr).

Antika maddi ve tarihsel değeri olan eski eşyadır. Antikacı ise antikaları toplayan muhafaza eden ve satışını yapan kimsedir. Geçmişin izlerini taşıyan işlemeli ürünlerde antikacıların ilgi alanlarındadır. İşlemeler yapıldığı yerin kültürünü, yaşam tarzını, yaşayısını yansıtır ve tarihi değeri yüksektir, günümüzde en lüks mekânlarda bile antika değere sahip işlemeli ürünler camekânların içinde sergilenmektedir. Afyonkarahisar ili antikacılarında da geçmişte işlenen ürünler bulunmaktadır.

Türk işlemelerinin bu kadar önemli olmasına karşın son dönemde teknolojinin gelişmesi üzerine işlemelerin bilgisayarlı makinelerde yapılması sonucu, el işlemeleri kaybolma ve değişerek yozlaşma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Bu durumdan kurtulmanın yolu; Türk toplumuna ait işleme tekniklerinin, geçmişteki uygulanış şekilleri ile bugünün ihtiyaçlarının uygun ve çağdaş bir anlayışla yeni kuşaklara aktarılmasıdır. Bu amaçla yapılacak ciddi araştırmalar, işleme sanatının gelişmesine ışık tutacak, yozlaşmayı önleyecek ve geleceğe daha güvenli bakmayı sağlayacaktır (Odabaşı, 2011, s. 3).

Günümüzde el sanatları alanında uzmanlaşmış, bu alanda çalışmak isteyenlere önderlik yapabilecek sanatkârlara ve kaynaklara ihtiyaç vardır. Birçok el sanatında bu yokluğun izleri açıkça görülmektedir. Kültür varlıklarımızın önemli bir bölümünü oluşturan el sanatı ürünleri, bilimsel yöntemlerle titizlikle korunmalı ve yaşatılmalıdır.

(28)

7

El sanatlarıyla uğraşanlar, bugün iki sorumluluk taşımaktadırlar. Birincisi, bilgisi ve becerisiyle ona miras kalanların yaşatılmasına yardımda bulunmak, ikincisi ise

özelliklerini yitirmeksizin o sanat dalını gelecek kuşaklara öğretmektir (Çelik, 2007, s. 1).

Bu nedenle yok olmaya yüz tutmuş işlemeleri yaşatmak ve geliştirmek için Afyonkarahisar ili antikacılarında bulunan hesap işi ile yapılmış ürünlerin geleneksel özelliklerini bozmadan gelecek nesillere aktarmak ve bu alanda kaynak belge ortaya çıkarmak bu araştırmanın problemini oluşturmaktadır.

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırma, Afyonkarahisar il merkezinde bulunan antikacılardaki hesap işi işlemelerin gereç, teknik, renk, boyut, motif, desen, kompozisyon özellikleri ve kenar temizleme tekniklerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Bu amaç çerçevesinde araştırma kapsamında alt amaçlara cevap aranmıştır.

1-Hesap işi işlemelerinde kullanılan ürün türleri nelerdir ?

2- Hesap işi işlemelerinde kullanılan kumaş özellikleri nelerdir ? 3- Hesap işi tekniğinde kullanılan iplik özellikleri nelerdir ? 4- Hesap işi işlemeli ürünlerde kullanılan teknikler nelerdir ? 5-Hesap işi ürünlerinde kullanılan renkler nelerdir ?

6-Hesap işi ürünlerinde kullanılan bezeme konuları nelerdir ?

7-Hesap işi işlemelerinde kullanılan kompozisyon özellikleri nelerdir ? 8-Hesap işi işlemeli ürünlerin kenar temizleme teknikleri nelerdir ?

1.3. Araştırmanın Önemi

El sanatları, bir milletin milli kültürünü simgeleyen ve tanıtan en önemli unsurlardan birisidir. El sanatlarını temsil eden ürünler o ülkenin kültürel kimliğinin en canlı belgeleridir. Bir ülkenin gelenek ve göreneklerinin, yaşam biçiminin belgelenerek kuşaktan kuşağa aktarılmasında bununla birlikte geliştirilerek devam ettirilmesinde el sanatlarının rolü büyüktür. Bu nedenle bütün milletler, el sanatlarına büyük önem

(29)

8

vermekte ve el sanatlarını geçmişten geleceğe uzanan bir kültür hazinesi olarak korumaktadır. El sanatlarını çeşit olarak zenginleştirmeye, el sanatları ürünlerini kalite ve nicelik olarak arttırmaya, var olan el sanatlarını korumaya ve geliştirmeye çalışmaktadır. El sanatları günlük yaşamın önemli bir parçasıdır. Ustaların hızlı ve hünerli elleri tarih boyunca işlemiş, yaşamı güzelleştirerek kalıcı hale getirmiştir. El sanatları insanımızın sevgilerini, tutkularını sergileyen yaratılardır. Metali çiçeklerle bezeyen, bakırı şekillendiren, ipliği ilmek ilmek atan, ahşabı ve seramiği güzelleştiren hünerli eller geçmişi günümüze ve geleceğe bağlayan duygu ve düşüncelerin köprüleridir.

Ülkemiz ise sahip olduğu el sanatlarının çeşit zenginliği ve üretim miktarları bakımından çok zengin bir durumdadır. Anadolu birçok el sanatı ürününün yapıldığı, çeşitlendiği, dünyaya tanıtıldığı, çok önemli bir uygarlık beşiğidir. Anadolu’nun hemen her yöresinde, birbirlerine coğrafi olarak çok yakın olan en küçük yerleşim birimlerinde dahi el sanatları konusundaki zenginliği, çeşitliliği görmek mümkündür.

Türk insanı ince sanat zevkini, estetiğini, duygusallığını, hoşgörüsünü, üretmiş olduğu el sanatları ürünlerine yansıtmış, böylece çok zengin ve değerli bir koleksiyon ortaya çıkmıştır. Sahip olunan bu sanat koleksiyonunun yeni nesillere aktarılabilmesi için gün ışığına çıkarılması önemlidir.

Afyonkarahisar ilinde Hesap işi ürünler üzerinde yapılan bu çalışma, el sanatlarımıza sahip çıkarak antikacılarda bulunan Hesap işi işlemeli ürünlerin tanıtılması, unutulmaya yüz tutmuş ürünlerin değerlendirilmesi, belgelendirilmesi, geleneksel kültür değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarılması bakımından önemlidir.

1.4. Varsayımlar

Bu araştırmanın temelinde aşağıdaki varsayımlar yer almaktadır.

1- Afyonkarahisar il merkezinde bulunan ve araştırma kapsamına alınan Hesap işi işlemeli ürünler evreni temsil edecek niteliktedir.

2- Araştırma için belirlenen yöntem amaçlara ulaşmada yeterlidir. 3- Araştırma da yararlanılan kaynaklar doğru ve güvenilirdir.

(30)

9 1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları

Bu araştırma, Afyonkarahisar il merkezinde ki antikacılarda bulunan hesap işi ürünleri ile sınırlandırılmıştır.

1.6. Tanımlar

Bezeme: Süsleme, tezyin (TDK sözlük, 2005, s. 258).

Ciğerdeldi: Kumaş üzerine küçük delikler açılarak yapılan işleme (www.tdk.gov.tr).

Çekme Ajur: Dokumanın bir kenarındaki ipliklerin kesilmesi, kesilen ipliklerin çekilmesi ve çekilmeyen ipliklerin guruplar helinde çeşitli ipliklerle bağlanması ile oluşturulan iğne tekniğidir (Köklü, 2002, s.202).

Çevre: Dört kenarı bordür biçiminde su ile bezenmiş ya da dört köşesi motiflerle bezenmiş 60 cm x 60 cm boyutlarında olan bir tür örtü (Barışta, 1999, s. 203).

Kesme Ajur: Dokumanın bir kenarındaki ipliklerin kesilerek çekilmesi ve dokumanın diğer kenarlarındaki ipliklerin desene uygun olarak belli guruplr şeklinde kesilerek çekilmesi ve çekilmeyen ipliklerin çeşitli ipliklerle işlenmesinden meydana gelen bir iğne tekniğidir (Köklü, 2002, s.202).

Peşkir: Elleri, yüzü yıkadıktan sonra kurulamak için hazırlanmış iki dar ucu bordürle bezenmiş, keten veya pamuklu dokumadan yapılmış, dikdörtgen örtü (Barışta, 1999, s. 222).

Susma: Üçgen, kare, dikdörtgen ve baklava gibi biçimleri oluşturmaya uygun sayılarla yapılan, bir tür sayılarak yapılan sarma iğne tekniğidir (Barışta, 1999, s. 227).

Uçkur: Giysileri süslemek, elbiselerin, şalvarların, belini tutmak amacıyla hazırlanmış, 25cm x 125 cm. boyutlarında iki dar kenarı işlemelerle bezenmiş, uzun dikdörtgen bağ (Barışta, 1999, s. 231).

(31)

10

Antika: Tarihsel değeri olan eski eşya, eski çağlardan kalma eser (www.turkcebilgi.com) Antikacı: Eski ya da onarılmış sanat eseri, mobilya ya da süs eşyasının ticaretini yapan bir kimse (www.tr.wikipedia.org).

(32)

11

BÖLÜM 2

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Afyonkarahisar İli Hakkında Genel Bilgiler 2.1.1. Afyonkarahisar İlinin Tarihi

Hititler döneminde adı Hapanuva olan şehir, Roma ve Bizans hâkimiyetinde Akronium diye isimlendirilmiştir. İsmin kaynağı da şehirdeki yüksek ve sarp kayalık oluşumlarından esinlenmektedir.

Afyon ismi, ilin arazisinde yetişen dünyanın en kaliteli haşhaş bitkisinden gelmektedir (ATB, 2014, s. 8).

Karahisar ismi ise ilk olarak Selçuklular döneminde kullanılmıştır. O dönemde bölgeye yerleştirilen Karaşar Türkleri ile şehrin halen simgesi konumundaki kalesi bu ismin şekillenmesinde etkili olmuştur. Şehir, Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat döneminde vezir Sahipata Fahreddin Ali’ye gelirinden faydalanmak üzere verilmiş ve Karahisar-ı Sahip ismiyle anılmıştır.

Şehrin ismi, Osmanlılar zamanında da şehrin ortasında yükselen volkanik tepe oluşumu nedeniyle Karahisar olarak belirlenmiştir. Şehir Türklerin Anadolu’nun hakimi olmalarını sağlayan Miryakefalon Savaşı’nın yaşandığı topraklardır.

M.Ö.7000 yılından başlayarak günümüze kadar yerleşim yeri olan ilimiz sınırları içerisinde Hitit, Frig, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi uygarlıklar egemen olmuştur (www.yenifrm.com).

Afyonkarahisar topraklarında Selevkos ve Bergama Krallığı hüküm sürmüştür. Roma İmparatoru I. Kanstantin zamanında, yöre Roma’ya bağlanıp halkı Hristiyanlaştırılmaya

(33)

12

çalışılmıştır. Roma’nın ikiye ayrılmasından sonraki dönemde bölge Bizans egemenliği altına girmiştir.

1071 Malazgirt zaferinden sonra Anadolu Türklere açılmış, Kutalmış oğlu Süleyman Şah emrindeki Türkler tüm Batı Anadolu’yla birlikte Afyonkarahisar yöresini de fethetmiştir. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat da Afyonkarahisar’a ayrı bir değer vermiş, kenti onarıp, kalesini yeniden düzenletmiştir.

13.yy. sonlarına doğru Afyonkarahisar, Türk beylikleri arasında güçlü bir durumda bulunan Germiyanoğulları’nın buyruğuna girmiştir. Yıldırım Beyazıt’ın 1390 yılında Osmanlı topraklarına kattığı Afyonkarahisar, Beyazıt’ın 1402’de Timur’a yenilmesinden sonra yeniden Germiyanoğulları’na verilmiştir. Osmanlıların kısa sürede kendilerini toparlayıp, güçlenmeleri Germiyanoğulları’nın barışçıl yollar aramasına neden olmuştur. Devrim Sultan, Osmanlı sarayına gelin verilmiş, Germiyanoğlu 2. Yakup’un ölümünden sonra da bu beyliğin tüm topraklarıyla birlikte Afyonkarahisar Osmanlılara katılmıştır. O yıllarda adı Karahisar-ı Sahip olan Afyonkarahisar ve yöresi, İmparatorluğun 14 sancağından biri durumuna gelmiştir. Anadolu Beylerbeyliğine bağlı olan sancağın merkezi Kütahya olmuştur. Tanzimat tan sonra Hüdavendigar Valiliği kurulunca beş sancakla birlikte Afyonkarahisar’da bu merkeze bağlanmış, 1971’e kadar Bursa’ya bağlı sancak olan Afyonkarahisar, bu tarihte bağımsız bir sancağa dönüştürülmüştür.

17.yy da Celali isyanları, 1833 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa istilasıyla zor günler yaşayan Afyonkarahisar, en karanlık günleri 1921’de ki I. Dünya Savaşı sonuyla, Kurtuluş savaşı sonu arasında yaşamıştır. I. Dünya Savaşı sonrasında bütün Batı Anadolu kentleri gibi Afyonkarahisar da Yunanistan tarafından istila edilmiştir. 28 Mart 1921’de kente giren Yunan birlikleri bilinmeyen bir nedenle 10 gün sonra çıkıp gitmişler, 13 Temmuz 1921’de yeniden girdikleri kentte bir yıldan fazla kalmışlardır. Afyonkarahisar Büyük Taarruzun ikinci günü 27 Ağustos 1922’de düşman işgalinden kurtulmuş, işgal sırasında harabeye çevrilen kent, bozguna uğramış düşman orduları tarafından iyice yakılıp, yıkılmıştır. Büyük Taarruzun en büyük savaşları Afyonkarahisar ve Kütahya illerinin sınırlarında yapılmıştır. Mustafa Kemal’in yönettiği, Kocatepe Savaşı olarak bilinen ve Türk ordularına zaferi müjdeleyen, ünlü savaş da Afyonkarahisar ili sınırları içinde gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle Afyonkarahisar Kurtuluş Savaşımızın simgesi olmuş kentlerimizden biridir (www.afyonafyon.tr.gg/).

(34)

13

2.1.2. Afyonkarahisar İlinin Coğrafi Durumu

Şekil 1. Afyonkarahisar il haritası

(http://www.turkiye-rehberi.net/afyon-haritasi.asp)

Yüzölçümü 14.570 km2 olan Afyonkarahisar ilinin büyük bir bölümü Ege Bölgesinin iç batı olarak adlandırılan kesiminde bulunur. İlin doğusunda kalan topraklar İç Anadolu bölgesinin özelliklerini gösterir. Güneybatıda kalan çok küçük bir parçada Akdeniz karakteristiğini görmek mümkündür. Afyonkarahisar ili, kuzeyden güneye doğru uzanarak, Batı Anadolu ile İç Anadolu bölgelerini birleştiren yüksek alanın güney parçasını oluşturmaktadır. Bu doğal konumu ile Kuzeybatı Anadolu ya bağlayan önemli bir merkezdir. Merkez ilçe Afyonkarahisar’la birlikte, 16 ilçe bulunur.

Afyonkarahisar, Türkiye’nin coğrafi bölgelerinden üçü üzerinde (Ege, Akdeniz, İç Anadolu) yayılan bir ildir. Büyük kısmı Ege Bölgesinin İç Batı Anadolu bölümünde bulunur. Güneyde bulunan Başmakçı, Dazkırı, Dinar ve Evciler ilçelerinin bazı toprakları

Akdeniz Bölgesi sınırları içine girer. İlin doğu ve kuzeydoğu kısımlarındaki bazı topraklar da İç Anadolu Bölgesine taşar. Önemli merkezleri birbirine bağlayan kara ve demiryolları Afyonkarahisar'dan geçer. Bu özellikleri sebebiyle Afyonkarahisar, yolların kesiştiği,

(35)

14

Afyonkarahisar Doğuda Konya, batıda Uşak, kuzeybatıda Kütahya, güneybatıda Denizli, güneyde Burdur, güneydoğuda Isparta ve kuzeyde Eskişehir illeri ile komşudur.

Afyonkarahisar ili, ortalama yüksekliği 1000-1500 metre olan ve tektonik hareketlerin oluşturduğu vadilerle yarılmış bir yayla görünümündedir. İl dağları bu yaylalar üzerinde sürekli olmayan sıralar biçiminde yükselir ve iki yönde uzar giderler. Güneydoğudan kuzeybatıya uzanan Sultandağları Çay yöresinde ulaştıkları 2581 metre ile ilin en yüksek noktasını oluştururlar. Bu dağların hemen kuzeyinde yükseltisi 2241 metreye ulaşan Emirdağ vardır. İlin batı yarısındaki Sandıklı dağlarında yükseklik 2250 metredir. Afyonkarahisar'ın en ilginç yüzey şekli, üzerinde bir de kale bulunan kentin içindeki Sivritepe'dir. Yüksekliği 1200 metre olan Sivritepe, ovadaki volkanik oluşum sonucu ortaya çıkmış kaya kütlesidir.

Afyonkarahisar, Çay ve Bolvadin ovaları ilin kuzeybatısından, güneydoğusuna uzanır. Kuzeyden başlayarak birbirini takip eden Sincanlı, Sandıklı, Şuhut, Dinar ovaları, Acıgöl çukurunda ilin en güney kesimini oluştururlar.

Akarsular, çevre illere su taşıdığı gibi, il sınırları içinde kalan küçük gölcükleri de beslerler. Akarçay sularını Eber gölüne boşaltır. Sular yükselip göl çukuru dolduğu zamanlar, bu göl de fazlasını Akşehir gölüne akıtır. Kaynağı Kocatepe'deki, Kali Çayının suları da Ebere akar. Emirdağ yöresinin suları, Sakarya'yı ilin batı kesiminden çıkan akarsular Küçükmenderes'i beslerler. Afyonkarahisar, denizden çok yüksekte olmasına rağmen, suyu bol bir ildir. Akşehir gölünün yarısı Afyonkarahisar'dadır. Denizden yüksekliği 990 metreyi bulan bu gölün hemen batısında ve tamamı il sınırları içinde kalan Eber gölü vardır. Güneybatıda Çapalı gölü, Karamık gölü ve Denizli ile paylaştığı Acıgöl diğer önemli göllerdir. Dazkırı'nın güneyine düşen Acıgöl'ün denizden yüksekliği 635 metredir. İlde Ahır Dağları, Akdağlar, Buzdağı, Emirdağları, Kumalar, Paşa ve Bey Dağları, Maymun Dağları, Söğüt Dağları, Sultan Dağları ve Bozdağ bulunur. İlde bulunan ovalar ise ; Afyonkarahisar Ovası, Dinar Ovası, Dombay Ovası, Sandıklı Ovası, Büyüyk Sincanlı Ovası, Küçük Sincanlı Ovası, Şuhut Ovası, Çöl Ovası ve Emirdağ Ovasıdır (afyon-bld.gov.tr).

2.1.3. Afyonkarahisar İlinin İklim ve Bitki Örtüsü

İç Anadolu'nun tüm yörelerinde olduğu gibi Afyonkarahisar ilinde de kara iklimi hüküm

(36)

15

yumuşatan hava akımlarının etkisi altındadır. Afyonkarahisar iklimi yazları sıcak ve kurak, baharları ılık ve yağışlı, kışları soğuk ve kar yağışlı olarak tanımlanır. Afyonkarahisar ilinin yıllık yağış ortalaması 461 mm' dir. Yazın, özellikle Ağustos ayında görülen yağışlar, sağanak biçimde olup, il'e yarar değil, zarar verir. Bu özellik dışında yazlar kurak ve sıcak geçer.

Afyonkarahisar Ege bölgesinde olmasına rağmen Ege iklimiyle bağdaşmaz. Yükselti ve denizden uzaklık sebebiyle Afyonkarahisar'ın iklim şartlarında İç Anadolu iklimine benzerlik görülür. Daha çok kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları sıcak ve kurak bir step iklimi görülür. İlkbahar ve sonbaharda yağışlar yağmur şeklindedir. En sıcak ay ortalaması 22,1 derece, en soğuk ay ortalaması 0,3 derecedir. Afyonkarahisar'da günümüze kadar rastlanan en düşük sıcaklık - 27,2 derece, en yüksek sıcaklık ise 39,8 derecedir (afyon-bld.gov.tr).

Afyonkarahisar'ın tabiî bitki örtüsü kara ikliminin elverdiği kuru orman topluluklarıdır. Dağlık alanlarda varlığını sürdürmekte olan bu ormanlar düzlüklerde tamamıyla ortadan kaldırılmıştır. Ormanların yok edilmesi sonucu İlin ovalık alanları bozkır görünümünü almıştır. İlin kuzey ve batısındaki yüksek dağlık kesimler Karaçam ve Ardıç ormanlıklarının yayılma alanlarıdır. Burada ormanın üst sınırı 1800 - 1900 metrelere erişir. Ovalar tamamen açıktır. Ovalarda akarsu boylarında söğüt ve kavak ağaçlarına, durgun su kıyılarında ise kamışlara rastlanır. Afyonkarahisar çevresinin bitki örtüsü daha çok step özellikleri gösterir. Topraklarının % 14,6'sı ormanlıktır. Plâtolar ve yaylalar daha çok bozkır bitkileriyle kaplıdır (afyon-bld.gov.tr).

2.1.4. Afyonkarahisar İlinde Tarım ve Hayvancılık

Afyonkarahisar ilinde geçim kaynağı genel olarak tarım ve hayvancılığa dayanır. Tarım, öncelikle dağlar arasında yer tutan ovalarda bahçe tarımı tipindedir. Mevsimlik sebze üretimi ile birlikte meyve üretimi de büyük oranda yapılmaktadır. Sulu tarımın yapıldığı yerlerde sebze üretimi hâkimdir. Diğer yandan iklim şartlarına ve toprak özelliklerine

göre tahıl üretimi de çok miktarda yapılmaktadır. Ziraat esas itibariyle hububat ekimine

dayanır. Buğday, arpa ve ayçiçeği başta gelir. Endüstri bitkileri arasında ise haşhaş ile şeker pancarı çok önemli yer tutmaktadır. Baklagil ekimi de çok önemli yer tutar. Ömer kaplıcalarında “Eşanjör” sistemi ile sera ısıtmacılığına geçilmiştir. Her sene ortalama 400 bin hektar arazi ekilmektedir. Bunun % 28’i baklagiller, % 6’sı sanayi bitkileri ve % 66’sı

(37)

16

tahıllardır. Hububata ayrılan arazinin % 72’sinde buğday ekimi yapılmakta olup, Konya ve Ankara’dan sonra Afyonkarahisar buğday üretimimizde üçüncü sırada yer alır. Dinar’da çavdar, Bolvadin’de darı ekilir. Buğdaydan sonra en çok ekilen arpadır. Sulu arazilerde mısır ve yulaf yetiştirilir.

Yüz yirmi beş bin hektarlık sahada baklagil ekimi yapılır. Burçak ön sıradadır. Bu bitki kışlık hayvan yemidir. Çoğu Sandıklı’da olmak üzere nohut, mercimek, fasulye ve bol miktarda patates üretilir. Şeker pancarı ekimi, son senelerde hızla gelişmektedir ve oldukça ileri seviyededir. Sulak arazilerde sık, bahçelerde serpinti halinde armut, elma, erik, vişne, şeftali, dut ve kestane ağacı bulunur. Bunun senelik üretimi 6 bin ton civarındadır. 3740 hektarlık bağlardan bol üzüm alınır. Kavun ve karpuz da çok ekilen bitkilerdendir. Afyon haşhaş ekimi bakımından Türkiye’nin en müsait yeridir. Bu ilde yetişen haşhaş bitkisinde % 12 morfin bulunur ve bu miktar dünyada birincidir. Haşhaş, Afyon halkının yiyeceği, yağı, ilacı, yakacağı ve hayvanları için küspesidir. Afyon müzesinde Şuhut’tan çıkarılmış, M.Ö. 3. asıra ait “Syanada Sikkesi”nde haşhaş kabartması bulunması, haşhaşın çok eski devirlerden beri bu bölgede yetiştiğini göstermektedir. Her sene beş bin ton haşhaş ve beş ton afyon sakızı istihsal edilir. Ekilecek sahaların genişliği her sene devletçe tayin edilir (afyon-bld.gov.tr).

Geniş otlaklara sahip olduğu için Afyon’da hayvancılık gelişmiştir. 1,5 milyona varan hayvan sayısının % 64’ü koyundur. Koyunlarda “dağlıç” cinsi fazladır. Koyunu, tiftik keçisi, kıl keçisi ve sığır takip eder. Geleneksel hayvancılığın azaldığı ve buna karşılık modern hayvancılığın artmaya başladığı Afyonkarahisar'da et ve et ürünleri üretimi gelişme göstermiştir. Besi hayvancılığı kapalı mekânlarda ve hemen her ilçede olmak üzere, merkez ve çevresinde yoğun bir biçimde yapılmaktadır. Tavukçuluk ve buna dayalı yumurta üretimi fazla miktarda yapılmaktadır. Hayvancılık alanında Afyonkarahisar, komşu illere göre daha yüksek bir potansiyele sahiptir. Süt sığırcılığı, küçük ve büyük baş hayvancılık, arıcılık ve tavukçuluk yapılmaktadır (afyon-bld.gov.tr)

2.1.5. Afyonkarahisar İlinde Sanayi ve Ulaşım

Afyonkarahisar, ülkemizdeki coğrafî konumuna rağmen yıllarca sanayileşme sürecine girememiştir. Son yıllarda Afyonkarahisar, özel sektörün de yatırımlara yönelmesiyle

(38)

17

sanayileşmede yeni bir döneme girmiştir. Afyonkarahisar'da büyük bir gelişme gösteren geçim kaynaklarından biri de imalât sanayidir. Eskiden beri bilinen kaymak ve kaymaklı şeker üretimi ile birlikte sucuk üretimi, şehir ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle İscehisar ve çevresinde çıkarılan mermer ise farklı biçimlerde işlenmek suretiyle yurt içine ve yurt dışına satılmakta, yörenin geçim kaynağı özelliğini korumaktadır. Bunun yanında makarna, un, yem, tuğla, yağ ve lâstik vb. imalât sektöründeki yatırımlar sanayileşme sürecini belirgin olarak ortaya koymaktadır. Başlangıçta tarıma dayalı olarak gelişme gösteren sanayi sektörü, günümüzde çeşitlilik göstererek gelişimini sürdürmektedir. Afyonkarahisar ilinde 460 hektarlık organize sanayi bölgesi alanı mevcuttur. 270 hektarını sanayi parselleri kaplamaktadır. 190 hektarlık kısmı ise yollara, yeşil alanlar, ticaret ve sosyal tesis alanlarına ayrılmıştır. Ayrıca Afyonkarahisar merkez ve ilçelerinde çeşitli büyüklükte de organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi siteleri bulunmaktadır. Afyonkarahisar ilinde ticarî hareket oldukça fazladır ve ilin ticarî önemi giderek artmaktadır. Bunun başlıca sebepleri coğrafî konum ve ulaşım imkânlarının elverişli olmasıdır. Mevcut durumda Afyonkarahisar ekonomisinin lokomotifi, yerel kaynaklara dayalı üretim yapan KOBİ' lerdir. Ayrıca Termal Turizm yatırımlarının da hızlanması, İl ekonomisinin sektörel düzeyde çeşitlenmesine ve zenginleşmesine katkı sağlamaktadır. Afyonkarahisar sanayii yapısına baktığımızda, kamu ve özel sektöre ait kuruluşların sayısal dağılımı şu şekildedir: 335 mermer tesisi, 125 gıda tesisi, 30 toprak tesisi, 13 yem ve katkı tesisi, 5 ambalaj tesisi, 4 dokuma tesisi, 8 orman ürünleri tesisi ve 29 diğer tesisler. Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgesi, fiziken hizmetlerini 1984 yılından itibaren yoğunlaştırarak, çalışmalarına hız vermiş, şehir merkezinden takriben 4 km mesafede, Beyyazı Kasabası, eski Ankara yolu ve yeni çevre yolu üzerinde bulunan, mülkiyeti Hazineye, Belediye'ye ve kısmen şahıslara ait olan Çapak Kırı mevkiinde kurulmuştur. Afyonkarahisar, konumu itibariyle karayolları ve demiryolu ulaşımının merkezi yerinde bulunduğundan organize sanayi bölgesi hızla gelişmektedir. (afyon-bld.gov.tr).

Madenler: Arazisi püskürük kitlelerden meydana gelmiş olan Afyonkarahisar’da Maden Tetkik Arama Enstitüsü tarafından demir, kükürt, kaolin, linyit, civa, grafit, kalay, kurşun ve manganez tesbit edilmiştir. Türkiye maden bakımından çok zengin bir ülke olmasına rağmen madenlerin ancak yüzde 10 kadarı işletilebilmektedir. Afyon ilimizin durumu da buna paralellik gösterir. Yukarıda yazılan madenlerin çoğu toprak altındadır. Duğlak’ta antimon, Emirdağı - Sağırlar’da demir pek çok yerde linyit çıkarılmaktadır.

(39)

18

Afyon’un çeşitli yerlerinde kıymetli taş ocakları vardır. Kale, Ortasivri, Kızılburun, Ilıpınar, Topuzlu, Ciritkaya ve Ayazin’deki taş ocakları çok önemlidir. Afyon’un en büyük tabii zenginliği mermerdir. İşcehisar, Somaki mermer ocakları M.Ö. 10. asırdan beri işletilmektedir. Romalılar devrinde “Sinada” (Şuhut) mermeri ismi ile şöhret yapan, beyaz, pembe, erguvani, leylaki, koyu menekşe ve mavi damarlı mermerler dünyanın en güzel mermerleridir. Mermer yataklarının çoğu işletilmemektedir. Roma surlarındaki, Sen Piyer kilisesindeki mermerler ve Ayasofya’daki sütunlar buradan getirilmiştir.

Avrupa’da Roma şehri başta olmak üzere eserlerin çoğu Afyon mermerinden yapılmıştır. Afyon’dan çıkarılan 12 renk mermerin en kalitelisi, beyaz renkli olanıdır. Afyon’da beş milyar metreküp mermer rezervi vardır. İtalya, Afyon’dan işlenmemiş mermer alıp, en az bir kaç misli fiyatla işlenmiş olarak diğer ülkelere satmaktadır. Afyon mermeri işlenmiş olarak satıldığında mühim bir döviz kaynağı ve ihraç vasıtası olarak yurdumuz ekonomisine katkıda bulunabilir.

Afyon Çimento Fabrikası: Senede 200 bin ton kapasitelidir. Bu fabrika, memleket ekonomisinde olduğu gibi Afyon ve civarının gelişmesinde de önemli rol oynamaktadır.

Afyon Şeker Fabrikası: 28 Ekim 1977’de açılan bu fabrika, Ortadoğu ve Balkanların en büyük ve en modern fabrikasıdır. Fabrika 5600 dönümlük arazi üzerindedir. Bine yakın işçi çalışmaktadır. 25 bin köylü ailesi ise şeker pancarı satarak bu yolla geçimini temin etmektedir. Afyon şeker fabrikası Avrupa’nın da sayılı şeker fabrikaları arasındadır. Şeker pancarının yaprağı ve küspesi hayvancılıkla geçimini sağlayanlar tarafından besleyici birer yem olarak kullanılmaktadır.

Afyon (Çay) Kağıt Fabrikası: Daha önceleri Eber gölündeki saz ve kamışlar her sene yok olurken, bu fabrikanın kurulmasıyla kağıt ve karton olarak memleket ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca bu göl kıyısındaki 40 köy yeni bir gelir kaynağına kavuşmuştur. 20 bine yakın köylü saz ve kamıştan para kazanırken bine yakın kişi de fabrikada iş sahibi olmuştur. 10 bin ton selüloz ve 6 bin ton kireç üreten bu fabrika bundan daha fazla üretim için de imkânlara sahiptir (afyon-bld.gov.tr).

(40)

19

Sincanlı Fabrikası: Türkiye Yapağı ve Tiftik A.Ş. tarafından Sincanlı ilçesinde 11.162 m2 sahada 1 milyar 122 milyon liraya yapılan bu fabrika, 2 bin ton kirli yapağı işleyerek 1350 ton tiftik üretecek kapasitededir. Fabrika 1984 yılında faaliyete geçmiştir.

Yuntaş Ekmek Fabrikası: Hissesinin çoğu Afyon Belediyesi’ne ait olan bu fabrika günde 130 bin ekmek üretecek kapasitededir.

Afyonkarahisar Maden Suyu İşletmesi: Yıllık 50 milyon şişe maden suyu üretilebilecek kapasitededir.

Alkoloid Fabrikası: Bolvadin ilçesindedir. İlaç sanayinin hammaddesi olan Afyon sakızını işler.

Kaymaklı şeker ve lokum: Afyon’un sembolü haline gelen kaymaklı şeker ve kaymaklı lokum 1901 senesinde şekerci ustası Salih Şeker tarafından yapılmıştır. Manda sütü kaymağına şeker karıştırılarak yapılan bu şeker, halen torunları tarafından imal edilmektedir. Kaymaklı şeker, kakaolu, antep fıstıklı, fındıklı ve bademli olarak imal edilmektedir. Kaymaklı lokum ise, hindistan cevizli, çikolatalı ve cevizli olarak yapılmaktadır.

Sucuk imalatı: Yurdumuzda Kayseri’den sonra en çok sucuk üreten ilimiz Afyon’dur. Ulaşım: Afyonkarahisar, Türkiye’nin en önemli ulaşım yollarının geçtiği bir konumdadır. İzmir ve Ankara’dan gelen demiryollarının kavşak noktasıdır. Dört yönden gelen demiryolu Afyon’da birleşir. Ayrıca Ankara - İzmir karayolu Afyon’dan geçer. Aydın ve Manisa istikametinden gelen demiryolları Afyon’a ulaşır. Demiryolu ile İstanbul’a 477, İzmir’e 320, Eskişehir’e 170 km uzaklıktadır. Karayolu ile ise İstanbul’a 452, Ankara’ya 275, İzmir’e 338 km mesafededir. Afyon hareketli bir trafik güzergâhı üzerindedir. İlimiz binlerce yıllık medeniyetlerin kültür ve sanatını yansıtan arkeolojik kalıntılarıyla, asırlık yapılarıyla, milyonlarca yılda oluşmuş mağaralarıyla, termal zenginlik ve doğal güzellikleriyle, ören yerleriyle yüzyıllardır alın teri ve göz nuru ile süre gelen el sanatlarıyla, peri bacalarıyla, açık hava tapınaklarıyla ve mutfağıyla turizm potansiyeli fazla olan bir yöremizdir. İlimiz, yerli ve yabancı turistler için “deniz dışında” aranan pek çok tarihî ve tabiî güzelliklerin bulunduğu bir turizm cenneti konumundadır.

(41)

20

Kaplıcaları, zengin doğal yapısı, tarihi eserleri, alternatif turizm çeşitliliği, kültür ve inanç turizmi, festival ve şenlikler gibi çeşitli turizm değerlerine sahip olan Afyonkarahisar Anadolu’nun batı yakasında bir kavşak noktası olup, kara ve demiryolu ile doğuyu batıya, kuzeyi güneye bağlayan doğal bir kapı konumundadır. Deniz ve güneş turizmine alternatif olarak son yıllarda çok önem kazanan ve sağlık turizminin bir parçası olan termal turizm açısından ilimiz “Türkiye’nin Termal Başkenti” haline gelmiştir

(afyon-bld.gov.tr).

2.1.6. Afyonkarahisar İlinin Turizm Potansiyeli ve Müzeleri

İlimiz, binlerce yıllık medeniyetlerin kültür ve sanatını yansıtan arkeolojik kalıntılarıyla, asırlık yapılarıyla, milyonlarca yılda oluşmuş mağaralarıyla, termal zenginlik ve tabiat güzellikleriyle, ören yerleriyle yüzyıllardır alın teri ve göz nuru ile süre gelen el sanatlarıyla, peri bacalarıyla, açık hava tapınaklarıyla ve mutfağıyla turizm potansiyeli fazla olan bir yöremizdir. İlimiz, yerli ve yabancı turistler için "deniz dışında" aranan pek çok tarihî ve tabiî güzelliklerin bulunduğu bir turizm cenneti konumundadır. Ancak İlimizin çağdaş turizm sektörünün yaratmış olduğu imkânlardan tam anlamıyla yararlanabildiğini söyleyemeyiz. Bunun başlıca sebeplerinden biri, İlimizin geçici tur güzergâhı üzerinde olmasıdır. İkinci sebep ise toplumda turizm bilincinin tam olarak oluşmaması, çağdaş turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu yatırımlara yönelinmemiş olunmasıdır. Son yıllarda turizmin yıl boyunca yoğunluk kazanması için Turizm Bakanlığınca, turizmi çeşitlendirme politikası uygulanmıştır. Turizm çeşitlerinden en önemlisi olan termal turizm faaliyetini yıl boyu sürdürebilmektedir. Afyonkarahisar, Türkiye'de kaplıca ve ılıca yönünden sayılı iller arasındadır. Bu sebeple son yıllarda fertler ve şirketler ve kooperatifler termal turizme yönelik yatırımlara yönelmişlerdir. Yapılan ve yapılacak olan bu yatırımların sonunda Afyonkarahisar turizmde hak ettiği yerini alacaktır. Kaplıcaları, zengin Tabiat yapısı, tarihî eserleri, alternatif turizm çeşitliliği, kültür ve inanç turizmi festival ve şenlikler gibi çeşitli turizm değerlerine sahip olan Afyonkarahisar, Anadolu'nun batı yakasında bir kavşak noktası olup, doğuyu batıya, kuzeyi güneye bağlayan tabiî bir kapı konumundadır. Bu yüzden turizm potansiyeli yönüyle ülkemizin sayılı illeri arasındadır.

(42)

21

Afyon Arkeoloji Müzesi: Afyonkarahisar Tarihine ve Turizmine büyük katkı ve ışık tutan müzemiz 1927 yılında kurulmuş ve 1933 yılında müze müdürlüğü olarak hizmete açılmıştır.

M.Ö. 3 binden Bizans Dönemine kadar olan eserlerin sergilendiği yerdir. Eski Tunç, Hitit, Frig, Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait bir çok eser bulunmaktadır.

Örneğin: Kusura kapları, Bavurdu Testisi Çıkrık İdolü, Hitit Heykel ve Baba Tanrısı, Tatarlı Frig Tümülüsüne ait ahşap parçalar, Çavdarlı Roma Dönemi Adak Heykelleri, Orta Bizans mimare parçaları, yerel kent sikkeleri, kronolijik sıra içinde teşhir edilmektedir.

Bölgenin özelliklerini yansıtan Roma ve Bizans dönemine ait Frig kapı tipi mezar taşları, anıt yazıtları, Pazar fiyat listeleri, sütunlar, sütun başlık ve altlıkları, mimari parçalar, mermer ve pişmiş toprak lahitleri, Küpler, İsçehisar mermer ocaklarından çıkmış yarı işlenmiş antik parçalar ve büyük boy Herakles (Herkül) Heykeli açık ve yarı açık mekanlarda sergilenmektedirler. Eser çokluğu ve pek çok çeşitli eser bulundurması nedeniyle Arkeoloji Müzemiz, dünyanın önemli müzeleri arasında sayılmaktadır (afyon-bld.gov.tr).

Zafer Müzesi: 1913-1914 yıllarında yapılmıştır. Zemin katta 10 oda, 1 topşantı salonu ve sahnesi, üst katta 9 oda ve sergi salonu vardır. Başkomutan Meydan Muharebesinin planlandığı ve taarruz emrinin verildiği yerdir.Zafer Müzesinde, Başkomutan Savaşı ile ilgili bilgi verilmesinin yanında,Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Batı Cehesi Komutanı İsmet İnönü Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa ve Batı Cephesi Harekat Şube Müdürü Tevfik Bıyıkoğlu anısına, kaldıkları odalar düzenlenmiştir

Sultan Divani Mevlevihanesi: Anadolu’da kurulan ilk Mevlevihanelerdendir. Kuruluşu 13. Yüzyıla kadar dayanır. Tarih boyunca bir çok önemli icraata merkez olmuş

Afyonkarahisar Mevlevihanesi, Konya Mevlevihanesinden sonra en önemli mevlevihanedir. Bu özelliği bütün bilim adamalrı tarafından tescillenmiş olan

Afyonkarahisar Mevlevihanesi, özellikle 16. yüzyılda Hz. Mevlana’nın yedinci kuşak torunlarından Sultan Divani zamanında Mevlevilik açısından çok öneml i bir merkez olmuştur. Ayrıca "40 Hatimli Şifalı Aşure " geleneği ilk defa Sultan Divani zamanında Afyonkarahisar Mevlevihanesi’nde başlamış ve birçok mevlevihaneye buradan

Şekil

Şekil 1. Afyonkarahisar il haritası
Şekil 2. Suzeni tekniğiyle işlenmiş keçe seccade
Şekil 3. Hesap işi işlemeli başörtüsü   2.2. İşleme Sanatı Hakkında Genel Bilgi

Referanslar

Benzer Belgeler

The return rate of survey was 69% (55) and only 45 of them were analyzed because of missing data. One definite limitation to this study involves the fact that only four classes, out

Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalında eğitimi verilen GTSM dersini Dizgeli Öğretim yöntemi ne

W.A.Mozart K.31 Si Bemol Majör Piyano-Keman Sonatı Sağ El ve Sol El Tekniklerine İlişkin Bulgular ve Yorumlar.. Eser, “Allegro” ve “Tempo di menuetto

Kızıl ve İpek (2004), bazı kişniş (Coriandrum sativum L.) hatlarında farklı sıra arası mesafelerinin verim, verim özellikleri ve uçucu yağ oranı üzerine etkileri

Musculus coccygeus’un caudal’inde ventral olarak kuyruğa bitişik yapılardan itibaren anüs derisi kaldırıldığında, altında musculus sphincter ani externus ve

Selçuk Üniversitesi internet sitesinin kurum içi halkla ilişkiler açısından işlevselliğini tespit etmek amacıyla hazırlanan anket formları, üniversitenin

(çorak) araziden oluşmaktaydı. Hürmüzlüler bu topraktan çeşitli süs eşyaları ve üzerine lamba konan eşyalar yapmaktaydılar. Hürmüzlülerin yemekleri ise

First-degree protection priority for the planning and manage- ment of the place in the Gürün district should be belonging to the critical (e.g.,., canyons) and rare biotopes